You are on page 1of 192

HKMET YURDU DNCE-YORUM

Sosyal Bilimler Aratrma Dergisi


Hakemli Bilimsel Dergi mtiyaz Sahibi Ali Duman-Abdurrahman Kasapolu Yaz leri Ali Duman-Abdurrahman Kasapolu-Mustafa Bulut-brahim Kaplan Editrler Ali Duman - Abdurrahman Kasapolu - brahim Grc Redaksiyon Ali Duman-Abdurrahman Kasapolu-brahim Kaplan-Hulusi Arslan-Mustafa BozkurtHakk Karaahin-Adnan Arslanta-Sleyman Aydn Yayn Kurulu Prof. Dr. H. Tekin Gkmenolu, Prof. Dr. Temel Yeilyurt, Prof. Dr. Abit Bulut, Prof. Dr. Mesut Aydn, Prof. Dr. Remzi Kl, Prof. Dr. Cem Zorlu, Dr. Sami Kl, Do. Dr. Mehmet Karagz, Do. Dr. A. Faruk Sinanolu, Do. Dr. Hulusi Arslan, Do. Dr. Yusuf Benli, Do. Dr. Abdurrahman Kasapolu, Yrd. Do. Dr. Ali Duman, Danmanlar Kurulu Ankara niv: Prof. Dr. Murtaza Korlaeli, Prof. Dr. amil Dac, Prof. Dr. Nusret am, Prof. Dr. aban Ali Dzgn, Prof. Dr. Recep Kl, Atatrk niv: Prof. Dr. Niyazi Usta, Prof. Dr. Arif Yldrm, Prof. Dr. Ali Rafet zkan, Prof. Dr. Ali Erolu, Prof. Dr. M. Hanefi Palabyk, Do. Dr. Osman Elmal; Erciyes niv: Prof. Dr. Harun Gngr, Prof. Dr. H. Yunus Apaydn, Prof. Dr. Mustafa nal, Do. Dr. kr Selim Has; Frat niv : Prof. Dr. Temel Yeilyurt, Prof. Dr. uayip zdemir, Prof. Dr. Mehmet Solyald, Do. Dr. Sami Kl, Do. Dr. smail Erdoan, Do Dr. Yahya Keskin, Do. Dr. Gyaseddin Arslan; nn niv: Prof. Dr. Mesut Aydn, Prof. Dr. Salim Che, Prof. Dr. H. Bayram Kamazolu, Prof. Dr. Sezgin Kzlelik, Prof. Dr. Hasan Kavruk, Prof. Dr. Recep Gne, Prof. Dr. Sebahattin Arba, Prof. Dr. Abit Bulut, Prof. Dr. Abdullah Korkmaz, Prof. Dr. Mehmet Tikici, Prof. Dr. Cem Zorlu, Do. Dr. Mehmet Karagz, Do. Dr. Saffet Sancakl, Do. Dr. Zlfikar Durmu, Do. Dr. Yusuf Benli, Do. Dr. A. Faruk Sinanolu, Do. Dr. Mustafa Arslan, Do. Dr. Hulusi Arslan, Do. Dr. Abdurrahman Kasapolu, Do. Dr. Hsniye Canbay Tatar, Do. Dr. Taner Tatra, Do. Dr. Celal akan, Do. Dr. Bilal Altay, Yrd. Do. Dr. Zekeriya alkan, Yrd. Do. Dr. Ali Duman, Seluk niv.: Prof. Dr. Mustafa Uzunpostalc, Prof. Dr. Hseyin Tekin Gkmenolu, Prof. Dr. Orhan eker; Prof. Dr. Saffet Kse, Prof. Dr. Ahmet Yaman, Prof. Dr. Abdlkerim Bahadr, Cumhuriyet niv: Prof. Dr. Ali Akpnar, Do. Dr. Mustafa Doan Karacokun, St mam niv.: Prof. Dr. Hsn Ezber Bodur, Prof. Dr. Kemal Atik, Do. Kadir Evgin; Nide niversitesi: Prof. Dr. Remzi Kl, Prof. Dr. Nazm Hikmet Polat, Do. Dr. Abitter zulucan; Adyaman niv : Prof. Dr. Mustafa Gndz; Yrd. Do. Dr. Recep zman, Yrd. Do. Dr. Fuat anc, Yrd. Do. Dr. Bekir Kocada; Eskiehir niv: Do. Dr. Hseyin Aydn Yazma Adresi Ali Duman, nn niversitesi lahiyat Fakltesi44069 Kamps / Malatya e-posta: aduman@hikmetyurdu.com

NDEKLER
IKARKEN .................................................................................................................. 5 EDTRDEN .................................................................................................................... 7 NSAN TOPLUMLARINDA BADET TARH Muhammed Hamidullah / brahim Kaplan ................................................................... 9 KURAN AISINDAN FATALZM Abdurrahman Kasapolu .............................................................................................. 31 RGIB EL-ISFAHN VE EL-MFREDT F GARBL-KURNI Mehmet Yolcu ................................................................................................................. 53 CMA, KIYAS VE STHSANIN ESASLARI zmirli smail Hakk / Ali Duman ................................................................................. 93 KURAN NEDR? Muhammed Ali Ayni / Mustafa Bulut ........................................................................ 105 AMASYALI (AHMEDOLU) KRULLAHIN EDVR-I MSKSNN TANITIMI VE DEERLENDRLMES Ramazan Kamilolu ..................................................................................................... 115 SAYI HAKEMLER .................................................................................................... 133

HKMET YURDU
Dnce Yorum Sosyal Bilimler Aratrma Dergisi
ISSN: 1308-6944 www.hikmetyurdu.com

karken

Bilim ve dnce dnyasnn deerli okurlar, Gnmz dnyas bilim ve rekabet ortamnn zirvesi kabul edilebilecek bir hale gelmitir. Bilim btn alanlaryla insanla hizmet edebilme yarnda adeta snrlar zorlamaktadr. Fen ve matematik bilimlerinin yannda tp, biyoloji gibi bilimlerde grlen ilerlemelerin, insann ortalama mrnn uzamasna bile yol at dnlmektedir. Bu bilim ve rekabet ortamnda sosyal bilimlere de eskisinden daha fazla grev ve sorumluluk dt tartlmaz bir hakikattir. Bu balamda lkemizin iinde bulunduu bilimsel artlar bir yana, lkemiz bilim adamlarnn ve zellikle sosyal bilimcilerinin btn dnya ile rekabet edebilecek bir potansiyelde olduu varsaylarak, dnyaya hitap eden, hatta tabir caizse meydan okumaya kalkan bir giriimde bulunarak sanal ortamda HKMET YURDU DNCE-YORUM Sosyal Bilimler Aratrma Dergisini yaynlamaya karar verdik. Bu kararmzda akademik faaliyetlerimizi yrtmeye altmz nn niversitesinin ve nn niversitesine benzeyen dier tara niversitelerinin bize sunduu bilimsel ortamn katks inkar edilemez. nn niversitesinin katksndan ksaca sz etmek gerekirse, 1993 ylnda kurulmu olan lahiyat Fakltesinin retim yeleri olarak bizler, pasifize edilmi, etkisizletirilmeye allan bir kurumda almaktayz. Bizlere sunulan bilimsel ortam, adeta niversitenin bir kesinde, yerletirilecek baka bir ey olmayan bir kutuya yaplan muamele gibidir. Bu ortamda bizlerin bilim dnyasna katk yapmas, belki de yapmamas, iin gerekli artlar btnyle eksiktir. Buna bir de merkezi bilim evrelerinde yaynlanan bilimsel dergilerin bizlere nc snf akademisyen muamelesi yapmas eklenmelidir. Zira, bizlerin buralarda bin bir glkle ortaya koyduumuz rnleri merkezi bilim evrelerinde yaynlatmak iin ektiimiz skntlar dile getirmeye bile lzum yoktur. Byle bir ortamda bizim niversitemiz gibi tara niversitelerinde alan akademisyenlerin skntsna da are olabileceini mit ettiimiz, YK standartlarnda bir akademik aratrma dergisini sanal ortamda yaynlamak

karken

dncesi bizlere hakim olmutur. Biz de bu dnceyle gerekli artlar hazrlayarak HKMET YURDU DNCE-YORUM Dergisini yayna koymu bulunuyoruz. Neden Hikmet Yurdu? Hikmet mminin yitiidir onu nerede bulursa alsn diyen bir rehbere sahip olan bizler, oluturduumuz bu bilimsel teekklde hikmeti arayp ortaya koyacamza, hikmetin burada toplanp btn dnyaya hitap edeceine inanyoruz. Bu bakmdan dergimiz hikmetin yurdu olacak diye dnyoruz. Elbette bunun gerekleebilmesi, hikmeti arayan, ortaya koyamaya gayret eden ve yaylmasna katk yapmay bilimsel bir grev kabul eden akademisyenlere baldr. Hikmet Yurdu Dnce-Yorum Dergisinde bizler sadece bir alana hitap eden bir ortam yerine, btn sosyal bilimler alanna, bu cmleden olarak Tarih, Sosyoloji, Psikoloji, Eitim Bilimleri, lahiyat Bilimleri ve daha sayamadmz btn alanlarda gayretlerini ortaya koymu bilim adamlarna hitap etmeyi amalamaktayz. Dergimiz Yayn lkeleri ksmnda da greceiniz gibi- snrlamaya sahip deildir. Yani her alanda yaplm telif, tercme, sadeletirme gibi akademik almalar, herhangi bir sayfa snr olmakszn YKn belirledii ilkeler erevesinde dergimizde yer bulacaktr. Dergimizde tek snrlama, vatana ihanet ve blclk ieren, lkemizin ve devletimizin blnmez btnlne ynelik almalaradr.

HKMET YURDU
Dnce Yorum Sosyal Bilimler Aratrma Dergisi
ISSN: 1308-6944 www.hikmetyurdu.com

EDTRDEN

Deerli Hikmet arayclar, Hikmet Yurdu Dnce-Yorum Dergisinin ilk saysyla karnzdayz. Sanal ortamn avantajlaryla, yazlarn yaynlanma srelerinin olduka ksaltld, posta, yazc ve kt masraflarnn en aza indirildii ve yazlm bir makalenin aylarca nerede olduu bile bilinmeyen, hakemdeyse neden hala deerlendirilip hakknda yazara bilgi verilmedii bile sorulamayan dergi mantn ykmak iin sahip kacanz dndmz bir dergiyle bilim dnyasna merhaba diyoruz. Bu dergide btn yazmalar olabildiinde sanal ortamda gerekletirilecektir. Yazarlardan makalelerini sanal ortamda gndermeleri istendii gibi, hakemlerden de ayn ortamda makaleleri deerlendirmelerini ve makalelerle ilgili dnce ve yorumlarn yine sanal ortamda yaparak bize ulatrmalarn istiyoruz. Amacmz hakem srelerini elden geldiince ksaltmak ve bilim adamlarn daha fazla yayn yapmaya tevik etmektir. Bu saymzda biri ngilizce olmak zere be adet telif, bir adet eviri, iki adet de sadeletirme yazs bulunmaktadr. Muhammed Hamidullahn 1975 ylnda Erzurumda verdii bir dizi semineri Trkeye eviren Prof. Dr. Zahit Aksunun evirilerinden biri olan nsan Toplumlarnda badet Tarihi yazsn, Dr. brahim Kaplan bilgisayar ortamna aktarm. Makalede Hamidullah, ncelikle semavi olmayan Mecusilik, Brahmanizm, Hinduizm, intoizm gibi dinlerde ibadet kavramn inceliyor, ardndan Yahudilik ve Hristiyanlkta ibadet anlayn ele alyor. Yaznn ikinci blmn ise slamda ibadet kavramna ayryor. Rafza adlandrmasnn ilk kullanmna ilikin deerlendirmeler balkl yazsnda Do. Dr. Yusuf Benli, Rafza kavramn ele almakta, mezhepler tarihi verileri dorultusunda kavramn ilk olarak ne zaman ortaya ktn tartmaktadr. Do. Dr. Mustafa Arslan da ngilizce olarak kaleme ald Popular Islam in Modern Turkey: A Typological Approach balkl yazsnda,

Editrden

Popluler slam kavramnn gnmz Trkiyesindeki durumuna tipolojik bir yaklam gstermektedir. Kuran asndan kadercilik (fatalism) kavramnn incelendii ikinci makalede Yrd. Do. Dr. Abdurrahman Kasapolu, fatalizme ynelen inkrclarn, mminlerin kader inancyla alay ettiklerini; buna karn Yce Allahn, inkrclar fatalizmden vazgeirmek iin, onlar, arzu ve eilimleri dorultusunda tahminlerde bulunmak yerine, gerek bilgi ve kantlara uygun dnmeye davet ettiini Kuran asndan ortaya koymaya alyor. Dr. Mehmet Yolcu Ragb el-sfehani ve el-Mfredt fi GaribilKuran konulu makalesiyle, Ragb el-sfehnnin hayatn aktardktan sonra, el-Mfredt hakkn temel kabul edilebilecek olan karmlarn sralyor. Yrd. Do. Dr. Ali Duman, zmirli smail Hakknn Sebilrr-Read gazetesinde cma, Kyas ve stihsann Esaslar adyla yaynlad yazy gnmz diline aktararak; slam Hukuku Usulnn temel kavramnn tahlil edildii, lahiyat fakltesi rencileri asndan ok faydal bilgiler ieren bu makale ile, son dnem Osmanl alimlerinin mirasnn deerlendirilmesi almalarna katk salamaktadr. Mustafa Bulut, Muhammed Ali Aynnin Kuran Nedir? adl Sebilr-Readda yaynlanan makalesinin sadeletirilmesi yaparak, yine son dnem Osmanl alimlerin mirasn gnmze aktarma abas sergilemi. Bu makalede de olduka faydal bilgiler, insan dnmeye sevk eden hakikatler aktarlm. Son yaz, Trk-slam sanatlar blmlerinde alanlar asndan olduka faydal olacak Trk Musikisi konulu bir makale. Dr. Ramazan Kamilolu tarafndan kaleme alnan makalenin konusu Amasyal krullahn Edvar- Musikisinin Tantm ve Deerlendirmesi. Makale, Amasyal krullah tarafndan kaleme alnan ve II. Murata takdim edilen Edvar- Musiki isimli Trk Musikisi asndan olduka nemli bir eseri tantmak zere yazlm.

HKMET YURDU
Dnce Yorum Sosyal Bilimler Aratrma Dergisi
ISSN: 1308-6944 www.hikmetyurdu.com

Hikmet Yurdu Yl:1, S.1, (Ocak-2008) ss.9-30

NSAN TOPLUMLARINDA BADET TARH


Muhammed HAMDULLAH Tercme: Prof. Dr. Zahit AKSU
ZET: Hamidullah, slam d dinlerde ibadet tarihi adyla verdii seminerini iki aamada aktarmaktadr. Birinci aamada Mecusilik, Hinduizm, Brahmanizm, intoizm, Budizm gibi semavi olmayan dinlerde ibadet mefhumunu inceledikten sonra Yahudilik ve Hristiyanlk gibi slam ncesi gnderilmi iki semavi dinde ibadet kavramn ele almaktadr. kinci aamada ise slamda ibadet kavramn ve tarihini tahlil etmektedir. Anahtar Kelimeler: slam, Yahudilik, Hristiyanlk, Hinduizm, Brahmanizm, intoizm, Budizm, Mecusilik, ABSTRACT: History of Worsihp in Human Society Hamiudullah is transferred his seminar which names is History of Worsihp in Human Society two stage. Firts one he examine worship in religions outside of hymn like Hinduism, Brahmanism, Shintoism and religions of hymn like Judaism and Christianity. Second stage he analysis worship and worship history in Islam. Keywords: Islam, Judaism, Christianity, Hinduism, Brahmanism, Shintoism, Budism

1. SLAM DII DNLERDE BADET TARH Bu aratrmamz, belli bir dinin, yani slmn ibadet tarihi erevesinde olmayacak, imknlarn elverdii lde, btn dinlere amil bir tetkik olacaktr. mkanlarn elverdii lde diyorum; nk elimizde, mesela Hz. Ademin veya Hz. Nuhun hatta Hz. brahimin mmetlerinin ne ekilde ibadet ettiklerini iyice tantacak kadar yeterli ve mevsuk vesikalar yoktur. Geri, gnmzde halen yaayan dinlerde ibadetlerin ne ekilde yapldn gryor ve biliyoruz. Bu dinlerin bazlar ok eski, bazlar ise ok yeni, ama hepsi slmdan nce ortaya km dinlerdir. Ancak, bildiiniz gibi, slm kendisinden baka hibir dini kabul etmez. Kuran- Kerim: Allah katnda yegne

Bu balkta sunduumuz metin, Prof. Dr. Muhammed Hamidullahn 09.05.1975 tarihinde Erzurum Atatrk niversitesi slm limler Fakltesinde vermi olduu slm D Dinlerde badet Tarihi ve 17.05.1972 tarihinde ayn yerde vermi olduu ve bir nceki konferansn devam olan slmda badet Tarihi adl iki konferansn evirisidir. Konferans Prof. Dr. Zahit Aksu tarafndan tercme edilmi ve Dr. brahim Kaplan tarafndan bilgisayar ortamna aktarlmtr.

10

nsan Toplumlarnda badet Tarihi

din slmdr.1 diyor. Binaenaleyh slmdan baka bir dini ve ibadet eklini kabul edemeyeceimiz aikrdr. Ne var ki, ben bugnk incelememizde konuyu slm adan deil tarih adan aratracam. Bu itibarla, eer, slmn dnda kalan ibadetlerde de kendilerine zg bir mantk vardr dersem bundan dolay beni balamanz imdiden dilerim. Bu mantk ocuksu bir mantk olabilir, ama yine de bir mantktr. Putlara kar yaplan ibadetlerde bile bir eit mantn bulunduunu sylersem bunun nedenini de sizlere anlatacam. Gnmzde mevcut dinler arasnda en eskisinin Mecslik olduunu syleyebiliriz. Bunu msterikler de, sosyologlar da sylemektedirler. Mecsliin kurucusu Zerdtn hangi tarihte doduunu bilemiyoruz. Fakat Hz. sadan nce yaad muhakkaktr. Bildiiniz gibi Mecsler atee ibadet ederler. phe yok ki, slm byle bir ibadeti, atee tapnmay, kesinlikle reddeder. nk slma gre atee tapmak kfrdr. Fakat insan neden nce atee tapmtr? gibi bir problem zerinde dnecek olursak, bu tapnmada bir eit mantk grrz ve bunu yle aklayabiliriz: Zerdtn doduu asr, insanolunun tarihte ilk defa olarak atee hkmettii asrdr. Onu yakp sndrebildii bir devirdir. Bugn bu i bize son derece basit grnebilir. Ancak insanlk tarihinde bu iin ilk defa yapld bir asr sz konusu olursa meselenin nemi ortaya kar. nsanlk tarihinin balangcn ele alalm. nsan da dier canllar, hayvanlar gibi etrafnda bulduu meyveleri, aa yapraklarn v.s. yiyordu. Daha sonra hayvan etini yemeyi de renmi olabilir. Her neyse, bir gn iddetli bir dme veya srtnme sonunda meydana gelen bir atein orman tututurmu olabileceini dnelim. O gnn insan, biraz snmeye yz tutan yangna korkarak yaklam ve yangn yerinde bulunan baz hayvanlarn ldn ve pitiini grmtr. Bu insan kendi artlar iinde bir hayvan ok g avlayabilirdi. Hlbuki imdi nnde yenilmeye hazr bekleyen bir hayvan durmaktadr. Ayrca insan, yedii bu pimi etin avlad hayvann i etinden daha lezzetli olduunu da fark etmitir. te bu vakay ilk mahede eden insanla beraber ate de insanolunun mutfana girmeye balamtr. Bir de yle dnelim: Yanmakta olan orman yer yer snmeye yz tutmutur. Fakat bir ksm da hala yanmaktadr. O gnn insan henz yanmakta olan atee elinde bulunan bir odun parasn gayri ihtiyar olarak atmsa bu odunun da yandn grmtr. O andan
1

Al-i mran, 3/19.

Muhammed Hamidullah / Zahit Aksu

11

itibaren de atee hkmetmenin yolunun bu olduu neticesini karm olsa gerektir. Mecslerde atee ibadet inanc ite bu noktadan domutur. Bildiiniz gibi Mecsler atee ibadet ederler. Ancak, kendisine ibadet edilen bu atein devaml yanar olmas da arttr. Bunun iindir ki, Mecslerin mabetlerindeki ateler yzlerce seneden beri devaml yanmaktadr. Bunun iin de grevliler belli aralklarla atein yaktn tazelerler. Bylece atein devaml yanmas temin edilmi olur. Aslnda bu hareket olduka ilkel bir anlayn ifadesidir; atein devaml yank tutulmas art, bunun iin grevliler tayin edilmesi v.s. gibi. Ne var ki, bu hareketler ilkel insann atee hkmettii ada nemli idi. Bu ekilde devam etmesinde mteakip asrlarda da beis grlmemi olsa gerektir. Her neyse, ilkel insan yldrm ve orman yanmasndan atei bulup yiyeceklerini piirmeyi renmi olmaldr. Hlbuki gelimi insan, akla dayanan filozof ate zerinde dnm ve ate, kinatta mevcut unsurlarn en kuvvetlisidir. demitir. nk bu insan, atee hibir eyin mukavemet edemediini, kendisine yaklaan insan, hayvan, bitki, ta her ne olursa olsun dayanamayp yandn grm ve neticede onun en kuvvetli unsur olduuna inanmtr. Dier taraftan ayn filozof insan, insanlar kandrmann, memnun etmenin iki yolu bulunduunu da mahede ile anlamtr. Birinci yol direk yoldur. Bir kimse yzne kar methedilir, sen yle iyisin, u u meziyetlerin var eklinde vlrse bundan ok memnun kalr, sevinir. kinci yol dolayl yoldur. Mesela bir ressama, siz ok deerli bir ressamsnz der veya tabloya bakar sonra da, bu ne gzel bir tablo dersiniz. Her iki yolla da sevindirirsiniz bu ressam. Bu noktadan hareket eden rasyonalist filozof ayn yollarla Allah da sevindirmenin mmkn olabileceini dnm olabilir. Mesela, grmesek de Allaha kretmek, onu vmek istediimiz zaman iki yolumuz vardr. Ya dorudan doruya Allah anar, onu zikreder, yceltiriz veyahut da Allahn yaratt varlklar ver, yceltiriz. Mesela, bu ne gzel bir yaratk diyerek yaratan memnun etmi oluruz. Bylece aklc bir gre dayanarak Allah da insan sevindirdii yollarla sevindireceini zannetmi olabilir bu filozof. Bunun iin de onun yaratt en kymetli eyi seerek onu vecektir. Bu en deerli ey de atetir. Mecslerde atee ibadet etme inanc byle bir mantktan domu olabilir. Mecs mabetlerinde yaplan ibadetle ilgili baz enteresan noktalara deinmek istiyorum. nk hibirinizin Mecs mabetlerinde yaplan ibadet-

12

nsan Toplumlarnda badet Tarihi

lerini grdn sanmyorum. Ben de Mecs mabedine girmi deilim. Ama ibadet ekilleri ile ilgili baz eyler okudum. Dediklerine gre, Mecsler di atee deil saflatrlm atee ibadet etmektedirler. Nasl elde ediyorlar bu saf atei? Bunun iin zel bir metot uyguluyorlar. yle ki: Amerikal bir mellifin ifadesine gre, saflatrlacak ate bir tek ateten deil, on bir yerden alnan ateten elde ediliyor. Mesela, bir ate mutfaktan, bir dieri fabrikadan, br frndan Bu ekilde on bir yerden getirilen ateler bir bir saflatrlyor. Bu saflatrma ameliyesi u ekilde yaplyor: Mesela, mutfaktan gelen atei saflatrmak iin nce onu bir yere koyuyorlar. Sonra ortasnda bir delik bulunan bir tepsinin zerine sandal aacndan kesilmi bir kesit koyuyorlar ve tepsinin delikli ksmn bu atee yaklatryorlar. Tepsinin zerindeki kesit yanmaya balaynca ikinci bir kesiti, ncy ve her tutuan kesite ilaveler yaparak yedi kat kesitin yanmasn salyorlar. Sandal aacnn yanmas ile etrafa ok ho bir koku dalyor. Bylece mutfak atei saflatrlm kabul ediliyor. Dier ate eitleri de ayn ameliyeye tabi tutuluyor. Neticede saflatrlan bu ateler baka hi bir eyle, hatta insan nefesiyle bile, temas ettirilmeden mabede tanyor. nk bu atein dndaki her ey pistir, necistir; atei manen tencis eder. Atei tayanlar az ve burunlarn bir bezle kapayarak nefeslerinin atee temas etmemesine dikkat ediyorlar. Hatta mabetteki atein snmemesi iin devaml yakacak koyan din grevlisi bile atee yaklarken az ve burnunu kapatyor. te bylece saflatrlan bu on bir eit ate mabede ayn zenle tanyor. Mecslikte ibadet etmek iin seilmi belli vakitler yoktur. badet etmek isteyen her Mecs gnn hangi saatinde olursa olsun mabede gidip atee ibadet edebilir. badet iin mabede giden her Mecs hediye olarak sandal aacndan bir paray da yanna alp gtrr ve mabedin grevlisine verir. Atee bekilik eden bu grevli de yanan atein kllerinden bir miktar alarak gelen adamn bana serper. badet bylece ifa edilmi saylr. Mabetteki atein yakt her zaman sandal aac odunudur. Baka hibir yakt kullanlmaz. Buraya kadar Mecslerde ibadet ekli ve ibadetin balangc hakknda baz bilgiler edinmi olduk. imdi en eski dinlerden biri olan Hintli Brahmanlarn dinini ele alalm. Bu dinde pek ok tanr vardr. Hlbuki Mecslerin bir tek ilahlar vard. Brahmanlarn dediklerine gre Brahmanizmde drt yz milyon ilah vardr ve bu byk ilahlar ailesinin ba olan ilah da inektir. Belki gleceksiniz

Muhammed Hamidullah / Zahit Aksu

13

ama bunda da bir eit mantk vardr. ranl Mecs atei nasl Allahn en gl yarat olarak semise, Hintli Brahman da inei Allahn yaratklar arasnda en faydal yaratk bularak yle semitir. Gnmzde inein o kadar byk deeri yoktur, ama bir zaman dnn ki insanolu ilk defa olarak bir hayvan ehliletirip ondan yararlanmaya balamtr. O gnn insan inee hkmetmeye balad, ehliletirdii andan itibaren onunla kendisi arasnda byk bir yaknlk hissetmi ve onda en byk meziyetleri bulmutur. Mesela, onun ziraat ilerinde kendisine ne byk yardmlar saladn, yk tamadaki gcn grm, stn imi, hatta etini bile yemitir. Btn bu nedenlerledir ki, onu Allahn insanlara bahettii en faydal varlk olarak grmtr. te bylece Hintli Brahman, Allaha yapmak istedii ibadetlerini onun yaratt en kymetli varla ibadet ederek, yani vastal olarak yapmaya balamtr. nee ibadet etme ekilleri hakikaten ok acayiptir. Ruhun tezkiyesi, saflatrlmas iin inein idrarn imenin art olduuna inanrlar. Ayrca inek heykelleri yaparak bunlar mabetlerine koyarlar. yle sanyorum ki, mabetlerinde taplan inek heykeli balangta bir tane idi. Sonralar saylar giderek artt. Zira insanolu zamanla Allahn birok nimetlerini kefetti, yani, sadece inei tanmakla kalmad, Allahn daha baka sfatlarn da buldu: Yaratc yalnz Allahtr, o en ok esirgeyendir, o en kuvvetlidir v.s. gibi daha birok sfat. lk nce inee nasl taptlarsa ayn ekilde Allahn sfatlarn drt yz milyona kardlar ve her sfat iin de zel bir put yaptlar. Mesela, insan Allah grmedii halde onun her eye kdir olduuna inanr. yleyse onun bu kudret sfatn temsil eden bir tablo yapacaktr ressam. Nasl yapar? nsann iki el ile g ve kudretini ortaya koyduunu grr. Mademki Allah en gldr yleyse bunu en azndan drt elli bir insan eklinde yapmaldr. Hsl, en azndan drt elli, bazen alt, sekiz ve daha fazla elli putlar yaplmtr. Bunlarn hepsi Allahn kudretini simgelemek iindir. Ayn ekilde, Allahn ilmi insann ilmine oranla ok daha fazladr. nsanolu kck kafasyla birok eyleri bildiine gre Allahn bann ok daha byk olmas gerekir. Bunun iin de, Hindistanda var olan en byk bal yarat arar ve fili bulur. Bu nedenle de elleri, ayaklar, vcudu insan, fakat kafas fil olan bir put yapar. Bu put Allahn ilmi demektir. Bu, Allahn ilmini simgeler.

14

nsan Toplumlarnda badet Tarihi

te bylece yaplan binlerce puttan her biri Allahn sfatlarndan bir sfatn temsil etmek zere yaplmtr. Bunun neticesi olarak bugn Hindistanda yzlerce din ortaya kmtr. Kimi fil bal puta, kimi drt elli insan putuna, dieri baka bir puta ibadet eder. Her yerin, her kyn ayr bir dini ve ayr bir putu vardr. Az nce de dediim gibi, kendi din kitaplarna gre ilahlarnn says drt yz milyondur. Hlbuki bugne kadar Brahmanlarn says drt yz milyona ulamamtr; yani ilahlarn says onlara ibadet edenlerden ok daha fazladr. badet ekilleri de ilahlara gre deimektedir. Mesela, Hindistann en byk nehri olan Ganj Nehri de onlarn ibadet ettikleri mabutlarndan birisidir. Ganj Nehri ile Cemne Nehri Hindistann byk eyaletlerinden olan Allahabadta birleirler. Bu iki nehrin birleim yerinde Ganj Nehrine zel bir ibadet yaparlar. Herkes nehre girer ykanr. Bu bir ibadettir. Bu ibadetle gemi gnahlarnn affedileceine inanrlar. Bunun gibi, aalara, talara ve daha birok eylere taparlar. Her birisi iin yaplan ibadet ekilleri baka bakadr. imdi de Japonlarn dini intoizme bir gz atalm. Japonlar, Brahmanlarn drt yz milyon ilah olduunu renmiler; Hindliler! u basit insanlarn m drt yz milyon ilah var? yleyse bizim de drt yz milyar ilahmz olmaldr. demiler. Gerekten de Japonlarn ilahlarnn says akl almayacak kadar oktur. Her Japonun bin veya daha fazla ilah olabilir. Japonlarn ibadet ekilleri ok sade ve basittir. Japonlar, ina ettikleri mabetlerde bulunan sandklara, eski olan, tarihi deeri olan herhangi bir ey brakrlar. Bu, eski bir ta, eski bir kl, eski bir kt ya da yaprak, ksacas eski olan herhangi bir ey olabilir. badet etmek isteyen kii mabede gider, elini, yzn ve ayaklarn, Mslmanlarn abdest almalar gibi, ykar. Ayakkabsn karp mabedin bir yerine girer ve ilahlara kendisinin ibadet etmeye geldiini, hazr olduunu bildirmek anlamnda orada bulunan bir an alar. Sonra ierdeki sanda yaklar. Hi kimseye almayan bu sandn karsna geer. Bir eit rk eder gibi nnde diz ker. Bu rkdan sonra dar kar ve evine dner. Bylece ibadet ifa edilmi olur. Senede bir defa yaplan bayram mnasebetiyle bu sandk alnr ve ehrin eitli yerlerinde yaplan toplantlara gtrlr. Belli bir anda da ilahtan af dilenir. Bu nasl yaplr? Onlarn inanlarna gre her Japon kral dn-

Muhammed Hamidullah / Zahit Aksu

15

yann ilahdr. nk Japon krallar gnein ocuklardr. Af dilenilen o belirli zamanda kral da hazr bulunur ve halkn af dileine karlk; tvbenizi kabul ettim ve sizi affettim der. Her Japon, senenin hangi gn, hangi saat ve dakikasnn af dileme an olduunu daha nceden bildii iin o anda ilahtan, krallardan gnahlarnn affn diler. Kral da ayn anda gnahlar affeder. Japonlarn dini, into dini, bir ynyle bizi hayrete dren bir dindir. Genellikle btn dinler kendisinin dndaki dinleri ho karlamaz ve reddeder. Her biri kendisinin hak din, dierlerinin hatal veya batl din olduunu syler. Hlbuki into dininde byle bir iddia yoktur. into dininde baz din grevleri into din adam yapar. Bazlarn ise, into din adam deil de bir Budistin yapmas gerekir. Bu nedenle her into ayn zamanda budisttir de; yani, kendi dininin yannda Budizme de inanr. Mesela mabette ibadet etme into din adamnn grevlerindendir. Fakat into dininden birisi lrse cenaze ile ilgili din merasimi ifa ii into din adamnn grevi deildir. Bunu bir Budist din adam yapmaldr. Bundan dolaydr ki, Japonyada dinlere gre bir saym yaplsa gerek nfusun iki kat ortaya kar. nk bir into dini slikine, dinin nedir? diye sorulduunda, en azndan intoizm ve Budizm diyecektir. Bylece, mesela seksen milyon Japon, iki dine ayn zamanda inandn syleyince nfus da yz altm milyonmu gibi grnecektir. Bu, dier dinlerde grlmeyen, into dininin gerekten garip bir zelliidir. Vaktimizin snrll nedeniyle biraz Budizmden, biraz da Yahudilik ve Hristiyanlktan bahsetmek istiyorum. Bildiiniz gibi, Budizm de Brahmanizm gibi Hindistanda domu bir dindir. Budizmin kurucusu Buda insanlarn saysz putlara taptklarn grm ve bunun doru bir din olamayacan sylemitir. Bu nedenle, Budann bu yeni dini Budizmde put yoktur. Ayn nedenledir ki, bu dinde bir eit namaz, oru gibi ibadetler mevcut olduu halde, inan esaslar arasnda ilah gememektedir. Bundan gdlen gaye insanlar puta tapmaktan korumak olsa gerektir. nk ayet bir ilah kabul edilecek olursa insanlar hemen bu ilah adna bir put yaparlar ve ona ibadet ederler. Hlbuki ilah mefhumu bulunmazsa ilah adna put yapmak da ortadan kalkar. Hindistanda Buda dini yaylmaya balaynca haliyle ilah heykelleri yapanlarn geim kaplar kapanm, bu yzden de toplumun bir kesiminde ekonomik sknt balamtr. nk Budizm yayldka heykele ihtiya da ortadan kalkmtr. Vaktki, Buda lm, o zaman ilah heykeltralar kurnazca bir zm yolu

16

nsan Toplumlarnda badet Tarihi

bulmular, Budann kendi resim ve heykellerini yapmaya balamlardr. Bu yeni durumu anlamak iin yle dnnz. Eer Hz. Peygamberin bugn elimizde resimleri, heykelleri bulunmu olsa, iimizden ka kii onlar krmaya cesaret edebilir? Korkar deil mi? Budistlerde de durum byle olmu, Budistler Budann heykellerini kramadklar gibi giderek onun heykeline tapmaya da balamlardr. Geri Budistlerin mabetlerinde ok eitli putlar yoktur ama Budann heykeli vardr, ona ibadet ederler. Ayrca, Mslmanlarn Kbenin etrafnda yaptklar tavaf gibi, onlarn ibadetlerinde de bir eit tavaf vardr. na ettikleri mabedin etrafnda bir, en fazla iki defa dnerek tavaf ibadetlerini yapm olurlar. Budizm hakknda ok ey bilmiyorum ama bu dinde de bir eit oru tutma ibadetinin bulunduunu biliyorum. Balangta btn Budistlerin tutmakla mkellef olduklar orucu bugn sadece din adamlar tutmaktadr. Onlar da zamanla dinlerini tahrif etmilerdir. Budizmde dier nemli bir husus da udur: deniliyor ki, Buda ilk ilh nuru, tabiri caizse vahyi, yaban incir aacnn altnda bulunduu bir srada almtr. Nasl ki biz, Hz. Peygamberin Hira Danda bulunduu bir srada ilk vahye mazhar olduuna inanyorsak, Budistler de ilh ilhamn, vahyin, doru dinin, Buda yaban bir incir aacnn dibinde bulunduu srada indiine inanyorlar. Budistler, Budann lmnden sonra, zamanla, bu aaca da tapmaya baladlar. Budadan ne kadar zaman sonra olduunu u an bilmiyorum ama Buda dinini kabul eden bir Hint kral Budizmi tebli etmesi iin Seylana bir misyoner gnderdi. Bu eliye yukarda sz geen yaban incir aacndan bir de dal kesip verdi. Seylanda o gn dikilen bu incir aac gnmze kadar gelmitir. Bugn hala milyonlarca turistin ziyaret ettii bu aac ben de grdm. imdi de baka bir din, Yahudilik zerinde duralm. Bu dinin slma en yakn din olduunu syleyebiliriz. Her eyden nce Yahudiler de bir olan Allaha, semav kitaplara, ilhama, vahye inanrlar. Elimizdeki Tevratta Hz. Musa bu dini getirdii zaman ne ekilde ibadet edildiine dair baz bilgiler bulunmaktadr. Buna gre, Hz. Musa ibadet etmek iin bir adrn iine giriyor ve yzn kapatyordu. Bunu yaparken, insann ak gzle Allaha mlaki olamayacana, hlbuki gzn kapatrsa Allahn tecelli edeceine inanyordu. Bana bu rty rttkten sonra Allaha hamd- sena ve istifar ederdi. Dierleri adra giremezler, adrn etrafnda dururlard. badet esnasnda Tevrat okumann Hz. Musa zamannda m yoksa daha sonra m bala-

