Professional Documents
Culture Documents
6 - Nasyonalist Akım-İspanyol-Çek-Rus Beşleri
6 - Nasyonalist Akım-İspanyol-Çek-Rus Beşleri
-I-
İspanyol Besteciler
1
Beyza Yazgan, RAVEL “GASPARD DE LA NUIT” VE ALBENİZ “IBERIA SÜİTİ”NDE
İSPANYOL FOLKLORUNUN ETKİLERİ, (Yüksek Lisans Eser Metni Çalışması), s.2-6
2
A.g.k. s.8
3
A.g.k. s.8
4
A.g.k. s.10
154
İspanyol folklorunda, en yaygın kullanılan enstrüman kastanyetlerdir. Çok farklı
çeşitlerde ve büyüklükte kastanyet vardır.Kastanyetlerin yanı sıra cascabele (küçük ziller),
carraca, matraca, sonajeros, güiros (Küba kökenli) ve conchas (midye) sıklıkla kullanılır.
Pandereta (küçük tamborin), İspanyol müziğindeki en önemli membrafondur. Davulların
genel adı tambor'dur, ve büyüklüklerine göre isimleri tamboril, tamboret, caja ve timbale
olarak adlandırılır. Üflemeli ailesinden kullanılan en tipik enstrüman, gaita
(bagpipe=gayda)'dır. Özellikle Galicia'nın müziğinde önemli bir yere sahiptir.
Chordophone'lardan (telli çalgılardan) olan gitar ise tüm Iberia Yarımadası’nda en önemli
enstrümanlardandır.Diğer tüm enstrümanların yanı sıra İspanyol gitarı, İspanyol insanların
sesine o muazzam enerjiyi veren tek enstrümandır.5
Isaac Albeniz (1860-1909 ): İspanya’nın Katalan bölgesinde doğdu. Piyanodaki yeteneği ile
herkesi şaşırtan bir harika çocuktu. Paris’te dokuz ay kalarak Marmontel’den eğitim gördüyse
de, 1868’de Albéniz, ailesi Madrid’e taşındı ve böylece Escuela Nacional de Musica
Declamaciéen’de (Kraliyet Konservatuvarı) okumaya başladı. Ancak kısa süre sonra bu
eğitimden sıkılarak İspanya’yı terk etti ve Arjantin ve Amerika’da üç yıl kaldı. 1875 yılında
Porto Rico ve Küba’da verdiği konserlerin ardından, İspanya’ya döndü. Leipzig’de eğitim
amacıyla çok kısa süre kaldı ve ardından Brüksel Konservatuvarı’na girerek 1879’da
birincilikle mezun oldu. Çok parlak bir piyanist olan Albeniz verdiği konserlerle büyük
hayranlık toplamış, döneminin en ünlü virtuozları olan Liszt ve A.Rubinstein ile
kıyaslanmıştır. 1883 yılında Barcelona’ya yerleşti ve İspanyol müziğinin babası olarak kabul
edilen Felipe Pedrell (1841-1922) ile tanıştı. Albéniz’in hayatında dönüm noktası oldu.
Pedrell eski İspanyol müziği hakkında sayısız araştırma yapmış bir öğretmen, besteci ve
müzikologdu. Pedrell’in fikirlerinin Albéniz’in üzerinde büyük bir etkisi oldu.1833’te evlendi
ve 1835’te Madrid’e taşındılar. Arından Paris’te yaşayan Albeniz, Schola Cantorum’da
piyano dersleri verdi. Ernest Chausson, Gabriel Fauré, Paul Dukas, Vincent d’Indy ile dost
oldu.6 1909 yılında vefat etti.
Piyano eserleri: 2 piyano konçertosu, 5 piyano sonatı, Mazurka’ları, dans ve süitleri, pek çok
küçük parçası (Asturias en meşhurlarından) yanı sıra, Lied’leri de vardır. Iberia süiti en çok
bilinen ve sıklıkla icra edilen piyano eseridir.
Iberia Süiti: Besteci bu dört defterde topladığı 12 parçalık eseri için “Piyano için 12 Nouvelles
Impressions (12 yeni izlenim) başlığını seçmiştir. İcracılar konserde genellikle süitten birkaç
parça çalarlar çünkü hepsini çalmak uzun süre gerektirir (yaklaşık 85 dakikadır). 7 1905-1909
yılları arasında bestelenmiştir.
“Evocacion” (Çağrı), “El puerto‟ ve “Fete-Dieu a Seville‟ ilk kitabın parçalarıdır.
“Rondeña”, “Almeria” ve “Triana”ikinci kitabı oluşturur
“El Albaicín‟, “El Polo” ve “Lavapiés” üçüncü kitaptaki eserlerdir.
