You are on page 1of 3

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi

CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU DERSİ VİZE SINAVI SORULARI


(26.01.2015)
Açıklamalar: Sınav süresi 1 saat 40 dakikadır. Başka kâğıt verilmeyecektir. Başarılar dileriz.
Olay
A, B ve C İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde Perşembe günü akşam saatlerinde alkol aldıktan sonra caddede
yürürlerken M ve N’ye söz atarak onları taciz etmeye başlarlar. Caddenin sonunda A ve B, M’yi öpmek isterler ancak
başarılı olamazlar. Sonrasında M ile aynı otobüse binerek onu Bakırköy’e kadar takip ederler ve orada bir işyerinin
yanındaki metruk binada sıkıştırıp zorla öpmeye çalışırlar. M’nin yardım çığlığını duyan işyeri sahibi T, A ve B’yi
kovalamaya başlar ve sarhoşluğun etkisiyle yere düşen A ve B’yi çevredekilerin de yardımıyla işyerine götürerek bir
odaya kapatır. A ve B, T’ye özgürlüklerini kısıtlayarak suç işlediğini söyler. T’nin bildirimi üzerine olay yerine gelen
polisler konuyla ilgili savcıya bilgi verirler.
Savcı, A ve B’nin ifadelerinin alınması için karakoldaki nezarethaneye konulmalarını emreder. Cuma günü akşam
üzeri ifade alma işlemleri biten A ve B, araya hafta sonunun girmesi, M ve T’nin de ifadesinin alınabilmesi için savcının
yazılı emriyle iki gün daha karakolda tutulurlar.
Savcı Pazartesi günü M ve T’ye ulaşarak olayı bu kişilerden de dinler. M ifadesinde; A, B ve C’nin N ile
birlikteyken kendilerine laf attıklarını, A ve B’nin ise kendisine tecavüze yeltendiklerini söyler ve davacı olduğunu
belirtir. Bu süreçte A’nın avukatı ile M’nin avukatı soruşturma dosyasını incelemek ve dosyadan örnek almak isterlerse
de savcı, soruşturmanın gizliliği ve M’nin avukatının böyle bir yetkisinin olmadığı gerekçeleriyle buna izin vermez.
Soruşturma sonucunda savcı, A, B ve C hakkında cinsel taciz (TCK 105/1)1, A ve B hakkında ise nitelikli cinsel saldırı
suçuna teşebbüsten (TCK 102/2, 3-d)2 dolayı İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine hitaben bir iddianame düzenler.
İddianameyi kabul eden İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi, yetkisizlik kararı vererek dosyayı Bakırköy Ağır Ceza
Mahkemesi’ne gönderir. Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmada B, gerçekte 18 yaşından küçük
olduğunu, C ise avukat tutacak durumda olmadığını beyan ederek mahkemeden avukat talep eder, fakat mahkeme B’nin
kimlikteki yaşının esas olduğunu, C’nin ise yargılandığı suçun hafifliğini gerekçe göstererek talepleri kabul etmez. M ve
N de beyanlarında C’den davacı olmadıklarını ifade ederler.
Duruşmanın devamında sanıklardan A, M’nin mahkeme üyelerinden H’nin evlatlığı olduğu gerekçesiyle reddini
ister. Mahkeme ise süresinde ileri sürülmediğinden bahisle bu talebi reddeder. Mahkeme duruşma sonunda olayda
nitelikli cinsel saldırı suçuna dair yeterli delil olmadığı, fiilin basit cinsel saldırı (TCK 102/1, 3-d) kapsamında
değerlendirmesi gerektiği görüşüyle yetkisizlik kararı vererek, dosyayı asliye ceza mahkemesine gönderir.
Sorular
1. T’nin B’yi işyerine götürerek bir odaya kapatması fiilinin hukuki niteliği nedir? Bu durum hukuka uygun mudur?
Değerlendiriniz.
2. Savcının, A ve B’nin nezarethaneye konulmasına ve ifadelerinin alınmasından sonra iki gün daha karakolda
tutulmalarına dair emirlerini nitelendirerek, hukuka uygunluğunu değerlendiriniz. Savcının bu emirlerine karşı
başvurulabilecek bir yol var mıdır? Varsa bunun süresini, başvurabilecek kişileri ve yetkili merciyi yazınız.
3. M’nin savcılık ifadesinde davacı olduğunu belirtmesi ve duruşmada N ile birlikte C’den davacı olmadıklarını
ifade etmeleri ne anlama gelmektedir? Bu beyanların yapılabileceği süreyi ve C ile diğer sanıklara olan etkisini
yazınız.
4. A ve M’nin avukatlarının ceza muhakemesindeki hukuki konumlarını belirterek, soruşturma dosyasına dair
taleplerini ve bu taleplerine karşılık savcının tutumunu değerlendirerek, konuyla ilgili hukuki düzenlemeyi
açıklayınız.
5. Olayda madde ve yer itibariyle yetkili mahkemeyi saptayarak, davaların İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde
açılmasını ve bu mahkemenin verdiği yetkisizlik kararının hukuka uygun olup olmadığını değerlendiriniz.
Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi de yetkisizlik kararı verseydi ortaya ne tür bir uyuşmazlık çıkardı ve bu
uyuşmazlık nasıl çözülürdü? Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’nin duruşma sonunda dosyayı asliye ceza
mahkemesine göndermesi hukuka uygun mudur? Niçin?
6. B ile C’nin avukat taleplerini ve mahkemenin talebi kabul etmemesini değerlendiriniz. Mahkemenin yaşla ilgili
iddia karşısında nasıl hareket etmesi gerekirdi?
7. A’nın, H’nin reddini talep etmesi üzerine izlenmesi gereken süreci açıklayarak, mahkemenin kararını
değerlendiriniz. Talebi reddedilen A’nın başvurabileceği bir yol var mıdır?
1
TCK 105 - (1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikâyeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis
cezasına veya adlî para cezasına fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
2
TCK 102 - (1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (…)
(2) Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on iki yıldan az olmamak üzere hapis
cezasına hükmolunur. (…)
(3) Suçun; (…) d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte, (…) işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar
yarı oranında artırılır.
CEVAPLAR
CEVAP 1 (10 P): T’nin B’yi bir odaya kapatması fiili yakalama koruma tedbiridir. Olayda yakalama
türlerinden herkes tarafından yapılabilecek bir yakalama vardır. Kişiye suç işlerken rastlanması (m.90/1-a) ya da suçüstü
bir fiilden dolayı izlenen kişinin, kaçması olasılığının bulunması veya hemen kimliğini belirleme olanağının bulunmaması
(m.90/1-b) hallerinde herkes tarafından (doğrudan) yakalama yapılabilir. Olayda A ve B, M’ye karşı suç işlemektedir ve
T’de suçüstü fiilinden dolayı kaçan ve kimlikleri belirleme olanağı olmayan A ve B’yi yakalamıştır. (5 p)
Ayrıca şikâyete tabi suçlarda yakalamanın hukuka uygun olabilmesi için şikâyet şartının da gerçekleşmiş olması
gerekmektedir (CMK m. 90/3, m. 96). Olayda işlenmekte olan cinsel saldırı suçu esasında şikâyete tabidir ve M’nin
yardım çığlığı da şikâyetçi olduğunu göstermekte olup şikâyet şartı gerçekleşmiştir. (3 p)
Ancak olayda cinsel saldırı suçunun nitelikli hallerinin olması(fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulmak
suretiyle işlenmesi nitelikli halinin tartışılması ve özellikle birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi söz konusu
olduğundan) ve bunların şikâyete tabi olmadığı dikkate alındığında yakalama işleminin yine hukuka uygun olduğu
söylenebilecektir. (2 p)

