You are on page 1of 10

Gazi Üniv. Müh. Mim. Fak. Der. J. Fac. Eng. Arch. Gazi Univ.

Cilt 19, No 4, 365-374, 2004 Vol 19, No 4, 365-374, 2004

HASSAN FATHY MİMARLIĞI’NDA TASARIM İLKELERİ


ÜZERİNE ELEŞTİREL BİR İNCELEME

Zeynep TUNA ULTAV ve Sare SAHİL*


*
Mimarlık Bölümü, Mühendislik Mimarlık Fakültesi, Gazi Üniversitesi, Maltepe, 06570, Ankara,
sares@gazi.edu.tr, zeyntuna@hotmail.com

ÖZET

Bu makalede 1900-1989 yılları arasında yaşayan ve 20. yy’da oldukça ağırlıklı olan Hassan Fathy’nin
mimarisini oluşturan tasarım ilkeleri eleştirel olarak incelenmiştir. Fathy mimarlığının ana felsefesi, mimari
tasarımlarında gelenekten kopmamasının nedenleri araştırılmıştır. Fathy’nin hem biçimsel, hem teknolojik hem
de üretim şekli olarak, mimari pratiğini oluşturan etmenler incelenmiştir. Fathy’nin egemen Batılı söylemlere
karşıt oluşturduğu mimari dilini nasıl geliştirdiği açıklanmaya çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Hassan Fathy, geleneksel mimari, yöresel mimari, yorum.

A CRITICAL ANALYSIS OF THE ARCHITECTURE OF HASSAN FATHY


ABSTRACT

In this study, the principles of the architecture of Hassan Fathy who has lived between 1900-1989 are critically
analyzed. The reasons for his continuing traditional approach as a philosophy of Architecture are also
investigated. In this context, Fathy’s architectural practice is evaluated with its geometric, technological and
production side. The reasons of his defensive approach to western architectural discourses with his architecture
are also tried to be explained.

Keywords: Hassan Fathy, traditional architecture, architectural analysis.

1. GİRİŞ belki de en dikkate değer nokta 19. yy. klasizmi


çerçevesindeki Beaux-Arts geleneğini kırabilme-
Hassan Fathy (1900-1989), 20 yy. Mısır mimarisinde sindeki başarısı yatmaktadır.
oldukça ağırlığı olan bir figürdür. Etkisi yaygın olarak
bilinmektedir, ancak mimarlık sahnesindeki 60 yıllık Tanyeli’ye göre Fathy’nin mimarlığı Batı mimarlık
varlığına rağmen tam olarak anlaşıldığı söylenemez. dünyasının dışında kalmaktadır. Bir başka deyişle
Tam olarak anlaşılamamakla birlikte “en önemli batının adlandırdığı hiçbir ‘izm’ Fathy’nin
mimari mirası olan hümanizm” sayesinde “genel mimarlığını niteleyememektedir. Onun mimarlığını
anlamda üçüncü dünyaya, özellikle İslam dünyasına, anlamlandırmak için ‘izm’lerden öte bir şeye bakmak
özel anlamda da Mısır’a övünç kaynağı” [1] olmuştur. gerekir. Bu, Tanyeli’nin ifade ettiği gibi Fathy’nin
Hassan Fathy’i anlamak için yaşamına dair önemli egemen Batılı söylemlere karşıt bir dil geliştirmiş
noktaları gözden geçirmek yararlı olacaktır. olmasıdır [4]. Frampton, batılı söylemi şöyle
Rastorfer’ın bahsettiği gibi Fathy, 1900’de Mısır tanımlamaktadır:
elitinde doğmuş ve Mısır eliti içinde kent kültürü
alarak İskenderiye ve Kahire’de büyümüştür. Bugün, mimarlık pratiği bir yandan high-tech denilen
Avrupa’ya seyahatleri olmuş, ancak Yukarı Mısır’a, üretim üzerinde temellenen yaklaşım, diğer yanda
kırsal Mısır’a gitmemiştir. Kahire Üniversitesi global sistemin katı gerçeklerini kapatmak için “telafi
Polyteknik’ten 1926 yılında mezun olmuştur [2]. edici fasad” ortaya koymak arasında kutuplaşmıştır
Öğrenim gördüğü mimarlık okulundan bahsetmek [5].
Fathy mimarlığını eleştirmek açısından önemlidir;
çünkü bu okulda “İngiliz profesörlerden Beaux-Arts İşte Fathy’nin mimarlığı Frampton’ın özetlediği Batılı
geleneğini” [2,3] edinmiştir. Fathy’nin duruşundaki mimari anlayışa tamamen muhalif bir dildir.
S. Sahil ve Z.T. Ultav Hassan Fathy Mimarlığı’nda Tasarım İlkeleri Üzerine Eleştirel Bir İnceleme

