You are on page 1of 36

Bir Yanlsamann Gelecei

The Standart Edition of The Complate


Psychological Works of Sigmund Freud Volume (1927-1931).
The Hogarth Press and The Institute of Psycho-Analysis.
London 1964, Pp. 5-56
MARC KATALOG KAYDI:
020 a 975-397-079-X
041 a TRKE
100 a Freud, Sigmund
245 a Uygarlk ve honutsuzluklar bir yanlsamann gelecei
245 c Sigmund Freud ; ev. Aziz Yardml
260 a stanbul
260 b DEA YAYINLARI
260 c 2000
260 f dea
300 a 200 s.
300 c 22 cm.
700 a Yardml, Aziz

Uygarlk ve Honutsuzluklar
Bir Yanlsamann Gelecei
Sigmund FREUD

-IKii belirli bir uygarlkta uzunca bir sre yaayp sk sk bu uygarln kkenlerini
ve nasl bir yol izleyerek gelitiini kefetmeye altnda, bazen kar yne de
bir bakarak bu uygarln akbetini ve hangi dnlere uramaya mukadder
olduunu sorma gereksinimini duyar. Ama, byle bir soruturmann deerinin
daha bandan birka unsur tarafndan azaltld ok gemeden ortaya kar.
Herey bir yana, insan faaliyetini tm geniliiyle deerlendirebilecek pek az
sayda insan vardr. ou kii, kendisini bu faaliyetin bir tek veya az sayda
alanyla kstlamaya zorlamtr. Ama insan, gemi ve imdiki durum hakknda
ne kadar az ey bilirse, gelecek hakkndaki yargs da o derecede nemsiz olur.
Aynca bireyin znel beklentilerinin tan da bu trden bir yargda ortaya kmas
bir baka glktr. Bu beklentilerin de insann kendi yaantsndaki tmyle
kiisel unsurlara, yaam karsndaki, mizacnn veya basan ve baarszlklarnn
belirdii tavrnn az veya ok iyimser olmasna bal bulunduu grlr. Son
olarak, "insanlarn genellikle iinde bulunduklar durumu naif bir biimde, sanki
ierii hakknda bir deerlendirme yapma yeteneinden yoksunmucasna
alglandklar" biimindeki garip gerek kendisini hissettirir. imdiki durumun,
gelecek hakknda bir yargda bulunmamza yarayacak gzlem noktalan
salayabilmesi iin, insanlarn imdiki durumla aralarna bir mesafe koymalar
gerekir.
Bu nedenlerle uygarlmzn olas gelecei zerinde fikir yrtmenin ekiciliine
kaplan herkesin, yukanda belirttiim glkleri olduu kadar, genel olarak her
trden kehanetteki belirsizlii de gz nnde bulundurmas iyi olur. Bundan u
sonu kyor: Beni ilgilendirdii kadaryla, bu ok byk grevden aceleyle geri
ekilmeli ve genel emadaki yerini belirler belirlemez uzun sreden beri
dikkatimi ekmi olan kk alan saptamalym.
nsan yaamnn kendisini hayvansal durumun zerine kard ve vahi
yaratklarn yaamndan ayrlan tm ynleri anlamnda kullandm insan
uygarl -kltr ve uygarlk arasnda bir ayrm yapmaktan nefret ediyorumbildiimiz gibi, gzlemciye iki cephesiyle kendini gsterir. nsan uygarl, bi
yanda insann doa glerini denetlemek ve insan ihtiyalarnn doyumu
amacyla doann zenginliklerini zmlemek iin edindii tm bilgi ve
yetenekler toplamn, te yanda insanlarn birbirleriyle ilikilerinin ve zellikle
mevcut zenginliin datmnn dzenlemesi iin gerekli tm kurallar ierir.
Uygarln bu iki yn birbirinden bamsz deildir; nk, birincisi, insanlarn
karlkl ilikileri mevcut refahn mmkn kld igdsel doyum miktarndan
derin bir biimde etkilenir, ikincisi, tek bir insan bir dieriyle ilikisinde bu dier
kii onun yeteneklerinden i iin yararland veya onu bir cinsel nesne olarak
setii srece kendisi bir zenginlik kayna ilevi grebilir, ncs ve dahas
uygarlk insanlarn evrensel karnn bir nesnesi olmas gerektii halde her birey
gerekte bir uygarlk dmandr. nsanlarn tek balarna varlklarn

srdrebilme yeteneklerinin ok az olmasna karn, komnal yaam mmkn


klmak iin uygarln kendilerinden bekledii zverileri ar bir yk olarak
hissetmeleri dikkate deer. Dolaysyla uygarlk bireye kar korunmaldr ve
uygarln kurallar, kurumlar ve buyruklar bu amaca yneliktir. Bunlar yalnzca
belirli bir refah datm uygulamasna deil, ayn zamanda bu datmn
srdrlmesine de yneliktirler; aslnda doann denetim altna alnmasna ve
refah retimine katkda bulunan hereyi insanlarn dmanca drtlerine kar
korunmaldrlar. nsanlarn yaratt eyler kolaylkla tahrip edilebilir, bunlar
kurmu olan bilim ve teknoloji bu yaratlarn imhas iin de kullanlabilir.
Bylelikle kii, uygarln bask ve iktidar aralarn elde etme yollarn bulmu bir
aznlk tarafndan direnen bir ounlua zorla kabul ettirilen bir ey olduu
izlenimini ediniyor. Bu glklerin uygarln doasnda mevcut bulunmayp
imdiye kadar gelitirilen kltrel biimlerin kusurlannca belirlendiini
dnmek elbette doaldr. Ve gerekten de bu eksikliklere iaret etmek g
deildir. nsanlk doa zerindeki denetimini devaml olarak ilerletmiken ve
daha da byk ilerlemeler yapabilmeyi umabilirken, insan ilikilerinin
ynetiminde benzer bir ilerlemenin yaplm olduunu kesin bir biimde
saptamak mmkn deildir. Ve belki de tm alar boyunca, tpk imdi bir kez
daha sorulduu gibi, birok insan kendi kendine uygarln bu yolla salad
ufak ilerlemelerin de gerekten savunulmaya deer olup olmadn sormutur.
nsan ilikilerinin, zoru ve igdlerin bastrlmasn reddederek uygarln neden
olduu mutsuzluk kaynaklarn ortadan kaldracak olan ve bylelikle insanlarn
herhangi bir i uyumsuzluk kaygs duymadan kendilerini zenginlik teminine,
zenginlikten zevk almaya hasredecekleri yeni bir dzenlemenin mmkn
olabilecei insann aklna geliyor. Bu, altn a olacaktr ama byle bir durumun
gerekletirilebilecei kukuludur. Tersine her uygarlk, zor ve igdlerin reddi
temeli zerinde kurulmas gerekiyormu gibi grnyor; hatta zora son
verildiinde, insanlarn ounluunun, yeni zenginlik temini iin gerekli ii
yapmay stlenip stlenmeyecekleri bile kukuludur. Sanyorum ki tm
insanlarda ykc, dolaysyla toplum ve kltr kart eilimlerin bulunduu ve
insanlarn byk bir blmnde bu eilimlerin insan toplumu iindeki
davranlarn belirleyecek derecede gl olduu gerei hesaba katlmaldr.
Bu psikolojik gerein insan uygarl hakkndaki yargmz asndan belirleyici
bir nemi vardr. lk elde, iin znn zenginlik temini amacyla doann
denetiminde yattn ve uygarl tehdit eden tehlikelerin bu zenginliin
insanlar arasnda uygun biimde datlmasyla giderilebilecei dnlse bile
imdi vurgulanmas gereken noktann maddi alandan zihinsel alana kaydn
gryoruz. Tayin edici soru, insana zorla kabul ettirilen igdsel zverilerin
yknn azaltlmasnn, mutlaka kalmas gereken zverilere insann
katlanmasnn ve bunun karlnda bir telafi salanmasnn mmkn olup
olmad ve bunun olaslk derecesidir. Kitlenin bir aznlk tarafndan
denetiminden vazgemek ne kadar olanakszsa, uygarln ileyiinde zordan
vazgemek de o kadar olanakszdr. nk kitleler tembel ve bilinsizdirler;
igdsel feragatten holanmazlar ve bunun kanlmazl konusunda tartma
yoluyla ikna edilemezler. Kitleleri oluturan bireyler, disiplinsizliin dinginsizce
uygulanmas konusunda birbirlerini desteklerler. Ancak bir rnek oluturabilen

ve kitlelerin nder olarak tand bireylerin etkileri araclyla almaya ve


uygarln varlnn bal olduu feragatlerde bulunmaya yneltilebilirler. Eer
nderler yaam gerekleri konusunda stn igr sahibi ve kendi igdsel
arzularna hakim olmada ykselmi insanlarsa her ey yolundadr. Ama etkilerini
yitirmemek iin kitleye onun kendilerine gsterdiinden daha fazla msamaha
gstermeleri tehlikesi vardr ve dolaysyla iktidar aralarn kendi ellerinde
tutarak kitleden bamsz olmalar gerektii dnlebilir. Ksaca belirtmek
gerekirse, uygarln kurallarna ancak belirli bir derecede zor uygulanmasyla
geerlilik kazandrlabilecei gereinden sorumlu olan iki yaygn insani zellik
vardr. nsanlar kendiliklerinden almaktan holanmazlar ve tutkular karsnda
mantksal tartmalar yararszdr.
Bu iddialara kar ileri srlecek itirazlar biliyorum. nsan kitlelerinin burada
tanmlanan ve uygarlk iinde zordan vageilemeyeceini kantlamas gereken
zelliinin yalnzca kltrel kurallarda mevcut ve insan aclara srkleyen,
intikamc ve eriilmesi zor klan kusurlarn bir sonucu olduu sylenecektir.
efkatle yetitirilen ve manta deer vermeleri retilen, uygarln yararlarn
erken bir yata tadarak renmi olan yeni kuaklarn uygarla kar tutumu
deiik olacaktr. Onu, kendilerine ait bir varlk olarak hissedecekler ve
korunmas iin alma ve igdsel doyum konularnda uruna gerekli zverileri
yapmaya hazr olacaklardr. Zor olmakszn ilerini yrtebilecekler ve
nderlerinden pek az farkl olacaklardr. Eer imdiye kadar herhangi bir kltr
bu nitelikte insan kitleleri yaratamadysa bunun nedeni henz hibir kltrn
insanlar, zellikle ocukluktan balayarak, bu ynde etkileyecek kurallar
tasarlayamam olmasdr.
Doa zerindeki denetimimizin imdiki dzeyinde bu trden kltrel kurallar
uygulanmasnn bir dereceye kadar bile mmkn olup olmad akla gelebilir.
Gelecek kuaklar eitecek olan stn, kararl ve karn gzetmeyen nderlerin
nereden bulunabilecei sorulabilir ve bu isteklerin yerine gelmesi iin kanlmaz
olarak gerekecek ar zor kullanm miktarn dnmek insan dehete
drebilir. Tanrnn grkemli ve insan uygarlnn gelecei iin tad nem
tartlamaz. Bu tasar insann, nihai seyri erken ocukluk yaantlaryla belirlenen
ok eitli igdsel yatknlklarla donatlm olduu biimindeki psikolojik bulu
zerine salamca oturtulmutur. Ama ayn nedenle insann eitilme yeteneinin
kstll da kltrmzdeki bu trden bir dnmn etkinliini snrlar, nsan
kitlelerinin, insan ilikilerinin ynlendirilmesini bu derece gletiren iki
niteliinin geersiz klnmasnn farkl bir kltrel evrede mmkn olup
olmad, mmknse bunun ne dereceye kadar gerekletirilebilecei sorulabilir.
Bu deney henz yaplmamtr. Muhtemelen insanln belirli bir yzdesi
(patolojik bir yatknlk veya bir igdsel g fazlal nedeniyle) daima toplum
d kalacaktr; eer yalnzca bugn uygarla kar dmanca tavr taknan
ounluu bir aznla indirgemek mmkn olabilseydi bile, byk bir i -belki
de yaplabilecek olan her ey- baarlm olacakt. Soruturma iin belirlenmi
olan yoldan ok saptm izlenimini vermek istemem. Dolaysyla, Avrupa ile Asya
arasndaki geni topraklarda gnmzde yrtlen byk uygarlk deneyi
hakknda yarglarda bulunmak gibi bir niyetimin olmadna sizi hemen temin
etmeme izin verin. Bu deneyin gerekletirilme derecesine karar vermek,

uygulanan yntemlerin amaca ulaabilirliini snamak veya niyet ile, uygulama


arasndaki boluun geniliini lmek iin gerekli zel bilgiye ya da yenetee
sahip deilim. Orada hazrlklar yaplan eyler henz tamamlanmamtr ve
dolaysyla bizim uzun sredir pekimi uygarlmzn gerekli materyali
salayarak mmkn kld trden bir incelemeyi o deney iin yapmak
olanakszdr.
- II Farknda olmadan ekonomik alandan psikoloji alanna getik. nceleri,
uygarln deerli niteliklerini mevcut zenginlikte ve bu zenginliin blmn
dzenleyen kurallarda arama peindeydik... Ama, her uygarln, ie zorlama ve
igdlerden feragat temelinde ykseldiini ve dolaysyla kanlmaz olarak bu
taleplerden etkilenenlerin muhalefetini dourduunu grdkten sonra
uygarln temel olarak ve yalnzca zenginliin kendisinden, bunu temin etme
aralarndan ve blmnn dzenlenmesinden ibaret olamayaca aa kt;
nk bunlar uygarl oluturan bireylerin isyankrl ve ykc cinnetinin
tehdidi altndadr. Zenginliin yansra uygarln savunulmas iin kullanlan
aralarla karlayoruz. Zor nlemleri ve insanlar zora uyum gsterme, zverileri
iin onlar dllendirme amacna ynelik dier nlemler. Bu sonuncular
uygarln zihinsel deerleri olarak tanmlanabilir.
Terminolojide tekdzelii salamak iin doyumu salanamayan bir igd
gereini "engellenme", bu engellenmeye neden olan kural "yasaklama" ve bu
yasaklamann dourduu durumu da "yoksunluk" olarak tanmlayacaz, ilk
admmz, herkes iin geerli olan yoksunluklarla herkes iin deil de yalnzca
gruplar, snflar veya hatta tek tek bireyler iin geerli olan yoksunluklar arasnda
ayrm yapmaktr. Birinci gruptakiler en eski olanlardr; uygarlk, bunlar douran
yasaklamalarla -kim bilir ka bin yl nce- insan ilk hayvans durumundan ekip
ayrmaya balad. Bu yoksulluklarn hl etkin olduunu ve hl uygarlk
dmanlnn ekirdeini oluturduunu aknlkla grmtk. Bu
yoksunluklarn basks altnda olan igdsel arzular her ocukla yeniden
doarlar, bu engellenmelere halen toplumd davranlarla tepki gsteren bir
insan grubu, nevrotikler mevcuttur. Bu igdsel arzular arasnda ensest (fcur,
hsmla sevime) yamyamlk ve ldrme ihtiras yer alr. Herkesin reddetme
konusunda birletii, arzular ile izin verilmesi veya engellenmesi uygarlmzda
hl canl bir tartma konusu olan istekleri yanyana saymak garip grnebilir
ama bu, psikolojik uygarln tutumu, hi de tekdze deildir. Yalnzca
yamyamlk evrensel olarak yasaklanm ve -psikanalitik olmayan gre gretmyle ortadan kaldrlm gibi grnmektedir. Enseste ynelik arzularn gc
ise, bunlara kar olan yasaklamann arkasnda hl uygulanmakta ve hatta,
uygarlmz tarafndan emredilmektedir. Gnmzde tmyle ho grlen
daha baka arzularn doyumunun, tpk bugn yamyamlk konusunda olduu
gibi kabul edilemez grnecei kltrel gelimelerin geleceimizde yer almas
olasdr.
Bu en eski igdsel feragatler halen, dier tm daha ileri feragatler iin de
nem tayan bir psikolojik unsur ierirler. nsan aklnn en eski alardan beri

