You are on page 1of 23

MEDD-İ LÂZIM( ‫)ا لمد ا لالزم‬

• Harf-i Medden herhangi birisi ile sebeb-i medden sükûn-i


lâzım, bir kelimede yan yana bulunurlarsa medd-i lâzım olur.

ِ َ‫ ُم ْدهَا َّمت‬, ٌ‫ َدابَّة‬, ‫آآْل َن‬


• ‫ اَتُ َحاجُّ ونِّى‬, ‫ان‬
• Sükûn-i lâzım; durulduğunda da geçildiğinde de ortadan
kalkmayan sükûna denir.
• Bütün Kıraat İmamlarının bu meddin 4 elif miktarı
çekilmesinde ittifak etmeleri ve med sebebinin lazımî sükûn
olması sebebiyle bu medde meddi lâzım denilmiştir. Ayrıca
bu medde;
• ‫ َم ُّد الخجز‬, ‫ َم ُّد العدل‬, ‫الواجب‬
ِ ‫المد‬da denilmiştir
MEDD-İ LÂZIM’IN KISIMLARI
• Medd-i Lâzım 4 kısma ayrılır. Bu tasnif, lâzım
meddin kelimede veya harfte bulunması ve
ayrıca kelimenin veya harfin şeddeli (idğamlı)
olup olmamasına göre yapılmıştır. Buna göre
Medd-i Lâzım’ın kısımları şöyledir;
• Medd-i Lâzım Kelime-i Müsakkale
• Medd-i Lâzım Kelime-i Muhaffefe
• Medd-i Lâzım Harf-i Müsakkale
• Medd-i Lâzım Harf-i Muhaffefe
KELİME-İ MÜSAKKAL(‫)ا لكلمة ا لمثقلة‬
• Müsakkal kelime; dile ağır gelen, şeddeli yani
idğamlı kelime demektir. Harf-i Medden sonra
sebeb-i med olan sükûn-i lâzım şeddeli (yani
idğamlı) ise buna Medd-i Lâzım Kelime-i
Müsakkal denir.
• , ُ‫اجهُ قَ ْو ُمه‬ ‫ح‬ ‫و‬
َّ َ َ , ‫ى‬ِّ ‫ن‬‫و‬ ‫ر‬ ‫م‬ ‫ْأ‬
ُ ُ َ‫ ت‬, ُ‫الحاقَّة‬
َ ,‫ت‬ِ ‫صافَّا‬
َّ ‫و‬
َ ِّ‫ضال‬
‫ين‬ َّ ‫َوالَال‬
KELİME-İ MUHAFFEF (‫)ا لكلمة ا لمخفَّفة‬
• Muhaffef kelime; dile hafif gelen, cezmli kelime
demektir. Harf-i medden sonra sebeb-i med olan
sükûn-i lâzım cezm ise yani idğam durumunda
değilse (şeddeli değilse), medd-i lâzım kelime-i
muhaffef olur. Bu çeşit medd-i lâzıma aynı sûrede
iki ayrı ayette geçen‫ آ آْل َن‬kelimesi örnektir. Bu
kelimede baştaki hemzeyi çeken mukadder bir elif
vardır. Bu eliften sonra lâm harfinde cezm
bulunduğu ve ikisi de bir kelimede mevcut olduğu
için medd-i lâzım kelime-i muhaffef olur. Bu kelime
medsiz bir şekilde teshil ile de okunabilir.
HARF-İ MÜSAKKAL (‫ف لمثقلة‬
‫)ا لحر ا‬
• Müsakkal harf; idğamlı, yani şeddeli olduğu
için dile ağır gelen harf demektir. Harf-i
medden sonra sebeb-i med olan sükûn-i lâzım
şedde ise medd-i lâzım harf-i müsakkal olur.
• Medd-i lâzımın bu çeşidi Kur’ân’daki bazı
sûrelerin başında buluna hurûf-i mukatta’a
(‫ة‬#‫لمقطع‬##‫لحروفا‬##‫ )ا‬denilen harflerde mevcuttur.
ِ ‫ طسم=طا‬, ‫الم = ألف لا َ ِّمي ْم‬
• ‫س ِّمي ْم‬
HARF-İ MUHAFFEF (‫ف لمخففة‬
‫)ا لحر ا‬
• Muhaffef harf; cezmli olduğu için dile kolay
gelen, okuması kolay olan harf demektir. Harf-i
medden sonra sebeb-i med olan lazımî sükûn
cezm ise buna, medd-i lâzım harf-i muhaffef
(muhaffef harfte medd-i lâzım) denir. Medd-i
lâzım’ın u çeşidi de hurûf-i mukatta’a denilen
harflerde mevcuttur.
• ‫ الر‬, ‫ حم=حامِي ْم‬, ‫ الم= الف الَ ْم ِمي ْم‬gibi…
MEDD-İ LÂZIM’IN HÜKMÜ
