You are on page 1of 40

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği

Bir Tarihçe, Bir Bakış Açısı…


16 TONS

https://www.youtube.com/watch?v=crAILGJG9pE

https://www.youtube.com/watch?v=MTCen9-RELM
Patates Yiyenler-Vincent Van Gogh
Van Gogh ilk dönem çalışmalarında patates yığınları, dokuma tezgahı gibi konuları, kasvetli gökyüzünü,
hüzünlü manzaraları, maden işçilerini ve köylüleri resmetmiştir. 1885 yılında Nuenen’de yaptığı  Patates
Yiyenler  81,5x114,5cm ölçülerinde ve tual üzerine yağlıboyadır. Van Gogh bugün Rijksmuseum Vincent Van
Gogh Foundation’da bulunan resmin 20 taşbaskısına sahipti.
La Cantera" (The Accident) – Oswaldo Guayasamín.
Yağlıboya. 1941 Sanatçı bir maden faciasını
betimlemektedir.
EL TİO

Madenciler bu Quechua tansırısı doyurmak için madendeki temel enerji


kaynakları olan su ve koka yaprığı getirir. Bu becerikli şeytan, Tio idi.
Pemberton Mill Fabrikası Çöktü-Yıl 1860, ABD
1860 yılında bir kış günü, içinde çoğu kadın 900 kişinin olduğu Pemberton Mill çökmüş,
145 kişi yaşamını yitirmiştir. İçeride, binanın kaldıramayacağı kadar ağır makinalar
bulunmaktadır ve binanın statik sistemi yükü kaldıramayıp yıkılmıştır. Bu inşaat mühendisi
tarafından bilinmesine karşın, mahkeme herhangi bir suç unsuru bulmamıştır.
Rana Plaza Çöktü, 1021 üzerinde ölüm, 2013, Bangladeş
24 Nisan 2012. Dakka, Bangladeş. Dünyaca ünlü markalara üretim yapan atölyelerin bulunduğu Rana Plaza'nın çökmesi
nedeniyle 1021 tekstil işçisi öldü. (Enkaz altından çıkarılmayan veya haber alınamayanlar bu sayıya dahil değildir.) Binada
tespit edilen çatlaktan dolayı bina sahibinin işçileri binaya almaması konusunda uyarıldığı ancak binada bulunan 5 tekstil
atölyesinin sahibinin uyarılara kulak asmayarak, işçileri bile bile ölüme gönderdiği söylenmektedir.
Çalışan Çocuklar-19. Yüzyıl ve 20. yy. başlarından görüntüler…
BİR SERMAYE SAHİBİNİN GÖZÜYLE BU FOTOLAR
(1820’LER):

‘Birkaç aya yayılan bir dönemde Manchester’da ve


yöresinde birçok fabrikayı ziyaret ettim; iplik eğirme
atelyelerine, beklenmedik bir anda değişik saatlerde
ve çoğu zaman yalnız girdim; bir çocuğa dayak cezası
uygulandığını hiç mi hiç görmedim; huysuz bir çocuk
da görmedim. Hepsi her zaman neşeli ve uyanıktı;
adalelerinin hafif hafif çalışması ve yaşlarının doğal
gereği olan hareketlilik onlara keyif veriyordu. Sanayi
sahnesi, benim kafamda üzücü duygular uyandırmak
şöyle dursun tam tersine her zaman çok keyif
vericiydi; çıkrık taşıyıcı merdaneden geri gitmeye
başladığı zaman çocukların çevik hareketlerle,
kopmuş iplikleri bağlamalarını görmek ve küçücük
parmaklarının birkaç saniyelik bu hareketinden sonra,
germe ve bobin dolama bir kez daha tamamlanıncaya
dek, diledikleri biçimde keyif çatmalarını gözlemek
çok zevkliydi. Bu kıpır kıpır cinlerin çalışması,
alışkanlığın onlara zevkli bir hüner kazandırdığı bir
spora benziyordu. Hünerlerinin bilincinde, onu
herhangi bir yabancıya göstermekten çok keyif
duyuyorlardı. Gündelik işin onları tüketmesine
gelince, akşam vakti fabrika çıkışında böyle bir şeyin
izi yoktu; çünkü en yakındaki oyun alanına seke seke
koşuşmaya, okuldan fırlayan bir oğlan çocuk
çevikliğiyle küçük oyunlarını oynamaya başladılar.”
Çalışan Çocuklar-21. Yüzyıldan görüntüler…
YİRMİNCİ YÜZYILIN BAŞLARI, BU KEZ ABD’DEYİZ YİNE