Muhammed Hamidullah / Zahit Aksu

17

dn bilmiyoruz. Her neyse, bugn ibadet ederken Tevrat okuyorlar. nceleri ezberden okurlard, imdiyse yazl kitaptan bakarak okuyorlar. yle anlalyor ki, gz kapatmadan sadece ba terek Tevrat kraat etmekte bir mahzur grmyorlar artk. Bugnk ibadet ekilleri mabetlerinde bir iki saat kadar Tevrat okumaktan ibarettir. Mabede gelenlerin hepsi hahamn etrafnda toplanarak ayakta Tevrat okurlar. Mabede gelen erkekler kendilerine ait yerde, kadnlar da kendilerine ayrlan yerde dururlar. Mslmanlarda olduu gibi, onlar da kark halde durmazlar. Ayn ekilde, Yahudi kadnlar hayz halinde mabede giremezler, ibadet edemezler. Yahudilerde ibadet olarak niin sadece Tevrat okunuyor da baka bir hareket yaplmyor? Bu nokta zerinde biraz dndm. Bu benim ahsi dncemdir, herhangi bir yerde okumu deilim: Hz. Musa zamannda yani balangta, Hz. Musa bana bir rt rterek gzlerini kapatyor ve bu ekilde Allaha mnacatta bulunuyor, ona dua ediyor, onun cevabn duyuyordu. Bu, kul ile Allah arasnda geen bir mnacattr. Yani Hz. Musa Allaha hitap ediyor, dileklerini bildiriyor, Allah da peygamberine cevap veriyor, isteklerini ihsan ediyordu. Bugn Yahudiler sadece Tevrat okumakla yetinmiyorlar ve onlar da biz Mslmanlar gibi kitaplarnn Allahn kelam olduuna inanyorlar. Kelam kelimesinin manas gerekten ok derindir. Biz Allaha gitmek, ona gtren yolu tutmak istiyoruz. Onu grmediimiz halde onu seviyoruz ve ona hasretiz, ulamak istiyoruz ona. nsann Allah grememesi onun yokluuna delalet etmez. Var olan Allah gremememiz, bir anlamda, bizim krlmzdendir. Kr bir insan olduka dolambal ve dar bir yoldan uzaka bir yere tek bana gitmek isterse gidecei yere varmasn salamak iin ne yaparsnz? Yaplacak tek ey vardr; ilerde u kadar sonra saa dn, sonra u kadar yr ve sola dn v.s. diyerek szle, yani kelamla ona yolu tarif etmek. Allaha giden yolu Allahtan baka kimse bilemez. yleyse bu yolu bize kendi kelam ile ancak Allah tarif edecektir. Bunun iindir ki, Kelamullah (Allahn sz)n manas Allaha gtren yol demektir. Yahudiler ibadet olarak sadece Tevrat okurlar. Bununla, kanaatimce, Allaha gtren yolu renmek istediklerini ifade etmektedirler. Hz. sa Yahudilerin arasnda dodu. Elimizdeki ncilin bir yerinde Hz. sann; Ben Tevrat neshetmek (yrrlkten kaldrmak) iin gelmedim. Bilakis onu devam ettirmek ve tamamlamak iin geldim. dedii belirtiliyor ve ayn ifade u ekilde devam ediyor: Eer bir kimse Tevratn en kk bir hkmn

18

nsan Toplumlarnda badet Tarihi

bile nemsemez, yerine getirmezse o kimse kinatn en aalk yaratdr. Bu itibarla, Hristiyanlarn din ve ibadetlerinin Yahudilerinki gibi olmas gerekir. Elimizdeki ncilde dikkatimizi eken en nemli nokta yine Hz. saya atfedilen u szdr: Siz Tevrat gerektii ekilde uygulamyor, aksine, iinizden baz din adamlarnn grlerine gre hareket ederek Allahn emirlerini yerine getirmiyorsunuz. Bu sz ile Hz. sa Tevrat aslna dndrmek istediini belirtmektedir. Bunun iin de hkmlerin kelime manalarna, zhir anlamlarna gre deil, hkmlerden kastedilen manalara gre hareket etmek gerekir. Mesela, Tevratta cumartesi gnlerinin ibadet gnleri olduuna dair bir hkm vardr. Bu hkme gre cumartesi gnleri ibadete ayrlm gnlerdir. Hkm aktr. badet gn ibadet etmek lazmdr. badet gnnn baka eylerle geirilmesi caiz deildir. Mslmanlarn cuma gnleri cuma namaz vaktinde ticaret, ziraat v.s. her eyi brakp namaza gitmelerinin farz olmas gibi. Ne var ki, Yahudi din adamlar bu hkm lzumundan fazla abartarak ibadetten baka hibir ey yapmann caiz olmayaca eklinde hkmlendirmilerdir. Bu anlaya gre, bir Yahudi cumartesi gn mutfakta yemek bile piiremez. Doktor o gn hastasn tedavi edemez. Bugn bile cumartesi gnleri srailde otobs bulamazsnz. Yahudi tarihinde ayn hkmle ilgili enteresan bir hikye vardr: Cumartesi gnleri hibir i yaplamaz. yle ki, dman dahi saldrsa harp edilmez. Filhakika Yahudi tarihinde byle bir olay olmu, bir cumartesi gn saldran dmana kar koymadklar iin hemen hemen btn Yahudiler lmler. Hz. sa Tevrat iyi anlaynz derken hkmlerde kastedilen manalarn iyi anlalmasn istemitir. Cumartesi gn i yapmann haram klnmas hibir i yapmamak anlamna gelmez. badeti ihmal ederek dnya ileriyle bugn geirmeyiniz demektir. Biz Mslmanlar cuma namazna arldmzda ii gc brakmay hangi manada anlyorsak, Hz. sada cumartesi gn i yapmama emrini o manada anlamtr. Yoksa zinhar hibir i yapmaynz manasnda anlamamtr. Byle bir anlaya Yahudi bilginleri ok kzdlar ve Hz. saya: Tevratta cumartesi gnleri i yapmaynz denildii halde sen anlamazlktan geliyorsun. Sana uyanlar da o gn ziraatla ve dier ilerle bile urayorlar diyerek galeyana geldiler. Bu anlay reddetmek iin de Hz. sann kfrne ve katline hkmettiler. O devirde Filistin Romallarn hkimiyetindeydi. Roma idarecileri yerli halkn mahkemelerine karmyor, hatta onlarn aldklar kararlar kendileri iin uyguluyorlard. Senhedrin ad verilen

Muhammed Hamidullah / Zahit Aksu

19

Yahudi mahkemesinin Hz. sa hakknda verdii lm kararn da Romal Filistin valisi infaz etmitir. Hristiyanlara gre Hz. sa armha gerilerek ldrlm, defnedildikten sonra da ge kaldrlmtr. imdi gelelim Hristiyanlarn ibadet ekillerine: Balangta Hristiyanlar da Yahudiler gibi ibadet ederlerdi. nk Hz. sa byle ibadet ediyordu, kendisi de Yahudi idi. Fakat giderek Hristiyanlarn Yahudilere kar nefretleri artt. Zira Yahudiler Hz. say, ilahlarn ldrmlerdi. Bu nedenle yava yava onlar gibi olmaktan uzaklamaya baladlar. Mesela cumartesi yerine pazar gnlerini ibadet gn yaptlar ve bunun gibi, geen asrlar iinde dinlerinde deiiklikler yaptlar. Bildiiniz gibi, bugn Hristiyanlar Haa ibadet etmektedirler. Haa ibadet etmenin de kendine gre bir eit mant vardr. Tpk Mecslerin atee ibadetlerinde, Brahmanlarn inee ibadetlerinde grdmz kendilerine mahsus mantklar gibi haa ibadette de kendine zg bir mantk vardr. Hristiyan inanlarna gre, Allah insanlar o kadar ok seviyor ki, bu uurda, gnahkr insanlar kurtarmak iin biricik olunu bile feda etmekten ekinmemitir. Mademki, Allahn biricik olu haa gerilerek ldrlmtr, yleyse ha Allahn gnahkrlar balamas, merhamet etmesi iin bir vastadr. te haa ibadetin manas budur. Fakat Hristiyanlarn hepsi sadece haa hrmet etmekle ibadet denilsin veya denilmesin bu bir ibadettir- yetinmiyorlar. Bunun yannda daha baka eylere de hrmet ve ibadet ediyorlar. Slib (ha)in dnda hrmet edilen eyler arasnda en nemlilerinden birisi de, komniyon (communion) denilen, ilahla bir olma (Allahta fena bulma)dr. ncilde bu konu ile ilgili bir hikye gemektedir. Hz. sa armha gerilecei gnn arifesinde akrabalar ve dostlar ile birlikte son akam yemeini yerken ok zgnd. Eline ald bir para ekmei dostlarna uzatarak: Bu benim etimdir yiyiniz demi ve eline bir tas su alarak onlara: alnz bu benim kanmdr, iiniz diye ilave etmitir. te bugn ibadet esnasnda sembolik olarak birer para ekmek yiyip, birazck da arap ierek Hz. sa ile yani Allah ile ittihat edeceklerine, onunla kaynaacaklarna inanmaktadrlar. Bu anlayta da kendine gre bir mantk vardr. Netice olarak onlar da biz de Allaha yaklamak istiyoruz. Gaye ayn ama yollarmz apayrdr.

20

nsan Toplumlarnda badet Tarihi

Sorular ve Cevaplar Soru: Hristiyanlktaki teslis ( ilah) meselesini biraz aydnlatr msnz? Cevap: lk devirde, balangta, teslis anlay yoktu. Hz. sadan yz sene sonra ortaya kmtr bu inan. Balangta Hristiyanlar sadece Hz. sann Allahn olu olduuna inanyorlard. nk elimizdeki ncile gre, Hz. sann bizzat kendisi Allahn Olu olduunu sylyordu. Allahn Olu tabir olarak neyi ifade eder, o ayr bir problemdir. Ancak bu tabir kullanlmtr. Elimizdeki ncilde, Hz. sann armha gerilip ldrldkten bir mddet sonra tekrar dirildii ve havarilerine: Yeryzne, arka, garba dalnz. Getirdiim dini Allah ve Olunun ve Ruhul-Kudsn adna tebli ediniz dedii belirtilmektedir. Hz. sann vefatndan yz sene sonradr ki, Hristiyanlar bu ifadeden, Allah, Olu ve Ruhul-Kuds lsnn ilah olduklar hkmn karmlardr. Geri yeni ortaya kan bu teslis anlayna o devrin btn Hristiyanlar katlmadlar. Kar kanlar arasnda devrin byk din bilginlerinden Arius da vard. Arius ile beraber daha baka din bilginleri de bu gre kar kmlard. Fakat teslisi kabul edenler Ariusu toplantdan darya kararak byle bir karar almay baardlar ve teslisin ittifakla kabul edildiini ilan ettiler. Bu ekilde ortaya kan teslis anlay aslnda ilahn varl manasna da gelmez. nk teslisi kabul edenler mevcut dier Hristiyan inanlarn yeni duruma uydurmak iin deitirmi deillerdi. Mesela, armha gerilerek ldrlmesini mteakip Hz. sann yeniden hayat dnd, sonra tekrar ge ykseldii ve Allahn sana oturduu kabul edilecek olursa, Hz. sann Allahn gayrisi olduunun kabul edilmesi de aklen zorunlu olur. Bu elikiye ramen o gnden bugne hala bu teslis inanlarn deitirmediler. Bir taraftan teslisin Bir lah manasna geldiini sylerlerken, dier taraftan Hz. sann Allahn sana oturduuna inanrlar. Her neyse, ne Hz. sa ne de havariler zamannda grlmeyen bu teslis inanc Hz. sadan yz sene sonra ortaya kmtr. Soru: ki sualim var. Birisi Mecslerin atei bulup ona tapmalar, dieri Yahudilerin cumartesi gnlerine lm gze alacak kadar nasl bal kalacaklar hakknda. Anladm kadaryla, atei ilk bulan Mecsler ona tapmaya balamlar.

Muhammed Hamidullah / Zahit Aksu

21

-Btn bunlar bir takm nazariyelerdir. Katiyet ifade etmezler. Nazariye olarak yazlmlardr. -Ben de yle telakki ediyorum. Ancak, bir Mslman olarak Hz. Ademe btn isimlerin retildiine inandmza gre medeniyeti belli bir seviyeden balatamaz myz? Cevap: Hz. Adem zamanndaki kltr ve medeniyet seviyesinin ne olduunu gsteren belgeler var m? Hz. Ademin eyann isimlerini bilmesinin hangi seviyeyi gstereceini bilemiyoruz. Bu ayet-i kerimede zikri geen isimleri ne ekilde bildii hakknda benim henz kati bir bilgim yoktur. Hz. Ademin bu bilgisi eyaya hkmedecek ekilde bir bilgi miydi, yoksa eyay tanma eklinde bir bilgi miydi bu hususu da bilmiyoruz. Aslnda ben Mecslerin atee tapmalar meselesi zerinde srar etmiyorum, bir nazariyeden bahsediyorum. -kinci sualim de u idi. Yahudiler dinlerine o kadar bal bir kavim olmadna gre, nasl oluyor da cumartesi gn dmana kar koymayarak helak olmay gze alyorlar? Bugn bile srailde cumartesi gn harp yapmann haram olduunu sylyorlar. (Mdafaa harbi dnda) Yahudilerin isyankr veya baz emirlere lakayt davranmalar dier bazlarna sk skya balanm olmalarna mani bir durum deildir. Bizde de vardr byle durumlar. Genellikle Avrupa veya Amerikaya giden Mslmanlar, hangi durumda olursa olsunlar, domuz eti yemezler. Fakat ayn ekilde haram olan arap imekten pek ekinmezler. Bu insann tabiatndandr. 2. SLAMDA BADET TARH Muhterem arkadalarm! Konumama balarken sizlere Allahn selamn sunarm. Daha nceden bugnle ilgili bir konu tespit etmemitik. Bu itibarla geen haftaki nsan Topluluklarnda badet Tarihi adl seminerimizin bir devam olarak slamda badet Tarihini incelemeyi uygun gryoruz. Geen hafta yaptmz seminerde, gnmzde mevcut baz dinlerin ibadet tarihi ve ibadet ekilleri zerinde durmutuk; Mecusilik, Brahmanizm, intoizm, Yahudilik, Hristiyanlk v.s gibi. O incelememizden, ibadetin gayesi

22

nsan Toplumlarnda badet Tarihi

ile ilikili baz neticeler karmamz mmkndr: Hangi dinde olursa olsun ibadette gdlen gayeler bellidir; bunlarn banda, yaratcmza kretmek ve onu yceltmek gelir. Her ne kadar dinlere gre yollar, metotlar deise de bu gaye deimemitir. kinci gaye yaratcmza itaat ve teslimiyetimizi gstermektir. ncs ktlk ve gnahlarmzdan dolay ondan af dilemektir. Drdncs de kiilere, zamana ve mekana gre deien isteklerde bulunmaktr. Allaha hamd- sena ederken, ona teslimiyetimizi gstermek isterken bir eit glkle kar karyayz: Allah grememenin gl. Geri, Allahn varl inkar gayri kabil bir hakikattir. O vacibl-vcudtur. Ama biz onu duyu organlarmzla tanyamayz, gremeyiz. Bu nedenle, btn dinlerde, ok eskiden beri insanlar onu tanmada iki yol tutmulardr: ya yaptklar bir takm putlarla onu nlerinde temsil etmek istemiler, ya da bu putlarla onun sfatlarn gstermek istemilerdir. Bu putlar eitli sanatkarlar tarafndan yapldklar iin deiik yer ve zamanlarda ekil farkllklar gsterirler. nsanlarn zihni kapasite ve kabiliyetleri gelitike bu put anlaynn yerini giderek mcerret bir Allah anlayna brakt sylenebilir. Geen derste belirttiimiz put anlay, Mecusilerde, Brahmanlarda ve dierlerinde grld halde Yahudi ve Hristiyanlarda grlmemektedir. Geri, bugn baz Hristiyan mezheplerinde hala put mefhumu var, bazlarnda da yoktur. Mesela baz Katolik kiliselerinde putlar bulunduu halde dier baz Katolik kiliselerinde hi put grlmez. Paristeki baz Katolik Kilislerinde grld gibi. Hristiyanlkta put mefhumunun hakikaten tuhaf bir gemii vardr. Aslnda, diyebiliriz ki, Hristiyanlk yeni bir din deildir; Yahudiliin bir devamdr. Zira Hz. sa elimizdeki ncile gre, Tevrat ilga etmek, yrrlkten kaldrmak iin gelmedim demitir. Nitekim ne Hz. sann yaad devirde ve ne de havariler zamannda Hristiyanlar puta ibadet etmemilerdir. Daha sonraki asrlarda Hristiyan velileri ve dier bykler iin heykellerin yaplmaya baland grlr. slam dini gelip putperestlie hcum etmeye balaynca, bu defa, zellikle Yunanllar, slamn bu hcumundan etkilendiler. nk Yunanllar Mslmanlarn yan komularndand. slamn put mefhumunu iddetle reddetmesinden etkilenen Yunanllarda eski putlar ykma hareketi balad. Bu harekete ikonaklas, (putlar krma) hareketi ad verilmitir. Bizansllarda bu put krma hareketi balaynca Bizans Patriarlk ile

Muhammed Hamidullah / Zahit Aksu

23

Roma Papalk arasnda bir atma ba gsterdi. Her birisi kendisinin Hristiyan aleminin lideri olduunu iddia etti. Bu yzden, bir taraf bir ey syler veya yaparsa dier taraf bunu derhal reddediyordu. Bu problemin halli iin Konstantniyye (stanbul)da toplanan konsil putlara ihtiya bulunmadna dair bir karar ald. Buna ok kzan Papa Piron ve Roma Papalknda toplanan papazlar Bizansl papazlarn aksine bir karar aldlar. Bu kararda, putlar mmi (cahil) Hristiyanlarn kitabdr deniliyordu. Eer bir Hristiyan alim ise ncili okuyup ondan istifade edebilecek; mmi ise ancak bu putlardan, kitaptan okur gibi, yararlanacaktr. te bylece Romada alnan bir kararla Katolikler putlarn devam ettirirlerken Bizansta bulunan Yunanl Ortodokslar da putlarn krdlar. Bu meselenin tarihi detaylarna girmek istemiyorum. Balangta ibadet iin mabetlerinde bu trl putlarn bulunmadna, bunun daha sonralar sadece ziynet kabilinden mabetlerine sokulmu olduuna iaret etmekle yetineceim. Roma toplantsnda karardan da anlalaca gibi, gaye, bu putlarn temsil ettikleri baz azizlerin hayatlarndan yararlanmakt. Bugn bile put mefhumuna kar bir hareket devam etmektedir. Daha nce de deindiim gibi, baz kiliselerde hi put, hatta Hz. sann portresi bile bulundurulmamaktadr. mdi gelelim Mslmanlardaki ibadet ekillerine: Mecusilerde atee tapmann gayesi, daha nce grdmz gibi, Allah yceltmektir. Yani yaratklar arasndan en gl yarat olan atee taparak Allaha sena etmektir. Bu ise, Allaha vastal olarak sena etmek demektir. Bylece, Sen ne byk ressamsn demek yerine, Bu ne gzel resimdir. denilmi oluyor. bu ne gl bir yaratktr diyerek atee tapmann manas da, bilvasta, Bu yaratn yaratcs en gldr. demektir. Ayn ekilde, Brahmanlar sra tapyorlarsa bununla, insan iin ok faydal olan bir varla ibadet ediyorlar ve bylece vastal olarak Allaha tapyorlar demektir. Mslmanlara gelince, onlar ibadetlerinde baz hareketler ve kelimeler kullanrlar. Mesela Allaha sena ederken Fatiha Suresini okurlar. Fatiha Suresinde Allahn en gzel isimleri, sfatlar geer. Bunlar insanlar iin ok faydal kelimelerdir. Bu senada insanlara faydal kelimelerden bazlar Allahn Rahman, Rahim gibi sfatlardr. Bu kelimeleri sylerken insan, ledii gnahlarn; Allahn emirlerine gre hareket etmedii iin cezay hak ettiini itiraf eder ve ona Rahmet sfat vastasyla yalvarr. Bu duasnda sadece bu dnyasn deil, maliki yevmid-din (ceza gnnn sahibi) diyerek ahiretini de dnr. Ayn

24

nsan Toplumlarnda badet Tarihi

surede, devamla, Allaha teslimiyetini bildiriyor: yyake nabd (yalnzca sana ibadet eder); arkasndan Allaha kar gsterdii teslimiyetinde ve yapt btn iyi ilerinde onun yardm olmadan muvaffak olamayacan itiraf ediyor ve ondan yardm diliyor. ve iyyake nestein (ve yalnz senden yardm dileriz). Mteakip ayetlerde de yine kendisi iin faydal baz isteklerde bulunuyor. Netice olarak grlyor ki, bir Mslmann Allah temsil eden putlara ihtiyac yoktur. Zira, Allahn varlyla ilgili mcerret fikri kendisine kafi geliyor. O yle dnyor: Allah vardr; grp grmemem hi de nemli deildir. Bylece, kendi iine dnerek kendisine grnmeyen bir Allahn varlna mcerret fikriyle inanyor. Btn bu izahlardan sonra diyebiliriz ki, eitli dinlerde grdmz Allah sena ve ona ibadet etme slamda da vardr. Fakat bunlar slamda mcerret yolla yaplr; Fatiha Suresi vastasyla yaplan ibadet gibi. Fatiha Suresi ile Hz. sann Allah sena etme konusunda Hristiyanlara rettiklerini karlatrmada bir saknca grmyorum. Elimizdeki ncile gre, Hz. sa bir gn etrafndakilere Yahudilere hitaben: Siz ibadetlerinizde hibir faydas olmayan uzun uzun baz kelimeler kullanyorsunuz. Aslnda bunlar nemli olmayan szcklerdir. Kullandnz bu kelimelerin manalar da yoktur. Bunlarn yerine u duay yapnz. diyerek onlara yeni bir dua retmitir. Bu duay bugn btn Hristiyanlar, hangi mezhebe mensup olurlarsa olsunlar, Pazar gn ibadetlerinde, dnyann btn kiliselerinde okurlar. Hristiyanlar bu dualarna, Rabbn duas adn vermilerdir. nk onlarn inancna gre Hz. sa ilahtr; lahn rettii dua da lahi Dua (ed-Duar-Rabbani) olur. Dier bir ad da babamz duasdr. nk bu dua, Ey gklerdeki Babamz! szyle balar. Bu duann ilk kelimelerine bakarak hemen bir eletirme yapmamz gerekmez. Bu ifadelerdeki sfat (Alemlerin Rabbi) Mslmanlar da kullanr. Ancak Hristiyanlar Allah iin Baba kelimesini kullandklar halde Mslmanlar bu kelimeyi kullanmazlar. Tafsilata gemeden nce, Hristiyanlarn Baba kelimesini niin ve hangi manada kullandklarna deinmemiz gerekir. Elimizdeki ncilde Hz. sann, her zaman deil bazen, kendisi iin Allahn Olu tabirini kullandn gryoruz. Fakat bu kelime ncilin tercme edildii asli dili olan Yunancada Oul deil ocuk manasna gelmektedir. Mesela, bu kelimeyi Yunanca aslndan Franszcaya tercme edecek olursak fils (oul) deil garon (erkek ocuk) kelimesiyle tercme etmemiz gerekir. Her iki kelime de bazen kklere sevgi

Muhammed Hamidullah / Zahit Aksu

25

ifade etmek iin ayn manada kullanlabilirler. Bu mana ile rsi manadaki oul ayn ey deildir. ngilizcede de ayn kelimenin karl boy (erkek ocuk) olarak tercme edilir. Her halkarda Hz. sa, Ben Allahn oluyum szn kullanmtr. Benim ncili anlayma gre, bu tabirin ne manada kullanldn, en azndan iki yerde, Hz. sann bizzat kendisi tefsir etmitir. Mesela, O ncilin bir yerinde yle diyor: nsanlar affedenler Allahn oullar olurlar. Bu u demektir: Ben affedici olarak Allahn oluyum; o halde siz de affedin de Allahn olu olun. Bir baka yerde de yle diyor: Dnyada sulh gerekletiren o mbarek insanlar Allahn oullar olurlar. zellikle bu ikinci sz ok nemlidir. nk, dnyada sulh hakim klan insanlar tebrik ediliyor. Bu manada, benim anlayma gre, Hz. sa: Mslmanlar Allahn oullardr. demi olur. Niin byle demi olsun? nk, bildiiniz gibi, bir hadisinde Hz. Peygamber (s.a.s.) Mslman Mslmanlarn elinden ve dilinden emin olduklar kimse olarak tarif etmitir. Yani, Mslman herkese bar getiren kimsedir. Hz. sa, Dnyaya sulh ve huzur getiren insanlar mbarek insanlardr dediine gre, bu szle ancak Mslmanlar kastedilebilir. Bu (nevi) insanlar Allahn oullardr sz zerinde dnmemiz gerekir. Hristiyanlarn bu Rab Duas dedikleri duann bandaki, Babamz gklerdedir; btn kainat onun mlkdr; o ezelidir vs gibi kelimelerden sonra: Ey Babamz! Bugnk ekmeimizi ver deniliyor. Bu ifadeden kastedilen, benim anladma gre, lahi hazineden rzkmz ver. demek olsa gerektir. Her ey Allahtandr. Rzk da ondandr. yleyse rzk, rzk verenden istenir. Bu szden ancak byle bir mana anlalabilir. Bu maksat bundan daha gzel bir ifade ekliyle sylenebilirdi: Bugnk rzkmz ver. demek yerine, Kuran- Kerimdeki gibi, Ey rabbimiz! Bize dnya hayatmzda da ahiret hayatmzda da iyilikler ver. denilebilirdi. Dua olarak bu sonuncusu birincisinden daha mull ve muhtevas daha zengin bir duadr. Bu Rab Duasnn biraz sonlarna doru olduka garip bir baka ifade daha gryoruz: Ben nasl bakalarn affediyorsam sen de beni affet. Mslmanlar byle bir ifade kullanmazlar. nk bakalarn affederken, bu basit iyilikten dolay, nasl olur da Allah katnda affedilme hakkmz olduunu iddia edebiliriz? Bu, bizim yaptmz ilerle Allahn ileri arasnda bir deer orants kurmak olmaz m?

26

nsan Toplumlarnda badet Tarihi

Her neyse, belirttiimiz gibi, btn dinlerde bir takm dualar vardr. Ancak Kurann Mslmanlara Fatiha Suresinde rettii dua dualarn en gzeli, en iyisi ve en faydalsdr. Daha nce, Yahudilerin ibadetlerinin Tevrat okumaktan ibaret olduunu, hahamn etrafnda toplanarak sadece Tevrat okuyup bu ekilde ibadetlerini ifa ettiklerini belirtmitim. Ayrca, Tevrata Allah Kelam adn verdiklerine de temas etmitim. Bu stlahn manasn da aklamtm. nsan Allah gremedii iin, bu manada kr bir mahluktur. Ama bu kr, sevgiliye, Allaha gitmeyi de arzu ediyor. Byle bir kre gitmek istedii yer ancak Kelamla, szle gsterilebilir: Doru yr, sonra saa, daha sonra sola dn, v.s. gibi szlerle gitmek istedii yer tarif edilebilir. Mslmanlar da Kuran- Kerime bu manada Allah Kelam derler ve ibadetlerinde Fatiha Suresi yannda dier surelerden de okurlar. Mslmanlarn namazlar, ibadet ekli ynnden, Allaha gtren yol manasnda Mecusilerin de, Brahmanlarn da, Yahudilerin de ibadetlerini cmidir; onda yollarn, ekillerin hepsi vardr. Daha nce de belirttiimiz gibi, Hristiyanlk Yahudiliin devamdr; badetlerinde ncil okurlar ve onlar da ncile Allah Kelam derler. Fakat Hristiyanlarda bunun dnda bir fazlalk vardr. Bu fazlalk da, daha nce temas ettiimiz Allahta birleme (communion)dir. Bu ittihad, birlemeyi temsil eden bir de sembol kullanyorlar. Kk bir para ekmek yiyor ve birka damla da arap iiyorlar. Bunlar Hz. sann Son Akam yemeinin hatras olarak yapyorlar. nk onlara gre Hz. sa son akam yemei esnasnda etrafnda bulunan havarilerine bir para ekmek vererek, bunu yeyiniz, bu benim etimdir demi ve arkasndan elindeki bir tas uzatarak, bunu da iiniz, bu benim kanmdr diye ilave etmitir. te bu Son Akam Yemei hatrasn tazim iin Hristiyanlar bugne kadar ibadetlerini mteakip bir para ekmek ve birka damla arap ie gelmilerdir. Bu hareketleri yaparken Hz. sa ile, yani Allahla birletiklerine inanyorlar. Yani ekmei yemekle, Hz. sann vcudu bizim vcudumuz; arap imekle de Hz. sann kan bizim kanmz oldu demek istiyorlar. te bunlar, Allaha yaklamak iin bir takm maddi sembollerdir. Byle semboller slamda da vardr. Ama bunlar daha baka yollarla, mcerret yollarla yaplr. Grdk ki Hristiyanlar Allaha yaklamak iin ekmek yiyor, arap iiyorlar. Mslmanlar ise Allaha yaklamak iin et-tahyyaty okurlar. Tahyyat Hz. Peygamberin miracndan bir hatradr. Hz. Peygamber dnyadan ge ykseldii, huzur-u ilahiye ulat, yaklaabilecei en yakn yere kadar vard srada ne yapt? Et-

Muhammed Hamidullah / Zahit Aksu

27

tahyyat lillahi dedi. Bunun manas Rabbimi selamlyorumdur. Niin yapt bunu? nsan toplumlarnda iki arkada karlatklar zaman selamlarlar. nce biri selam verir, sonra dieri cevap olarak selam iade eder. Bu durm insan toplumlarnda iyi bilinen bir harekettir. Mira hadisesinde de Hz. Peygamberin bu selamna Cenab- Hak es-selami aleyke eklinde cevap vermitir. Burada Hz. Peygamberin byklne ve mmetine olan efkatine de ahit oluyoruz. Allahn bu cevabyla, iade ettii selamyla iktifa edecei yerde bununla yetinmeyerek ikinci defa konumu ve es-selamu aleyna ve ala ibadillahis-salihin diyerek bizleri de unutmayp Allahn selamna erimemizi dilemitir. te Mslmanlar bu mcerret remzi (sembol) tahyyat Allaha yaklama arzularn belirtmek iin kullanrlar. Bir Mslman namazn klarken Fatihay okuyup rku ve scutlarn tamamladktan sonra kendi iinde, mcerret bir ekilde, ibadetini yaptn, Allahn huzuruna gitmeye layk olduunu dnd srada kendisini Allahn karsnda hisseder; tam bu anda da tahyyat okumaya balar. Bu geni izahlardan sonra gryoruz ki, Mslmanlarn namazlar (dua) sair dinlerde mevcut btn dua ekillerinin hepsini kapsayan bir duadr, ibadettir. Sadece beeri dinlerde mevcut btn ibadet ekillerini kapsamakla kalmadn, kainattaki btn ibadet ekillerini de kapsadn syleyebilirim. Birgn Kuran- Kerim okurken u ayet-i kerimedeki baz hususlar dikkatimi ekti: Ey rasulm! Grmedin mi ki, gkte olanlar, yerdekiler, havada kanatlarn rparak uan kular, gerekte hep Allah tesbih ediyorlar.2 Bu ayet-i kerimede, yerde, gkte ne varsa; gne, ay, yldzlar, dalar, talar, aalar, kular ve btn yaratklarn Allaha ibadet ettikleri bildiriliyor. Btn bu varlklar ibadetlerini ne ekilde yapyorlar acaba diye kendi kendime sordum. Dorusunu Allah bilir ama benim aklma yle bir izah tarz geldi: badetin manas kulun (kle) yapt itir; efendisinin ve mabudunun emirleri dorultusunda yapt i. Efendi kuluna (klesine) bir ey emreder kul da onu ifa ederse, yapt bu i ibadettir. Efendinin emirleri kullarna gre deiebilir. u kuluna u ii yapmasn emrederken bir dierine baka bir emir verebilir. Bu emirler kullarn zelliklerine gre deien emirler olabilir. Hatta, efendi bir kuluna, hareket etmeden olduun yerde dur diyebilir. Bu skun da onun ibadetidir. Bu adan bakacak olursak kainattaki btn

Nur, 24/41.

