Hipnoterapi

Hipnoz, etrafında olanların farkındalığını yitirecek kadar odaklanmak, rahatlamak,

konsantre olmak ve içe dönmek olarak tanımlanabilir.İnsan zihni çok benzersiz ve
karmaşıktır, bu nedenle gelişimi sırasında hipnoterapi psikolojiden türetilen birçok
psikoterapötik ilkeyi benimsemiştir. Hipnoterapide çok derin sakin bir durumda (trans)
uygulanır, bu nedenle psikoterapiden daha etkili bir tedavi yöntemidir. Psikoterapide
fobileri ve travmayı iyileştirmek için en az 12 toplantı gerekirken, hipnoterapide
hipnoterapistlerin fobileri ve travmayı yenmek için genellikle 1-2 seansa ihtiyacı vardır.
Bu tedavi özellikle ağrı eşiğini düşürmek ve anksiyete tedavisi için oldukça yararlı
sonuçlar verir. Travma sonrası stres bozukluğu, kaygı bozuklukları ve depresyon için
yararlı sonuçlar verir.

Hipnoz olan kişi uykudaymış ve o andan kopmuş gibi görünür fakat gerçekte daha üst
bir farkındalık seviyesinde yaşar. Birey düşündürücü hale gelir ve hipnotizmacının
etkisine duyarlı hale gelir ve unutulmuş olayları hatırlayabilir ve psikolojik semptomları
hafifletebilir (WHO, 1994). Hipnoterapi, belirli tekniklerle iletilen kelimelerin etkisini
kullanır. Hipnoterapinin tek gücü iletişimdir. (Kahija YF., 2007) Hipnoterapinin temel
prensibi, danışanın bilinçaltına bir dizi telkin girmek olan kelimeleri kullanmaktır.
Hipnozun etkisi olarak ACTH hormonunun (adrenokortikotropik hormon) azalması, onu
yaşayan kişiyi daha rahat ve sakin yapar (Daryanti & Mardiana, 2020). Hipnoterapi,
kişiyi eskisinden daha iyi hale getirecek olumlu programları yükleyen, zihindeki olumsuz
programları ve virüsleri ortadan kaldıran bir araç gibi çalışır. Bu tedavi ile kötü duygu,
düşünce ve davranışlardan kurtulmak mümkündür.

Hipnoterapi ve hipnoz yöntemleri ile ilgili yaygın kanı, mistik ve esrarengiz uygulamalar
oldukları yönündedir. Ancak hipnoterapi, mistik bir yöntem değil, kişide yoğun dikkat ve
odaklanma sağlayan bir bilinçaltı durumudur. Terapistin danışanla iletişim kurabilmesi,
hipnoz sırasında bilinçli olduğumuzun bir göstergesidir. Terapi bittikten sonra, danışan
terapi sürecinde neler olduğunu bilecek ve hatırlayacaktır. Bir hipnoterapi seansına
katılmak için yapılması gereken şey, terapistin tüm talimatlarını kabul etmeye
hazırlanmaktır. Hasta oryantasyonlu modern hipnoterapi yöntemleri, asıl sorunu bulmak
için hastanın farkındalığını 'açma' ve hastanın sorunu kendi başına iyileştirmesine veya
çözmesine yardımcı olma rolüne sahiptir.

İslami Hipnoterapi

Psikoloji ilminin belki temeli olan ruh, Kur’an-ı Kerim’de “Sana ruh hakkında soru
sorarlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir. Size ancak az bir bilgi verilmiştir“ (Kur’an,
17:85) diye tarif edilir. Ruh’u bir emir veya kanun olarak görmek mümkün. Kainattaki
kanunlara bir ceset ve şuur verilseydi, onlar da insan olurdu. Aynı şekilde insanda ceset
ve şuur olmasaydı o da bir kanun olurdu. Kanunlar sabit ve değişmez olduğu gibi, ruh
dahi ebedi olarak var olacaktır. Ruh bedenin enerjisi gibi. En pahalı ve kaliteli bir telefon
enerjisiz, yani pilsiz, sadece oluşturduğu maddenin değeri kadardır. Hiçbir şeye
yarayamadığı için değeri de hiç yükmündedir. İnsanın da ruhu olmasaydı, sadece et
parçasından ibaret olurdu. Dolayısıyla insanı insan yapan ruhtur.

