You are on page 1of 20

UZUN

SAVAŞLARDAN
DİPLOMASİYE

19 -23 EYLÜL
HAZIRLAYAN İLKNUR ÖRENÇ
BU BÖLÜMDE:
AVUSTURYA İLE UZUN SAVAŞLAR DÖNEMİ
ZİTVATOROK ANTLAŞMASININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
OSMANLI-İRAN (SAFEVİ) SAVAŞLARI

ÖNE ÇIKAN KAVRAMLAR:


DİPLOMASİ, MÜTEKABİLİYET, MİLLİ MONARŞİ, STRAREJİK TEHDİT
ZİTVATOROK, KASR-I ŞİRİN
UZUN SAVAŞLARDAN DİPLOMASİYE
• Osmanlı Devleti’nin yayılması, Avrupa’daki siyasi ortamı etkilemiş ve
Osmanlılar, bölgede bir denge unsuru olarak ön plana çıkmıştır.
• Mohaç Zaferi’yle Kanuni Sultan Süleyman zamanında Macar Krallığı’na
son verilmesiyle de Habsburg İmparatorluğu ile Osmanlı Devleti karşı
karşıya gelmiştir.
• Orta Avrupa’da Habsburglar ve doğuda Safeviler, Osmanlıların doğu-
batı yönündeki genişlemesine büyük ölçüde set çekmiş ve kuzeyde de
yeni bir güç olarak Rusya ortaya çıkmıştır.
• Habsburg İmparatorluğu’nun İngiltere ve Fransa gibi millî monarşilerle
giriştiği mücadeleler, yeni bir mezhep olarak Protestanlığın yayılması,
Osmanlıların siyasi ve ekonomik ilişkilerinde belirleyici olmuştur.
Kanuni Devri’nde doğuda ve batıda sürdürülen fetih
siyaseti, sonraki padişahlar döneminde yavaşlamaya
başlamıştır.

• Sultan II. Selim Dönemi’nde, yapılan barış antlaşmasından sonra 1592


yılına kadar Habsburglar ile Osmanlı Devleti arasında sınır
anlaşmazlıklarının haricinde önemli bir olay yaşanmamıştır.
• 1578’de başlayıp 1590’a kadar sürecek olan yıpratıcı Safevi savaşları,
Osmanlıların Batı’daki sorunlarla ilgilenmesini engellemiştir.
• Osmanlı padişahları, Sultan II. Selim’e kadar sefere çıkmayı ve gazayı
başlıca vazifeleri olarak kabul etmişlerdir.
• Ordunun başında sefere çıkmayan ilk padişah II. Selim’dir.
Osmanlılar, tekrar Avrupa siyasetinin
merkezinde yer almıştır.
• Osmanlılar, XVI. yüzyılın sonunda Fransa’nın, İspanyol hâkimiyetine
girmesini engellemek için Henri de Navarre’i Fransa tahtına geçmesi
için desteklemiştir.
• Aynı dönemde İngiltere, İspanya’ya karşı girişeceği mücadelede
Osmanlı Devleti’nin kendisine bir donanma göndermesini sağlamak
için çalışmıştır.
• Özellikle Avrupa’nın batısında İngiltere ve Fransa’nın İspanya’yı
oyalaması, Venedik’in tarafsızlığını koruması, bölgede Osmanlılar için
çok elverişli bir ortam oluşturmuştur.
Avusturya ile Uzun Savaşlar Dönemi
• Osmanlı Devleti’ne ödemesi gereken vergiyi ödememesi ve sınır
boylarında yaşanan saldırılar nedeniyle Avusturya’ya karşı sefere karar
verilmiştir.
• Bölgede görevli olan Bosna beylerbeyinin, Hırvatistan topraklarına
akınlar yaparken ölmesi, savaşı başlatan gelişme olmuştur.
• Karadeniz’den Hırvat topraklarına kadar geniş bir cephede on dört yıl
sürecek olan savaşlar başlamıştır.
• Osmanlı Devleti’nin Avusturya’ya savaş ilan etmesi sonucunda
Avusturya, Erdel Prensliği, Eflâk ve Boğdan voyvodalıkları ile Lehistan
gibi devletler arasında Osmanlı’ya karşı bir Haçlı İttifakı
oluşturulmuştur.
III.Mehmet ordunun başında
• Kanuni Dönemi’nde kuşatılan ancak alınamayan Eğri Kalesi’nin
fethinden sonra 1596’da, Haçova’da yapılan meydan savaşında
Osmanlılar, Avusturya ve Erdel’in oluşturduğu müttefik orduya karşı
büyük bir zafer kazanmıştır.
• Bu zaferin kazanılmasında Osmanlı ordusunun gücünden ziyade
Avusturya ordusunun disiplinsizliği etkili olmuştur.
• Haçova’dan sonra taraflar arasındaki mücadele on yıl daha devam
etmiştir.
• Bu süreçte Avusturya, Viyana yolundaki Yanıkkale’yi geri almış ve
Budin’i kuşatmıştır.
• Bu savaş yılları, iki taraf arasında Estergon, Kanije ve Belgrad
kalelerinin el değiştirmesi ve karşılıklı kuşatmalarla geçmiştir
KANİJE EĞRİ-EGRİ VAR

