You are on page 1of 49

• Diş dokusunun kendini onarabilme özelliği yoktur.

• Dolayısıyla mine veya dentin çürük, travma veya


aşınma sebebiyle zarar gördüğünde form ve
fonksiyonun tekrar sağlanabilmesi için restoratif
materyallerin kullanılması gerekir.
Metal destekli seramik restorasyonlar

• En çok kullanılan sabit restorasyon tipidir.


• Metal alt yapının koyu renginin kapatılabilmesi için porselenin kalın
olması gerekir. Bunun için de yeterli kesim yapılmalıdır.
• Dişin tamamının kesilmesi gerektiği durumda estetik bir restorasyon
istendiğinde uygulanır.
• Estetik en önemli kriter ise tam seramik restorasyonlar daha estetikler.
• Ancak metal destekli seramik restorasyonlar daha dayanıklıdır ve
marjinal uyumları daha iyidir.
Gereken araçlar
• Yuvarlak uçlu elmas frez (regular grit for blk reduction, fine grit for
finishing) veya carbide frez
• Futbol veya tekerlek şekilli elmas frez (anterior dişlerin lingual kesimi
için)
• Uca doğru incelen düz uçlu elmas frez (shoulder basamak için)
• Bitirme taşları
Preparasyon 5 aşamaya bölünür

• Rehber oluklar
• İnsizal redüksiyon
• Labial redüksiyon
• Proksimal ve lingual yüzeylerin aksiyel redüksiyonu
• En son olarak bitirme işlemi
• Öncelikle dişin labial yüzeyinde üç tane oluk açılır.
• Bu oluklar iki düzlemde yer alır.
• Sevikaldeki kısım dişin uzun aksına paraleldir.
• İnsizaldeki kısım var olan fasiyal konturu takip eder.
• Fasiyal kesim servikal ve insizal düzlemde gerçekleştirilir.
• Servikaldeki düzlem restorasyonun giriş yolunu belirler.
• İnsizaldeki düzlem ise porselen için gerekli olan yeri sağlar. Yaklaşık
olarak 1.3 mm derinliğindedir.
• 1.8 mm derinliğinde olan üç tane oluk da insizal kenarda oluşturulur.
• Bu 2 mm’lik redüksiyon için yer sağlar.
• İnsizal kenardaki 2 mm’lik redüksiyon materyalin yeterli kalınlık ile
translüsensiyi sağlamasına olanak verir.
• Labial redüksiyon minimum 1.2 mm olmalıdır. 1.5 mm daha çok tercih
edilir.
• Oluklar birleştirilirken servikal marjin diş eti kenarının 0.5 mm
apikalinde olacak şekilde konumlandırılır.
• Yapılan son bitirme işlemleri ile birlikte bu basamak 0.75 – 1 mm
subgingival olarak konumlanır.
• 0.5 mm’lik chamfer oluşturacak şekilde aksiyel redüksiyon yapılır.
• Karşılıklı aksiyel duvarlar arasında 2-6 derecelik açı olacak şekilde
aksiyel yüzeyler eğimlendirilir.
• Anterior dişlerin lingualinde lingual konkavite oluşturulur.
• Anterior dişlerin lingual yüzeyinde lobut frez ile 1mm derinliğinde
kurvatür oluşturulur.
• Veneer uygulanacak yüzeyler vertikal konveksiteye

sahiptir ve preperasyondan sonra benzer

konveksiteye sahip olmalıdır.


• Prepare edilen diş basamaktan insizale kadar

normalde konveksken sıklıkla düz kesilir. Bu

uygulama insizal üçlüde yetersiz veneer kalınlığıyla

sonuçlanır.
• Veneer uygulanmış dişlerde orjinal şekil ve

boyut her zaman uygulanamaz. Ancak

preperasyonda kritik bölgeler ihmal edilirse

aşırı boyutlu, aşırı konturlu kronlar normal diş

gibi görünmezler ve periodonsiyumla

harmonik olmazlar.
Diş Kesim Prensipleri

1-Diş dokusunun korunması


2-Retansiyon ve rezistans
3-Yapısal dayanıklılık
4-Marjinal bütünlük
5-Periodonsiyumun korunması
Diş dokusunun korunması:

Güçlü retantif bir restorasyon


oluştururken gereksiz diş kesiminden
kaçınmak gerekir.
Retansiyon: Restorasyonun uzun aksı boyunca veya giriş yolu yönünde yerinden ayrılmasını önler.
Retansiyonun esas elemanı aynı restorasyonun karşılıklı iki vertikal duvarıdır

Rezistans: Restorasyonun apikal veya oblik kuvvetler karşısında yerinden çıkmasını ve restorasyonun okluzal
yükler karşısında hareketini önler. Bu ikisi birbiriyle ilişkili ve çoğu zaman birbirinden ayrılmayan özelliklerdir
Koniklik:

