You are on page 1of 33

GİRİŞ KAVİTESİ

PRENSİPLERİ
Dr. Öğr. Üyesi Büşra Serçe Fikirli
Endodonti Anabilim Dalı
• Karmaşık kök kanal sistemine giriş, cerrahi olmayan kök
kanal tedavisinin ilk ve tartışmasız en önemli
aşamasıdır.

• İyi bir endodontik sonuç için iyi tasarlanmış bir giriş


kavitesi hazırlığı gereklidir. Yeterli bir giriş kavitesi
olmadan, aletlerin son derece karmaşık ve değişken kök
kanal sisteminde düzgün şekilde kullanımı zorlaşır.

• Giriş kavitesi genel olarak, oklüzal tabla ile kanal


girişleri arasındaki boşluğu ifade eder. (Cohen)
GİRİŞ KAVİTESİ HAZIRLIĞININ HEDEFLERİ

• Giriş kavitesi hazırlığının hedefleri;

1) Mevcut olan tüm çürükleri temizlemek,

2) Sağlam diş yapısını korumak,

3) Pulpa odasının tavanını tamamen kaldırmak (asla pulpa


odasının tabanına dokunmamak),

4) Tüm koronal pulpa dokusunu (vital veya nekrotik) çıkarmak,

5) Tüm kanal ağızlarını bulmak,

6) Apikal foramene veya kanalın ilk eğriliğine düz veya


doğrudan erişim sağlamak.
• Düzgün hazırlanmış bir giriş kavitesi, kanal sistemine ve ilk eğriliğin tepesine
giden pürüzsüz, düz bir yol oluşturur.

• Düz hat erişimi, tüm kanal boşluğunun debridmanı için en iyi şansı sağlar ve
aletin kırılma riskini azaltır.
GİRİŞ KAVİTESİ PREPARASYONUNDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN TEMEL
ADIMLAR

MUHTEMEL İNTERNAL ANATOMİNİN GÖRSELLEŞTİRİLMESİ


• Genel olarak, kök kanallarının sayısı, giriş
kavitesi preparasyonunun nihai tasarımını
belirler.

• Dişin internal anatomisi giriş kavitesinin şeklini


belirler; bu nedenle giriş kavitesi hazırlığının ilk
adımı dişteki pulpa boşluğunun konumunun
görselleştirilmesidir.
• Bu görselleştirme, açılı periapikal radyografilerin
değerlendirilmesini ve diş anatomisinin koronal,
servikal ve kök seviyelerinde incelenmesini
gerektirir.

• Sadece iki boyutlu olmasına rağmen, tanısal


radyografiler klinisyenin pulpa odasının konumunu,
oda kalsifikasyonunun derecesini, kök ve kanal
sayısını ve yaklaşık kanal uzunluğunu tahmin
etmesine yardımcı olur.
• Tipik olarak, kök kanalları girişten apekse kadar uzanan
değişken yollar izleyebilir. Pulpa kanal sistemi karmaşıktır
ve kanallar dallanabilir, bölünebilir ve yeniden birleşebilir.

• Weine, bir kökteki kök kanal sistemlerini dört temel


tipte sınıflandırmıştır.

• Kök kanal sistemlerinin hematoksilen boya ile boyayan


diğer çalışmalar ise çok daha karmaşık bir kanal sistemi
bulmuştur.

• Vertucci, insan kalıcı dişlerinin kök kanal


konfigürasyonunu sekiz tipte sınıflandırmıştır.
• Tip I: Pulpa odasından apekse (1) tek bir kanal uzanır.
• Tip II: İki ayrı kanal pulpa odasını terk eder ve apeksin altında birleşerek bir kanal
oluşturur (2-1).
• Tip III: Pulpa odasından bir kanal çıkar ve kökte ikiye ayrılır; ikisi daha sonra bir kanal
olarak çıkmak için birleşir (1-2-1).
• Tip IV: Pulpa odasından apekse kadar uzanan iki ayrı, farklı kanal (2).
• Tip V: Bir kanal pulpa odasını terk eder ve apeksin hemen altında ayrı apikal foramenlere
sahip iki ayrı kanala ayrılır (1-2).
• Tip VI: İki ayrı kanal pulpa odasını terk eder, kökün gövdesinde birleşir ve apeksin
hemen altında ayrılarak iki ayrı kanal olarak çıkar (2-1-2).
• Tip VII: Bir kanal pulpa odasını terk eder, bölünür ve daha sonra kök gövdesinde yeniden
birleşir ve sonunda apeksten kısa iki ayrı kanala ayrılır (1-2-1-2).
• Tip VIII: Pulpa odasından apekse kadar uzanan üç ayrı, farklı kanal (3).
TÜM KUSURLU RESTORASYONLARIN VE ÇÜRÜKLERİN KALDIRILMASI

