You are on page 1of 4

HUK101U-HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

Ünite 1: Sosyal Düzen Kuralları ve Hukuk

Sosyal Düzen Kurallarının Türleri


Giriş
Sosyal düzen kuralları sayılamayacak kadar çoktur ancak
İnsan, yaşamını sürdürdüğü çevrede diğer insanlarla ve
bilimin önemli bir fonksiyonu bilimsel bilgiyi sınıflayarak
kurumlarla birçok ilişkiye girer. Bu ilişkiler sosyal ilişki
anlaşılabilir kılmaktır. Bu yönden yaklaşıldığında, sosyal
olarak adlandırılmaktadır. Bu sosyal ilişkilerin tâbi olduğu
düzen kurallarının, özellikleri de dikkate alınarak
düzen ise sosyal düzen olarak ifade edilmektedir. Sosyal
sınıflandırılması mümkündür. Genel kabul gören bir
düzen kuralları; din kuralları, ahlak kuralları, görgü
yaklaşıma göre sosyal düzen kuralları:
kuralları ve hukuk kuralları şeklinde sınıflandırılmaktadır.
Hukuk kuralları en önemli sosyal kurallardır. Hukuk • Din kuralları,
kurallarının temel özellikleri genel ve soyut olması, emir • Ahlak kuralları,
ve yaptırım içermesidir. Hukuk kurallarını diğerlerinden • Görgü kuralları,
ayıran en önemli özellik yaptırımının maddi olmasıdır. • Hukuk kuralları
Hukuk kurallarına uymama hâlinde kişiye maddi yaptırım
uygulanır, kamu gücü devreye girerek kuralı ihlal eden şeklinde sınıflandırılabilir.
kimseye zor kullanır ve kuralın gereğini yerine getirir. Din Kuralları
Hukuk kurallarının diğer sosyal düzen kurallarından farkı,
Din kuralları Tanrı ile insanlar arasındaki ilişkileri
bu kuralların devletin zorlayıcı gücüyle desteklenmiş
düzenleyen, Tanrı’nın emir ve yasaklarını içeren kurallar
olmasıdır. Sosyal kurallara uyulmadığı takdirde
bütünüdür. Din kurallarına uymayanlar, günahkâr sayılma,
karşılaşılan tepkiye yaptırım denir. Yaptırım farklı türlerde
toplum dışına itilme gibi manevi yaptırımlarla
zorlama ile kurallara uyulmasını amaçlamaktadır.
karşılaşırlar. Bir din kuralına uyulmaması hâlinde eğer
Yaptırım din, ahlak ve görgü kurallarına uyulmaması
kişiye maddi bir yaptırım uygulanabiliyorsa, bunun sebebi
hâlinde manevi nitelik taşırken, hukuk kurallarına
uyulmayan din kuralının aynı zamanda hukukça
uyulmaması durumunda maddi niteliktedir. Hukuki
benimsenmesi yani hukuk kuralı hâline gelmesidir.
yaptırımlar ceza, cebri icra, tazminat, geçersizlik ve iptal
olmak üzere beş kategoride incelenebilir. Yaptırım, hukuk Ahlak Kuralları
kuralının ihlali hâlinde ortaya çıkmaktadır. Yaptırımın Ahlak kuralları iyilik-kötülük, doğruluk yanlışlık gibi
türü, ilgili hukuk alanı, ihlal edilen hukuk kuralı, ihlalin çeşitli konulardaki değer yargılarıdır. Ahlak kurallarının
niteliği ve etkilerine göre belirlenmektedir. iki yönü bulunmaktadır: Nesnel (objektif, sosyal) Ahlak
