Professional Documents
Culture Documents
KİŞİLİK
KİŞİLİK
KURAMLARI
Gülru YEŞİLKANAT
Klinik Psikoloji Anabilim Dalı
KİŞİLİK
• Kişilik kelimesi, etimolojik açıdan ele alındığında kelimenin
• İngilizcedeki karşılığının “personality”,
• Fransızcadaki karşılığının “personalite”,
• Almancadaki karşılığının ”personlichkeit”,
• Orta Çağ Latincesi’ndeki karşılığının “personalitas”,
• Klasik Latincedeki karşılığının ise “persona” kelimeleri ile
ifade edildiği görülmüştür.
KİŞİLİK
KİŞİLİK
• James ve Mazerolle (2002)’in yaklaşımına göre kişilik, bireylerin çevrelerine
karşı duygusal ve davranışsal tepkilerini şekillendiren, dinamik zihinsel
yapılanmalar ve koordineli zihinsel süreçler olarak tanımlanabilir.
• Morgan (1995)’ a göre; kişilikle ilgili genel tanımlar dikkate alındığı zaman,
özellikle iki kavramın dikkat çektiği görülmektedir: Özgünlük ve devamlılık
5
KİŞİLİĞİN TANIMI
Kretcmer
Jung
İçe Dönük Az konuşan, hassas, yaratıcı, kendi iç dünyasına dış dünyadan daha fazla önem veren, dış ilişkilerinde güvensiz
Dışa Dönük İlişkilerden hoşlanan, sosyal ilgi alanı fazla, dış ilişkilerde güvenli, iç dünyadan çok dış dünyaya önem verir.
KİŞİLİK KATMANLARI
• « biyopsikososyal varlık »
Her katman arasında sürekli İletişim ve Etkileşim vardır.
1- Bedensel nitelikler
2- İç salgı bezleri
3- Zeka
4- İçgüdü, dürtü, güdü
5- Duygulanım
6- Benlik (Ego)
7- Davranış ve tutumlar
8- Karakter
9- Kendini var etmek için kullandığı yollar, harcanan çaba ve ortaya çıkan
ürün
10- Kişinin evrendeki yerini ve değerini saptaması
8
Psikodinamik Kuramlar
İnsancıl Kuramlar
• Freud cinsel güdüler kavramını sadece erotik anlamda cinselliği ifade etmek
için değil, zevk ve hazzın her türlüsü için kullanmaktadır. Freud bu genişletilmiş
anlamıyla cinsel güdüyü kişilik gelişiminde en önemli faktör olarak kabul
etmektedir.
SİGMUND FREUD’UN PSİKOANALİTİK
KURAMI
• İd gerçek dünya ile ilişki içinde değildir, bu sebeple doyum sağlamasının iki
yolu vardır.
• tepkisel davranışlar.
• hayal kurma (Freud’un deyimiyle arzu gerçekleştirme)
• Ego duyumlar yolu ile dış dünya hakkında bilgi edinir ve idden gelen güdülerin dış
dünyada doyumunu sağlar.
• Egoya artık sadece gerçek olanı değil aynı zamanda ideal olanı aramasını
söylemeye başlar.
Yapısal Öğreti (Kişilik Yapılanması):
Dürtüsellik
İd
Süperego
Aşırı Kontrol
Genetik Öğreti (Kişilik Gelişimi):
• Cinsel dürtünün doyurulma biçimini temel alır.
• Saplanma: Eğer çocuk belli bir dönemi temsil eden vücut bölgesindeki
zevkten mahrum edilirse ya da aşırı doyum sağlarsa cinsel enerjinin bir kısmı
o bölgede kalır.
• Herhangi bir gelişim basamağında görülen saplanma belli bir kişilik özelliğine yol
açar
Genetik Öğreti (Kişilik Gelişimi):
• Oral dönem (doğum-18 ay): İhtiyaçlar (cinsel dürtüler) emme ve yutma, ısırma ve
çiğneme ile doyurulur..
• Fallik dönem (3-6 yaş arası): Çocuklar cinsel organlarını keşfeder ve karşı cinsiyetten
olan ebeveynlerine karşı bağlılık, aynı cinsiyetten olana ise kıskançlık duymaya
başlarlar.
