You are on page 1of 19

AKUT-KRONİK BÖBREK

YETMEZLİĞİ
VE
TIBBİ BESLENME TEDAVİSİ
BÖBREĞİN YAPISI

• Karın boşuğunun arka duvarında peritonun arkasında, alt torasik ve üst lumbal
vertebrelar düzeyinde bulunmaktadır.

• Her erişkin böbrek yaklaşık 125-175 g ağırlığında ve yaklaşık 11-12 x 6 x 2.5-3 cm


uzunluğundadır.

BÖBREĞİN GÖREVLERİ

• Böbrekler, vücut dengesi açısından çok mühim bir organdır.

• Böbrekler ekstraselüler ortamı, özellikle hücre dışı su ve elektrolitleri düzenler.

• Protein metabolizmasından ve iskelet kasından salınan kreatinden azotlu ürünleri


uzaklaştırırlar.

• Bununla birlikte, böbreklerin kabul edilebilir bir aralıkta hücre dışı su ve elektrolitleri
koruma özelliği, tüm hücreler ekstraselüler ortamda bulunduğu için vücudun tüm
organları üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.
AKUT - KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ

• Kronik Böbrek Yetmezliği (KBY); dünyada ve Türkiye’de yaygın ve önemli bir halk sağlığı
sorunudur.

• Tahmini global prevalansı %11-13’tür.


• Türkiye’de Kronik Böbrek Yetmezliğinin prevelansı, 2008 yılında genel yetişkin nüfusta %15.7 olarak
saptanmıştır.

• Erken tanı konulduğunda sıklıkla önlenebilir veya ilerlemesi geciktirilebilir olmasına karşılık,
farkındalığı ve erken tanı ihtimali düşüktür.
• Farkındalığının ve erken tanısının düşük olması nedeni ile böbrek hastalığı Son Dönem Böbrek
Yetmezliği (SDBY) evresine ilerlemekte, yüksek morbidite ve mortalite oranları ve kötü yaşam
kalitesi ile hasta sağlığını, uygulanması gereken yüksek maliyetli diyaliz ve böbrek nakli tedavileri ile
sağlık bütçesini ciddi olarak tehdit etmektedir.
• Böbrek hastalıklarının ilerleyici olması pek çok komplikasyonu beraberinde getirmektedir.
Bunun yanında, beslenme sorunlarının da olması böbrek yetmezliğini daha da
zorlaştırmaktadır.
• Tıbbi beslenme tedavisi hem hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak hem de hastalığa bağlı
mortaliteyi ve morbiditeyi azaltmak amacıyla uygulanmakta ve tıbbi tedavinin bir parçası
olarak tanımlanmaktadır.

• Akut böbrek yetmezliği (ABY), hastanede yatan hastalarda sık karşılaşılan bir
komplikasyondur.
• Akut böbrek hasarlı hastalarda malnütrisyon, komplikasyon gelişme riski, hastane
mortalitesinde artış ile ilişkilidir. Bu nedenle ABY’li hastaların tedavisinde uygun beslenme
desteğinin yer alması gereklidir.
BÖBREK HASTALIKLARININ BELİRTİLERİ VE TANISI:

• Kaburga ve belde ağrı.


• Oligüri: Günlük idrar hacminin <400-500 cc olması.
• Anüri: Günlük idrar hacminin <50 cc olması ya da hiç olmaması.
• Poliüri: Günlük idrar hacminin >2 L olması.
• Noktüri: Geceleri sık idrara çıkma durumu.
• Dizüri: Ağrılı idrara çıkma.
• Hematüri: Kanlı idrar
• Ödem,idrar yoğunluğunun bozulması, proteinüri, GFR.
• İdrar sedmenti: Normalde idrarda bulunmayan veya az bulunan elemanların çok sayıda olması.
• Diğer belirtiler: Hipertansiyon, GİS rahatsızlıkları, şiddetli anemi, nefes darlığı, pıhtılaşma bozuklukları,
kaşıntı ve sinir sistemi bozuklukları.

