Professional Documents
Culture Documents
John Locke Ana Metin (Emre Bilgiç)
John Locke Ana Metin (Emre Bilgiç)
1. TEMEL KAVRAMLAR
a) Genel onay doğuştan bilginin kabulü için gereklidir ama yeterli değildir ve bir dayanak
olarak kullanılamaz (2,3,4)
-Genel anlaşmaya varmanın başka bir yolu gösterilebilir.
c) Doğuştan ideler yoktur diyenlere karşı onların örtük olarak bilinebilecek olmasının
dayanak olarak kullanılması (Örtük olarak biliniyor=Bunları anlama yeteneği var) (22)
Karşı Kanıtlar
b) Doğuştan idelerin kabulü durumunda, doğuştan ide ve doğuştan olmayan ide arasında bir
ayrım yapılamayacak oluşu (Doğuştan ide var ama bunları deneyimde biliyoruz olası-karşı-
itirazına karşı) (5-10); Anımsama olmadan algılanan bir ide varsa, bu tamamen yeni bir ide
olarak görünür.
b) Genel olarak onaylandığı kabul edilse bile bunun sebebi onun yararlı olmasıdır (6)
c) Vicdan kanıt olamaz (8); pişmanlık olmayan zalimlik örnekleri vardır (9).
Karşı Kanıtlar
b) Erdemin ilke olarak alınmaması, ulusların topluca ahlaki kuralları reddedebilmesi (empirik
kanıtlar) (7,11,21)
İnsanların bir ad üzerinde anlaşmış olmaları ona karşılık gelen bir idenin doğuştan
olduğunu kanıtlamaz.
Daha önce edinilmiş bir algının içsel duyusu olmadıkça anımsama olmaz. Anımsama
yoksa ide yeni görünür.
İdeler zihinde nitelikler cisimdedir. (II:VIII:7) İdeleri bir taraftan zihinde olan bir şey bir
taraftan da cisimlerdeki özdek değişimleri olarak ayırt etmek gerekir.
Nesnenin, zihnimizde herhangi bir ide üretme gücüne, nesnedeki biçimiyle, onun niteliği
denir (II:VIII:8)
İkincil Nitelikler: Nesnenin birincil niteliklerinin, özneye veya başka bir nesneye etkisiyle,
öznede bu niteliklerden farklı olan nitelikler üretme gücü. Buz soğuk niteliğini taşıyor
dediğimde, suyun bende soğuk idesi ürettiğini söylüyorum. (10)
Birincil niteliklerin ikincil nitelikleri üretme yolu özneyi etkilemesidi ama bu etkinin doğası
kavranamaz. Birincil niteliklerden ikincil niteliklere geçişi anlamak imkansız. Sadece, birincil
niteliklerin birtakım kombinasyonlarının ikincil nitelikler ürettiğini iddia edebiliriz.
Locke'da birincil nitelikler, zihnin dışına bir şey koymak için kilit taşı konumunda.
4. LOCKE'UN İDELER KURAMI: BASİT VE KARMAŞIK İDE
Basit ideler, zihnin yalın nesneleridir. Zihin basit ideleri alırken edilgin pozisyondadır.
Duyumdan (duyulur şeyler üzerinden) veya düşünümden (içgözlemden) elde edilebilirler.
Basit ideler, i) tek duyu yoluyla (sarı, soğuk, belirli bir ses tonu, katılık vs), ii) birden fazla
duyu yoluyla (uzay, uzam, şekil, durgunluk ve devim), iii) düşünüm yoluyla (algılama,
anımsama vs.), bunlar zihnin öteki ideleri üzerine işlemlerdir ve iv) hem duyu hem
düşünüm yoluyla edinilir (haz,acı, güç, ardışıklık, varoluş, birlik). (II:III-VII).
i)Locke Katılık (solidity) idesine özel bir yer verir. Katılıktan daha sürekli olarak edindiğimiz
başka bir ide yoktur. Katılık, birbirine doğru giden iki cismin birbirine yaklaşmasını önleyen
şeydir. Uzamı doldurur ama uzamdan seçiktir (II:IV). Descartes'ın yer kaplayan tözüne
eklenen bir ide.
ii)Düşünümün ilk yalın idesi algıdır. Nerede algı varsa orada ide üretilmiştir. (II:IX)
Düşünümün diğer ideleri: Akılda tutma yetisi (Contemplation), Hafıza, Anımsama, Ayırt
Etme (olmadan bilgi olmaz), Karşılaştırma, Birleştirme, Adlandırma, Soyutlama (Soyut
ideler/Genel isimler üretilir)
Zihnin akılda tutma, hafıza, anımsama, ayırt etme, birleştirme ve soyutlama gibi yetileri
vardır.
