You are on page 1of 6

‫اتفقوا على أنه ال يجوز أداء الصالة اال بعد دخول الوقت‬ 1

Vakti girmeden önce namazı kılmanın caiz olmadığında ittifak ettiler


‫ أول و أخر‬.‫اتفقوا على أن لكل صالة وقتين‬ 2
Her namazın ilk ve son olmak üzere iki vaktinin olduğunda ittifak ettiler
‫اتفقوا على أن وقت الظهر اذا زالت الشمس‬ 3
Öğle namazı vaktinin başlangıcının güneşin zevaliyle olduğuna ittifak ettiler
‫أول وقت الفجر اذا طلع الصبح و اخر وقتها اذا طلعت الشمس‬ 4
Sabahın ilk vakti fecr doğduğunda, son vakti ise güneş doğduğundadır.
‫اتفقوا على أن تكبيرة االحرام فرض من فروض الصالة‬ 5
Başlangıç tekbirinin namazın farzlarından bir farz olduğunda ittifak ettiler
‫اتفقوا على أن القيام فرض من فروض الصالة‬ 6
Kıyamın, namazın farzlarından bir farz olduğunda ittifak ettiler
‫اتفقوا على أن القراءة فرض من فروض الصالة‬ 7
Kıraatin, namazın farzlarından bir farz olduğunda ittifak ettiler
‫اتفقوا على أن الركوع فرض من فروض الصالة‬ 8
Ruku’un, namazın farzlarından bir farz olduğunda ittifak ettiler
‫اتفقوا على أن السجود فرض من فروض الصالة‬ 9
Secdelerin, namazın farzlarından bir farz olduğunda ittifak ettiler
‫اتفقوا على أن الجلسة االخيرة فرض من فروض الصالة‬ 10
Son oturuşun, namazın farzlarından bir farz olduğunda ittifak ettiler
‫ هللا اكبر‬,‫اتفقوا على أن االحرام ينعقد بقوله‬ 11
Başlangıç tekbirinin “Allahu Ekber” lafzıyla geçerli olduğunda ittifak ettiler
‫رفع اليدين سنة عند تكبيرة االحرام‬ 12
Başlangıç tekbirinde elleri kaldırmak sünnettir
‫اختلفوا في رفع اليدين عند تكبيرة الركوع وعند الرفع منه‬ 13
Ruku’ ve ondan doğrulma esnasında ellerin kaldırılması hakkında ihtilaf ettiler
‫اتفقوا على أنه يسن وضع اليمين على الشمال في الصالة اال في رواية عن مالك‬ 14
İmam Malik hariç imamlar, namazda sağ elin sol üzerine koyularak
bağlanmasının sünnet olduğunda ittifak ettiler
‫اتفقوا على أن االستعاذة في الصالة قبل القراءة سنة اال عند مالك‬ 15
İmam Malik hariç imamlar, namazda kıraatten önce istiaze’nin sünnet
olduğunda ittifak ettiler
‫ان مالك ال يستعيذ في الصالة المكتووبة‬ 16
İmam Malik farz namazda istiazeyi yapmazdı
‫اختلفوا في بسم هللا الرحمن الرحيم بعد االستعاذة‬ 17
İstiazeden sonra besmele konusunda ihtilaf ettiler
‫ وال من الفاتحة‬,‫قال مالك ان بسم هللا الرحمن الرحيم ليست باية من القران‬ 18
İmam Malik, Besmele, Kuran’dan ve Fatiha’dan bir ayet değildir, dedi
‫اتفقوا على أن القراءة في الصالة على االمام والمنفرد في ركعتي الفجر والمغرب‬ 19
‫والرباعيات‬
Sabahın, akşamın ve dört rek’atli namazların iki rekatinde imamın ve tek başına
namaz kılanın kıraatte bulunması hakkında ittifak ettiler
‫اختلفوا في وجوب القراءة على المقتدي‬ 20
İmama tabii olarak namaz kılanın kıraatinin vacip olmasında ihtilaf ettiler
‫اختلفوا في مقدار القراءة في الصالة‬ 21
Namazdaki kıraatin miktarı konusunda ihtilaf ettiler
‫اتفقوا على أن السجود في الصالة على سبعة أعضاء‬ 22
Namazda yedi uzuv üzerine secde edileceğinde ittifak ettiler
‫اختلفوا في وجوب الجلوس بين السجدتين‬ 23
İki secde arasında oturmanın vacip oluşunda ihtilaf ettiler
‫ الجلوس بين السجدتين سنة‬,‫قال أبو حنيفة و مالك‬ 24
Ebu Hanîfe ve Malik, iki secde arasında oturmak sünnettir dedi.
