You are on page 1of 123

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ

SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

Spor ve Çevre
Doç. Dr. Kenan SİVRİKAYA
2070 yılında yazılmış bir
mektup

www ww w www w
Wwwwww w w ww w wwwwwwww
wwwwwww w w w wwwww ww w w
w www wWwwwww w w ww w
wwwwwwww wwwwwww w w ww
www ww w www wWwwwww w w
ww w wwwwwwww wwwwwww w w
w wwwww ww w w w www w
Wwwwww w w ww w
wwwwwwwwWwwwww w w ww w
wwwwwwww wwwwwww w w w
wwwww ww w w w www wWwwwww
w w ww w wwwwwwww wwwwwww
w w ww
www ww w www wWwwwww w w
ww w wwwwwwww wwwwwww w w
w wwwww ww w w w www w
Bu
Bu makale
makale "Crónicas
"Crónicas de
de los
losTiempos“
Tiempos“ dergisinde
dergisinde Wwwwww w w ww w wwwwwwww
Nisan
Nisan 2002’de
2002’de yayınlanmıştır.
yayınlanmıştır.
YIL 2070
50 yaşına henüz bastım ama
görüntüm 85 yaşındaki bir
insanın ki gibi.

Yeterince su içemediğim için


böbrek sorunları yaşıyorum.

Korkarım ki yaşamak için çok


vaktim yok.

Ben bu topluluktaki en yaşlı


insanım...
.
5 yaşında bir çocuk olduğum günleri hatırlıyorum
O zamanlar herşey çok farklıydı.

Parklarda pek çok ağaçlar ve evlerde güzel bahçeler


vardı. Ve ben yarım saat boyunca büyük bir zevkle duş
alırdım.

Bugünlerde ise cildimizi temizlemek için mineral yağlı


havluları kullanıyoruz.
Eskiden kadınların güzel saçları vardı.

Şimdi ise başımızı su kullanmadan


temiz tutmamız gerektiği için
traş etmek zorundayız....

Eskiden benim babam arabasını


hortumdan akan su ile yıkardı.

Şimdi ise
Benim oğlum suyun bu şekilde
ziyan edilebileceğine bir türlü
inanamıyor...

.
Sokaklarda posterlerde,
radyoda ve televizyonda
SUYU DUYARLI KULLAN
uyarıları olduğunu
hatırlıyorum.

Ama hiçkimse bu uyarıları


önemsemedi.
Suyun sonsuza dek var
olacağını sandık...

Şimdi ise
Tüm nehirler, göller, barajlar
ve yeraltındaki su yatakları ya
kurudu yada kirlendi...
Sanayi hemen hemen durma noktasına geldi ve işsizlik
büyük oranlara ulaştı
Yegane iş alanı deniz suyunun tuzunu çıkarıp kullanılabilir
hale getiren fabrikalar.
Ve işçiler maaşlarının bir bölümünü içme suyu olarak
alıyorlar.
Sokaklarda eli silahlı haydutların bir bidon su için
insanlara saldırmaları çok yaygınlaştı...

Yiyeceklerin 80%’i sentetik.


Eskiden yetişkin bir insanın günde 8 bardak su içmesi
tavsiye edilirdi.
Şimdi ise
Benim sadece yarım bardak su içmeme müsaade ediliyor.
Biz şimdi bir kere giyilip atılan giysileri giymek zorundayız
ve bu da çöp miktarını arttırıyor....

Biz şimdi kanalizasyon sistemi susuzluktan çalışmadığı için


fosseptik kullanıyoruz...
Nüfusun dış görünümü korkunç: Susuzluk nedeniyle kırışık
sıska, ultraviyole ışınları nedeniyle yaralarla dolu
vücutlar...
Şimdi ozon tabakası kalmadığı için ışınlar çok daha
kuvvetli...

Cilt kanseri, mide bağırsak enfeksiyonları ve idrar sistemi


sorunları ölümlerin ana sebepleri...
Cildin aşırı kuruması nedeniyle 20 yaşındaki bir genç 40
yaşında gibi görünüyor.

Bilim adamları araştırdılar.


Ancak bu soruna bir çare
bulamadılar.

Su üretilemiyor, ağaç ve sebze olmadığı için oksijen


de azaldı ve bu yüzden yeni neslin zeka kapasitesi
ciddi bir şekilde zarar görüyor...
Pek çok erkekte sperm oluşum morfolojisi değişti.

Bunun sonucunda da bebekler


kusurlu, mutasyonla ve
fiziksel sakatlıklarla
doğuyorlar.
Devlet soluduğumuz hava için bize para ödetiyor.
Erişkin başına günde 137 m küp soluyoruz...

Bu parayı ödeyemeyen insanlar


güneş enerjisiyle çalışan büyük
mekanik akciğerlerle
havalandırılan bölgelerden
kovuluyorlar.
Soluduğumuz hava kaliteli değil
ama en azından nefes
alabiliyoruz...

Ortalama insan ömrü 35 yıl...


Hala biraz yeşil alanı olan ,nehirleri akan, bölgeler silahlı
askerler tarafından korunuyor...

Su
altın ve
elmastan çok
daha değerli
bir hazine
haline geldi...
Yaşadığım yere nadiren yağmur yağdığı için hiç ağaç yok.

Bazen yağış beklerken asit yağmurları yağıyor.

Mevsimler ciddi bir şekilde 20.yüzyılın


çevreye zarar veren sanayisi, atomik
deneyler ve çevreye yaydıkları
kirlerden etkilendiler.

O zamanlar çevreyle ilgilenmemiz konusunda uyarıldık


ama hiçkimse dikkate almadı.
Oğlum benden gençliğimden söz etmemi istediği zaman
ona yeşil tarlaların, çiçeklerin güzelliğini, yağmuru,
nehirlerde yüzmenin, balık avlamanın, içebildiğimiz
kadar su içebilmenin ne büyük bir zevk olduğunu ve
insanların ne kadar sağlıklı olduklarını anlatıyorum...
O bana babacığım şimdi neden su yok? diye soruyor...

İşte o zaman boğazım


düğümleniyor....
Kendimi suçlu hissetmekten
bir türlü kurtaramıyorum
çünkü ben de o yaşadığı
çevreyi kirleterek tahrip
olmasına sebep olan, tüm
uyarılara kulağını tıkayan nesle
aitim...
Şimdi ise
Bizim çocuklarımız
bunun bedelini
ödüyorlar!...
Yeryüzünde, şimdi doğanın tahribatının dönüşü olmayan bir
seviyeye ulaşmasından dolayı kısa süre içinde yaşamın
mümkün olmayacağına kesinlikle inanıyorum...
Ne kadar çok isterdim geriye dönüp insanoğluna bunları
anlatmayı...

