Beyin; adım atmaktan tutunda,telefonunu almaya kadar
yapılan her harekette,elektrik sinyallerini vücudun geri kalanına iletir.Bu sinyallere eylem potansiyelleri veya aksiyon potansiyelleri denir.Aksiyon potansiyelleri, kasların hassa bir şekilde kordine olmasını ve hareket etmesini sağlamaktadır ve beyindeki nöron adı verilen hücreler tarafından iletilir. Aksiyon Potansiyeli
Elektrik kökenli biyolojik işaretlerin temelini hücrelerde
ortaya çıkan aksiyon potansiyeli oluşturur. Bu potansiyel, gerçekte, hücre zarının iç ve dış taraflarındaki potansiyel farkıdır. Aksiyon potansiyelinin oluşumunda etkili olan etmenler aşağıdaki maddelerden bakalım. Aksiyon Potansiyeli Hücre zarının iyonlara olan seçici geçirgenliği Hücre zarının hücre içindeki negatif yüklü ağır molekülleri geçirmemesi Hücrenin elektriksel, kimyasal, ısıl, manyetik vb. etkilerle uyarılabilmesi Uyarılan hücre zarının iyonlara olan geçirgenliğinin değişik olması Hücre zarında pasif transporta ek olarak aktif transportun da bulunuyor olması. Şekilde aksiyon potansiyelinin değişimi gösterilmiştir. Hücre uyarıldığında hareketsiz olup hareketsiz potansiyeli -90mV kadarıdır. Hücrenin elektrik aktivesinde Na+,K+, Cl- iyonları etkilidir. Hücre uyarıldığında zarının Na+ iyonlarına olan geçirgenliği artar; hücre içine Na+iyonları hücumu olur ve hücre için potansiyeli +20mV değerine kadar yükselir; depolarizasyon. Gerilim değerinden etkilenen hücre zarının geçirgenliği tekrar hareketsiz durumuna döner.Bu durumda, aktif transport etkili olur. Enerji harcayarak çalışan Na-K aktif pompaları Na+ iyonlarını hücre dışına (K+ iyonlarını da hücre içine ) pompalamak suretiyle hareketsiz durumdaki konsantrasyon dengelerini kurmaya ve bu dengeleri korumaya çalışır; repolarizasyon. Repolarizasyonda ,zar potansiyeli eski seviyesine gelir.Bu değişime aksiyon potansiyeli adı verilir. Hücre uyarıldığında, zar potansiyeli pozitife doğru artar. Belli bir eşik gerilimi(-60mV) geçer geçmez, uyarı kesilse bile zar potansiyeli +20mV repolarizasyon değerine kadar yükselmeye devam eder. Demek ki, hücre, zar potansiyelini eşik değerinin üzerine çıkaran uyaranlar için uyarılmış olmakta; yoksa uyarılmamış kalmaktadır. Buna *ya hep ya hiç yasası* denir. Hücre uyarıldıktan sonra, tekrar uyarılabilmesi için bir süre gerekir. Buna, bekleme süresi denir. Aksiyon potansiyellerinin değişimi çeşitli hücrelerde farklılıklar gösterir. Sinir ve çizgili kas hücrelerindeki aksiyon potansiyelleri, süre ve genlik bakımından fazla farklı değildir. Kalp kasında ise şekilde gösterildiği gibidir. Aksiyon Potansiyelinin Yayılması Bir hücre uyarılıp aksiyon potansiyeli ürettiğinde iyon akımı akmaya başlar. Bu olay komşu hücreleri de uyarılabilir. Uzun aksonlu sinir hücrelerinde aksiyon potansiyeli aksonun uzunluğuna göre çok kısa bir kısmında meydana gelir ve her iki yöne yayılır. Aksiyon Potansiyelinin Yayılımı Tabi durumda bir sinir hücresi yalnız giriş ucuna yakın bir yerden uyarılır. Aksiyon potansiyeli hücre boyunca yayılırken bekleme sürelerinden dolayı önce uyarılmış bölge yeniden uyarılmaz. Böylece yayılma tek yönlü olmuş olur. Sinir Hücresi Yapısı Sinir hücresi ya da bir başka ifadeyle nöron sinir sisteminin ana fonksiyonel birimidir. Başlıca görevi bilgi transferini gerçekleştire bilmektedir. İnsan sinir sistemi içerisinde yaklaşık 100 milyar nörunun olduğu tahmin edilmektedir. Normal olan bir sinir hücresi 50.000 ile 250.000 kadar bir başka nöron ile bağlantılı olmaktadır. Sinir Hücresi Yapısı Büyüklükleri yaklaşık 5 mikrometre ile 10 milimetre arasında değişir.En küçük ve en büyük sinir hücreleri sırasıyla omurgasızlar ve omurgalılarda bulunur. Yapmış oldukları özelleşmiş işlere bağlı bir şekilde farklı biçimlerde ve çeşitlerde olabilmektedir. Nöronların büyük çoğunluğu dört farklı yapıya sahiptir: Soma, dendritler, akson ve terminal butonlar. Dendrit Nedir Nöronlardan alınan elektrokimyasal uyartının somaya (hücre gövdesi) iletilmesini sağlayan yapı dendrit denir. Bu bağlamda elektriksel uyartı, dendrite nöronlar ile beraber aralarındaki sinapslardan geçmek suretiyle ulaşır. Dal benzeri bir yapı olması ile beraber, bulunduğu bölge itibariyle etkin bir şekilde iletim olanağı sağlar. Nöronlardan gelen elektrokimyasal uyartıyı hücre gövdesine iletilmesini sağlamak başlıca görevidir. Soma (Hücre Gövdesi) Nedir Hücrenin çekirdeğini, mitokondriler ve diğer hücre organellerinin bulunduğu kısımdır. Nöronun somasında bulunan ve granüllü endoplazmik retikulum yapısındaki Nissl cisimcileri protein sentezinde görev alırlar. Üretilen proteinlerin bir kısmı hücre içi işlevlerde kullanılırken bir kısmında akson sonlanmalarına kadar taşır. Akson ve Akson Sonlamaları Nedir Aksonlar, nöronda oluşan impulsun (uyartı) diğer nöronlara, kas ve bezler gibi diğer hücre ve dokulara bağlantısını sağlayan yani impulsu uzak yapıya taşıyan kısımdır. Bazı aksonlar bir metreden daha uzun olabilirken, bazıları bir milimetreden daha kısadır. İnsan vücudundaki en uzun aksonlar, omurilikten ayakların baş parmağına kadar uzanan siyatik sinirde bulunur. Sinir hücresinin gövdesindeki elektriksel uyarıları uzağa iletir. Bazı tür nöronlarda akson yoktur ve dendritlerindeki sinyalleri kendileri iletir. Sinir hücresinin aksonunu çevreleyen, tabaka biçimindeki yalıtkan malzemeye miyelin denir. DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM