You are on page 1of 40

İKTİSAT TARİHİ

15-16. HAFTA

20. YÜZYILDA DÜNYA


EKONOMİSİ
 YAPISAL DEĞİŞMELER
– Nüfus artış hızı Avrupa’da sabitlenmiştir

– Ortalama hayat süresi uzamıştır

– Şehirleşme yaygınlaşmıştır

– Uluslararası göçün niteliği değişmiştir

– Ekonomik kaynaklara talep artmıştır

– Enerji kaynakları çeşitlenmiştir


YAPISAL DEĞİŞMELER

 Nüfus

– 19. yüzyılda Avrupa nüfusu ikiye katlandı.


– 20. yüzyılda Avrupa’da nüfus artışı dururken, dünyanın diğer
bölgelerinde nüfus hızla çoğalmaya başladı.
– Avrupa dışındaki bölgelerde yaşanan nüfus artışının nedeni ölüm
oranlarındaki düşüştü.
– Ölüm oranlarında yaşanan bu düşüşün nedeni;
 Kamu sağlığı
 Hıfzısıhha
 Tıbbi bakım
 Tarımsal üretimde yaşanan teknolojik ilerlemedir.
YAPISAL DEĞİŞMELER

 Ortalama Yaşam Süresinin Uzaması

– Ölüm oranlarında yaşanan bu düşüş ortalama hayat (yaşam)


süresini uzatmıştır.
 Doğum anındaki hayat ümidine, yani belirli bir yılda doğan insanların
yaşayacakları ortalama yıl sayısına ortalama hayat süresi adı
verilir.
– İsveç’te kadınlar için 51.5, erkekler için 48.5
– Hindistan’da 26.8’
– Gelişmiş Batı ülkelerinde 20. yy’ın başında 50’nin altında
– 20. yy’ın ortalarında ise 60’ın üzerindedir.

– Ortalama hayat süresindeki bu artış kişi başına gelirdeki,


beslenme düzeyindeki ve tıbbi bakım şartlarındaki
iyileşmelerle yakından ilişkilidir.
YAPISAL DEĞİŞMELER

 Şehirleşme

– Şehirleşme hareketi dünyanın diğer bölgelerine de yayılmıştır.


– İleri sanayileşmiş ülkelerde şehirler refahın daha yaygın
olduğu bölgelerdir.
– Çünkü şehirlerdeki verimlilik ve gelirler kırsal bölgelere göre
daha yüksektir.
– Üçüncü dünya ülkelerinde ise şehirlerde yoksulluk içinde yaşayan
işçi ya da yarı işsiz kitleler bulunmaktadır.
YAPISAL DEĞİŞMELER

 Uluslararası Göç

– 20. yüzyılda uluslararası göçün niteliği değişmiştir.

– 19. yüzyılda göçlerin büyük bir bölümü ekonomik nedenlere


dayanıyordu

– 20. yüzyılda ise savaş ve ihtilallerden kaynaklanan siyasi


baskılar da göçe neden olmuştur.
YAPISAL DEĞİŞMELER

 Ekonomik Kaynaklara Talep

– 20. yüzyılda nüfusun hızla çoğalması ve dünyanın en azından


bir bölümünde refahın artması ekonomik kaynaklara büyük bir
talep yaratmıştır.
– Savaşlar dışında hiç kıtlıkla karşılaşılmadı. Bunun temel nedeni
ekonomi, bilim ve teknoloji arasındaki yakın işbirliğidir.
– Böylece;
 Tarımsal verim artırılmış
 Maden kaynakları geliştirilmiş
 Mevcut kaynaklara yeni kullanım şekilleri ortaya konmuş
 Sentetik ürünler eski kaynaklardan yeni kaynaklar elde edilmiştir.
YAPISAL DEĞİŞMELER

 Yeni Enerji Kaynaklarının Bulunması

– 20. yüzyılda ekonomik kaynaklar açısından en önemli gelişme enerji


alanında olmuştur

– 19. yüzyılda temel enerji kaynağı kömür iken 20. yüzyılda petrol ve
doğalgaz gibi yeni enerji kaynakları bulunmuştur.

– Petrol ilk etapta yağlama aracı olarak kullanılırken içten yanmalı


motorların gelişmesiyle kullanım imkanları artmıştır.

