You are on page 1of 31

T.C.

ATATÜK ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

TERMAL ANALİZ YÖNTEMLERİ

KÜBRA YALÇIN
18041502008
TERMAL ANALİZ YÖNTEMLERİ

• Bir maddenin veya bu maddenin türevlerinin belli bir sıcaklık programı altında özelliklerinde meydana gelen değişiklerin
incelenmesi, tepkimede absorplanan veya açığa çıkan ısının ölçülmesi için kullanılan metotların hepsine termal analiz
metotları (TA) denir.
• Termal analiz metotları polimerlerin, alaşımların, killerin, minerallerin komplekslerinin, tuzların, tuz karışımlarının,
farmasötiklerin incelenmesinde ve kalite kontrol amaçlı kullanılır.
• Termal analizler sabit bir basınç altında gerçekleştirildikleri için geçerli olan termodinamik eşitliği Gibbs-Helmholltz
eşitliğidir.

• DG = DH -TDS
• G = Sistemin serbest enerjisi
• H = Sistemin entalpisi
• S = Sistemin entropisi
• T = Sıcaklı (K)
• aA +bB à cC+ dD şeklindeki bir tepkimede DG = 0 ise sistem dengededir. DG negatif ise reaksiyon kendiliğinden oluşur.
DG pozitif ise tepkime gerçekleşmeyecektir.

• Sıcaklığın bağımsız olduğu yöntemlerde Gibbs-Helmholltz eşitliğinin türevi alınırsa

• d (DG)/dT = - DS denklemi elde edilir.

• Bu durumda DS negatif ise sıcaklığın artması ile DG negatif olacaktır, eğer DS pozitif ise sıcaklığın azaltılması ile DG
negatif olacaktır. Sonuçta DG sıcaklık ayarlaması ile negatif hale getirilip reaksiyonun kendiliğinden oluşması sağlanacaktır.
1) Termogravimetri (TG)

• Bu yöntemde programlı olarak arttırılan veya azaltılan sıcaklık sonucunda analiz edilecek maddenin kütlesinde meydana gelecek olan
azalmalar, sıcaklığın veya zamanın fonksiyonu olarak incelenecektir. Sonuçta elde edilen sıcaklık kütle eğrilerine termogram veya termal
bozunma eğrileri denilir. Sıcaklık artışı sonucunda meydana gelen kütle kayıpları genel olarak su gibi uçucu bileşiklerin yapıdan ayrılması
veya maddenin ayrışmasıdır.

• TGA ağırlığın yani numunenin kütlesinin, numunenin sıcaklığına ya da zamana göre ölçümüdür. Numune genel olarak sabit sıcaklık
değerinde ısıtılır ya da sabit bir sıcaklıkta tutulur. TGA kontrollü örnekle doğrusal olmayan sıcaklık programları da kullanılabilir. Sıcaklık
programı seçimi numune hakkında istenen bilgiye dayalıdır. Ayrıca TGA deneylerinde atmosfer, reaktif, inert ya da oksit olabilmesinden
dolayı çok önemli bir işleve sahiptir.
• Termogravimetrik analiz cihazında, hassas bir analitik terazi, bir fırın, bir fırın sıcaklığı kontrol edici ve programlayıcı ve bir kaydedici
bulunur. Kaydedici, örnek kütlesinin sıcaklığa karşı grafiğini çizer. İnert bir atmosferde gerektiği hallerde bunu sağlayacak yardımcı
sistemlere de gereksinim olur. TGA ile ir örneğin saflığı, bozunma davranışı ve kimyasal kinetiği incelenir.

• Şekil-1: Termogravimetrik analiz sisteminin şematik diyagramı


• Termogravimetrik Analiz (TGA) Alternatif olarak, TGA eğrilerinin birinci türevi zaman ya da sıcaklığa bağlı olarak
kullanılabilir. Bu değerler de kütle değişimini gösterir. Bu eğrilere DTG eğrileri adi verilir. TGA ölçümünün sonunda
kütlenin ya da % kütlenin zamana ya da sıcaklığa karşı grafiği TGA eğrileri olarak görüntülenebilir. Kütle değişikliği
numunenin birkaç farklı yoldan malzeme kaybıyla ya da onu saran ortamla reaksiyona girmesiyle oluşur. Bu oluşumda
TGA eğrilerinde bir adim seklinde ya da DTG eğrilerinde bir doruk noktası seklinde oluşur.

