Professional Documents
Culture Documents
BİLİMİN İŞLEVLERİ:
Anlama: Var olan durumun keşfedilmesi, ayrıntılı biçimde tanımlanmasıdır.
Açıklama: Neden var oldu bu bilgi. O durumun nedenlerini bilmek istiyoruz.
Kontrol: Bu durumu, olayı nasıl kontrol altına alırım?
BİLİMİN ÖZELLİKLERİ:
Sistemli olması
Mantıksal olması – Mantıksal çıkarım kurallarına uygun ve çelişkisizdir.
Olgusal olması – Doğrudan ya da dolaylı olarak gözlemlenebilir, betimlenebilir,
ölçülebilir, kanıtlanabilir olmasıdır.
Nesnel olması – Kişiden kişiye değişmemesi, objektif olması, tarafsız
Seçici olması – Araştırmaya değer olaylar bilimin konusu olabilir. Sorusunun yanıtını
bilemeyeceğiz olaylar konusu değildir.
Genelleyici olması – Elde ettiği bilgileri benzer durumlara geneller
BİLİMSEL YÖNTEM:
Bilim bilgi edinmenin bir yolu olarak bilimsel yöntemi kullanır.
Kanıtlanmış bilgi elde etmek için izlenen yol.
Bilim yapmak için kullandığımız en kestirme, en sağlıklı, en sistematik yol.
Problem çözmek için izlenen düzenli yol.
EVREN:
Bir araştırmada çalışma kapsamına giren elemanların tümünün oluşturduğu grup.
Araştırmanın veri toplamayı hedeflediği grubun tümüne evren diyoruz.
ÖRNEKLEM:
Araştırmacı çoğu zaman o evrenden evreni temsil gücü olan bir grup çekip alır ve o
grup üzerinden çalışmalarını yürütür.
Daha sonra bu gruptan elde ettiği sonuçları evrene genelleyebilir.
Evrenin parçası olan bu gruba örneklem adını veririz.
Bu örneklemin belli yöntemlerle çekilip alınmış olması gerekiyor ki evreni temsil
edebilsin.
HİPOTEZ
Doğruluğu bir araştırma ya da çalışma ile test edilmeye çalışılan öngörülere,
denencelere diyoruz.
İki çeşidi var:
Sıfır (null) Hipotezi: Değişkenler arasında farkın ya da ilişkinin
olmadığı hipotezlerdir. Ho ile sembolize edilir. İstatistiksel hipotez de
denir. (çoklu zeka ve akademik başarı arasında ilişki yoktur, şu bunu
etkilemez, bunla şu arasında fark yoktur gibi ifade edilir).
Alternatif (Araştırma) Hipotez: Değişkenler arasında farkın ya da
ilişkinin var olduğunu belirtir. Araştırma desenine yön verir. H1 veya
Ha ile sembolize edilir.
İki çeşidi vardır:
Tek yönlü: İlişkinin yönü belirtiliyorsa: Çoklu zeka ile
akademik başarı arasında pozitif yönde bir ilişki vardır.
Yönsüz: İlişkinin yönü belirtilmiyorsa: Çoklu zeka ile
akademik başarı arasında ilişki vardır.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------
PROBLEM
Problemi tanımlamalıyız.
Alan için ne kadar önemli? – Neden üzerinde çalışmak gerekiyor?
Neden başka bir konu değil de bu konu?
Teoride ve pratikte alana ne gibi katkıları var?
Etik kurallara
Çözülebilirlik Önemlilik Yenilik uygun olarak
araştırılabilirlik
Zaman, enerji ve para Alana yenilik
kısıtlaması Alana önemli katkı getirecek bir
Etik kurul formu
olmaksızın sağlayacak mı? problem kurgusu
araştırılabilmeli olmalı
Uygulama
Enstitü bununla ilgili
yapacağınız kişilerden
rapor istiyor
onay formu
Benden sonraki Kimlere hangi amaçla
araştırmacılara ne uygulama yapacağız
gibi katkı ve hangi araçları
sağlayacak? kullanacağız?
Bu araçlarla
katılımcının mahrem
bilgilerine
ulaşmamalıyız.
------------------------------------------ --------------------------------------
--------------------------------
Bütünleştirme
► Problemin genel çizgileriyle belirtilmesi – problemi dilimlere ayırma
► Alan yazın taranması
Kaynakları künyesiyle kaydet
İlgili araştırmalar taranır – son yıllarda yapılan araştırmalar öncelikli
olmalıdır
Eleştirmeli bir özeti ve karşılaştırması yapılmalı
Üzerinde çalışılacak araştırmanın diğerinden farkı nedir
Sınırlandırma
► Araştırılacak problem diliminin seçilmesi
► Hipotezler
Yabancı dil öğrenmede yaşın etkisi vardır – Yönsüz
... yaşın olumlu etkisi vardır – Yönlü
Fark var mıdır?
İlişki var mıdır?
Tanımlama
► Sınırlandırılmış problemin ayrıntılarıyla açıklanması
--------------------------------------------------- -------------------------------------------
------------------
ARAŞTIRMA ÖNERİSİ
Tezin ön çalışmasıdır – ön raporlama
Enstitü ya da kurum, çalışmanın onaylanabilir olduğunu, ayaklarının yere bastığını
onaylamalıdır.