hibir deimeye uramad, bilim ve teknolojideki ilerlemelerin aksine bugn


de tarihin balangcndaki durumu aynen koruduu doru deildir. Bu zihinsel
ilerlemenin birine hemen iaret edebiliriz. D zorlamann yava yava
isellemesi insan gelimesinin seyriyle uyum gsterir; nk zel bir zihinsel
yap, insann stlendii bu grevi stlenir ve kendi emirleri arasna katar. Her
ocuk bize bir dnm srecini izleme olanan sunar. Ancak bu yolla ocuk
ahlaki ve toplumsal bir varlk olur. stbenliin bu trden bir glenmesi,
psikoloji alannda en deerli kltrel varlktr. lerinde bu glenme gerekleen
kiiler, uygarln kartlar olmaktan kp uygarln aralar haline dnrler.
Kltrel bir birimde bu trden insanlarn says ne kadar ok olursa birimin
kltr o derece salam olur ve d zorlama nemlerinden o derecede
vazgeilebilir. imdi, bu isellemenin derecesi deiik igdsel yasaklamalar
arasnda byk farklar gsterir. Szn ettiim en eski kltrel talepler
konusunda bu iselleme, ho karlamadmz nevrotikler istisnasn hesaba
katmazsak, ok yaygn olarak gereklemi grnmektedir. Ama dier igdsel
isteklere yzmz dndmzde durum deimektedir. Burada, insanlarn
byk bir ounluunun bu noktalardaki kltrel yasaklamalara yalnzca d
zorlamann basksyla -tabii ki yalnzca bu zorlamann etkili olabildii yerlerde ve
korkulacak bir ey olduu srece- boyun ediklerini aknlk ve ilgiyle grrz.
Bu, uygarln ahlaki talepleri olarak bilinen ve herkesin ayn ekilde tabi olduu
eyler konusunda da geerlidir. nsann ahlaki adan gvenilir olmad
konusunda edindiimiz deneyimlerin ou bu kategoriye girer. Cinayet veya
ensestten' kanan ama hrslarnn, saldrgan drtlerinin veya cinsel
ihtiraslarnn doyumundan kendilerini yoksun brakmayan ve dier insanlar
karlnda ceza grmedikleri srece yalan, hile ve iftirayla incitmekte bir an bile
tereddt etmeyen saysz uygar insan vardr. Ve bu hi phesiz uygarln bir
ok a boyunca byle olmutur.
Toplumun yalnzca belirli snflan iin geerli olan kstlamalara dndmzde
ise, pek irkin ve daima bilinen bir durumla karlarz. Bu az ayrcalkl snflarn,
kayrlan snflan ayncalklan nedeniyle kskanmalar ve kendilerini zerlerindeki
fazladan yoksunluktan kurtarmak iin ellerinden gelen hereyi yapmalar
beklenir. Bunun mmkn olmad yerlerde sz konusu kltrde srekli bir
mutsuzluk havas srp gidecektir ve bu da tehlikeli isyanlara yol aabilir. Ama
eer bir kltr, mensuplarnn bir blmnn doyumunun bir baka ve
muhtemelen daha byk bir blmnn ezilmesine bal olduu bir noktay
aamamsa -ki gnmz kltrlerinin tmnde durum budur- ezilen insanlarn,
varln kendi almalaryla mmkn kldklar ama zenginliinden ok kk
bir pay aldklar bu kltre kar youn bir dmanlk duygusu gelitirmeleri
anlalabilir olmaktadr. Bu trden koulla altnda, ezilen insanlar arasnda
kltrel yasaklamalarn isellemesi beklenmemelidir. Aksine, bu insanlar
yasaklamalar onaylamaya hazr deillerdir; kltrn kendisini imha etmek ve
hatta kltrn temelini oluturan nermeleri ortadan kaldrmak niyetindedirler.
Bu snflarn uygarla olan dmanlklar o derece ak seiktir ki, gzden
kamayacak kadar iyi olanaklara sahip toplumsal katmanlarda bile gizli bir
dmanla neden olmutur. Mensuplarnn bu kadar byk bir blmn
doyumsuz brakan ve onlar isyana iten bir uygarln varln srekli klma

umudundan yoksun olduunu ve byle bir gelecei de hak etmediini sylemeyi


gereksiz sayyorum.
Bir uygarln hkmlerinin iselleme derecesi -psikoloji d ve harclem bir
tanmla mensuplarnn ahlaki dzeyi- bir uygarln deerini saptamada gz
nne alnan tek zihinsel zenginlik biimi deildir. Buna ek olarak idealler ve
sanatsal yaratlar -yani, bu kaynaklardan elde edilebilecek doyumlar- biimini
alan deerleri vardr.
nsanlar bir kltrn psiik deerleri arasna kltrn ideallerini -en yksek ve
peinde en ok koulmas gereken baarlarn neler olduu konusundaki
yarglarn- katmaya hemen eilim gstereceklerdir. lk bakta, kltrel birimin
baarlarn bu idealler belirleyecekmi gibi grnr; ama olayn gerek seyrinin
bu ideallerin, kltrn i yetenekleri ile d koullarn bir karmnn mmkn
kld ilk baarlar zerinde ykseldiini ve sonra, bu ilk baarlarn, ideal
tarafndan daha da ilerletilmesi gereken bir ey olarak korundumu ortaya
koyacaktr, idealin kltr mensuplarna salad doyum bylelikle, narsisistik bir
nitelik kazanr. Bu durum, o ana kadar gerekletirdikleri basanlardan duyulan
gurura dayanr. Bu doyumun tamamlanmas iin ayn baarlara ynelmi ve
benzer idealler gelitirmi olan dier kltrlerle bir karlatrma yapmak gerekir.
Her kltr, bu ayrlklarn gc orannda dierlerini hakir grme hakkn
kendinde grr. Bylelikle kltrel idealler, -uluslar rneinde aka grlecei
gibi- benzer kltrel birimler arasnda uyumsuzluk ve dmanlk kayna olurlar.
Kltrel ideal tarafndan salanan narsisistik doyum, kltrel birim iindeki
kltr dmanlyla mcadelede baar salayan gler arasnda da yerini alr.
Bu doyum, yalnzca kltrn yararlarnn tadn karan kayrdan snflar arasnda
paylalmakla kalmaz, kltrleri dndaki insanlar hakir grme hakknn, kendi
birimlerinde strabn ektikleri hakszlklara kar bir telafi salamas nedeniyle
ezilen snflarca da paylalr. Kii, hi kukusuz, bor ve askeri hizmet, yk
altnda ezilen sefil ve biare bir plep olabilir; ama bunun karlnda bir Roma
yurttadr, dier uluslar ynetme ve kendi yasasn kabul ettirme grevinde
onun da bir pay vardr. Bununla birlikte ezilen snflarn, yneten ve onlar
smren snfla bu zdelemesi daha byk bir btnn yalnzca bir parasdr.
nk, te yanda, ezilen snflar efendilerine duygusal olarak da balanabilirler.
Dmanlklarna ramen onlarda kendi ideallerini grebilirler. Temelde doyum
verici trden olan byle ilikiler var olmasayd, byk insan kitlelerinin hakl
dmanlna ramen baz uygarlklarn nasl olup da bu kadar uzun sre
varlklarn srdrebildiklerini anlamak olanakszlard.
Yorucu almaya gmlm ve herhangi bir kiisel eitim tatmam kitlelere bir
kural olarak eriemese bile sanat, ayr birtr doyum salar. ok nceleri ortaya
karm olduumuz gibi sanat, en eski ve hl en derinden hissedilen kltrel
feragatlerin yerini alan doyumlar verir ve bu nedenle bir kiiyi uygarlk iin
yapm olduu zverilere altrmada baka hi bir ey onun yerini tutamaz. te
yandan, sanatsal yaratlar kiinin her kltrel birimin ok gereksinim duyduu
zdeleme duygularn, yksek deer verilen duygusal yaantlar paylama
frsat salayarak ykseltir. Bu yaratlar, kiinin kendi zel kltrnn baarlarn

resmedip kltrn ideallerini arpc bir biimde kiiye anmsattklarnda, onun


narsisistik doyumuna da hizmet ederler.
Bir uygarln psiik bulular daarcnda belki de en nemli yeri tutan eyden
ise henz hi sz edilmedi. Bu, en geni anlamyla uygarln dinsel
dncelerinden, baka bir deyile (ileride gsterilecei gibi) yanlsamalarndan
oluur.
- III Dinsel dncelerin kendine zg deeri nerede yatmaktadr?
Uygarln uygulad bask ve talep ettii igdsel feragatlerin neden olduu
uygarlk dmanlndan sz etmitik. Uygarln yasaklamalarnn kaldrldn yani, insann houna giden herhangi bir kadm cinsel nesne olarak alabildiini,
bu kadnn ak uruna rakiplerini veya karsna kan bir baka kiiyi
duraksamadan ldrebildiini ve hatta dier insanlarn mallarn izinsiz alp
gtrebildiini- dnelim; insan yaam ne harika, ne tatl bir doyum
zincirinden ibaret olacakt! Doru, insan ksa zamanda ilk glkle karlar;
benden baka herkes benimkilere benzer isteklerde bulunacak ve bana, benim
onlara davranrken gsterdiimden daha fazla bir anlay gstermeyecektir. Ve
bylece, uygarln kstlamalarnn bu ekilde kaldrlmasyla gerekte yalnzca
tek bir insan snrsz bir mutlulua kavuacak ve bu insan, iktidar aralarnn
tmn ele geirmi bir tiran, bir diktatr olacaktr. Ve hatta bu insan bile dier
insanlarn en az bir kltrel emre, "ldrmeyeceksin" (Musa'nn on emrinden
biri) emrine sayg gstermelerini arzu etmek iin her trl nedene sahip
olacaktr.
Ama uygarln ortadan kaldrlmas iin abalamak her eye ramen ne
nankrlk, ne kadar byk bir basiretsizliktir! O zaman geriye bir doa durumu
kalacak ve buna katlanmak ise ok daha g olacaktr. Doann bizlerden
herhangi bir igd kstlamas talep etmedii, gnlmzn ektii gibi hareket
etmemize izin verdii dorudur; ama doann bizi kstlamak iin kendine zg
ve zellikle etkin yntemleri vardr. Doa, grnd kadaryla bizi
soukkanllkla, zalimce, amanszca ve olasdr ki tamda bizim doyum
salamamza yol am eyler araclyla yok eder. Doann bizi tehdit eden bu
tehlikeleri nedeniyledir ki, bir araya geldik ve dier eylerin yan sra ortak
yaammz mmkn klma amacna da ynelik olan uygarl yarattk. nk
uygarln esas grevi, gerek varlk nedeni (raison d'etre) bizi doaya kar
savunmaktr.
Uygarln bu grevi birok alanda hl olduka iyi bir biimde yerine getirdiini
ve zaman geike bu konuda daha da yetkinleeceini hepimiz biliyoruz. Ama
hi kimse doann gnmzde henz tam olarak altedilmi olduu
yanlsamasna kaplmamtr ve ok az sayda insan doann bir gn tmyle
insana tabi klnacan umut etme cesaretini gstermektedir. Sanki insann tm
denetim aralaryla alay eden unsurlar mevcuttur; zelzelelerde sarslp yarlan ve
zerindeki tm insan yaamn ve eserlerini yere gmen toprak, her eyi bir tufan

iinde sele salp boan su, her eyi nlerine katp srkleyen frtnalar, dier
organizmalarn saldrlaryla ortaya ktklarn henz yeni bulduumuz
hastalklar ve son olarak henz ilac bulunamam ve belki de hi bulunamayacak
olan strap verici lm muammas vardr. Bu gleriyle doa, heybetli, zalim ve
merhametsiz karmza dikilir; uygarln ileyii sayesinde kap kurtulmay
dndmz gszlk ve aresizliimizi bir kez daha aklmza drr.
nsanln salayabildii az saydaki honutluk ve gurur veren izlenimlerden biri
de bu temel unsurlardan kaynaklanan bir felaket karsnda, uygarln
uyumazlklarn ve tm i sorunlaryla dmanlklarn unutup kendisini doann
stn gcne kar savunma yce ortak grevini anmsamasdr.
Yaam, tpk genel olarak insanlk iin olduu gibi birey iin de katlanlmas
gtr. inde yerini ald uygarlk, bireye belirli bir miktar yoksunluu zorla
kabul ettirir ve dier insanlar, >a bireyin uygarlnn ahlaki kurallarna ramen
ya da uygarln kusurlar nedeniyle bireye belirli bir lde ac verirler. Buna
doann birey zerindeki incitici etkileri -birey buna kader adn verir- ek lenir.
Bu durumun bireyde srekli bir bunaltl bekleyi haline ve doal narsisizminde
ar bir zedelenmeye yol aaca varsaylabilir. Bireyin, uygarln ve dier
insanlarn kendi zerinde uygulad incitici etkilere nasl tepki gsterdiini daha
nce grmtk; birey, uygarln kurallarna, bu etkilere uygun derecede bir
diren ve uygarla kar dmanlk gelitirir. Ama birey, doann, Kaderin tm
insanlar olduu gibi kendisini de tehdit eden stn glerine kar acaba
kendisim nasl savunmaktadr?
Uygarlk, bireyi bu grevden kurtarr. Bu sorunu herkes iin ayn biimde
zmler. Ve bu konuda tm uygarlklarn benzer bir davran gstermeleri
dikkate deer. Uygarlk, insann doaya kar savunulmas grevini duraklatmaz,
yalnzca onu baka aralarla srdrr. Grevin ok eitli ynleri vardr. nsann
ciddi bir biimde tehdit altnda olan zsaygs huzur aramaktadr; yaam ve evren
dehet verici zelliklerinden kurtarlmaldrlar; dahas, insann en gl pratik
kar tarafndan uyarlan merak bir yant peinde komaktadr.
lk aamada bile byk bir kazan salanr: Doann in-sansallatrlmas. nsann
dndaki glere ve mukadderata eriilemez, bunlar sonsuza dek ulalmaz
kalrlar. Ama temel unsurlarn da tpk bizim ruhumuzda olduu gibi coup taan
tutkular varsa, bizzat lm kendiliinden ve ani bir ey deil de eytani iradenin
bir iddet gsterisiyse, doada her yerde kendi toplumumuzdan tandmz
trden varlklar evremizde bulunuyorsa ite o zaman rahat bir soluk alabilir, bu
esrarengiz ortamda kendimizi evimizde hissedebilir ve mantksz bunaltmzla
psiik aralar araclyla uraabiliriz. Belki hl savunmasz ama artk hi de
aresiz ve eli bal deiliz; en azndan tepki gsterebiliriz. Belki de aslnda
savunmasz bile deiliz. D alemdeki bu zalim stn insanlara kar kendi
toplumumuzda kullandmz yntemlerin aynsn uygulayabiliriz; onlarn
merhametini uyandrmaya, onlar yattrmaya, armaanlarla kandrmaya alr
ve bylece onlar etkileyerek glerinin bir ksmndan yoksun brakabiliriz.
Psikolojinin bu ekilde doa iliminin yerini almas, yalnzca sratli bir rahatlama
salamakla kalmaz, ayn zamanda duruma daha iyi egemen olmann yolunu da
gsterir.

