You are on page 1of 132

04.

2020

D Ü N YA G Ü N Ü 5 0 . Y I L D Ö N Ü M Ü Ö Z E L S AY I

W W W. N AT I O N A LG E O G R
RAA P H I C .C OM .T R

2070’te bizi nasıl bir


Dünya bekliyor?

YA
YA KAZANACAĞIZ
KAYBEDECEĞİZ
FİYATI: 17 TL / KKTC 21 TL
ISSN 1302-8464

CORONA: İLK YA B A N H AYAT I :


112757 228

DEĞİLDİ, KESİNLİKLE YİTİRDİKLERİMİZ,


S O N O L M AYA C A K K O R U YA B İ L D İ K L E R İ M İ Z
KEYİFLİ BİR UÇUŞ DENEYİMİNE
HOŞ GELDİNİZ
Yolculuk boyunca kendinizi evinizdeki kadar rahat ve
konforlu hissedeceksiniz.
İYİMSERİN
E L K İ TA B I

DÜNYA
GÜNÜ
İLK DÜNYA GÜNÜ’NÜ
50 YIL ÖNCE
KUTLADIK.PEKİ,
50 YIL SONRA BİZİ
NE BEKLİYOR?
OLASILIKLA PARLAK
BİR GELECEK.

2070
Gelecek
hakkındaki
düşünceleriniz
iyimser
değilse, iklim
değişikliğinin
psikolojik
etkilerine de
değinen
kötümser
sayfalara
doğru
ilerleyin.

TASARIM: ANDY GILMORE N AT I O N A L G E O G R A P H I C


YENİLENME SON YABANIL GELECEKLERİ İÇİN 50 YILLIK
GEREKÇESİ ALANLAR SAVAŞANLAR İLERLEME
Daha kalabalık bir Doğayı insafsızca Bugünün gençleri, Hava, su ve toprak,
nüfusu beslemek, tükettik. Yaşanabilir eriyen buzullar ve varsıl ülkelerde
enerjiyi herkese erişilir bir gelecek için son tırmanan sıcaklıklarla 50 yıl öncesine
kılmak, iklim değişik- şansımız: geriye büyüdü. Onların oranla daha temiz.
liğini durdurmak ve kalanları korumak. dünyasında artık Günümüzde
soyların tükenmesini YA Z I : I R E N E B E R M A N – çözümsüzlüğe dair amaç: bu ideali
önlemek elimizde. VA P O R I S V E M AT T H E W bahanelere yer yok. tüm insanlar için
YA Z I : E M M A M A R R I S W. C H WA S T Y K YA Z I : L A U R A PA R K E R erişilebilir kılmak.

B A Ş A Ç I K A B İ L İ R İ Z ......................................................... 1 0 K A PA K
T Ü R K İ Y E ’ D E N N OT L A R ................................................3 6 50 yıl sonra Dünya nasıl bir yer olacak? Gelece-
E Ş İ K T E N D Ö N E N L E R ..................................................... 6 2 ği hayal eden bu görsel, 2070 yılı için iyimser
G E Z E G E N İ M İ Z İ Ç İ N N E L E R YA PA B İ L İ R İ Z ? . . . . . . . . . . . 6 4 ve kötümser senaryoları yan yana getiriyor.
S U : T E M İ Z E N E R J İ ........................................................ 6 8 IMAGINARY FORCES
KÖT ÜM S E R İ N
E L K İ TA B I

DÜNYA
GÜNÜ
İLK DÜNYA GÜNÜ’NÜ
50 YIL ÖNCE
KUTLADIK.PEKİ,
50 YIL SONRA BİZİ
NE BEKLİYOR?
OLASILIKLAR PEK
DE İÇ AÇICI DEĞİL.

2070
Gelecek
hakkındaki
düşünceleriniz
kötümser değilse,
iklim değişikliği
mücadelesinde
kat edilen yolu
izlemek ve
gelecekleri için
savaşan gençleri
tanımak için
iyimser sayfalara
doğru ilerleyin.

TASARIM: ANDY GILMORE N AT I O N A L G E O G R A P H I C


FELAKET 50 YILLIK 2070’DE KAYIP
KAPIDA HASAR DÜNYA DÜNYA
Seller, kuraklık, yan- Avustralya’yı kasıp Gezegenimizin, İklim değişikliği
gınlar ve huzursuzluk kavuran yangınlar gelecek 50 yıl içinde ve doğal felaketlere
milyonları yerlerinden gibi, geçtiğimiz 50 radikal bir değişime kurban giden
yurtlarından edecek. yıl içinde yaşanan uğraması kaçınılmaz. coğrafyanın, insanlar
Koruma çabalarına felaketler Dünya’nın YA Z I : K AYA L E E B E R N E , üzerindeki duygusal
rağmen Dünya tehlikeli bir krizin içine doğru A L E JA N D R A B O RU N DA , etkisi oldukça büyük.
bir yer hâline gelebilir. sürüklendiğine R I L E Y D. C H A M P I N E , YA Z I V E F OTO Ğ R A F L A R :
YA Z I : E L I Z A B E T H KO L B E RT işaret ediyor. V E J A S O N T R E AT PETE MULLER

B A Ş I M I Z B E L A DA ..................................................................................................................2 0
Y İ T İ P G İ D E N L E R .................................................................................................................... 6 3
İ K L İ M V E Y İ Y E C E K L E R ........................................................................................................6 6
T E H L İ K E İ Ş A R E T L E R İ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .7 0
G Ö R M E D İ Ğ İ M İ Z D E Ğ İ Ş İ M L E R .......................................................................................... 76

FOTOĞRAF: MATTHEW ABBOTT, NEW YORK TIMES


 ż  
 Ñ 
ź 

   ž
 Ñž  






 Ż

Ž

Ž
 
 ż
ż 

 


columbia.com.tr
N İ S A N | EDİTÖRDEN

NESİBE
İklim Savaşçıları Arazide,
Sağlık Çalışanları Cephede
BAT

GÜNÜMÜZDEN 50 YIL ÖNCE kutlandı den taa Antarktika’ya kadar her yanı DÜNYA
ilk Dünya Günü. Daha o zamanlardan makrosuyla mikrosuyla, her boyutta GÜNÜ’NÜN 50.
gidişatın doğru olmadığının altını plastik atıkla kirletmeye devam eden YILDÖNÜMÜ’NDE,
çizenlerin emeği vardı bu günün ila- insanlık Sanayi Devrimi’nden sonra
İNSANOĞLUNU
nının ardında. Yıllar hızla aktı geçti. hızlandırdığı tahribatı, Dünya Günü
50 YIL
Geride bıraktığımız 50 yılın her Nisan ilanından sonraki 50 yılda da sürdürdü.
ayında da kutlandı bu gün. Bir Dünya Bu sayı 2070’te bizi nasıl bir Dünya SONRASINDA
Günü vardı, dolayısıyla kutlanacak- beklediğini anlatıyor. İyimser görüş- NASIL BİR
tı. Ne yazık ki, gökyüzünde bize göz ler kötümserlerle; yıkıcı insanların yok DÜNYA
kırpan binlerce, yüz binlerce, derin ettikleri karşısında yapıcı insanlar, özel- BEKLİYOR
uzayda dönüp duran milyarlarca ve likle de gençler, yetiştirdikleri fidanlar, SORUSUNA
milyarlarca gezegenle kıyaslandığında önayak oldukları girişimler, farkındalık
YANIT
üzerinde yaşam barındırmakla şanslı yaratma çabalarıyla dikiliyor. Onlar ik-
ARIYORUZ...
olan Mavi Küre’miz, bir de şanssızlıkla lim savaşçıları. İnsanoğlunun tahripkar
karşı karşıyaydı, düşmanının başına yanını durdurmaya, yitirileni olabildi-
dahi gelmesini dilemeyeceği: tahripkar ğince yetine koymaya, en azından elde
insanoğlu. kalanları korumaya çalışıyor.
Gezegenimizin diğer tüm canlıları Ben bu satırları evden yazıyorum ve
üzerinde hakimiyetini kurmanın ge- bir virüsün dize getirdiği, evlerine hap-
tirdiği aşırı özgüvenden de güç alarak, settiği insanoğlunun tamamı için sağlık
umarsızca, insafsızca, en küçük bir çalışanları cephede savaş veriyor. Hepi-
pişmanlık dahi duymadan ormanları mize sağlıklı bir ay ve bugünün çocuğu,
kesip dümdüz etmeye, nehirleri, gölleri genci, yarının yetişkini tüm insanlara
sadece kirletmekle kalmayıp üstüne daha yeşil, daha mutlu, sevgi dolu bir
üstlük kurutmaya, Dünya’nın tepesin- 2070 dileği ile...

6 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
Miles&Smiles üyesi olun, ayrıcalıklı
bir dünyaya adım atın.
Üye Olmak için Lüen
• 1.000 Hoş Geldin Mili kazanma QR Kodu Okutunuz.
• Uçuşta 10 mb ücretsiz internet hizmeti
• Uçuşlardan Mil kazanma
• Kazanılan Miller ile ödül bilet düzenleme
• shopandmiles.com’da Miller ile alışveriş

milesandsmiles.com | 444 0 849 /MilesandSmilesTR


D Ü N YAY I D E Ğ İ Ş T İ R M E K İ Ç İ N B İ L İ M İ N,
KE ŞFİN VE ÖYKÜ ANL ATICILIĞININ
GÜCÜNE İNANIYORUZ .

Nevzat Çalışkan
İMTİYAZ SAHİBİ nevzatc@groupmedya.com (Sorumlu) Nesibe Bat
Bige Daruga Çalışkan GENEL YAYIN YÖNETMENİ nesibeb@groupmedya.com
YAYINCI bigedc@groupmedya.com

Fatih Büyükbayrak YAZI İŞLERİ


YAYINLAR DİREKTÖRÜ fatihb@groupmedya.com ÖZEL HABER VE KONU EDİTÖRÜ Onur Uygun
GÖRSEL YÖNETMEN Hüseyin Takmaz
LİSANS SAHİBİ EDİTORYAL KOORDİNATÖR Bengisu Kiraz
NATIONAL GEOGRAPHIC PARTNERS
ÇEVİRMENLER Fahire Kurt, Gökçe Çiçek, Onur Aymete
TÜRKİYE LİSANS SAHİBİ
GROUP MEDYA VE BİLGİ TEK. TİC. A.Ş. BU SAYIDA KATKIDA BULUNANLAR Prof.Dr. Celal Serdar Bayarı, Prof.Dr. Pınar Çıragil,
Cemal Sahir Sokak, Profilo AVM, No:33/328 Şişli / İstanbul Prof.Dr. Barbaros Gönençgil, Dr. Sedat Kalem,
Tel: (212) 224 9330 / (212) 335 0050 Prof.Dr. Ahmet Karataş, Prof.Dr. Adnan Ökten

NATIONAL GEOGRAPHIC SOCIETY REKLAM SATIŞ


keşfin sınırlarını zorlayarak dünyayı daha iyi REKLAM GRUP BAŞKANI Gürhan Gezer gurhang@groupmedya.com
anlamaya ve daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir
gelecek için çözümler üretmeye adanmış, kâr REKLAM GRUP BAŞKAN YARDIMCILARI Funda Gökgündüz fundag@groupmedya.com
amacı gütmeyen küresel bir organizasyondur. İsmail Küçük (Bölgeler) ismailk@groupmedya.com
REKLAM GRUP DİREKTÖRLERİ Göktuğ Bedri Evren goktuge@groupmedya.com
PRESIDENT AND CHIEF OPERATING OFFICER Nurol Ceylan nurolc@groupmedya.com
Michael L. Ulica Deniz Toz denizt@groupmedya.com

SENIOR MANAGEMENT
REKLAM DİREKTÖRLERİ Nilüfer Araç nilufera@groupmedya.com
Yeşim Aksoy yesima@groupmedya.com
EVP AND CHIEF SCIENTIST: Jonathan Baillie
Mehtap Yıldırım mehtapy@groupmedya.com
CHIEF ADMINISTRATIVE OFFICER: Tara Bunch
SVP, GLOBAL ENGAGEMENT: Emma Carrasco REKLAM KOORDİNATÖRLERİ Eren Enes (Bölgeler) erene@groupmedya.com
CHIEF HUMAN RESOURCES OFFICER: Mara Dell Seyhan Erat seyhane@groupmedya.com
EVP, GENERAL COUNSEL AND CORPORATE SECRETARY: Angelo Grima
CHIEF OF MEDIA AND PUBLIC AFFAIRS: Kalee Kreider
EVENT VE PROJELER SATIŞ KOORDİNATÖRLERİ Gökhan Gülsoy gokhang@groupmedya.com
EVP AND CHIEF EDUCATION OFFICER: Vicki Phillips EVENT VE PROJELER OPERASYON DİREKTÖRÜ Ebru Döner ebrud@groupmedya.com
CHIEF STORYTELLING OFFICER: Kaitlin Yarnall
DERGİ REZERVASYON MÜDÜRÜ Ender Parlar enderp@groupmedya.com
BOARD OF TRUSTEES REKLAM TEKNİK MÜDÜRÜ Mesut Öztürk mesuto@groupmedya.com
CHAIRMAN: Jean M. Case
VICE CHAIRMAN: Katherine Bradley
ONLINE
Brendan P. Bechtel, Afsaneh Beschloss, Michael R. Bonsignore, Katherine
Bradley, Ángel Cabrera, Elizabeth (Beth) Comstock, Jack Dangermond, DİJİTAL DİREKTÖR Seda Özcan sedao@groupmedya.com
Alexandra Grosvenor Eller, Jane Lubchenco, Kevin J. Maroni, Strive DİJİTAL İÇERİKLER DİREKTÖRÜ Nurdan Gündoğdu nurdang@groupmedya.com
Masiyiwa, Mark C. Moore, George Muñoz, Nancy, E. Pfund, Peter H. Raven, DİJİTAL PROJELER SATIŞ KOORDİNATÖRÜ Yasemin Bayat yaseminb@groupmedya.com
Lyndon Rive, Edward P. Roski, Jr., Frederick J. Ryan, Jr., Anthony A. Williams,
Tracy R. Wolstencroft
ABONE www.groupmedya.com/index.php/iletisim/
RESEARCH AND EXPLORATION COMMITTEE
E-POSTA: uye.natgeo@groupmedya.com
CHAIRMAN: Peter H. Raven WEB SİTESİ VE SOSYAL MEDYA İLETİŞİM nationalgeographic@groupmedya.com
VICE CHAIRMAN: Jonathan Baillie

Kamal Bawa, Justin Brashares, Ruth DeFries, Margaret Honey,


Anthony Jackson, Gary Knight, Steven R. Palumbi, BASKI VE CİLT Turkuvaz Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş.
Andrew Revkin, Jerry A. Sabloff, Eleanor Sterling Tel: (212) 354 39 00
www.turkuvazmatbaacilik.com
EXPLORERS-IN-RESIDENCE
DAĞITIM Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A. Ş.
Sylvia Earle, Enric Sala
BASKI YERİ VE TARİHİ İstanbul, Mart 2020 YAYIN TÜRÜ: Yerel süreli yayın
EXPLORERS-AT-LARGE
www.nationalgeographic.com.tr
Robert Ballard, Lee R. Berger, James Cameron, J. Michael Fay,
Beverly Joubert, Dereck Joubert, Louise Leakey, Meave Leakey
DERGİ ABONELİĞİ HESABI HESAP ADI: GROUP MEDYA VE BİLGİ TEK. TİC. A.Ş.
TEB KAĞITHANE ŞB. TR96 0003 2000 0000 0023 5443 61
KURUMSAL ABONELİK FİYATI: 28 TL
NATIONAL GEOGRAPHIC PARTNERS

CHAIRMAN Gary E. Knell NATIONAL GEOGRAPHIC MAGAZINE

SENIOR MANAGEMENT EDITOR IN CHIEF Susan Goldberg


EDITORIAL DIRECTOR: Susan Goldberg MANAGING EDITOR, LONG FORM: David Brindley. SENIOR DIRECTOR, SHORT FORM: Patty Edmonds
GENERAL MANAGER NG MEDIA: David E. Miller
Whitney Johnson. EDITOR, LONG FORM: David
DIRECTOR OF VISUAL AND IMMERSIVE EXPERIENCES:
Lindsey CREATIVE DIRECTOR: Emmet Smith. SENIOR DIRECTOR, MAJOR PROJECTS: Michael Tribble
DEPUTY CHIEF COUNSEL: Evelyn Miller
GLOBAL NETWORKS CEO: Courteney Monroe
HEAD OF TRAVEL AND TOUR OPERATIONS: Nancy Schumacher
INTERNATIONAL EDITIONS
CHIEF FINANCIAL OFFICER: Akilesh Sridharan EDITORIAL DIRECTOR: Amy Kolczak. DEPUTY EDITORIAL DIRECTOR: Darren Smith.
TRANSLATION MANAGER: Beata Kovacs Nas. EDITORIAL SPECIALIST: Leigh Mitnick
BOARD OF DIRECTORS
Ravi Ahuja, Jean M. Case, Bob Chapek, Nancy Lee, Kevin J. Maroni,
Peter Rice, Frederick J. Ryan, Jr., Tracy R. Wolstencroft Her hakkı saklıdır. National Geographic Türkiye, National Geographic Partners’ın lisansıyla yayımlanmaktadır. Bu dergide yer
alan yazı, makale, fotoğraf ve illüstrasyonların elektronik ortamlar da dahil olmak üzere çoğaltılma hakları National Geograp-
INTERNATIONAL PUBLISHING hic Partners ve Group Medya’ya aittir. Yazılı ön izin olmaksızın hangi dilde ve hangi ortamda olursa olsun materyalin tamamı-
nın ya da bir bölümünün çoğaltılması yasaktır. Bu dergi, basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
SENIOR VICE PRESIDENT: Yulia Petrossian Boyle
Copyright © 2020 National Geographic Partners, LLC.
Ariel Deiaco-Lohr, Gordon Fournier, Kelly Hoover, Tüm hakları saklıdır. National Geographic ve Sarı Çerçeve Tescilli Markalardır ® Marcas Registradas.National Geographic
Jennifer Jones, Jennifer Liu, Rossana Stella talep edilmemiş materyallerden dolayı hiçbir sorumluluk kabul etmez. ISSN 1302–8464

8 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
BAŞA
ÇIKABİLİRİZ
USTALIK, ŞEFKAT VE İSTİKRAR, GEZEGENİN EN
BÜYÜK SORUNLARINDAN BAZILARINA ÇÖZÜM
ÜRETME KONUSUNDA BİZE YARDIMCI OLACAK.

ŞEFKATLİ KORUMA
Kenya’da konumlanan
ve Afrika’nın kamuya
ait ilk fil barınağı ün-
vanına sahip Reteti
Fil Barınağı’nda gö-
revli bir yaban hayatı
bakıcısı yetim bir fili
şefkatle seviyor. Reteti,
günümüze dek altı fili
yabanıl sürülerin içine
dahil etmeyi başardı.
AMI VITALE

11
YENİ ENERJİ
Güney Fransa’da, 35
ülke nükleer füzyondan
yararlanma umuduy-
la bir termonükleer
deneysel reaktör olan
ITER’i inşa etmek için iş-
birliği yapıyor. Nükleer
füzyon, yıldızlara ener-
ji sağlıyor ve neredeyse
karbon içermeyen sınır-
sız enerji kaynağı olma
potansiyeline sahip.
ITER KURULUŞU/EJF RICHIE
ALTERNATİF TARIM
Dalgıç, Noli (İtalya)
açıklarında, bitkilerin
toprak ya da pestisit
kullanılmaksızın bü-
yütüldüğü deneysel
sualtı çiftliği Nemo’nun
Bahçesi’nde domates
topluyor. Bu uygulama
ekilebilir toprağa sahip
olmayan bölgeler için
iyi bir seçenek olabilir.
ALEXIS ROSENFELD,
GETTY IMAGES
SUYLA YAŞAMAK
Yıllardır sürdürülen
kirlilik kontrolü sa-
yesinde Aarhus’daki
(Danimarka) endüstri-
yel limanın suyu artık
tertemiz. Öyle ki in-
sanlar günümüzde
deniz suyunun kul-
lanıldığı havuzlarda
yüzebiliyor. Bu yeni
yüzen yapı ise deniz
kıyısının tadını çıkar-
mak için birebir.
RASMUS HJORTSHØJ
YAŞAM BİR
YOLUNU BULUR
Staten Island’da
(New York) konumla-
nan Freshkills Parkı’na
atılmış bir oyuncak be-
beğin kafası yosunla
kaplanmış. Bir zamanlar
dünyanın en büyük atık
sahası olan 890 hek-
tarlık bu alan, Central
Park’ın neredeyse üç
katı büyüklüğünde
bir dinlenme alanına
dönüştürülüyor.
LAURA WOOLEY
NÜKLEER KAZA
Çernobil’de (Ukrayna)
bir turist, 1986’da pat-
layan nükleer reaktörü
çevreleyen koruma
kabuğunun yakınında
selfie çekmek için gaz
maskesi takıyor. Özel
bir gama kameranın
yakaladığı görün-
tüyle birleştirilen bu
fotoğrafta görülebilir
hâle gelen radyasyon,
bulaşmış olduğu mad-
delerden yayılmaya
devam ediyor; ancak
bölgeyi kısa süreli zi-
yaret etmek güvenli.
Çernobil, karbonsuz
bir enerji kaynağı
olan nükleer enerji
umudunun körelmesi-
ne neden oldu.
MIKE HETTWER
(WILLY KAYE, H3D İLE)
BAŞIMIZ
BELADA
DOĞAL KAYNAKLARIN ACIMASIZCA TÜKETİLMESİ
VE KÖTÜYE KULLANILMASI, DÜNYAYI HEM BİZİM,
HEM DE GEZEGENDEKİ YAŞAMIN GERİ KALANI
İÇİN DAHA ÖLÜMCÜL BİR YER HÂLİNE GETİRDİ.

21
PLASTİK TEHDİDİ
Başçavuş balıkları, Tay-
van yakınlarında plas-
tik poşetin etrafında
yüzüyor. Tahmin-
lere göre her yıl sekiz
milyon ton plas-
tik atık okyanuslara
karışıyor ve milyon-
larca deniz canlısının
ölümüne yol açıyor.
MAGNUS LUNDGREN,
NATURE PICTURE LIBRARY
BÜYÜYEN
YANGINLAR
2017’de gerçekleşen
Thomas yangını sı-
rasında Ventura’daki
(Kaliforniya, ABD) bir
evi kurtarmaya çalışan-
lar, alevlerden kaçıyor.
Bin yapıyı ve bin 130
kilometrekareyi ya-
kıp kül eden yangın, o
güne dek eyalette ger-
çekleşenler arasında en
büyüğüydü –ama yalnız-
ca kısa bir süre için. Daha
sıcak ve kurak iklim, Ka-
liforniya ve daha birçok
yerde daha büyük yan-
gınları körüklüyor.
MARCUS YAM, LOS ANGELES TIMES
EVİNİ
YİTİRENLER
Bir Jaguar görseli,
ABD–Meksika sınırında
uzanan bir çite yansı-
tılıyor. Fotoğrafçının
amacı, böylesi bariyer-
lerin yaşam alanlarına
erişimi engelleyerek
yaban hayatını tehli-
keye attığına dikkat
çekmek. Memeli hay-
vanların dörtte biri,
soylarının tükenme
tehlikesi altında.
ALEJANDRO PRIETO
KÖMÜR ETKİSİ
Bir aile, Datong’daki
(Çin) kömür sant-
ralinin yakınlarında
düğün kutlaması ya-
pıyor. Kömür, küresel
sıcaklık artışlarının en
büyük kaynağı; dün-
yadaki yıllık kömür
tüketimin yarısından
da Çin sorumlu.
ADAM DEAN, PANOS
N İ S A N | N AT I O N A L G E O G R A P H I C .C O M .T R

AYDINLANAN GECELER
DERLEYEN: BENGİSU KİRAZ

yaşam
D Ü N YAY I S A R I P S A R M A L AYA N üzerindeki etkilerine odaklanıyor.
ağı insanın acımasızlığı nedeniyle acı Işık, tıpkı insanlar için olduğu gibi,
çekiyor; öyle ki söz konusu acımasız- birçok deniz canlısının da yaşamını
lıkların birçoğuyla gündelik hayatı- şekillendiriyor: göç yolları, çiftleşme
mızda sıklıkla karşılaşmak mümkün: dönemleri ve avlanma bölgeleri ışığın
ormansızlaştırma, aşırı avlanma, karbon varlığından hareketle belirleniyor. Nor-
salımı, denizlerin kirletilmesi… Ancak veç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde
liste sanılanın aksine çok daha uzun. biyolog olarak görev alan Geir Johnsen’e
Üstelik geri kalanı, maliyeti birçokları göre ışık yaşamın varlığına işaret ediyor.
tarafından tahmin dahi edilemeyen Ancak insanlık geçtiğimiz 100 yıldır
maddelerden oluşuyor. Aralarında en yapay ışık kullanıyor ve bunu yaparken
vurucu olanlardan biri de ışık kirliliği. de hayvanlara maliyetinden haberdar ol-
Gezegenin en ücra noktalarına dahi madığı zararlar veriyor. Dünyanın yüzde
rahatlıkla erişim sağlayabildiğimiz bu- 80’inin yapay ışık kirliliğine boğulmuş
günlerde, yolumuzu aydınlatan ışık, bir gökyüzü altında hapsolduğu tahmin
yaşama tutunmak için ışığa olduğu ediliyor ve bu oran ne yazık ki her geçen
kadar karanlığa da gereksinim duyan yıl yüzde 6 oranında artış gösteriyor.
canlıların habitatını parçalıyor, hatta Konu üzerine yapılan çalışmalardan
ve hatta doğal döngülerini bozuyor önümüzdeki yıllarda elde edilebilecek
olabilir. Yakın tarihli araştırmalar, iklim veriler yapay ışığın doğayı nasıl dönüş-
değişikliği nedeniyle incelen buz taba- türdüğü konusunda aydınlatıcı olabilir.
kasının yanı sıra yüksek deniz trafiğinin Yapay ışıklar ve doğa üzerindeki etki-
beraberinde bölgeye taşıdığı fazladan lerini Nisan ayında www.nationalgeo-
ışığın Kuzey Kutbu’ndaki deniz canlıları graphic.com.tr’de keşfedin.

30 N AT I O N A L G E O G R A P H I C FOTOĞRAF: POSTERIORI/GETTYIMAGES
A DVA N C E D T EC H N O LO GY

Kirli Temizler.
havayı

Serinletir.

Ya da ısıtır.

Havayı kirleten maddelerin %99.95’ini yok eder.


Etkin serinletme ve ısıtma sağlar.
Havayı temizlerken aynı zamanda etkin şekilde ısıtan Dyson Pure Hot & CoolTM
havayı temizleyen serinletici ve ısıtıcı fan standart testlerin ötesinde performans sağlar.
Havadaki kirliliği otomatik olarak algılar, havayı kirleten en küçük partikülleri bile
yakalar, temizlenmiş sıcak havayı Air Multiplier Teknolojisi’yle dağıtır.
Dyson Pure Hot & CoolTM fan bu özellikleri teste tabi tutulmuş tek fandır.1
1
Standart hava temizleme ve ısıtma testleri sırasıyla AHAM AC1-2015 ve IEC 60675’tir. Filtreleme etkinliği (EN1822), hava dağıtımı, dyson.com.tr
81m3’lük bir odada hava temizleme kapsamı ve 35m3’lük bir odada ısıtma performansı testlerine tabi tutulmuştur.
N İ S A N | N AT I O N A L G E O G R A P H I C T V

DÜNYA GÜNÜ
2 2 N İ SA N Ç A R ŞA M B A , T ÜM G Ü N B OY U N C A

ve National
N AT I O N A L G E O G R A P H I C muhteşem görseller kullanarak ele alan
Geographic WILD, 22 Nisan Dünya “Okavango: Muhteşem Yolculuk” gibi
Günü’nün 50. yılını tüm gün boyunca belgeseller gün boyu hem National
birbirinden iddialı ve kaliteli yapımlar Geographic hem WILD ekranlarında
ile kutlayacak. İzleyiciyi mercan resif- izleyicilerle buluşacak.
lerinin dünü, bugünü ve geleceğinde National Geographic Kaşifi Primato-
göz kamaştırıcı bir yolculuğa çıkaran log Dr. Jane Goodall’ın aktivist kimliği
“Antik Resifler”, National Geographic ile çalışmalarına odaklanan belgesel
fotoğrafçısı Joel Sartore’nin tehlike al- “Jane Goodall: Umut” ise 22 Nisan
tındaki hayvan türlerini fotoğrafladığı Çarşamba saat 20.00’de National Geo-
Photo Ark projesinin perde arkasını pay- graphic ve National Geographic WILD
laşan “Photo Ark Özel” ve yabanıl doğayı ekranlarında eş zamanlı yayınlanacak.

COSMOS: YENİ DÜNYALAR Ü ST Ü N Y I RT I C I L A R


“Cosmos” serisinin Yırtıcıların hikayeleri,
yeni sezonu, 5 Nisan Nisan boyu her hafta
itibariyle her Pazar, sonu, saat 20.00’de
saat 20.00’de National National Geographic
Geographic’de. WILD ekranlarında.

32 N AT I O N A L G E O G R A P H I C FOTOĞRAFLAR: NATIONAL GEOGRAPHIC


BU BİR İLANDIR

Daha
Evlerimizde uzun zaman geçirdiğimiz bu günlerde, iç mekânlarda
sağlıklı bir hava solumak her zamankinden daha büyük önem taşıyor.
Kapımızı kapatarak evimizi dış ortamdaki kirleticilere de kapattığımızı

Temiz Bir
düşünürken bu kirleticileri aslında evimize kilitliyor ve uyurken,
çalışırken, yemek yaparken, ailemizle vakit geçirirken ya da egzersiz
yaparken evimizdeki potansiyel kirli havayı soluyoruz.
Zamanla yüzeylerde biriken tozlar, halılardaki evcil hayvan kılı, nemli

Ev İçin ortamlarda biriken küfler veya pencerelerden içeri giren polenler


evlerimizdeki hava kirliliğine neden olan en belirgin kirleticilerdir. İç
mekân havasında çok daha fazlası var ve iç mekân hava kirliliğine maruz

İpuçları kalmanın, yaşamın her aşamasında sizin ve sevdiklerinizin sağlığı üzerinde


farklı etkileri oluyor. Bu etkilerin şiddetiyse kirli havaya maruz kalmanın
uzunluğuna ve miktarına bağlı olarak değişiyor.

DYSON’DAN HAVANIZI PEKİ EVİMİZİN HAVASI NASIL KİRLENİYOR?


