You are on page 1of 4

MÜZE GAZHANE’YE KAMUSAL ALAN VE LİEUX DE MEMOİRE OLARAK BAKMAK

Öncelikle ben Müze Gazhane’ye 07.05.22 Cumartesi günü gittim ancak Müze Gazhane’de sıksık vakit
geçirdiğim, kütüphanesinde ders çalışmayı çok sevdiğim, Şehir Tiyatroları Büyük Sahne’de pek çok
tiyatro oyununa büyük bir istekle katıldığım ve buradaki sergileri gezmekten mutluluk duyduğum için
aslında aklımda bir kurguyla gittim Müze Gazhane’ye. Aslında sosyolojik bir gözlem için bu yaptığım
doğru değildi. Müze Gazhane’yi hiç bilmesem daha objektif ve daha isabetli sosyolojik
değerlendirmeler yapabilirdim. Ancak Müze Gazhane’yi tanımanın da bana derinlemesine analizler
yapabilme salahiyeti kazandırdığını düşünmekteyim.

Müze Gazhane’ye Genel Bir Bakış

Müze Gazhane’ye gitmeden önce internet sitesini derinlemesine


inceledim. Burada Müze Gazhane, 130 yıllık bir gazhaneden sonra çok
yönlü bir restorasyonun akabinde İstanbullu’lara kazandırılan yeni bir
yaşam alanı olarak tanımlanıyor. Özellikle mahalleyi tüm unsurlarıyla
içine alan geçişkenliğe yapılan vurgu, Gazhane’nin kamusal alan alan
olduğuna yönelik iddiaları kuvvetlendirici bir etki olarak karşımıza
çıkıyor. Kültürü ve sanatı herkes için ulaşılabilir kılmak hedefi de
burasının bir kamusal alan olma iddiasında önemli bir faktör olarak
kabul ediliyor.

Müze Gazhane’de pek çok sergi, konser, tiyatro oyunu, yarışma ve kurs
programı yer alıyor.
Şekil 1Gazhane Genel Bilgiler

Müze Gazhane’ye Kamusal Alan ( Public Space ) Olarak Bakmak

Ben Müze Gazhaneyi-her ne kadar aklımda bazı soru işaretleri olsa da- bir kamusal alan olarak
düşünenlerdenim. Bu yazıyı yazmak için yapmış olduğum gözlemde bu düşüncem daha da belirin bir
hal aldı çünkü Müze Gazhane pek çok farklı geçmişten ve farklı sosyal sınıftan insanın gelip vakit
geçirebildiği ve çeşitli aktivitelere katılabildiği bir yer. Örneğin başınızı sağa çevirdiğinizde
Gazhane’nin yeşilliklerinde futbol oynayan çocuklara rast gelebilirsiniz, kafanızı sola çeviriseniz de
Gazhane’nin küütüphanesinde ders çalışan öğrencilere rast gelmeniz mümkündür. Yine bir yanda
Gazhane’deki restoranlarda yemek yiyenler ile Gazhane’nin meydanındaki yeşilliklerde piknik
yapanların aynı havayı soluduğunu görebilirsiniz.

Şekil 3Müze Gazhane Kütüphanesi


Şekil 2Gazhane'de futbol oynayan Şekil 4Gazhane'de piknik yapan
çocuklar insanlar
Müze Gazhane’deki güvenlik görevlileri ile de bu konu üzerine konuşma fırsatım oldu. Onlardan
aldığıım bilgilere göre özellikle hafta sonları buraya pek çok farklı geçmişe sahip insan pek çok farklı
amaçlarla geliyor. Örnein gençler daha çok kütüphanede ders çalışmak veya kafede arkadaşlarıyla
vakt geçirmek için geliyor. Buranın yerel halkı çocuklarını gezdirmek ve nefes almak için geliyor.
Çocuklar farklı atölyelere katılmak için geliyorlar. Sanatseverler sergileri ziyaret ediyorlar ve tiyatro
izliyorlar.

Yapmış olduğum gözlem ve güvenlik görevlilerinin söyledikleri bende Müze Gazhane’nin bir kamusal
alan olduğu fiktrini uyandırdı. Fakat öbür yandan kapının hemen girişindeki güvenlik görevlileri
buranın açık ve net bir kamusal alan olarak anılmasının önündeki en büyük engel olarak karşımıza
çıkıyor. Çünküörneğin Müze Gazhane’de bir homeless’a ratlamak mümkün değil. Bunu da sordum
öreneğin bir evsizin buraya girmesini engeller misiniz dedim. Bu soruyu çok garip karşıladırlar.
Buradaki insanların huzuru için elbette engelleriz dediler. Bu da aslında aklıma takılan en büyük soru
işareti olarak kaldı.