• Gizli çürükler veya kırıklar sıklıkla ortaya çıkar ve dişin


restore edilebilirliğini belirleme yeteneği artar.

• Bazı durumlarda, diş kırığı veya restore edilememe


nedeniyle çekim endike olabilir.

• Çalışmalar, restorasyonlar tamamen kaldırılmamışsa


klinisyenlerin kırıkları, çürükleri ve marjinal bozulmayı
gözden kaçırma olasılığının yaklaşık %40 daha fazla
olduğunu göstermiştir.

• Temiz bir giriş kavitesi ile çalışmak, restoratif


kalıntıların yerinden çıkmasını ve yanlışlıkla kanal
sistemine itilmesini de önler.
DESTEKSİZ DİŞ YAPILARININ
KALDIRILMASI

• İşlem sırasında veya seanslar arasında dişin


kırılmasını önlemek için çürük ve
restorasyonların kaldırılması ile birlikte
desteksiz diş yapıları da uzaklaştırılmalıdır.

• Sağlam diş yapısının gereksiz yere


çıkarılmasından kaçınılması gerekse de, çoğu
zaman aletlerin kanala yerleşimini ve kanal içi
işlemleri kolaylaştırmak için giriş kavitesinin
şeklinin değiştirilmesi gerekebilir.
LİNGUAL VE OKLÜZAL YÜZEYLERDEN GİRİŞ KAVİTESİNİN
HAZIRLANMASI

• Ön dişlerdeki giriş kaviteleri genellikle lingual


diş yüzeyinden, arka dişlerdekiler ise oklüzal
yüzeyden hazırlanır.

• Bu yaklaşımlar, estetik ve restoratif


endişeleri azaltırken düz bir giriş elde
etmek için en iyi seçenektir.
MİNE-SEMENT BİRLEŞİMİ VE OKLÜZAL DİŞ ANATOMİSİNİN
DEĞERLENDİRİLMESİ

• Geleneksel olarak giriş kaviteleri oklüzal anatomiye göre


hazırlanır.
• Bununla birlikte, oklüzal/lingual anatomiye tamamen
güvenmek tehlikelidir, çünkü kron çürük tarafından tahrip
edildiğinde ve çeşitli restoratif materyallerle yeniden
restore edildiğinde bu morfoloji değişebilir.
• Aynı şekilde kök, dişin oklüzal yüzeyine dik olmayabilir;
bu nedenle oklüzal veya lingual anatomiye tam bağımlılık,
servikal hat boyunca veya furkasyonda koronal
perforasyonlara sebep olabilir.
• Krasner ve Rankow, mine-sement birleşiminin
(CEJ) pulpa odalarının ve kök kanalı
girişlerinin yerini belirlemede en önemli
anatomik işaret olduğunu bulmuşlardır.

• Bu yazarlar, pulpa tabanındaki kanal


girişlerinin sayısının ve yerinin belirlemesine
yardımcı olabilecek kılavuzlar önermiştir.
• Merkezilik: Pulpa odasının tabanı her zaman dişin
merkezinde CEJ seviyesinde bulunur.

• Eş merkezlilik: Pulpa odasının duvarları her zaman


CEJ seviyesinde dişin dış yüzeyine eş merkezlidir;
yani, dış kök yüzeyi anatomisi, iç pulpa odası
anatomisini yansıtır.

