You are on page 1of 18

5.

ÜNİTE
X. YÜZYILDA BİLİMDE
GELİŞMELER
KONU BAŞLIKLARI
5.1. IX. YÜZYILDA BAĞDAT'IN BİLİME KATKISI
5.2. HALİFE EL-
ME'MUN'UN VE BİLİMİN KURUMSALLAŞMASI
5.1. X. YÜZYILDA SİYASİ
GELİŞMELERİN BİLİME ETKİSİ
 Halife Mutasım'dan (833-842) sonra yetenekli
idarecilerin iş başına geçmemesi, devlet
yönetiminin geniş yetkilere sahip emîrü'l-
ümerâ adı verilen komutanlara verilmesi,
fetih hareketlerinin durması, ekonominin
zayıflaması, merkeze uzak olan eyaletlerde
yeterli otoritenin sağlanamaması ve bu
eyaletlerdeki vali ve komutanların Tavâif-i
Mülûk adı verilen devletler kurmaları gibi
nedenler Abbasi Devleti'nin zaman içerisinde
güç kaybedip zayıflamasına sebep olmuştur.
5.1. X. YÜZYILDA SİYASİ
GELİŞMELERİN BİLİME ETKİSİ
Tavâif-i Mülûk olarak adlandırılan bu devletlerden biri olan Büveyhiler
(932-1055) Fatımilerin desteği ile Sünni halifeliğinin merkezi Bağdat'ı
ele geçirerek burada siyasi hâkimiyetlerini kurdular ve Fatımilerin
çizgisini sürdürerek bölünmüşlük ve mezhebi taassubu devam ettirdiler.
Büveyhiler, Abbasi halifelerini yalnızca dinî bir lider olarak gördüler ve
istedikleri halifeyi tahta çıkardılar. Bu durum ise İslam dünyasında
siyasi ve fikri gelişmeleri olumsuz etkiledi. Sünni düşünceye karşı yeni
bir güç merkezi olarak doğan Kahire merkezli Şii Fatımiler Devleti (909-
1171) ise kendilerine hedef olarak Abbasi halifeliğini seçmiş, başta
kutsal topraklar olmak üzere Abbasi hâkimiyetindeki toprakları ele
geçirmek ve kendi görüşlerini bu topraklar üzerinde yaymak istemiştir.
İran'da güçlü bir devlet kurmayı başaran Selçuklu Hükümdarı Tuğrul
Bey, 1055 yılında Bağdat'a girerek Abbasi hanedanını Büveyhilerin
hâkimiyetinden kurtardı ve Abbasi halifesine büyük hürmet gösterdi.
Abbasiler Dönemi ilim ve kültür hayatının üretken olduğu bir dönemdir.
Yönetimin Büveyhiler'in ve Fatımiler'in elinde olduğu dönemlerde de
ilim ve kültür hayatı canlılığını kaybetmemiştir. Şîraz, Rey ve İsfahan
kütüphaneleri en parlak devirlerini Büveyhiler Dönemi'nde yaşamıştır.
5.1. X. YÜZYILDA SİYASİ
GELİŞMELERİN BİLİME ETKİSİ
Astronomi çalışmaları için bu dönemde
Bağdat'ta bir rasathane inşa edilmiş, ilim
adamlarına değer verilmiş, çalışmaları
mükâfatlandırılmıştır. Kahire, Fatımiler
Dönemi'nde İslam dünyasında önemli kültür
merkezlerinden birisi olmuştur.
5.2. İSLAM DÜNYASINDA ASTRONOMİ
ALANINDAKİ GELİŞMELER
 İslam bilim insanları özellikle X. yüzyılda yaptıkları çalışmalarla
astronomi biliminin gelişimine katkı sağlamışlardır.
 Dünya'nın döndüğü düşüncesi, X. yüzyılın sonlarına doğru Ahmet
bin Muhammed Es-Siczî (öl.1024) tarafından savunulmuştur.
Dünya'nın döndüğü tezini ilk savunanın Galileo (1564-1642) olduğu
bilinse de bu tezi ilk öne süren Muhammed es-Sizcî olmuştur.
Muhammed es Siczî, Dünya'nın döndüğü prensibine dayanarak
kayık biçiminde bir usturlap (el-Usturlâb ez-Zevrakî) yapmıştır
(Görsel 5.2).
5.2. İSLAM DÜNYASINDA ASTRONOMİ
ALANINDAKİ GELİŞMELER
 Muhammed es-Siczî'nin en önemli çalışması Risâle fi'ş şekli'l
katta'dır. Eser iki yardımcı önermeyle (lemma) başlar ve bu
önermelere bağlı olarak on iki teorem verilir.
 Es-Siczî ile aynı dönemde yaşayan Abdurrahmân es-Sûfî
(903-986), sabit yıldızlar astronomisi konusundaki temel
eseri Kitâbü Suveri'l kevâkibi's sabite'yi kaleme
almıştır(Görsel 5.3).