nk bu durum yeni bir ey deildir. Gerekte yalnzca bir devamndan ibaret


olduu ocuksu bir ilk rnee sahiptir. nk insan kendini bir kez daha, kk
bir ocukken ana-babasyla olan ilikilerinde benzer bir aresizlik durumunda
bulmutur, nsan onlardan, zellikle babasndan korkmak iin nedene sahipti,
ama gene de bildii tehlikelere kar korunduundan emindi. Dolaysyla bu iki
durumu birbiri iinde eritmek doald. Arzulama, d yaamnda olduu gibi
burada da rol oynuyordu. Uykudaki kii, mezara koyulmasn gerektiren bir lm
nsezisine kaplabilir. Ama d izi, korku duyulan bu durumu bile bir arzu
doyumu haline dntrmeyi bilir. Uykudaki kii, kendini bizzat iine girdii ve
bylelikle arkeolojiye olan ilgisinin doyumuyla mutluluk bulduu eski bir
Etrsk .mezar iinde grr. Ayn ekilde insan doa glerini, yalnzca, eitleriyle
iliki kurar gibi davranabilecei kiiler haline koymakla kalmaz -bu, sz konusu
glerin kendi zerinde yaratt etkiye hakszlk etmek demektir-onlara bir
baba niteliini de verir. Onlar, gstermeye altm gibi yalnzca ocuksu deil
soygeliimsel (philogenetic) bir ilkrnei izleyerek tanrlara dntrr.
Zamann geiiyle doal olgularn dzenlilii ve belirli kurallara uygunluu
konusunda ilk gzlemler yaplm ve bununla birlikte doa gleri insans
niteliklerini kaybetmilerdir. Ama insann aresizlii, bunun yansra babasna ve
tanrlara olan zlemi srp gitti. Tanrlar l grevlerini korudular. Doann
dehetini gidermeli, insan -zellikle lm konusunda oluu gibi- kaderin
zulmne altrmal ve uygar bir yaamn onlara ortaklaa kabul ettirdii ac ve
yoksunluklar iin bir telafi salamaldrlar.
Ama bu ilevlerin neminde, adm adm gerekleen bir deime, sz konusudur.
Doa olgularnn i gereksinmelere uygun olarak kendiliinden gelitii
gzlenmitir. Kukusuz, tanrlar doann efendileriydiler; doay mevcut
durumuna getirmilerdi ve artk onu kendi haline brakabilirlerdi. Yalnzca, sanki
kendi zgn iktidar alanlarnn bir zerresinden bile vazgememi olduklarn
gstermek iin, zaman zaman mucizeler olarak bilinen eyler biiminde doann
seyrine mdahale ederler. Kaderin pay edilmesi konusunda ise insan rknda
beliren akl karmaas ve aresizliinin hakkndan gelinemeyecei biiminde
tatsz bir kuku srp gitti. Tanrlarn en byk baarszlklar bu noktadayd.
Eer kaderi onlar yarattlarsa o zaman onlarn tasarlar insan kavray dnda
saylmalyd. Antik an en zeki insanlarnn aklna, Moira'nn (Yunanca: "talih")
tanrlarn zerinde yer ald ve hatta tanrlarn kendi kaderlerinin olduu
dncesi bile geldi. Doa zerkletike ve tanrlar doadan uzaklatka tm
beklentiler daha iten bir biimde tanrlarn nc ilevine yneltildi; ahlak
giderek daha fazla tanrlarn asl alma alan haline geldi. Artk tanrlarn
grevi, uygarln kusur ve ktlklerini dzeltmek, ortak yaamlar srasnda
insanlarn birbirlerine verdikleri aclar saaltmak ve uygarln insanlarn bu
kadar yetersizce uyduklar hkmlerinin yerine getirilmesini gzetmekti. Bizzat
bu hkmler ilahi bir kken atfedilerek yceltiliyorlard; bunlar, insan
toplumunun zerine karlyor, doay ve evreni iine alacak kadar
geniletiliyorlard. Ve bylece, insann aresizliini kantlamlabilir klma
gereksiniminden doan, kendi ocukluuyla insan rknn ocukluundaki
aresizlik anlar materyalinden ina edilen bir dnceler toplam yaratld. Bu

dncelere sahip olmann insan iki ynde -doa ve kaderin tehlikelerine kar
ve bizzat insa'n toplumunun neden olduu incinmelere kar- koruduu aka
grlebilir. Meselenin z ite buradadr. Bu dnyadaki yaam daha yksek bir
amaca hizmet eder; kukusuz bu amacn ne olduunu tahmin etmek kolay
deildir, ancak insan doasnn mkemmelletirilmesini ifade ettii kesindir. Bu
ycelme ve vecdin yneldii ama, belki de zamann akp gidii srasnda
kendisini gvdeden bu kadar yava ve isteksizce koparp ayrm olan insann
manevi ksm, ruhudur. Bu dnyada olan her ey, emir ve isteklerini yerine
getirmek g olmasna ramen sonuta her eyin en iyisini emreden -yani her
eyden zevk almamza ynelik olan- bizden stn bir zeknn belirti ve isteidir.
Her birimizin tepesinde, yalnzca grnte sert olan ama bizim doann ok
gl ve acmasz glerinin oyunca olup ac ekmemize izin vermeyen cmert
bir Tanr bizi gzetlemektedir. lmn kendisi yok olu, inorganik canszla bir
dn deil, daha stn bir eye doru gelime yolundaki yeni bir tr varoluun
balangcdr. Ve baka bir ynden bakldnda bu gr, bize uygarlmzn
gelitirdii ahlaki kurallarn, karlatrma kabul etmez bir g ve sreklilie
sahip bir yce divan tarafndan gzetilmek nkouluyla tm evrende de hkm
srdn bildirir. Sonuta, gerekte srdmz bu yaam biiminde olmasa
bile lmden sonra balayan daha sonraki varoluta mutlaka iyilikler
dllendirilir ve ktlkler cezalandrlr. Bylelikle yaamn tm deheti, aclar
ve zorluklar silinmeye mahkmdur. Tpk renk kuann (spektrumun)
grnmeyen blmnn grlebilen blmne bitimesi gibi dnyadaki yaam
izleyen lmden sonraki yaam, belki de bu dnyada elimizden karm
olduumuz tm mkemmellikleri getirecektir. lerin bu seyrini yneten yce
bilgelik, bu seyirde kendini gsteren sonsuz iyilik ve amacna ulaan adalet: te
bizi ve bir btn olarak tm dnyay yaratm olan ilhi varlklarn, veya daha
ziyade Antik an tm tanrlarn uygarlmzda iinde younlatrm olan tek
ilhi varln nitelikleri bunlardr. lhi nitelikleri bu ekilde younlatrma
baarsn gstermi olan insanlar bu ilerlemeden az gurur duymamlard. Bu
ilerleme, her ilhi figrn znde mevcut ve daima arkasnda sakl kalm olan
babay gzler nne sermiti. Bu, temel olarak Tanr dncesinin tarihsel
balangcna bir dnt. Tanr artk tek olduuna gre insann onunla olan
ilikileri bir ocuun babasyla olan ilikilerindeki yaknlk ve younlua tekrar
sahip olabilirdi. Ama babas iin bu kadar ok ey yapan insan bir mkfat
grmek veya en azndan onun sevilen tek ocuu, Seilmi Kavim olmay isterdi.
ok sonralar dindar Amerika "Tanrnn z lkesi" olma iddiasnda bulundu;
insann ilhi varla tapnma biimlerinden biri gz nne alndnda bu iddia
hi kukusuz geerliydi.
Yukarda zetlenen dinsel dnceler elbette uzun bir gelime srecinden
gemi ve bu dncelere eitli dnemlerde eitli uygarlklar tarafndan bal
kalnmtr. Ben, bugnk Hristiyan beyaz rk uygarlmzn alm olduu son
ekle kabaca uygun den bu trden bir dnemi rnekledim. Bu tablonun btn
paralarnn birbiriyle ayn lde uyurn iinde olmadklarn, yant gerektiren
sorularn tmnn yantlanmam olduunu ve gnlk yaantnn yaratt
elikiyi gzden uzak tutmann g olduunu grmek pek kolaydr. Byle
olmakla birlikte bu dnceler -en geni anlamyla dinsel olan dnceler- gene
de uygarln en deerli mal ve uygarln mensuplarna sunabilecei en deerli

ey olmakla dllendirilirler. Topraktan hazineler kazanma, insana besin


salama veya hastalklar nleme aralarnn tmnden ve daha birok eyden
ok daha stn tutulurlar. nsanlar, sahip olduklar iddia edilen deeri bu
dncelere vermedikleri srece yaama katlanlamayacan hissetmektedirler.
Burada u soru ortaya kar: Psikolojinin nda bu dncelerin anlam nedir?
Sahip olduklar saygnl nereden almaktadrlar? Ve -rkek bir adm daha atp
soracak olursak- bunlarn gerek deeri nedir?
- IV Bir monolog gibi kesintisiz ilerleyen bir soruturma tmyle hatasz olamaz. Kii,
araya girmeye alan dnceleri kolayca bir kenara itmeye kaplabilir ve
sonuta ar kararllk gsterileriyle bastrmaya alt bir belirsizlik duygusuyla
babaa kalr. Bu nedenle, tartmam kukuyla izleyen bir kartm olduunu
varsayacak ve arada bir baz yorumlar yapmasna izin vereceim.
Onun yle sylediini duyuyorum: "Defalarca, bu dinsel dnceleri uygarlk
yaratr', 'uygarlk bunlar mensuplarnn kullanmna sunar' ifadelerini
kullandnz. Bu konuda bana garip gelen bir ey var. Neden olduunu tam
kestiremiyorum ama, uygarln, emek rnlerinin blm veya kadn ve
ocuklarn haklan konusunda kurallar yarattn sylemek pek de doal
gelmiyor."
Ben, gene de kendimi bu ekilde ifade etmekte hakl olduum kansndaym.
Dinsel dncelerin, uygarln dier tm ilerlemeleri gibi, bir tek
gereksinimden, insann kendisini doann ezici derecede stn gcne kar
savunma gereksiniminden doduunu gstermeye altm. Buna ikinci bir gd;
-uygarln, kendilerini ac verici bir biimde hissettiren yetersizliklerini dzeltme
istei- eklenmiti. Dahas, bireye bu dnceleri uygarln verdiini sylemek
zellikle uygun olacaktr, nk birey bunlar uygarlkta zaten mevcut bulur; bu
dnceler bireye hazr olarak sunulurlar, birey onlar kendiliinden kefetme
yeteneini gstermez. Bireyin iine girmekte olduu ey, ok saydaki kuan
mirasdr ve bu miras tpk arpm tablosu, geometri ve benzer eyleri devrald
gibi devralr. Aslnda bu dnceler konusunda bir ayrm vardr ama, bu ayrm
bir baka yerdedir ve ben henz bunu incelemek durumunda deilim. Szn
ettiimiz gariplik duygusu, bu dinsel dnceler btnnn genellikle gkten
indirilmi bir aklama olarak ileri srlmeleri gereine ksmen bal olabilir.
Ama bu dncelerin bizzat bu ekilde sunuluu da dinsel sistemin bir lmdr
ve sz konusu dncelerin bilinen tarihsel geliimini, farkl a ve uygarlklarda
gsterdikleri farkllklar grmezlikten gelir.
"Bana, daha nemliymi gibi gelen bir dier nokta ise u: Korku duyduu gler
karsnda insanda beliren akl karmaas ve aresizlie bir son verme, bu glerle
bir ilikiye girme ve sonuta onlar etkileme gereksiniminin doann
insansallatmlmasma yol atn ileri sryorsunuz. Bu tr bir gd yapay
grnyor. lkel insann baka hibir seenei yoktur, o baka bir biimde
dnme yeteneine sahip deildir ki. Kendi varln d dnyaya yanstmak ve
gzledii her olay temelde kendisi gibi olan insanlarn bir belirtisi saymak onun

iin doal, hatta yaratl gereidir. Bu, onun olaylar kavramadaki tek
yntemidir. Ve eer doal yatknlna bu ekilde kaplp en byk
gereksinimlerinden birini doyuma ulatrmay baarmsa bu, zaten beklenen bir
sonu deil, aksine dikkate deer bir rastlantdr."
Ben, bunu ok arpc bulmuyorum. nsan dncesinin pratik gdlerinin
bulunmadn, kar gzetmeyen bir merakn basit bir belirtisi olduunu mu
sanyorsunuz? Bu kesinlikle ok olaslk ddr. Ben, insann doa glerini
kiiletirdiinde daha ziyade ocuksu bir model takip ettiine inanmak
eilimindeyim. nsan, en erken evresindeki kiilerden, onlar etkileme yolunun
onlarla iliki kurmaktan getiini renmitir; bylece ok sonralar bile,
karlat her eye, ayn amala o insanlara olduu gibi davranr. Bylelikle sizin
tanmlayc gzleminizle elimemi oluyorum. Aslnda ileride denetimine almak
amacyla anlamak istedii her eyi kiiletirmek (fiziki sahiplenmeye hazrlk
olarak psiik sahiplenme) insan iin doaldr. Ama ben ek olarak insan
dnnn bu kendine zgnl iin bir gd ve bir balang da sunmu
oluyorum.
"Ve ite nc bir nokta daha. Dinin kkeni konusuna Totem ve Tabu balkl
kitabnzda bir kez daha deinmitiniz. Sorun baka bir k altnda grnyordu
o kitapta. Orada her ey baba-oul ilikisinden ibaretti. Tanr, yceltilmi babayd
ve babaya duyulan zlem din gereksiniminin kkyd. O zamandan bu yana, din
oluumunda genellikle temel roln atfedildii, insann zayflk ve aresizlii
unsurunu kefetmi grnyorsunuz. Ve bir zamanlar baba kompleksi olan her
eyi aresizlik kavramlarna aktaryorsunuz. Bu dnm aklamanz isteyebilir
miyim?"
Memnuniyetle. Tam da bu ary bekliyordum. Ama bu, gerekten bir dnm
saylabilir mi? Totem ve Tabu 'da amacm dinlerin kkenini deil; totemciliin
kkenini aklamakt. Koruyucu ilhi varln kendini insana gsterdii ilk eklin
bir hayvan ekli olmas, bu hayvann ldrlp yenmesinin yasaklanmas ve buna
ramen bu hayvann ylda bir kez ldrlp topluluka yenmesinin daima yerine
getirilen bir gelenek olmas gereini, sahip olduumuz grlerin herhangi
biriyle aklayabilir misiniz? Totemcilikte olan budur. Ve totemciliin bir din
saylp saylmamas gerektiini tartmak ise, hi de amaca hizmet etmez. Daha
sonraki tanrl dinlerle yakn ilikileri vardr. Totem hayvanlar tanrlarn kutsal
hayvanlar oldular. En eski ama en temel ahlaki kstlamalar -insan ldrme ve
ensest yasaklamalar- totemcilikte ortaya kar. Totem ve Tabu'nun vard
sonular kabul etseniz de etmeseniz de, o kitapta ok dikkate deer ama
birbirleriyle ilikisiz ok sayda gerein birbirini tamamlayan bir btn haline
getirilmi olduunu teslim edeceinizi.umarm.
Uzun vadede hayvan tanrnn neden yeterli olmayp yerini bir insan tanrnn
ald sorusuna Totem ve Tabu'da yle bir deinilmi, din oluumuyla ilgili dier
sorunlardan ise hi sz edilmemitir. Bu trden bir snrlamann bir inkrla ayn
ey olduunu mu dnyorsunuz? Benim eserim, din sorununun zmne
psikanalitik tartmann nerebilecei zel katknn kesin soyutlanmlmn iyi
bir rneidir. Eer imdi daha az gizli kalm olan dier rnei de eklemeye

alyorsan, beni daha nce ,tek tarafl olmakla sulam olduunuz gibi imdi
de kendi kendimle elimekle sulamamamz gerekir. Daha , nce seylediklerimle
imdi ileri srdklerim arasndaki, gizli olanla ak olan gdler arasndaki, baba
kompleksiyle insann aresizlii ve korunma ihtiyac arasndaki birletirici
balantlara dikkati ekmek elbette benim grevimdir.
Bu balar bulmak zor deildir. ocuun aresizlii ile, bunu srdren erikinin
aresizlii arasndaki ilikiden oluurlar. Bylelikle, dinin oluumu konusunda
psikanalizin ileri srd gdlerin beklendii gibi, aa vurulmu gdlere
ocuksu katkyla ayn ey olduu ortaya kar. Kendimizi bir ocuun zihinsel
yaamnda farz edelim. Psikanalizin szn ettii anakliktik ballk tipine uyan
nesne seimini sanrm hatrlyorsunuz. Bu seimde libido, nar-sisistik ihtiyalar
yolunu izleyerek kendisini bu ihtiyalarn doyumunu salayan nesnelere balar.
Bu ekilde ocuun aln gideren, anne onun ilk sevgi nesnesi ve hi kukusuz
ayn zamanda onu tehdit eden belirsiz tehlikelere kar ilk koruyucusu -endieye
kar ilk koruyucusu da diyebiliriz- olur.
Bu koruma ilevinde annenin yerini ksa zamanda daha gl olan baba alr ve
ocukluun geri kalan dnemi boyunca yerini korur. Ama ocuun babasna
olan tavr kendine zg bir kararszlkla renklenmitir. Bizzat baba, belki de
annesiyle olan daha eski ilikisi nedeniyle, ocuk iin bir tehlike oluturur.
Dolaysyla ocuk babasndan, ona duyduu zlem ve hayranlk derecesinde
korkar. Babaya kar tavnndaki bu kararszln belirtileri, Totem ve Tabu'da
gsterildii gibi, her dinde derin izler brakmtr. Byyen birey, sonsuza dek
ocuk olarak kalmaya mahkm olduunu, bilinmedik stn glere kar
korunmaya mutlaka muhta olduunu anladnda, bu glere kendi baba
figrne ait zellikleri aktarr; kendisine, korktuu, yattrmaya abalad ve
gene de kendi korunmasn emanet ettii tanrlar yaratr. Dolaysyla, bir babaya
olan zleminin, kendi insani zayflnn sonularndan korunma ihtiyacyla ayn
zellikleri tayan bir gd olduu grlmektedir. Erikin insann gerekliini
bizzat kabul etmesi gereken aresizlie kar tepkisine -ki bu tepki tam da dinin
oluumudur- karakteristik zelliklerini veren ey, ocuka aresizlie kar
gelitirilmi olan savunmadr. Ama ben Tanr dncesinin gelimesini daha fazla
incelemek niyetinde deilim. Burada bizi ilgilendiren, uygarln bireye aktard
biimiyle dinsel dncelerin tamamlanm btndr.
-VSoruturmamza braktmz yerden devam edelim. Bu durumda dinsel
dncelerin psikolojik nemi nedir ve bunlar hangi balklar altnda
snflandrmalyz? Soru, hi de hemen yantlanacak kadar kolay deil. Birkan
reddettikten sonra u formlasyonun yannda yerimizi alacaz: Dinsel
dnceler, d veya i gerekliin, kiinin henz kendisi tarafndan
kefedilmemi ynleri hakknda bir eyler syleyen ve kiinin inancn gerektiren
olgular ve koullar hakkndaki reti ve iddialardr. Bize, yaamda bizim iin en
nemli ve ilgin olan eyler hakknda bilgi verdiklerinden zellikle stn
tutulurlar. , Bunlar hakknda hi bilgisi olmayan bir kii pek cahildir; ama bilgi
daarcna bu dnceleri katm olan kii kendisini ok daha varlkl sayabilir.