Yirminci yüzyılın başları kitlesel üretim ve kitlesel ölüm


dönemidir. Örneğin ABD Endüstriyel İlişkiler Komisyonu
(Çalışma Yaşamı Komisyonu olarak anlayabiliriz) raporuna
göre, 1914 yılında iş kazalarında 35 bin kişi yaşamını
yitirirken, 700 bin kişi yaralanmıştır. Aynı yıl 1 milyon dolar
ve daha fazla geliri olan 44 ailenin toplam gelirleri, yılda
500 dolar kazanan 100 bin ailenin gelirine neredeyse
eşittir. Söz konusu komisyon tarafından yürütülen bir
soruşturma pek çok şeyi net bir şekilde gözler önüne serer.
Komisyon üyesi Harris Weinstock ile Colorado’da
Rockefeller’lar tarafından kontrol edilen bir kömür
madeninin genel müdürü John Osgood arasındaki diyalog
oldukça çarpıcıdır:
 
Weinstock: Eğer bir işçi yaşamını yitirirse, mağdurun
bakmakla yükümlü olduklarına her halükârda tazminat
verilir değil mi?
Osgood: Zorunlu değildir. Bazı durumlarda verilebilir bazı
durumlarda verilmez.
Weinstock: Ömür boyu kalıcı sakatlık geçirdiğinde
herhangi bir tazminat var mıdır?
Osgood: Hayır efendim, yoktur…
Weinstock: Yani, tüm yük doğrudan işçilerin
omuzlarındadır.
Osgood: Evet efendim.
Weinstock: Sanayi (madencilik sektörü) hiçbirinin
yükümlülüğünü üstlenmez mi?
Osgood: Hayır, hiçbirinin yükümlülüğünü üstlenmez.
YİRMİNCİ YÜZYILIN BAŞLARI, BU KEZ RUSYA’DAYIZ

Çarlık Rusyası, Ekim devrimi ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler


Birliği olmuş, bilimsel sosyalizmin en temel ilkelerini ve düşünsel
yapısını gerçekleştirme istekleri yeni iktidarı harekete geçirmiş
ve 11.11.1917 tarihinde kabul edilen ilk kararnameler ile 8
saatlik çalışma günü kabul edilmiştir. Bu kararnameye göre
Rusya’da çalışma haftası 48 saat ile sınırlandırılmıştır. Böyle bir
karar dünyada ilk kez alınmıştır.

Diğer dünya ülkeleri uzun bir zaman geçtikten sonra ve 1.


Uluslararası Sözleşmesinin imzalanmasından sonra 8 saatlik
çalışma gününü kabul etmişlerdir. Örneğin, ABD ancak 1938
yılında azami işgünü süresini ve asgari ücretini belirleyen “Adil
iş standartları hakkında” yasanın yürürlüğe girmesiyle 8 saatlik
çalışma gününü kabul etmiştir.

Daha sonra ağır ve tehlikeli işlerde çalışan işçiler için mesai


günde 6 saate, bazı kategorilerde (örneğin cıva sanayi) 4 saate
indirilmiştir. İçinde işçi sağlığı ve güvenliği alanında
düzenlemeler de bulunan İş Mevzuatı 15 Kasım 1922’de kabul
edilmiştir. Buna göre hiçbir sanayi tesisi veya işlik sendikalar ve
sağlık otoritelerinin onayı alınmadan inşa edilemez, tadilat
yapılamaz veya başka yere taşınamaz.

