You are on page 1of 34

ÖRGÜTLERDE GÜÇ VE

POLİTİKA
4. HAFTA
 Başkalarını etkileyebilme yeteneği
 İstenilen etkilerin oluşturulma GÜCÜN TANIMI
yeteneği
 Başkasını kontrol potansiyeli veya
başkasının tutum ve davranışlarını
istenilen biçimde etkileme
kapasitesi
 Birinin diğerlerini etkileme ve
diğerlerinin aynı yolla karşı koyma
yeteneği
 Güç, bir örgütün vazgeçilmez
gerçeğidir.

 Bir örgütte etkili olabilmek için


gücün iyi bir şekilde anlaşılması
gerekir.

 Bireyin güç kullanmada başarısı


veya başarısızlığı; büyük ölçüde
gücü nasıl algıladığına, ne zaman ve
ne şekilde kullandığına ve olası
etkilerini sezinlemesine bağlıdır.
 Güç, insanlar (social actor)
arasındaki ilişkiler olarak
karakterize edilebilir.

 Güç öyle bir kavramdır ki, birey bazı


konularda güçlü iken bazı
konularda daha az güçlü olabilir.

 Bu nedenle biri hakkında güçlü ya


da güçsüz kavramını kullanmak
hatalı olabilir.

 Böylece gücün şartlara ve ilişkilere


bağlı olarak belirginleştiği
söylenebilir.
 Max Weber, gücü "sosyal bir ilişki
içindeki bir kişinin, muhalefete
rağmen kendi iradesini hakim
kılabilme ihtimali" olarak
tanımlamıştır.

 Günümüzde ise güç, başkalarının


iradelerine ve direnişlerine rağmen
bir takım şeyleri elde etme ya da
politik mücadeleleri "kazanma" ve
direnişlerle başa çıkma kapasitesi
olarak tanımlanmaktadır.
 Güç kaynağı, temel gücünüzü
kurduğunuz değerler ve prensipler
demektir.

 Güç alanını ise; kişinin


etkileyebildiği kişilerin toplamı
belirler. Bu bazen bir kişi
olabileceği gibi milyonlarca
kişilerde olabilir.

 Bir bireyin arkadaşını


etkileyebileceği gibi, bir ülke
başkanı ülke vatandaşları üzerinde
etkili olabilmektedirler. Aynı şekilde
liderler, dünya çapında yazarlar,
düşünürler vb. şahsiyetlerde tarih
boyunca milyonlarca kişiler
üzerinde etkili olmuşlardır.
 Güç, her organizasyonun hiç
kuşkusuz temel unsurlarından
birisidir. Bir organizasyonun
açıklıkla anlaşılabilmesi için gücün
temel unsurlardan birisi olarak
eksiksiz analiz edilmesi gerekir.
 Gücün konusu, "kişilerin başkalarını
etkilemek için hangi kaynaklardan
yararlandığını açıklar.

 Liderlerin kullandıkları güç kaynaklarına


karşı takipçileri tarafından üç türlü tepki
mevcuttur: Üstlenme, itaat etme ve karşı
koyma.

 Üstlenme, işçilerin liderlerinin bakış


açılarına ve emirlerine oldukça hevesli
uymalarını ifade eder. Uzman gücü ve
karizmatik güç kaynakları takipçilerde
üstlenme tepkisini doğurur.

 İtaat etme, işçilerin kişisel olarak aynı


fikirde olmamalarına rağmen emir ve
talimatlara uymayı ifade eder. Yasal güç ve
ödüllendirme gücüne takipçileri itaat eder.

 Karşı koyma, itaatsizlik etme teşebbüsü ve


emirlere uymadan kaçınmayı ifade eder.
Zorlayıcı güç sonucu sık sık karşı koyma ile
karşılaşılır.
 Bireyleri güç kazanmaya yönelten
güdüler bir eksikliği telafi etme
aracı, bir içgüdü olarak görülmesi
ve kişinin arzu ettiği şeylerden
daha fazlasına sahip olma arzuları
olarak sınıflandırılabilmektedir.

 Güç olgusu yönetim kademelerinde


olsun veya olmasın insan ilişkileri
söz konusu olduğu her yer ve
konumda geçerliliğini
sürdürmektedir.