TGA eğrilerinde adımların oluşturan kütle kaybına sebep olan birçok farklı neden olabilir. Örneğin: uçucu bileşenlerin
buharlaşması; kuruma, gaz emilimi ya da buharlaşması vb..
• Termogravimetri cihazı hassas bir terazi, iyi bir fırın, kütle ve sıcaklık değişimini otomatik olarak kaydeden bir sistem, inert gazlı bir temizleyici ve analiz sırasında
gaz kesebilen veya değiştirebilen parçalardan oluşmuştur.

Şekil-2: Termal Analiz Cihazı Blok Diyagramı


• Kullanılan numune miktarı 5 mg ile 50 mg arasında değişmektedir. Örneğin koyuluğu özel örnek kabı ortamda oluşacak
gazları adsorplamamalıdır ve hiç bir şekilde kataliz etkisi taşımamalıdır. Bu örnek kabı terazinin içerisine yerleştirilir. Terazi
nin örnek koyulan kısmının dışındaki diğer bütün kısımları fırından izole edilmiştir. Terazi kolları elektromıknatısın kolları
arasına yerleştirilmiş bir kola tutturulur. Elektromıknatıstan geçen akım elektrik sinyali olarak kaydedilir.

• Sistemdeki fırın 25-1600ºC arasında, sıcaklığın istenilen sürelerde istenildiği kadar arttırılabilecek şeklide programlanabilir.

• Örneğin oksijenle teması sonucunda oluşacak olan yanma olayını engellemek için sistemden azot veya argon gazı
geçirilmelidir. Ayrıca fırın içerisinde oluşan parçalanma ürünlerinin fırın içerisinde kalması, parçalanmanın daha yüksek
sıcaklıklarda oluşmasına neden olur. Bu nedenle de sitemden sürekli inert geçirilirek fırının içi temizlenmelidir. Böylece
parçalanma daha düşük sıcaklıklarda başlar ve biter.
TASARIM VE ÖLÇÜM PRENSIPLERI

NUMUNE HAZIRLAMA:
TGA deneyleri için numune hazırlamada bir çok faktörü göz önüne almak gerekir. Bunlar;
• Numune, analiz edilecek malzemenin tüm özelliklerini taşımalıdır.
• Numunenin kütlesi test için gerekli yeterlilikte olmalıdır.
• Numune, numune hazırlama aşamasında çok az değişim gösterebilmesi gerekir.
• Numune de, numune hazırlama aşamasında kirlenme oluşmamalıdır.
• Numunenin morfolojisi reaksiyon sonucunun difüzyon değerini ve reaksiyon gidişatının sıralamasını etkiler. Bununla
birlikte numune içeresindeki isi transferini de etkileyebilir.
• Deneyde kullanılan kütle, isi transfer süreci ve benzer difüzyonlar sırasında kütle kayıp oranlarını etkileyebilir.
ÖLÇÜM YAPMAK:
Termogravimetrik ölçümleri bir çok faktör etkileyebilir. Bu faktörler:
• Metot parametreleri; ısıtma hızı, atmosfer ortamı
• Numune hazırlama, örnek boyutu, homojenlik, numune şekli: kaba taneli yada ince taneli olma durumu
• Pota seçimi
• Aletin etkileri, batmama ve gaz akışı durumu
• Fiziksel özelliklerin değişimi
• Numunenin şişmesi veya hareket etmesi,
bu olayların en aza indirebilmek için numune öğütülebilir ya da platinyum ağ ile kaplanabilir.
• TAVA ETKISI:
• Tavaların malzeme tipi, numunelerin reaksiyonundan etkilenmeyecek şekilde oluşturulmalıdır.
• Genelde alümina tavalar TGA ölçümlerinde kullanılmaktadır. Bu tavalar 1600 °C ye kadar kullanım avantajına sahiptir.
Safir tavalar alümina tavalara göre daha dayanaklıdır ve özellikle demir gibi yüksek erime noktasına sahip metallerin TGA
ölçümlerinde uygundur. Alümina tavalarda yüksek sıcaklıklarda kısmi erime yada numuneyi kirletme olasılığı vardır.
Platinyum tavalar DTA nın performansını arttıran termal iletkenliğe sahiptir. Ancak metal numunelerde kullanılmadan önce
hasar görmüş platinyum tavaların üzerine aliminyum oksit tozu ile ince bir tabaka ile kaplanarak metal ile tavanın
alasimlanmasi engellenmiş olur.
OCAK ATMOSFERININ ETKISI:
• Eğer gaz olarak helyum kabul edildiğinde çalışma sıcaklığı 700 C° nın altında olmalıdır. Reaktif gazlar hava, oksijen veya
hidrojenin argonla seyreltilerek (%96 argon-%4 hidrojen) patlama olasılığı engellenmiş olur. Genel olarak reaktif ve saf
gazlar için akışkan hızı 30ml/dk. kullanılır.

