You are on page 1of 11

AHLAK YKMLLK BALAMINDA PRAGMATK ETK VE KANT ETNN ELETRS VE ALTERNATF BR ZMLEME GRM1

Hseyin Subhi ERDEM2 ereve: 1- Ahlaki yarglar, bir kiinin eylemini, baka kiilerin yarar ve zararn, baka kiilerin ilgi ve niyetlerinin de gzeterek deerlendiren yarglardr. Bu tr yarglarn temelinde eylemlerimizde bizim dmzdaki kiilerin ilgi ve niyetlerinin de gzetilmi olduu, rnein kendimize yararl ama bakalarnn da zararl eylemlere deil, kendi zel ilgi ve karlarmza kart da olsa bakalarnn yararn n planda tutacak eylemlere ynelmek gerektii gibi bir genel inan yatar.3 Bu inan tarihsel srete insan topluluklarnda treler, kurallar, buyruklar, talepler, haklar, devler vb gibi gereklik kazanr. Ahlaki yarglarn toplum ya da insanlar tarafndan ortak bilinle kabul ve pratie dklmeleri en yksek ine ve iyi haline dnmesini salar. Bylece ahlak denilen ortak inanlar ve tasarmlar btnlne ulalm olunur. Ahlaki bir buyruun en nemli karakteristii, onun sanki tutumumuzu ve ona bal eylemimizi koulsuz geerli klan bir iddia tamas statsdr. Oysa nesnel doruluk her zaman bir koul altnda geerlidir. Bu geerlilik bireysel tutum ve kiiler aras iliki balamnda da farkllk arzeder. rnein benim bir ev sahibi olma isteime dayal giriimim amacma ulamada belli kurallara dayal hareket etmeme bal hipotetik bir eylem tarzn oluturur. Ev ihtiyacndan vazgememle bu kurallar ortadan kalkarlar. Buna karlk ahlaksal buyruklar ve talepler benim yanmda bizi ilgilendiren balamda i grrler. Bu durumda bu buyruk ve talepler benimle birlikte bakalarn da balayan ilgilerdirler. 2-Ahlaka ilikin bu genel belirlemelerin tresel ve geleneksel duygudan olutuuna dair bir belirlemeden yola klarak, eitli topluluklarda, kltr evrelerinde ve eitli

Bu alma, 7-8 Mays 2010da Seluk niversitesi, lahiyat Fakltesnin dzenledii Modern ada Ahlak konulu sempozyumda bildiri olarak sunulmutur. Modern ada Ahlak, Konya lahiyat Dernei yaynlar, No:7, 2012, 237-247. Bildiri kitabnda yaynlanmtr. 2 Do.Dr. nn niv.Fen-Ed.Fak. Felsefe Bl. E-mail: hserdem46@hotmail.com/ huseyin.erdem@inonu.edu.tr tel: 05059562940 3 Bkz. Herald Delius, Etik, Gnmz Felsefe Disiplinleri iinde der. Doan zlem, Ara Yay., stanbul, 1990, 311.

zamanlarda ok eitli ahlaklarn hep koulsuz bir geerlilikle ortaya atlm olduklar ya da hala atlmakta olduklar saptamasyla ahlakn gnmzde btn deerlerin grecelilii dncesine kap atna dair yorumlara ve varglara ulalmaktadr. Buradan yola klarak, ahlaki objektivizmin imkan tartlr klnarak, her insan kendine gre bir etik seer yargsna ulalmakta ve N. Hartmannn temellendirilmesine dayal bir antropolojik ahlak anlayna varlmaktadr. Kukusuz tarihsel srete evvela rneini sofistler ve takipilerinde grdmz ahlakn greliliine dair bir anlay varolagelmitir. Ancak bu, ahlakn mahiyeti ve kiiler-aras balama dayal, onun doasndan kaynaklanan ortak deer ve yargya dayal karakterini zayflatan bir husus olmamtr. Kuvvetli ahlaki doktrinal sistemler evrensel temelli ahlak anlayyla ortaya kmlar ve kltrler arasnda farkllklar olsa da insan tabiatndaki ortak zemine dayal benzer kurallar ve anlaylara dayanmlardr. Bu dayanaklarn zellikle dnyaya ve insana ynelik yaptrm ve terbiyevi zelliklerinde benzerlikler olmasnn yannda semavi ve semavi olmayan dinler ve bu dinlerin oluturduu kltr evrenlerinde ahiret anlayna mteallik deerlendirmelerde farkllar gze arpmaktadr. Semavi dinlerin oluturduu Akdeniz havzas ve dnya genelinde ortak ahlaki zeminden bahsetmek mmkndr. O halde ahlakn grecelilii sorununu daha ok monistmateryalist anlaylarn egemen olduu ya da te-dnya inanc zayflam toplumlarn alg ve tasavvurlarnda gereklik bulduunu syleyebiliriz. Bunun yannda dnyay ilerlemeci bir tarih tiniyle idealize eden, insan akl, tarihin tini ve olgu gereklii temeline dayal zmlemeleri esas alan felsefi perspektiflerin egemen olduu ortamlar iin de mmkn hale geldiini iddia edebiliriz. Temelinde Hegelyen dncenin yatt byle bir dn sonuta gnmz dnyasnda eitli ykm ve byk insan katliam ve lkelerin istilasna felsefi bir klf ve ereve olumada referans alnmaktadr. nk byle bir dnte lmler ve ykmlar aslnda tarihin tininin kendini gerekletirme ve daha ileri bir senteze ulama abas iinde deerlendirilmekte ve lmler-ykmlar bu uurda nemsenmemektedir. 3-Ahlaki dnte insan merkeze alan ve sonunda bir ynyle Kantta dev ahlakna dnecek Antropolojik etik temellendirmede, ilkin, insann ya ne olduu veya ne olarak grndnden yola klarak, bu insann urunda aba harcamaya deer bir iyiye ulama gayreti iinde olduu kabul edilir. kinci bir perspektiften de insan iin, insanlara ne doadan ne de tanrdan gelmi bir yasa tipi zerinde durulur. Moral yasa ad verilen byle bir yasaya gre, doa yasalarnn heteronom olduklar sylenir. Bylece iyi ve kty ancak insann kendi kendisine koyaca bir moral yasann belirleyecei sylenerek, byle bir yasann ancak bir akl varl olarak otonom insana ait bir yasa olaca vurgulanr. Bylece yeniaa egemen 2

olan ve en nemli temsilcisini Kantta bulduumuz bamsz etik ortaya km olur. Ahlak yasasn dtan gelen hibir ey belirlemediinden o ancak zgr bir varln kendi kendine koyabilecei bir yasadr. Her iki antropolojik etik temellendirme, insann irade, muhasebe ve murakebe gcyle belirlendii iin, eitli zm biimlerine aktrlar. Birinci ynelimde etik aba en yksek iyiye ynelir. kinci durumda ise, etik aba, bir devi yerine getirmeye ynelir. En yksek iyi den hareketle mutluluk ahlakna ulalr. Mutluluk ahlak zerine akl yrten J. Bentham, Doa insanl ac ve haz adl iki despot efendinin buyruu altna sokmutur. Bunlar yaptmz dndmz her eye egemendirler. Onlarn boyunduruundan kurtulmak iin yaplan her deneme, aba, sadece bu boyunduruu bize gstermeye ve onu dorulmaya hizmet eder. Bu despotlarn karsnda yaplacak tek ey, ne yapmamz gerektiini saptamaktr. Buradan hareket eden Bentham, mmkn tm koullar altnda mmkn olduu kadar mutlu olmann ister bireysel isterse toplumsal adan olsun, ister devlet adam isterse yasa koyucu asndan olsun, insan eylemlerinin amac olmas gerektii sonucuna varr. Bylece o bireysel ve toplumsal hedonizmi temellendirmenin yannda, Anglosakson dnyada utilitarizmi de kurar. Bentham bu mutluluk ve haz durumunun niceliksel olarak hesaplanacana ve buradan fantastik bir mutluluk izelgesinin karlacana dair dnmde bulunur. Utilitarismin gnmz modern devletlerinde toplumsal refah esas alan modelin dayana olduu grlr. Ancak bu refah salayan maddi gcn biriktirilmesi ve elde edilmesinde geri braktrlm ham madde zengini fakir lkelerdeki insan ve ynetimsel uygulamalarn hangi ahlaki kayg ve zemine dayandn da gz ard etmemek gerekir. Buradan hareketle bir ksm insann mutluluu ve haz duygusunu en yksek seviyede tatmine dayal felsefi arkaplan olan dnya grlerinin uygulamada tekiletirdikleri lke ve uluslara nasl bir yoksulluk ve felaket getirdikleri artk saklanamaz, ortada olan bir durumdur. 4-Grlmektedir ki Utilitarist ya da Pragmatik ekol, btn deerlerin insan doyumuna bal olduunu iddia eder ve bu yzden pratikte grececilie doru eilir. Ama bir taraftan da nesnelcilie de yaklar. nk sonularn yani fiilen doyuma yol aan eyin snanmas konusunda srar eder. Oysa haz ve doyum alannda bu snanma srar, itihay kabartma ve daha ok tketim hrsn ykseltmekten baka bir sonu tevlit etmez. Bu ise, salt o toplumla snrl bir tketim ve yaama tarzna ereve oluturmaz. Dnya ve dnyaya ilikin her ey tketim nesnesi olarak grlr. Dnya tketim nesnesi pozisyonuna getirilince, sanayi, teknoloji, insan gc, tarmsal retim, hizmet sektr, bir btn olarak doa, yer alt ve yerst zenginlik ve imkanlar, denizler, vb akla gelebilecek yaadmz dnya ve evreyle ilgili her ey, hazz tatmin, tketim arzusunu giderme ve bunlarn itkisiyle alevlenen 3