 Özellikle işleri yönetmek olan


yöneticiler bir şekilde emirleri
altında çalışan astlarını etkilemek
durumundadırlar. Bu da sahip
oldukları güç kaynaklarını
kullanabilme maharetleriyle
ilişkilendirilebilir.
 Sonuç olarak; asıl güç istediğiniz
sonuçları yaratabilme ve olaylar
karşısında diğer kişilere hak ettikleri
değeri verebilme yeteneğidir.

 Bireysel anlamda güç,


düşüncelerinizi amaçlarınıza uygun
olacak şekilde yönlendirebilmek
için hayatınızı değiştirebilme
yeteneğidir.

 Gerçek güç paylaşılır, mutlak


hakimiyeti gerektirmez.

 Güç kendinizin ve değer atfedilen


kişilerin ihtiyaçlarını tanıma ve
giderme yeteneğidir. Kesin olarak
istenilen sonuçlara ulaşabilmek için
düşünme süreci ve davranışları
yönetme yeteneğidir.
ETKİLEME (INFLUENCE) NEDİR?
 Etkileme, bir kimsenin, başka
birinin öneri, istek, arzu, talimat
veya emirlerini yerine getirmesidir. GÜÇ, OTORİTE,
 Etkileme bir kişinin davranışları ile ETKİ, KUVVET
(talimat vermek, vs.) başka bir
kişinin davranışlarını değiştirdiği
KAVRAMLARI
(talimata göre hareket etmek, vs.)
sürecin adıdır.
 Başkalarını etkilemek kişinin
gücünü artırdığı gibi, kişinin gücü
arttıkça da başkalarını daha GÜÇ - ETKİLEME
kolaylıkla etkileyecektir.
 Weber'e göre otorite, belirli bir
organizasyon mensuplarının istekli
ve şartsız olarak üstlerinin
talimatına uymalarıdır. OTORİTE (YETKİ)
NEDİR?
 H. Fayol ise otoriteyi "emir verme
ve itaat bekleme hakkı" olarak
tanımlamıştır.
 Otorite kişiye örgüt tarafından verilen karar verme ve başkalarının
(astlarının) davranışlarını belirleme hakkıdır. Bu hak o kişiye o mevkiyi
işgal ettiği için verilmiştir. Hak o mevkiye bağlıdır. O mevkiyi kim işgal
ederse bu hakkı o kullanacaktır. Bu anlamda otorite formal otoritedir.
 Formal otorite, başkalarını
etkilemenin yasallaştırıldığı bir güç
şeklidir.

 Formal otorite, başkalarını


etkilemenin yasallaştırıldığı bir güç
şeklidir.

 Bir yöneticinin, formal otoritesi


dışındaki güç kaynaklarını kullanarak
çalışanlarını etkilemesi "informal
otorite" veya "gayri resmi otorite"
olarak da adlandırılmaktadır.

 Bir yöneticinin, formal otoritesi


dışındaki güç kaynaklarını kullanarak
çalışanlarını etkilemesi "informal
otorite" veya "gayri resmi otorite"
olarak da adlandırılmaktadır.
 Kuvvet, gücün uygulanış şekli,
yaptırımıdır.

 Güç ile arasındaki fark; Güç'te, KUVVET (FORCE)


yöneticinin istek ve talimatına
riayet edilmektedir. Kuvvet’te ise NEDİR?
önlemler (kuvvet) karşısında
yöneticinin talimatına uymak
zorunda kalınır.
 Zorlayıcı güç (coerceiue power)
 Yasal güç (legitimate power)
 Ödüllendirme Gücü (reward power)
GÜCÜN
 Özdeşlik/Benzeşme Gücü (referent power) TEMELLERİ
 Uzmanlık Gücü (expertise power)
 Zorlayıcı güç (coerceiue power):
Korkuya dayanmaktadır. Grup
üyelerini korkutan her şey bir güç
kaynağıdır. (Maaş kesintisi, İhbar
alma, İşten çıkartılma tehtidi)

 Yasal güç (legitimate power):


İzleyicilerin (çalışanların), önderin
veya yöneticinin davranışlarını
etkileme hakkına sahip olduğu güç
kaynağıdır. (Ör; Sekreter mektup
yazmak, telefonlara cevap vermek
ile yükümlüdür fakat müdür
oğlunun ödevlerini yapmasını
istediğinde, sekreter bu işi
yapmakla yükümlü değildir)
 Ödüllendirme Gücü (reward
power): Ücret artışı sağlama, terfi
ettirme, daha fazla sorumluluk
verme, daha iyi iş verme, statüyü
değiştirme, övme vs. gibi ödüllerin
güç kaynağı olarak kullanılmasıdır.