DEĞİŞTİRECEK ETKİLİ ÇÖZÜMLER Dışarıdan içeri girince evimizin havasının temiz olduğunu ve rahat bir nefes al-
Dyson mühendislerinin sizin ve ailenizin dığımızı düşünüyoruz. Oysa, pencereleri açtığımızda evimize giren kirli havanın
sağlığını korumak ve iç mekanlardaki hava- yanı sıra, yaptığımız günlük aktiviteler ve evimizde bulunan eşyalar da iç mekân
yı daha temiz tutmak için tasarladığı hava havasını kirletebiliyor. Yatak odalarımızda kozmetik ürünlerden, saç spreyi ve
temizleyici fanlar, havadaki zararlı mad- parfüm gibi kişisel bakım ürünlerinden, kullanılan yastık, çarşaf gibi ürünlerin
deleri tespit edip hapsederek rahat nefes materyallerinden gelen VOC’ler (Uçucu Organik Bileşikler) ve kokulu mumlar-
almanızı sağlıyor. dan gelen benzen bulunabiliyor. Mutfakta ve oturma odasında bulunan temiz-
Dyson Pure Hot+Cool™ ve Dyson Pure lik ürünleri de VOC yayarken; yemek pişirme işlemleri sırasında duman ve koku
Cool™ hava temizleyici fanlar iç mekanlar- salınımıyla partiküller oluştururken halılarsa toz ve alerjen madde üretiyor. Sigara
daki alerjen ve zararlı maddeleri gerçek dumanı, yanan şömineler, evcil hayvan tüyleri, evde yetiştirdiğimiz bitkiler, evin
zamanlı tespit ediyor. 0,1 mikron boyu- iç ve dış boyası, elektronik eşyalar ve yeni mobilyalar da evin havasını kirletiyor.
tundaki zararlı partiküllerin %99,95’ini
hapsediyor. EVİ DAHA TEMİZ HALE GETİRMEK VE HAVA KALİTESİNİ ARTTIRMAK
Air Multiplier™ teknolojisi ile ürünler İÇİN NELER YAPABİLİRSİNİZ?
termostat ısı kontrolüyle otomatik olarak Evlerimizde soluduğumuz havayı kontrol etmek ve sağlığımızı korumak için
odayı hedef sıcaklıkta tutuyor. Tüm oda- uygulayabileceğimiz basit yollar var.
da kontrol için havayı karıştırıp dağıtıyor ve İç mekanların havasını temiz tutmak için; kirliliğe neden olan faktörün kay-
temizlenen havanın yayılımı için güçlü bir nağını bulup ortadan kaldırmayı deneyerek işe başlayın. Bulunduğunuz ortamı
hava akışı yaratıyor. Dyson Pure Hot+Cool™ havalandırın, kapalı alanlarda sigara içmekten kaçının, mobilya alırken dikkat-
hava temizleyici fan, bu teknolojiyle temiz- li seçimler yapın, en az kimyasal madde içeren alternatiflere yönelin, kimyasal
lenip ısıtılmış havayı odaya dağıtarak kışın temizlik maddelerinden kaçının. Pişirme ve ısınma cihazlarınızın iyi çalıştığın-
sıcak bir ortam yaratıyor. dan ve bakımlarının yapıldığından emin olun. Nemli alanları daha iyi havalandır-
Dyson Pure Cool Me™ kişisel hava te- maya özen gösterin. Tüm bu önlemler arasında en önemlisiyse; evinizde yoğun
mizleyici, Dyson Core Flow™ teknolojisiyle şekilde bulunan, eşyalarınıza nüfus eden tozlardan ve gözle görülmeyen parti-
70 derecelik salınımıyla kişiselleştirilebilir küllerden kurtulmak. Ev tozu, toz akarları, evcil hayvan kepeği, polen, mobilya,
bir deneyim sunuyor. HEPA filtresiyle par- elektronik, plastikten yayılan kimyasalları içerebilir. Tozlardan kurtulmak için;
tikülleri yakalayarak kişisel alandaki havayı HEPA ve karbon filtreye sahip Dyson hava temizleyicileri kullanın.
temizliyor. Mümkün olduğunca sessiz ola- Dyson’ın elektrik süpürgeleri veya hava temizleyicilerinde bulunan HEPA
cak şekilde tasarlanan ürün; çalışma masası, filtreler, polen, bakteri, küf, toz akarı ve evcil hayvan kepeği gibi ince tozları
yatak başucu gibi daha yakın alanlarınız- yakalamada oldukça etkili. HEPA filtreler tek başına kimyasal dumanları, diğer
da konumlandırılabilir. Deliksiz bir uyku gazlardan olan benzen, NO2 (Azot Dioksit) ve koku gibi uçucu organik bileşikle-
için gece moduyla hava kalitesini izlerken ri (VOC) temizleyemeyebilir.
havayı arındırır; Dyson Link uygulamasıyla Dyson hava temizleyici fanlar, 360° HEPA filtre ve aktif karbon granül taba-
hava kalitesini kontrol etme imkânıyla özel- kalarının kombinasyonu sayesinde ultra ince parçacıkları ve havada bulunan
likle çocuk odaları için vazgeçilmezdir. zararlı uçucu organik bileşikleri yakalayabilir.
P A N D E M İ | C OV I D –1 9

NE İLKTİ NE DE SON
DÜNYANIN YAKIN DÖNEM HAKLI GÜNDEMİ OLARAK HER BİRİMİZİN ARTIK ÇOK
YAKINDAN TANIDIĞI CORONAVIRUS İNSANLIĞIN TARİH BOYUNCA TANIKLIK ETTİĞİ
PEK ÇOK PANDEMİDEN BİRİ. NELER YAŞANDI, KÜRESELLİĞİN ETKİSİ NEYDİ?
YA Z I : P R O F. D R . P I N A R Ç I R A G İ L *

Yaşamını dünyada bulaşıcı hastalıklar


İ N S A N L I K TA R İ H İ B OY U N C A
yitiren
kişi sayısı

200
(milyon)
hep var olmuştur ve var olmaya da devam edecek.
Yeni bir hastalığın tüm dünyayı bir salgınla etkilemesi
“pandemi” olarak tanımlanır. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ)
göre pandemi olabilmesi için gerekli kriterler; toplumda daha
200 KARA VEBA
Yersinia
MİLYON

pestis
önce görülmemiş bir hastalığın ortaya çıkması, hastalığın
etkeni olan patojenin insanlara bulaşarak tehlikeli bir hasta-
lığa yol açması ve hastalık etkeni patojenin insanlar arasında SARI HUMMA
Sarı humma virüsü
kolayca ve devamlı olarak yayılması, yani bulaşıcı olmasıdır.
Bir hastalığın pandemi olarak ilan edilebilmesi için istikrarlı KOLERA PANDEMİSİ 1–6
bir şekilde, dünyanın farklı noktalarında, kitleler üzerinde V. cholera
görülmeye başlaması gerekir ve DSÖ tarafından ilan edilir. ÜÇÜNCÜ VEBA
150 İnsanlık tarihinin başlangıcında nüfus birbirinden ba- Yersinia pestis
ğımsız yani izole idi. Ancak insan hareketliliğinin giderek RUS GRİBİ
arttığı günümüzde bölgeler ve hatta kıtalararası iletişimde H2N2 virüs olabilir
ve etkileşimde ciddi artışlar olduğu bir gerçektir.
İSPANYA GRİBİ
Daha büyük şehirler, daha egzotik ve yoğun ticaret yolları, H1N1 virüs
küresel ulaşım ve iletişimin gelişmesi, farklı insan, hayvan
ASYA GRİBİ
ve ekosistem popülasyonlarıyla artan temas ile toplum daha H2N2 virüs
uygar oldu, ama olası pandemilerin de ortaya çıkması ka-
çınılmaz hâle geldi. HONG KONG GRİBİ
H3N2 virüs
100
* Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Bölümü’nde görev almaktadır.
** Dergimiz baskıya girdiği tarihte Covid-19 nedeniyle yaşamını yitiren kişi sayısı DOMUZ GRİBİ
H1N1 virüs

SARS

30-50 MİLYON
Coronavirus

5MİLYON
ANTONINE
JUSTINIAN
VEBASI
Yersinia
pestis
EBOLA
Ebolavirus
Grafikteki dikdörtgenler
virüslere işaret etmektedir
VEBASI
Suçiçeği/ ve genişlikleri yıl olarak
50
Kızamık virüs etkilerini göstermektedir.
olabilir
1 MİLYON
ÇİÇEK JAPON
Variola major
virus
56 MİLYON
YENİ DÜNYA
ÇİÇEK
Variola major
virüs

Yıl 100 200 300 400 500 600 700 800 900 1000 1100 1200 1300 1400 1500

34 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
OLACAK...
HASTALIKLAR
VE BULAŞICILIKLARI
Salgına neden olan bir hastalığın
bulaşıcılığı izlenebiliyor ve her hasta
kişinin ortalama olarak kaç duyarlı
insanı enfekte edebileceği belirleniyor
(altta). Bu sayı kızamıkta oldukça
fazla. Ve her bir hasta 16–18 kişiye
hastalığı bulaştırabiliyor. Bu sayı bugün
COVID–19 için 2–4 kişi. Bu nedenle
bulaşın önlenebilmesi için karantina ve
sosyal mesafe uygulanmalı. Günümüzde
VEBA’DAN COVID–19’A DÜNYA TARİHİNİ hastalıkların tanı ve tedavilerinde
DEĞİŞTİREN PANDEMİK HASTALIKLAR gelişmeler ile artan iletişim olanakları,
pandemilerin yönetiminin küresel
İnsanlık tarihi boyunca farklı dönemlerde görülen, imparatorlukların anlamda gerçekleştirilebilmesini
yıkılmasına neden olan pandemiler, kimi kez insanların bulundukları bölgeleri sağlayabilecek konumda. Ancak
terk etmesi ile sonuçlandı. Pandemi tarihine bakıldığında bugüne dek insanlığı günümüz küresel dünyasında gelecekte
etkileyen pandemi sayısı 21. Çok sayıda insanın ölümü ile sonuçlanan ve karşılaşacağımız pandemik enfeksiyon
dünyayı en çok etkileyen salgınlar arasında başı veba, kolera, grip, AIDS hastalıkları insanlığın en önemli
sorunları arasında olmaya devam
çekti. Ve günümüzde de COVID–19 dünyayı sarsmaya devam ediyor…
edecek gibi görünüyor.

Bulaşıcılık
Veba Grip
Avrupa’da 1347–1351 yılları arasın- 1889 yılında Buhara, Kanada ve
da büyük yıkıma yol açan, etkeni Grönland’da aynı anda görülen
Yersinia pestis olan Kara Veba salgında bir milyondan fazla insa- 0,8
MERS
izleyen yıllarda da dünyada nın hayatını kaybettiği salgın, Rus
tarih boyunca pandemilere yol Gribi olarak biliniyor. Daha sonra
açtı. Avrupa’da 17. yüzyıl sonuna 1918–1920 yılları arasında H1N1
kadar her 25 yılda bir pandemi virüsünün neden olduğu ve daha
oluşturan bu hastalık dünya çok 18 ve 34 yaş arası insanları
genelinde milyonlarca kişinin etkileyen İspanyol Gribi, 50 ile 1,5
I N F LU E N Z A
ölümüne neden oldu. 100 milyon arasında insanın ölü-
mü ile sonuçlandı. Singapur’da
Kolera 1956 yılında başlayan ve 1958 yılı-
Hindistan çevresinde ortaya na kadar devam eden Asya Gribi
çıkan ilk kolera pandemisi 1817– sadece 116 bini Amerika Birleşik
1824 tarihleri arasında yaşandı, Devletleri’nde olmak üzere tüm 2,0
EBOLA
daha sonra Güneydoğu Asya, dünyada toplam bir milyon kişi-
Ortadoğu, Doğu Afrika ve Ak- nin hayatını kaybetmesine neden
deniz kıyılarına kadar yayıldı. oldu. Yine dünyada yaklaşık bir
Avrupa’da yüz binlerce insanın milyon insanın ölümüne yol
ölümüne yol açan kolera pan- açan Hong Kong Gribi, Asya
demisinin dünyada toplam kaç ve Avrupa kıtalarında etkili 2,5
kişinin yaşamını yitirmesine C OV I D –1 9 * *
oldu. 1968 yılında Hong Kong’da,
neden olduğu hâlâ bilinmemek- birden fazla alt tipe sahip olan
le birlikte, sadece Semarang’da virüslerin bir araya gelerek
(Endonezya) 11 gün içinde bin orijinalinden farklı bir virüs
225 kişinin öldüğü tahmin edili- ortaya çıkarmasıyla oluşan salgın,
yor. Asya’daki hemen hemen her 1969 yılına kadar devam etti. 3,5
SA R S
ülkeyi etkileyen salgının zarar
verdiği ve öldürdüğü insan AIDS
sayısı tam olarak bilinmiyor. ABD’de 1981 yılında görülen ilk
AIDS (kazanılmış immune yet-
mezlik sendromu) olgusundan K A B A–
sonra günümüzde, DSÖ’nün 2018 4,5
KU L A K

1 MİLYON
25-35 HIV/AIDS
MİLYON
yıl sonu verilerine göre, dünyada
37,9 milyon HIV enfekte kişi
bulunmaktadır. DSÖ, Haziran 2019
tarihinde 24,5 milyon kişinin an-
Hiv tiretroviral tedaviye erişiminin
İTALYA
VEBASI olduğunu bildirdi. 6,0
K I Z A M I KÇ I K
Yersinia
pestis

100BİN 850BİN
MERS 6,0
LONDRA Coronavirus ÇİÇEK
BÜYÜK VEBASI
Yersinia
pestis

24 BİN 112
COVID–19
(27 MART 2020)**
16,0
1600 1700 1800 1900 2000 2020 Coronavirus KIZAMIK

KAYNAK: A.ALCHON, SUZANNE (2003). A PEST IN THE LAND: NEW WORLD EPIDEMICS IN A GLOBAL PERSPECTIVE. UNIVERSITY OF NEW MEXICO PRESS.S.21; J.N.HAYS (2005). EPIDEMICS AND
PANDEMICS: THEIR IMPACTS ON HUMAN HISTORY. ABC-CLIO; GREAT BRITAIN. LOCAL GOVERNMENT BOARD (1893). FURTHER REPORT AND PAPERS ON EPIDEMIC INFLUENZA, 1889–92: WITH AN
INTRODUCTION BY THE MEDICAL OFFICER OF THE LOCAL GOVERNMENT BOARD; HTTPS://WWW.WHO.INT/; HTTPS://WWW.VISUALCAPITALIST.COM/HISTORY-OF-PANDEMICS-DEADLIEST/
B İ R A Z İ Y İ B İ R A Z K Ö T Ü | TÜRKİYE’DEN NOTLAR

İYİLER VE KÖTÜLER
DÜNYA GÜNÜ’NÜN 50. YILINI KUTLADIĞIMIZ ŞU GÜNLERDE
TÜRKİYE’DE YABAN HAYATININ GELDİĞİ NOKTA VE OLASI GELECEK...
YA Z I V E F O T O Ğ R A F L A R : A H M E T K A R ATA Ş

K E N T L E Ş M E , A Ş I R I AV, O R M A N S I Z L A Ş T I R M A , K İ M , N E D U RUM DA
atmosferi altüst edecek oranlarda karbondiok- Yetersiz bilgiden dolayı
sit emisyonları ve sonuçta gelinen nokta: iklim DD olan 199 hayvan
türünün en azından bir
değişimi… Türkiye de insanın doğa üzerindeki bölümü de tehlike altın-
etkisinden kendine düşen payı ne yazık ki aldı. daki türler arasında. Bu
gruptakilerden 42 tür
Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN)
kemikli balık (Actinopte-
Kırmızı Liste verilerine göre, ülkemizde 7 mantar, rygii), 11 tür Memeli
133 bitki ve 313 hayvan olmak üzere, adı geçen bu (Mammalia) ve 9 tür ise
kıkırdaklı balık (Chon-
üç krallıkta toplam 453 türümüz tehlike katego- drichthyes) sınıfından.
risinde. (Kısa bir süre önce, Eylül 2019 gibi yakın Eublepharis angramainyu
bir tarihte, bu sayı 426 tür olarak listelenmişti.) da (pars keleri) bu
grupta (üstte, solda).
Soyu tükenen tür sayısı 4 ve tümü, endemik
içsu balığı. Bu içsu balıklarımız ise Alburnus Acanthobrama cen-
tisquama (uzundikenli
akili (gökçe balığı), Alburnus nicaeensis (İznik Asi çapakbalığı), Para-
incibalığı), Pseudophoxinus handlirschi (Eğirdir schistura chrysicristinae
yağbalığı, Kavinne) ve Aphanius splendens (Göl- (Diyarbakır çöpçübalığı)
ve Cobitis kellei (Diyar-
cük dişli sazancığı). Öte yandan, alabalıklardan bakır taşyiyenbalığı),
Stenodus leucichthys de doğada soyu tükenmiş CR(PE) kategorisi listesine
ekleyebileceğimiz türler.
(EW) grubunda yer alanlardan.
Yaklaşık 20 yıldır varlığı
Ancak, 9’u Gastropoda (Salyangozlar), 3’ü içsu teyit edilemeyen Nume-
balığı olmak üzere toplam 12 tür CR olarak gö- nius tenuirostris (ince-
gagalı kervançulluğu) da
rülmekle birlikte, IUCN, bunları CR, olasılıkla bu gruptan. Bu arada,
soyu tükenmiş “CR(PE)” olarak kabul ediyor. Rana holtzi de (Toros kur-
Bu arada, çoğu tek noktadan bilinen endemik bağası) CR kategorisinde
(üstte, ortada).
türlerden olan Gastropoda üyeleri ise şöyle: Isla-
mia pseudorientalica, Belgrandiella cavernica, En son 1970 başlarında
Şırnak yakınlarında vuru-
Hydrobia anatolica, Melanopsis infracincta, lan -kaplan alttürü- Pan-
Falsipyrgula beysehirana, Graecoanatolica bre- thera tigris virgata (Hazar
vis, Graecoanatolica conica, Kirelia carinata, kaplanı), 1800’lerin orta-
larına dek Türkiye’nin
Melanopsis khabourensis. Suriye sınırına yakın
Büyük bölümü Türkiye’ye endemik olan bu kesimlerinde yaşamış
Panthera leo persica (İran
türlerin soyunun tükenmesi, dünya ölçeğinde aslanı), Hakkâri tarafında
de tükendikleri anlamına geliyor. TEHLİKE KATEGORİLERİ 50 yıl öncesine dek
Öte yandan dünyanın diğer kesimlerinde bu- görülen Dama mesopota-
Extinct (EX) Tükenmiş mica (Acem alageyiği) ile
lundukları hâlde Türkiye’de soyu tükenenler de Regionally extinct (RE) Bölgesel tükenmiş
1900 başlarından bu yana
Extinct in the wild (EW) Doğal ortamında tükenmiş
var (sağda, en altta.) Critically endangered (CR) Yüksek tehlike altında
Türkiye’den doğrulanmış
kaydı olmayan Chlam-
Küresel ölçekte CR olan iki mersinbalığı Endangered (EN) Tehlikede
Vulnerable (VU) Hassas
ydotis macqueenii (yakalı
(Acipenser persicus/İran mersini ve Acipenser Near threatened (NT) Tehlike sınırında toy), Lyrurus tetrix (orman
sturio/Kolan balığı) türü de Türkiye sularında Least concern (LC) Tehlikede olmayan horozu) ve Anhinga rufa
Data deficient (DD) Yetersiz veri (yılanboyun) da Türki-
tükenenler arasında. Aynı şekilde, küresel ola- Not evaluated (NE) Değerlendirme yapılmamış ye’de soyu tükenenler
rak LC olmakla birlikte son yıllarda Türkiye’de N/A IUCN için kullanılabilir değil arasında (solda, altta).

36 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
görülmeyen Alosa caspia (Hazar ringası) da
olasılıkla yine bu grup içinde.
Ayrıca Geronticus eremita’nın (kelaynak)
“doğu” popülasyonu Birecik’te kısmen esaret
altında varlığını sürdürmekle birlikte, 2000
başlarından bu yana başarılı göç yapamadıkları
nedeniyle doğada soyu tükenmiş (EW) olarak
gösterilebilir. Daha önce belirttiğimiz tehlike
kategorisindeki 453 türün yanı sıra, yine IUCN
tarafından 112’si hayvanlardan olmak üzere
toplam 146 tür ise tehlike sınırında (NT) olarak
değerlendiriliyor.
Tehlike altındaki 313 hayvan türünün büyük
bölümü, 46’sı yüksek tehlikede (CR), 82’si teh-
likede (EN) ve 89’u hassas (VU) tür olmak üzere
İYİMSER NOTLAR
Chordata (Omurgalılar) sınıfından. 78 tür de

ÜREYİP ÇOĞALANLAR
tehlike sınırında (NT). Cnidaria şubesinden olan,
tehlike altındaki (EN) hayvan türlerinden biri
(Cladocora caespitosa/Akdeniz yastık mercanı)
hariç, geriye kalan tehdit altında türler ise, 8’i
CR, 9’u EN, 26’sı VU olmak üzere Arthropoda D O Ğ A KO R U M A çalışmaları paralelinde Türki-
(Eklembacaklılar) ve 16’sı CR, 14’ü EN, 18’i VU ye’de bazı kurtarma programları yürütülüyor.
olmak üzere Mollusca (Yumuşakçalar) şubele- Geyik ve alageyik (üstte) için olduğu gibi
rinden. Ayrıca son iki şubeden toplam 34 tür Anadolu yabankoyunu, ceylan ve dağ ceylanı
de tehlike sınırında (NT). için de üretme alanları tahsis edildi. Bu mer-
IUCN, taksonları öncelikle küresel ölçekte, kezlerde çoğalan söz konusu türler genellikle
yani o türü, tüm dağılım alanındaki durumuna geçmişte yaşadıkları, şimdilerde tükendikleri
göre dikkate alarak Kırmızı Liste’ye dahil ediyor. veya iyice azaldıkları yerlere tekrar yerleştiri-
Ancak Avrupa ve Akdeniz Havzası gibi bölgesel liyor. Alageyik’in dünyadaki anavatanı olan
ölçekte de çalışmalar sürdürüyor. Türkiye’nin Akdeniz ormanlarında son kalan
Türkiye’de endemikler dışında kalan canlı yerli popülasyonu, Antalya’nın Düzlerçamı’n-
türlerinin durumunu öncelikle bölgesel olanlar dan Kuşadası yakınındaki Dilek Yarımadası
belirliyor. Örneğin Panthera pardus (pars), tüm Milli Parkı’na götürülenler şimdilik iyi durum-
dağılım alanına göre VU, bölgesel (Akdeniz da. Urfa yakınındaki Kızılkuyu Yaban Hayatı
Havzası) ölçekte CR. Benzer şekilde, küresel Geliştirme Sahası’nda koruma altındaki ceylan,
ölçekte EN olan Aquila nipalensis (bozkır diğer adıyla ahu, 1900 başlarına kadar yaşadığı
kartalı) ile LC olan Ketupa zeylonensis (balık Ağrı Dağı’nın Iğdır Ovası’na bakan eteklerine
baykuşu), Ammomanes deserti (çöl toygarı) salındı. Bu yeni yerlerinde başarıyla yerleş-
ve Melanocorypha yeltoniensis (kara toygar) tiklerine dair henüz bilgi sahibi değiliz. Son
bölgesel ölçekte CR. Üstelik bu sayılanların doğal popülasyonu Aksaray-Konya arasındaki
çoğu dağılım alanları genelinde yaygın olsa Boz Dağ’da bulunan Anadolu yabankoyunu
da, Türkiye’de çok nadir veya soyu tükenme bir yandan paratüberküloz denen hastalıkla
kategorisinde olabilir. Ancak bölgesel olanlar savaşırken, diğer yandan buradan taşınanlar
dahi ülkemizdeki durumu her zaman yansıt- Konya-Karaman sınırındaki Kara Dağ’da ve
mayabiliyor. En sağlıklı sonuç, Türkiye Kırmızı Nallıhan yakınında üreyip çoğalmaya başladı.
Listeleri’nin hazırlanmasıyla elde edilebilir. Bu Üretme istasyonlarında benzer şekilde ço-
noktadan bakıldığında yayınlanmış bitkilerimiz ğaltılıp doğaya salınan kınalı keklik ve sülün
ve kelebeklerimizin Kırmızı Listesi dışında diğer genellikle avcılara kurban gittiği için bu türlerde
gruplar için çalışmaların başlaması sevindirici. yeterli başarı sağlanamamış durumda. Öte
IUCN tarafından Türkiye özelinde değer- yandan yabankoyunu ve geyik gibi türler “av tu-
lendirmesi yapılmış sadece 2 bin 908 tür söz rizmi” adı altında paralı avcılığa da açıldığı için,
konusu. Ülkemizde 80 binden fazla canlı tü- alınan koruma önlemleri kesintiye uğruyor.
rünün yaşadığını dikkate alırsak, 2070’e kadar Benzer şekilde mersinbalıkları ve benekli alaba-
soyu tükenebilir veya tehlike altında olan tür- lık için de yetiştirip doğaya salınma çalışmaları
lerin sayısının çok daha artması kaçınılmaz. sürüyor. Habitat kaybı soy tükenme nedenleri
National Geographic Türkiye‘ye düzenli olarak danışmanlık
arasında ilk sırada yer alırken, sayısı bin 500
veren Prof.Dr. Ahmet Karataş Uluslararası Doğayı Koruma kadar ve bir bölümü istilacı hâle gelen yabancı
Birliği’nin (IUCN) Kırmızı Liste uzmanları arasında yer alıyor. türler hemen ardından geliyor.

37
DÜNYA GÜNÜ’NÜN 50. YILDÖNÜMÜNDE ŞU SORUYU SORUYORUZ: 2070’DE BİZİ NELER BEKLİYOR?

İ Y İ M S E R İ N E L K İ TA B I SAYFA 38

B U B Ö LÜ M D E : E Ş İ K T E N D Ö N E N L E R , YA P I L M A S I G E R E K E N L E R , DA LG A G Ü C Ü

N AT I O N A L G E O G R A P H I C N O. 2 2 8

2070’DE YAŞAM FARKLI bir elbiseye okaliptüs tohum-


A N N E M AÇ I K Y E Ş İ L
ları dikerken arkadaşlarıyla gülüşüyor. 19 yaşında.

–VE SICAK– OLACAK. KARBON Takvimler 1970 yılının Şubat ayını gösteriyor;
yani Dünya Günü olarak kabul edilecek tarihin
SALIMINI AZALTMANIN, birkaç ay öncesi. Kaliforniya’daki (ABD) San Jose

DOĞAYI KUCAKLAMANIN VE Eyalet Koleji’nin öğrencileri sarı renkli yepyeni


bir Ford Maverick’i gömmeyi planladıkları bir
GELİŞMENİN YOLLARINI DA “Hayatta Kalma Fuarı” düzenliyor. Maverick ve

BULMUŞ OLACAĞIZ. tüm yanmalı motorların ölümü ilan edilecek,


çünkü San Jose’de ve dünya çapında diğer birçok
kentte her yeri saran berbat kirli havanın oluşma-
YA Z I : E M M A M A R R I S sına katkı sağlayan kirleticiler üretiyor bu araçlar.
BU BİR İLANDIR

1000
Cargill Türkiye’nin çiftçileri sürdürülebilir tarım
uygulamaları konusunda desteklemek, verimlilik
ve kazançlarını artırmak, tarımda sosyal ve dijital
bir dönüşüm başlatmak hedefiyle hayata geçirdi-

ÇİFTÇİ
ği ‘1000 Çiftçi 1000 Bereket’ programı ilk yılını ta-
mamladı. Üç sezona yayılması planlanan progra-
mın ilk yılında, Mersin, Adana, Konya, Karaman,

1000
Manisa ve İzmir olmak üzere toplam 6 ilde mısır
tarımı yapan 1072 mısır üreticisi programa dahil
oldu. Program kapsamında sunulan tüm önerile-
ri uygulayan ve dijital araçlara erişimi olan çiftçi-

BEREKET lerin verimde %21’e varan artış sağladığı, hazırla-


nan etki raporuyla kamuoyuna duyuruldu. Prog-
ramın ikinci fazına ayçiçek üreticisinin de dahil
olacağı açıklandı.
PROGRAMI Murat Tarakçıoğlu: ‘Yatırdığımız her 1 TL’nin,

MISIR 2,53 TL değerinde sosyal getirisi oldu’


Cargill Gıda Ortadoğu, Türkiye & Afrika Yönetim Kurulu Baş-

TARIMINDA
kanı Murat Tarakçıoğlu, tarımda gerek verimliliği, gerekse
çiftçilerin pazar erişimini ve refahını arttırmak için global
ölçekte çiftçilerle işbirliği yaparak sürdürülebilir tarım uy-

VERİMİ gulamalarını desteklediklerini vurgulayarak “Çiftçilerin sür-


dürülebilir tarım uygulamalarını kullanarak verim ve gelirle-

ARTIRIYOR
rini artırabilmeleri için dünya genelinde yüzbinlerce çiftçiye
eğitim olanakları sunduk. Aynı bakış açısıyla geçtiğimiz yıl
Türkiye’de de 1000 Çiftçi 1000 Bereket programını başlattık
Cargill’in Türkiye’de ve ilk yılın sonunda gördük ki doğru yatırımlar yapıldığında
tarımda sosyal ve ve sürdürülebilir tarım yöntemleri desteklendiğinde, verim-
dijital dönüşümü lilikte kayda değer bir artış gerçekleşiyor. Nitekim programa
destekleme katılarak tüm önerileri uygulayan çiftçilerimizin verimi yüzde
hedefiyle başlattığı 21 oranında arttı. Cargill olarak bu projeye yatırdığımız her 1
TL’nin, 2,53 TL değerinde sosyal getirisi oldu. Bu da projeye
‘1000 Çiftçi 1000
yapılan her 1 TL’lik yatırımın, projenin ana paydaşı olan çift-
Bereket’ programı, çiler üzerinde 2,53 TL’lik sosyal değer yarattığını göstermek-
ilk yılın başarılı tedir. Bu sonuçlar ışığında, ülkemizde tarımda kapsamlı bir
sonuçlarından dönüşümün gerçekleşmesi için önemli bir adım attığımızı
aldığı güçle, ikinci görmekten mutluluk duyuyoruz” dedi.
yılında kapsamını
genişleterek Ayçiçek üreticisi de programa dahil oluyor
ayçiçek üreticilerini ‘1000 Çiftçi 1000 Bereket’in ilk yılında kaydettiği başarı-
de dahil ediyor. dan güç alarak, programın kapsamını ikinci yılında daha
da genişleteceklerini belirten Murat Tarakçıoğlu, yeni
sezonda Güney Marmara ve Orta Anadolu’da ayçiçek
üretimi yapan 200’den fazla çiftçinin programa dahil olaca-
ğını söyledi. Cargill ayrıca ayçiçek üreticilerinin pazara erişi-
mini kolaylaştırmak ve ürünün güvenle taşınmasına destek
olmak amacıyla, sözleşmeli tarım olanaklarını da destekle-
yeceklerinin müjdesini verdi.

‘Tarımda Sıfır Atık Yönetimi’ başlıyor


Çiftçilerin ve tarımla uğraşan toplulukların refahına
odaklanarak, tedarik zinciri genelindeki çevresel etkinin de
daha aza indirgenebileceğine inanan Cargill, ‘1000 Çiftçi
1000 Bereket’in temel hedeflerinden biri olan sürdürülebilir
tarımı her yönden desteklemek için bu yıl ayrıca “Tarımda
Sıfır Atık Yönetimi” projesini de başlatıyor. Çiftçilerin tarla-
larında sıfır atık yönetim sistemine geçmelerini desteklemek
amacıyla düzenlenen çalışma, İstanbul Teknik Üniversitesi
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu ve Türk Plastik
Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV)
işbirliğinde gerçekleşiyor. “Mısır Tarımında Plastik Atık Ha-
sadı Başlıyor” sloganıyla hayata geçirilen çalışmanın ilk a-
şamasında “Tarımda Sıfır Atık Yönetim Sistemi” eğitimleri
verilecek. Tohumun tarlaya düştüğü andan hasada kadar
geçen sürede meydana gelen sap, saman, koçan gibi atıklar
ile tarımsal faaliyetlerde açığa çıkan atık plastiklerin; mev-
zuata uygun olarak geri dönüşüme kazandırılabilmesi için
farklı paydaş gruplarıyla çalışmalar yürütülmesi planlanıyor.