Kaynak aktaracak olabilir, kurum vs. evet, desteklerim diyebilir.
Araştırmanın fragmanı gibi
Kabul edilebilir niteliklere sahip mi? – Hocalar bazen toplanıp görüş bildiriyorlar
Ben bu işi becerebilirimin ipuçlarını verdiğimiz yer gerekçe
BAŞLIKLARI
Giriş
Problem – Problemin durumu ayrıntılı aktarılır ve problem cümlesi ile bitirilir.
çalışmanın gerekliliğinin ifadesi ya da soru cümlesi.
► Amaç – Araştırma hangi soruları çözmek üzere kurgulanmıştır?
► Nasıl yaparak neye ulaşıyoruz?
► Alt amaçlar da yazılır – İşlevsel Alt Amaçlar – Tüm değişkenlere ayrı ayrı
sorular yazılır. Araştırmanın amacı bu soruları cevaplamak
Önem – Araştırmacının kendi amacını ortaya koymasıdır. –
► Önem kısmında toplanan bilgilerin hangi soruların çözümünde ve nasıl
kullanılacağı açıklanmaya çalışılır.
► Neden başka bir konu değil de bu konunun seçildiği gerekçeleriyle açıklanır.
► Yapılacak çalışma uygulamaya ya da kurama katkısı bakımından açıklanır.
Sayıltılar – Araştırmada bazı başlangıç noktalarının, ayrıca kanıtlanmasına gerek
görülmeden “doğru” kabul edilmesi gerekebilir. Bu kabule “sayıtlı” veya
“denenmeyen yargılar” denir. //
► ör. Veri toplama araçlarına verilen cevapların doğru ve samimi olduğu
varsayılmıştır.
► Örnekleme sonrası evrenden aldığı grubun evreni temsil ettiği sayıtlısında
bulunabilir. ---
► Az sayıtlıya yer vermek gerekir.
Sınırlılıklar – yapmak isteyip de yapamadığımız, bazı nedenlerden dolayı vazgeçmek
zorunda kaldığımız durumları sınırlılıklara ekleriz.
► Araştırmacının kontrolü ve etkisi dışında olan nedenlerden
► Fayda – maliyet açısından pratik olmadığında ortaya çıkar
Tanımlar – Kavramsal ve işlevsel tanımlar –
► Her kavramın sözcük tanımı ve operasyonel tanımı vardır.
► İşlevsel tanım kullanılan sözcük araştırmada ne anlama geliyorsa o tanımdır.
Kısaltmalar - İlk kullandığımız yerde açık hali verilmeli
YÖNTEM – Problemi çözmek için izlenecek yol nedir?
Araştırmanın Modeli///Ele Alınan Değişkenler ve Düzeyleri –
Bilimsel yöntemin hangi model/desen veya teknikleri kullanılacak?
Evren ve Örneklem // Araştırma Grubu – Veriler kimlerden
toplanacak?
Ele alınan problem kimleri ilgilendiriyor: Toplanacak verilere
kaynak olacak, haklarında karar verilecek ve bu kararların
genelleneceği kimseler topluluğu belirtilmelidir.
Örneklem: Kullanılacak örnekleme yöntemi
Araştırmanın ilgili olduğu örneklemin önemli özellikleri: yaş, cinsiyet,
mezun olduğu lise türü vs.
Veri Toplama Araç ve/veya Teknikleri (Ölçme araçları-yöntemleri)
- nasıl, hangi araç ve/veya tekniklerle toplanacak?
İşlem (Verilerin Toplanması)
Verilerin Analizi – verilerin analizinde hangi istatistiksel yöntemler
kullanılacak?
Yöntem bir başka araştırmacının aynı çalışmayı gerektiğinde aynen tekrarlanmasına
olanak sağlayacak kapsam ve ayrıntıda verilmelidir.
---------------------------------------------------- --------------------------------------------------------
ARAŞTIRMA TÜRLERİ
Temel Araştırmalar
Temel eğitim araştırmaları, Kuram geliştirme, kuramı test etme, İnsan
davranışlarındaki genel yasaları keşfetmek için yapılan araştırmalardır.
Uygulama Araştırmaları
Temel araştırmalarla elde edilen bilginin uygulamaya aktarılmasını amaçlayan
araştırmalardır.
Yakın çevrenin güncel problemlerine acele çözüm yolları bulma amacı taşırlar.
Laboratuar Araştırmaları
Laboratuar deneylerinin verilerini analiz etme ve yorumlama amacını taşıyan
araştırmalardır.
Saha Araştırmaları
Araştırma alanı doğal hayatın kendisidir. Yapaylık söz konusu değildir.
Bu tür araştırmalar gerçek ve hayatın içinde yer almaktadır.
------------------------------------ -------------------------------- --------------------------
Nicel Araştırmalar
Sayısal verileri toplayıp çözümlediğimiz araştırmalardır.
Çeşitleri vardır:
Tarama Araştırması – olanı olduğu biçimde araştırma. Bir grubun
belirli özelliklerini belirlemek için verilerin toplanmasını amaçlayan
çalışmalara denir. Karşılıklı soru-cevap-görüşme veri toplama yöntemi.