Lieux de Memoir ( Hafıza Mekanı ) Olarak Müze Gazhane’ye Bakmak

Bu bölümü aktarmak için öncelikle lieux de memoir kavramını ve anlamını teorik olarak biraz
irdelemek yerinde olacaktır. Pierre Nora’nın metninde genelde baskın tarihin hafıza mekanlarının
anlatıldığını görebiliyoruz ancak karşıt tarihin(counter history) de hafıza mekanlarına rastlamamız
mümkün. Tarihin her tarafını bir hafıza mekanı olarak düşünememekteyiz. Hafıza mekanları öyle
yerledir ki oralarda tarih kristalize olur ve mekanlara hapsedilir. Mekansallık burada bizim bildiğimiz
anlamda yer ile bağlantılı bir şey değildirdir. Mekanda bir alan kaplamasıyla ilişkili bir mekansallıktan
bahsetmemiz mümkündür. Dolayısıyla bu alanlar geleneğin kendisi değildir, geleneğin
laboratuvarıdır. Geçmişte olan şeyleri yeniden tecrübe edilmesi vardır burada. Buralar hafızanın
kristalize olduğu yerlerdir. Çünkü tecrübe edilemeyen bir şey dondurulur.Bizim tecrübe etmediğimiz,
tarihin bir yerinde vuku bulmuş olaylar ya da nesneler vardır. Bunların bir sabitlenme çabası vardır ve
bu sabitlenme çabası aslında bunların yeniden üretilmesidir. Burada tecrübe edilmeyen olaylar veya
mekanlar dondurulur ve aynı şekilde hatırlanır.

Milieux de memoir, artık gündelik hayatımızın parçası olmayan, bize hatırlatacak bir şey yoksa
unutacağımız her şeydir. Bu gün merkezli yani present centered bir fikir vardır burada. Geçmişi
olduğu gibi hafıza mekanına sabitlemeyiz. Bu günkü politikaya göre ve bu günkü bakışla orayı
sabitlemiş oluruz Nora’ya göre.

İçinde artık var olmadığın, senin gündelik hayatında anlamı olamayan şeyleri gidip görüp
hatırladığımız mekanlardır buralar. Hafıza mekanları bizim gündelik hayatımızda yer almayan olayları
veya mekanları bize hatırlatan yerler, nesneler veya ritüellerdir.

Hafıza mekanı geçmişin kalıntılarıdır. Tamamen yok olmuş bir şeyin hafıza mekanı olmaz çünkü bir
kalıntının var olması gerekir. Hala günümüz için bir anlam ifade etmesi lazım o olay veya mekanın. Hiç
anlam ifade etmeyen bir şeyin hafıza mekanı olamaz. Bu anlam ifade eden şey dönüştürülecek, bugün
den de bu günün bakış açısıyla eskiyi okuyacak olması gerekir. Orada yaşanmışlığı bu günün
perspektifinden bireylere sunma çabası vardır. O an veya olay, bizim içinde yaşamadığımız ama
günümüzde bu topluluk içinde anlamı olan bir olay veya yerdir.

Şimdi yukarıda Nora’nın teorik yaklaşımlarından Müze Gazhane’ye baktığımızda öncelikle buradaki
mimari yapının büyük ölçüde korunmuş olduğunu görüyoruz. Bu haliyle geçmişte İstanbul için çok
önemli olan bir endüstriyel mekanın bu günün ihtiyaçları çerçevesinde bir sosyal alan olarak dizayn
edildiğini gözlemliyoruz. İnternet sitesinde ve girişte de belirtildiği üzere zaten bu mekanın amacı
geçmişteki belirli bir zamanı bu günün perspektifinden insanlara hatırlatmak ve o duyguyu yaşatmak.
Zaten hafıza mekanlarının da amaçları bunlardır. Dolayısıyla amaç anlamında bakıldığında buranın bir
hafıza mekanı olarak adlandırılabileceğini söyleyebiliriz. Örneğin gazometrelerin korunması bve
birebir olarak bu güne ulaştırılması insanlarda o dönemin üretimi ve üretim süreciyle ilgili bir bilgi
veriyor ve o geçmişi kristalize ediyor. Ancak o dönemki duyguyu birebir hissettirmeyiş başarabiliyor
mu bu büyük bir soru işareti. Çünkü burası yeniden dizayn edilirken evet mimari büyük ölçüde
korunmuş ancak mekanın işlevi ve kullanım amacı tamamen değiştirilmiş. Önceden bir gaz üretim
tesisi yani endüstriyel bir yer olan mekan bu gün tamamen sosyal ve sanatsal amaçlarla kullanılıyor.

Gazhane’nin özellikle o bölgede yaşayan insanlar için çok önemli olduğunu söyleyebilirim. O bölgede
yaşayan pek çok insan, gazhanede gaz üretiminin yapıldığı o dönemleri çok net hatırladıklarını
söylüyorlar. Dolayısıyla o dönemde yaşayan insanlar için gazhanenin korunması çok önemli. Çünkü
orada bir yaşanmışlıkları var pek çoğunun.