... Henüz daha Dünya gezegenimizi kurtarmaya


zamanımız varken...
Lütfen biraz daha
duyarlı davranalım.
Yarın çok geç
olmadan….
KIZILDERİLİ REİSİN YÜZYILIMIZA ÖRNEK OLACAK ÇEVRE BİLİNCİ
YERYÜZÜNÜN KUTSALLIĞI
Aşağıdaki mektup Washington eyaleti Duwaınısh kabilesi şefi SEALTH tarafından 1855’te yazılmıştır.
Bu mektup toprağının satın alınması üzerine cevap olarak başkan Franklın PİERCE’e gönderilmiştir.
“Environmental Action” den özel izin alınarak tekrar basılmaktadır.
“Washingtondaki büyük şef, bizim arazimizi satın almak istediği haberini gönderiyor. Aynı zamanda
Büyük Şef dostluk ve iyi niyet bildirisinde bulunuyor. Bu çok kibarca bir davranış, çünkü bunun
karşılığında bizim dostluğumuza çok az ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Fakat yinede teklifinizi kabul
edeceğiz, eğer kabul etmezsek beyaz adamın tüfekleri ile gelip, topraklarımızı alacağını biliyoruz. Şef
Sealth diyor ki, Washington’daki büyük şef, beyaz kardeşlerimizin mevsimlerin değişeceğini garantiye
aldığı gibi, bizim sözümüzü de garantiye alabilir. Çünkü benim kelimelerim yıldızlar gibidir batmazlar.
Gökyüzünü, nasıl satın alabilirsiniz, hele toprağın sıcaklığını? Bu düşünce bizim için garip.
Henüz havanın tazeliği veya suyun pırıltısı bize ait değilken, bunları bizden nasıl satın
alabilirsiniz? Şu anda karar vereceğiz. Her parlayan çam yaprağı, her kumsal, karanlık
ormanlardaki her giz, her hareket eden ve mırıldanan böcek benim insanlarımın deneylerinde
ve hatıralarında kutsaldır.
Beyaz adamın bizim yaşayış şeklimizi anlamadığını biliyoruz. Toprağın bir parçası, onun için
diğer bir parçası gibidir. Çünkü o, gece gelip topraktan canının istediğini alıp götüren acayip
bir kişidir. Toprak onun kardeşi değil düşmanıdır ve ona sahip olunca daha fazlasını elde
etmeye çalışır. Babalarının mezarlarını ve doğum yerlerini geride bırakıp, unutur.
Şehirlerinizin görünüşü, kızıl adamın gözlerini ağrıtıyor. Çünkü kızıl adam vahşidir ve
anlamaz.

Beyaz adamın şehirlerinde sakin yer yoktur. Bahar yapraklarının sesini veya böceklerinin
kanatlarının hışırtısını duyacak yer yoktur. Ama belki vahşi olduğum için anlamıyorum. Bu
gürültü yalnızca kulakları rahatsız edebilir. İnsan Wipporwil kuşlarının sevimli ağlamalarını
veya havuzun kenarındaki kurbağaların münakaşalarını duyamazsa hayatın ne değeri vardır?
Kızılderili, gölün yüzünü yalayarak giden rüzgarın yumuşak sesini, gün ortasında yağan
yağmurun kokusunu getiren rüzgarı ve çam ağacı kokusunu tercih eder. Kızıl adam için
hava değerlidir. Çünkü her yaş aynı nefesi paylaşır-yaratıklar ağaç ve insan. Beyaz adam
teneffüs ettiği havanın bile farkında değildir. Günlerce yavaş yavaş ölen bir insan gibi
pisliğe ve uyuşukluğa alışıktır.

Eğer kabul etmeye karar verirsem bir şartım olacak. Beyaz adam bu toprakta yaşayan
hayvanlara kardeşi imiş gibi davranmalıdır. Ben vahşi bir insanım ve benim için başka bir
hayat anlayışı yoktur. Geçen demir atlardan ateş etmiş beyazların öldürüp bıraktığı
binlerce çürümekte olan Buffaloları bozkırın üzerinde gördüm. Ben bir vahşi adamım ve
bir türlü anlamıyorum, duman çıkartan demir at nasıl oluyor da sağ kalmak için
öldürdüğünüz bir Buffalodan daha değerli olabilir. Hayvanlar olmadan ne olur? Bütün
hayvanlar yok olsaydı, insanlar mutsuzluktan ölürlerdi. Çünkü hayvanların başına gelen
her şey birbirleriyle bağlantılıdır. Dünyanın başına gelen dünyanın çocuklarının da başına
gelir.
Çocuklarımız, babalarının savaşta yenilmelerine şahit oldular. Savaşçılarımız utanç içinde
kaldılar. Mağlubiyetten sonra, günlerini tatlı yemekler ve kuvvetli içkiler ile vücutlarını
zehirlemeye ayırdılar. Geride kalan günlerimizi nerede geçireceğimizin önemi az ve geriyede
pek günümüz kalmadı. Birkaç saat daha, birkaç kış daha ve sonra yeryüzünde yaşayan
büyük kabilelerin hiçbirinin çocukları, bir zamanlar sizin gibi kuvvetli ve ümitli olan insanların
kükredikleri küçük ormanları hatırlamayacaklardır.

Beyaz adamın bir gün keşfedeceği tek şeyi biliyoruz. Tanrılarımız birdir. Şu anda tanrıya
bizim topraklarımıza sahip çıktığınız gibi sahip çıkacağınızı sanıyorsunuz, ama bunu
başaramayacaksınız. Tanrı insanlığın tümüdür. Kızıl adama ve beyaz adama eşit şekilde
dağılmıştır. Dünya onun için değerlidir ve toprağa zarar vermek onu yaratana karşı gelmek
demektir. Beyazlarda diğer kabileler gibi gelip geçeceklerdir. Kendi yatağınızı pisletmeye
devam edin ve bir gece kendi pisliğinizin içinde boğulacaksınız. Bütün Buffalolar katledildiği,
vahşi atlar zararsız hale getirildiği, ormanların gizli köşeleri insanların ağır kokları ile
dolduğu, tepeler konuşan direk ve tellerle örtüldüğü zaman ağaçlıklar nerede olacaklar. Yok,
olmuş olacaklar. Kartal nerede olacak. Oda yok olmuş olacak. Avcılığa veda edip, güle güle
diyerek, hayata güle güle diyerek yaşamaya çalışacaklar.
Keşke beyaz adamın uzun kış gecelerinde çocuğuna anlattığı hayalleri ümitleri ile gelecek
hakkındaki arzularını bilebilsek. Ama biz vahşiyiz. Beyaz adamın hayalleri bizden gizlidir. Gizli olduğu
içinde biz kendi yolumuzdan gideceğiz. Eğer kabul edersek söz verdiğiniz arazide, yaşamımızı
garanti altına almak için olacaktır ve burada belki, gelecekteki geride kalan kısa yaşamımızı
istediğimiz gibi devam ettireceğiz. Son kızıl derilide yeryüzünden yok olduğunda, hatıramız
bozkırların üzerinde dolaşan bulutların gölgesi gibi oradan oraya sürünürken bu kıyılar ve ormanlar
hala benim insanlarımın ruhlarını taşıyacak. Çünkü benim insanlarım yeryüzünü yeni doğan bir
bebeğin annesinin kalp atışlarını sevdiği gibi severler. Eğer toprağımızı size satarsak, onu bizim
sevdiğimiz gibi sevin. Ona bizim gösterdiğimiz özeni gösterin. Aklınızda toprak daima bizden satın
aldığınız şekilde yer etsin. Bütün kalbinizle şiddetinizle ve kuvvetinizle onu çocuklarınız için koruyun
ve toprağı tanrının hepimizi sevdiği gibi sevin. Bildiğimiz tek şey inandığımız tanrının tek oluşudur.
Doğa onun için önemlidir ve kaderden beyaz adam bile kurtulamaz.
Çevre
• Bir kuruluşun etkinliklerini içinde
gerçekleştirdiği, hava, su, toprak,
doğal kaynaklar, belirli bir ortamdaki
bitki ve hayvan topluluğu, insan ve
bunlar arasındaki faaliyetleri içine alan
ortamın tümüne çevre denir.
• En geniş anlamıyla ise çevre
«ekosistemler» ya da «biyosfer» olarak
tanımlanabilir.
ÇEVRE
Bir kuruluşun faaliyetlerini içinde yürüttüğü hava, su, toprak, doğal
kaynaklar, belirli bir ortamdaki bitki ve hayvan topluluğu, insan ve
bunlar arasındaki faaliyetleri içine alan ortamdır.