– 20. yüzyılın ortalarından itibaren ise petrol, sentetik ve plastik ürünlerin


hammaddesi olarak kullanılmaya başlandı.

– Bu gelişmeler petrole jeopolitik önem kazandırmıştır. Günümüzde Basra


Körfezi’ni çevreleyen Ortadoğu ülkeleri dünya pazarına en çok
petrol arz eden ülkelerdir.
 SINAİ TEKNOLOJİ VE ORGANİZASYON

– İnsanlar çevreyi şekillendirme kabiliyetine erişti


– Taşıma ve haberleşme alanında daha hızlı gelişmeler yaşandı
– Organizasyon ve üretim tipleri değişmeye başladı
– Hükümetler araştırma geliştirme faaliyetlerine önem verdi
– Eğitime daha fazla önem verilmeye başlandı
– Verimlilik artmıştır
– Enerji ve üretim artmıştır
– Uzay keşfedilmiştir
– Çokuluslu şirketler artmıştır
– İşçiler toplu pazarlık hakkı sahibi olmuştur
SINAİ TEKNOLOJİ VE ORGANİZASYON

 Sınai Teknoloji

– Teknolojik gelişme, 20. yüzyılda da sanayileşmenin ardındaki


temel güçtür.

– Geçmiş çağlarda toplumların başarısının ölçüsü çevrelerine


uyabilme yetenekleri idi.

– 20. yüzyılda ise başarı, çevreye hükmetmekle ve onu


toplumun ihtiyaçlarına göre şekillendirmekle mümkündü.

– Çevreye hükmetmenin temel aracı da modern bilime dayalı


teknolojidir.
SINAİ TEKNOLOJİ VE ORGANİZASYON

 Taşıma ve Haberleşme Alanında Yaşanan Gelişmeler

– 19. yüzyılın başına kadar seyahatin hızı açısından İlkçağ’a göre


büyük bir değişme söz konusu değildi.
– 20. yüzyılda ise buharlı lokomotiflerle hız 120 km’ye kadar
artırılmıştır
– Otomobillerin, uçakların ve roketlerin gelişmesiyle hız
yanında tercihler de genişlemiştir

– Telgrafın gelişimine kadar uzak mesafeler arasında haberleşme


hızı, insanların hızına bağlıydı.
– Telefon, radyo ve televizyon ile uzak mesafeli haberleşme esnek
ve güvenli hale geldi.
SINAİ TEKNOLOJİ VE ORGANİZASYON

 Organizasyonda Yaşanan Değişmeler

– Bu dönemde yeni kimyasal maddeler elde edilmeye başlandı.

– Elektrik gücünden ve mekanik güçten yararlanılmaya


başlanmasıyla yaşama ve çalışma şartlarında da değişimler
yaşandı.

– Elektronik bilgisayarların bulunmasıyla bilim ve teknolojide


yaşanan gelişmeler daha da hızlandı

– Bilgisayar örneği, bilimsel araştırmanın rolünü ve özellikle de bu


araştırmaların finansmanı problemini akla getirmektedir.
SINAİ TEKNOLOJİ VE ORGANİZASYON

 Araştırma Bütçeleri

– Araştırmaları ilk etapta hükümetler finanse etti.

– Milletlerarası savaşlar hükümetlerin bu alana harcama


yapmasının temel nedenidir.

– Askeri programlar sonucunda;


 Radarlar
 Diğer elektronik haberleşme araçları
 Uzay roketleri
 Suni uydular
 Atom enerjisi geliştirilmiştir.
SINAİ TEKNOLOJİ VE ORGANİZASYON

 Eğitim

– Bilimsel ve teknik ilerlemenin ön şartı eğitilmiş bir insangücü


yani beyingücü havuzunun varlığıdır.

– 20. yüzyılın başında gelişmiş ülkelerde okuma-yazma oranı yükse,


diğer bölgelerde ise düşüktü.

– Gelişmiş ve geri kalmış bölgeler arasındaki büyüyen teknik açığın


önemli bir nedeni eğitim düzeylerinin farklılığıdır.
SINAİ TEKNOLOJİ VE ORGANİZASYON

 Verimlilik

– Bilimsel teknolojilerin uygulanışı insan emeğinin verimini büyük


ölçüde artırmıştır

– Ekonomik etkinliğin en iyi ölçütü işçi başına ya da saat başına


düşen üretimdir.