• Bütün Kıraat İmamları Medd-i Lâzım’da Aslî
Med üzerine 3 elif ziyade etme, yani toplamda
4 elif miktarı uzatma hususunda ittifak
etmişlerdir. Bu yüzden Medd-i Lâzım’da 4 elif
miktarı uzatma yapmak vâciptir.
MEDD-İ ÂRIZ (‫ارض‬#‫لع‬##‫لمدا‬##‫)ا‬
• Harf-i Medden sonra sebeb-i med olan sükûn-i
ârız, bir kelimede yanyana bulunursa medd-i
ârız olur.‫ين‬
ْ ‫وم ا ل ِّد‬
ِ َ‫ ي‬,َ‫ون‬
َ ْ ‫ يَ ْعلَ ُم‬,‫ين‬ ْ َ‫ن‬
ُ ْ ‫ستَ ِع‬
• Sükûn-i ârız bir kelimenin son harfinin
üzerinde vakfedince (durunca) ortaya çıkan,
vasledince (ardından gelen kelimeye
bağlanınca) ortadan kalkan sükûndur.
• ‫ين‬
َ ‫ العال ِم‬ifadesinde
nûn’un harekesi fethadır.
Bu kelime üzerinde durulunca üstün hareke
okunmaz, nûn cezm ile okunur ‫ين‬ ْ ‫ العال ِم‬.
Burada nûn harfinin aslından olmayıp sonradan
ârız olan bir cezm vardır. Neticede böylece
Medd-i Ârız oluşmaktadır.
Eğer bu kelimeyi kendisinden sonra gelen
kelimeye vasledersek (bağlarsak), nûn’daki
cezm kalkar. Nûn aslî harekesi olan üstün ile
okunur. Bu durumda medd-i ârız da ortadan
kalkmış olur. Artık bu med, Medd-i Tabîî olur.
MEDD-İ ÂRIZ’IN HÜKMÜ
• Medd-i Ârız’ın hükmü câizdir. Buna göre ârız
sükûnun bulunduğu harfin asıl harekesi fetha
ise 3, kesra ise 4, damme ise 7 vecihten
(şekilden) birisiyle okumak caiz olur.
SON HARFİN HAREKESİ FETHA İSE;
• Bu durumda üç vecihten birisi ile okumak câiz olur.
‫سلِ ْين‬ ْ َ ‫ يَ ْعلَ ُم‬,‫َ ا ل َع ا ل ِم َْين‬
َ ‫ ا ل ُم ْر‬, ‫ون‬
• Tûl: Uzatılabilecek maksimum miktarı ifade eder. Bu
da 4-5 elif miktarına tekabül eder. Âsım kıraatine
göre Tûl ile okumanın ölçüsü 4 eliftir.
• Tevassut: Medd-i ârız’ın meddini ne tûl kadar uzun
ne de kasr kadar kısa okumayı ifade eder. Bu
ikisinin ortasındaki bir uzatma ile okumaya tevassut
denir. Bunun miktarı da 2-3 elif miktarıdır.
• Kasr: Ziyâde uzatmayı terk edip aslî med üzere
okumaya kasr denir. Bunun miktarı da 1 eliftir.
SON HARFİN HAREKESİ KESRA İSE;
• Bu durumda dört vecihten biri ile okumak
câizdir. ‫ين‬
ِ ْ ‫ل ِّد‬ ‫ يَ ْو ِم ا‬, ‫يم‬
ْ ِ ‫ا ل َّر ِح‬
• TÛL
• TEVASSUT
• KASR
• KASR İLE REVM
REVM (#‫لر َّْو ُم‬##‫)ا‬
• Revm; sözlükte talep etmek, istemek
manasındadır.
• ‫ت َخفِ ٍّي‬ َ ِ‫الح َر َك ِة ب‬
ٍ ‫ص ْو‬ َ ِ ‫ق با‬
ِ ْ
‫ط‬ ُّ ‫ن‬‫ال‬ ‫ن‬
ِ ‫ع‬
َ ٌ ‫ِعبَا َرة‬
• Hafif bir sesle harekeyi okumaktan ibarettir.
• Revm, sesin üçte birlik kuvvetiyle harekeyi
okumaya denir. Revm kesra ve damme
harekede yapılır. Fetha harekede, bu harekenin
zayıflığı sebebiyle revm yapılmaz.
SON HARFİN HAREKESİ DAMME İSE;
• Bu durumda 7 vecihten birisi ile okumak caiz olur.
• ْ‫ اليَقِين‬, ُ ‫الح ِكي ْم‬ ْ َ‫ُ ن‬
َ ,ُ ْ‫ستَ ِعين‬
• Tûl
• Tevassut
• Kasr
• Tûl ile İşmam
• Tevassut ile İşmam
• Kasr ile İşmam
• Kasr ile Revm
İŞMÂM (#ُ‫إل ْش َمام‬##‫)ا‬
• İşmâm sözlükte bir kimseye bir şeyi koklatmak
demektir. Tecvîd ilminde ise;

