You are on page 1of 31

19.

YÜZYILDA DEĞİŞİM VE
SANAYİLEŞME
EKONOMİK DEĞİŞMELER
 19. yüzyılda Avrupa’da meydana gelen demografik
(nüfus ve sosyal yapı alanındaki) değişiklikler;

– Nüfus artış oranları artmıştır.


– Göç hareketleri hızlanmıştır.
– Şehirleşme hız kazanmıştır.
– Yeni sanayi merkezleri doğmuştur.
– İşçi sınıfı ortaya çıkmıştır.
EKONOMİK DEĞİŞMELER
 Nüfus Artış Hızı

– Avrupa nüfusu 1740’tan itibaren yeniden artmaya başladı ve nüfus artışı


yirminci yüzyılda da devam etti. 19. yüzyılda Avrupa nüfusu yüzyıldan
daha kısa bir sürede ikiye katlandı.

– 19. yüzyılın son çeyreğinde Avrupa’da nüfus artışını sınırlayıcı bir faktör
tarımsal kaynakların yetersizliğiydi.

– 19. yüzyılda ekim alanlarının genişlemesi ve tarımsal verimin


yükselmesi yiyecek kaynaklarını zenginleştirerek nüfus artışının
önündeki engelleri kaldırdı.

– Rusya % 2 ile Avrupa ülkeleri içinde en yüksek nüfus artış oranına


sahip ülke idi.
EKONOMİK DEĞİŞMELER
 Göç Hareketleri ve Şehirleşme

– Ucuz ulaşım göç hareketlerini hızlandırmıştır.

– 19. yüzyıldaki en önemli gelişme göç hareketlerinin bir sonucu olarak şehir
nüfusunun büyümesiydi. Şehirleşme sanayileşmeyle birlikte hız kazanmıştır.
Sanayileşmenin arkasında kömür enerjisi yer almaktadır.

– 19. yüzyılda kömürün kazandığı önem çoğu yeni büyük sanayi merkezlerinin
kömür yataklarının yakınlarında kurulmasına neden olmuştur. Bu da şehirleşmenin
önündeki engeli ortadan kaldırmıştır. Hatırlatmak gerekir ki tarihsel olarak
şehirlerin büyümesinin ana engeli ulaşım ve iletişimdeki güçlüklerdi. Bu
durum temel ihtiyaçların karşılanmasında güçlüğe neden olmaktaydı.

– Bu gelişmeler sonucunda kömür yataklarının yakınlarında yeni sanayi


merkezleri doğmuştur.
EKONOMİK DEĞİŞMELER
– Sosyal Yapı

 19. yüzyılda köylüler sınıf olarak en kalabalık gruptu. Tarımdan


Sanayiye kayış ve şehirlerin gelişmesi yeni sosyal sınıfların
doğmasına neden olmuştur. Sanayinin yayılması işçi sınıfının
sayısının artmasına sağlamıştır.

 Sanayileşme okuryazarlığın ve eğitimin yaygınlaşmasını da


sağlamıştır. Sanayileşme düzeyi ile okuryazarlık arasında önemli
paralellik bulunmaktadır.
EKONOMİK DEĞİŞMELER

 Taşıma ve Haberleşme Alanındaki Değişiklikler;

– Buharlı lokomotifler yaygınlaştı.


– Maliyetler düştü.
– Tarım ticarileşti.
– Sermaye tasarrufu sağlandı.
– Dünya ekonomik açıdan bütünleşti.
EKONOMİK DEĞİŞMELER
 Buharlı Lokomotiflerin Gelişmesi

– Buharlı lokomotif 19. yüzyılda sanayileşmenin en önemli aracıydı.


(Tarihsel olarak demiryollarından önce sanayileşmenin ana engeli taşıma
maliyetlerinin yüksekliği idi).

– Demiryolu inşası hem hafif mallar ve insanların hem de kömür, buğday


ve demir cevheri gibi hacimli cisimlerin ucuz ve hızlı olarak kara
üzerinden taşınmasını mümkün hale getirdi.