5.2. İSLAM DÜNYASINDA ASTRONOMİ
ALANINDAKİ GELİŞMELER
 Es-Sûfî bu eserinde, Hipparchos (Hiparkas) ve Ptoleme
(Tolim) tarafından gerçekleştirilmiş ön çalışmaları
geniş ölçüde revizyona tabi tutmuş ve
güncelleştirmiştir.
 Abdurrahmân es-Sûfî modern çağa tesir eden üç büyük
astronomi âliminden biridir. Batı bilim dünyasında
Azophi, İlbermosofim, Jeber Mosphim, Abuhassin gibi
adlarla tanınmaktadır. Kitâbü Suveri'l-kevâkibi's-sâbite
(Sabit Yıldızlar Kitabı) adlı eserinde Batlamyus'un
Almagest'te ele aldığı 48 yıldız takımındaki yıldızları
incelemiştir. Abdurrahmân es-Sûfî'nin astronomi
aletlerinin geliştirilmesinde de önemli katkıları
olmuştur. Es-Sûfî, yaptığı düzenlemelerle usturlapların
ölçme hassasiyetini de artırmıştır.
5.2. İSLAM DÜNYASINDA ASTRONOMİ
ALANINDAKİ GELİŞMELER
 Dönemin diğer bir ünlü astronomu Ebû Ca'fer
el-Hâzin (öl.971) icat ettiği Zîcü's es-Safâ'ih
isimli aletle gezegenlerin boylam
derecelerini aritmetik hesaplamalar
yapmaksızın ölçmeyi başarmıştır (Görsel 5.6).
5.3. MATEMATİK ALANINDAKİ
GELİŞMELER
 X. yüzyılda İslam dünyasında matematik ala-
nında çok büyük başarılar elde edilmiştir. Ebû
Sehl el-Kûhî (öl. 990), bu yüzyılda matematik
alanında önemli çalışmalar yapan bilim insan-
larındandır. Ebû Sehl el-Kûhî, parabolik kub-
benin hacmini çok basit bir yöntemle ölçmüş-
tür. Denklemin bilinmeyenlerini eşit kenarlı
bir hiperbol ve bir parabolün kesişme nokta-
ları ile bulmuştur. Hiperbol yardımıyla Antik
Çağ'da sorun olan bir açının üçe bölünmesi
probleminin çözümünü yapmıştır.
5.3. MATEMATİK ALANINDAKİ
GELİŞMELER
 Ebu'l-Vefâ el-Bûzcânî, geometri-
de pergel kullanmayı prensip
edinen ilk matematikçidir. Bilim
tarihi araştırmacıları, sekantın
mucidinin bilinenin aksine Co-
pernicus (Kopernik) değil Ebû'l
Vefâ olduğunu söylemektedirler.
5.4. TIP VE TIP TEKNOLOJİLERİ
ALANINDAKİ GELİŞMELER
 İslam dünyasında tıp ve tıp teknolojileri ala-
nındaki çalışmalar X. yüzyılda Yunan tıbbını
geride bırakacak seviyeye ulaşılmıştır.
Müslüman bilim insanları büyü, sihir ve hura-
felere itibar etmeden tıp alanında özgün me-
totlar geliştirmişler ve sonraki yüzyıllara cid-
di bir hekimlik mirası bırakmışlardır. Şüphesiz
bunda İslam'ın sihir ve büyü yoluyla insanların
beden ve ruh sağlığının iyileştirilebileceği gi-
bi hurafeleri dışlayan, yasaklayan emir ve ku-
rallarının olması önemli bir etkendir.
5.4. TIP VE TIP TEKNOLOJİLERİ
ALANINDAKİ GELİŞMELER
 Dünya tıp literatüründe bütün hastalıkların
tedavisini kapsayan, birbirinden bağımsız ilk
"el kitapları"nın yazılmış olması İslam tıbbının
X. yüzyılda ulaştığı seviyeyi göstermesi
açısından önemlidir. El-Mecûsî'nin (Ali ibn
Abbas) (öl. 994) Kâmil es-Sınâ'a et-Tıbbiyye'si
bu alandaki en önemli eserlerdendir. 1127
yılında aynı eser Stephanus Antiochienus'un
(Stefanus Antikanus) (Antakyalı) yeni bir
çevirisiyle bir kere daha Avrupa'da tanınma
imkânı bulmuştur. Eserin ilk bölümü teorik,
ikinci bölümü pratik tıbba ayrılmıştır.
5.4. TIP VE TIP TEKNOLOJİLERİ
ALANINDAKİ GELİŞMELER
 El-Mecûsî, W. Harvey'den yıllar önce ilk defa
kılcal damar kan dolaşımını keşfetmiştir.