Korelasyon Araştırma – iki ya da daha fazla değişken arasındaki
ilişkiyi belirleme
Nedensel Karşılaştırma Araştırması – koşullara ve katılımcılara
müdahale etmeden insan grupları arasındaki farklılıkların neden ve
sonuçlarını belirleme amacı taşır.
Deneysel Araştırma – araştırmacıların manipülasyonu söz konusudur.
Araştırmacı karşılaştırılabilir işlemler uygular ve daha sonra onların
etkilerini inceler. Sonuçlarının araştırmacıyı kesin yorumlara götürmesi
beklenir.
Tek Denekli Araştırma – Araştırmanın evrenindeki birey sayısı çok az
ise tek bir bireye yönelik, bu bireye özgü bir deney tasarımlama süreci
gerçekleştirilebilir.
Tasarım ve geliştirme Araştırması – Bilimsel sonuç ve önerilere
dayalı olarak yeni çözüm ve ürünlerin geliştirilmesine ve bu geliştirme
sürecinde yeni bilgiler keşfedilmesine odaklanmaktadır.
Meta-Analiz – Belirli bir amaca ya da konuya yönelik yapılan
araştırmaları birlikte göz önüne alıp inceleyerek bu çalışmaların
sonuçlarından bir senteze ulaşmak için kullanılan bir yöntemdir.
Karma Araştırmalar
Nitel ve nicel araştırmanın ikisinin de kullanıldığı araştırmalardır
----------------------------- ----------------------------------- ------------------------------
Anlık Araştırma
İhtiyaç duyulan verilerin belirlenen tek bir zaman aralığında toplanmasıdır.
Boylamsal Araştırma
Ölçülen özellik açısından değişimi görmek için, aynı gruptan çeşitli zaman
aralıklarında toplanmasıdır.
------------------------- --------------------------------- -------------------------------------
DÜZEYLERİNE GÖRE ARAŞTIRMA TÜRLERİ
Betimsel – Verilen bir durumu tam ve dikkatli bir şekilde tanımlar.
Tarama
Etnografik
Tarihi
İlişkisel – Bağımlı ve bağımsız değişken arasındaki ilişkiyi belirlemeye dayalı
araştırmalardır.
Korelasyonel
Nedensel karşılaştırma
Müdahaleli – Belirli bir yöntem ya da uygulamanın bir ya da daha fazla sonucu
etkilemesi beklenir.
Deneysel
Tek denekli
Eylem
NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ
Niteliksel verilerin istatistiksel analizlerinin yapılabilmesi için önce üzerinde bir dizi
çalışmalar yapılması gerekir.
İçerik Çözümlemesi: Nitel araştırmalarda kullandığımız veri çözümleme
tekniklerinden biridir. Nicel araştırmalarda olduğu gibi elimize sayısal veriler
gelmiyor. Kocaman bir top halinde söz – sözel veri geliyor. Biz bunları çözümleye
çözümleye, içeriklerini açıklaya açıklaya sayısal veriye dönüştürüp o şekilde
çözümlemeye çalışıyoruz.
Betimsel Yöntemlerle veri çözümlemesi de yapıyoruz.
--------------------------------------------------------- ---------------------------------------------------
Evren: Bir araştırma için evren, soruları cevaplamak için ihtiyaç duyulan verilerin
(ölçümlerin) elde edildiği canlı ya da cansız varlıklardan oluşan büyük gruptur.
Sayım: Evrenin tüm birimlerine ulaşılabiliyorsa örnekleme ihtiyaç duyulmaz ve bu şekilde
bilgi toplamaya sayım denir.
Örneklem: Özellikleri hakkında bilgi toplamak için çalışılan evrenden seçilen onun sınırlı bir
parçası.
Örnekleme: Evrenin özelliklerini belirlemek, tahmin etmek amacıyla onu temsil edecek
uygun örnekleri seçmeye yönelik süreci ve süreçte gerçekleştirilen tüm işlemleri
tanımlar.
ÖRNEKLEME YÖNTEMLERİ
-------------------------------------------------------- -------------------------------------------------
Verilerin toplanması alt başlığında geçerlik güvenirliğe vurgu yapmak gerekir. Genelde
veriler hangi yöntemlerle hangi ölçme tekniklerini kullanarak toplayacaksak onları yazarız.
Veri toplama araçlarımız varsa onun adını yazarız. Kim geliştirmiş, nerede geliştirilmiş, hangi
yıl geliştirilmiş, kaç maddeden oluşuyor, neyi ölçmeyi amaçlıyor, bilgilerini veririz, ilk
geliştirene ilişkin geçerlik güvenirlik kanıtlarını veririz. Sonradan başkası tarafından
kullanılmışsa onların da geçerlik güvenirlik kanıtlarını veririz. Yani bir ölçme aracı ilk elden
çıkıp kaç araştırmacı tarafından kullanılmışsa onların hepsine ilişkin geçerlik güvenirlik
kanıtlarını sıralarız. Bir de kendi veri setimiz üzerinden bir geçerlik güvenirlik kanıtı elde edip
onu da sunarız.
Doğrudan ölçme: Niteliklerin kendileri ile aynı türden araçlarla ölçülmesi doğrudan
ölçmedir.
Metre ile uzunluğun, terazi ile ağırlığın ölçülmesi gibi.