Karmaşık ideler bu yetiler aracılığıyla basit idelerden türetilir. 1) Birden fazla ideyi tek bir
idede birleştirmek. 2)Birden fazla ideyi birleştirmeden bir araya getirmek (Bağıntı ideleri) 3)
Kendi gerçek varoluşlarında onlara eşlik eden öteki idelerden ayırmak/Soyutlama (Genel
ideler). (II:XII:1)
Kipler, töze bağlı olarak anlaşılır. İki türü vardır: Basit kipler (örn. Düzine) ve karışık kipler
(örn. Hırsızlık). Basit kipler, aynı basit idenin farklı çeşitlemeleri ile yapılır; karışık kipler
farklı basit idelerden yapılır.
Basit Kipler: Uzayın basit kipleri (Uzay [yer kaplamaz], uzam[katılığı ve devimi içermez],
sınırsızlık, şekil, yer), Cisimsiz uzay töz mü ilinek mi? Neden 4. bir töz olmasın?; Sürenin
basit kipleri (ardışıklık, süre [geçici uzamdır, düşünümden gelir], ebediyet [eternity], an,
zaman); sayı kipleri; sonsuzluk; hareket kipleri; ses kipleri; renk kipleri; tat kipleri);
düşünme kipleri; haz ve acı kipleri; güç kipleri (İstenç [istenci en fazla baskı yapan kaygı
belirler], Anlama, Özgürlük, Arzunun gidişini askıya alma gücü [consideration'a yol açar])
(II:XIII-XXI)
Karışık kipler: örneğin cinayet, adalet, delilik. Karışık kipleri kolaylık olsun diye zihin yapar
(zihin kurucu pozisyonda). Bileşenleri içinde, sesler ve sözcükler de var. (II:XXII)
Tözler, basit ve kolektif tözler olarak ikiye ayrılır. Tözlerin kendi başına var oldukları
varsayılır, basit idelerin bir kombinasyonu ile yapılır. Töz idelerini biz yaparız. Basit idelerin
sürekli olarak bir arada bulunması ile yapıyoruz. Özgül töz idelerimiz, tek bir şeyde birleşmiş
olarak düşünülen belirli sayıdaki idenin bir toplamıdır. Beden tözleri, tin tözleri ve Tanrı.
Beden tözlerinin birincil ideleri cohesion (katı) ve impulse (devim iletiyor). Tinin birincil
ideleri düşünme ve devindiricilik-motivity (sen başlatıyorsun). Tanrı idesi, belirli idelerin
sonsuzluk idesiyle birleştirilmesi sonucu elde ediliyor. (II:XXIII)
Tözler aslında yalın ide topluluklarıdır. Bunun yanında var olma varsayımı da var. Cisim
idelerini yapan basit idelerin çoğu ikincil nitelikler/güçlerdir.
Bağıntılar: Şeylerin birbiriyle karşılaştırılmasıyla oluşur. (örn. köle, baba, uzun), neden ve
etki bağıntısı, zaman ve yer bağıntıları, mutlak terimler, oran, doğal bağıntı, kurumlaşmış
bağıntı, ahlaksal bağıntı, özdeşlik-başkalık bağıntısı. (II: XXV-XXVI, XXVIII) Bütün
bağıntılar basit idelerde son bulur.
Başlangıcının gerçekleştiği belirli bir zaman ve yere göre olan bağıntı, özdeşliğin üzerine
kurulacağı varoluşsal ayrımı temellendiriyor. (Bireyleşim İlkesi)
Tanrı başlangıçsız ve her yerde olduğu için özdeşliği konusunda sıkıntı yok.
Kişisel özdeşliğin birinci ve üçüncü gözden bakışı farklıdır. Örneğin ceza işlemlerinde kişisel
özdeşliği üçüncü gözden bir varsayım olarak değerlendirip ceza veririz.
İdenin karanlık olması duyu organlarının veya belleğin zayıflığı ile ilgili.
