You are on page 1of 7

SERAMİKLER

Seramikler çoğunlukla metal ve metal dışı elementler arasındaki kimyasal bileşikler CAM SERAMİKLER: Kristal yapılı olmayan (amorf) camlar yüksek sıcaklıkta
olup inorganik malzemelerdir. Atomik bağları tamamen iyonik veya iyonik kovalent uygulanan bir ısıl işlem ile ince taneli çok kristalli bir yapıya dönüştürülebilir.
kombinasyonu şeklindedir. Kalıcı şekil değişim mekanizmaları olmadığından çok Çekirdeklenme ve tane büyümesi aşamalarından oluşan bu kristalleşme olayı bir faz
sert ve gevrektirler. Genellikle elektrik ve ısıyı iletmezler. Saydam, yarı saydam veya dönüşümü olup zaman sıcaklık dönüşüm (ZSD/TTT) diyagramları ile ifade edilir. Cam
opak olabilirler. Porselen, tuğla, fayans ve camın dâhil olduğu geleneksel seramikler seramikler camlara göre daha yüksek mekanik dayanım, daha düşük ısıl genleşme
ve yeni nesil (ileri) seramikler olarak iki gruba ayrılırlar. Kristal yapılarına göre katsayısı (ısıl şok dayanımı), daha yüksek sıcaklıkta çalışma kabiliyeti, yüksek
seramikler; kristal yapılı seramikler, kristal yapılı olmayan (amorf) camlar ve cam elektriksel yalıtkanlık ve biyo uyumluluk gibi özellikler ile öne çıkar. Saydam veya
seramikler şeklinde sınıflandırılırlar. Seramikler en az iki elementten oluşmakla opak olabilen cam seramikler; fırın camı, sofra eşyası, pişirme kabı, elektrik yalıtımı,
birlikte bileşen sayısı genellikle daha fazla olduğundan kristal yapıları metallere baskılı devre kartı, ısı değiştiricisi gibi uygulama alanlarına sahiptir.
göre daha karmaşıktır. Amorf seramikler kendini tekrarlayan düzenli bir içyapıya
sahip değildirler. KİL ÜRÜNLERİ: Kil doğal halde bulunan, ucuz, madenden çıkarıldığı haliyle kullanılan
ve şekillendirilmesi kolay bir malzeme olduğundan seramik hammaddesi olarak
yaygın kullanılır. Suyla karıştırılarak kolayca şekillendirilir, nemi alınır ve yüksek
sıcaklıkta pişirilerek mekanik özellikleri iyileştirilir. Tuğla, kiremit, fayans gibi ürünler
yapılarda; porselen ise mutfak eşyalarında kullanılır.

REFRAKTERLER: Çok yüksek sıcaklıklarda ergime ve kimyasal bozunma olmadan


kullanılabilirler. Kimyasal ortamlardan etkilenmemesi ve ısı yalıtımı sağlaması
sayesinde metal rafinasyonu, cam imalatı, metalürjik ısıl işlem ve yüksek enerji
fırınları gibi yüksek sıcaklık ortamlarında yaygın kullanılırlar. Gözenekli yapıya sahip
refrakterler alümina (Al2O3), silika (SiO2) ve magnezya (MgO) başta olmak üzere
çeşitli oksitleri farklı oranlarda içerirler. Gözeneklilik arttıkça mekanik ve korozif
özellikler zayıflarken ısı yalıtım kapasitesi ve ısıl şok direnci artar.

