Professional Documents
Culture Documents
Doxa
Demiurgos
Doxa kavramının kaynağı, Sokrates öncesi ilk
Akl-ı Faal ya da Demiurgos, birçok kültürde
felsefe metinleridir. Yunanca "kanaat" anlamına
görülen Dünya’yı oluşturan ilaha eski Yunan
gelen doxa, Parmenides'in felsefesinde
geleneğinde verilen addır. Bu ad, “insanlar”
gerçekliğin bir bölümüne veya genel olarak
anlamındaki “demos” sözcüğü ile “iş”
varlığa dair çarpık ve yanlış kanaat demektir. Bu
anlamındaki “ergon” sözcüğünden türetilmiş
anlamda yine Yunanca "bilgi" anlamına gelen
olup, “insanlar için imal eden, şekil veren,
episteme kavramıyla zıt bir diyalektik içinde
mimar” anlamına gelmektedir. Fakat bu ilahın
düşünülür. Gerçekliğe dair yanlış tanıma, yanlış
Yaratıcı olmadığı da belirtilir. Akl-ı Faal’in en
tasavvur ve tahayyül anlamlarını kendinde
belirgin özelliği bir şeyi yoktan var etmemesidir;
toplar. Kişilere, topluma veya bütünüyle varlığa
yaratmaz, yoktan bir şey var etmez, fakat
dair basmakalıp düşünceler, yaygın stereotipler
yaratılmış olana biçim vererek bir şeyler
ve klişeler doxa'ya dahildir.
meydana getirir, yaratılmış olanı düzenleyerek
Modern felsefede, özellikle Marksist çizgide Hilomorfizm
"ideoloji" kavramı doxa'ya yakın bir anlamda
kullanılır: Althusser, ideolojiyi "bireyin içinde
bulunduğu gerçek varoluş koşullarıyla hayali Hilomorfizm (Yunanca υλο- hylo-, "madde" +
ilişkisi" olarak tanımlar. -morfizm < Yunanca -μορφη, morf, "form"),
kökeni Aristoteles'e dayanan bir kimlik
anlayışıdır. Hilomorfizm temelli ruh anlayışı
Episteme Katolik Kilisesi'nin bugün hâlâ benimsemeye
devam ettiği bir ruh anlayışıdır ve Thomas
Episteme, felsefe tarihindeki genel kullanımıyla,
Aquinas tarafından, var olan hilomorfik ruh
bilgi anlamına gelmektedir. Felsefenin alt
anlayışının Katolik dogmalarına adaptasyonu ile
disiplerinden biri olan epistemoloji'de episteme
geliştirilmiştir. Hilomorfik anlayışta, cismin özü
kavramından gelir. Episteme ve logos
formudur. Hilomorfik bir ruh anlayışında ruh,
terimlerinin birleşiminden ortaya çıkar
insanı rasyonal olarak düzenleyen prensiptir.
epistemoloji.
Hilomorfik ruh anlayışı materyalistik bir yön
içerir ve bu sebeple aslında çeşitli dinî
dogmalarla garip çelişkiler ve sonuçlar
Ethos yaratabilir.
Ethos (Yunanca: ἔθος yahut ἦθος "Alışkanlık,
gelenek, örf, adet, karakter")[1] bir toplum ya
da bir kişinin geleneksel anlamdaki eğilimi ve Hilozoizm
duruşu. Ahlaki değerlerin bilinciyle şekillenen
Hilozoizm veya aynı anlama gelen canlı
tutum. Burada toplum ile kastedilen belirli
özdekçilik, felsefi olarak (tüm evren bir bütün
meslek dalları gibi vs. daha küçük grupları da
olarak) maddenin canlı olduğunu savunan
sembolize edebilir.[2] Kavram tanımlanırken
hayata bakış açısıdır. Kavram, Sokrates
anlamsal olarak ahlak, sorumluluk bilinci,
öncesinde Milet Okuluna dayanmakla birlikte
gelenek, etik gibi kavramlarla büyük örtüşme
Ralph Cudworth tarafından 1678 yılında
gözlemlenebilir.
tanıtılmıştır.
Felsefe'de Ethos, bireylerin geçmişe ait olan ve
onların dünya görüşünü belirleyen hayati
alışkanlıklar olarak tanımlanır. Felsefe'nin bir İdea
dalı olan etik, böylesi bir ethosu ele alıp
İdealar Kuramı, felsefede önemli bir prensip
sebeplerini araştırmaktadır. Ethos, yalnızca
olarak Platon tarafından ortaya atılmış ve
bireylerin davranışını değil, aynı zamanda içinde
episteme anlayışından doğmuştur. Gerçek
yaşadığı sosyal kurumun ahlaki davranışlarının
bilginin temelinin ancak idealar dünyâsında
yapısını nesnel anlamda bir gelenek, öznel
bulunabileceği temeline dayanır.
anlamda bir karakter olarak da temsil eder.
Ethos, belirli bir sosyal topluluğun birliğini inşa Platon bunu mağara örneğiyle açıklar: Bir
eder, onun sınırlarını netleştirerek diğer mağaranın girişinde durup arkası güneşe dönük
topluluklardan ayırır. olan kişi, güneşi hiç görmemiştir. Yalnızca
önündeki mağara duvarına yansıyan kendi
gölgesini görmektedir. Bu kişi duvardaki gölge
ve ışığı gerçekliğin kendisi zanneder. Oysa değişiklilik logos için düzenlenmiştir. Logos
gerçek, Güneş ve kendi bedenidir. yasasına göre olup örtmektedir.