BASINÇ AZALTIMININ ETKISI:


• Buharlaşma yada yoğunlaşma boyunca kütle kayıpları bozunma sırasında sık sık oluşur ve bu nedenle kütle kayıplarını
birbirinden ayırmakta güçlük çekilebilir. Ayrımın etkisini arttırabilmek için ölçüm alanının basıncı düşürülerek yapılabilir.
Ölçüm 1.5 KPa basıncın altına düşürüldüğünde ölçümde bir gelişme oluşur. Ayrıştırma iki adımda ve çok daha yükselmiş
olur.

TGA EGRILERIN YORUMLANMASI:


• TGA eğrilerine ek olarak diğer eğrilerin bir çoğu bazı hedefleri yorumlayabilmek için kullanılır. Mesela Birinci türev (DTG
eğrisi, kütlenin değişim hızı) DTA eğrisi ( DSC ye benzer olayları endotermik, ekzotermik olayları yorumlayabilmek için
kullanılır.
TGA BİLGİLERİNİN YORUMLANMASI İÇERİK BELİRLEME:

• İçerik belirleme, bilesimde ölçüm sırasında kaybolanlar(buharlaşma, nem, kalıntı-serbest çözünme reaksiyonları, siyah
karbon) belirlendiğinde işlem çok kolaydır.
• Kireç taşı numunesinin içeriğinde kalsiyum karbonatın belirlenmesi ;
• Her molekülünden 1 CO2 molekülü açığa çıkar. Bunun anlamı
• Numune kütlesi m0= 10.1360 mg, ölçülen kütle kaybi m= 4.2439 mg.
• Bu değerler yerleştirildiğinde CaCO3 bilesimi =%95.16 olarak bulunur.
Uygulamalar

• Bu yöntemin kullanım alanı diğer yöntemlere göre daha sınırlıdır. Sıcaklık artışı ile kütle kaybı tespit edilebilir. Bu
nedenle sadece örnekte meydana gelebilecek oksitlenme, buharlaşma, süblimleşme ve desorpsiyon gibi reaksiyonları
inceleyebilir. Polimer maddeler için uygun bir yöntemdir. Polimerin parçalanma mekanizması hakkında bilgi
verebilir.
• CuSO4.5H2O (Bakır(II) Sülfat Pentahidrat) molekülünün termogramını inceleyecek olursak hızlı bir ısıtma yapıldığı
taktirde alınan sonuç aşağıdaki gibidir
• Burada şekilden de anlaşılacağı gibi termogramdaki ilk omuz oluşan ikinci omuzun 4 katıdır. Grafikten okunan kütle kaybı
hesabı da ilk etapta CuSO4.5H2O molekülünden 4 su molekülünün ayrıldığını daha sonraki sıcaklıkta ise tek su
molekülünün ayrıldığı göstermektedir. Bu da bize sonuçta 4 H2O molekülü ile tek H2O molekülünün CuSO4’ farklı bir
şeklide bağlandığını göstermektedir.
• Aynı örneğe daha yavaş bir sıcaklık arttırılması uygulandığında termogramda ciddi değişiklikler gözlenmektedir. Yapıdan
önce 2 H2O molekülü, daha sonra tekrar 2H2O molekülü ve son olarak ta tek H 2O molekülünün ayrıldığını göstermektedir.
Buda bize ısıtma hızının termogravimetrik analizdeki önemini göstermektedir. Çünkü bilinen bakırın koordinasyon sayısı
4’tür ve her birinin birbirine eşit olması gerekmektedir.
2) Diferansiyel Termal Analiz (DTA)

• Bu yöntemde numune ve termal olarak inert olan referans maddeye aynı sıcaklık programı uygulanır. İkisi arasındaki fark,
sıcaklığın bir fonksiyonu olarak ölçülür. Bu iki madde bir arada ısıtılır.
• Sıcaklık düzgün bir şekilde arttırılır. TG deki gibi sadece kütle kaybına bağımlı olmadığı için daha geniş bir kullanım alanı
vardır.
• Isının absorblandığı veya açığa çıktığı her numuneye uygulanabilir. Fiziksel olarak absorbsiyon ve kristalizasyon olayı
ekzotermik bir olaydır. Desorpsiyon , süblimleşme, erime ve buharlaşma olayları ise ekdotermiktir. Kimyasal olarak ise
polimerleşme ve oksitlenme ekzotermik; bozunma, dehidrasyon ve indirgenme olayları ise endotermiktir.
Şekil-3: Diferansiyel termal analiz sisteminin şematik diyagramı