Tanyeli’ye göre, bu muhalif dil Fathy’i sadece Batı onları taklit etmeye karar vermişlerdir. Bu kör taklit
karşısında değil tüm üçüncü dünyada yalnız mimarlığı baltalamıştır [8].
kılmaktadır. Çünkü az gelişmiş ülkelerde etkinlik
gösteren mimarların büyük çoğunluğu etnik kökenleri Fathy’nin geliştirdiği mimari etik Tanyeli’nin
yerli de olsa gerçekte Batı dünyasının bir parçasını deyimiyle, “Batı dünyasında en azından 18. yy
oluşturur. Bu noktada Tanyeli Fathy’nin diğer muhalif Aydınlanma çağından beri geliştirilen bir mitosu
tutumlardan da ayrı tutulması gerekliliğini vurgular. evrim ve gelişme mitosunu yadsımaktadır [4]”.
Çünkü Batının entellektüel silahlarıyla yapılan karşı “Yavaşlık Allah’tan, sürat şeytandan gelir [9],” Arap
Batıcı bir muhalefetin gerçekte bir pseudo- atasözü dikkate alındığında Fathy’nin de dahil olduğu
muhalefettir. Böylesi bir muhalefet, batının sözünü kültürün ilerleme mitosuna karşı aldığı tavır Fathy’nin
batıya yinelemekten başka bir şey yapmamaktadır [4]. mimarlık anlayışını tek başına açıklamak için yeterli
olmasa da bir ipucu olabilir. Fathy. ilerleme mitosunu
2. MODERNİZM VE HASSAN FATHY yadsıyarak aslında modernizmin kendisini yadsırken.
kendi “modern” tanımını yaparak aslında kendi
Modernizm seksen yılı aşkın varlığıyla tüm mimarlık pratiğini “ilerleme”ye yönelik olarak tanımlamaktadır:
tutumlarını etkilemiştir. Bu süre içinde hemen her “İlerleme ve ileri olan nedir? Modern dediğimiz şeyi
mimar kendine modernizm kaynaklı bir tanım bilimsel olarak çözümlersek, onu geçmişe ait ve
bulmuştur [6]. Bu yüzden, Fathy’nin mimarlığını anakronik (zaman-ötesi) nitelikte görürüz.” Tanyeli
anlamak için mimarlık pratiğine başladığı dönemin de, Fathy’nin bakış açısının, “Nubyalı yapı ustalarının
yaygın olarak kabul edilen modernizm olgusuna neredeyse prehistorik denebilecek tekniklerini modern
aldığı mesafe bağlamında mimarlığını değerlendirmek dünyanın sorunlarına çözüm olarak önermesi”
doğru olacaktır. Bu çerçevede, Fathy’nin modern yüzünden anakronik olmasının kaçınılmazlığını
mimarlıkla olan ilişkisine modernizmin sosyal vurgulamaktadır [4].
dönüşümü, gelenek ve bununla ilintili olarak
yöresellik (biçimsel alıntılar, malzeme ve iklime olan 2.1. Sosyal Dönüşüm
duyarlılıklar, vs.), anonimlik, bireysellik, hümanizm
gibi olguları ele alması bağlamında bakmak Fathy. toplumsal yapı ile mimarlık eylemi arasında
gerekmektedir. Fathy mimarlığının ilk döneminde birebir ilişkiyi öngören felsefeyi benimsemiştir [3].
Kahire ve İskenderiye’deki mimarlık etkinliğine Fathy’nin modern mimarlıkla olan ilişkisi, “modern
bakacak olursak Secession, Art-Deko modernizmi ve mimarlığın arkasında yatan temel itkinin sosyal olarak
Bauhaus’u yansıtan ve çoğu bugün de ayakta duran yön verilmiş planlama ve mimarların sıradan adamın
düzeyli yapıların varolduğunu görürüz [7]. Fathy yaşama standartlarını dikkate alması olarak
içinde bulunduğu bu modern ortama ve yaptığı düşünüldüğünde [10] farklı bir boyut almaktadır.
Avrupa gezilerinden edindiği modernizm Çünkü bu anlamda Fathy’nin söylemi, modern
izlenimlerine rağmen, mimarlık pratiğinin hiçbir mimarlığın söylemi ile çakışmaktadır [11]. Ancak
döneminde “modern biçimlerden büyülenmemiştir” Richards’ın deyimiyle, fark, modernin sosyal
[1]. Belki de modernizme bu denli yakın durması onu dönüşüm çalışmalarını daha çok kentsel durum
eleştirmesinde etken olmuştur. Fathy modern üzerinde yoğunlaştırmasıdır. Fathy’nin söylemi ise
mimarlığa karşı duruşunu şöyle ifade etmektedir: kırsal kesimdeki yoksulların ihtiyaçlarıyla uğraşma-
sında yatmaktadır [11]. Fathy’nin hayallerinin de
...Evler paralel çizgilerle yerleştirilir, caddeler düzdür sosyal bir bileşeni olduğunu belirtmesi onun
ve 90 derecede mekanik bir izlenim vererek kesişirler. mimarlığındaki sosyal içeriğin ipucudur. Fathy’nin
Hiçbir sürpriz elemanı, hiçbir çeşitlilik ya da insan aşağıdaki sözleri onun felsefesindeki sosyal bileşeni
hislerinin yorumu yoktur [8]. göstermektedir:

…Mimarlık duvarlar arasındaki mekan olduğu, Eğer size 1 milyon sterlin verilseydi ne yapardınız?
duvarların kendisi olmadığı. cam geçirgen olduğu Bize gençliğimizden beri sürekli sorulan bu soru
için, mimarlık kelimesi camdan yapılmış binalar için hayal gücümüzü çalıştırırdı. Bu soruya iki olası
geçerli değildir. Planlar T-cetveli ve gönye ile cevabım vardı: Birincisi bir yat alıp ve bir orkestra
kolaylıkla çizilen paralel ve düşey çizgilerle kiralamak ve arkadaşlarımla birlikte Bach Schumann
sınırlandırılmıştır. Bu da mimari tasarım ve stilde ve Brahms dinleyerek dünyayı dolaşmak; diğeri ise
etkili faktörler olan iklim ve malzeme gibi etmenlerin fellahların benim istediğim hayat tarzı sürerek
yerini almıştır. yaşayabilecekleri bir köy inşa etmek [12].

Eğer bu akım Avrupa’da onaylanıyorsa, Arap Fathy’nin yeni Gurna köyünde yaptığı planlama
dünyasında yeri yoktur. Kültür ve medeniyetle çalışmasını anlattığı kitabı, Yoksullar için Mimarlık
alakaları olmayan yabancı kural koyucuların kültürel [13] (Architecture for the Poor), Fathy’nin
hakimiyetine maruz kalmaktayız. Bunlar, mimarlığının sosyal içerikle anılmasını
Avrupa’daki teknik, endüstriyel ve ekonomik güçlendirmektedir. Bu projesinde ve Yeni Bariz Köyü
gelişmelere hayran kalmışlar ve değerleri hiçe sayarak projesinde mimarlığını yoksulların yaşama koşullarını