Sosyal Düzen ve Kurallar insanın diğer bireylere karşı olan ödevleri ile ilgilidir.
Öznel (subjektif) Ahlak kişinin kendi şahsı ve iç
İnsan toplum denilen sosyal çevre içinde yaşamaktadır.
dünyasına karşı ödevlerini ifade etmektedir. Ahlak
İnsan yaşamını sürdürdüğü bu çevrede diğer insanlarla ve
zamana, yere, topluma karşı değişir. Ahlak kurallarına
kurumlarla birçok ilişkiye girer; bu ilişkiler sosyal ilişki
uymama hâlinde karşılaşılan yaptırımlar manevidir. Ahlak
olarak adlandırılmaktadır. İnsanın sosyal ilişkileri
kurallarına uymamanın yaptırımı manevi iken hukuk
sayılamayacak kadar çoktur.
kurallarına uyulmadığı taktirde maddi yaptırımla
Sosyal ilişkilerin tâbi olduğu düzen, sosyal düzen olarak karşılaşılır. Ahlak kuralları kişilere yükümlülükler
ifade edilmektedir. Sosyal düzenin herkese yüklediği bazı getirirken hukuk kuralları hem yükümlülük hem de yetki
yükümlülükler ve bazı ödevler vardır. Sosyal düzen verebilir.
içinde, belirtilen ödev ve yükümlere uymamak
Görgü (Nezaket) Kuralları
beraberinde birçok sorunu getirir. Zira sosyal düzen, belli
bir ahengi sağlamak için birtakım emir ve yasaklar Toplumsal düzen, gündelik ilişkilerde bazı davranış
getirmektedir. Sosyal düzen içinde yaşayan insanların kalıplarına uyulmasını gerektirir. Ahlak kurallarından
ödevleri, hak ve yetkilerini düzenleyen kurallara sosyal farklı olan bu kurallar, görgü kuralları olarak
düzen kuralları denilmektedir. adlandırılmaktadır. Bu kurallar tavırlar, yöntemler ve
hareket biçimlerinden oluşur. Başkası konuşurken
Sosyal düzen kurallarının belirli özellikleri bulunmaktadır. dinlemek, el öpmek, kibarca yemek yemek, selam vermek
Öncelikle bu kurallar genel nitelik taşır yani ayırımsız veya misafir ağırlamak bu kurallara örnek gösterilebilir.
herkese uygulanır. İkincisi süreklidir yani bu kurallar çok Görgü kuralları bazen hukuksallaşabilir, askerde selam
uzun zamandır ve aralıksız bir biçimde uygulanmaktadır. vermek bu duruma örnek gösterilebilir.
Üçüncüsü, bunlar yaptırımlı kurallardır. Sosyal düzen
kuralları zaman içinde değişim gösterebilirler, hatta Görgü kuralları bölgesel ve yöresel olabilir. Belli bir
bölgeden bölgeye, ülkeden ülkeye dahi farklılaşabilirler. bölgede kendine özgü görgü kuralları ile karşılaşılabilir.
Bir sosyal düzen kuralının zamanla ortadan kalması da söz Görgü kuralları yazılı değildir, aktarılarak günümüze
konusu olabilir. Öte yandan, bir davranış aynı zamanda ulaşmıştır. Görgü kurallarına uymayanlar görgüsüz, kaba
birden çok sosyal düzen kuralını ihlal edebilir. Örneğin, veya saygısız olarak nitelendirilir. Bu anlamda görgü
aynı olay hem ahlak, hem din ve hem de hukuk kurallarına kurallarına uymamanın yaptırımı manevidir.
aykırı olabilir.