•En geniş anlamıyla çevre "ekosistemler" ya da "biyosfer" şeklinde


tanımlanabilir.
•Daha açık olarak çevre, insanı ve diğer canlı varlıkları doğrudan ya
da dolaylı olarak etkileyen fiziksel, kimyasal, biyolojik ve toplumsal
etkilerin tamamıdır.

• Daha açık olarak çevre, insanı ve


diğer canlı varlıkları doğrudan ya
da dolaylı olarak etkileyen
fiziksel, kimyasal, biyolojik ve
toplumsal etkilerin tamamıdır.
ÇEVRE KİRLENMESİ
•Çevrenin doğal yapısının ve bileşiminin bozulması, değişmesi ve böylece insanların
olumsuz yönde etkilenmesi çevre kirlenmesi olarak tanımlanabilir.

ÇEVRE KİRLENMESİNİN ANA UNSURLARI


•Atık suların kontrolsüz deşarj edilmesi
•Hava kirleticilerin havaya yüksek konsantrasyonlarda verilmesi
•Toprak kirleticilerin toprağa kontrolsüz olarak verilmesi
•Gürültü etkileri şeklinde sıralanabilir.
İnsanın yeryüzündeki faaliyetleri çevre sorunlarına neden olmaktadır. Teknolojik gelişmeler
bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken, bir yandan da sağlığımızı tehdit etmektedir.
Çevre Eğitimi

• Çevre için eğitim, çevrenin yaratıcısı, öğesi


ve kullanıcısı olan insanın çevre açısından ve
çevre bağlamında eğitilmesi işlemleri ve
sürecidir.

• İnsanın ve tüm canlıların içinde yasadıkları


çevreyi daha iyi tanımaları, korumaları ve
daha sağlıklı yaşayabilmeleri için gösterdiği
gayret ve etkinliklerin tümüne Çevre Eğitimi
ya da Çevre İçin Eğitim denir.
Çevre Eğitimi

Çevre Eğitimi;

Bilgilendirme Bilinçlendirme Uyarlama Dengeleme Geliştirme Koruma


Çevre Eğitim Süreci
Sorunlar Sorunların Çözümlerinde Kullanılacak Araç Amaç

Çevre Sorunları Çevre Eğitimi Çevre bilincine sahip bireyler


Çevre Eğitiminin Nitelikleri
Çevre için eğitim;
• Sürekliliği olan bir süreçtir ve tüm yaşam boyu sürmelidir.
• Farklı birçok bilim alanını kapsamaktadır.
• Çok işlevi olan bir eğitim türüdür. Hem toplumda hem de tüm
öğretim kurumlarında yer almalıdır.
• Mevcut çevre sorunları ve bu sorunların çözümü arasında fikir
birliği sağlamayı amaçlar. Sürdürülebilir bir kalkınma
gerçekleştirmek ana amacıdır.
Çevre Eğitiminin Nitelikleri
• Doğal ve yapay; teknolojik ve toplumsal yönleriyle birlikte çevreyi
bir bütün olarak düşünmek gerekir.
• Yerel, ulusal ve uluslararası işbirliği yapılmalıdır.
• Her yaş grubunu kapsayan eğitimler planlanmalıdır.
• Öğrencilerin çevre sorunları yaratan gerçek nedenleri kendilerinin
keşfetmesi sağlanmalıdır.
• Eleştirel düşünce sorun çözme becerilerinin kullanılmasına teşvik
edilmelidir.
• Uygulamalı etkinliklere yer verilmelidir.
Çevre Eğitiminin Nitelikleri
• Öğrencilerin bilişsel duyuşsal ve psikomotor öğrenme alanlarına hitap
etmektedir.

• Çevre eğitimin kökleri, doğayı ve doğal kaynakları koruma eğitimine


dayanmaktadır.

• Toprak, su, orman gibi doğal kaynakları geliştirme ve korumaya ek olarak,


biyosfer, biomlar ve ekosistemleri içine alacak bir biçimde bütün çevreyi
korumak ve iyileştirmek üstüne kurulur.
Çevre Eğitimi
• Çevre eğitimi, çevrenin korunması için tutumların, değer yargılarının, bilgi ve becerilerin
geliştirilmesi ve çevre dostu davranışların gösterilmesi ve bunların sonuçlarının görülmesi
sürecidir.

• Çevre eğitimi ne kadar erken yasta baslarsa o kadar iyidir. Çünkü, okul öncesi ve okul
çağlarında oluşan ilgiler ve tutumlar gelecekteki istendik davranışların temelini oluşturur.

• Özellikle çocukluk çağında ve genç yasta oluşan değer yargıları ve tutumlar, erken yaslarda
doğayla olan ilişkilerde empatinin gelişmesi ve doğaya karsı sevginin oluşmasında oldukça
önemlidir.

• Bu gelişim dönemleri, göz önünde tutulması gereken ve daha sonra bireylerde çevreye
yararlı bilinçli davranışların gelişmesine yardımcı olacak duyusal alandaki öğrenmeler
olacaktır.
Öğretim Düzeylerine Göre
Çevre Eğitimi
Okul Öncesi Dönemde Çevre Eğitimi
Yaşamın ilk yıllarında bireyin çevre ile ilgili öğreneceği iki kavram
vardır

Çevreyi Çevreyi
Tanımak Korumak
İlköğretim Kurumlarında Çevre Eğitimi
• Bu kurumlarda yürütülen programlarda amaçlar çok genel
verilmiştir.
• Öğrencilere kazandırılacak davranışlar gözlemlenebilir, ölçülebilir
olarak net bir şekilde belli değildir.
• Çevre Eğitimi'nin bilgi, kavrama, uygulama, analiz ve sentez
düzeyinde davranışlara dönüştürülmesini sağlayacak programlar
planlanmalıdır.
Ortaöğretimde Çevre Eğitimi
Bu eğitimde;
• Temel Ekoloji Bilgisi
• Yaşadığımız Çevre
• Çevre ve Sağlık
• Yapay Çevre
• Afetler
• Nüfus Hareketleri ve Sosyal Çevre

Konu başlıkları ele alınmaktadır.