366 Gazi Üniv. Müh. Mim. Fak. Der. Cilt 19, No 4, 2004
Hassan Fathy Mimarlığı’nda Tasarım İlkeleri Üzerine Eleştirel Bir İnceleme S. Sahil ve Z.T. Ultav

geliştirme üzerine kurgulamasına rağmen diğer Kültür, konstrüksiyonun ötesine geçendir. Ve bundan
projelerinde varlıklı kesimin mimarı olması eleştiri ötürü sadece bilimsel açıdan yeterli bulunan yöntem
kaynağı olmuştur. Ancak Fathy. bu eleştiriyi “belki ve malzemeleri seçmek yetmez. Kültür, insanın
tüm topluma örnek olur düşüncesiyle [3]” mimarlığını çevresine fiziksel ve manevi gereksinimlerini
sürdürdüğünü açıklayarak cevaplamaktadır [10]. karşılayabilmek için verdiği önemi ve gösterdiği
tepkilerdir. Dünyanın farklı yerlerinde çevre ve
Bu noktada Fathy’nin kendisine toplumsal bir görev gereksinimler farklı olduğu için de kültür
biçtiğini iddia etmek yanlış olmaz. Tanyeli’ye göre “değişken”dir [18].
mimarların üstlenebileceği farklı toplumsal
sorumluluk biçimleri vardır. Bu biçimlerden birisi Geleneksellik olgusu karşıtı olan “değişim” olgusuyla
Fathy’nin de dahil olduğu “mimarın ve mimarlığın o birlikte düşünüldüğünde anlam kazanır. Fathy’nin
toplumun kültürüne karşı saygılı olması gerekliliği”ni düşüncesinde “değişim olgusuna mucizevi bir önem
savunan gruptur [14]. atfedilmediğini” [4] Fathy, “değişim her zaman iyi
değildir [19], gelenek her zaman durgunluk demek
2.2. Gelenek/Yöresellik değildir.” diyerek anlatmaktadır. Değişim olgusunun
varlığını kabul etmekle birlikte zaman ötesi geçerliliği
Fathy’nin mimarlığı “sürekliliği” araması noktasında ve sürekliliği olduğu öngörülen olgular ve inançlar
da modernin geçmişten kopmayı şart koşan kümesi merkezi konumdadır [4]. Fathy’nin
felsefesinden ayrılmaktadır. “Süreklilik” arayışı geleneksele yaptığı vurgu malzeme olarak kerpiç ve
“gelenekler”e dönmeyi gerektirir, zira Steele’nin de moloztaş, planimetri olarak yerine tarihsel Kahire
belirttiği gibi’ ‘gelenek” kelimesinin latin kökeni evlerindeki Ka’a denilen kubbeli ve eyvanlı mekan
“süreklilik”tir [15]. Gelenek, günlük dilde, “bir tipini, iklimsel açıdan rüzgar kulesini ve üretim şekli
toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları olarak kırsal kesimin yerel yapı işçiliğini önermesinde
dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen ortaya çıkar. Fathy’nin geleneksel dilinin
kültürel kalıntılar. Alışkanlıklar, bilgi, töre ve bileşenlerinden de anlaşılacağı üzere gelenekselliği
davranışlar, anane” olarak tanımlanır [16]. Gelenekçi, arayışı malzeme dili. biçimsel ya da planimetrik dili,
“geleneklere bağlı kimse, “gelenekçilik” toplumsal iklimsel dil ve üretim şekli olmak üzere dört boyutta
kurumları ve inançları daha çok geçmişten incelenebilir.
süregeldikleri için benimseyen, saygın tutan,
destekleyen. yeni kültür öğelerine değer vermeyen Fathy’nin moderni reddetme nedeni “moderndeki
tutum veya öğreti” demektir. alışılmamışlığın insanların çevrelerinde kendilerini
evde hissetme içgüdüsel arzusunu yaralamış olmasıdır
Modernliğin alanı içinde herhangi bir değer sadece [10].” Bu yüzden yerli olmayan, bölgenin kültüründe
seçildiği, diğerlerinden vazgeçildiği için değerdir olmayan bir mimarlığı reddeder. Fathy’nin kültürel
[17]. İşte modern dünyanın değerlerini geleneksel otantizmi savunurken kültürlerin birbiriyle
dünyanın değerlerinden ayıran da böyle bir düzlemdir. değiştirilemez olduğunu savunduğunu belirtmiştik.
Tanju’nun da deyimiyle, “geleneksel dünyada “Eğer kültürel olarak uygun değillerse yabancı
değerler ve kimlikler verili ve aşkındır; seçimlere elemanlar diğer kültür ve çevrelerden alınamaz.
kapalıdır [16].” İşte geleneksel dünyanın değerlerini Kültürel olarak uygun olmayan elemanlar çelişkiler
modern dünyanın değerlerine üstün kılan da sabitlik doğuracak ve geleneksel kültüre zarar vereceklerdir
ve değişmezliktir [17]. [1].” Bu ifade uygun olduğu koşullarda yabancı bir
kültürün öğelerinin ödünç alınabileceği anlamına
Fathy’nin uluslararası bir figür haline gelmesinin tam gelmektedir. Fathy de ayrıca Batı’dan uygun olan bir
da “modern”in geçmişten kopuşunun mimarlık ve şeyi almanın sakıncası yoktur [1],” diyerek hem de
halk arasındaki ilişkiye felaket getirdiğinin fark birkaç projesinde, “Atina Ekistics merkezi üyesi
edildiği 60’lı yıllara rastlaması tesadüf değildir. olduğu yıllarda (57-62) Irak’taki toplu konut grubu
Gelenek bir kimlik unsuru olarak tanımlanabilirse, başta olmak üzere kimi projelerinde daha evrensel-
Fathy’nin bu unsura sıkı sıkıya bağlı olduğu iddia rasyonalist şemaları, geodezik kubbe ve benzeri
edilebilir: “Modernin yenilik arayışı ve geleneksel strüktürleri, yine aynı dönemde Yunanlı bir sanatçı
normları gözardı etmesi kimlik kaybını getirmiştir, için tasarladığı Liopessi Evi’nde farklı kültürel
çünkü gelenek bireysel mimardan her zaman için daha iklimin duyarlılığını kullanarak [7]” bunu
üstündür; mimarın gerçek kimliği geleneksele ispatlamıştır. Bu anlamda, Fathy’nin yöresel
yabancılaşmasında değil birlikteliğiyle sağlanabilir bağlılığının tutuculuktan uzak olduğunu,
[8].” Fathy için geleneğin sürekliliği içinde bulunulan tasarımlarında her yöre için farklı bir tasarım
toplumun kültürünün bir parçasıdır ve her toplum için yaklaşımı geliştirdiğini söylemek mümkündür.
bir değişkendir. Mimarlık pratiği de biçimiyle,
kullandığı teknolojiyle, üretim şekliyle kültürel bir Fathy gelenekten kopmaması onu evrensellik
unsurdur ve bu yüzden değişkendir. Fathy’nin de yöresellik (vernakülerizm) kutuplaşması içinde
belirttiği gibi: “yöreselci” (“vernaküler”) kutba yerleştirmiştir. Fathy
evrensellik mitini şöyle eleştirmiştir:

Gazi Üniv. Müh. Mim. Fak. Der. Cilt 19, No 4, 2004 367
S. Sahil ve Z.T. Ultav Hassan Fathy Mimarlığı’nda Tasarım İlkeleri Üzerine Eleştirel Bir İnceleme

Uluslararası mimarlık, sanatın uluslararası hastalıklı dayatmasıyla kendini göstermektedir. Bir başka
durumu ve kültürün uluslararası kaybı değil midir? deyişle, yukarıda değindiğimiz bireysellik olgusu
Çünkü bana göre, mimarlığın en doğru tanımı insan somut anlamda mimari ifadesini “saf biçim”de [11]
aklı ve çevresi arasındaki ilişkinin ruhsal ve fiziksel bulur. Saf biçim “kusursuz güzelliğine” karşın
ihtiyaçlarını karşılamadaki etkileşiminin bir sonucu mimarlıkta “insan” öğesini dıştaladığı için modern
olarak tanımlanandır [20]. sonrası dönemde yoğun eleştirilere maruz kalmıştır.
Fathy’nin mimari etiği de tam bu noktada, yani
Görüldüğü gibi. Hassan Fathy, modern mimarlığı, “modernin çöküşünün mimarlığın sıradan insanın
karşısına yöresellik paradigmasını yerleştirerek ihtiyaç ve tepkilerinin dışına düştüğünün farkındalığı
eleştirmiştir. Fathy’nin yöreselci eleştirelliği dört [10]” çakışması noktasında anlam kazanmaktadır.
noktada incelenebilir: Fathy, mimarlığındaki hümanizm faktörünü şöyle
açıklamaktadır:
1- Biçimsel
2- Teknolojik (malzeme, vs.) Her yapı insanlık kültürüne katkıda bulunmalıdır.
3- İklimsel duyarlılık Ama, bu, insanı referans vermeden ve insan ölçeğine
4- Üretim şekli saygı duymadan nasıl yapılabilir? Mimarimize insanı
yeniden tanıtmalıyız; insan ölçeğini, insan
2.2.1. Biçimsel eleştiri gereksinimleri ve insani gelenekleri yeniden
tanıtmalıyız [21].
Tekrarlı biçimlere sahip köylerden ve caddelerden
geçmek çok sıkıcıdır. ancak bu yerlileri için Plancıların tasarımlarında elemanları ve biçimleri
bilinçaltlarını etkilediğinden daha da sıkıntı verici nasıl basitleştirdikleri ve karmaşık insani değerlerden
olmalıdır. Çok fakir insanlar kanvas, çamur ve kalay kaçtıklarını analiz etmek kolaydır. Mimar ritm ve
tabakalar kullanıp bir ya da birkaç günde evlerini kalıp kullanımının ötesine geçmelidir. Çeşitli insan
mimarlar olmaksızın yaparlar, ama belli bir estetik faktörlerini, sosyal. ekonomik, psikolojik ve kültürel
değerleri vardır. 0 zaman suçlanması gereken kimdir karışıklıklar gibi mimari faktörlerden öncelikli olarak
[8]? ele almalıdır. Bu faktörler sadece mimarlıkta değil
bütün mesleklerde uzmanları kayba uğratan çelişkiler
Fathy’nin modernizmi biçimsel açıdan eleştirmesinde ve permütasyonlarla doludur [8].
kullandığı en temel yöntem modernizmin mimari
homojenliğine karşıt olarak her yapıya bireysel değer Rastorfer’in da deyimiyle, “insan mimarlığın
vermesi olmuştur [11]. Fathy’nin “iyi mimarlık” merkezindedir, insan doğanın bir parçasıdır, mimarın
anlayışının kültürlerin bireyselliğini ön plana görevi inşa edilmiş biçimi ve doğayı yapı insan ve
çıkarmak olduğunu vurgulamıştık. “Bir mimar insanın çevre arasında bir link aracı olacak şekilde
şehirde kendi bireyselliğini ve gururunu harmanlamalıdır [2].” Fathy’nin kendi ifadesinde
hissedebileceği bir güzellik ve kültür atmosferi açıkça belirttiği üzere hümanizm, Serageldin’in
yarattığı ölçüde başarılıdır [8]” diyen Fathy için aynı ifadesiyle Fathy’nin ana paradigmasının kültürel
şekilde bireysellik olgusu onun pratiğinde kullanıcı ve otantiklikten sonra ikinci elemanıdır. Mimarlığın
doğal çevrenin bireyselliğine duyarlılık şeklinde de insanlar için olduğu ve insanların birbirinin yerini
ortaya çıkar. Bu gerekliliği şöyle ifade etmiştir: tutmadığı bilinci mimarlığın insanın fiziksel ne
fizyolojik ihtiyaçları kadar psikolojik ve kültürel
“Bir konutun mimarisi, köydeki konumu ve ihtiyaçlarına tepki vermesi gerekliliğini doğurur. Bu
ölçülerinin hepsi sahibinin kişiliğinin ifadeleridir. Ev, yüzden Fathy enternasyonalizmin elemanlarını
aslında, sahibinin toplumla yüzleştiği portresidir. dünyayı ortak bir yaşama kalıbı altında birleştirmeye
Doğada hiçbir iki insan aynı değildir. İkiz olsalar çalıştığı için reddetmektedir. Enternasyonalizmin
fiziksel olarak aynı olsalar bile düşlerinde insanları bireyselliklerinden koparan homojenleştirici
farklılaşırlar. Evin mimarisi düşten çıkar, bu yüzden kavramını reddeder [1].
yerlileri tarafından inşa edilen köylerde hiç bir evi
aynı bulamayız. 2.2.2. Uygun teknoloji (malzeme: kerpiç)