28

nsan Toplumlarnda badet Tarihi

varlklarn gruba ayrldklarn grrz: Camid (cansz) varlklar, bitkiler ve hayvanlar. Camidlerden, rnek olarak, dalara bakalm; nk dalar, kelime olarak, ayette de gemektedir. Allah, dalara dikilmelerini, hareket etmeden durmalarn emretmitir. yleyse, dalarn ibadeti hareket etmeden dikilip durmalardr. Kuran- Krimde bizlere de: ve Allah2a itaat ederek namaza durun3 deniliyor. Grlyor ki, Mslmanlarn namaznda cemadatn (hareketsiz, cansz varlklarn) ibadetleri de mndemitir. kinci grup varlklar hayvanlardr. Etrafmzdaki hayvanlara bakarsak, uann da yerde yryenini de, eilmi vaziyette, yani rku halinde grrz. yleyse, Kurann: ve rku edenlerle rku edin4 emriyle Mslmanlarn namazlarna hayvanlarn ibadet ekli de girmitir. nc grup varlklar bitkilerdir. Bildiiniz gibi, bitkilerin azlar kkleridir. Gdalarn kkleriyle alrlar. Bu durum onlarn hep secde halinde bulunduklarn ifade eder. Cenab- Hak bizlere: secde ediniz5 diye emrettiine gre bitkilerin ibadet ekilleri de namaz ibadetimizde yer alm bulunuyor. Dikkati eken bir husus da, Kuran- Kerimin en az bir ayetinde kular hakknda namaz kelimesinin gemesidir: Bunlarn her biri duasn da tesbihini de bilmitir.6 Kainattaki btn varlklarn ibadetleri Mslmanlarn namazlarnda mndemitir derken bunu yukardaki ayetlerden kardm. Daha baka varlklarn ibadetlerine iaret eden dier baz ayetler de vardr. Mesela bir ayet-i Kerimede glgenin Allaha secde ettii, gnee gre ksalp uzamasnn onun ibadet ekli olduu beyan ediliyor. Namaz klarken kyam halinde boyumuz uzun, secde halinde ve otururken ksadr. Bylece, glgenin ibadet ekli de grlr namazda. Kuran- Kerim, gne, ay ve yldzlarn da Allaha ibadet ettiini haber veriyor. Onlarn ibadet ekilleri devaml doup batmalar ve kendi mihver ve yrngelerinde sapmadan dnmeleri olsa gerektir. Ayn ekilde, bir Mslman namaz klarken, rekat says namaza gre deise de, her rekatta devaml olarak ayn hareketleri yapar. Yine Kuran- Kerimin bildirdiine gre, suyun yaratl gayesi temizlii salamaktr: ve zerinize gkten bir yamur yadryordu ki bununla sizi temizlesin7 bylece her Mslman abdest alrken suyun yapt ibadeti de yapm olu-

Bakara, 2/238. Bakara, 2/43. 5 Hac, 22/77. 6 Nur, 24/41. 7 Enfal, 8/11.
3 4

Muhammed Hamidullah / Zahit Aksu

29

yor. nk, suyun ibadeti temizlemektir. Biz de abdest alrken temizlik yaptmza gre ayn ibadeti yapyoruz demektir. Abdest alrken niin tahsisen baz organlarmz ykyoruz da dierlerini ykamyoruz? Bu nokta zerinde de dndm. Aklma gelen bir izah tarzn sizlere arz ediyorum: Eer bir cisim pis (necis) ise onu su ile ykarz, temizlenir. Bu temizliin bir semboldr. yleyse gnahlarla manen kirlenen azalar ykamalyz. Abdest alrken nce elerimizi ykyoruz. nk, bakalarna haksz yere ellerimizle vurur, elimizle haksz eyler yazar ve daha birok gnah ellerimizle ileyebiliriz. Bu vazgeme ve tevbe etme isteimizin bir semboldr. Bundan sonra azmz ykyoruz. nk, bize ikram azmzla yiyor, azmzla kt ve haksz szler sylyoruz. Az ykamak demek, onunla ilenen gnahlardan tvbe etmeyi istemektir. Ayn ekilde burnumuzla haram olan baz eyleri koklayabiliriz. Onu ykarken onunla ilediimiz ktlklerden dolay Allahtan af dilemek istiyoruz. Arkasndan yzmz ykyoruz, gzler de bu yze dahildir. Yz tesir etme vastasdr. Mesela, bir amir yannza gelir, size bir i yapmanz sylerse, bu i istemediiniz kt, haram bir i olsa da, onun orada bulunmas ve yznn ifadesi sizi o ii yapmaya zorlayabilir. Gzlerimizle harama bakar, gnahlar irtikab edebiliriz. Biz yzmz ve gzmz gnahlardan temizleme anlamnda ykyoruz. Mteakiben ellerimizi dirseklerimize kadar ykyoruz. nk bu kollarla da zulmedebilir ve birok gnah ileyebiliriz. Bamz meshediyoruz. nk onunla ktlkler dnebiliriz.. Ayn ekilde, kulaklarmzla kt szler iitebiliriz, ayaklarmzla haram ilemeye gidebiliriz. Bu nedenle onlar da ykyoruz. Grlyor ki, bir sembol olarak abdestin manas, gemite yaptmz gnahlardan tvbe ve gelecekte ayn ktlkleri ilememe azmimizdir. Bylece diyebiliriz ki, biz btn gnahlar, abdestte ykam olduumuz bu organlarmzla iliyoruz. Allah bir ltuf olarak, bizden her namaz iin gusl yapmamz, btn vcudumuzu ykamamz istememitir. Baz hallerde veya haftada bir gusl almamzn sembolik manas, abdestte olduu gibi, gemite ilediimiz gnahlardan dolay tvbe etmek ve bir daha ilemeye azmetmektir. mdi, Mslmanlardaki ibadeti dier dinlerdekilerle ve kainattaki mevcut btn ibadetlerle karlatracak olursak, Mslmanlarn namaz ibadetlerinin onlardan daha iyi ve de hepsine amil olduunu grrz. Byle olmas da gerekirdi. nk, insan Allahn halifesidir, yeryzndeki vekilidir. Bu nedenle onun yapt ibadetin kainatta grlen btn ibadetlerden

30

nsan Toplumlarnda badet Tarihi

daha yksek ve daha kymetli olmas zorunludur. Ayn ekilde slam Dini dinlerin en sonuncusu olmas hasebiyle, slam ibadetinin de gemi dinlerdeki ibadetlerden daha mkemmel ve daha gzel olmas zaruridir.

31

HKMET YURDU
Dnce Yorum Sosyal Bilimler Aratrma Dergisi
ISSN: 1308-6944 www.hikmetyurdu.com

Hikmet Yurdu Yl:1, S.1, (Ocak-2008) ss.31-69

RFIZA ADLANDIRMASININ LK KULLANIMINA LKN DEERLENDRMELER


Yusuf Benli*
zet: Rfza veya Rvfz terimi, ok erken bir tarihten itibaren ia tarihine refakat eden bir adlandrmadr. Terk etme anlamyla, rafaza fiilinden gelen bu adlandrma, bylece, muhalifler tarafndan kullanlan takbih edici bir lakaptr, fakat daim ayn ekilde kullanlmaz. Terimin kkeni tartma konusudur. lk mm mellifler bu adlandrmann, ilk defa Muire b. Sad (119/737) tarafndan Cafer es-Sdkn taraftarlarna kullanldn ileri srdler, bunun akabinde, onlar, kendilerini Muireden ayrdlar. Dier bir rivyete gre, grne baklrsa, terimin kkeni Zeyd b. Alinin 122/740 ylnda Emevlere kar baarsz isyannda ortaya kt. Bu rivyete gre, Zeydin kampna katlan baz Kfeliler, ona desteklerini Hz. Ebbekir ve Hz. meri reddetmesi artna balad, Zeyd kabul etmeyi reddettiinde onu terk ettiler, bu durum onun yenilmesine sebep oldu. Rfza terimi farkl olarak Zeydin terkedilmiliini veya ilk iki halifenin reddini yahut her ikisini de hatrlatma maksadyla sylenir. Muarzlar, Rfznn Yahudlik zerine temellendiini, Abdullah bn Sebenin Yahud kkenli oluuna baladlar. Yahudliin hakiki iareti olan tebih iddiasn ilk olarak Rfzann, baz Mslmanlara iine dahil edildiini ileri srdler. Bir rivyete gre, bu isimlendirme, rv ab (103/721 or 110/728) ye atfedilen pheli ifadelerinde ilk mmiyyeye verildi ve takriben hicr II. asrda, resmen Zeyd Sleyman b. Cerr tarafndan kullanld. Rfza, aslnda alaltc bir terim olarak kasdedilirken, mmler ok gemeden onu eref pyesine evirdiler. Bu alma, Rfza kkeninin ayrntl ekilde incelenmesine bir teebbstr. Anahtar Kelimeler: Rfza, ilik, Muire b. Sad, Zeyd b. Ali, mmiyye, Yahudlik. Abstract EVALUATIONS CONCERNING THE EARLY USEGE OF THE TERM RFIDA The term Rafda or al-Rawfd has accompanied the history of Shiism from a very early period. Linguistically the name comes from the verb rafada, probably with the meaning desert. It is thus an unleasant nickname applied by opponents, and not always applied in the same way. The origin of term is matter of dispute. Early mm heresiographers maintain that the name was first applied to the adherents of Djafar al-

Do. Dr., nn niversitesi lahiyat Fakltesi,

32

Rafiza Adlandrmasna likin Deerlendirmeler

Sdk by al-Mughra b. Sad (executed in 119/737), immediately after they had dissociated themselves from him. According to another report, The term Rfda took place in the abortive uprising of Zayd b. Ali against the Umayyads (in 122/740). According to this report, some Kfans who had initially joined Zayds camp made their continued support conditional on his rejection (rafd) of Ab Bakr and Umar (or of the entire sahba). When Zayd refused to accede to their demands they deserted him (rafadhu), thus bringing about his defeat. The term Rfda is therefore variously said to recall the desertion of Zayd, the rejection of the first two caliphs, or both. Detractors argue that rafd is based on Judaism; they allege that Abd Allah b. Saba was of Jewish origin. and claim that Anthropomorphism (tashbih), allegedly a hallmark of Judaism, was firs introduced into Islam by the Rfda. According to an account, the name is used to refer to the proto-mmiyya in statement of dubious authenticity ascribed to the traditionist al-Shab (103/721 or 110/728), when it was reportedly used by (among others) the Zayd Sulaymn b. Djarr. While Rfda was originally intended as a pejorative term, the Immis soon turned it into an honorific. This study is an attempt to survey about the origin of Rfda exhaustively. Key Words: Rfda, Shiism, Mughra b. Sad, Zayd b. Ali, mmiyya, Judaism.

GR
lk dnem slam toplumunda siyas ve fikr hareketler olarak ortaya kan ve daha sonra frkalama sreci yaayan oluumlar, farkl aamalarnda muhtelif isim ve lakaplarla kendilerini tanmlam veya muhalifleri tarafndan adlandrlmlardr. Ayn zamanda siyas ve fikr ekimelerin bir eit tezhr olan isimlendirmeler, genellikle benimsenmi hareketler iin imtiyazl bir konuma hiz anlam, muhalifler iin de zemmedici anlamlar ykl kavramlar kullanlarak yaplagelmitir. Herhangi bir oluuma, tarih srete deiik isimlendirmeler yapld gibi, isimlendirmede kullanlan bir kavram da sre ierisinde farkl anlamlar kazanabilmitir. phesiz, frka adlandrmalar ve onlarn kullanmlarndaki anlam, dneminin artlaryla ilikilidir ve o dnemin din-siyas anlayn ve deer yarglarn da yanstmaktadr. Bu bakmdan sz konusu hareket ve frkalara verilen isimler, Mezhepler Tarihi aratrmalarnda bir problem olarak eitli ynleriyle ele alnmas gereken konular arasndadr. lk siyas ekimelerde ortaya kan blnmelerin bir taraf, Hz. Ali veya Haim taraftarl olarak ortaya kan hareketlerdi. Bu siys eilimler, sonraki tarih dnemlerinde de frkalama, kendi bnyesinde farkllama ve blnmeler gibi sreleri yaamtr. Bu oluumlarn dei-

Do. Dr. Yusuf Benli

33

im srelerine tekabl eden farkl kavramlarla adlandrlmalar da sz konusudur. Rfz adlandrmas da daha sonra genel olarak ilik olarak ortaya kan Hz. Ali taraftarlnn belli bir dnemine ve bu taraftar kitlesinin belli zmrelerine ynelik kullanlmtr. Bu balamda Rfza kavram, dorudan doruya i nitelii artran siyas ierikli bir isnddr. slam dnce tarihinde ou frka ve ekoln, kartlarnn temsil ettii dnceyle aralarndaki farklar ifade ederek kendini tanmlama yoluna bavurduu grlmektedir. Bu balamda Rfzlik kavram ve Rfzlie isnad edilen fikirler; zellikle Snnliin, Snn gelenein ve Zeydliin tanmlanmasnda, ifade edilmesinde nemli bir ara olmutur. Bu ve benzeri sebeplerden dolay karmak bir Rfza adlandrmas ortaya kmtr. Ayn zamanda, ilk ortaya kyla ilgili bir takm iddialar sebebiyle kkeni bir tartma konusu olan terim; tarihin her dneminde zellikle muhalif ulem, halk ve siyas otoritelerce yaygn ekilde kullanlm, uzun sre tedavlde kalarak tarih srete deien ierii ve anlamyla kullanm zaman zaman farkllamtr. Bu durum, zellikle Rfza ile birlikte, ilikili dier kavram ve fikirler hususunda da salkl tespitlere ulamak asndan incelenmesi gereken bir konudur. Konunun aratrlmas, ayrca zihinlerdeki kavram kargaalnn ve isimlendirme temel sorunlarnn giderilmesi, tarih malzemenin ve fikirlerin kritik edilerek daha gereki deerlendirilmesi ynyle de nem arz etmektedir. Bu nedenlerle Rfzliin, siyas ve fikr bir hareket olarak hangi erevede olutuu, ortaya k ve grlerinin inceleme veya tartma konusu yaplmasna bir zemin oluturmas maksadyla, dorudan Rfza teriminin Rfzler iin bir adlandrma kavram olarak ilk ortaya k seyri aydnlatlmaldr. Kavramn ilk kullanm ile hangi toplulua ynelik ve hangi anlam erevesinde kullanldnn tespiti; daha sonra Rfza teriminin kullanmna katlan anlam ve unsurlarn ortaya karacak, geliim ve deiim srelerine k tutacaktr. Baz ahs ve zmreleri Rfz olarak belirleyen adlandrmann, Rfzlik olarak ifade edilen fikirlerden ve kullanld tarih evreden tecrid edilerek anlalabilmesi mmkn deildir. i nitelikli hareketlerin hem oluum srelerinde hem sonraki aamalarnda lakap olarak verilen terimlerle birlikte, Rfza kavramna yer veren kaynaklarda, onun ele aln ve kullanmndan hareketle, isimlendirme probleminin baka

34

Rafiza Adlandrmasna likin Deerlendirmeler

tezhrleri ortaya konmaldr. Bu eserlerde Rfzaya ilikin kullanmn, onunla ilikili kavramlarn ortaya konulmasyla, Rfzann oluum sreleri daha iyi anlalacaktr. Bu makaledeki hedeflerin gerekletirilmesi ve ilk ortaya kna dair yaklamlarn deerlendirilmesi asndan da nemlidir. Bu makalede, Rfza isimlendirmesinin ilk defa, ne zaman, kim/kimler tarafndan, hangi kii/gruplara, ne sebeple, hangi anlamlarda kullanld ve kavramn ortaya kna ilikin ileri srlen grler inceleme ve tartma konusu yaplacaktr. Konu ile ilgili az sayda yaplm olan bilimsel almalar, kavramla ilgili baz tespitler ortaya koymaktadr. Bununla birlikte, bir problem olarak Rfza isminin verilmesi, kullanm ve ortaya kyla ilgili baz hususlarn ele alnmam olmas, ayn zamanda ilgili konularn anlalmasnda kavram kargaalna yol atna inandmz kimi belirsizlikler, Mezhepler tarihinin ilm yntemleriyle, mstakil bir inceleme ve deerlendirme yaplmasna ihtiya hsl etmitir. A. RFIZA SMLENDRMESNN KAYNAINA LKN TEMEL TEZLER Rfza, szlkte, terk etmek, ayrlmak, dalmak ve yaylmak anlamlarna gelen Arapa RFZ (rafada fiili) kelimesinden tretilmi olup terk eden ya da ayrlan manasnda isim fiildir. oulu revfzdr.8 Kelimenin terk eden, ayrlan anlamnda kullanlan bir dier biimi Rfzi ifadesidir. Rfzann dier baz anlamlar: Bir eyi terk etmek ve ayrlmak, develeri otlakta babo brakmak, dalp yaylmak, blnme, az olmak, obann yakn veya uzaktan gzetledii babo develer, komutanlarn terk eden ve ayrlan asker anlamna gelir.9

Eb Htim Ahmed b. er-Rz Hemdan (322/934), Kitbuz-zne fi Kelimtil-slmiyye, thk, Abdullah Selam es-Samerr, (Bu eser muhakkikin el-Gulv vel-Frakul-Gliye f Hadretil-slmiye eserine ilveten yaynlanmtr.) Badat 1982, 270; Cevheri, Eb Nasr smail b. Hammad (393/1003), esShah Tcul-Lua ve Shhahul-Arabiyye, thk. Ahmet Abdulgafur Attar, Kahire 1982, III, 1078; Kumm/Nevbaht, Frkalar, (Kitbul-Maklt vel-Frak-Fraku-ia) ev. Hasan Onat-Sabri Hizmetli-Snmez Kutlu-Ramazan imek, Ankara 2004, 98 (137.) dipnot. 9 Eb Htim er-Rz, 270; Cevheri, III, 1078-1079; Rfza tbirinin, daha sonra kavramlat anlam ve muhtevann dnda sz konusu kelime anlamyla kullanldnn baz rnekleri, kaynaklarda yer almaktadr.
8

Do. Dr. Yusuf Benli

35

Terim anlam ise, kelime anlamlaryla ilikili bir muhtevada ortaya kmtr. Rfza kavram tarih srete kapsam farkllamakla birlikte, zellikle i nitelikli eilime belli dnemlerde bir lakap olmutur. Rfzliin ne olduu ve ne anlama geldii konusunda ilk dneme ait belirli metinlerde ve muahhar eserlerde farkl tanmlamalar yaplmtr.10 Rfzann, farkl melliflere gre deien tanmlarndan bazs, ia veya Gult frkalardan birisine yahut iann genel tanmna denk dmekte; bir ksm kelime anlamna uygun decek bir ekilde; bir ksm da, ilk ortaya kyla ilgili iddialara mutabk tarzdadr. Rfza tabirinin ortaya kna, eitli evrelerde kullanmlarna ve Rfzlere atfedilen grlerine dir tanmlarnda eitlilik arzeden erevesi, Rfza kavramn tam karlayacak uygun ve kolay bir tanmlama yaplmasna imkan vermemektedir. Buna karn ou kaynakta Rfzaya, mstakil bir frka olarak deil, a ile ilikilendirilerek kullanlm bir kavram11 olarak yer verildii de anlalmaktadr. Rfza teriminin ilk kez ne zaman, ne anlamda kim tarafndan kullanldnn tespiti hususunda farkl rivyet ve grlerle karlamaktayz.12 lk metinler ve muahhar eserlerin bazlar Rfza adlandrmasna dair farkl rivyetleri birlikte zikretmilerdir.13 Metin ierisinde greceimiz gibi kimi kaynaklarda, nakledilen rivyetlerden birisi tercih edilerek

Rfza; 1. Hz Alinin, Hz. Peygamberden sonra nass ve tayinle halife olduunu iddia edip onun haklarn savunanlar; 2. Muire b. Sadin imametini kabul etmeyip terk eden Cafer b. Muhammedin adamlar; 3. Zeyd b. Alinin hurucu esnasnda, ona gelerek Eb Bekir ve mer (in meruiyeti) hakknda soru soran ve Zeyd b. Alinin onlara tevelli de bulunduunu grnce onu yalnz brakanlar; 4. Abdullah b. Sebeye tabi olarak Hz. Ali hakknda ar giden ve onu ilah mertebesine kararak dini prensipleri terk edenler; 5. Hz. Eb Bekire, batl mtehitlerin itihatlarn kabul etti, be vakit namaz e indirdi, slamiyeti, inkarclardan rendi diye zekat vermeyi kabul etmeyenler; 6. Msum imamn sanca altnda klla savamay reddederek silah terk etmek anlamnda odunla savaanlar anlamnda Haebiyye olarak tanmlanmtr. ii yazarlar ve muhaliflerce yaplan tanmlarda, Rfzann kelime anlamna uygun terk olaylar dikkate alnmtr. Geni bilgi iin Yahya Doan, Rfza Kavram ve Rfzilik, Ankara 2000 (ASBE, Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi), 11-12. 11 Snmez Kutlu, Zeydlik, smailiyye, mamiyye, slam Dnce Ekolleri Tarihi, Ankuzem, Ankara 2006, 92. 12 Muhammed Cbir Abdul-Al, Harekt-ia el-Mutatarrifin, Kahire 1967, 60-61, 64; Abdullah Feyyaz, Tarihul-mmiyye ve Eslafihim Mine-a, Beyrut, 1975, 73; A. S. Tritton, slm Kelm, ev. Mehmet Da, Ankara 1983, 20. 13 Abdullah b. Muhammed Na el-Ekber, (293/905), Mesilul-mame ve Mkteteft minel-KitabilEvsat fil-Maklt (Usulun-Nihal), thk. Josef Van Ess, Beyrut 1971, 46. Muire b. Sade ve Zeyd b. Aliye dayandrlan rivyetlerin ikisini de zikretmitir.
10

36

Rafiza Adlandrmasna likin Deerlendirmeler

kaydedilmi olsa da, Rfza isimlendirmesinin ilk kullanm ile ilgili muhtelif grlerin varl dikkat ekmektedir. zellikle mezheplerin isimleri, her zaman syleyen ile yakn alkas sebebiyle szn kimin tarafndan sylendii daima dikkate alnmaldr.14 Siyas nitelikli hareketlerin genellikle kendilerini tanmlamada, din meriyet kazanmann bir yolu olarak, kendi konumlarn belirlemeye ynelik kullandklar dil, bir nevi kartlarn kfrle itham eden bir nitelie sahipti. Tarih srete siyas hasmlara yneltilmi terimlerin bir ksm ya Kuranda ya da hadislerde menf tavrlar olarak ifade edilmi olmasndan veya zellikle uydurulan baz hadislere isnad ettirilmesiyle takbih edici yafta olarak ortaya kmlardr.15 1. Hadis Olarak Nakledilen Baz Rivyetlerle likilendirilmesi lk Rfza isimlendirmelerinden birisi, hadis rivyetleri olarak nakledilenlerdir. Sonradan gelen nesillerin ia kart yazmalarnda, Rfzlii mahkum eden ok sayda rivyetin bulunduu grlmektedir. Baz muhaddisler, Rfzliin de iinde bulunduu frkalarn knanmasn konu alan ve Peygambere atfedilen rivyetlerle ehl-i bidatn kastedildiini dnerek bunlar bir babda toplamlardr.16 Rfzlerle ilgili rivyetlerin topland kitaplardan bir rnei ele almak, bu hususta yeterli bir fikir edinmeyi salayacaktr. Eb Bekr Ahmed b. Muhammed bn Harun b. Yezd el-Halll (311/993)a ait esSnnede, says yirmi ikiye ulaan ve bir ksm hadis olarak nakledilen rivyetlere yer verilmektedir.17 Bu rivyetlerde Rfzann en nemli vasf olarak zikredilenler; sahabe hakknda bilhassa eyhayn (Hz. Ebbekir ve Hz. mer) hakknda kt konuan kimseler olduklardr.
M. Watt, Mutezilenin Siyas Tutumlar, ev. Sleyman Akku, Din Aratrmalar, 9/27 (2007), 323-347, Ankara, 327. 15 Marika-Havric, Rfz, Kaderiyye, Mebbihe ve Mrcie gibi frkalarn yerilmesi ile ilgili Hz. Peygambere dayandrlan baz rivyetler iin Ebl-Hseyin Muhammed b. Ahmed b. Abdirrahman el-Malat (377/987), et-Tenbih ver-Redd al Ehlil-Ehv vel-Bida, thk. Muhammed Zahid Kevser, Kahire 1993, 182-183; Eb Hasan Al b. smil el-Ear (324/935), el-bne an Uslid-Diyne, Beyrut 1990, 14-15, 115; bn Hazm, Eb Muhammed Ali b. Ahmed b. Sad b. Hazm el-Endelus (456/1063), el- Fasl fil Milel vel Ehv ven-Nihal Msr 1317/, IV.189; Badd, el-Fark Beynel-Frak, thk. M. Muhyiddin Abdulhamid, Beyrut 1993, 9; ehristn, (548/1153), elMilel ven-Nihl, thk. Emir Ali Mehn-Ali Hasan Faur, Beyrut 1998, I, 28-29, 56. 16 Yusuf evki Yavuz, Ehl, Bidat, DA, 501. 17 Kitabn tahkikinde de belirtildii gibi bu rivyetlerden ierisinde Rfza lafz geenlerin dndaki bir ksmnn isnad sahih kabul edilenlerden olmakla birlikte, ierisinde Rfza lafz geenler iin en iyi ifade, muhaddislere gre bunlarn zayf olduudur.
14

Do. Dr. Yusuf Benli

37

Rfzaya ynelik er-Redd alel-Rfza isimli bir reddiye de telif ettii18 bilinen Zeyd imam el-Kasm brahim (246/860) isnadyla gelen dikkat ekici bir rivyeti W. Madelug u ifadelerle deerlendirmektedir:
Zeydiyyenin 3/9. yzyldaki belli bal drt otoritesinin resm doktrinlerinin hacimli bir zeti olan Kfeli Zeyd Eb Abdullah Muhammed b. Ali elAlev (445/1035)nin Kitb el-Cm el-Kfsinde yer almaktadr. el-Alev byk babas Zeyd imam el-Kasm brahim er-Ress (246/860)nin eserlerinden alnmayan baz grlerini nakleder: el-Alev, el-Kasm tarafndan aile isnadyla, Ahmet b. sa b. Zeyd (Ali oullarndan dier Zeyd otoriteden biri) kanalyla rivyet edilen bir hadsi ve beraberinde Rfzlerin eitli konularda irke dtklerini iddia eden el-Kasmn yorumunu nakleder (Kitb el-Cm el-Kf, varak 320a). el-Alev, daha sonra, el-Kasmn babas brahim b. smilin kendisine yapt bir aklamas hakknda baka bir rivyetini daha nakleder ki bu rivyette o, Rfzleri ve onlarn imamlarn iddetli bir ekilde eletirmektedir. Bu metinler, el-Kasmn mm kart iddetli duygularn yanstmaktadr.19

Rfzlerin,Yahudi ve Hristiyanlarn dinden uzaklatklar gibi slamdan ayrldklar anlamna gelen hadis rivayetleriyle de, Rfza adlandrmasnn Hz. Peygamber kaynakl kullanld ileri srlr.20 zellikle tabinden mehur muhaddis b (103/721 veya 110/728)ye isnd edilen bir yolla gelen bu rivyetler; baz kaynaklarda hads olarak nakledilmez, sadece bnin Rfza ile ilgili kendi dnce ve ifadeleri olarak yer alr.21 Baz kaynaklarda abye atfen kullanlan Rfza terimi, gulv fikirli ilere yneliktir.22 Daha ok rafz el-eyhayn tbiri kullanlan Rfzlerin, slamdan uzaklatklar, bunlarn mrik olduklar ve ld-

Madelung, Kasm b. brahim tarafndan telif edilen er-Red alar-Revfz min Ashabil-Gulv isimli eserin Ms Berlin No. 860. fol.104 de kaytl olduunu, eserin muhtemelen 219/834 ve 246/860 tarihleri arasnda yazlm olabileceini belirtir. Madelung, Das Imamat in der frhen smailitischen Lehre, Der Islam, XXXVII(1961), Berlin, 45. 19 Wilferd Madelung, mam Kasm b. brahim ve Mutezillik, ev. Mehmet mit, GFD, I/1 (2002), orum, 404 (29.) dipnot. 20 Eb Htim er-Rz, 271; Ebl-Muzaffer sfern (471/1078), et-Tebsr fid-Dn ve TemyzilFrakin-Nciye anil-Frakil-Hlikn, thk. Kemal Yusuf el-Hut, Beyrut 1983, 41-42. 21 bn Abd Rabbih, Eb mer Ahmed b. Muhammed (328/939), el-kdul-Ferid, thk. Mfid Muhammed Kumeyh, Beyrut ts., II, 249-250. 22 bn Abd Rabbih, II, 249; sfern, 41-42; Ebl Abbas Muhammed b. Yezid el-Muberred (259/898), el-Kamil fil-Lga vel Edeb, thk. Muhammed Ahmed ed-Dali, Beyrut 1986, III,1114; Eb Htim er-Rz, 271; bnul-Cevz, Ebul-Ferec Cemleddin Abdurrahman b. Ali (596/1200) Telbis bls, Kahire 1368/1976, 97; bn Serrac, Tezkiretl-Mezhip, thk. Flal, AFED, II, 1975, Ankara, 123.
18

38

Rafiza Adlandrmasna likin Deerlendirmeler

rlmeleri ile ilgili hadis rivayetleri olarak baz nakiller yer alr.23 Rfzlerin bu mmetin Nasrnleri olduklar eklinde hadis olarak nakledilen24 rivyetin bir baka deiik biimde olan, Rfzlerin bu mmetin Yahudleri olduklar eklindedir. bye isnad edilen bu rivyette; Rfz, Yahudi ve Hristiyanlardan daha ktdr. Yahudlere en iyi insanlar kimlerdir? diye soruldu, onlar Musnn ashab dediler; Hristiyanlara en iyi insanlar kimlerdir? diye soruldu, onlar snn ashab dediler; Rfzlere en kt insanlar kimlerdir? diye soruldu, onlar Muhammedin ashab dediler eklinde nakledilir. Bu rivyetle Yahudi ve Hristiyanlara bir benzetme yaplmaktadr.25 Baz rivyetlere gre Yahudler, kin besledikleri Mslmanlara ve slma dmanlk yapmak maksadyla zhiren Mslman gzktler.26 Onlar, hkmdarln Davud slalesine ait olduuna, beklenen Mesihin zuhuruna ve gkten bir mnd sesleninceye kadar Allah yolunda cihad edilmez, eklinde bir inanca sahiptiler. Yahudilerin bu grleriyle Rfzlerin benzer inanlarn karlatran baz mellifler, Rfzlerin de; hkmdarln Ali b. Eb Talibe mahsus olduuna inanmalarnn, Mehd-i Muntazar kncaya ve gkten bir sebep ininceye kadar Allah yolunda cihad yoktur eklinde bir gre sahip olmalarnn ve onlarn da, Yahudiler gibi akam ibadetini yldzlar kmeleninceye kadar geciktirmelerinin bu iki zmre arasndaki benzerlikler olduunu belirtir.27 Malik b. Muaviyenin nakliyle abiye dayandrlan bir rivayette o, eer onlardan, klelerini bir hizmeti (kle) olarak bana vermelerini, evimi, Ali hakknda bir yalan sylemem karlnda altnla doldurmalarn isteseydim, onlar yaparlard. Fakat ben vallahi ebediyen yalan sylemeyeceim. Ey Mlik, dine aykr eilimlerin hepsini rendim, Rfzdan daha ahmak bir topluluk grmedim eklinde devam eden ifadelerde geen Rfza lafznn,28 es-Snnede metnin balangcnda

bn Kuteybe, Eb Muhammed Abdullah b. Mslim ed-Dinever (276/889), Tevlu MuhtelefilHads, Hadis Mdfaas, ev. M. Hayri Krbaolu, stanbul 1998, 165; Eb Htim er-Rz, 271; sfern, 41-42. 24 ehristn, I.28. 25 sfern, 41-42; 26 Eb Bekir el-Halll, Ahmed b. Muhammed bn Harun b. Yezd el-Halll (311/993), es-Snne, thk. Atyye ez-Zehrn, Riyad 1989, 496-498; bn Abd Rabbih, II, 249-250; Badd, el-Fark, 235; bn Hazm, IV.180. 27 Eb Bekir el-Halll, 496-498; bn Abd Rabbih, II.249-250; 28 Eb Bekir el-Halll, 496-498; bn Abd Rabbih, II.249-250.
23

Do. Dr. Yusuf Benli

39

Haebiyyeden daha ahmak bir topluluk grmedim eklinde olduu gibi29 dier Rfza kelimelerinin de Haebiyye yerine getiine iaret edilir. Bu rivyetin sahih olmad, abye ulaan isnadn ravlerinden biri olan Abdurrahman b. Malik b. Moolun, Haebiyyenin yerine Rfza kavramn koyduu belirtilir.30 Bu nevi nakledilen rivyetlerle, Rfzilikle Yahdlik arasnda iliki kurulmak yoluna da gidilmitir.31 Balangta siyas keyfiyette bir kullanm iken, Rfzlikle ilgili hads rivyetiyle, Peygambere atfen Yahudi ve Hristiyanlarn dinden uzaklatklar gibi dinden uzaklatklar anlamna gelen telakk ile birtakm benzetmeler yoluyla Rfzler ile Yahudler arasnda bir balant kurulmas yoluna da gidilerek, Rfz nitelemesi ile muhtemelen Kuranda lanetlenmi bir topluluu artrd m edilmek istenmi olabilir. Baz kaynaklarda, abye isnad edilen rivyet metni ierisinde, Yahudi asll bn Sebe ile ilikili olarak Hz. Alinin onu uzaklara srd ve yaktrd da yer almaktadr.32 Nevbaht (301/913)ve Kumm(300/912)ye gre, teeyyu fikrinin ve Rfzliin kkeninin, baz ia muhalifi mellifler tarafndan Yahudi asll Abdullah bn Sebeye ve dolaysyla Yahudilie dayandnn iddia edilmesi,33 yine muarzlarca, Yahudiliin belirtisi olan tebih (antropomorfizm) grnn, Rfza yoluyla Mslmanlara intikal ettii iddiasnn mektedir. bn Hazma gre de, Hz. Peygamberin vefatndan sonra yirmi be senesinde Hz. Osmann vefatndan sonraki ihtilaflarda ilk ortaya kan frka Rfzlerdir. Ravfzn ouna gre Hz. Ali yaratc ilahtr.35 bn Hazmn bu ifadelerinde, dier baz kaynaklara gre ilk ihtilaflarda aktif rol vurgulanan Abdullah bn Sebenin m edildii sylenebilir. Ravfz
34

ileri srlmesi,

Rfziliin nasl bir kken kaynakl olduunun gsterilmesini hedefle-

Eb Bekir el-Halll, 497. Bilgi iin Eb Bekir el-Halll, 496 (2. ve 11.) dipnot. 31 Eb Muhammed Hasan b. Musa en-Nevbaht, (300/912-913), Fraku-a, nr. Muhammed Sadk l-i Bahril Ulm, Necef 1936, 22; bn Hazm, IV.180; bn Abd Rabbih, II.249-250; Badd, el-Fark, 235. 32 bn Kuteybe, Tevlu Muhtelefil- Hadis, 154; bn Abd Rabbih, II.249. 33 Nevbaht, 22; Sad b. Abdullah el-Kumm, el-Makalt vel-Frak, thk. Muhammed Cevd Mekr, Tahran, 1963, 20. 34 J. Van Ess, Theologie und Gesellschaft im 2. Und 3. Jahrhundert Hidschra, Berlin 1991, I, 399-403. 35 bn Hazm, II.78, 80.
29 30

40

Rafiza Adlandrmasna likin Deerlendirmeler

iin yaplan bu tarihlendirme ve o dneme ait grlen frka isimlendirmesi, sonraki dnemin kavramlaryla gemie dnk bir deerlendirmedir. Abdullah bn Sebeye ilikin yaplan bu deerlendirmeler, onun Rfza terimini kulland eklinde bir yaklamdan ziyde, Rfz fikirlerin kayna olarak iaret eden bir iddiay ileri srmektedir. 2. Muire b. Said el-cl Tarafndan Yaplan simlendirme Olarak Grlmesi Baz kaynaklarda Muire b. Said el-cl (119-120/737-738)in kendisi de Ravfza nispet edilmesine36 ramen, dier taraftan Rfz isimlendirmesinin Muire b. Said tarafndan kendisini terk edenlere ynelik yapld iddia edilir. zellikle mmiyye evrelerinde ileri srlen bu iddiaya gre, Muire b. Sad el-cl, Rfz ismini Cafer es-Sdk(148/765)n imametini ileri srenlere ynelik kullanmtr.37 Buna gre Rfz ismi; Muhammed Bkr(114/732 veya 117/735)n lm zerine imametin kendisine getiini ileri sren Muire b. Saidin imametini kabul etmeyerek, onu terk edip Cafer b. Muhammedin imametine inananlarn mterek addr.38 Na el-Ekber (-293/905),39 Nevbaht, 40 Kumm41 ve Eb Htim erRz42, Kad Numan43 gibi mellifler tarafndan Rfza nitelemesinin ilk
Muire b. Saidin Rfz olarak nitelenmesi ile ilgili bn Kuteybe, el-Marif, thk. Muhammed smail Abdullah es-Sv, Beyrut 1970, 267-268; bn Abd Rabbih, II, 245-246. 37 Feyyaz, 73; Kr. Etan Kohlberg, Rafda, EI, VIII(1994), Leiden, 386; Hf, Ahmed Muhammed, Edebs-Siyaseti fi Asril-Emevi, Beyrut 1965, 63; Hseyin Atay, Ehl-i Snnet ve a, Ankara 1983, 66; Rfz teriminin ilk kullanm ile ilgili Welhausenin eserinde dipnot bilgisi olarak nakledilen Muire b. ube ismi ( J. Welhausen, slmiyetin lk Devrinde Din-Siyasi Muhalefet Partileri, ev. Fikret Iltan, Ankara 1989, 158, (104.) dipnot), muhtemelen bir karklktan kaynaklanmaktadr. 38 Kumm/Nevbaht, Frkalar, 98 (137.) dipnot. Burada belirtilmesi gerekir ki, Muirenin ball ile ilgili olarak; Hseyn soydan Muhammed el-Bakr, Cafer es-Sdk ve Hasan soydan Muhammed Nefsz-Zekiyye arasnda gidip gelen, birbirinden farkl ve elikili ifadelere kaynaklarn yer verdikleri grlr. Belzur, Ensbul-Eraf, VI/B, Jerusalem 1936, 180-181; Na el-Ekber, 41; Nevbht, 63; Kumm, 77; Eb Htim er-Rz, 302; Eari, Maklatul-slmiyyin ve htilfulMusalln, thk. Muhammed Muhyiddin Abdlhamid, Kahire 1969, I, 73-74; Badd, el-Fark, 57, 238-240; sfern, 36; ehristn, I, 176; bnul-Esr, el-Kmil ft-Tarih, Beyrut 1995, V, 209; Takyyddn Ebl-Abbas Ahmed b. Ali el-Makrz (845/1442), Kitbul-Mevzu vel tibar bi Zikril-Htat vel sar, I-II, Beyrut trz., II, 353; Konunun deerlendirmesi iin William Tucker, Asiler ve Gnostikler: el-Muire b. Said Mugiriyye, ev. E. Ruhi Flal, AFED, V (1982) Ankara, 207; Hasan Onat, Emeviler Devri ii Hareketleri ve Gnmz ilii, Ankara 1993, 125-127. 39 Na el-Ekbere gre Muire, Cafer es-Sdkn imametine inanarak terk ettikleri ve onunla birlikte isyana katlmadklar iin Rfza olarak adlandrmtr. Na el-Ekber, isimlendirmenin Zeyd b. Ali tarafndan yaplm olduuna dair bir rivayeti de zikreder. Na el-Ekber, 46. 40 Nevbaht, 62-63.
36