• Şekil-3‘de diferansiyel termal-analiz sistemi görülmektedir. Tartılmış miktarlardaki örnek ve referans küçük tavalar içine konur. Sisteme bağlı
olan bir programlayıcıdaki kontrol termokuplu, fırının sıcaklığının doğrusal bir hızla yükselmesini kontrol eder. Örnek ve referans termokuplları
seri olarak bağlanmışlardır. Örnek veya referansın sıcaklıkları arasındaki farklılık bir akım doğmasına neden olur ve yükseltilen akım
programlayıcıdaki kalemin konumunu değiştirir.

• Bir diferansiyel termal cihazda örnek ve referans odacıkları inert veya reaktif gazların dolaşabileceği şekilde dizayn edilirler. Bazı sistemlerde
düşük veya yüksek basınçta çalışma olanağı da vardır.
• Diferansiyel termogramın ordinatı kalori/saniye veya milikalori/saniye cinsinden verilir.
• Örnekteki kimyasal tepkime, faz değişimi veya yapısal bir bozunma sonucunda örnek ile referans arasında bir sıcaklık farkı oluşur.
• Örneğin sıcaklığı (T0) ve referans maddesinin sıcaklığı (Tr) arasındaki DT farkı sürekli olarak kaydedilir.
• Fırında numune ve referans koymak için birbirinden izole edilmiş iki kap bulunur.
• Kapların çok yakın bir yerine iki adet termal çift yerleştirilir.
• Numunenin termal çiftinin çıkışı mikrobilgisayara bağlanır.
• Bilgisayar numune sıcaklığını arttırırken diğer taraftan fırına giren akım şiddetini kontrol eder.
• Numune ve referans termal çiftleri arasında meydana gelen DE potansiyel farkı yükseltilerek DT sıcaklık farkına
dönüştürülür.
• Ve böylelikle termogram elde edilir.
Uygulamalar

• Diferansiyel termal analiz yöntemi inorganik maddelerin silikatların, killerin, oksitlerin, seramiklerin incelenmesinde; organik maddelerin
erime, kaynama ve parçalanma sıcaklıklarının bulunması amacıyla ve polimerlerde meydana gelen fiziksel ve kimyasal değişikliklerin
incelenmesi amacı ile kullanılmaktadır.
• Yukarıda bir polimerin bozunma ısısına kadar ısıtıldığı termogramı görünmektedir.
• Termogramda ilk gözlenen sıcaklık düşmesi (DT) polimerlerde çok sık görülen camsı geçiş sıcaklığıdır. Amorf ve sert olan polimer bu sıcaklıkta
lastik gibi esnek bir hal alır. Bu olayda madde ne ısı alır ne de ısı verir ama polimerin lastik halinin ısınma ısısı, camsı halinin ısınma ısısından
daha büyük olduğu için taban çizgisi aşağıya düşer.
• DH= 0 olduğundan bir pik gözlenmez. Amorf polimerler belli bir sıcaklığa kadar ısıtıldığı zaman içinde mikro kristaller olur. Bunun sonucunda ısı
verir yani ekzotermik bir olaydır. İkinci pikte ise oluşan kristaller erimeye başlar ve endotermiktir.
• Oksitlenme piki ise sadece ortamda oksijen olduğu durumlarda gözlenir.
• En sondaki aşağı doğru giden çizgi, negatif DT değerleri ise yapının endotermik olarak parçalandığını gösterir.
• Termogramdaki pik altında kalan alan (A), alınan numunenin kütlesine (m), fiziksel ve kimyasal olaydaki entalpi değişimine ( DH), ısı değişimine
ve bir takım sabitlere (K) bağlıdır.
• Verilen bir örnek için ısıtma hızı ve numunenin parça büyüklüğü sabitse K değeri sabit olur.
• A= - KmDH
• Diferansiyel Taramalı Kalorimeri (DSC)