Bu çeşitlilik, insanoğlu bin yıllarca binlerce konut Fathy’nin en önemli özelliği “bir yerde yapı yapmak
tasarladıkça ve inşa ettikçe doğal olarak artmıştır. değil, bir yerden yapı oluşturmak [3]” idi. Bir başka
Ancak ne zaman ki mimar aynı anda binlerce ev deyişle, bir başka “yer”in teknolojisini, olanaklarını o
tasarlama göreviyle yüz yüze gelmiştir, barındıracağı yerin kültürel özelliklerine uydurmak değil, o yerin
binlerce insan için düşlemektense bir ev tasarlar ve mevcut teknolojik olanaklarını kullanarak yapı
kendinin yaratıcılığını ve insanoğlunun insanlığını yapmak onun mimarlığında önemli yer tutar. Yani o
reddederek sağına üç sıfır koyar…[2] ” yerin kültürel otantizmini sadece biçimsel öğelerde
aramaz, o biçimselliği yerin teknolojisiyle elde eder.
Modernizmin evrensel biçim arayışı, bireyselliği bir Kendisi de Özkan’ın ifadesiyle insanoğlunun doğduğu
yana bırakan saf biçim tanımlamasıyla ve günden bugüne sürekli olarak kendi barınması için

368 Gazi Üniv. Müh. Mim. Fak. Der. Cilt 19, No 4, 2004
Hassan Fathy Mimarlığı’nda Tasarım İlkeleri Üzerine Eleştirel Bir İnceleme S. Sahil ve Z.T. Ultav

gereken gereçlerin hep çevresinde bulunduğunu, da özelde bu pratikteki malzeme kullanımıyla


önemli olanın başka yerden getirmek değil. olanı bilgi sağlanmaya çalıştığını belirterek yanıt vermiştir:
ve sevgi ile biçimlendirmek olduğunu söylemektedir
[3]. Niçin evlerimizin yapımında Allah’ın bir lütfu olan bu
malzeme kullanılmıyordu? Ve niçin köylülerin evleri
Böyle bir düşünceden yola çıkarak Fathy bir yapı daha iyi değildi ve arazi sahiplerinin evleriyle
malzemesi olarak yapılarının “arkitektonik dışavurum aralarında bir fark olması gerekiyordu? Her ikisi de
[6]” olan kerpici keşfetmiştir. Fathy için gelenekselin kerpiçten yapılır ve daha iyi tasarlanıp konforlu ve
zamansal/tarihsel bir sınırı yoktur. Bu yüzden Fathy güzel olabilirlerdi [12].
için kerpiç güncel bir teknik olarak kabul edilmekte
ve uygulanmaktadır [22]. Uygun teknoloji seçimi, Modernizmin “süslemeye karşı çıkmasında güzelliği
dolayısıyla kerpicin çağdaş yapı üretimine sokulması, malzemenin kendisini düz olarak açığa vurmasının
Fathy mimarisinde öylesine öne çıkan bir öğedir ki yattığı kabulü [20]” olduğu düşünülürse,
Fathy ismi kerpiçle birlikte anılır: modernizmin malzemenin dürüstlüğü ilkesi, Fathy
mimarlığındaki kerpiç kullanımıyla örtüşmektedir. Bu
Toprak insanlığın başlangıcından beri çok önemli bir bakımdan Fathy mimarlığını “modern” diye
yapı malzemesi olmuştur. Hem kırsal konutlarda hem tanımlayabiliriz.
de daha prestijli anıtlarda kullanılmıştır. Modern
zamanda toprak ilkel ve arkaik olmakla suçlanmış, Kerpiç kullanımının “kolay uygulanabilirliği ve
ancak kolay kullanılabilirliğini ispatlamıştır. Fiziksel dayanıklılığının yanı sıra insancıl bir yönü vardır
olarak rahatlık sağlar kısmen düşük ısı [23]” Dolayısıyla Fathy mimarlığına esas olan
geçirgenliğinden kısmen de çamur zayıf olduğundan hümanizm kendisini mimari biçimde olduğu kadar
kalın duvarlar inşa etmek gerekliliğinden, yazın serin, malzemeyle kurulan mimari tektonik dilde de gösterir.
kışın ılık olur [23]. Bu onun çok boyutlu düşünce yapısının bir
göstergesidir.
Fathy’i kerpici keşfetmeye iten neden kendi ifadesiyle
2. Dünya Savaşı’ndan sonra Mısır’da çelik ve ahşap 2.2.3. İklimsel duyarlılık
yokluğundan inşaatın durması, Fathy’nin de bu
kıtlıktan kurtulmanın yolunu araması olmuştur: “Mısır Fathy’nin yöreselci yaklaşımının üçüncü boyutu
sürekli çelik ve ahşap ithal etmemişti. Ama Mısırlılar iklimsel duyarlılıktır. iklim, bir coğrafya”yı, bir “yeri”
bir şekilde inşa etmişlerdi. Duvar inşa edilebilirdi. tanımlayan en önemli öğelerden biridir [20]. Bu
peki çatı nasıl geçilecekti? Onlar ahşap kalıp yüzden mimari tasarımda “iklim” bileşenini dikkate
kullanmadan tonoz yapmışlardı. Öyleyse kendileri de almak o “yer”in içsel özelliklerini dikkate almaktır.
yapabilirdi [23].” “Yıllarca, yüzyıllarca köylülerin, Charles Correa “Biçim işlevi izler [20],” (“Form
tecrübelerine dayanarak belli bir malzemeyi follows climate.”) diyerek binaların içerden değil,
kullanmalarına karşın biz çağdaş eğitimliler olarak, çevresel kuvvetlerle şekillendirilmesi gerekliliğini
çamur gibi gülünç bir malzemeyle ev yapmayı vurgulamıştır.
aklımıza bile getirememiştik. Ama neden olmasın?
[12]” Fathy, kerpici keşfetmesiyle birlikte bu Aslında Fathy’nin yöreselciliğinin dört boyutu da
teknolojinin inceliklerini öğrenmek ve söylemini birbirinin içine geçmiştir. Örneğin, Fathy’nin
sağlam temellere oturtmak için “Kahire’nin fakir biçimsellik arayışındaki hümanizm, onun malzeme
taşralarından birisi” [12] olan Aswan’a gitmiş, orada kullanımında da ortaya çıkmaktadır. Aynı şekilde
geleneksel yöntemlerle inşa edilmiş konut tipolojisini, Fathy’nin iklimi dikkate alması hem biçimsel, hem
Fatımi Dönemi Mezarlığı’nı ve St. Simeon teknoloji kullanımında ortaya çıkmaktadır. İklimin
Manastırı’nı incelemiştir [12]. biçimsel (ve kütlesel) olarak ele alınması, içe
dönüklük, avluların kullanılması, üst örtü olarak
Kerpiç, genel olarak bakıldığında aynı görünse de kubbe ve tonozun kullanılmasında ortaya çıkmaktadır.
mimari, kültürel ve topografik farklılıklarından dolayı Örneğin yapılan bir görüşmede Mit-Rehan
ülkelere ve yörelere göre detaylarda özgün özellikler sakinlerinin, kubbeli ve tonozlu mekanlardaki ısıl
ve farklılıklar göstermektedir [24]. Bu anlamda Fathy, konforun, düz tavanlı mekanlara göre çok daha
geleneksel olanı aynen alıp kullanmamıştır; kerpicin yüksek olduğunu belirtmişlerdir. Bunun sebebi
onun mimarlığında yeni bir görünüme kavuştuğu çatıdaki eğri yüzeylerin dik güneş ışınlarına daha az
diğer örneklerle karşılaştırıldığında görülebilir. maruz kalmaları olabilir [25]. Aynı zamanda
geleneksel yapılarda olduğu gibi kalınlığı çok olan bir
Fathy daha önce de belirttiğimiz gibi “Yoksullar için ısıl kütle kullanmıştır. Bu biçimsel yaklaşım, Fathy
Mimarlık” kisvesi altında kentsoylu sınıf için yapı farklı kılmaz, onu farklı kılan daha çok kullandığı
üretmesiyle eleştirilmekte idi. Ancak Fathy bu mimari elemanlardır. Gale’in de belirttiği gibi, Malkaf
duruma “yerli, ilkel, kırsal [23]” gibi sıfatlar yüklenen ile çöl rüzgarını içeri alır. Serin hava bölücü
kerpicin kullanımını her kesime uyguladığını ve panellerden içeri sızar. Avlularını bitkilendirerek
böylece toplumsal dengenin yapı kültürüyle ve daha peyzaj elemanlarıyla çöl sıcaklığını elimine eder [26].