Ölçme Düzeyi (ölçek türü): Birey ya da nesnelerin ölçülen özelliklerine ilişkin elde edilen
ölçme sonuçlarının matematiksel niteliğidir.
Sınıflama (adlandırma, kategorik veya nominal ölçekler): En az düzeyde, en ilkel düzeyde
bilgi veren ölçek. Varlıkları özelliklerine göre sınıflıyor. Anketler gibi varlıkları özelliklerine
göre kategorize ettiğimiz bütün ölçme araçlarından elde ettiğimiz bilgiler sınıflama ölçeği
düzeyindedir. Sınıflama ölçeğinden elde ettiğimiz bilgilerle istatistiksel işlem yapamıyoruz.
Yapabildiğimiz birkaç işlem var, bunlardan bir tanesi frekans alma, diğeri yüzdelik.
Freknas alma: Ne kadar tekrar etti? Her özelliğe sahip olandan kaç tane var o grupta?
Yüzdelik: Yüzde kaç kız, kaç erkek? Vs. Çetele tutmak.
Sıralama Ölçeği: Bir üst düzey ölçek. Ordinal ölçekler. Varlıkları özelliklerine göre
sıralıyoruz.
Sınıftaki öğrencileri başarı durumlarına göre sıralamak. Boy uzunluklarına göre
sıralamak.
Bu ölçek düzeyinde de Frekans alabiliyoruz. Karşılaştırma yapabiliyoruz.
İşlem yapmaktan kasıt, toplama, çıkarma, çarpma, bölme yapabilelim ki elde ettiğimiz
puanları anlamlı hale getirebilelim, derdimiz bu. Ama bu iki ölçek düzeyinde
yapamıyoruz.
Eşit aralık ölçeğinde 60 alan öğrencinin bilgisi 30 alan öğrencinin iki katıdır
diyebilir miyiz? Diyemeyiz. Tanımlanmış sıfırla başladığı için diyemeyiz.
Eşit oran ölçeğinde, kısa kenarları eşit olan iki masadan 60 cm uzun kenarı olan,
30 cm uzun kenarı olanın iki katı uzunluğundadır diyebilir miyiz? deriz. Çünkü
gerçek sıfırla başlıyor ikisi de ve oran ölçeği düzeyinde elde ettiğimiz bir ölçme.
olmak üzere dört ölçme düzeyi vardır. Verileri incelemek için kullanacağımız bütün
istatistiksel teknikler bunlar üzerinden ayrıştırılıyor.
Biz eğitimde eşit aralık ölçeği veya sıralama ölçeği kullanıyoruz. Toplama çıkarma
yapıyoruz ama çarpma bölme yapmak anlamlı değil. Karşılaştırmalar yapmak çok
anlamlı değil. Bir gerçek sıfır noktamız yok bu nedenle bir miktar hata ile ölçüm
yaptığımızı var sayıyoruz.
Veri toplama ölçme aracı ölçek düzeyine göre onun puanlarını kullanan istatistiksel yöntemler
de farklı.
Sınıflama ölçeği düzeyinde veri topladıysanız anketle, oradan sadece frekans ve
yüzdelik alırsınız kare kare (ki kare) hesaplarsınız.
Eşit aralık ölçeği düzeyinde veri topladıysanız ti testi ve varyans analizi
yapabilirsiniz.
GEÇERLİK:
Bir ölçme aracının ölçmek istediği özelliği ölçebilmesidir.
Metre uzunluğu ölçmek için geçerli ama ağırlığı ölçmek değildir. Bir tutum ölçeği
tutum ölçmek için geçerli, başarıyı ölçmek için değildir.
Geçerliği sayı ya da sembolle ifade eder ve buna da geçerlik kat sayısı deriz. Geçerlik
katsayısı aynı zamanda korelasyon katsayısı.
Korelasyon: iki farklı değişkenin birbirlerine göre artıp azalması, aralarındaki ilişki
korelasyondur. Küçük r ile sembolize edilir. Eksi bir ile artı bir arasında değişir. Eksi
bir, negatif ilişki, bir değişken artarken diğeri azalır. Sıfır ise ilişki yok. Artı bir ise,
pozitif ilişki ve biri artarken/azalırken diğeri de artar/azalır.
Artı bire yaklaştıkça geçerlik katsayısı yükseliyor yani araç ölçmek istediğini
ölçebiliyor. Sıfıra yaklaştıkça ölçme aracının geçerliği düşüyor yani amacına hizmet
etme derecesi azalıyor.
Geçerlik türlerini bilmemiz gerekiyor çünkü yöntem başlığı altında, hangi aracı
kullanıyorsak ona uygun bir geçerlik kanıtı sunmak zorundayız.
GEÇERLİK TÜRLERİ:
Elimizdeki tutum ölçeği ise, kaygı ölçeği ise, duyuşsal özellikleri ölçen bir ölçek ise
en başta bir “yapı geçerliği” kanıtı sunmamız gerekiyor.
Elimizdeki bir başarı testi gibi bilişsel özellikleri ölçmeye çalıştığımız bir ölçme
aracı ise o zaman ilk bakmamız gereken “Kapsam Geçerliği” kanıtıdır.