– Demiryollarının gelişmesi tarımın ticarileşmesinde önemli bir rol


oynadı. Çünkü uzak köyler bile demiryolu sayesinde şehir pazarlarına
kolaylıkla mallarını taşıyabiliyordu.
EKONOMİK DEĞİŞMELER

 Sermaye Tasarrufu

– Buharlı gemiler, lokomotiflerden daha önce gelişmekle birlikte


yüzyılın sonuna kadar sınai ve ticari genişlemede sınırlı bir rol
oynadı. 1850’lere doğru buharlı gemiler, insan ve posta taşıma
aracı olarak yelkenli gemilerin yerini aldı.

– Taşıma alanında yaşanan bu gelişmeler sermaye tasarrufu


sağlamıştır.
EKONOMİK DEĞİŞMELER
 Dünyanın Ekonomik Açıdan Bütünleşmesi;

– Haberleşme alanında ise 1832’de telgrafın icadı Amerika ile Avrupa’nın


büyük şehirlerini birbirine bağladı.

– 1876’da patenti alınan telefon, haberleşmede önemli bir adım oldu. Bu


değişmelerin etkisiyle dünya ekonomik açıdan bütünleşmiş oldu .
Londra ve Şikago’da alınan kararlar dünyanın her tarafında etkili olmaya
başladı.
EKONOMİK DEĞİŞMELER
 Tarımsal Gelişme ve Organizasyon;

– Yiyecek üretiminde artış yaşandı.


– Tarımın etkisiyle reel ücretler düşük düzey-de kaldı.
– Tarımsal işletmeler bütünleştirildi.
EKONOMİK DEĞİŞMELER
 Yiyecek Üretimindeki Artış ve Reel Ücretler;

– Avrupa 1870’lere kadar kendi kendine yeten bir üretime sahipti. Yeni
ürünler, kimyevi gübreler, ileri tarım metotları, tohum geliştirme
ve hayvan besiciliği çalışmaları ile etkin rotasyon sistemleri , Batı
Avrupa’da yiyecek üretiminin artmasını sağladı.

– İki yeni ürün tarımdaki üretim artışında önemli bir rol oynamıştır. Patates
ürünün kalorisini 4 katına çıkarırken, şeker kamışı şeker ihtiyacının
dışında hayvanlar için bir besi yemi olmuştur.

– Doğu Avrupa’da yiyecek üretimi artarken dönüm ve kişi başına


üretim, yani tarımsal verimlilik Batı Avrupa standartlarına göre düşük
kalmıştır.
EKONOMİK DEĞİŞMELER
 Reel Ücretlerde Yaşanan Düşüş;

– Ucuz ve kalorisi yüksek bir ürün olarak patatesin


üretiminin yaygınlaşması, şehirlerdeki sanayi işçilerinin
reel ücretlerinin düşük tutulmasını sağlamıştır.

– Patates aynı zamanda sanayileşmeye de en fazla yararı


sağlamıştır.
EKONOMİK DEĞİŞMELER
 Tarımsal İşletmelerin Bütünleştirilmesi;

– Bilimsel tarım sonucunda işletmeler bütünleştirilmiş ve bu durum


sonucunda iki farklı tarımsal organizasyon ortaya çıkmıştır.

– İngiltere ve Kuzeydoğu Almanya’da büyük çiftlikler hakim olurken,


Avrupa’nın diğer kısımlarında küçük üreticilik yaygınlığını
korumaktaydı.

– 19. yüzyılda tarımsal gelişmelerde en ileri ülkeler Hollanda, İngiltere,


Danimarka ve Belçika gibi ülkelerdir.
EKONOMİK DEĞİŞMELER
 Sınai Teknolojik ve Organizasyon;

– İnsanlar, icat etmenin metodunu keşfetti.


– Bilimsel ilerlemede süreklilik yaşandı, teknoloji gelişti.
– Yenilikler daha çok sanatkar, esnaf ve müteşebbislerce sağlandı.
– Enerji üretimi sağlandı.
EKONOMİK DEĞİŞMELER
– Sanayi İnkılâbı ile birlikte insanlar, icat etmenin metodunu
keşfetmiştir. 18. yüzyılda sınai yenilikler, fen bilimleri çok az
yakınlığı olan sanatkâr, esnaf ve müteşebbislerce
gerçekleştirilmiştir.

– 19. yüzyılda bilimsel ilerleme teknolojik ilerlemenin ön


şartı haline geldi. Sınai teknoloji alanında Sanayi İnkılâbı’ndan
sonraki gelişmeler arasında en önemli unsur sürekli teknolojik
gelişmenin yaşanmasıdır.