tahakkm duygusunun ortaya kard, kurt-kuzu meseli gibi entrika, masaba strateji ve tahakkm planlarnn neden olduu savalar, i-atmalar, ulus olma becerisi gstermi geleneksel toplumlarn atomize edilmesi, istikrarszlk, insann metalatrlmas, vb pek ok zarara yol aan bir anlay gllerin lehine krklemektedir. Bu balamdaki kazanmlar, utilitarist ve pragmatist etii bir baar etii klar.4 Pragmatist etik empirist karakterli bir dnce temeline dayal olduu iin onun insan zmlemesi ve buna dayal ahlak tanmlamas da, bu snrllktan dolay, problemlidir. Pragmatizmin nc dnrlerinden olan W. James, bilme edimini, duyu algsnn akl yoluyla ilenmesi ve bu ileme faaliyetinde karlatrma ve ayrt etme yani snflama ve blme ilemine dayal olduunu belirtir. Bilgi iin bundan bakasna ihtiya da yoktur. Buna gre doru bir inan ve dnce, duyusal bakmdan tatmin edici olandr. Yani doru bir inan ve dnce ie yarayan bir inan ve dncedir. Bu yaklamn arkaplannda pratie yansyan fayda elde etme itkisinin nefsi tamin etme ve duyumlarnn tatminine ynelik bir ama tad grlebilmektedir. deal formda hayatta olumlanabilen bu dncenin yaamn eitli dolaymlarnda salt nefsi tatmine ve duyumlar tahrike yol aabilecei de aikardr. Nitekim bu gelenek iinde hayat tanzim eden toplumlarn ahlaki kavramlarn evrensel semantik yapsn, kendi faydalar ynnde nasl anlam kaymasna urattklar aka mahade edilebilmektedir. Pragmatizmin duyular ve hazz tatmine dayal aklamas, insan psikolojisini aklama balamnda da insan salt duyusal ve fizyolojik gereklik iinde snrl bir varlk olma statsne indirgemitir. nsanla ilgili her trl aklama biimi salt fizyolojik ve organizmaya dayal bir aklamaya dntnde onun etik deerlere sahip, estetik yetili, izzetli, onurlu bir varlk olmas ve bunun tezahrlerine dayal davranlarn anlamlandrlmas fizyolojik ya da organik srelerde mmkn olmamaktadr. Nitekim psikanalist ekol iinden kan daha sonra humanisme dayal insan aklamasna ynelen Eric Fromm, ada psikoloji biliminin insan salkl olarak tanma ve tanmlamakta yetersiz kaldn, nk onun insan ruhsal gereklii iinde kabul etmediini dile getirmitir. Fromm: Psikolojiyi insan ruhunun analizini kendine alan olarak seen ve onu, erdem ve mutluluunu ne karan bir disiplin olarak gren gelenein bir tarafa itildiini5, belirtir. Ona gre, psikoloji bilimi akademik ller olarak, doa bilimlerinin niceliksel kriterleriyle ve deneysel yntemler iinde insann fizyolojisi ve biyolojik gerekliini anlamaya almakta ve buna ynelik aklamalar getirmektedir. yle ki, psikoloji bilimi ruh dnda her eyi zmlemeye almakta, insann

4 5

Bkz. Fritz Heinemann, Etik, Gnmz Felsefe Disiplinleri inde, ev. Doan zlem, Ara Yay., 1990, 345. Bkz. Eric Fromm, Psychoanalysis and Religion, 1950, Yale University Press, 1950,6; ayrca bkz., Psikanaliz ve Din, ev. A.Artan, 3.bsm, stanbul, 1993, 18-21.

