You are on page 1of 2

Bugün ise pedagogik ilmi hakkında kısa nezaret ve aynı zamanda kadim Yunan

filosoflarının pedagoji ihtiyarları hakkında danışacağız. Pedagogika, insanın


formulaşması hakkında ilim olup, kadim tarihe maliktir. Pedagoji bilgiler kadimdir
ve beşer cemiyetin inkişafından ayrılmazdır. Bu bilgiler büyüyen neslinin hayata
hazırlanması, onun talim ve terbiyesiyle bağlı insan faaliyetinin spesifik sahesine
aittir. Terbiye sözü, Arapça el-terbiye sözünün Reb kökünden emele gelip, bu üç
melanı ifadedir. Reba, doğru yol göstermek. Rebi, beslemek. Riba, çıkartmak. Reb,
Allah'ın 99 adından biri olup, Kuran'da da Allah sözünden sonra en çok 935 defa
işlenen sözdür. Menası terbiye eden, nimet veren, maddi ve menavi kamiliğe doğru
yönelden, ersiyeye çaktırma demektir. Terbiyeyi yaşlı neslin elde ettiği bilik,
bacarık ve tecrübenin meksedi yönünü planlı müteşekkil şekilde genç nesile
aşılanmazdır. Terbiyeyle bağlı üç esas mehkumu unutmamak lazımdır. Meksede yönlülük
ve şeriyetin tarih inkişafının maliyetleri olan sosyal medeni değerlere müvafiklik,
teşkil olunan terbiye ve tazir sisteminin mevcutluğu. Sokrat, garp felsefesinin
yaracılarından biri sayılan klasik Yunan filozofudur. Sokrat, öz fikirlerini
mübahise ve söhbetlerinde açıklayırdı. O, öz mübahise yaparmak, sedatı, mantıki,
hem söhbetlerini seflerinin üzerine çıkartması, müzakere mevzusu olan meseleleri
hisselere bölüp halletme kabiliyetiyle tanınmıştır. Onun felsefesinde her şeyin tek
bir hakikati vardır. Hakikatin araştırılması metodu aşağıdaki üç merhelerini özünde
birleştirir. İroniya ondan ibarettir ki, her bir ağırlı adam ilk nöbete özü özü
lovgalılığını, geri zekalılığını itiraf etmeli, öz özüne istihzayla bakmalı ve
gülmelidir. Mayıb Çıkan'ın vasıtasıyla Sokrat, müzakere edilen mevze tarafında
dolayı soru soruları verilmesiyle hakiki bilgiyi yüze çıkarırdı. Endoksya, hansısa
bir şeyin mahiyetine varmak için hem söhbetlerinden, onun tarifinin verilmesini
talep ederdi. Aristotelik, kadim Yunan filozof olup, spontan absürdiye
nezariyesinin bahanesidir. Aristotelik, Platon, ideyalar hakkında talimini tenkit
etmiştir. Platon, benim dostumdur, ancak hakikat dostluktan daha üstündür.
Aristotelik'e göre ideyalar ve gerçek, dünya birbirinden farklı mekanlarda mevcut
olabilmez. Çünkü bir şeyin kölgesi başka mekanda değil. Onların her ikisi bir yerde
olmalıdır. Ona göre de onlar birlikte vehdet teşkil edilir. Aristotelik,
kategoriyalar ve idrak prosesi parayla, kusursuz fikirlerle çalıştırmıştır.
Kategoriya, meyen bir şey hakkında tam tesaffür, yalnız onun mahiyetinin
bilinmesinden sonra yaranır. O her şeyin mahiyetinin izahatını vermek için
kategoriyaları tedbik etmiştir. Kategoriya, her bir anlayışın ifadenin, hakikatin
en ümmü ve sade formasıdır ki, onun vasıtası ile bir taraftan diğer anlayışlar,
yani idrak objektileri, daha doğrusu idrak kategoriyaları, başka taraftan ise terk
ettiğimiz objektlerin, gördüğümüz varlık formaları ortaya çıkar. Aristotelik'e göre
ehlak anlayışı Aristotelik, ehlak hakkında fikirlerini de ortaya koymuştur. Onun
fikrince, ehlakın meksedi, ruhun hayıra yönelmesidir. Bu ise insanı hoşbaklığa