Gazi Üniv. Müh. Mim. Fak. Der. Cilt 19, No 4, 2004 369
S. Sahil ve Z.T. Ultav Hassan Fathy Mimarlığı’nda Tasarım İlkeleri Üzerine Eleştirel Bir İnceleme

Bütün bunlardan en önemlisi yapılarında kullandığı planimetrisinde hem de cephe düzeninde okunabilir.
kerpiçtir. İyi bir ısı yalıtımcısı olan kerpiç, Mısır’ın Aynı şekilde “tekrarlama” da bir tasarım bileşeni
kuru sıcak iklimine en doğru cevaptır [24]. Böylece olarak hem mekansal düzenlemelerinde. hem de
Fathy’nin kullandığı çözümlerde insan doğasına cephe dilinde açığa çıkar. Fathy’nin cephelerde
yakın, ucuz ve çevreye zararlı olmayan yaklaşımlar yakaladığı etki “renk ve yüzey” tezahüründen çok
görürüz. Çok boyutlu mimari anlayışı, aynı zamanda “hacim ve pencere sisteminden kaynaklanır [1].
iklimsel duyarlılığın Fathy’nin üretim sürecine de Fathy’nin simetri üzerine “Mekanik olan tıpkı simetri
yansımasında görülebilir. Bir başka deyişle yapım gibi ölümdür [18],” ifadesi onun bu konudaki
sürecinde tüketilen enerji kaynaklarının görüşünü oldukça yalın biçimde belirtmektedir.
sürdürülebilirliği de Fathy için önemlidir. Güzellik anlayışını şöyle açıklamaktadır:

2.2.4. Üretim şekli Bir binanın görünümünün üzerinde yaşayanlar


üzerinde derin etki yaptığına inanıyorum, ama kimse
Fathy yapılarını “mimar, müşteri, usta üçlüsüyle [26]” insanları Parthenon’da ikamet ettiremez. Yapılan
üretir. Tasarım sürecinin katılımcı doğası Fathy’nin güzel tasarım insanların günlük mütevazı
kurduğu paradigmanın bir başka elemanıdır. Örneğin gereksinimlerine cevap vermek zorundadır: hatta, eğer
Yeni Gurna köyü inşasında, bazı durumlarda tasarımlar malzemelerine, çevrelerine ve günlük
köylülerin evlerinin düzenlemesindeki arzularını işlevlerine uygunsalar ister istemez güzel olmak
dinlemiştir. bazı durumlarda da köylülerin bir kaç gün durumundadırlar [27].
bir avluyu kullanımlarını gözlemlemiş daha sonra
tasarıma geçmiştir. Bu. mimarlığı bireysel değil 3.1. Mimari Ürünleri
kollektif bir sanat olarak algıladığının bir
göstergesidir. Gale’in de belirttiği gibi, genellikle aynı Fathy. mimari ürünlerinden önce mimari duruşuyla
ustalarla çalışmıştır [26]. Bu da mimari dilindeki anılmalıdır. Ancak, mimari etiğindeki güce vurgu
sürekliliğin salt tasarım aşamasında değil yapı üretim yapmak ürünlerini göz ardı etmek anlamına gelmez.
sürecinde de sağlanması içindir. Fathy mimarlığına dair ilk 15 yıl hakkındaki
bilgilerimiz oldukça azdır [2]. Bunun nedeni
3. HASSAN FATHY MİMARLIĞI 1930’ların sonlarında Mısır kaynaklarına dönerek
tasarım felsefesini oluşturmuş olmasıdır. Bir
Şu ana kadar Fathy mimarlığının ana felsefesi mülakatçı en büyük eserini sorduğunda “Hiç büyük
üzerinde durduk. Bu felsefeye göre. Fathy, mimari bir eserim yok.”der [9]. Bu ifadesi mimarlığa
tasarımın da yaşamın diğer dalları gibi gelenekten bakışındaki mütevaziliği anlamamız açısından önemli
kopmaması ve onu sürdürmesi gerekliliğini ileri bir ipucudur. Bu noktada, mimarlık tarihi açısından
sürmektedir. Bu çerçevede hem biçimsel, hem dikkate değer ürünlerine baktığımızda aşağıdaki
teknolojik, hem de üretim şekli olarak yörenin eserlerini sıralayabiliriz:
geleneklerinden çıkarılan dersler onun mimari
pratiğine yön vermiştir. Kallini Evi (1937), Hamid Said Evi (1942) (Şekil 1),
Sidi Krier’de Ev (1971) (Şekil 2), Fuad Riad Evi
Ne var ki, yöreselcilik, Fathy’nin mimari dilini (1967) (Şekil 3), Ezbet Al Basry (1942), Yeni Gurna
tanımlamaya yetmez. Serageldin’e göre yalınlık ve bu Köyü (1948) (Şekil 4-5), Lu’luat Al-Sahra (1950)
yalınlık çerçevesindeki tekrarlar Fathy mimarlığını (Şekil 6), Ministerli Evi (1950), Stopplare Evi (1950),
nitelendirebilir. Cephelerindeki yalınlık, yöresel Seramik Fabrikası (1950), Harraniya Köyü Projesi
mimarlığın “mimarsız mimarlık” söyleminden çok (1957), Fares’te Okul (1957), Yeni Bariz Köyü (1967)
onun yaratıcı dehasına borçludur [1]. Fathy bu (Şekil 7), Dareyya Prototip Köyü (1975), Dar-ul İslam
anlamda modern mimarlığın “doğruluk” söylemine (1980), Sakar Yolu Evleri (1967-80) [28].
yakın durmaktadır. Fathy’nin “yalın” dili hem