 Ebû Zeyd Ahmed bin Sehl el-Belhî'nin (849-
934) Türkçeye Beden ve Ruh Sağlığı şeklinde
tercüme edilen Mesâlih el-Ebdân ve-l-Enfüs
adlı eseri de bu yüzyılın en önemli çalışmala-
rından birisidir. El Belhî, psikosomatik hasta-
lıkların (hastalıklarda ruhsal durumun rolü
konusunun) erken dönem temsilcisi olarak
görülmektedir. Kitabın bütününde dengeli bir
yaşam sürmenin gerekliliği vurgulanmaktadır.
5.4. TIP VE TIP TEKNOLOJİLERİ
ALANINDAKİ GELİŞMELER
 Modern optiğin babası olarak kabul edilen Heysem'den
sonra bu alanda yetişmiş en büyük bilim insanı el-
Mevsılî'dir (öl.1010).
 El Mevsılî'nin içi oyulmuş çukur bir tüple katarakt ameliyatı
yapması, bilim dünyası tarafından tanınmasını sağlamıştır.
Kendi icadı olan metal bir iğne ile (günümüzdeki enjektör
benzeri bir alet) yumuşak katarakt tabakasını sorunsuz bir
şekilde ameliyat etmiştir (Görsel 5.12).
5.4. TIP VE TIP TEKNOLOJİLERİ
ALANINDAKİ GELİŞMELER
 X. yüzyılda, katarak ameliyatlarında ve diğer pek çok
ameliyatta çeşitli tıp aletleri kullanılmıştır. Dönemin ünlü
cerrahlarından Endülüslü ez-Zahravî (936-1013) Kitâbü't-
Tasrîf adlı eserinde yaraların ateşle dağlanmasında, hayvan
vücutları üzerinde deney amaçlı yapılan ameliyatlarda ve
kadavra teşrihinde kullanılan aletlerin resimlerine (Görsel
5.13, Görsel 5.14) yer vermiştir. Zahravî'nin bu çalışması,
Batı'ya örnek teşkil etmiştir.
5.5. BEŞERİ VE MATEMATİKSEL
COĞRAFYANIN GELİŞİMİ
 İslam coğrafyasının temellerinin atıldığı Abbasiler
Dönemi'nde IX. yüzyılın ortalarında "Irak Coğrafya
Okulu", X. yüzyılda Orta Asya'da "Belh Coğrafya
Okulu" açılmıştır. Irak Coğrafya Okulu, çalışmalarını
genel ve tasvirî coğrafya konularında
yoğunlaştırmıştır. X. yüzyılın ilk yarısında da
Horasan'da, günümüzde Belh İslam Okulu diye
adlandırılan yeni bir coğrafya okulu ortaya
çıkmıştır. Belh İslam Okulu, çalışmalarını İslam
coğrafyası üzerine yoğunlaştırmıştır. Bu durum
bölgesel coğrafyaya doğru atılan bir adım olarak
kabul edilir. Irak Coğrafya Okulu ise genel ve tasvirî
coğrafya alanına yoğunlaşmış, bu alanda çalışmalar
yapmıştır.
5.5. BEŞERİ VE MATEMATİKSEL
COĞRAFYANIN GELİŞİMİ
 Irak Coğrafya Okulunun en önemli bilim insanı el-Mes'ûdî'dir (896-956). El-
Mes'ûdî seçkin bir tarihçi olmasının yanı sıra Orta Çağ Müslüman
seyyahlarının önde gelenlerin-den birisidir. Birçok eser kaleme alan el-
Mes'ûdî'nin sadece Mürûcü'z-zeheb (Görsel 5.15) ve Me'a-dinü'l-cevher ile
et- Tenbih ve'l-israf adlı eserleri günümüze kadar ulaşabilmiştir. Mes'udî
güney yarım kürenin bilinmeyen bir kara parçası ile kaplı olduğu bilgisi
hakkındaki şüphelerini ifade eden Müslüman coğrafyacılardandır.
5.5. BEŞERİ VE MATEMATİKSEL
COĞRAFYANIN GELİŞİMİ
 Belh Coğrafya Okulunda yetişen coğrafyacılar,
İslam ülkelerini iklimlere (bölgelere) ayırmışlar
ve her iklimin ayrı bir haritasını çizmişlerdir.
Merkezine Mekke'yi alan yuvarlak bir dünya
haritası çizen Belh coğrafyacıları, Irak Coğrafya
Okulunun aksine coğrafi gerçekleri Kur'an ve
hadislerle açıklamışlardır. İslam ülkelerini
coğrafi bölgeler esasına göre sınıflandıran ve bu
bölgelerin haritalarını çizen Belh coğrafyacıları,
coğrafi sınırları belirlenmiş ülke kavramını ilk
defa kullanan Müslüman coğrafyacılardır. Bu
okulun ilk temsilcisi el-İstahrî'dir (öl. 957).

You might also like