laboratuar ortamnda denenebilecek btn ynlerini anlamaya ynelik aba sarfetmektedir. Bunun yannda bilincin, deer yarglarnn, iyilik ve ktln, psikolojinin problemleri dnda kalan metafizik dncelerden te bir ey olmadn sanmaktadr. Psikolojinin deneysel ortama tad abalar, ou zaman nemsiz detaylarla ilgili problemler zerine odaklanarak bilimsel bir yntem bulma ngrs iinde snrlanmaktadr. Bylece psikoloji artk temel konusu olan ruha muhta bir bilim konusuna dmtr. Mekanizme dayal bedensel hareketler ve tepkilerin olumas, duyularn alg gc ve yetisi onun en nemli aratrma konular arasna girmitir6. nsan varolu btnl iinde kavrama gcnden ve idrakinden yoksun herbir yaklam sonuta ona ynelik ahlaki temellendirmede de yetersiz kalacak ve bu yetersizlik hayata yansyacaktr. Bunun yannda dev bilincini merkeze alan Kant etii bir dnce etii olarak snrlanr. Kant Etii ve Eletirisi: Kanta gre ahlakl olmak iyi ya da kt olmaktan te causa sui7 ve bundan dolay zgr olma sorunudur. Bu, bizi dier insanlara kar zgr bireyler olarak davranmaya zorlar. Kant ahlak u prensipte nihai arsn zetler: Kendi ahsnda olduu kadar baka herhangi birinin ahsndaki insanl da, asla srf bir ara olarak deil, ayn zamanda ve hep bir ama olarak kullanacak ekilde eylemde bulun8. Kant, byle bir prensibi znenin kendisi zerine refleksiyondan karrr. Salt akldan/zneden yola karak insan ve dnyay temellendirme Kantta en nemli rneini bulur. nk o, kendi zamanna kadar Kopernik dn diye adlandrd zaman/zne/nesne hiyerarisini tersine evirir. Kant-ncesi metafizik, znenin dsal nesnenin kopyasn kardn iddia ederken, Kant nesneleri oluturan eyin znenin dsal dnyaya yanstt biim olduunu ileri srer. Bu anlamda Kant dn ak biimde zne-merkezcilie yani insani merkezcilie doru bir kaytr. Kopernik dn adyla bilinen dn ise tam tersine meyleder. Dnya merkezcilikten, gne merkezcilie kayla Kant kendinde ey ve akn nesne etrafndaki dncelerin zemin bulduu znenin dsal, nesnel dnyayla olan ilikisindeki edilginlik vurgulanr ve yeni durumda znenin etkenlii merkeze alnr.9

6 7

Bkz. Fromm, a.g.e., 20-25. Causa sui (Latince) Kendi kendinin nedeni. 8 Immanuel Kant, Ahlak Metafiziinin Temellendirilmesi, ev., onna Kuuradi, Trkiye Felsefe Kurumu, Ankara, 1996. 38, (4.429) 9 Kojin Karatani, Transkritik, ev., Erkal nal, Metis Yaynlar, stanbul, 2006, 55.