CEVAP 2 (16 P): Savcının A ve B’yi nezarethaneye konulması emri gözaltına alma koruma tedbiridir.
A ve B’nin karakolda iki gün daha tutulmalarına dair emri ise gözaltı süresinin uzatılmasına dair emirdir.
Toplu olarak işlenen suçlarda, delillerin toplanmasındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle; Cumhuriyet
savcısı gözaltı süresinin, her defasında bir günü geçmemek üzere, üç gün süreyle uzatılmasına yazılı olarak emir
verebilir.( CMK 91/3) (5 p)
Öncelikle olayda A,B ve C cinsel taciz suçunu birlikte işlemişseler de yakalama ve devamında gözaltına almaya
esas olan fiil cinsel saldırı suçu olup bu saç yalnızca A ve B tarafından işlenmiştir. Olayda toplu suç olmadığından (CMK
2’ye göre üç veya daha fazla kişi olmalı) böyle bir uzatma kararı hukuka aykırıdır.(4 p)
Ayrıca olayda toplu suç olsa dahi uzatmanın her defasında bir günü geçmemek üzere yapılması gerekmektedir,
olayda iki gün birden uzatılması yine hukuka aykırılık teşkil etmektedir. (1 p)
Savcının bu emirlerine karşı; gözaltına alma ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin yakalanan kişi, müdafii veya
kanunî temsilcisi, eşi ya da birinci veya ikinci derecede kan hısımı, hemen serbest bırakılmayı sağlamak için sulh ceza
hâkimine başvurabilir(CMK 91/4). Olayda bu kişiler A ve B olabilir. (4 p)
Ayrıca bu başvurunun herhangi bir süresi yoktur, söz konusu durumlar devam ettikçe başvuru yapılabilecektir.
(2 p)

