Professional Documents
Culture Documents
Hakan USTA
1
Arslan, A., ilkçağ Felsefe Tarihi I, Sokrates Öncesi Yunan Felsefesi, s. 25.
2
Guthrie, W.K.C., Yunan Felsefesi Tarihi, Sokrates Öncesi İlk Filozoflar Ve Pythagorasçılar, s. 70-71.
2
olduğu ilk filozoftur.3 Thales ’ten bize kalan yazılı herhangi bir belgenin olamaması,
sadece doksografik gelenekten aktarılan bildirimlerin mevcudiyeti, ancak bunun yanında
Anaksimandros’tan kaldığı nerdeyse kesin olan bir fragmanın varlığı ve Themistios’un
“Tanıdığımız Hellenler arasında ilk olarak doğa üzerine yazılmış bir yazı yayımlamak
cesaretini göstermiştir.”4 aktarımı da bu durumun açıklığını ortaya koymaktadır.
3
Kirk, G. S., Raven, J. E., The Presocratic Philosophers, s. 100
Kra z, W., A tik Felsefe, Meti ler ve Açıkla alar, s. .
4
5
Kranz, W., a.g.e, s. 32.
6
Kahn, C.,H., Anaximander And The Origin Of Greek Cosmology, s. 231.
7
Guthrie, W.K.C., a.g.e., s. 96
3
“Varolanlar nelerden meydana gelmişlerse zorunlu olarak yok olup ona dönerler.”
Bu ifadelerden anlaşılan şeylerin Apeiron’dan çıktığı, ondan meydana geldiği ve tekrar ona
katılıp onda yok olduğudur. Bir oluş-yok oluş döngüsü olduğu açıktır. Ancak bu ortaya
çıkışın, meydana gelişin zaten sonsuz sayıda var olan şeylerin sadece bir ayrılmaya tabi
olduklarını mı yoksa niteliksel olarak şeyleri var etme gücünü, kuvvesini kendisinde
barındıran belirsiz bir durumdan meydana gelişi mi kastettiği net değildir. Zira bu netliğin
kazandırılması Apeiron’un birliği ya da çokluğu konusunda daha açık fikirlere ulaşmamızı
sağlayacaktır.
8
Guthrie, W.K.C., a.g.e., s. 96 - 97
9
Guthrie, W.K.C., a.g.e., s. 98
4
Bütün Yunan Doğa Filozofları’nda, özellikle bu ilk filozoflarda arkhe, bir yandan
başlangıçta bulunan (Ursprung), öte yandan varlığın yapısını teşkil eden, değişenin altında
değişmeyen, her şeyin kendisinden meydana geldiği şey (Urstoff) anlamındadır. Yani
arkhe hem kozmogonik bir ilkedir, hem ontolojik bir ilke.10 Apeiron’un bu anlamda
ontolojik bir ilke olduğu açıktır.
Böyle bir ilkenin Bir’liği işaret etmesi gerektiği açık gibidir. Ancak gerek
Simplikios’un “Bir’den (apeiron’dan) içinde bulunan karşıtların ayrılıp çıktıklarını
söylüyor.”11 aktarımı gerekse Aristoteles’in “Önce ayrılma ve kopma yoluyla sıcak ve
soğuk çıkmıştır(Aristoteles, Fizik, 187 a 20-21).”12 bildirimi ve yine Apeiron’u karşım13
olarak nitelendirmesi Apeiron’un daha çok çoklukları, şeyleri içinde barındıran bir ilke
olduğu görüşünü güçlendiriyor gibidir. Ancak Anaksimandros’un düşüncesinin Thales’e
göre önemli bir ilerleme olduğu ve pek çokları tarafından Anaksimandros’un metafizikçi –
ilk metafizikçi – olarak kabul ediliyor olması bu durumla bir tezat oluşturmaktadır. Bu
yüzden Apeiron’un yukarıda ifade edilen anlamı ile içerisinde sınırların bulunmadığı,
niteliksel olarak belirsiz bir durumu işaret ettiğini söylemek daha doğru olabilir. Sıcak,
soğuk, yaş ve kuru arasındaki perata [sınırlar] bu arkhe’de yoktu. Bir kosmos oluşmadan
önce tam anlamıyla karşıt diye bir şey de yoktu denebilir, çünkü o noktada karşıtlar ayırt
edilemez biçimde karışık haldeydi. Aynı zamanda (Anaksimandros’un yararlanamayacağı
bir dil olanağını kullanmak gerekirse) karşıtlar “gücül halde” vardılar, dolayısıyla sonradan
edimsel ve etkin halde varlığa gelmeleri hep olanaklıydı.14 Bu niteliğe sahip olabilmesi için
aynı zamanda hem zamansal hem uzamsal anlamda sonsuz olması gerekir. Sonsuz
çokluğun çıkması anlamında sonsuz uzamlı ve sonsuz bir oluş-yok oluş döngüsü için de
zamansal olarak sonsuz olmalıdır.
10
Arslan, A., a.g.e., s. 101
11
Kranz, W., a.g.e, s. 32 - 33
12
Arslan, A., a.g.e., s. 104
13
Aristoteles, Metafizik, 1069 b 22.
14
Guthrie, W.K.C., a.g.e., s. 99
5
15
Guthrie, W.K.C., a.g.e., s. 100
16
Kahn, C.,H., Anaximander And The Origin Of Greek Cosmology, s. 238.
17
Guthrie, W.K.C., a.g.e., s. 93
6
KAYNAKÇA
ARSLAN, A., İlkçağ Felsefesi Tarihi I, Sokrates Öncesi Yunan Felsefesi, İstanbul, 2014.
KAHN, C. H., Anaximander And The Origins Of Greek Cosmology, New York, 1960.