– Tarımda verimin artış nedenleri;


 Bilimsel gübreleme teknikleri
 Tohum seçimi
 Besicilik
 Zararlı böceklerle mücadele
 Mekanik güç kullanımıdır.
SINAİ TEKNOLOJİ VE ORGANİZASYON

 Enerji ve Üretim

– Enerji üretiminde belirgin bir artış yaşanmıştır.

– En çok elektrik enerjisi artışı olmuştur.

– Otomobil ve uçak kullanımı yaygınlaşmıştır.

– 1913’te hareketli montaj bandı sistemine geçilmesiyle


otomobil sanayi en önemli istihdam alanlarından biri olmuştur.

– Otomobil sanayi yollara ve çimentoya talep doğurdu


(lokomotifler raylara ve demire talep doğurmuştu).
SINAİ TEKNOLOJİ VE ORGANİZASYON

 Uzayın Keşfi

– Bilimin teknolojiye uyarlanmasının en çarpıcı nihai örneği uzayın


keşfi olmuştur.

– Milletlerarası rekabetin artmasıyla bu alan daha da hızlı gelişti

– 1969’da aya ilk kez insan ayağı bastı ve yeni bir çağ başladı
SINAİ TEKNOLOJİ VE ORGANİZASYON

 Diğer gelişmeler

– Sınırlı sorunlu anonim şirket tipi tam anlamıyla kuruldu, ancak


sadece sermaye yoğun endüstrilerde görülmekteydi

– Aile şirketlerinin yaygın olduğu alanlar ise;


 Toptan ve perakende ticaret
 Esnaf üretimi
 Hizmet sektörü
 Tarım sektörü

– Çok şubeli işletmeler geriye doğru bütünleştiler.


SINAİ TEKNOLOJİ VE ORGANİZASYON

– Sermayenin yoğunlaşmasıyla dev şirketler doğmaya başladı. Bu


şirketler holdingleri doğurdu.

– Çokuluslu şirketler yaygınlaştı. 15. yüzyıldaki Medici


Bankası’nın merkezi Floransa’ydı ve diğer ülkelerde de şubesi
vardı. Ancak bu tip kuruluşlar 20. yüzyılda arttı.

– 20. yüzyılda sanayi hayatıyla ilgili nihai bir gelişme de çoğu Batı
ülkesinde işçilerin örgütlenme ve toplu pazarlık haklarının
tanınmış olmasıydı.
ULUSLARARASI MALİ İLİŞKİLER

 I. Dünya Savaşı Dönemi Avrupa

– 1914 öncesinde dünyada Avrupa ve Amerika hükmetmekteydi

– 1917 Çarlık Rusya’sı çöktükten sonra bu durum değişti, yerini


Sovyetler Birliği’ne bıraktı

– Almanya deniz aşırı sömürgelerini kaybetti

– Japonya ekonomisi gelişme trendine girdi

– Avrupa’nın dünya ticaretindeki payı azaldı, Amerika’nın ve


Japonya’nın ise arttı.
ULUSLARARASI MALİ İLİŞKİLER

 II. Dünya Savaşı Döneminde Avrupa

– II. Dünya Savaşı sonrasında Avrupa politik ve ekonomik


hegemonyasını kaybetti

– Rekabet Avrupa’dan, Amerika ve Sovyetler Birliği arasındaki


rekabete kaydı

– Bunun sonucunda Avrupa Doğu ve Batı olmak üzere ikiye


bölündü

– Doğu ülkeler Sovyetler Birliği’nin egemenliği altına; Batı ülkeler


ise Amerika’nın egemenliği altına girdi
ULUSLARARASI MALİ İLİŞKİLER

– II. Dünya Savaşı sonrasında sömürgeler bağımsızlıklarını ilan


ettiler

– Sömürgelerin bağımsızlıklarını kazanmaları bu ülkelerin


kalkınmalarını gerçekleştirmek için arayışa girmelerine neden oldu
ve sonuçta Kuzey-Güney Diyalogu başladı.