‫ الجلوس بين السجدتين واجب‬,‫قال الشافعي و أحمد‬ 25
Şafiî ve Ahmed, iki secde arasında oturmak vaciptir dedi.
‫اختار أبو حنيفة و أحمد تشهد ابن مسعود واختار مالك تشهد عمر بن الخطاب واختار‬ 26
‫الشافعي تشهد ابن عباس‬
Ebû Hanîfe ve Ahmed, İbni Mesûd’un teşehhüdünü; Malik, Ömer b. Hattab’ın
teşehhüdünü; Şafiî de İbni Abbas’ın teşehhüdünü tercih etti
‫أجمعوا على أن الَج َم اَعة مطلوبة على االشهار‬ 27
Toplumun önde gelenlerinin cemaate katılmalarının isteneceğinde görüş
birliğine vardılar
‫ و قال أحمد هي فرض‬.‫ هي سنة مؤكدة‬,‫قال أبو حنيفة و مالك و الشافعي في الجماعة‬ 28
‫على االعيان‬
Ebû Hanîfe, Malik ve Şafiî, cemaatle namazın müekked sünnet olduğunu
söyledi. Ahmed ise o, toplumun önderlerine farzdır dedi
‫قال ابو حنيفة و الشافعي و احمد أن عدد السالم تسليمتان‬ 29
Ebû Hanîfe, Şafiî ve Ahmed, selam iki tanedir dedi
‫قال مالك أن عدد السالم تسليمة واحدة‬ 30
Malik, selam bir tanedir dedi
‫اتفقوا على وجوب الُج ْمَع ة على اهل االمصار‬ 31
Şehir halkına cuma namazının vacip olduğunda ittifak ettiler
‫اختلفوا على وجوب الُجمَع ة على اهل القرى‬ 32
Köy halkına Cuma namazının vucubunda ihtilaf ettiler
‫اتفقوا على ان الجماعة شرط في الُج ْمَع ة‬ 33
Cuma namazında cemaatin bir şart olduğunda ittifak ettiler
‫اختلفوا في مقدار جماعة الُج ْمَع ة‬ 34
Cuma cemaatinin ölçüsünde (sayısında) ihtilaf ettiler
‫ مقدار جماعة الُج ْمَع ة ثالثة سوى االمام‬,‫قال ابو حنيفة‬ 35
Ebû Hanîfe, Cuma cemaatinin sayısı (en az) imam hariç üç kişidir dedi
‫ عقالء‬,‫ مقدار جماعة الُج ْمَع ة أربعون شخصا من البالغين‬,‫قال الشافعي و احمد‬ 36
‫ أحرارا‬,‫مستوطنين‬
Şafiî ve Ahmed, Cuma cemaatinin miktarı; (en az) buluğa ulaşmış, özgür, akıllı,
mukim kırk erkektir dedi.
