You are on page 1of 15

18.12.

2020

MESLEKİ YOZLAŞMA NEDİR?


MİMARLIKTA MESLEKİ YOZLAŞMA
MESLEKİ YOZLAŞMA NASIL ÖNLENEBİLİR?

MESLEKİ ETİK - METK100


DERSİN YÜRÜTÜCÜSÜ: DR. ERAY GÜÇLÜER

MUHAMMED MÜCAHİT EKİN


170511250
MESLEKİ YOZLAŞMA NEDİR?

YOZLAŞMA:

Kelimelerin köklerine indiğimiz zaman yozlaşma kelimesini daha iyi anlayacağız. Yoz felsefe kelimesinin anlamı; bir
düşünceyi hiç sorgulamadan olduğu gibi kabul etmektir. Yoz hayat; sorgulamadan başkasının hayatını yaşamaktır.
Yoz ise kendin olmamaktır, kendin gibi düşünmemektir, özgün olmamaktır ya da herhangi bir düşünceye sahip
olmamaktır.
Yozlaşmak kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. TDK'ye göre, yozlaşmak kelimesi anlamı şu
şekildedir:

- Özündeki iyi nitelikleri birtakım dış etkenlerle zamanla yitirmek, soysuzlaşmak, özünden uzaklaşmak, bozulmak,
dejenere olmak, tereddi etmek
- Dönüşen
- Bir şey, manevi anlamda değer yargılarını, özelliklerini ve niteliklerini yitirmek, bozulmak, dejenere olmak,
özünden uzaklaşmak.

Bir toplumda oluşan yozlaşma hayatın her alanını olduğu gibi iş yaşamını da etki altına alır. Mesleki yozlaşmanın çeşitli
nedenleri vardır. Bu nedenleri maddeler halinde sıralayabiliriz.

 Plansızlık

 Yasaların, kuralların ve yöntemlerin bilinmemesi

 Eksik değerlendirme
 Servet açlığı

 Aşırı hırs,

 İdeolojik ya da siyasal ayrımcılık

 Maddi ve manevi tatminsizlik

 Bencil ve aç gözlü davranma

 Yeterli hassasiyetin gösterilmemesi

 İş yaşamında teknolojik ve sosyal gelişmelere paralel yasal düzenlemelerin gecikmesi

 İyi niyetle arkadaşlarını koruma güdüsü

 Kendini koruma güdüsü

Sadece yüksek maaş insanları işyeri için daha çok çalışmaya yönlendirmeyecektir. Bireyleri teşvik için, onlara birey gibi
davranıp ilgi gösterilmesi gerekmektedir. Ayrıca hem örgütsel etkinlik hem de, bireylerin mutlulukları için, kişisel özellik
ve becerilerinin belirlenerek bireyin uygun işe yerleştirilmesi, kendini geliştirmesine yardımcı olunması da bir sosyal
sorumluluk gereğidir.
Yöneticilerin, işletmede çalışan işçilerin çıkarlarını koruyabilmeleri için, sendika kurma, sendikal faaliyetlerde bulunma
ve grev hakkına engel olmaması hatta bunun için uygun bir ortam yaratması çalışanlara karşı etik sorumluluğunun bir
gereğidir.
Mesleki yozlaşma acısında geldiğimiz noktayı birkaç örnekle açıklamak mümkündür.
 Manavdan aldığınız bir kilo elma ya da portakalı eksik tartan manavcının bu davranışı doğru mudur?

 Pazarda “seçmece yok” deyip çürük domatesleri düzgün domateslerle birlikte tartıp satmak ne kadar doğru bir davranıştır?

 Sattığı ayıplı malı daha sonra “satılan mal değiştirilmez” deyip değiştirmek istemeyen mağaza sahibinin bu davranışı doğru
mudur?