• Diferansiyel tarama kalorimetrisinde örnek ve referans maddesine aynı sıcaklık uygulanırken, örnekte meydana gelecek bir değişiklik
anında örneğe veya referansa elektrik devre yardımı ile dışarıdan ısı eklenerek her ikisinde aynı sıcaklıkta kalması sağlanır. Sonuçta elde
edilen termogram eklenen ısının sıcaklığa karşı çizilen grafiğidir.
• Diferansiyel scanning kalorimetrede de örnek ve referansın sıcaklıkları yine dü-zenli bir hızla artırılır, ancak her ikisinin sıcaklığının ayni
olması için örnek veya referansa dışardan gereken miktarda ısı ilavesi yapılır. İlave edilen ısı (kaydedilir), örnekte oluşan endotermik veya
ekzotermik reaksiyonlar sonucu kaybedilen veya kazanılan ısıyı karşılar
• Diferansiyel scanning kalorimetrede ısıtıcılar örnek ve referans kaplarının çok yakınına yerleştirilmiştir. Termokuplar bir sıcaklık farkı
algıladığında, örnek ve referansdan soğuk olanın sıcaklığı diğeri ile ayni seviyeye gelecek miktarda ısı verilir. Isıtma hızı örnek sıcaklığının
fonksiyonu olarak kaydedilir. Diferansiyel scanning kalorimetre termogramları, Şekil deki termogramlar görünümündedir.
Şekil- 4: DSC; güç dengelemeli sistemin şematik diyagramı

• DSC (Diferansiyel Scanning Kalorimetre); Güç Dengelemeli


• Bir örnekten veya bir örneğe ve bir referanstan veya bir referansa olan ısı akışındaki fark, sıcaklık veya zamanın fonksiyonu olarak
izlenir; işlemde örneğe kontrollü sıcaklık programı uygulanır.
Şekil-5: DSC; ısı akışlı sistemin şematik diyagramı

• DSC (Diferansiyel Scanning Kalorimetre); Isı Akışlı (Heat Flux)


• Krozeden ısı akışındaki farkın ölçülmesi, temas halindeki ince levhalardaki sıcaklıkların ölçülmesiyle sağlanır; burada, örnek ve referans
arasındaki ısı kapasiteleriyle orantılı bir sinyal meydana gelir ve cihaz DSC olarak çalışır
• Fırında numune ve referans koymak için birbirinden izole edilmiş iki kap bulunur. Kapların çok yakın bir yerine iki adet termal çift
yerleştirilir.
• Termoçift bir sıcaklık farkı gösterdiğinde soğuk olan tarafa sıcaklık eşitleninceye kadar ısı eklenir. Sıcaklıkları eşit tutabilmek için
uygulanan ısıtma hızı, örnek sıcaklığının fonksiyonu olarak kaydedilir. Termogramın y ekseni milivat/s veya milkalori/s birimleri ile
verilir.
• DSC analiz; parçanın ısıtılması, soğutulması ve es sıcaklıkta tutulmasıyla oluşan enerji farklılıklarındaki değişimlerini analiz eder.
Enerji farklılıklarıyla, numunede nicel olarak gözlenen hal değişimi ve de oluştuğu noktalarda sıcaklığın bulunmasına ve ayrıca
erime sürecine bağlı olarak malzeme karekterizasyonuna, cam hal değişim ölçümlerini ve bunlar gibi çok sayıda karmaşık durumda
kullanıcıya ölçme ve analiz etme olanağı sağlar.
• DSC sistemlerinin ortam sıcaklığı başlangıçta 30C° civarındadır. Genel olarak termal analizin yaygın olarak kullanılan tarama hızı
10C°/dk’ dir. Ancak ticari olarak kullanılan aygıtlarda çalışma bölgesi 0.001-500C°/dk. arasında olabilir. Tarama hızı aralığı
hassasiyet, sıcaklık ayarı, kararlılık, analiz zamanı, hal değişimine faktörlerine göre değişiklik gösterebilir.
• Diferansiyel Termogram Piklerinin Kaynakları

Şekil-6 : CaC2O4.H2O (kalsiyum oksalat monohidrat)‘ın O 2 ‘li ortamdaki diferansiyel termogramı; sıcaklık
yükselme hızı 8 0C/dakika