– Bilim adamları, mühendisler ve müteşebbisler arasında sıkı bir


ilişki doğdu. 19. yüzyılın sonunda sınai teşebbüsler artık özel
araştırma elemanları bulunuyordu. Elektrik ve kimya sanayileri bu
gelişmelere öncü oldu.
EKONOMİK DEĞİŞMELER
– 19. yüzyılda sanayide teknolojik gelişmelerin en önemli alanlarından birisi
enerji üretimiydi. Teknolojik gelişmeler sonucunda buharlı motorların
gücü ve etkinliği sürekli arttı.

– Sanayi alanında diğer bir gelişme elektrik enerjisiyle ilgiliydi. 1873’te


hidrolik tribünün dinamoya bağlanması yoluyla elektrik üretilmesi enerji
ihtiyaçlarının karşılanabilmesini sağlamıştır. Buhar tribünlerinin icadı,
elektrik üretimini su kaynaklarına bağımlı olmaktan kurtardı ve enerji
dengesini yeniden kömür ve buhara kaydırdı.

– 19. yüzyılda ticari kullanıma yönelik pek çok yeni maddenin üretimine
başlandı. Sentetik boyalar, organik kimya sanayinin başlangıcını
oluşturdu. Kimya sanayi tarımı etkiledi. Toprağın bilimsel olarak
incelenmesi daha gelişmiş tekniklerine ve suni gübrelerin doğuşuna yol
açtı.
EKONOMİK DEĞİŞMELER
– Kimya, metalürji sanayinde de büyük rol oynadı. Metalürji alanındaki ana
değişme çeliğin ucuzlaması ve kullanımının yaygınlaşması ydı. Çelik
kısa sürede pek çok kullanım alanında demir ve ağacın yerini aldı.

– Makinede yapılan üretim malların fiyatlarını düşürdüğü ve günlük


tüketime elverişli malların sayısı oldukça çoğaldı. İnsanların hayat
standardı yükseldi. Enerjiyle çalışan makinelerin yaygınlaşmasıyla
fabrikalar sınai organizasyonların hakim şekli haline geldi.

– Sınai organizasyonla ilgili diğer bir önemli gelişme sınırsız sorumlu


anonim ortaklıkların ve kişisel firmaların yerini sınırlı sorumluluğa
dayalı şirketlerin olmasıydı. Yapılan düzenlemelerle şirketlere hukuki bir
şahsiyet kazandırıldı ve yatırımcıların sınırlı sorumluluğu esası getirildi. Bu
ise sanayi sermaye akışını kolaylaştırdı. Bu arada şirketlerin
büyüklükleri arttı, dikey birleşmeler oluştu ve karteller meydana geldi.
EKONOMİK DEĞİŞMELER
 Uluslararası Ticaret ve Dünya Ekonomisinin Genişlemesi

– Uzak mesafeli ticarette artış oldu.


– Ülkelerarası fiyat dalgalanmaları paralellik kazandı.
– 1873-1980 arasında ekonomik bunalım yaşandı.
– Almanya başta olmak üzere ülkeler korumacı dış ticarete yöneldiler.
– İngiltere öncülüğünde sermaye ihracı yaygınlaşmıştır.
– Zamanla sermaye ihracı siyasi bir aygıta dönüşmüştür.
EKONOMİK DEĞİŞMELER
– Uzak mesafeli ticaretin önemi 19. yüzyılda hızla ve büyük ölçüde arttı.
En hızlı büyüme 1840’ların başları ile 1873 arasında meydana geldi.

– 20. yüzyılın başlarında artık bir dünya ekonomisinden söz etmek


mümkündü. 19. yüzyılın başında uluslararası ticaretin serbestçe cereyan
etmesini engelleyen biri tabi diğeri suni iki engel bulunuyordu.

 Tabii engel taşıma maliyetlerinin yüksek olması ydı. Bu engel demiryolları


ve deniz taşımacılığıyla ortadan kaldırıldı.
 Suni engel ise ithalat yasaklarıydı. Bunlarda zamanla ortadan kaldırıldı.