ORTAYA ÇIKARILMASI İÇİN NE YAPILMALIDIR?


• Kolaylıkla yapılabilen serum kreatinin, hesaplanmış glomerüler filtrasyon hızı ve idrar albümin testleri
mevcuttur.
• Erken dönem böbrek hastalığı olan kişilerin büyük çoğunluğu ortaya çıkarılamamıştır.
RİSK GRUPLARI

-Şeker hastalığı ve yüksek tansiyonu olan hastalar.


-Obez ve sigara içen bireyler.
-50 yaşın üzerindekiler.
-Ailesinde böbrek hastalığı, şeker hastalığı ve yüksek tansiyonu olanlar.
-Diğer türlerde böbrek hastalığı olan kişiler.

• Şuan uygulanmakta olan koruma amaçlı tedavilerin erken dönem böbrek


yetmezliği olanlarda da uygulanması önerilmektedir.
TIBBİ BESLENME TEDAVİSİ

Proteinler;
• Anüri olduğu durumlarda 1-2 gün verilmez.
• oligüri var ise,
• BUN yüksekse,
• kreatin yüksekse,
• GFR düşükse (özellikle %25'in altına düşmüşse çok sınırlanır),
• Transplantasyondan sonra kronik rejeksiyon gelişirse
• SINIRLANIR.
• AGN (akut glomerülonefrit),KGN (kronik glomerülonefrit),ABY,KBY genel
olarak bir sürü protein kısıtlaması yapılan hastalıklardır.

Sınırlanmadığı durumlar;
• İdrarla fazla protein kaybı var ise,
• KBY olan hasta diyalize girdiğinde,
• Transplantasyon sonrası ilk dönem,
• GFR normalse veya belirgin azalmamış ise kısıtlanmaz.
Yağlar;
• Yağların son ürünleri idrarla dışarı atılmadığı için anüri durumunda bile sınırlanmaz.
Enerji'in %30'u kadar verilebilir.

Elektrolitler ve mineraller:
• Oligüri, anüri durumunda Na,K,P sınırlanır.
• Uzun süreli protein sınırlaması demir alımını zorlaştırır, artırılmalıdır (KBY).
• Diyet kalsiyumu da artırılır (KBY).

Vitaminler;
• Yeterli seviyede alımı sağlanmalıdır.
• A ve C vitaminleri doku onarımı için,
• B grubu vitaminleri sinir sitemi ve enerji oluşumu için,
• Dvitamini aktifleşme sorunu için özellikle gerekir.
AKUT BÖBREK YETMEZLİĞİ TIBBİ BESLENME TEDAVİSİ

• Enerji 2000-3000 kkal, en az 35 kkal/kg verilmelidir.

• Protein GFR %25'in altında ise 0.35 g/kg, üstünde ise 0.75 g/kg verilir.
-Özellikle iyi kalitede proteinler olması önemlidir.

• Sıvı sınırlanır (24 x 0.5 x kg + bir önceki günkü idrar), aşırı kayıplar (ateşe bağlı) göz önünde tutulur.

• Yağ %30 olabilir.


• CHO'lar %60-65 verilir.
• K,P,Na oligüri ve anüri durumunda sınırlı verilir. Poliüri durumunda sınırlanmaz.
• Folik asit, B6 ve C vitamini takviyesi yapılmalıdır.
KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ TIBBİ BESLENME TEDAVİSİ

• Enerji bol (2500-3000 kkal veya 35-40 kkal/kg)


• Protein; GFR %15'in altında ise 20g, üstünde ise 40g ve daha fazla verilir.
• Diyalize giren hastalara 1-1.2 g/kg gibi fazla protein verilir.

• Sıvı; anüri ve oligüri var ise sınırlanır.