DIŞ GEÇERLİK:
Dokümanlar için dış geçerlik: Dokümanlarda sahtelik, bulgularda genellenebilirlik
ile ilgilidir.
Verilerin gerçek ya da sahte olup olmamasının incelenmesi ölçütü ve kontrolüdür.
Araştırmacı bir eserin dış geçerliliği hakkında karar vermeden önce şu sorurla
yanıt vermeli:
Doküman, eser veya kalıntı ne zaman yapılmıştır? Orijinali ne zaman
ortaya konmuş?
Orijinali nerede yapılmış?
Orijinali kim tarafından yapılmış?
Elimizdeki orijinal eserin aslı mıdır, kopyası mıdır?
Eserin aslı (orijinali) değilse, aslı nerededir?
Araştırma bulguları için dış geçerlik: Elde edeceğimiz bulguların genellenecek
grup için doğru olup olmadığı sorunudur.
Kontrollü ve yapay ortam içinde veya evreni temsil edebilme özelliklerinden yoksun
bir örneklem üzerinde elde edilen sonuçların evrene genellenmesi hatalı olabilir.
Küçük grup üzerinde yapılan çalışmaların, isabetsiz örneklem seçilmesi ile evreni
temsil gücü düşük örneklemden alınan sonuçların evrene genellemesi hatalı olur. O
zaman dış geçerlik sorunu vardır.
İÇ GEÇERLİK:
Bulguların sadece deneysel değişkenden etkilenmiş olup olmamasının ölçütüdür.
Deneysel değişken, bağımsız değişken gerçekten bizim bulgularımızı etkiliyor mu,
gerçekten sonuçlar bu değişkene bağlı olarak mı ortaya çıkıyor? Bunun kontrolünü
yapmalıyız.
Dokümanlar için iç geçerlik: Bir belgenin yazarı ne yazdıysa okuyucu tarafından da
onun anlaşılmış olması gerekiyor.
Bir belgenin doğru anlaşılmış olması ile ilgilidir.
Bu, belgede anlam bakımından aranan doğruluktur.
Okuyucuya geçen anlam yazıda ifade edilmek istenenden farklı ise iç geçerlik sorunu
yaşıyoruz demektir.
Aktarmak istediğimizi tam olarak aktarabilmemiz gerekiyor.
Bir eserden, bir kaynaktan bizim çıkardığımız anlamın eseri yapan tarafından
söylenmek istenenle aynı olup olmadığı meselesidir.
İç geçerlik değerlendirilmesi: Bir esere onun gözüyle bakabilme işidir.
Araştırma bulguları için iç geçerlik: Deneysel çalışmalarda deney sonucunda
bağımlı değişkende meydana gelen gelişim, değişme ve farkı etkileyen faktörün
gerçekten deneysel değişken olup olmadığı konusudur.
Fark istatistiksel olarak anlamlı olabilir.
Fakat bu fark ya da etki deneysel değişkenden değil istenmedik değişkenden geldi ise
anlam taşımaz.
Covid aşısını araştırırken, aşı olmuş bireyleri covidli bireylerin arasına koyup onların
hasta olmadıklarını gözlemlediğimizde aşının işe yaradığı sonucuna varabiliriz. Ancak
bu bireyler aynı zamanda vitamin takviyesi, bağışıklık güçlendirici ilaçlar alıyorlarsa
bunlar da birer değişkendir ve o zaman işe yarayanın aşı olup olmadığına emin
olamayız. Bu nedenle de iç geçerlik düşer.
GÜVENİRLİK:
Yani bir ölçme aracı defalarca kullanıldığında aynı kişiler, aynı sonuçları alıyorsa, tutarlı ve
kararlı ölçüm yaptığımızdan söz edebiliriz. Güvenirlik ölçme aracının tutarlı ve kararlı
olmasıdır.
Güvenirlik katsayısı: Güvenirliği somut olarak ifade etmek istediğimizde güvenirlik
katsayısını kullanıyoruz. Bu da aynı zamanda bir korelasyon katsayısı. Ama farklı
olarak sıfırla artı bir arasında değişen değerler alıyor. Sıfıra yaklaştıkça aracın
güvenirliği düşüyor, bire yaklaştıkça yükseliyor.
1. TEST TEKRAR TEST YÖNTEMİ: Yeni geliştirdiğimiz bir ölçme aracımız var,
güvenirliğine kanıt elde etmeye çalışıyoruz. Bu aracı bir gruba uyguluyoruz. Sonra
aradan uzun zaman geçince aynı gruba tekrar uyguluyorum. Bu iki uygulama
arasındaki ilişkiyi hesaplıyorum. Bazı maddeler öğrenciler tarafından hatırlanabiliyor
ve ikinci uygulamada daha başarılı olabiliyorlar. Burada uygulama aralığı çok önemli,
çok kritik. İlk uygulama ile ikinci uygulama arasında 15-21 gün gibi yani 2 ila 3 hafta
gibi bir süre bırakalım ki öğrenciler ilk uygulamayı ikinci uygulamada hatırlama
davranışını sergilemesinler.
