You are on page 1of 3

SAVAŞ YILLARINDA TÜRKİYE

Mihver ve müttefik devletler savaş boyunca Türkiye’nin coğrafi konumundan dolayı yanlarında savaşa
girmesi için çalıştılar. Türkiye, denge politikası ile savaş dışında kaldı. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü idi. 1939-
1942 arası Mihver devletleri,1943-1945 arası Müttefikler Türkiye’nin savaşa girmesini istedi.

II. Dünya Savaşında Türk Dış Politikası

Türkiye 19 Ekim 1939 da İngiltere ve Fransa ile “Karşılıklı Yardım Antlaşması” (Üçlü İttifak-Ankara Paktı-)
imzaladı. Avrupalı bir devlet Akdeniz’de savaşa yol açacak saldırısı durumunda Türkiye, İngiltere ve Fransa
ile etkin iş birliği şartını getiriyordu. Fakat her iki devlet Türkiye’ye yardım yaparsa bu durum geçerli idi.
Ayrıca Türkiye SSCB ile savaşa sebep olacak yükümlülükten muaftı. 10 Haziran 1940’ta İtalya savaşa girdi.
Bu durum antlaşmaya uygundu. Ama Türkiye, SSCB Alman yakınlığı devam ederken savaşa müttefikler
safında girmek istemedi ve yardım şartını öne sürerek savaşa girmedi. Ayrıca Fransa savaş dışı kaldı ve
Almanya ile teslim antlaşmasını görüşmekte idi.

Hitler döneminde Türkiye ile Almanya arasındaki ihracat ve ithalat değerleri yükselmişti fakat 1939’da
Türkiye, Fransa ve İngiltere arasında imzalanan Üçlü İttifak, Türk-Alman ilişkilerinin gerginleşmesine yol açtı.
II. Dünya Savaşı’nın ilk yıllarında Almanların başarılı olması ve Türkiye’nin Balkan coğrafyasında Almanya
aleyhine cephe açmayı reddetmesi iki ülke arasındaki ilişkileri iyileştirdi. Türkiye, 18 Mart 1940’ta
Almanya’yla bir ticaret antlaşması yaptı. Silah yapımında büyük önem taşıyan kromu antlaşmanın dışında tuttu.
Almanların Ağustos 1940’ta Fransa’yı saf dışı bırakarak Haziran 1941’de SSCB’ye saldırmasından sonra çelik
yapımında çok gerekli olan krom antlaşmaya dâhil edildi. Almanya’nın güç kaybetmesiyle krom sevkiyatına
Nisan 1944’te son verildi.

Yunanistan’ın Almanlarca işgali ve Bulgaristan’ın Mihver devletler safında savaşa girmesi Türkiye
sınırına kadar tehlikenin gelmesi anlamına geliyordu. Almanya, Türkiye ile İngiltere yakınlaşmasını önlemek
istiyordu. 18 Haziran 1941 de Almanya ile Türkiye bir saldırmazlık paktı imzaladı. Güneyi güvence altına alan
Almanya 22 Haziran’da SSCB’ye saldırdı.

Adana Görüşmeleri: Kasım 1942 de Almanlar Stalingrad’da yenilince İngiltere ile Türkiye 30 Ocak
1943’te Adana Görüşmeleri’nde bir araya geldi. Chircull ile İsmet İnönü. Gizlilik esas alındı. Türkiye
müttefiklerle yakınlaşmasına rağmen savaş dışı kalmayı başardı. Türkiye’nin çekinceleri: Almanya’nın
yenilmesi ile Sovyet Rusya Avrupa’da egemen duruma gelecektir. Türk ordusunun malzeme bakımından büyük
takviyeye ihtiyacı vardır.

I.Kahire Konferansı: SSCB’nin Türkiye’nin savaşa girmesi ısrarı üzerine İngiltere ile Türkiye dış işleri
bakanları(Numan Menemencioğlu) 5-6 Kasım 1943 tarihlerinde Kahire’de bir araya geldi. Türkiye yine
teklifleri reddederek savaşa girmedi. Müttefiklerin üs talebi reddedildi. Yeterli yardım yapılmadıkça
Türkiye’nin savaşa girmeyeceği belirtildi.

II. Kahire Konferansı: Türkiye’yi savaşa sokmak için Roosevelt ve Churchill, İnönü’yü Kahire’ye
davet etti. 4-6 Aralıkta gerçekleşen Kahire görüşmelerinde İnönü silah ve malzeme yardımı şartıyla savaşa
katılmayı kabul etti. Yardım konusu sonuca ulaşmayınca ilişkiler durma noktasına geldi. 1944 yılı içinde
Türkiye müttefiklerle ilişkileri geliştirmeye çalıştı.
Türkiye 23 Şubat 1945’te savaş sonrası düzenin oluşturulacağı San Francisko Konferansı’na katılabilmek
ve Yalta konferansı kararları uyarınca Birleşmiş Milletler Teşkilatının asıl üyeleri arasında yer alabilmek için
Almanya’ya savaş ilan etti. Ancak bu durum simgesel idi.
II. Dünya Savaşı’nın Türkiye’ye Etkileri

1940 ta Köy Enstitüleri kuruldu. (Hasan Ali Yücel'in öncülüğünde). Amaç kısa zamanda öğretmen
yetiştirmek ve kırsal kesimdeki öğretmen ihtiyacını gidermek. Her şeye rağmen bu dönemde okuma yazma
oranı, okullaşma ve öğrenci sayısı arttı.