• CEJ'nin konumu: Klinik kronun dış yüzeyinden


pulpa odasının duvarına kadar olan mesafe, CEJ
seviyesinde dişin çevresi boyunca aynıdır ve bu,
CEJ'yi pulpa odasının konumunu belirlemek için en
tutarlı tekrarlanabilir işaret haline getirir.
• Simetri: Maksiller azı dişleri hariç, kanal ağızları
pulpa odası tabanının ortasından meziodistal yönde
çizilen bir çizgiden eşit uzaklıktadır (1.simetri
yasası). Maksiller azı dişleri hariç, kanal ağızları
pulpa odası tabanının ortasından meziodistal yönde
çizilen bir çizgiye dik bir çizgi üzerinde uzanır
(2.simetri yasası).
• Renk değişimi: Pulpa odasının tabanı her zaman
duvarlardan daha koyu renktedir.
• Kanal ağızlarının konumu: Kök kanal ağızları her
zaman duvarların ve pulpa tabanının birleştiği yerde
bulunur (1.kanal ağızları konumu yasası). Kök kanal
ağızları her zaman taban-duvar birleşimindeki
açılarda bulunur (2.kanal ağızları konumu yasası).
Kök kanal ağızları her zaman köklerin gelişimsel
füzyon hatlarının ucunda bulunur (3.kanal ağızları
konumu yasası).
• Yalnızca bir kanal varsa, genellikle giriş
kavitesi preparasyonunun merkezinde yer alır.

• Sadece bir kanal ağzı bulunursa ve kökün


merkezinde değilse, muhtemelen başka bir
kanal daha vardır ve klinisyen bunu karşı
tarafta aramalıdır.
• İki kanal ağzının birbiriyle ilişkisi de
önemlidir. Ne kadar yakınlarsa, iki kanalın
kökün gövdesinin bir noktasında birleşme
şansı o kadar artar. Bir kökteki kanal ağızları
arasındaki mesafe arttıkça, kanalların ayrı
kalma şansı o kadar artar.
• Kanal ağızları arasındaki mesafe ne kadar
fazlaysa kanal eğriliği o kadar az olur.
• Bir eğenin bir kanal ağzına sokulduğunda
aldığı yön de önemlidir. Mandibular molarların
distal kanalına yerleştirilen ilk eğe, bukkal
veya lingual yönde işaret ediyorsa, ikinci bir
kanal mevcuttur.
• İki kanal varsa, bunlar tek bir kanaldan daha
küçük olacaktır.
ALETLERİN APİKAL FORAMEN VEYA İLK KANAL EĞRİLİĞİNE
DÜZ VEYA DOĞRUDAN ERİŞİMİ

• Özellikle bir kanal şiddetli bir eğime sahip


olduğunda veya oda tabanından geniş bir açıyla
ayrıldığında, aletlerin kanal duvarlarından
etkilenmeden her kanal ağzına kolayca
yerleştirilmesine izin vermek için yeterli diş yapısı
çıkarılmalıdır. Bu nedenle, giriş kavitesi tasarımı
sadece kanal ağzının konumuna değil, aynı zamanda
tüm kanalların konumuna ve eğriliğine de bağlıdır.
• Giriş kavitesinin duvarları yerine kök kanalının
duvarları, aletlerin kanala geçişini
yönlendirmelidir.
• Bu kılavuza uyulmaması, kök perforasyonu, bir aletin
ana kanaldan yanlış yönlendirilmesi (basamak
oluşumu), alet kırılması veya yanlış bir kanal şeklinin
oluşturulması (apikal transportasyon) gibi hatalara
neden olur.
PULPA ODASININ DUVARLARININ VE
TABANININ İNCELENMESİ
• Büyütme, kök kanal prosedürleri sırasında,
özellikle kanalların yerini belirlemek, doku ve
kalsifikasyonları pulpa odasından çıkarmak için
önemlidir.
• Gelişmiş görüş, klinisyenin, önceden gizlenmiş
çatlaklar ve çürümeler dahil olmak üzere, çıplak
gözle görülemeyen iç dentin renk değişikliklerini
ve ince noktaları görmesini sağlar.
• Çoğu durumda, lastik örtü yerleştirildikten
sonra, büyütmeye ek olarak, kanal ağızlarını
bulmak ve pulpa odasından ayrılma açılarını
belirlemek için keskin bir endodontik explorer
(DG-16) kullanılır.
KAVİTE DUVARLARININ KONİKLEŞTİRİLMESİ VE KORONAL
RESTORASYON İÇİN ALAN YETERLİLİĞİNİN
DEĞERLENDİRİLMESİ