Yükseköğretimde Çevre Eğitimi
Çevre Eğitimi;
• Çevrebilimci ve çevre mühendisi yetiştirmek amacıyla
planlanmalıdır.
• Çevre korunmasına yönelik bilimsel araştırmalar ve teknoloji
geliştirilmesine katkıda bulunacak şekilde dizayn edilmelidir.
• Çevre Bilimi Öğretmenleri yetiştirmeyi hedeflemelidir.
Türkiye’de Çevre Eğitimi
• İlk kez 1973-1977 yıllarını kapsayan 5 yıllık kalkınma planında ayrı
bir bölüm olarak ele alınmıştır.
• Bu kalkınma planında su, deniz, hava, toprak kirlenmesi ve
erozyonu, gürültü ve dinlenme yerleri konularına değinilmiştir.
• 1991 yılında Çevre Bakanlığı kurulmuştur. (Günümüzde Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı)
• Çevre dersi Talim Terbiye Kurulu tarafından kabul edilmiş ve bu
ders 1992-1993 yıllarında verilmeye başlanmıştır.
Çevre Kirliliği
• Çevrenin doğal yapısının ve bileşiminin
bozulması, değişmesi ve böylece insanların
olumsuz yönde etkilenmesi çevre kirlenmesi
olarak tanımlanabilir.
• Başka bir ifadeyle çevrenin canlı ve cansız
öğelerini olumsuz önde etkileyen, üzerinde
yapısal zararlar meydana getiren ve niteliklerini
bozan yabancı maddelerin hava, su ve toprağa
yoğun bir şekilde karışması olayına “çevre
kirliliği” adı verilmektedir.
• Çevrenin doğal olmayan bir şekilde insan eliyle
bozulmasıdır.
Çevre Kirliği Nedenleri

Hızlı Nüfus Artışı

Plansız Kentleşme

Plansız Sanayileşme

Doğal Kaynakların Ölçüsüz Kullanılması


Çevre Kirliliği Çeşitleri
• Hava Kirliliği
• Su Kirliliği
• Toprak Kirliliği
• Habitatın yok olması
• İklimlerin Değişmesi
• Çöp Sorunları
Çevre Kirliliği Sebep-Sonuç
Hava Kirliliği;
• Sebepleri: Tüketilen fosil yakıtlar, çöplerin yakılması, radyoaktif ısınmalar
• Sonuçları: Asit yağmurları, küresel ısınma, ozon tabakasının zarar görmesi, sis oluşumu
Su Kirliliği;
• Sebepleri: Aşırı gübreleme, temizlenmeyen evsel ve endüstriyel atık sular, tanker kazaları,
kimyasallar, denizlere bırakılan tüm zararlılar
• Sonuçları: Akarsuların kirlenmesi, denizde yasayan canlıların toplu ölümleri, içme
sularının kirlenmesi, salgın hastalıkların artması
Toprak Kirliliği;
• Sebepleri: Çöpler ve çöp yığınları, asit yağmurları, gübreleme çalışmaları, pestisitler
(Zararlı organizmaları engellemek, kontrol altına almak ya da zararlarını azaltmak
için kullanılan madde ya da maddelerden oluşan karışımı).
• Sonuçları: Topraktaki ağır metal yoğunluğunun artması, toprağın PH- değerinin değişmesi,
hastalık yapıcıların kaynağını oluşturması, estetiğin bozulması
Çevre Kirliliği Sebep-Sonuç
Habitatın Yok Olması;
• Sebepleri: Asit yağmurları, yağmur ormanlarının talan edilmesi, mono kültür
ziraatçılık ve ormancılık, doğrudan bitki ve hayvanları ortadan kaldırma, pestisitler
• Sonuçları: Birçok bitki ve hayvan türünün ortadan kalkması, ormanların yok
olması, iklimlerin değişmesine bağlı olarak doğal afetlerin sürekli olarak artması
İklimlerin Değişmesi;
• Sebepleri: Tropik yağmur ormanlarının yok olması, sınırsız bir şekilde fosil
yakıtlarının tüketilmesi, FKC gazlarının kullanılması
• Sonuçları: Sera etkisinin oluşması (Küresel ısınma), ozon tabakasından yeryüzüne
yani canlılara zararlı ısınların ulaşması
Çevre Kirliliği Sebep-Sonuç
Çöp Sorunları;
• Sebepleri: Tüketim toplumu olma, kullanıp atma, savurganlık, yeterli derecede
atıkların değerlendirilememesi, eğitim eksikliği
• Sonuçları: Enerji ve ham madde savurganlığına bağlı olarak doğal kaynakların
aşırı derecede kullanılması sonucu bu kaynakların tükenme noktasına gelmesi,
yeraltı ve yerüstü sularının kirlilikten dolayı kullanılamaz hale gelmiş olması,
toprakların çöplerden kaynaklanan zararlı maddelerce kirlenerek
verimsizleşmesi ve toprak içinde veya üzerinde yasayan canlıları tehdit eder
duruma gelmesi, havanın kirlenmesine ve salgın hastalıkların oluşmasına neden
olması
Hava Kirliliği
• Hava, yerkürenin etrafını saran atmosferi
meydana getiren, normal şartlarda bileşimi %78
azot, %21 oksijen ve %1’de diğer gazlardan
oluşan, canlı cansız varlıklara zarar vermeyen
doğal bir kaynaktır.
• Hava Kirliliği, havada katı, sıvı ve gaz şeklindeki
yabancı maddelerin insan sağlığına, canlı
hayatına ve ekolojik dengeye zarar verecek
miktar, yoğunluk ve sürede atmosferde
bulunmasıdır. İnsanların çeşitli faaliyetleri sonucu
meydana gelen üretim ve tüketim aktiviteleri
sırasında ortaya çıkan atıklarla hava tabakası
kirlenerek, yeryüzündeki canlı hayatı olumsuz
etkilenmektedir.
• Sera Etkisi
Hava Kirliliği Çeşitleri
1. Isınma Kaynaklı Hava Kirliliği

• Özellikle kış aylarının başlamasıyla birlikte artış göstermektedir.


• Kış aylarında ısınmadan kaynaklanan hava kirliliğinin temel sebepleri;
ısınmada kalitesiz yakıtların (kükürt, kül ve nem oranı yüksek kalori değeri
düşük kömürler) iyileştirilme işlemine tabi tutulmadan kullanılması, yanlış
yakma tekniklerinin uygulanması ve kullanılan kazanların bakımlarının düzenli
olarak yapılmaması söylenebilir.
• Bunların yanı sıra hızlı nüfus artışı ve kentlerde nüfus yoğunlaşması, topografik
ve meteorolojik şartlara göre şehirlerin yanlış yerleşmesi ve dolayısıyla çarpık
kentleşme şehirlerimizde görülen hava kirliliğini artırmaktadır.
Hava Kirliliği Çeşitleri
2. Motorlu Taşıtlardan Kaynaklanan Hava Kirliliği
• Hava Kirliliğin yarısı motorlu taşıtlardan kaynaklanmaktadır.