2. PARELEL (ALTERNATİF, EŞDEĞER) FORMLAR YÖNTEMİ: Bir ölçme
aracımız var ve bu araca paralel ölçüm yapan bir ölçme aracı daha geliştirmemiz
gerekiyor. Bu iki form hem soru sayısı açısından, hem içerik açısından, hem ölçülen
davranış düzeyi açısından birbirine çok paralel olmalı. Sorular aynı değil, ama kritik
davranışlar, soru sayıları vs. aynı olacak. Aynı gruba uyguluyoruz. Bu iki uygulama
arasındaki ilişkiyi hesaplıyoruz. Bu ikisi uygulanırken, ayrı sorulardan oluştukları için
zaman çok da kritik değil. Arka arkaya da, bir gün arayla da uygulayabiliriz.
3. EŞİT İKİ YARIYA BÖLME YÖNTEMİ: Bir ölçme aracımız var, güvenirliğine
ilişkin bir kanıt arıyoruz. Bu testi bir gruba uyguladık ve topladıktan sonra bu testi eşit
iki yarıya bölmemiz gerekiyor. İlk sorular daha kolay, sonraki sorular daha zor
olabildiği için tek sayılı maddeler ve çift sayılı maddeler iki ayrı tarafa alınarak
bölünebilir demişler. Uyguladığımız grubun cevapları üzerinden eşit iki yarı
arasındaki ilişkiyi hesaplıyoruz. Bu ilişki bizim testimizin yarısına ilişkin güvenirliği
veriyor. Testin tamamına ilişkin güvenirliği (güvenirlik katsayısını) hesaplayabilmek
için bir adımımız daha var: Spearman-Brown dediğimiz bir düzeltme formülümüz var.
Bu formülü kullanarak bütününe ilişkin güvenirliği hesaplıyoruz.
Bu üç yöntem de iki veya bir uygulamaya dayalı yöntemler. Üçü arasında en
pratik, en ekonomik yöntem olarak eşit iki yarıya bölme önerilmiştir. Bunun
sebebi de tek grup, tek uygulama olması. Hem işgücünden hem de zamandan
tasarruf sağladığımız söyleniyor.
En çok göreceğimiz ve kullanacağımız yöntemler bunlar.
4. KR20 VE 21 YÖNTEMİ: “KR” bu eşitliği bulan insanların soyadlarının baş harfi.
İki formül bulmuşlar, içerikleri farklı ölçtükleri şeyler aynı. Daha çok 1-0 şeklinde
puanladığımız ölçme araçlarının güvenirliğini hesaplar. Var-yok, doğru-yanlış, evet-
hayır cevaplı olanlar ve en çok çoktan seçmeli maddeler. Doğru yanıtladıysa 1 puan
alır öğrenci, yanlış veya boş yanıtladıysa 0 puan alır. Bilişsel özellikleri ölçtüğümüz
testlerdir. Bunların güvenirlik kanıtı için KR 20 veya 21 puanını kullanırız. İkisinin
kullandığı istatistikler farklı.
5. CRONBACH ALPHA YÖNTEMİ: Eğer ölçme aracımız dereceli puanlanıyorsa,
1’den 5’e kadar veya katılıyorum, az katılıyorum, katılmıyorum vs., duyuşsal özellik
ölçtüğümüz tutum ölçeği gibi, bunların güvenirliği için Cronbach Alpha güvenirlik
katsayısı formülüyle güvenirliği hesaplıyoruz.
1. Başarı testinde güvenirlik düşük geldiyse soru sayısı ve/veya seçenek sayısı
dozunda arttıkça testin güvenirliğini artar.
Soru sayısını artırırken dikkatli olmalıyız. Belirli bir noktadan sonra güvenirlik
artmaya devam etmez sabit devam eder ve artırmaya devam edersek bir noktadan
sonra da düşmeye başlar.
2. Her ölçme aracının iyi bir yönerge yapılandırılması olması gerekiyor. Yönergede
öğrenci için tüm bilgiler yer almalı: sorular hangi konulardan, kaç maddeden oluşuyor,
her sorunun yanıtlanması için ne kadar süre var, her soru kaç puandır gibi ayrıntılı
bilgiler. Yoksa veya eksikse güvenirlik düşer.
3. Sorularda herhangi bir ifade hatası varsa güvenirlik düşer. Sorular yapılandırılırken
iyi bir Türkçe kullanılmalı.
4. Öğrencilerin okuma hızları önemli. Mutlaka sınıftaki en düşük okuma hızı düzeyine
sahip öğrencinin düzeyi hedeflenmeli sorular yazılırken.
5. Puanlayıcı güvenirliği için mutlaka birden fazla okuyucudan yardım almak
gerekiyor, tüm ölçme araçlarını puanlarken. Öğrencilerin isimlerini kapatarak okumak,
paralel okuma yapmak, bir başka arkadaşımızdan tutarlılığa bakmak için yardım
almak. İkisinin de verdiği puanlar farklıysa verdikleri puanların ortalamasını alıp
başarı puanı olarak onu belirlemekte fayda vardır.
1. BİREYSEL TESTLER: Testi uygulayanla testi alanın baş başa olduğu testler. Bire
bir uygulanan testler. Ekonomik ve kullanışlı değil, iş gücü olarak da, zaman olarak
da. Bazı durumlarda, bazı alanlarda bu testlere ihtiyaç var. Özel eğitim, klinik
psikoloji, psikiyatri gibi bu alanlarda bireysel testler uygulanır. Tezde testi tanıtırken
bireysel test olduğu, nasıl uygulandığı, bizim bu testi uygularken nelerden geçtiğimiz,
tecrübelerimiz anlatılmalı.
