Professional Documents
Culture Documents
Pandemide Edebiyat
Pandemide Edebiyat
Spot: Yüzyıllar boyunca insanlık tarihini şekillendiren salgın hastalıklar toplumu sosyo- kültürel
değişimlere teşvik etmiştir. Bu küresel krizlerin, herkesin hayatında farklı bir etkisi olsa da,
edebiyat çoğu zaman aynı görevi üstlenerek kaçış ve yüzleşme aracı olmuştur.Kendi içinde
oksimoron bir anlam taşıyan Salgın Edebiyatı tarihin tanığı olmuş ve salgın verilerini barındırmıştır.
Edebiyat gibi bir araçla okuyucular gerçeklikten kaçmış ,kişisel ve kurgusal dünyalar yaratarak "yeni
gerçeklik" yaratmıştır.Peki salgın ve edebiyat arasındaki bağlantı nedir ?
Vebadan kaçış, veba sonucu yıkımın insanlar üzerinde bıraktığı etki ve insanların salgın
hastalıklara karşı olan her daim çekimser yaklaşımı Gılgamış Destanı ile başlayarak
edebiyatta işlenmiştir. Antik dönem eserlerinde salgına karşı olan korku salgının Tanrı
tarafından gönderilmesi gibiyi doğaüstü bir inanışa dayanır. En eski destan olan Gılgamış
Destanı’nda da salgın tanrı tarafından hırsına yenik düşen insanoğluna ceza olarak
gönderilir.Salgın ve korku arasındaki bu ilişki Gılgamış Destanı dışında antik dönemde
Homeros tarafından yazılan İlyada destanı ve Sofoklesin ünlü oyunu Kral odipus gibi ünlü
eserlerde de görülür.Yani salgınlar hakkında yazın üretimi yüzyıllar öncesine dahi dayanır.
Salgının en net işlendiği eserlerden biri olan Dekameron ve Canterbury Hikayeleri’nde veba
motifi hem metnin içeriğini besler hem de dönemden kesitler görmemize olanak sağlar. Her
iki eserde de ortaçağ insanının salgına karşı davranışlarının modern insandan çok da uzak
olmadığını görürüz. Günümüzde pandemi sebebiyle edebiyatı “kendine bir kaçış aracı” olarak
görme durumu bu eserlerde de vardır. Salgından kaçan kişiler, Canterbury Hikayelerinde
sözlü anlatım geleneğiyle, ateş etrafında toplanarak birbirlerine sakinleşmek için hikayeler
anlatır.Benzer insan tepkilerine 17 18. Yüzyıl yazarı Daniel Defoe'nun “bir veba yılı
Günlüğü” eserindede rastlayabiliriz.Defoe burada salgında insanları okadar iyi kaleme alır ki
okur ,karakterlerden birinin günlüğünü okuyormuş hissine bile kapılabilir.
Salgın Edebiyatı varsa bu kavram altın çağını Kara Veba(Ölüm)’nın görüldüğü dönemde
yaşamıştır.Kanonik eserlerde veba motifinin işlenmesi 14-18.yüzyıllar arası edebi geleneğin
parçası olarak görülebilir. Salgın/veba motifinin yıkıcılığının sebebi,kurgusal dünyada bile
gerçek olma olasılığından gelir.Kara Veba döneminde yazılan eserler ne kadar kurgusal olsa
da dönemin deneyimlerini ve acılarını taşır. Kara ölüm olarak da bilinen bubonik veba
ortaçağ Avrupa'sı edebiyatında çok büyük yer ve önem taşımaktadır. İşte bu dönemi
anlatan “Harikalar yılı” adlı romanında, Geraldine Brooks merkeze aslında Corona virüs
pandemisi ile hayatımıza giren bir olguyu alır. Roman,1665 yılında bir İngiliz Köyü olan
Eyyam da geçer.insanlar vebanın yayılmasını tutmadığı için kasabalarını gönüllü olarak
karantinaya alır. 2001 yılında basılan Brooks'un kitabı adeta geçmişe de günümüzde de
ayna tutar.Brooks bu hususta " insan olarak en temel korkularımızdan biri, bizi takip eden
sessiz bir katil(salgın) olması fikridir." diyerek aslında epidemi ve pandemi yaşayan Her
insanın yaşadığı endişeyi kitabında yansıtır. edebiyat salgınların sadece tanığı olmakla
kalmayarak aynı zamanda insanları bu durum içerisinde yönlendirebilecek ve " bu
hikayenin kahramanı olarak ben nasıl pandemi ile savaşacağım" sorusunu akıllara
işleyebilecek bir araç haline gelir.Brooks’un pandemi kitabını okuduktan sonra okuyucu
karakterlerle bağ kurarak kendi fedakarlığını sorgular.Yine günümüz salgınına eş düşen
noktalar içeren bir roman olarak “hayalciler” kitabında Karen Walker'ın karakterleri maske
sıkıntısı çekmektedir.Walker insanların tedarik sıkıntısından oluşan endişelerini,
süpermarketlere Akın edip stoklama furyasına düşen insanların Paniğini çok güzel
yansıtır.Bu ve daha öncesinde yazılmış salgın edebiyatına dahil 21.yüzyıl okuyucusunda
belki de “tekinsizlik” ve “dejavu” hislerini uyandırır.Pandeminin başlarından itibaren
medyada gördüğümüz sahnelere çok benzeyen bu tasvirlerle salgın edebiyatı
eserleri,düne ve bugüne köprü kurar.