You are on page 1of 6

ATEŞ VE ÇEŞİTLERİ

Prof. Dr. M. Tahir ÜNAL

Ateş: Ateş infeksiyon ve inflamasyonun sonucu olarak vücut


sıcaklığının normal sınırların (37˚C) üstüne yükselmesidir. Vücut ısısı
sabah saatlerinde en düşük, akşama doğru en yüksektir. Vücut
ısısındaki bu diürnal değişim 1° C yi geçmez.
Ateş ölçümü erişkinlerde oral, koltuk altı ve gerektiğinde rektal
yoldan yapılabilir. Ateşin koltuk altından ölçüldüğü durumlarda koltuk
altının teri silinmelidir. Termometre uygulama öncesi silkenerek derece
35° C’ nin altına düşürülmelidir. Termometre en az üç dakika
uygulama bölgesinde kalmalıdır. Normal ısı 36.7° C dir. Koltuk altına
göre oral ısı 0.5°C, rektal ısı ise 0.8° C derece daha yüksektir. Koltuk
ve rektal ısı arasındaki farkın 1° C den fazla olması patalojiktir.
Hipertermi; vücut sıcaklığının kontrolsüz artmasıdır. Vücut
sıcaklığı 41° C üzerine çıkmıştır. Ciddi hiperterminin en önemli
sebepleri; ısı stroku, nöroleptik maling sendrom ve seyrek olarak
malign hipertermidir.
Hiperpireksi; çok yüksek ateş için kullanılan bir terimdir ve
ciddi infeksiyonlu kişilerde görülebileceği gibi, daha sık olarak merkezi
sinir sisteminde kanama olan hastalarda ortaya çıkar.
Pirojen maddeler; vücutta ateşin yükselmesine neden olan
maddelere denir. Bunlar arasında; mikroorganizmalar, immün
reaksiyonlar, bazı hormonlar, ilaçlar ve sentetik polinükleotitler
sayılabilir.

Ateşin nedenleri:
™ Mikroorganizmalara bağlı infeksiyonlar
™ İmmün reaksiyonlar
™ Doku hasarları (travma, nekroz, doku infarktları, rabdomyoliz)
™ Spesifik inflamasyonlar (sarkoidoz, granulamatoz hepatit)
™ Neoplastik olaylar
™ Akut metabolik tablolar (gut, porfiri, Addison krizi, feokromasitoma,
tireotoksikoz)
™ Bazı ilaçların ve yabancı proteinlerin verilmesi
™ Dehidratasyon ve tuz verilmesi.

7
Ateşin dönemleri: Ateş tipik olarak bazı dönemler gösterebilir.
İlk faz; prodromal faz olarak adlandırılır ve yaklaşık olarak 15-90
dakika sürer. Bu dönemde eksojen projenlerin termal etkileri üzerine
endojen pirojenlerin salınması eklenir. Bu dönemde farklı ısılar için
termoregulutuvar merkez yeniden resete yönelir.
İkinci dönem; artış fazı olarak adlandırılır ve termoregulatuvar
merkezin yeni ısı düzeyine reset edildiği dönemdir. Sempatik lifler
vasıtasıyla gönderilen uyarılar bu dönemde etkili olurlar. Deri ve deri
altı dokudaki vazokontrüksiyon sıcak oluşumunu arttırır. Kas, karaciğer
ve kalp gibi organlarda sempatik kompartmanın etkisi ile ısı oluşumu
arttırılır. Termogenezis tiroid hormonları ile bu olaya katılır.
Üçüncü dönem; klimaks fazı olarak adlandırılan bu dönemde
vücut ısısı son noktaya ulaşmış, sempatik uyarı durmuştur. Bu
dönemde parasempatik kompartman aktif durumda olup, deri
damarlarında vazodilatasyon gelişir ve periferik damar direnci azalır.
Hastalar sıcak ve deri kırmızıdır. Hasta terler, kondüksiyon, radyasyon
ve buharlaşma ile ısı kaybeder.
Dördüncü dönem; ateşin düşüş dönemidir. Ateş pik düzeyden
düşmeye başlar ve vücut ısısının düşmesiyle karakterizedir. Ateşin
düşmesi litik veya kriz şekilde olur (şekil 5, 6). Kriz şeklinde düşme
ısının 1-2 saat içinde aniden azalmasıdır. Ateşin düşmesi ile nabız ve
solunum hızıda azalır.

Isı diyagramına göre ateş tipleri:


™ Devamlı ateş; Isı değişiklikleri arasındaki fark 1o C den azdır.
™ Septik (hektik) ateş: Isı değişiklikleri arasında 3-5° C derece fark
vardır. Her gün öğleden sonra pik yapan ve sıklıkla fasyal flushingin
eşlik ettiği ateşle karakterizedir. Genellikle aktif tüberkülozda
görülür ve intermittan ateşin daha geniş ısı değişikliklerinin görülen
bir formudur.
™ Intermittan ateş; Ateş birkaç saat süren apiretik periyotlar ile
karakterizedir (şekil 1).
™ Remittan ateş; Büyük ısı farklılıkları olan ateştir (şekil 2).
™ Rekurren ateş; Birkaç gün sonra tekrarlayan ateştir (şekil 3).
™ Ondulan (dalgalı) ateş; Birkaç gün süren dalgalanmalar şeklinde
görülen ateştir (şekil 4).
™ İnvers ateş; Ateşin öğle vakti sonrasına göre sabahları daha yüksek
olmasıdır. Tüberkülozda böyle ateş görülebilir.