‫اتفقوا على ان الُخ ْطَبة شرط في الُج ْمَع ة‬ 37
Cumada hutbenin şart olduğunda ittifak ettiler
‫اتفقوا على ان القيام مشروع في الُخ ْطَبتين‬ 38
İki hutbede de ayakta durmanın meşru’ olduğunda ittifak ettiler
‫اتفقوا على ان صالة العيدين مشروعة‬ 39
İki bayram namazının meşru’ olduğunda ittifak ettiler
‫اتفقوا على ان التكبير في عيد النحر مسنون في طريق المصلى‬ 40
Kurban bayramında namaz yolunda tekbir getirmenin sünnet olduğunda ittifak
ettiler
‫اتفقوا على ان السنة أن يصلي اإلمام في مصلى العيد بظاهر البلد‬ 41
Bayram namazlarının imam tarafından şehrin açık alanındaki musallada
kıldırılmasının sünnet olduğunda ittifak ettiler
‫اتفقوا على قصر الرباعية في السفر‬ 42
Seferde dört rekatli namazların kısaltılmasında ittifak ettiler
‫ صار مسافرا‬.... ‫ إذا قصد اإلنسان مسيرة ثالثة أيام بلياليها‬,‫قال ابو حنيفة‬ 43
Ebû Hanîfe; İnsan, gecesiyle beraber üç günlük yolculuğa niyet ettiğinde yolcu
olur dedi
‫ صار‬,‫ إذا قصد اإلنسان مسيرة ستة عشر فرسخا‬,‫قال مالك والشافعي واحمد‬ 44
‫مسافرا‬
Malik, Şafiî ve Ahmed dedi ki; İnsan, on altı fersah yolculuğa niyet ettiğinde
yolcu olur.
‫ قصر الصالة في السفر عزيمة ال يجوز اإلتمام‬,‫قال ابو حنيفة‬ 45
Ebû Hanîfe, seferde namazı kısaltmak azimettir, tam kılmak caiz değildir dedi.
‫ والقصر أفضل من اإلتمام‬,‫ قصر الصالة في السفر رخصة‬,‫قال مالك واحمد‬ 46
Malik ve Ahmed, seferde namazı kısaltmak ruhsattır, kısaltmak tam kılmaktan
daha faziletlidir dedi.
‫ واإلتمام أفضل من القصر‬,‫ قصر الصالة في السفر رخصة‬,‫قال الشافعي‬ 47
Şafiî, seferde namazı kısaltmak ruhsattır, tam kılmak kısaltmaktan daha
faziletlidir dedi
‫اختلفوا في الجمع بين الصالتين في السفر‬ 48
Seferde iki namazı bir araya getirme (cem’) konusunda ihtilaf ettiler
‫ والوصية‬,‫اتفقوا على استحباب ذكر الموت‬ 49
Ölümü düşünmek ve vasiyyette bulunmanın müstehab olduğunda ittifak ettiler
‫اتفقوا على أن غسل الميت من فروض الكفاية‬ 50
Ölenin yıkanmasının Farz-ı Kifaye olduğunda ittifak ettiler
‫ وأنه يقدم على الدين والوصية والميراث‬.‫اتفقوا على أن وجوب تكفين الميت‬ 51
Ölenin kefenlenmesinin vacip olduğunda ve bunun borç, vasiyyet ve mirastan
öncelikli olduğunda ittifak ettiler.
‫ و كفن الكفاية ثوبان‬.‫ كفن السنة للرجل ثالثة أثواب‬,‫قال ابو حنيفة‬ 52
Ebû Hanîfe, erkek için sünnet kefen üç parça kumaştır, yeterli olacak kefen ise
iki parça kumaştır dedi..