– Bunun sonucunda birçok iktisadi ve politik kuruluş ortaya çıktı

– IMF, WB, UN bunlardan bazılarıdır


DEVLET VE EKONOMİK HAYAT

 Devletin Ekonomik Hayattaki Yeri

– 20. yy’da tüm milletleri etkileyen en önemli ekonomik


değişmelerden biri büyük ölçüde genişleyen devlet rolüydü

– Devletin ekonomideki rolünün artması kısmen iki dünya


savaşının mali gereklerinden kaynaklanıyordu

– Sovyetler Birliği’nde ve Sovyet tipi ekonomilerde hükümetler


geniş kapsamlı bir ekonomik planlama ve kontrol sistemiyle
ekonominin tüm sorumluluğunu üstleniyorlardı

 Ekonomik Planlama: Devletin iktisadi kaynakların dağılımını


merkezi veya bölgesel bir takım kamu kuruluşları aracılığıyla
düzenlemesidir
DEVLET VE EKONOMİK HAYAT

 Devletin Ekonomik Hayattaki Yeri

– Savaşlar arası dönemde bütün hükümetler ekonomik istikrar


politikaları izlediler. Ancak bunda çok az başarılı olabildiler.

– II. Dünya Savaş sonrasında ise Sovyetler Birliği kadar kapsamlı ve


zorlayıcı olmayan ekonomik planlar izlediler. Buna karma ekonomi
adı verilmektedir.

 Karma Ekonomi: Üretim araçlarının bir kısmı devlet, bir kısmı da


özel kuruluşların elindedir. Kaynakların tahsisi bakımından iktisadi
planlama kamu kesimi için emredici, özel kesim için ise tavsiye
edicidir.
DEVLET VE EKONOMİK HAYAT

 Devletin Ekonomik Hayattaki Yeri

– Kamunun büyümesinin bir diğer nedeni 19. yy’ın sonlarında


doğan transfer ödemeleridir. Ancak bu ödemeler II. Dünya
Savaşı’ndan sonra yaygınlaşmıştır.

– II. Dünya Savaşı’ndan sonra birçok hükümet, artan baskılar


nedeniyle sosyal güvelik sistemlerini ve transfer ödemelerini
yaygınlaştırdı. Bu durum refah devletini doğurdu.

 Refah Devleti: Düşük gelirli vatandaşlar için eğitim, sağlık, sosyal


güvenlik gibi alanlarda asgari standartları sağlama yükümlülüğünü
üzerine alan devlettir.
DEVLET VE EKONOMİK HAYAT

 Devletin Ekonomik Hayattaki Yeri

– Kamu sektörünün büyümesinin istatistiksel ifadesi devlet


harcamalarının artışıydı

– Savaş sırasında devletlerin harcamalarında çok hızlı artışlar


yaşandı

– Bu harcamaların büyük bölümü


 Savaş borçlarının faiz ödemelerine ve
 İşsizlik tazminatlarına gidiyordu.
SAVAŞLAR VE EKONOMİK
PERFORMANS
 I. Dünya Savaşı’nın Ekonomik Sonuçları

– Savaş 10 milyon askerin ölümüne, 20 milyonunun ise ciddi


şekilde yaralanmasına neden oldu

– Bu dönemde askeri harcamalar arttı, savaşın dolaylı maliyeti ise


evleri, sınai tesisleri, madenleri, hayvanları, taşıma araçlarını ve
haberleşme sistemlerini ise aşındırdı

– Ekonomik açıdan uzun dönemde fiziki yıkımdan daha önemli olan


normal ekonomik ilişkilerin bozulmasıydı
SAVAŞLAR VE EKONOMİK
PERFORMANS
 I. Dünya Savaşı’nın Ekonomik Sonuçları

– Dış ticaret (özellikle de İngiltere ve Almanya arasındaki) altüst


olmuştu

– Almanya denizaşırı pazarlarını tamamen yitirdi

– Denizaşırı ülkeler Avrupa’dan satın aldıkları malları ya kendileri


üretmek ya da başka ülkelerden satın almak zorunda
kaldılar

– Bu sayede Latin Amerika pazarı Amerika ve Japonya’ya doğru


kaydı.
SAVAŞLAR VE EKONOMİK
PERFORMANS
 I. Dünya Savaşı’nın Ekonomik Sonuçları

– Savaş dünya tarım dengesini de altüst etti. Yiyecek ve hammadde


talepleri bazı bölgelerde üretimi teşvik etti.