(24 x 0.5 x Ağırlık + bir önceki günkü idrar)

• CHO'lar bol (%60-65). Nişasta polimerleri, lokum, akide şekeri gibi saf şekerler gerekir.
• Yağlar fazla verilmemeli, %25-30u geçmemelidir.
• Terminal döneme kadar böbrekler sodyumu atabilir, ödem gibi şikayetler yok ise sınırlanmaz. Anüri
ve oligüri oluştuğunda sınırlı verilmelidir (450-900mg).
-Diyaliz sırasında hipotansiyonu önlemek için sınırlıverilir.

• Kanda potasyum düzeyleri yükseldiğinde veya anüri, oligüri varsa sınırlanır (600-700mg/gün. Fosfor
bağlayıcı ilaçların kullanımı da gerekebilir.
• Gerekirse kalsiyum eklenmesi de yapılmalıdır. Düşük proteinli diyetlerde kalsiyum alımı oldukça
zordur.
• Düşük proteinli diyet alan hastaların serum demir, çinko, tiamin, riboflavin ve folat düzeyleri düşük
ve sınırda olduğundan ekleme yapılmalıdır.
• Aktif D vitamini ve eritropoetin verilir.

• Diyalize giren hastalara ayrıca suda eriyen vitamin eklemesi, özellikle C vitamini ve folik asit
gereklidir.
Protein, Na, Kısıtlı diyetlerde beslenme önerileri;

YASAK OLAN YİYECEKLER;


• Önerilenden fazla süt, yumurta, balık, et, tavuk,
• İçeriği bilinmeyen kek, pasta vb. ürünler,
• Konserve ve salmura yiyecekler, sucuk, sosis vb.,
• Sakatatlar, kuruyemişler, meşrubatlar, çikolata,
• Kurubaklagiller (yüksek proteinli diyette serbest),
• Bulgur, patates, mısır, tarhana, tahin, pekmez
• Mısır, kabun, pancar, pazı, bakla, kereviz, enginar,
• Önerilenden fazla meyve-sebze
• Tuz ve tuzlu yiyecekler.
DİYALİZ

• Genel olarak vücut sıvılarındaki istenmeyen maddelerin yarı geçirgen bir zar aracılığıyla
vücuttan uzaklaştırılması işlemi olarak tanımlanabilir.

Perriton diyalizi ve hemodiyaliz olmak üzere iki türlü uygulama yapılmaktadır;

HEMODİYALİZ:
• Hastanın kanı vücut dışında yapay böbrek de denilen diyaliz aygıtının içinde dolaştırılır.
• Genellikle haftada 3 kez 3-4 saatlik uygulamalar şeklinde gerçekleşir.
• Diyaliz seansları arasında kilo alımının kuru vücut ağırlığının %10'undan fazla olması durumunda;
-Kısa vadede akciğer ödemi, hiperkalemi;
-Uzun vadede hiperparatiroidi ve kardiyovasküler problemler ortaya çıkabilmektedir.

PERİTON DİYALİZİ:
• Periton diyalizinin en önemli kullanım alanı akut böbrek yetmezliği (ABY) dir.
• Günde 4-5 defa karına doldurulan diyaliz sıvısının 4-8 saat karın içerisinde beklemesi ile uygulanır.
DİYALİZDE TIBBİ BESLENME TEDAVİSİ

• Doku yıkımının önlenmesi ve pozitif N dengesi için 35-40 kkal/kg ya da günde 2000-3000 kkal enerji
verilir.
• Diyalize giren KBY hastalarının protein gereksinimi girmeynlerinkinden fazladır, 1-1.2 g/kg olarak önerilir.
-Çünkü diyaliz sırasında az miktarda kayba uğrayan aminoasitler karşılanmalı ve katabolizma önlenmelidir.
İyi kalitede olan proteinler verilmelidir.

• Enerjinin %60-65'i CHO'lardan, %25-30'u yağlardan sağlanmalıdır.