3. Sanayiden Kaynaklanan Hava Kirliliği

• Fabrikaların bacalarından çıkan kimyasal gazlar, tozlar ve dumanlar


havayı kirletmektedir.
• Burada önemli olan hem kalkınmayı sürdürmek ve hem de çevreyi
korumaktır. İşyerleri, fabrikalar çevreyi kirletmemek için gerekli
önlemleri almalıdır.
Hava Kirliliğine Karşı Önlemler
• Bütün problemlerin çözümünde olduğu gibi hava kirliliğinin çözümünde de öncelikle
eğitime ağırlık verilmeli, çevre eğitimi dersleri okutulmalı ve halk da bu konuda çeşitli
yollarla bilinçlendirilmelidir.
• Fosil yakıtlar olabildiğince az kullanılmalı. Bunun yerine doğalgaz, güneş enerjisi,
jeotermal enerji vb. enerjilerin kullanımı yaygınlaştırılmalıdır.
• Pencere, kapı ve çatıların izolasyonuna önem verilmelidir.
• Yeni yerleşim yerlerinde merkezi ısıtma sistemleri kullanılmalıdır.
• Sanayi tesisleri yerleşim alanlarından uzak yerlere yapılmalı, Sanayi kuruluşlarının
atıklarını havaya vermeleri önlenmelidir.
• Karayolu taşımacılığı yerine demiryolu ve deniz taşımacılığına ağırlık verilmelidir.
• Araçların egzoz emisyon ölçümleri düzenli olarak yapılmalıdır.
• Ozon tabakasına zarar veren maddeler kullanılmamalıdır.
• Yeşil alanlar arttırılmalı, orman yangınları önlenmelidir.
Su Kirliliği
Su Kirliliği
• Su kirliliği, istenmeyen zararlı maddelerin,
suyun niteliğini ölçülebilecek oranda
bozmalarını sağlayacak miktar ve
yoğunlukta suya karışma olayıdır.
Su Kirliliğine Karşı Önlem
• Sanayi ve evsel atıklar arıtılmadan sulara bırakılmamalıdır.
• Çözünmeyen kalıcı deterjanların kullanımı önlenmelidir.
• Kentler su kaynaklarından uzak alanlara kurulmalıdır. Her yerleşim
birimine kanalizasyon kurulmalıdır.
• Kanalizasyon atıkların içme sularına karışmaması için önlemler
alınmalıdır.
• Tarımda kullanılan gübrelerin ve ilaçların sulara karışması
önlenmelidir. Erozyonu önlemek için tedbirler alınmalı, ormanlar
korunmalıdır.
Toprak Kirliliği
• Canlılığın kaynağı sayılabilecek toprağın yapısına
katılan ve doğal olmayan maddeler toprak
kirliliğine neden olur.
• Böyle topraklarda bitkiler yetişmez ve toprağı
havalandırarak yarar sağlayan solucan vb.
hayvanlar yaşayamaz duruma gelir.
• Topraktan bitkilere geçen kirletici maddeler,
besin zinciri yoluyla insana kadar ulaşır.
Toprak Kirliliğine Karşı Önlemler
• Her şeyden önce çok yaygın ve şiddetli derecedeki erozyon devam etmektedir.
Erozyonla toprak kaybının en aza indirilmesi için başta toprakla uğraşanlar olmak
üzere, herkesin toprağın kıymetini bilmesi ve usulüne uygun kullanması gerekir.
• Usulüne uygun tarım teknikleri kullanmak, orman alanlarının korunması, ağaçlandırma
seferberliği gibi çalışmalara öncelik verilmelidir.
• Tarımsal arazilerin amaç dışı kullanımına son verilmelidir. Çünkü tarımsal arazilerin
amaç dışı kullanımı sonucu bu bölgelerde kurulan sanayi tesisleri ve yerleşim
alanlarından çıkan kirleticilerin özellikle yakın çevredeki tarım arazileri için önemli bir
kirlilik riski oluşturmaktadır.
• Tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçilere gübreleme, ilaçlama gibi konularda eğitim
verilmelidir.
• Sanayi bölgelerinde kimyasal katı ve sıvı atıklar toprağa bırakılmamalı, maden atıkları
toprak üzerinde bırakılmamalı, radyoaktif atıklar toprağa verilmemelidir.
Gürültü Kirliliği
• İnsanlar üzerinde olumsuz etki yapan,
istenmeyen ve dinleyene bir anlam ifade
etmeyen hoşa gitmeyen seslere gürültü
denir. Gürültü günümüzde en çok
karşılaşılan çevre kirliliklerinden biridir.

• Gürültünün insan sağlığını ve rahatını


bozduğu, olumsuz psikolojik etkiler yaptığı
ve gürültünün süreklilik arz etmesi
durumunda psikolojik etkinin kalıcı olacağı
bir gerçektir.
Gürültü Kirliliğine Karşı Önlemler
• Otomobil kullanımını azaltacak önlemler alınmalıdır. (Motorlu taşıtların
gereksiz korna çalmaları önlenmelidir.)

• Ev ve iş yerlerinde ses geçirmeyen camlar (ısıcam gibi) kullanılmalıdır.

• Gürültü yapan kuruluşlar (Hava alanları, endüstri ve sanayi bölgeleri)


şehirlerin dışında kurulmalıdır. Eğlence yerleri vb. ortamlarda yüksek sesle
müzik çalınması engellenmelidir.
Radyoaktif Kirlenme
• Nükleer enerji santralleri, nükleer silâh üreten fabrikalar, radyoaktif madde artıkları
radyoaktif kirlenme yaratan başlıca kaynaklardır. Radyoaktif maddeler yaymış oldukları
elektronla hava, su, toprak ve bitkilere zarar verir.

Radyasyondan Korunma Yöntemleri


• Özel giysiler (kurşun önlük, özel maske) kullanılmalıdır.
• Radyasyon kaynağından uzak durulmalı, en kısa sürede radyasyonlu ortam terk
edilmelidir.
• Radyasyonlu cihazlarla yapılan teşhis ve tedaviye sık sık başvurulmamalıdır.
Işık Kirliliği
• Işık kirliğinin sebepleri lazerler ve gereksiz
aydınlatmalardır. Işık kirliliği gece havada aşırı
aydınlık oluşmasıdır. Aşırı aydınlık canlılara
zarar vermektedir.
Atık ve AtıkYönetimi
Atık
• Kullanılma süresi dolan ve yaşadığımız ortamdan uzaklaştırılması gereken
maddeler atık olarak tanımlanır.
• Atıkların içinden, kağıt, karton, cam, plastik gibi malzemeler ayrıldıktan
sonra geride kalan ve hiçbir şekilde kullanılamayacak halde olan artık
malzemeye çöp denir
Atık Çeşitleri
• Evsel Atıklar, Tıbbi Atıklar, Tehlikeli Atıklar, Sanayi Atıkları, İnşaat
Atıkları, Pil , Atık Yağ
Evsel Atıklar
• Konutlardan ve/veya iş yerlerinden
ortaya çıkan içlerinde tehlikeli zararlı
madde içermeyen atıklara ‘evsel atıklar’
denir.
Tıbbi Atıklar

• Hastane, klinik ve muayenehane


gibi sağlık ve tedavi merkezlerinden
oluşan atıklar ile kullanılmış ilaç,
tıbbi malzeme, ameliyat ve tedavi
sırasında oluşan atıklar tıbbi atık
kategorisinde değerlendirilir.
Tehlikeli Atıklar
• Sanayiden ve çeşitli üretim
tesislerinde ortaya çıkan insan
ve çevre sağlığına zarar verecek
olan atıklara ‘tehlikeli atıklar’
denir.
Endüstriyel Atıklar