• Diş yapısının korunması, sonraki restoratif tedavi


ve uzun vadeli prognoz için önemlidir. Bununla
birlikte, diş yapısının aşırı kaldırılması, sonuç
olarak kırık ve diş kaybı riskinin artmasıyla
ilişkilendirilmiştir.
• Uygun bir giriş kavitesi genellikle, en geniş
boyutu oklüzal yüzeyde olmak üzere sivrilen
duvarlara sahiptir. Böyle bir preparasyonda,
oklüzal kuvvetler geçici restorasyonu kaviteye
itmez ve sızdırmazlığı bozmaz.
• Kısa bir süre için yeterli bir koronal tıkaç
sağlamak için minimum 3,5 mm geçici dolgu
materyali gereklidir.
GİRİŞ KAVİTESİ PREPARASYONLARI

ÖN DİŞLER

• Sağlam bir diş için preparasyon işlemi anatomik


kronun lingual veya palatal yüzeyinin merkezinde
başlar. Bir ön diş için ideal giriş kavitesi şekli
dişin anahat formuna benzer bir geometride
geliştirilmiştir.
• Dişin içine penetrasyon, pulpa odasının çatısı
delinene kadar kökün uzun ekseni boyunca
devam eder; bu meydana geldiğinde pulpa
odasına bir düşüş hissedilir.
• Düşme etkisi bu derinlikte hissedilmezse,
büyütme ile giriş kavitesinin derinliğini
araştırmak için bir endodontik explorer
kullanılabilir.
• Pulpa odasına girildikten sonra, pulpa odasının çatısı
kaldırılır. Vital dişlerde bu süreçte pulpa dokusunun
kanaması görüşü bozabilir. Bu gibi durumlarda, alet
erişimini sağlamak için yeterli çatı yapısı kaldırır kaldırmaz
koronal pulpa uygun bir aletle uzaklaştırılmalı ve oda bol
miktarda sodyum hipoklorit ile yıkanmalıdır.

• Bir giriş kavitesi hazırlığındaki son adım, kavitenin kenar


marjinlerini düzeltmek ve yumuşatmaktır. Pürüzlü veya
düzensiz kenarlar, kalıcı veya geçici bir restorasyon yoluyla
koronal sızıntıya katkıda bulunabilir. Uygun restoratif
sınırlar önemlidir.
ARKA DİŞLER

• Arka dişlerin pulpa odası, dişin merkezinde


CEJ seviyesinde konumlanmıştır.

• Hem maksiller hem de mandibular molarların


mezial sınırı, mezial tüberkül uçlarını
birleştiren bir çizgidir. Pulpa odaları nadiren
bu hayali çizginin mezialinde bulunur.
• Maksiller azı dişleri için distal sınırı oblik sırttır.
Mandibular azı dişleri için distal sınır, bukkal ve
lingual olukları birleştiren bir çizgidir.

• Azı dişleri için doğru başlangıç konumu, mezial ve


distal sınırların ortasındaki orta oluk üzerindedir.
Öncelikle son şeklin küçük bir versiyonu şeklinde
preparasyona başlanır ve kavite gittikçe sınır
çizgilerine doğru genişletilir.
• İdeal olarak, kanal ağızları tüm kök kanal
prosedürlerini kolaylaştırmak için son preparasyonun
köşelerinde bulunur. Tüm kanal ağızları tamamen
pulpa zemininde konumlandırılmalı ve eksenel bir
duvara uzanmamalıdır. Bir kanal ağzının eksenel
duvara uzatılması, yetersiz genişletmeyi gösteren ve
düz hat erişimini engelleyen bir "fare deliği" etkisi
yaratır. Bu gibi durumlarda kanal ağzı pulpa
odasının tabanı üzerinde yeniden
konumlandırılmalıdır.
ZORLU GİRİŞ KAVİTELERİ