CEVAP 3 (12 P) : M’nin savcılık ifadesinde davacı olduğunu bildirmesi cinsel taciz suçu açısından şikâyet
niteliğindedir. Şikâyet süresi, fiilin ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 aydır(TCK 73).(3 p)
Cinsel saldırı suçu açısından yapılan beyan ise, özellikle fiilin birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi
nitelikli hali dikkate alındığında şikâyete tabi bir suç olmayacağından ihbar niteliğinde olacaktır.(2 p)
M ve N’nin duruşmada C’den davacı olmadıklarını belirtmeleri şikâyetin geri alınmasıdır. Dava süresince ve
kesin hükme kadar şikâyet geri alınabilir. Geri alma, vazgeçmeden farklı olarak ancak sanığın kabul etmesiyle geçerli
olur (TCK 73/6). Dolayısıyla bu beyanın geçerli olabilmesi için C’nin bunu kabul etmesi gerekir.(4 p)
Şikâyette olduğu gibi şikâyetin geri alınmasında da faillerden biri hakkında geri alma iradesi diğerlerini de
kapsamaktadır(geri almanın sirayeti/bölünemezliği). Dolayısıyla olayda C bakımından ileri sürülen geri alma beyanı A
ve B’yi de kapsayacaktır(sirayet edecektir).(3 p)

CEVAP 4 (14 P) : Ceza muhakemesinde şüpheli ve sanığın savunmasını yapan avukata müdafi, katılan suçtan
zarar gören ve malen sorumlu kişiyi temsil eden avukata ise vekil denmektedir. A olayda şüpheli olduğundan avukatı
müdafi olacaktır. M ise suçtan zarar gören olduğundan avukatı da vekil olacaktır.(4 p)
A ve M’nin avukatı olayda dosyayı inceleme yetkisini kullanmak istediklerini beyan etmiştir. Müdafi,
soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebilir ve istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilir. Müdafinin
dosya içeriğini inceleme veya belgelerden örnek alma yetkisi, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise
Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim (olayda sulh ceza hakimi) kararıyla kısıtlanabilir. Bu kısıtlama kararı da
ancak kanundaki katalog suçların olması durumunda verilebilir (CMK 153). Bu haklardan vekil de yararlanır(153/5). (6
p)
Olayda savcılık soruşturmanın gizliliğini gerekçe göstererek bu talepleri reddetmiştir. Soruşturma aşamasında
olduğu dikkate alındığında sulh ceza hâkimi tarafından verilmiş bir kısıtlama kararı olmadığından savcının tutumu
hukuka aykırıdır. Ayrıca M’nin avukatı olan vekil de bu hakka sahip olduğundan yine savcının M’nin avukatının böyle
bir yetkisinin olmadığı gerekçesiyle talebi reddetmesi hukuka aykırıdır. (4 p)
CEVAP 5 (23 P): Ağırlaştırılmış müebbet, müebbet hapis, on yoldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlar ile
kanunda açıkça sayılan bazı suçlarda madde bakımından yetkili mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir (Teşkilat K. md 12).
Diğer suçlar bakımından ise Asliye Ceza Mahkemesi yetkilidir. (3 p)
Olayda cinsel taciz suçu açısından madde bakımından yetkili mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir. Nitelikli
cinsel saldırı suçu açısından yetkili mahkeme ise; şayet olayda 102/2’deki halin olduğu kabul edilirse Ağır Ceza
Mahkemesi, 102/3(d)’deki halin olduğu kabul edilirse Asliye Ceza Mahkemesidir. Zira madde bakımından yetkili
mahkemenin tespitinde nitelikli haller bakımından oransal bir artırım söz konusu ise bu durum dikkate alınmayacak, ceza
artırımı açıkça belirtilmişse bu husus dikkate alınacaktır. (4 p)
Olayda yer itibariyle yetkili mahkeme; cinsel taciz suçu açısından fiil Beyoğlu’nda işlendiği için Beyoğlu
ilçesinin bağlı olduğu İstanbul Asliye Ceza Mahkemeleri, cinsel saldırı suçuna teşebbüs açısından ise suçun icra
hareketlerine her ne kadar Beyoğlu’nda başlanmış ise de son icra hareketi Bakırköy’de gerçekleştiğinden Bakırköy Asliye
veya Ağır Ceza Mahkemeleridir. Çünkü teşebbüs aşamasında kalan suçlarda yetkili mahkeme son icra hareketinin
yapıldığı yer mahkemesidir (CMK 12). (4 p)
Davaların İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde açılması; olayda cinsel taciz ve cinsel saldırı suçları arasında
bağlantı olduğu için (hem sübjektif hem de objektif dar anlamda bağlantı/C hariç) asliye cezalık olan cinsel taciz suçuyla
ilgili dava birleştirilerek yüksek görevli mahkeme olan Ağır Ceza Mahkemesinde açılabilir.(3 p) Fakat İstanbul Ağır Ceza
Mahkemesi nitelikli cinsel saldırı açısından yer itibariyle yetkili mahkeme değildir ve yer itibariyle yetkisizlik kararı
vermiştir. Bu karar da ancak sanığın sorgusundan önce verilebilecektir(CMK 18). Eğer olayda sanığın sorgusundan önce
verilmişse hukuka uygun, sonrasında verilmişse hukuka aykırı olacaktır. (3 p)
Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi de yetkisizlik kararı verseydi olumsuz yetki uyuşmazlığı gündeme gelecek ve
uyuşmazlığı ortak yüksek görevli mahkeme çözecekti( CMK 17). Olayda bu halde uyuşmazlığı İstanbul BAM çözmesi
gerekirken BAM faaliyette olmadığından tespit Yargıtay tarafından yapılacaktır.( 3 p)
Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’nin duruşma sonunda dosyayı asliye ceza mahkemesine göndermesi hukuka
aykırıdır. Çünkü CMK 6’ya göre duruşmada suçun hukukî niteliğinin değiştiğinden bahisle görevsizlik kararı verilerek
dosya alt dereceli mahkemeye gönderilemez. (3 P)