• Sanayi ve üretim tesislerinde bir


işlem sırası veya sonrasında
ortaya çıkan katı atıklara
‘endüstriyel katı atıklar’ denir.
İnşaat Atıkları
• Yapılan inşaatlar, yıkımlar, evlerdeki
tamiratlar sırasında ortaya çıkan taş,
toprak, demir, tahta türü atıklara
‘inşaat atıkları’ denir.
Atık Pil
• Kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürerek bünyesinde depolayan
cihazlara pil denmektedir.
• Piller şarj edilmeyen piller ve şarj edilebilen piller olarak iki gruba ayrılır.
Çinko karbon, alkali mangan, lityum piller şarjsız, nikel kadmiyum, nikel
metalhidrit ve lityum iyon piller ise şarjlı grupta yer alır.
• Özellikle nikel kadmiyum, nikel metalhidrit ve lityum iyon piller geri
kazanılmaktadır. Bu tür pillerin geri kazanımından nikel, kobalt ve kadmiyum
elde edilmektedir.
Atık Pil
• Atık pillerin çöpe, toprağa,
denize, akarsulara ve
kanalizasyonlara atılması veya
yakılmaları durumunda içerdikleri
ağır metaller çevrenin
kirlenmesine yol açabilmektedir.
• Kadmiyumlu pil bir olimpik
havuzun üçte birini doldurmaya
yeterli 600.000 litre suyu
kirletebilmektedir.
Atık Yağlar

Bekleyen yağın peroksit


» İnsan sağlığına zarar verir. değeri yükselerek
oksitlenir ve bağışıklık
» İçme sularına zarar verir. Kızartma amacıyla
sistemine zarar
kullanılan yağlar defalarca
verebilmektedir.
kullanıldığında polar
» Akarsuları, gölleri ve denizleri kirletir. sayıları yükselir ve
Kızartmalarda kullanılan
bitkisel yağların tekrar
kanserojen madde haline
» Evdeki atık su borularını tıkar. kullanılması mide ve kolon
gelir. Kullanılmış yağ
kanseri gibi hastalıklara
kesinlikle bekletilip tekrar
sebep olmakla birlikte,
» Şehir kanalizasyon sistemini tahrip eder. kullanılmamalıdır.
kalp-damar hastalıklarına
yakalanma riskini büyük
ölçüde arttırabilmektedir
Atık Yağ Geri Kazanımı
• Kullanılmış kızartmalık atık yağları lavaboya, çöpe, suya ve toprağa
dökülmemelidir.

• Kullanılmış kızartmalık yağların biriktirilmesi için mümkünse toplama


bidonlarında, mümkün değilse kendi ambalajında biriktirilmeli.

• Yerel Yönetimlerle iletişime geçilip atık yağların teslim edilmesi


sağlanmalıdır.
Atık Yönetimi
• Atığın kaynağında azaltılması, özelliğine göre ayrılması, toplanması, geçici
depolanması, ara depolanması, geri kazanılması, taşınması, bertarafı ve
bertaraf işlemleri sonrası kontrolü ve benzeri işlemleri içeren bir yönetim
biçimidir.
Atık Yönetimi Hiyerarşisi
Atık Yönetimi

Yeniden Kullanım

Geri Kazanım

Geri Dönüşüm
Kısa Kısa Bilgi
• Ülkemizde günde yaklaşık 65 bin ton çöp üretilmektedir.
• Türkiye’de çöp miktarının yaklaşık %30’unun organik atık işleme
yöntemiyle geri kazanılabilir niteliktedir.
• Geri dönen her bir ton cam için yaklaşık 100 litre petrolden tasarruf
edilebilmektedir.
• Bir ton kullanılmış kağıt, geri kazanıldığında 17 adet çam
• ağacının, bir ton kullanılmış gazete kâğıdı kullanıldığında ise 8
• adet çam ağacının kesilmesinin önlenebilmektedir.
• Bir cam şişe doğada 4000 yıl, plastik 1000 yıl, sakız 5 yıl, teneke kutu 10-
100 yıl, sigara filtresi 2 yıl süre ile yok olmamaktadır.
Kısa Kısa Bilgi
• Plastiklerin doğada parçalanma süresi en uzun olan madde olduğunu,
• Yeni üretime kıyasla, metal ve plastik geri kazanımı ile % 95 enerji tasarrufu
sağlanabileceğini,
• Plastik ambalaj atıkları yıkanıp granül haline dönüştürülerek ikincil ürün
üretiminde hammadde olarak, sera örtüsü, plastik torba, marley, pis su
borusu, elyaf ve dolgu malzemesi, araba yedek parçası gibi birçok
malzemenin yapımında kullanıldığını,
• Bir bilgisayar ve ekranının imalatı için en az 240 kg fosil yakıt, 22 kg
kimyasal madde ve 1,5 ton suya ihtiyaç duyulduğunu,
Kısa Kısa Bilgi
• Normal şartlarda bir evde 1.5 kg – 5 kg arasında tehlikeli ürün bulunduğunu,
• Her yıl tonlarca tehlikeli atık evsel atıklarla beraber çöpe atılmakta ve
depolama alanlarında bu atıkların birlikte depolanması sonucu yer altı
sularının kirlendiğini,
• Evsel tehlikeli atıkların yere dökülmesi sonucu yüzeysel su kaynaklarında
kirlilik meydana geldiğini
• 1 litre atık yağın 1 milyon litre içme suyunu kirletebildiğini, ayrıca sudaki
balıkların ve diğer canlıların yaşamını tehdit ettiğini
Sıfır Atık
• Sıfır atık, atık malzemelerin geri dönüşüm aracılığı ile değerlendirilmesi,
atığa sebep olan etkenlerin gözden geçirilmesi ve israfın önüne geçirilmesini
hedef koyan atık yönetim felsefesinin tanımıdır.
• Sıfır atık hedefleyen işletmeler iç ekonomiye ve ülke ekonomisine büyük
oranda fayda sağlamaktadır.
Sıfır Atık Avantajları
❖ Verimliliğin artması,
❖ Temiz ortam kaynaklı olarak performansın artması,
❖ İsrafın önüne geçildiğinden maliyetlerin azaltılması,
❖ Çevresel risklerin azalmasının sağlanması,
Kurumlar için;
❖ Çevre koruma bilincinin kurum bünyesinde gelişmesine katkı
sağlandığından çalışanların “duyarlı tüketici” duygusuna sahip olmasının
sağlanması,
❖ Ulusal ve uluslararası pazarlarda kurumun “Çevreci” sıfatına sahip
olmasının sağlanması, bu sayede saygınlığının arttırılmasıdır.
Spor ve Çevre Giriş
• Rekreasyonel ve sportif faaliyetlere toplumu aktif olarak katmak, spor
etkinliklerinin sürdürülebilmesini sağlamak, inşa edilecek tesislerin
ihtiyaçlarının karşılanabilmesi, çevre kaynaklarını korumakla mümkün
olabilmektedir.

• Bu bağlamda sportif faaliyetlerin sürdürülebilmesinin ön plana


çıkmasıyla günümüzde spor tesislerinin ekolojik yeniden
yapılandırılması yönünde bir planlama yaklaşımlarından söz edilmeye
başlanmıştır.
Spor ve Çevre Giriş
• Bu yaklaşımların odak noktasını, Brundtland Raporu’nda (WCED;
The World Commission on Environment and Development,1987)
«Bugünün ihtiyaçlarını, gelecek kuşakların ihtiyaçlarını
karşılayabilme olanaklarından ödün vermeden karşılamak» ilkesiyle
sürdürülebilirlik kavramı oluşturmaktadır.
Spor ve Rekreasyon Alanları
• Toplum refahını ve yaşam kalitesini arttırmak amacıyla planlanan
spor ve rekreasyon alanlarında iyi planlanmayan etkinlikler ve
alanlar, çevreyi olumsuz olarak etkileyebilmektedir.