2. GRUP TESTLERİ: Tek oturumda binlerce kişiye, yüzlerce kişiye uygulama
yapabildiğimiz testlerdir. Test dediğimizde aklımıza gelen grup testleridir.
Konuyla ilgili mevcut ölçek olup olmadığını taramak, literatür taraması yapmalıyız.
Alanda yapılmış ölçekler olabilir ancak bizim çalışmamız için uygun olmayabilir ya
da yetersiz görünüyor olabilir, geçerlik, güvenirlik çalışmaları yapılmamış olabilir.
Bunu netleştirmemiz gerekiyor.
Ölçek geliştirecek ya da uyarlayacak bilgiye, yeterliğe ya da bilgi ve yeterliği kazanma
becerisine sahip olmak gerekiyor.
Mevcut ölçek var ve bizim kültürümüze uygun olmayabilir, uyarlanması gerekebilir,
bunu tespit etmek.
1. Hangi amaçla ölçek geliştireceğiz?
2. Ölçek kapsamında neyi ölçeceğiz? (Bunu iyi tanımlamalıyız – literatür taraması)
3. Ölçek geliştirme tekniğimiz ne olmalı? (Likert tipi ölçekleme mi, Gutman mı vs –
daha çok Likert tipi kullanılıyor, ekonomik, pratik – derecesine de karar vermeliyiz –
3’lü, 7’li, 5’li // sınıf düzeyine ve yaşa göre değişir.)
4. Maddelerin yazılması – madde havuzu oluşturulması. (literatür taramak, daha
önce geliştirilmiş ölçme araçlarından yardım almak olabilir, esinlenmek olabilir)
5. Maddelerin gözden geçirilmesi ve düzeltilmesi
6. Uzman görüşünün alınması (o alanda uzman olan kişilere ölçeği göndermek –
uzmanlardan gelen geri bildirimler sonucunda maddelerinizin son halini verirsiniz.)
7. Ölçeğin açıklama ve yönerge kısmının yazılması (verilen süre x dk dır. Her
sorunun bir doğru yanıtı vardır vs.)
8. Ölçeğin deneme ve ön deneme uygulamasının yapılması. (ön deneme: ölçeğin
son halini asıl uygulama yapacağımız gruba benzer özellikler gösteren bir küçük gruba
uygulayıp onlardan sözel olarak geri bildirimler alıyoruz). (oradan gelen düzeltmeler
doğrultusunda ölçeğimizi düzenliyoruz. Deneme uygulamasına tabi tutuyoruz. En son
halini verdiğimiz ölçek bir büyük gruba uygulanır. Kaynaklara göre, madde sayısı
çarpı beş, kişiden oluşmalı bu büyük grup en az. Ya da en az 300 kişiye uygulanmalı
diyebiliriz.
9. İstatistiksel analizlerinin yapılması ve ölçeğe son halinin verilmesi (Büyük
gruba uygulandıktan sonra gelen sonuçlar doğrultusunda istatistiksel analizler yapılır.
Yani açımlayıcı faktör analizi doğrultusunda bize gelen sonuçlar hangi maddenin
işleyip hangi maddenin işlemediği bilgisini verir. Bu bilgilere göre ölçeğimizi düzeltip
son haline getiririz).
Ölçek artık asıl uygulamaya uygun hale gelmiş oluyor.
UYARLAMA BASAMAKLARI
1. Ülkemizde o ölçeğin uyarlanmasına ihtiyaç var mı? Alana katkısı olur mu?
2. Uygun ölçme aracına karar vermeliyiz. Çalışacağımız konuda en uygun olanını,
kültürlerden en arınık olanını tercih ederiz. Çevirisi kolay olmalı. Net kesin ve kısa
cümlelerden oluşan ölçme aracını seçmeliyiz.
3. Çeviri ekibinin oluşturulması. Çeviri ekibi ölçeğin geliştirildiği dile ve kültürüne
çok iyi hakim olan iki Türkçe ve İki de Türk dili uzmanından oluşacak. Önce orijinal
diden Türkçe’ye çevirisi yapılır.
4. Çevrilmiş maddeler bir uzman grup tarafından gözden geçirilir. Bu uzman
grup titizlikle seçilmeli. Üniversitelerin İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümlerinde yüksek
lisans, doktora yapanlar ya da hocalardan yardım alınır. Çevrilmiş maddeler iki farklı,
birbirinden bağımsız çalışacak uzman tarafından tekrar gözden geçirilir.
5. Dil açısından gözden geçirilen maddeler bir de alan uzmanları tarafından
gözden geçirilir.
6. Farklı bir çeviri grubu tarafından çevrildiği yabancı dile geri çevriliyor ki
orijinaliyle Türkçesi arasında fark var mı ona bakıyoruz. Bu uzmanların da hem
alana hem dile hakim olmaları gerekiyor.
7. Çeviri ile orijinal karşılaştırılıyor ve birbirleri arasındaki ilişkiye bakılıyor. Bir
grup üzerinden iki form uygulanıp aralarındaki korelasyon hesaplanabiliyor.
8. Korelasyon ve uzman görüşü geçerlik için kanıt olarak sunuluyor.
Türkçe ölçeğe son hali verilir.
9. Ön deneme. Ölçek asıl uygulama yapacağımız grupla benzer özellikler gösteren
küçük gruba, pilot gruba uyguluyoruz.
10. Asıl uygulama. Elde ettiğimiz uygulamalar üzerinden faktör analizi yapıyoruz.
Uyarlarken doğrulayıcı faktör analizi yaparız. Geliştirirken açımlayıcı faktör analizi.
Geçerlik ve güvenirlik kanıtlarımızı da sunduktan sonra ölçeğin uyarlanmış
formu kullanıma sunulur.
VARYANS ANALİZİ: İki veya daha fazla birbiriyle ilişkisi olmayan grup arasındaki
ortalamaların farkının istatistiksel olarak manidar olup olmadığının tespit edilmesi. İki
grup için t-testini kullanıyoruz genellikle ama varyans analizi de yapabiliriz. Aynı
değişkenin iki veya üç farklı düzeyinden bahsediyoruz. Medeni durum örneğin: Evli,
bekar, boşanmış. Sosyoekonomik düzey: alt, orta, üst. Eğitim durumu: ilk, orta, lise,
yüksek okul vs. Anne, baba eğitim durumuna göre öğrencilerin akademik başarıları
arasında fark var mıdır?
Örneğin: Öğrencilerin okul öncesi eğitime başlama zamanlarına göre (36, 48, 60
aylık) öğrencilerin küçük kas becerilerini kullanma düzeyleri arasında fark var mıdır?
Varyans analizi örneğin babanın eğitim durumuyla çocuğun akademik başarısı
arasında fak olup olmadığını verir. Fark var ise de üniversite mezunu olanla lise
mezunu olan arasında mı fark var, ilkokul olanla lise arasında mı fark var, bu ayrımı
vermez. Bunun için varyans analizi yaptıktan sonra bir teknik daha kullanıyoruz.
Analiz sonrası yapılan daha ileri düzey teknikler.
POST_HOC Teknikleri – Tukey testi, Scheffe testi, Duncan’s t-testi, lsd, Bonferonni
KORELASYON: İki veya daha fazla değişken arasındaki ilişkidir. Bir kişinin boyu
ile ağırlığı arasındaki ilişki gibi. Cinsiyetle başarı arasındaki ilişki, çalışma süresi ile
başarı arasındaki ilişki vs.
Bir bireye ait iki ölçüm olduğunda bu iki değişken arasındaki ilişkiyi belirler.
Korelasyon analizi sonucunda doğrusal ilişki olup olmadığı ve varsa bu ilişkinin
derecesi korelasyon katsayısı ile hesaplanır.
Korelasyon katsayısı “r” ile gösterilir.
-1 ile +1 arasında değerler alır.
Pozitif korelasyon = Sınava çalışma süresi arttıkça alınan notun da artması.
Negatif korelasyon = Televizyon karşında geçirilen vakit arttıkça akademik başarı
düşer. Stres arttıkça sınav başarısı azalır.
Korelasyonun sıfır olduğu durumlar = göz rengi ile akademik başarı arasındaki ilişki.
İlişki yoksa iki değişken arasında korelasyon sıfırdır.
KORELASYON TEKNİKLERİ
1. Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı:
En az eşit aralıklı ölçek düzeyinde ölçülen iki sürekli değişken arasındaki doğrusal
ilişkinin derecesinin belirlenmesinde kullanılır.
Akademik başarıyla okula yönelik tutum puanı arasında ilişki var mıdır?
İki değişken arasındaki ilişki r= 0 ise yoktur, r=0,01-0,29 arasında ise düşük düzeyde,
r=0,30 – 0,70 arasında ise orta düzeyde, r=0,71 – 0,99 ise yüksek düzeyde ve r=1 ise
mükemmel ilişki vardır.
(Akademik başarı sürekli değişken. 50 ve üstü alanlar başarılı, altı alanlar başarısız
dersek iki kategorili süreksiz değişken olur.)
REGRESYON:
Aralarında ilişki olan iki ya da daha fazla değişkenden birinin bağımlı değişken,
diğerlerinin bağımsız değişkenler olarak ayrımı ile aralarındaki ilişkinin matematiksel
bir eşitlik ile açıklanması sürecidir.
4 değişken acaba akademik başarıyı ne kadar açıklayabiliyor sorusunu regresyon
analizi ile çözebiliriz.
Bir bağımsız değişkenimiz (yordayıcı değişken) ve bir de bağımlı değişkenimiz var.
Bağımsız X ile Bağımlı Y ile sembolize edilir.
Bağımsız etkilenmeyen, etkileyen değişken. Yordayıcı
Bağımlı etkilenen. Yordanan
Cinsiyet akademik başarıyı yordar mı?
Basit Regresyon: Sadece iki değişken varsa, bir bağımsız bir bağımlıyı
yordayabiliyor mu, diyorsak basit regresyon.
Çoklu regresyon: Bir bağımlı değişken iki ya da daha fazla değişken tarafından
yordanabiliyor mu, diyorsak çoklu.
Çok değişkenli Regresyom: Eğer bağımlı değişken birden fazla ise çok değişkenli
regresyondur.