 Benzeşim Gücü ve Karizmatik Güç


(referent power): Önderin
kişiliğinin izleyicilere ilham
verebilmesi, onların arzu ve
ümitlerini dile getirebilmesi bu
kaynağın temelidir. Bu da daha çok
önderin kişisel özellikleri ve
davranışları ile ilgilidir.
 Uzmanlık Gücü (expertise power):
Bu güç kaynağı önder veya
yöneticinin sahip olduğu bilgi ve
tecrübe ile ilgilidir. Burada da yine
astların (izleyicilerin) algısı
önemlidir. Eğer bir yönetici bilgili
veya tecrübeli olarak algılanıyorsa,
o yönetici astlarını kolaylıkla
etkileyebilecektir.
Organizasyonlarda kurmay
personel bu tür güce bir örnektir
 Yasallık; Karar almada, işin
yapımına ilişkin konularda son
derece önemlidir.
 Kaynaklar; Kıt ve önemli örgütsel
kaynaklar üzerinde kontrol yetkisi
olan bireylerde güç meydana gelir.
 Uzmanlık; Avukatlar, doktorlar,
muhasebeciler müşterilerini daha GÜCÜN
çok uzmanlık alanıyla etkilerler.
KAYNAKLARI
 Sosyal İlişkiler; Kuvvetli sosyal
ilişkilerin kurulması büyük ölçüde
güç sağlar. Arkadaşlık ilişkileri gibi
 Kişisel Karakteristikler; Etkili
konuşması varsa, dediğini
yaptırabiliyorsa ya da karizmatikse
bu bireyin gücü var demektir.
 Enerji ve Fiziksel Dayanıklılık; Çok
zor ve yorucu saatlerde çalışma
isteği ve yeteneği de beraberinde
güç gereklidir.

 Odaklaşma; Başarılı olmak ve örgüt


içinde güç toplamak için yapılacak
en yararlı davranış, enerjinizi ve
çabanızı bir noktada toplamaktır. GÜÇ KAYNAĞI
 Başkalarına Karşı Duyarlı Olma; Güç OLARAK BİREYSEL
başkaları üzerinde etkili olmayı TUTUMLAR
içerir bu yüzden onların ilgilerini,
tutumlarını anlamaya çalışmak ve
onlara ulaşma yollarını bilmektir.

 Esnek Olmak; Davranışlarınızı


gerekli zamanlarda
değiştiremediğinizde, başkalarına
karşı duyarlı olmanın hiçbir önemi
yoktur.
 Çatışmalara Tahammül Edebilme;
Güç anlaşmazlıkların var olduğu
durumlarda kullanılır ve
çatışmalardan, kavgalardan uzak
durmak gücü azaltır. Farklı olan
görüşlerini açıklayan, sert, katı bir
tutum sergileyen kimselerin güç
kazanama olasılığı artar.