1
HUK101U-HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI
Ünite 1: Sosyal Düzen Kuralları ve Hukuk

Hukuk Kuralları yaptırım içerir. Bu yaptırım ceza, tazminat, cebri icra,


Hukuk kuralları en önemli sosyal kurallardır. Hukuk geçersizlik ya da iptal olabilir.
kurallarının temel özellikleri genel ve soyut olması, emir Hukuk kuralları genel, soyut, sürekli ve yaptırıma bağlı
ve yaptırım içermesidir. Hukuk kurallarını diğerlerinden kurallardır. Hukuk kuralları soyuttur; somut ve tek bir olay
ayıran en önemli özellik yaptırımının maddi olmasıdır. için hazırlanmamıştır. Aynı nitelikteki tüm toplumsal
Başka bir ifadeyle hukuk kurallarına uymama hâlinde olaylar için geçerlilik taşımaktadır. Bu nedenle hukuk
kişiye maddi yaptırım uygulanır, kamu gücü devreye kuralları, düzenlediği tüm olaylara uygulanabilecek
girerek kuralı ihlal eden kimseye zor kullanır ve kuralın niteliktedir. Hukuk kuralları genel niteliktedir. Aynı
gereğini yerine getirir. Hukuk kurallarının diğer sosyal durumda bulunan tüm kişileri ve aynı vasıftaki tüm
düzen kurallarından farkı, bu kuralların devletin zorlayıcı olayları kapsamaktadır.
gücüyle desteklenmiş olmasıdır.
Hukuk kuralları yürürlükten kaldırılmadıkları sürece,
Hukuk kuralları toplum hayatında kişilerin birbirleriyle ve sürekli olarak uygulanmaktadır. Bu anlamda hukuk
toplumla olan ilişkilerini düzenleyen ve uyulması kamu kuralları geçici değil, uygulandığı zaman dilimi içinde
gücüyle yani maddi yaptırımla desteklenmiş sosyal süreklidir. Hukuk kuralları bağlıyıcıdır; bu bağlayıcılığa
kurallardır. Hukukla ilgili olarak yapılan tanımlar bir aykırı hareket edilmesi hâlinde maddi yaptırım ortaya
bütün olarak değerlendirildiğinde hukuk kurallarının; çıkmaktadır.
• Kişilerin dışa yansıyan davranışlarını Hukuk Kuralları ve Diğer Sosyal Düzen Kurallarının
düzenlediği, Ayrılması
• Toplumdaki egemen güç, yani üstün siyasal Hukuk kuralları ile diğer sosyal kuralları birbirinden
• iktidar tarafından belirlendiği, ayırmada en sağlam ölçüt yaptırımın niteliğidir. Diğer
• Genel olarak kişiler arasındaki ilişkileri sosyal kuralların yaptırımı manevi nitelik taşırken hukuk
düzenlediği, kurallarının yaptırımı maddidir.
• Örgütlü siyasal mekanizma aracılığı ile
gerçekleştiği, Hukuk Kurallarına Uyulması ve Özgürlükler
• Maddi yaptırım içerdiği, Hukuk kuralları bir yandan sağladığı özgürlüklerle
• Toplumsal barışı, hukuk güvenliğini ve adaleti kişilerin güvende olmalarını sağlarken diğer taraftan
sağladığı birçok sınırlamalar getirerek özgürlükleri daraltmaktadır.
Örneğin, hukuk kuralları sayesinde bir yandan otomobil
görülür. sahibi olma ve otomobil üzerinde mülkiyet hakkını elde
Hukuk Kurallarının Sosyal Düzen Kuralları ederken hukuk kurallarının getirdiği sınırlamalar sebebiyle
İçindeki Yeri otomobili dilediğimiz gibi, istediğimiz hızda
kullanamayız. Bu da bize hukukun özgürlükler tanırken,
Hukuk kuralları diğer sosyal düzen kurallarından çeşitli bunları kısıtlayabileceğini de göstermektedir. Ancak bu
özellikleriyle farklılık arz eder. Bunlar arasında ön plana durumu yadırgamamak gerekir. Zira herkesin sınırsız
çıkan özellik ise yaptırımların niteliğine ilişkindir. özgürlüklere sahip bulunduğu bir yerde hiç kimsenin
Hukuk Kurallarının Ögeleri ve Özellikleri özgür olamayacağı gerçeği unutulmamalıdır. Adalet
kavramı hukukun temelini, idealini ve son amacını
Genel bir değerlendirme yapıldığında açık veya üstü
oluşturur.
kapalı biçimde olsun; her hukuk kuralının üç ögesi
bulunur. Bunlar; konu, irade (emir) ve yaptırımdır. Hukuk ve Adalet
Her hukuk kuralının düzenlediği bir konu bulunur. Konu, Hukuk sisteminin nihai amacı adaleti gerçekleştirmektir.
kanun koyucunun sosyal yaşama ilişkin bakış açısını da Hukuk devleti demek adaleti sağlayan devlet demektir.
yansıtır. Hukuk kuralının konusu kişilerin dışarıya Hukukta ve sosyal düzende büyük önem taşıyan adalet
yansıyan ilişkileri; eylem ve işlemleridir. Dolayısıyla bir kavramını tanımlamak son derece güçtür.
hukuk kuralı kişinin bir başkasıyla ilişkisine, yaptığı bir Genel bir tanım vermek gerekirse “adalet; ahlaka dayanan,
sözleşmeye, görmekte olduğu işe ilişkin olabilir. herkese hakkı olanı veren, bireylere hürriyet ve eşitlik
Hukuk kuralının ögelerinden ikincisi irade (emir)dir. İrade sağlayan, insan haklarına saygılı ve insanları mutlu eden
kanun koyucunun yapılmasını uygun bulduğu ya da erdem ve iradedir”.
yasakladığı davranışa ilişkin iradesini ifade eder. Hukuk Aristo adaleti ikiye ayırmaktadır. Aristo’ya göre,
kuralıyla kanun koyucu açıkça ya da üstü kapalı olarak bir insanların şahsi ve özel durumlarına bakılmaksızın aynı
şeyi yasaklar ya da serbest bırakır. işleme tâbi tutulmasına denkleştirici adalet denir.
Nihayet, her hukuk kuralında bir yaptırım bulunur. Denkleştirici adalet mutlak, aritmetik bir eşitliği ifade
Hukukta yaptırım maddi nitelik taşır. Dolayısıyla, açıkça eder. Buna karşılık değerlerin dağıtılmasında herkesin
ya da üstü kapalı biçimde, her hukuk kuralı bir maddi yeteneğine ve toplumdaki durumuna göre pay almasında
dağıtıcı adalet düşüncesi yer alır. Örneğin, devletin