Antik adan Kanta kadar etikte en yksek iyi problemine dayal mutluluku etik yararc, pragmatist ve operasyonalist retilerine kadar btn retilerde en yksek iyi mutluluk olarak grlr. Bu mutluluk, bedensel haz, srekli honutluk durumu, doaya akl yopluyla uyum gstermekle ulalan dinginlik, bireysel ve toplumsal yarar vb gibi farkl ekillerde tanmlanr . Mutluluun tanmnda zerinde anlalan bir tek hususun olmamas, Kant iin zerinde uylalan ve biricik bir dayanak olacak bir mihverin etik iin zorunluluk arzetmesi problemini zm gerekli klar. Kant, yaygn mutluluku ahlak anlaynn mutluluun farkl amalara balanmasndan kaynaklanan kavramsal kargaay bylece zmek istemitir. Bylece o, etik alanda grd ve hibirinin salam ve genelgeerli temellere dayanmamasna binaen etikte apriori temellerin olabileceini varsayar. Buna gre etiin apriori formu, bilgide olduu gibi, herkes iin ayn ve evrensel olan apriori bir etik yasasna dayanmak zorundadr. Bu durumda etik ancak genelgeer bir yasaya dayand takdirde evrensel etik konumuna brnebilir. Byle bir evrensel zemine dayal ahlaki hayatn imkan nasl olacaktr? Kant, ahlak yasasnn verilenmi (given, gegeben) olmas gerektiini vurgular. Byle bir ahlak yasas insann hem kendisi iin istedii ve kendisine koymu olduu; hem de bakalar iin de ayn formda genel geerlik tayan evrensel bir ilke olmaldr.10 Kanta gre bir evrensel ahlak yasas ancak zgr bir insanla mmkn olur. zgrlk zaten insann isteyerek yani iradesini harekete geirerek kendisine yasa koymasndan (otonomi; oto: kendi, nomos:yasa) baka bir ey deildir. Buna gre ahlak yasas bir en yksek iyi de deildir. yi ancak byle bir yasay isteme ve ona uymada kendini gsterebilir. Bu belirlemelere gore, ahlaki yaam ancak irade ve ahlak yasas olarak iki temele dayandrlabilir. Bu temellerin dnda bir yaam ahlakilik tamaz. nk herhangi bir ilkeye veya buyrua isteyerek (iradeyle) balanmadan ve sadece bu ilke ya da buyruu sorgulamaklszn boyun eerek yaplan eylemlerle yetinildiinde ya da doal duygulanm ve gdlere gore hareket edildiinde byle bir durum olsa olsa bir legalite/yasallk durumu olabilir. Bir moralite (ahlakllk) durumu olamaz. Byle bir doal eilim, gd ve itkilerle psiik motiflerle ve toplumsal alkanlklarla irdelenmeksizin benimsenmi ve isenmi, kemiklemi trelere uyarak yaplan eylemler hibir ekilde moralite tamazlar.11 Kant bylece insann doalln esas alan ahlak tanmlarn yadsr. O halde mutluluku en yksek iyi saymak ona gore yanltr. Ahlakllk ve mutluluk farkl eylerdir. Kii mutlulua zaten doal eilimleri, gdleri, arzularnn ynlendirmesi altnda ulaabilmektedir.

10

Bkz.,I. Kant, Pratik Akln Eletirisi, ev., .Kuuradi vd, Trkiye Felsefe Kurumu Yay., 1994, 90 vd. Ayrca bkz., Doan zlem, Etik, stanbul, 2004, 70. 11 Bkz., Kant, a.g.e., 101 vd., zlem, a.g.e., 71.

Mutluluun elde edilebilmesine ilikin insani durumu dikkate aldmzda insanla hayvan arasnda bir ayrm szkonusu olmamaktadr. nk bedensel haz ve arzularn tatmini insan ve hayvanlarda ortak bir doaya hitap eder. Kant, ahlakll sadece insana zg bir durum olarak kurabilmek iin, onun akl sahibi varlk olmasn ieren tinsel bir varlk olarak insan perspektifinden yola kar. O, insann bu imkanna iaret ederek akln kullanma cesaretini gster! buyruuna uyulduu mddete, kendimizin yapt ve isteyerek uyduu bir evrensel ahlak yasasnn buyruu altnda yaamaya geer, ahlaki varlk olabiliriz. Buradan tinsellik de tanmlanr. Tinsellik insann kendi akl, duygular, istekleri, tutkular, dnceleri, ideleri ve idealleri, kurumlatrmalar vb dorultusunda kendi dncesi ve emei ile ortaya koyduu hereydir. Ahlakllk da anlalaca zere tinselliin en nemli bileenleri arasnda yer alr.12 Kantn ahlakilik tanmnda, insan, doa iinde nedensellik yasalarna bal ynyle zgr deildir. Bu ynyle o, heteronom yani, kendi dnda olma ve dsal belirlenime bal bir varlktr. nsann ahlakilik vasf, kendi koyduu ahlak yasas altnda, kendi iradesiyle eylemde bulunmas sonucunda oluur ve bu durumda o zgrln de temellendirmi olur. O halde zgrlk ahlakl olmann kouludur. Dsal belirlenimden azade kendi bana karar verebilen kii, kategorik (koulsuz) yani dsal belirlenime bal (hipotetik) kalmayan bir yasayla hareket eder. Kategorik emperatif (koulsuz buyruk) kiinin ahsnda eylemi ynlendiren bir yasadr. Ahlak yasasna uymak, ahlakilik, kii iin bir zorunluluk deil bir devdir. dev tanm gerei yapmay, yerine getirmeyi, kendi irademizle stlendiimiz, sorumluluu zerimize aldmz bir buyruktur. Bu ynyle o grevden ayrlr. Grev de yapmay, yerine getirmeyi, zerimize aldmz bir buyruktur. Fakat burada buyurgan olan yn, bizim dmzda bir otorite (devlet, kurum, aile vs) tarafndan bize buyurulmutur. devde tam otonomi varken, grevde otonomi ve heteronomi bir aradadr. Ahlak yasasnn ortaya konuluu ve gerekeleri onun ayn zamanda hertrl ierikten yoksun, salt ve formel bir yasa olduunu ve zgr insann kendince bu yasaya uymay dev olarak koyduu ve nefsine taahht ettii bir duruma iaret eder. Bu yzden Kant, ahlak yasasnn formlasyonunda bu akli formu u ifadelerle somutlatrr: Bylece bir eylemin dayand ilke, olmas gereken bir yasann genellii, bu genelliin sadece bir buyrua uymakla zorunlu bir eymiesine tasarlanmasndan baka bir ey deildir. yleyse kategorik imperatif biriciktir ve udur: yle bir ilkeye dayanarak eyle