Şekil 1. Hamid Said Evi-El-Marg (1942)

370 Gazi Üniv. Müh. Mim. Fak. Der. Cilt 19, No 4, 2004
Hassan Fathy Mimarlığı’nda Tasarım İlkeleri Üzerine Eleştirel Bir İnceleme S. Sahil ve Z.T. Ultav

Şekil 2. Hassan Fathy Evi-Sidi Krier (1971)

Şekil 3. Fuad Riad Evi (1967)

Şekil 4. Yeni Gurna Köyü

4. SONUÇ Fathy’e yöneltilen bir başka eleştiri de “acayip,


yabansı, rustik manzaralar, kubbeler, tonoz ve
Hassan Fathy aristokrat bir kökenden gelmektedir, kemerler, avlular, kerpiç” kullanmasından ötürü
Ülkesinin entelektüel ve sosyal elitinin bir üyesidir. “romantik olduğudur.” Bu eleştiri, O’nun tarihe olan
İçinde bulunduğu ortam dolayısıyla, mimarlık bağlılığından kaynaklanmaktadır. Fathy, bu eleştiriyi
pratiğini daha çok Mısır elitine yöneltmesi “Yoksullar şöyle yanıtlamıştır “İnsanlara estetik ve kültürü
İçin Mimarlık” söylemi olan bir mimarla çelişiyor hatırlatınca romantik olduğumuzu söylüyorlar, bu,
gözükmektedir. Ancak, O, bu çelişkiyi aslında toplumumuzun bugünkü durumunu göstermektedir
“yoksullar için mimarlık” adı altında bir mimari [9].” Jacquez Berque, romantizmi “teknolojik
anlayış kategorisinin olabileceğine inanmadığını değişimi telafi etmek için duygulardaki ve
söyleyerek ve asıl amacının “eğer varlıklı ve etkin ifadelerdeki yoğunlaşma [9]” olarak tanımlamaktadır.
kesim onun mimarisini yeğlerse yoksulların da özenip Bu ifadeye göre romantiğin tarihsel görevi sosyal bir
onun mimarisini beğenmesini sağlayabileceği hastalığı temsil eden bireysel bir devrimciliktir. Bu
olduğunu [6]” söyleyerek yanıtlamıştır. olumlu anlamda Fathy’yi romantik olarak tanımlamak
mümkündür. Ancak, Fathy’nin mekansal tezinin

Gazi Üniv. Müh. Mim. Fak. Der. Cilt 19, No 4, 2004 371
S. Sahil ve Z.T. Ultav Hassan Fathy Mimarlığı’nda Tasarım İlkeleri Üzerine Eleştirel Bir İnceleme

Şekil 5. Yeni Gurna (1948)

Şekil 6.Lu’luat Al-Sahra (1950)


yukarıdaki elemanların kullanımıyla sınırlı olmadığı koymanın ötesinde “tarihsel araç, yöntem ve
düşünüldüğünde, bu eleştiri olumsuz-lanmaktadır. yaklaşımlarla üretilmiş ürünler [29]” ortaya
Zira Fathy’nin tarihselciliği “görünen”in ötesindedir. koymuştur. Bu anlamda Fathy mimarlığı
Tanyeli, “tarihselciliği mimarlıkta görüntüden öteye “görüntü”nün ötesinde bir düzlemde durmaktadır.
giden bir yanda teknik bünyeye ilişkin öte yanda da
onu var eden toplumun üretim ve yaşama biçimlerini Bu bağlamdaki eleştiri, Fathy’nin zaman faktörünü
ilgilendiren bir şey olduğunu [29]” vurgulamaktadır. dikkate almaması şeklinde sürdürülmektedir. Bu
Bu anlamda Fathy de “gündelik çıkarcı gerçeklerle eleştiri daha çok, mimarisinin “kerpiç” bileşeni
[29]” “tarihselci gibi görünen[29]” ürünler ortaya üzerine yapılmaktadır. Ancak Fathy’nin kerpiç

372 Gazi Üniv. Müh. Mim. Fak. Der. Cilt 19, No 4, 2004
Hassan Fathy Mimarlığı’nda Tasarım İlkeleri Üzerine Eleştirel Bir İnceleme S. Sahil ve Z.T. Ultav