çaktırır. Bunu elde etmek için insanın özünü hayıra yönelme istikameti
terbiyelendirmelidir ki, bu da sonra verbi şahını alsın ve zaman geçirdikçe insanı
kusursuzluğuna çevirilsin. Bununla böyle hoşbaklı olmak için, sağlamlık, yakışık
görkem, müvaffik maddi durum gibi keyfiyetler de olmalıdır. Klasik Yunan
felsefesinin ikinci nümayendesi olan Platon, Afina'da dünyaya gelmiş, orada yaşayıp
yaratmıştır. O, Sokrat'ın öğrencisi olmuştur. Platon, özünden önceki filosoflardan
farklı olarak, her şeyin esasını herhansı bir maddede değil, iddiada görürdü. O
hesap eder ki, bizim yaşadığımız ve duyduğumuz dünya gerçek değil, çünkü
değişkendir. Bütün şeylerin asıl mahiyeti onların görüntülerinde yok, sebeplerinde
ve iddialardadır. Aristotel Terbiye Sistemi hakkındadır. Genel Yunan filozofu
Aristotel'e göre, Sparta vatandaşlarının terbiyesiyle daha çok herbi içimizdeleri
hazırlamak meksedesi sihir tutuldu. Terbiyenin esası vesvesesi, devamlı herbçiler,
gelecek kuldarlar yetiştirmekten ibaret edildi. Ona göre de kuldar evladlarının
piski cennetten sağlam olmasına ciddi fikir verilirdi. Bunu tarih yazırdı. Yeni
doğulan uşakları Aksakallılar nezerden geçirdiler. Eğer o uşak mülken ve ahengte
kuruluşlu olardısa, onu terbiye etmek için atasına kaytarar, zayıf ve iyi becer
uşakları Tayget yanındaki uçurumdan atardılar. Onlar zannederdiler ki, böyle
uşakların hayatı ne onun özüne, ne de cemiyete menfaat verebilmez. Çünkü tebriyat
ona evvelden kuvvet ve yakışık eden kuruluşu vermemiştir. Spartalılar 7 yaşa kadar
ailede meşhur dairelerin himayesine terbiye alırdılar. Lakin sonralar, devlet genç
neslinin terbiye ve talim vazifesini öz düzenine götürürdü. Böyle terbiye uzun
müddette olup 3 merhalene ehat edirdi. 7 yaştan 14 yaşadık, 14 yaştan 20 yaşadık,
20 yaştan 30 yaşadık. Devlet terbiye meselesi olan mektebe agelam deyilirdi. Bu
mektebelere, hakimiyete mealum olan adamlara rehber tayin olunurdu ki, onlara
pedanom deyirdiler. Birinci merhalede uşaklar pedanomun, terbiyeçinin rehberliği
altında terbiye alırdılar. Onlar birlikte yaşayıp, oku ve yazı verdişlerini
yerlendirdiler. Fiziki hazırlığa sık sık yer verildiler. Böyle ki oğlanların bedeni
mühkemlendirilir, ha bile onlara soyuğa, acılığa, ağırlığa ve suluğa tab getirmeye
başlanırdı. Terbiyenin ikinci merhalesinde uşakların sehvet talimine, müziki ve
nevmi meşgaleler de alav edilirdi. Terbiye sürüleri gittikçe sertleşirdi. Gençlerin
ehlaki ve siyasi terbiyesi, devlet başçılarının vasitesiyle, onlarla söhbetleri
zamanı hayata geçirilirdi. Demokrit, gelin Yunan filosofu, Lefik Gopsu'nun
talebesi, atom çoğunun esasını koyanlardan biri olmuştur. Ahlak meselesine dokunan
demokrit hesap ederdi ki, insan hoş ahvalda olmalıdır. Keder ise pisliğin
alametidir. Ona göre de ondan uzaklaşmak lazımdır. İnsan hoş ahvalı elde etmek
isteyirse, her bir yükün altına onu kaldırabilecek kadar girmelidir. Ondan artık
yükü boynuna götürmemelidir. Çünkü tebiyetine zid gitmemelidir. İster özün için,
isterse de cemiyet için olsun, istenilen şey ölçüsünde edilmelidir. Ölçün açmak
olmaz. Buna emel etmeyen kes, kedere gerk olur. Dikkatinize göre teşekkürler.

You might also like