Do. Dr. Yusuf Benli

41

defa bir i-gulv hareketi lideri olarak bilinen Muire b. Said tarafndan Cafer es-Sdkn taraftarlar iin kullanld kaydedilir. Bu kaynaklara gre, Muireyi terk edenlerin byle tavrlarnn gerekesi birbirinden farkldr. terk ediin sebebi, immet konusundaki ayrlk veya guluv anlay yahut Muireye kar karak onunla beraber isyana katlmama kaynakldr.44 Muirenin bu isyan ile ilgili olarak baz kaynaklarda onun Irak valisi Halid b. Abdullah el-Kasrye kar isyan ettii ve idam edildii belirtilir.45 Nevbaht, Kumm gibi mm ve Eb Htim er-Rz, Kad Numan gibi smail melliflerin, Rfza nitelemesinin ilk defa bir i-gulv hareketi lideri olarak bilinen Muire b. Said tarafndan Cafer es-Sdkn imametine inanarak Muireyi terk edenler iin46 kullanldn nakletmelerinin sebebi, Rfza adlandrmasnn gl bir ahstan geldiinin vurgulanmasn amalam olabilir. i nitelikli bir mellif olmayan Mutezil Nai el-Ekber de ayn zamanda Nevbahtnin kaynana bal47 olduu iin mm ve smail melliflerle ayn ekilde Muire tarafndan adlandrma iddiasna yer vermi olmaldr.
Kummde yer verilen rivyete gre, Muhammed Bkrn lmnden sonra Muire b. Said elclnin devam ettirdii ve akca propagandasn yapt imamet grne kar, Muhammed Bkrn olu Cafer es-Sdkn ias (taraftarlar), ondan uzaklap (teberr) terk ettiler (rafadu) ve ona lanet ettiler. Bu sebeple Muire b. Said onlarn Rfza olduunu syledi. Onlara Rfzler adn veren Muire b. Saiddir. Kumm, 76-77. 42 Eb Htim er-Rz, 270. 43 Kad Numana gre, Cafer es-Sdkn ashabndan iken onun hakknda ulhiyet, kendisinin de resl olarak gnderildii iddiasnda bulunmutur. Bu sebeple Cafer es-Sdk kendi iasna, Muirenin ve Muireye inanan taraftarlarnn terk edilmesini emretmi, Muire de, terk edenlere Rfz olarak isimlendirmede bulunmutur. Kad Numan, Eb Hanife en-Nman b. Muhammed b. Mansur et-Temim el-Marib, Deaimul-slm ve Zikrul Halli vel-Haram vel-Kady vel-Ahkm, thk. Asaf b. Ali Asgar Feyz, Kahire 1985, 49. 44 Na el-Ekber, 46; Nevbaht, 62-63; Kumm, 76-77; Eb Htim er-Rz, 270; Kr. Kohlberg, Rafda, 386; Welhausen, Siyasi Partiler, 158, (104.) dipnot. 45 bn Kuteybe, Marif, 267; bn Kuteybe, Uynul-Ahbar, erh: Yusuf Ali Tavl-Mfid Muhammed elKumeyha, Matbaatu Msr, I-II, Beyrut trz., II, 164; Taber, Tarihul-mem vel-Mulk, Beyrut 1995, IV, 174-175; bn Hazm, IV, 185; bnul-Esr, V, 207; ldrlmesinin ekli konusunda da ok farkl rivyetler vardr. Belzur, VI/B, 181; Taber, IV,174; Makdis, (355/966), el-Bed vet-Tarih, Paris 1989-1919, V, 130; Eb Htim er-Rz, 302; bnul-Esr, V, 209; Murenin bu isyannn, Cafer es-Sdk adna yapld eklindeki doru olmayan rivayet ve deerlendirmesi iin bnul-Esr, V, 209; Welhausen, Siyas Muhalefet Partileri, 159. 46 Na el-Ekber, 46; Nevbaht, 62-63; Kumm, 76-77; Eb Htim er-Rz, 270; Kr. Kohlberg, Rafda, 386. 47 Vedd el-Kd, The Development of The Term Ghulat in Mslim Literature With Special Reference to The Kaysniyye, Akten des VII. Kongresses fr Arabistik slamwissenschaft (Gttingen,15. bis.22.August 1974) nr. Albert Dietrich, Gttingen 1976, 302. Ayn zamanda Na elEkberin kayna veya kaynaklar da erkendir ve belki Ali Rzann lm tarihinden (203/818) sonraki tarih deildir. Na el-Ekber, 48.
41

42

Rafiza Adlandrmasna likin Deerlendirmeler

Nevbaht ve Kummnin kitaplarnn, Muire ile ilgili ksmda dahil, Gult hakknda dayand kaynaklar, muhtemelen birincisinin Hiam b. el-Hakem (178/974), ikincisinin Yunus b. Abdurrahman (208/823) ve Eb sa el-Varrk olduu kabul edilir. Bunlarn her de yaadklar zaman dilimi itibariyle i evrelerde ne olduunu iyi bilmekteydiler. Gerekten, Hiam b. el-Hakemin birinci kaynan yazar olduu ve Yunus b. Abdurrahmann ikinci kaynan yazar olduu doru ise, onlarn bilgisinin ok gvenilir olduu sonucuna varlabilirdi. nk onlarn her ikisi de; biri imm Musa el-Kzma ve teki imm Ali er-Rzaya yakn olmalarndan, a arasnda yksek mevkiyi igal etmilerdi.48 Bu bilgiler gz nne alnrsa, Nevbaht ve Kummnin kitaplarnn her ikisinde de ayn ifadelerle iktibas edilen, Muirenin Rfz adlandrmasyla ilgili rivyetin kayna muhtemelen, bu rv yazarlardan birisiydi. Burada, akla baz sorular gelmektedir: Kendisi Rfz olarak nitelenen birinin, bu isimlendirmenin kaynan, yani isim babasn, Muire gibi Gult bir ahsa dayandrmas, Rfz adlandrmasnn Gult kkenli bir iddia olduuna iaret etmek istemesinden mi kaynaklanmaktadr? Yine dier bir soru udur: II. Asrda baz gulv fikirli ahs ve zmreler iin de kullanlan Rfza isimlendirmesinin,49 Rfz lakapla anlanlar zerinde bir ksm tesirleri ve muhtemel baz sonular olmu mudur? Elbette, bu zemmedici lakabn her yergi teriminin hedef kitlesi olan zmrelerde sebep olduu baz sonular ortaya karmas ve mukadder baz tezhrleri gibi, Rfz adlandrmasna muhatap olanlar zerinde de terimin olumsuz anlamnn tetikledii baz muhtemel etkileri sz konusu olabilir. Baz fikir ve tavrlar ile gulv (ar) izgisini temsil eden, mutaassb ilik olarak da ifade edilen Gult adlandrmas, Rfza isimlendirmesinin dorudan bir sonucu olarak ortaya ktn sylemek mmkn deilse de, baz ipular dolayl bir etkiye iaret ediyor. Tespit edebildiimiz kadaryla ilk dnemlere ait i Gult hareket ve frkalar ve gulv fikirleri zerine eser telif eden Makalt tr eserlerin

W. Madelun, Bemerkungen zur imamitischen Firaq- Literatur, Der Islam (1967), Berlin, 40, 43, 49-52; Makalenin Trkeye evirisine W. Madelun, mmiye Frak-Literatrne Dair Mlahazalar, ev. Ali Dere, (Kumm/Nevbaht, Frkalar, Ek:2, 272-286; Kd, The Development, 302. 49 Tucker, el-Muire b. Said Muiriyye, 215;
48

Do. Dr. Yusuf Benli

43

melliflerinden bilinen bazlar da ikinci asrda yaam Hiam b. elHakem, Yunus b. Abdurrahman ve sa el-Varraktr. Baz muhalif kaynaklarda Rfiz sfat ile anlan bu melliflerin bize intikal etmeyen Gult zerine rivyet metinleri, yine i-mmiyyeden olan Hasan b. Musa enNevbahtinin,50 Fraku-ia (rvisi Hiam b. el-Hakem) ve Sad b. elKumminin, el-Makalat vel-Frak adl eserlerinde (rvisi muhtemelen Hiam b. el-Hakem, Yunus b. Abdurrahman, Eb sa el-Varrak51) gnmze intikal etmitir. Gliyyenin fikirlerini geni bir ekilde ortaya koyan bu melliflerden Hiam b. el-Hakemin i-Gult ile ilgili eserleri, rencilerinden baz rvler yoluyla Ebu Sehl smail en-Nevbahti (311/923) ve yeeni Hasan b. Musa en-Nevbahtinin (301/913) Fraku-ia sna,52 ve Kummnin el-Makalat vel-Frakna gemitir. Bu eserlerin kayna olan ve zellikle i Gult hareketler konusunda bilgi veren ilk mellifler (Hiam b. el-Hakem, Yunus b. Abdurrahman, Eb sa el-Varrak) i-Gult reddetmek ihtiyacn hissediyorlard. Bu ilk mellifler, kanlmaz olarak kendileri, yani iler hakknda gvensizlik ve phe uyandrarak onlar gzden dren ve baarlarn engelleyen Gult hareket ve frkalar, mtedil i izgi olarak kabul edilenden farkl ynleriyle gsterme gayretindeydiler53 ve sz konusu nedenle bu yazarlar, asl ballklar ne olursa olsun, hep ayr bir kategoride onlardan sz ettiler. Bu yzden, onlarn, ilerin (Rfz olarak nitelenenlerin) geri kalanlarndan farkl olduklarna iaret ediyorlard. Bu yazarlar ayn zamanda Gultn fikirlerini tehir etmek ve onlar mahkum etmek frsatn yakaladlar.54 Nevbahti ve Kumminin eserlerinde yer ald ekli ile guluv ehlinin, ilik elbisesi giyen ve ilii kullanan Mecusi, Mazdek Hurremdiniyye, Zndkyye ve Dehriyye gibi55 eilimlerin mensubu kiiler olduu aka ifade edildi. Onlar ayn zamanda, Gultn, Gult olmayan a ile kartrlmamas gerektiini gstermekle ilgili anlalr amala, Gultn inancn ayrt eden teorik temelleri belirtmeye dikkat ettiler.56

bnun-Nedm, 219-220. el-Kd, The Development, 302. 52 W. Montgomery Watt, The Rafdtes: A. Prelmnayr Study, Oriens, XVI(1963), Leden, 115. 53 Nevbaht, 34-47,51-53,59-60,62-71 vd; Kumm, 33-34, 37-65, 69-70, 77, 82-86, 91-92, 100-101. 54 Vedd el-Kd, The Development....., 316 55 Nevbaht 46; Kumm, 61, 62, 64. 56 Vedd el-Kd, The Development....., 316
50 51 Vedd

44

Rafiza Adlandrmasna likin Deerlendirmeler

Muhtemelen Nevbahti ve Kummde Gultla ilgili bahislerin yazarlar olan ve kendileri Rfz olarak adlandrlan ilk i kelamc zmresi, anlalan Rfz isimlendirmeyle ilgili youn speklasyonun bir taraf idiler. Bu tartmalarn dier tarafnda yer alanlarn iddialar Nevbahti ve Kummde yer alan metne aktarlrken Yahudi asll Abdullah bn Sebe ve ona atfedilen fikirleri zikredildikten sonra te bu husustan dolay iaya muhalif olanlar er-Rafzn asl Yahudilikten gelmektedir, dediler eklindedir.57 Bu ifadelerle kar tarafn Rfza lakabna ilikin olumsuz bak ortaya konmaktayd. Kendileri nazarnda da bu adlandrma, iaya muhalif olanlarn, ia iin kulland bir isimlendirme ve hem de kkeni, bn Sebeye ve Yahudilie dayandrlan takbih edici bir yafta olarak grlmekteydi. Rfiz olarak adlandrlmay benimsememe ve kendileri iin yaktramamalarnn bir nedeni bu husus olmaldr. mm mellifler kendileri iin yaplan bu lakap takmann Sebeiye denilen Gult bir kkene dayandrlarak yaplyor olmasna mukabil, kendileri de, yine Sebeyyeye mensup olduu nakledilen Muire b. Said58 kaynakl bir kken bulma yoluna gitmi olabilirler. Dnemin siyas ve fikr hareketlerinin, aralarndaki rekabet ve mcadeleyi her alanda youn speklasyonlarla ve argmanlarla srdrdkleri dikkate alnrsa, bir konuya ilikin karlkl iddialarn boyutlarnn gtrlebilecekleri noktalar tahmin edilebilir. ekime ortamnn, karlkl ve srarla birbirlerine ynelik srdrlen sylemler arasnda, Rfza adlandrmas zerinden de bir mcadele yrtld anlalmaktadr. Muire b. Saidi Gulttan biri olduu iin terk eden mutedil iaya,59 gl nitelenen Muire tarafndan Rfza adlandrmasnn yapldnn mmlerce savunulduu, daha nce belirtilmiti. Bunun yannda, Taberinin yaad dnemde de yle sanld60 ifade edilmektedir. Bylece mmler, Rfz isimlendirmesinin muhtemelen Gult kimlie sahip bir ahs tarafndan kendilerine lakap olarak takldn anlatmak istemekteydiler.

Nevbaht, 22; Kumm, 20. bn Kuteybe Marif, 267; bn Kuteybe, Uyunul-Ahbar, II, 165; bn Abd Rabbih, II,246; Mugiriyyenin Sebeyyenin devm olarak gsterilmesi ile ilgili bn Sadruddn irvn, Tercmnul-mem, ev. E. Ruhi Flal, AFD, XXIV (1981), 263. 59 Feyyaz, 74. 60 Welhausen, Siyasi Partiler, 158; Hf, 63; Feyyaz, 73; Kr. Kohlberg, Rafda, 386. Atay, 66. Hf, 63; Kohlberg, Rafda, 386; Atay, 66.
57 58

Do. Dr. Yusuf Benli

45

mmlerin, takbih edici anlamyla bir yafta gibi grdkleri adlandrmann ortaya kn byle bir kaynaa dayandrmalar; muhtemelen bir taraftan Rfizler olarak adlandrlmay, asla kendilerine yaktramamalarnn, dier taraftan, muhtemelen bu yaftann baz gulv fikirleri sebebiyle arlkl olarak thmet altnda kalmalarna sebep olan zmrelerle aralarn ve yollarn ayrma gayretlerini ortaya koymalarnn sebebi olmutur. Belli dneme ait mm melliflerin Muire kaynakl bir kullanm olduunu m ettiren tutumlarnn yerini, zaman ierisinde farkl bak alar almtr. leride yer vereceimiz ekilde mmiyye, uzun mddet benimsemedii Rfza isimlendirmesine eref kazandrc olumlu anlamlar ykleyerek ve delillendirmeye alarak sylem deiikliine gitmeye almtr. mm kaynaklara yansm bu anlamda rivyetleri nakleden gnmz mm yazarlardan Abdullah Feyyaza gre de, Muire b. Said tarafndan yaplan Rfza isimlendirmesiyle ilgili rivyet zayftr ve eletiri iin dayanaa gerek yoktur. Muirenin kendisi Gulttan olduu iin mutedil iann, onu terk etmesi tabi bir durumdur.61

Bu arada belirtmek gerekir ki, Muire b. Saidin Rfz isimlendirmesini, Zeyd b. Aliyi terk etmeleri sebebiyle yapt eklindeki iddia62 doru deildir. nk Zeydin terkedilmesi 122/740 ylndaki isyanla ilgili olduuna gre, lm yl 119-120/737-738 olarak tespit edilen Muirenin Rfz terimini kullanmasnn Zeydin terk edilmesi gibi bir nedenle olmad ortadadr.
3. Zeyd. b. Alinin Muhaliflerine Yaplan Bir Niteleme Olarak Grlmesi Rfza teriminin ilk kez, Zeyd b. Alinin isyan hareketi esnasnda ortaya kt fikri yaygn bir iddiadr.63 Konuyla ilgili nakledilen rivyetlere gre, Zeyd b. Ali Zeynelbidn, Kufede pek ok kiinin gizlice biat etmesiyle 121 veya 122/740 senesinde Emev halifesi Hiam b. Abdulmelike kar ba kaldrya hazrland. Fakat Kfeliler (Basra ve Vasttan da katlanlarla birlikte), ona ettikleri biat bozarak onu, baarsz

Feyyaz, 74. Glgn Uyar, Ehl-i Beyt, stanbul 2004, 114. 63 E. Ruhi Flal, mmiyye ias, stanbul 1984, 156; Etan Kohlberg, mmiyye ias Geleneinde Rfiz Terimi, (Belief and Law in Imm Shiism, y.y, 1991, IV, 1-9dan) ev. Halil brahim Bulut, Kelam Arastirmalari, 2:2 (2004), ss. 117-124, www.kelam.org, 117.
61 62

46

Rafiza Adlandrmasna likin Deerlendirmeler

isyanyla savan en kzgn annda taraftarlarndan bazlaryla lme terkettiler.64 Balangta Zeyde biat ederek kampna katlan baz Kfeliler, Eb Bekir ve mer hakknda teberr artyla destekleyeceklerini teklif ettiler. Onlar mer halife olarak gren Zeyd b. Ali de, Ebbekir ve mer iin rahmet ve mafiret dileklerinde bulunarak Kfelilerin gr ve isteklerini reddetti. Bunun zerine, Zeydi eletirerek terk eden bu zmreler iin biat bozarak terk edenler anlamnda Rfza terimi, Zeyd ve taraftarlar tarafndan verilen bir isimdir. Bu olayla ortaya kan Rfza terimi, Ali ncesi halifeyi kabul etmeyen, Eb Bekir ve meri lanetlemekten vazgemeyen ve kendilerini terkeden zmreler iin kullanlmtr.65 Zeydiyye ile ilgili yaplan bir aratrmaya gre, birka kiinin isyandan nce Zeyde, Eb Bekir ve mer hakkndaki grlerini sormasnn, onun bu ikisi hakknda, sonraki dnemlerde kaleme alnm olan eserlerde belirtildii gibi, bilinen bir tavrnn olmadna ve bu ekildeki fikirlerin, sonradan ona nispet edildiine iaret etmektedir.66 Baz rivyetlere gre Zeyd b. Aliyi terk etmeleri zerine, Zeyd tarafndan Rfza isminin kullanld belirtilen zmrenin, Cafer esSdkn imametine inanan bir topluluk olduu nakledilir.67 Bu topluluktan bazlarnn, Zeydin isyanndan nce Cafer es-Sdka urayarak, Zeyd b. Aliye biat edildiini haber vermeleri ve kendilerinin de biat edip etmemelerini sormalar zerine o, Zeydi gzel szlerle vp ona biat etmelerinin uygun olduunu syler. Buna ramen, Zeydi terk ederek

bn Kuteybe, Uyunul- Ahbr, I, 303; Dinever, Ahmed b. Davud Ebu Hanife (282/895), el-AhbrutTvl, thk. mer Faruk et-Tabb, Beyrut 1995, 316; Taber, IV, 193 vd, 204 205; bn Asam, VII, VIII, 313-324; Ebl-Ferec el-sfehn (356/967), Maktilut-Tlibyyn, thk. Seyyid Ahmed es-Sakr, 1946, 127 vd; Mesd, Ebul-Hasan Ali b. Hseyin b. Ali (346/957), Murcuz-Zeheb ve Medinul Cevher, I-IV, thk. Muhammed Muhyddin Abdulhamid, Kahire 1964-1965, III, 217-218; Badd, elFark, 37; bnul-Esr, V, 121, 242 vd.; Yusuf Huleyf, Haytu-ir-fil-Kfe il Nihyetil-KarnisSn lil-Hicre, Kahire 1968, 126; Welhausen, Arap Devleti ve Suktu, ev. Fikret Iltan, Ankara 1963, 159. 65 Taber, IV, 204; Ear, Maklat, I.88-89; Eb Htim er-Rz, 270; Badd, el-Fark 35-36; sfern, 30; Fahrettin er-Rz, tikdtu Frkl-Mslimn vel-Mrikn, nr. A. S. Ner, Kahire 1938, 52; ehristn, I, 181; Sadrul-slm mam Eb Yusr Muhammed Pezdev(493/1099), Ehl-i Snnet Akidi (Kitbu Usulid-Dn), ev. . Glck, stanbul 1980, 356-357; bnul-Cevz, 97; Makrz, II, 351. 66 Yusuf Gkalp, Zeydiyye ve Yemende Yayl, (ASBE, Yaynlanmam Doktora Tezi) Ankara 2006, 43. 67 Na el-Ekber, 46; Feyyaz, 27, 73; Ali Smi Ner, Neetl-Fikril-Felsef fil-slam, Kahire 1977, II, 126.
64

Do. Dr. Yusuf Benli

47

Cafer es-Sdka ynelen bu zmre68 ile birlikte Cafer es-Sdka tb olanlara, onun zamannda Caferiyye isminin de kullanld kaydedilir.69 Cafer es-Sdkn kendi zamannda Caferiyye den baka, Trbiyye ve iatu Ali70 olarak da isimlendirildii nakledilir. yle grnyor ki, Rfza ismi, Cafer es-Sdkn kendi zamannda ona ballk gsteren ias iin kullanld.71 Zeyd b. Aliden ayrlan ve Ravfz olarak bilinen Kfeli grubu; Gult, Zeydiyye ve daha sonra mmiyye olarak bilinenlerin dnda i topluluun drdnc bir tifesi olarak gren ve bunlarn Muhammed b. el-Hanefiyyeyi imam ve mehdi el-Muntazar olarak kabul ettiklerini ileri srmektedir.72 Zeydin byk babas Hz. Hseyin gibi ldrlmesi neticesinde ona sadkat yemini etmi olanlarla, biatn bozarak daha sonra piman olanlar, Zeydiyye adn aldlar ve kendilerini Rfzadan ayrdlar.73 Bu sebeple Rfznn Zeydiyyeden neet ettii ileri srlmektedir.74 Hz. Ali taraftarl bnyesinde daha sonra yaanan blnmede, Rfz ve Zeydiyye olarak bilinen farkllama ve ayrlma, bu olaya dayandrlarak ifde edilmitir. Bununla birlikte, Zeydiyye taraftarlar ile mmiyye taraftarlar arasnda birbirlerine ynelttikleri bir ithamn balangcn, byle bir olaya dayandrmalar ile alakal olarak byle bir rivyet kurgulamasnn yaplm olmas da muhtemeldir. Bir deerlendirmeye gre Rfiz terimiyle Zeydler asndan (mm) Zeydin terk edilmesi,75 Snnler asndan da ilk iki halifenin reddedilmesi eklindeki iki byk gnah hatrlatmas amalanmtr. Genellikle bu ilk kullanm ile o zamandan beri tarih kaynaklarnda da
Taber, IV, 204; bn Asam, Eb Muhammed Ahmed b. Asam el-Kf (314/926), el- Ftuh, Beyrut, 1986, IV, 318-319. 69 Feyyaz, 73 (Ke, Ricl, Bombay 1317, 165den naklen); Flal, mmiyye ias,172; Furda, mezheplerinin grlerinin Cafer es-Sdktan alnm olmas itibariyle Caferiyye isimlendirmesinin yaplm olduu iddias kronolojik olarak siyas nitelemeden farkl bir fkh yne iaret etmektedir. hsan lh Zhir, e-at vet-Teeyyu Frkun vet-Tarih, Lahor 1984, 269. 70 Abdullah Feyyaz, buna ramen Caferin iasnn iatu Ali olarak isimlendirilmesinin varln srdrdn u rivyetle teyid eder: Rivyete gre, Sad b. Yesr, Eb Abdullahdan, Cafer esSdkn Elhamdlillah bir Mrcie frkas oldu, bir Harriyye frkas oldu, bir Kaderiye frkas oldu, sizler Trbiyye ve iatu Ali olarak isimlendirildiniz diye ifade ettiini iittiini syledi. Feyyaz, 73 (Kuleyn, Eb Cafer Muhammed b. Yakb b. shk (329/940), Ravda minel-Kfi, tsh. Seyyid Him Resl Malat, Tahran 1381/ , 80den naklen); 71 Feyyaz, 73. 72 Abdul-Al, 60-61. 73 Wellhausen, Siyasi Partiler, 161. 74 Hf, 62. 75 Etan Kohlberg, Some Zayd Views on The Companons of The Prophet, BSOAS, XXXIX (1976) Hertford, 91-98, 97.
68

48

Rafiza Adlandrmasna likin Deerlendirmeler

yer ald gibi fanatik ilere Rfz nitelemesi kullanld kabul edilmektedir.76 Dier taraftan Zeyd b. Ali olaynda ortaya kan Rfza adlandrmasnn, Zeyd b. Alinin imametini veya eyhayn (Hz. Ebbekir ve Hz. mer)in imametini77 veyahut Zeyd b. Alinin bakaldr prensibini reddedenlere78 veya Zeyd b. Aliyi onlara tevell ettii ve onlar imm olarak kabul ettii iin terk edenlere ynelik kullanld belirtilir.79 Bu adlandrmann gerekesi hususunda drt farkl iddiaya yer vermek mmkndr. Birinci iddiaya gre, Rfznn briz bir vasf olarak telakk edilen husus; eyhayn yani Hz. Ebbekir ve Hz. merden teberr fikri ve onlar hakknda kt konumalardr. Rfznn bu sebeple yaplan bir niteleme eklinde kullanlmas, terimin ilk ortaya knn bu teberr anlay olduuna dir bir iaret veya aklama olarak grlmektedir. Zeyd, teberr konusunda Rfzleri reddetmi, onlarn bu grn terk etmitir. Dierleri ise Hz. Ebbekir ve Hz. meri redde srar ettiklerinden onlara ravfz ismi verildii belirtilmektedir.80 Bununla birlikte, Hz. Ebbekir ve Hz. mere bat eden sahabenin grn terk ettikleri iinRfzaismi verildii de nakledilir.81 Zeydi, onun ardndan Hz. Ebbekir, Hz. mer ve Hz. Osman da reddettikleri iin Rfzann, bu nn hilfetini kabul etmeyenler ve Hz. Peygamberden sonra imametin yalnzca Hz. Alinin hakk olduunu savunanlar82 olduu da ileri srlmtr. Zeyd b. Alinin, Eb Bekir ve Osman tasdik eden tavrn, uzaktan amcas olan Hasan b. Muhammed b. el-Hanefiyyeden devrald belirtilir.83 Yine, Zeydin babas Ali Zeynelbidn ile ilgili olarak rivyet edildiine gre, Iraktan gelen bir topluluk onun etrafna oturmu, Hz.
Watt, The Rafdtes:, 116; S. Hseyin M. Cefr, Origins and Early Development of Shia slm, Beyrut 1976, 266. 77 Ziyauddin Rayyis, slamda Siyas Dnce Tarihi, ev. brahim Sarm, stanbul 1995, 71. 78 Nevin A. Mustafa, slm Dncesinde Muhalefet, ev. Vecdi Akyz, stanbul 1990, 219 (152.) dipnot. 79 Ebl-Fazl Abbs b. Mansr Seksek (683/1283), el-Burhn, thk. Bessm Ali Selme el-Am, Zerk/rdn 1996, 65. 80 Pezdev, 356-357; ehristn, I, 41; Seksek, 65; Makrz, II, 351; Ahmed Mahmud Subh, Zeydiyye, Kahire 1984, 73. 81 Makrz, II, 351; 82 Cbir, Muhammed Abid, slamda Siyasal Akl, ev. Vecdi Akyz, stanbul 1997, 574. 83 Josef van Ess, slam Kelamnn Balangc, ev. aban Ali Dzgn, AFD, C. XLI (2000), 399-423, 408.
76

Do. Dr. Yusuf Benli

49

Ebbekir ve Hz. meri kt szlerle anmlard. Ali Zeynelbidn ise, her ikisinin de faziletlerini anlatm, o toplulua benden uzaklanz diyerek onlarn ehli slam olmadklarn belirtmitir.84 Baz mellifler, Hz. Peygamberin kendisinden sonra Hz. Aliyi bizzat ismiyle halefi olarak tayin ettii fikrinde birleenlerin, Hz. Ebbekir ve Hz. merin (eyhayn) imametini reddetmeleri sebebiyle Rfz olarak adlandrldklarn ifade eder.85 Bu melliflerden Earye gre ia; Gliye, Rfz ve Zeydiyye olarak snfa ayrlmtr. Rfza snfn ele aldnda, Rfz olarak adlandrlmay yukardaki eyhaynin imametini red tavrna balar. Zeyd b. Ali olayn zikretmez. Ancak Zeydiyye snf ksmnda Rfz olarak adlandrlmay, Zeyd b. Alinin olayndaki rivyetle de ilikilendirir.86 Burada, yle bir soru akla gelmektedir: Rfz isimlendirmesiyle ilgili birbirinden ayr, iki farkl rivyet veya gr m ileri srlmektedir, yoksa ikisi birbirinin tarihen ayn olan bir durumu mu ifade etmektedir? Zeyd b. Alideki isimlendirme ile dieri arasnda, eyhaynin imametinin reddi ve teberrye gereke tekil eden Hz. Alinin ismen atanmlna dair bir iddia fark vardr. nk, Zeyd b. Ali ile ilikili Rfz isimlendirmesinde, Hz. Alinin ismen atanm olduu iddiasna dayal olarak, eyhaynin imametinin reddi ve teberr tavrna ilikin bilgi yer almaz. kisi arasndaki sz konusu farklln, bir anlam ifade edip etmeyecei; i dncede, Hz. Alinin Hz. Peygamber tarafndan atanm olduu iddialarna dair grlere bal olarak Hz. Ebbekir ve Hz. merin imametinin reddedilmesinin fikir olarak ortaya k ve fikrin topluma mal oluu ile tarihlenebilecek bir durumdur. Peygamberin kendisinden sonra halefi olmas iin Hz. Alinin tayin edilmi olduu, onun nderlii ve stnlnn kabul, tabi olarak Hz. Ebbekir ve Hz. merin reddine dellet etmitir.87

Muhammed Eb Zehr, slamda Fkh Mezhepler Tarihi, ev. Abdulkadir ener, stanbul 1978, 130-131. 85 Ear, Maklt, I, 89; bn Abd Rabbih, II, 245. ia ile Rfza arasn ayran bn Abd Rabbih, Rfza hakknda, ehl-i ehvdan hi kimsenin terk etmedii Eb Bekir ve meri terk ettikleri iin Rfza denildiini ifade eder. 86 Ear, Maklt, I, 65, 89, 137. 87 Badd, el-Fark, 42.
84

50

Rafiza Adlandrmasna likin Deerlendirmeler

Rfzliin nemli bir zellii olan bu teberr anlay, birinci asrda Sebeiyye olarak adlandrlan zmrenin belirgin vasf idi. lk metinlerden, Haric-badi- Salim b. Zekvan tarafndan Mrcie'nin fikirlerini rtmek iin 70/689'li yllarn banda yazld kabul edilen Srede, Sebbbe(Sebeiyye)'nin Eb Bekir ve Hz. mere ynelik bu teberr anlay ifade edilmektedir.88 Yine, Mrci Hasan b. Muhammed b. Hanefiyye (99/717) tarafndan, Hz. Eb Bekir ve Hz. Osman aleyhtar Sebeiyye'nin fikirlerini rtmek iin kaleme alnan Kitab'l-rc da Hz. Ebbekir ve Hz. mer hakknda Kfe iliinin izlerini tayan isnadlar bakmndan nemli kaynaklar arasnda saylr. 73/692 ylnda bn Zbeyrin isyanndan sonra yazlan Kitabul-rc adl rislede89 teberr anlay u ifadelerle ortaya konulur:
yet biri bize konumumuzu ve dnya grmz sorarsa, bizler mamlarmz (toplumumuzun nderleri) arasnda Eb Bekir ve meri tasdik ederiz, bunlara itaat edilmesi gerektiini savunur ve bunlara kar gelinmesini de knarz Onlarn dmanlarnn dmanlaryz. Eb Bekir ve mere sadk kalmaya gayret gsteriyoruz, zira toplum bu ikisi hakknda her hangi bir mcadeleye ya da tartmaya girmemitir.90

Hz. Eb Bekir ve Hz. meri doru yolda bulunan halifeler olarak kabul etmi olan Hasan b. Muhammed b. el-Hanefiyyenin bu metninin, esasen Kufedeki ar iilere kar yazldndan pek phe yok. Muhtemelen grleri arasnda bu ilk halifelere dil uzatanlar Sebeiyye (esSabeiyye el-Mtemenniye) olarak adlandrlmaktadr.91 Kitbul-rcda Rfza teriminin kullanlmadan daha sonraki kullanmndaki anlamna denk den bir eilim olarak Sebeiyyenin zikredilmesi ve bu zmrelerin zellikle ilk iki halife hakkndaki olumsuz fikirlerinin varln gsteren mhiyette olmas; lk iki halifeye ynelik yaplan ithamlarn ve Rfz teriminin tarihlenmesini tespitte nemli ilk metinler arasndadr.

88

89

90 91

Snmez Kutlu, Salim b. Zekvann Sre Adl Eserindeki Mrcie le lgili Ksmn Tercmesi, AFD, XXXV(1996), 472. Vedd el-Kd, el-Keysaniyyet fit-Tarihi vel-Edeb, Beyrut 1974, 14-15; Bir baka aratrmaya gre, muhtemelen 75/694l tarihinde yazlm olduu ve bir ok kaynakda da ifde edildii gibi rislenin Hasan b. Muhammed el-Hanefiyyeye ait olduu kabul edilir. Geni bilgi iin Snmez Kutlu, Trklerin slmlamas Srecinde Mrcie ve Tesirleri, Ankara 2000, 70-71; Snmez Kutlu, lk Mrci Metinler ve Kitbul-rc, AFD, XXXVII(1997), 320-324. Kutlu, lk Mrci Metinler ve Kitbul-rc, 324-328, 326. Kutlu, lk Mrci Metinler ve Kitbul-rc, 324-328, 327.