• Diyaliz sırasında özellikle hipotansiyonu önlemek için sodyumun fazla verilmesi gerekebilir.
• Potasyum 1 mmol/kg önerilmektedir.
• P alımı <1000 mg/gün olmalıdır.
• Suda eriyen vitaminlerin takviyesi gerekebilir. Ancak aşırı miktarda C vitamini takviyesi yumuşak doku ve
kemikte kalsiyum okzalat birikimi yapan okzalik asit oluşumuna yol açar.
ORAL NUTRİSYONEL DESTEK:
• Beslenme yetersizliğine sahip kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda oral beslenme
ürünleri verilebilir.
• ONS ile enteral beslenme ise konvansiyonel olarak tedavi edilmiş kronik böbrek yetmezliği
olanlarda ve diyaliz hastalarında tercih edilmektedir.

ENTERAL BESLENME:
• Stres durumlarında, katabolik durum nedeniyle oral beslenmenin olamayacağı zaman veya
hastanın bilinci kapalı olduğunda, ayrıca gastrointestinal sistem işlevsel ise enteral beslenme
(EN) önerilmelidir.
• Enteral beslenme özellikle akut böbrek yetmezliği olan hastalar için uygun bir yöntemdir.
• SDBY olan hastalarda ise enteral beslenme, böbreği yaralanmalardan korumakta ve daha iyi
bir hacim sağlayarak kardiyak çıktıyı desteklemektedir.
• ESPEN kılavuzlarına göre, beslenme yetersizliği olan SDBY hastalarında kısa süreli enteral
beslenme için standart formüller kullanılmalıdır. Ancak 5 günü aşan EN için elektrolit içeriği
azaltılmış, düşük proteinli hastalığa ve birçok böbrek hastalığına özgü ürünler kullanılmalıdır.

TOTAL PARENTERAL BESLENME:


• Hastalarda çok fazla diyet desteği, oral destekler ve enteral beslenme ile alması gereken doza
ulaşılamadığında, gastrointestinal sistem çalışmadığında parenteral beslenme önerilir.
• Sıvı kısıtlaması gerekliliği nedeniyle özellikle yoğun bakımdaki böbrek hastalarına santral
yolla infüzyon gerekmektedir.
• Malnütrisyon tanısı konulmuş ve hemodiyalize giren SDBY hastalarında parenteral beslenme
yöntemi uygulanır.
• Gastrointestinal her şey normale döndüğünde parenteral beslenme yavaş yavaş azaltılmalı,
enteral beslenmeye mümkünse oral beslenmeye geçilmelidir.
BÖBREK HASTALIKLARININ ÖNLENMESİ

Koruma amaçlı, böbrekle ilgili ve kardiyovasküler hastalıklardan korumaya karşı


başarısı kanıtlanmış ölçekler bulunmaktadır.

Bunlar;

• Yüksek kan basıncının düşürülmesi (GFR).


• Kan şeker, kan yağları ve aneminin kontrolü.
• Sigaranın bırakılması.
• Fiziksel aktivite artışı.
• Vücut ağırlığının kontrolü dür.
KAYNAKLAR

• Saka, M. (2018). Böbrek Hastalıkları ve Lipit Metabolizması. Beslenme ve Diyet


Dergisi , 46,13-17.
• Süzen,B.(2018).Akut ve Kronik Böbrek Yetmezliğinde Tıbbi Beslenme Tedavisi.
Beslenme ve Diyet Dergisi, 46, 36-47.
• Kızıltan, G., &Türker, P.F. (2018). Böbrek Hastalıkları ve Beslenme Özel Sayısı.
Beslenme ve Diyet Dergisi, 46, 1-1.
• Yıldız, E.A. (2018). Böbrek Hastalıkları ve Karbonhidrat Metabolizması. Beslenme
ve Diyet Dergisi, 46, 2-6.
• Türker ,P.F. (2018). Böbrek Hastalıklarında Klinik Nütrisyon Yaklaşımı. Beslenme
ve Diyet Dergisi, 46, 82-88.
BENİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM...

You might also like