İdelerin bulanıklığı adları ile ilgili. Bulanıklık için en az iki ide lazım.
a) Tek ad altında saklayamama
b) Başka birinin karmaşık idesinin hangi idelerin yerini tuttuğunu anlayamamak.
İdelerin gerçekliği ilkörnekle uyuşup uyuşmaması ile ilgili. Basit idelerin hepsi gerçektir.
Karmaşık kipler, birlikte gelen idelerle yapılırsa gerçektir. Töz idelerinin gerçek olması
gerçekliği temsil edip etmemesine bağlı (bunun olasılığını artırabiliriz).
İlkörnekleri yetkin bir biçimde temsil edenler upuygundur. Basit idelerin hepsi upuygundur
(kopya olsa da). Kip ve bağıntı ideleri ilkörneklerin kendileri oldukları için upuygundurlar
ancak mevcut dildeki yerleşik adlara göre eksik olabilirler. Töz ideleri yetersizdir.
Normalde doğruluk yanlışlık önermelere ilişkindir. Tek başına bir ide yanlış olamaz. Bu
nedenle yanlışlık için örtük zihinsel önermeler lazım.
Soyut ide=öz
Adsal öz-Gerçek öz ayrımı. Gerçek ve Adsal Öz ayrımı sadece tözler için söz konusudur.
Tözün özü onun özgül varoluşudur.
Bireysel bir şey ancak bu şeyin soyut idesine göre özsel olur. Gerçek olan bir şeyin eksik olup
olmadığını sormak saçmalıktır. İnsanlar sadece belirli niteliklerin birlikte bulunduklarını
gözlemliyor.
Uyuşma biçimleri
1) Özdeşlik, başkalık
2) Bağıntı
3) Birlikte varoluş (aynı öznede)
4) Gerçek varoluş. (I:3)
Aktüel bilgi
Alışkısal Bilgi (a)Edimsel olarak algılayabileceği şekilde, b)kanıtsız sakladığı) (I:8-9)
1) Sezgisel (İki idenin uyuştuğunu doğrudan bilmek); sayı kipleriyle sınırlı değil.
2) Tanıtlamalı (Ara ideye ihtiyaç var), uslamlama yoluyla gerçekleştirilir.
3) Duyusal (Olasılıksal), bedensel töze dair bilgi.
Tözsel olmayan karmaşık idelerin bizi yanıltma olasılığı yoktur. Matematiksel bilginin
gerçekliği de buradan gelir.
Cisimlerin bilgisinin gerçekliği birlikte var olduğunu gözlemlediğimiz basit idelere dayanıyor.
Bu nedenle gerçeklikle uyuşmayabilir. Çünkü ilkörneklerinin nesneler olduğunu kabul
ediyoruz.
Tümel önermeler varoluşla ilgili değildir. Niceleme mantığında genel önermelerinin formu:
∀x(Fx ⇒ Gx). Tümel önermeler iki kavram arasındaki ilişkiyi anlatır.
Kendilik varoluşu (sezgisel bilgi) ve Tanrı bilgisi (tanıtlamalı bilgi) kesindir. (IX)
Dış dünyadaki nesneler (Duyusal bilgi) olasılıksaldır. Bilgimizin gerçek anlamda genişlemesi
buraya bağlı. (IX)
-Duyu organlarından yoksun olanlar belirli ideleri üretemiyor. Bu nedenle bu idelerin duyu
organlarından geldiğine inanırız.
-Duyu organları bu ideleri kendi başına üretemiyor (empirik olarak açık).
-Öyleyse belirli ideleri dış nedenler üretir. (XI-4)
Bazı ideler zorunlu, bazı ideler zorunlu değil öyleyse bazı idelerin dış nedeni vardır (XI-5).
Tasarımların nitelikleri farklıdır, öyleyse dış neden vardır (XI-6) Acı örneği.
Onaylama Dereceleri:
Herkesin deneyinin bizimle uyuşması, düzenli neden-etki (Bilgiye yakın)
Çok sayıda güvenilir tanık (2.derece); güven
Uygun tanıklık (3.derece); güvenli inanç
Aktarmalı tanıklık, aktarma sayısı arttıkça derece düşüyor.
Duyu içermeyen konular (Analoji yoluyla)
Vahiy tanıklığı kesin bilgi midir? İnan ve uslamlamanın ayrı alanları. (XVII-XIX)
-Physica
-Practica
-Göstergebilim