Do. Dr. Yusuf Benli

51

Hicri I. asrn son eyreinden itibaren Hz. Aliyi ilk iki halifenin de zerine yerletirme eiliminin92 daha sonra, Hz. Eb Bekir ve Hz. meri ktleme fikrine dntne93 dair bir srece girildii grlr. Bu srecin devamnda Keysn air Kuseyyir el-Azza (105/723)nn teberr fikirlerini de rnek olarak verebiliriz: O, bir kasidesinde Hz. Alinin hilfetine ncelikleri sebebiyle Ebu Bekir, mer ve Osmandan teberr ettiini belirtir.94 Sre ierisinde Haim taraftarlar arasnda Hz. Ali ve zellikle mazlum evlatlar iin duyulan ar sevgi, muhaliflerine kar gittike artan nefret duygularn da besliyordu. 95 Bunun sonular teberr eklinde ortaya kan anlay daha ar noktalara tamtr. Dier taraftan, Peygamberden sonra Alinin hilafete daha layk olduunu syleyerek hilfette belli bir ailenin hakkn savunma adna, bu hakk onlara vermeyenlerden teberr eden dnce gelierek, hatta onlar tekfir eden anlay yaygnlamtr.96 Hicr II. yzyln ortalarnda imametle ilgilendikleri ve bu konuda kitap yazdklar bildirilen Ali b. smil ibn Misem et-Temmr, Hiam b. el-Hakem, Eb Cafer Muhammed b. Ali b. Nman el-Ehvl, e-kl, bn Kbbe gibi97 Rfzlikle de ilikilendirilen bu melliflerin immet gr, immette efdaliyet fikirleri Mutezil ahslarla olan mnazaralarda da ortaya konulmaktadr.98 Rfz olduu iddia edilen ahs ve gruplara genelde nispet edilen fikirlere gre, Eb Bekir ve mer mer halife deildirler. nk Hz. Ali, bizzat Hz. Peygamber tarafndan, akca imam tayin edilmiti. Bunu Gadr Hummda ilan etmitir. Byle bir tayin sz konusuyken, ona biat etmeyen btn herkes kafir olmutur. mmlar, ancak nas ve Peygamberin bildirmesiyle imm olur. Bu konuda Peygambere yaknlk esastr. Sadece takiyye durumunda imm olduunu sylememesi cizdir. mam insanlarn en faziletlisi olmas gerekir. Ali btn fikirlerinde ve icraatla92 Eb 93

Htim er-Rz, 265, 266. Kutlu, Trklerin slmlamas Srecinde Mrcie ve Tesirleri, 76. 94 bn Abd Rabbih, II, 246; Badd, el-Fark, 42. 95 bnul-Cevz, 97; Muhammed Cevad Muniyye, Ehll Beyt, Beyrut trz, 104. 96 Geni bilgi iin Maria Massi Dakake, Loyalty, Love and Faith: Defining the Boundaries of the Early Shiite Community, Ann Arbor, USA, 2000, 91-107. 97 bnun-Nedm, Ebl-Ferec Muhammed b. shak b. Eb Yakub (385/995), Fihrist, tlk. eyh brahim Ramazan, Beyrut, 1994, 216-219. 98 Osman Aydnl, Mutezil mmet Dncesinde Farkllama Sreci, Ankara 2003, 57-59.

52

Rafiza Adlandrmasna likin Deerlendirmeler

rnda hakldr. Asla hata etmemitir. Onlara gre dinin hkmlerinde itihad geersizdir.99 Bu imamet anlayndan kaynaklanan teberr akidesinin tezhr olarak, Eb Bekir ve merin asla hi imam olmadklar, ancak sadece gsp olduklar sonucu kar. Ayn zamanda sahabenin Peygamberin emrini yerine getirmedii ve bu nedenle mnen kfir olduklar dnlmtr. Buna gre Rfz bak as, eyhaynin hareketlerini
kfrle edeer kabul etmitir.100 Bu balamda Hz. Ebbekirle Hz. mer ve

dier sahbe hakknda tan edici sylem ve kanaat tamalarna zg bir yergi sfat olarak Rfza terimi kullanlmtr.101 Muhtelif asrlarda ounlukla Snn rv ve melliflerce Rfza veya er-Ravfz isminin ilere ynelik bir yergi ifadesi, ktleme sfat olarak kullanlmasnda102 etkili hususun, ilk iki halifenin reddedilmesi ve sahbeye kar sz konusu teberr dnceleri olduu grlmektedir.103 Snn mellifler tarafndan Rfzlere reddiye mhiyetinde telif edilen ok sayda eserde de bu dnceleri eletirilmitir. Farkl frka mensuplarnca, Rfzlie yazlan reddiye rnekleri de bunu ortaya koymaktadr.104 Muhalif kullanmda Rfza; eyhayne yani Hz. Ebbekirle Hz. mere ve sahabeye tan ve onlardan teberr edenlerin mterek ad olarak105 belirlense de, bu adlandrmann kimler tarafndan ne zaman yapldnn tespitine imkan vermemektedir. kinci iddiaya gre, Esmden yaplan nakilde Rfza isimlendirmesinin sebebi, Zeyd b. Aliyi terk etmeleri olarak gsterilmitir.106 Hz. Alinin ve dier imamlarn kendi ialarn ihnet ve vefaszlkla tavsif etmeleri gibi nedenlerle onlarn Rfz olarak isimlendirildikleri de ileri
Ear, Maklt, I, 89; Kumm/Nevbaht, Frkalar, 98 (137.) dipnot. 134. 101 Ebl-Hseyin Abdurrahim b. Muhammed b. Osman el-Hayyt, (319/931), Kitbul-ntisar verReddu ala Rvendiyel-Mulhid, thk Albert N. Nder, Beyrut 1957, 105; bnul-Cevz, 97, 106-107, 364; Makrz, II, 351. 102 Ear, Maklt, I, 88-89; Eb Htim er-Rz, 271; Tritton, 23; Kohlberg, Rafda, 387; Mustafa Kmil e-eybi, Kelimet iat fil Lugatt-Tarihi, Mecellet Klliyetit-Terbiyeti, C. III/171195,Trablus 1972, 172; W. Madelung, Shiism, ER, XIII(1987), New York, 243; Watt, The Rafdtes, 116; Watt, slamic Political Thougut The Basic Concepts, Edinburg. 1968, 110. 103 mam Gazl, Batnliin yz, ev. Avni lhan, Ankara 1993, 22; Melhem Chokr, slamn Hicr kinci Asrnda Zndklk ve Zndklar, ev. Aye Meral, stanbul 2002, 201-202; Bilgi iin bnulCevz, 364. 104 Mutezil Hayyt da Rfzlerin; be veya alt ahs istisnas ile, btn sahbeyi inansz ve ok tanrc olarak iddia ettiklerini ileri srer. Hayyt, 12, 100, 104. 105 i yazar Abdullah Feyyaza gre de, Ehl-i Snnetten iann hasmlarnn Rfza isimlendirmesinin sebebi; kaynaklarn teyid ettii gibi, onlarn eyhaynin hilfetinden dolay kendi konumlaryla ilgili sebepler iindir. Feyyaz, 74-75. 106 Cevheri, III, 1078.
99 100 Dakake,

Do. Dr. Yusuf Benli

53

srlmektedir.107 Bilindii gibi Zeydi terk ettikleri iin Rfz denilen bu Kfeli topluluklar, selefleri olan Kfelilerin daha nce Hz. Hseyine yaptklar gibi Zeydi lme terk etmilerdi.108 Zeydin de; Hz. Aliye kar Haric isyan ile Rfz terk edii karlatrd nakledilir.109 i eserlerde de yer ald gibi, Hz. Ali, onun ocuklar ve soyundan gelen kiilerin hemen hepsi kendi siyas taraftarlar tarafndan genellikle zor durumda terk edilmilerdir. Zeyd b. Alide de ortaya kan terk etme olayna, bu isimlendirme yaplmtr.110 Zeyd b. Aliyi terk eden111 Kfeliler; Hz. Hasan, Hz. Hseyin ve Abdullah b. Muaviye112 gibi Haim taraftar hareketlere nce destek verip, sonra yalnz brakmalar sebebiyle, hinlik ve vefszlkla knanmlardr. Muhtemelen bu nedenle Kfeliler hakknda, Kfeliden daha cimri; Kfeliden daha hin ve vefsz deyimi kullanlmtr.113 nc iddiya gre Rfza adlandrmas; efdal varken, mefdln

imametinin geerliliini benimsediinden dolay Zeyd b. Alinin veya Hz. Ebbekir ve Hz. merin imametlerinin reddedilmesinden kaynaklanr.
Zeyd b. Alinin sz konusu gre dayanarak eyhaynin imametlerini benimsemesi dolaysyla Zeydin imametini reddedenlere, bu nedenle Rfza adnn verilmi olduu ileri srlr.114 ehristnye gre, Zeyd b. Alinin mefduln imametini ciz gren grn Kfe ias iitince, Zeyd b. Alinin, eyhaynden teberr etmediini anladlar ve onu, kaderiyle ba baa brakarak terk ettiler. Zeydi terk edenler Rfza, olarak isimlendirildi.115

Zeydiyyenin, Hz. Aliden nceki halifelerin imametlerini mer sayan ve ayrca sahbeden hi kimseyi de tekfr etmeyen imamet anlay-

hsan lahi Zhir, e-at vet-Teeyy, Lahor 1984, 270. brahim Saram, Emev-Haim likileri,Ankara 1997, 344-346. 109 Kohlberg, Rafda, 387. 110 Baz i eserlerden nakiller iin Zhir, e-at vet-Teeyy, 270; Neet aatay-brahim Agah ubuku, slam Mezhepleri Tarihi, Ankara 1976, 58. 111 Taber, IV, 204 205; Mesd, III, 217-218; Huleyf, 126. 112 Huleyf, 124, 125, 127. 113 bn Kuteybe, Uyunul-Ahbr, I, 311; Badd, el-Fark, 37; Gerlof Van Vloten, Emeviler Devrinde Arab Hakimiyeti, ia ve Mesih Akideleri zerine Aratrmalar, ev. Mehmet Hatipolu Ankara 1986. 49. 114 bn Haldun, Abdurrahman b. Muhammed (808/1406), Mukaddime, I-III, ev. Zkir Kadir Ugan, stanbul 1990, I, 498-500; Nevin Abdulhlk Mustafa, slm Dncesinde Muhalefet, ev. Vecdi Akyz, stanbul 1990, 218, 219 (152.) dipnot. 115 ehristn, 181.
107 108

54

Rafiza Adlandrmasna likin Deerlendirmeler

ndaki116 imametl-mefdl, Zeydliin ana grlerindendir ve


Rfzlerle ayrln merkezi117 kabul edilmitir.

Baz yazarlara gre mam Zeyd, dedesi Hz. Aliyi sahabenin en faziletlisi olarak grd halde hilfetin Hz. Ebbekire verilmesinin maslahat gerei olduu grndeydi. Hz. Alinin, slmn ilk savalarnda pek ok mensuplarn ldrdnn yan sra, sert ve iddetli oluu dolaysyla, Kurey onu asla kabul etmezdi. Bunun iin sahabe yumuak grleni ve Kureyin kabul edeceini seti. O da Hz. Eb Bekir idi. Bylece Zeyd, efdal varken mefdln imametinin ciz olduu fikrini savundu.118 Bazlar,
Zeyd b. Alinin, imamet el-Mefdln ciz olduuna dair grn, Vsl b. Atya rencilik yapmasyla ilgili grr. 119 Bu iddialara karn Zeydiyye ile ilgili bir aratrmada da, Zeyd dnce ierisinde yer alan Efdal imam varken mefduln imametinin meru saylmas prensibinin ekillenmesinde Zeyd b. Alinin etkili olmakla birlikte, zellikle Sleyman b. Cerr ve Hasan b. Salih tarafndan savunulan bu fikrin Ebl-Crud Ziyd b. Mnzir ve onun izgisini takip eden Yahya b. Hseyin tarafndan benimsenmedii belirtilir. Bu durumun sz konusu prensibin ekillenmesinde Zeyd b. Alinin etkisini tartlr hale getirdii ifade edilerek, Mutezile tarafndan sistematik hale getirilen bu prensibin, Zeydin sahabe hakkndaki olumlu yaklamndan hareket eden kiilerce bu haliyle Zeyd dnceye uyarlanmaya alld ileri srlmektedir.120 Drdnc iddiya gre Rfza nitelemesi, Zeyd b. Alinin bakaldr prensibini reddetmelerinden dolay verilmitir. mm ve smail rivyetlere gre mam Zeyd, o dnem olduu iddia edilen nas ve tayini benimsememi, bakaldry prensip edinmiti.121 Zeyd b. Alinin Medineye gittiinde Vsl b. Ataya rencilik yapmasna ve Mutezileden etkilenerek bakaldry benimsemesine kar kanlar, bu kar k sebebiyle Rfza olarak adlandrldlar. Bunlar, imamlar
Ahmed Mahmud Subh, Zeydiyye, Kahire 1984, 570-571; Flal, amzda tikd slm Mezhepleri, zmir 2004, 125-126; Nevin Mustafa, 217-219. 117 Subh, Zeydiyye, 571; Zeydiyyenin grleri konusunda geni bilgi iin Subh, Zeydiyye, 15-598; Hiam b. El-Hakemin imamet el-mefdl savunanlara kar Kitbur-Red al men Kale biimametil-Mefdul isimli bir kitap yazd nakledilir. bnun-Nedm, 217-218. 118 Cbir, Muhammed Abid, slamda Siyasal Akl, ev. Vecdi Akyz, stanbul 1997, 573. 119 bn Haldun, I, 499-500; Nevin Mustafa, 218. 120 Gkalp, 154. 121 Nevin Mustafa, 217-219 (152.) dipnot.
116

Do. Dr. Yusuf Benli

55

silsilesini Ali b. Hseyin Zeynel-bidnden Muhammed Bkra getirerek devam ettirenlerdi.122 Yine Nevin Mustafaya gre, Zeyd b. Alinin ayaklanmas ve yapt bu eylemle, imameti kardei Muhammed Bkr ve onun olu Cafer es-Sdktan gasbettii iddia edilerek kendi imameti iin biat istemesine kar kld. Zeyd kendini savundu, bu itham reddetti ve kardei Muhammed Bkr ile babas Ali b. Hseyin Zeynel-bidnin kendilerinin imameti iin davette bulunmadn, imametin bakaldr ve savatan kaanlarn deil, zlim imamlarla savaanlarn hakk olduunu ileri srd.123 Zeyd b. Ali, imamn kendi iin biate ararak meydana kmasnn art olduu hususunda kardei Muhammed Bkr ile mnazara eder. Muhammed Bkr bu takdirde biate ararak meydana kmadndan dolay babalar Zeynel-bidnin imam saylmamas icabettiini syleyerek onu susturduu nakledilir.124 Dier taraftan, Zeydin katlinden sonra, Cafer es-Sdk amcasna saygsn ifade ederek sadece, Zeyd bizim en iyimizdi ve seyidimizdi diye syledii nakledilir.125 Zeyd b. Alinin ayaklanmasnda kitaba ve snnete ballk, zayflar savunma, at (maa ve denek) s kesilenlere yeniden at balama, hak edenler arasnda feyi dil bir ekilde bltrme, uzak yerlerdeki mchidleri geri getirme ve Peygamber sllesini koruma esaslar dile getiriliyordu.126 Emevlere kar yrtlen ve iinde farkl eilimleri barndran Kfe siyas muhalefet hareketince, Muhammed ailesinin hilfete daha layk olduklar anlayyla iktidara gelmesi eklinde formle edilebilecek bir parola kullanld. Haimler etrafnda hilfet arayn

Nevin Mustafa, 219, 242. tizle girii ve bakaldry benimsemesinin, kardei Muhammed Bkr ve onun olu Cafer es-Sdkla ihtilafnn sebebi olduu iddia edilir. Nevin Mustafa, 242243. 123 Nevin Mustafa, 243. 124 bn Haldun, I, 499. 125 mm kaynaklarda yer ald nemli konumlar iin Cefr, 266. 126 Abdulaziz Dr, slam ktisat Tarihine Giri, ev Sabri Orman, stanbul 1991, 67; Ayn zamanda ehl-i Beyt adna hareket eden Muhtar ve sonrasndaki i olmayan Haris b. Sreycin isyanna kadar mevlnin desteini alan her harekette, sloganlatrlm ekliyle mevlinin zayf ve ezilen durumu vurgulanarak, eitlik salanmasna ynelik arlarda bulunularak mevlinin destei de hedeflenmitir. Dr, slam ktisat Tarihine Giri, 67; Ayrca Nevbaht, 32; Vloten, 27 vd. ; Watt, slm Dncesinin Teekkl Devri, 54, vd; eitli kaynaklarda yer alan rivyetlere gre, Rfzler, Hz. Alinin Araplarla mevl arasnda ayrm gzetmediini sylerken, Hz. Eb Bekir ve zellikle de Hz. merin, Arap-mevl arasnda eitlikilik kart davranlarda bulunduklarn iddia etmiler ve onlar hakknda bu eit rivyetlerde bulunarak Hz. Eb Bekir ve Hz. meri eletirmilerdir. Yakub, Tarih, II, 183; Chz, Osmniye, thk. Abdsselm Muhammed Harun, Beyrut 1954, 211, 212, 216-217 vd.; Chokr, 243.
122

56

Rafiza Adlandrmasna likin Deerlendirmeler

besleyen siyas ve fikr argmanlarla kitlelere verilen mesaj bu istikametteydi.127 Bize ulaan ilk metinlerden olan Kumeyt b. Zeyd el-Esednin (126/743-4) el-Haimiyyat Zeyd b. Alinin bakaldrs asndan, dnemin eilimlerini ilk elden ifade eden nemli bir kaynaktr. Beni Haimi
ven ve Beni meyyeyi ktleyen iirleri ile mehur Kumeyt, Ehl-i Beytin iri

olarak bilinmekteydi. Kendisine destek isteyen Zeydin isyanna katlmamt. O, Rfzlerin ileri srd Hz. Eb Bekir ve Hz. mer hakkndaki dnceleri sebebi ile deil, Kfelilere gvenilmeyecei ve isyan srasnda destei brakacaklar tahmininde bulunmas sebebiyle katlmamt. Fakat yine de bu harekete katlmamas sebebiyle kendisini ayplam ve zntsn dile getirmiti.128 Bir aratrmaya gre Kumeyt, Hz. Eb Bekir ve Hz. mer hakkndaki dncelerinde Zeyd ile ayn grtedir, her ne kadar Zeyd olduu belirtilse de Zeyd deildir.129 Kendi dneminde kendisine turb adlandrmas yapldn ifde eder.130 Rfz nitelemesinin kullanlmas ile ilgili bilgi Haimiytta gemez. Yalnz bu zmreler arasnda Zeydin tavrnda olduu gibi ilk iki halife hakknda olumlu ve olumsuz kanaatlere sahip iki eilimin varl grlmektedir. el-Haimiyyat gibi dier ilk metinlerde de belli fikir mensuplarna yaplan Rfza nitelemesine rastlanmaz. Rfza teriminin Zeyd b. Alinin isyan ncesi dnemde kullanldna dair ak bir delil yoktur. Yukardaki rivayetlere gre bu kavramn, her halkarda hicri II. asrn ilk yarsnda kullanld sylenebilir. 4. Rfza Adlandrmasna Dair mmiyye Kaynakl ddialar Baz mm melliflerin, terimin ilk ortaya k ile ilgili deerlendirmeleri de dikkat ekmektedir.

Zeydin, Cafer es-Sdkn nakli ile er-rz min l-i Muhammede daveti ile ilgili Feyyaz, 26 (ElVesil, Kitbul-Cihddan naklen); Bu parolann daha sonra, 126/743 ylnda Abdullah b. Muaviye hareketinde kullanlmas ile ilgili Ebl-Ferec el-sfehn, Maktilut-Tlibyyn, 165,167; EblFerec el-sfehn, Kitbul-Agn, thk. A. Azbv-A. Matar, Beyrut trz., XII, 228-229; Kendi hakim olduu blgede bastrd paralarn zerine yazdrld kaydedilen De ki: Ben buna karlk sizden sevgisinden baka bir cret istemiyorum. (r, 42/23). yeti ile kastedilen Peygamberin yaknlar olarak Ehl-i Beyte kendisinin de dahil olduu bir Haimoullar mcdelesi yrtld aktr. Ayrca, Abbas hareketinde de kullanldna dair bilgi iin Taber, IV, 321. 128 Geni bilgi iin brahim Saram,Kumeyt b. Zeyd el-Esed ve Haimiyyt, I-II, AFD, XXXVI (255-296) 281-282, 290 129 Saram,Kumeyt b. Zeyd el-Esed ve Haimiyyt I-II, XXXVI (255-296) 292-293; XXXVII, 201232, 205-206, 223-224 130 brahim Saram,Kumeyt b. Zeyd el-Esed ve Haimiyyt I-II, XXXVII, 213.
127

Do. Dr. Yusuf Benli

57

mamiyyenin Teekkl Sreci ile ilikili bir almada, mam kaynaklarda en ge 260/873l yllardan itibaren kendilerinin Rfza olarak adlandrldklarnn tespit edilebildii belirtilir. Bu tespitlere gre, Rfza kavram gemie dnk olarak kullanlmaktadr. Ancak nemli bir ayrnt, bu eserlerde kullanlan Rfza ifadeleri melliflerin kendilerine ait deildir, daha ziyade muhaliflerine izafe ettikleri ifadelerde bu kavram gemektedir.131 Terimin ortaya k sebebi ne olursa olsun, bu sfatn kendilerine ynelik bir yaktrma olarak ilk kullanld zmrelerin, kullanldndan beri Rfza adlandrmasn kendilerine yaktrmadklar nakledilmektedir.132 ilerin Rfz terimine genellikle kar kmakla kendilerini asla Rfizler133 olarak isimlendirmedikleri ve bu yaftadan bir ka gayretinin ortaya konduu grlmektedir. Baz mam kaynaklarda geen rivayetlerde grld gibi, muhtemelen bu isimlendirmeyi kendilerinden uzaklatramayacaklarnn anlalmas zerine baz mm mellifler, Rfza kullanmn kendi lehlerine evirmeye aba gstererek, kavrama meriyet kazandrmaya almlardr. Muhalifleri tarafndan Rfza adlandrmasnn olumsuz anlamlar srarla vurgulanmasna karn, baz mm melliflerin kendi konumlarn mer sylemlerle niteleyerek ycelttikleri, hatta uygun anlamlar ykleyerek Rfza kavramn aynen benimsedikleri grlmektedir. Watt, Rfza teriminin, kiilerin kendilerince mtemadiyen kullanmad bir lakap olduunu134 belirtmesine karn, mmiyye ias Geleneinde Rfiz Terimi zerine bir makale yazan Etan Kohlberge gre,

baz mm metinlerin aklamas bunun doru olmadn ortaya koyar. Bu metinlere gre, Rfiza terimini ok gemeden eref pyesine eviren mamler, Rfizann ia kartlar tarafndan icat edilmi hakaret ieren bir lakap olmaktan ziyade, gerekte Allah tarafndan ilere verilen bir eref olduunu vurgulamlar, Rafzn Ehl-i Beytin hakkn arayan, hak gasbna itiraz eden bir tutku olduunu belirtmilerdir.135 Bu ismi tayanMetin Bozan, mamiyyenin mamet Nazariyesinin Teekkl Sreci, (ASBE, Yaynlanmam Doktora Tezi) Ankara 2004, 16. mmyye de ilk kullanmna dair rnekler iin Bozan, 16. 132 Eb Htim er-Rz, 271; Watt, The Rafdtes:, 117; mam bir yaklam iin Abdulemir esami, Tarihul-Frkatiz-Zeydiyye, Necefl Eref, 1974, 33-37. 133 Friedleander,The heterodoxies of Shiites in the Presentation of Ibn Hazm, JAOS, 29 (1908), 138 (1) dipnot. 134 Watt, The Rafidites:, 119. 135 Chokr, 201.
131

58

Rafiza Adlandrmasna likin Deerlendirmeler

larca Rfiz terimine vc bir anlam verildiine dikkat eken belki de ilk mezhepler tarihi yazar Eb Htim er-Rz idi.136 Rfiza adlandrmas, mmiyye iin de hakaret amal ve kk drc yaygn bir lakap haline dnm ekli ile muhaliflerce kullanlmtr.137 Buna kar duyulan tepkinin farkl bir tezhr olarak belli bir dnemde bu isimlendirmenin mm melliflerce sahiplenilmi ve savunulmu olmas anlalabilir bir gelimedir. Esasen, frkalarn sre ierisinde, siyas meselelere din referansl meruiyet kazandrma eilimi genel bir durumdur. Kendilerinin iman ve merluunu, bakalarnn da kfr ve gayr- merluunu vurgulayan bir din sylem ve uslbu benimseyerek, kartlar olarak grdkleri gruplara da ayn slupla karlk vermilerdir. Bu balamda, baz mm mellifler, Rfz isimlendirmesini zamanla kabullendiler ve bu lakab kendilerine ynelik zemmedici kullanmndan temize karmak iin yeniden yorumladlar, merdut anlamndan makbul ve mer anlama dntrme faaliyetine giritiler.138 Nitekim bir rivayette, bu ismi, btl ve yalan terk edip Hakka tabi olmalarndan dolay aldklarn ifade etmilerdir.139 Kohlbergin tespitlerine gre, mmiyye ias kaynaklarnn elde mevcut en eski eseri muhtemelen Eb Cafer Ahmed b. Muhammed b. Halid el-Berknin (274-280/887 /893) Kitbl-Mehsinidir. Bu kitabn, Kitbus-safve ven-nr ver-rahme diye isimlendirilen drdnc blm, beinci ve altnc immlar olan Muhammed el-Bkr ve Cafer es-Sdka atfedilen Rfiz kavramyla ilgili baz aklamalar iermekte ve onlarn rfiz olmay benimsedikleri rivyetlere yer verilmektedir. Rfiza terimine sayg anlam yklemeyi hedefleyen genel ifadelere ek olarak, bu terimi farkl bir tarihsel kalba sokma teebbsleri de yaplmtr.140 Rfiza meselesinin gemie bakan yn, Hermes ve Ahnuh (Eno) diye de bilinen dris hakknda mm-i bir aklamada ortaya kmaktadr. Bu izaha gre dris, Kbilin soyundan gelen kafir ve zalim bir hkmdar olan Biwarasbn dneminde yaamtr. te bu zorba hkmdar terk
Eb Htim er-Rz, 270-271; Geni bilgi iin Kohlberg, mmiyye ias Geleneinde Rfiz Terimi, 117-124. 137 Bozan, 16. 138 mam bir yaklam iin Abdulemir es-ami, Tarihul-Frkatiz-Zeydiyye, Necefl Eref, 1974, 3337. 139 Eb Htim er-Rz, 271; Bozan, 16 (Muhammed b. Hasan b. Ferruh Saffr (290/902), BesirudDerect el-Kbr fi Fedili l-i Muhammed, Kum 1374, 169dan naklen). 140 Etan Kohlberg, The Term Rafda in Immi Shii Usage, JAOS, 99, (1979), New Heaven, 677.
136

Do. Dr. Yusuf Benli

59

eden ve kendisini drisin taraftarlar arasnda sayan kimseler Rfiza diye isimlendirilmilerdir.141 Yine Eb Htim er-Rz, Rfizann, baz imamlarna atfen naklettikleri bir rivyeti aktarr. Bu rivyete gre, Hz. Musann mmetinde hak zere olan bir topluluk vard. Onlara Rfza olarak lakap veriliyordu. Onlarn snneti, Reslullahn, Ben srilde olan ey benim mmetimde vk oldu ifadesiyle de belirtildii gibi Rfzada ortaya kmtr.142 mmiyyenin bu ekilde davranmas olaand deildir. nk belli bir inancn geerliliini ispat etmek iin, gerein nakledilmesi veya bu durumda olduu gibi- sahte kutsal metinlerin uygulanmas Snnler ve iler arasnda benzer ekilde kullanlmtr. Ayrca orijinal kutsal metinde Rfiza kelimesinin getii bir yetin varl tartlmtr. Fakat bu kelime iann grne gre, iann veya slmn dmanlarnca daha sonra silinmitir. Firavunu reddeden bu kimseler ile mmiyye ias arasndaki benzerlik ilgin ayrntlara gtrlmtr. rnein yukarda zikredilen i rivayetin bir versiyonunda Muhammed Bkr unu aklamtr: Firavunun taraftarlarndan yetmi kii Firavunu terk etti (rafed) ve Msya gitti; Msnn taraftarlar arasnda kendilerinden daha fazla Hrna sevgi ve muhabbet besleyen hi kimse yoktu. Msdan ziyade Hrna vurgu yaplmas bu dnceyi gstermektedir. nk ok iyi bilinen mm-i rivayetlerden birine gre, Msya gre Hrnun durumu ne ise Hz. Muhammede gre de Alinin durumu yledir. (Ancak u kadar var ki Ali bir peygamber deildir), hem Hrn hem de Ali halef ve vasdir. Rfiz taraftarl diye isimlendirilen hususun Hrna balla vurgu yapmak suretiyle Muhammed ile Ali arasndaki paralellik aikar olmaktadr.143 Musaya nazaran Harunun, Peygambere nazaran Alinin pozisyonunu eitleyen mehur mam gelenein yansmasnda bu terimin kullanld da grlmektedir. Bu rivayetlere gre Rfza olarak isimlendirilenler, iann taraftarlar gibi zalimlii reddedenlerdir. Hz. Alinin taraftarlarna isim olarak verilmekle birlikte, orijinal anlamy-

141

142 Eb 143

Kohlberg, The Term Rafda in Immi Shii Usage, 678. Htim er-Rz, 271; Geni bilgi iin Kohlberg, The Term Rafda in Immi Shii Usage, 677. Kohlberg, The Term Rafda in Immi Shii Usage, 677-678.

60

Rafiza Adlandrmasna likin Deerlendirmeler

la altn buzaya tapnanlarca Hrn ve taraftarlarna ynelik Rfza teriminin kullanld ileri srlmtr.144 imdiye kadar tartlan rivayetlerde ilk Rfizler, gerei kavradklarnda Firavunu reddetmek hususunda yeterli cesareti gsteren Msrllardr. Fakat baka bir rivayete gre bu adamlar Msrl deil, Firavunun dinine girmi (veya Msrda domu) sraillilerdir. Hatalarnn farkna vardktan sonra nceki dindalarna katldlar ve Allahn kullarnn en samimisi olduklarn gsterdiler.145 u halde Firavunun taraftarlar gemiteki ve gnmzdeki btn Rfizlerin dmandr. Bylece Kuranda zikredilen Ms ve Hrn, Muhammed ve Alinin ilk rnei olduklar gibi, ayn ekilde Kuranda zikredilen Firavun ve Hmn, iliin en kt dmanlarnn temsilcileri olmulardr. Bu dnce, elMufaddal b. mer el-Cuf (180/796 sonras) tarafndan nakledilen isimsiz bir eserde aka ifade edilmektedir. Burada Mufaddal, Cafer es-Sdka, immn mehd olarak dnyle (ricat) alakal baz sorular yneltir. Bir sorunun cevabnda Cafer, Mehd ortaya kt zaman ahit gereklemi olacaktr eklinde aadaki paragraf aklar: Biz, o lkedeki gszlere ihsanda bulunmak, onlar dnyaya rnek ahsiyetler (eimmeten) yapmak ve lkeye onlar varis klmak, onlara dnya hakimiyeti vermek; Firavunu, Hmn ve onlarn ordularn ise korktuklarna uratmak istiyorduk. (Kasas 28/ 5-6) Bu ayette geen o lkede ezilenler (ellezinestzifu) ifadesi iaya iaret etmektedir. Firavun ve Hmn ise, Cafer tarafndan, Eb Bekr ve mere nispet edilerek tefsir edilmitir. Ayn dnce daha az vurgu yaplm bir ekilde olsa da- Ali b. brahim elKummnin (.307/719) tefsirinde grlmektedir. yle ki burada Firavun, Hmn ve onlarn ordular ifadesi Muhammed soyunun (l-i Muhammed) haklarn zorla gasbedenler (ellezne asab l Muhammed hakkahum) diye tefsir edilmitir. Bu tefsire gre bu Kuran kssas bir giri olarak anlalmaldr. Ayn ekilde Firavun, Allahn yardmyla Ms tarafndan cezalandrlncaya kadar sraillilere kar su ilemitir. Ehl-i Beyt de hakszla uram ve dmanlar tarafndan ldrlmtr. Fakat Mehdnin ricat zamannda bu dnyaya dndnde intikam alnacaktr. Baka bir ifadeyle, srailliler ve mmler, yani btn rfizler,
Kohlberg, Rafda, (el-Amil el-Beyd, es-Srt el-Mstakm il Mstehkkit-Takdm, Tahran 1384, 323den naklen) 387. 145 Kohlberg, The Term Rafda in Immi Shii Usage, 677-678.
144

Do. Dr. Yusuf Benli

61

Firavun/ Eb Bekir ve Hmn/ mer formundaki ktl reddettiler, zulme ve lme gs gerdiler ve bylece zafer elde ettiler, ya da gelecekte kesin bir zafer mit edebilirler. 146 Eb Htim er-Rz, Ms eriatnn branca yazlmasndan dolay, Rfza eklinde bir Arapa kelimeyle muhtemelen sraillilere iaret edilmediini belirterek, Rfzann yukarda nakledildii gibi, Musann ashbna dayandrdklar rivayetle ilgili iddialarnn hata olduunu ileri srer.147 Buradan Eb Htim er-Rznin kendini ve dolaysyla bal bulunduu smaillii Rfzi olarak mtalaa etmedii sonucunu karmak mmkndr.148 eyh Mfd, iann Rfz olarak isimlenmesinin sebebi konusundaki grn; mam Sdka nispet edilen bir hadse dayandrarak aklad: Rivyete gre Eb Basr Yahya b. el-Kasm el-Esed kendisine ikayet ettiinde mam Sdk yle dedi: Bizler, bir frlatlla reddedildik, bizim ortaya kmamz onun iin bozguna urad, bizim yreimiz onun iin ld, yneticiler bizim kanmz onunla helal kld, onlarn fukahas onun rivayet ettii bir hadisde, onlar unu dediler: Bunun zerine mam Sdk: Rfz m? dedi, ben de evet dedim. mam Sdk: Hayr vallahi onlar sizleri isimlendirmediler, bilakis Allah sizleri isimlendirdi diye ifade ettimam, Eb Basr iin, bunu ispat etti ki, srailoullar firavunu terk ettiler ve Musay izlediler. Allah Musaya, Tevratta bu ismi onlara ispat ettiini vahyetti, phesiz ben onlara hbe ettim. Sonra Allah bu ismi saklad tki onunla sizi isimlendirdi, nk, Firavun, Hmn ve onlarn ordularn terkettiniz ve Muhammed ve l-i Muhammed (Muhammed soyu)e uydunuz.. 149 Abdullah Feyyaza gre, Rfza ile ilgili sylenilenlerden u sonular kmaktadr: eyh Mfdin sz konusu hadsi zikretmesindeki gayesi; hasmlar tarafndan aalananl-i Muhammedin dostlar olan ia ile, Firavun tarafndan Allah iin taatlar sebebiyle keder veren eylere maruz braklan Hz. Musann ashab arasnda karlatrma yaparak, skntya katlanma ve tahamml etmenin benzerliini ortaya koymaktr.