Hiçbir tesis iş müfettişi ve hijyen müfettişi tarafından


incelenmeden hizmete giremez. İş müfettişleri sendikalar
tarafından işçiler arasından seçilmekte ve özel iş müfettişliği
okullarında eğitilmektedir. Her işlikte Yerel Komiteler (Fabkom
veya Mestkom) tarafından temsil edilen sendikalar işyerindeki
işçi sağlığı ve iş güvenliği uygulamalarına katılır ve denetler. 1922
yılında işyerlerinde “sağlık hücreleri, dispanserler ve poliklinik”
gruplarından oluşan sağlık komplekleri oluşumuna gidilmiştir.
Sağlık hücrelerinde sağlık eğitimine katılan işçiler görev
almaktadır
“İşçiye adını sormayın… Adından
önce mesleğinin ne olduğunu
bilmeye gereksinmeniz var.”

Bernardino Ramazzini

Kendi tecrübe ve bulgularına dayanarak bir de meslek


hastalıkları kitabı yazmış ve işçi sağlığının kurucusu
olarak tarihe geçmiştir. 1633-1714 yılları arasında
yaşayan Bernardino Ramazzini felsefe ve tıp okuyarak
yetişmiş ve Padova Üniversitesi’nde öğretim üyeliği
yapmıştır. Uzun incelemeler sonucu 1713 yılında
yayınladığı “De Morbis Artificum Diatriba” isimli
kitabında özellikle iş kazalarını önlemek için,
işyerlerinde koruyucu güvenlik önlemlerinin
alınmasını önermiştir
Güvenlik ve Sağlığın
Kişiselleştirilmesi
ve
Güvenlik ve Sağlık
Anlayışımız Tarihsel
olarak nasıl değişiyor?
En zararlı madde nedir
acaba?
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ DİYOR Kİ:

Sigaradan sonra en zararlı madde Tuz!

Dünya Sağlık Örgütü’nün tuzla ilgili yaptığı araştırmalar


tehlikeyi gözler önüne serdi. Tuzun günde 2 gram azaltılması
kalp riskini % 25, 4 gram azaltılması ise felce bağlı ölüm riskini
% 80 düşürüyor.

Ayrıca uzmanlar her gün 30 dakika spor yapmanın, organik


beslenmenin, maydonuz, kekik ve ismini bilmediğimiz bir çok
otun suyunun ne kadar iyi geldiğini, sağlığımızın bizim elimizde
olduğunu anlatırlar…

Çok güzel, ama?


YA ASBEST,
YA SİLİKA TOZLARI,
YA TEKSTİL TOZLARI,
YA EKZOZ GAZLARI,
YA KİMYASAL ATIKLAR,
YA RADYOAKTİF ATIKLAR,
YA BİBER GAZI,

HER YIL DÜNYADA 2 MİLYON 300 BİN


KİŞİ MESLEK HASTALIKLARI VE İŞ
KAZALARI SONUCU YAŞAMINI
YİTİRİYOR. İŞ KAZASI SONUCU
ÖLÜMLERİN 360 BİN OLDUĞU
SÖYLENMEKTE…

SAĞLIĞIMIZA DİKKAT ETMEK


BİREYSEL BİR OLGU MUDUR?
Güvenlik Kişisel Dikkat ve
Tedbirle mi Olur?
60’ların başlarındayız ABD’de her
yıl 50.000 kişi trafik kazalarında
yaşamını yitiriyor. 5 milyon kişi o
veya bu şekilde yaralanıyor
58
SAĞLIĞIMIZA DİKKAT ETMEK BİREYSEL BİR OLGU MUDUR?

58 MODEL BİR PONTIAC


SORU: EMNİYET KEMERİ VEYA HAVA YASTIĞI GÖREBİLİYOR MUSUNUZ?
60’lı yıllar, ABD’de hıza dönük tutkuyu otomobil şirketleri de
körüklüyor. En çok satılan otomobillerin isimlerine bakın yeter!

MARAUDER (YAĞMACI, ÇETECİ):

FURY (ÇILGINLIK, HIRS, ÖFKE)

WILDCAT (VAHŞİ KEDİ)


Güvenlik anlayışındaki değişimi gözler önüne sermiyor mu?

1998: Dönemin ABD hükümeti tüm binek araçlarda ön hava yastıklarını


zorunlu hale getirdi.