• Oedipus Kompleksi
• Elektra kompleksi
• Çocukların çoğu aynı cinsiyetten ebeveynleri ile özdeşim kurarak bu çatışmalarını
çözerler.
• Gizil dönem (6-13 yaş): Çocukların cinselliğe olan ilgileri azalır. Genellikle kendi
cinslerinden çocuklarla oynarlar ve iki grup da cinselliğe pek yönelmez.
• Genital Dönem (Ergenlik dönemi): Cinsel dürtüler tekrar uyanır. Cinsel dürtülerin hemen
karşılanması yerine, doyumun ertelenmesi beklenir.
Ekonomik Öğreti
• Ruhsal aygıt içindeki yapıların, birbirleriyle çatışması veya karşılıklı olarak
etkileşmesi önemli olmakla birlikte, ruhsal olayları anlamak için yeterli değildir.
• Bu karşılıklı etkilerin ya da zıtlaşmaların ne kadarlık bir güçle yapıldığının
bilinmesi gerekir.
• Belirli bir davranış ya da ruhsal durum, id, ego ve süperego arasındaki güç
dengesine bağlı olarak ortaya çıkacaktır.
• Bunların her birinin belirli bir miktar enerjisinin bulunduğu temeline ilişkin bilgiler
ekonomik öğretinin verileridir.
• Bu enerji miktarını arttıracak ya da azaltacak etkenler göze alınıp hesaplar
yapılarak kişilerin tedavisine yöneliriz. Veya onların gelecekteki durumlarının
ne yola yöneleceğini bu yolla önceden kestirebiliyoruz.
Dinamik Öğreti
• Nevrotik, psikotik ve kötü uyumlu kişilerde, davranışın id, ego ve süperego
arasındaki dinamik etkileşiminde, dengesel uyumsuzluklar vardır.
• Dinamik öğreti, ilk üç hipotetik yapı arasında canlı bir etkileşimin bulunduğu ilk
sağlıklı ve uyumsuz davranışların bu etkileşimler ile oluştuğu ile ilgilidir.
• Bu görüş, psikanalize dinamik psikoloji adı verilmesine yol açmıştır.
• Freud’un teorisiyle Freud’un ileri sürdüğü tedavi yöntemi psikanalizdir. Çok
yoğun ve ekonomik olmadığı için kullanılmaz.
• Günümüzde psikanalitik psikoterapi kullanılır. Çocukluk yıllarının çözülmesi
esastır. Geçmişten çok bugünkü gelmiş olan dinamik etkileşim bozuklukları ile
ilgilenirler.
• Psikanalitik kuram yenileşmiştir. Sosyal boyut kazanmıştır. Bireysel olma
özelliğini kaybetmiştir.
Dinamik Öğreti
• ***Sosyopat (topluma aykırı davranma, bencil ve sorumsuzlar) kişide id
dinamizmi hakimdir. Süperego ile ego devre dışı kalmıştır.
• ***Egonun aşırı hakimiyeti ile kişi aşırı gerçekçiliğe bağlı çalışkan, ideal görüntü
veren ama sempatik olmayan yalnız kalan kişilerdir. Can sıkıcıdırlar.
• ***Süperegonun aşırı hakimiyeti ile kişi aşırı ahlakçı, yargılayıcı, aşırı idealist,
sürekli kendini sorguladığı için kolay hareket edemeyen, kendinde ve
dostlarında mükemmeli arayan, bu yüzden yalnızlığa itilen, idealist fakat
yalnız insanlardır. (psikolog olurlar ve en kötü psikologlar onlar olur ☺))))
CARL JUNG
• Kuramını genel hatlarıyla Freud’un ego ve bilinçdışı
prensipleri üzerine geliştirmiş ancak Freud’un kuramına
tamamen farklı bir bakış açısı getirmiştir.
• İç davranış denilen gölge, daima personaya zıt karakter taşır, zor değiştirilir ve kişisel
bilinçdışına aittir.
• Jung’a göre her insan kişiliğinde bu iki tipe ait özellikler gösterirler,
ancak genel olarak bir tipe ait özellikler daha baskındır.