• Rekreasyon ve spor alanlarının oluşturulmasında ve etkinliklerin


planlanmasında amaç gelişmenin sürdürülebilir olması ve
gelecekteki toplumun yaşam kalitesini arttıracak nitelikte olmasıdır.
Doğa Sporları Çevre İlişkisi
• Özellikle doğa sporları, son
zamanlar çok ilgi görmektedir.

• Doğa sporlarına gösterilen bu


yoğun ilgi doğal çevre üstünde bir
baskı oluşturmaktadır ve bunun
sonucu olarak bazı çevresel
sorunlara neden olabilmektedir.
Doğa Sporları Çevre İlişkisi
• Bütün bu nedenler kapsamında, doğa sporu yapılan alanlarda
sürdürülebilirlik yaklaşımından yola çıkarak bir dizi önlemler
alınmalıdır.

• Bu yaklaşımın benimsenmesi; doğa sporlarına olan ilgi artırılırken


aynı zamanda doğal çevrenin korunması ve etkinliğe katılan kişilerin
daha keyifli vakit geçirmesine yönelik kapsamlı bir planlama
yapılmasına ve kaynakların verimli kullanılmasına olanak
sağlamaktadır.
Küçük Bir Hikaye
• Kızılderililerin şefleri trenle New York’a getirildi. Bir heyet Kızılderilileri karşıladı

ve onları toplantı öncesinde kenti gezdirmeye başladılar.


• Sokaklardaki insan seli, arabaların, iş makinelerinin gürültüsü Kızılderilileri

şaşırtmıştı. Biraz yürüyüşten sonra Kızılderililerin şefi ve şamanı bir Ağustos

böceğinin şarkısını duyduğunu söyledi. Diğer reisler onayladı ama beyaz adamlar

inanmadı.
• Kentte Ağustos böceğinin olmayacağını, olsa bile bu gürültüde duyulamayacağını

söylediler. Kızılderililerin şefi ısrar etti. Arabayı durdurdu indi. İlerideki parka gitti

ve bir ağaçta Ağustos böceğini gördü.


Küçük Bir Hikaye
• Amerikalılar şaşırmıştı.. “Olamaz” dediler, “Sende doğa üstü güçler var.” “Hayır” dedi şef,

“Ağustos böceğini duymak için doğa üstü güce ihtiyaç yok.” “O zaman biz niye

duymadık?” dediler.
• Şef Amerikalı dan metal bir 50 sent istedi, alıp metal parayı kaldırımda yürüyen insanların

arasına yuvarladı.
• Bir anda herkes “Acaba benden mi düştü?” diye paraya bakmaya başladı. Kızılderililerin

şefi yanındakilere sordu: “Anladınız mı..?”


• “Anlamadık” dediler. Anlattı; “Bir insan için önemli olan, nelere değer verdiğidir." Çünkü

her şeyi ona göre duyar, ona göre görür, ve ona göre hisseder.
Doğada Yapılan Etkinliklerin Çevre Üzerindeki
Etkilerinin Özellikleri
• Etkiler değişik boyutlardadır
• Kullanım etki yaratır
• Kullanım etkileri zamana bağlıdır
• Faaliyetlerin türleri önemlidir.
Doğa’da Yapılan Etkinliklerde Çevre Korumaya
Yönelik Öneriler

• Hukuksal ve kurumsal düzenlemeler


• Toplumsal eğitim sağlanması
• Çevre korumaya ilişkin bilincin arttırılması
• Kaynakların sürekli ve dengeli kullanımı sağlanmalıdır.
• Yerel toplumla sürekli iletişim sağlanmalıdır.
• İnceleme ve analiz çalışmaları yapılmalıdır.
Doğada Yapılan Faaliyetlerinin Ekolojide Yarattığı
Olumsuz Etkiler

• Yaşam Alanlarının Değişmesi


• Yaşam Alanlarındaki Canlılığın Rahatsız Edilmesi
• Kirlilik
• Hasat
Yaşam Alanlarının Değişmesi

• Patikalarının kalabalığı
• Hayvan yuvalarının tahrip ve yok edilmesi
• Doğal ortamda meydana gelen değişmelerin yaban hayatı davranışlarında
meydana getirdiği değişiklikler
• Su/toprak kimyasının değişmesi
• Korunakların yok edilmesi
Yaşam Alanlarındaki Canlılığın Rahatsız Edilmesi

• Fotoğraf çekme
• Kar araçları/bisiklet kullanımının etkileri
• Otomobillerin yaratmış olduğu etkiler
• Yuvaların incelenmesi
• Besleme
• Koruma/barındırma
• İnsanların ve hayvanların varlığı
Kirlilik Hasat
• Plastik • Toplama
• Çeşitli yabancı materyaller • Tuzağa düşürme
• Yağ/petrol ürünleri • Avlanma
• Balıkçılık
Ewert, A. W. (1999), “Outdoor Recreation and Natural Resource Management: An Uneasy Alliance”, Parks &
Recreation, 34(7), 58-67.
Dağcılık Sporunun Çevreye Etkisi
En Yüksek
Kitlesel Dağ Çevresel
Zirvelere Altyapı İnşası
Turizmi Bozulma
Tırmanma
Dağcılık Sporunun Çevreye Etkisi
Dağcılık aktivitelerinin kendisini tehdit;
• Yanlış uygulamaların sonucu patikalarda Erozyon oluşur.
• Tırmanış rotalarının önceden belirlenerek işaretlenmesi veya kayaların boltlanması,
tırmanıcıların kendi arzuları doğrultusunda tırmanışlarını engeller.
Biyolojik çeşitliliği tehdit;
•Kaya tırmanıcıları , nadir kuşların yuvalarına zarar verebilir.
•Kalabalık ziyaretçiler yolları üzerindeki hayvanları ürkütebilir.
•Kitlesel doğa yürüyüşleri ormansızlaşmayı hızlandırır.
•Kayaklı dağcılık kritik kış döneminde hayvanları ürkütebilir
•Geleneksel tarımsal faaliyetlerin sürdürüldüğü alanlar değişime uğrar.
Dağcılık Sporunun Çevreye Etkisi
Ulaşım problemleri;
•Dağcılar tırmanmak için yaşadıkları yerden uzaklara seyahat ederler.
•Dağcılık alanlarında trafik artar çünkü eğilim destinasyona mümkün olduğunca
yaklaşmaktır.
•Park yeri problemleri ortaya çıkar.
Kirlilik;
• Çöp
• Dağ kulübeleri, sığınaklar vb. üniteler;
• Gürültü Kirliliği
• Su Kirliliği
Dağcılık Sporunun Çevreye Etkisi
Dağların manevi değerlerini tehdit;
•Dağların pek çok yerel kültürdeki dinsel rolüne, insanların tabularına ve inançlarına
saygı göstermeme,
•Ziyaretçi kalabalıklığının kişiler için yaban hayatı ya da bozulmamış doğadan manevi
yararlanmayı engellemesi,
•Dağları satın alınabilen bir madde gibi düşünme.
Görsel değerleri tehdit;
• Teleferikler ve yollar
• Yerel sosyal yapıda değişiklik
• Dağcılık “dağlara tırmanma sporu” olarak çoğu yerel kültüre tümüyle yabancıdır.
• Ziyaretçiler tüketim alışkanlıklarını ve yaşam biçimlerini dağlara getirirler
Somuncu, M. (2004). Dağcılık ve dağ turizmindeki ikilem: ekonomik yarar ve ekolojik bedel. Coğrafi Blimler
Dergisi. 2(1), 1,21.
Somuncu, M. (2004). Dağcılık ve dağ turizmindeki ikilem: ekonomik yarar ve ekolojik bedel. Coğrafi Blimler Dergisi.
2(1), 1,21.
Sürdürülebilirliğin Sağlanması
Etkinlik Planı Yapılmalı Grup Büyüklüğü

Ziyaret edilecek bölgede uyulması gereken


kurallar bilinmelidir Bazı koruma kapsamındaki
bölgelerde aynı anda sınırlı sayıda
Ani hava değişimleri, acil durumlar ve insanın ziyareti kabul edilir.
tehlikeli durumlar için hazırlıklı olunmalıdır.