Elbette dnyadaki eitli eyler hakknda bu trden birok reti mevcuttur. Her
okul dersi bu retilerle doludur. rnein corafyay ele alalm. Bize, Konstans
kasabasnn Bodensee gl kysnda olduu retilir. Bir okul arks da yle
der: "nanmazsan git de bak" Ben, orada bulunma ansn elde ettim ve bu iirin
kasabann, evresinde yaayan herkesin Bodensee adn verdii geni bir su
birikintisinin kysnda yer ald gereine tanklk edebilirim. Artk bu corafi
iddiann doruluu konusunda hibir kukum kalmad. Buna bal olarak aklma
ok ilgin bir baka deneyimim geldi. Atina'daki Akropol tepesine ilk kez kp
tapnak kalntlar arasndan rnavi denizi seyrettiimde artk olgunluk, yllarn
yaayan bir adamdm. Neeyle kark bir hayret duygusuna kapldm. Bu duygu
sanki yle diyordu: "Demek ki gerekten doruymu, tpk okulda rendiimiz
gibi!" Eer o zaman bylesine bir hayret duyabildiysem bana retilenlerin
gerekten doruluu konusunda edindiim inancn ne kadar yzeysel ve zayf
olmas gerektiini bir dnn! Ama ben bu deneyimin nemini fazla
abartmayacam; nk hayretimin o zaman anlamadm, tmyle znel ve o
yerin zel niteliiyle ilgili bir baka aklamas bulunmu olabilir.
Buna benzer tm retiler, iddialar iin, zemin de yaratarak ieriklerine inan
duyulmasn talep ederler, gzlem ve kukusuz karsamalar temelinde ykselen
daha uzun sreli bir dnce srecinin zetlenmi sonucu olarak ne srlrler.
Herhangi bir kii bu srecin sonucunu kabullenmek yerine bu sreci bizzat
yaamak isterse, ona bu ie nasl balayaca gsterilir. Dahas, kaynan
corafya dorular durumunda olduu gibi herkes asndan aikr olmamas
durumunda, ek olarak bu retilerin getirdii bilginin kayna da bize daima
-gsterilir. rnein dnya kre biimindedir. Bu iddia lehinde ileri srlen
kantlar Foucault'nun sarka deneyi , ufuk izgisinin davran ve daima ayn
yne gidilerek dnyann evresinin denizden dolalabilmesinin mmkn
olmasdr. lgili herkesin kabul edecei gibi, her renciye bir dnya turu
yaptrmak pek pratik olmadndan okulda retilenlere gvenilmesini
kabullenmekle yetiniriz; ama kiisel bir kant edinme yolunun ak olduunu da
biliriz.
Ayn deneyi dinin retilerine uygulayalm. Bu retilere inanma gerekliliinin
nereden kaynaklandn sorduumuzda birbirleriyle dikkat ekici derecede'kt
bir uyum gsteren yant alrz. Birincisi, bu retilere ilk atalarmz inand
iin bizim tarafmzdan da inanlmay hak ederler; ikincisi, bu konuda ayn ilkel
alardan bize aktarlm olan kantlarmz vardr; ncs, bu retilerin
doru olup olmad sorusunun herhangi bir biimde ortaya atlmas yasaktr.
Eski gnlerde bu derece kstah bir talep en ar cezalara neden olmaktayd.
Gnmz toplumu bile, bu sorunun tekrar ortaya atlmasn gvensizlikle
karlamaktadr.
En fazla kukumuzu ekmesi gereken, bu nc noktadr. Her ey bir yana,
byle bir yasaklamann tek bir nedeni olabilir. Toplumun, dinsel doktrinleri
savunusunun, ardnda yatan temelsizliin iyice farknda olmas. Aksi takdirde,
gerekli verilerin kesin bir kanaate varmak isteyen herkesin kullanmna sunulmas
kukusuz ok kolay olurdu. Durum byle olduuna gre dier iki ispat zemininin

incelenmesine, giderilmesi g bir gvensizlik duygusuyla geebiliyoruz.


nanmalyz, nk atalarmz da inanmt. Ama bizim bu ncellerimiz, bizden
ok daha cahildirler. Bugn kabul etmemiz hi de mmkn olmayan eylere
inanyorlard; dinin doktrinlerinin de bu kategoriye ait bulunmas olasl
aklmza gelmektedir. Bize braktklar kantlar, her trl gvenilmezlik belirtisini
tayan yazl eserlerdedir. Bu eserler elikiler, dzeltmeler ve tahrifatlarla
doludur ve olaylara dayanan kantlardan sz ettiklerinde bile, inandrc
olamamaktadrlar. Bu eserlerin slubunun veya hatta yalnzca ieriklerinin ilahi
bir kudretten kaynaklandnn iddia edilmesi de pek yardmc olmaz; nk
bizzat bu iddia da gereklii snanmakta olan doktrinlerden biridir ve hi bir
nerme, kendi kendisinin kant olamaz.
Bylelikle u arpc sonuca varrz: Kltrel dorularmzla salanan bilginin
tm arasnda doruluu en az kantlanabilmi unsurlar, tam da bizim iin en
fazla nem tamas gereken ve evrenin bilmecelerini zme, yaamn aclarna
katlanmamz salama grevi stlenmi unsurlardr. Eer bu unsurlardan daha
fazla bir ispat gc tamasayd, balinalarn yumurtlamayp yavrularn
dourarak dnyaya getirmeleri olgusu kadar bizi az ilgilendiren bir eye bile
kendimizi inandrmamz mmkn olmazd.
Bu durum, znde ok ilgin bir psikolojik sorun tar. Ayrca dinsel doktrinlerin
gerekliinin ispatnn olanakszl konusunda sylediklerimin yeni bir ey
olduu da sanlmasn. Bu olanakszlk tm alarda, hi kukusuz bize bu miras
brakm olan atalarmz tarafndan bile hissedilmitir. Onlarn birou da,
olasdr ki, bizim duyduumuz kukulan besliyorlard. Ama zerlerindeki bask,
bu kukularn dile getirmeye cesaret etmelerini engelleyecek kadar glyd. O
zamandan bu yana saysz insan benzer kukularn cenderesine girmi ve
grevlerinin inanmak olduunu sandklan iin bu kukularn bastrmaya
abalamlardr. Parlak zekl birok insan, bu eliki karsnda zlm ve
birok kiilik, bir k yolu bulmak amacyla verdii tavizler nedeniyle
bozulmutur.
Dinsel retilerin gerekliinin ispat iin ileri srlen kantlarn tm gemiten
kaynaklandna gre, yle bir evremize bakp hakknda yargya varmamz ok
daha kolay olan amzn da bu trden kantlar salayp salamayacan
grmek doal olacaktr. Eer bu sayede dinsel sistemin bir tek blmn bile,
kukunun glgesinden kurtarabilirsek, sistemin tm inanlrlk bakmndan ok
kazanl kacaktr. Bu noktada ruhularn oturumlar karmza kar. Onlar,
bireyin ruhunun lmnden sonra yaadndan emindirler ve bu dinsel
doktrinin gerekliini hibir kukuya yer vermeyecek biimde bize gsterme
abasndadrlar. Ama ne yazk ki ruhlara ait grnt ve szlerin yalnzca kendi
zihinsel faaliyetlerinin bir rn olduu gereini kantlarla rtmeyi
baaramazlar. En byk adamlar ve en nde gelen dnrlerin ruhlarn
arm olmalarna ramen bu ruhlardan aldklar tm bildiri ve bilgiler o kadar
aptalca olmu, o kadar sefilce bir anlamszlk gstermitir ki, insan bunlarda
ruhlarn, kendilerini arm olan insan grubuna uyum gsterme yeteneinden
baka inanlr bir ey bulamaz.

Bu noktada, sorundan kaamak bir yolla kurtulmak iin yaplm -ve mitsiz bir
aba olduklar izlenimini veren- iki giriimden sz etmeliyim. Bunlardan
saldrgan nitelikte olan eski, dieriyse ustalkl ve adatr. Birincisi,
Hristiyanln ilk asrlarnda yaam Kilise babalarndan birine ait olan "Credo
quia absurdum" ("sama olduu iin inanyorum") deyiidir. Bu gr, dinsel
doktrinlerin mantn yarglama alan dnda -mantkst- olduunu ileri srer.
Bu doktrinlerin gerekliini iimizde hissetmeliyiz, bunlarn kavranmas
gerekmez. Ama bu Credo ancak bir kiisel itiraf olarak ilgi ekebilir. Yetkili bir
ifade olarak ise hibir balayc gc yoktur. Ben her samala inanmak zorunda
mym? Hepsine inanmak zorunda deilsem neden sadece buna inanmalym?
Mantn terazisinden baka yarg lt yoktur. Dinsel doktrinlerin gereklii,
bu gereklie tanklk eden bir isel yaantya balysa bu ender deneyimi
yaamam olan ok saydaki insan ne yapacaz? Her insandan sahip olduu
mantk yeteneini kullanmas istenebilir, ama yalnzca birka kii iin geerli olan
bir gd temelinde herkese uygulanacak bir zorunluluk ina edilemez. Bir insan
kendisini ar derecede duygulandrm olan bir vecd durumu srasnda dinsel
doktrinlerin gerekten doruluu konusunda sarslmaz bir inan edinmise,
bunun dier insanlar iin ne nemi olabilir? kinci giriim, "sanki" felsefesince
yaplmtr. Bu felsefe, dnce faaliyetimizin temelsiz ve hatta sama olduunu
aka bildiimiz ok sayda varsaym ierdiini kabul eder. Bunlar "kurgu" adn
alr. Ama baz pratik nedenlerden tr "sanki" bu kurgulara inanyormu gibi
davranmamz gerekir. nsan toplumunun devam iin tadklar karlatrma
kabul etmez nemi nedeniyle, bu durum, dinsel doktrinler konusunda da
geerlidir. Bu akl yrtme biimi "Credo quia absurdum" deyiinden ok farkl
deildir. Ama ben "sanki" felsefenin talebinin, ancak bir felsefecinin ileri
srebilecei trden bir talep olduu kansndaym. Dncesi felsefenin hnerli
hilelerinden etkilenmemi olan bir insan bunu hibir zaman kabul edemez; byle
bir insann grne gre bir eyin sama veya manta aykr olduu kabul
edildii anda, sylenecek baka bir ey kalmaz. Sradan faaliyetlerinin tm iin
gz nnde tuttuu teminatlardan en nemli karlaryla ilgili bir konudan vaz
gemesi bu insandan beklenemez. Daha ok kkken bile dierleri arasnda
tuhaf ve dikkat ekici bir gereklilikle kendini gsteren bir ocuumu
anmsyorum. ocuklar anlatlan bir peri masalna kendilerini kaptrm dikkatle
dinlerlerken o, ayaa kalkp "bunlar gerek mi?" diye sorar, olmad
sylendiinde de yznde kmseyici bir ifadeyle, oradan uzaklard. "Sanki"
felsefesinin din taraftarlna ramen, insanlarn yakn bir gelecekte dinin peri
masallarna kar da ayn biimde davranacaklarn umabiliriz.
Ama insanlar gnmzde olduka farkl bir davran gsteriyorlar. Ve gemi
zamanlarda doruluklarnn ispat kesinlikle mmkn olmamasna ramen,
dinsel dnceler, insanlk zerinde mmkn olan en kuvvetli etkiyi yapmtr.
Bu yeni bir psikolojik sorundur. Biz, bu doktrinlerin isel gcnn nereden
geldii ve mantn yargsndan bamsz olmalarna ramen etkinliklerini neye
borlu olduklar sorusunu mutlaka sormalyz.
- VI -

Sanyorum dier iki soruyu yantlamak iin yeterli hazrl yaptk. Bu yant,
dikkatimizi dinsel dncelerin psiik kkenine ynelttiimizde bulunacaktr.
Birer reti olarak sunulan bu dnceler, deneylerle elde edilmi sonular veya
dnce rnleri deildirler; bunlar yanlsamalar, insanln en eski, en gl ve
en acil arzularnn doyumudurlar. Bu dncelerin gcnn srr, bu arzularn
gcnde yatar. Daha nceden bildiimiz gibi ocukluktaki aresizliin dehet
verici izlenimi baba tarafndan giderilen bir korunma -sevgi yoluyla korunmagereksinimine yol amt; ve bu aresizliin tm yaam boyu srdnn
bilinmesi, bir babann -ama bu kez daha gl bir babann- varlna bal
kalmay gerekli klmtr. Bylelikle ilahi bir Tanrnn iyiliksever egemenlii yaam
tehlikelerinden kaynaklanan korkumuzu bertaraf eder; ahlaki bir dnya
dzeninin kurulmas, insan uygarlnda byk oranda dzeninin kurulmas,
insan uygarlnda byk oranda gzard edilmi olan adalet talebinin yerine
getirilmesini garanti eder ve dnyadaki varlmzn gelecekteki bir yaamla
srmesi bu arzu doyumlarnn gerekleecei zaman ve mekan erevesini
belirler. Evrenin nasl olutuu veya bedenle ruh arasndaki ilikinin ne olduu
gibi insan meraklandran bilmecelerin yantlar, bu sistemin temelinde yatan
varsaymlarda uyum iinde gelitirilmilerdir. Baba kompleksinden kaynaklanan ve ocuun hibir zaman tmyle yenemedii- ocuklua ait almalarn akl
alanndan soyutlanp evrensel kabul gren bir zme ulatrlmalar bireyin
ruhu iin ok byk bir rahatlk salar.
Bu dncelerin yanlsamalar olduunu sylediime gre bu szcn anlamn
da aklamalym. Yanlsama, hata ile ayn ey deildir. Aristo'nun bceklerin
gbreden olutuu biimindeki (cahil insanlarn hala koruduklar) inanc bir
hatayd; bizden nceki hekim kuann fenginin ar cinsel faaliyetin sonucu
olduu biimindeki inanc da bir hatayd. Bu hatalara yanlsama adn vermek
doru olmaz. te yanda Kolomb'un Hindistan'a ulaan yeni bir deniz yolu
bulduunu sanmas bir yanlsamayd. Bu hatada Kolomb'un arzularnn oynad
rol ok aktr. Hint - Alman rknn uygarlk yaratabilecek tek rk olduu yolunda
baz milliyetiler tarafndan ileri srlen iddia veya ocuklarn cinsellii
bulunmayan yaratklar olduu biimindeki psikanalizin rtt inan birer
yanlsama olarak tanmlanabilir. Yanlsamalar iin niteleyici olan nokta, insan
arzularndan kaynaklanmalardr. Bu ynleriyle yanlsamalar psikiyatrik
hezeyanlara yakn derler. Ama hezeyanlarn yapsnn daha karmak olmas bir
yana, bir baka ayrm daha gsterirler. Hezeyanlar sz konusu olduunda,
gerekle eliki halinde olmalarnn temel bir nokta olduu vurgulanr.
Yanlsamalarn yalan olmas gerekmez. Yani gerekletirilmeleri olanaksz veya
gerekle elikili deildirler. rnein orta snftan bir gen kz, bir prensin gelip
kendisiyle evlenecei yanlsamasna sahip olabilir. Bu mmkndr ve az sayda
da olsa byle eyler gereklemitir. Ama, Mesih'in yeryzne inip altn bir a
balatmas daha kk bir olaslktr. Bu inancn bir yanlsama olarak m, yoksa,
hezeyan benzeri bir ey olarak m snflandrlmas rneklerini bulmak kolay
deildir, ancak simyaclarn tm madenlerin altna dntrlebilecei
biimindeki yanlsamas gereklemi bir yanlsama olabilir. ok miktarda,
mmkn olduu kadar fazla miktarda altna sahip olma arzusunun, zenginlii
belirleyen eyler hakkndaki bugnk bilgimiz tarafndan epeyce kllendirilmi
olmasna ramen kimya bilimi madenlerin nitelik deitirerek altna