 Bir zengin işadamının emekli bir generali ya da emekli tanınmış bir eski bürokratı “Ankara Temsilcisi” diye atayıp, başkentte
hükümet ve bürokraside işlerini takip ettirmesi –örneğin, devletten teşvik elde edilmesi yönünde lobicilik yapılması- ahlaki bir
davranış mı?

 Bir iş adamının bir milletvekiline gizliden maaş bağlayarak parlamentoda “kanun simsarlığı” yaptırması doğru bir davranış mıdır?

MESLEKİ YOZLAŞMAYI BİR KAÇ BAŞLIK ALTINDA DEĞERLENDİRDİĞİMİZ ZAMAN

 Duygusal Tükenme

 Duyarsızlaşma

 Kişisel Beceride ve Başarı Duygusunda Azalma


Mesleki Yozlaşma :

Yozlaşma bireyler üzerinde fiziksel, duygusal ve zihinsel açıdan rahatsızlıklar doğurur.

• Yorgunluk, güçsüzlük, enerji kaybı, yıpranma gibi belirtileri vardır.

• Yozlaşma bireylerde hem duygusal hem de fiziksel belirtiler ile gözlemlenebilir.

Yozlaşma algısının ilerlemesi bireyleri, etik dışı davranışlara ve umursamazlığa yönlendirir.

Duygusal yozlaşma; ruhen yıpranma ve sürekli stres hissi

Duyarsızlaşma; kişilerarası ilişkilerin kopması ve umursamama

Düşük kişisel başarı duygusu; kişinin kendini sürekli olumsuz olarak değerlendirmesi ve işten kopuşu

Sebepleri;

 Aşırı iş yükü

 Müşteri gereksinimlerinin karşılanamaması

 Yetersiz liderlik

 Yetersiz yönlendirme

 Aşırı kontrol veya aşırı serbestlik


 Sosyal destek ve motivasyonun kıtlığı

 Bireyin kaytarma isteği ve işini sevmemesi

Mesleki yozlaşma, kişilerin kariyerlerini olumsuz olarak etkilemesinin yanı sıra, işletmelerin ciddi zararlar görmesine de
sebep olmaktadır. Tükenmiş hisseden kişi mesleğin gerektirdiklerini yerine getiremez duruma gelir.

Bireyin iş doyumun kaybetmesi bu olayın en çok zarara yol açan aşamalarındandır.

• İşe geç gelmeye başlama

• Emirlere itaat etmeme

• Saldırganlık

• Sabote etme

• Mutsuz çalışma

• Yanlış bilgilendirme, işleri saptırma

• Özel hayata müdahaleler


Etik İkilemler

1. Herkes aynısını yapıyor

2. Kimse duymayacak/bilmeyecek inancı

3. Yalan söylemiyorum ama olayı da söylemiyorum Bireyin alternatifler arasında yaşadığı bocalama, vicdanı ile ahlak
kuralları arasında gidip gelmesi, ceza korkusu ve yakalanmadığı zaman elde edeceği fayda ikileminde kalması.

Kurumlarda huzurlu ve verimli iş ortamını sağlamanın temel koşullarından biri de etik ilkelere uygun davranmaktır

Mesleki yozlaşmanın bir başka boyutu ise Mobbingdir

Mobbing: İşyerindeki duygusal taciz, psikolojik şiddet, dışlama, aşağılama ve rahatsız etmeye yönelik davranış bütünüdür.
Karşıdaki kişiyi, çalışanı özgüven kaybına sürükleme, iş yapamaz hale getirme amacı güder.

Yapamayacağı görev verme

Bilgi saklama

Görmezden gelme

Değiştiremeyeceği şeyler için hakaret etme/azarlama


Mesleki yozlaşmanın önemli sebeplerinde biride mesleki etik değerleri yitirmektir. Bunları şu şekilde sıralamak mümkündür.