Uygulama alanına göre seramikler; camlar, cam seramikler, kil ürünleri, AŞINDIRICILAR: Aşındırma, taşlama ve kesmede kullanıldıklarından hem sert ve
refrakterler, aşındırıcılar, çimentolar ve ileri seramikler şeklinde gruplandırılırlar. aşınmaya dayanıklı hem de tok olmaları istenir. Aşındırma sırasındaki izafi harekete
bağlı sürtünme nedeniyle yüksek sıcaklıklar söz konusu olduğundan aynı zamanda
CAMLAR: Kap, lens, cam elyaf gibi kullanım alanları ile öne çıkan camlar başta silika yüksek sıcaklık ve ısıl şok dayanımı da gerekir. Doğal ve yapay elmas aşındırıcı
(SiO2) olmak üzere CaO (kireç), Na2O (soda), K2O, Al2O3, B2O3 gibi oksitlerden olarak kullanılmakla birlikte çok pahalıdırlar. Yaygın aşındırıcılar; silisyum karbür,
meydana gelen amorf inorganik malzemelerdir. Saydam ve kolay üretilen tungsten karbür, alüminyum oksit ve silika gibi bileşenlerdir. Aşındırıcılar ahşap,
malzemelerdir. metal, seramik ve polimerlerin taşlama, lepleme ve parlatılmasında kullanılırlar.
ÇİMENTOLAR: Çimento olarak kullanılan seramik malzemeler su ile birleştiğinde - Fiber optik: Çok yüksek saflıktaki silisyumdan yapılan fiber optik kablolar
hamur kıvamına gelerek daha sonra oda sıcaklığında katılaştıklarından yapı ışık demetlerinin dağılmasına, yutulmasına ve zayıflamasına neden
inşasında yaygın kullanılırlar. Kil ve kireçten oluşan inorganik bileşenler öğütülüp olmadıklarından iletişim teknolojilerinde büyük öneme sahiptirler.
karıştırıldıktan sonra kalsinasyon denilen bir işlemle 1400 oC civarı sıcaklıklarda
pişirilerek fiziksel ve kimyasal yapısının değiştirilmesiyle elde edilen ve klinker - Seramik rulman bilyaları: Rulmanlı yataklar iki bilezik arasında yuvarlanan
denilen çok ince bir toz haline getirildikten sonra sertleşme sürecini geciktirmek için küresel veya silindirik bilyalardan oluşur ve çok küçük temas yüzeylerinde
içine alçı taşı katılmasıyla elde edilen portland çimento en yaygın kullanılan türüdür. çok yüksek yükler taşıdıklarından son derece sert, dayanıklı, tok olmaları ve
Suyla sertlik kazandığı için hidrolik çimento da denilen bu malzemeye kum katılarak boyut toleranslarının son derece yüksek olması istenir. Silisyum nitrür
elde edilen beton kompozit malzeme olarak da tanımlanır. (Si3N4) rijitliği sayesinde daha uzun ömre ve hafifliği sayesinde daha yüksek
hıza olanak sağladığından çelik bilyaların yerine kullanılmaya başlanmıştır.
İLERİ SERAMİKLER: Yalnızca seramiklerin sahip olduğu bazı eşsiz özellikler yeni
seramiklerin geliştirilmesinin önünü açmıştır. İleri seramikler; fiber optik iletişimde, - Piezoelektrikler: Bazı seramik ve polimerler mekanik (boyutsal) şekil
mikro elektromekanik sistemlerde (MEMS), bilyalı rulmanlarda ve bazı piezoelektrik değişimi karşısında elektrik alan veya gerilim oluşturur. Benzer şekilde
uygulamalarında kullanılmaktadır. elektrik alan veya gerilime maruz kaldıklarında da mekanik şekil değişimine
uğrarlar. Bu özellikleri sayesinde bu tip malzemeler mekanik ve elektrik
- MEMS: Silikon yüzey üzerinde çok sayıda elektrik elemanla bütünleşik enerjileri arasında dönüştürücü olarak kullanılırlar. Seramik
olarak bulunan mikroalgılayıcı ve mikrouyarıcılardan oluşan mekanik piezoelektriklerin ilk kullanım alanı sonar sistemleri olup günümüzde
cihazların mekanik, ısıl, kimyasal, optik ve manyetik çeşitli değişimleri otomotiv (tekerlek dengeleyici, emniyet kemeri uyarıcı, lastik aşınma
algılayarak karar verdikten sonra uyarılar oluşturması esasına dayanan kontrolcüsü, hava yastığı sensörü), bilgisayar (mikrouyarıcı, sabit disk),
mikro boyutlu sistemlerdir. Bu sistemler konumlandırma, taşıma, sağlık (insülin pompalama, ultrasonik tedavi) gibi sektörlerde otomasyonda
pompalama, ayarlama ve filtreleme gibi çeşitli işlemleri gerçekleştirirler. yaygın kullanılmaktadırlar.
Hava yastıkları, elektronik görüntüleme, veri depolama, kimyasal tespiti
tipik uygulama alanlarıdır. SERAMİKLERİN ÜRETİMİ VE İŞLENMESİ: Seramikler yüksek ergime sıcaklıkları
nedeniyle döküme, sertlik ve rijitlikleri nedeniyle plastik şekil değişimine uygun
değildirler. Camlar genellikle yüksek sıcaklıklarda akışkan hale getirilerek presleme,
üfleme, eriyikten çekme ve sac/elyaf şekillendirme gibi işlemlerle ürüne
dönüştürülürler. Diğer bir yaygın üretim metodu ise hamur kıvamındaki seramiğin
toz halinde sertleştirilmesi veya dökülerek ürüne dönüştürülmesidir.