dntrlmesinin artk olanaksz olmadn kabul etmektedir. Dolaysyla,


gdlenmesinde arzu doyumu balca unsur olan inanlara yanlsama adn
vermekteyiz. Bylelikle, tpk yanlsamann dorulanmay hi de deerli
saymamas gibi, biz de onun gereklikle olan ilikisini grmezlikten geliriz.
Tavrmz bu ekilde ortaya koyduktan sonra, bir kez daha dinsel doktrinler
sorununa dnebiliriz. imdi bu doktrinlerin tmnn birer yanlsama olduunu
ve kantlanamaz olduklarn tekrarlayabiliriz. Hi kimse bunlarn gerek
olduunu dnmeye, bunlara inanmaya zorlanamaz. Bunlarn bazlar o kadar
olaslk d, dnyann gereklii hakknda abalayarak kefettiimiz her ey de o
kadar uyumsuzdurlar ki -psikolojik ayrmlara dikkat etmek kouluyla- bunlar
hezeyanlarla karlatrabiliriz. Bunlarn ounun gereklik deeri konusunda bir
yargya varamayz, ispat edilmedikleri gibi rtlemezler de. Bunlara eletirel
bir yaklamda bulunmak iin halen bilgimiz yeterli deildir. Evrenin
bilmecelerinin zm bizim incelemelerimizle ok yava olmaktadr; bugn
bilimin yantlayamad birok sorun vardr. Ama dmzdaki gereklik hakknda
bize bilgi verebilecek tek yol bilimsel almadr. Sezgi ve igzlemden herhangi
bir ey beklemek yalnzca bir yanlsamadr; sezgi ve igzlem bize zihinsel
yaammzn yorumlanmas g ayrntlardan baka bir ey veremez, dinsel
doktrinin ok kolayca yant bulduu sorunlar hakknda ise herhangi bir bilgi
sunamaz. nsann kendi keyfi iradesinin yardma gelip gene kendi kiisel
dncesine gre dinsel sistemin u veya bu blmnn, daha az veya daha
fazla kabul edilebilir olduunu ilan etmesi kstaha bir ey olur. Bu tr sorunlar,
bu ekilde davranlmayacak kadar ciddidirler; ya da kutsaldrlar da diyebiliriz.
Bu noktada bir itirazla karlama beklenebilir: "Peki yleyse en sert kukucular
bile dinsel iddialarn mantk yoluyla rtlemeyeceini kabul ettiklerine gre,
bunlara neden inanmayaym? Gelenek, insanln genel kabul ve saladklar
byk huzur gibi birok ey u deerlerin safnda yer alyor." Gerekten neden
inanlmasn? Hi kimsenin inanmaya zor-lanamayaca gibi hi kimse de
inanmamaya zorlanamaz. Ama buna benzer tartmalarn bizi doru dn
yoluna gtrdkleri aldatmacasyla kendimizi tatmin edemeyiz. Kabul edilmez
zr diye bir ey varsa, bu ite odur. Cehalet cehalettir; cehaletten herhangi bir
eye inanma hakk karlamaz. Akl banda hibir insan, dier konularda bu
derece sorumsuz davranmayacak veya grlerinin ve ald tavrn bu kadar zayf
bir temeli olmasna rza gstermeyecektir. Aslnda bunlar yalnzca, dinle olan
balarn oktan koparm bir insann dine hl sk skya bal olduunu
kendisine ve dier insanlara gsterme abalardr. Din sorunlar sz konusu
olduunda, insanlar mmkn olan her trl katla ve entelektel
cambazla giriirler. Felsefeciler, zgn anlamlarndan hibir iz kalmayncaya
kadar kelimelerin anlamn ekip uzatrlar. Kendileri iin yarattklar belirsiz bir
soyutlamaya "tanr" adn verir, bunu yaptktan soma da artk tm dnyaya kar
tanrc (deist), Tanrya inan duyan kii pozunu taknabilir ve hatta Tanrlarnn
ark dinsel doktrinlerin gl kiilii olmayp yalnzca zayf bir glge haline
geldiini kavramakszn daha yksek ve saf bir tanr kavramn kabul etmeleriyle
vnrler. Eletirmenler, evren karsnda insann duyduu nemsizlik ve
gszlk duygusunu kabul eden herkesi "ar dindar" olarak -tanmlamakta
srar ederler, oysa dinsel tavrn zn oluturan ey, bu nemsizlik ve gszlk

duygusu deil bunu izleyen aama, bunlara are bulmaya alan tepki
aamasdr. Koca dnyada insanlarn oynad kk rol alakgnlllkle
kabul edip daha arya kamayan kii, umulann aksine szcn gerek
anlamyla dinsizdir.
Dinsel doktrinlerin gereklik deerini saptamak bu soruturmann alan iine
girmez. Bu doktrinleri psikolojik nitelikleri itibariyle yanlsamalar olarak kabul
etmi olmamz bizim iin yeterlidir. Ama bu buluumuzun, ou kiinin
tmnden nemli olduunu kabul edecei soruna kar, tavrmz kuvvetli bir
biimde etkiledii gereini de gizleyemeyiz. Dinsel doktrinlerin hangi
dnemlerde ve ne trden insanlar tarafndan yaratlm olduklarn aa yukar
biliyoruz. Ek olarak buna yol am gdleri de kefedebilirsek din sorununa
kar tavrmzda dikkate deer bir deiiklik olacaktr.. Dnyay yaratan ve rahim
ve rahman olan bir Tanr mevcut olsayd, evrenin ahlaki bir dzeni bulunsayd ve
lmden sonra yaam gerek olsayd ne kadar gzel olacan kendi kendimize
syleyip duracaz; ama btn bunlarn, gerekliini arzulamaya mecbur
olduumuz eyler olmas ok arpc bir gerektir. Zavall, cahil ve ezilmi
atalarmzn evrenin btn bu zor bilmecelerini zmeyi baarabilmeleriyse daha
da dikkate deer bir ey olurdu.
- VII Dinsel doktrinlerin yanlsama olduunu kabul ettiimiz anda karmza hemen
bir soru daha kmaktadr: stn tuttuumuz ve yaammz ynetmelerine izin
verdiimiz dier kltrel deerler de benzer nitelikte olamazlar m? Siyasi
kurallarmz belirleyen varsaymlarn da yanlsama olarak tanmlanmalar
gerekmez mi? Uygarlmzda cinsler arasndaki ilikilerin erotik bir yanlsama
veya bu trden birka yanlsamann mdahalesine maruz olduklar doru deil
midir? Bilimsel almadaki gzlem ve akl yrtme araclyla d gereklik
hakknda bir eyler renebileceimize olan inancmzn daha iyi bir temeli olup
olmadn sormaktan da, kukularmz bir kez uyandna gre, artk geri
duramayz. Hibir ey bizi, gzlemimizi kendi kendimize yneltmekten veya
dncelerimizi, kendi dncemizin eletirisine uygulamaktan alkoymamaldr.
Bu alanda, sonular bir "Weltanschaung" (Dnya Gr) inas iin belirleyici
nitelikte olarak yorumlanabilecek birok inceleme ile karlamaktayz. Dahas,
byle bir abann boa gitmeyecei ve kukumuzu en azndan ksmen
dorulayaca kansndayz. Ama yazar, bu lde kapsaml bir grevi yerine
getirme yoluna bavurmayacak ve almasn bu yanlsamalarn yalnzca bir
tanesini -ismen sylemek gerekirse dini- sonuna kadar irdelemekle
snrlayacaktr.
Ama kartmzn gr sesi bizi duraksatyor. Yanllarmzn hesabn vermeye
arlyoruz.
"Arkeolojiye duyulan ilgi hi kukusuz ok vgye deer, ama eer bir kaz
srasnda konutlarn altn kazarak kmelerine ve insanlarn ykntlar altnda
kalmasna neden olunacaksa bu arkeolojik kazy kimse stlenmez. Dinin
doktrinleri konusu, dierleri gibi geliigzel tartma konusu yaplabilecek bir

konu deildir. Uygarlmz bu doktrinler zerine kurulmutur ve insan


toplumunun devam, insanlarn ounluunun bu doktrinlerin gerekliine
inanmasna baldr. Eer insanlara gl ve adil bir Tanr olmad, ilahi bir
dnya dzeni ve lmden sonra yaamn bulunmad retilirse, kendilerini
uygarln hkmlerine uymaya iten tm zorunluluklardan kurtulmu
hissedeceklerdir. Herkes, kstlanma veya korku duymakszn kendi toplum d ve
bencil igdlerini izleyecek ve kendi hkmn geirmeye alacaktr;
uygarln binlerce yllk ileyii sonucu ortadan kaldrlm olan kaos geri
gelecektir. Dinin gerein kapsam iinde olmadn bilsek ve ispat edebilsek
bile, bu gerei giz-lemeli ve "Sanki" felsefenin nerdii gibi davranmalyz; bu
hepimizin varln srdrmesinin yararna olacaktr. Ayrca oluturduu tehlike
bir yana bu, ayn zamanda amansz bir zalimlik de olacaktr. Saysz insan tek
huzuru dinsel doktrinlerde bulmakta ve ancak bunlarn yardmyla yaama katlanabilmektedir. Karlnda daha iyi bir ey vermeden onlar bu destekten
yoksun brakacaksnz. Bilimin u ana kadar fazla bir ilerleme gstermedii ve bu
ilerlemeyi baarabilse bile insan iin yeterli olmayaca kabul edilmektedir.
nsann, kuru, bilimle hi bir zaman tatmin edilemeyecek daha deiik
vazgeilmez gereksinimleri vardr; insani konularda, igdsel yaamla
karlatrldnda zeknn ne kadar kk bir rol oynad konusunda daima
srarl olmu bir psikologun imdi de insanl ok kymetli bir azru-doyum
aracndan yoksun brakmaya ve bunun entelektel gelimeyle telafi edilmesini
nermeye almas ok garip -dorusu tutarszln doruu- oluyor."
Bir solukta ne kadar ok sulama! Ama ben hepsini delillerle rtmeye hazrm.
Ve dahas, eer dine kar bugnk tavrmz srdrrsek uygarln, bu tavrdan
vazgememiz halinde belireceklerden daha byk tehlikelere maruz kalaca
iddiasn ne sreceim.
Ama, yantma nereden balayacam kestiremiyorum. Belki de bizzat benim, bu
dncemin tmyle zararsz ve tehlikesiz olduunu kabul ettiime sizi temin
ederek balayabilirim. Bu kez akln deerini abartan ben deilim. Eer, insanlar
benim kartlarmn tanmlad gibilerse -ve onlara kar kmak istemem- o
zaman inanl bir dindarn benim bu tartmalarma yenik dp inancndan
yoksun kalma tehlikesi yok demektir. Bunun yan sra ben, benden daha deerli
kiilerin benden daha nce daha eksiksiz, gl ve etkileyici bir slupla sylemi
olduklarndan baka bir ey sylemi deilim. Bu kiilerin isimleri herkese iyi
bilinmektedir ve kendimi onlardan biriymi gibi gstermeye altm izlenimini
vermekten holanmadm iin isimlerini burada ayrca belirtmeyeceim. Benim
btn yaptm -ve bu benim yorumumda yeni olan tek eydir- byk
ncllerimin eletirilerine psikolojik bir temel eklemek olmutur. Benim yaptm
bu ekin, daha nceki abalarn yaratamad etkiyi yapmas beklenmemelidir. Hi
kukusuz bu noktada bana, etkisiz olacaklarndan eminsen- bu eyleri yazmamn
ne anlam olduu sorulabilir. Bu konuya daha sonra deineceim.
Bu yaynn zarar verebilecei tek kii benim. Yzeysel, dar grl, bir idealden
veya insanln en yce karlarn anlamaktan yoksun olduum konusunda en
can skc serzenileri dinlemek zorunda kalacam. Ama bu tr sitemler benim
iin yeni bir ey deildir. Ayrca, daha genliinde adalarnn ayplamalarnn

zerine kabilmeyi renmi olan ve yakn bir gelecekte tm beeni ve


kartln artk kendisine ulaamayacandan emin olduu yallk anda
bulunan bir adam iin bu sitemler ne ifade edebilir ki? Eski alarda durum
deiikti. O dnemlerde benimkilere benzer laflar, kiinin dnya zerindeki
varlnn mutlak bir biimde sona ermesi ve lmden sonraki yaam konusunda
kiisel bir deneyim kazanma frsat hzla elde etmesi sonucunu getirmekteydi.
Ama tekrar ediyorum, o dnemler gemitir ve gnmzde buna benzer yazl
eserler, yazarlarna, okurlarna olduundan daha fazla bir tehlike
getirmemektedirler. Olabilecek en kt ey, bu kitabn baka bir dile
evirilmesinin ve datmnn u veya bu lkede -ve elbette tam da kltrnn
yksek standardndan ok emin olan bir lkede- yasaklanmasdr. Ama kii
kadere boyun emeyi ve arzularndan feragati biraz olsun mazur grebiliyorsa
bu trden bir zarara da katlanabilmelidir.
Bu eserin yaynlanmasnn her eye ramen -bir kiiye deil bir davaya, psikanaliz
davasna- zarar verip vermeyecei sorusu da aklma geldi. nk benim eserim
olduu inkr edilemeyen psikanaliz, yaygn bir gvensizlik ve kt niyetle
karlanmtr. Eer imdi byle honutsuzluk yaratan bildirimlerle ortaya
karsam insanlar benim kiiliimden psikalanize doru ynelmeye
hevesleneceklerdir. "te" diyeceklerdir, "psikanalizin bizi nereye gtrdn
artk grebiliyoruz. Maske dt, psikanaliz bizim daima kukulandmz gibi
Tanrnn ve ahlaki bir idealin reddine yol amaktadr. Bunu renmememiz iin
psikanalizin bir Weltanschaung'u olmad ve byle bir ey yaratmayaca
dncesiyle aldatlp durduk."
Bu tr bir feryat, bazlar benim din sorunlar karsndaki tavrm hibir ekilde
paylamayan ok saydaki alma arkadam dolaysyla, benim iin gerekten
can skc olacaktr. Ama psikanaliz birok frtnalar geirmitir ve bu yeni frtnay
da gslemelidir. Gerekte psikanaliz bir aratrma yntemidir, cebir gibi
tarafsz bir aratr. Eer bir fiziki, cebir yardmyla dnyann belirli bir sre
sonunda yok olacan bulsayd, cebire yok edici eilimler atfedip onu yasaklama
konusunda acele etmezdik. Dinlerin gereklik deeri aleyhinde burada
sylediklerimin hibirisi psikanalizin desteini gerektirmedi, bunlar analizin
ortaya kndan ok nce bakalar tarafndan zaten sylenmitir. Eer
psikanalitik yntemin uygulanmas, dinin dorularna kar yeni bir tartma
yrtlmesini mmkn klyorsa, onu din dnsn! Ama, din yandalar da
dinsel doktrinlerin duygusal nemine tam deerini vermek iin, psikanalizden
yararlanma konusunda ayn hakka sahiptirler.
imdi kendimizi savunmaya devam edelim. Dinin insan uygarlna byk
hizmetler yapt aktr. Din, toplumd igdlerin ehliletirilmesine byk
katkda bulunmutur. Ama bu yeterli olmamtr, insan toplumunu binlerce yl
boyunca ynetmi ve eriebilecei eyleri gstermek iin yeterli zamana sahip
olmutur. Eer insanlarn ounluunu mutlu klmay, rahatlatmay, yaama
katlanmalarn salamay ve onlar uygarln aralar haline getirmeyi
baarabilseydi hi kimse bugnk koullar deitirme giriiminde bulunmay
hayal etmezdi. Ama bunun yerine ne gryoruz? Kiiyi dehete drecek kadar
ok sayda insann uygarlktan honutsuz ve uygarlk iinde mutsuz olduunu,