– Uluslararası ekonominin bütünleşmesinin diğer bir sonucu ülkelerarası


fiyat dalgalanmalarının paralellik kazanması ydı. Sanayileşme ve
uluslararası ticaretin genişlemesi fiyat hareketlerini talep dalgalanmaları ile
yakından alakalı hale getirdi.

 Devri hareketler iktisadi faaliyetlerin hacminin birbirini takip eden yükselmeler


ve alçalmalar şeklindeki dönemsel dalgalanmalar halinde değişmesine verilen
addır.
EKONOMİK DEĞİŞMELER
– 19. yüzyılın başlarında fiyatlar, savaş döneminin problemleri nedeniyle
doruk noktasına ulaşmış, daha sonra ekonomik etkinliğin artışı nedeniyle
fiyatlar düşmüştür. 1850’lerde özellikle California ve Viyana ve New York
borsalarında mali bir panik baş göstermiş ve kriz çıkmıştır.

– 1873-1890 arasında yaşanan ekonomik bunalım dönemi Büyük


Bunalımdan önceki en önemli bunalımdır.

 Devri hareketlerin alçalma döneminde, faaliyet hacminin düştüğü, toplam


talebin tam istihdam seviyesinin altında kaldığı döneme depresyon adı verilir.

– Sanayiciler bunalımı uluslararası rekabete bağladılar ve korumacılığa


dönüş için ısrarlı talepte bulunmaya başladılar. 19. yüzyılda korumacı dış
ticaret politikasını ilk kez 1879’da Almanya uygulamıştır. 1873’ten
sonraki 20 yıl içinde uluslararası ticaretin büyüme hızı biraz yavaşlamıştır.
EKONOMİK DEĞİŞMELER
– 19. yüzyılda malların serbest dolaşımı yanında insan ve
sermayenin uluslararası dolaşımı da büyük bir artış gösterdi.
Sermaye ihracı da uluslararası ekonomik büyümeyi güçlendirir.

– 1914’te dünyanın en fazla dış yatırıma sahip ülkesi İngiltere idi.


Bu yatırımların yapıldığı kıtalar itibariyle dağılımında Avrupa ilk
sırayı alıyordu. Bu sermaye ihracının bir bölümü madencilik ve
plantasyon gibi bir teşebbüsün finansmanı için yapılıyordu. Bir
bölümü ise hükümetlere veriliyordu. Bu durum sermaye ihracını,
siyasi kontrol aracına çevirmiştir.
EKONOMİK DEĞİŞMELER
 Devlet ve Ekonomik Hayat

– Devletin ekonomiye karışmaması benimsenmekteydi.


– Ekonomi üzerindeki tüm sınırlandırılmalar kaldırılmalıydı.
– Ekonomide liberalizm (laissez faire) düşüncesi hakimdi.
– Liberalizmin vatanı İngiltere idi.
– Devletçi gelenek ise daha çok Almanya’da yaygındı.
EKONOMİK DEĞİŞMELER
– 1776’da Adam Smith ferdi ekonomik bağımsızlık düşüncesini
savunduğu Milletlerin Zenginliği adlı kitabı yayımlamıştı. Adam
Smith, kişisel teşebbüse konan sınırlamaların kaldırılması halinde
ekonomide rekabetin artacağını da bunun da milletleri
zenginleştireceğini savunuyordu.

– Ekonomide liberalizm serbest ticaret yanında ekonomide


devletin rolünün azaltılmasını da öngörüyordu. Devlet
yalnızca toplumu şiddet ve istilaya karşı korumalı, adalet
hizmetlerini yerine getirmeli ve kişilerin ilgi göstermeyeceği bazı
kamu işlerini yürütmeliydi.

– Laissez Faire olarak adlandırılan bu ekonomik felsefeye göre


tüm kişiler, özellikle de müteşebbisler ceza yasaları dışında
herhangi bir resmi sınıflamayla karşılaşmaksızın menfaatleri
peşinde serbestçe koşabilmeliydi.
EKONOMİK DEĞİŞMELER

– İngiltere genellikle laissez-faire’nin vatanı olarak bilinir. İngiltere’de en


geçerli ekonomik fikirler, kişisel menfaatlerin uzun dönemde toplumun
bir bütün olarak iyiliği sağlamaya yeterli olacağı inancını doğurmuştu.