8
™ Pel-Epstein tipi ateş; Saatler yada günler süren ateş dönemleri ve
bunu izleyen günler, haftalar süren ateşsiz dönemlerle
karekterizedir. Hodgkinli hastaların %15-20 de görülür.

Sıtma ateşi: Sıtma ateşi hastalığa neden olan organizmaya


göre değişir. Tipik olarak sıtma ateşleri şöyle sıralanabilir:
Quatidian ateş; hasta her gün nöbet geçirir. Her 48 saatte spor
oluşturan plasmodium vivaxin iki ayrı gurubunca gerçekleşen bir
infeksiyon olan çift tersiyer sıtmadır. Aynı zamanda sıtma parazitinin
en pernisyöz formu olan plazmodyum falsiparumun plazmidyum
vivaxla kombinasyonunda da ortaya çıkabilir. Son olarak farklı
günlerde olgunlaşan iki ayrı plazmodyum falsiparum jenerasyonu
infeksiyonu sonucu olarak da oluşabilir. Bu ateş günde iki kez ortaya
çıkar. Çift quatidian ateş sıtma ateşi değildir, ancak günde iki ateş
nöbeti gonokok endokarditi vakalarının yarısında görülür.
Tertian ateş: Epizod günü birinci gün olarak kabul edildiğinde
her üç günde bir tekrarlayan ateştir. Sonuç olarak 48 saatte bir ortaya
çıkar. Plazmodyum vivax için tipiktir.
Quartan ateş: Her 72 saatte bir ortaya çıkan ateştir (yada epizod
birinci gün olarak kabul edilirse dört günde bir). Plazmodyum malaria
tarafından oluşturulur. Çift quartan ateş quartan parazitlerin
birbirinden bağımsız iki grubun oluşturduğu infeksiyona bağlıdır; nöbet
birbirini izleyen iki gün boyunca sürer ve ardından bir gün ateş
görülmez.
Malign tertian ateş; plazmodyum falsiparum için tipiktir
(falsiparum ateşi). Akut serebral, renal yada gastrointestinal
bulgularının eşlik ettiği ciddi sıtma formudur. 48 saatlik nöbetle
karakterizedir. Bu bulgular genellikle enfekte alyuvarların sekonder
kapiller tıkanıklığa yol açmasına bağlıdır.

Nedeni bilinmeyen ateş: Etyolojisi bilinmeyen ateştir. En az


üç hafta süren 38˚C üzerinde süregelen ve nedeni açıklanamayan
ateştir. Erkeklerde nedeni bilinmeyen ateş en sık kapalı boşluk (abse)
yada dissemine (sıtma, tüberküloz, HIV, endokardit, fugus)
infeksiyonlarında görülür. Daha nadir sebepler kanser (bazı
lenfomalar, hipernefrom, hepatomma, ekstrahepatik tümörlerin
hepatik metastazları), otoimmun hastalıklar (kollajen vasküler
hastalıklar ve vaskülitler) ve ilaç reaksiyonlarıdır.

9
Ateş/nabız oransızlığı: Vücut ısısındaki artışın kalp hızında
eşit derecede artışla karşılaştırılmadığı durumlardır. Normalde vücut
ısısındaki her 1 derecelik artış için kalp hızı 10 atım artar. Bununla
birlikte bazı hastalıklarda kalp hızı artmayabilir. Bu dissosiasyonun
ayırıcı tanısında en önemli nedenler genellikle infeksiyözdür
(salmonelloz, tifo ateşi, buruselloz, lejyonelloz, mikoplazma pnömonia,
intrakranyal basınçta artış olan menenjit). Ancak bazı oransızlıklar
yatrojenik (ilaç ateşinde olduğu gibi) yada dijital veya beta bloker
kullanımına bağlı olabilir

Hipotermi: Vücut ısısının normal musküler ve serebral


fonksiyonların bozulduğu düzeyin altına düşmesi olarak tanımlanır.
Donma ise; doku hasarına neden olan ısı düşmesi (koruma için soğuk
vazodilatasyon) dir. Hibernasyon; kış uykusuna yatma anlamında olup,
vücut metabolizmayı yavaşlatmak için ısısını düşürür
Hipotermiye yol açan durumlar;
™ Soğuk ısı
™ Uygunsuz giyim tarzı
™ Rutubet
™ Yorgunluk
™ Dehidratasyon
™ Zayıf besin alımı
™ Alkol alımıdır.

Şekil 1: İntermittan ateş paterni

10
Şekil 2: Remittan ateş paterni

Şekil 3: Tekrarlayıcı (relapsing) ateş

Şekil 4: Dalgalı (ondülan) ateş

11
Şekil 5: Ateşin kriz şeklinde düşmesi

Şekil 6: Ateşin lizis şeklinde düşmesi

12

You might also like