Bilgi için: www.1000ciftci1000bereket.com


İ Y İ M S E R İ N E L K İ TA B I | ARGÜMAN

“Maverick,” diye yazıyor San Francisco Chronicle muhabiri Paul Avery, “üç
kilise lideri, kolej bandosu ve yeşil renkli, kefen benzeri elbiseler içinde birkaç
alımlı kız öğrenci öncülüğünde gerçekleşen geçit töreninde, San Jose kent
merkezi boyunca itildi.”
Annem, aradan 50 yıl geçmesine rağmen bahsi geçen elbiseleri gayet iyi
hatırlıyor. O zamanlar öğrenciler kirletilmiş sular, aşırı nüfus ve hava kirliliği
hakkında endişe duyuyordu, ama annem iyimserdi. “İnsanların gerektiğin-
de ellerini taşın altına koyacaklarını düşünüyordum,” diyor. Ve bir ölçüde
koyduk da: ABD’deki arabalar bugün çevre kirliliği
yasaları sayesinde o günlere oranla %99 daha te-
miz, yani atmosfere daha az kirletici salıyor.
Ben annemin dikiş yeteneklerine sahip değilim.
Ama onun iyimserliği bende de var –ve bugünler-
de elimizi taşın altına koymamızı gerektiren yeni
sorunlarla karşı karşıyayız.
Bilimsel ve popüler yayınlar için çevre sorunları
hakkında yazılar yazdığım ve doğa korumanın
geleceği hakkında bir de kitap kaleme aldığım 15
yılın ardından, karşı karşıya olduğumuz sorunlar
silsilesi altında ezildiğimi hâlâ sıklıkla hissediyo-
rum: iklim değişikliği, yabanıl bitki ve hayvanların
nüfusunun giderek azalması, geniş çaplı çevresel
adaletsizlik. Tüm bunların üstesinden gelmek,
hava kirliliğine çözüm getirmekten daha güç.
Peki, bendeki bu umut nereden geliyor? Daha
kalabalık bir nüfusu beslemek, herkese enerji
sağlamak, iklim değişikliğinin ivmesini tersine
çevirmek ve çoğu türün soyunun tükenmesini
önlemek için gerekli olan bilgi ve teknolojiye
hâlihazırda sahibiz. Halkın harekete geçme ko-
nusundaki arzusunu sokaklarda görmek de
mümkün. Geçtiğimiz eylül ayında dünya gene-
linde yaklaşık altı milyon insan “iklim grevi” yaptı.
Kazabilir misin? Tıpkı 1970 yılında olduğu gibi, kültürel değişimin
Şubat 1970 tarihli Dünya Günü ayak sesleri duyuluyor. İyi bir 2070 yaratacağımıza inancım tam.
öncesinde San Jose Eyalet 2070; 2020 ya da 1970’e benzemeyecek. Yaptıklarımızı tersine çeviremeyiz;
Koleji’nin (Kaliforniya) öğren-
cileri yeni bir Ford Maverick zamanda geriye gidemeyiz. Değişim –ekolojik, ekonomik ve sosyal açıdan–
satın aldı, aracı kampüs
merkezine kadar iterek kaçınılmaz. Bu değişimlerin bazıları trajik olacak. Sevdiğimiz şeyleri –türleri,
taşıdı ve yerin 3,5 metre altı- yerleri, binlerce yıldır hayatta kalmayı başaran dünyayla kurduğumuz iliş-
na gömdü. Bir hafta sürecek
“Hayatta Kalma Fuarı”nın bir kiyi– kaybedeceğiz. Bazı değişimleri öngörmek zor olacak. Ekosistemler
parçası olarak hava kirliliğine yeniden oluşacak, türler evrimleşecek.
karşı yapılan bu tören, bir
ABD üniversitesinde ilk çevre Bizler de değişeceğiz. Birçoğumuz kendimizi farklı bir açıdan görmeyi
araştırmaları bölümlerinden
birinin açılmasına önayak oldu. öğreneceğiz. Çok sayıdaki türden yalnızca biri, doğaya karşı koyan bir güç
STAN CREIGHTON, SAN FRANCISCO değil de doğanın bir parçası olduğumuzu öğreneceğiz. Öngörüm şu yönde:
CHRONICLE/POLARIS
20. yüzyılın sonları ve 21. yüzyılın başlarına, insanlığın birbiriyle ve etrafı-
mızdaki diğer türlerle pozitif ekolojik ilişkiler kurarak gelişmeyi öğrendiği
acı verici, çalkantılı bir geçiş dönemi olarak bakacağız.

büyüğü, iklim değişikliği. Fazlasıyla ezici


O RTA K M Ü C A D E L E L E R İ M İ Z İ N E N
bir mücadele gibi görünmesinin nedeni kısmen, bizlerin bireyler olarak bu
sorunun üstesinden tek başımıza gelemeyecek olmamız. Dört dörtlük yeşil
tüketiciler olsak –uçakla seyahat etmeyi reddetsek, alışveriş poşetlerini tekrar
kullansak, vegan olsak– dahi sorunun daha da büyümesini durdurmayı im-

40 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
kânsız hâle getiren bir sistemin içinde hapsolmuş durumdayız. Yaşamımızı
sürdürebilmek için yemek yemeye, işe gitmeye, uyuyup çalışabilmek adına
kış aylarında sıcak, yaz aylarında da serin ortamlara gereksinim duyuyoruz.
Şimdilik çoğu yerde bunları karbon salmaksızın gerçekleştirmek olanaksız.
Ancak değişim birçok kişinin düşündüğünden daha hızlı gerçekleşe-
biliyor. Birçok yerde arabaların atların yerini alması yalnızca 15 yıl sürdü.
Binlerce yıl boyunca plastik olmadan yaşamımızı sürdürebildik, fakat sonra
birkaç on yıl içinde plastik hayatımızın her alanını istila etti. Tarih boyunca
hem becerikli mucitler olduk, hem de yeni teknolojilere hızla uyum sağla-
dık. Toplum iradesi ve doğru politikalar aracılığıyla, yeni enerji ve ulaşım
altyapıları, zehirli maddeler içermeyen ya da karbon emisyonuna neden
olmayan ürünler ve plastiğin yerini alacak biyoçözünür malzemeler üret-
mek bizim için çocuk oyuncağı olacak.
Bireysel olarak enerjimizi böylesi politikaları talep etmeye harcamak
daha verimli. Çünkü bu politikalar sayesinde yeşil tüketiciler olmak da,
günümüzde mevcut pahalı ve pazarı kısıtlı yeşil seçenekleri satın almaya
oranla çok daha ucuz ve kolay bir yol hâline gelecek. Gün geçtikçe daha fazla
sayıda insanın bunu fark ettiğini gözlemliyo-
rum ve bu da bana umut veriyor. İklim krizini
“iyi” tüketiciler olarak çözemeyiz. Fakat iyi va-
tandaşlar olarak, gidişatı kesinlikle iyi yönde
değiştirebiliriz.
Emisyonların çeyreğinden sorumlu olanlar,
elektrik ve ısı üretimi. Neyse ki bunlar aynı
zamanda politik irade aracılığıyla ortadan İKLİM KRİZİNİ “İYİ”
kaldırılması en kolay olan emisyonlar. İklim TÜKETİCİLER OLARAK ÇÖZEMEYİZ.
değişikliği çözümlerinin fayda–maliyet ana-
lizlerini gerçekleştiren Drawdown Projesi’nin
FAKAT İYİ VATANDAŞLAR
yöneticisi Jonathan Foley, “Enerji kaynaklı OLARAK, GİDİŞATI KESİNLİKLE
karbon emisyonunu 10 yıl içinde rahatlıkla İYİ YÖNDE DEĞİŞTİREBİLİRİZ.
yarıya indirebiliriz,” diyor.
Rüzgâr ve güneş enerjisi geniş çapta uygu-
lanabilecek kadar gelişmiş durumda ve bu
yollarla elde edilen gücü depolayacak piller
–hem merkezi sistemde hem de haneler ara-
sında– gün geçtikçe gelişiyor ve maliyetleri
azalıyor. Bu sırada kömür şirketleri ise birer birer kapanıyor.
Tarım, ormancılık ve arazi kullanımı konuları ise biraz daha çetrefilli.
Emisyonlarımızın bir diğer çeyreğinden de bu alanlar sorumlu; bunlar da
çoğunlukla, organik ya da suni gübreden yayılan azot oksit, besi hayvan-
larının çıkardığı metan gazı, yakıtlar ve tarım arazilerinin yakılmasından
açığa çıkan karbondioksitten oluşuyor. 2070’e gelindiğinde dünyada bes-
lenmesi gereken 10 milyarı aşkın insan yaşıyor olabilir. Tarımın toprakta
ve iklimde bıraktığı karbon ayak izini azaltırken, yaşamımızı sürdürmeye
yetecek kadar gıdayı nasıl üreteceğiz?
Çözümlerden biri et üretiminden finansal desteği çekmek ve toplumu
geniş çaplı olarak bitkisel gıdalara yönelmeye teşvik etmek. En fazla toprak
ve su kaynağı tüketiminden sorumlu olan ise özellikle sığır eti; bir kilo sığır
eti üretmek için hayvana yaklaşık altı kilo bitki yedirmeniz gerekiyor. Neyse
ki Impossible Burger ya da Beyond Meat gibi lezzetli et alternatifleri vb. umut
kıvılcımları da yok değil. 2070’de herkesin vegan olacağını düşünmüyorum.
Ama birçok insan bugüne oranla çok daha az miktarda et yiyor olacak.
Peki ya tarlalar? Çevreciler bu konuda genellikle iki gruba ayrılıyor. Bir

NİSAN 2020 41
İ Y İ M S E R İ N E L K İ TA B I | ARGÜMAN

grup, tarımın, robotlar, GDO’lar ve büyük veriler aracılığıyla yoğunlaştırılması


gerektiğini savunuyor. Bu sayede, büyük miktarda gıda üretilirken bırakılan
karbon ayak izi en aza indirilebilir. Diğer grup ise birden fazla ekin çeşidini
bir arada yetiştirerek ve zehirli kimyasalların kullanımını azaltarak tarlala-
rın daha “doğal” hâle gelmesi, sınırların ise yaban hayatı için birer habitat
olarak bırakılması gerektiğini düşünüyor. Yıllardır bu konu hakkında haber
yapıyorum ve merak içindeyim: Neden ikisini de yapamıyoruz? Yenilenebilir
enerjiyle beslenen gökdelenlerde, kentsel “dikey tarlalar” oluşturabiliriz.
Bunun yanı sıra, yüksek verimli ve ileri teknolojili, yaban hayatına katkıda
bulunan ve topraklarında aktif olarak karbon depolayan büyük dış mekân
tarlalar oluşturmak da pekâlâ mümkün.
Karbon emisyonumuzun geri kalanı sanayi, ulaşım ve yapılardan geliyor.
Bunlar Foley’nin uykularını kaçıran unsurlar. Milyarlarca binada doğalgaz ve
petrol ile çalışan kazanları yenileriyle nasıl değiştireceğiz? Sayısı 1,5 milyara
varan benzin canavarı aracı, yollardan nasıl çekip alacağız? Tüm bu araçları
toprağa gömmeleri için hippi üniversitelilere bel bağlayamayız.
Tek sahici seçenek, hükümetlerin vergi teşviği ve düzenlemelerle bu
değişime önayak olması. Norveç’te kayıt altındaki yeni arabaların yarısı
elektrikli; bunun en büyük sorumlusu da hükümetin bu tür araçları satış
vergisinden muaf tutuyor olması ve bu sayede elektrikli araçların –satışı
2025’te yasaklanacak olan– benzinli araçlar kadar ucuza gelmesi. New York
kentinin belediye meclisi geçtiğimiz bahar aylarında büyük ve orta ölçekli
binaların karbon emisyonlarını 2030 yılına kadar dörtte biri aşacak oranda
azaltmalarını gerektiren bir yasa tasarısını onadı. ABD gibi bir ülkedeki
yapıların tamamını verimli binalara dönüştürmek, toplu ulaşımı kolaylaş-
tırmak ve elektrikli araçlara geçiş yapmak ucuz olmayacak. Ancak yapılması
gerekecek olan harcamaları bir bütün olarak ele alalım. “Sözünü ettiğimiz
miktar, hükümetin bankalara tahsis ettiği kurtarma paketinden daha fazla
değil,” diyor Foley, federal hükümetin 2008’de yaşanan ekonomik krize
yaptığı müdahaleyi kastederek.
Küreselde açığa çıkan emisyon seviyesini sıfıra yakın düzeye indirgesek
dahi, iklim değişikliğinin üstesinden gelmek için hâlihazırda atmosferde
bulunan sera gazlarının bir bölümünü de yok etmenin yöntemlerini bulmak
zorunda kalacağız. Bu amaç için geliştirilmekte olan teknolojiler umut vaat
etse de çoğunlukla emekleme aşamasındalar –tabii, en azından kısa vadede
olsa da karbon emme konusunda verimli olan ağaçları saymazsak. Ağaç-
ların sağladığı bir avantaj daha var: Likenlerin tutunduğu, sürüngenlerin
uyukladığı ve maymunların yaban incirlerini mideye indirirken birbirlerine
seslendikleri ormanları oluşturuyor olmaları. Bu tür ormanlarda daha önce
Nefes al, nefes ver vakit geçirdiğim oldu ve “biyoçeşitlilik” kelimesi kuru kuruya kullanıldı-
Batı Papua’daki (Endonezya) ğında onların değerini asla ifade edemiyor.
Arfak Dağları Doğa Koruma
Alanı’nın bir parçası olan bu
tropik orman benzeri alanları içinde olduğumuzu duymuş olabilirsiniz. Bu
A LT I N C I K İ T L E S E L YO K O L U Ş U N
koruması, gezegenin esenli-
ği açısından kritik önemde. sav, şimdiye dek yaşanan tür kayıplarının toplam sayısına değil, yok oluştaki
Dünya’da yapılan toplam fo-
artışa dayanıyor. 1500’lerden bu yana, neredeyse 900 türün yok olduğu bel-
tosentezin %60’ından sorumlu
bu tür ormanlardaki ağaçlar, gelendi ki, bu kesinlikle çok yüksek bir sayı ve olasılıkla önemli ölçüde eksik.
–insanlar tarafından fosil yakıt
aracılığıyla salınanlar da dahil Ancak bilimcilerin şimdiye dek 100 bini aşkın türü değerlendirmiş olduğu
olmak üzere– her yıl milyarlar- göz önüne alındığında, bunun “kitlesel” bir yok oluş olduğunu söylemek
ca ton karbondioksit emiyor.
Ancak ağaçlar kesilip yakıl- henüz yersiz (paleontologlar “kitlesel yok oluş”u tüm türlerin yaklaşık üçte
dıklarında atmosfere karbon
birinin yok olduğu dönemler olarak tanımlıyor). Yeni araştırmalar, aynı anda
salıyor. Bu devasa karbon
depolarını korumak belki de hem daha fazla park ve sit alanı oluşturur, hem bazı ekosistemleri onarır,
iklim değişikliğinin en uygun
maliyetli çözümü olabilir. hem de tarlalara ayrılan arazileri azaltırsak çoğu türü kurtarabileceğimizi ve
TIM LAMAN yaban hayatının eski hâline geri dönebileceğini öne sürüyor. Tarım arazileri

42 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
NİSAN 2020 43
İ Y İ M S E R İ N E L K İ TA B I | ARGÜMAN

günümüzde Dünya üzerindeki toplam karasal alanın üçte birini kapsıyor.


Eğer et tüketimi ve gıda israfını yarı yarıya azaltır, ekin verimini artırır ve
gıda ticaretini daha etkin hâle getirirsek, araştırmacıların tahminine göre,
gereksinim duyduğumuz gıdanın tamamını daha az alan işgal ederek üre-
tebiliriz. Bu da diğer türler için daha fazla alan yaratır.
Aralarında doğabilimci E.O. Wilson da olmak üzere bazı uzmanlar, geze-
genin yarısının insan faaliyetlerinin ciddi ölçüde sınırlandırıldığı bakir doğa
olarak ayrılacağı bir “yarım–Dünya” yaklaşımını öneriyor. Büyük parklar
muhteşem ve bazı türler için zorunlu olsa da böy-
lesi bir girişim birçok insanın yerinden edilmesi
riskini taşıyor. “Parklar tabii ki gerekli ve olasılıkla
%20 ya da daha fazla oranda parka gereksinimimiz
var,” diyor University College London’dan biyoçe-
şitlilik uzmanı Georgina Mace. “Ayrıca, yabanda,
yabanıl türlerle bir arada yaşayan insanlara da ihti-
yacımız var.” Mace’in gelecek vizyonunda insanlar
ve diğer türler neredeyse dünyanın her yerinde
aynı alanları paylaşıyor. “Ben bir bütün–Dünya
insanıyım, yarım–Dünya insanı değil.”
Bu tür melez bir düşünce şeklinin 2070’de stan-
dart hâle geleceğine inanıyorum. Yabanıl alanlar
var olmaya devam edecek. Ancak olasılıkla, bu-
gün olduğundan çok daha farklı görünecekler.
Türler iklim değişikliğine yanıt olarak yer de-
ğiştirirken, ekosistemlerin değişime uğramasını
önleme çabaları olanaksız hâle gelecek. Böylesi
çabaların bazı yerlerde ters tepme ihtimali de
söz konusu. Bunun yerine çoğu türün gezegende
dirençli popülasyonlarla devamlılığını sürdür-
mesine odaklanacağız. Tüm türlerin “yerli” ya
da “işgalci” olarak sınıflara ayrılabileceğine iliş-
kin özleştirmeci yaklaşım rafa kalkacak. Bu fikir
hiçbir zaman çok mantıklı olmamıştı zaten. Eko-
Kiviler için sistemler sürekli bir akış içinde ve çoğu, binlerce
güvenli alanlar yıldır insan etkisi altında.
Yeni Zelanda’nın yerlisi olan Yönetim her yerde müdahaleci olmayan bir biçimde sürdürülmeyecek.
uçamayan kiviler, giderek ar-
tan kuraklığın yanı sıra gerek Yeni Zelanda ve yerli–olmayan türlerin yerli türlere başlıca bir tehdit oluş-
köpekler gerekse kakımlar ta- turduğu diğer adalarda, sonradan gelen türlerin ortadan kaldırılması için
rafından avlanmaları nedeniyle
büyük kayıplara uğruyor. En insancıl tuzaklar ya da genetik mühendislik yöntemleri kullanabiliriz. Diğer
savunmasız olanlar ise yavrular.
Kivi İçin Kiviler gibi yerli doğa yerlerde ise tehdit altındaki türler koşullara uyum sağlamak için yardıma,
koruma grupları bu nedenle hatta çok sıcak olmayan yeni habitatlara taşınmaya gereksinim duyacak.
devreye giriyor: Yumurtaları
ya da kuluçkadan çıkan yavru- Kısa vadede, birçok türün kurtuluşu için yoğun bir yönetim çabası gerekecek.
ları toplayarak, onları etkin bir 2070 yılına gelindiğinde Dünya üzerindeki geniş toprak parçaları, ba-
şekilde yem arayabilecek ya
da kendilerini avcılardan ko- ğımsızlıkları sonunda ciddiye alınmaya başlanan yerli halklar tarafından
ruyabilecek hâle gelene dek
güvenlik altına alıyor. yönetilecek. Bu durum yaban hayatına da yarar sağlayacak, çünkü yerli halk-
JOEL SARTORE, NATIONAL ların yönettiği topraklar ortalama olarak ulusal parklardan daha fazla sayıda
GEOGRAPHIC PHOTO ARK
tür içeriyor. Hatta bazı durumlarda, binlerce yıldır giderek mükemmelleşti-
rilmiş –sömürgecilerin ilk işgalleri sırasında karşılaştıkları ve “yabanıl doğa”
ile karıştırdıkları güzel, bereketli toprakları yaratan– geleneksel yöntemler
dahi yeniden hayata döndürülebilir.

YILLARCA YOK OLUŞUNve iklim değişikliğinin bilimsel nedenlerine


odaklandım ve çareyi teknolojik ve politik çözümlerde aradım. Aynı za-

44 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
manda, yoksul ve ezilenler için adalet savaşı da verdim. Bu çatışmaların
arasındaki bağlantıyı görmem –sömürgecilik ve ırkçılık gibi güçlerin iklim
krizinin parçası olduğunu ve çözümün de parçası olarak ele alınması ge-
rektiğini fark etmem– çok uzun sürdü.
Fosil yakıtlardan en fazla gelir sağlayan insanlar genellikle onların kul-
lanımı nedeniyle en fazla zarara uğrayan insanlar değil. Örneğin, elektrik
santralleri ve çevreye saldıkları zehirli gazlar, orantısız bir biçimde yoksul,
beyaz–olmayan insanların yaşadığı mahallelerde bulunuyor. Bu bağlantı
kopukluğu sınırları aşan cinsten: Yapılan analizlerden biri, en yoksul ve
en varsıl ülkelerin gayri safi yurtiçi hasılalarında görülen uçurumun, iklim
değişikliğinin olmadığı koşullara oranla %25 daha geniş olduğunu açığa
çıkardı. Bunun en büyük nedenlerinden biri, tropik ülkelerdeki sıcaklık
artışının tarımsal verimi düşürmesi. Daha geniş çaplı fırtınalar, kuraklık ve
seller dünyanın en yoksul halklarına çoktan zarar vermeye başladı.
İklim konusunda gerçek bir adalet Dünya’yı daha dirençli hâle getirir.
Konuya bu şekilde yaklaşıldığında, bir anlamda, iklim değişikliği biz in-
sanların bir tür olarak gelişmesi –büyümesi– için bir fırsat.

bir terzisi var. 10 ya-


A RT I K A İ L E M İ Z İ N Y E N İ
şındaki kızım dikiş dikmeyi seviyor. 60 yaşına
geldiğinde sürdüreceği yaşamı hayal etmeyi
seviyorum.
2070 yılında yaşadığı kentteki apartman da-
iresinde uyandığında ilk fark edeceği kuşların
sesi kolayca duyulabiliyor, çünkü dışarıda BİR ANLAMDA, İKLİM
trafik gürültüsü yok. Neredeyse tüm çatıları DEĞİŞİKLİĞİ BİZ
kaplayan güneş enerjili kiremitlerin sağladığı
elektrik lambasını yakıyor. Yaşadığı bina ise at-
İNSANLARIN BİR TÜR
mosferden yakalanmış karbonun oluşturduğu OLARAK GELİŞMESİ VE
“düşüm tuğlaları”ndan yapılmış. BÜYÜMESİ İÇİN BİR FIRSAT.
Yataktan kalkıp kahvesini yudumluyor.
Ulaşım için kullandığı sıfır–emisyonlu tren,
hat boyunca yerleştirilen kameralar aracılı-
ğıyla raylara yaklaşan bir tilki ailesini fark
ettiğinde otomatik olarak duraksamayı sağla-
yan teknolojiye sahip. Gökyüzü, 1970’e oranla
biraz daha sıcak olsa da, hava kirliliği olmadığı için mavinin parlak bir
tonunda. Ufukta zarif yel değirmenlerinin döndüğünü görebiliyor.
Telefonuna bir mesaj geliyor: 100. Dünya Günü’nü kutlamak üzere bir
parti daveti –evet, bir parti; protesto değil. Artık ikna edilmesi gereken
gönülsüz politikacılardan eser yok. Gömülecek benzinli araç kalmamış.
Partide altı çeşit etsiz taco ve San Diego (ABD) yakınlarındaki Kumeyaay
halkından ithal edilmiş ‘ehpaa (kaynanadili) gibi yiyecekler servis ediliyor.
Sokakta yürürken duraksıyor ve yerden yarım düzine kadar okaliptüs
tohumu alıyor. 21. yüzyılın başlarında Amerika kıtasının yerlisi olmadıkları
için tüm okaliptüs ağaçlarının kesilmesi hakkında bazı tartışmalar yapıl-
dığına dair belli belirsiz bir anı canlanıyor zihninde. Elindeki tohumları
partide giyeceği yeşil elbisesinin yakasına dikmeye karar veriyor.
Ardından bir mesaj daha alıyor: Mesaj benden! 91 yaşındayım. Partiye
ben de katılmak istiyorum. j

Emma Marris Rambunctious Garden: Saving Nature in a Post–Wild World adlı kitabın yazarı. Şimdiler-
de yabanıl hayvanlar ve onlarla kurduğumuz ilişkiler hakkında bir kitap üzerine çalışıyor. Dergi
için daha önce kent sıçanları ve Peru’daki Manú Ulusal Parkı’nı konu alan makaleler kaleme almıştı.

NİSAN 2020 45
DÜNYA GÜNÜ’NÜN 50. YILDÖNÜMÜNDE ŞU SORUYU SORUYORUZ: 2070’DE BİZİ NELER BEKLİYOR?

K Ö T Ü M S E R İ N E L K İ TA B I SAYFA 46

B U B Ö L Ü M D E : K AY B O L A N Y İ Y E C E K L E R , P A R L A K I Ş I K L A R , H AY VA N L A R

N AT I O N A L G E O G R A P H I C N O. 2 2 8

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ bir gün sona


“A M E R İ K A TA R İ H İ N D E B E N Z E R S İ Z
eriyor,” dedi Walter Cronkite, CBS kanalının 22

DEĞERLENDİRMEDEKİ Nisan 1970 tarihli akşam haberlerinde. İlk Dünya


Günü kutlaması, yaklaşık 20 milyon kişiyi sokak-
BAŞARISIZLIĞIMIZ, GEZEGENİ lara dökmüştü –bu kalabalık, Dünya Günü’nün

MAHVEDİYOR. YENİLİKÇİ mucidi ABD senatörü Gaylord Nelson’ın bekledi-


ğinden çok daha büyüktü. Katılımcılar, çevre için

GELİŞMELER, BİZİ KURTARABİLİR; kaygılarını coşkulu ve sıklıkla da özgün yollarla


ifade etmişti; şarkı söylemişler, dans etmişler, gaz
AMA SONUÇ PEK HOŞ OLMAYACAK. maskeleri takmışlar ve çöp toplamışlardı. New
York kenti katılımcıları sokaklarda ölü balıklar
YA Z I : E L I Z A B E T H K O L B E R T sürüklemişti. Boston’da, Uluslararası Logan Ha-
K Ö T Ü M S E R İ N E L K İ TA B I | ARGÜMAN

Kaliforniyalı sa-
Ö N C E K İ S AY F A : valimanı’nda katılımcıların ölü taklidi yaptıkları bir eylem düzenlenmişti.
natçı Shane Grammer’ın eseri
Paradise’da (Kaliforniya) bir Philadelphia’da tüm canlı türlerini kapsayan dev bir “Karşılıklı Bağımlılık
kilisenin kalıntılarını süslüyor.
Bildirgesi”ne imza atılmıştı.
Küçük bir çalı yangınının ağır
rüzgârlarla felakete dönüş- Wisconsin eyaletinden Demokrat Parti üyesi Nelson daha sonra, “Dünya
tüğü Kasım 2018 tarihli Camp
yangını, neredeyse tüm kasa- Günü, tam olarak umduğum etkiyi yarattı,” diyecekti. “Gerçekten şaşırtıcı
bayı yok etmişti. Isınan hava, bir halk hareketiydi.”
azalan kar örtüsü ve baharın
karları daha erken eritme- Ölüm eylemleriyle ve bildirgeleriyle “benzersizleşen” bu günün bir ürü-
si, iklim değiştikçe daha uzun
nüyüm. 70’leri yağmur altında eylem yaparak geçirdim; sınıf arkadaşlarımı
kurak mevsimler oluşturuyor,
bu da bitkileri ve ağaçları zor- gazlı içeceklerin teneke kutularını geri dönüştürmeleri için ikna etmeye
luyor. Kuru ormanlar ve çalılar,
daha büyük orman yangın- çalışıyordum, dev mor çiçeklerle bezeli İspanyol paça pantolonlar giyiyor
larını körüklüyor ve yangına ve gezegenin geleceği için endişe duyuyordum.
eğilimli bölgelerde yaşayanla-
rı daha savunmasız kılıyor. Büyüyünce de, çevre konusunda uzmanlaşan bir gazeteci oldum. Bir ba-
STUART PALLEY kıma, gençlik kaygılarımı mesleğe dönüştürdüm. Ormansızlaştırma üzerine
haber yapmak için Amazon’a, istilacı türlerin etkisini görmek için Yeni Zelan-
da’ya ve eriyen buz tabakasında delikler açan biliminsanlarına eşlik etmek
için Grönland’a yolculuk ettim. Çocuk sahibi de oldum. Okullarının çevre
kulübüne katılmalarını gururla izledim ve onlara okul yemekhanesinin çö-
pünden geri dönüştürülebilir atıkları çıkardığım günleri –belki de gereğinden
birkaç kez fazla– anlattım.
Her yıl Dünya Günü’nde, evimin yakınındaki ormanda yürüyüşe çıkmaya
çalışıyorum. İribaşlar arıyorum ve ömrü yalnızca baharla sınırlı güzelliklerin
tadını çıkarıyorum.
Gezegenin geleceği, her yıl beni daha fazla endişelendiriyor.
Çıkarılacak dersler
İlk Dünya Günü olan 22 Walter Cronkite’ı CBS’te izlemek yerine NBC’yi aç-
İ L K D Ü N YA G Ü N Ü ’ N D E
Nisan 1970’de gaz maskesi
takan bir üniversite öğrenci- saydınız, kanalın sunucularından Frank Blair’ın ilginç bir mesaj verdiğini
si, bir eylemin parçası olarak
duyardınız. Kutlamaları ele aldığı haberin sonuna doğru Blair, kamuda görev
manolya çiçeği “kokluyor.”
Amerikalıların, kirlilik ve kim- üstlenen biliminsanı J. Murray Mitchell’ın “harika bir Dünya Günü uyarısı”
yasal atık yönetimi gibi çevre
sorunları hakkında giderek yaptığını bildiriyordu. Blair, uyarıyı şöyle özetledi: “Hava kirliliğini azaltmak
endişelenmesi paralelinde, için bir şey yapılmadığı sürece tüm gezegenin sıcaklığını artıran bir sera
bilgilendirme ve farkındalık
yaratma amacıyla ülkede yerel etkisi oluşacak. Sonunda bu etki Kutuplardaki buz tabakasını eritecek ve
etkinlikler düzenleniyordu. Bir
dünyada büyük alanları sular altında kalacak.”
yıl sonra yapılan Beyaz Saray
anketine göre, ABD halkının Büyük olasılıkla pek fazla izleyicinin, Blair’ın neden söz ettiği konusun-
yüzde 25’i çevre korumanın
önemli bir hedef olduğu da bir fikri yoktu. 1970’de “küresel ısınma” terimi henüz bulunmamıştı.
görüşündeydi. 1969’da ise Biliminsanları, karbondioksit gibi bazı gazların ısıyı Dünya’nın yüzeyinin
bu sayı neredeyse sıfırdı.
AP PHOTO
yakınına hapsettiğinin farkındaydı; Victoria devrinden beri biliniyordu
bu. Ancak fosil yakıtları tüketmenin etkisinin ne
olacağını hesaplamaya çalışan pek kimse yoktu.
İklim modellemeleri, henüz emekleme aşamasın-
daydı. O dönemden bu yana modellemeler çok
daha ayrıntılı hâle geldi. Çoğu Amerikalının iklim
değişikliği bilimini hâlâ ısrarla reddetmesine rağ-
men, hepimiz değişimin doğurduğu sonuçlarla
yaşıyoruz.
Kutuplardaki çokyıllık buz tabakası –yani hem
kışı hem de yazı gören buz denizi– yok oluyor.
Son 50 yıl içinde bu tabaka üç milyon kilometre-
kareden fazla küçüldü. Grönland ve Antarktika’da
hızlanan erimelerin büyük katkısıyla deniz sevi-
yeleri, hiç olmadığı kadar hızlı yükseliyor.
ABD’nin deniz seviyesine yakın kıyı kentlerin-
de giderek daha fazla gelgit seli gerçekleşiyor. Bu
baskınlarda, sokakların sular altında kalması için