SORU: Emniyet kemeri ve hava yastığı olmayan bir araç satın alabilir
miyiz bugün?
Güvenlik ve Sağlık Kişisel bir sorun
mu?
ÖYLE Mİ SİZCE?
Kazaların %98’i Önlenebilir,
%2’si ise kaçınılmaz kazalardır!
Kim uydurdu bunu bileniniz var
mı?
%2 KAÇINILMAZ! Denen
saçmalığı!
1930’lu yıllarda Heinrich
tarafından öne sürülen
Domino Teorisine göre,
kazaların

%88’i GÜVENSİZ
DAVRANIŞLAR,
%10’u güvensiz durumlar,
%2’si de kader, doğa olayları,
kaçınılmazlık vs. olarak
sunulmaktadır!
Bu görüşlerin BİLİMSEL bir dayanağı olmadığı
gibi, geçmiş yıllardaki istatistiklerden de
yeterince yararlanmamıştır. Ama maalesef
hepimizin diline pelesenk olmuştur!
%88’i GÜVENSİZ DAVRANIŞLAR

DEMEK SUÇLU SİZSİNİZ DEMEKTİR!


Mahkemeler ve bilirkişiler de giderek daha
fazla suçu işçiye atıyor, işte örnekler:
Zonguldak’ta 30 madencinin hayatını kaybettiği patlamadan sonra yayımlanan ilk birilirkişi
raporu taşeron şirket Yapı-Tek’i yüzde 70, taşeron şirketi denetlemeyen devleti de yüzde 30
oranında suçlu bulmuştu. Kaza sonrasında 28 kişi yargılanmaya başladı. İkinci raporda ise
yargılanan 28 kişinin suçlu olmadığı, ölen 30 kişinin eşit oranda suçlu olduğu yazıyordu.
Ölenleri suçlayıp 28 kişiyi suçsuz bulan raporun temel dayanak noktası
“kaçınılmazlık” oldu.
Yani, bilirkişi raporuna göre Zonguldak’ta 17 Mayıs günü tüm önlemler alınmış! Ama yine de
grizu patlaması meydana gelmiştir. Bir madende kaçınılmaz bir şekilde grizu patlamasının
meydana gelmesi ancak önceden hesaplanmayan bir metan gazı birikmesi ile mümkündür.
Grizu patlaması için metan gazının belirli bir orana ulaşması gerekir ve bu oranın çok altında
bir birikme tespit edildiği anda iş durdurulur. İşi durduramayacak kadar kısa sürede gelişen
metan gazı birikmeleri için (ölçüm cihazlarının çalışmaması gibi durumlarda) kaçış için belirli
aralıklarda sığınma cepleri inşa edilir. O bölgeler, karanlıkta görülmesi için beyaza boyanmıştır.
Finlandiya, Avustralya, Fransa, Çin ?
Burası neresi sizce?SİZCE?
İTÜ,
TT ARENA,
İSVİÇRE
ÖYLE Mİ SİZCE?
2001 Yılında
HKMO’da
İstanbul şube
müdürü olarak
çalışmaya
başladı.
HKMO’nda sürdürdüğü rutin görevleri ile birlikte çok yoğun
çalışarak;
Arşiv Dökümantasyon Dosyalama Sisteminin Kurulması,
Sn. S. Gökşin Seylam ile birlikte;
30.yılında HKMO İstanbul Şubesi kitabı,

HKMO İstanbul Şubesi Genel Kurulları 1976-2006 kitabı,


Temsilcilik El Kitabı,
Türkiye’de Kadastro 1923-2006 kitabı
gibi kalıcı sistemler ve eserler bırakmıştır.
2007 yılında
HKMO’nda
sürdürdüğü
görevinden istifa
ederek
eylül ayı başında
deniz ölçmelerinde
görev alacağı Detek
Ltd. Şti.’nde
çalışmaya başladı.
Detek Ltd. Şti’nde henüz 1 ay bile çalışamadan İş
Güvenliğine yönelik gerekli önlemlerin alınmaması
nedeni ile bir vincin bomunun kopması ve üzerine
düşmesi sonucu elim bir şekilde vefat etmiştir.
SUÇLU KİM?

You might also like