- Camların üretimi ve ısıl işlemi: Cam gibi amorf yapılı malzemeler kristal
yapılı malzemeler gibi belirli bir sıcaklıkta katılaşmaz, soğudukça sürekli bir
şekilde sıvı halden katı (viskoz) hale doğru dönüşürler. Oda sıcaklığındaki
cam, akışkanlığı çok düşük sıvı olarak da ifade edilebilir. Bu nedenle,
camların şekillendirilmesinde viskozitenin sıcaklıkla değişimi önemlidir.
Bunun dışında camların dayanımını arttırmak için parça yüzeyinde kalıntı
gerilmeler oluşturmaya dayalı temperleme işlemi de camlara uygulanan bir
ısıl işlemdir. Temperlemede cam yumuşama sıcaklığının altındaki bir
sıcaklığa ısıtıldıktan sonra basınçlı hava veya yağ banyosunda hızlı
soğutulur. Böylece dış yüzeyler katılaştığında iç kısımlar hala yumuşak olur
ve katılaşma sırasında büzülürken dış kısımları kendine doğru çekerek içe
doğru kalıntı basma gerilmeleri oluşturur. Bu gerilmeler malzemedeki
çatlakların ilerlemesine engel olduğundan camın dıştan gelen darbelere
dayanımını arttırır.

- Kil ürünlerin üretimi: Kil su ile karıştırıldığında şekillendirilebilen


(hidroplastik) bir malzeme olduğundan toz haline getirilen kil su ilavesiyle
çamur haline getirilerek döküldükten sonra kurutma ve pişirme ile
özellikleri iyileştirilir. Toz presleme de metallere ait bir üretim yöntemi olan
toz metalürjisine benzeyen seramik imalat yöntemidir. Bu yöntemde toz
halindeki seramik az miktarda su veya farklı bir bağlayıcı ile yüksek sıcaklık
ve basınç altında bir kalıp içinde şekillendirilerek sinterlenir. Böylece tozlar
küresel bir şekil alırken boşluk oranı da son derece düşerek yüksek dayanım
ve tokluk elde edilir.

SERAMİKLERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ: Seramikler gevrek malzemeler olup plastik


şekil değişim yetenekleri son derece kısıtlıdır. Hasar genellikle içyapı
süreksizliklerine bağlı olarak çekme gerilmeleriyle meydana gelir. Bu nedenle
seramiklerin çekme dayanımları basma dayanımlarının yanında çok küçüktür
Camlar bileşenlerinin ergiyeceği yüksek sıcaklıklara ısıtılarak çeşitli
(yaklaşık % 10’u). Seramikler uygulamada basma gerilmelerine maruz kalacak
şekillerde katılaştırılarak imal edilirler. Kalın kesitli tabak ve plakalar ısıtılmış
şekilde kullanılırlar. Seramikler yüksek sıcaklık dayanımları ve ısıl yalıtkanlıkları
dökme demir kalıplar arasında preslenir. Cam kavanoz, şişe ve ampuller
sayesinde yüksek sıcaklık fırın ve ocakları ile uzay araçlarının dış yüzeylerinde tercih
üfleme ile imal edilir. Çekme yöntemi sabit kesitli levha, çubuk, boru ve lif
edilirler. Yüksek sıcaklık şartlarında genleşmelerine izin verilmediğinde ve hızlı
gibi sürekli ürünlerin imalatında kullanılır. Camlar yüksek sıcaklıklardan
soğutulduklarında ısıl şoklar nedeniyle hasara uğrarlar. Yüksek sıcaklık şartlarında
soğutularak imal edildiklerinden iç ve dış kısımlarında farklı soğuma hızları
metallere benzer şekilde sürünme davranışı gösterirler.
ortaya çıktığından ısıl iç gerilmeler meydana gelir. Bu iç gerilmeler
malzemenin dayanımını ve ısıl şok direncini düşürdüğünden istenmeyen bir
durum olup uygun sıcaklıklarda bir süre tutularak yavaşça soğutulmasıyla
tavlanarak giderilmesi gerekir.
POLİMERLER