– Bu durum sonucunda 1920’ler üretim arttı ve fiyatlar düştü. En


çok zarar görenler buğday, şeker, kahve ve kauçuktur.

– Avrupa’nın sahip olduğu mali merkezler savaş sonrasında


New York’a kaydı.

– Savaş sonrasında dış yatırım gelirlerinde de azalış oldu.


SAVAŞLAR VE EKONOMİK
PERFORMANS
 I. Dünya Savaşı’nın Ekonomik Sonuçları

– Savaş döneminde milli ve milletlerarası düzeyde bir diğer önemli


problem enflasyondu.
 Savaş sırasında birçok ülke altın standardını terk etti
 Savaşan ülkeler büyük ölçekli borçlanmalara başvurdular
 Ülkeler savaşı finanse etmek için kağıt para bastılar, bunun
sonucunda fiyatlar yükseldi
 Fiyat yükselişleri nedeniyle bozulan dış ticaret hadleri, uluslararası
ticaretin zayıflamasına neden olmuştur.

– I. Dünya Savaşı sonunda Alman Markından 12 sıfır atılmıştır.


SAVAŞLAR VE EKONOMİK
PERFORMANS
 Barışın Ekonomik Sonucu

– Savaş sonrasının önemli problemleri


 Ekonomik milliyetçiliğin doğuşu ve
 Parasal ve mali problemlerdi

– Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun parçalanmasıyla yeni


devletler ortaya çıktı. Bu devletler kendi kendine yeterli olma
gayreti içindeydi.

– Rusya 1917 yılından sonra uluslararası ekonomiden tamamen


çekildi.
SAVAŞLAR VE EKONOMİK
PERFORMANS
 Barışın Ekonomik Sonucu

– Savaş sonrasında devletler korumacı politikalara yöneldiler. Buna


Yeni Merkantilizm adı verilmektedir.
 Yeni Merkantilizm: Günümüzde devletin ekonomik canlanmayı
veya kalkınmayı sağlamak amacıyla ihracatı artırmak için dış ticarete
müdahale etmesine denir.

– Mali ve parasal problemler ise uluslararası ekonominin tamamen


dağılmasına yol açtı.

– Bunun temelinde tazminat meselesi ve savaş dönemindeki


borçların ödenmesi problemi yatmaktaydı.
SAVAŞLAR VE EKONOMİK
PERFORMANS
 Barışın Ekonomik Sonucu

– İngiltere savaşın en önemli finansman ülkesiydi. İngiltere savaşın


finansmanı için altın standardını terk etmişti.
 Altın Standardı: Para değerinin altın karşılığının yasa ile tespit
edildiği ve milli paraların sabit bir kur üzerinden altın cinsinden
tanımlandığı para sistemidir.

– Tazminat meselesi ülkelerin arasının açılmasına neden oluyordu


– Ekonomik problemlere karşı alınan tedbirler yetersizdi.
– İşsizliğe karşı alınan tedbir yoksulluk ödemeleriydi.
BÜYÜK BUNALIM

 Ekonomik Kriz

– Amerika savaş öncesinde net borç alan bir ülke iken sonrasında
net borç veren ülke konumuna geldi.

– 1929 Ekim’de New York Borsası’nda patlak veren kriz hisse


senedi fiyatlarının düşmesine yol açtı.

– Borsa krizi depresyonun sebebi değil, açık bir işaretiydi.

– Bu dönemde mal fiyatlarında hızlı bir düşüş yaşanmaktaydı


BÜYÜK BUNALIM

 Büyük Bunalım

– Depresyonun nedenleri;
 Sanayi ekonomilerinde para arzında görülen düşme
 Tüketim ve yatırım harcamalarındaki otonom düşme
 Tarımda daha önceden başlamış olan daralma
 Altın stoklarının kıtlığı ve dengesiz dağılımı

– Krizin kaynağı konusunda ihtilaf varsa da onun şiddetinin ve


nedenlerinin üzerinde uyuşma vardır: İngiltere ve Amerika’nın
ekonomi politikaları

– Bunalımın uzun dönemdeki en önemli sonucu ekonomide


devletin rolünün artması ve 3. dünya ülkelerinde ithal
ikameci politikaların yaygınlaşmasıdır.
II. DÜNYA SAVAŞI VE SONRASI