2
HUK101U-HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI
Ünite 1: Sosyal Düzen Kuralları ve Hukuk

herkese eşit oranda sosyal yardım yapmasında Ceza


denkleştirici adalet düşüncesi, özürlü ve hastalara Hukuka aykırı davranışlar, suç olarak ceza kanunlarında
diğerlerine göre daha fazla yardım yapılmasında ise yer almaktadır. Suçun işlenmesini önlemek, suç
dağıtıcı adalet fikri etkili olur. Benzer biçimde devletin işlenmesiyle bozulan toplumsal düzeni kurmak ve suçluyu
herkesten eşit vergi almasında denkleştirici, kazanca göre ıslah etmek amacıyla ceza yaptırımına başvurulmaktadır.
vergi almasındaysa dağıtıcı adalet fikri etkilidir.
Türk Ceza Kanunu’na göre cezalar hapis ve adli para
Hukukta Yaptırım cezaları olmak üzere ikiye ayrılır (TCK m.45). Hapis
Her hukuk kuralının bir yaptırımı vardır. Bu yaptırım cezaları ise ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis
diğer sosyal düzen kurallarından farklı olarak “maddi” ve süreli hapis cezaları şeklinde üç grupta düzenlenmiştir.
nitelik taşır. Ancak, hukukta yaptırımın bugünkü hâlini Adli para cezası belli bir miktar paranın hükümlü
alması yüzyıllar süren bir süreç sonrası gerçekleşmiştir. tarafından hazineye ödenmesi niteliğini taşır. Türk Ceza
Kanunu ayrıca cezalara ek olarak hükümlülerin belli
Yaptırım Kavramı ve Tarihçesi hakları kullanmaktan yoksun bırakılabileceğini de
Sosyal kurallara uyulmadığı takdirde karşılaşılan tepkiye belirtmektedir (TCK m. 53).
yaptırım denir. Yaptırım farklı türlerde zorlamayı zorlama
ile kurallara uyulmasını amaçlamaktadır. Yaptırım din, Ceza Kanunu’nda düzenlenen cezalar yanında bir de
ahlak ve görgü kurallarına uyulmaması hâlinde manevi belirli bir topluluğa dâhil olma sonucu, o topluluğun
nitelik taşırken hukuk kurallarına uyulmaması durumunda düzenine uyma yükümlülüğünü getiren disiplin hukuku
maddi niteliktedir. Bu bakımdan hukukta yaptırım, hukuk cezaları vardır. Disiplin cezaları arasında uyarma, kınama,
kuralına uyulmasını sağlayan, maddi güç uygulanması aylıktan kesme, geçici uzaklaştırma, ihraç ve benzerleri
esasına dayanan bir tepki olarak ortaya çıkar. Hukukta sayılabilir. Disiplin cezaları ancak belli statülerde bulunan
yaptırım özü itibarıyla ceza ve cebir unsurunu içerir; kişilere uygulanabilen yaptırım olması sebebiyle genel
hukuk kuralının yürürlüğü yaptırım olmaksızın cezalardan ayrılır.
sağlanamaz. Yaptırım hukuk kuralının verdiği emrin Cebri İcra
yerine getirilmemesi veya kuralın öngördüğü yasağın
Cebri icra, bir borç ilişkisinde borcunu kendi rızasıyla
çiğnenmesi hâlinde geçerlik kazanır. yerine getirmeyen borçlunun devlet gücü aracılığıyla bu
Yaptırımın tarihçesi incelendiğinde ilk aşamanın kişisel öç borcunu yerine getirmesini sağlayan bir yaptırımdır.