– İngiliz hükümeti, başlangıçta ekonomik ilişkilere mümkün olduğu kadar az


müdahale etmeye çalıştı. Ancak zamanla işverenlerin gücünü sınırlayıcı
tedbirler aldı. İngiliz hükümeti gümrük tarifeleri ve devlet işletmeciliği
konusunda liberal bir politika izledi. Bunun en belirgin sonucu 1846’da
Hububat Yasaları’nı kaldırmasıydı.

– Kıta Avrupa’sındaki devletçi geleneğin en çarpıcı örneğini Almanya


temsil ediyordu. Askeri düşünceler Alman hükümetin yöneticilerinin
temel hareket noktalarından biriydi. Alman demiryollarının önemli bir
bölümü devlet mülkiyetindeydi ve resmi olarak işletiliyordu. Bu durum
hükümetin elinde ekonomiyi etkilemek için önemli bir araç oldu.
SANAYİLEŞMENİN YAYILMASI

Ülkelerin Performansları

– İngiltere
– Birleşik Amerika (ABD)
– Almanya
– Rusya
– Japonya
SANAYİLEŞMENİN YAYILMASI
 İngiltere

– İlk sanayi devleti olan İngiltere 1815’te toplam dünya üretiminin dörtte birini
gerçekleştiriyordu. 1870’lerde hala uluslararası ticaretin ve dünya üretiminin üçte
biri İngiltere’nin elindeydi.

– İngiliz refahının temelleri olan dokuma, kömür, demir ve makine imalatı


sanayileri 19.yüzyılda durumlarını korudu. İngiltere sınai üstünlüğünün doruk
noktasına 1850-1870 arasında ulaştı.

– İngiltere sınai zaferini sınırlı bir kaynak donatımıyla başarmıştı. Ancak 1870’lerden
itibaren İngiltere’nin ekonomik büyümesi nispi olarak gerilemişti. Bu nispi
düşüsün gerisindeki etken müteşebbis başarısızlığıdır.

– İngiliz sınai gelişme hızının yavaşladığı ve teşebbüs yetersizliği kısmen İngiliz


eğitim sisteminin geriliğiyle ilgilidir. Bütün bunlara rağmen 1850 ile 1914
arasında İngilizlerin kişi başına reel gelirleri 2.5 katına çıkmıştır. 1914’te ortalama
gelir düzeyinde bir İngiliz, Avrupa’nın en yüksek hayat standardına sahiptir.
SANAYİLEŞMENİN YAYILMASI
 Birleşik Amerika (ABD)

– 19. yüzyıldaki en çarpıcı ekonomik büyüme örneği Birleşik Amerika idi. Amerika’nın
nüfusu büyümüştü. Nüfus büyümesinin en önemli nedenleri oldukça yüksek hızlı
doğal nüfus artışı yanında Avrupa’dan yapılan kitlesel göçlerdi. Ülkede toprağa
ve diğer kaynaklara göre emeğin nispi kıtlığı, yüksek ücretlere ve dolayısıyla
Avrupa’dan daha yüksek bir hayat standardına yol açtı.

– Hızlı teknolojik gelişme ve artan bölgesel ihtisaslaşma , Birleşik Amerika’nın


ekonomik büyüme oranı itibariyle de Avrupa’yı geride bırakmasına yol açtı. Emeğin
kıtlığı ve yüksek maliyeti, işgücünden tasarruf sağlayıcı yeni tekniklerin sanayide
olduğu kadar tarımda da benimsenmesini kolaylaştırdı. Demiryolu çağı Birleşik
Amerika’da İngiltere ile hemen hemen aynı tarihlerde başladı. 1860’lardan sonra
demiryollarının yarattığı talep, demiri katma değer itibariyle en büyük Amerikan
sanayi haline getirdi.

– Sanayinin gösterdiği hızlı gelişmeye rağmen 19. yüzyılda Birleşik Amerika bir tarım
ülkesi olma özelliği sürdürdü. Şehirli nüfus oranı kırsal nüfus oranını bölgelerde
cereyan etmesiydi. Kırsal sanayinin çöküşü ancak elektrik kullanımının
yaygınlaşmasından sonra oldu. 1890’larda Birleşik Amerika dünyanın en güçlü sanayi
ülkesiydi.
SANAYİLEŞMENİN YAYILMASI
 Almanya

– Almanya 19. yüzyılın ilk yarısında politika olarak bölünmüş, geri ve yoksul
bir tarım ülkesiydi. 19. yy Alman ekonomik tarihi kabaca üç döneme
ayrılabilir. İlki, yüzyılın başından 1833’te Zollverein’in teşekkülüne kadar
süren dönemdi.