 II. Dünya Savaşı Sonrası Ekonomik Yapı

– II. Dünya Savaşı dünyanın en yıkıcı ve en yaygın savaşıydı


– Savaş sonrasında ekonominin kurumsal çerçevesi ağır yara almıştı
– Savaş sonrasında tüm Avrupa yoksulluk içindeydi
– Avrupa ekonomisinin yeniden inşası için daha fazla devlet
müdahalesine ihtiyaç duyuldu
 Tüm ülkelerde politik, sosyal ve ekonomik reformlar bekleniyordu
 Ulaşım, enerji ve bankacılık gibi sektörler millileştirildi
 Emekli maaşları ve ücretsiz tıbbi bakım gibi sosyal güvenlik sistemleri
yaygınlaştırıldı
II. DÜNYA SAVAŞI VE SONRASI

 II. Dünya Savaşı Sonrası Ekonomik Yapı

– 1944’te iki uluslararası kuruluşun temelleri atıldı


 Uluslararası Para Fonu (IMF): Dünya para sistemindeki
dalgalanmaları önlemek ve kısa dönemli ödemeler dengesindeki
problemleri çözmekle görevlidir.
 Dünya Bankası (IBRD-WB): Günümüzde esas amacı yoksul
ülkelerin kalkınması için gerekli teknik ve mali destekleri sağlamaktır.

– 1930’larda mali problemler nedeniyle döviz kontrolü


uygulanmaktaydı.
 Döviz Kontrolü: Ödemeler sıkıntısı çeken ülkelerde dış ticaretin ve
sermaye transferlerinde dövizin alım ve satımının kısıtlamalara tabi
olmasına denir.
II. DÜNYA SAVAŞI VE SONRASI

 II. Dünya Savaşı Sonrası Ekonomik Yapı

– Savaştan sonra mal kıtlığı yaşanmaktaydı. Bu kıtlığın çaresi Kuzey


ve Güney Avrupa’dan mal alma ile çözülebilirdi.

– Ancak bu dönemde Avrupa’daki en önemli kıtlık dolar kıtlığı idi.

– Dolar kıtlığını Marshall Planı çerçevesinde Avrupa Ekonomik


İşbirliği Örgütü (OEEC) aracılığıyla Avrupa’ya akan yardımlar
sağladı.
 Marshall Planı: 1947 yılında ABD Dışişleri Bakanı George Marshall’ın
Harvard Üniversitesi’nde yaptığı bir konuşmada temelleri atılan ve
Avrupa’da savaştan zarar gören ülkelerin ayağa kalkması için tek
taraflı olarak yapılan yardımlara denir. (1952’de sona erdi).
II. DÜNYA SAVAŞI VE SONRASI

 II. Dünya Savaşı Sonrası Ekonomik Yapı

– Avrupa’da bu dönemde yeni kurumlar da kurulmuştu. Bunlardan


biri;
 Avrupa Ödemeler Birliği (EPU): 1950’de kuruldu. OEEC ülkeleri
arasında ticaretin çok taraflı dengelenmesini sağlayarak bu ülkelerin
birbirlerine ihracatlarını artırmalarına ve Birleşik Amerika ve diğer
ülkelere karşı bağımlılıklarını azaltmalarına imkan verdi
 Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD): OEEC
ülkelerine Amerika, Kanada, Avustralya ve Japonya’nın katılımıyla
dönüşen örgüttür. Amacı,
– İleri sanayi ülkelerinin azgelişmiş ülkelere yardımlarını koordine etmek
– Makro ekonomik politikalar üzerinde uzlaşma imkanları aramak
– Karşılıklı problemlerin çözülmesine yardımcı olmak
II. DÜNYA SAVAŞI VE SONRASI

 II. Dünya Savaşı Sonrası Ekonomik Yapı

– II. Dünya Savaşı’ndan sonraki çeyrek yüzyıl sanayileşmiş


ülkelerde en uzun ve en verimli büyümenin olduğu dönem
olmuştur
– Avrupa ekonomisinin bu yeniden inşası Ekonomik Mucize
olarak tanımlanır
– Bu mucizede rol oynayan faktörler;
 Amerikan yardımları
 Hükümetlerin tutum ve rolleri
 Hükümetler arası işbirliği
 Beşeri sermaye: Genel olarak bir toplumun sahip olduğu nitelikli
işgücüne denir.

You might also like