Kohlberg, The Term Rafda in Immi Shii Usage, 678. Eb Htim er-Rz, 271. 148 Bozan, 16. 149 Feyyaz, 74 (Mfd, Eb Abdillah Muhammed b. Muhammed b. Numn el-Ukber el-Badd (413/1022-23) el-htiss, Tahran 1379/, 104-105den naklen).
146 147

62

Rafiza Adlandrmasna likin Deerlendirmeler

ia ulemas da eyh Mfid gibi benzer karlatrmalara bavurmu, Hz. Hseyinin katlini Hz. Yahyann ldrlmesine tebih etme gibi rnekler vermilerdir.150 Burada ifade edilen birka rnek, mmiyye anlaynda Rfiza kelimesinin aalayc kt anlamndan zel vg ifade eden bir isme dnmesinin keyfiyetini gstermesi bakmndan yeterlidir. Siyas bir hareket olarak balayan Ali taraftarlnn, tabiatyla slm toplumunda, zamanla pek ok etkilerle din referansl meruiyet kazanma temayllerini de aa karmas kanlmazd.151 Siyas bir adlandrmann zamanla din bir karakter kazanma srecini de gsteren bu gelimeler, etki-tepki eklinde tezhr eden bir sonutur. Rfz tutum olarak ortaya kan tavr ve syleme karn, muhalif tavrn Rfz isimlendirmesine ykledii zemmedici anlam, kar tarafta din bir eref sfatna dntrlmtr. Rfzliin, muhaliflerce hads rivyetleriyle ktlenmesi, kar tarafn da kavramla eref pyesi olarak din delillendirme yoluna gitmesi yani Rfza isimlendirmesine din meriyet kazandrlmaya allmas, bu kavram zerinden yaplan mcadelenin boyutlarn da gstermektedir. Rafz adlandrmasnn kaynana dir ifade ettiimiz yaygn tezlerin dnda da konuya ilikin baz iddialar, kimi eserlerde yer almaktadr: 1. Hz. Peygamberin vefatn mteakip krk bin sahabnin, Hz. Ebbekire biat etmesi zerine, Hz. Ali ile on yedi arkadann biat etmemesi ve dierlerinin bizi terk ettiler manasnda Rfz demelerinden neet ettiini ve bu on yedi ahsnda dierlerine, Ebbekiri nasb ettiler, Peygamberin vasiyetini tanmadlar manasna gelmek zere Nsblar dediklerini152 ileri sren iddia. 2. Hz. Aliden nakledilen bir rivyete gre, hir zamanda kendilerine Rfz denilen bir topluluk kacak, onlar Hz. Alinin ias olmad halde, onun ias olduunu iddia edeceklerdir. Bunun delili, onlarn, Hz. Ebbekir ve Hz. meri ktleyecek olmalardr. Her nerede onlara rast-

Feyyaz, 74-75. Hasan brahim Hasan, Aspects of Shiah History, MW, XLVII/IV(1957), 271. 152 Hayati lk, slam Mezhepleri Tarihi, stanbul 1980, 51, 65 (Debistan Mezhib, Drr Akaidi iyan bahsinden naklen).
150 151

Do. Dr. Yusuf Benli

63

lanrsa, mrik olduklarndan iddetle ldrlmelidirler153 eklinde yer verilen iddia. 3. Zeydiyye dndaki dier iann, zellikle mmiyye iasnn Zeydiyyeyi reddettii ve bu yzden Rfza ve Rvfz olarak adlandrldn ileri sren154 iddia gibi birtakm yaklamlar yannda baz grlere de yer verebiliriz.155 Ancak Rafz adlandrmasnn muhtemel kaynana ilikin btn bu tezlerden, tarihsel srece ve Rfzliin grlerine uygun decek yaklamn tespit edilmesinde nemli bir nokta, Rafz adlandrmasnn ilk defa hangi zaman diliminde kullanldnn tespiti, yani terimin tarihlendirilmesi meselesidir. B. RFIZA ADLANDIRMASININ LK KULLANIMININ TARHLENDRLMES Baz kaynaklarda, ilk siyas olaylarda Hz. Ali taraftarlar olarak ortaya kanlar iin nceleri Ehll-Irak, atu Ali,156 Aleviye (Alevler) gibi isimlendirmelerle birlikte, Hz. Peygamberin Hz. Aliye lakab olarak verdii Eb Turabdan dolay zaman zaman et-Turbiyye de denildii kaydedilmitir.157 O gnn artlarnda Beni meyye iasna mukabil, Emevilerden nefret ederek Haimoullarna meyleden ve onlarn hilfete Emevilerden daha hak sahibi ve lyk olduuna inanarak158

bnul-Cevz, 102. Nevin Mustafa, 219 155 Aratrmaya deer grdmz bir husus da; Kfeli Revfid ile Rvfz arasnda, kelimenin deitirilerek kullanmndan kaynaklanan bir iliki olup olmaddr. 17/638 ylnda asker amala kurulan Kfeye ilk yerleenler: Adna ehlul-eyym denilen Yermk ve Kadisiye savana katlanlar, sadece Kadisiye savanda yer alm kendilerine ehlulKadisiyye denilenler; bunlarn dnda dier savalara katlanlardan Kfeye gelen Mukatle erRevfid olarak isimlendirilenlerdi. Bunlarn nemli ksm daha sonraki dnemlerde Kfeye yerleen Yemen kabilelerindendi. Ehlul-Eyym ile er-Revfid denilen kimseler arasnda zaman zaman ekimeler yaanmakta idi. ekimenin temelini ekonomik eitsizlik, yani at demeleri oluturmaktayd. Hz. Osman dneminde, bu iki kesim arasndaki ekimenin kendini gsterdii, sefih bir topluluk olarak kabul edilen, bu er-Revfidin oluturduu kabilelerin Hz Alinin evlad yannda yer ald nakledilir. Cefr, 110-111; M. Mahfuz Sylemez, Bedevlikten Hadrilie Kfe, Ankara 2001, 217, 291-292. 156 Cefr, 95; Ayrca atu Ehlil-Beyt, atu li-Muhammed gibi dier kullanlan terimler ve kullanld anlamlar iin Cefr, 96-97. 157 Chz, Osmniye, 19; Muberred, III, 1098; Taber, III, 233; bn Asam, V-VI,165; Mesd, III, 102103; Ebl-Ferec el-sfehn, Maktilut-Tlibyyn, 26; Ebl-Ferec el-sfehn, Kitbul-Agn, IX, 22; Saram, Himiyyt II, XXXVII, 213; Alev kullanm ile ayrca Hf, 29. 158 Haimler adna mcadele yrtlmesi ile ilgili bn Kuteybe, Marif, 90; Nevbaht, 35; Mesd, III, 243-244; Eb Htim er-Rz, 298. Ear, Maklt, I, 97; Saram, Emev-Haim likileri, 359-360.
153 154

64

Rafiza Adlandrmasna likin Deerlendirmeler

dostluk ve taraftarln yayanlar l-i Muhammed ias olarak isimlendirilmilerdir.159 Emev ynetim ve siyaset anlayna muhalif olan ve Haimler adna mcadele eden oluumlar, srasyla Sebeiyye, Muhtariye, Haebiyye, Keysniye gibi isimlerle adlandrlmlardr. Bunlar, hilafet sralamasnda Hz. Aliyi, balangta Hz. Osmann, daha sonralar ise Hz. Alinin hakkn gasbetmekle suladklar ilk iki halifenin de nne geirilmesini savunan kimselerden oluuyordu. Hicr I. Asr ve akabinde Sebe teriminin,160 Hicr II. asrn belli bir dneminden itibaren deRfz teriminin ilk i eilimler iin bir ktleme sfat olarak yaygn bir ekilde kullanlan nitelemeler olduu grlmektedir. Sebe kavram, Salim b. Zekvann Sresinde Hz. Osman kartl iin kullanlrken,161 Kitabul-rcda, teberr fikrine sahip olan Sebeleri red mahiyetinde, ilk halifenin aleyhtarln da iine alan anlamda kullanlmtr.162 Bu dnemde Sebeiyye, Muhammed el-Hanefiyye ve Ebu Haim (98/716) adna ortaya kan ve ilk halifeyi tekfir eden kimseler iin kullanlan bir adlandrma idi.163 Muhalifler tarafndan bir ktleme sfat olarak Muhtariyye yerine, det Muhtariyye ile e anlaml olarak kullanld.164 Baz melliflerin, Keysniyyeyi Sebeiyyeden saymalar da bu sebeple olmaldr.165 Zhr (124/742) de bnl-Hanefiyyenin olu Eb Himin Sebeiyye hadislerini toplamakta olduunu sylerken bu hususu teyit etmi olur. Kitabul-rcda Muhtara bal olan, fakat henz Keysaniyye veya Muhtariyye olarak zikredilmeyen, Sebeiyye diye adlan-

er-Rza min li Muhammed (li Muhammedden raz olunan bir ahsa) parolasnn kullanlmas ile ilgili Taber, IV, 321; Ebl-Ferec el-sfehn, Maktilut-Tlibyyn, 165,167; Ebl-Ferec elsfehn, Kitbul-Agn, XII, 228-229. 160 Minkari, Nasr b. Mzhim (212/827), Vakatu Sffin, thk. Abdsselm Muhammed Harun, Beyrut, 1990, 86; bn Sad, Eb Abdillah Muhammed (230/844), et-Tabaktul-Kbr, I-IX, Beyrut trz., VI, 275; Dinever, 150; Taber, II, 650, IIIi 228; Mesd, III, 102; Makrz, II, 362; Wellhausen, Arab Devlet ve Suktu, ev. Fikret Iltan, Ankara1988, 238; Wellhausen, Siyas Partiler, 12-13-14-15; Wellhausen, slmn En Eski Tarihine Giri, ev. Fikret Iltan, stanbul 1960, 119-120; Cefr, 263, 300; Hasan brahim, Aspects of Shiah History, 271; Onat, Emeviler Devri i Hareketleri, 54-55, 60; Geni bilgi iin Sdk Korkmaz, Tarihin Tahrifi bn Sebe Meselesi, Ankara 2005, 23-106. 161 Kutlu, Salim b. Zekvann Sre Adl Eserindeki Mrcie le lgili Ksmn Tercmesi, 466-475. 162 Kutlu, lk Mrci Metinler ve Kitbul-rc, 323-324, 326-327; Snmez Kutlu, slam Dncesinde lk Gelenekiler, Ankara 2002, 36 (25.) dipnot. 163 Kutlu Trklerin slmlamas Srecinde Mrcie ve Tesirleri, 78. 164 Taber, III, 477; Wellhausen, Siyas Muhalefet Partileri, 147. 165 Malat, 18-19.
159

Do. Dr. Yusuf Benli

65

drlan topluluklara, muhtemelen Sebe unsurlarn szmasndan dolay byle bir isim verilmi olabilir.166 lgili kaynaklarda tesbit edebildiimiz kadaryla muhaliflerlerce yaplan Sebe nitelemesi, bir anlamda Sebeiyye ismi ile nitelenen zmrelere atfedilen fikirlere zellikle ilk halifelerden teberrye de iaret etmektedir. Bu adlandrma, muhtemelen siyas bir karalama olarak o gnn toplumunda yapld gibi Hz. Ali taraftarlarndan baz zmreler iin bir ktleme rumuzu olarak kullanlm olabilir.167 Sebe terimi, muhalifleri tarafndan i eilim iinde bulunan gl unsurlar da kapsayan bir terim olarak ayn kapsamda kullanlan Rfz teriminden nce kullanlmtr. Haebiyye adlandrmasnn, Muhtar es-Sakafnin ordusunun byk ounluunu tekil eden Kfe mevlisi hakknda, ellerinde silah olarak ksa sopalar tadklar iin aalayc bir tabir olarak kullanld nakledilir.168 Muhtar es-Sakafnin lmnden sonra da taraftarlar zaman zaman farkl nisbetlerle Muhtariyye, Sebeiyye ve Keysniyye olarak da isimlendirilmilerdir.169 simlendirme farkll, bu hareketin ortaya kt
Vedd el-Kd, Keysaniyye fit Tarih, 127; Flal, Hasan b. Muhammed b. Hanefiyye, DA, XVI(1997), 331; Onat, Emeviler Devri i Hareketleri, 114. 167 Watt, slam Dncesinin Teekkl Devri, 72; Sebe nitelemesi ile ilgili geni bilgi iin bn Sad, VI,275; Taber, III, 477; Malat, 18-19; Wellhausen, Siyas Muhalefet Partileri, 147; Vedd el-Kd, Keysaniyye fit Tarih, 127; Flal, Hasan b. Muhammed b. Hanefiyye, 331; Flal; amzda tikd slm Mezhepleri, 286-301; Onat, Emeviler Devri i Hareketleri, 114; Kutlu, Trklerin slmlamas Srecinde Mrcie ve Tesirleri, 78. 168 bn Kuteybe, Marif, 267; bn Sad, V, 101, V, 148, VI, 279; Belzur, V, 231, 242, 270,272; Taber, III, 469, 472-473; Mesd, III, 106-107; Ebl-Ferec el-sfehn, Kitbul-Agn, IX, 15, 17,19; Makdis, V, 133; bnul-Esr, IV, 251; bn Manzur, Lisnul-Arab, I, 351; Mustafa z, Haebiyye, DA, XVI(1997), 402. Dier taraftan Zeydiyyeden Surhb et-Taberyye nisbetle Surhbiyye adn alan frkann Haebiyye diye de anldn, bunlarn Muhtarla birlikte isyan ettiklerinde, yanlarnda sopadan baka silah bulunmad iin bu ismi aldklar sylenirse de bu doru deildir. Zira Muhtar, Zeydiyyenin kurucusu Zeyd b. Alinin doumundan nce vefat etmitir. Hakknda bilgi bulunmayan Surhab et-Taber ise Muhtemelen Hasan b. Zeyd zamannda Taberstan da faaliyet gsteren Surhab ile ayn ahstr. Onun mensuplarna kullandklar silah dolasyla m, yoksa Keysaniyye akidesinden etkilendikleri iin mi Haebiyye denildii bilinmemektedir. Silah tamann ve kullanmann caiz olmadna inanan baz i gruplarnn boarak ve tala ldrdkleri, sopa kullanmay tercih edenlere de Haebiyye denildii nakledilir. Kurann mahluk olduunu, Allahn konumadn iddia eden Cehmiyyeden bir grup da Haebiyye adyla anlmaktadr. bn Manzur, Lisnul-Arab, I, 355. 169 Baz kaynaklarda Muhtar Keysaniyyenin reisi, Muhtariyye ile Keysaniyye de ayn kabul edilir. Nevbaht 22-23; Kumm, 21,39; Ear, Makalt, I, 91; bn Abd Rabbih II, 249; Makdis V, 131; Muhtarn Keysaniyyeyi desteklemede oynad byk rol sebebiyle, Tarihiler bu frkay onun adyla isimlendirmilerdir. Halbuki bakalar onun tblerine el-Muhtariyye adn vermi ve Keysaniyyenin bir kolu saymlardr. mam Ebi Abdullah Ubeydullah b. Muhammed b. Batatel Ekberil Hanbeli(387/997), el-banet anil-Frakn-Naciyeti ve Mcnetl Frakl Mezmmeti, thk. Rza b. Nasan Muti, -Riyad 1988, 384-85; Bu isim Emev hilfetinin son zamanlarnda i grlere sahip kiiler iin yaygn olarak kullanlmakla birlikte ilk zamanlarda dmanlar tarafndan
166

66

Rafiza Adlandrmasna likin Deerlendirmeler

srecin aamalarna, bnyesinde grlen unsurlardan hareketle muhaliflerinin yapt nispetlerdir. Btn gr ve dncelerinin Muhammed b. Hanefiyyeyi temel almasyla daha sonra teekkl edecek iliin ilk ve farkl bir kulvar olan Keysaniyyenin, balangtaki isimlendirilmelerini ifade etmektedir. Baz aratrmalar, Rfza tbirinin muhtemelen 132/750den sonraya kadar kullanlmadn, ikinci/sekizinci yzyln sonunda ve nc/dokuzuncu yzyln tamamnda, kendilerine muhaliflerce Rfz denen muhtelif ahs ve topluluklara rastlandn ortaya koymaktadr. Watta gre, Emeviler devrinde ia tbiri, bu tbire daha sonralar verilen mull bir anlamda kullanlmamt. Keysniyye ve Sebeiyye umm bir tbir olarak kullanlm olabilir. Rfza terimi ise, muhtemelen 132/750den sonraya kadar kullanlmamt.170 Baz aratrmalarda da, Sebeiyyenin, ayn eyin daha eski, Rfzann ise daha yeni ad olduu,171 Rfiz teriminin II. asrn ilk eyreinde ilk i fikirlerin mmessilleri iin kullanlan Sebe kavram yerine kullanlm olduu belirtilmektedir.172 Halife Eb Cafer el-Mansur (hilfeti 136/754-158/775) zamannda yaayan Zeyd Sleymn b. Cerr (veya taraftarlarnn), mmiyye iin Rfz imamlar eklinde bir nitelemede bulunmas ve baz fikirlerinden dolay onlar iddetle sulamas,173Rfiz teriminin resmen mmlere ynelik kullanld bir zamana iaret eder. Terimin kullanld muhtemel zaman dilimi 132/750 olarak esas alnrsa, kimi kaynaklarda bu tarih ncesinde grlen Rfz veya Rvfz gibi baz kullanmlar, ilgili konuya dair kullanlan kavramla alakal destekleyici baka bir bilgiye rastlanmad iin kaynaklardaki dikkatsiz kullanm rnekleri olarak,174 ya rastgele veya yanl, yani zaman kaymas (anachronism) olarak deerlendirilebilir.175 Bu kullanmlarda, Rfz olkendilerine verilmi son derece ktleme ismi olabilir veya Muhtarn Keysaniyye frkasn biimlendirmesi anlayndan ileri gelebilir. Watt, Shiism under The Umayyads, JRAS, 1960, pp. 158172, London, 163. 170 Watt, slam Dncesinin Teekkl Devri, 70, 196. 171 Welhausen, Siyasi Partiler, 159 (104.) dipnot. 172 Kutlu, Trklerin slamlama Srecinde Mrcie ve Tesirleri, 79. 173 Nevbaht, 64-65; Kumm, 78; ehristn, 186; Fahrettin er-Rz, el-Muhassal EfkrulMtekaddimn vel-Mteahhirn, Beyrut 1984, 365. 174 Bozan, 14. 175 Keysniyyenin fikirlerin, iirlerinin konusu yaparak yayan ve Hz. Aliye muhabbeti taassub derecesinde olduu ifade edilen mehur irlerden Kuseyyir el-Azza (105/723) iin Rfz isimlen-

Do. Dr. Yusuf Benli

67

makla nitelenen kiinin zellikle teberr grleri176 Rfzlikle nitelenmesinde nemli bir noktadr. Belli bir dneme mahsus kavram ve fikrin, ilk ortaya kt zamann ncesinde varm gibi veya btn zamanlarda ayn anlamlar ierdii gibi zaman kaymas yaplarak btn zamanlara amil olarak deerlendirmeler yapld grlr. Rfza teriminin de baz kaynaklarda ilk siyas olaylarn Hz. Ali yanls ahsiyetleri ve Hz. Ali taraftarl iin kullanlan bir terimmi gibi kullanmlarna rastlamaktayz. Rfiz teriminin eitli anlamlarn detayl bir inceleme konusu yapan I. Friedleander,177 Nldeke,178 Kohlberg179 ve Madelung180 gibi batl aratrmaclar da, Rfza teriminin muhalif unsurlarca aka kt anlaml bir

isimlendirme, daha dorusu aalayc (a nomen odiosum) bir lakap olarak kullanldn tespit etmektedirler. Bununla birlikte her zaman ayn ekilde kullanlmad da sz konusudur. Rfz terimi balangta muhaliflerce bir yergi ifadesi olarak kullanlmam olsa bile, i evrelerde Hz. Alinin ve Ehl-i Beytin hasm veya haklarnn gsb gibi telakk edilen Eb Bekir, mer, Osman, Zbeyr Talha gibi ileri gelen sahab ahsiyetlere kar yaygn olarak grlen teberr fikrinin, Rfza denilen zmreler arasnda ortaya kt kabul edilir. Bu sebeple Rfz nitelemesi zellikle sahbe dmanl ifade eden bir yergi anlam tamaktayd.

SONU
slam tarihinde siyas ihtilaflar ve i karklklarn ekillendirdii gruplar arasndaki yafta amal adlandrmalar, birbirleriyle siyas ve fikr her alanda youn bir ekilde srdrlen mcdelenin tezhrleridir.
dirmesi yapld gibi. Kuseyyir el-Azzann Rfz olarak nitelenmesi ile ilgili bn Abd Rabbih, II, 246; Badd, el-Fark, 42; Glgn Uyar, 102 (Ahmet b. Ali b. El-Marib bnl-Harir, Kitbu Mntehabiz-Zaman f Trhi Hulefi vel-Ulemi vel-Ayn, thk. Abdh Halife, I-II, Dr tr, Beyrut 1993, 79dan naklen); Ebl- Ferec el-sfehn onu bazen mtedil bir i, bazen bir Keysan, bazen Haebiyyeden ve bazen de teeyy fikrinde gl biri olarak nitelendirdi. Ebl-Ferec elsfehn, Kitbul-Agn, IX, 4, 6, 14 -19, 20-22. 176 Badd, el-Fark, 42; 97/715 ylnda len Hasan b. Hasan b. Alinin kendi aileleri etrafnda kurgu yapanlar uyarmas eklinde aktarlan rivayetlerde onun Rfzi tabirini kullanmasyla ilgili Bozan, 14. 177 Friedleander, The Heterodoxies of Shiites in the Presentation of Ibn Hazm, JAOS, 29 (1908), ss.137-159, 137. 178 Nldeke, Zur Ausbreitung des Schiitismus, Der Islam, XIII (1923), 70-81, 74. 179 Kohlberg, The Term Rafda in Immi Shii Usage, 677-678; Kohlberg, mmiyye ias Geleneinde Rfiz Terimi, 117, 124. 180 Madelung, Shiism, XII/8322.

68

Rafiza Adlandrmasna likin Deerlendirmeler

Birbirlerine, Rfza rneinde olduu gibi, tepkisel ve kar koyu tarznda adlandrmalarda da bulunmulardr. Rfza, Rfz veya Revfz adlandrmas mstakil bir frka ismi artrmasna ramen, farkl isimlerle de anlan zmrelerin mterek ad olarak kullanlmtr. Belli dnemlerde i nitelikli kii ve gruplar bir ekilde Rfzlikle ilikilendirilmitir. simlendirme muhalif kaynakldr, kullanlan taraf mahkum eden bir anlamda kullanlmtr ve isimlendirmeye muhatab evreler benimsememitir. Buna ramen Rfza adlandrmasnn yaygn ve sreklilii olan bir kullanm olduu anlalmaktadr. Kavramn ilk kullanmna ilikin farkl grlere gre, isimlendirmede etkili olan husus, isimlendirmeye muhatap olanlarn kelime anlamna uygun bir tavr ve gr ortaya koymalardr. Rfza adlandrmasnda, zamana uygun olarak muhtevasnn deiebildii grlmektedir. Esasen siyas bir tavr ifade eden Rfza terimiyle ilgili olarak, taraflar kendi siyas grlerine meriyet kazandrmak iin din kaynakl argman ve delil kullanma yoluna da gitmilerdir. Muarzlarnca yergi niteliinde, kendilerine ynelik kullanlanlarca genellikle reddedilmekle birlikte baz mensuplarnca eref sfat kabul edilen adlandrma, farkl anlamlar yklenerek kullanlmtr. Kavrama din refaranslara atfta bulunularak, itikad bir mhiyet, menf veya mspet bir din hviyet de verilmitir. Bu zt anlamlarda bir tavsif biimi olan Rfz isimlendirmesi zerinden yrtlen mcadelenin, kavrama belirsizlik kazandrd ve bir isimlendirme problemine dntrd de grlmektedir. slam tarihinde Rfza teriminin ilk kez ne zaman kullanldnn tespiti hususunda da farkl grlerle karlamaktayz. Terimin ilk kullanm hususunda ileri srlen iddialar erevesinde, Rfzlikle ilikili ahs ve hareketlerden, onlara nispet edilen fikirlerden hareketle bir rfza tanm ortaya koyabilmek de kolay gzkmemektedir. Ancak genel bir tanm yerine, Rfza nitelemesini kullananlar, muhataplar ve dnemine gre deien zelliklerde bir kavram olarak tespitler yaplabilir. Rfza isimlendirmesinin kkenine ilikin birok farkl gr ileri srlmesi, belli dnemlerde Rfza kavramnn n plana ktna, toplumda derin izler braktna, kavram zerinde youn tartma ve yorumlarn yapldna iaret ediyor. Rfz kavramnn ilk kullanmn

Do. Dr. Yusuf Benli

69

Zeyd b. Alinin mehur nitelemesi olarak kabul edenlerin de, bu zamandan ok daha nceki dnemin ahsiyet ve hareketlerine de temil ederek kullanmas elikili bir durumdur. Muhtemelen bu kullanm, sonraki dnemin baz eilimlerinin gemi dnemdeki temsilcileri, mensuplar olarak grlmelerinden kaynaklanmaktadr. Baz kaynaklarda Rfza adlandrmas, terimin ilk ortaya k kabul edilen ihtilaflara gre deien tarzda geriye gtrlerek baz kii ve topluluklara ynelik kullanlmas yannda, farkl isimlendirmelerle karm ekilde kullanlmas; Rfza isimlendirmesinin ilk kullanmna dair rivyetlerin, sonraki dneme ait tartmalarda ekillenmi veya etkilenmi olmasna gre kullanlmas gibi hususlar da, Rfza meselesine ilikin sorunlardan bir ksmdr. slm tarihinde Rfza adlandrmasyla neyin kastedildii, ilk kez ne zaman, ne anlamda kullanldnn tarihlendirilmesi, Rfza isimlendirmesinin ilk anlam erevesi, bu ismin verilme gerekeleri, adlandrmann sahibi, delalet ettii ahslar ve topluluklaryla tarih gerekliinin tespiti konusunun kolay aydnlatlabilecek bir mahiyette olmamas; daha sonraki srece ait sorunlu durumun nemli bir sebebidir.

71

HKMET YURDU
Dnce Yorum Sosyal Bilimler Aratrma Dergisi
ISSN: 1308-6944 www.hikmetyurdu.com

Hikmet Yurdu Yl:1, S.1, (Ocak-2008) ss. 71-86

Popular Islam in Modern Turkey: A Typological Approach


Mustafa Arslan* Turkish people that have religious diversity in history have a multiple dimensional religious life today too. Scientific studies about actual religious life in Turkey emphasize different religiousness manners.181 Among these, popular religiousness continues to exist prevalently among Turkish people. Therefore, popular religiousness is an important case to understand religious life of Turkish people. In most of the social scientific literature, the term popular religion is used to refer to collection of non-institutional, common beliefs and rites and sacred products among people. Despite its name, it is not a religion in the normal sense of a religion. Instead it is fusion of a variety of traditional, pagan and superstitious beliefs with concepts and beliefs drawn from mainstream religion. The notion of popular religion has to do with the discovery of archaic forms. It is at this level meaning of popular religion forms a continuum with both primitive religions and peasant and folk cultures in all parts of the world. But popular religious beliefs and practices exist into the mainstream religions too (e.g. Islam, Buddhism, Christianity etc.). Universal or institutional religions have differences and alterations as other great social institutions. Normative religious beliefs and practices that are determined by religious scholars have taken shape or become defined according to comprehension and intelligence of the masses (Long, 1987: 443). Popular religion has characteristics of the popular culture that get rid of deficiencies by religious-mythological elements coming from different resources or origins, for private purposes at that moment. For
*

181

Do. Dr. nn niversitesi lahiyat Fakltesi, cf. Arslan, 2003; Ocak, 1999; Mardin, 1993.

72

Popular Islam in Modern Turkey

some people, especially for folk people, to find a solution their troubles, distresses and depressions is very important. Popular religious beliefs and practices occur especially in these conditions. In this meaning popular religion has the pragmatic and syncretic characteristic. Popular religion is the fact that has varieties and dimensions in its structure. Scientific and scholarly studies by anthropology, history of religions and sociology of knowledge about meaning of popular culture and religion indicate that popular religious forms have very different meanings and diversities. Long (1987) examining the studies about popular religion indicates these meanings under seven items. According to him, firstly popular religion is identical with the organic form a society. In this sense, popular religion is closely related to the meaning of primitive and folk religion. Secondly, popular religion exists as the religion of the laity in a religious community in contrast to that of the clergy. Thirdly, popular religion signifies the pervasive beliefs, rituals and values of a society. Fourthly, popular religion exists as an amalgam of esoteric beliefs and practices differing from the common or civil religion, but usually located in the lower strata of a society. Fifthly, popular religion appears as the religion of a subclass or minority group in a culture. Sixthly, popular religion shows oneself as the religion of the masses in opposition to the religion of the sophisticated, discriminating and learned within a society. Lastly, popular religion appears as the creation of an ideology of religion by the elite levels of a society. So it seems, popular religion occurs in the different forms. This condition applies equally to Islam. In Muslim societies, there is a popular tradition, as well as a learned-official tradition. This popular tradition consists of social values, ideas and customs, which has different manners and become different according to the time and place. The religious way of living contains whole religious manners and forms, more or less related to Islam. Besides, it contains widely different beliefs and practices come from times before Islam, local customs and beliefs, religious beliefs and practices that was prohibited or wasnt prohibited clearly, popular Islamic movements too (Waardenburg, 1979: 362). This manner in Muslim societies possess mainly mass, in proportion to official

Do. Dr. Mustafa Arslan

73

or normative religiousness manner. Popular Islam exists without to reject normative Islamic principles but separately from normative Islam. Consequently, to talk about popular religion in Muslim societies require discussing this issue in a wider frame. Firstly, popular religiousness manner in Muslim societies consists of beliefs and practices belonging to ancient cultures and some local practices. In this meaning popular religion performs different functions in individual and social life. Secondly popular religion states the interpretation of Islamic principles, according to comprehension of the masses. Many of popular religious manners are a concrete (social, political, medical etc.) using of private components of different symbols and meanings that is accepted as Islamic. In this context popular religion means a kind of living Islam (Waardenburg, 1979: 350, 370). Eventually, researchers about popular religion in Muslim societies should take care of this complexity and existence of different forms and manners. There is an important place of popular religion in Turkish life too. According Babinger, most important matter about Anatolias religious history is Anatolia popular religion (Babinger & Kprl, 1996). Because in first periods, among nomad components and villagers and middle and sub stratums, even sometimes among upper layers, Turkish Islam in Anatolia is a kind of popular religiousness. This kind of religiousness separates from learned and official madrasa Islam (Gnay & Gngr, 1998). In Anatolia, popular Islam had existed both heterodox and orthodox forms. The first reveals as an oral cultural element. In Anatolia this group was represented by Kalenderilik, Bektailik (the Bektashi order) and Alevilik (the Alaouite sect) beginning from XVI. Century. In the second are important ancient traditional cultural elements too, beside official principles of Sunni Islam (Gnay, 1999; Ocak, 1999). In Turkish popular Islam exists change as well as "continuity. We can study these changes by processes. To explain the change in a society is used different scientific methods, as indexical, typological and evolutionary approaches. But according Geertz, they describe the results of change, not the mechanisms of it. Consequently to do this is to raise

74

Popular Islam in Modern Turkey

questions, not to answer them. What we want to know is, by what mechanisms and from what causes these extraordinary transformations have taken place. And for this we need to train our primary attention neither on indices, stages, traits, nor trends, but on processes, on the way in which things stop being what they are and become instead something else (Geertz, 1968). According this, when we look at the Turkish society we can observe some processes that cause new beginnings. These are processes, which end old order in country, and influence on classic culture fundamentally, and consequently help to observe changes between old and new period. In this meaning, we can determine three important processes in Turkish society. These, (i) Modernization politics that was adopted an official manner by Tanzimat (Tanzimat- Hayriye, the political reforms made in the Ottoman state in 1839), and continue to this time; (ii) The establishment of an active nation state; (iii) Religious reform movements, which develop by education, literacy and increasing the communication and enlightenment minded ideas. These three processes that have influence on Turkish society affect religious-popular cultural structure too. In classic period, religious endowments and taxes, learning and bureaucracy, law and state legitimacy were powerful elements in the position of a religious establishment. Religion appeared as the cultural-legal framework of the social order, enforced by the political and military powers of the state. The ulema played a fundamental part in many dimensions of the empire and were essential to its maintenance in its traditional, that is to say precapitalist and pre-Europeandomination, forms. Yet this very centrality and dependence on the ruling dynasty for office and privilege might make them very vulnerable in the event of any major shift in nature of the political and economic system. And such a shift was occurring (Gilsenan, 1993).

Do. Dr. Mustafa Arslan

75

In Turkish modernization process, ruling class (Saray) put a secularisation plan into practice as be impressed by Europe. According them, tradition means backwardness. Therefore ruling class wanted to remove (following Gilsenan) the irrational barrier to progress. No longer the ulema were allowed to become popular. Consequently, it was diminished the autonomy of the ulema. This means diminishing of the ulemas effect on people. Thus, religious symbolism was abandoned to the crowd of people that is to say, that oppose the ruling classs reforms. So, balance location between official and popular religious manners slid in popular religions favour in Turkish society. In other words, with Ottoman-Turkish modernization politics, it became narrow structural and central location of ilmiye class that is to say, one of three bases of Ottoman social structure (ilmiye-kalemiye-askeriye) and it expanded influence and weight area of popular Islam. In conclusion of this politics, diversity between folk or popular culture and high culture became deeper. So, sociological base of popular Islam got stronger and expanded its influence area too. We can call this condition as a peripheralization process of religion. With modernization mass media, increasing in education etc. circumstances expanded influence area of popular Islam. So, popular Islam reached the level to able to influence on high culture (havas). To definite this condition as a getting strong of popular religion is a mistake, but in popular religious culture that exists outside madrasa, we can say that an animation completely exists (see. Trkne, 1996). In the Republic period, it was passed to nation-state and modernization and secularisation politics was developed any more. In this period, popular culture was put to national purification (Zubaida, 1994). According this, popular culture must be register again as a part of national inheritance and new national identity. For this aim, components of high culture, for instance law, politics, history, literature etc. beside popular elements of everyday life, for instance language, dress, music, oral literature, folk beliefs and practices etc. was purified too. Popular religious elements like the tradition of pilgrimage (ziyaret), the way of clothing, mastic life, religious hierarchical structure of traditional society

76

Popular Islam in Modern Turkey

(for example, eyh-mrit, stat-talebe) all of them is very important in everyday life of traditional society- was fundamentally put to purify from above. However popular religious culture continues the existence. Because, even under modernity, a necessary part of popular culture always exist as a opened door to the conscious (de Oliveira, 1994). Though some changes under secularisation process, popular religion protects its social place. Thus, popular religion continues its existence and dominance in religious institutions and sub stratums of society. Concurrently popular religion functions as a civil area for religious in periods of pressure on official religion.

A Typological Approach on Turkish Popular Religiousness


In studies of the sociology of religion, to characterize and classify the subject around similar qualities, it is important to do typologies. According to Max Weber, first job of sociology is to understand the typical (Weber, 1947). Although his typology has some private characteristics, the typological method is used in many social studies, because of some useful aspects.182 Within changing and differencing social structure, popular religion shows itself in different forms and manners. When we glance at these forms and manners, we see it within diversity, from negative to positive pole. Although popular religiousness is a type within general religiousness, it contains a syncretic characteristic and this diversity and complexity enable to determination some typological variety.

1. Turkish Popular Islam in Point of Its Structural Elements


Because the popular religion contains different, even opposite elements, Turkish popular religion have same characteristics too. For example, in this religiousness manner there are Muslim principles, which are determined in the Koran and the Sunna, as well as sufistic elements,

182

See for some studies using the typological method to understand the different aspects of actual Turkish religious life: Gnay, 1999b; Taplamacolu, 1962; Gnay ve dierleri, 1996; elik, 2001.