Gelişen teknoloji doğrultusunda ahşap, kauçuk, pamuk, yün, deri ve ipek gibi Polimerlerin yüksek sıcaklık davranışı molekül yapısına bağlı olarak değişir.
yüzyıllardır kullanılan doğal polimerlerin yapılarının anlaşılmasıyla birlikte sentetik Termoplastik polimerler (PE, PS, PET, PVC) ısıtıldıkça yumuşayarak sıvılaşır ve
polimerler hızla yaygınlaşmış ve ucuz bir şekilde doğal emsallerine göre üstün soğutulduklarında sertleşirler. Ağ yapılı termoset polimerler (kauçuk, epoksi,
özellikleri olan sentetik polimerler üretilmiştir. İnşaat ve elektronikte yaygın kullanılan fenolik, bazı polyesterler) ise sertleştirildikten sonra ısıtıldıklarında
polimerler bazı uygulamalarda metal ve ahşabın yerini almıştır. Polimerlerin çoğu yumuşamazlar. Çok ısıtıldıklarında bağ yapıları bozulur ve kullanılamaz hale
kovalent bağlı hidrokarbon esaslı organik bileşiklerdir. Polimerlerin omurgasını gelirler. Termosetler, termoplastiklere göre daha sert ve dayanıklı olup daha iyi
birbirine zincir şeklinde bağlanmış karbon atomları oluşturur. Polimerlerde molekül boyutsal kararlılığa sahiptirler.
zincirlerinin atomik bir düzen oluşturacak şekilde düzenli paketlenmesiyle kristal yapı
elde edilebilir. Yaygın bilinen pazı polimerler; polietilen (PE), polivinilklorür (PVC), Polimerlerlerin sentezlenmesi ve bazı durumlarda katkı maddeleri ilavesi ile
politetrafloretilen (PTFE), polipropilen (PP), polistiren (PS), polimetilmetakrilat dayanım, aşınma dayanımı, tokluk, ısıl kararlılık, rijitlik, bozunabilirlik, renk ve
(PMMA), fenolformaldehit (bakalit), poliamid (PA), polietilenterefitalat (PET) ve alevlenme direnci gibi özellikleri değiştirilerek kullanım alanına uygun yapılar elde
polikarbonat (PC) şeklinde sıralanır. Uzun polimer zincirleri kendini tekrarlayan ve edilebilir.
çoğunlukla monomer olarak adlandırılan birimlerden oluşur. Tüm zincir boyunca
tekrarlayan birimleri aynı olan polimerlere homopolimer, tekrarlayan birimleri 2 veya POLİMERLERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ: Elastiklik modülü, akma ve çekme
daha fazla olan polimerlere kopolimer denir. Modern polimer sentezleme teknikleri dayanımı gibi mekanik özellikler metallerde olduğu gibi çekme deneyi ile
kullanılarak polimerlere farklı molekül yapıları kazandırılabilir. Buna göre polimerler; belirlenir. Polimerlerin mekanik özellikleri; deformasyon hızı, sıcaklık ve ortamın
lineer, dallanmış, çapraz bağlı ve ağ yapılı (3 boyutlu) şeklinde sınıflandırılır. kimyasal özelliklerinden önemli ölçüde etkilenir. Polimerlerin    eğrileri
oldukça farklılık gösterir.
Gevrek polimerler neredeyse tamamen elastik şekil değiştirerek hasara uğrar (A), POLİMERLERİN ÖZELLİKLERİ VE UYGULAMA ALANLARI: Kullanım alanlarına göre
bazıları metaller gibi elastik akmayı takiben plastik şekil değiştirerek hasara uğrar polimerler; plastikler, elastomerler (kauçuk), elyaflar, kaplamalar, yapıştırıcılar,
(B), elastomerler ise düşük gerilmeler altında büyük elastik (geçici) şekil değişimine köpükler ve filmler şeklinde sınıflandırılırlar. Polimerlerin şekillendirilmesinde pres