48 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
denizin kabarması yeterli. ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi’nin
tahminlerine göre 2050’ye kadar bu tür sel baskınları Miami (Florida) ve
Charleston’da (Güney Carolina) olağan hâle gelecek; Norfolk’da (Virginia)
ise yılın neredeyse yarısında gelgit seli yaşanacak.
Norfolk gibi yerlerde yaşamı zorlaştıracak deniz seviyesindeki bu artış-
lar, Marshall Adaları ve Maldivler’de yaşamayı imkânsız hâle getirebilir.
Amerikalı ve Hollandalı uzmanların yaptığı yeni bir araştırma, bu yüzyılın
ortasına gelindiğinde çoğu atolün yaşama elverişsiz olacağını öngörüyor.
Tabii böylesi su baskınları, gezegenin ısı ayarlarıyla oynamanın talihsiz
sonuçlarından yalnızca biri. Daha sıcak bir dünya daha vurucu kuraklıklar-
dan, daha sert fırtınalardan ve daha değişken musonlardan da muzdarip
olacak. Orman yangını sezonunun daha uzun sürdüğü, alevlerin daha bü-
yük ve daha güçlü olduğu bir dünyadan söz ediyoruz.
1970’den önce mega –yani 40 bin hektardan fazla alanı kül eden– yan-
gınlar, ABD’de nadir görülürdü. Son 10 yıl içinde onlarca mega yangın
gerçekleşti. 2019 yazında orman yangınları Sibirya’da yedi milyon hektar-
dan fazla alanı kül etti; neredeyse İrlanda büyüklüğünde bir alandan söz
ediyoruz. Tüm bölge dumanla kaplandı; yetkililer, Krasnoyarsk gibi kent-
lerin sakinlerine, gerekmediği sürece evlerinden kesinlikle çıkmamalarını
öğütledi. 2019 sonlarında ve 2020’nin başlarında, Avustralya’daki yangınlar
Grönland erimesi
9,5 milyon hektarı aşkın bir alanı harap etti.
Yazlar daha sıcak oldukça,
Üstelik her şey bu sayılanlarla da sınırlı değil. Toprak kalitesinin bozul- Grönland buz tabakasında-
ki erime suyu göllerinin sayısı
ması, mercanlardaki ağarma, giderek daha ölümcül sıcak hava dalgaları, katlanarak artıyor. Drone’ların
denizel ölü kuşağın genişlemesi –tüm bunlar ise, şu an gerçekleşiyor. Çok çektiği bu öncesi–sonrası fo-
toğraflar, 2018’de 125 hektarlık
büyük bir zarar gözler önünde ve büyüklüğü her yıl giderek artıyor. bir gölde bir çatlak açıldığın-
2070’de, Dünya Günü 100 yaşına bastığında acaba gezegenimiz nasıl bir da suyunun nasıl tükendiğini
gösteriyor; hatta bir noktada
yer olacak? Tabii ki bu, o tarihe dek ne kadar karbondioksit saldığımıza bağlı. göl, her üç saniyede Olimpik
bir havuz kadar su kaybediyor.
Ancak huzursuz edici bir biçimde, gelecek çoktan yazıldı bile. Bu gibi göllerden gelen sular,
buz tabakasının dibine akıyor
ve burada dip kaya tabakasını
öyle büyük bir halk hareketiydi ki neredeyse tüm medya
İ L K D Ü N YA G Ü N Ü kayganlaştırarak okyanusa buz
kuruluşları etkinliğin bir parçası olmak istedi. Today programı, koca bir hafta akışını hızlandırıyor —böylece
denizlerin yükselişini artırıyor.
boyunca “Yeni Dünya ya da Hiçbir Dünya” temalı özel içerikler yayınladı. KOMPOZİT GÖRSELLER: TOM
CHUDLEY, CAMBRIDGE ÜNİVERSİTESİ
Programın sunucusu Hugh Downs, haftayı şu değerlendirmeyle açmıştı:
“Toprak Ana, gösterişli hayatımızın artıklarıyla çürüyor. Okyanuslarımız
ölüyor, havamız zehirli.”
“Yaşam tarzımızı tamamen değiştirecek irademiz var mı? Çünkü gereken
şey işte bu,” diyerek sözlerine devam etmişti Downs. “Yoksa üremeye, hep
daha fazla güç ve her şeyin daha fazlasını talep etmeye mi devam edeceğiz?
–Boğulana, salgından ya da açlıktan ölene dek; büyük olasılıkla önümüzdeki
yüzyıl, belki de önümüzdeki birkaç on yıl içinde.”
1970’de gezegenimiz, 3,7 milyar insana ev sahipliği yapıyordu. Yollarda
yaklaşık 200 milyon otomobil ve kamyon vardı; benzin tüketimi günde 45
milyon varil civarındaydı. O yıl dünyada toplam yaklaşık 30 milyon ton do-
muz ve 13 milyon ton civarında kümes hayvanı yetiştirildi, yaklaşık 65 milyon
ton deniz mahsulü elde edildi.
Bugün dünyada neredeyse sekiz milyar insan ve yaklaşık 1,5 milyar araç
var. Küresel benzin tüketiminin yanı sıra enerji kullanımı da iki katını aştı.
Kişi başı domuz eti tüketimi neredeyse iki katına, kümes hayvanı tüketimi
ise yaklaşık dört katına çıktı. Aşırı avlanma yüzünden balık bulmak zorlaşsa
da küresel balıkçılık yaklaşık yüzde elli arttı. Başka bir deyişle, Downs’ın da
söylediği gibi, daha fazlasını talep etmeyi sürdürdük.
Ama insanlık yalnızca hayatta kalmadı; pek çok açıdan gönenç gösterdi.
Küresel olarak ortalama yaşam süresi 1970’de 59 yıl iken, bugün 72 yıl. Geze-

NİSAN 2020 49
K Ö T Ü M S E R İ N E L K İ TA B I | ARGÜMAN

gendeki insan nüfusu ikiye katlanır hatta bu sayıyı aşarken, aşırı yoksulluk
içinde yaşayanların sayısı yarıya düştü.
Dönüp baktığımızda, Downs’ın öngörülerinin neden yanlış çıktığını an-
lamak kolay. Yeşil devrim gibi çığır açan atılımları sezmede başarısız oldu.
Bu devrim, yeni bitki türlerini ve tarım yöntemlerini yaygınlaştırdı, tahıl
üretiminin son 50 yıl içinde nüfus artışını geride bırakacak kadar artmasını
sağladı. Kültür balıkçılığı 1970’de yok gibiydi, günümüzde ise her yıl yaklaşık
100 milyon ton balık bu yolla üretiliyor.
Dünya Günü de değişimlerin kapısını açtı.
Milyonlarca Amerikalının sokaklara dökülme-
sinden yalnızca yedi ay sonra Çevre Koruma
Ajansı kuruldu. Temiz Su Yasası, Soyu Tehlike
Altında Olan Türler Yasası ve Temiz Hava Ya-
sası’ndaki önemli değişiklikler dahil ülkenin
DÜNYA, BİZ KARBON büyük çevre yasalarının çoğu birkaç yıl içinde
SALIMINI TAMAMEN ABD Kongresi’nden geçti.
DURDURANA DEK Bu sayılanlar da enerji santrallerinin baca
gazlarını temizleyen filtreler gibi teknolojilerin
ISINMAYA DEVAM geliştirilmesinin önünü açtı.
EDECEK. Öyleyse aynı türden –hem teknolojik hem
sosyal– yeniliklerin bizi küresel ısınmanın
mahvettiği bir gelecekten kurtaracağını ne-
den düşünmeyelim? 2070’e kadar çığır açacak
pek çok atılım olacağına tabii ki inanıyorum.
Muhabirlik yaptığım süre ç boyunca atık olarak
yalnızca su buharı salan otomobiller sürdüm;
havadaki karbondioksiti emen makineler gördüm. Hayal dahi edemeyeceğim
buluşlar kuşkusuz yolda.
Ancak ne yazık ki, iklim değişikliği özel bir sorun. Karbondioksit, at-
mosferde yüzyıllar, hatta binyıllar boyunca kalıyor. Bu da, karbon salımını
azaltmaya hemen başlasak dahi atmosferdeki CO2 oranının ve iklim değişik-
liği sorununun büyümeye devam edeceği anlamına geliyor –tıpkı musluğu
kapatmayıp su akışını azalttığınızda küvetteki su seviyesinin yükselmeye
devam edeceği gibi. Dünya, biz karbon salımını tamamen durdurana dek
ısınmaya devam edecek.
Öte yandan, şimdiye kadar saldığımız CO2’in tam etkilerini henüz görme-
dik. Bunun en büyük nedeni, devasa okyanusların mevcut CO2 seviyesine
tepki olarak ısınmasının uzun sürmesi. Ortalama küresel sıcaklıklar, 1880’den
bu yana yaklaşık bir derece arttı.
Hayata tutunmak Ancak bu düzendeki gecikme sayesinde biliminsanları, yaklaşık yarım
için dalış yapmak derece daha artışın yolda olduğunu tahmin ediyor. Söz konusu iklim deği-
İmparator penguenler nor-
malde deniz buzu üstünde şikliği olduğunda, gerçeklerle daha geç yüzleşiyoruz.
çiftleşiyor ve yavrularını büyüt- Peki feci değişimler gerçekleşene dek hava ne kadar ısınabilir? (Bu gibi
mek için sekiz ayı aşkın zaman
harcıyor. Deniz buzu sağlam olası bir değişimi örnek vermemiz gerekirse, Grönland buz tabakası tamamen
olmadığında veya yavruların erirse küresel deniz seviyeleri yaklaşık altı metre artar.) Biliminsanları, sana-
ergin tüyleri çıkmadan önce kı-
rıldığında, bazen kıtanın daha yileşme öncesi dönemlere göre eşiğin büyük olasılıkla iki derece, hatta belki
sağlam buz sahanlığına geçi-
yorlar. Sonrasında ise tüylenen de bir buçuk derece daha sıcak olduğuna dair uyarılar yapıyor. Sıcaklıklar
yavrular okyanusta beslenmek zaten yaklaşık bir derece arttığı ve yarım derece daha artacağı belli olduğu
için çok yüksek noktalar-
dan atlamak zorunda kalıyor. için, bir buçuk dereceyi geçeceğimiz kesin. Sıcaklıkları iki derecelik eşiğin
Okyanuslar ısındıkça deniz bu-
altında tutmak amacıyla, küresel salımların önümüzdeki birkaç on yıl içinde
zunun azalacağı öngörülüyor.
Penguenler bu duruma ayak en az yarıya, 2070 civarına kadar da sıfıra düşmesi gerekiyor.
uyduramazsa, popülasyonları
önemli ölçüde düşebilir. Teorik olarak bu mümkün. Dünyanın fosil yakıt altyapısının çoğunun
STEFAN CHRISTMANN –belki de tamamının– yerini güneş pilleri, rüzgâr türbinleri ve nükleer

50 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
NİSAN 2020 51
K Ö T Ü M S E R İ N E L K İ TA B I | ARGÜMAN

enerji santralleri alabilir. Pratikte ise rüzgâr ve güneş enerjisinde süregelen


olağanüstü yükseliş, fosil yakıt tüketimimizi azaltmadı; çünkü hep daha
fazla enerji talep ediyoruz. İklim değişikliğinin etkileri giderek netleşse de,
küresel salımlar artmaya devam ediyor. 2019’da 43,1 milyar tonla yeni bir
salım rekoru kırıldı. Aralık ayında Madrid’de gerçekleşen Birleşmiş Milletler
iklim müzakereleri yine başarısızlıkla sonuçlandı. Bu gidişat devam ederse
2070’de dünya çok farklı ve çok daha tehlikeli bir yer olacak –sellerin, ku-
raklıkların, yangınların yanı sıra büyük olasılıkla iklim kaynaklı sorunlar da
milyonlarca insanı yerlerinden yurtlarından edecek.

GEÇTİĞİMİZ YIL George adıyla anılan bir salyangozun ölümünün ardından


bir anma yazısı kaleme aldım. George yaklaşık 2,5 santimetre uzunluğun-
daydı; gri bir bedeni, bej ve kahverengi halkalarla çevrili bir kabuğu vardı.
14 yıllık yaşamının tümünü, Honolulu’da (Hawaii) cam bir fanusun içinde
sürünerek geçirmişti. George, hermafrodit olmasına rağmen üremek için
bir eşe gereksinim duyuyordu. Dolayısıyla da Hawaii Ormancılık ve Yaban
Hayatı Bölümü’nden araştırmacılar ona bir eş bulma arayışına girmişti.
Ancak başarı sağlayamadılar. Ve George’un, Achatinella apexfulva türünün
büyük olasılıkla son üyesi olduğu sonucuna varıldı. George’un ölümünden
birkaç gün sonra araştırmacılar tarafından, “Sevgili bir Salyangoza ve bir
Laboratuvarda Türe Elveda” başlığı altında bir ölüm ilanı yayımlandı.
tür kurtarılabilir mi?
Achatinella apexfulva, 1970’den bu yana soyu tükenen türlerin uzun lis-
San Diego Hayvanat Bah-
çesi Koruma Araştırmaları tesine eklendi. Diğer türler arasında And batağanı, Yunnan göl semenderi,
Enstitüsü’nün soğuk hava de-
posunda Barbara Durrant, altın kara kurbağası, Güney midekuluçkalı kurbağası ve Suudi ceylanı yer
hücre örnekleri alıyor. Don- alıyor. Gökırmak yunusu dahil birkaç yüz tür daha Uluslararası Doğayı Ko-
muş Hayvanat Bahçesi olarak
anılan bu merkez, bin 100’den ruma Birliği’nin “olasılıkla soyu tükenmiş” türler listesinde. Çoğu, onlarca
fazla tür ve alttüre ait 10 bin
yıldır hiç görülmedi. Liste, yalnızca birliğin değerlendirdiği türleri kapsıyor
canlı hücre serisi barındırı-
yor. Araştırmacılar, saklanan –bu da büyük olasılıkla gerçek değerlerin yüzde 2’den azına karşılık geliyor.
hücreleri kök hücrelere dönüş-
türmeyi umuyor. Böylece bu Jeolojik tarih göz önüne alındığında günümüzdeki soy tükenme hızı, yüzle-
kök hücrelerden soyu tüken- re –hatta bazı topluluklar için büyük olasılıkla binlere– katlanmış durumda.
me tehlikesi altındaki türleri
kurtarmak için kullanılacak Yok olma eşiğindeki her tür, aslında aynı sona doğru ilerleyen pek çok
spermler, yumurtalar ve belki
türe de işaret ediyor. Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın (World Wildlife Fund/
de embriyolar elde edilebile-
cek. Habitatları korumak ve WWF) Yaşayan Gezegen Raporu’na göre memeliler, kuşlar, balıklar, sürün-
yasadışı avcılığı engellemek,
tür kurtarmanın hâlâ en iyi genler ve ikiyaşamlıların yabanıl popülasyonları ilk Dünya Günü’nden
yolları; ama bazı türlerin tek bu yana ortalama yüzde 60 azaldı. (Bu, hayvanlar birer birer sayıldığında
şansı laboratuvarlar olabilir.
BRENT STIRTON
toplamın yüzde 60 azaldığı anlamına gelmiyor, çünkü küçük popülasyon-
lardaki kayıplar, verileri orantısız etkiliyor; yine
de son derece tatsız bir istatistik.)
Geçtiğimiz sonbaharda yayımlanan bir araş-
tırmanın sonuçlarına göre, Kuzey Amerika’da
50 yıl öncesine göre yaklaşık üç milyar daha az
kuş var bugün. Hemen hemen yüzde 30’luk bu
azalmada en dramatik düşüşlerden bazıları,
karatavuk ve serçe gibi yaygın türlerde gerçek-
leşti. Araştırmanın başyazarı, Cornell Kuş Bilimi
Laboratuvarı doğa koruma alanı biliminsanların-
dan Ken Rosenberg, “Sarsıcı,” diyor bu durum
için. Görünüşe göre böceklerin sayısında da
azalma var. 2017’de yayımladığı bir araştırma,
Almanya’daki bir dizi koruma alanındaki uçan
böceklerin biyokütlesinin son 30 yılda dramatik
bir oranla %76 kayba uğradığını ortaya çıkardı.
İnsanlık, 1970’den daha iyi bir hâldeyse, bü-

52 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
yük olasılıkla diğer canlılar için tersi geçerli olmalı. Bu iki trendin izi,
aynı kaynağa kadar sürülebilir. Artan nüfusun beslenme, barınma ve
enerji gereksinimini karşılamak adına dünya kaynaklarının giderek daha
fazlasına el koyduk. İnsanlık, karasal arazinin yaklaşık dörtte üçünü
önemli ölçüde değiştirdi. Sulakalanların yüzde 85’inden fazlası yok oldu.
Artık tarım, dünya çapında daha yoğun yapılıyor. Monokültürün sürdü-
rüldüğü arazi sayısı daha fazla; böceklere besin sunan, bu böceklerin de
kuşlara besin olmasını sağlayan yabanıl bitki
örtülü arazilerden geriye kalanların sayısı ise
daha az. Ulusal parklar gibi yerlerde dahi, ik-
lim değişikliği ve istilacı türler gibi etkenler
nedeniyle pek çok türün habitatı küçülüyor.
Amerikalı korumacı Rachel Carson’ın ifa-
desiyle, “İnsanlar gibi, yabanıl canlıların da
yaşayacak bir yerleri olmalı.” YENİLENEBİLİR ENERJİDEKİ
Gelecek 50 yıl için en büyük soru işareti, BÜYÜK YÜKSELİŞ, FOSİL YAKIT
son 50 yıldaki eğilimlerin sürüp sürmeyeceği.
İnsanlık, ormansızlaştırmayı sonlandırarak ve
TÜKETİMİMİZİ AZALTMADI,
bölünmüş habitatları yeniden birleştirerek, di- ÇÜNKÜ HEP DAHA FAZLA
ğer türler üzerindeki etkisini azaltmaya karar ENERJİ TALEP EDİYORUZ.
verebilir. Ancak karbon salımını durdurma
örneğinde olduğu gibi, bu noktanın da ger-
çekleşeceğine dair bir kanıt yok. Aksine, son
birkaç yılda tropikal ormansızlaştırma oranı
artış gösterdi.
Ekosistemler ve biyolojik çeşitliliği gözlemle-
mekle görevli uluslararası bir kuruluş tarafından geçtiğimiz yıl hazırlanan bir
raporda, bu denli yüksek sayılarda canlı zarar görürken insanlığın yaşamını
rahat rahat sürdüremeyeceği uyarısında bulunuldu.
Örneğin besin ürünlerinin yaklaşık dörtte üçü, polen taşıyıcalara –kuş-
lar, yarasalar veya genellikle böceklere– bel bağlıyor. İnsanlık, bu canlılar
olmaksızın yaşamını rahatça sürdüremez.
Raporun eşbaşkanlarından, Helmholtz Çevre Araştırmaları Merkezi
(Almanya) çevrebilimcisi Josef Settele, “Dünyanın kendi içinde bağlantılı
ve olmazsa olmaz yaşam ağı küçülüyor ve giderek yıpranıyor,” diyor.
Downs’ın öngörülerinin yanlış çıkmasıyla benzer nedenlerden ötürü
Settele ve meslektaşları da yanılıyor olabilir.
Belki de insanlar, polen taşıyan kusursuz drone’lar üretecek. (Denemeleri
yapılıyor bile.) Belki yükselen deniz seviyeleri, sertleşen fırtınalar ve vurucu
kuraklıklarla başa çıkmanın yollarını da buluruz. Belki genetiği değiştirilmiş
yeni ekinler, artan nüfusumuzu dünyanın ısınmasına rağmen beslemeyi
sürdürür. Belki de “kendi içinde bağlantılı yaşam ağı”nın varlığımız için
aslında gerekli olmadığını keşfederiz.
Kimileri için bu, mutluluk verici bir sonuç olabilir. Bana göre ise daha da
korkutucu bir olasılık; çünkü bu keşif, günümüzde yaptıklarımızı sonsuza
dek sürdürebileceğimiz; atmosferi değiştirmeye, sulakalanları kurutmaya,
okyanusları boşaltmaya ve gökyüzünü yaşamdan arındırmaya devam ede-
bileceğimiz anlamına gelir. Kendimizi doğadan bağımsız kılınca, giderek
daha da yalnız kalırız –tabii böcek drone’larımızı saymazsak. j

The New Yorker kadrolu yazarlarından Elizabeth Kolbert, National Geographic’e sık katkıda
bulunan isimlerden. Derginin Nisan 2018 tarihli Irk Özel Sayısı için “Dış Görünüş” başlıklı makaleyi
kaleme alan Kolbert, iklim değişikliğini işleyen Field Notes From a Catastrophe ve 2015’de
kurgusal olmayan eserler dalında Pulitzer Ödülü alan Altıncı Yok Oluş kitaplarına da imza attı.

NİSAN 2020 53
İ Y İ M S E R İ N E L K İ TA B I | M E RC E K A LT I N DA

GEZEGENİMİZ İÇİN NELER


EVDE
Çevre dostu bir evcil hayvan sa-
hibi olun: Pestisit içeren pire ve
kene ürünlerini dikkatli kullanın.
Gıda israfını en aza indirgeyin:
Satın aldığınız ve pişirdiğiniz her
şeyin tükenmesini sağlamak için
malzeme ve porsiyon hesabı
yapan dijital yemek planlayıcı
kullanın. Kullanım sürelerini ar-
tırmak adına yiyeceklerin nasıl
saklanması gerektiğini öğrenin.
Yiyecek artık ve atıklarını kom-
postlayarak atık sahalarında
birikmelerini engelleyin.
Evinizi uygun biçimde yalıtmaya
ve eski, hava geçiren pencereleri
daha verimli olanlarla değiştirme-
ye özen gösterin.

ALIŞVERİŞTE
Kahve alışkanlığınızı doğa
dostu hâle getirin. Porsiyon
ayarlı demleme imkânı sunan
kahve makineniz için tekrar
kullanılabilir bir filtre edinin.
Peçete alırken seçici olun.
Hangi ürünlerin, ormanların
yok oluşuna katkıda bulunan
sıfır kâğıt hamurundan yapıl-
dığını öğrenin. Kâğıt havlu ve
peçete almak yerine, mümkün
olduğunca havlu, kumaş
peçete ve bez kullanın.
Et içerikli öğünlerinizin sayısını
azaltın, ya da et yemeyi tama-
men bırakın.

64 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
YAPABİLİRİZ
BİREYSEL EYLEMLER KÜRESEL SORUNLARI TEK
BAŞINA ÇÖZEMEZ. ANCAK ÇEVRESEL SORUNLARI
AZALTMAK ADINA ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPABİLİR VE
ÇÖZÜM ARAYIŞINA ETKİN KATILIM SAĞLAYABİLİRİZ.
İ L LÜ ST RA SYO N : TOM I UM

VATANDAŞ OLARAK
Devlet kurumları planla-
nan bir eylem ya da yasa
konusunda halkın fikrini
almak istediğinde, katkıda
bulunabilmek için atılması
gereken adımları öğrenin.
Evde–kompostlama de-
neyimizi paylaşın: Diğer
insanları yüreklendirmek
ve eğitim vermek için
atölyeler düzenleyin.

MAHALLENİZDE
Ağaç dikme projeleri, budama
ve istilacı bitkileri ayıklama
amaçlı geziler organize ederek
bölgenizin bitki örtüsünün
sağlıklı kalmasını sağlayın.
Polen içeren bir bahçe yaratın.
Yerel su ve doğa koruma
yetkililerinin yardımıyla, yaşa-
dığınız yerdeki bir suyolunu
temizlemek üzere çeşitli or-
ganizasyonlar düzenleyin.

KAYNAK: DOĞAL KAYNAKLARI SAVUNMA KONSEYİ (NRDC.ORG) NİSAN 2020 65


K Ö T Ü M S E R İ N E L K İ TA B I | M E RC E K A LT I N DA

İKLİM VE YİYECEKLER
EN SEVİLEN YİYECEKLERE DAİR HER ŞEY –YETİŞTİRİLMELERİNDEN TÜKETİM ZAMANLARINA
KADAR– DAHA SICAK BİR DÜNYADA DEĞİŞİME UĞRAYABİLİR. YA Z I : D A N I E L S T O N E

1. KAHVE 4. SOMON 7. MUZ


Kahvenin neredeyse dörtte Isınan sular soğuk su balıklarını Yaşanan ısınmayla muzun
üçü küçük çiftliklerden geliyor. tehdit ediyor. Yabanda üre- yetiştiği bölgeler daha geniş
Daha sıcak iklim ve bitki hasta- menin azalması, somon çiftliği bir alana yayıldı –ve mantar
lıkları fiyatları artırabilir. sayısında artışa neden olabilir. hastalığı riskini artırdı.

2. AVOKADO 5. ŞARAP
Avokado ağacı yüksek sıcaklık- Değişen koşullar, üreticileri
tan hoşlanmıyor. Uygun koşullu alışılmış tatları korumak adına
yeni bölgelere geçiş, nakliye yeni yollar bulmaya zorlayacak.
mesafelerini uzatabilir. 2
6. ZEYTİN
3. KARİDES Erken don, yoğun yağış ve
Okyanus asitlenmesi kabuklula- rüzgâr geçen yıl İtalya’da
rın sağlığını ve tadını etkiliyor. zeytin üretimini yarıya indirdi.
Geleceğin karidesleri şimdiki Bu tür aşırılıklar zeytin
gibi lezzetli olmayabilir. verimliliğini etkileyebilir.

66 N AT I O N A L G E O G R A P H I C FOTOĞRAF: REBECCA HALE


5 6

dahi –ılıman hava,


E N İ Y İ KO Ş U L L A R DA
öngörülebilen yağmurlar ve dengeli mev-
simler– yiyecek yetiştirmek zor. İklimin tirme mevsimleri çiftçi ve bitkiler için
değişkenliği, seller ve sık yaşanan kurak- genel olarak iyi olsa da, yetersiz yağış ya
lıklar da hesaba katıldığında, gıda sistemi da yetersiz soğuk hava en iyi tohum ve
gerginlik, umut ve bazı bölgelerde en- bitkilerin dahi büyümesini önleyebilir.
dişeye sevk eden karmaşık bir denklem Yenilikler, hem tarla hem laboratuvar-
hâline geliyor. “Gıda sistemini tehdit da gıda evriminin parçası hâline gelecek.
eden bir iklim değişikliği yaşıyoruz ve bu Örneğin, tohum ıslahı ve gen düzenle-
durumla başa çıkmak adına fazla strate- mesi bazı sebze ve meyvelerin daha hızlı
jimiz yok,” diyor Columbia Üniversitesi ve fazla büyümesine, bu sayede de sel ya
Dünya Enstitüsü’nden Michael Puma. da kuraklık olasılığı yüksek mevsimlere
Peki, bu durum tabaklarımıza nasıl karşı direnç kazanmasını sağlıyor. Diğer
yansıyor? Mısır ve buğday gibi küre- teknolojiler ise yiyeceklerin ömrünü
sel ekinler, yetiştirilme mevsimleri ve uzatıyor ve uzak bölgelere nakliyeyi ko-
verimlilik konusunda çarpıcı değişim- laylaştırıyor; bazen soğutulmalarına
lere açık. BM’ye göre, uyum sağlama dahi gerek duyulmuyor.
stratejileri geliştirmezsek, düşük ve- BM’nin Hükümetlerarası İklim De-
rimli hasatlar kıtlığa ve ekin fiyatlarında ğişikliği Paneli, önümüzdeki yıllarda
artışa neden olacak. Bu durumdan en ekinler ve beslenme şekillerinin ev-
çok etkilenecek olanlar ise gelişmekte rim geçireceğini öngörüyor. Düşünce
olan tropik ülkeler. Görece karizmatik kuruluşu Climate Focus’un yöneticisi
ürünlerin yetiştiği bölgeler değiştikçe Charlotte Streck, “En sevilen yiyecekleri
ve çiftçiler sıcak havada yetişen ekinlere korumak ve onları daha fazla insana
yöneldikçe, yiyeceklerin görüntüsü, be- ulaşılabilir hâle getirmek için akılcı tü-
sin değeri, erişilebilirliği ve fiyatı büyük ketim gerekli,” diyor. Bu da daha az et,
bir dönüşüme uğrayacak. Uzayan yetiş- daha fazla sebze ve olabildiğince yerli
ürünleri tercih etmek demek. j

NİSAN 2020 67
İ Y İ M S E R İ N E L K İ TA B I | YENİ KEŞİFLER

Aydınlatmada yeni çağ


Geleceğin (ve günümüzün) ampul-
leri, ışık yayan diyotlar –ya da bir
BİLİM VE diğer adıyla LED’ler. Akkor aydınlat-
madan 25 kat daha uzun yanabilen
KEŞİFLERİN bu diyotlar %80 daha az elekt-
Ö N SA F L A R I N DA N rik harcıyor. 2035’e dek LED’lerin,
TA Z E H A B E R L E R ABD’deki aydınlatma kaynaklı enerji
tüketimini %75’i aşkın oranda azalt-
ması bekleniyor. — D A N I E L S T O N E

TEMİZ SU

RENKLİ
KİRLETİCİLER
Ohio’nun (ABD)
Apalaş Dağları böl-
gesindeki pek çok
akarsu, terk edilmiş
kömür madenlerin-
den sızan demir ve
başka minerallerle
kirlenmiş durumda.
Su yollarını metaller-
den arındırmak hayli
masraflı; ancak Ohio
Üniversitesi’nden iki
profesör, bu işlemin
kendi masrafını çı-
TEMİZ ENERJİ
karmasına yardımcı

DALGA
okyanus dalgalarının
Y U K A R I DA K İ C İ H A Z , olacak bir yol buldu.
aşağı–yukarı hareketinden elde ettiği ener- Çevre mühendisi
jiyi, elektriğe çeviriyor. İsveç temelli şirket Guy Riefler, kirlen-

GÜCÜNDEN Eco Wave Power tarafından geliştirilen


teknoloji, dubalar ve hidrolik pistonlardan
miş sudan demiri
ayrıştırıyor. Ortaya

GELEN
oluşan karmaşık bir düzenek kullanıyor.
Makinenin içinden bir dalga geçtiğinde,
çıkan bu madde, sa-
aygıtın dubaları yukarı aşağı hareket ede- nat profesörü John

ENERJİ rek pistonları sıkıştırıp serbest bırakıyor.


