You are on page 1of 2

ANTİK YUNAN HEYKELi

Antik Yunan sanatçılarının yaptıkları heykeller de Dünya’nın en iyi sanat eserlerinden sayılmaktadırlar. İlk dönemlerde tahta, kil
gibi kaba heykeller yapılırken, özellikle Arkaik Dönem’de mermer ve tunçtan yapılmaya başlanmışlardır. Mısır etkilerinin hâkim
olduğu bu dönemde heykeller, dik bir şekilde ayakta durmakta ve sol ayak önde olarak yapılmaktaydılar. Dönemin sonlarına
doğru heykeltıraşlar ustalaşmış, Mısır etkisinden kurtularak, insan mimiklerinin ve vücut kıvrımlarının en ince ayrıntısını birebir
yansıtan mükemmel kalitede orijinal heykeller ortaya koymaya başlamışlardır
Yunan heykel ve kabartma sanatı üç dönem içinde ele alınır:
Arkaik Dönem
Arkaik Dönem’de insan vücudu aslına uygun biçimde şekillendirilmiştir. Bu dönemde katı görünümlü, cepheden tasvir edilen genç
erkek (kuros) ve genç kız (kore) heykelleri çokça yapılmıştır. Gerçek kişileri ve tanrıları temsil etmeyen bu heykellerin tanrı veya
tanrıçalara sunulan adaklar olduğu kabul edilmektedir.
Heykel ve kabartmalar canlı renklerle boyanmıştır. Bu heykeller bacak ve kolların gövdeden ayrılması, çıplak oluşları ve
desteğe ihtiyaç duymamaları nedeniyle hem Doğu’daki hem de Mısır’daki örneklerinden ayrılır. Genç kız heykelleri genellikle
gövdeye yapışık, kıvrımsız ve kalın kumaştan yapılmış uzun bir giysi ile gösterilmiştir. Dudak uçları hafifçe yukarı kaldırılarak yüze
tebessüm ifadesi verilmiştir. Bu döneme ait eserler arasında; Delfi’deki “Atlet Heykeli”, Sisam’daki “Tanrıça Hera Heykeli” ve
Atina’da bulunan “Gülümseyen Kadın Heykeli” gösterilebilir
Arkaik Dönem’in sonlarına doğru genç erkek ve genç kız heykelleri, eskiye oranla daha doğal ve gerçekçi bir görünüm
kazanmıştır. Genç erkek heykellerinde eklem, kaslar ve diğer oylumlar başarıyla aksettirilmiştir. Genç kız heykellerinde ise saçlar
özenlidir.

Klasik Dönem
Klasik Dönem’de insan vücudu sanatın ana objesi olmuştur. Estetik açıdan ideal ölçülerdeki insan vücuduna ve yüz detaylarına
çok önem verilmiştir. Elbise ile vücut arasında gerçekçi bir uyum yakalanmış; baş, gövde, kollar ve bacaklar farklı duruşlarda
tasvir edilmiştir.
Heykeltıraşlar bu dönemde insan vücudunu oluşturan uzuvların boyutları konusunda ideal oranlar geliştirmişlerdir. Tanrılar
kusursuz kabul edildiğinden ideal fiziksel vücuda sahip genç erkekler tanrı, sakin görünümlü zarif genç kadınlar da tanrıça olarak
tasvir edilmiştir.
Bu dönemde yetişen heykeltıraşlar hareket hâlindeki bir bedenin üç boyutlu görünümünü oldukça iyi gözlemiş ve gerçekçi bir
şekilde aktarabilmişlerdir. Dönemin heykeltıraşlarından olan Myron (Miron), ünlü Diskopol (Disk Atan Atlet) Heykeli’nde elinde
tuttuğu diski fırlatmak üzere olan çıplak atletin, sağ ayağı üzerine eğilmiş hâldeki zor duruşunu başarıyla tasvir etmiştir. Phidias
(Fidyas), Atina Athena Parthenon ve Olympia Zeus Tapınakları’nın tanrı heykellerini yapmıştır. Polykleitos (Polikletos) ise
heykellerinde vücut oranlarına ayrı bir önem vermiştir. Ona göre baş tüm gövde yüksekliğinin yedide biri; ayak, avuç içinin üç katı;
ayaktan dize kadar olan mesafe avuç içinin altı katı olmalıdır. Praxiteles (Praksiteles) ise çıplak tanrı ve tanrıça heykelleri ile ün
yapmıştır. Sanatçının ünlü Tanrıça Aphrodite (Afrodit) heykeli insanüstü güzelliğini sürdürmekle birlikte insani vasıfları hissedilen
bir figüre dönüşmüştür.
Helenistik Dönem
Helenistik Dönem’de Yunan kültürü, Ön Asya ve Mısır kültürüyle etkileşim içine girmiş ve bu durum sanata da yansımıştır. Bu
dönemde yeniliklere açık bir sanat anlayışı benimsenmiştir. Bol kıvrımlı elbiseler, vücudun farklı yönlerde zıtlık oluşturacak
biçimdeki zor duruşları heykeltıraşlarca tasvir edilmiştir. Acı, korku, keder, sevinç gibi ifadeler heykellere yansıtılmıştır. Ayrıca bu
dönemde heykeltıraşlar mitolojik hikâyelerden esinlenmiş, dinî konulardan uzaklaşmış, teknik açıdan oldukça güç olan grup
heykellerine ilgi duymuşlardır. Bu dönemin ünlü heykeltıraşı Lysippos (Lisipos), insanları oldukları gibi değil, kendisine
göründükleri gibi tanımlayarak en küçük ayrıntılara kadar işlenmiş birtakım tunç heykeller yapmıştır. Lysippos
portre alanında da ün kazanmış ve Büyük İskender’in portrelerini yapmıştı.Dönemin diğer ünlü eserleri arasında,Laokoon Heykel
Grubu ve Zafer Tanrıçası Nike Heykeli gösterilebilir.

KAYNAKÇA
https://www.sanatsal.gen.tr/antik-yunan-heykel-sanati/
https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/152521/mod_resource/content/1/11.%20HAFTA%20SANAT%20TAR%C4%B0H%C4%B0.pdf

You might also like