uğrarlar. Polimerlerin yoğunlukları oldukça düşük olup 1-2 gr/cm3 civarındadır. kalıplama, enjeksiyon kalıplama, ekstrüzyon, şişirme kalıplama ve döküm gibi
Çekme ve akma dayanımları metallere göre oldukça düşük olup 10-100 MPa teknikler kullanılır.
kadardır. Buna mukabil % uzama değerleri polimer türüne göre 1-1000 arasında
değişir. Polimerlerin    davranışları oda sıcaklığı civarındaki düşük - Plastikler: En geniş polimer grubun oluşturan plastikler termoplastik ve
sıcaklıklardan dahi oldukça etkilenir. termoset olarak sınıflandırılırlar. Çok geniş bir özellik yelpazesine
sahiptirler. Çok yüksek ışık geçirgenliğine sahip akrilikler lens ve şeffaf uçak
pencerelerinde, düşük sürtünme katsayılı florokarbonlar (teflon) yataklarda
ve yapışma önleyici kaplamalarda, boyutsal kararlı ve yüksek darbe dirençli
polikarbonatlar koruyucu kasklarda, kimyasak kararlı polipropilenler
paketlemede, ucuz viniller yer kaplamaları ve elektrik yalıtımında, korozif
dayanımı yüksek polyesterler içecek kaplarında, iyi mekanik özelliklere ve
yapışma özelliğine sahip epoksiler koruyucu kaplama ve kompozitlerde,
yüksek sıcaklıklıklarda kararlı fenolikler (bakalit) motor muhafazalarında
kullanılırlar.
- Elastomerler: Doğal kauçuk pek çok alanda yaygın kullanılmaktadır. Karbon
siyahı ile takviye edilen sentetik elastomer otomobil lastiklerinde kullanılır.
omurga zinciri silisyum ve oksijenden oluşan silikon kauçuk yüksek sıcaklık
ve korozyon dayanımı, biyouyumluluğu gibi özellikleriyle ilgi çekmektedir.
Elastomerler; havalı lastik, ayakkabı tabanı, salmastra, kayış, hortum, conta,
kimyasal koruyucu kaplama, ısı yalıtımı ve gıda makinalarında kullanılırlar.
- Elyaf polimerler: Lif şeklinde çekilebilen elyaf polimerler mekanik, korozif
ve aşınma dayanımları ile süneklikleri sayesinde tekstilde ve kompozit
malzemelerde kullanılırlar.
- Kaplamalar: Korozyondan koruma, elektrik yalıtımı ve görünümü iyileştirme
gibi amaçlarla malzemelerin yüzeylerine uygulanan boya, cila, emaye, lak
ve vernik gibi kaplamalar polimer bazlıdır.
- Yapıştırıcılar: Poliüretan, silikon, epoksi ve benzeri polimer bazlı
yapıştırıcılar metal, seramik, polimer ve kompozit türü malzemeleri
Amorf polimerler düşük sıcaklıklarda cam gibi, yüksek sıcaklıklarda viskoz akışkan bağlamak için kullanılır. Bağlantı yüzeylerdeki girinti çıkıntılar yoluyla
gibi davranır. Camsı geçiş sıcaklığının üzerindeki ara sıcaklıklarda ise kauçukta mekanik veya kimyasal bağlar ile sağlanabilir.
olduğu gibi katı viskoelastik davranış gösterir. Viskoelastiklik uygulanan gerilmeye - Filmler: 25-125 mikron kalınlığında üretilen ince film polimerler gıda ve
bağlı olarak şekil değişiminin zamana bağlı şekilde (gecikmeli olarak) ürün paketleme, tekstil gibi alanlarda düşük yoğunluk, esneklik ve iyi
gerçekleşmesini ve tamamen geri dönüşlü olmamasını, yani şekil değişiminin bir çekme, yırtılma dayanımları sayesinde tercih edilirler.
kısmının kalıcı olmasını ifade eder. - Köpükler: Küçük hava ve gaz boşlukları içeren köpük polimerler paketleme,
otomobil ve mobilya döşemesi ve ısı yalıtımı gibi alanlarda kullanılırlar.
KOMPOZİTLER