uygarl kaldrlp atlmas gereken bir boyunduruk olarak algladklarm, bu


insanlarn ya uygarl deitirmek iin glerinin yettii hereyi yaptklarn ya
da uygarlk veya igd kstlamasyla hibir ilikileri kal-mayncaya kadar
uygarlk dmanlnda ileri gittiklerini gryoruz. Burada, bu durumun, tam da
bilimdeki ilerlemelerin ackl etkileri nedeniyle dinin insan kitleleri zerindeki
etkinliinin bir blmn yitirmi olmas gereinden kaynakland sylenerek
bize itiraz edilecektir. Bu itiraz ve gerekesini kaydedip ileride kendi
amalarmz iin kullanacaz; ancak itirazn kendisinin hibir gc yoktur.
Dinsel doktrinlerin doludizgin hkm srd dnemde insanlarn genellikle
daha mutlu olduklar kukuludur, daha ahlakl olmadklarysa kesindir. nsanlar,
dinin hkmlerini dsallatrmann ve bylelikle onlarn amalarn geersiz
klmann yolunu daima bulmulardr. Grevleri dine itaati salamak olan rahipler
de bu yolda kendilerine deni yapmlardr. Tanrnn iyilii, adaleti zerinde
snrlayc olmaldr. Kii gnah iler, bir zveride bulunur veya kefaretini der ve
bylece bir kez daha gnah ilemekte serbest kalr. Rus igzlemcilii, ilahi
inayetin tm ltuflarna mahzar olabilmek iin gnahn vazgeilmez nkoul
olduu, dolaysyla sonuta gnahn Tanrnn houna gittii sonucunu karacak
bir arla kadar varmtr. Rahiplerin kitlelerin dine itaatini ancak insann
igdsel tabiatna byle byk tavizler vererek salayabildikleri bir sr deildir.
Bylece u kanya varld: Yalnzca Tanr gl ve iyi, insan ise zayf ve
gnahkrdr. Her ada ahlakszln dinden ald destek, ahlakn aldndan az
olmamtr. Eer dinin insann mutluluu, kltr karsndaki duyarl ve ahlaki
denetimi konusunda gerekletirdii ilerlemeler bu saydklarmdan daha iyi
deilse, insanlk iin gerekliliini abartp abartmadmz ve kltrel
taleplerimizi bu temele oturtmakla akllca davranp davranmadmz sorulan
ister istemez akla gelmektedir.
Durumu bugnk apak haliyle ele alalm. Dinin, artk insanlar zerinde eski
dnemlerdeki kadar etkili olmadnn kabul edildiini biliyoruz. (Burada
Hristiyan Avrupa uygarlndan sz etmekteyiz.) Bunun nedeni dinin vaadlerinin
azalm olmas deil, insanlarn bu vaadleri daha az inanlr bulmasdr. Bu
deiikliin -muhtemelen tek olmas bile- bir nedeninin, insan toplumunun st
katmanlarnda bilimsel ruhun artmas olduunu kabul edelim. Eletiri, dinsel
belgelerin kant oluturma deerini yontarak azaltm, doal bilimler bu
belgelerdeki yanllar ortaya karm, sayg duyduumuz dinsel dnceler ile
ilkel insanlar ve zamanlarn zihinsel rnleri arasndaki lmcl benzerlik
karlatrmal aratrma alannda hayret ve aknla yol amtr.
Bilimsel ruhun dnyasal konular karsndaki belirli bir tavr vardr; dinsel konular
karsnda ise bir an durur tereddt eder ama sonuta bu konuda da eii aar.
Bu srete hi duraklama yoktur; bilginin hazineleri ne kadar ok sayda insana
ulaabilirse dinsel inantan ayrlma o kadar yaygn olmakta, ilk nce dinin en
modas gemi ve tartma gtrr uzantlar, ama sonra temel nermeleri de
terk ettirmektedir. Yalnzca Dayton'da "maymun davas"n* aan Amerikallar
bu konuda tutarl olduklarn ortaya koymulardr. Kanlmaz gei baka
yerlerde yarm nlemler ve sahte davranlar araclyla salanmtr.

*: ABD'nin Tennessee eyaletinde kk bir kasaba olan Dayton'da 1925 ylnda


bir fen bilgisi retmeni hakknda "insann daha ilkel hayvanlardan trediini"
rettii iin dava almtr.
Uygarln eitim grm insanlar ve kafa iilerinden korkacak pek bir eyi
yoktur. Bu insanlarda uygar davran iin gerekli dinsel gdlerin baka
gdlerle, laik gdlerle yer deitirmesi skntsz bir biimde gerekleecektir;
dahas, bizzat bu insanlar byk lde uygarln aralardr. Ama uygarla
dmanlk duymak iin her trl nedene sahip olan eitilmemi ve ezilen geni
kitlelere gelince farkl bir durum sz konusudur. Onlar, insanlarn artk Tanrya
inanmadn renmedikleri srece herey yolundadr. Ama benim bu yazm
yaymlanmasa bile, bunu kesinlikle reneceklerdir. Onlar bilimsel dncenin
sonularn kabul etmeye hazrdrlar, ama bilimsel dnn insanlarda
gerekletirdii deiiklii geirmemi olarak! Bu kitlelerin uygarla duyduu
dmanln, kendilerini ie zorlayan bu dzende bulduklar zayf noktaya
yneltilmesi tehlikesi yok mudur? Eer, komunu ldrmemenin tek nedeni
Tanrnn bunu yasaklam olmas ve imdiki veya sonraki yaamda bu nedenle
seni ar bir biimde cezalandraca korkusu ise, Tanr diye birey olmadn ve
onun gazabndan korkman gerekmediini rendiin zaman komunu hi
duraksamadan ldrrsn. Ancak dnyevi yaptrmlarla bunu yapman
engellenebilir. Dolaysyla ya bu tehlikeli kitleler en ar biimde bask altna
alnmal ve bir entelektel uyan olaslndan dikkatle uzak tutulmal ya da
uygarlk ve din arasndaki iliki temel bir revizyondan gemelidir.
- VIII Kii, bu ikinci nerinin gerekletirilmesinde zel bir glkle
karlalmayacan dnebilir. Bu ilemin belirli bir feragati gerektirdii
dorudur, ama yitirilenden daha fazlasnn kazanlmas olasl vardr ve
bylelikle byk bir tehlikeden saknlabilinir. Bununla birlikte, bu ilem sanki
uygarl daha da byk tehlikelere maruz brakacakm gibi herkesi
korkutmaktadr. Aziz Boniface, Saksonlarn kutsal olduu gerekesiyle
ululadklar aac kesip devirdiinde olay seyredenler kutsal aaca yaplan bu
saygszl korkun bir olayn izlemesini beklediler. Ama hibir ey olmad ve
Saksonlar vaftiz olmay kabul ettiler.
Uygarlk, insann nefret ettii, kendisine engel olan veya malna gz diktii
komusunu ldrmemesi emrini verdiinde, bu aka, insann aksi takdirde
gerekleemeyecek olan komnal varlnn yararna yaplmt. nk, cinayeti
ileyen kii, ldrlenin akrabalarnn intikam duygularnn ve kendileri de bu
tr iddet eylemlerine en az cinayeti ileyen kii kadar eilimli, dier insanlarn
gizli kskanlk duygularnn hedefi olacakt. Dolaysyla kendi alma eyleminin
veya yapt soygunun tadn uzun sre karamayacakt ve gelecei ok
gemeden ldrlmekten ibaret olacakt. Kendisini tek tek dmanlara kar
olaanst bir g ve ihtiyatla korusa bile, daha zayf insanlarn toplu saldrs
karsnda boyun emek zorunda kalacakt. Byle bir toplu hareket
gereklemedii takdirde, cinayetler durmakszn birbirini izleyecek ve sonuta
insanlar birbirlerini yok edeceklerdi. Halen Korsika'da aileler arasnda srp

giden, dier yerlerde ise ancak uluslar arasnda grlen durumun benzerini
bireyler arasnda grecektik. Herkesin eit olarak hissettii bir tehlike olan yaam
gvensizlii, bylelikle bireye ldrmeyi yasaklayan ve bu yaanmaya kar gelen
herhangi bir kiinin topluluk tarafndan ldrlmesi hakkn kendinde sakl
tutan bir toplum halinde insanlar birletirir. te burada adalet ve cezay
gryoruz.
Ama biz insan ldrme konusundaki yasaklamann bu ussal aklamasn
yaygnlatrmayz. Yasaklamann Tanr tarafndan konduunu syleriz.
Bylelikle, onun niyetlerini tahmin etme yolunda belirleme grevim kendi
zerimize alarak onun da insanlarn birbirlerini ldrmelerini arzu etmedii
yargsna varrz. Byle davranarak kltrel yasaklamay olduka zel bir
saygnlkla kuatr, ama ayn zamanda buna uyulmasn Tanr inancna baml
klmakla tehlikeye de sokmu oluruz. Eer bu aamay geriye doru izlersek
-yani, kendi isteimiz olan bir eyi Tanrya atfetmez ve bu istein toplumsal
nedenini belirlemekle yetinirsek- o zaman, kltrel yasaklamann uratld
biim deiikliini reddetmi ama ayn zamanda bu yasaklamay herhangi bir
tehlikeye atmaktan da saknm olacamz aktr. Ayrca baka bir kazancmz
da olacaktr. Kutsallk ve dokunulmazlk nitelii -bir baka dnyaya ait olma
nitelii de denebilir- az saydaki temel yasaklamadan, bir tr szma ve bulama
araclyla dier tm kltrel kural, yasa ve dzenlere de gemitir. Ama bunlar
zerindeki kutsallk halesinin, onlara ounlukla uyduu sylenemez; bu kural,
yasa ve dzenler yalnzca deiik zaman ve yerlerde kart yarglar vererek
birbirlerini geersiz klmakla kalmazlar, ayrca insani yetersizliinin tm
belirtilerini de gsterirler. Bunlarda, yalnzca dar grl bir vesvesenin rn
olabilecek eyleri, bencilce kk karlarn srttn veya yetersiz nermeler
zerine oturtulmu bir sonucu seebilmek pek kolaydr. Bunlara yneltmemiz
gereken eletiri, dier daha hakl kltrel taleplere olan saygmz da ho
karlanmayacak bir derekeye indirmektedir. Tanrnn kendisinin emrettii
eyleri, tam yetkili bir meclisin veya yce bir yargcn yetkisinden kaynaklandn
be-lirlenebilecek eylerden ayrt etmek ters bir i olduuna gre, Tanry tmyle
bir kenara brakp uygarln tm kural ve hkmlerinin yalnzca insani bir
kkenden kaynaklandn drste kabul etmemiz kesin bir avantaj
salayacaktr. Bu emir ve yasalar, varsaylan kutsallklaryla birlikte katlk ve
deimezliklerini de yitireceklerdir. nsanlar, bunlarn pek de kendilerine
hkmetmek amacyla deil, aksine kendi karlarna hizmet iin konduunu
anlayabilecekler ve daha dosta bir tavr taknarak ortadan kaldrlmalar yerine
yalnzca gelitirilmelerini ama edineceklerdir. Bu, uygarln getirdii yke
uyum gstermeye giden yolda nemli bir ilerleme olacaktr.
Ama, uygarln hkmlerini tmyle ussal nedenlerle te-mellendirme -yani bu
hkmleri toplumsal gereklilikten karma- biimindeki savmz, burada
birdenbire bir kukuya arpar. nsan ldrme yasaklamasnn kkenini kendimize
rnek olarak semitik. Ama acaba bu rnek zerindeki deerlendirmemiz
tarihsel geree uymakta mdr? Korkarz ki hayr. Bu deerlendirme, ussal bir
yorumdan baka birey deilmi gibi grnmektedir. nsanln kltrel tarihinin
bu paras zerinde psikanaliz yardmyla bir alma yapmtk. Bu almay
kendimize temel aldmzda ilerin aslnda baka trl olduunu sylemek

zorundayz. Gnmz insannda bile, saf mantksal gdlerin tutku dolu


drtler karsndaki etkinlii pek azdr. Bu durumda, ilkel alarn hayvans
insannda bu mantksal gdlerin ne kadar zayf olduunu bir dnn! Bu
caniyane eylemler arasnda canalc sonulara yol am ve kar konulmaz bir
duygusal tepkiye neden olan u eylem -ilksel babann ldrlmesi eylemiolmasayd, bu hayvans insann ardllar belki imdi bile hibir kstlama
olmakszn birbirlerini ldrp duracaklard. Bu eylemlerden u emir dodu:
ldrmeyeceksin. Totemcilikte bu emir baba yerini tutan nesneyle snrlyd; ama
daha sonralar, gnmzde bile hl evrensel olarak uyulmamakla birlikte, dier
insanlar iine alacak biimde geniletildi.
Ama, burada tekrarlamamz gerekmeyen tartmalar sonucunda gsterildii gibi
ilk baba, Tanrnn zgn grnts, daha sonraki kuaklarn Tanr
figrn.biimlendirirken rnek aldklar modeldi. yleyse dinsel aklama
dorudur. Bu yasaklamann douunda Tanr gerekten bir rol oynamtr; bu
yasaklamay yaratan, herhangi bir biimde toplumsal zorunluluun anlalmas
deil, onun etkisidir. Ve insan iradesinin Tanrya aktarlmas tmyle hakldr.
nk insanlar - babalarndan iddet yoluyla kurtulduklarnn farkndaydlar ve
ataya kar yaptklar bu saygsz harekete duyduklar tepkiyle bundan byle
onun iradesine sayg gsterme kararna vardlar. Dolaysyla dinsel doktrin -baz
deiikliklere ve maskelenmeye tabi tutulduu gerek olmakla birlikte- bize
tarihsel gerei anlatmakta, bizim ussal deerlendirmemiz ise geree aykr
dmektedir.
Artk, dinsel dnceler toplamnn yalnzca arzu doyumlarndan ibaret olmayp
nemli tarihi anlar da ierdiini grm bulunuyoruz. Gemiin ve imdiki
zamann birbirlerini glendiren bu etkileri dine gerekten benzersiz bir iktidar
zenginlii vermi olmaldr. Ama bir benzetme yardmyla belki baka bir keifte
daha bulunabiliriz. Dnceleri, zerinde olutuklar topraktan alp baka yerlere
uygulamak iyi bir yntem olmasa bile, bu benzetmede iaret etmekten kendimizi
alamadmz bir uygunluk vardr. nsan yavrusunun, kendisini kimi zaman ok
kimi zaman az belli eden bir nevroz aamasndan gemeksizin uygarlama
yolundaki gelimesini baaryla tamamlayamadn biliyoruz. Bunun nedeni,
ileriki dnemlerde gerekletirilmeleri mmkn olamayacak ok saydaki
igdsel talebin, yalnzca ocuk zihninin ussal ileyiiyle bastrlamamas ve
gerisinde bir kural olarak endie gdsnn yapt bask eylemleriyle
ehliletirilmesinin gerekliliidir. Bu ocukluk nevrozlarnn ounluu, byme
sreci iinde kendiliinden zlr. Bu zellikle ocukluk andaki saplant
nevrozlar iin geerlidir. Geri kalanlar ise, ileride psikanaliz araclyla
zlebilir. Bir btn olarak insanln da, alar boyunca gelimesi srasnda
tpk bu biimde, ayn nedenlerle -yani, insann komnal varl iin vazgeilmez
olan igd feragatlarnn, cehalet ve akl zayfl iinde bulunulan dnemlerde
yalnzca duygusal gler araclyla salanabilmi olmas nedeniyle- nevrozlara
benzer durumlara girdii dnlebilir. Tarih ncesi dnemlerde gerekleen bu
bastrma benzeri srelerin kalntlar, uzun dnemler boyunca uygarla asl
kalmtr. Bylelikle din, insanln evrensel saplant nevrozu olmutur; ocuklarn
saplant nevrozu gibi o da Oedipus kompleksinden, babayla olan ilikiden
kaynaklanmtr. Eer bu gr doruysa, bir "byme srecinin mukadder