َّ ‫شا َرةً ِإلى ال‬


• ‫ض ِّم‬ ُّ ‫شفَتَ ْي ِن بَ ْع َدال‬
ِ ‫س ُك‬
َ ِ‫ون ا‬ ِ ‫اِ ْن‬
َّ ‫ض َما ُم ال‬
• Sükûndan sonra damme harekeye işaret etmek üzere
dudakları öne doğru toplamaya işmâm denir.
• İşmâmda yapılması gereken şey, son harfi sakin
olarak okuduktan sonra, ses çıkarmadan, son harfin
asıl harekesi olan ötreye, dudakları öne toplayarak
işaret etmektir.
İŞMÂM’IN ÇEŞİTLERİ
• Vakf halinde kelimenin ötre harekesine işaret etmek için

(Medd-i Ârız ve Medd-i Lîn’de yapılan) işmam: ْ َ‫ن‬


,ُ‫س تَ ِع ْين‬
‫ والنَ ْو ْم‬,‫ ا ليَقِ ْين‬, ُ ‫يم‬
ْ ‫ٌ ا ل َح ِك‬
• Sâd-ı Müşemme
• Bir harekenin diğer bir harekeyle karıştırılmasıyla yapılan

işmâm. ‫ ِج يَئ‬, ‫س يَئ‬


ِ ,‫يل‬ َ ِ‫ ق‬,َ‫يق ِغيظ‬
َ ‫ ِح‬,‫يل‬ ,َ ‫س‬
ِ gibi kelimelerde
kesra hareke ile ötre harekenin karıştırılmasıyla yapılan işmâm
böyledir. Âsım kıraatinde böyle bir işmâm çeşidi yoktur. Kisâî,
Nâfî ve Ebû Ca’fer gibi kıraat imamları bu kelimelerde işmâm
yapar.
REVM VE İŞMÂM’A DAİR BAZI HATIRLATMALAR
• Sadece ötre harekede yapılan işmâmın tûl, tevassut
ve kasr vecihlerinden biriyle gösterilmesi caizdir.
• Revm ve işmam tek başına okurken değil, dinleyici
varsa yapılır. Ancak dinleyici olsa bile yapılması
zorunlu değildir.
• Revm ve işmam vakf halinde, durulan harfin
harekesinin ne olduğunu belirtmek için yapılır.
• Ha-i te’nis’de (‫لملئك ُة‬##‫ ا‬, ‫لجنَّ ِة‬##‫ ا‬gibi), cemî mîminde (#‫لْي ِهم‬##‫إ‬ َ
َّ ‫ ُك ِن‬##‫ َي‬#‫م‬# ‫ ل‬gibi) işmam veya
#‫ َعلَ ْي ِه ْم‬gibi) ve arızî kesrada (‫ل ِذ َين‬##‫ا‬
revm yapılmaz.
• Revm ses ile, işmam dudak işareti ile yapılır.
MEDD-İ LÎN (‫لمد‬##‫لِّ ُينا‬##‫)ا‬
• Lîn sözlükte yumuşak olmak demektir.
• Harf-i lînden sonra sükûn gelirse medd-i lîn
olur.
• Lîn harfleri vâv (‫ )و‬ve yâ (‫ )ى‬harfleridir. Bu
harfler sâkin olup, bir önceki harfin harekesi
fetha olursa ve sonrasında da lazımî veya arızî
sükûn bulunursa bu takdirde medd-i lîn olur.
• , ْ ‫ اَ ْليَ ْوم‬,‫ والنَ ْو ْم‬, ْ‫والص ْيف‬
َّ ,‫ والطَّ ْي ْر‬,‫َعقِبَ ْي ْه‬
ْ ‫اَ ْل َم ْو‬
‫ت‬
MEDD-İ LÎN’İN HÜKMÜ
• Medd-i Lîn’in hükmü iki kısımda incelenir
1) Harfi Lîn’den sonra gelen sükûn, sükûn-i lâzım
olursa bu durumda tûl veya tevassut ile
okumak câizdir.‫ عسق= َعي ْن‬#‫ حم‬,‫هيعص‬#‫ك‬
2) Harf-i Lîn’den sonra gelen sükûn, sükûn-i ârız
ise bu durumda Medd-i Ârız gibi olur. Yani son
harfin harekesi fetha ise üç, kesra ise dört,
damme ise yedi vecih câiz olur.
ÖRNEKLER
• Son Harfin harekesi fetha olduğunda üç vecih câizdir. Tûl,