 İş kalitesini önemsememe
 Rüşvet isteme veya verme
 Kurum varlıklarının kötü biçimde kullanımı
 İş yerinde ayrımcılık yapma
 Özel yaşama müdahale
 Kurumun olanaklarını kişisel amaç için kullanma
 Kayıt ve raporlar üzerinde tahrifat yapma
 Hediye alma ve ağırlama
 Yanlış bilgilendirme ya da bilgi saklama
 Yetkililerle etik dışı ilişki kurma
 İş yerinde hırsızlık yapma
 Çıkar çatışmalarına girme
 Ticari ya da mesleki sırları sızdırma
 Rakiplerle ilgili bilgilerin toplanmasında etik dışı yöntemler kullanma
 Ürün sorumluluğunu ve güvenliğini önemsememe
 Çalışanlara eşit davranmama
 Ast, üst ya da çalışma arkadaşlarını sömürme
 İş arkadaşlarını yıldırma, korkutma
 Görevi ihmal etme
 İş yerinde bencil davranma
 İş ilişkilerine politik düşünceler katma
 İş yerinde yaranma ve dalkavukluk yapma
 Cinsel tacizde bulunma
 Hakaret ya da argo bir dil kullanma
 Yetkisini kötüye kullanma
 Çalışma arkadaşları ile ilgili söylenti ve dedikodu yayma
 Zimmet ve görevi su istimal etme

Hiçbir ulus yoktur ki etik esaslara dayanmadan yükselebilsin

Gazi M. Kemal ATATÜRK


Mimarlıkta Mesleki Yozlaşma:
Genel olarak iş hayatında etik ilkeler birbirine benzer özellik taşır. Ancak çeşitli meslek gruplarında farklılıklar hatta
zıtlıklar görülebilir. Bu durum çelişkili görünmekle birlikte o işin yapısına uygundur. Her işte olduğu gibi mimarlık
mesleğinde de etik en önce dürüstlük üzerine inşa edilir. Ve bu bireyseldir.

Mimarların; neyin iyi, neyin adil, neyin uygun, neyin ahlaklı olduğuna dair tartışmasından, meslek pratiğinden süzülüp
gelen ilkelerin ve kuralların bulunup çıkartılmasıyla olgunlaşır. Ayrıca bu kural ve ilkelerin bir kısmı yasa hükmü haline
gelmiş de olabilir. Ancak mesleki davranış ilkeleri yasalardan çok daha geniş kapsamlı olan ilkeler bütünüdür.

Bugün ülkemizde mimarlığın en önemli sorunu meslek etiğinin çiğnenmesidir.

Malzemeden çalmak hukuki bir sorun, bir suçtur. Emanet usulü işlerde, taşeron ile işverenden gizli anlaşma yaparak
komisyon almak ahlâksızlıktır. Her ikisi de meslek etiğinin çiğnenmesi anlamına gelir. Etik, hukuk ile ahlâklılık arasında
gerçekleştirilen diyalektik sentezdir.

Zaha Hadid’in Katar’da tasarladığı stadın yapımında ölen işçiler için kayıtsız tavırları gündeme gelmişti. 2014 yılında
İstanbul Mecidiyeköy’de yaşanan ve 10 işçinin ölümüne yol açan iş cinayeti, mimarların can güvenliği konusunda
sorumluluğunu bir kez daha gündeme getirdi. Yasal açıdan belki tasarımcı mimarın sorumluluğu yoktur ama etik açıdan bu
kadar rahat olmamalıdır. Öte yandan konu, mimarların yapı üretim sürecinin neresinde bulundukları ile de ilgili.