kanlmazlyla birlikte dinden uzaklamann mutlaka gerekleecei ve bu


gelime aamasnda kendimizi tam da bu dnm noktasnda bulacamz
varsaylabilir. Dolaysyla davranmz, yaklaan yeni gelimelere kar koymayp
bu gelimelerin yolunu aan ve saldrnn iddetini hafifletme arelerini aratran
akll bir retmeninkini rnek almaldr. Benzetmemizin, dinin temel niteliini
tketip bitirmedii aktr. Din, bir yandan tpk bir bireysel saplant nevrozu gibi
saplantsal kstlamalara neden oluyorsa, te yandan da -benzerini yaltlm
biimleriyle ancak amentiada , nee dolu bir sanrsal bellek bulankl
durumunda grdmz- gerein inkryla elele giden toz pembe bir
yanlsamalar sistemini kapsamaktadr, ama bunlar yanlzca yardmlaryla
toplumsal bir olguyu anlamaya abaladmz benzetmelerdir; bireyin patolojisi
bize tmyle geerli bir koutluk salamaz.
Din ile saplant nevrozlar arasndaki benzetmenin ne kadar kk ayrntlara
kadar izlenebileceine, bu benzetmenin altnda dinin oluumundaki zellik
ve rastlantlarn ne kadar byk bir blmnn anlalrlk kazanabileceine
(hem yazar hem de zellikle Theodor Reik tarafndan) defalarca dikkat
ekilmitir. Ve koyu dindarlarn, baz nevrotik hastalklar tehlikesine kar byk
lde korunmu olmalar gerei de bunu dorulamaktadr; evrensel nevrozu
kabul etmi olmalar onlar, kiisel bir nevroz gelitirme ykmllnden
kurtarmaktadr.
Baz dinsel doktrinlerin tarihsel deer tadn bilmemiz, onlara olan saygmz
artrsa bile bu doktrinlerin uygarlk ilkelerinin nedeni olarak ileri srlmelerine
bir son verilmesi gerektii biimindeki nerimizin geerliliini hi de
azaltmamaktadr. Aksine! Bu tarihsel artklar, bizim dinsel retileri nevrotik
kalntlar olarak tanmlamamza yardmc oldu Bastrmann etkilerinin yerini
artk, analitik bir tedavide olduu gibi, zihnin ussal ileyiinden doan rnlerin
almas zamannn belki de gelmi olduunu ileri srebiliriz. Bu yeniden
biimlendirme srecinin, kltrel hkmlerin antsal biimlere
dntrlmelerini reddetmekle kalmayp bunlar genel revizyona tabi tutarak
sonuta ounu kaldrp bir kenara atacan, pek de znt duymadan,
ngrebiliriz. Yklendiimiz, insan uygarlkla uzlatrma grevi bylelikle byk
lde yerine getirilmi olacaktr. Uygarlk hkmleri iin ussal gerekeler de ne
srdmzde, tarihsel gerein reddedilmi olmasndan tr zlmemiz
gerekmez. Dinsel doktrinlerin ierdii gerekler sonu olarak o derece arptlm
ve sistemli bir biimde maskelenmilerdir ki insanlk onlar artk gerek olarak
kabul edemez. Durum, ocuklara bebekleri leylein getirdiini sylediimizde
olana benzer. Burada da, byk kuun neyi simgelediini bildiimize gre,
gerei simgesel bir rtye sararak anlatmaktayz. Ama ocuk bunu bilemez. O,
bizim sylediklerimizin yalnzca arptlm olan blmn duyar ve aldatld
duygusuna kaplr. ocuun, byklere kar olan gvensizlik ve kaytszlnn
aslnda ne kadar byk lde bu izlenimden kaynaklandn biliriz. ocuklara
sylediimiz eylerde, gerein bu tr simgesel rtlenmesinden kanmamzn
ve olaylarn gerek ynyle ilgili bilgilerin, ocuklarn zihinsel dzeyleriyle
uyumlu olan blmn onlardan saklamamamzn daha iyi olaca kansndayz.
- IX -

"Birbirleriyle uzlamas zor elikilere dyorsunuz. Sizinkine benzer bir yazl


metnin pek zararl olmadn, hi kimsenin bu yazda ileri srlen trden
tartmalar yznden inancndan koparlamayacan syleyerek ie
balyorsunuz. Ama gene de niyetiniz, daha ileride ortaya kt gibi, bu inanc
sarsmak olduuna gre eserinizi neden yaymladnz sormaya hakkmz var
demektir. Dahas, baka bir blmde herhangi bir kii iin insanlarn artk
Tanrya inanmadklarn renmenin tehlikeli, gerekten ok tehlikeli
olabileceini kabul ediyorsunuz. O ana kadar uysal davranm olan kii artk
uygarln hkmlerine boyun emekten vazgeecektir. Ama gene de uygarln
emirlerini dinsel bir temele oturtmann uygarlk iin tehlike yaratt biimindeki
savnz, inanl bir insann inansz bir insan haline dndrlebilecei
varsaymna dayanmaktadr. Bu ise, tam bir elikidir."
"te bir dier eliki daha. Bir yandan insanlarn akl yoluyla
ynetilemeyeceklerini, tuttuklar ve igdsel taleplerince ynetildiklerini ileri
sryor, te yandan da insanlarn uygarla boyun emelerindeki duygusal
temeli aklc bir temelle deitirmeyi neriyorsunuz. Bu elikiyi anlamak
mmkn m? Bence ya biri, ya da dieri geerlidir."
"Ayrca, siz tarihten hi bir ey renmediniz mi? Dinin yerine akl koyma
yolunda byle bir giriim bir zamanlar resmen ve byk bir iddiayla balatlmt.
Fransz Devrimini ve Ro-bespierre'i hatrlarsnz herhalde! Bu deneyin ne kadar
ksa sreli olduunu ve ne kadar zavall bir baarszlkla sonulandn da
hatrlyor olmalsnz. Gnmzde ayn deney Rusya'da tekrarlanmaktadr ve
dorusu bu deneyin sonucunu da hi merak etmiyorum. nsanlarn din olmadan
yapamayacaklar gereinin olduu gibi kabul edilmesi grnde deil
misiniz?"
"Dinin yalnzca bir saplant nevrozundan ibaret olmadn bizzat siz sylediniz.
Ama dinin dier ynyle hi uramadnz, nevrozla olan benzerlii saptamakla
yetindiniz. nsanlarn nevrozdan kurtarlmalar gerektiini sylyorsunuz. Bu
sre srasnda nelerin yitirilebilecei konusu ise sizi hi ilgilendirmiyor."
Bu eliki varm grnts belki de karmak sorunlar aceleyle ele alm
olmamdan domaktadr. Bunu bir dereceye kadar telafi edebilirim.
Yazdklarmn en az bir adan olduka zararsz olduunda srar ediyorum. Hibir
inan sahibi, bu veya buna benzer herhangi bir tartma nedeniyle kendi
inancndan vazgemeyecektir. nanl kii, dinin retilerine belirli duygusal
balarla baldr. Ama hi kukusuz, bu anlamda inan sahibi olmayan saysz
baka insan da vardr. Bu insanlar, dinin tehditlerinden gzleri korkup yldklar
iin uygarln hkmlerine boyun emektedir ve onu kendilerini kuatan
gerekliin bir blm olarak kabul etmeleri gerektii srece dinden korkarlar.
Bu insanlar, dinin gereklik deeri konusundaki inanlarndan vazgemelerine
izin verildii anda, onu yzst brakp giderler. Ama tartmalardan
etkilenmezler. Dinden korkmay brakmalar, bakalarnn artk dinden
korkmadn grdkleri zaman mmkn olur; ite bu yazm yaynlamasam bile

dinsel etkinin knden haberdar olacaklarn sylediim kiiler bu tr


insanlardr.
Sanyorum, beni sulam olduunuz dier elikiye siz kendiniz daha fazla
arlk veriyorsunuz. nsanlar mantksal tartmalarla bu kadar az
etkilenebildikleri ve kendi igdsel arzularnn egemenlii bu kadar byk
olduuna gre, insan neden onlar bu igdsel doyumdan yoksun brakp da
yerine mantksal tartmalar koymaya abalasn? nsanlarn bu tanma uyduu
dorudur; ama byle mi olmalar gerektii, esas niteliklerinin bunu mu
gerektirdii sorusunu hi kendinize sordunuz mu? ocuklarn kafalarn en erken
yalardan itibaren skca sarp sarmalayarak biim bozukluuna uratma
geleneine sahip bir toplumun kafa endeksini hangi antropolog vrebilir?
Salkl bir ocuun prl prl zeksyla sradan bir erikinin clz zihinsel gleri
arasndaki umut krc kartl bir dnn. Bu greli bozulmann suunun,
byk lde tam da dinsel eitimde olmadndan kesinlikle emin olabilir
miyiz? Etki altnda braklmam bir ocuun Tanr ve br dnya ileri hakknda
kafa yormaya balamasna kadar epey uzun bir zaman geecei kansndaym. O
zaman, ocuun bu konudaki dncelerinin de atalarnn dncelerenin
izledii yolu izlemesi olasdr. Ama biz bu gelimeyi beklemiyoruz; bunlara ilgi
duymad ve nemini kavrama yeteneinden yoksun olduu bir ada dinin
doktrinlerini ocua alyoruz. Bugn ocuk eitim programlarndaki iki ana
noktann, cinsel gelimenin geciktirilmesi ile erken dinsel etkileme olduu bir
gerek deil midir? Bylelikle dinin doktrinleri, daha ocuun zihni gelimeden
kafasnda sarslmaz bir yer etmektedirler. Yoksa siz, bu derece nemli bir alann
cehennem atei tehdidiyle akln etkisine kapal tutulmasnn zihinsel ilevin
gelimesine ok yardmc olduu grnde misiniz? nsan bir kez dinsel
doktrinlerin nne koyduu her safsatay eletirmeksizin kabul etme ve hatta
bunlar arasndaki elikilere nem vermeme noktasna geldi mi, aklnn zayfl
dorusu bizi pek artmamaldr. Ama igdsel doamz denetlemek iin
aklmzdan baka bir ara yoktur. Dnce yasaklamalarnn etkisi altnda olan
insanlardan psikolojik ideale, akln stnl idealine varmalarn nasl
bekleyebiliriz? Kadnlarda genellikle "fizyolojik akl zayfl" olduunun, yani
erkeklerden daha az zeki olduklarnn ileri srldn de biliyorsunuz. Bu
gerein kendisi tartma gtrr ve yorumu da kukuludur ama, bu zihinsel
atrofinin (ikincil nitelikte bir gr bu) durumu kadnlarn dncelerini,
kendilerini en ok ilgilendiren eye -adn koymak gerekirse cinsel yaamn
sorunlarna- yneltmelerini, kendilerini engelleyen eski bir yasaklamann kat
basks altnda abalayp durmalarna balamaktadr. Bir insann ilk yllar
yalnzca cinsel bir dnce kstlamasyla deil, ayn zamanda dinsel ve bundan
doan bir zorunlu sadakat kstlamasyla da etkilendii srece, bu insann
gerekte ne olduunu asla syleyemeyiz.
Ama kendi cokumu frenleyecek ve benim de bir yanlsama peinde kotuum
olaslm kabul edeceim. Dinsel dnce yasaklamasnn etkisi belki de benim
sandm kadar kt olmayabilir; eitim, insanlar dine tabi klmak amacyla
ktye kullanlmasa bile insan doasnn belki de deimeyecei grlecektir.
Bunu bilemiyorum; siz de bilemezsiniz. u anda zmsz gibi grnenler
yalnzca bu yaamn byk sorunlar deildir; daha nemsiz birok soruya yant

vermek de zordur. Ama bu noktada gelecek iin umut duymakta, uygarl


zenginletirebilecek bir hazinenin belki de bizi beklediini ve bu hazinenin bir
dinsizlik eitimi deneyine deecei umudunu beslemekte hakl olduumu kabul
etmelisiniz. Bu deney beklenen sonulan vermedii takdirde, bu reformdan
vazgeip insann igdsel arzularyla ynetilen, akl yn zayf bir yaratk
olduu biiminde salt tanmlayc nitelikteki eski yargma dnmeye raz
olacam.
Dier bir noktada, hibir ekince koymadan grnze katlyorum. Dini, iddet
kullanarak ve tek bir darbeyle yok etmeye alarak ie koyulmak elbette
anlamsz olacaktr. Her ey buyana, bu ncelikle nafile bir aba olacaktr. nanl
bir kii, ne tartmayla ne de yasaklamayla inancnn kendisinden koparlp
alnmasna izin vermeyecektir. Bu, herhangi bir biimde baarlabilse bile,
zulmden baka bir ey olmayacaktr. Onyllar boyu uyku ilac alm bir insan,
bundan yoksun braklrsa elbette uyuyamaz. Dinsel telkinlerin etkilerinin uyku
ilacnn etkilerine benzetilmesi, Amerika'da olup bitenlerle ok iyi
rneklenmektedir. Amerika'da imdilerde -hi kukusuz eksiketek egemenliinin
etkisiyle- insanlar her trl uyarc, zehirleyici ve dier keyif verici maddelerden
yoksun brakmaya ve bunu da insanlar tka basa dinle doldurarak telafi etmeye
alyorlar. te sonucunu hi de merak etmemize gerek olmayan bir dier deney
daha!
Dolaysyla, insanlarn dinsel yanlsamann, verdii teselli olmakszn kesinlikle
yapamayacaklar, yaamn glkleri ve gerein zalimliine bunlar olmakszn
katlanamayacaklar savn ileri srdnzde size kar kman gerekiyor.
ocukluumdan beri bu tatl (belki de hem tatl, hem ac) zehir verilmi insanlar
iin syledikleriniz elbette geerlidir. Ama, akla uygun bir biimde yetitirilmi
olan dier insanlar ne yapacaz? Nevroza tutulmam kiiler belki de buna
derman olacak herhangi bir zehire ihtiya duymayacaklardr. Evet, bu kiiler zor
bir durumda kalacaklardr. aresizliklerini ve evren dzenei iindeki
nemsizliklerini btnyle kabullenmek zorunda kalacaklardr; artk onlar
yaratln merkezi veya merhametli Tanr sz konusu olduunda onun efkatli
koruyuculuunun nesnesi olamayacaklardr. inde kendilerini o kadar scak ve
rahat hissettikleri baba evini terk etmi ocuklar gibi olacaklardr. Ama
ocukluun almas mukadderdir. nsanlar sonsuza dek ocuk kalamazlar;
eninde sonunda "zalim yaam"n iine girmelidirler. Buna "gerein
renilmesi" adn verebiliriz. Kitabmn biricik amacnn, dikkatleri bu ileri
adma ekmek olduunu size itiraf etmem gerekir mi acaba?
nsanlarn bu zor deneye katlanamayacaklarndan korkuyor olabilirsiniz. Her
eye ramen, kiinin kendi z kaynaklarna dayanmak zorunda olduunu bilmesi
de bir eydir. O zaman kii, bu kaynaklardan uygun biimde yararlanmay
renir. Ve insanlar yardmdan da tmyle yoksun deillerdir. Tufandan bu
yana, bilimsel bilgileri sayesinde ok ey renmilerdir ve bu bilgi insanlarn
gcn daha da arttracaktr. Kaderin kimsenin kar kamad byk
zorunluluklarna gelince, insanlar bunlara da tevekklle katlanmay
reneceklerdir. Hasadn u ana kadar kimsenin kaldrmad aydaki geni
topraklarn dn kurmann onlara ne yaran vardr ki? Onlar, bu dnyadaki