GYÖR-YANIKKALE
ESZTERGOM
• Anadolu’da yaşanan isyanlar ve Safevilerin 1603’te doğudan saldırıya
geçmesi, Avusturya karşısında Osmanlıları zor durumda bırakmıştır.
• Avusturya’nın, Macar topraklarındaki isyanlarla uğraşması ve Osmanlı
Devleti’nin de doğuda Safeviler ile mücadeleye devam etmesi üzerine iki
devlet arasında 1606 Zitvatorok Antlaşması yapılmıştır.
Zitvatorok Antlaşması’nın önemli maddeleri şöyledir:
• Osmanlılar, Avusturya arşidükü için Caesar (Sezar) unvanını kullanacaktır.
• Savaş sırasında taraflarca kazanılan topraklar kendilerinde kalacaktır.
• Avusturya yıllık vergi ödemeyecek, imparator bir defaya mahsus olmak
üzere 200.000 kuruş gönderecektir.
• Taraflarca esir almak ve kale işgal etmek yasaklanacak, eldeki esirler geri
verilecektir.
• Eğri, Kanije ve Estergon kaleleri Osmanlı Devleti’nde kalacaktır.
ZİTVATOROK’UN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
• Zitvatorok Antlaşması ile Osmanlılar, Macaristan’da durumunu
korumuş hatta Eğri ve Kanije adlarında iki yeni beylerbeylik
oluşturmuştur.
• Fakat Osmanlılar; eski Macaristan Krallığı’ndan, Habsburglarda kalan
yerler üzerindeki iddialarından ve bunun için ödenen yıllık 30 bin altın
vergiden vazgeçmiştir.
• Bu durum, Habsburglar karşısında Osmanlılar için açıkça bir gerileme
ifade etmiştir.
• Zitvatorok Antlaşması, Osmanlı Devleti’ne dış politikada prestij
kaybettirmişti.
ZİTVATOROK’UN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
• Osmanlı padişahının, rakibini “Caesar” unvanıyla kendisiyle eşit bir
hükümdar olarak tanıması ve antlaşmayı yirmi yıl için imzalaması,
Osmanlı Devleti’nin artık Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’ndeki büyük
iddialarından vazgeçtiğini göstermiştir.
• Uzun savaş yılları Osmanlı Devleti’nin, Habsburglar karşısında askerî
zaaflarını ortaya çıkarmıştır.
• Yeni harp teknolojisini kullanan Avusturya askeri karşısında eski usul ile
savaşan Tımarlı Sipahilerin yetersizliği ortaya çıkmıştır.
• Bununla birlikte Osmanlı hükûmeti, Anadolu’da tüfek kullanabilen
sekban askeri toplamak zorunda kalmıştır.
OSMANLI DEVLETİ MÜTEKABİLİYET ESASINI KABUL EDİYOR
• Bu antlaşma, Osmanlı Devleti’nin sadece Macaristan’da toprak kazanma
amaçlarından vazgeçmesi anlamına gelmiyordu. Aynı zamanda Zitvatorok
Antlaşması, Avusturya’nın ödemek zorunda olduğu vergilerin kaldırılmasını,
Avusturya’nın büyük devlet seviyesine çıkmasını ve Osmanlı Devleti ile
diplomatik protokolde eşit olmasını sağlıyordu.
• Avusturya ile süren uzun savaşlar, iki buçuk asırdan beri Balkanlar ve Orta
Avrupa’yı hedefleyen Osmanlıların bundan sonra uygulayacağı politikaları da
belirledi.
• Uzun savaşlar sonucunda imzalanan Zitvatorok Antlaşması ile birlikte Osmanlı
Devleti artık Avrupa diplomasisinde mütekabiliyet esasını kabul etti. Bu
süreçteki askerî seferler ve kuşatmalar, Batı’da Osmanlı Devleti’nin askerî
gücünün eski seviyesinde olmadığı hakkında yeni kanaatlerin oluşmasına yol
açtı. Aynı şekilde Osmanlılar da Batı’daki askerî yapıda meydana gelen teknik
değişimleri fark etti.
SONUÇ OLARAK
• Uzun savaş yılları her iki taraf için de kazanç sağlamaktan ziyade
yıpratıcı oldu.
• Bu süreçte dışarda Safeviler ve Avusturya, içerde de Celâli İsyanları ile
uğraşan Osmanlılar, üç cephede birden mücadele etmek zorunda
kaldı.
• Bu durum Osmanlı’nın uzun vadeli planlar yerine günü kurtarmaya
yönelik pratik ve kısa vadeli siyaset üretmesine neden oldu.
OSMANLI-SAFEVİ SAVAŞLARI
1578-1639 1578-1639
• Yavuz Sultan Selim’in 1514 Çaldıran Zaferi ile başlayan Osmanlı-Safevi
mücadelesi, Kanuni Dönemi’nde Osmanlı Devleti’nin üstünlüğü ile
devam etmiş ve 1555 Amasya Antlaşması ile iki devlet arasında barış
süreci başlamıştır.
• Safevi Devleti, XVI. yüzyıl sonlarından itibaren Karadeniz kıyılarına
çıkmak için tüm Kafkasya'yı ve Batı Türkistan’ı ele geçirmek isteyen bir
politika gütmüştür.
• Osmanlı Devleti ise Kafkasya'yı ele geçirerek Hazar Denizi’ne ulaşmayı
ve böylece hem Rusya'nın güneye inmesini hem de Safevilerin
Kafkasya’ya ve Batı Türkistan'a doğru yayılmasını engellemek
istemiştir.
• Böylece Osmanlılar, Rus ve Safevi tehditlerini ortadan kaldırarak
devletin bütünlüğünü korumayı amaçlamıştır.
• Şah Tahmasb’dan sonra tahta geçen II. Şah İsmail’in, Osmanlı
Devleti’ne karşı olumsuz faaliyetlerde bulunması ve Anadolu’da Şii
propagandasının artması üzerine Osmanlılar, yeni bir Safevi Seferi’ne
karar vermiştir.