• Şekil-6 ‘da görülen maksimum ve minimumlar "pik" lerdir. Ordinat skalasında sıfır noktasından daha yukarda bulunan pikler ekzotermik
prosesleri, daha aşağıda olan pikler de endotermik prosesleri tanımlar. Bu ısı değişiklikleri fiziksel veya kimyasal olayların bir sonucudur.
Endotermik fiziksel olaylar olarak ergime, buharlaşma, süblimleşme, Adsorbsiyon ve desorbsiyon sayılabilir. Adsorbsiyon ekzotermik,
kristalin geçiş ise hem endotermik ve hem de ekzotermik olabilen birer fiziksel değişimlerdir.
• Kimyasal reaksiyonlarda da Şekil-6‘da görüldüğü gibi ekzotermik veya endotermik pikler elde edilebilir.
• Pik Alanları
• Diferansiyel termogramların pik alanları örneğin kütlesine (m), kimyasal veya fi-ziksel prosesin ısı veya entalpsine (H) ve bazı geometrik ve
ısı iletim faktörlerine bağlıdır. Bu değişkenler aşağıdaki eşitlikte bir araya getirilmiştir.

Burada A pik alanını (DT x zaman), G örneğin geometrisine bağlı kalibrasyon faktörünü ve k’ de örneğin termal iletkenliği ile ilgili bir sabiti
gösterir. Entalpi, DH, ekzotermik bir reaksiyonda pozitif işaretlidir. Bir madde için k’ sabittir; bu değer ısınma hızı, örneğin tanecik büyüklüğü
ve termokupların yerleşimleriyle ilgili değişkenleri içerir. Bu durumda denklemden pik alanları kullanılarak analitin kütlesi hesaplanabilir;
Burada k’ DH kalibrasyonla saptanır. Diğer taraftan k’ ve m ‘nin bilinmesi halinde, ayni denklemden DH bulunabilir.
Diferansiyel Scanning kalorimetre ile alınan termogramlar diferansiyel termogramlara benzerler; aradaki fark denklem deki k’ nün reaksiyon
sıcaklığına bağımlı olmayışıdır .
• 3) TMA- TERMOMEKANIK ANALIZ
Termomekanik analiz, numunenin yogunlugunu yada uzunluğunu atmosfer basıncı altında sıcaklık yada zamana karşı değişimini ölçmede
kullanılır. Bu teknik termodilatometri olarak da adlandırılabilir. TMA deneyi, genellikle basınç, gerilim yada numune uzunluğunun ölçümü
içinde farklı statik yükler altında gerçekleştirilir. En önemli TMA işlemleri doğrusal termal genleşme katsayısının belirlenmesi (CLTE,a) ve
camsı geçiş sıcaklığı (Tg) nın bulunması ve analiz edilmesidir. TMA tarafından ölçülen nicelikler: Sürünme gerilme rahatlaması, termal
genleşme katsayısı, camsı geçiş sıcaklığı yoğun modülü, kesme modülü

• 4 ) DMA- DINAMIK MEKANIK ANALIZ


Elastik özelliklerin karakterize edilmesi için kullanılan farklı metotlardan biride Dinamik mekanik analizdir. Bu analiz metodunun sık
kullanılmasının nedeni hem sıvı hem de kati polimerlerle çalışmalarda kolaylıkla hazırlanabilir. DMA düşük bir gerilim döngüsünü numune
üzerine gönderir ve numunenin karsı gerilimi ölçülür. Çoğu ticari DMA’ lar da gerginlik girdisi kullanıcı kontrolündedir. DMA,
malzemelerin üzerine belirlenen bir frekansta artıp azalan yük motoru kullanarak, malzemelerin viskoelastik özelliklerini ölçer. Yüksek
hassasiyetteki LVDT duyargaca, örnek üzerindeki çubuğun göreceli pozisyonunu belirler. Malzemelerin dinamik viskoelastik özellikleri,
örneğin E' ve E'', gerilim ve gerinim dalga şekilleri üzerindeki so, eo ve d değerlerinden hesaplanabilir DMA ve yapı özellik
karekterizasyonuna uygulaması

Dinamik mekanik analiz moleküler hareket yada yumuşamadan kaynaklanan hal değişimlerini saptar. Sıcaklık ve zamana göre viskoelastik
malzemelerin ıslanmalarını ve katsayıları gibi mekanik özellikleri belirlenebilir. Yapı-yüzey ilişkisi hakkında daha fazla bilgi elde edilebilir.
Polimer yapı-özellik karakterizasyonu camsı dönüşüm ikincil dönüşüm kristalleşme molekül kütlesi/moleküler bağlayıcılar faz ayrımları
kompozitler yaslanma yönelim katkı madde etkisi termosetlerde ,termoplastiklerde ve biyomalzemelerde işlem yapılabilir.
TG DİYAGRAMI UYGULAMA ÖRNEKLERİ

You might also like