drst kk mlk sahipleri olarak, kendilerine den topra kendilerine yeterli


olacak biimde ekip bimenin yolunu bulacaklardr. Beklentilerini teki
dnyadan geri ekip, serbest kalan tm enerjilerini dnyadaki yaanlan
zerinde younlatrarak yaamn herkes iin katlanlabilir olduu ve artk
uygarln kimse iin baskc olmad bir durumu gerekletirmeyi belki de
baaracaklardr. te o zaman inansz arkadalarmzdan biriyle birlikte, hibir
pimanlk duymakszn u dizeleri syleyebileceklerdir:
Das Himmel berlassen wir Ben Englen und sen Spatzen
( "Cenneti meleklere ve serelere brakyoruz." H. Hene'nin (1797-1856) Almanya
adl iirinden. Burada "inansz arkadalar" olarak evrilen deyim
(Unglaubensgenossen -Alm fellow -unbelevers- ng.), H Heine tarafndan B. de
Spuoza (1632-1677) iin sylenmitir. S. Freud, nkteler kitabnda bunu zel bir
nkte teknii rnei olarak zikretmektedir Bkz. Nkteler ve Bilinaltyla ilikileri
A (I) (1905).)
-X"te bu kulaa ok ho geliyor! Tm yanlsamalar reddederek dnya zerindeki
varln katlanlabilir hale sokmay baarm bir insan rk! Gene de ben sizin
umutlarnz paylaamyorum. Ve bunun nedeni -belki de sizin beni grdnz
gibi- inat bir gerici olmam deil. Tersine, mantkl bir insan olduum iin. imdi
rollerimiz ~ deimi gibi grnyor; siz, kendisini yanlsamalara kaptrm
cokulu bir kii olarak beliriyorsunuz, bense mantn taleplerinin ve kukuculuk
haklarnn yannda yer alyorum. leri srdnz eyler bana, sizin rneinizi
izleyerek, yanlsamalar olarak tanmlayacam yanllar zerine kurulmu gibi
grnyor. nk bunlarda sizin arzularnzn etkileri yeterince ak bir biimde
seilmektedir. Sz umudunuzu, erken ocukluklarnda dinsel doktrinlerin
etkilerini yaamam kuaklarn, igdler dnyas zerinde akln arzulanan
stnln kolaylkla salayaca olaslna balyorsunuz. Bu, kesinlikle bir
yanlsamadr; bu belirleyici konuda insan doasnn deiebilmesi ok gtr.
Eer yanlmyorsam -insan dier uygarlklar konusunda o kadar az ey biliyor kiherhangi bir dinsel sistemin basks olmakszn yetien, ama gene de sizin
idealinize dierlerinden hi de daha yakn olmayan adamz halklar vardr.
Eer Avrupa uygarlmzdan dini atmak istiyorsanz, bunu ancak baka bir
doktrinler sistemi araclyla yapabilirsiniz. Ve byle bir sistem kendisini
savunmak iin daha balangtan dinin tm psikolojik zelliklerini -ayn kutsallk,
katlk ve hogrszl ayn dnce yasaklamasn- devralacaktr. Eitimin
gereklerini karlayabilmek iin ayn trden bir eye sahip olmanz gerekir.
Eitim olmakszn da yapamazsnz. Kucaktaki ocuktan uygar insana giden yol
uzundur; kendi gelimelerine giden yolda bir rehberlikten yoksun
brakldklarnda ok sayda gen insan yanlglara decek ve kendi yaam
grevlerini gereken zamanda yerine getirmekten aciz kalacaktr. Yetitirilmeleri
srasnda uygulanan doktrinler daima onlarn olgunluk yllarndaki dnlerine
snrlar koyacaktr, ve bu da sizin dini gnmzde yapmakla suladnz eyin ta
kendisidir. Ancak yetikinlerin olgunlam zihninin haleli bulaca kararlan,
igdleriyle hareket eden ve zihinsel bakmdan gelimemi olan ocuklara zorla

kabul ettirmenin bizim uygarlmzn ve dier tm uygarlklarn onarlmaz ve


ikin bir kusuru olduunu gremiyor musunuz? Ama insanln alar sren
gelimesinin ocukluktaki birka yla sdrlm olmas nedeniyle uygarln
baka bir seenei yoktur; ocuun nndeki grevin stesinden gelebilmesi
ancak duygusal glerle mmkndr. te sizin ileri srdnz 'akln stnl'
idealinin gelecei budur."
"Ve imdi eitimin ve insann ortak yaamnn temeli olarak dinsel doktriner
sistemin korunmasn savunursam buna armamalsnz. Bu, bir gereklik deeri
sorunu deil, pratik bir sorundur. Bireyi etkilemeyi, birey uygarlk iin olgun hale
gelinceye kadar (ve bireylerin ou da hibir zaman bu olgunlua
eriemeyecektir) erteleyemeyeceimize gre (uygarln korunmas bunu
gerektirmektedir), byyen ocua onda eletiriye kapal bir aksiyon etkisi
yapacak bir doktriner sistem kabul ettirmeye mecbur olduumuza gre, bu
durumda dinsel sistem bana ama iin en uygunu gibi grnmektedir. Ve
elbette, sizin dini bir 'yanlsama' olarak tanmlamaya yeltenmenize neden olan,
arzu doyumu salayc ve teselli edici gleri asndan da din en uygun sistemdir.
Gerein ufak bir blmn bile kefetmenin gl -aslnda bizim herhangi
bir biimde byle bir keifte bulunup bulunamayacamz kukusu- gz nne
alndnda, insan ihtiyalarnn da gerein bir paras, aslnda nemli ve bizi
zellikle yakndan ilgilendiren bir paras olduunu gzden karmamalyz."
"Bana gre dinsel doktrinlerin dier bir yaran da, sizin sanki zellikle dladnz
bir zelliinde yatmaktadr. nk dinsel doktrin, tad ilkel ve ocuksu
dn izlerinin oundan arndrlmasn olas klan bir dnce billurlamas ve
yceltilmesi salar. Bylelikle geriye, artk bilimle elimeyen ve bilimin aksini
kantlamad bir dnceler btn kalr. Dinsel doktrinin, sizin yarm nlemler
ve uzlamalar olarak suladnz bu deimeleri, eitilmemi kitleler ile felsefeci
dnr arasnda bir uurum olumasn nlemeyi ve aralarndaki, uygarln
korunmas asndan o kadar nemli olan ortak ba korumay mmkn klar. Bu
sayede halktan kiilerin toplumun st katmanlarnn 'artk Tanrya
inanmadklarn' kefetmelerinden korkmak iin herhangi bir neden de kalmaz.
Sanyorum, sizin abalarnz, kantlanm ve duygusal deer tayan bir
yanlsamay, kantlanmam ve duygusal deer tamayan bir baka yanlsamayla
deitirmek giriiminden ibaret olduunu artk gsterebildim."
Eletirilerinize cevap verebileceimi greceksiniz. Yanlsamalardan saknmann
ne kadar g olduunu biliyorum; belki dile getirdiim umutlar da birer
yanlsama niteliindedir. Ama bir ayrma dikkatinizi ekerim. Onlar
paylamamamn herhangi bir cezay gerektirmemesi gerei bir yana, benim
yanlsamalarm dinsel olanlar gibi dzeltilemez nitelikte deildirler. Bir hezeyan
zellii tamazlar. Eer deneyimler -bana deil, benden sonra gelen ve benim
gibi dnenlere- bizim yanlm olduumuzu gsterirse, beklentilerimizden
vazgeeceiz. Giriimimi neyse o olarak kabul edin. Kiinin bu dnyada ynn
bulmasnn gl konusunda kendisini hi de aldatmayan bir psikolog,
bireylerin ocukluktan erikinlie gelimelerindeki zihinsel sreler zerine
yapt bir alma srasnda edindii kk bilgi parasnn nda insan
geliiminin deerini belirleme abasnda bulunmaktadr. Bu aba srasnda dinin

bir ocukluk nevrozuyla benzetii dncesi srekli olarak aklna gelmekte ve


bu psikolog, insanln bu nevrotik aamay tpk ok sayda ocuun kendi
benzer nevrozlarndan kurtularak bymeleri gibi aacan sanacak kadar da
iyimser davranmaktadr. Bireysel psikolojiden karlan bu bulular yetersiz, insan
rkna uygulanmalar haksz ve psikologun iyimserlii temelsiz olabilir. Bu
belirsizliklerin tm konusunda size hak veriyorum. Ama insan, ou kez
dndn sylemekten kendisini alkoyamaz ve dncelerini hak
ettiklerinden fazla yaygnlatrmam olduu dncesiyle de kendisini avutur.
zerinde biraz uzunca durmam gereken iki nokta var. Birincisi, benim
durumumun zayfl, sizin durumunuzun kuvvetli olduu anlamna gelmez.
Yitirilmi bir davay savunduumuzu dnyorum. nsan aklnn igdsel
yaama oranla gsz olduunu istediimiz sklkla dile getirebilir ve bu konuda
hakl olabiliriz. Gene de bu gszlkte garip bir zellik vardr. Akln sesi
yumuaktr ama bir dinleyen bulana dek yorulmak bilmez. Sonunda, saysz
pskrtmelerden sonra baarya ular. Bu, kiinin insanln gelecei konusunda
iyimser olabilecei az saydaki noktalardan biridir; ancak nemi hi de az
olmayan bir noktadr. Ve bu noktadan insan daha baka umutlar da tretebilir:
Dorudur, akln stnl uzak, ok uzak bir gelecektedir ama bu uzakln
sonsuz olduu sylenemez. Belki de bu stnlk, sizin gereklemelerini
Tanrnzdan beklediiniz ayn amalar, yani insan sevgisini ve aclarn
azaltlmasn (elbette insani snrlar iinde d gereklik ananke elverdii lde)
kendine hedef edinecektir. Byle olduuna gre aramzdaki kartln geici
olduunu ve hi de uzlamaz nitelik tamadn kendimize syleyebiliriz. Ayn
eyleri istiyoruz ama siz, benden ve benim tarafmda olanlardan daha sabrsz,
daha titiz ve -sylememek iin bir neden gremiyorum- kendi karn daha ok
dnen bir insansnz. Siz mutluluun hemen lmden sonra balamasn
istiyorsunuz; lmden olanaksz bekliyorsunuz ve bireyin taleplerinden
vazgemeyeceksiniz. Bizim Tanrmz Logos (Mantk) ise, bu arzulardan
dmzdaki doann gereklemesine izin verdii arzulan tatmin edecek ama
bunu yava yava, yalnzca nceden grlmeyecek bir gelecekte ve yeni bir insan
kua iin yapacaktr. O, yaamdan ciddi bir biimde ac eken bizlere herhangi
bir telafi olana vadetmez. lk giriimler baarsz kalsa veya din yerine ikame
edilen ilk sistemlerin savunulmas zor olsa bile sizin dinsel doktrinleriniz bu uzak
amaca giden yolda bir kenara atlmak zorunda kalacaktr. Neden biliyor
musunuz? nk uzun vadede hi bir ey mantk ve deneyime kar koyamaz ve
dinin bu ikisiyle olan elikisi de ok ak seiktir. Hatta artlm dinsel
dnceler bile, dinin verdii tesellinin herhangi bir blmn korumaya
abaladktan srece bu akibetten kurtulamayacaklardr. Bu dnceler
kendilerini, zellikleri tanmlanmayan ve amalan sezilemeyen daha stn bir
ruhsal varla duyulacak inanla snrlarlarsa hi kukusuz bilimin meydan
okumasndan kendilerini saknabileceklerdir, ama o zaman da insanlarn ilgisini
yitireceklerdir.
kinci olarak, sizin yanlsamalara kar tavrnzla benim tavrm arasndaki farka
bir bakn. Siz, dinsel yanlsamay tm gcnzle savunmak zorundasnz. Eer bu
yanlsama deerini yitirirse -ki bu konudaki tehdit yeterince byktr- o zaman
sizin dnyanz ker. Size her eyden, uygarlktan ve insanln geleceinden

umutsuzluk duymaktan baka yapacak bir ey kalmaz. Ben, bizler bu


bamllktan kurtulmu durumdayz. ocuksu arzularmzn nemli bir
blmnden vazgemeye hazr olduumuz iin, beklentilerimizin birkann
birer yanlsama olduunun ortaya kmasna katlanabiliriz.
Dinsel doktrinlerin boyunduruundan kurtarlm eitim, insanlarn psikolojik
doasnda fazla bir deiiklik yapmayacak olabilir. Bizim tanrmz Logos ok
gl bir tanr olmayabilir ve belki de kendi ncellerinin vadettiklerinin ancak
kk bir blmn yerine getirebilecektir. Bunu bilirsek onu tevekklle kabul
edebiliriz. Bu durumda dnyaya ve yaama olan ilgimizi yitirmeyiz, nk biz
sizin sahip olmadnz bir destee sahibiz. Biz, bilimsel alma yoluyla dnya
gerei hakknda, sayesinde gcmz arttrabileceimiz ve yaammz
dzenleyebileceimiz baz bilgiler kazanlmasnn mmkn olduuna inanyoruz.
Eer bu inan bir yanlsama ise, o zaman biz de sizinle ayn durumdayz
demektir. Ama bilim, ok saydaki ve nemli baarlaryla bir yanlsama
olmadn kantlamtr. Bilimin ok sayda ak dman ve aralarnda onun
dinsel inanc zayflatmasn, tahtndan drme yolunda bir tehdit oluturmasn
affedemeyenlerin de bulunduu ok daha fazla sayda gizli dman vardr.
Bilim, bize rettiklerinin ok az olmas ve karanlkta brakt alann
karlatrma kabul etmez bykl ileri srlerek knanmaktadr. Ama
insanlar, bunu yaparken bilimin ne kadar gen olduunu, balangcnn ne kadar
g olduunu ve insan aklnn bilimin nne koyduu grevleri baarabilecek
gce erimesinden bu yana geen zamann ne kadar ksack olduunu
unutmaktadrlar. Yarglarmz ok ksa zaman dilimlerine dayandrmakla
hepimiz yanlgya dm olmuyor muyuz? Yerbilimcileri kendimize rnek
almalyz. nsanlar bilimin gvenilir olmadndan -bugn bir yasa olarak kabul
ettii eyi bir sonraki kuan bir yanl olarak niteleyip yerine geerlilii hi de
daha uzun srmeyen yeni bir yasa koyduundan- yaknmaktadrlar. Bu sulama
haksz ve bir blmyle gerek ddr. Bilimsel dncenin dnmleri
devrimler deil, gelime ve ilerlemelerdir. nceleri geerlilii evrensel olarak
kabul edilen bir yasann daha kapsaml bir btnn zel bir durumu olduu
ortaya kmakta veya bu yasa ancak daha ileride kefedilebilen dier bir yasayla
snrlanmaktadr; geree kaba bir yaklaklk, daha dikkatlice uyarlanm ancak
kendisi de ileride bir yetkinleme srecinden geecek olan dier bir yaklaklk ile
yer deitirmektedir. leride terk edilecek yetersiz varsaymlarn snanaca bir
aratrma dnemini henz balatmadmz birka alan vardr. Ama, dier
alanlarda u anda bile kantlanm ve neredeyse deimez denilebilecek bir bilgi
ekirdeine sahibiz. Nihayet, kendi rgtlenmemizin koullaryla snrl
klndnda bilimin znel sonulardan baka bir ey veremeyecei, dmzdaki
eylerin gerek deerinin hibir zaman anlalamayaca ileri srlerek, bilimsel
abay kktenci bir biimde gzden drmek iin bir giriimde daha
bulunulmutur. Ama bu tavr, bilimsel almann anlalmas iin belirleyici nem
tayan birka unsuru gzden karmak anlamna gelmektedir. lk olarak bizim
rgtlenmemi -yani zihinsel aygtmz- d dnyay inceleme giriimi iinde
gelitirilmitir ve dolaysyla kendi yaps iinde belirli bir kestirmecilik eilimi
oluturmutur; ikinci olarak, bizzat zihinsel aygtmz incelemeye giritiimiz
dnyann bir esidir ve byle bir incelemeyi derhal kabullenir; nc olarak,
bilimin grevini, bu grevi rgtlememizin zel niteliinin bir sonucu olarak

dnyay nasl alglamamz gerektiini gstermekle snrlarsak, tmyle


kapsanm olmaktadr; drdnc olarak, bilimin nihai bulular tam da bu
bulularn yapld yntem nedeniyle yalnzca bizim rgtlenmemiz tarafndan
deil, aksine bu rgtlenmeyi etkilemi olan eyler tarafndan belirlenmektedir;
ve son olarak, dnyann doas sorununun bizim kavrayl zihinsel aygtmzdan
bamsz olarak dnlmesi, pratik karla ilgisi olmayan bo bir soyutlamadr.
Hayr, bizim bilimimiz yanlsama deildir. Ama bilimin bize veremediini baka
bir yerden alabileceimizi sanmak, yanlsamann ta kendisi olacaktr.
Sigmund Freud
1927

You might also like