Professional Documents
Culture Documents
KAFKAS ÜNİVERSİTESİ
Hazırlayan
Numara: 200444047
Sınıfı : 2.Sınıf
Mayıs,2022
Kars
GİRİŞ
Öğrenme güçlüğü bireyi hem sosyal hem akademik hem de ruhsal anlamda olumsuz yönde
etkileyen bir rahatsızlıktır.Bu bireylerin topluma kazandırılması ve daha önemlisi diğer bireylerden
farklı olmadığının hissettirilmesi gerekir.Bunun için önce doğru teşhis konmalı daha sonra bu teşhise
göre ebeveynler bilgilendirilmeli ve buna göre bir yol izlenmelidir.Ancak bireyin sadece akademik
yönden iyileştirilmesi düşünülmemelidir.Sosyal açıdan da birey topluma kazandırılmalıdır.Çünkü
öğrenme güçlüğü denildiğinde akla sadece akademik başarı gelmektedir.Ancak bunun yanı sıra kişinin
okuduğunu anlayamaması duyduğunu anlayamaması veya dışarıdan gelen bir uyarıya,bir uyarıcıya
karşı nasıl tepki vereceğini bilememesi veya uyaranın ne istediğini anlamlandıramaması da öğrenme
güçlüğüdür.
Öğrenme güçlüğü olan çocuklarda okula olan ilginin azalması muhtemeldir.Bunun nedeni bu
bireylerin kendilerini okulda diğer akranlarına göre yetersiz hissetmesi derslerde başarısız
olması,anlamada sorun yaşaması,ve yaşının gerektirdiği düzeyde işlemler yapamamasıdır.Bunun
sonucunda da birey okuldan akranlarından uzaklaşmaktadır.Hatta ve hatta bu durumlar sonucunda
ilerleyen zamanlarda bireyde sosyal fobiye olmakta,birey içine kapanmakta,dış dünyayla ilişkisini
kesmektedir.Bu durum kişilerin bireysel başarılarını olumsuz yönde etkiler ve normal hayat
şartlarına uyum sağlamasını zorlaştırır.Bu durum ileri yaşlarda da kendini gösterebilir.Hatta ilerleyen
yaşlarda bu rahatsızlıkla ilgili başvurulacak kaynak sayısı daha az olduğu için daha fazla sorun
yaşayabilmektedir.
Öğrenme güçlüğü olan bireyler özellikle ilerleyen yaşlarda geçmişe bağlı yaşadıkları
travmalar neticesinde daha çok depresyon belirtileri göstermektedir.Çalıştıkları ortamlarda
meslektaşlarından farklı olduklarının görmek bu bireyleri olumsuz etkilemekte ve bu nedenle
kendilerini çevreden soyutlamaktadırlar.Bundan dolayı öğrenme güçlüğünde erken tanı ve tedavi çok
önemlidir.
Öğrenme güçlüğünün bir diğer çeşidinde ise birey yazma konusunda güçlük çeker.Harfleri
konumlandırmada anlamlandırmada,anlamlı bir kelime dizini oluşturmada sıkıntı ve güçlük çeker.El
yazısı genelde akranlarına göre kötüdür.Belli başlı birbirine benzer bazı harfleri karıştırdığı için
kelimeleri yanlış yazabilir.Yazı yazdığı sayfada düzen oluşturma konusunda problem yaşayabilirler.
Öğrenme güçlüğünün bir diğer çeşidi de matematik güçlüğüdür.Burada bireyler mantıksal
muhakeme gerektiren veya gerektirmeyen sadece kısa işlemler gerektiren sorularda bile problem
yaşayabilir,ne yapacağını,nasıl bir yol izleyeceğini bilemeyebilir.Matematik özellikle soyut bir ders
olduğu için birey bu konuda diğer dersler nazaran çok daha zorlanır.Çünkü bireyin anlaması
algılaması için somut veriler önceliklidir.Bundan dolayı matematik dersinde ve matematiksel
işlemlerde zorlanır anlama ve algılama konusunda problemler yaşar ve sorunun çözümüne kolay bir
şekilde ulaşamaz.Matematiğin yapılamaması konusunda okuma ve anlamada güçlük de etkili
olmaktadır.Çünkü sorunun çözülmesindeki temel aşama sorunun doğru okunması,daha sonra
sorunun anlamlandırılması ve doğru bir şekilde algılanmasıdır.Bu aşamaları başarmadan diğer bir
aşama olan soru çözme aşamasına geçilemez.Öğrenme güçlüğü olan bireylerde bu aşamalarda sıkıntı
çıktığı için sorunun çözülemez ve öğrenci bu derste de başarısız olduğu için derslerden ve okuldan
uzaklaşma eğiliminde olmaktadır.