KLİNİK KRONU OLMAYAN VEYA MİNİMAL OLAN DİŞLER

• Klinik kronu çok az olan veya hiç olmayan bir dişte


giriş kavitesi preparasyonu basit bir işlem gibi
görünebilir.
• Penetrasyon açılarını yönlendirmek için önemli
koronal anatominin kaybı, erişimi oldukça
zorlaştırabilir. Bu dişlerin klinik olarak kapsamlı bir
değerlendirmesi ve tedavi öncesi radyografilerde
kök açılarının belirlenmesi esastır.
• Pulpa kanalını bulmak için kök içinde merkezde
kalmak en iyi seçenektir.
PROTETİK OLARAK RESTORE EDİLMİŞ
DİŞLER

• Restoratif materyaller genellikle dişin kronundaki


dış anatomik işaretleri değiştirerek giriş kavitesi
hazırlığını zorlaştırır. Restoratif materyaller ve
tam kronlar, orijinal diş anatomisini tam olarak aynı
pozisyonda nadiren yeniden üretir. Büyük
restorasyonlar veya kronlar oklüzal uyumsuzlukları
düzelttiğinde krondan köke açılanma sıklıkla
değişir.
• Çoğu durumda, büyük restorasyonların tamamen
çıkarılması en akıllıca yoldur ve tedavi buna göre
planlanmalıdır. Bu restorasyonlarda genellikle
sızıntı, kusurlu kenar boşlukları, tekrarlayan
çürükler veya hepsi bulunur.
• Koronal sızıntı genellikle büyük restorasyonların
parçaları dişte kaldığında meydana gelir çünkü
restorasyonlar giriş kavitesi preparasyonu
titreşimi ile gevşer. Ayrıca bu restorasyon
kalıntılarının uzaklaştırılması restoratif materyal
parçalarının kök kanalına düşmesini engeller.
• Dişte metal destekli seramik kronlar veya kısmi
veneer kron olduğunda, restorasyon kapsamlı bir
şekilde değerlendirilmelidir. Tekrarlayan çürüme
veya sızıntı yapan kenarlar hakkında herhangi
bir endişe varsa giriş kavitesi öncesinde kron
çıkarılmalıdır.
• Kronun çıkarılması tüm tekrarlayan çürüklerin
ortadan kaldırılmasını sağlar ve pulpa
boşluklarının görünürlüğünü iyileştirir.
KALSİFİYE BİR KANALA SAHİP DİŞLER

• Kalsifiye kök kanallarının yerini belirlemeye

yardımcı olacak ek yöntemler arasında, pulpa odası

tabanının %1 metilen mavisi boya ile boyanması,

sodyum hipoklorit “şampanya köpüğü testi’’nin

gerçekleştirilmesi ve kanal kanama noktalarının

aranması yer alır.


• Vital vakalarda kanama, bir kanal ağzı üzerinde küçük
bir damlacık veya kanal ağzından çıkan oluk içinde bir
“KIRMIZI ÇİZGİ” olarak görülebilir.

• Nekrotik vakalarda bir oluk boyunca ilerlerken ‘’BEYAZ


ÇİZGİ’’ görülebilir. Örneğin MB1 kanal ağzından
palatinale doğru beyaz bir çizgiyi takip etmek çoğu
zaman MB2 kanal ağzını tespit etmeye yarar.

• Ayrıca, şekillendirilmiş bir kanal içine yerleştirilen bir


kağıt koni kenarındaki kanama, LATERAL KANAL veya
derin bir dallanma sistemine giriş olduğunu
düşündürebilir.
ÇAPRAŞIK VEYA ROTASYONLU DİŞLER

• Belirli durumlarda (aşırı çapraşıklık olduğunda ve


giriş kavitesi lingual/palatinalden açılamaması)
bukkal giriş hazırlığı tercih edilebilir. Modern
restoratif materyaller bu girişin onarımını estetik
olarak kabul edilebilir şekilde yapabilir.

• Rotasyonlu dişler, değişen kron-kök ilişkileri nedeniyle


giriş kavitesi hazırlığı sırasında problemler ortaya
çıkarabilir.Giriş kavitesi hazırlığı sırasında rotasyonlu
dişlerde perforasyonlar genellikle frezin kökün uzun
eksenine göre hatalı açılandırılması nedeniyle oluşur.
GİRİŞ KAVİTESİ HAZIRLIĞINDAKİ HATALAR

You might also like