‫ يكفن الرجل في ثالثة أثواب‬,‫قال مالك و الشافعي واحمد‬ 53
Mâlik, Şafiî ve Ahmed, erkek üç parça kumaş içine kefenlenir dedi
‫اختلفوا في أحق الناس بالصالة على الميت‬ 54
Ölen kişinin namazını kıldırmada insanların en hak sahibi kimdir konusunda
ihtilaf ettiler
‫ يكره‬:‫قال أبو حنيفة ومالك في الصالة على الميت في المسجد‬ 55
Ebû Hanîfe ve Mâlik, cenaze namazının mescidde kılınması mekruh olur dedi
‫ ال يكره‬:‫قال الشافعي واحمد في الصالة على الميت في المسجد‬ 56
Şafiî ve Ahmed, cenaze namazının mescidde kılınması mekruh olmaz dedi
‫ ال تصح‬:‫قال أبو حنيفة ومالك في الصالة على الغائب‬ 57
Ebû Hanîfe ve Mâlik, gâibin cenaze namazının kılınması sahih değildir dedi
‫ تصح‬:‫قال الشافعي واحمد في الصالة على الغائب‬ 58
Şafiî ve Ahmed, gâibin cenaze namazının kılınması sahihtir dedi
‫اتفقوا على أن التكبيرات على الميت أربع‬ 59
Cenaze namazında tekbirlerin dört tane olduğunda ittifak ettiler
‫ التسنيم هو السنة‬:‫قال أبو حنيفة واحمد في القبر‬ 60
Ebû Hanîfe ve Ahmed, mezar için sünnet olan üzerinin kubbeli olmasıdır dedi
‫ التسطيح هو السنة‬:‫قال الشافعي في القبر‬ 61
Şafiî, mezar için sünnet olan üzerinin düzlenmesidir dedi
‫ يصل إليه ذلك‬:‫قال أبو حنيفة واحمد في وصول ثواب القراءة للميت‬ 62
Ebû Hanîfe ve Ahmed, ölü için okunan Kur’an’ın sevabının ona ulaşması
hakkında bu sevap ona ölüye ulaşır dedi
‫ ثوابه لفاعله‬:‫قال مالك و الشافعي في وصول ثواب القراءة للميت‬ 63
Mâlik ve Şafiî, ölü için okunan Kur’an’ın sevabının ona ulaşması hakkında
bunun sevabı okuyanadır dedi
‫اتفقوا على أن الزكاة أحد أركان اإلسالم وفرض من فروضه‬ 64
Zekât’ın İslâm’ın rükünlerinden bir rükün ve farzlarından bir farz olduğunda
ittifak ettiler
‫اتفقوا على أن وجوب الزكاة في اإلبل والبقر والغنم بشرط أن تكون سائمة‬ 65
Deve, Sığır (inek) ve küçükbaş hayvanda saime olması şartıyla zekatın vacib
olduğunda ittifak ettiler
‫اتفقوا على أن وجوب الزكاة في الذهب والفضة وعروض التجارة بشرط كمال‬ 66
‫النصاب والحول‬
Altın, gümüş ve ticaret mallarında nisaba ulaşması ve üzerinden bir yıl geçmesi
şartıyla zekatın vacip olduğunda ittifak ettiler
‫قال أبو حنيفة ال تجب الزكاة على مال الصبي والمجنون‬ 67
Ebû Hanîfe, çocuk ve delinin malında zekat vacip değildir dedi
‫قال مالك والشافعي وأحمد الزكاة واجبة على مال الصبي والمجنون‬ 68
Mâlik, Şafiî ve Ahmed, çocuk ve delinin malında zekat vaciptir dedi
‫اتفقوا على أن نصاب اإلبل خمس و فيه شاة‬ 69
Devenin nisabının beş olduğunda ve onda da bir koyunun verileceğinde ittifak
ettiler
‫اتفقوا على أن نصاب البقر ثالثون و فيها تبيعة‬ 70
Sığırın (inek) nisabının otuz olduğunda ve onda iki yaşında bir sığır
verileceğinde ittifak ettiler
‫اتفقوا على أن نصاب الغنم أربعون و فيها شاة‬ 71
Küçükbaş hayvanın nisabının kırk olduğunda ve onda bir koyun verileceğinde
ittifak ettiler
‫اتفقوا على أن الخيل إذا كانت للتجارة ففي قيمتها الزكاة‬ 72
At ticaret malı olduğunda onun kıymetinin zekata dahil olacağında ittifak
ettiler
‫الخيل إذا كانت للركوب فال شيء فيها‬ 73
At binmek için olduğunda onda bir şey (zekat) yoktur.