– Zollverein, kelime olarak Gümrük Birliği anlamına gelmektedir.

– Bu dönemde İngiltere, Fransa ve Belçika’da olan ekonomik değişmelerin


farkına varıldı ve modern sınai düzene geçişin fikri ve hukuki şartları
oluşturuldu. 1870’lere kadar süren ikinci dönemde bilinçli bir taklit ve
ödünç alma politikası ile sanayi, taşımacılık ve maliye alanında modern
bir yapının maddi temelleri atıldı. Son dönemde ise Almanya kıta
Avrupa’sının sınai liderliğine yükseldi.
SANAYİLEŞMENİN YAYILMASI
– Almanya’nın ekonomik gelişmesi açısından önemli bir döküm noktası
Zollverein’in kurulmasıydı. Bu sayede ülke içinde tüm iç gümrük
engelleri kaldırılmış, bir Alman ortak pazarı yaratılmış ve
dışa karşı ortak bir gümrük tarifesi uygulanmaya başlanmıştı.

– Birleşik bir Alman ekonomisini mümkün kılan Zollverein idi. Fakat


onu fiilen gerçekleştiren demiryollarıydı. Alman sanayinin en
dinamik sektörleri sanayi için yatırım ve ara malları üreten
sektörlerdi. Alman sanayinin özelliklerine baktığımızda;
 Yatırım ve ara mallarına ağırlık veriliyordu.
 İşletmeler büyüktü.
 Bankacılık sistemi ile işletmeler arasında sıkı bir ilişki vardı.
 Üretimde karteller hakimdi

– Karteller fiyatların tespiti, üretimin sınırlandırılması, pazarların


paylaşılması gibi tekelci uygulamaların gerçekleştirilebilmesi için
bağımsız firmalar arasında yapılmış anlaşmalardı. I. Dünya Savaşı
arifesinde Birleşmiş Alman İmparatorluğu, Avrupa’nın en güçlü
sanayi ülkesiydi.
SANAYİLEŞMENİN YAYILMASI
 Rusya

– 20. yüzyılın başında kişi başına üretim çok gerideydi. Rusya hala
bir tarım ülkesiydi. En dinamik sektörü pamuklu dokumaydı.
İşgücünün üçte ikisi tarımla uğraşıyor ve milli gelirinin yarısından
fazlası tarımdan elde ediliyordu. 19. yüzyılın ilk yarısından itibaren
özellikle de 1830’lardan sonra sanayileşme çok daha belirgin bir
nitelik kazandı.

– Kırım Savaşı Rus sanayi ve tarımının geriliğini ortaya koydu ve başta


1861’de serfliğin kaldırılması olmak üzere pek çok reformun başlatıcısı
oldu.

– 1890’larda sınai üretimde bir artış yaşandı. Bu büyük sınai patlamanın


temelinde, demiryolu inşası programları ve bundan kaynaklanan
madencilik ve metalürji sanayilerindeki genişleme yatıyordu.

– Demiryolu devlet kontrolü altında bulunmaktaydı.


SANAYİLEŞMENİN YAYILMASI

 Japonya

– Japonya’yı sanayileşme tecrübesi açısından ilginç kılan özelliği, tamamıyla


Batı geleneği dışında olduğu halde sanayileşmeyi başaran tek ülke
olmasıydı.

– 1853 ve 1854’te Birleşik Amerika’nın askeri tehdidiyle Japonya, Batı


ülkeleriyle diplomatik ve ticari ilişki kurmak zorunda kaldı. Modern
Japonya, 1912’ye kadar hüküm süren bu imparatorun yönetimi
döneminde doğdu. Bu dönem Meiji Dönemi olarak adlandırılır.

– Yeni hükümet yabancıları kovmak yerine onlarla dikkatli ve seviyeli


işbirliği başlattı. Eski feodal sistem tasfiye edilirken yerine Fransız
modeline uygun merkezi bürokratik bir yönetim, Prusya tipi bir
ordu ve İngiliz örneğine uygun bir deniz filosu kuruldu.

You might also like