Pompalanan pistonlardan gelen basınç,
hidrolik bir motora güç sağlıyor; bir jene-
Sabraw tarafından
ısıtıldığında renk de-
ğiştiriyor –ve Sabraw
İSVEÇ TEMELLİ BİR ratör de motorun bu mekanik enerjisini ve diğer sanatçıların
Ş İ R K E T, O K YA N U S kullanarak elektriğe dönüştürüyor. Dalga-
DA LGA L A R I N I N eserlerinde fayda-
y
kıran gibi kıyı yapılarına eklenmek üzere
HAREKETİNDEN
tasarlanmış olması sayesinde, bu cihaz
landığı pigmentler
UCUZ VE TEMİZ hâlinde (altta) kul-
ENERJİ ÜRETEBİLEN için gereken başlangıç maliyeti, kıyıdan
B İ R AY G I T uzakta kullanılan benzer aygıtlarınkine lanılabiliyor.
GELİŞTİRDİ. oranla çok daha düşük. —ANNIE ROTH —A R

FOTOĞRAFLAR (YUKARIDAN):
MARK THIESSEN (İKİ
GÖRSELİN BİRLEŞİMİ);
ECO WAVE POWER;
REBECCA HALE
K Ö T Ü M S E R İ N E L K İ TA B I | TEHLİKE İŞARETLERİ

Karbon salan yengeçler


Tuzlu bataklıklar milyonlarca ton karbon
depoluyor, ancak çukur kazan kemancı
BİLİM VE yengeç bu karbonu açığa çıkarıyor ola-
KEŞİFLERİN bilir. Bu canlıların Brezilya, Tanzanya ve
Ö N SA F L A R I N DA N Çin’de kazdığı tüneller toprakta karbon
salan organik maddeleri açığa çıkaran
TA Z E H A B E R L E R delikler oluşturuyor. Araştırmacılara
göre, istiridye ve karides gibi hayvanlar
da benzer hasara yol açabilir. —DANIEL STONE

YÜKSELEN DENİZ SEVİYESİ

VENEDİK’TE
H E R Y I L , neredeyse her yağmur sonrası görüyor. Geçtiğimiz kasımda yaşanan
gazetelere tanıdık manşetler atılıyor. sel, kentin %70’ini sular altında bıraktı.
Venedik aynı anda hem sel altında kalı- Öncelik, Venedik’in hazine ve eserle-

TARİHİ yor, hem suya batıyor ve her iki durum


da aynı sonuca işaret ediyor: 1200 yıllık
kentin sokaklarını dolduran suyun
rini kurtarmaya verilebilir. Kasımdaki
selden sonra sanat uzmanları ve üni-
versite öğrencileri hasar gören müze ve

SEL miktarı, bu tür olayların yaşanma sıklığı


ve süresinde artış. Venedik valisi Luigi
Brugnaro, kentin “eski ihtişamını geri
kiliseleri ziyaret ederek değerli eserleri
yüksek katlara taşıdı. Bazıları için de
kentin dışında yeni ev arayışına girildi.
KENTE ULAŞAN
kazanacağını ” söylüyor –peki ya ada, Bu, İtalyan hükümetinin uzun süre
İ L K DA LGA
TURİSTLERDEN ısınmakta olan bir dünyada hayatta beklenen ve devasa deniz setleri inşa
O L U Ş U YO R D U. kalabilir mi? ederek lagünü mühürleyecek olan
SONUNCUSU Venedik lagününde deniz seviyesi 5 MOSE savunma projesi yürürlüğe gire-
–V E E N Y I K I C I S I – yıl öncesine oranla 10 santimetre arttı. ne dek alınan geçici bir önlem yalnızca.
İSE DENİZDEN BM’nin Hükümetlerarası İklim Deği- 2011’de tamamlanması planlanan
GELEBİLİR.
şikliği Paneli, sözde “her 100 yılda bir proje masraf aşımı ve anlaşmazlıklar
gerçekleşen” sellerin 2050’ye gelindi- nedeniyle gecikmeye uğradı. Yetkililer
ğinde her altı yılda bir –2100 yılında ise Moses’ın 2022 yılında Venedik’i koru-
her beş ayda bir– yaşanabileceğini ön- maya başlayacağını öngörüyor. —DS

FOTOĞRAFLAR (SOL ÜSTTEN SAAT YÖNÜNDE): JOEL SARTORE, NATIONAL GEOGRAPHIC PHOTO ARK; DUNCAN CLARK, KUZEYBATI GEÇİDİ PROJESİ,
70 ULUSAL BİLİM FONU VE HEISING-SIMONS VAKFI TARAFINDAN DESTEKLENİYOR; JEFF DAI (DÖRT GÖRSELDEN OLUŞTURULMUŞ PANAROMA); GIUSEPPE
CACACE, AFP, GETTY IMAGES ARACILIĞIYLA; MIGUEL MEDINA, AFP, GETTY IMAGES ARACILIĞIYLA
Arktik deniz buzlarında, litre başına

10.000
Plastikler, Dünya’nın el değ-
memiş doğasını kolonileştirdi.
Araştırmacılar, okyanus–temelli
mikroplastiklerin gezegende
en fazla bulunduğu yerlerin kutup-
lardaki denizler ve buz kütlelerin
olduğunu keşfetti. Plastik atık mik-
mikroplastik parçacıktan tarının önümüzdeki 30 yıl içinde
fazlası düşüyor. dörde katlanması bekleniyor. — D S

KÜRESEL ISINMA

ALERJİLER
YÜKSELİŞTE
Bahar alerjiniz yok
mu? Çok yakın-
da olabilir. Eğer
alerjileriniz varsa,
semptomları daha
da kötüleşebi-
lir. 2018 tarihli ABD
Ulusal İklim Değer-
lendirmesi astım ve
saman nezlesi gibi
alerjik hastalıkların
iklim değişikliği ne-
deniyle daha fazla
YA P AY AY D I N L A T M A
insanı etkileyebi-

GECELER
leceği konusunda IŞIK KİRLİLİĞİ artık en kronik çevresel
uyarıyor. Daha sıcak rahatsızlıklardan biri. 2016’da bilim-
ciler ABD ve Avrupa’nın %99’unun
hava ve erken ge-
len bahar, bitkilerin,
burun, boğaz ve
AYDINLANIYOR farklı ölçülerde ışık kirliliği yaşadığına
ilişkin tahminde bulundu.
Araştırmalarının sonucunda in-
gözleri tahriş eden GÖKYÜZÜNÜN sanların üçte birinin –buna Kuzey
KARANLIĞINI
polenleri daha uzun Amerikalıların neredeyse %80’i dahil–
G Ö R M E K G İ T T İ KÇ E
bir dönem boyunca ZO R L A Ş I YO R V E
Samanyolu’nu göremediği ortaya çıktı.
ve daha fazla yay- BUNUN BİLİNMEYEN Suomi NPP uydusundan gelen veriler
B E D E L L E R İ VA R . ise ışık kirliliğinin 2012 ile 2016 ara-
masına neden
sında dünya çapında kabaca yılda %2
oluyor. — D S oranında artış sergilediğini gösteriyor.
Bu durumun sorumlusu lambalar,
Çiçekler polen üretiyor, ancak ama özellikle de LED’ler. Normal ve
ağaç, çimen ve otların da
polenleri var. Polen ince oldu-
floresan ampullere oranla daha fazla
ğundan rüzgâr aracılığıyla ko- enerji tasarrufu sağladıkları için LED
layca genzimize kaçabiliyor. ampuller daha uzun süre açık bıra-
kılıyor ve böylece her yer ucuz ışık
altında kalıyor.
“Karanlığın noksanlığı biyolojileri
sirkadyen ritimlere bağlı olan tüm
hayvanları kötü yönde etkileyebilir
–buna bizler de dahiliz,” diyor Ulus-
lararası Karanlık Gökyüzü Birliği’den
Amanda Gormley. “Gece göğüne erişi-
mimizi kaybettiğimizde bir parçamızı
da kaybediyoruz.” — N A D I A D R A K E

71
İ Y İ M S E R İ N E L K İ TA B I | V E R İ TA B LO S U

HEPİMİZ İÇİN YENİ SINAVLAR


1970’İN KORKUTUCU KEHANETLERİ, PEK ÇOK AÇIDAN YAŞAMI İYİLEŞTİREN EYLEMLERE
ESİN VERDİ. GÜNÜMÜZDE İSE YENİ SINAVLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ.
YA Z I : C H A R L E S C . M A N N

1970’deki ilk Dünya Günü eyle-


YA Ş L I O L D U Ğ U M U , tesi’ndeki bir grup insana hemen eyleme geçmezsek
mine katıldığımı söyleyerek hemen açık edeyim. uygarlığın 15 ya da 30 yıl içinde sona ereceğini açıkla-
Anımsadığım kadarıyla eyleme hem neşeli, hem mıştı. The Population Bomb adlı kitabın yazarı Stanford
de ağırbaşlı bir hava hâkimdi. Neşeliydik çünkü Üniversitesi biyoloğu Paul Ehrlich’e göre, bu kehanet
ABD tarihinde ilk kez bizi çevreleyen doğal dünyayı fazla umut doluydu. Dünya Günü için yayımlanan bir
kutluyorduk. Ama aynı zamanda ağırbaşlıydık da; söyleşisinde Ehrlich, “dünyayı kurtarmak adına sarf
çünkü sahnede konuşanlar, bu dünyayı bekleyen edilen tüm çaba boşa gitmeden” önce yön değiştirmek
kaderle ilgili korkunç kehanetler dile getiriyordu. için gezegenin yalnızca iki yılının kaldığını ileri sürü-
Böylesi uyarılar, o zamanlar her yerde yapılıyordu. yordu. Dünya Günü ulusal koordinatörü Denis Hayes
Nobel Ödüllü George Wald, Rhode Island Üniversi- ise bunun bile çok iyimser olduğu inancındaydı. Dünya

72 İLLÜSTRASYON: ANNA PARINI


İ Y İ M S E R İ N E L K İ TA B I | V E R İ TA B LO S U

Günü ile aynı gün Wilderness Society’de yayımlanan bir yazıda Ha-
yes, kitlesel açlığı önlemek için çok geç kaldığımızı iddia ediyordu. KÜRESEL
Tüm bunlara neden inandıklarını anlamak kolay: Dünyanın
durumu vahimdi. İlk Dünya Günü döneminde, dünyada yaklaşık
KAZANIMLAR
her dört kişiden biri açtı –Birleşmiş Milletler’in tercih ettiği terim ile Tüketecek daha fazla
“yetersiz besleniyorlardı.” Dünyanın yaklaşık yarısı aşırı yoksulluk besinimiz var
Azot gübreleri, sulamada artış
içinde yaşıyordu. Afrika’da ortalama yaşam süresi yalnızca 45,6 ve daha verimli tohum türleri
yıldı. Latin Amerika’nın ve Karayipler’in kabaca yarısının elektriği sayesinde besin üretimi, nüfus
yoktu ve eğitime erişemiyorlardı. Batı Afrika’da yaşanan kıtlıklar, artışını geride bıraktı.

yaklaşık bir milyon insanı öldürmüştü. Savaşlar, ayaklanmalar ve 2853


direnişler Güneydoğu Asya’yı (Vietnam, Laos, Kamboçya, Endonezya, (kalori)
Filipinler), Afrika’yı (Kenya, Etiyopya, Nijerya, Portekiz kolonileri),
Ortadoğu’yu (Umman, Yemen, Ürdün) ve Latin Amerika’yı (Nika- 2017
ragua, Kolombiya, Meksika) kasıp kavuruyordu. Asya’da başlayan
bir grip salgını, dünyanın başka çoğu yerinde hızla yayılıyordu ve
2253
sona erene kadar da bir milyon insanı öldürecekti.
Günlük
kişi başına
düşen mevcut
1961 kalori miktarı

Daha uzun yaşıyoruz


Çevre temizliği, beslenme
ve sağlık konularındaki geliş-

1970’TEKİ KORKUNÇ KEHANETLER, meler ortalama ömrü dünya


çapında istikrarlı bir biçimde

GEZEGENİN KAYNAKLARININ uzattı. Aşılar ve antibiyotikler,


enfeksiyon ve hastalık

TÜKETİLMESİNDEN SONRA İNSANLIK İÇİN kaynaklı ölümleri azalttı.

FECİ BİR GERİLEME ÖNGÖRÜYORDU. AMA 72,4


(yıl)

DÜNYA, ÇOK FARKLI BİR NOKTAYA ULAŞTI. 2017

53,6

Ortalama yaşam
1960 beklentisi

Çevresel eğilimler daha da kötü durumdaydı. Limanlar, Londra’dan


Los Angeles’a, Boston’dan Bombay’a (günümüzün Mumbai’si) kadar Doğum sırasında
atığa boğulmuştu. Gezegenin büyük ırmaklarının çoğunun –Tuna, daha az kadın ölüyor
Tiber ve Mississippi– suyu içilemez hâldeydi. Kurşunlu benzin, Gebelikte anne ölümleri, bugün
çok daha seyrek görülüyor; hat-
havaya o kadar çok miktarda zehirli gaz salıyordu ki ABD’deki or-
ta Asya’nın bazı bölgelerinde
talama bir anaokulu öğrencisinin kanındaki kurşun oranı, bugün 2000’den bu yana %60 düştü.
acil müdahale gerektiren oranın dört katıydı. Kentleri sarmalayan Küresel anlamda, bu gelişmeler
daha iyi sağlık hizmetleri, hijyen
kirli sis o denli fazlaydı ki, 1970’in başlarında Life dergisi, “1985’e ge- ve beslenmeye bağlanabilir.
lindiğinde dünyaya ulaşan gün ışığı miktarı hava kirliliği yüzünden
yarıya düşürecek” kehanetini yapmıştı. 340
(ölüm)
Yeni bir uluslararası kuruluş olan Roma Kulübü ilk Dünya Günü
gerçekleşirken, şaşırtıcı düzeyde etkili olacak bir kitap üzerinde ça-
lışıyordu bile: 1972’de yayımlanan Büyümenin Sınırları (The Limits 1990
of Growth). Kitabı hazırlayan ekip, bilgisayarda bir dünya modeli
oluşturdu ve bu modeli kömür, demir, doğalgaz ve alüminyum
gibi kaynakların gelecekte ne kadar talep edileceğini görmek için 169
kullandı. Kitap, üretimin zirvesine doğru yapılan yarışı ve bunun Her 100.000
canlı doğum için
ardından gezegende hiçbir şey kalmayınca gerçekleşecek feci geri- anne ölüm oranı
lemeyi grafiklerle betimliyordu. Ekip, felaketten kaçınmak adına, 2015

DIANA MARQUES; KELSEY NOWAKOWSKI. KAYNAK: HUMAN PROGRESS, CATO INSTITUTE; FAO; DÜNYA BANKASI; BM İSTATİSTİK BİRİMİ
V E R İ TA B LO S U | İ Y İ M S E R İ N E L K İ TA B I

insanlığın bu ölçüsüz ilerleyişinin “kısa süre içinde durdurulması Okulda daha fazla
gerektiğini” vurguluyordu. zaman geçiriyoruz
Ancak hiçbiri gerçekleşmedi. Dünya’nın geldiği nokta, kehanetler- Eğitimdeki kazanımların
ardında, kamusal ve özel
den farklı –ve birçok açıdan da– daha iyiydi. Teknolojik gelişmeler, yatırımlar ile eğitimin sağla-
siyasi ve ekonomik reformlar, kültürel değişimler sayesinde insanın dığı yararlara verilen değerin
artışı var. Eğitime erişimde
ortalama fiziksel refahı 1970’den bu yana neredeyse her alanda cinsiyet farkı, pek çok yerde
ilerleme gösterdi. BM’ye göre bugün, dünya çapında yalnızca dokuz neredeyse ortadan kalktı.
kişiden biri yetersiz besleniyor –üstelik de son 50 yıl içinde insan
9,3
nüfusu iki katından da fazla artmış olmasına rağmen. Çağımızda bir (yıl)
çocuğun aç kalma ihtimali, tarihte belgelenenlere göre daha düşük.
Bir zamanlar yaygın olan kıtlık nedenli ölümler, yardım girişimlerinin
2019
gelişmesiyle giderek daha da seyrekleşti. (Yüz milyonlarca insan
hâlâ yeteri kadar beslenemiyor, ama elde edilen başarıların farkına
varmak önemli.) Sağlığın ve beslenmenin iyileşmesinin de etkisiyle,
ilk Dünya Günü’nden bu yana ortalama yaşam süresi 13 yıldan fazla
4,7
arttı ve bu artışın çoğu, düşük gelirli bölgelerde gerçekleşti. Bu arada
dünyanın her yerinde olmasa dahi neredeyse tamamında gelir sevi- Ortalama
eğitim yılı
yesi yükselişe, kirlilik düzeyleri de düşüşe geçti. Milyarlarca insan 1950
artık orta sınıfa benzeyen bir gruba ait.
Çelik ve alüminyum gibi kaynaklar, tükenmek şöyle dursun, ge-
nellikle ya aynı miktara, ya da daha aza mal oluyorlar. Türümüzün
geçmişinde bunun gibi bir talih bolluğu daha önce hiç gerçekleş- Temiz suya daha
memişti. Savaş sonrası kuşağın ve ondan önce gelenlerin imzası kolay erişebiliyoruz
Borulardan gelen sulara, kamu-
olan başarı işte bu. ya açık musluklara ve kuyulara
Bugün Kuzey Amerika ve Avrupa’yı kuşatan kutuplaşmaya rağ- yapılan yatırımlar, temiz içme
men siyasi durum dahi iyileşti. Küresel siyasi şiddeti izleyen bütün suyuna kentsel ve kırsal erişimi
artırdı. Daha iyi temizlik aynı
araştırma projeleri, dik bir düşüş olduğunu gösteriyor; manşetlere zamanda dışkı nedenli ölümcül
çıkan –Suriye, Yemen ve Afganistan’daki– içsavaşlar korkunç olsa da, su kirlenmeleriyle başa çıkma
konusunda da yardımcı.
hepsi birer istisna. 1970’e göre bugün çok daha fazla ülke demokrasi
ve kısmi demokrasi ile yönetiliyor; vatandaşlarının yaşamlarını iyi- 89,8
leştirme konusunda, istikrarsız olsalar bile işe yarıyorlar. İlk Dünya (yüzde)
Günü döneminde, Güney Asya halkının beşte birinden azının elekt-
riğe erişimi vardı; bugün bu oran onda dokuzun üstünde. Benzer 2015
bir biçimde, Latin Amerika ve Karayipler’de elektrik enerjisini
kullanabilen halkın oranı, %50’nin altından neredeyse %100’e ulaştı.
Bu ilerlemeler, dengeli veya adaletli gerçekleşmedi: Refah içinde ol-
80,6
mayan milyonlarca insan var ve çok daha fazlası da refah konusunda İyileştirilmiş*
geri kalıyor. Başta Hindistan ve Çin olmak üzere bazı ülkelerde çevre içilebilir su
kullanan
kirliliği azalmıyor, artıyor. Ancak küresel düzeyde –gezegenimizde 1990 nüfus oranı
yaşayan neredeyse sekiz milyar insanı göz önünde bulundurursak–
esenlikteki artış, tartışılmaz. Pennsylvania’daki (ABD) bir fabrika
işçisi ve Pakistan’daki bir çiftçi, öfkeli ve iki yakasını bir araya getirme
konusunda zorlanıyor olabilir; ama yine de, geçmişe oranla varlıklı
Daha fazla insan
ve sağlıklılar.
elektrik kullanıyor
Ancak bu kazanımlara kayıplar da eşlik etti. Çevresel sorunlar lis-
Daha fazla insan kentlere yerleş-
tesi 1970’dekinden farklı, ama daha zorlu bir liste olabilir bu. Biyolojik tikçe, dünya nüfusunun elektriğe
çeşitlilikte kayıp, yeraltı su kaynaklarının azalması, okyanusların erişebilen kesimi arttı. Güneş
enerjisi gibi şebekeden bağımsız
asitlenmesi, toprak kalitesinin bozulması ve hepsinden de büyüğü, teknolojiler, yoksul ve ulaşması
iklim değişikliği –kim dehşete kapılmadan bu listeye bakabilir ki? zor kırsal bölgelere enerji konu-
sunda yardımcı oluyor.
İlk Dünya Günü’nün yanlış kehanetlerinden alınabilecek bir ders:
çevresel sorunları çözebiliyoruz –eğer bu problemler, hava ve su kir- 88,9
liliği gibi, insanların fiziksel esenliğini birdenbire ve somut biçimde (yüzde)

etkiliyorlarsa. Ancak bugün yüzleştiklerimiz, daha az ciddi olmasa


bile çok daha uzun vadeli ve soyut problemler. Daha öncekilere
çoğunlukla benzemiyorlar. Çözülüp çözülemeyeceklerini kimse 2017
bilmiyor. Yanlış kehanetlerin verdiği bir başka ders de, insanlığın
geleceği öngörme konusunda berbat olduğu. j 76,7
Elektriğe
1491, 1493 ve The Wizard and the Prophet kitaplarının yazarı Charles C. Mann, erişimi olan
ayrıca The Atlantic, Wired ve Science yayınlarında muhabirlik yapıyor. 1993 nüfus oranı

*Harici kirlenmeden
KAYNAK: BARRO–LEE EĞİTİMSEL KAZANIM VERİ SETİ; BM İSTATİSTİK BİRİMİ; DÜNYA BANKASI korunan su kaynakları
K Ö T Ü M S E R İ N E L K İ TA B I | FOTOĞRAFÇININ GÖZÜNDEN

GÖRMEDİĞİMİZ DEĞİŞİMLER
FOTOĞRAFÇI, İNSANLARIN YÜZEYDEN ÇOK AŞAĞILARDA DAHİ
DÜNYAYI NASIL YENİDEN ŞEKİLLENDİRDİĞİNİ BELGELİYOR.

76 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
YA Z I V E F O T O Ğ R A F : Burası, insan gözüne hiç uygun olmayan bir coğ-
E D WA R D B U R T Y N S K Y rafya. Güneşin ışığı buraya asla ulaşmayacak. Yine
de buradan –ABD ve diğer bölgelerde yer alan devasa
çiftliklerde gübre olarak kullanılmak üzere– çıkarılan
maddeler, hızla artan dünya nüfusunu besleyen
gıda üretimi için olmazsa olmaz birer unsur.
Orta Sibirya’da bir Rus kasabası olan
B U F OTO Ğ R A F I , Ekibimle, yaşama hiç elvermeyecek bir karan-
Berezniki’nin altında uzanan potasyum madenle- lığa gömülü 10 bin kilometrelik bir tünel ağı olan
rinde çektim. Birçok insan, böylesi ücra bir yerde bu yere varmak amacıyla, ekipmanlarıyla birlikte
toprağın derinliklerinde neler olduğunu gerçekten yaklaşık 40 madenciyi taşıyabilecek kadar geniş
anlamak için gereken görsel dağarcığa ya da kelime bir asansör kullanarak aşağı indik. Etraf sisliydi;
hazinesine sahip değil. Ben de değildim, ta ki buraya nemli hava, birazdan iliğimizi kemiğimizi dondu-
gelip üzerimde uzanan 400 metreyi aşkın toprağın, racaktı. Asansör boşluğunun dibinde kamyonlara
kayanın ve yaşamın baskısını hissedene dek. bindik; tek ışık kaynağımız, araçların farları ve kafa
lambalarımızdı. Fotoğrafçı olmadan önce bir altın
madeninde çalışmış olmama rağmen, huzursuz edici
bir deneyimdi bu. Tüneller dallanıp budaklanıyor,
sonra tekrar tekrar dallara ayrılıyordu. Yolumuzu
bir X ile işaretlemeye başladım. Işıklarımız tükenip
sönerse kaybolurduk ve kimse sesimizi duyamazdı.
Yeraltında sesler hızla zayıflayıp duyulmaz oluyordu.
Ancak yine de, kadim bir deniz tabanının parlak
renkli katmanları arasında büyüleyici bir yerdeydik
–potasyumun turuncu çizgileri, üstümüzdeki top-
rağın yoğun basıncıyla oluşan inişli çıkışlı çizgiler
sarıyordu etrafımızı. Sarmal izler ise makinelerin
ürünüydü. İki kolundaki döner disklerle tünel kazan
iş makineleri, geri giderken kayalara bu madalyon-
ları oyuyordu.
Bu izler ve tüneller, insan eylemleriyle tanımlanan
yeni bir jeolojik çağ olabilecek Antroposen’in göster-
geleri. Biliminsanları, Dünya’nın kaya ve sediment
tabakalarında yapılan bu gibi değişikliklere “insan
örselemesi” adını veriyor. Ormanlar kentlerimizi
yuttuktan uzun süre sonra dahi bu tüneller varlığı-
mızın gizemlerine ışık tutacak; tıpkı Lascaux’daki
(Fransa) mağara resimlerinin 20 bin yıl önce yaşamış
insanların öyküsünü anlatması gibi.
Geçtiğimiz 40 yılı, insanların doğal coğrafyayı
büyük oranda ulaşım, sanayi ve tarım gibi geniş
çaplı sistemlerle nasıl değiştirdiğini fotoğraflayarak
geçirdim. Kendimiz için ürünler üretmek üzere
Dünya’dan materyal çıkardığımız, “insan yağması”
dediğim eylemin devasa örneklerinin peşindeyim.
Kızlarıma miras kalacak bu tüketim dünyasının beni
çok endişelendirmediğini söylersem yalan olur.
Birçok insan, yaşamlarını olası kılan kaynakların
nereden geldiğini görmüyor.
Çoğumuz gökdelenleri görüyor, ama camı var
eden silis madenlerini görmüyoruz. Betonu gö-
rüyoruz, ama betonun üretildiği kum ocaklarını
görmüyoruz. Tarım alanlarını görüyor, ama bir za-
manlar o toprakları kuşatan ormanları ya da ekinleri
besleyen gübreyi sağlayan potasyum madenlerini
görmüyoruz. Yin’in yang’ını görmüyoruz –her büyük
üretim için, doğanın bir yerinde daha büyük bir
yıkım gerçekleştiğinden bihaberiz. j
A n t ro p o s e n P ro j e s i , Edward Burtynsky’n i n N at i o n a l
Geographic için yaptığı son çalışma. Dergi için kaleme aldığı bir
önceki makale Kaliforniya’daki (ABD) su krizini konu alıyordu.

HOWARD GREENBERG GALLERY VE BRYCE WOLKOWITZ GALLERY, NEW YORK / ROBERT KOCH GALLERY, SAN FRANCISCO İZNİYLE 77
2 0 7 0 D Ü N YA G Ü N Ü
SAYFA 78

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
DÜNYA GENELİNDE KAOS
YARATIRKEN,
GENÇLER HAREKETE GEÇİYOR
VE BÜYÜKLERİNDEN
DAHA FAZLASINI
YA Z I : L A U R A PA R K E R GERÇEKLEŞTİRMELERİNİ
TALEP EDİYOR.
20 YAŞINDAKİ DELANEY
REYNOLDS’IN BOYU
1.57. KONUŞMALARINDA
DEĞİNDİĞİ ÜZERE, 60
YAŞINA GELDİĞİNDE,
BUGÜN YAŞADIĞI FLORİDA
EYALETİNDE DENİZ
SEVİYESİ KENDİSİNİN
BEL HİZASINA KADAR
YÜKSELMİŞ OLACAK.
100 YAŞINA GELDİĞİNDE
İSE BOYUNU AŞACAK.
ANLATMAK İSTEDİĞİ ÇOK
AÇIK. “ÇOCUKLAR BUNU
ANLAYABİLİYOR,” DİYOR.
VICTORIA WILL

N AT I O N A L G E O G R A P H I C
G R E TA’ D A N Ö N C E , S E V E R N VA R D I .

Fotoğraflarda, genellikle, yetişkinleri iklim değişikliğine karşı


kayda değer adımlar atmaları için iknaya çalışan gençlerin yü-
rüttüğü –uzunca bir süreci geride bırakan– kampanyayı dimdik
ayakta tutmak istercesine yan yanalar. İsveçli genç aktivist Greta
Thunberg, alarm ziline basan son çocuk. İlki mi? Vancouver’lı
(Kanada) bir çevre bilimcinin kızı olan Severn Cullis–Suzuki.
Severn, 1992’de, beraberinde üç genç aktivist daha olmak
üzere, Rio de Janeiro’daki Birleşmiş Milletler (BM) iklim konfe-
ransına katıldı. 12 yaşındaydı. Küresel ısınmaya ilişkin bilimsel
verilerin henüz yankılanmaya başladığı dönemlerdi. BM, şimdi-
lerde iklim bilimi konusunda öncü yetkili olan Hükümetlerarası
İklim Değişikliği Paneli’ni kuralı sadece dört yıl olmuştu ve
dünya liderleri kendilerine nutuk çeken çocukları dinlemeye
alışık değildi. Severn, o tarihten sonra, “dünyayı altı dakikalığı-
na susturan kız” olarak tanınmaya başladı ve genç aktivistlerin
–yalnızca çocukların yapabileceği netlik ve keskinlikte– yaklaş-
makta olan kaçınılmaz sona ilişkin görüşlerini ifade etmeleri
konusunda kayda değer bir örnek oluşturdu. “Yöntemlerinizi
değiştirmek zorundasınız,” demişti Severn konferanstaki dele-
gelere. “Benim geleceğimin kaybolması, sizin bir seçimi ya da
borsada birkaç puanınızı kaybetmenize benzemez.”
Geçtiğimiz Eylül ayında BM’nin New York’ta yapılan İklim
Zirvesi’nde dinleyicileri paylayan Greta ile Severn arasındaki
benzerlik çarpıcı. Öyle ki, rahatlıkla, aradan geçen 27 yıl boyun-
ca insanlığın karşısındaki varoluş tehdidini ortadan kaldırmak
için hiçbir şey yapılmadığı sonucuna varabilirsiniz.
Aslında, harekete geçmemizi sağlayacak birçok değişim

80 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
“BİZİM NESLİMİZ
İKLİM KRİZİNİ
İNSANLIĞIN EN
BİRLEŞTİRİCİ
ÂNINA
DÖNÜŞTÜRÜYOR.”

XIUHTEZCATL
MARTINEZ
Martinez, Colorado’da
doğmuş ve Meksika
yerlisi atalarının gele-
nekleriyle büyütülmüş.
Bugün 19 yaşında bir
hip–hop sanatçısı, aynı
zamanda da genç çev-
re aktivistlerini eğiten
Dünya Koruyucula-
rı grubunun gençlik
yöneticisi. O da, iklim
değişimine karşı ha-
rekete geçilmesini ve
fosil yakıt kullanımı-
nın azaltılmasını ta-
lep ederek yaşam ve
özgürlük haklarını sa-
vunmak amacıyla ABD
hükümetine dava açan
21 genç insan arasında.
VICTORIA WILL

G E L E C E K L E R İ İ Ç İ N S AVA Ş A N L A R 81
GRETA THUNBERG
Thunberg, geçtiğimiz da herkesin dikkatini
eylülde New York’ta, çekebilmek için söze ki-
Birleşmiş Milletler’de şisel ya da duygusal bir
yaptığı konuşmayla dik- şeyle başlamanız gerek-
katleri üzerine çektikten tiğini öğrendim,” dedi
sonra, Aralık’ta bu kez 17 yaşındaki Thunberg.
BM’nin Madrid’deki ik- “Bugün böyle yapma-
lim değişikliği konferan- yacağım, aksi takdirde
sında bir konuşma yaptı. insanlar ona odaklanı-
Konuşmasının ana tema- yor. Gerçekleri ve bunla-
sı, bilimdi. “Birçok konuş- rı söylemiş olmamın asıl
ma yaptım ve insanların nedenini hatırlamıyor.”
önünde konuştuğunuz- TOM JAMIESON

82 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
“DAHA YEŞİL
VE ATIKSIZ
BİR DÜNYAYA
ŞİDDETLE
İNANIYORUM.
BİZE KATILIN.
HAREKETE
GEÇİN. BUNU
ÇOCUKLARINIZ
İÇİN YAPIN.”

GHISLAIN
IRAKOZE
Ruanda’da yaşayan 20
yaşındaki Irakoze, ev
ödevi için yaptığı bir
araştırma sırasında ken-
tinde dolup taşan bir
atık sahasına rastlamış.
Çöpe atılan elektronik
eşyaların her yıl küresel
olarak 45 milyon tonu
aşkın atığa dönüştüğü-
nü öğrenmiş sonrasın-
da. Artık bir üniversite
öğrencisi olan Irakoze,
tüketicileri geri dönüş-
türme endüstrileriyle
bağlantıya geçiren bir
akılllı telefon uygula-
ması kullanan Waste-
zon’u kurmuş. Şirket,
420 ton elektronik atı-
ğın Ruanda’nın başkenti
Kigali’deki geri dönü-
şümcülere gönderilme-
sine yardımcı olmuş.
TOM JAMIESON

G E L E C E K L E R İ İ Ç İ N S AVA Ş A N L A R 83
MAYUMI
SATO
Sato –Tayland, Laos, Ne-
pal dahil– iklim restoras-
yonunun sosyal etkileri
konusunda pek çok yerde
çalışmış bir isim. 25 yaşın-
daki Sato, Tokyo banliyö-
lerinden birinde büyümüş
ve bugün Birleşik Krallık’ta
eğitimini sürüdürüyor.
“İklim değişikliği yalnızca
çevresel bir sorun değil,”
diyor. “Ayrıca sosyal dış-
lanma, çatışma, sınıf ayrımı
ve ırkçılığı da körüklüyor.
Hepimiz iklim adaletinde
rol üstlenmeliyiz.”
TOM JAMIESON

ALEXANDRIA
VILLASEÑOR
Villaseñor, Thunberg’ün
okul grevlerine destek
olmak için, New York’ta,
BM binası önünde cuma
günleri nöbet tutma-
ya başladığında 13 ya-
şındaydı. Aralık 2018’de
tek başına, soğuk ve
yağmura göğüs gere-
rek başladığı grevlerden
yola çıkarak, insanları ik-
lim konusunda eğitmeyi
hedefleyen Earth Upri-
sing (Dünya Başkaldırısı)
grubunu kurdu.
VICTORIA WILL

84 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
“OKUL GREVLERİ
BATI DÜNYASINDA
İŞE YARIYOR.
DÜNYANIN BÜYÜK
ÇOĞUNLUĞUNDA
İSE SORUNLAR
BAMBAŞKA.
EĞER YİYECEK
YEMEKLERİ YOKSA
NASIL GREV
YAPACAKLAR?”