Do. Dr. Mustafa Arslan

77

beliefs of ancient Turkish religion (shamanism) or beliefs from other foreign cultures and civilizations. All of these different elements continue their existences in a way joining together. Today in Turkish society, joining together different structural elements of Turkish popular religion can assign as below. a. Official-normative Religious Elements: In this category there are official- learned religious elements have textual features and determined by religious scholars and educated men. There is an interaction theoretical consideration of the religious scholars and the practical activities in Muslim societies. Popular Islam appears as a kind of practiced Islam among people. Here religiousness means formalism, ritualism, keeping away from deep theological issues. People attach importance formal elements of worships, rituals. To take care of these is more important than subjects about theology and ethics. For religious people, religion is very important but when they live religious life formalism and utilitarianism get ahead generally. For example, considering some behaviour and forms in rituals, visiting tombs for different aims and making a wish, amulets, reading religious texts for healing etc. Some popular beliefs and practices arise from Muslim principles. For examples, the cult of Hdrellez and the phenomenon of pilgrimage the tombs (ziyaret) are very prevalent among Turkish people (Arslan, 2004). It is clear that there are Islamic and other folkloric elements in these facts. The personages of Hzr and Ilyas taking part in Hdrellez cult take part in the Koran and the Sunna. This gives to the Hdrellez cult an Islamic quality. Because of the hadiths about pilgrimage the graves and belief in keramet (God-given power of working miracles), the ritual of pilgrimage the tombs (ziyaret) became more widespread among people. It can be said that popular Islam has some orthodox foundations. Popular religion is not a religion terminologically, despite its name. Because, it deprived of usual characteristics of a religion as faith, prayer studied by community and rituals, religious scholar. On the contrary it is a fusion of a variety of traditional, pagan and superstitious belief with concepts and beliefs drawn from mainstream religion. Besides,

78

Popular Islam in Modern Turkey

some popular religious forms occur as a result of understanding of common people the beliefs and principles of mainstream religion. So, popular religion appears as a fusion of mainstream religious beliefs and concepts with cultural and traditional beliefs.

b. Sufistic elements: Into the popular religious structure, sufistic elements appear any more. Popular religion among Muslims is related to the history of Sufism very closely (Gibb, 1955). Sufism is very popular among Turkish society. This type of Turkish popular religion can appear concepts as dede, baba, veli, evliya, eren, ermi, sofi, eyh, seyyid etc. These are very important among people. Common people attribute to these concepts mystic and mythological meanings. Popular tombs of evliya among people and their mythological stories (keramet) are fed Sufism. First reason of prevalent existence of Sufism in Turkish popular religion is mystic characteristic of ancient Turkish religion. This attribute of ancient Turkish religion had continued by means of Sufism and tariqats among people. Tariqats, and especially folk Sufism are very effective in formation of religious beliefs and practices of mass. Thus, popular religiousness among Turkish people is related to the Sufism very closely. Sufism and dervish orders (tarikat) function both source feeding popular beliefs and practices and institution maintaining them. c. The Elements of Ancient Turkish Beliefs: The effects of ancient Turkish religion on current belief and attitudes of Turkish people are very important. The primary beliefs have diagnostic important on attitudes of humans. Manifestations of sacred have a variable morphology during history. But beyond this variable, archetypical basis is unchangeable never (Eliade, 2003). Thus, some ancient beliefs and practices concerning a nation continue their existences and effects. Today many popular religious beliefs and practices among Turkish society are related to ancient Turkish mystic beliefs. Ancient Turkish religion has a mystic attribute and these mystic attributes (For example, mystic elements coming from Shamanism) become popular among Turkish people today. These beliefs form some of popular religious beliefs. The beliefs like tying rag to tree and tombs to vow, the

Do. Dr. Mustafa Arslan

79

tradition of puerperal fever (albast), dede-veli cult are remnants from Shamanism (nan, 1991; Gngr, 1997). The motifs of famous veli among people exist in ancient shaman rumours too (Gngr, 1997). As well as Shamanism, many beliefs and practices of ancient Turkish religion continue their effects today. These can be collected in a certain system of cults. These cults, in spite of Islam or with It, influence Turkish people today. These cults can be arranged as Gk-Tanr cult, ancestors cult, healing cults, nature cults (consist of sky, place-water / yer-su, mountain, forest-tree, stone-rock and fire cults). These cults contain many different beliefs in it. Cosmological, cosmogonical and eschatological beliefs exist too. These primary beliefs and practices continue their existences in different forms and manners today. d. The Elements of Other Cultures: One of the effective elements in Turkish popular beliefs and practices are the inheritances of other cultures (neighbour or remote). These are the beliefs belonging to ancient civilizations (Babylon, Assyria, Hittite etc.) living in Anatolia and Mesopotamia in history and disappearing later. Besides, the beliefs belonging to Christianity and other religions play a part in formation of folk and popular beliefs of Anatolia people, and these beliefs continue their existence among people more or less. For example, the going on the pilgrimage of tombs of Christian saints by Muslims, or accepting these saints as a Muslim veli. To wish children, some Muslims present the toy baby to tombs. This was a practice used to old Christian saints. The hdrellez cult with Islamic motif contains the traces of the Mesopotamia pagan beliefs too. In hdrellez ceremonies people make a wish by using the drawings or models of house, baby, automobile etc. When visiting the tombs, people put some foods and drinks (water, milks etc.) and eat and drink them later for healing. We can see here an animist practice easily. The beliefs as becoming ayda of the children and to melt lead and pour it into cold water over the head of a sick person in order to break an evil spell are beliefs coming from ancient cultures and civilizations. e. The Magical Elements. There is a relation between religion and magic always. Especially, the effect of magic goes to the fore in popular religion any more. Magic, spell, enchantment, prophecy is practised by

80

Popular Islam in Modern Turkey

divine, cinci hoca (soothsayer who invokes jinn), writer of charms, fortune-teller, frk (quack who claims to cure by breathing), kocakar (old woman) among people. These are in demand some people. Writing charm, fortune-telling, reading and breathing to person, water or object, magical practices, calling the jinn, spiting on wounds etc., all of these appear as common magical elements of Turkish popular religion. Religious texts, verses of the Koran and Hadiths are used for magic too. f. Legendary, Mythical Elements: Religious mythologies are very common elements. Many mythological rumours and tales about evliya (saints) are told or wrote. It is told their keramet (the God-given power of working miracles). Many tombs of evliya and sahabe (the companions of the Prophet Muhammad) exist in every place of Anatolia. Mythological rumours, tales and keramets of these ashb are told frequently, despite against history. There are common mythological rumours and tales about persons as gazi, ermi, dervi. Besides, In Anatolia another religious mythological character is Hzr. His place in the Book and tradition is indefinite. Hzr is savior, merciful and distributor of bereket. He helps persons with problem, difficulty and into danger. In Anatolia is believed that Hzr is a mythological person helping people in their difficult conditions, coming homes in certain (hdrellez) or uncertain days and nights. Likewise, expressions like Hzr came, Hzr stop off are used commonly among people.

2. Typology of Turkish Popular Religion in Point of Formation


a. Individual Elements: These are types of popular religiousness forming because of individual and psychological needs generally. People have different problems or needs sometimes. Because of individual feelings and needs like difficulty of realization the desires, anxieties against illness, trouble and disasters, fear instinct, distrustfulness, worldly ease and happiness etc., people go towards popular religious beliefs and practices. This feelings and needs direct people to vow and to make an offering, visiting the tombs, attaching amulet, application to cinci or mediums, etc.

Do. Dr. Mustafa Arslan

81

b. Social Elements: The people sometimes direct to popular religious beliefs and practices by effect of other people. The traditional habits, cares of many people to these beliefs attract people. Thus, people are accustomed to these beliefs and practices. In this way people accept straightness of these beliefs. Some popular beliefs and practices, especially among traditional women, cause to go out from house. Thus, these beliefs and practices function as a socialisation means for women. For example, women practice some popular beliefs as a group or festival. They go to the tombs, read mevlid (poem by Sleyman elebi celebrating the birth of the Prophet Muhammad) etc. as a group. So, traditional women living in their houses can go outside without permission from their husbands generally. The environments of many tombs are suitable for picnic, and people both visit tombs and have a picnic as a group. We can see this condition in Hdrellez celebrations. Hdrellez is celebrated like a festival as a whole, many people take part in celebrations as heterogeneous, both man and woman. In this celebrates, engaged (to be married) youths can come together, the single youths is introduced to each other. Even, in many places of Anatolia, in marriage ceremonies bride and bridegroom get the tombs visit. All of these set an example the types of social character.

3. Typology of Turkish Popular Religion in Point of Its Closeness Official-Normative Religion


a. The Contrary Types to OfficialNormative Religion: These are popular beliefs and practices not agreeing with normative religious principles, even against to it. For example, magical practices, attaching amulet, visiting tombs for different aims and making a wish there, application to cinci or mediums, the tying cloths and rags to tombs and bushes, drinking the blood of sacrificial animal for leaving drink (Enginer, 1997), the firing incense (buhur) for coming back the ancestor souls, etc. All of them are agreeing with normative Islamic principles never. These elements of Turkish popular religion, coming from different cultures and religions, continue existences to be used for diverse aims.

82

Popular Islam in Modern Turkey

b. The Close Types to OfficialNormative Religion: These are not contrary to general normative Islamic principles directly. These types appear as popular interpretations among people. When performed the religious responsibilities, among public the formation of religious life appear as formalism, ritualism and attaching importance to some symbols. Beside the formalism and ritualism, enthusiastic elements are very important. Thus, beliefs and practices increasing religious excitement get ahead mainly. For example, zikir and ilahis meetings, mevlid and hatim (reading of the Koran from beginning to end) rituals, the congratulating kandil (one of five Islamic holy nights when the minarets are illuminated) nights.

4. Typology of Turkish Popular Religion in Point of History


a. Traditional Types: Traditional beliefs are more common. Popular beliefs have continuity and challenge historical and religious processes. Many popular beliefs among people have traditional characteristics. Beliefs coming from ancient Turkish religion and other pagan or high religions and Sufism have very common among Turkish people today. Folk and popular beliefs are not national. They are prevalent in many cultures and religions and continue their existences along whole times. Popular religion is traditional and historical fundamentally. b. Modern Types: Owing to the effects of urbanization, migration and seeking identity, popular religion becomes different. In the process of modernization, some forms of solidarity begin to be demolished. Thus, for example, folk tariqats (Sufi path) as a traditional popular religious foundation altered. Tariqats function as mystic, pedagogic in traditional times have had new functions and roles in public area. Today tariqats function as economic and political mainly in comparison with traditional times. Today traditional popular beliefs acquire some modern

characteristics. Beside, new popular trends combining old beliefs with modern methods have occurred. For example, trends like spiritualism, astrology and professions like medium occur under new styles and

Do. Dr. Mustafa Arslan

83

discourses and are followed by some people desirously. Today these popular and paranormal beliefs take part in mass media mainly. However having been condemned traditional types like cinci, magician, witch etc., modern types like medium, fortune-teller, astrologer are tolerated, even continue their activities by giving the state their taxes freely. But these occupations are ways of expressing or repetition of old traditional types under new manners and discourses. In modern times some new cults make an effort to find supporters by combining esoterism and occultism by individualism in a religious discourse. Modern cults like scientology can find a lot of followers by means of Internet and mass media and by combining old religious or spiritualist concepts with new scientific developments. Consequently, in a parallel manner to social tendency popular beliefs and practices can show oneself under new discourses and manners and they are in demand by people.

5. Typology of Turkish Popular Religion in Point of Social Surrounding


a. The country Type: It is popular religiousness type in life of rural environment. In the village and town life dependent to nature is more important. Folk beliefs occupy a important place. We can see different ways like the celebrations of rites de passage; communal celebrations of the sequence of the seasons of nature, and of the weeks, months and years; the venerations of dead, leading also to the saintveneration; vulgar forms of some Islamic rituals, religious-musical performances, vulgar forms of dhikr (mentioning the name of Allah), forms of magical action; ways of life in religious groups (tariqats etc.) in this type. The pilgrimage to tombs is popular fairly. Generally, in every village and town or in their surroundings exist the diverse tombs of evliya. By means of these tombs, these locations attract other people in their surroundings. For a certain number of sicknesses it can be go to the definite tombs, which become famous at some villages and towns. The collected prayer of rain is done in definite seasons periodically. In these places the traditional is within the religious. In this religious type,

84

Popular Islam in Modern Turkey

popular beliefs and practices of rite de passage as birth, marriage and death are more evident and rich. b. The City Type: In this type the different religiousness manners are one within the other. With the religiousness of people immigrating to city the religiousness of people of city are side by side. The city contains very different religiousness manners. Because of industrialization and modernization, the individuality and free from communality are formed. Nevertheless popular religiousness continues its existence in the city differently. In rural communities folk and popular beliefs have more intensive, homogeneous and natural forms. On the contrary this, popular beliefs in city are more diversity. There are both popular beliefs of settlers, suburbs, sub and middle stratums, and popular beliefs of upper layers, educated, literate peoples in the city, which have differences. This diversity causes to relations and interactions between different beliefs and practices among people in cities. This condition brings about some shared and similar forms, beside differences. For example, the celebrations of rite de passage, the celebrations of Hdrellez and celebrations of sacred days and nights, visiting the tombs, forms of religious behaviour that arise in response to unforeseen events, troubles and crises. The settlers coming to city have more refined and more open outside beliefs according to the former conditions. For example, interactions between Alevis and Sunnis in city causes to changing and softening of the former beliefs and attitudes. In rural places each Alevi and Sunni visits their tombs separately. But for example Alevis living in the city have begun visiting Sunnis tombs too. Besides, Alevis who sacrifice in their tombs merely in rural areas sacrifice in Sunnis tombs with urbanization process. This condition can be seen in the celebrations of Hdrellez. In the city the celebrations of Hdrellez is made Alevis and Sunnis all together. The people of different groups celebrate the Hdrellez in the shared places. Consequently, popular religiousness as a manner of religiousness in religious life of Anatolia people have very different and diversity, very dimension and rich qualities, which contain different piles of beliefs and practices. Popular religion include both traditional qualities that

Do. Dr. Mustafa Arslan

85

unchanged and continue in historical process, and new and crossbred, hybrid types coming into existence in the changing social circumstances of modern and post modern times. By means of some social communication channels, popular religion continues to give shape the everyday religious life of contemporary people.

Bibliography
Arslan, M. 2003. Trk Popler Dindarl, Dem Yaynlar, stanbul. Babinger, F. & Kprl F., 1996. Anadoluda slamiyet, ev. R. Hulusi, nsan Yaynlar, stanbul. elik, C. 2001. ehirleme ve Din, Erciyes niversitesi SBE Yaymlanmam doktora tezi, Kayseri. de Oliveira, P.A. Riberio, 1994. The Political Ambivalence of Popular Religion, Social Compass, 41(4): 513-523. Eliade, M. 2003. Dinler Tarihine Giri, ev. L. Arslan, Kabalc Yaynlar, stanbul. Enginer, G. 1997. Kurban, Yap Kredi Yaynlar, stanbul. Geertz, C. 1968. Islam Observed, New Heaven and London, Yale Un. Press. Gibb, H.A.R. 1955. Mohammedanism, New York. Gilsenan, M. 1992. Recognizing Islam: Religion and Society in the Middle East, B. Touris & Co. Ltd., London, New York. Gnay ., Gngr H., Tatan A., Kuzgun ., Saym H., 1996. Kayseri ve evresinde Ziyaret ve Ziyaret Yerleri, Kayseri Bykehir Bel. Kl.Yaynlar, No: 6, Kayseri. Gnay, . & Gngr, H. 1998. Trk Din Tarihi, Lain Yaynlar, Kayseri. Gnay, . 1999. Din Sosyolojisi, nsan Yaynlar, stanbul. Gnay, . 1999b. Erzurum Kenti ve evre Kylerinde Dini Hayat, Yaymlanm doentlik tezi, Erzurum Kitapl Yaynlar, Erzurum. Gngr, H. 1997. Btnlmzn Kaynaklar: Asyadan Anadoluya Tananlar, AKM Yaynlar, Ankara. Hasluck, F.W. 1929. Christianity and Islam under the Sultans, Oxford. Hori, I. 1983. Folk Religion in Japan: Continuity and Change, The University of Chicago Press, Chicago. nan, A. 1991. Makaleler ve ncelemeler II, Ankara.

86

Popular Islam in Modern Turkey

Long, Charles H., Popular Religion, The Encyclopedia of Religion. Mircea Eliade (ed.) Vol. 11, Macmillan, New York 1987: 442-451. Weber, M. 1947. Wirtscaft und Gesellschaft, Tbingen. Mardin, . 1993. Din ve deoloji, letiim Yaynlar, 6. Bask, stanbul. Ocak, A. Y. 1999. Trkler Trkiye ve slam, letiim Yaynlar, stanbul. Taplamacolu, M. 1962. Yalara Gre Dini Yaayn iddet ve Kesafeti zerine Bir Anket Denemesi AF Dergisi, Ankara, Vol. 10: 145 vd. Trkne, M. Er, 1996. Osmanllarda Islahat ve Teceddt, Osmanl Ansiklopedisi, z Yaynlar, stanbul. Vol. 6: 7-145. Waardenburg, J.D. J. 1979. Official and Popular Religion As a Problem in slamic Studies, Official and Popular Religion: Analysis of a Theme for Religious Studies, P. H. Vrijhof and J. Waardenburg (eds.), The Hague, Mouton Publishers, New York: 341-386. Zubaida, S. 1994. slam Halk ve Devlet, ev. S. Ouz, letiim Yaynlar, stanbul.

87

HKMET YURDU
Dnce Yorum Sosyal Bilimler Aratrma Dergisi
ISSN: 1308-6944 www.hikmetyurdu.com

Hikmet Yurdu Yl:1, S.1, (Ocak-2008) ss.87-107

KURAN AISINDAN FATALZM


-nkrclarn Bir Tutumu Olarak KadercilikAbdurrahman KASAPOLU

ZET: Fatalizm, insann bulunduu her zaman ve meknda ortaya kabilen bir dnce biimidir. Kuranda fatalist anlayn bilgisizlikten kaynakland aklanmtr. Fatalist anlay gelitiren kimseler, gerei deil, kendilerini geici olarak rahatlatacak bir k yolunu tercih etmilerdir. Sorumluluktan kaabilmek iin, hibir g ve etkinlie sahip olmadklarn ileri srmlerdir. Fatalizme ynelen inkrclar, mminlerin kader inancn dillerine dolayarak alayc bir tavr sergilemilerdir. Yce Allah, inkrclar fatalizmden vazgeirmek iin, gerek bilgi ve kantlara uygun dnmeye armtr. Arzu ve eilimleri dorultusunda tahminlerde bulunmamalarn istemitir. Anahtar Kelimeler: Kader, kadercilik, savunma mekanizmas. Abstract: Fatalism in the Holy Quran Fatalism is a type of convention which occurs in all conditions that human kind exists in. In Quran, it is explained that fatalist convention stems from illeteracy and ignorance. Those who develope fatalist convention prefers not the real way-out but the temprory one which make them relax. To run away from resposibility, they claim that they do not have power and effectivity. Fatalist deniers perform a humiliating behavior towards the muslims fate belief. Allah (The Greatest), in order to deter them from denying fatalism, called deniers to think with regard to real knowledge and evidences. He doesnt want them to live on only suppositions and assumptions resulting from their egos and tendencies. Keywords: Fate, fatalism, defence mechanism.

Giri
Gerek anlamda kadere inanan bir Mslman, iyi ve kt ne varsa bunlarn hepsinin Allahn takdiri ve yaratmas ile gerekletiini kabullenir. Fakat kadere inanmann, insann sorumluluunu yok saymak anlamna gelmediinin bilincindedir. O, kaderi bahane ederek sorumluluktan kamak tarznda bir anlay gelitirmenin Kurana uymayacann farkndadr. Kendi iradesinin varln

nn niversitesi lahiyat Fakltesi Tefsir Anabilim Dal retim yesi.

88

Kuran Asndan Fatalism

ve sorumlu olduunu kabul ederek, bu iradenin zerinde de ilh iradenin bulunduuna iman ederek tutarl ve dengeli bir dnya gr oluturur. Kurana gre, mutlak irade sahibi olan Allah, insana da irade vermi ve onu sorumlu tutmutur. Birok yette insann zgr irade sahibi olduunu vurgulamtr.183 Ayn ekilde Kuranda Allahn mutlak iradesini aklayan yetlere yer verilir.184 Bu kantlar dorultusunda mmin birey, Allahn mutlak iradesine inanarak, kendi iradesinin ve sorumluluunun da bilincinde olarak dengeli bir kader anlay gelitirmelidir. Fakat baz insanlar, kendi irade ve sorumluluklarn bir yana brakarak, her eyi Allahn iradesine balamay tercih etmilerdir. Tarihin her dneminde ve her toplumda bu tr bir inanc benimseyenler var olagelmitir. Hatta Mslman toplumlar bile dinlerinin temel kaynaklarn doru anlayamamaktan ya da hi renememekten dolay cebriyeci diye nitelen bir anlay gelitirmilerdir. Dnce tarihinde, insann iradesini hesaba katmadan her eyi Tanrnn iradesine balayan fatalizm anlayna sk sk rastlanmtr. Kuran, reddettii kt karakter rneklerini genellikle inkrc kimseler arasndan semitir.185 Fatalist yani cebriyeci anlay gelitiren kimselere de Mekkeli mrikleri rnek gstermitir. Aratrmamzda Mekkeli mriklerin fatalist anlaylarn tasvir eden yetleri inceleyeceiz. Ayrca, incelememize alm kazandrmas bakmndan felsef dncede fatalizmin yerine ve slm dnce tarihinde ortaya kan cebriyeci yaklama deineceiz. Yine fatalizmi tercih eden insanlarn psikolojik yaplarna k tutacan dndmz baz savunma mekanizmalarn ele alacaz. Deerlendirme blmnde bu savunma mekanizmalaryla fatalist dnce arasnda nasl bir iliki olduunu gstermeye alacaz.

1. Felsefede Fatalizm
Fatalizm kelimesinin asl, ezel deimez sz anlamna gelen Fatumdur. Yazgclk/fatalizm, yaamda olup biten her eyin nceden doast bir gcn

Nis, 4/110-111; Rad, 13/11; Ankebt, 29/40; Rm, 30/41; r, 42/20; nsan, 76/3. Enbiy, 21/23; Kasas, 28/68; Hadd, 57/22; Burc, 85/16. 185 Yusuf Ick, Kuran Anlamada Temel lkeler, Esra Yaynlar, Ankara, 1997, 87.
183 184

Do. Dr. Abdurrahman KASAPOLU

89

istenciyle belirlendii; nceden belirlenmi olan alnyazsnn deimeyecei inancdr. Bu reti bireye zgrce seme ve seeneini belirleme olana tanmaz. Bu anlaya gre, nceden belirlenen dzenlemeye kar tedbir almann yarar yoktur.186 Bilimsel bilgilerden yoksun bulunan insanlar, btn olup bitenleri stn bir gcn ynetimine balayarak fatalist bir anlaya ulamlardr. Bu reti, insanlarn doal ve doast gler karsndaki aresizlik duygularn ifade eder. nsana kaderin hkmettii inanc, zellikle ilka mitolojisinde yaygnlamtr. nsann kaderini kontrol eden bir eit metafizik gcn var olduu dncesi, birok Yunan efsanesinin merkezinde yer alr. Antika Yunan Felsefesi fatalizmin izlerini tar. rnein, Sofoklesin Antigonunda toplumun sesi olan koro yle barr: nsanlar alnlarna yazlm olan felaketlerden asla kap kurtulamazlar. Yine onun Oedipus epi Kolono adl eserinde u satrlara yer verilir: zlediim yolu hibir ey bilmeden izledim. Eylemlerim mi? Onlara ben katlandm, onlar ben yapmadm.187 Khrysippos, yazgnn, ezelden beri her eyin bir baka eyi izleyip, bu eye elik ettii yok edilemez bir yatknlk olduunu belirtmitir. Stoaclar, amansz kaderin evreni ynettiini, dnem dnem ortaya kan dnya savalarndan sonra her eyin st ste yenilendiini sylemilerdir. nsann doadaki yasallk karsnda herhangi bir deitirici g tamadna, erdemli yaamann doay sk skya izlemekle salanacana inanmlardr. Bkp usanmakszn evrenin kanunlarna itaat etme ve kadere boyun eme zerinde durmulardr.188 Stoaclar, erdemin aklla yani logos ile uyumlu yaamak olduunu sylerler. Logos, evreni dzenleyen yasadr. Bu yasa Tanr ya da kader olarak isimlen-

Ferit Kam, Din Felsef Sohbetler, Diyanet ileri Bakanl Yaynlar, Ankara, tsz., 128-129; Bedia Akarsu, Felsefe Terimleri Szl, nklp Kitabevi, stanbul, tsz., 198; Cemal Yldrm, ada Felsefe Szl, Bilgi Yaynevi, Ankara, 2000, 220. 187 Chris Horner, Emrys Westacott, Felsefe Araclyla Dnme, ev. Ahmet Arslan, Phoenix Yaynevi, Ankara, 2001, 2; M. Rosenthal, P. Yudin, Felsefe Szl, ev. Aziz allar, Sosyal Yaynlar, stanbul, 1972, 249; Orhan Hanerliolu, Felsefe Szl, Remzi Kitabevi, stanbul, 1996, 458; Afar Timuin, Felsefe Szl, BDS Yaynlar, stanbul, 1994, 257. 188 Jean Brun, Stoa Felsefesi, ev. Medar Atc, letiim Yaynlar, stanbul, 2003, 63; Eduard Zeller, Grek Felsefesi Tarihi, ev. Ahmet Aydoan, z Yaynclk, stanbul, 2001, 275; van Frolov ve Dierleri, Felsefe Szl, ev. Aziz allar, Cem Yaynevi, stanbul, 1997, 252; Timuin, 257.
186

90

Kuran Asndan Fatalism

dirilir. nsanlarn ruhlarnn evrenle uyumlu hale gelmesi, kendilerini logosa brakmalarna baldr.189 Epiktetosa gre, insan dramdaki aktre benzer. Dnyayla ilgili bu dramda insan sadece bir oyuncudur. Oyuncunun, oynayaca oyunu seme, sahneye ve oyuna etkide bulunma imkn yoktur. Tanr ya da akl ilkesi, her insann tarihsel sre ierisinde oynayaca rol belirler. nsan dnyada hibir etkide bulunamayaca eyler karsnda kaytsz kalmak durumundadr.190 Spinozaya gre, insan Tanrnn iradesiyle hareket etmektedir. Kadere ait yani insann nasl hareket etmesi gerektiiyle ilgili eyler Tanrnn ezeli emrinden kt iin insan u ya da bu kaderi beklemeyi, ona katlanmay renmelidir. Eer insan ak ve seik olarak bu zorunlulua tabi olduunu anlarsa huzura kavuacaktr.191 Ruhta asla mutlak manada hr irade yoktur. nsan ruhu bir sebep tarafndan unu ya da bunu istemeye azmettirilmitir. nsann gc tamamyla snrlanm olduu iin, evresinde olup bitenleri kontrol altna alabilecek mutlak bir gce sahip deildir. O, sadece emrine tabi olduu tabiatn bir parasdr.192 Mutlak determinizme inanan Spinozaya gre, her ey nceden belirlenmitir. Tanr, zorunlu varlk olmakla birlikte, zorunlulua uyarak yaratr. Bu zorunluluun bilincinde olmak Tanrnn hrriyeti saylr. Evren Tanrdan ibaret olduu iin, O, bir ve btncl oluu asndan Yaratc evrendir. Sonsuz okluk olan varlklar Tanrnn sfatlarnn zorunlu yansmalar olarak Yaratlm evrendir. O, bunlar zorunlu bir ekilde yaratmaktadr. Spinozann, her eyi Tanr istemine dayandran heptanrc felsefesi, tam anlamyla yazgc olup, zgrl yok sayar. Dnyada mutlak bir zorunluluun hkm srdn ne sren Spinozaya gre, insan mutlak bir nedensellikle belirlenen bu doa dze-

Gunnar Skirbekk, Nils Gilje, Felsefe Tarihi, ev. Emrullah Akba, ule Mutlu, niversite Kitabevi, stanbul, tsz., 129. 190 Epiktetos, sel Huzur yi Yaamn Kapsn Aar, ev. Cengiz Erengil, Alkm Yaynevi, stanbul, 2003, 28; Ahmet Cevizci, lka Felsefesi Tarihi, Asa Kitabevi, Bursa, 2000, 238. 191 Benedictus Baruch Spinoza, Etika, ev. Hilmi Ziya lken, Dost Kitabevi Yaynlar, Ankara, 2004, 127; Mustafa Kk, Nurettin Topuda Din Felsefesi, Dergh Yaynlar, stanbul, 1995, 24-25. 192 Nurettin Topu, syan Ahlk, Dergh Yaynlar, stanbul, 1998, 37, 41.
189

Do. Dr. Abdurrahman KASAPOLU

91

ninin ayrlmaz bir parasdr. Onun bak asyla, hr olmak Tanrya zg bir nitelik iken, cebir altnda bulunma yani hr olmama sonlu varlklar iindir.193 Leibnizin ncel dzen retisine gre, monadlar arasndaki etkileim, Tanr tarafndan ok nceden takdir edilmitir. O, her eyin ilh takdir tarafndan nceden yazldn savunan Stoac yaklama bal kalr. Bu yaklama gre, kanlmaz olana kar mcadele etmenin stresini ve skntsn yaamak yerine, aklmza, dnya hakkndaki grlerimiz ile Tanrnn sahip olduu optimal grleri badatrma grevi vermeliyiz.194

2. Mslman Toplumlarda Cebriye nanc


slm inanlaryla ilgili dnce sisteminde, irade hrriyeti konusunda balangta iki gr ortaya kmtr. Bunlardan Cebriye (zorlamaclar) diye adlandrlanlar, kaderin Allah tarafndan yazldn ve insann buna uymak zorunda olduunu savunmulardr. Bir baka deyile, insann kendi kaderini izme hrriyetine sahip olmadn ileri srmlerdir.195 Cebr, mutlak olarak kuldan olan fiili nefyedip Yce Allaha izafe etmektir. Cebri benimseyen kii gerek manada her sz ve fiili kendisinden nefyeder.196 Cebriyeye gre, insan gerekte herhangi bir zgr iradeye, hibir g ve etkinlie sahip deildir, ilemi olduu fiillerde kendisinin hibir etkisi yoktur, sergiledii davranlarnda cansz varlklardan farkszdr. nceden belirlenmi kaderinin mahkumudur, kaderinde ne yazlmsa onu yapmak mecburiyetindedir. Tpk rzgrn srkledii ty ya da aa yapra gibi, onun estii yere doru srklenir. nsan adeta bir robot gibidir. nsann irad olan fiilleriyle irad olmayan fiilleri arasnda temelde hibir fark yoktur. Yine Allah tarafndan ynetilme bakmndan insan ile evren arasnda bir fark bulunmamaktadr. Fiillerin
Sleyman Hayri Bolay, Felsef Doktrinler ve Terimler Szl, Aka Yaynlar, Ankara, 1997, 504-505; Ahmet Cevizci, Onyedinci Yzyl Felsefesi Tarihi, Asa Kitabevi, Bursa, 2001, 145-146; M. Kazm Arcan, Spinozann Tanr Anlay, z Yaynclk, stanbul, 2004, 89; Ayhan Aydn, Dnce Tarihi ve nsann Doas, GENDA, stanbul, 2004, 174; Timuin, 257. 194 Bkz., G. W. Leibniz, Monadoloji, ev. Suut Kemal Yetkin, M.E.B., stanbul, 1997, 20-21; G. Macdonald Ross, Leibniz, ev. Cemal Atila, Altn Kitaplar Yaynevi, stanbul, 2002, 130-131; Ray Billinton, Felsefeyi Yaamak, ev. Abdullah Ylmaz, Ayrnt Yaynlar, stanbul, 1997, 324; van Frolov ve Dierleri, 252. 195 Nihat Keklik, Felsefenin lkeleri, stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Yaynlar, stanbul, 1987, 85. 196 Eb Mansr el-Mtrd, Kitbt-Tevhd Tercmesi, ev. Bekir Topalolu, SAM Yaynlar, Ankara, 2002, 288; Ebul-Feth Muhammed bn Abdlkerin e-ehristn, el-Milel ven-Nihal, Beyrut, 1992, I/72.
193

92

Kuran Asndan Fatalism

insana nisbeti meczidir. Davranlar grnte insanndr, fakat gerekte Allah tarafndan dzenlenmitir. Allah, her eyde olduu gibi, insan davranlarnda da mutlak ve sarslmaz bir tasarruf yetkisine sahiptir. nsann yapabilecei ve yapamayaca eyleri O belirler. yi ve kt Allahtan gelir, olup bitenler zerinde insann iradesinin belirleyici bir rol bulunmamaktadr. Dolaysyla nihai noktada insann bir sorumluluu da bulunmamaktadr.197 Cebriyeci kader anlay Mslman toplumun avam kesiminde hissedilir derecede yaygn olmutur. nsann irade hrriyetini ve yapabilme gcn kabul etmeyen, her eyi kadere balayan Cebriye dncesi, pasifizme, hal ve koullara, otoriteye mutlak boyun eie ynlendirmitir. Bu anlaya gre, insan kt davranlarndan ya da tembelliinden dolay sorumlu tutulamaz. nk onu tembel ya da kt yapan Allahtr. Cebriye dncesine sahip olup, kt davranlar sergilemeye devam eden, ilh deerlere uygun yaamayan ve bunlarn suunu kaderin zerine atan birok insan vardr.198 Cebir dncesinden hareket eden kimseler iin, gnah ve ktlk diye bir ey yoktur. nk yaplan her ey, insann en ufak bir tesiri olmakszn, Allah tarafndan gerekletirilmektedir. Allaha inanmakla inanmamak arasnda fark bulunmamaktadr. Allaha ibadet eden kimsenin de, isyan eden kimsenin de baka trl davranma imkan yoktur.199 Ortaa sonlarnda Mslman toplumlarda gl bir cebriye anlaynn yaygn olduu sylenmitir. slm dnyasnda her dnemde kaderciliin en kmer Nasuhi Bilmen, Muvazzah lmi Kelm, Bilmen Yaynevi, stanbul, 1972, 298; Hseyin Atay, slmn nan Esaslar, Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Yaynlar, Ankara, 1992, 217; erafeddin Glck, Kelm Asndan nsan ve Fiilleri, Kayhan Yaynevi, stanbul, 1977, 98, 168; Necati ner, nsan Hrriyeti, Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara, 1990, 40; Muhammed Abdullah Draz, Kuran Ahlk, ev. nver Gnay Emrullah Hatipolu, z Yaynclk, stanbul, 1993, 113; Mehmet Aydn, Din Felsefesi, Seluk Yaynlar, Ankara, 1994, 159-160; M. Sait imek, Kurann Ana Konular, Beyan Yaynlar, stanbul, 1999, 71; Mustafa arc, Anahatlaryla slm Ahlk, Ensar Neriyat, stanbul, 1991, 97-98; lhami Gler, Allahn Ahlkilii Sorunu, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara, 1998, 79; Ahmet Ak, Byk Trk Alimi Mturd ve Mturdlik, Bayrak Matbaas, stanbul, 2008; 116; Orhan Hanerliolu, slm nanlar Szl, Remzi Kitabevi, stanbul, 1994, 49; Ahmet Cevizci, Felsefe Szl, Ekin Yaynlar, Ankara, 1997, 143; mer Demir, Mustafa Acar, Sosyal Bilimler Szl, Vadi Yaynlar, Ankara, 1997, 44; brahim Cokun, slm Dncesinde nkr Problemi, Tekin Kitabevi, Konya, tsz., 26; Abdulgaffar Aslan, bn Rde Gre nsan Hrriyeti, slm Aratrmalar, S.: 4, 2002, 489. 198 Mehmed Ali Ayn, Trk Ahlklar, Marifet Basmevi, stanbul, 1939, 126-127; Ali Arslan Aydn, slm nanlar ve Felsefesi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar, Ankara, 1964, 258; inasi Gndz, Din ve nan Szl, Vadi Yaynlar, Ankara, 1998, 78. 199 Sleyman Uluda, slmda nan Konular ve tikd Mezhepler, Marifet Yaynlar, stanbul, 1996, 374-375; Aydn, 258.
197

Do. Dr. Abdurrahman KASAPOLU

93

k drc eidinin hkm srd ortamlar olmutur. Bu inkr edilemez bir durumdur. Fakat byle bir anlayn Mslmanlar arasnda yaylmasnn sebebi Kuran deil, yabanc unsurlardr.200 nk Kuran cebriye anlayn bir karakter haline getirmeyi inkrc kimselerin zellii olarak tasvir eder ve eletirir. Cebriyecilik/fatalizm, tarih boyunca birok felsef akm ve teorinin temelini oluturmutur. Onlar grmezlikten gelip de, cebr/fatalite kavram ile yalnz slm arasnda gl bir ba kurmak yanltr. Ne zaman slmdan sz edilse, cebri hatra getirerek Mslmanlar yermek byk bir hakszlktr.201 Biraz nce ele aldmz gibi, cebriye ilk alardan beri insann olduu her yerde vucut bulan bir dncedir. Antik a dnrlerinden, son dnem felsefecilerine varncaya kadar bu anlayn savunucular her zaman bulunmutur. Mslman toplumlara nfz eden cebriye anlaynn kayna, slm dininin temel kaynaklar deildir. Olsa olsa bu kaynaklarn yanl yorumlanmas olabilir. Ayrca insan doas, belli koullarda fatalizmi yattrc bir savunma mekanizmas olarak grmektedir. Bilinsiz Mslmanlar da byk olaslkla bu savunma mekanizmasn bir kar yol olarak grmlerdir. slm toplumlarndaki kaderciliin, tarihsel/siyasal temelleri de mevcuttur. lh cebr ad altnda, insanlarn bana gelenlerin nceden tayin edildii anlamnda kader algsn sistematik olarak ilk defa Emev iktidar savunmutur. Zorla ele geirdikleri iktidar halkn nazarnda merulatrabilmek iin bu yola bavurmulardr. Yaptklar hakszlklar kader zerinden merulatrarak, kitlelerin muhalefetini nlemeye almlardr.202

