You are on page 1of 2

Goed bezig les 44 - Geçmiş zaman 4/4

[imperfectum] Ik wist; ik wilde; ik studeerde

(onu/bunu) bilmiyordum. Ik wist het niet.


(onu/bunu) bilmiyordum. Dat wist ik niet.
Bunu bilmiyorduk. Dat wisten we niet.
Bilmiyorum. (onu) Dat weet ik niet.
Sanırım bilmiyordu. (onu) Ik denk dat ze het niet wist.
Neyi bilmediğimi bilmiyordum. Ik wist niet wat ik niet wist.
Ne yaptığını bilmiyordum. Ik wist niet wat je deed.
Kim olduğunu bilmiyordum. Ik wist wie hij was.
Geldigini bilmiyordum. Ik wist niet dat je kwam.
Burada olduğunu bilmiyordum. Ik wist niet dat je hier was.
Burada olduğunuzu sanıyordum. Ik dacht dat jullie hier waren.
Evli olduğunu (senin) bilmiyordum. Ik wist niet dat je getrouwd was.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Ik wist niet wat ik moest doen.
Çalabildiğini bilmiyordum. Ik wist niet dat je kon spelen.
Yemek yapabildiğinizi bilmiyorduk. Wij wisten niet dat jullie konden koken.
Geldim, gördüm, fethettim. Veni, vidi, vici Ik kwam, ik zag, ik overwon. Veni, vidi, vici
Söylemek istemedi. Ze wilde niet zeggen
O istemedi. (onu) Ze wilde het niet
O istemedi. (onu) Dat wilde ze niet.
Bir şey anlatmak istedim. Ik wilde iets vertellen
Bir şey sormak istedik. Wij wilden iets vragen
Güzel bir şey yapmak istediniz. Jullie wilden iets leuks doen
İki yıl Amerika'da yaşadı. Ze woonde twee jaar in Amerika
İki yıl ABD'de yaşadı. (perfectum) Ze heeft twee jaar in VS gewoond.
Bir süre Rusya'da yaşadım. Ik woonde een tijdje in Rusland.
Hükümet için çalışıyordu.Hij werkte bij de overheid.
Devlet için çalışmak. Werkenbijdeoverheid
Eğitim sektöründe çalıştı. Hij werkte in het onderwijs.
Onunla tanıştığımda Ankara'da okuyordum.
Ik studeerde in Ankara toen ik haar/hem ontmoette
Seni fena halde özledim. Ik miste je zo erg (badly)
Dürüst olmak gerekirse, burayı özledim. Om eerlijk te zijn, ik miste deze plaats.
Sorunu çözdüm. Ik loste het probleem op.
Sorunu çözdüm. (perfectum) Ik heb het probleem opgelost
Bu sorunu çözebilir misiniz? Kan je dit probleem oplossen?
Bunu çözüyor musun? Los je dit op?
Birçok kapı açtı. Het opende veel deuren.
Birçok kapı açtı.(perfectum) Het heeft veel deuren geopend.
Ben de bir rol oynadım. Ik speelde ook een rol.
Ben de bir rol oynadım. (perfectum) Ik heb ook een rol gespeeld.
Ben bir şey söylemedim. Ik zei niks.
Ben söylemedim. (onu) Ik zei het niet.
Karıma söyledim ki... Ik zei tegen mijn vrouw dat ...
........................., dedi. ........................., zei ze.

You might also like