• Yavuz ve Kanuni dönemlerinde olduğu gibi Safevilerle yapılan


savaşların sebeplerinden birisi de iki devletin ticaret yollarının
kontrolünü ellerine geçirmek istemesidir.

• XVI-XVIII. yüzyıllar arasında Osmanlı-Safevi ilişkilerinin kaderini


jeopolitik, ekonomik ve dinî faktörler belirlemiştir.
• 1590 FERHAT PAŞA ANTLAŞMASI
• 1590 Ferhat Paşa Antlaşması’ndan sonra ülkesinde siyasi sükûneti
sağlayan I. Abbas, Osmanlı askerî sistemini örnek alarak daimî
askerî birlikler kurmuş, ordusunu top ve tüfeklerle takviye
etmiştir.
• Ayrıca Fransa ve Almanya ile ittifak kurmaya çalışan Şah,
Osmanlıları kuzeyden sıkıştırmak için de Rus çarı ile ittifak kurmak
istemiştir.
• Ferhat Paşa Antlaşması’ndan sonra Safeviler, ipek ihracatını
yasaklayarak Osmanlı ekonomisine büyük zarar vermiştir.
• Bunun üzerine Osmanlı Devleti karşı önlem olarak İran’ın çok
ihtiyacı olan kıymetli madenlerin ve bakırın İran’a ihracını
yasaklamıştır.
1579-1639 YILLARI ARASINDA İRAN’LA:

1590 FERHAT PAŞA ANTLAŞMASI


1612 NASUH PAŞA ANTLAŞMASI
1618 SERAV ANTLAŞMASI
1639 KASR-I ŞİRİN ANTLAŞMASI imzalanmıştır.
KASR-I ŞİRİN: SINIRLARI BELİRLEYEN ANTLAŞMA
Şah Abbas, Osmanlı Devleti’nde yaşanan isyanlardan faydalanarak
1623’te Bağdat’ı ve bütün Irak’ı Osmanlılardan geri almış ve Basra’ya
saldırmıştır.
Devlet içinde mutlak otoritesini sağlayan Sultan IV. Murat, ordunun
başına geçerek Safeviler üzerine yürümüş, Revan ve Bağdat'ı geri almıştır.
Yapılan Kasr-ı Şirin Antlaşması ile bugünkü Türkiye-İran sınırı
belirlenmiştir.
Ayrıca bu antlaşmaya göre Safeviler; Irak, Kars, Ahıska ve Van’a
saldırmayacaktır.
Böylece 1578’den beri aralıklarla devam eden 61 yıllık savaş durumu
sona ermiş, ticari yasakları da kaldırıp eski tarihî yolların yeniden
canlanmasını sağlamıştır.
DEĞERLENDİRME
• XVII. yüzyılın ilk yarısında Safevilerle giriştikleri yoğun mücadele
sebebiyle askerî güçlerinin büyük kısmını İran üzerine seferber eden
Osmanlı Devleti, Otuz Yıl Savaşları ile uğraşan Avrupa’nın güçsüz ve
zayıf durumundan istifade edememiştir.
CEVAPLAYALIM
• OSMANLI-AVUSTURYA SAVAŞLARININ TEMEL NEDENİ NEDİR?
• ZİTVATOROK ANTLAŞMASINI İKİ DEVLET AÇISINDAN DEĞERLENDİRİNİZ.
• OSMANLI-İRAN SAVAŞLARININ TEMEL NEDENİ NEDİR?
• KASR-I ŞİRİN ANTLAŞMASININ ÖNEMİ NEDİR?
• DİPLOMASİDE MÜTEKABİLİYET NE DEMEKTİR?

You might also like