KEHKASHAN
BASU
Abu Dabi’de doğan ve
bugün 19 yaşında olan
Basu, Toronto’da (Ka-
nada) yaşıyor. National
Geographic Genç Kâ-
şifi Basu, gençlerin sesi
olma amacıyla Green
Hope (Yeşil Umut) vak-
fını kurdu; çocukların
Bengal Körfezi’ndeki or-
mansızlaşmaya maruz
bırakılmış Sundarbans’ta
ağaçlandırma yapma-
sına yardımcı oldu ve
Bangladeş’teki bir mül-
teci kampına ağaçlar
dikti. Vakfının adı da,
gelecek konusundaki
iyimserliğini yansıtıyor.
REBECCA HALE, NGM STAFF

G E L E C E K L E R İ İ Ç İ N S AVA Ş A N L A R 85
yaşandı. 30 yıl öncesinde gözle görülemeyen fe- Proje, 73 ülkede sekiz milyon ağaç dikilmesine
laketlerin giderek artan sayı ve şiddeti, küresel önayak olan ve toplamda 1 trilyon ağaç dikilebil-
çapta dikkatleri, gerçekte nasıl bir tehlike ile yüz mesi için sürdürülen küresel girişimin bir parçası.
yüze kalınabileceği konusuna çekti. Ve etkileyici “Böylesi bir hareket için bunca zaman geçmesi
bir biçimde, sözü edilen tehditlerin yol açacağı ya da bunun, gençlere ait bir proje olması için hiç-
sonuçları yaşayacak olan insan grubu, geçtiğimiz bir neden yoktu,” diyor. “Yaşananlar olağanüstü.
yıl, tarihteki en büyük çevreci protestosunu ger- Bu, beklemekte olduğumuz eşik noktası olabilir.”
çekleştirmek üzere sokağa döküldü. Finkbeiner geçtiğimiz sonbaharda, Kenya’nın
Gençler, sayıca üstünlükleri ve sosyal medyanın ormanlarını geri kazanması için kendi üzerine dü-
örgütleme gücü sayesinde, insanları harekete ge- şeni yapabilmek adına, attığı her golün ardından
çirmek için avantajlı konumda. Dünya genelinde, bir ağaç diken 15 yaşındaki Nairobili futbolcu Le-
25 yaş altı insan sayısı 3 milyarı aşkın; yani toplam sein Mutunkei ile tanışıp yöntemlerini paylaşmış.
nüfusun beşte ikisi. Gençlik protestoları giderek Ve Mutunkei, kendi başarılarını ağaç dikerek kut-
genişleyerek, aralarında ırksal eşitlik–adalet ve si- lamaları için diğer gençleri de buna dâhil ederek
lah kontrolünün de yer aldığı birçok sosyal sorunu projesini genişletmiş. “Eğer müzikte iyiyseniz ve
içeren bir harekete dönüşmüş durumda. belirli bir noktaya ulaştıysanız, bunun için bir ağaç
Milyonlarca çocuk, buzul katmanlarındaki eri- dikebilirsiniz. Eğer bir dersten tam not alırsanız,
meye ve sıcaklıklardaki yükselişe tanıklık ederek ağaç dikebilirsiniz,” diyor.
büyüdü; bu paralelde de artık ülke liderlerinin Peşi sıra gelen en önemli çabalar arasında, ara-
harekete geçmesini beklemekten usanmış durum- larında Norveç ve Pakistan’ın da bulunduğu çeşitli
dalar. “Vietnam Savaşı, bir neslin radikalleşmesi ülkelerde, gençlerin iklim koruma önlemlerinin
konusunda tetikleyici oldu,” diyor San Francisco alınması için açtığı davalar var.
Üniversitesi’nden siyaset bilimi profesörü Stephen
Zunes. “İklim de aynı şeyi yapacak.” dalgası birkaç
İ K L İ M P ROT E STO L A R I N I N E N Y E N İ
Bu bir türlü harekete geçilmeme halinin, gün yıl önce Avrupa’da gelişmeye başladı. Alman-
geçtikçe daha fazla hayal kırıklığına uğrattığı ya’daki genç aktivistler az sayıda insan ve dikkat
gençler arasında, ABD’nin iklim değişikliği kar- çeken –ancak, Greta Thunberg’ün tek başına
şısında en korunmasız yerlerinden Florida’da Ağustos 2018’de dünyayı sallayan okul grevine de
yaşayan 20 yaşındaki Delaney Reynolds da var. esin kaynağı oluşturan– bu hareketin temellerini
“Bugün iktidardakilerin çoğu para ve kâra fazla- atan okul grevleri organize etti. Ve Stockholm’de,
sıyla odaklanmış durumda,” diyor. “Onların yerine İsveç parlamento binasının önünde kimsenin
geçebileceğimiz gün ilk iş olarak bunu yapacağız.” tanımadığı biri olarak oturan bu 17 yaşındaki
Miami Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan aktvist, çok geçmeden çoğu ülkede ve toplam 7
Reynolds, Sink or Swim (Bat ya da Yüz) projesinin bini aşkın kentte okul grevlerine yol açan küresel
kurucusu olarak Floridalıları deniz seviyesindeki bir hareketin yüzü haline geldi. Sıfır emisyona yol
yükselme konusunda eğitiyor –kendisini dinleme- açan bir yatla Atlas Okyanusu’nu geçerek New
ye gönüllü olan insanlar için yüzlerce konuşma York’a vardığında, genellikle rock yıldızlarına
yapmış bile. “Anaokulu çocukları dahi bunun bir atfedilen türden bir üne kavuşmuştu bile.
sorun olduğunu kavrayabilirken, politikacıların Belki de Thunberg’ün açık sözlü ve sözünü
kavrayamaması inanılmaz,” diyor. sakınmayan biri olmasının nedenlerinden biri
22 yaşındaki Alman aktivist Felix Finkbeiner de de, Asperger sendromlu olması. Politik tartışma-
iklim değişikliği gençlik hareketinin eski üyelerin- larda fazlasıyla sık karşılaşılan çarpıtılmış lisanı
den. Oyuncak bir kutup ayısı varmış Finkbeiner’ın kullanmıyor Thurnberg. ABD’de Kongre önünde
ve gördüğü, Arktik bölge buzullarındaki yok oluş yaptığı konuşmada, önceden hazırlanmış cümle-
sonucu yiyecek bulmakta zorlanan aç kutup ayı- ler kullanmak yerine meclise bir BM iklim paneli
larının fotoğraflarından fazlasıyla etkilenen bir raporu sundu. “Beni dinlemenizi istemiyorum,
çocuk olarak yolu, henüz dokuz yaşındayken, biliminsanlarını dinlemenizi istiyorum,” dedi.
çevrecilikle kesişmiş. İnsan hakları avukatı Elizabeth Wilson, genç
Bir şeyler yapmak istemiş; bu niyetle okuluna aktivistlerin toplum içinde edindikleri yer konu-
bir ağaç dikmiş. Şimdilerde, 2007 yılında kurduğu suna odaklanıyor. “Kendimizi gerçek–sonrası bir
kâr amacı gütmeyen Gezegen–İçin–Fidan–Dik dünyada yaşadığımıza ikna etmiş olmamız ve bu
adını taşıyan kuruluşun yönetiminin yanı sıra çocukların, ‘Biz gerçeklere inanıyoruz. Biz bili-
iklim ekolojisi alanında doktorasını sürdürüyor. me inanıyoruz. Bize söyledikleriniz alternatif bir

86 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
gerçeklik değil; düpedüz bir yalan,’ diyor olması Dünya Günü ağı başkanı olan, yılların çevre-
olağanüstü,” diyor. “Nefes kesici.” ci aktivisti Kathleen Rogers, “Başarıya ulaşacak
Tüm medya ve organizasyon yeteneklerine bir hareketin ayırıcı özellikleri, bu hareketin
rağmen birçok iklim aktivistinin hâlâ birer çocuk sürdürülmesi ve bir kamu politikasına dönüştü-
olduğunu kolaylıkla unutabiliyoruz. Birçoğu ank- rülmesini gerektirir,” diyor. “Onu politik bir güce
siyete ve depresyonla mücadele ediyor. Dikkatleri dönüştürmezseniz, kendiliğinden sönüp gider.”
endişe verici raporlara sabitlenmiş durumda. Avrupa’da, aktivistler politik manzarayı Ameri-
2018 yılında yapılan bir BM analizi, küresel ka’da olduğundan daha kolay bir şekilde değişime
ısınmanın 1,5 derecede tutulabilmesi için karbon uğratabildi. “Almanya’da izlenen politikalarda
emisyonlarının 2030 yılında yarıya indirilmiş ol- ve bu politikaların ölçeğinde temel bir değişim
ması gerektiği sonucuna vardı; öte yandan Dünya yaşandı,” diyor Finkbeiner. “Alman politikacıların
Meteoroloji Organizasyonu’nun yürüttüğü, geç- her biri, seçimlerin artık yeşil politikalar olmak-
tiğimiz yıl Nature dergisinde yayımlanan bir sızın kazanılamayacağını anladı.”
araştırma da, sıcaklığın bu eşiğin ötesine geçmesi 40 yaşında olan Severn Cullis–Suzuki, iklim
halinde kasırgalar, seller, kuraklıklar ve orman hareketinin sönüp gideceği endişesini taşımıyor.
yangınlarının şiddetleneceği; bunun yanı sıra “Şu anda bana asıl çarpıcı gelen şey, gidişatın faz-
tarımsal felaketlerin de dünya genelinde yiye- lasıyla 1992’yi andırıyor oluşu. Rio bir başarıydı.
cek üretimini azaltacağı konusunda
uyarıda bulundu.
Psikiyatr Lise Van Susteren, “Dün-
yanın içine düşeceğine inandıkları
kargaşa nedeniyle çocuk sahibi olmak
istemediğini söyleyen gençlere rast-
lamak hiç zor değil,” diyor. “Onlar
açısından sarsıcı bir dönemde yaşı- “ANAOKULU ÇOCUKLARI
yoruz. Yangınlar, fırtınalar gördüler. DAHİ BUNU BİR SORUN
Aptal değiller ve çok öfkeliler.”
Aralık 2018’den bu yana New York’
OLARAK KAVRAYABİLİRKEN,
ta, BM merkezinin önünde grev yap- POLİTİKACILARIN
mak üzere her cuma günü okulu kıran KAVRAYAMAMASI İNANILMAZ.”
14 yaşındaki Alexandria Villaseñor DELANEY REYNOLDS

ve Zero Hour grubunun kurucusu


olan 18 yaşındaki Jamie Margolin,
geçtiğimiz sonbaharda Twitter’ın
Washington, D.C.’deki ofisinde yapı-
lan sempozyumda gelecek hakkındaki
korkularını samimiyetle dile getirdi. Villaseñor, Tüm liderlerin anlaşmayı imzalamasını sağladık,”
oy kullanacak ve iklim değişikliği konusunda diyor. “Yine aynı noktadayız. Farkındalık yüksel-
harekete geçecek olan liderleri seçebilecek yaşa di. Artık bunu, devrimden hiç de geri kalmayacak
geldiğinde her şey için çok geç kalınmış olacağı bir harekete dönüştürmeliyiz.”
konusunda endişelendiğini söyledi. Seattle’da Ekoloji alanında eğitim alan Cullis–Suzuki,
yaşayan Margolin, kendisini yataklara düşüren kocası ve iki çocuğuyla birlikte, İngiliz Kolumbi-
çaresizlik anlarından söz etti. “İklim anksiyetesi yası (Kanada) açıklarında bulunan ada kümesi
benim açımdan büyük bir gerçeklik,” dedi. Haida Gwaii’de yaşıyor. Antropolojik dilbilim
alanında doktora yapıyor ve çevre yönetim şekil-
ulaşacak
P E K İ B U H A R E K E T S O N U N DA B A Ş A R I YA leri sayesinde 10 bini aşkın yıldır hayatta kalmayı
mı? Tarih bunun aksini söylüyor. Despotlar gibi başarmış olan yerli Haida halkının dilini ve kül-
belirlenebilen hainlere karşı yürütülen sosyal türünü inceliyor. Bu noktada duraksıyor. Daha
hareketler genellikle başarıya ulaşıyor. Ancak, fazlasını söylemesine gerek var mı? j
toplumların yapısal değişime teşvik edilmesi daha
güç ve bu değişimler onlarca yıl alabiliyor. Yani, Kadrolu yazar Laura Parker iklim değişikliği ve
denizel ortamlar üzerine yazılar kaleme alıyor.
Dünya enerji sisteminin yeniden yapılandırılması Dergide yer alan son makalesi, mikroplastiklerin
neredeyse nafile bir uğraş gibi görünüyor. okyanus canlı yaşamına verdiği zararı konu alıyordu.

G E L E C E K L E R İ İ Ç İ N S AVA Ş A N L A R 87
ROSIE MILLS
19 yaşındaki Mills, Lan- Seçimi kaybetmiş olsa
cester (İngiltere) yerel da, sonuncu gelen de o
konseyini yıkıcı bir sel- değildi. “Yaşamdaki en
den sonra “iklimsel acil tuhaf şeylerden biri, öğ-
durum” ilan edilmesi için retmeninizin size gelip,
ikna eden bir imza kam- ‘Sana oy vereceğim,’ de-
panyası başlattı. Geçti- mesi. Hemen ertesi gün
ğimiz yıl Yeşil Parti adayı de bana bir kompozis-
olarak Avrupa Parlamen- yon ödevi verdi.”
tosu seçimlerine katıldı. TOM JAMIESON

88 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
“GENÇ NESLİN KRİZ
DÖNEMLERİNDE NASIL
HAREKET EDİLECEĞİNİ
GÖRMESİ GEREKİYOR.
AVAZIMIZ ÇIKTIĞI KADAR
BAĞIRIP AKLIMIZI
MI KAÇIRACAĞIZ?
GEREKSİNİM
DUYDUĞUMUZ ŞEY
SAKİN, İSTİKRARLI VE
ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE
HAREKETE GEÇMEK;
NESİLLER ARASINDA
ORTAKLIK İŞTE BÖYLE
KURULUR.”

SEVERN
CULLIS--SUZUKI
Konuşmaları, yazıları ve
filmleri aracılığıyla Dün-
ya’yı ayakta tutacak de-
ğerlere geri dönmemiz
gerektiğini savunuyor.
1992 yılında, henüz 12 ya-
şındayken, Rio de Janeiro
BM İklim Konferansı’nda
yaptığı konuşma YouTu-
be’da hâlâ izleniyor. 2017
yılında, bu konuşmanın
25. yıldönümünde, genç
insanları konuşmalarını, ya
da en azından konuşma-
larının bazı bölümlerini
“Ben Yalnızca Bir Çocu-
ğum, Ama…” adlı YouTu-
be sayfasına yüklemeye
teşvik etti.
KARI MEDIG

G E L E C E K L E R İ İ Ç İ N S AVA Ş A N L A R 89
FELIX
FINKBEINER
22 yaşındaki National
Geographic Genç Kâşi-
fi, 2007’de henüz 9 yaşın-
dayken, yaşadığı Alman
köyünde kâr amacı güt-
meyen bir ağaç dikme
organizasyonu kurmuş.
Gezegen–İçin–Fidan–
Dik adını taşıyan kurulu-
şun çocuklara küresel
ısınmayı anlatan atölyele-
ri, aktivist olarak çalışma-
ya başlayan 93 bin “iklim
adaleti elçisi”nin oluştur-
duğu bir ordu yarattı.
DANA SCRUGGS

RABAB
ALİ
11 yaşındaki Ali (fotoğraf-
ta, 7 yaşındaki kardeşi Ali
Monis ile) Pakistan hükü-
metine dava açarak, hü-
kümetin madencilik ve
fosil yakıtla, yani kömür
kullanarak kendi neslinin
sağlıklı bir ortamda yaşa-
ma hakkını gasp ettiğini
öne sürdü. Mahkemede,
reşit olmayan çocukların
da dava açmaya hakkı
olduğuna karar verildi.
Şikâyet başvurusunu
onun adına çevre
avukatı olan babası yaptı.
HUMAYUN MEMON

90 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
OKULLAR, PANELLER
VE TOPLANTILARDA
ÇOCUKLAR VE
YETİŞKİNLERE İKLİM
KRİZİNİ VE BU KRİZ
İLE NASIL BAŞA
ÇIKILABİLECEĞİNİ
ANLATAN ATLAS,
TÜM ÜLKELERİ
HEMEN ŞU ANDA
HAREKETE GEÇMELERİ
İÇİN TEŞVİK ETMEK
İSTEDİKLERİNİ
SÖYLÜYOR.

ATLAS
SARRAFOĞLU
Küçük yaşlardan beri katıl-
dığı çevre ve doğa temalı
organizasyonlarda bir iklim
aktivisti olarak yer alan At-
las, Greta Thunberg’ün “ik-
lim için okul grevi” çağrısına
ilk yanıt verenlerden biriydi.
Bu çağrıyı Türkiye’deki ar-
kadaşlarına da ileterek, Ge-
lecek İçin Cumalar (Fridays
for Future) hareketinin de
Türkiye’deki kurucusu oldu.
İlk Küresel İklim Grevi’ni İs-
tanbul Bebek Parkı’nda ya-
pan Atlas ve arkadaşlarının
etkinlikleri kısa sürede geniş
kitlelere yayıldı. Arkadaşla-
rı ile beraber nesli tükenen
hayvanlar ve bitkilerin liste-
sini tutuyor ve bu konuda
harekete geçmek isteyen
gençlerin bir araya gelmesi-
ne yardımcı oluyor.
ATOM ŞAŞKAL

G E L E C E K L E R İ İ Ç İ N S AVA Ş A N L A R 91
2 0 7 0 D Ü N YA G Ü N Ü

ELLİ KÜRESEL BİR


KRİZ: HIZLA
ISINAN BİR

YILLIK
İKLİM, ARTAN
YOK OLUŞ HIZI
VE GİDEREK
BÜYÜYEREK
DOĞAYI DAHA

İLERLEME
DA FAZLA GASP
EDEN NÜFUS

VARSIL ÜLKELERDE
HAVA, SU VE TOPRAK
50 YIL ÖNCESİNE
ORANLA DAHA TEMİZ.

ELLİ YILLIK
BİZİ BEKLEYEN
GÖREV: BU BAŞARIYI
BÜYÜTMEK,
TEMİZ ENERJİ
KAYNAKLARINI

HASAR
GELİŞTİRMEK VE
DOĞAYI DAHA ÖNCE
HİÇ OLMADIĞI KADAR
BÜYÜK KORUMA
ALTINA ALMAK.

92 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
1970 ’LER
1972
3,7 MİLYAR
STOCKHOLM 1970 YILINDA
KONFERANSI DÜNYA
BM tarafından düzen- NÜFUSU
lenen İnsan Çevresi
Konferansı, dünyada
çevre konusunda yapılan
ilk uluslararası toplantıydı.
1972 NEHİRLERİN TEMİZLENMESİ
Temiz Su Yasası’nın kirliliğe yönelik
Başlangıç tarihi (5 Hazi- düzenlemeleri ile ABD sınırları içindeki nehir,
ran) Dünya Çevre Günü akarsu, göl, sulak arazi ve kıyı bölgelerindeki
olarak kabul edildi. başlıca temizlik faaliyetlerine önayak olundu.

1970 İLK DÜNYA GÜNÜ


22 Nisan’da yaklaşık 20 milyon kişi,
doğa koruma önlemlerinin zorunluluğuna dikkat
çekmek amacıyla ABD’de sokağa döküldü.

1972 ABD PESTİSİTİ YASAKLIYOR


Yeni Çevre Koruma Yasası kapsamında
1975 TÜRKİYE’DEKİ İLK TÜR KORUMA HAREKETİ: KELAYNAKLAR
DDT’nin yaban hayatı, doğal çevre ve olasılıkla da Birecik’teki popülasyonu tarımda ilaçlama nedeniyle tükenme noktasına geldi.
insan sağlığı üzerinde zararlı olduğu ilan edildi. Koruma çalışmaları, Türkiye’de çevreci hareketin yeşermesine ve ülkemizin doğa koruma
tarihinde önemli bir rol oynayan Doğal Hayatı Koruma Derneği’nin kurulmasına yol açtı.
(Celsius)
değişim
sıcaklıklarda
global
oranla
ortalamalarına
20. yüzyıl

-0,5

0,0

0,5

1,0

1,5
1970

1976

1978

1979
1977
1973

1975
1972

1974
1971

1976 SEVESO, İTALYA’DA KİMYA


TESİSİ KAZASI
Zehirli buhar binlerce insanı kayıtlara geçen en
yüksek dioksin düzeyine maruz bıraktı.

1978 LOVE CANAL


FELAKETİ 1979 ÜÇ MİL
ADASI
Toprağa gömülen Pennsylvania’daki
zehirli kimyasallar Ni- bir nükleer tesiste

1973 TÜRLERİN
KURTARILMASI
agara Şelaleleri (New
York) yakınlarında,
yaşanan kısmi
erime, ölüme yol
Tehdit Altındaki Türler Yasası, Love Canal’da yaşayan açmasa da olay
listelenen hayvan ve bitkile- yüzlerce insanı hasta birçok Amerikalıyı
rin habitatlarına girişi kısıtladı. etti –olay, dikkatle- nükleer enerji
Yasa, ABD’de mülkiyet hakkını ri endüstriyel atıkların karşıtı kıldı.
çiğnediği şeklinde eleştiriliyor. tehlikelerine yöneltti.

ZAMAN ÇİZELGESİ 93
1980’LER
1980 ALASKA KIRSALLARI
KORUNUYOR 1980 “SUPER-
FUND”
Alaska Ulusal Menfaat Alanları PROGRAMI
Koruma Yasası ile ulusal BAŞLATILDI
parklar, koruma alanları Bu fon, ABD Çev-
ve sığınaklar dâhilinde 40 re Koruma Ajansı’nın
milyon hektarı aşkın kırsal tehlikeli atık alanla-
alan korumaya ayrıldı.  rını temizlemesine
olanak tanıyor. Kirli-
liğe neden olanların
1980 YILINDA temizliği bizzat ger-
DÜNYA NÜFUSU çekleştirmesi ya da

4,5
temizlik giderlerini
üstlenmesi gerekiyor.

MİLYAR
1985 OZON
DELİĞİNİN KEŞFİ 1986 ÇERNOBİL
NÜKLEER KAZASI
Biliminsanları Antarktika üzerinde koruyucu Sovyetler Birliği’nde, Çernobil
ozon tabakasında daha önce görülmemiş şid- santralindeki bir nükleer reak-
dette bir incelme (kırmızı) gözlemledi. Failler: törde patlama yaşandı. Patlama
kloroflorokarbonlar ve diğer kimyasallar. ve radyasyon 30 kişinin yaşamı-
nı yitirmesine ve yaklaşık 2800
kilometrekarelik bir alanın bo-
şatılmasına yol açtı. Bu olay
nükleer enerji konusundaki
kuşkuları daha da artırdı.

1987 MONTREAL
PROTOKOLÜ
Dünya liderleri ozon deliğinin
ortaya çıkarılmasından yalnız-
ca birkaç yıl sonra incelmeye
yol açan maddelerin kullanı-
mını aşamalı olarak durdurma
konusunda anlaşmaya vardı.
Anlaşmayı tüm ülkeler onayladı.
(Celsius)
değişim
sıcaklıklarda
global
oranla
ortalamalarına
20. yüzyıl

-0,5

0,0

0,5

1,0

1,5
1980

1986

1988

1989
1984
1983

1985

1987
1982
1981

1988 SERA ETKİSİ


SAPTANDI
NASA iklimbilimcisi James
Hansen, ABD Kongresi’ne
fosil yakıt kullanımıyla açığa
çıkan karbondioksit ve diğer
ısı–tutucu gazların gezegeni
çoktan ısıtmaya başlamış
olduğu bilgisini verdi.

1987 AKDENİZ
FOKLARI
1989 EXXON
Türkiye’de 1987 yılında Sualtı VALDEZ
Araştırmaları Derneği’nce kı- Dev tanker, Alaska’da yer
yılarımızda başlatılan koruma alan Prens William Koyu’na
çalışmaları Çevre Bakanlığı 42 milyon litre ham petrol
işbirliği ile sürüyor. saçılmasına yol açtı.

94 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
1990’LAR
5,3 MİLYAR
1990 YILINDA
DÜNYA
NÜFUSU

1990 İLK
HÜKÜMET- 1990 ASİT
YAĞMURUYLA
LERARASI İKLİM MÜCADELE
DEĞİŞİKLİĞİ ABD Temiz Hava Yasa-
PANELİ sı’nda asit yağmuru ve
Panel ilk küresel ısın- ozon tabakasındaki
ma uyarısı raporunu incelmeyi azaltmaya
yayınladı. Yarım yüzyıl yönelik iyileştirmeler,
içinde öngörülerin ço- daha temiz benzin kulla-
ğunluğu gerçekleşti. nımını zorunlu kıldı.

1990 ULUSLARARASI FİLDİŞİ TİCARETİ YASAĞI


Getirilen yasak, Afrika fillerinin yasadışı avını kısa süreliğine yavaşlattı. 2016
yılında Kenya yasadışı avda caydırıcılık amacıyla ele geçirilen fildişlerini ateşe verdi.

1991 KUVEYT
PETROL 1995 KURTLAR
YELLOWS-
YANGINLARI TONE’A DÖNDÜ
İran Körfez Savaşı Ulusal parka yeniden
sonrasında Irak, Ku- salınan gri kurtlar, Ka-
veyt’teki 600’ü aşkın nada geyiklerindeki
petrol kuyusunu ateşe nüfus artışı nedeniyle
verdi. Yaklaşık 1,5 mil- bozulan ekosistemin

1991 GELİNCİKLERİN
DÖNÜŞÜ
yar varil petrol yandı
ya da çevreye saçıldı.
dengeye oturmasına
yardımcı oldu.
Doğada soyu tükenen kara–
ayaklı gelincikler, esaret altında
üreme programından son-
ra, ABD Balık ve Yaban Hayatı
1995 AMAZON ORMANI KAYIPLARI
Ormansızlaştırma hızı, çoğunlukla sığırlar 1995 AKBAŞLI AMERİKAN KARTALI
“Nesli tükenme tehlikesi altında” sınıfın-
Koruma İdaresi tarafından ye- için otlak açılması nedeniyle dramatik biçimde dan “tehlikede” sınıfına yükseltildi. Sonrasında ise
niden Batı Amerika’ya salındı. arttı –bu artış, aynı zamanda, Brezilya sığır itha- listeden çıkarıldı –bugüne dek 90 hayvan ve bitki
Hâlâ tehdit altında sınıfında. latında yaşanacak büyümeye de işaret ediyordu. türünden yalnızca biri bu hedefe ulaşabildi.
1990

1996

1998

1999
1994
1993

1995

1997
1992
1991

1996 BİTKİ VE
HAYVAN 1997 AMFİBİ
KIYAMETİ 1999 ALTIN
PİRİNÇ
TİCARETİ İnsanların yaydığı kit- Pirinç –Afrika ve As-
1996 yılında, Türki- rid mantarının yüzlerce yalıların gıda besin
ye’nin taraf olduğu kurbağa ve semen- değerini artırmak üze-
Tehlike Altındaki der türünü öldürdüğü re– genetik mühendislik
Türlerin Uluslarara- doğrulandı. yoluyla A vitaminince
sı Ticaretine İlişkin zenginleştirildi. 
(CITES) Sözleşme
ile yabani bitki ve
hayvan türlerinin 1997 KYOTO
PROTOKOLÜ
ticaretine düzenle- İklim değişikliğini tar-
me getirildi. tışmak üzere 37 ülke
–ve Avrupa Toplu-
luğu– karbondioksit
emisyonlarını sona
erdirme konusunda
görüş birliğine vardı.

ZAMAN ÇİZELGESİ 95
2000 ’LER
2000 YILINDA
DÜNYA 2000 HİBRİT
DEVRİMİ 2002 KALİFORNİYA
GÜNEŞ
NÜFUSU Toyota’nın hem ben- ENERJİSİNE GEÇİYOR

6,1
zinli hem de elektrikli Eyalet, 2017 yılına dek
motora sahip ilk seri elektriğinin yüzde 20’sini
üretim aracı Prius, yenilenebilir kaynaklardan

MİLYAR
ABD’ye girdi ve yakıt elde etme hedefini açıkladı.
verimliliğinde bir 2017’ye gelindiğinde
ikona dönüştü.  bu hedefi aştı –ve 2045
yılına dek yüzde 100’e
çıkma kararı aldı.

2002 LARSEN B BUZ


SAHANLIĞI ÇÖKÜYOR 2006 AL
GORE’UN 2006 FİLDİŞİ SAHİLİ’NDE
ZEHİRLİ ATIK
Bir NASA uydusu, bir ay içinde, hızla ısınan An- BELGESELİ Hidrojen sülfür ve diğer bazı
tarktika Yarımadası’ndan 3250 kilometrekarelik Uygunsuz Gerçek kimyasallar içeren atıklar, Abid-
buz sahanlığının kopuşunu belgeledi. adlı belgesel, iklim jan yakınlarına bırakıldı. Atıklar 15
değişikliğinin getirdi- kişinin ölümüne ve 100 bin kişi-
ği tehlikeler hakkında nin de hastalanmasına yol açtı.

2005 KATRİNA KASIRGASI


Kasırga, 1833 kişinin ölümüne yol açtı;
toplumsal farkındalık
yarattı ve en iyi bel-
New Orleans’ın yüzde 80’ini sular altında bıraktı.   gesel dalında
Akademi Ödülü aldı.
2006 ÇİN’İN YÜKSELİŞİ
Hızla gelişen ekonomisi
Ancak söz konusu nedeniyle kömür tüketimi tavan

2006 KÖPEKBALIĞI
YÜZGEÇLERİNİN KESİLMESİ
başarı, tehlike konu-
sunda kayda değer
yapan Çin, ABD’yi de geride bı-
rakarak, en fazla karbondioksit
Her yıl yaklaşık 26 milyon–73 milyon arasında adımlar atılmadan salımı yapan ülke oldu. Çin’de
köpekbalığının yüzgeçleri nedeniyle öldürül- unutulup gitti. kişi başına düşen emisyon mik-
düğü tahmin ediliyor. tarı ise çok daha düşük.  

2006 BALARISI
KOLONİLERİ 2006 BEYAZ–BURUN SENDROMU
Bir mantar türü, Amerika’da, aralarında tehdit altındaki küçük
YOK OLUYOR kahverengi yarasaların da bulunduğu milyonlarca yarasayı yok etti.
Arıcılar işçi arıların
gizemli bir şekilde or-
tadan kaybolmaya
başladığını ve bu du-
rumun birçok koloninin
yok olmasına neden ol-
duğunu rapor etti.
(Celsius)
değişim
sıcaklıklarda
global
oranla
ortalamalarına
20. yüzyıl

-0,5

0,0

0,5

1,0

1,5
2000

2006

2008

2009
2004
2003

2005

2007
2002
2001

2008 ELEKTRİKLİ
ARAÇLAR
Tesla Motor, sadece elektrikle
çalışan, iki kapılı Roadster adlı ilk
arabasını piyasaya sürdü. Firma
tarafından yapılan testlerde bir
kez şarj edilmesiyle 400 km yol
yapabilmesi, bugüne dek piya- 2008 KÜRESEL TOHUM BANKASI
Svalbard Küresel Tohum Deposu Arktika’da, 2008 yılında, bir dağın derinliklerinde
saya sürülen seri üretim elektrikli kuruldu. Norveç tarafından işletilen söz konusu bu banka, gelecek nesiller için bir sigorta poli-
arabalar arasında bir ilk.  çesi olarak 4,5 milyona varan ekin türüne ait donmuş tohumu saklama kapasitesine sahip.