Tek bileşenli metal alaşımı, seramik ve polimer malzemelerin sağlayamayacağı Çelik ve tungsten gibi metaller ve grafen gibi karbon malzemeler de fiber olarak
özellikler bu malzemeler uygun oranlarda ve geometrilerde birleştirilerek elde kullanılırlar. Fiberler belli doğrultuda yönlendirilmiş veya rastgele dağılmış olarak
edilen kompozit malzemeler ile sağlanabilir. Kompozitler; rijitlik, dayanım, kırılma matris fazda bulunabilir. Belirli bir doğrultuda yönlenmiş fiber içeren kompozitlerde
tokluğu, elektrik iletkenliği, aşınma ve korozyon dayanımı gibi özellikleri iyileştirmek mekanik özellikler doğrultuya bağlı olarak değişir.
amacıyla oluşturulur. Kompozitlerde sürekli ana faz matris, takviye ikinci faz ise
saçınmış faz olarak adlandırılır. Matrisin görevi gerilmeyi diğer fazlara iletmek,
takviye fazı ortamdan ve darbelerden korumaktır. Saçınmış fazın görevi ise matris
fazının özelliklerini iyileştirmektir. Matris faz metal, seramik veya polimer esaslı
olarak; saçınmış faz ise parçacık, fiber ve yapısal şeklinde sınıflandırılır.