Dürüst ve ehil bir mimar olarak toplum çıkarını düşünerek tasarlayıp inşa ettiğiniz "şey"in zaman içinde neye dönüşeceği
meselesi sorgulanır. Her ne kadar yargıda “Bir işte maksat ne ise hüküm ona göredir” ilkesi asalsa da “Bir eylemin erdemini
belirleyen sonuçtur” ilkesi de aynı derecede etkendir.
Yani, Albert Speer dürüst ve ehil bir mimar olarak, benimsediği ırkçı-faşist Nazi ideolojisine göre sözde “kamu yararı” için
iş ürettiğinde mesleki etik sınırları içinde sayılamaz. Meslek etiğini belirleyen mimarın ürettiği işin nevi değil, sonuçlarıdır.
Hiç bir insan Nazi toplama kampı Auschwitz’in planlarını çizenleri “mimar” olarak nitelendirmez.

Mimarın meslekteki varoluşu bireysel ahlâkına bağlıdır ve bunu çiğnemediği sürece mesleki etik dışında değildir. mimarın
toplumsal yozlaşmanın paydaşı olmadan meslekte iş üretmesi gereklidir.

İnsanın özü, tek tek her bireyde var olan bir soyutlama değildir. Gerçekte, insanın özü, toplumsal ilişkilerin toplamıdır.

Mimar meslek etiğinde ancak ve ancak tarafını seçerek ilke sahibi olduğunda mimar olarak kalabilir.

Manço-MESA davası aslında bir “intihal” davası. Bazen daha kibar bir şekilde Frenkçesiyle “plagiarizm” diye adlandırılan
“intihal”, başkasına ait entelektüel bir ürünü, bir tasarımı, bir yazıyı kendi üretmiş gibi kullanmak, yani kaba deyimiyle fikir
hırsızlığıdır. Türk Dil Kurumu buna “aşırma” diyor. Tasarımda kimin kimden neleri “aşırdığı”nın fazlaca tartışılmadığı,
“etkilenme”, “gönderme” gibi deyimlerle bu durumun hoş görüldüğü ve üzerine fazla gidilmediği bilinmektedir.
Mimari tasarım konusunda son zamanların en büyük “aşırma” olayı 2002 yılında Kore’nin Busan kentinde yapılacak bir
kule kompleksi için UIA’nın yönetiminde düzenlenen uluslararası yarışmada yaşanmıştır. Jüri birinci seçtiği tasarımın,
Norman Foster tarafından İspanya’nın Santiago de Compostela kentinde yapılan bir binaya neredeyse tıpatıp benzediğini
kabul etmek zorunda kalmıştır. Ancak aralarında UIA Başkanı Vasillis Sguatas’ın da bulunduğu jüri işverene bu durumu
bildirmekle yetinmiş, birincilik kararını değiştirmemiştir.
Mesleki Yozlaşma nasıl önlenebilir?
Yozlaşmak önlemek öncelikle iyice araştırmak ve kendi düşüncelerimizi oluşturmak gerekir. Eğer sağlam düşüncelerimiz
yoksa zamanla başka insanlar düşüncelerimizin üzerine istediği düşünce tarzını inşa edecektir.

Kendimiz olmayı sevmemiz ve kendimize güvenmemiz gerekir. Bir bilgiyi araştırmadan sorgulamadan teyit etmeden
inanmamız gereklidir.

Korkak olmadan özgüvenli bir şekilde, dışlanacağımızı düşünüp o düşüncedeki insanlar gibi düşünmeye çalışmamamız
gereklidir. Her zaman düşüncelerimizde açık olup ve başka düşünceleri dinleyip doğruluğunu araştırarak inanıp,
inanmamaya karar vermeliyiz. Kendimizi baskı altında bırakmadan; her zaman bir cevabımızın olması gerekiyor.

Abraham Maslow’a göre İhtiyaç duyduğu düzeyi tamamlamanın kişide motivasyon kaynağı oluşturduğunu savunmaktadır.
Bu düzeylerin hayat içerisinde belli bir önem sıralaması vardır. Maslow’a göre; bazı gereksinimler ihtiyaç sıralanmasında
diğerlerinden daha önce giderilmesi gerekmektedir. Bu yüzden de bu teorinin bir diğer önemli noktası da ihtiyaçlar
hiyerarşisinde bir kişi alt düzeydeki ihtiyacını belirli düzeyde karşıladıktan sonra üst düzeydeki ihtiyacın gereksinimini
algılayacak ve gidermek isteyecektir.

Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi

1. Fizyolojik; nefes alma, beslenme, barınma

2. Güvenlik; vücut güvenliği, hane güvenliği, iş güvencesi

3. Sevme/Sevilme; aile, eş, dost

4. Saygı; öz saygı, güvenilir olma, işyerinde saygı


5. Kendini gerçekleştirme; dünya bakışı, ahlaklılık, problem çözme yeteneği

Bireyi yalnızca çok uzun süreler çalışmak yormaz

Çok yoğun kontrol altında çalışmak,

başarıların ödüllendirilmeyip başarısızlıkların ağır cezalar ile sonuçlanması,

mesleğini sevmeden seçmiş olması bu alanda etkili olan bireyin kendi çalışmama isteği,

unsurlardır.

Aynı zamanda kurum içindeki bir takım ayrıcalıklı uygulamalar (adam kayırma, yolsuzluk yapma, tuzağa düşürmeye
çalışma, dedikodu) bireylerin iş motivasyonuna zarar vermektedir.

Çalışanlara düşen;

1.İşinin gerektirdiği sorumlulukları iyi bilmesi

2. Profesyonel yaşam ile arkadaşlık ilişkilerini bağımsız tutması

3. Kayıt ve kanıtlara özen göstermesi

4. Yaptığı işin sosyal faydalarını görmesi ve bunun için çabalaması

5. Yaptığı işin kendi geçim kaynağı olduğunu unutmaması

6. Sorunları çok fazla dallanıp, budaklanmadan çözmeye çalışmasıdır


İş yaşamında ve sosyal hayatta iki tür insan vardır; McGregor’un Teorisi de şu şekilde ele alınmaktadır:

X Teorisi: Ortalama bir insan çalışmayı sevmez, sorumluluktan kaçar. Dolayısı ile çalışmaya zorlanmalı ve
cezalandırılmalıdır

Y Teorisi : İnsanlar çalışmayı severler. Sorumluluk bilinçleri vardır. Cezalandırma yerine daha fazla motive olacakları
ödüllendirme sistemleri kurulmalıdır.

Uzak Durulması Gerekenler belli başlı hususlar vardır bunlara dikkat etme bunların sınırları dışına çıkmama bizi hem daha
ahlaklı hem de mesleki açıdan yozlaşmamamız sağlayacaktır.

• Ayrımcılık

• Kayırma

• Yolsuzluk

• Rüşvet

• Kötü söz/küfür

• Bağnazlık

• İşkence
• Şiddet-baskı

• Taciz • Yanlış yönlendirme

• Bilgi saklama

• Bencillik

• Yıldırma

• İhmal
KAYNAKÇA
• https://akademik.adu.edu.tr/myo/cine/webfolders/File/ders%20notlari/Meslek%20Etigi(1).pdf

• https://www.slideshare.net/Doancanavmak/mesleki-yozlasma

• https://www.neoldu.com/yozlasma-nedir-6293h.htm

• https://evrimagaci.org/maslowun-ihtiyaclar-hiyerarsisi-hayatta-kalmak-icin-nelere-ihtiyac-duyariz-
1644#:~:text=Maslow'un%20ihtiya%C3%A7lar%20hiyerar%C5%9Fisi%205,kabul%20g%C3%B6rme%2C%20
sosyal%20ya%C5%9Fam%20vb.

• MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MESLEKİ GELİŞİM MESLEK ETİĞİ ANKARA 2011


• https://mumia.biz/t/mimarlik-ve-etik-uzerine/624
• GÜNEY MİMARLIK TMMOB MİMARLAR ODASI ADANA ŞUBESİ ARALIK 2014 SAYI 17

You might also like