Tevassut, Kasr: َّ ‫ ا ل‬,َ‫َ َعلَ ْي ْك‬


‫ ا ليَ ْو ْم‬, َ ‫س ْي ْر‬
• Son harfin harekesi kesra olduğunda dört vecih câizdir: Tûl,

َ‫ل‬
Tevassut, Kasr ve Kasr ile Revm.‫غ ْي ِْب‬ ِ‫فب ا‬ َّ ‫ وا ل‬,ِ‫َع ْينَ ْي ْن‬
, ِْ ‫ص ْي‬
• Son harfin harekesi damme olduğunda yedi vecih câizdir:
Tûl, Tevassut, Kasr, Tûl ile İşmâm, Tevassut ile İşmâm, Kasr

ile İşmâm ve Kasr ile Revm.‫م ْو ْت‬


َ‫ل‬ ‫ اَ َح َد ُك ُم ا‬,ٌ ‫ ال بَ ْي ْع‬,ٌ ‫والنَ ْو ْم‬
ُ
MEDD-İ LÎN’İN DİĞER MEDLERDEN FARKI
• Medd-i Lîn’de med, yani uzatma işlemi, lîn
harfi üzerinde yapılır. Bir başka ifadeyle
uzatma işlemi, harf-i lîn olan vâv (‫ )و‬ve yâ
(‫’)ى‬nın mahreci üzerinde yapılır. Diğer
medlerde ise uzatma işlemi med harfinden
önceki harfin harekesi doğrultusunda yapılır.
• Medd-i Lînde med (yani tûl, tevassut, kasr)
ölçüleri, bazılarına göre medd-i ârız gibidir.
Bazılarına göre ise daha azdır. Çünkü Medd-i Lîn
olan yerde durulmayıp geçildiğinde herhangi
bir uzatma işlemi yapılmaz. Çünkü burada aslî
med yoktur. Bu yüzden Medd-i lîn’deki tûl,
tevassut ve kasr’ın ölçüleri medd-i ârızdaki gibi
değildir. Buna göre; Tûl: 3 elif, Tevassut: 2 elif,
Kasr: 1elif.
• Kur’ân-ı Kerîm’i okurken medler, okuyuş hızıyla
orantılı ve dengeli olmalıdır. Eğer buna dikkat
edilmeyecek olursa ölçülü bir okuyuş yapmaya
imkan yoktur. Örneğin medd-i lîn ve medd-i ârız
için konuşacak olursak; hadr tarzıyla okurken bu
medleri kasr ile okumak, tedvîr tarzında okurken
tevassut ile okumak, ta’lîm, tahkîk veya tertîl ile
okurken tûl ile okumak daha uygundur. Medd-i
Lâzım’da daima 4 elif uzatma miktarı korunmalıdır.
Medd-i Muttasıl 2 elife kadar kısaltılabilir. Medd-i
Munfasıl asgarî 1 elif okunabilir. Medd-i Tabîî’yi ise
kısaltarak, yani uzatma yapmadan okumak veya
bir eliften fazla uzatarak okumak doğru değildir.

You might also like