12

I. Kant, Ahlak Metafiziinin Temellendirilmesi, Hacettepe niv. Yay., Ankara, 23 vd.

ki, bu ilkeye dayanarak isteyebilecein ey ayn zamanda bir genel yasa olsun; yle eyle ki, eyleminin dayand ilke sanki kendi iradenle gerekletirmi olduun bir doa yasas olabilsin; yle eyle ki, eyleminin dayand ilke ayn zamanda br insanlarn eylemleri iin de bir ilke ve yasa olabilsin.13 Kant ahlak yasasyla ilgili temellendirmesinde akl sahibi insann bilinci sayesinde varolu kazanabilecek bir olgu olan akln olgusundan szetmektedir. Akln olgusu (Faktun der Vernunft) insann kendi zgr iradesiyle kendisi iin ve kendine bir yasa koyma olgusudur. imdi Kantn aklla snrlandrd ve salt akln iinde kalarak temelendirmeye alt dolaysyla akln dnda hibir referans kabul etmedii temelendirme biimin ortaya koyduu ahlak yasasnn somut bir duruma karlk gelip gelmediine bakalm. Evvela kant iin ahlak yasas ierikli deil, formal bir yasadr. Byle bir yasay hazza, mutlulua, yarar vb gndermeler yaparak somutlatramayz. nk bunlar insann nedensellik yasalarnca belirlenmi doal yanna ait eyler olarak varolularn heteronomiden alrlar. Dolaysyla ahlak yasasndaki zorunluluun kayna, doa deil insann kendisidir. Ahlak yasas bize kendisine uymamz gerektiini buyurur. Ona uymak bir dev olarak grnr. Grlmektedir ki, Kant ahlak da salt akln iinde kalarak akl vastasyla temellendirilmektedir. Onda ahlakn varolu kazand yer akldr. te Kantn salt formalist ahlak, etik bilgiyi akl bilgisi olarak konumlandrr. Bylece, Kantn, ahlak ieriinden soyutlayp formal hale getiriini yine Kanttan yola kp, onun Salt Akln Kritiinde bilginin imkann sorgularken Grden (Anschauung) yoksun kavram bo, kavramdan yoksun gr kr kalr ifadesiyle ortaya koyduu tespiti bir eletirel ilke olarak pratik akl iin koymam olmas bir eksiklik olarak grlmektedir. Bu durumda Kantn eletirel ilkesini yine formal etiine uygulayp, bu etii eletirmek gerekir. nk sonuta etik formalizm, ne deneyime ne toplum yaamna ne de insan doasna uygundur. Nitekim bu duruma dikkat eken Scheler, Kantn dev kavramna haddinden fazla bir geerlilik hatta kat bir zorunluluk yklediini savunur. Ona gore, hibir insane bylesine bir zorunluluk altna girmek istemez ve bundan kanr. Insann doal ve duygusal yann ihmal eden bir etiin yani Kantn dev ahlak gibi bir etiin yaama geirilme ans azdr. nsan hibir alternatif davran brakmayan bir ahlak yasas altnda yaamaya yatkn olmad gibi, zaten onun her durumda balanabilecei byle bir evrensel yasa da olamaz. rnein Yalan sylememen gerekir gibi bir ahlak ilkesini, mutlak yasa haline getirmek, tehlikeli bile olabilir. nk rnein sava srasnda bir annenin evde saklanmakta olan