1944 Mayıs’ında Irkçılık-Turancılık davasıyla bağlantılı bir grup Turancı tutuklandı. Diğer yandan basına
karşı tavır alınarak Adımlar, Yurt ve Dünya, Yürüyüş, Barış Dünyası adlı dergilerle Tan ve Vatan gazeteleri
kapatıldı.

İlk muhalefet partisi 1945 yılında Nuri Demirağ tarafından Milli Kalkınma Partisi adıyla kuruldu.

CHP’den Dörtlü Takrir sonrası ayrılan Celal Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan ve Fuat Köprülü
1946 yılında Demokrat Parti’yi kurdular.

II. Dünya savaşı Türkiye’nin ihracatında büyük azalmaya yol açtı.

Başarıyla uygulanan ilk “Beş Yıllık Sanayi Planı”ndan sonra ikincisi savaş nedeniyle uygulanamadı.

Yersiz fiyat yükselmelerine engel olmak amacıyla fiyatları yükseltilen mallara narh kondu.

18 Ocak 1940’ta çıkan ve 1942’de değişikliğe uğrayan Milli Korunma Kanunu alınan tedbirlerin
dayanağı oldu. Bu kanun ile üretim, dağıtım ve tüketim ilişkileri tümüyle devlet kontrolü altına alındı.

Ticaret Ofisi ve İaşe Müsteşarlığı gibi kurumlar kuruldu.


Millî Korunma Kanunu’na göre Petrol Ofisi (1941) kuruldu.

1942 ve 1943 yıllarında tarım ürünlerinin fiyatlarının yükselmesiyle ürünlerini piyasaya rahatça sürebilen
büyük toprak sahipleri bol kazançlar elde ettiler. Böylece savaş zenginleri ortaya çıktı. İthalatın ve yerli
üretimin daralmasının yarattığı kıtlık ortamı ve devletin seferberliği para basarak finanse etme çabası
enflasyona sebep oldu. Bu durum fakir ve dar gelirli kesimleri mağdur etti. Hayat pahalılığı, temel gıda ve
tüketim maddelerinin yetersizliği ve karaborsa uygulamaları toplumsal sorunları beraberinde getirdi. Hükûmet
narh sistemi, fiyat denetimi ve karne uygulaması gibi çeşitli yollarla ekonomiye müdahale ederek savaşın
yarattığı olumsuzlukları gidermeye çalıştı.

14 Ocak 1942’de büyük kentlerde karne uygulamasına geçildi. En çok ekmekte uygulandı.

1942 de Varlık vergisi alınmaya başlandı. Varlık vergisinde amaç: savaşta elde edilen haksız kazançları
ve toprak sahiplerinin gelirlerini enflasyonla mücadele için bir sefere alınması. Kanunda azınlık ayrımı yoktu
fakat Varlık vergisi daha çok gayrimüslimlere uygulandı. Vergilerini ödemeyenler Erzurum Aşkale’ye çalışma
kamplarına gönderildi. Varlık Vergisi 15 Mart 1944’te kaldırıldı.

1944’te alınmaya başlayan Toprak Mahsulleri Vergisi de 1946 da kaldırıldı.


Nuri Demirağ (1886-1957):
Demiryollarındaki çalışmalarından dolayı Atatürk tarafından soyadı verildi.
1936’da havacılık sanayisinin temellerini attı. Seri üretim olarak ilk Türk uçağını yaptı. 1940 yılında devlet
kuruluşlarının kendisini desteklememeleri ile uçak sanayindeki çalışmaları yarım kaldı.
1945 yılında Milli kalkınma Partisi’ni kurdu.
1954 seçimlerinde Demokrat Parti’den Sivas’ta müstakil aday gösterildi ve Sivas mebusu olarak Büyük Millet
Meclisine girdi.

Vecihi Hürkuş (1896-1969) :

Uçak mühendisidir. Sadece motoru yerli olmayan uçaklar yaptı.

I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nda büyük yararlılıklar gösteren Astsubay Pilot Vecihi Hürkuş, 1932’de
Türkiye’nin ilk sivil uçuş okulunu Kadıköy’de açtı.

Türkiye’de Radyo Yayıncılığının Kuruluşu ve Gelişimi

Ankara Radyosu, 1927 yılının Kasım ayında yayın hayatına başlamıştır.


Ankara Radyosundan sonra 1943 yılında İstanbul radyosu sürekli yayına geçti.

You might also like