Gazhanenin bir başka önemi de bizzat o bölgede yaşayan insanların burayı olduğu gibi muhafaza
etmek için göstermiş olduğu yoğun çabadır. Gazhane Çevre Gönllüleri adıyla anılan topluluk tamamen
gönüllü olarak buranın korunması ve geleceğe bir yaşam alanı olarak aktarılması için yoğun bir çaba
harcamıştır. Bu da o bölgede yaşayan pek çok insan için gazhanenin önemini gözler önüne serer.
Ayrıca bu durum ve oranın korunma çabası bize şunu da gösteriyor. Hafıza mekanı var çünkü
günümüz toplumları sürekli olarak bir unutuşun parçasıdır. Sürekli olarak hafımızı korumamız
gerektiğini söyledikçe yeni hafıza mekanı üretiyoruz. Unutmaya mahkum olduğumuzu sürekli
hatırladıkça unutmamamız gereken şeyleri de sürekli arşivlemiş oluyoruz aslında veya hafıza
mekanları oluşturarak bu olayı veya mekanı sabitliyoruz. Eski mekanların kaybolduğunu görerek
burayı kurtarma telaşı işte bu unutma halinin bir parçası aslında. Geri dönülemez bir geçmiş, çok hızlı
bir şekilde akan hayat var. Dolayısıyla da hatırlama görevini bu mekanlara bırakıyoruz. Böylelikle
sürekli hatırlamak zorunda kalmıyoruz. Her şeyi kaydetmeye çalışıyoruz çünkü içinde yaşadığımız
toplum bu olaylarla veya geçmişle ilgilenmiyor. Çünkü burayı bir otoparka ya da AVM’ye çevirmek
isteğinde olan burayı oldukça pis ve yıkılması gereken bir yer olarak geçmişte görenlerin olduğunu
öğrenince bu akan hayat içeriside bu gibi hafıza mekanlarını neden oluşturduğumuzu Nora’nın çok iyi
anlattığını anlıyorum.

Ancak az önce de belirttiğim üzere bu mekan mimari olarak aynen muhafaza edilse de bu günün
ihtiyaçları ve bu günün bakış açısına göre kullanılmaktadır. Bu gün artık gaz üretimi için gazhaneye
ihtiyaç yoktur. Bu nedenle bu mekan o günü ruhunu yansıtacak şekilde bir sosyal alana
dönüştürülmüştür. Öyle ki burada sanatsal aktiviteler yapılmakta, sergiler açlmakta, tiyatrolar
oynanmakta, insanlar kafelerde vakit geçirebilmekte ve kütüphanesinde ders çalışabilmektedir.
Dolayısıyla burada aslında mekanın bu günün bakış açısıyla yeniden üretildiğini görebiliriz.

Şekil 5Gazhane'de korunan mimari I Şekil 6 Gazhane'de korunan mimari II Şekil 7 Gazhane'de korunan mimari III
Müze Gazhane ile ilgili bir noktaya daha değinmeden ve bir eleştiriyi daha yapmadan bu yazıyı
noktalamak istemedim. Burada özellikle yer alan kafeler, restoranlar ve hatta hamburger için açılan
ayrı bir bölüm ve genelde insanların büyük çoğunluğunun burada vakit geçirmesi-sergileri veya tarihi
mekanları gezmeden- buranın bir tüketim merkezli alan olarak hafızamda ayrıca yer ettiğini de
söylemeliyim. Burada da aklıma hemen meşhur kültür endüstrisi kavramı geldi. Çünkü buradaki o
tarihsel mekan adeta tüketime özendirmek için bir araç olarak kullanılıyor izlenimi veriyordu. Bu
günün “normal” inin tüketim ekonomisi ve tüketim alışkanlığı olduğunu düşününce aslında hafıza
mekanlarının nasıl present centered olarak yeniden üretildiğine bir kez daha şahit oldum. Çünkü
geçmişte tüketim alışkanlığı ve tüketime- kültür endüstrisine dayalı bir ekonomi yoktu. Ancak
neoliberalizmle birlikte kültür endüstrisine ve tüketime dayalı mekanların yaygınlaştığını düşünürsek
Müze Gazhane’nin de bu anlayışla yeniden yapılandırıldığını görmek hiç de zor olmayacktır.

Müze Gazhane ile ilgili yazımı bu şekilde Müze


Gazhane’nin içerisindeki Beltur’da tamamlıyorum. Gün
boyu yaptığım yoğun gözlem ve gördüklerimi aynı anda
yazıya dökerek oluşturduğum yazımın sonuna geldik...

Hüseyin KARA

Marmara Üniversitesi Sosyoloji-4

121117063

Kara_huseyin64@yahoo.com

You might also like