13

Kant, a.g.e., 38 vd; ayrca bkz., zlem, a.g.e., 74.

olunun hayatn kurtarmak iin kapsn alan dman askerlerine, olunun evde olmadn sylerken yalana bavurmu olmasn hibir dinsel, metafiziksel ve ahlaki ilke adna yarglama hakkmz olamaz. Aslnda Kantn akl temelli felsefi speklasyonu insann totalitesini paralayarak alglayp tasarlayan zne anlamnda, bilen zneyi teorik akla; hisseden, arzulayan ve amalayan zne anlamnda, pratik zneyi de pratik akla havale eder. Bu yaklam Kant ve takipilerince epistemolojinin bir yanlgs olmutur ve bu balamda Kantn akln snr iinde etik temellendirmesini de ayn yanlgnn devam olarak nitelendirmek mmkndr. Oysa yaama ierisinde insan, dnya karsnda sahip olduu yetilerin btnlyle, bunlarn aralarndaki ok ynl ilikilerin tmlyle belirginleir. Dolaysyla bilme yetisi, insann sahip olduu yetilerin eitlilii ierisinde bu yetilere smsk bal olan bir yetidir. Ve hatta insann: isteyen, hisseden, amalayan ve en nemlisi deerler koyan yan, bilgireten yanndan nce gelir. Dier bir anlatla bilgi reten edimler saylan, alglama, tasarmlama ve dnmeyi isteme, hissetme, amalama ve bunlar araclyla oluan bir temel edim olarak deerlendirme, deer yaratma, edimleri nceler. Buna bal olarak insann d dnyay ve bizzat kendi dnyas olarak tarih ve toplum dnyasn kavraynn yap talar, insann psiik totalitesi, dier bireylerle girdii ilikiler zemininde kazanm olduu yaama deneyimidir. Bu yzden yaama deneyimi ierisinde en nemli ve geni alan deerler kaplar.14 O halde Kantn ahlak deerlendirmesinde olduu gibi, ahlaki ykmll, dev bilinciyle ereveleyip bunu zorunlu olarak akl yrtme ve akln formlasyonu iinde elde etmek meseleyi btnyle kuatan bir zmlemeye bizi ulatrmaz.

Sonu
Bat dncesi ve zihniyeti gnmze yansyan ynelimiyle, bilimsel erevede niceliksel deerlendirmelere dayal bulgular, laboratuar ortamnda elde edilen neticeleri insan iin genelletirirken, insann total gerekliini gzden karmaktadr. Yaplan zmlemeler fiziki koullarda insann fizyolojik ve organizmaya dayal yapsn anlamada ufuk aan ve progressif bir izgide mit verici almalar olurken, insan salt biyolojik bir formda deerlendirmekte, onun tinsel gerekliini deerlendirme dnda tutmaktadr. Psikoloji ilminin zmlemeleri insann maddi yn olan fizyoloji zerine olurken, onun ruhsal gereklii unutulmu grnmektedir. Bat dncesi iinde felsefi izgide insana farkl ynlerinden bakan eilimler de yine insan maddi-manevi btnl iinde zmlemede
14

zlem, a.g.e., 194.