Şekil 7.Yeni Bariz Köyü (1967)

kullanımı “arkaik” bir heves, ilkel bir yaşam tarzı için Modern Architecture: A Critical Histori”de.
ilkel bir metodun seçimi değildir. Aksine, bu NY: Thames and Hudson, 1992, 6-30.
kullanıma rastlanabilmektedir. 6. Özkan, S., "Hassan Fathy'nin Modernizme
Karşıtlığı ve Sonrası", Arredemento Mimarlık,
Uygun malzemelerin bilimsel kullanımı, inşaat 100+56 (2003): 62-63.
tutarının yaşanabilir mekanla ilişkisi ve optimum 7. Yücel, A., “Hasan Fethi ve Sedad Hakkı: İki
termal verimlilik açısından takdir edilmelidir [10]. Mizac İki Mimari”, s. 85-89, Arredamento
Ancak O, yapının zamandan bağımsız olduğunda Dekorasyon, Ekim (1990).
gerçek bir mimarlık değeri taşıyacağını, zamana 8. Fathy, H., “Khan El Khalili Between Fatamid
bağımlı şeylerin “moda” türü geçici ve az değerli Cairo and the Cairo of 21 st and 22nd Century,”
olduğunu söylemekteydi. Fathy’nin yöreselci tutumu Architectııral Monographs Hassaıı Fathy’,
da “mimarisinin kentsel alanlara yakışmayacağı, Londra, NY: Academy Editions, St. Martin’s
kentteki modern kent planlaması imajıyla Pres, 1988. 125-136.
uyuşmayacağı bir evden çok camii olarak algılana- 9. Steele, J., Architectural Monographs Hassan
bilmesi [25]” yüzünden eleştirilmiştir. Ancak, her Fathy. Londra, NY: Academy Editions, St.
mimari eleştiride olduğu gibi Fathy’nin eleştirisi de Martin's Press, 1988, 25-146.
mimarlık pratiğinin bağlamına bakarak yapılmalıdır. 10. Richards, J. M., "The International Context"
Bu anlamda yapının bağlamı kent dışı olduğu için Hassan Fathy. A Mimar Book in the Series
eleştiri temelsiz görülmektedir. Sonuç olarak, O’nun Architects in the Thirld World. Londra: Concept
“ekonomi-politiğe” karşı verdiği savaş oldukça Media Ltd., 1985, 10-13.
önemlidir. Fathy’nin mimarlığı gücü elinde tutan 11. Tafuri, M., Architecture and Utopia-Design
kesimin tam karşısındadır, bu O’nun verdiği savaşı and Capitalist Development, Massachussets: the
daha da anlamlı kılacaktır, çünkü bir mimarın “gücü” MIT Press, 1976.
karşısına alması yok etmeyi göze alması ile eş 12. Fathy, H. “Düş ve Gerçek.” Hasan Fethi de.
anlamlıdır. Özkan, Fathy’yi bu anlamda Fathy’nin de İstanbul: Boyut Yayınları, 2000, 93-112.
odasından heykelini ayırmadığı Don Quixote’a 13. Fathy. H., Architecture for the poor; an
benzetmektedir. experiment in rural Egypt Chicago: University
of Chicago Press, 1973.
KAYNAKLAR 14. “Mimarlık ve Toplumsal Sorumluluk ve
Adanmışlık.” Kavram giriş yazısı. Arredamento
1. Serageldin, J., "An Egyptian Appraisal" Hassan Mimarlık 100+56, s. 52, 2003.
Fathy'de, A Mimar Book in the Series Architects 15. Steele, J., "Obituary: Hassan Fathy."
in the Thirld World, Londra: Concept Media Ltd., Architectural Review, v. 187, n. 1115, (9) 1990.
s. 14-24, 1985. 16. Aközer, E. “Popüler Gelenekle Bilim ve Felsefe
2. Rastorfer, D., "The Man and His Work." in Geleneği Arasında Mimarlık Mesleği.”,
Hassan Fathy, A Mimar Book in the Series Arredamento Mimarlık, s. 39-41, Ocak 2002.
Architects in the Thirld World, Londra: Concept 17. Tanju, B., "Adolf Loos Üzerinden Bir Okuma:
Media Ltd., s. 30, 1985. 'Modern' Mimarlık ve Gelenek", Arredamento
3. Özkan, S., "Hassan Fathy'nin Çabası ve Mimarlık, s. 46-48, Ocak 2002.
Mimarlığı Üzerine." İstanbul: Boyut Yayınları 18. Fathy. H. “Hasan Fethi Konuşuyor.”,
(Çağdaş Dünya Mimarları/5), s. 43-51, 2000. Arredamento Dekorasyon, s. 89-91, Ekim 1990.
4. Tanyeli, U. "Hasan Fethi ve Mimarlıkta Radikal 19. Çelik. Z., “Third World Architects.”, Design
Muhalefet." Arredamento Dekorasyon, s. 79- Book Review, n. 19, s. 46-50, 1991.
84, Ekim 1990. 20. Özkan, S., "Regionalism within Modernism, A
5. Frampton, K., “Towards a Critical Regionalism: Search for Culturally Appropriate Contenporary
Six Points for an Architecture Resistance.” Architecture.", Yayınlanmamış makale taslağı,
Architecture and Behaviour, 1992.

Gazi Üniv. Müh. Mim. Fak. Der. Cilt 19, No 4, 2004 373
S. Sahil ve Z.T. Ultav Hassan Fathy Mimarlığı’nda Tasarım İlkeleri Üzerine Eleştirel Bir İnceleme

21. Fathy, H., “In His Words.” Hassan Fathy’de., A 25. Budak, C. Der. “İki Evin Öyküsü.”
Mimar Book in the Series Architects in the Thirld Arredamento Mimarlık 100+3, s. 76-78, 1998.
World. Londra: Concept Media Ltd.,s. 145-152, 26. Gale, D., "An Architecture for the People: The
1985. Complete Works of Hassan Fathy." J. Steele,
22. “Kerpiç: Çamur Mimarlığı. Hasan Fethi ve Kitap Özeti, The Journal of Architecture, n. 3,
Kerpicin Yeniden Doğuşu”, Arredamento s. 173-175, 1998.
Mimarlık 100+60, s. 98, 2003. 27. Fathy, H., “Toplum ve Mimarlık” Arredamento
23. El-Wakil, A. W., “Introduction,” Architectural Mimarlık 100+56, s. 64-65, 2003.
Monographs Hassan Fathy’de, Londra. NY: 28. “Chronology of Works 1937-84,” Hassan
Academy Editions. St. Martin’s Press, s. 7-8, Fathy’de. A Mimar Book in the Senes Architects
1988. in the Thirld World. Londra: Concept Media Ltd.,
24. Özen, H. "Yaşayan Mimari Gelenek Santa Fe 1985.
Kenti Kerpiç Mirası", Arredamento Mimarlık 29. Tanyeli, U., "Tarihselciliğe Övgü",
100+60, s. 104-111, 2003. Arredamento Mimarlık 100+51, n. 7, 2002.

374 Gazi Üniv. Müh. Mim. Fak. Der. Cilt 19, No 4, 2004

You might also like