Etkinlik süresinin dışına çıkılmamalı Doğada yapılan bir etkinlik için


aynı alanda önerilen grup
Atık miktarını en aza indirmek için ambalajı
büyüklüğü 8 kişi ya da daha azdır
tekrar kapatılabilen besinler tercih edilmeli
Sürdürülebilirliğin Sağlanması
Fauna Korunmalı

Hayvanlar uzaktan izlenmeli, dokunulmamalı ve


kovalanmamalıdır.

Hayvanlar beslenmeye çalışılmamalıdır.

Gıdalar, erzaklar ve güvenli bir biçimde depolanarak hayvanları


onlardan uzak durması sağlanmalıdır.

Çiftleşme ve yuvalama ve yavrularını besleme gibi yaban hayatı


için hassas olan dönemlerde onları özellikle rahatsız etmekten
kaçınmalıyız.
Sürdürülebilirliğin Sağlanması
Yaşam Alanı Korunmalı Su Yolları ve Göller Korunmalı

Tek sıra halinde yürüyüş, binicilik, araba kullanımı gibi etkinlikler


nedeniyle ortaya çıkan erozyondan bitkilerin ve çamurdan Akarsu kenarları korunmalı, kamp alanı akarsulardan ve
oluşmuş bile olsa patikaların tahribatından kaçınılmalıdır. akış yönlerinden en az 50 metre uzakta olmalıdır.

Kültürel, tarihi yapılar ve eserlere dokunulmamalı böylece


geçmiş korunmalıdır. Duş alırken ya da bulaşıkları yıkarken, su akarsulardan ve
akış yönlerinden uzağa taşınmalı ve az miktarda
toprakta çözünebilen sabun kullanılmalıdır.
Taşlar, bitkiler ve diğer doğal nesneler nasıl bulunduysa öyle
bırakılmadır.
Tuvalet alanı olarak göl ve su yollarından en az 100
Sabunlar , deterjanlar, petrol, yağlar , böcek ilaçları ve güneş metre uzaklıktaki alanlar kullanılmalıdır.
koruyucuları gibi her türlü kimyasal maddenin su yollarını
kirletmesinden kaçınılmalıdır.

Teknelerin, kayıkların vb. bakımı sırasında kimyasallar su


Özel çevresel etmenlerin olduğu kıyı üzerine liman
yapılmamalıdır.
ile temas ettirilmemeli
Sürdürülebilirliğin Sağlanması
Atıkların Uzaklaştırılması
Kamp Yeri Seçimi
Kamp yerinden ayrılmadan önce kamp alanı ve etkinlik alanları
incelenmeli çöpler toplanmalıdır. Kamp alanından ayrılırken, ilk
Ziyaret edilecek alandaki kamp kuralları ve koşulları geldiğinizden günden daha temiz olmasına dikkat edin.
önceden kontrol edilmelidir. Önceden izin alınıp
alınmaması gerektiği bilinmelidir. Eğer tuvalet yoksa katı atıkları su alanlarından ve akış
yönlerinden en az yüz metre uzakta 15cm derinliğe gömmek
gereklidir.
Kamp alanında çadır kurmak için düz ve dayanıklı bir
yüzey seçilmelidir. Hassas çimlerin yada yeniden
canlanması uzun zaman alacak habitatların Hijyen ürünleri kesinlikle toprağa gömülmemelidir.
bulunduğu alanlara çadır kurmaktan kaçının.

Yelkenler, kanolar, direkler, tekneler vb. eskidiklerinde doğaya


Hassas çimlerin yada yeniden canlanması uzun terk edilmemeli dönüştürülmelidir.
zaman alacak habitatların bulunduğu alanlara çadır
kurmaktan kaçının
Özellikle kimyasal atıklarla, hazır piller yeniden kazanım yoluyla
uzaklaştırılmalıdır.
Sürdürülebilirliğin Sağlanması
Ateş Kullanımı
Ziyaret edilen bölge koşulları aktive öncesinde kontrol edilmeli ateşe izin verilip verilmediği
öğrenilmelidir.

Açık bir ateş yerine yemek pişirmek için gaz ocağı ya da hafif yakıtlarla çalışan ocaklar
kullanılmalıdır.

Açık ateş kullanılacaksa bir ateş simidi ya da çukuru kullanılmalıdır.

Ateş küçük tutulmalı, bitkilerden ve çadırlardan uzakta tutulmalıdır.

Kamp çevresinde habitat için hayati önemi olan ölü odun parçalarını toplamaktan kaçının.

Kamp yerinden ayrılmadan önce yaktığınız ateşi mutlaka söndürün.

Yangın tehlikesi olduğundan ateşi aydınlatma olarak kullanmayınız.


Queensland Outdoor Recreation Federation (QORF) & Outdoors Queensland. Australia. Sustainable Recreation.
(http://www.qorf.org.au/01_cms/details.asp?ID=358).
Queensland Outdoor Recreation Federation (QORF) & Outdoors Queensland. Australia. Sustainable
Recreation. (http://www.qorf.org.au/01_cms/details.asp?ID=358).
DOĞA SPORLARI VE ÇEVRE KORUMA
İnsanlar ve diğer canlılar yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve etkileşimde
bulundukları fiziki, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel ortam olarak tanımlanabilir bir
kavram olarak ele alınabilecek konu “ Rekreatif Aktiviteler-Açık Alan Rekreasyonu ve
Çevredir”.
Konu, açık alanda yapılan, yarışma özelliği veya kuralları olmayan, herhangi bir tesis veya
altyapı olmaksızın yapılabilen, geniş araziler, düzenlenmiş veya düzenlenmemiş açık
alanlarda ve doğal arazide gerçekleştirilebilen etkinlikler olarak incelenecektir.
Bu anlamda, Doğal-Bakir alanlar nitelik ve nicelik açısından en fazla öneme sahip rekreatif
spor kaynaklarını oluşturmaktadır. Bunun en önemli kazanımı özellikle doğa ve çevre
bilincine yönelik duyarlılık geliştiriyor olmasıdır.
Bu kapsama giren etkinlik alanlarındaki sürdürülebilirliği sağlamak, ancak bu alanları
öncelikli olarak dikkate almak ve sürekli izlemekle mümkündür. İnsan davranışları çevre
sağlığını önemli ölçüde etkilediği ve yanlış tutum ve davranışların çevre sorunlarına yol açtığı
gerçektir.
Teşekkürler

You might also like