• Sanat eserleri, mitolojik temalar, dil ve rüyaların ve fantezilerin
nevrozlarla ilişkisi üzerinde durmuştur.
ALFRED ADLER:
• Aşağılık kompleksi: Bazı insanlar aşağılık duygusuna kendilerini kaptırırlar veya takılıp
kalırlar.
• Adler aşağılık duygusunu anormallik olarak görmemekte aksine yaratıcılığın kökeni
olduğuna inanmaktadır.
• Horney insan gelişiminde sosyal statü ve sosyal roller gibi kültürel öğelerin biyolojik
faktörlerden daha önemli olduğunu vurgular.
ERİK ERİKSON:
İleri
Yetişkinlik
Yetişkinlik
Erken Benlik
Yetişkinlik bütünlüğüne
Üretkenliğe karşı
Ergenlik karşı durgunluk umutsuzluk
6 yaş- Yakınlaşmaya
ergenlik karşı yalıtılmışlık
Kimliğe karşı
4-6 yaş kimlik
Çalışmaya ve karmaşası
2-3 yaş başarılı
Girişimciliğe olmaya karşı
0-1 yaş karşı suçluluk aşağılık
Özerkliğe karşı duygusu
utanç ve kuşku
Temel güvene
karşı
güvensizlik
NESNE İLİŞKİLERİ KURAMI
NESNE NEDİR?
• Freud’a göre, bir içgüdüyü
tatmin eden herhangi bir kişi,
şey yada eylem
• Kişinin gelişiminde, kendilik
duygusunun oluşumunda kişi ile
etkileşim içinde olan diğer
kişi/kişiler, şey yada eylemler
bütünü “nesne” olarak
tanımlanabilir.
• Gelişimdeki İlk ve en önemli
nesne “anne”dir.
NESNE İLİŞKİLERİ KURAMI :
Kendini gerçekleştirme
gereksinimi
Değerli hissetme
gereksinimi
Güvenlik Gereksinimi
Fizyolojik Gereksinimler
ABRAHAM MASLOW
• Maslow kuramını sağlıklı bireylerle çalışarak geliştirmiştir.
• Kendini gerçekleştirme kavramını da yaşamını zengin ve üretken bir
biçimde geçirmiş bireylerden (Abraham Lincoln) ilham alarak
tanımlamıştır.
• Maslow’a göre bu bireyler bazı kişilik özelliklerini paylaşırlar:
• Kendinin farkında, kendini kabullenen, açık, spontan, sevgi dolu, kim oldukları
konusunda güvenli, ben merkezci değil sorun odaklı ilgileri olan bireyler. Az
sayıda derin ilişkiyi pek çok yüzeysel ilişkiye tercih ederler.
• Eleştiriler:
• Neher daha az gelişmiş çok toplumda insanların sadece geçinebilme sınırında
olmasına rağmen yine de güçlü ve anlamlı sosyal bağlar kurarak sağlam bir
kendilik geliştirebildiklerini, temel düzeydeki ihtiyaçları karşılamadaki güçlüğün
yüksek düzeydeki ihtiyaçların doyurulmasını kolaylaştırdığını öne sürmüştür.
CARL ROGERS
• Rogers’a göre her birey belirli yetenekler, kapasite ve potansiyelle doğar.
«Yaşam ilerledikçe eklemeler yapılabilecek bir taslak»
• Yaşamın amacı olabileceğimizin en iyisi olmaktır.
Geribildirimler İçsel
Beklentiler
DAVRANIŞ
BİLİŞSEL SOSYAL ÖĞRENME
KURAMLARI:
• Albert Bandura aynı zamanda, kişinin kendi kaderini belirleme gücüne sahip
olduğuna inanmaktadır. Bu bağlamda performans standardı, deneyimler
tarafından şekillendirilebilir.
• Karşılıklı belirleyicilik:
• Kişilikle çevre arasındaki etkileşim
• Kişilik, durumsal değişkenler gerçek davranışlar sürekli bir etkileşim halindedir.
KİŞİLİĞİN ÖLÇÜLMESİ
MMPI
Tematik Algı Testi (TAT)