İnsanda kalp ve akıl dışında başka duygular da vardır. Hatta öyle duygular vardır ki,
onlar sürekli alıcı fonksiyondadır. Bilinçaltı hali bunlardan birisidir. Bilinçaltımızdaki
mesajı yerleştirirsek, ona inanmaya başlarız, hangi rüyayı veya korkuyu eklersek, onu
gerçekleştirmek için harekete geçeriz. Vesveseler ve panik ataklar çoğu zaman bu
şekilde oluşur. Hipnoterapinin de temel prensibi bu şekildedir. Hipnoz edilen kişinin
bilinçaltına bir mesaj gönderilir ve insan o mesajin gerçekliğine inanır ve ona göre
harekete geçer. Bu nedenle ruhu etkileyen bilinçaltının sağlam olması önemlidir.

İslami hipnoterapi, ek manevi bileşen ile hipnozdaki spesifik tedavi tekniklerinden biridir.
İslami Yaklaşımla Manevi Hipnoterapi (SPHIA), hipnoterapi metinlerine ‘’Dua, Ezan,
Zikir, Namaz’’ gibi birkaç unsur eklemiştir. İslami hipnoterapi çok sakin (trans) halde,
hipnoz edilen kişiyi kendi içine yönelterek iyileştirici bir etki oluşturmasını
amaçlamaktadır. İslami hipnoterapinin ilkeleri, hastanın her zaman Allah'ını hatırlaması
için hastaya İslami değerlerle ilgili telkinler kullanmaya teşvik eder. İslami hipnoterapi,
İslami değerlerdeki düşünce, duygu ve davranış sorunlarının üstesinden gelmek için
telkinin faydalarını inceleyen bir psikoloji dalıdır. İslami hipnoterapi bir zihin terapisi ve
iyileştirme tekniğidir.

Dînimiz İslâm; “îman, takvâ, teslîmiyet, rızâ, sabır ve şükür…” gibi insanın huzur ve
saâdeti için gerekli olan bütün şifa reçetelerini sunmuştur. Hipnozla yapılan terapilerde
kullanılan ihlas, ihsan, bağışlanma kavramlarının da danışanın iyileşme sürecinde
çabuk ayağa kalkmasını kolaylaştırdığı kanıtlanmıştır.Bu çalışmadan elde edilen
bulgular, ibadetin içtenlikle yapıldığı varsayımını desteklemektedir. Bu tam bir umutla ve
doğru bir anlayışla yürütüldüğünde şifa etkisi olacaktır.

Bir terapist tarafından yapılmasının yanı sıra, hipnoterapi otohipnoz şeklinde de kendi
kendini iyileştirme için yapılabilir. Aslında bazı hastalıklar zihnimizden kaynaklanır.
Stres, baş dönmesi, uykusuzluk, fobiler, migren ve kilo verme gibi hastalıklar otohipnoz
ile tedavi edilebilir. Sağlıklı kişilerde otohipnoz, olumsuz kayıtlardan kaçınmak, hastalığı
önlemek ve dayanıklılığı artırmak için de kullanılabilir. Sağlıklı bir vücut kondisyonu
sağlandığında vücudun direnci de artar ve vücut hastalıklara karşı daha az hassas hale
gelir. Kendi kendine kehanetler veya hipnotik telkinler genellikle gerçek olur çünkü
zihnimiz, düşünce sürecine telkinler de dahil eder. Tıpkı yağmura yakalandığımızda,
yağmurdan dolayı bir baş ağrısı veya baş dönmesi yaşayacağımıza emin olduğumuz
gibi.

Güçlü bir inanca sahip olan ve dinini yaşayan bir kişinin, dinini uygulamayan bir kişiye
göre psikolojik rahatsızlıklarla daha iyi başa çıkabilir. İslami Manevi unsurları
hipnoterapiye entegre etmek, dua, zikir, namaz ve Kur'an-ı Kerim tilaveti dinlemek,
hastada iyileştirici bir etki oluşturacaktır. Hipnoterapiyi de bu şekilde islami manevi
unsurlara entegre edip uygulamak, uzun süreli ve kalıcı bir şifa olacaktır.

Sources

Hilgard, E. R. (1986). Divided consciousness: Multiple controls in human thought and

action.New York: Wiley.
Kihlstrom, J. F. (2001). Hypnosis and the psychological unconscious. In Howard S.
Friedman (Ed.), Assessment and therapy: Specialty articles from the Encyclopedia of
Mental Health. San Diego, CA: Academic Press.