CEVAP 6 (10 P) : B, yaşının gerçekte 18’den küçük oldu gerekçesiyle avukat talep etmektedir. Bu durumda
zorunlu müdafilik durumu gündeme gelmektedir. Sanık çocuk ise istemi olmaksızın kendisine müdafi atanır(CMK
150/2). Bu durum mutlak zorunlu müdafilik halidir. Mahkemenin B hakkında kimlikteki yaşının esas olduğu
gerekçesiyle talebi reddetmesi hukuka aykırıdır. Ayrıca B bakımından nitelikli cinsel saldırı suçunu işlediği kabul
edildiğinde alt sınırı 5 yıldan fazla ceza gerektiren suç olduğunda yine mutlak zorunlu müdafilik söz konusu olacaktır. ( 4
p)
C de avukat tutacak durumda olmadığını beyan ederek mahkemeden avukat talep eder fakat mahkeme C’nin ise
yargılandığı suçun hafifliğini gerekçe göstererek talepleri kabul etmez. Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda
olmadığını beyan ederse, istemi halinde bir müdafi görevlendirilir(150/1). Bu halde nispi zorunlu müdafilik hali vardır.
Mahkemenin gerekçesi hukuka aykırıdır, avukat görevlendirilmelidir. (3 p)
Mahkeme yaşla ilgili iddia durumunda nispi muhakeme yapma zorunluluğu gündeme gelir. Kovuşturma
evresinde mağdur veya sanığın yaşının ceza hükümleri bakımından tespitiyle ilgili bir sorunla karşılaşılması halinde;
mahkeme, ilgili kanunda belirlenen usule göre bu sorunu çözerek hükmünü verir(CMK 218). Bekletici mesele yapma
yasağı gündeme gelir. (3 p)

CEVAP 7 (15 P): Hâkimin reddi talebinin incelenme usulü gündeme gelmektedir. Öncelikle şekli
incelemenin yapılması gerekir. Bu incelemede ret istemi süresinde yapılmamışsa, ret sebebi ve delili gösterilmemişse ve
ret isteminin duruşmayı uzatmak amacıyla yapıldığı açıkça anlaşılıyorsa ret istemi geri çevrilir. Bu inceleme reddi istenen
hâkimin mensup olduğu mahkeme tarafından ilgili hâkimin de katılımıyla yapılır. Olayda Bakırköy Ağır Ceza
Mahkemesi bu incelemeyi yapacaktır. (4 p)
Daha sonra esasa ilişkin maddi incelemeye geçilir, bu incelemeye reddi istenen hâkim katılmaz. Eğer mahkeme
bu halde teşekkül edebiliyorsa esas incelemeyi de aynı mahkeme yapar. Mahkeme teşekkül edemiyorsa bir sonraki no.lu
AĞCM veya en yakın AĞCM esas incelemeyi yapar. (4 p)
Hâkimin reddi mutlak ve nispi ret sebepleri olarak ikiye ayrılmaktadır. Evlatlık ilişkisi mutlak ret sebeplerinden
biridir. Mutlak ret sebepleri bakımından kanunda süre öngörülmemiştir. Dolayısıyla olayda mahkemenin süresinde ileri
sürülmediği yönündeki gerekçeyle talebi reddetmesi hukuka aykırıdır. ( 4 p)
Talebi reddedilen A’nın başvurabileceği yol itirazdır. Ret isteminin kabul edilmemesine ilişkin kararlara karşı
itiraz yoluna gidilebilir(CMK28). ( 3p)

You might also like