olduğu görülür. “Sana zarar verene sen de zarar ver” Yaptırımın uygulanmasında temelde icra daireleri
ifadesiyle açıklanabilecek kişisel öç, nesnel olmaması görevlidir. Hak sahibi öncelikle icra dairesine başvurarak
sebebiyle önemli zararlara yol açmış, zarar verenin borçlunun yükümlülüğünü yerine getirmesini (örneğin
yakınlarına da yansıması olasılığı yüzünden terk evin tahliyesini, çocuğun teslimini ya da borcun
edilmiştir. ödenmesini) isteyecektir. Alacaklının elinde bir mahkeme
kararı varsa ilamlı icra; para ve teminat alacağına yönelik
Yaptırımın ikinci aşamasında kısas uygulamaları dikkati bir kambiyo senedi varsa ilamsız icra talep edilir. Bunun
çekmektedir. “Göze göz dişe diş” şeklinde ifade üzerine icra dairesi önce bir ihtarda bulunacak (ödeme
edilebilecek kısas uygulamalarının yarattığı sakıncalar emri, tahliye emri); borçlu hâlâ borcunu yerine
toplumları başka yaptırımlar aramaya yöneltmiştir. getirmemişse icra dairesi hakkı zorla yerine getirecek,
Kısas uygulamalarının sakıncalarını bertaraf etmek için ise yani gerekirse kiracıyı zorla evden çıkaracak, çocuğu zorla
uzlaşma ve hakeme başvurma gibi yöntemler babadan alıp anneye verecek ya da alacaklının mallarını
benimsenmiş; hakemin belirlediği tazminatın ödenmemesi haciz edip sattırarak alacaklıya alacağını ödeyecektir.
durumunda ise yine kısas uygulamasına olanak Tazminat
tanınmıştır.
Tazminat bir kimsenin hukuka aykırılık oluşturan kusurlu
Tüm bu yaptırımların sakıncaları, toplumun düzenini bir davranışı sonucu başkasına verdiği zararın o kişiye
sağlamadaki yetersizlikleri, insanlığı yeni arayışlara itmiş ödettirilmesidir. Tazminat ile zarar arasındaki ilişki, suç
ve modern hukuk sistemlerinin ortaya çıkışı ile yaptırım ile ceza arasındaki ilişkiye benzer. Suç işleyen kimseye
uygulama yetkisi devletin tekeline geçmiştir. Böylece ceza verilir; zarar veren kimse ise tazminat öder.
yaptırım kamusallaşarak bugünkü niteliğini almıştır.
Tazminata konu zarar maddi ya da manevi olabilir. Maddi
Hukukta Yaptırım Türleri zararın karşılığı olan maddi tazminat, zarar gören
Hukuki yaptırımlar ceza, cebri icra, tazminat, geçersizlik kimsenin mal varlığında iradesi dışında meydana gelen
ve iptal olmak üzere beş kategoride incelenebilir. eksilmenin zarar veren tarafından aynen ya da nakden
Yaptırım, hukuk kuralının ihlali hâlinde ortaya giderilmesidir. Aynen tazminde zarar görenin mal
çıkmaktadır. Yaptırımın türü, ilgili hukuk alanı, ihlal varlığının para ya da para dışındaki şeylerle önceki hâle
edilen hukuk kuralı, ihlalin niteliği ve etkilerine göre getirilmesi amaçlanır. Kırılan bir sandalyenin onarılması
belirlenmektedir. Tek bir hukuka aykırı eylemden birden ya da yenisinin verilmesi gibi. Nakden tazminde ise
fazla yaptırım türü aynı anda ortaya çıkabilir. zarardan sonraki durumla önceki durum arasındaki fark