“Málaga”, “Jerez” ve “Eritaña” da son defterin parçalarıdır.
5
A.g.k. s.11-12.
6
A.g.k. s.33
7
A.g.k. s.63.
155
İspanya’ya dönüş gemisini kaçırdı. Granados ve eşi bu nedenle dönüş yolculuklarını daha
farklı şekilde yapmak zorunda kalarak, İngiltere’ye giden Sussex isimli bir gemiye bindiler.
Devam etmekte olan 1.Dünya Savaşı nedeniyle, gemilerine Manş Denizi’ndeyken bir Alman
gemisinin saldırdı. Yolculuk yaptıkları bu gemi ikiye ayrıldı. Pek çok kimsenin ve
Granados’un şahsi eşyalarının kurtulmasına karşın, Granados ve eşi boğularak öldü.
Piyano eserleri: Çeşitli küçük parça, dans ve Lied’lerinin yanı sıra, 12 Danzas Españolas
(İspanyol Dansları), 6 Piezas sobre cantos populares españoles (popüler İspanyol şarkıları
üzerine parçalar) isimli İspanyol folklorünü yansıttığı eserleri, piyano triosu , piyano kenteti
ve keman-piyano sonatı vardır. En ünlü piyano eseri Goyescas’tır.
Goyescas: 1911 yılında bestelenmiş toplamda yaklaşık 55 dakika süren bir süittir. İspanyol
ressam Goya’nın tablolarından esinle yaratılmıştır. Piyanistlerin severek icra ettikleri bu eser,
iki defterden ve 6 bölümden oluşur. Bölümler toplu icra edilebildiği gibi, tek tek de çalınır. El
pelele, genellikle süitin 7.bölümü olarak çalınır.
Manuel de Falla (1876-1946): Endülüs bölgesindeki Cadiz’de doğdu. Alejandro Odero ile
başladığı piyano eğitimine 1900 yılından itibaren Madrid’de Real Conservatorio de Música y
Declamación’da José Tragó ile devam etti. Ve burada Felip Pedrell ile kompozisyon eğitimi
gördü. 1907-1914 arasında Paris’te yaşadı ve Maurice Ravel, Claude Debussy, Paul
Dukas, Igor Stravinsky, Florent Schmitt, Isaac Albéniz, Sergei Diaghilev ile tanıştı ve
dostluklar kurdu. Avrupa’nın pek çok şehrinde konserler verdi. Madrid’e geri döndü ve bu
dönemde en ünlü eserlerinden biri olan Noches en los jardines de España’yı (İspanyol
Bahçelerinde Geceler) besteledi (1916). 1921-39 arasında Granada’da yaşadı, Hiç
evlenmeyen Falla, hayatının son yedi yılını Arjantin’de geçirdi.
Piyano eserleri: Cuatro piezas españolas, Pièces espagnoles(Dört İspanyol parçası), Fantasía
Bética, Serenata andaluza, piyano ve orkestra için Noches en los jardines de España’yı
(İspanyol Bahçelerinde Geceler). Ayrıca Lied’ler ve viyolonsel-piyano için parçalar.
İspanyol Bahçelerinde Geceler, üç bölümden oluşur. Falla, eserinde Endülüs müziğinin ritim
ve melodik yapısını kullandığını, başlıkların ardında farklı ve uzak bağlantılar kurmanın
yararsız olduğunu belirtmiştir. Ancak bölümlerle ilgili genel düşünceler şöyledir:
156
En los jardines de la Sierra de Córdoba: Bu bölüm çoğunlukla, çingenelerin gece eğlenceleri
olan sokak dansına verilen isim olan zambra gitano ile ilişkilendirilir. Ayrıca barındırdığı
oryantal etkiler için de, Cordoba’daki bahçeleri çok sevdiği bilinen Sufi bilgin Ibni Masarra
ile bağ kurulması da mümkündür.
-II-
Çek Besteciler
Bedrich Smetana (1824-1884): İsmi hemen akla Ma vlast (Vatanım) isimli orkestra eserini
getiren besteci, Prag’ın yakınındaki Litomysl’de doğmuş, kırsal alanda büyümüştür. 1844’te
geldiği Prag’da Müzik Enstitüsü’nde Josef Proksch ile eğitim görmüştür. Avusturya’nın
himayesine karşı, ülkede canlanan Çek milliyetçiliğinin destekçisi olmuştur. 1848’de Prag’da
kurduğu Piyano Enstitüsü ilgi çekmiştir, öğrenci yetiştirmenin yanı sıra burada konserler de
organize etmiştir. Narin yapısı yüzünden piyanist olarak konser kariyeri çok görkemli
olmamıştır. Liszt ile olan dostluğu ve düzenli mektuplaşmaları hayatı boyunca devam
etmiştir. Prag’da istediği düzeyde başarılı olamaması yüzünden 1856’da İsveç/Gothenburg’a
yerleşti. 1860’ların başında Prag’a geri dönerek Çek ulusal operası için bestelediği eserlerle
ülkesinin kültürel alanda kalkınmasına ve kendi Çek kimliğini bulmasına destek oldu.