yetersiz grnmektedirler. rnein fikirleri hala amz insan iin ilgiyle karlanan nemli Fransz dnr Henri Bergson ahlaki ykmllkte iki kaynak ne srer: Toplumsal bask gc ve bireysel/ilahi cazibe gc. Bergson, toplumun bireye verdii rol oynamann tpk bal ars ya da karncada olduu gibi, zerinde pek az dnlm davranlarn devi yerine getirmek amacyla eyleme getiini belirtir. Bu duruma mukavemet edilse ve olmas gereken davrann yn evrilmeye allsa bile, kollektif hayatn bu emredici gc sayesinde, ister istemez oraya geri dnlecektir. Bunun yannda toplumun ahlak kollektif bir bask gcnn sonucu olduu halde, sekin kiilerin ideale doru bir istee brnecek ve bireyin bu yenlimi salt kendisiyle snrl kalmayp toplumun ynn de kendi idealiyle irtibatlandrarak toplum tarafndan ynetilmek yerine toplumu ideal olana doru srkleyecektir. Bireyi bu idealist ynelime srkleyen ey yaratc bir ak hezeyandr. Bergsonun bu ahlak tanm deneyim alannda pek ok hususu gzetmekle birlikte, bireyin kendini koruma igds dorudan temellendirme d kalmaktadr. nk her birey iin nemli olan sadece toplumun talimatlarna uymak ve bir organizma iinde bir hcre gibi davranmak deil, fakat ayn zamanda ve zellikle ait olduu gurubun gvenliinin aleyhine olmasa bile ondan bamsz olarak bizzat kendinin muhafazasna almaktr. Yine bergson dncesinde ykmllk ve ahlak terimleri eliiklik arzetmektedir. nk ykmllk aa yukar igdsel bir bask haline geldii zaman bu durumda o, ahlaki zelliini kaybeder. Tersine akn kendiliindelii bizzat ykmlln basksdr. Bergson dncesinde insan, daima bize herhangi bir gcnm oyunca gibi, bazan igd tarafndan itilmi olarak, bazan da bir heyecan tarafndan srklenmi olarak takdim edilmekte, fakat asla karlatrmaya, deerlendirmeye, ve semeye yetenekli bamsz bir ahsiyet olarak sunulmamaktadr.15 Btn bunlarn yannda, Kantn ahlak temellendirmesindeki eksikliklerin karsnda Bat dncesi ierisinde Kant kadar ilgi eken ya da daha tercih edilebilecek yetkin aklama biimleri bulmak zor grnmektedir. Kant, ahlaki ykmlln kaynan hem eilimden hem de d dnyadan bamsz olan insan ruhunun bu en yksek melekesi iinde kefettiini tasdik ederken, ahlaki ykmll salt igdsel baskya ya da idealin bize ne yceltilmi bir arzunun hedefi olarak, ne de evrenin emredici gcnn baskc bir ykmll olarak kendini savunmasn yeterli bulmaz. Bu yzden bu iki ynn akl tarafndan desteklenmi ve mutlak adalet ilkesine gre temellendirilmi bir biimde, yeni bir grle kaca gerek bir hazrlktan gemesi gerekir. Kantn bu yaklam, insann ahlaki eylemlerinde olumsuzlua iaret eden dncesiz arzunun izlenmesi ve krkrne ballk gibi hususlar karsnda daha

15

Bkz. H. Bergson, Ahlakn ve Dinin ki Kayna, ev., M. Mukadder Yakupolu, stanbul, 2004, I. Bl.

10

tercih edilen bir tavra iaret eder. Kant, dev bilincini ahlaki davrann temeline koyarken, belki de bahsetmedii ve imada bulunduu, toplumumuzun metafizik referansnda bulunan, Nefse ve onu dzenleyene andolsun! Sonra da ona hem ktl, hem ondan saknmay ilham edene ki, onu tertemiz yapan kii muhakka umduuna ermi, onu alabildiine rten kii ise elbette ziyana uramtr.16 Kuran ayetinde bildirilen nefiste potansiyel olarak bulunan ahlaki niteliklerin iradeyle eyleme alanna olumlu biimde yansmas ve bu imkann insan iin olabilirliidir. Ayette insann nefsini tezkiye etmesi/temizlemesi, onun arzularnn, isteklerinin disipline edilmesinin yolunun nefse ynelik iradi eylemler olan muhasebe ve murakebeye dayal olaca ve bunun eylemlerde somutluk kazanaca aktr. Bu yzden Kantn ahlak temellendirmesini kendi referansmzn nda deerlendirmek muhtemelen daha doru yarglara varmay kolaylatracaktr. Aslnda kendi bana slam Ahlaknn gnmz perspektifinden incelenmesi bize daha ufuk ac ve geni deerlendirme imkanlar ve stratejileri salayacaktr. Bu balamda slam ahlaknn dier ahlak doktrinlerinden ayrlan zellikleri: 1. Mutlak hayra/iyilik dncesine sahip olmas. 2. Genel maslahat/menfaat gzetmesi. 3. Ahlaki eylemde sebat/devamll vurgulamas. 4. Kapsaml bir murakebe/kontrolu salamas. 5. Takvayla ifade edilen, yce bir eree ynelik, hakkn, hayrn ve adaletin tekeffl ettii sevgiyi, saygy, dierkaml, karlkl efkati, bolluu, ilerlemeyi, iyilik ve takva konusunda yardmlamay salayan ve bu esaslar mihverine alan bir ahlak sistemi nermesidir. Bu hususlarn sahip olunan referanslar erevesinde detaylca irdelenmesi zgn fikir retmek adna bile gereklilik arzetmektedir.

16

K Kerim, 91/7-10.

11

You might also like