3
HUK101U-HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI
Ünite 1: Sosyal Düzen Kuralları ve Hukuk

parayla karşılanmaya çalışılır. Yukarıdaki durumda bile mutlak butlan yaptırımına tâbi işlem geçerli hâle
sandalyenin ya da tamir masrafının ödenmesi gibi. gelmez. Taraflar anlaşarak mutlak butlanla batıl işlemi
geçerli hâle getiremezler.
Manevi tazminat ise genel olarak iki hâlde ödenir. Bir
kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda Nispi Butlan (Göreceli Hükümsüzlük-İptal Edilebilirlik):
zarar görene; ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde ise Nispi butlan, kanunun öngördüğü unsurlara sahip olan ve
zarar gören ya da ölenin yakınlarına hâkimin uygun kanunun emredici hükümlerine aykırı olmayan bir işlemin,
göreceği bir miktar para manevi tazminat adı altında o işlemi oluşturan iradelerden birindeki sakatlık sebebiyle
ödenir (TBK m.56). Bunun dışında, kişilik değerlerinde geçersiz sayılmasıdır.
iradesi dışında meydana gelen eksilme sebebiyle çekilen
Mutlak butlanın tersine nisbi butlanda işlem, iradesi
üzüntü, elem ve kederin dindirilmesi ve telafi amacıyla
sakatlanan kimsenin bunu ileri sürüp ispatlamasına kadar
manevi tazminat olarak bir miktar para ödenebilir. Manevi
geçerlidir. Ancak iradenin sakatlandığının ortaya
zarar, paradan başka yollarla da giderilebilir. Özür dileme,
çıkmasıyla işlem geçersiz hâle gelir.
mahkeme kararının ilanı veya kınama yazısı yayımlanması
(TBK m.58) manevi zararın giderilmesine yönelik Eğer iradesi sakatlanan kimse buna rağmen sakatlığı ileri
yaptırım türleridir. sürmezse işlem geçerli bir işlem kabul edilir.
Tazminat bir haksız fiilden doğabileceği (TBK m.49 vd.) Başlıca nispi butlan sebepleri yanılma, aldatma ve
gibi sözleşmeye aykırı davranıştan da (TBK m.112 vd.) korkutmadır (ikrah) (TBK m.30 vd). Örneğin, aldatma ile
ortaya çıkabilir. bir işlemi yapan kimse aldatmaya maruz kaldığını iddia
eder ve ispatlarsa işlem baştan itibaren geçersiz kılınır. Bu
Geçersizlik
kimse aldatmaya maruz kaldığını bilmesine rağmen
Hukuka aykırı bir şekilde yapılan hukuki işleme herhangi bir işlem yapmaz ise yaptığı işlem geçerli bir
uygulanan yaptırım geçersizlik yani hükümsüzlüktür. Bir işlem gibi değerlendirilir (TBK m.38). Nispi butlanı iddia
işlemin kanunun aradığı koşullara uyulmadan yapılması etmemek, uğranılan zarar ve ziyan sebebiyle tazminat
onun geçersizliği sonucunu doğurur. Özel hukukta görülen talep etme hakkını ortadan kaldırmaz (TBK m.39).
geçersizlik yaptırımının türleri arasında yokluk ve butlan
(mutlak, kısmi ve nispi butlan) sayılabilir. Ayrıca yine Kısmi Butlan: Kısmi butlanda hukuki işlemin tamamı
özel hukukta tek taraflı bağlamazlık, ileri sürülemezlik değil bir kısmının geçersizliği, söz konusudur. Borçlar
gibi geçersizlik yaptırımlarına rastlanır. Kanunu’na göre, sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir
kısmının geçersizliği sözleşmenin bütününün
Yokluk: Yoklukta hukuki işlem kanunun öngördüğü geçersizliğine yol açmayıp, sadece o hükümlerin (o
kurucu unsurlardan en az birine uyulmadan yapıldığı için kısmın) geçersizliğine yol açar. Ancak bu hükümler
hiç oluşmamış sayılır. Bu tür hukuki işlemler, hukuk olmaksızın sözleşmenin yapılmayacağı kabul edilirse
düzeninde varlık kazanmamaktadır. Örneğin, evlendirme sözleşme bütünüyle geçersiz (batıl) kabul edilir (TBK
memuru önünde yapılmamış evlenme işlemi, yani dinî m.20).
nikâh yok hükmündedir. Hukuk düzeninde hiçbir anlam
ifade etmemektedir. Tek Taraflı Bağlamazlık (Eksiklik): Kurucu unsurları ve
geçerlilik gerekleri mevcut olan ve bu yüzden geçerli
Mutlak Butlan (Kesin Hükümsüzlük): Mutlak butlan, sayılan bir işlemin, hukuki sonuçlarını doğurması için
kanunun öngördüğü kurucu unsurlara sahip olan ancak tamamlayıcı bir dış olgunun sonradan gerçekleşmesine
kanunun emredici hükümlerine aykırı olarak yapılan bağlanmasıdır. Burada, eksik olan işlemin tamamlanması
hukuki işlemler aleyhine uygulanan yaptırımdır. Hukuki aranır. Eksikliğin tamamlanması ile işlem baştan itibaren
işlemin mutlak butlan ile geçersizliğine yol açan sebepler geçerli hâle gelir. Örneğin, ayırt etme gücüne sahip bir
arasında işlemi yapan tarafların hukuki işlem ehliyetine küçüğün velisinin izni olmadan yaptığı sözleşme tek
sahip olmaması, işlemin konusunun ahlaka, adaba, kamu taraflı bağlamazlık yaptırımına tâbidir. Sözleşme küçüğü
düzenine veya kanunun emredici hükümlerine aykırı bağlamaz ama diğer tarafı bağlar. Velisinin onayı (icazeti)
bulunması, işlemin konusunun imkânsız olması, işlemin ile sözleşmenin eksikliği tamamlanmış olur ve küçüğü de
geçerlik koşulu olan şekle uygun yapılmaması veya bağlar hâle gelir. Veli onaylamazsa sözleşme baştan
işlemin muvazaalı olması sayılabilir. itibaren geçersiz olur.
Sonuçları birbirine çok benzemekle birlikte, yokluk İptal: Hukuk kurallarına aykırı bir biçimde yapılmış idari
yaptırımına tâbi bir hukuki işlem hiç doğmamış kabul işlemlerin idari yargı organlarınca ortadan kaldırılması
edilirken mutlak butlanda işlem doğmuş ama geçersiz hâlinde iptal yaptırımı ortaya çıkar. Anayasa’ya göre,
sayılmıştır. Klasik bir benzetmeyle yok işlem hiç idarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine tâbidir
doğmamış, mutlak butlanla batıl işlem ise ölü doğmuş bir (Ana. m.125). Eğer idare organlarının yaptıkları işlemler
işlemdir. yetki, şekil, sebep, konu veya amaç yönünden hukuk
Mutlak butlan herkesçe ileri sürülebilir, mutlak butlan kurallarına aykırı ise bu işlemler aleyhine idari yargı
iddiaları zamanaşımına uğramaz, mutlak butlan hâlini organlarında iptal davası açılarak işlemin iptali yoluna
hâkim kendiliğinden dikkate alır; sebep ortadan kalksa gidilebilir.

You might also like