‫ و فيها نصف مثقال‬,‫اتفقوا على أن نصاب الذهب عشرون مثقاال‬ 74
Altının nisabının yirmi misgal olduğunda ve onda yarım misgal verilmesi
gerektiğinde ittifak ettiler
‫ و فيها خمسة دراهم‬,‫اتفقوا على أن نصاب الفضة مئتا درهم‬ 75
Gümüşün nisabının ikiyüz dirhem olduğunda ve onda beş dirhemin
verileceğinde ittifak ettiler
‫اختلفوا في اشتراط النصاب في الزروع‬ 76
Tarım ürünlerinde nisabın şart olması konusunda ihtilaf ettiler
‫ يجب العشر في قليله و كثيره‬.‫قال أبو حنيفة ال يعتبر النصاب في الزروع‬ 77
Ebû Hanîfe, tarım ürünlerinde nisaba itibar edilmez, azında ve çoğunda onda
bir zekât vaciptir dedi
‫ و هو خمسة أوسق‬.‫قال مالك والشافعي وأحمد يشترط النصاب في الزروع‬ 78
Mâlik, Şâfiî ve Ahmed, tarım ürünlerinde nisab şarttır, o da beş vesk’tir dedi
‫اتفقوا على أن ال يعتبر الحول في زكاة المعدن‬ 79
Madenin zekatında yıl geçme şartına itibar edilmeyeceğinde ittifak ettiler
‫ و قدر الواجب فيه‬,‫اختلفوا في نصاب المعدن‬ 80
Madenin nisabı ve onda ne kadar vermenin vacip olduğunda ihtilaf ettiler
‫قال أبو حنيفة ال يعتبر النصاب في المعدن‬ 81
Ebû Hanîfe, madenlerde nisaba itibar edilmez dedi
‫قال مالك والشافعي وأحمد يعتبر النصاب في المعدن‬ 82
Mâlik, Şâfiî ve Ahmed, madenlerde nisaba itibar edilir dedi
‫اتفقوا على دفع الزكاة إلى األ صناف المذكورة في القرآن‬ 83
Zekât’ın Kur’an’da zikredilen sınıflara verileceğinde ittifak ettiler
‫ والمسكين من ال شيء له‬,‫ الفقير من له أدنى شيء‬:‫قال أبو حنيفة و مالك‬ 84
Ebû Hanîfe ve Mâlik; Fakir, az mala sahip kişidir, miskin ise hiçbir şeyi
olmayandır dedi
‫ والمسكين من له أدنى شيء‬,‫قال الشافعي وأحمد الفقير من ال شيء له‬ 85
Şâfiî ve Ahmed, Fakir, hiçbir şeyi olmayan, miskin ise az bir şeye sahip olan
kişidir dedi
]‫اختلفوا في المراد بقول هللا [وفي سبيل هللا‬ 86
Allah’ın “Allah yolundakiler” sözündeki muradının ne olduğunda ihtilaf ettiler
‫ هو محمول على الغزاة دون الحجاج‬:‫قال أبو حنيفة و مالك و الشافعي‬ 87
Ebû Hanîfe, Mâlik ve Şâfiî; o, gazilere hamledilir, hacılara değil dedi
‫اختلفوا في نقل الزكاة من بلد إلى بلد‬ 88
Zekatın bir beldeden başka bir beldeye nakledilmesi hakkında ihtilaf ettiler
‫اتفقوا على أنه ال يجوز دفع الزكاة إلى الغني‬ 89
Zekât’ın zengine vermenin caiz olmadığında ittifak ettiler
‫اتفقوا على أنه ال يجوز دفع الزكاة إلى الوالدين والمولودين‬ 90
Ana baba ve çocuklara zekat vermenin caiz olmadığında ittifak ettiler

You might also like