1874’de sağır olan Smetana, görevlerinden ayrılmış, hayatının son birkaç senesinde artan
ruhsal bozuklukları nedeniyle ömrünü bir klinikte tamamlamıştır.
157
Amerikan Yaylı Dörtlüsü’nü bestelediği bu yıllarda, ülke hasreti çekti ve 1895’da
Bohemya’ya geri döndü. Rusalka isimli çok başarılı olan operası ile Çek opera mirasına
önemli katkı sağladı. Eserlerinde Çek ve genel anlamda Slav halk dansları ve şarkılarını
kullandı. (skočna, Bohemya bölgesinden odzemek, furiant, sousedská ve špacirka,
Polonya’dan mazurka ve polonaise veya Yugoslavya’ya özgü Kolo, ve Slavlar’ın tüm halk
şarkılarını ve Ukrayna’ya ait dumka).
Piyano eserleri: op.33 sol minör piyano konçertosu, Silhouetty (Siluetler), Poeticke nalady
(Şiirsel ses parçaları- on üç parçadan oluşur), çeşitli küçük parçaları bulunur. Piyano dört-el
için op.46 ve op.72 Slovak Dansları, Legend’leri, Ze Šumavy (Bohemya Ormanları’ndan)
sıklıkla çalınmaktadır. Dört piyano triosu, iki piyano quarteti, iki piyano kenteti ile oda
müziği repertuarının sıklıkla icra edilen bestecisidir.
Piyano eserleri: Piyano sonatı (1.X. 1905 “Sokaktan”-1905’te Brno’da üniversite direnişine
katıldığında çok etkilendiği genç milliyetçilerden ilhamla), iki defterde topladığı on beş
parçalık Po zarostlem chodnicku (On an Overgrown Path-Otlarla Sarılı Bir Yolda), V mlhách
158
(In the Mists-Sisler İçinde) (1912), Intimní skici (Intimate Sketches-İçsel Taslaklar)
(yayımlanması 1994) .
Ayrıca piyano ve küçük ensemble için Konçertino, piyano sol el ve üflemeli ensemble için
Capriccio, keman-piyano sonatı, viyolonsel ve piyano için Pohadka (Masallar) sevilerek icra
edilmektedir.
-III-
Rus Beşleri
Mili Balakirev (1837-1910): Novgrod’da doğan Balakirev, küçük yaşında müzik yeteneğini
göstermiş, Alexandrovsky Enstitüsü’nde akademik eğitimini sürdürmüş, Kazan
Üniversitesi’nde matematik bölümünde okumuştur. 1855’te St.Petersburg’da Glinka ile
tanışmasının ardından müziğe profesyonel olarak eğilen Balakirev, ders vererek ve piyanist
olarak çeşitli etkinliklerde yer alarak geçimini sürdürmüştür. Glinka ile başlayan Rus
folklorüne ilgisi, eleştirmen Stasov ve besteci Alexander Dargomyzhsky ile dostluğu ile
gelişmiş; böylece Rus Beşleri’nin oluşumu için zemin hazırlanmıştır. Ancak kendi ve
başkalarının eserleri ve yorumculuğuyla ilgili uzlaşılmaz katı tavrı ve herkesi kendi doğruları
üzerinden yönlendirmesi yüzünden, Mussorgsky ve Rimsky-Korsakov Balakirev’den
uzaklaşmıştır. 1862’de, Rusya’daki konservatuvarlara alternatif olarak Bağımsız Müzik
Okulu’nu (Free Music School) Lomakin ile birlikte kurarak, öğrencilere ücretsiz müzik
eğitimi sunmanın yanında, pek çok konserler de düzenlemiştir. Çaykovski ile dostluk kurmuş
ve besteciyi desteklemiş olan Balakirev, Prag’da Smetana ile tanışmıştır. 1881’de Moskova
Konservatuvarı’nın ve Rus Müzik Derneği’nin müdürlüğü teklif edilen Balakirev, bu teklifi
geri çevirmiştir. Piyano için çeşitli küçük parçalarının yanı sıra iki adet piyano konçertosu, iki
159
piyano sonatı bulunan Balakirev’in, Islamey isimli solo piyano eseri, yüksek virtuozite
gerektirmekte ve günümüzde piyanistlerce sıklıkla seslendirilmektedir.