 Egosunu Bastırmak ve Başarıya


Gitmek; Bireyler, etrafındaki
kimselerin statülerini göz önüne
almadan, onlarla iyi ilişkiler kurar
ve onlara arkadaşça yaklaşırsa,
destek toplama olasılığı artar.
Örneğin, yöneticinin kendisine şaka
yapıldığında ve dalga geçildiğinde
iyi şekilde davranmaya devam
etmesi gibi…
 Güç ve Kaynak Bağımlılığı
Yaklaşımı: Bu yaklaşım kritik
kaynakları kontrol etme üzerine
kuruludur. Her örgütsel departman
diğer departmanlardan para, insan
gücü, araç gereç alabilir ve diğer
departmanlara verebilir. Diğer alt GÜÇLE İLGİLİ
birimlerin ihtiyaç duyduğu
kaynakları elinde bulunduran ÇEŞİTLİ
birimler çok kolaylıkla onlara üstün YAKLAŞIMLAR
güç kullanabilir. En önemli
kaynakları elinde bulunduranlar en
güçlü olanlardır ve ihtiyaç duyduğu
diğer kaynaklar için pazarlık yapma
konusunda daha avantajlı konuma
sahiptir.
 Güç ve Durumsallık Yaklaşımı: Bir
kişi insanları bazı durumlarda
etkileyebiliyor, fakat diğer
durumlarda etkileyemiyorsa, bu
demektir ki güç ortama veya
ilişkilere bağlıdır. Örneğin; yönetici GÜÇLE İLGİLİ
çalışanları üzerinde güç sahibidir
fakat ofis çalışanlarıyla hafta ÇEŞİTLİ
sonunda şehir dışına kamp YAKLAŞIMLAR
yapmaya gittiklerinde bu konuda
herkesten daha tecrübeli olan biri
hatta yöneticisine de ne yapması
gerektiğini söyleyebilir. Burada
çevre ve şartlar değişmiştir.
 İhtisaslaşma ve Görevin Önemi;
Örgüt içerisinde herhangi bir
konuda uzmanlaşmış ve işlevi daha
fazla olanların gücü çoğu zaman
bunlara bağlı olarak ortaya çıkar.
ÖRGÜT İÇINDE
 Güç Algıları; Örgüt içerisinde
önemli görevleri yerine getiren, GÜÇ İLIŞKILERINI
bunu etrafındakilere kanıtlayan ETKILEYEN
kişiler güç sahibidirler.
DURUMSAL
 Diğerlerine Bağımlı Olmak; FAKTÖRLER
Diğerlerinin ihtiyaçlarını ne derece
karşılayabilirse, bu kişilerin bireye
olan bağımlılıkları o derece artacak
demektir. Güçte bu bağımlılığın bir
fonksiyonudur.
 Belirsiz Roller; Güç yoğun ihtisas
gerektiren ve rutin işlerde çalışanların
etkilenmesinde önemli rol oynamaz
fakat iş ve roller ne kadar belirsiz ya
da profesyonel nitelikte ise insanlar
bu davranışların değişmesinden o
kadar etkilenecektir.
ÖRGÜT İÇINDE
 Örgütsel Belirsizlik; Sürekli bir değişim
içerisinde olan örgüt yöneticileri daha GÜÇ İLİŞKİLERİNİ
fazla güce güvenirler ve uygun
programları uygulamak için güç
ETKİLEYEN
kullanırlar. DURUMSAL
 Örgüt Kültürü; Ast-üst ilişkisinin önem
FAKTÖRLER
verildiği örgütlerde güç önemli bir
kavramdır. Örneğin; Askeri
organizasyonlar.