- Parçacık takviyeli kompozitler: Matris faz içinde takviye malzemesinin


küçük süreksiz parçacıklar şeklinde dağıldığı kompozit türüdür. Bu
bakımdan aslında metal alaşımları da parçacık takviyeli kompozit olarak
düşünülebilir.

Fiber takviyeli kompozitler profil çekme ve filaman sarma gibi yöntemlerle imal
edilirler.

- Yapısal (tabakalı) kompozitler: Homojen veya kompozit malzemeler


kullanılarak imal edilen yapısal kompozitler katmanlı tabakalar ve sandviç
paneller şeklindedirler. Katmanlı tabakalar düzlem içi rijitlik sağlarken,
sandviç paneller eğilme dayanımı ve hafiflik özellikleri ile ön plana çıkarlar.

- Fiber takviyeli kompozitler: Çok iyi dayanım özelliklerine sahip sürekli veya
süreksiz fiberler kompozit malzemeye üstün özellikler kazandırırlar.
Örneğin, cam fiber takviyeli polimer matrisli kompozit malzeme sert cam
faz sayesinde yüksek dayanım elde edilmesini sağlar.
ELEKTRİKSEL MANYETİK KOROZİF ÖZELLİKLER

Malzeme seçiminde mekanik özelliklerin yanında ısıl, elektriksel, manyetik, optik ve Paramanyetik malzemeler, herhangi bir mıknatısın manyetik alanı
korozif özellikler de son derece önemlidir. içerisindeyken o mıktanısın manyetik alan çizgileri ile aynı yönde
mıknatıslanabilen alüminyum, kalsiyum, krom, magnezyum, platin,
- Elektrik: Elektriksel iletkenlik önemli bir malzeme özelliğidir. Her malzeme tungsten, bakır gibi maddelerdir. Ferromanyetik malzemeler, herhangi bir
belirli seviyede iletkenliğe sahip olmakla birlikte, metaller valans mıknatısın manyetik alanı içerisindeyken o mıktanısın manyetik alan
elektronlarının serbest hareketi sayesinde oldukça yüksek iletkenliğe çizgileri ile aynı yönde mıknatıslanabilen demir, kobalt, nikel, çelik gibi
sahiptirler. Metallerde katışkı ve dislokasyon gibi kafes kusurları elektron maddelerdir. Ferromanyetik maddeler, kendisini mıknatıslayan etki çok
hareketlerini zorlaştırarak iletkenliği düşürür. Sıcaklık artışı da elektronların küçük de olsa mıknatısa çekilirler. Ferrimanyetik malzemeler net bir
titreşim frekansını yükselttiğinden hareketini zorlaştırarak iletkenliği mıknatıslanma gösterdiklerinden endüstriyel açıdan değerlidir.
düşürür. Altın, gümüş, bakır ve alüminyum yüksek elektrik iletkenliğine
sahip metallerdir. Elektrik iletkenliği açısından malzemeler iletken, - Korozyon: Korozyon özellikle metal ve alaşımlarının ortam ile kimyasal
yarıiletken ve yalıtkan şeklinde sınıflandırılır. Yalıtkanlarda genellikle iyonik etkileşime girerek özelliklerinin olumsuz yönde etkilenmesine neden olur.
bağ bulunur ve valans yörüngesi dolu olduğu için iletim normal şartlarda Metaller oksijene elektron vererek yüzeylerinde tufal denen bir oksit
gerçekleşmez. Isı ile dışarıdan enerji vererek iletim sağlanabilir. tabakası oluştururlar. Ayrıca sıvı, tuz veya toprak gibi elektrolitik ortamlarda
Yarıiletkenlerde ise genellikle zayıf kovalent bağlar bulunur ve dışardan elektroliz ile elektrokimyasal korozyon gerçekleşir. Bunların dışında, katı
sağlanan az bir enerji ile elektrik iletilir. Elektrik iletkenliği dışında elektrik yüzeyler arasında gerçekleşen sürtünme nedeniyle yüzeylerin bozulmasına
yükü depolamakta kullanılan kapasitörlerde kullanılan dielektrik (yalıtkan) adhezif veya abrazif aşınma korozyonu ve akan sıvıların yüzeyleri bozması
malzemeler nedeniyle dielektrik (yalıtkanlık) katsayısı da önemli bir ile erozyon veya kavitasyon korozyonu gerçekleşir. Adhezif aşınmada,
elektriksel özelliktir. Bir diğer önemli malzeme özelliği olan piezoelektriklik, birbiriyle temasta olup izafi hareket yapan yüzeyler üzerindeki pürüzlerde
dış yüklerden kaynaklanan şekil değişimi sonucu malzemenin elektrik alan ısı ve basınç etkisiyle oluşan mikrokaynaklar izafi hareketle koparak parça
oluşturması veya elektrik alan oluşumu nedeniyle malzemenin şekil kaybı olur. Abrazif aşınmada, birbiriyle temas halinde olup izafi hareket
değiştirmesi olup teknolojik uygulamalarda kullanım alanları bulmaktadır. yapan yapan yüzeyler arasına giren sert parçacıklar yüzeyleri çizerek
aşındırır. Erozyon korozyonu, özeelikle korozif ortamlarda hareketli
- Manyetizma: Manyetizma atom yörüngelerinde dönen elektronların akışkanların temas ettikleri yüzeyleri aşındırmasından kaynaklanır.
dengesine bağlı bir malzeme özelliği olmakla birlikte, elektrik alandan Kavitasyon korozyonu da basınçlı akışkanların bulunduğu ortamlarda düşük
bağımsız düşünülemez. Elektrik alanın bulunduğu yerde manyetik alan, basınç nedeniyle sıvının buharlaşması sonucu oluşan vakum nedeniyle
manyetik alanın bulunduğu elektrik alan oluşur. Malzemeler manyetik yüzeylerde çöküntüler oluşmasına neden olur. Korozyondan korunmak için
alana gösterdikleri tepkilere göre diyamanyetik, paramanyetik, uygun malzeme seçimi, kurban anot kullanımı, yüzeylerin kaplanması gibi
ferromanyetik ve ferrimanyetik şeklinde sınıflandırılırlar. Diyamanyetik tedbirler alınabilir.
malzemeler, herhangi bir mıknatıs tarafından, o mıknatısın manyetik alanı
içerisindeyken manyetik alan çizgilerine zıt yönde mıknatıslaştırılmaya
uğrayabilen cıva, altın, bakır, bizmut, elmas, gümüş, kurşun, silikon gibi
maddelerdir.

You might also like