Restorasyonun yerine
yerleştirilebilmesi için prepasyonun
aksiyal duvarları birbirine yaklaşmalıdır.
Buna yaklaşım açısı(convergence
angle) denir.
• İki karşılıklı kenarın 3’er derecelik eğimleri
preparasyona 6 derece eğim (taper) verir.
• Teorik olarak kenarlar ne kadar paralel olursa
restorasyon o kadar retantif olacaktır. Dolayısıyla
en retantif restorasyon paralel duvarlı olandır.
Ancak bu şekilde undercutsız kesim imkansızdır.
Preparasyon duvarlarına koniklik verilir çünkü

• Preparasyon duvarlarının görünürlüğünü sağlar


• Undercutları önler
• Üretim aşamasında oluşabilecek olan hataları kompanse eder
• Restorasyonların simantasyon esnasında en doğru şekilde
yerleşmesini sağlar
Hareketsizlik

Fazla konik ve kısa kesimler giriş


yolunu arttırır.
Maksimum retansiyon >>>> tek giriş
yolu
Uzunluk

• İnsizo-gingival uzunluk retansiyon ve rezistans için önemlidir.

• Uzun restorasyon >>>>> daha fazla yüzey alanı >>>>> daha fazla
retansiyon
• Aksiyel duvarlar yer değiştirmeye karşı direnç gösterir. Dolayısıyla bu
duvarın uzunluğu ve eğimi eğilme kuvvetlerine karşı gösterilen
direnç açısından önemlidir.
Giriş yolu restorasyonun yerleştirileceği yada
uzaklaştırılacağı hayali bir çizgidir.
• Giriş yolu kesime başlamadan önce belirlenir ve preparasyon bu
çizgiye uygun olarak yapılır.
• Giriş yolu preparasyonun bitiminde oluklar gibi yapıların eklenmesiyle
sağlanamaz.
• Sabit bölümlü protezler için desteklik sağlayacak dişlerde bütün
preparasyon giriş yollarının birbirine paralel olması gerekir.
• Giriş yolu fasiolingual ve mesiodistal olarak değerlendirilmelidir.
• Fasiolingual olarak değerlendirilmesi metal-seramik restorasyonlarda
estetik açıdan önemlidir.
• Metal-seramik restorasyonlar için giriş yolunun dişin uzun aksına
paralel olması gerekir.
Yapısal dayanıklılık
• Restorasyon okluzal kuvvetlere dayanabilecek kadar materyal
içermelidir
• Materyal kütlesi diş preparasyonu ile oluşturulan yer ile uyumlu
olmalıdır.
• Ancak bu şekilde retorasyonun okluzyonu uyumlu ve aksiyel konturlar
periodontal problem oluşumuna sebep olmayacak şekilde olabilir.
AKSİYEL KESİM

• Restoratif materyalin yeterli kalınlıkta olabilmesi için aksiyel kesim


önemlidir.
• Yetersiz aksiyel kesim deformasyonla sonuçlanacak ince duvarlara
sebep olur.
• Ve çoğunlukla teknisyenler bunu kompanse etmek için overkonturlu
restorasyonlar hazırlarlar.
• Bu restorasyonu güçlendirirken periodonsiyum için yıkıcı bir etki
oluşturur.
MARJİNAL BÜTÜNLÜK
Preparasyonun bitim hattının tipi restorasyonun
bu bölgedeki şeklini ve kalınlığını etkiler.
Ayrıca marjinal uyum ve restorasyonun oturuşunu
da etkiler.
Preparasyon bitim hattı ve Frez Tipi

Bıçak sırtı ya da
feather bitim şekli

Chamfer basamak
Torpido şekilli
elmas frez

Shoulder basamak
Elmas fissür frez
(Düz Bitimli)
• Metal veneerler için tercih edilen basamak chamferdır.
• En az stres oluşturan basamak tipidir
Keskin metal marjin knife edge bitimde elde edilir.
Böyle ince bir marjine uyan restorasyonun modelasyonu veya
dökümü zordur.
Ve restorasyon okluzal kuvvetelere maruz kaldıkça distorsiyon
oluşabilir.
Overkonturlu restorasyonlarla sonuçlanabilir.
Ancak bu tip bitim hattının bazı durumlarda
kullanımı zorunludur:

• Mandibular posterior dişlerin lingual yüzeyi


• Aşırı konveks aksiyel yüzeyi olan dişler
• Diş bir yere eğilmişse eğildiği yüzeyde yapılan kesim
PERİODONSİYUMUN KORUNMASI
• Bitim hattının yerleştirilişi restorasyonun daha
kolay fabrikasyonu ve restorasyonun başarısı ile
direkt olarak ilgilidir. Mümkün olduğunca düzgün
geçişi olan ve kolay temizlenebilen marjinler en
başarılı olanlarıdır.
Kron marjini üç şekilde lokalize olabilir,

• Supragingival
• Equigingival
• Subgingival

Basamağın supragingival veya dişeti ile aynı


seviyede konumlanması biyolojik genişlik için
herhangi bir sıkıntı yaratmaz.
Biyolojik genişlik aşıldığında

• Israrlı enflamasyon
• Asimetrik gingival kenarlar
• Diş eti çekilmesi
• Genişlemiş gingival embraşurler
• Peridontal cep

You might also like