Öög tanılı bireylerin akranlarına göre kendine olan ve hayatta herhangi bir alanda başaracağına
olan inançları çok daha azdır. Çünkü bu bireyler normal yaşamlarında yaşadıkları üst üste
başarısızlıklar nedeniyle kendilerine olan güvenlerini kaybetmişlerdir.Özellikle okul çağlarında
ebeveynlerin hatta öğretmenlerin sınıftaki öğrencileri başarılı başarısız şeklinde sınıflandırması bu
öğrencilerin kendilerini daha kötü hissetmesine ve derslerden,okuldan,arkadaşlarından hatta sosyal
çevrelerinden uzaklaşmasına neden olmaktadır.Bu durum kişinin yetişkinliğine kadar sirayet
etmektedir hatta ve hatta ilerleyen dönemlerde kişinin meslek hayatını da olumsuz yönde
etkilemektedir.Bu bireylere en küçük görevler bile çok zor ve imkansız göründüğü için girişkenlik
konusunda diğer akranlarına göre çok pasif kalmaktadırlar.
Öğrenme güçlüğü olan bireylerin özgüvenli olması ve sorunlarla başa çıkma konusunda cesaretli
olması ebeveynlerin tutumlarına bağlıdır.Hatta sınıfta öğretmeninin de tutumlarına bağlıdır.Çünkü
bireye herhangi bir konuda ne kadar yetersiz olduğu söylenirse o konu ile ilgili kendine olan güveni
sarsılacaktır.Bireyin özgüven kazanmasının en önemli yollarından biri de başarmasını
sağlamaktır.Çünkü kişi başardıkça bir işte olan özgüveni artacaktır.Bundan dolayı bu rahatsızlığı
olan kişilerle ebeveynleri ve öğretmenleri yakından ilgilenmeli özgüven açısından
desteklenmelilerdir.
Öğrenme güçlüğü ve öfke kontrolü arasındaki ilişkiler incelenip göz önünden bulundurulduğunda
akademik açıdan başarı düzeyi düşük olan bireylerin öfke kontrolünde başarısız olduğu görülmüş ve
öfkeyi dışa vurma konusunda normal bireylere göre daha ön planda oldukları görülmüştür.Çünkü
öğrenme güçlüğü olan bireylerde başarı oranı diğer normal bireylere göre daha düşük olduğu için
öfkeye sarılma daha fazla görülmektedir.Özellikle başarısız olduğunda direkt ebeveynler ve
öğretmenler hatta arkadaşlar tarafından dışlanma ve bundan dolayı uyarılara maruz kalma bu
bireylerin daha çok hırçınlaşmasına neden olabilir.Bunun yanında kendini tam anlamıyla ifade
edememe durumu da bu bireylerin çabucak öfkelenmesine ve olmaması gereken tavırlar
sergilemesine neden olabilir.Ayrıca yapılan araştırmalara göre erkeklerin kızlara oranla öfke
puanının oldukça fazla olduğu görülmüştür.
Öğrenme güçlüğü genellikle okul öncesi dönemde tam anlamıyla tespit edilemeyen bir
rahatsızlıktır.Çünkü bu rahatsızlık okuldaki faaliyetlerde daha çabuk ve daha net bir şekilde fark
edilebilir.Yani birey okul dışında da bu belirtileri gösterebilir ancak okul ortamında sınava tabi
tutulması,akranlarının ilerleyişi ile kendisinin kıyaslanması,ders esnasındaki tavırları daha detaylı bir
şekilde incelenmesine olanak sağlar.
SONUÇ VE TARTIŞMA
Öğrenme güçlüğü olan bireylerde normal bireylere göre öfke kontrolü problemi vardır.Bunun en
önemli nedenlerinden biri de bu bireylerin kendini tam anlamıyla ifade edememesidir.Kendini ifade
edemeyen kişi ne istediğini,ne diyeceğini tam olarak ifade edemez ve bunun sonucunda da öfke
açığa çıkar.Aynı zamanda bu bireylerin okul başarıları da düşük olduğu için öfke problemi ortaya
çıkabilir.Çünkü birey başarısız oldukça ve bu durum sonucunda aile ve öğretmenlerin şikayeti
arttıkça bireylerde hem yetersizlik duygusu ön planda olacak hem de özgüven problemi yaşayacak ve
kendini ifade etme yöntemi olarak da öfke yöntemini seçecektir.Bu nedenle bu rahatsızlıktan
muzdarip kişilere yardımcı olunması ve bu rahatsızlıktan en kısa sürede ve en az zararla kurtulması
için erken tanı ve tedavi çok önemlidir.Tanı konduktan sonra bireye bu durum göz önünde
bulundurularak yaklaşılmalı fakat diğer bireylerden farklı olduğu hissettirilmemelidir.
KAYNAKÇA
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezSorguSonucYeni.jsp