96 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
2010 ’LAR
7,6 MİLYAR 2011 2012 2015
2018 YILINDA FUKUŞİMA SANDY PARİS İKLİM
DÜNYA FELAKETİ KASIRGASI ANLAŞMASI
NÜFUSU Bir deprem ve peşi Kasırga sonucu New 195 ülkenin liderleri küresel ısın-
sıra gelen tsunami, York sular altında kaldı. mayı iki derecede durdurmayı
Japonya’da yer alan hedefleyen anlaşmayı imzaladı.
santralde üç reak- Anlaşma sonrasında birçok ülke
törün kısmi olarak
erimesini tetikledi; 2012 KUZEY BUZ
DENİZİ
karbon emsiyonlarını azalttıklarını
duyursa da azalma, iki derecelik
hava ve denize deva- Eylülde rekor küçül- hedefin tutturulması için yeterli
sa ölçüde radyoaktif me yaşayan buz kütlesi, düzeyde değil. Başkan Trump
madde karışmasına Alaska’nın iki katı boyut- ise ABD’nin anlaşmadan çekilme-
neden oldu. larında kayba uğradı. sinden söz ediyor.

2017 BİRLEŞİK KRALLIK’TA KÖMÜRÜN DÜŞÜŞÜ


Sanayi devriminin anavatanı, 1880’li yıllardan bu yana ilk kez,
kömürden elektrik üretmeksizin bir gün geçirdi. Birleşik Krallık hükümeti,
2010 DEEPWATER HORIZON
PETROL SIZINTISI
tüm kömür tesislerini 2025 yılına dek kapatmayı hedefliyor.
Sondaj kulesindeki patlama 11 işçinin ölümü-
ne ve 490 milyon litreyi aşkın petrolün Meksika
Körfezi’ne saçılmasına neden oldu.

2016 YOK OLAN MEMELİ


İklim değişikliğinin yol açtığı ilk yok oluş:
Avustralya Bramble Cay mozaik kuyruklu faresi.

2016 LARSEN C BUZ SAHANLIĞI ÇATLIYOR


Larsen B’nin 2002’de çökmesinin ardın-
dan, Antarktika Yarımadası’nın bir sonraki devasa
buz sahanlığı çatırdamaya başladı —tıpkı iklim
değişikliğinden bekleneceği gibi.
2019 AVUSTRALYA’DA KONTROL EDİLEMEYEN YANGINLAR
İzlanda yüzölçümünden büyük alanı kül edip, 1 milyar hayvanın ölümüne yol açtı.
2016

2018

2019
2014
2013

2015

2017
2012
2010

2011

2019 AMAZON ORMAN


YANGINLARI 2020 DÜNYA GÜNÜ
50 YAŞINDA 2020 DÜNYA GÜNÜ
50 YAŞINDA
Ormansızlaştırmayla ilişkilen-
dirilen yangınlar Brezilya’nın
büyük bölümünü dumanla ört- FOTOĞRAFLAR (1970’LERDEN): NASA (DÜNYA); JAMES P. BLAIR (DDT);
SERKAN MUTAN, SHUTTERSTOCK (KELAYNAK); JIM VE JAMIE DURCHER,
tü –ve yağmur ormanının bazı
NATIONAL GEOGRAPHIC CREATIVE (KURT); MARKA, GETTY IMAGES
bölümlerinin kuru savanlara dö- (PESTİSİTLİ BİTKİ); MICHAEL MELFORD (SUPERFUND); ANDREA IZZOTTI,
nüşeceği korkularını tetikledi. SHUTTERSTOCK (FOK); AP IMAGES (ÇERNOBİL); NASA (OZON); NATALIE B.
FOBES (EXXON); CHARLIE HAMILTON JAMES (FİLDİŞİ); JOHN EASTCOTT
VE YVA MOMATIUK, NGIC (KARTAL); JOEL SARTORE, NAT GEO PHOTO
ARK (GELİNCİK); CRAIG CUTLER (PİRİNÇ); JOEL SARTORE (KURBAĞA);
PARAMOUNT CLASSICS, PHOTOFEST (AL GORE), DAVID GUTTENFELDER
(GÜNEŞ PANELİ); ULUSAL MOTOR MÜZESİ, GETTY IMAGES (TESLA); JIM

2019 ETSİZ
BURGERLER
RICHARDSON (TOHUM BANKASI); INGO ARNDT (ARI); STEPHEN ALVAREZ
(YARASA), LAURI PATTERSON, GETTY IMAGES (BURGER); CHARLIE RIEDEL,
AP PHOTO (PETROL SIZINTISI); NASA DÜNYA GÖZLEMEVİ, JOHN
…yaygın hâle geldi. SONNTAG (LARSEN C); MATTHEW ABBOTT, NEW YORK TIMES
(AVUSTRALYA); VICTOR MORIYAMA, GETTY IMAGES (AMAZON)

ÇİZELGE: NGM. KAYNAK: NASA. TÜRKİYE İÇİN KAYNAK VE


DANIŞMANLIK: WWF-TÜRKİYE (DOĞAL HAYATI KORUMA VAKFI)

ZAMAN ÇİZELGESİ 97
Sıcak hav
Sıcak havaaddalg
dalgalarının
algala
alggala
aların
la
arın
rının
nın
n gör
g
görülme
örüülm
ülme
lme ssıklığı
ık
ıkl
klığı
ğı –v
–ve
ve uuzunluğu–
zu
zun
un
u nluğ
luğu
uğğu
u–
yükselmeye
yüksel
yük selmey
mey ye d
devam
evam
eva me eder
ederek
derek
de
der ek ins
insanları
insanların
sanl
an
n arı
arın
n seri
sserin
erin
nkkalm
kalmak
almak
alm
mak iiçin
çin
çi n
önlem
önl emm alm
almalarını
a l ala
aların
rrını
ını g
gere
gerektirecek
erekti
e
ere
rekti
rektirec
recek
ekk gün
günlerin
g
gü le in dah
ler daha
d
da a önce
önce
c b
ce be
ben
en
zerii görü
zer g
görülmemiş
örü
ülme
lmemiş
lm
m mişş or o
ora
oranda
anda
and
a aaartmasına
rtm
ması
a na a ned
n
ne
neden
e een
n ola
olacak
olacak.
ca
ak .
ak

Her yı
yıll 35
35
üzerindeki
üzer
üzerindek
rrin dekii
gün sayısı
sayıs
sa yısıı
2080–2099
2080
208 0–2099
0–2
0 099

1’den
11’de n az
d h sık
daha yaşandığını
k yaş
yaşandı
and
ndığını
nd
ndı ğ or
ğını
ğın ortaya
ort
o ya çıkardı.
taya çıka
k rdı.
kardı.
ka rd
rdı

Montefiascone,
Mon
Montef
tef
tte
efias
ef iascon
con
con
ne, İİtalya
e, İta lya
ya

24 214
4
181 241
35°C’nin
35°C’nin
üzerinde
üzerindeki
ki
üzerindeki
gün sayı
sayısı

S U AÇ L I Ğ I
Kürese
Küresel
K üresell nüfusun
nüfusun
nüfu sun önümüzdeki
önümü
ön ümüzdezdeki ki 50 yıl iç
için
için-
in--
de 10,
de 10,5
5 mily
m
milyara
ilyara
ara ulaşması
ulaşm
ul aşmasıası be
bekle
bekleniyor.
kleniy
niyor.
or. Suya
Suya
yönelik
y
yöneli
önelikk tale
ttalep
alepp düny
d
dünya
ünyaa tatl
ttatlısu
atlısu
ısu si
siste
sistemlerini
stemle
mlerin
rrin
i i
in
ssömürürken
sömürü
ömürürkerkenen rekabet,
reka
reka
ekabet
bet
bet,
et , çatışma
et çat
atı
a ttıışma
ma ve
ma ve gö
g
göçlerin
öççle
çlle
eri
rin
rin
in
MMANİLA
A N İ L A ((FİLİPİNLER)
FİLİPİNLER) ttırmanmasına
tırman
ırmanmas
massına a ne
neden
denn ololacak.
olaca
acak. k.

KUZEY AMERİKA

Günümüzde
Günümüzd
Günü müzde
e Manila
Manila 2070’te
2070 ’te Mani
Manila
la

ABD
AB
ORTA LAMA
ORTALAMA
33,3
33, 3˚C (yü 35,,9˚C
35,9
(yükse
(yüksek)
ksek)
k) 30
˚ SICAKLIK
SICA KLIK 2,5˚
32,
2,
32,5 San Di
Diego
ego
o 2070 yılı
2070 yılınd
y ılında
ndaki
aki
ki ikl
iklimi
ikli
iimi

24,5˚(dü
24,5 (düşük
şük)) 21,7
(düşük) 27˚
27 24,3˚
24,3
21,7˚
Art
Ar
Arrttemi
misa,
Artemisa,s Küba
sa, Küba
a
MEKSİKA
MEK
M
MEE
EKKSİK
SİİİK
S KA

ORTA LAMA
ORTALAMA
451
YAĞIŞ
YAĞI Ş
168 mm 90 154

YÜKSELEN SU GERİLİMİ
Su gerilimi,
Su gerili
ger ilimi,
mi,, 2040
2040
Dünya
D ünya Kayna
Ka
Kaynakları
ynak kları Ens
Enstitü
Enstitüsü
titüsü

ttarafından
tarafınd
arafından an ol
o
oluşturulan
luşt
uşturul
urulan
an bu
bu
iindeks,
ndeks,
nde ks, elde
eldek
eldeki
ki su
ki su kaynak
kaynakla-
ka ynaklala--
rı ve
rı ve mevcut
mevcut su karşkarşısın
karşısındaki
ısındaki
daki
GÜNEY
talebi ölçüy
talebi ö
ölçüyor.
lçüyoor. AMERİKA
50 y yıl
ıl iiçi
içinde
çind
nde e Ma
Mani
Manila’nın
nila
la’n
’nın
ın iklim
iikl
klim
im profili
pro
profifili
li günümüz
gün
g ünüm ümüz üz
2020’den
202
2020’d
0’den
en
n 204
2040’a stresinde
0’a su st
stres
resind
inde e
Idduki’sinin
Iddu
Id duki ki’s’sin
ininin ((Ke
(Kerala,
Kera rala
la,, Hi
Hind
Hindistan)
ndis ista
tan)
n) koşullarını
koş
k oşulullaları
rını nı aan
an-
n- iki katı
katı ya
a da dah
daha ffazla
a fazl
azla artış
a artı
a rtışş
dıracak;
dıra
dı racacak; k; Idduki’de
IIdd
dduk uki’i’de
de 2018
201
2018 8 musonları
muso
mu sonlnlar
arıı 400’ü
400’
40 0’üü aşkın
aşkı
aş kınn
Yüksek ssu
Yüksek stresi
u st
stres
resii
ölüme
ölüm
öl üme e ve m mil
milyonlarca
ilyo
yonlnlararca
ca iins
insanın
nsan anının evinden
evi
e vind
ndenen olmasına
olm
o lmas asın
ınaa Rio de
yoll açtı.
yo açtı
aç tı.. Bugün
Bugü
Bu gün n Manila,
Mani
Ma nila
la,, Dünya’nın
Düny
Dü nya’a’nı
nınn en h hız
hızlı
ızlı
lı b büy
büyü-
üyü ü- Janeir
Jan eiro,
Janeiro,o,
Brezil
Bre zilya
ya
Brezilya
yen
ye n ve en en “ıslak”
“ısl
“ı slak
ak”” metropollerinden
metr
me trop
opololleleri
rind
nden en b bir
biri.
iri.
i. 2
200
2009’da
009’ 9’da
da
Düşük su
Düşük u stresi
stresi
yaşanan
yaşa
ya şana nan n Ketsana
Kets
Ke tsan
ana a Tayfunu,
Tayf
Ta yfun
unu, u, MMan
Manila’yı
anilila’
a’yı
yı ssad
sadece
adecece e bir
bir
Su kullanımı
kullan
kullan
nımı dü
düşük
şük ku
kurak
rak bö
bölge
lge
günde
günd
gü nde e yayakl
yaklaşık
klaşaşıkık yyar
yarım
arım
ım m met
metre
etre
re y yağ
yağmur
ağmu
murr su suyu
suyuyla
yuylylaa ör örtt
örttü;
ttü;
ü;
birr aylık
bi aylı
ay lık k yağışın
yağı
ya ğışı
şınn tamamı
tama
tamamı mı yalnızca
yal
y alnı
nızczcaa 12 saat
ssaa
aatt içinde
için
iç inde
de Veri yok
Veri yok
yaşandı
yaşa
ya şand ndıı ve 200’ü 200
2 00’ü’ü aşkın
aşk
aşkının iins
insan
nsanan yaşamını
yaş
y aşam
amın ınıı yitirdi.
yiti
yi tird
rdi.i.
İklim
İkli
İk limm de deği
değiştikçe,
ğişt
ştikikçe
çe,, Güneydoğu
Güne
Gü neyd ydoğ oğu u Asya’nın
Asya
As ya’n’nının tropik
ttro
ropipikk
bölgeleri
bölg
bö lgel
eler
erii gibi
gibi yerlerin
yer
y erleleri
rinn çok
çok daha
daha fazla
ffaz
azla
la yağış
yağ
y ağışış almaya
alm
a lmay ayaa
başlaması
başl
ba şlam
amas asıı ololas
olası.
ası.ı. Daha
Dah
D aha a sısıca
sıcak
cak k bi
birr atmosfer
atmo
at mosf sfer
er dahadah
d aha a
fazla
fazl
fa zlaa su tutuyor
ttut
utuyuyor or v ve
e bu d daa ya
yağm
yağmur
ğmur ur ssez
sezonlarında
ezononla ları rınd
nda a DA H A FA Z L A S E L
daha
da ha yoğun
yoğ
y oğun un yağışa
yağ
y ağışışaa neden
nede
ne den n oluyor.
oluy
ol uyoror.. Ay
Aynı nı zzam
zamanda
aman andada Bir
B ir za
zamanlar
zaman
manlar
lar 10
1000 yıld
y
yılda
ılda
a bir
bir gör
görülen
görüleülenn
–tropik
–tro
–t ropipik k bö
bölg
bölgelerin
lgeleler
erin
in de
de dışına
dışı
dı şına
na kadar
kad
k adarar ttaş
taşan–
aşanan– – kurak-
kura
ku rakk- –herhangi
–herha
–he
herha
he rhangi
ngi bi
birr yıld
y
yılda
ılda
lda
ld a görülme
görülme
görü lme ol olas
olasılığı
olası
asılığ
as llığı
ğı
lığı
lığı şiddetlendiriyor:
şşid
idde detl tlen
endi diri
riyoyor:
r: D
Dah
Daha
aha a sı
sıca
sıcak
cak k ha
hava
hava,
va,, bibitk
bitkiler
tkil iler
er vvee yalnızca
yalnız
yal nızca
ca yüzde
yüzde bir olan–
olan– seller,
selle
se ller,
r, artan
artan
topraktan
topr
to prakakta tann dadaha ha ffaz
fazla
azla
la ssuu em
emiy
emiyoriyor
or vvee so
sonu
sonuç
nuç ç ol olar
olarak
arak
ak yağışlar
yağışl
yağ ışlar
ar nedeniyle
nedeni
ned eniyle
yle daha
daha sık ya yaşan
yaşan-
şan--
yeryüzünde
yery
ye ryüzüzün ünde de kurumaya
kur
k urum
umay aya a yol
yol açıyor.
açıy
aç ıyor
or.. Ge
Geze
Gezegenin
zege geni
nin n ba
bazı

geniş
geni
ge nişş alanlarında
alan
al anla larırınd
nda a su kıtlığı,
kıt
k ıtlı
lığı
ğı,, diğerlerinde
diğe
di ğerl
rler
erinindede ise ise su
su
fazlalığı…
fazl
fa zlal
alığ
ığı…ı… İİklİklim
klim
im d değ
değişikliği,
eğişişik
ikli
liği
ği,, Dünya’daki
Düny
Dü nya’ a’da
daki ki suyun
ssuy
uyun un
hikâyesini
hikâ
hi kâyeyesi sini
ni işte
iişt
ştee böyle
böyl
bö ylee yeniden
yeni
ye nideden n yazıyor.
yazı
ya zıyo
yor. r.

Bu kentler
kentler
kentler 2070
2070 yılında
yılında bu kentl
k
kentlerin
entlerin
erin ikl
iklimin
iklimine
imine
e sahip
sahip olacak
olacak

SAN DIEGO,
DIEGO, TAROUDANT,
TAROUDAN
TARO UDANT,
T,
(ABD))
(ABD (FAS))
(FAS

RİO
R İO DE JANEİRO,
JANE
JAN EİRO, ARTEMİSA,
ARTEM
ARTE MİSA,
(BREZİLY
(BRE ZİLYA)
A)
(BREZİLYA) (KÜBA)
(KÜBA)
5,6 mi
5,6 milyo
milyon
lyon
n
CHEN
CHENNANAİİ,
CHENNAİ, DARB,
AD DARB,
(HİNDİST
(HİN DİSTAN)
AN)
(HİNDİSTAN) (SUUDİ ARABİSTAN)
(SUUDİ ARABİSTAN
ARABİ STAN))
Yiy
Yiyece
ecek
Yiyecekk kıtl
k ıtlığı
ığı
kıtlığı
Değişe
Değ işen
Değişenn bölgeler
bölgele
bölg elerr Hind
Hindista
istan’da
n’da Gan
Hindistan’da Ganjj Nehri’
Ne hri’ni
Nehri’nini besle
b esleyen
yen
besleyen
Tropik bölgeler
Tropik bölgeler
bölge ler on yılda
yılda bir,
bir, 32 ki-
ki- akiferle
akif erlerr dünya
akiferler dünya gene
genelind
lindeki
genelindeki eki diğe
diğerr
lometre
lometre e kadar
kadar genişl
ge nişleyer
eyer
erek,
er
genişleyerek, ek diğer
ek, diğer yeraltı
yera ltı su tabak
ttabakalarına
abakalar
alarına
ına oran
oranlala çok
çok daha
daha
iklim kuşaklarını
iklim kuşakl
kuşakl
şak
akların
arını
arın
r ı kutupl
ku tupl
tuplara
paara
kutuplarara doğru
doğru
doğ
do
doğr bü ük
büyük
büyü ük bir
bir hızla
h zla
hı l boşa
b
boşalıyo
l r. Yerel
lıyor.
boşalıyor. Yerell çif
çiftçi
ifttçi-
if t i-
çiftçi-
itiy
yor;; kalabalık
itiyor; kala
ababalı
a k nüfuslu
nüfusl
nü fuslu
usslu Akdeniz
us Akdeni
A deniz z bööl-
böl- ler
ler,
le
er bu su uk aynağına
ay
ayna ağına
ğ
ğına
kaynağına bağımlı
bağ ımlı dur
durumda
durumumda..
um
durumda.
gess nin
gesi
g ni iklimi
gesinin ikliim
ikli mii giderek
gider
id
d ek kuraklaşabilir.
der kur
urak
u r laşa
laşabili
bilir.
r.

A S Y A
AVRUPA

Taroudant,
Taroudant
Taroud ant,,
Fas
İRAN
İİRA
İR
RAN
RA ÇİN
PAK.
P
PAK
PA
AK
AK.

S
SUU
SUUDİ
SUUU
U Dİ
U Dİ
ARABİSTAN
ARA
A
ARR A BİS
RA BİİİS
B S TA
STA
TA
ANN H İİN D İİS
HİNDİSTAN
HİN N DİS
NDİS STAN
S TA
T
TAN
AN
AN

AFRİKA Ad Darb
Ad Da
Dar
Darb
ar
Manila,
Manila
Man ila,, Fili
FFilipinler
ilipin
pinler
ler
Chenn
Che nnna
naii
Chennai

Idukki,
Idukki
Idu
Id kki,,
kki
Kerala
Ker ala

Hem da
daha
ha kur
kuru,
u,
hem da
daha
ha ısl
ıslak
ak
Sıca
Sıcaklık
klıkta
Sıcaklıktata yaşan
y aşanan
yaşanan an her
herr 1°C’l
11°C’lik
°C’lik
ik
yükseliş
yüks elişle
yükselişle le birli
b irlikte
kte hav
birlikte hava a yüz
yüz--
de 7 ora
oranınd
nında
oranında a daha
daha fa ffazla
azla su
tutmaya
tutm aya başlıyor.
başlıyor
başl ıyor.. Bu d da gege--
zegen
zege n yüzeyini
yüzeyini
yüzeyi ni kurutuyor
kurutu
kurut uyor
u
ve fırtına
fırtına
fırtı na ile
ile kasırgaların
kasırgala
kasır galarrrın da
dâhill olduğu
dâhi olduğu yağ yağışla
ışları
yağışlarınrın daha AVUSTRALYA
seyrek,
seyr ek, ancak
ancak dahadaha şiddetli
şid
şidddetli
dde tli
geçmesin
geçm esine
geçmesine e ve sel riskini
riski
ris kini ar-
ar-
tırmasın
tırm asına
tırmasına a neden
neden oluyoluyo
oluyor.or
or.
o

F A K AT D A H A A Z S U Çıkarılan
Çıkarı
Çık arılan
lan yeraltı
yeral
ye raltı
tı sularının
suları
sul arın
nın
n
Dünya ge
Dünya enelinde
eneli nde çıkarılan
genelinde çıkar
çı karıla
ılan
n ye
y e-
ye- tarihi ve öngörülen
tarihi öngör
ön görüle
ülen n miktarı
mikta
mikt arı
a
raltı
ralt
ral ttı ssuy
suyunu
unun
nun
nu
n
suyunun n üçte
üçte ik
ikisi
isinde
nden
ikisinden n (her yıl
(her yıl için
için kübik
kübik
kübi k kilometre)*
kilomet
kilo metre)
metre
re)**
re
YO K S U L L A R D A H A Ç O K E T K İ L E N E C E K
Yoksul ke
Yoksul kentl
kentler
ntler
er ve ülk ülkele
ülkelerin
elerin rin bi
birço
birçoğu,
rçoğu,ğu, ya
yaşan
yaşanacaklara
şanaca
acakla
klara
ra
uyum
uyu m sağlama
sağlama
sağl ama konusunda
konus
ko nusund
unda a yeterli
yeterli
yete rli kaynağa
kayna
ka ynağa ğa sahip
sahip p
olmadı
olm
olmadığı
adığı
ğı için,
için, iklim
iklim değişikliğinin
değişi
değ işikli
kliğin
ğinin in enn kötü
kötötü etkileriyle
öt e
etki
tk
tki
kile
ki ler
ler
eriyl
iy
iyylle
karşı
kar şı karşıya
karşıy
kar şıya
ya kalacak.
k
kala alacak
ala
a la
accak
cak.
ak . İklimle
ak İkli
kllliimle
klimle
k mlle
e ilgili
il
iilgil
lgi
gil
g iili doğal
doğ
oğa
ğa
ğ al afetler,
afet
afet
fet
fe
etler
ler,
le
er,
er
HHANOİ
ANOİ (VİETNAM)
(VİETNAM) çevres
çev
çevresel
resel
milyon
mil o
el gerilim
milyonlarca
yon
yo
on
onlar
nlar
ger
erili
erili
larca
la
illliim ve
ilim
ca insan
in
ins
innssan
ve hastalıklar
h
hast
asstalı
ast
an yoksulluğun
yok
yokkssul
su
alıkla
alıkla
ulluğ
ul
kllla
k
luğ
ğun
ar p
un p
paralelinde
pen
pe
aralel
ara
ra
alel
le
pençesine
e
ençes
çe
ellind
e in
nde
essiin
e ine
n
nee dü
düşeb
düşebilir.
şeb
ebbili
iilli
ilir
lirr..

KUZEY
AMERİKA
Günümüzde
Günümüzd
Günü müzde
e Hanoi
Hanoi 2070’te
2070 ’te Hano
Hanoii

ORTALAMA
ORTALAMA
ORTALA MA
36,6˚C
36,6
6˚C (yü
32,6
32, (yükse
(yüksek)
ksek)
k) SICAKL
SIC AKLIK
IK
SICAKLIK
20,,9˚
20,9 24,3
24, 3˚
29,,1˚
29,1
25,6˚ (dü
25,6 (düşük)
(düşük
şük)) MEKSİKA
ME
MEK
M EKS
EKSİKA
SİK
17,6˚
17,6
14,3˚
14,3

ORTALA
ORTALAMA
ORTALAMAMA
885 mm 760
YAĞ IŞ
YAĞIŞ
67 67

KOLOMBİYA
KOL
LO
OMB
OMMB
BİYA

HASAR ORANTISIZ OLACAK PERU


PER
P
PE
ERU
GÜNEY
İkliml
İklimlerinin
İkli mler erinininin 2070
207
2 070 0 yı
yılı
yılına
lına
na g gel
gelindiğinde
elin
indidiğiğind
nde e alalış
alışılma-
ışıl
ılma
ma-- AMERİKA
dık
dı k bir
bir halhal alacağı,
alac
al acağağı,ı, Hanoi
Han
H anoioi gibi
gib
g ibii bazı
bazı kentler
ken
k entl tler
er var.
var
v ar..
Ortalama
Orta
Or tala
lama
ma y yaz
az ssıc
sıcaklıklarının
ıcak
aklılıkl
klar
arın
ınının 338°
38°C’ye
8°C’
C’yeye yyük
yükseleceği
ükse sele
lece
ceğiği
Hanoi
Hano
Ha noii yalnızca
yaln
ya lnızızca
ca daha
dah
d aha a sı
sıca
sıcak
cak k olmakla
olma
ol makl klaa kalmayacak.
kalm
ka lmay ayacacakak..
Musonlar
Muso
Mu sonlnlarar ve
ve diğer
diğe
di ğerr fırtınalı
fırt
fırtın
ınal
alıı dönemlerde
döne
dö nemlmler erdede y yağ
yağmurla-
ağmumurl rla
a-
rın
rın şiddetlenmesi
şidd
şi ddet etle
lenm
nmes esii aracılığıyla
arac
ar acılılığ
ığıy
ıyla
la yağış
yağ
y ağış ış ö
örü
örüntülerinin
rünt ntülüler
erin
ininin
değişmesiyle
deği
de ğişm
şmes esiy
iylele de
de kalmayacak.
kalm
ka lmay ayacacakak.. Tehlikeli
Tehl
Te hlikikel
elii ısı
ısı stres-
stre
st ress-
leri
le ri ya
ya da aşırıaşı
a şırı
rı yağmur
yağ
y ağmumurr ve deniz den
d eniziz seviyesindeki
ssev
eviyiyesesininde
deki ki
yükselişler
yüks
yü kseleliş
işlelerr ne
nede
nedeniyle
deni niyl
yle e yaşanacak
yaşa
ya şananacacak k seller
sell
se ller
er gibi
gib
g ibii bazı
bazı
riskler,
risk
riskle
ler,
r, iklim
iikl
klim
im değişikliğine
değ
d eğişişik
ikliliği
ğine
ne dayandırılabilir.
day
d ayanandıdırı
rıla
labi
bililir.
r. Ancak
Anc
A ncakak
dünyanın
düny
dü nyananın ın d dör
dört
örtt bi
birr ya
yanı
yanındaki
nınd
ndakakii ke
kent
kentlerde
ntlelerd
rde e ya
yaşa
yaşayan
şayayan n
milyonlarca
mily
mi lyon
onla larc
rcaa in
insa
insan,
san,
n, çok
çok daha
dah
d aha a az görünür
gör
g örün
ünür ür olan
ola
o lann bazı
bazı
sorunlara
soru
so runlnlar
ara a ka
karş
karşı
rşıı gittikçe
gitt
gi ttik
ikçeçe ddah
daha
aha a sa
savu
savunmasız
vunm nmas asızız k
kal
kalacak.
alac
acak
ak..
Sivrisineklerin
Sivr
Si vris
isin
inekekleleririn
n yayaşa
yaşam
şam m alanları
alan
alanla ları
rı genişledikçe
gen
g enişişle
ledi
dikçkçe e has-
hass-
ha
talık
talı
ta lık
k ri
risk
riski
skii tıtırm
tırmanışa
rman anışışaa ge
geçe
geçecek.
çece
cek. k. Popülasyonlar
Pop
P opül ülasasyoyonlnlarar ggöç
öç
etmek
etme
et mek k zo
zoru
zorunda
rund nda a ka
kald
kaldıkça
ldıkıkça
ça ççat
çatışmaların
atış
ışma
mala ları
rınn ya
yaşa
yaşanması
şanmnmas asıı
çok
ço k daha
daha olası.
ola
o lası
sı.. Altyapı
Alty
Al tyapapıı sistemleri
sist
si stem
emle leriri ç
çok
ok d dah
daha
aha a hı
hızl
hızlı
zlıı
birr şe
bi şeki
şekilde
kildldee çö
çökü
çöküşe
küşe şe ggeç
geçecek.
eçececekek.. Alışılmadık
Alış
Al ışıl
ılma
madı dıkk iklimlere
ikli
ik liml
mler ere e
doğru
doğr
do ğru u hızla
hızl
hı zlaa yol
yol alırken,
alır
al ırke
ken, n, henüz
hen
h enüzüz tanımlanmamış
ttan
anım ımla lanmnmam amış ış
zayıf
zayı
za yıff noktaların
nokt
no ktalalararın
ın ortaya
ort
o rtayayaa çıkması
çıkm
çı kmas asıı ve b buu kırılgan
kırı
kı rılg
lganan
gezegeni
geze
ge zege
geni ni daha
dah
d aha a da büyük
büy
b üyükük b birir g
ger
gerilim
erililim
im a alt
altında
ltın
ındada b bı
bı-
ı-
rakması
rakm
ra kmas asıı neredeyse
nere
ne rede
deys yse kaçınılmaz.
e ka
kaçıçını
nılmlmazaz..

Bu kentler
kentler
kentler 2070
2070 yılında
yılında bu kentl
k
kentlerin
entlerin
erin ikl
iklimin
iklimine
imine
e sahip
sahip olacak
olacak

MANAUS,
MANAUS, GÜNÜMÜZDE
GÜNÜMÜZD
GÜNÜ MÜZDEE
(BREZİLYA)
(BREZİLY
(BRE ZİLYA)
A) DÜNYA’DA
DÜNYA’DA ÖRNEĞİ
ÖRNEĞİ YOK

LUKSOR,
LUKSOR, GÜNÜMÜZDE
GÜNÜMÜZD
GÜNÜ MÜZDEE
(MISIR)
(MIS IR) DÜNYA’DA
DÜNYA’DA ÖRNEĞİ
ÖRNEĞİ YOK

DOHA ,
DOHA, GÜNÜMÜZDE
GÜNÜMÜZD
GÜNÜ MÜZDEE
(KATAR)
(KATAR) DÜNYA’DA
DÜNYA’DA ÖRNEĞİ
ÖRNEĞİ YOK
Güvenli
Güvenl
Güvenlii bölgeler
bölgele
bölgelerr Hastalıklar
Hastal
Has talıkl
ıklar
ar yayılacak
yayıla
yay ılacak
cak
En diren
d
dirençli
irençli
çli kent
kentler,
ler, aşı
aşırı–o
aşırı–olma-
rı–olma
lma-- 1970 yıl
yılıı öncesi
ön
öncesinde
cesinde
nde sivr
sivrisin
sivrisineklerin
isinekle
eklerin
rin
yan ikli
iklimler
iklimlere
mlere e ve dahdaha a büyük
büyük bir yaydığı
yaydığı dang humması
humması salgınları
salgınl
sal gınları
arı
uyum sağ sağlama
ğlama
ama
a maa yet
y
ye
yeteneğine
eneğine
eneğ ine sahi
sahip
ah
ahi
hip
hi yalnızca
yalnızca dokuz
dokuz ülkede
ülkede
ülked e görülmüş-
görülmüş
görülm üş--
olan BirBirleşik
Birleşi
leşikk Kr
Krallık
rall
allll k ve Hol
allı H
Ho
Hollanda
land
and
ndda tü. Bugün
Bugün dangdang hummasına
hummasına
humma sına 125’i
125’i
gibi
gib
gi
g ibi
ib
bi ül
bi ü
ülk
ülkeler
ülkelerde
lkelerde
dee bulun
b
bulunuyor.
ulun
ulu
lun
u uyor
un uy
uyo
yor
yo
yor. aşkın
aşk
aşkı
şşkı
kın ülkede
ü kede
ül ke
ked
ede
e de rastlanabiliyor.
de ras
rastlan
asstla
ttlanabil
tlan
tl
la abil
abiliyor
iyor.
iyor.