 Kaynak Kıtlığı; Kaynak kıtlığı bağımlılığı


arttırır ve kaynağı elinde
bulunduranlar güce sahiptirler.
 Her örgütün çıkarlarını, çıkar
kümelerini ve bunların nerede
kime ait olduğunun saptanması
yararlı olacaktır. Birey ve alt
birimlerin farklı görüşleri
bilinmelidir çünkü başarılı olmanın
sırrı farklı olan kimseleri bir araya
getirmektir. İşleri yapabilmemiz için
güce ihtiyacımız vardır. Bunu için, GÜÇ YÖNETİMİ
gücün nerden geldiğini ve
kaynakların nasıl geliştirileceğini
bilmek gerekir. Strateji ve taktikleri
bildiğimiz taktirde, bize yardımcı
olacak yaklaşım çeşitlerini göz
önünde bulundurmamız mümkün
olur ve etkili olmak için bunları
kullanabiliriz.
 Sebep; Fikirlerin mantıksal ve akılsal
prezantasyonunu yapmak için bulgu
ve verileri kullanmak
 İyi Niyet; Bir takım isteklerde
bulunmak için, arkadaşça, mütevazi,
iyi niyetli bir tavır sergilemek
 Koalisyon; Taleplerin
gerçekleşebilmesi için, örgüt içinde
diğer insanların desteğini sağlamak
 Pazarlık; Çalışanların ve faydalı
araçların değiş tokuşunu sağlama
konusunda müzakere yönetimini
GÜÇ TAKTİKLERİ
kullanmak
 Kararlılık; Yapılması gereken işleri
emretmek gibi direkt ve baskıcı bir
tutum izlemek
 Yüksek Otorite; Taleplerin yerine
getirilmesi için, örgüt içinde yüksek
düzeydeki kimselerin desteğini
kazanmak
 Cezalar; Örgütsel cezalar ve ödüller
kullanmak
Kişilerarası Güç Tepkileri; Davranışları
etkilemede kullanılan bu güçlere karşılık
üç farklı tepki görülebilir.
 1. Uyma Davranışı; Çalışanlar bu
davranışı gösterdiklerinde yöneticileri
tarafından ikramiye alma sözü
verilmiştir. İş görenlerin sıkı düzeyde
çalışarak verimliliğe ulaşmadaki amaç
parasal ödül elde etmektir. Bu şekilde
KİŞİLER
ceza almayacaklarını da bilirler. ARASINDA VE
 2. Özdeşleşme; İnsanlar diğerlerinin
etkileri altına girdiklerinde özdeşleşme GRUPLARDA GÜÇ
gösterir. İnsanların bu kişiler ile iyi
ilişkiler kurmak istemeleri, karizmatik
KULLANIMLARI VE
güç ile özdeşleşme yani kişisel TEPKİLERİ
çekiciliğe dayanır.
 3. Benimseme; Bu yol ile diğerlerin
tutum ve davranışlarını kabul ederler
çünkü belli sorunlar çözülmüş ya da
kişisel ihtiyaçlar karşılanmıştır. Yasal
güç ve uzmanlık gücü benimsemeyi
teşvik eder.
 Gruplarda Güç Tepkileri; Güç sahibi
olmayan ve güç sahibi olmaya çalışan
kişiler bunu başarmak için öncelikle
güçlerini bireysel olarak arttırma
yollarını arayacaklardır. Ancak bu
etkili olmaz ise, seçenek koalisyon
kurmaktır çünkü sayı arttıkça kuvvette
artacaktır. İki veya daha fazla kişi bir
araya gelip kaynaklarını birleştirerek
elde edecekleri menfaatleri
arttırabilirler. Gruplar büyüklüklerini
en üst seviyeye çıkarmak ve
amaçlarını destekleyecek geniş bir
katılıma ihtiyaç duyarlar. Görev ve
kaynak konusunda karşılıklı
bağımlılığın olduğu örgütlerde fazla
grup kurulabilir. Grubun görevi ne
kadar rutin ise, grup kurma olasılığı
da o kadar fazladır çünkü birbirlerini
ikame edebilirlikleri o kadar fazla
olacak ve böylece örgüte olan
bağımlılıkları da o kadar artacaktır.
 Her organizasyon politik bir yapıdır.

 Organizasyon adı verilen yapı


içinde kişiler (örgüt üyeleri) çeşitli
yol ve metotlarla birbirlerini
etkilemek ve belirli yönde ÖRGÜT İÇİ GÜÇ
davranışa sevk etmek çabası MÜCADELELERİ
içindedirler.
VE POLİTİKA
 İşte örgüt üyelerinin güç kazanma
ve güç kullanma yönündeki bu
çabaları örgüt içi politikayı
(organizational politics) oluşturur.
 Örgüt içi politika, bir örgüt içinde
çalışan çeşitli açılardan farklı
(otorite, amaç, kişilik vs.) fakat
başarı açısından birbirine bağlı kişi
veya grupların, amaçların, yol ve
yöntemlerin ve süreçlerin
belirlemesinde kullanılan örgütsel
karar mekanizmasına kendi
görüşlerini hâkim kılmak için, sahip
oldukları gücü kullanarak
birbirlerini etkileme sürecidir.
 Diğerlerini Suçlamak ve Saldırmak
 Bilgi Ulaşımını Kontrol Etmek
 Olumlu İzlenim Yaratmak POLİTİK
 Destek Temeli Geliştirmek TAKTİKLER
 Güçlü Kimselerle Birlikte Olmak

You might also like