Islamey: Eserin “Oryantal Fantezi” alt başlığı, esere ilham veren Caucasus Dağları’nın
kültürel ve etnik çeşitliliğinden kaynaklanmaktadır. Avrupa-Asya sınırı olarak görülen bu
bölge, Hazar Denizi ile Karadeniz arasındadır ve Balakirev’in ziyaret ettiği 1860’larda elliden
fazla etnik grubun yaşadığı, çok dilli ve çok kültürlü yapısıyla şaşırtıcı bir coğrafyadır. Burada
yaşayan halkların müziklerini inceleyen Balakirev, Islamey’de bunlardan yararlanmıştır. Giriş
teması, bölgede ‘Islamey’ denilen bir dans müziğinin temasıdır. Ayrıca, eserin ikinci teması
için de Tatarlar arasında ünlü olan bir aşk şarkısından yararlanmıştır. Nikolay Rubinstein
dahil Rusya’daki tüm piyanistler, eserin teknik olarak çalınmasının imkansız olduğunu öne
sürmüşlerdir; ancak yapıt Avrupa’da kısa sürede çok ünlü olmuştu. Ravel, Gaspard de la
Nuit’yi, Islamey’den daha zor bir eser yazma iddiasıyla bestelediğini belirtmiştir.
Cesar Cui (1835-1918): Litvanya sınırları içinde doğmuştur, annesi Fransız’dır. Askeri
mühendislik okulunda eğitim görmüş, yüksek mühendis olarak Ordu için görev yapmış,
akademide ders vermiş ve 1906 yılında generalliğe kadar yükselmiştir. Besteciliğinden
ziyade, müzik eleştirmenliği ile öne çıkmış olsa da, operalar, koro için, orkestra için çeşitli
eserler bestelemiştir. Oda müziği alanında, keman-piyano için bestelediği eserlerinin yanında,
keman-flüt-piyano için Cinq petite duos, op. 56 sıklıkla çalınmaktadır.
160
ziyaret etmesinin ardından, arkadaşının tabloları ve anılarından hareketle, eserini bestelemeye
başlayan Mussorgsky, muhtemelen daha önce zihninde tasarladığı eserin notasının yazımını
yirmi gün içinde (2-22 Haziran 1874) tamamlamıştır.
161
Civcivlerin Dansı Samuel Goldberg ve Schmuyle(İki Yahudi)
162
Limoges (Pazar Yeri) çizimleri.
Promenade
1-Gnomus (Cüce) : Kırık bacakları üzerinde topallayarak yürümeye çalışan çirkin bir cüce.
Promenade
2-Il vecchio castello (Eski şato): Bir Ortaçağ şatosunun önünde bir Troubadour şarkı
söylüyor.
Promenade
3.Tuileries, Dispute d’enfants aprés jeux (Oyun sonrası kavga eden çocuklar): Tuileries
Bahçeleri’nde (Paris) pek çok çocuk ve dadılar.
4.Bydło: Polonya’daki, büyük tekerlekli öküz arabasına verilen isim.
Promenade
163
4. Эскизы театҏальных костюмов к балету Трильби (Yumurtadan çıkan civcivlerin
dansı): Hartmann’ın Trilbi Balesi için tasarladığı dekora ait illüstrasyon.
6.Samuel Goldberg ve Schmuyle: İki Polonyalı Yahudi, biri zengin, diğeri fakir.
Promenade
7.Limoges, Le marché (La grande nouvelle) (Pazar yeri, büyük haberler): Fransız kadınların
pazar yerindeki kavgası.
8.Catacombae (Spelcrum romanum) (Katakomblar- Roman yeraltı mezarları): Resimde
Hartmann’ın kendisi de mevcut, Paris’teki yeraltı mezarlarını elinde feneriyle gezerken.
Con mortuis in lingua mortua (Ölülerle, ölü bir dilde)
9. Избушка Бабы-Яги на курьих ножках. Часы в русском стиле (Tavuğun bacakları
üzerindeki kulübe, Baba-Yaga): Hartmann’ın çiziminde bir Cadı kulübesi biçimindeki saat,
tavuğun ayakları üzerindedir. Mussorgsky hareketli Baba-Yaga yani cadı figürünü eklemiş.
10. Проект городских ворот в Киеве. Главный фасад (Bogatyr Kapısı, Kiev’de Antik
Başkentte): Hartmann’ın çiziminde Kiev için tasarladığı, masif ve eski Rus stilinde ve Slav
miğferleri biçimli kubbeler eklenmiş bir şehir kapısı vardır.
164