R U S YA
BK
B K Moskova
Mos
Mos
oskov
koov
kov
ova
LLondra
Lon drrra
ddra a AVRUPA
Paris
Par
P
Pa aarris
is A S Y A
FRANSA
FRA ANSA
NSSA

İstanbul
İsttaanb
İst an
nbul
nb ul Pekin
Pekiinn
Pek

Bağdat,
B
Ba
Bağ dat
at,
at
Irakk
Ira LLahor
Lah
Laahhor
o
Kahire
K
Ka
Kah
ahhire
iree
ir
Delhi
Del
Del
elhi
hi
Luksor
Luk
LLu
uuksor
orr
Doha,
Doh
D ohhaa,, Kalküta
Kal
Ka
alkü
kü a
küta
küt
ARABİSTAN
ARA
A
ARRABİS
BİSTAN
TAN
ANKatar
A K
Kat taarr
AFRİKA
SUDAN
SU
SUD
UDAN
UDAN VİETNAM
VİE

VİİETNA
TNAM
M

NİJERYA
NİJ
NİJJERY
ERYA
ERYA

MALEZYA
MAL
MALEZY
A Z A
Lagos
Lag os
KONGO
KONGO

ANGOLA
ANG
ANGOLA
LA
2 0 7 0 D Ü N YA G Ü N Ü SAYFA 106

YA Z I V E F O T O Ğ R A F L A R : P E T E M U L L E R
SEVDİĞİMİZ YERLER DEĞİŞİRKEN,
DUYGUSAL OLARAK ÖDEDİĞİMİZ BEDEL
‘MEMLEKET HASRETİNE BENZER BİR ŞEY’.
SİBİRYA İLE ALASKA ARASINDA UZANAN ÇUKÇİ DENİZİ’NİN BUZULLARININ 2019’DAKİ ORTALAMA BOYUTU,
UYDU İLE İZLENMEYE BAŞLADIĞI 1978’DEN BU YANA EN KÜÇÜK SEVİYEDEYDİ. BUZUN YİTMESİ HÂLİNDE
KIYI KÖYLERİ YAŞAMLARINI SÜRDÜRMELERİNİ SAĞLAYAN BİRÇOK HAYVANI AVLAYAMAZ HÂLE GELECEK.
K Ö M Ü R M A D E N L E R İ AV U S T R A LYA’ N I N

Hunter Vadisi’nde ağaç kökleri gibi yayılırken, Glenn Alb-


recht’in ofisindeki telefon çaldı. 2000’lerin başıydı. Çevre
araştırmaları profesörü Albrecht, madenciliğin yerel topluluklar
üzerinde bıraktığı duygusal etki üzerinde çalışıyordu. Bölge,
nesiller boyunca kırsal yoncalıklar, haralar ve üzüm bağlarıyla
tanınmıştı. Kömür madenciliği uzun süredir ekonominin bir
parçasıydı. Ancak küresel çapta hızla artan talep nedeniyle
büyümüş ve yeni madencilik teknolojileri vadi boyunca işlet-
melerin hızla boy atmasına neden olmuştu.
Albrecht’in bu konuya ilgi duyduğu haberi insanlar arasında
yayılınca, gidişattan rahatsız bölge sakinleri öykülerini onunla VUSTRALYA Hu
AV Hunter
unter
n err
Valley,
Vadisi,
Vaalley,,
paylaşmaya gönüllü oldu. Toprağı sarsan patlamaları, makine- N.S.W.
N
N.S
Y.G.G.
S
S.W.
lerin sürekli uğultusunu, sanayi lambalarının geceyi aydınlatan HİNT
ışıltısını, evlerinin içini ve dışını saran işgalci kara tozu anlattılar OKYANUSU

ona. Soludukları havadan ve içtikleri sudan endişe duyuyorlar-


dı. Evleri ellerinden kayıp gidiyordu ve bu yıkımın karşısında
Glenn Albrecht ve eşi Jill,
kendilerini çaresiz hissediyorlardı. Hunter Vadisi’ndeki ev-
Vadi sakinlerinden bazıları madenleri bölgeden uzak tutmak lerinde. Glenn, kömür
için yasal işlemlere başvurmuştu, ama birçoğunun madenlerin madenlerinde büyük bir
artış yaşandığı dönem-
yarattığı iş olanaklarına gereksinimi vardı. Sonuç olarak, getirisi de bölge sakinlerinin içine
yüksek madencilik kazandı. Arazi ve üzerine kurulmuş sosyal düştüğü duygusal kar-
örüntünün büyük bölümü sivil zayiattan başka bir şey değildi. maşayı tanımlamak için
2000’de “solastalji” sözcü-
Madenler yayıldıkça Albrecht bazı vadi sakinlerinin duygusal ğünü oluşturdu. Bu sözcük,
tepkilerinde ortak bir nokta olduğunu fark etti. Sıkıntılarının doğadaki değişimler nede-
nedeninin madenlerden kaynaklandığını biliyorlardı, ama niyle bir sevgi nesnesinin
yitirilmesini tanımlamanın
duygularını açıklamak için gerekli sözcükleri bulmakta bir yolu olarak internet
zorlanıyorlardı. “Sanki memleket hasretine benzer bir şey aracılığıyla yayıldı.

108 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
deneyimliyor gibiydiler,” diyor Albrecht. “Ama albümü, Estonya’da bir klasik müzik konçertosu
hiçbiri evlerinden ayrılmış değildi.” çıktı karşıma.
Albrecht’in çıkarımlarına göre, aslında yaşa- Solastalji kavramının doğayla ilişkimizde yeni
nan şey, vadinin fiziksel bozulmasının, insanların bir sınırı işaretlediği ve tanıdık araziler tanın-
orada yaşadığı avuntuyu baltalamasıydı. Ve bu maz hâle gelirken gün geçtikçe daha fazla sayıda
nedenle, madenler yeşil alanları yavaş yavaş griye insanın hissettiği tuhaf bir duygu karışımının
boyarken, Albrecht sakinlerin kapıldığı duyguya, tanımlaması olduğu düşüncesi geldi aklıma. İn-
yaşadıkları bu avuntu duygusunu kaybetmenin sanların gezegeni değiştirdiğini hepimiz biliyoruz.
acısı olarak tanımlanabilecek –İngilizce’de avun- Ancak burada, bu yeni sözcükte, bu değişimlerin
tu anlamına gelen “solace” ve nostalji anlamına bizleri nasıl değiştirdiğine dair bir iz var.
gelen “nostalgia” kelimelerinin birleşiminden “Eğer dilimiz bazı şeyleri tanımlayıp anlama-
oluşturduğu– “solastalji” adını verdi. mıza olanak tanıyacak kadar zengin değilse, o
On yılı aşkın bir süre sonra bu alışılmadık hâlde kendi sözcüklerimizi yaratmamız gerekir,”
sözcük, kuraklık hakkında bir film izlerken kar- demişti Albrecht, kendisini Hunter Vadisi’ndeki
şıma çıktı benim. Bu kavram hakkında akademik evinde ziyaret ettiğimde. “Neden,” diye sormuş ve
makaleler, konferanslar ve haberler vardı. New devam etmişti: “İnsanın yaşadığı duyguya karşılık
Jersey’de (ABD) Albrecht’in sözcüğünden esinlen- gelen tek bir sözcüğümüz olmasın?” Özellikle de
miş olan bir heykel sergisi, Avustralya’da bir pop “bu kadar derin, açık ve çeşitli ölçeklerde dünya-

Y İ T İ R İ L M İ Ş B İ R D Ü N YA 109
nın her yerinde hissedilen ve olasılıkla binlerce evler inşa etmesiyle gayrimenkul gelişimi hız-
yıldır benzer koşullarda hissedilmekte olan” bir lanmış. “Neler olup bittiğini ilk anda anladım,”
duyguyken. diyor. “Öfkeliydim. Etrafta dolaşıp topografların
Tarih boyunca seller, yangınlar, depremler ve diktiği çubukları sökerdim.” İtirazları yalnızca
yanardağlar –ve yanı sıra genişleyen uygarlıklar öfkeden değil, aynı zamanda evinin belirleyici
ile işgalci ordular– yeryüzünü kalıcı olarak de- özelliklerinin tehlikede olduğuna ilişkin bir kor-
ğişime uğrattı ve toplumları altüst etti. Amerika ku, çaresizlik, endişe ve hüznün karışımından
Yerlileri sözü edilen bu duyguları Avrupalılar’ın doğmuştu annemin. İnşaatlar devam edecek ve
Kuzey Amerika’yı dönüşüme uğrattığı dönemde izleyen 20–30 yıl içinde geçmiş zaman, yalnızca
yaşamıştı. “Bu topraklar atalarımıza aitti,” demiş- kırsalın yerini alan evlere ışık sağlayan elektrik
ti, 19. yüzyılda Kiowa lideri olan Satanta. “Fakat direklerinin tepelerindeki balık kartallarının yu-
[Arkansas’taki] nehre gittiğimde kıyılarında as- valarında görülebilir hâle gelecekti.
kerlerin kamplarını görüyorum. Bu askerler benim Gereksinimlerimiz ve arzularımızı karşılama-
ağaçlarımı kesiyor, benim bizonlarımı öldürüyor sı için coğrafyanın yeniden şekillendirilmesi,
ve bunları gördüğümde yüreğim parçalanıyor.” türümüzün doğasında var. Ancak 21. yüzyıldaki
Sanayi devrimi, gelişmeye başlayan büyük dönüşümler daha önce görülmemiş bir boyut ve
kentler, demiryolları ve fabrikaların yayılmasıy- hızda gerçekleşiyor. Nüfusumuz hızla sekiz milya-
ra yaklaşırken, insanlar gezegeni yazılı
tarihteki herhangi bir dönemden çok
daha fazla değişime uğratıyor. Orman-
ları yerle bir etmeye, karbon salmaya,
toprak ve sulara kimyasallar ve plastik-
ler dökmeye devam ediyoruz. Sonuç
olarak, yıkıcı sıcaklık dalgaları, orman
“BU TÜR TOPRAKLARIN yangınları, fırtına silsileleri, eriyen
GÜZELLİĞİNİN buzullar, yükselen deniz seviyeleri ve
HIZLA SOLUP GİTMESİ KARŞISINDA diğer ekolojik yıkımlarla karşı karşıya
HİSSETTİĞİM HÜZNÜ İFADE geliyoruz. Ve tüm bunlar politik, lojis-
tik ve ekonomik karmaşalara neden
ETMEKTEN KENDİMİ ALAMIYORUM.” oluyor. Ayrıca genellikle gözden kaçır-
THOMAS COLE, HUDSON RIVER EKOLÜ RESSAMI
dığımız duygusal güçlükler yaratıyor.
Biliminsanları doğayı değiştirmenin
zihinsel sağlığı nasıl etkilediği konusu-
na ancak son birkaç yıldır kayda değer
ölçüde kaynak ayırmaya başladı. Bugü-
ne dek yapılan en kapsamlı deneysel
la birlikte arazilerde daha kapsamlı değişimler araştırmada, MIT ve Harvard’dan araştırmacılar
yarattı. Hudson Vadisi tarıma yer açmak ve hızla tarafından yönetilen bir ekip, 2002 ve 2012 yılla-
gelişmekte olan bir deri tabakçılığı endüstrisini rı arasında, iklim değişikliğinin ABD’de yaşayan
beslemek üzere dümdüz edilirken, 19. yüzyıl res- rastgele seçilmiş yaklaşık iki milyon kişi üzerinde-
samlarından Thomas Cole çok sevdiği ormanların ki etkisini araştırdı. Bulgularının arasında, sıcaklık
yok oluşunun yasını tutuyordu. “Bu toprakların ve kuraklığa maruz kalmanın intihar riskini artır-
hızla solup giden güzelliği karşısında hissettiğim dığı ve psikiyatrik hastane ziyaretlerinin sayısını
hüznü ifade etmekten kendimi alamıyorum,” diye yükselttiği de vardı. Buna ek olarak, kasırga ve sel
yazmıştı Cole. kazazedelerinin travma sonrası stres bozukluğu ve
Annem bu duygunun daha hafif bir örneğini depresyon geçirme olasılığı daha yüksekti.
20. yüzyıl ortalarında yaşamış. Long Beach Is- Bir araziyi kaybetme travmasına maruz ka-
land’da, New Jersey güneyi açıklarındaki izole, lanların, yaşadıkları duyguları ifade etmesi zor
dar bir kum birikintisinde büyümüş. Biyoloji ve olabiliyor. “Böylesi bir acı diğerlerinden tama-
denize duyduğu –ömrü boyunca sürecek– sevgiyi men farklı, çünkü bunu paylaşmak çok zor,” diyor
bölgenin el değmemiş bataklıklarında keşfetmiş. Chantel Comardelle, onu deniz seviyesinin endişe
Ama, 1950’lerde anakaradan gelen varsıl ziya- verici bir hızla yükseldiği ve karada sellere neden
retçilerin bölgeden arazi satın alması ve yazlık olduğu Louisiana kıyısındaki topluluğunda ziyaret

110 N AT I O N A L G E O G R A P H I C
ettiğim sırada. Comardelle, 1955 yılından bu yana 19. yüzyıl ressamı nehri resmetti. New
topraklarının yüzde 98’ini kaybetmiş olan ve nüfu- Thomas Cole, “Nehir York’ta ise tarımın yayıl-
Kolu” adlı tablosunda masıyla Hudson Nehri
su giderek azalan Isle de Jean Charles’da doğmuş. (üstte) ağaçsız bırakıl- Vadisi’ndeki orman ka-
Atalarının yaşadığı dönemde adanın çoğunlukla mış bir Massachusetts yıplarının yasını tuttu.
Amerika Yerlileri’nden oluşan sakinleri avcılık ve
tarımla geçiniyormuş. Artık ailelerin birçoğu ada- Toprağın geçirdiği fiziksel değişimlerin bölgede
dan ayrılmış ve topluluk parçalanmış durumda. yaşayan insanlardaki yansımalarını daha iyi an-
“Bu, bir sevdiğini yitirmek ya da insanların ko- lamak istedim. Tanıştığım insanlardan yalnızca
layca anlayabileceği herhangi bir acı gibi değil,” birkaçı solastalji sözcüğünü duymuştu. Ancak,
diyor Comardelle. birçoğu bu sözcüğün tanımlamaya çalıştığı dene-
Ancak iklim değişikliğini yaşadığımız bu dö- yimin akıldan çıkmayan tarifini benimle paylaştı.
nemde, bu duyguyu anlayabilen insan sayısı Bir araziyi yitirmenin iç karartıcı gündelik acıla-
daha fazla. Isle de Jean Charles parçalanırken rının yanı sıra, dünyadaki yerlerini kaybetmenin
aralarında Comardelle’nin de olduğu yerel liderler duygusal zorluklarıyla da boğuşuyorlardı.
benzer güçlüklerle karşı karşıya olan insanlara Solastalji şimdilik dillerin –neredeyse yalnızca
ulaşmaya karar vermiş. “Alaska’da aynı şeyleri ya- İngilizce’nin– kıyılarında dolanıyor ve Albrecht
şayan bir topluluk var,” diyor, tıpkı kendileri gibi orada kalmasını umuyor. “Bu, var olmaması ge-
şiddetli çöküş ve toprak kaybıyla karşı karşıya olan reken, ama zorlu koşullar nedeniyle yaratılmak
Newtok’taki Yupik köyünü kastederek. “Oturup zorunda kalınmış bir sözcük,” diyor. “Artık küresel
konuşma şansı bulduk… ve duygularımız nere- bir sözcük hâline geldi. Ve bu korkunç bir durum…
deyse birebir aynıydı,” diyor. Haydi onu ortadan kaldıralım. Solastalji yaratan
“Sanki, tamam, yalnız değilmişim, demek gibi koşulları, güçleri yok edelim.” j
bir histi. Demek ki bu benim uydurduğum bir şey
değil. Bunlar gerçek.” Fotoğrafçı Pete Muller’ın dünyanın dört yanında
Geçtiğimiz birkaç yıl boyunca coğrafyanın erkek çocuklarının yetişkinliğe geçiş törenlerini
resmettiği çalışmaları derginin Ocak 2017
–Arktik bölgeden And Dağları’na kadar– çarpı- sayısında yer aldı. Söz konusu proje National
cı değişimler geçirdiği birçok yeri ziyaret ettim. Geographic Society tarafından desteklenmişti.

METROPOLITAN SANAT MÜZESİ, NEW YORK/ART RESOURCE, NY Y İ T İ R İ L M İ Ş B İ R D Ü N YA 111


S AĞ DA

Stanislav Vykvytke,
Lorino köyünün (Rus-
ya) güneyinde zıpkınla
mors avlıyor. Geçmiş-
te Çukçi avcıları köpek
kızakları aracılığıyla de-
niz buzlarının üzerinden
geçiyordu, ama artık
buz tabakası çok ince.
“Bu yüzden kış aylarında
kayık kullanmaya başla-
dık,” diyor. Avcılık, Çukçi
kimliğinin önemli bir
parçası. “Soydan gelir,”
diye ekliyor Eduard R-
yphyrgin. “Ailenin yaşlı
erkekleri genç erkeklere
bildiklerini öğretir.”

A LT TA

Inna Tynelina (solda)


ailesiyle balina eti
ve köye dışarıdan
getirilen sebzelerden
yapılmış çorbayı içiyor.
Deniz memelileri, hal-
kın yarıdan fazlasının
yalnızca denizden elde
edilebilen yiyecekler-
le yaşamını sürdürdüğü
Çukçi topluluklarının
gıdasının çoğunluğunu
oluşturuyor. Aşçı Teyu
Neila Vasilievna, “Yaşa-
mımızı sürdürebilmemiz
için gerekli enerjiyi bize
et sağlıyor,” diyor. “Hazır
yiyecekler çok pahalı…
Avcılarımız olmadan
hayatta kalamayız.”

6 5 . 5 0° K , 1 7 1 .70° B SAYFA 112

“SEBZE YETİŞTİREMİYORUZ. YALNIZCA


DENİZİN BİZE VERDİKLERİYLE YAŞAMIMIZI
SÜRDÜREBİLİYORUZ. ATALARIMIZ ISINMA RUSYA
Lorino

VE SOĞUMA DÖNEMLERİNE TANIKLIK ETMİŞ. ASYA


ASIA

GERÇEKTE OLANLARI BİLMEK BİZİM İÇİN ÇOK ZOR.” BÜYÜK


OKYANUS
ALEXEY OTTOI, AVCI
Çukçi avcıları Lorino deniz memelilerini ye-
(Rusya) yakınlarındaki meye başlamıştı,” diyor
bir kıyıda gri balina- Eduard Ryphyrgin. An-
yı parçalara ayırıyor. cak kış aylarında oluşan
Et, topluluğa dağıtıla- önemli kıyı buzları iklim
cak. Avcılık yetenekleri, değişikliği nedeniy-
Çukçilerin Sovyetler Bir- le giderek azalırken, bu
liği’nin dağıldığı ve bu avlanma bölgesi yakın
nedenle dükkânların bo- dönemde yok olabilir.
şaldığı dönemlerin de “Yediğimiz hayvanların
dahil olduğu birçok zor buza ihtiyacı var,” diyor
süreci atlatmasını sağla- Ryphyrgin. “Bizim buza
mış. “[Etnik] Ruslar bile ihtiyacımız var.”
S AĞ DA

Paradise’da (Kaliforni-
ya) Honey Run Caddesi
üzerindeki bu taşına-
bilir evler topluluğu,
2018’deki Camp yangı-
nında yok olan birçok
yerleşim yerinden bi-
riydi. Eyaletin kayıtlara
geçen bu en ölümcül,
en yıkıcı yangını 86 kişi-
nin yaşamını yitirmesine
neden oldu. Bölgedeki
on binlerce insanı yerin-
den etti ve –26 bin 800
nüfuslu– Paradise’ın ta-
mamını küle çevirdi.

A LT TA

Muller, eşi Debbie


için piyano çalan Don
Criswell’in bu portresini,
çiftin Paradise yangının-
dan kurtulan yapılardan
biri olan evlerinde çek-
ti. Don, yangından önce
sıklıkla Paradise’da per-
formans sergiliyordu.
“Bir anda her şey sıfır-
landı,” diyor. Criswell
ailesi evleri yanmadığı
için mutlu, ama tanı-
dıkları kent artık yok.
Debbie, evlerinde san-
ki her şey yolundaymış
gibi davranabildiklerini
söylüyor. “Sonra
yol boyunca ilerliyor ve
eskiden var olan her
şeyin yok olduğunu
hatırlıyorsunuz.”

3 9.7 5 ° K , 1 2 1 . 6 1 ° B SAYFA 116

“HARİTAYA BAKARSANIZ PARADİSE (KALİFORNİYA)


95969’U BULABİLİRSİNİZ, AMA BURADA ARTIK HER KUZEY

ŞEY ÇOK FARKLI… KENDİNİZİ KENDİ ŞEHRİNİZDE AMERİKA


Paradise,

KAYBOLMUŞ GİBİ HİSSEDİYORSUNUZ. VE BU, Kaliforniya


ABD

SİNDİRMESİ ÇOK GÜÇ BİR DUYGU.”


KAYLA COX, EV KADINI
Gwen Nordgren Para- izin vermiş. Havuz,
dise’daki (Kaliforniya) Nordgren’in düşün-
eski evinin yanmış ka- celerinde özel bir
lıntılarının hemen yere sahip. “Sabahları
yanındaki havuz ba- kendi başıma havuza
şında bir portre çekimi girerdim,” diyor. “Ma-
için poz veriyor. Nor- yomu giyip bu harika
dgren, yangından iki havuza girerdim ve
ay sonra “mükemmel kendimi gerçek bir
emeklilik evi”ne veda kraliçe gibi hisseder-
etmek üzere bölge- dim. Kaliforniya’nın
ye dönerken Muller’ın muhteşem mavi gök-
ona eşlik etmesine yüzüne bakardım.”
S AĞ DA

Peru’nun Paruro halkı


erkekleri her yıl yapılan
ve Keçuva dilinde “kar
yıldızı” anlamına gelen
Qoyllur Riti festivali
sırasında bir buzulun
önünde dua ediyor.
Her bahar mevsiminde
Pleiades yıldız kümesi
görüş alanına girerken
yüz binlerce Perulu şarkı
söylemek, dans ve
dualar etmek üzere
Cusco bölgesindeki
bu yaylaya geliyor.

A LT TA

Festival başkanı Nor-


berto Vega, seremoni
sonrasında buzulun
dibinde bir genç
adama sarılıyor. “Her
yıl buzulların gittikçe
uzaklaşmasını gör-
düğümde içimden
ağlamak geliyor,” diyor.
“Kendimizi çok çare-
siz hissediyoruz… Onu
korumanın ya da yo-
koluşunu bir şekilde
kontrol altına almanın
yollarını aramak için
uzmanlar getirdik bu-
zula. Ama bir çıkış yolu
bulamadık. Çok üzülü-
yorum, çünkü zamanla
bu kutsal alanda, buz
üzerinde yapılan ritüel-
leri uygulayamaz hâle
geleceğimi biliyorum.”

1 3 . 5 4° G , 7 1 . 2 3 ° B SAYFA 120

“BU GERÇEK BİR KAYGI KAYNAĞI, ÇÜNKÜ BİZLER


SUYUZ, ÖYLE DEĞİL Mİ? İNSANLAR OLARAK BİZLER
SUYUZ. BİZE BUNU İLKOKULDAN BERİ SÖYLÜYORLAR. GÜNEY
AMERİKA

BUZULLARIN YİTİP GİTMESİ, BİZLERİN DE BİR PERU Colque


Punku

ŞEKİLDE YİTİP GİDİYOR OLDUĞUMUZU SÖYLÜYOR.”


CLARK ASTO, QUISPICANCHI DANSÇISI
BÜYÜK
OKYANUS
Buzulu
Tan yeri ağarmadan
önce mumların etrafın-
da toplaşan, Peru’nun
Quispicanchi halkından
erkekler bir buzulun
altında Quyllur Riti’yi
kutluyor. Dini neden-
lerle buraya gelen
ziyaretçiler, buzulların
şifalı özellikleri olduğu-
na inanıyor. Ancak buz
seviyesi böylesine çar-
pıcı biçimde azaldığı
için, ondan parçalar kes-
mek artık yasak. “Buzu
ilaç olarak kullanırdık,”
diyor Norberto Vega.
“Buzu yalnızca [bedeni-
nizde] gezdirmek bile
size kendinizi iyi hisset-
tirir ve bu inancınızla
aranıza bir bağ kurar.”
SOLDA

Gelgitler ve fırtınalar Isle


de Jean Charles’ı ABD
anakarasına bağlayan
yegâne yolu sıklıkla su-
lar altında bırakıyor ve
adanın, çoğu Amerika
Yerlilerinden oluşan 60
civarındaki sakinini dün-
yadan soyutluyor. Ada
eskiden 8 bin 900 hek-
tarlık bir alana sahipti.
Bugünse sahip olduğu
alan 130 hektardan ibaret.
“Etrafınızdaki toprağın or-
tadan kaybolduğunu pek
fark etmiyorsunuz… Ada-
mız yavaş yavaş yok oldu
ve artık tamamen yok,”
diyor, Biloksi–Çitima-
ça–Çoktav kabilesinden
Albert Naquin.

A LT TA

Bayah Bergeron (8),


evinin karşısındaki terk
edilmiş yapının yanında
çalı meyveleri topluyor.
Onun ailesi de, iç kesim-
lerde yeni bir başlangıç
yapabilmek için adadan
ayrılmayı düşünenler
arasında. Ama Bayah,
ailesinin burada kalmayı
planladığı arkadaşı Avery
için kaygılanıyor. “Onlar
taşınmayabilir, ama geri
kalan insanlar muhteme-
len buradan gidecekler.
Arkadaşımı burada bırak-
mak beni çok üzüyor.”

SAYFA 125 2 9. 4 0 ° K , 9 0 . 4 9 ° B

“SANKİ BÜTÜN AĞAÇLAR ARTIK ÖLMÜŞ GİBİ. BURADA


KUZEY
AMERİKA YAŞAMAK İSTİYORDUM, AMA YAŞLANDIKÇA, BUNUN MÜMKÜN
ABD OLMADIĞINI ANLADIM. DOĞA ANA ARTIK VERDİKLERİNİ GERİ
Isle de ALIYOR. BU, RUHUNUZU YARALAYAN BİR DURUM. KENDİMİ,
Jean Charles,
Louisiana
BÜYÜK
BİR SEVDİĞİMİ KAYBETMİŞ GİBİ HİSSEDİYORUM.”
OKYANUS VOSHON DARDAR, BALIKÇI
Chantel Comardelle
ve ailesi, büyükanne
ve büyükbabasının Isle
de Jean Charles’daki
evinde. Ataları bura-
ya 1820’lerde gelmiş,
ama artık suları yük-
selen Meksika Körfezi
adayı yutuyor. Chantel
(masada oturuyor), ada
sakinlerinin anakaraya
yerleşmesine yardım-
cı oluyor. Ada halkının
duygularını açıklama-
nın çok zor olduğunu
söylüyor. “Yalnızca ‘sev-
diğin birini yitirmenin
acısı’ deyip geçemem.
Bir toprağı ve onun
kuşattığı her şeyi
kaybetmenin acı-
sı bambaşka bir şey.”
F O R U M | OKURLARIMIZDAN

Gönüllü Korumacılık
22 Mart bugün ve ben yaklaşık on gündür evden dışarı tek adım atma-
dım. Fransa’da çok sevdiğim bir dostumun Corona ile mücadelesinin
uzaktan da olsa yakın bir tanığı olarak, insanların bu salgını ciddiye al-
mama hâlini hiç anlamıyorum. Evde geçirdiğim bu “gönüllü koruma-
cılık” günlerimde kütüphanemdeki eski sayılarınıza dadandığımı bilin
istedim. İnşallah daha güzel ve sağlıklı günlerde yine bir arada olacağız...
— D E N İ Z Y I L M A Z , E – P O S TA

Tek Dostum
Bu maili size yurtdışından döndüğüm E–POSTA
forum.natgeo@groupmedya.com
ve kendimi bile isteye ev hapsine aldı-
ğım bir dönemde yazıyorum. Dergim FACEBOOK
yıllarca usanmaksızın doğa tahribatının /NatGeoMagazineTurkiye
altını çizdi. İklim değişiminin, sıcak TWITTER
iklimlerin bilmediğimiz türlerini yu- @NatGeoMagTR
karılara ittiğini; bilmediğimiz türler,
INSTAGRAM
beklemediğimiz koşulların ikazını yaptı.
@natgeomagturkiye
Ben biliminsanı değilim. Ama bu son
yaşadıklarımızın da altında sanki iklim ADRES
değişimi varmış gibi geliyor bana. En Cemal Sahir Sokak

azından çağımızın küçülen dünyasında


İyi ki Profilo AVM No:33/328

bir aşağı bir yukarı delice koşturma- Varsınız Şişli – İSTANBUL

mızın, hastalıkları da beraberimizde Geridönüşüm konusunu kapağa taşı-


taşımamızı hızlandırdığı bir gerçek. dığınız Mart sayınız harikaydı. Farklı
Sağlıklı yarınlar diliyorum hepimize. konuları ele alıyorsunuz ve itiraf ede-
—Ş U L E D E M İ R , E – P O S TA yim bazen uzun yıllardır okurunuz
olmakla övünen beni şaşırttığınız ol-
muyor değil. Mart sayısı da en azın-
Okumakta Güçlük dan ilk görüşte beni şaşırttı. Kapağa
National Geographic Türkiye dergisini baktığımda modaya dair bir şeylere
uzun yıllardır severek ve ilgiyle takip el attığınız geldi aklıma. Ama sonra,
ediyorum. Yalnız dikkatimi çeken bir kapak yazılarını okuyunca hevesle
husus var; yazı boyutunuzu biraz daha dergime sarıldım her zamanki gibi ve
büyük, fotoğraf yanındaki ve altında- bütün dergiyi okumadan da bırakma-
ki açıklama yazılarının renk tonunu dım elimden. Yine güzel işler çıkar-
biraz daha koyu yapsanız keşke. Çok mışınız. Uzun yılların okuru olsam
silik olduğu için okumakta güçlük da bu ilk mektubum size ve ben sizi
çekiliyor. Hatta bazı fotoğraf açıklama çok sevdiğimi söylemek istiyorum.
yazısı, fotoğrafta kayboluyor ve oku- Laf olsun diye değil kesinlikle, tüm
mayı zorlaştırıyor. Teşekkür ederim. içtenliğimle iyi ki varsınız demek is-
İyi çalışmalar dileğimle. tiyorum. Teşekkürler.
—Ş E N İ Z B İ L E R , E – P O S TA —F E R DA Ç İ Ç E K , E – P O S TA

128 N AT I O N A L G E O G R A P H I C

You might also like