3. Fatalizmi Tevik Eden Savunma Mekanizmalar


Kuran, inkrclarn fatalist yaklamlarn tasvir ederken, onlarn bu anlay bir savunma mekanizmas eklinde kullandklarn gstermitir. Konuyla ilgili yetleri ve mfessirlerin yorumlarn deerlendirdiimizde, fatalizmin, inMuhammed kbal, slmda Din Dncenin Yeniden Douu, ev. N. Ahmet Asrar, Birleik Yaynclk, stanbul, tsz., 152; Fazlur Rahman, Ana Konularyla Kuran, ev. Alparslan Akgen, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara, 1996, 67; ahin Filiz, Ahlkn nsan ve Din Temelleri, izgi Kitabevi, Konya, 1998, 65. 201 Babanzde Ahmed Naim, slm Ahlknn Esaslar, Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar, Ankara, 1995, 31. 202 Ltf Cengiz, Emeviler Dneminde Kader Problemi, Marife, S. 2, 2001, 123-124.
200

94

Kuran Asndan Fatalism

krclar tarafndan savunma mekanizmas tarznda kullanld kanaati uyanmaktadr. nkrclarn fatalizme yaklamlar, projeksiyon, rasyonalizasyon, distortion, gibi savunma mekanizmalarndan derin izler tamaktadr. Bu yzden sz konusu savunma mekanizmasna aratrmamzda yer vermek istiyoruz. Projeksiyon, sjenin, kendi iinde hissettii eyi, bilincinde olmakszn kendi dndaki objeye atfetmesidir. Sje, bir bilin halini, bunun sebebini oluturan duyguyu bakasna yklemek suretiyle gidermeye alr.203 Projeksiyon, bir eksiklii, baarszl ve suu kabul etmemek ya da bunlar zerinden atmaktr. stenmeyen, beenilmeyen, onaylanmayan nitelikleri reddedip, bunlar bakasnn zerine yklemektir. rnein, bu mekanizmay kullanan kiiler, baarszlklarn, tedbirsizliklerini uursuzlua balamaya alrlar. Yine, bir kabahatten dolay sulanan ya da azarlanan baz ocuklar, yaplan iin kendileri tarafndan deil, baka ocuklar tarafndan yapldn sylerler. Bu tr kimseler iin projeksiyon, davranlarnn sorumluluunu bir bakasnn zerine atmak iin ne srlen bahaneden baka bir ey deildir.204 Projeksiyon mekanizmas, ar kullanldnda gerein arptlmasna ve yanl yorumlanmasna yol aar.205 Rasyonalizasyon, bir davrann gerek etmenleri yerine toplum tarafndan kabul edilen baka faktrlerin bilinli ya da bilinsiz olarak konulmasdr. nsanlar, gnlk hayatta eitli davranlar iin gerek sebepler ileri srmek yerine, tutumlarn toplum karsnda hakl ve yerinde gstermek amacyla uydurulmu ya da deitirilmi gerekelere bavururlar.206 Rasyonalizasyon mekanizmasn kullananlar, kiisel yetersizliklerinden dolay gerekletiremedikleri istek ve amalarn mazur gstermeye alrlar. Uygun grlmeyen davranlar ve toplumun onaylamad eilimleri iin ou

Paul Foulpue, Pedagoji Szl, ev. Cenap Karakaya, Sosyal Yaynlar, stanbul, 1994, 402. Calvin Hall, Freudyen Psikolojiye Giri, ev. Ersan Devrim, Kakns Yaynlar, stanbul, 1999, 106; Charles Brenner, Psikanaliz: Temel Kavramlar, ev. Ik Savar, Yusuf Savar, Hekimler Yayn Birlii, Ankara, 1998, 103; Kriton Dinmen, Deskriptiv ve Dinamik Psikiyatri, Ar Yayn Datm, stanbul, 1981, 236; Glgn Yanbast, Kiilik Kuramlar, zmir, 1990, 30; Ltfi ztaba, Psikolojide lk Adm, nklp ve Aka Kitabevleri, stanbul, 1983, 60. 205 Nevzat Yksel, Ruhsal Hastalklar, Hatibolu Yaynevi, Ankara, 1995, 48. 206 Hilmi Ziya lken, Sosyoloji Szl, M.E.B., stanbul, 1969, 240; Mitat En, Ruh Sal Bilgisi, nklp ve Aka Kitabevleri, stanbul, 1979, 85.
203 204

Do. Dr. Abdurrahman KASAPOLU

95

kere akla uygun, fakat tam doru olmayan nedenler ileri srerler. Bahane bulma davran olarak bilinen bu mekanizma ile bireyler, kendi benlikleri iin can skc olan durumlar akla yatkn olan, kabul edilebilir bir sebeple aklama yoluna giderler.207 Rasyonalizasyona bavuranlar, normalde kabul etmeyecekleri dnce ve davran karsnda kendilerini hakl karacak bir tarzda davranrlar. Bu duruma Eref Peygamber diye bir rnek verilir. Sz konusu rnekte bir ahs ldren kii, Allah byle istiyordu diye kendini hakl gstermeye alr. Bir anlamda karsndakini deil, kendini aldatr/kandrr. Rasyonalizasyon mekanizmasn kullananlar, sorumluluk ve sululuk duygular altnda ezilmekten kanrlar. Kendilerini incitecek, rahatsz edecek olayn yorumunu deitirmek suretiyle skntdan kurtulmay amalarlar.208 Rasyonalizasyonun en ak rnekleri, kii, dncesinin snrlar erevesinde yanl bir ey yaptnda ortaya kar. Bu gibi durumlarda birey her trl hayl aklamaya bavurur, mazeretlerin ardna snr. Kendi hatasn ak bir ekilde itiraf edemez, hatasnn bulunmadn bakalarna kabul ettirebilmek iin de birtakm bahaneler uydurur.209 Kimi kez kii, gereklerin verdii kaygdan, ok yaln ve yzeysel mantk oyunlaryla kanr. Bu duruma yle bir rnek verilir: Komutan, askerleri iki imekten alkoymak iin, klann duvarna Alkol ldrr. eklinde bir yaz yazdrr. Ertesi gn bu yaznn altnda baka bir ifade yer almtr: Asker, lmden korkmaz!210

Reinhard Brunner, Wolfgang Zeltner, Lexion zur Padagogischen Psychologie und Schulpadagogik, Mnchen, 1980, 178; Christian Michel, Felix Novak, Kleines Psychologisches Wrterbuch, der Herderbcherei, 1981, 10; Wrterbuch der Padagogik, Freiburger Graphische Betriebe, Freiburg, 1977, I/7; Feriha Baymur, Genel Psikoloji, nklp Kitabevi, stanbul, 1994, 95; Feyzullah Erolu, Davran Bilimleri, Beta Basm Yaym, stanbul, 1995, s.61. 208 smail Ersevim, Freud ve Psikanalizin Temel lkeleri, Nobel Tp Kitabevleri, stanbul, 1997, 136; Adnan Ziyalar, Psikiyatrik Semioloji ve Medikal Psikoloji, stanbul niversitesi Cerrahpaa Tp Fakltesi Psikiyatri Klinii Vakf Yaynlar, stanbul, 1981, 179; Gnsel Koptagel-lal, Tpsal Psikoloji, Beta Basm Yaym, stanbul, 1984, 87; Erturul Krolu, Tanmlayc Klinik Psikiyatri, Hekimler Yayn Birlii, Ankara, 2004, 32. 209 Ian Craib, Psikanaliz Nedir, ev. Ali Kllolu, Say Yaynlar, stanbul, 2004, 76; Herbert G. Hicks, rgtlerin Ynetimi: Sistemler ve Beeri Kaynaklar Asndan, ev. Osman Tekok ve dierleri, Turhan Kitabevi, Ankara, 1979, I/185. 210 Kknel, Kaygdan Mutlulua Kiilik, Altn Kitaplar Yaynevi, stanbul, 1982, 174.
207

96

Kuran Asndan Fatalism

Distortion, kayg yaratc ya da rahatszlk verici bir gerek karsnda, onu/durumu olduu gibi deil de, olmas istenilen biimde grp kabullenmektir. Byle bir tutum ierisindeki kii, gerein yalnzca kendisine yarar olan ya da kendi kiiliini destekleyen yann benimser, gerei bu ynde saptrr.211

4. Kurana Gre Fatalist nkrclar


Kuran youn bir ekilde Allaha ortak koma inancn eletirmi, fakat buna karlk inkrclar irkin doruluunu gsterecek bir kant ortaya koyamamlardr. ine dtkleri durumdan k yolu arayan inkrclar, kendi irklerini Allahn takdirine dayandrmak istemilerdir. Mminlerin Allahn takdirini kabul etmeleri, inkrclarn byle bir bahaneye bavurmalarnda etkili olmutur. Allaha ortak komu olmalarna bulduklar bu bahaneye mminlerin itiraz edemeyeceklerini dnmlerdir. Allaha ortak koanlar diyecekler ki: Allah isteseydi ne biz ne babalarmz ortak komazdk, bir eyi de haram yapmazdk. Onlardan nce yalanlayanlar da yle demilerdi de nihayet azabmz tatmlard. De ki: Yannzda bize karp gstereceiniz bir bilgi var m? Siz sadece zanna uyuyorsunuz ve siz sadece samalyorsunuz.212 Bu yet, inkrclarn ileri srdkleri mazeretlerin geersizliini, iddialarnn bilgiye ve kanta dayanmadn aklamaktadr. Ortak koanlar, gl ilh deliller karsnda, inkrclklarndan vazgememek, inatlarn srdrmek ve Hz. Peygamberi yalanlamak iin tutunabilecek hibir ey bulamamlardr. nkrclar, Allaha ortak komalar dolaysyla kendilerine azap edilmeyeceini ispat edebilmek iin u iddiada bulunmulardr: Allah bizim mrik deil, mmin olmamz dilemi olsayd, biz Ona ortak komazdk ve herhangi bir eyi haram klmazdk. Bizim Allaha ortak kouyor ve baz eyleri haram klyor olmamz ilh iradenin bir sonucudur. Bunlardan dolay bizim sorumlu tutulmamz ve azaba maruz kalmamz sz konusu deildir. Eer yaptklarmz yanlsa, bu du-

zcan Kknel, Genel ve Klinik Psikiyatri, Nobel Tp Kitabevi, stanbul, 1989, 75; Kknel, Kaygdan Mutlulua Kiilik, 175-176. 212 Enm, 6/148.
211

Do. Dr. Abdurrahman KASAPOLU

97

rumda sulanmas gereken biz deil, Allahtr. nk biz Onun dilediini yapyoruz ve Onun dilemesinin dnda hibir eye gcmz yetmez.213 Allah bizim mrik olmamz ve baz eyleri haram klmamz dilemitir. Bu olan bitenler hem bizim hem de Allahn isteine uygundur. Bu yaptklarmz, sadece bizim uydurduumuz eyler deil, ayn zamanda Allahn iradesinin yansmalardr. Allah raz olup dilemeseydi biz Ona iftira edip yalan syleyemezdik. Gemite olduu gibi, gelecekte de bizim irk komamzda bir ktlk yoktur. Allaha ortak komann ya da baz eyleri haram klmann bir su olduuna inanmayz. Eer yaptklarmzda bir ktlk varsa ve ilh iradeye ters ise, Allah bizi bundan cebren alkoysun, biz kendi irademizle bundan vazgemeyiz.214 Allah, daha nce yaam olan inkrclarn da, benzer bahanelerle ilh gerekleri ve peygamberleri yalanlamaya altklarn, fakat vadedilen azabn onlarn bana geldiini aklamaktadr. Azabn gereklemesi, mriklerin iddialarnn geersizliini, Peygamberin mesajnn doruluunu gstermektedir. Eer inkrclarn iddialar doru olsayd, daha nce tarihte var olmu inkrclar cezalandrlmazlard. Dolaysyla, Allah istedii iin biz Ona ortak kotuk iddias, kimseyi sorumluluktan kurtarmaz.215 Tarih boyunca Allaha ortak koan inkrclarn Hz, Peygamber dneminde ortaya kmas, Hz. Peygamberden sonrada da bu tip insanlarn her zaman bulunacan gsterir. Bahaneci inkrcln insanlk tarihinde bir gelenei var-

Ebul-Ksm Crullah Muhammed bn mer ez-Zemaher, el-Kef an Hakik avmizt-Tenzl, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut, 1995, II/74; Abdullah bn Ahmed en-Nesef, Medrikut-Tenzl ve Hakikut-Tevl, Drun-Nefis, Beyrut, 1996, II/58; Ebul-Al el-Mevdd, Tefhmul-Kurn, ev. Muhammed Han Kayani ve Dierleri, nsan Yaynlar, stanbul, 1989, I/499; Elmall Muhammed Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, Eser Neriyat, stanbul, tsz., III/ 2082; mer Nasuhi Bilmen, Kuran Kerimin Trke Meali lisi ve Tefsiri, Bilmen Yaynevi, stanbul, 1985, II/973-974. 214 Yazr, III/ 2083. 215 Muhammed bn Ali bn Muhammed e-evkn, Fethul-Kadr, el-Mektebetl-Asriyye, Beyrut, 1995, II/219; Eb Abdullah Muhammed bn Ahmed el-Kurtb, el-Cmiu li Ahkmil-Kurn, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut, 1993, X/69; Ahmed Mustaf el-Mer, Tefsrul-Mer, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut, 1998, III/228; Eb Bekr Cbir el-Cezir, Eyserut-Tefsr, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut, 1995, III/116-117; Abdurrahman bn Nsr es-Sad, Teysrul-Kermir-Rahmn f Tefsri Kelmil-Mennn, MessetrRisle, Beyrut, 1996, 393; Sleyman Ate, Yce Kurann ada Tefsiri, Yeni Ufuklar Neriyat, stanbul, 1991, III/249.
213

98

Kuran Asndan Fatalism

dr. Nasl ki, iyilik ve doruluk nesilden nesile etkileim yoluyla aktarlabiliyorsa, inkrc bahanecilik de ayn ekilde aktarlabilmektedir.216 Yce Allah, Hz. Peygamberin mriklerin iddialarna yle karlk vermesini istemitir: leri srdnz grn doru olduuna dair herhangi bir bilginiz, gl bir kantnz var m? lh iradenin iyzn ve nasl ortaya ktn biliyor musunuz ki, ona dayanarak kendinizi mazur gryorsunuz? ddianz dorulayan bir kantnz varsa getirin. Siz iddianz, bo, hibir yarar olmayan, bilgi temeli bulunmayan, kesin bir yarg belirtmeyen, yalan, yanl, ak kantlara aykr den zan, tahmin ve kuruntuya dayandryorsunuz.217 Siz arzu ve eilimlerinize gre tahminde bulunuyor, yalan sylyorsunuz. Gerei ve doruyu, benliin geree uymasnda deil, gerein isteklere uydurulmasnda aryorsunuz. Ak ve kesin gereklere gre deil, arzu ve eilimlerinize gre deerlendirme yapyorsunuz. Gerein, arzu ve tahminleriniz dorultusunda ortaya kmas gerektiini dnyorsunuz. Srf siz istemediiniz, anlamadnz, inkr edip bozduunuz iin gerein deieceini sanyor ve bylece kendinizi aldatyorsunuz. Allahn iradesinin, kendi fiil ve seimleriniz dorultusunda tecelli ettiini ve bu yzden yanla dtnz anlayamyor ve kuru bir inkr ile sorumluluktan kurtulacanz sanyorsunuz.218 Bu yette inkrclarn tavr tahrusn diye nitelenmekte ve sz konusu niteleme Zuhruf sresi 20. yette de tekrar edilmektedir. Arapada hars, muhafaza, meyvenin muhafazas, yalanlama, yalan uydurma, zan ve tahmine dayanarak sylenmi sz anlamna gelir. Sadece tahmine dayanan, bilgiye gl bir kanaate ya da iitmeye dayanmayan, dolaysyla geree uygun dme ya da dmeme olasl bulunan aklama hars diye nitelenir. Harsn yalan olarak adlandrlmas, geree ve gl bir kanaate dayanmamas yzndendir. Zamanla kuruyacak olan ya hurma yk hakknda da bu kelime kullanlr.219

Bayraktar Bayrakl, Yeni Bir Anlayn Inda Kuran Tefsiri, Bayrakl Yaynlar, stanbul, 2001, VI/558. ez-Zemaher, II/74; e-evkn, II/219; en-Nesef, II/58; Muhammed Cemluddn el-Ksim, TefsrulKsim, Dru hyit-Tursil-Arab, Beyrut, 1994, III/449; el-Mer, III/229; Bilmen, II/974. 218 Yazr, III/ 2085. 219 Ebul-Ksm el-Hseyn bn Muhammed er-Rgb el-sfehn, el-Mfredt f Garbil-Kurn, Drul-Marife, Beyrut, tsz., 146; Ahmed bn Yusuf es-Semn el-Haleb, Umdetl-Huffz f Tefsri Erefil-Elfz, lemlKtb, Beyrut, 1993, I/574.
216 217

Do. Dr. Abdurrahman KASAPOLU

99

Arapada, yapraksz hurma dalna, tek paral/taneli kpeye, altn ya da gm dizisinin bir halkasna hrs, yapraksz hurmaya, herhangi bir aa dalna, kuru veya ya dala, ya da budanm dala, sarp evrelemesi dolaysyla zrha hurs denir. Nehirden suyun girip sonra tekrar kp nehre dnd byk havuza benzer yere, denizdeki bir krfeze, denizin ya da nehrin bir kenarna, aacn dalnda biriken suya, denizdeki adaya hars ad verilir. Alkla birlikte souun bulunmas haras kelimesiyle dile getirilir. Yine Arapada, tehzb yani dzeltme, dorultma, gzden geirme etkinlii de hrs kelimesiyle anlatlr.220 Hars kelimesi bilgiye deil, tahmine dayanmay anlatmaktadr. Dolaysyla fatalist inkrclar iddialarnn doruluundan emin deillerdir. Ortaya bir fikir atmlardr, doru da olabilir, yanl da olabilir. Bylesi ihtimallerle ilh hakikatleri geersiz klmay amalamaktadrlar. Arapada hrs kelimesi tehzb anlamndadr. Bu anlamdan hareketle inkrclarn kader gerei zerinde kendilerince bir dzenleme yaptklar, deiiklie gittikleri anlalmaktadr. Kurann kader anlaynda Allahn iradesiyle insann iradesi arasnda bir denge sz konusudur. nkrclar tek ynl olarak Allahn iradesine vurgu yapmlar, insann irade ve sorumluluunu grmezlikten gelmilerdir. Bir anlamda, kader konusundaki gerein tek boyutunu ele almlardr. Konuya btncl deil bir yanyla yaklamlardr. Ayn ekilde Arapada hars kelimesi, denizdeki krfezi, nehrin kysn, hurma dalnn yapraksz olann, bir altn dizisinin tek halkasn anlatr. Haras kelimesinin, alk ve souu birlikle anlattn yani aresizliinin son haddine vard bir durumu belirttiini gryoruz. nkrclar da aresizlik iinde fatalizme snmlardr. Fakat fatalizm onlar iin bir gvence deil, yine aresizlik dourmutur. nkrclar, fatalizmin arkasna snarak kendi dnce ve inanlarn koruma altna almak istemilerdir. Hars kelimesiyle de bu anlam, hurmann muhafazasnda, zrhla bedenin korunmasnda kendini gstermektedir. Fakat inkrclar,
220

fatalizm

yoluyla

dncelerini

ve

inanlarn

tam

olarak

Ebul-Fadl Cemluddn Muhammed bn Mkrem bn Manzr, Lsnul-Arab, Drul-Fikr, Beyrut, 1997, VII/21-24.

100

Kuran Asndan Fatalism

koruyabildikleriden emin deillerdir. Tpk nehirde oluturulan havuz gibi, ki, bu havuza bir taraftan su girmektedir, ancak dier taraftan kp gitmektedir. Hars kelimesinin ieriinde, ya/taze bir meyvenin (hurma-zm) kurutulmas anlam vardr. Bu anlamyla hars bir dnm ve deiiklii ifade eder. nkrclar da kader konusundaki gerei kendi istekleri dorultusunda deitirmek istemilerdir. Yce Allah, inkrclarn kaderi bahane etmelerinin, kendileri iin bir kant tekil etmeyeceini aklamtr. Onlardan, bahanelerin ardna snmamalarn, gerek bilgi ve ilh kantlara gre dnp inanmalarn istemitir. nkrclar hakknda sadece bir durum tespiti yapmam, ayrca onlara doruyu grmelerini tavsiye etmitir: De ki: stn delil, Allahndr. Allah dileseydi, elbette hepinizi doru yola iletirdi.221 Yce Allah inkrclara yle hitap etmektedir: Sizin iddianz bir delile dayanmad iin gerek ddr. Ak delil, kesin ve salam kant, Kuran ve onu insanlara getiren Hz. Peygamberdir. Bunlar bir yana brakp kendi bo kuruntularnza gveniyorsunuz. Siz, Allahn insanla ilgili dilemesinin ne manaya geldiini anlamyorsunuz. in asl udur: nsan kendisi iin hangi eyi seerse, Allah bu yolu kendisine aar. nsan neyi isterse Allah onu yaratr. Allah, cebren/zorla hi kimsenin mmin olmasn dilememitir, herkesi kendi seimiyle ba baa brakmtr. Kim kendi irade ve seimiyle iman ederse Allah bunu ona nasip eder. radesini ktye kullanan kimseyi de Allah, layk olduu ekilde ilh gereklerden saptrr. Eylem gcn yaratan Allahtr, ama insan isteyerek yapt davranlarndan sorumludur.222 Allah insana, uymas iin emirler ve yasaklar koyar, bunun yannda ona eylemlerini gerekletirebilmesi, seimini yapabilmesi iin irade verir. nkrclar tecrbe yoluyla insann istedii her eylemi yapabileceini aka bilmektedirler. Dolaysyla, onlarn kaza ve kaderi, Allaha ortak kouyor olmalarna gereke olarak gstermeleri bo bir iddiadr.

221 222

Enm, 6/149. el-Mevdd, I/500; Bilmen, II/974-975.

Do. Dr. Abdurrahman KASAPOLU

101

Allah, ak kantlar sayesinde, tevht inancna hazrlkl, yatkn, ilh gerei seven, onu arzulayan kimselere iman nasip eder. Ak kantlara ilgi duymayan, kendini yeterli grp byklenen, gemiten gelen inanlara srarc bir taklitle balanan kimselerin ise imandan paylar olmaz.223 nkrclar ilh kantlarn gc karsnda syleyecek bir ey bulamadklar iin, Allahn iradesinden hareketle kendi lehlerine bir delil edinmek istemilerdir. Oysa bu kendi aleyhlerine olacak bir delildir. Allah dileseydi biz Ona ortak komazdk demek, Allahn iradesine kar gelebilecek hibir iradenin bulunmadn itiraf etmektir. Bu ise Allahn orta olmadn, Ondan baka kullua layk bir yaratc bulunmadn kabul etmektir. Allaha ortak komann hakl bir gerekesi olduunu gsterebilmek iin, Allah dileseydi biz Ona ortak komazdk demek bir elikidir. Aslnda mrikler kendi iddialarn rtp, tevht inancn ispat etmektedirler. Fakat onlar bu yapm olduklaryla, Allaha ortak komay hakl gsterdiklerini ve tevht inancn rttklerini dnerek Hz. Peygambere kar kmlardr.224 nkrclarn, Allahn iradesini sz konusu etmelerinin amac, peygamberin eliliine kar kmak, birtakm delillerle elilik messesesinin gerek dln ispat etmektir. Fakat onlar bunu yaparlarken, Allahn iradesi konusunda kesin bir inanca sahip deillerdir:225 Allaha ortak koanlar, Allah dileseydi ne biz, ne de atalarmz Ondan baka bir eye tapmazdk! dediler. Onlardan ncekiler de byle yapmt. Elilere den, yalnzca tebli etmek deil midir?226 Mekkeli mriklerin Hz. Peygambere yapm olduklar itiraz insanlk tarihinde ilk kez ortaya km deildir. Daha nce gelmi gemi inkrclar da benzer iddialarda bulunmulardr. Tpk ncekilerin yapt gibi, Mekkeli mrikler de, sapkn inan ve davranlarn, Allahn diledii budur diyerek hakl

el-Mer, III/229. Yazr, III/2086; Ate, III/250. 225 Vehbe ez-Zuhayl, et-Tefsrul-Mnr, Drul-Fikr, Beyrut, 1991, XIV/131. 226 Nahl, 16/35
223 224

102

Kuran Asndan Fatalism

gstermeye almlardr. Oysa onlar, sadece kendilerini aldatyorlar ve peygamberin arsndan kamak iin yalan yere bahane uyduruyorlard.227 Mrikler, mminlere, yle demilerdir: Siz Allahn varlna inanyorsunuz. nsann her yapt Onun dilemesiyle gerekletiine gre, bizim yaptklarmz mazur grlmelidir. Mrikler bu iddiay, kesin bir inanla ortaya koymamlar, tehekkm ve istihza yoluyla sylemilerdir. Allahn mesajlarna kar alayc bir tavr taknan inkrclar, insana verilen serbest iradeyi tartma konusu yapmlardr. Onlarn bu tartmas, salt bir cedel yani olumsuz tartmadr. Muhataplarnn yani Mslmanlarn kader anlaylarn alayc bir tarzla tartma konusu yapmlardr. nkrclar gerek anlamda Allahn kaderine inanyor olsalard, mmin olmalar gerekirdi. Hem Allahn kaderini ne srmeleri hem de Ona iman etmemeleri, onlarn alayc tavrlarnn bir gstergesidir.228 Yce Allah, inkrclarn iddialarn reddetmek amacyla, Elilere den, yalnzca tebli etmek deil midir? ifadesine yer vermitir. in aslnn, inkrclarn iddia ettikleri gibi olmadn, her toplulua, her dnemde peygamberler gnderdiini ve onlarn insanlar Allaha kullua ardn, Ona ortak komaktan alkoymaya altn aklamtr.229 Allahn cebr yani zorunlu olarak inkrclarn mrik olmasn dilemesi, sonra da onlara iman etmeleri iin peygamberler gndermesi dnlemez. Allahn eliler gndermesi, insanlara inanma ya da inanmama konusunda seme hrriyeti tanndn gsterir. nkrclar akl yrtme yoluyla kendi anlaylarn hakl gsterecek bir yol bulmak istemilerdir. Fakat Kuran, onlarn mantyla hareket etmenin tutarszln gstermitir: Dediler ki: Rahmn dileseydi, biz onlara tapmazdk. Onlarn bu hususta bir bilgileri yoktur. Onlar sadece samalyorlar.230

zzet Derveze, et-Tefsrul-Hads, ev. Mustafa Altnkalya ve Dierleri, Ekin Yaynlar, stanbul, 1998, IV/15; el-Mevdd, III/25; Bilmen, IV/1776. 228 Eb Muhammed Abdulhak bn lib bn Atyye el-Endels, el-Muharrerul-Vecz f Tefsril-KitbilAzz, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut, 1993, III/391-392; el-Kurtub, X/69; en-Nesef, II/58; Muhammed Ali esSbn, Safvett-Tefsr, Drul-Fikr, Beyrut, tsz., II/126; Muhammed Esed, Kuran Mesaj, ev. Cahit Koytak, Ahmet Ertrk, aret Yaynlar, stanbul, 1997, 535; Bilmen, IV/1776. 229 mduddn Ebul-Fid smail bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, Drul-Marife, Beyrut, 1997, II/589. 230 Zuhruf, 43/20.
227

Do. Dr. Abdurrahman KASAPOLU

103

nkrclar, kendilerini mazur gsterebilmek iin, putlara tapmann, Allahn dilemesine dayanan bir durum olduunu aklamlardr. Oysa iddialarn destekleyecek herhangi bir bilgileri, bu konuda ne srebilecekleri kantlar bulunmamaktadr. nkrclarn bu iddias, geree dayanmakszn ortaya atlan bir bahaneden ibarettir.231 Onlarn, Rahmn dileseydi, biz onlara tapmazdk. eklindeki ifadeleri, aka cebriyeci/fatalist anlay ortaya koymaktadr.232 nkrclarn iddialarna gre, Allah, onlar irkten alkoymaya ve imana yneltmeye kdir olduu halde, bunu gerekletirmemitir. Dolaysyla Allah onlarn kendisine ortak komalarn istemektedir. Eer Allah onlarn mrik olmasndan raz olmasayd, mutlaka buna engel olurdu. Bu iddialaryla inkrclar, Allahn kevn iradesinin ayn zamanda Onun rzas, istemesi anlamna geldiini ileri srmlerdir. nkrclarn bu yaklam gerek ddr. nk Allahn bir eyi dilemesi onu emrettii, yaplmasn istedii anlamna gelmez. Allahn dilemesiyle insan, iyiyi ya da kty, mmkn olan eylerden bazsn tercih edebilir. lh irade emretmedii bir eyi de dileyebilir. Ama Allah sadece iyi olan yapmay emreder ve ona tevik eder.233 nkrclar, dnyada her eyin Allahn dilemesine bal olarak gereklemesini yanl yorumlamlardr. Allahn diledii her eyin, ayn zamanda rzasna da uygun olduunu savunmulardr. Onlarn bu karmna gre, sadece Allaha ortak komak deil, her trl su ve erdemsizlik de Allahn rzasna uygundur. nk bunlar Onun iradesine bal olarak gereklemektedir. Oysa Allahn bir inan ve davran onaylamasnn art, onlarn ortaya kmasn dilemesine bal deildir. O, doru ve yanln lsn, peygamberler araclyla gnderdii kitaplarda aklamtr.

Deerlendirme ve Sonu
Felsefe tarihini gzden geirdiimizde, fatalist anlayn ilk alardan itibaren var olduu grlr. Bundan da anlalyor ki, fatalizm, insann bulunduu
el-Kdi Nsiruddn el-Beyzv, Envrut-Tenzl ve Esrrut-Tevl, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut, 1988, II/370-371; Bilmen, VII/3269-3270. 232 Fahreddn er-Rz, et-Tefsrul-Kebr, Dru hyit-Tursil-Arab, Beyrut, 1997, IX/626. 233 Muhammed bn Muhammed bn el-Muhtr e-ankt, Azvul-Beyn f zhil-Kurn bil-Kurn, DrulFikr, Beyrut, 1995, VII/94-95; Muhammed Mahmd Hicz, et-Tefsrul-Vzh, Drul-Ceyl, Beyrut, 1991, III/389.
231

104

Kuran Asndan Fatalism

her zaman ve meknda ortaya kabilen bir dnce biimidir. Nitekim Kuran, Mekkeli inkrclarn fatalist dncelerini eletirirken, onlardan nce de bu anlaya sahip olan insanlarn varlna dikkat ekmitir. Bu aklamayla, insann bulunduu her yerde fatalizmin ortaya kabileceine iaret etmitir. Fatalist anlay bilgiden yoksun toplumlarda daha belirgindir. Mslman toplumlarda cebriyeci kader anlay da daha ok avam tabakas arasnda yaygnlk kazanmtr. Kuran da inkrclarn fatalist anlaylarnn bilgisizlikten ve herhangi bir kanta dayanmadan fikir yrtmekten kaynaklandn aklamtr. nkrclarn fatalist yaklamlarnn, yanl, gerekle rtmeyen, tahmin ve kuruntulara dayanan bo iddialar olduunu belirtmitir. Bundan da anlalyor ki, fatalizm bilgi eksikliinin olduu ortamlarda gelime imkan bulmaktadr. nkrclar, Allaha ortak komalarnn ve baz eyleri haram klmalarnn suunu Allaha atmlardr. Hz. Peygamber ve Kuran tarafndan istenmeyen, beenilmeyen, onaylanmayan inan ve davranlarn kadere balamaya almlardr. Kurann onlar sulamas ve ilh cezayla tehdit etmesi karsnda tutum ve davranlarndan Allahn sorumlu olduunu iddia ederek, bahane aramlardr. Kader konusundaki gerekleri arptmlar ve yanl yorumlamlardr. nkrclar bu tutumlaryla savunma mekanizmalarndan biri olan projeksiyon mekanizmasn kullanmlardr. nkrclar, Allaha ortak komalarnn ve baz eyleri haram klmalarnn gerek sebebini aklamak yerine; Mslmanlar karsnda kendilerini hakl karacak, inan ve davranlarn makul gsterecek gerekeler uydurmulardr. Hz. Peygamberin ve Kurann gl-etkili mesajlar karsnda aresiz kalan ve k yolu bulamayan inkrclar, kendi akllarna uygun, fakat gerekte doru olmayan mazeretler ileri srmlerdir, kendilerince kabul edilebilir bahaneler aramlardr. Onlarn bu tutumlarnda rasyonalizasyon mekanizmasnn etkili olduu aka grlmektedir. nk bu tutumlar rasyonalizasyon mekanizmasnn kullanldn gsteren belirtilerdir. Rasyonalizasyon mekanizmas aklanrken verdiimiz Eref peygamber rnei ve komutann alkol ldrr yazsna, asker lmden korkmaz karln veren askerlerin tutumu, inkrclarn, kaderin arkasna snarak Hz. Peygambere kar hakl kma abalarna benzemektedir.

Do. Dr. Abdurrahman KASAPOLU

105

nkrclar, Eref peygamber rneinde olduu gibi, kendi sularn Allahn bir istei olarak nitelemilerdir. Yine yukarda verdiimiz rnekte, komutan askerleri alkoln zararyla korkutmak istemitir. Askerler ise buna, bir askerin kalbinde korkuya yer olmad ilkesiyle karlk vermilerdir. Vatan savunmasnda hibir eyden korkmamas gereken askerin bu durumunu, alkoln zararndan korkmama eklinde deitirmilerdir. nkrclar da ayn ekilde, mminlerin sahip olduu kader inancn kendi istek ve amalar dorultusunda arptarak yorumlamlardr. nkrclarn bu tutumu ayn zamanda olarn distortion mekanizmasn kullandklar anlamna gelir. nk onlar kader konusundaki gerei olduu gibi deil, kendilerini destekleyecek tarzda benimsemilerdir. Kader inancn kendilerine yarar salayacak ekilde deitirmilerdir. Fatalist anlay gelitiren kimseler sahip olduklar bu bak as hakknda kesin bir kanta ve yargya sahip deillerdir. Fakat bu ekilde inanmak ve iddiada bulunmak ilerine geldii iin, fatalizmi benimsediklerini aklamlardr. Onlar gerei deil, o an iin kendilerini rahatlatan, grnty kurtaran bir k yolunu tercih etmilerdir. Bu yaptklaryla, muhataplarndan ok, kendilerini aldatmlardr. Kendini aldatma durumu rasyonalizasyon mekanizmasnn sonularndan birisidir. Fatalist kimselerde genellikle glkler karsnda aresizlik duygular hkimdir. Fatalist kimseler, hibir g ve etkinlie sahip olmadklarn, niha anlamda bir sorumluluklarnn bulunmadn dnrler. Pasif kalmay, hal ve koullara boyun emeyi tercih ederler. Kuran, Allaha ortak koma inancn eletirdiinde inkrclar tam bir aresizlik sergilemilerdir. Kendilerine, yanl inan ve davranlar yznden cezalandrlacaklar sylendiinde, bu inanlar deitirme konusunda irade sahibi olmadklarn iddia etmilerdir. nan ve davranlarndan doacak sonularn sorumluluunu stlenmekten kanmlardr. inde bulunduklar koullara boyun emeyi, Peygamberin iman ars karsnda pasif kalmay tercih etmilerdir. nkrclar, bir yandan Allaha ortak koup, Onun peygamberine kar karken; te yandan batl inan ve yanl davranlarnn asl sorumlusunun Allah olduunu iddia etmilerdir. Hem Allahn iradesine kar gelmenin mmkn olmadn ileri srmler hem de Allahn gnderdii peygambere ve mesajlara

106

Kuran Asndan Fatalism

kar kmlardr. Bu durum, mriklerin, Allahn iradesi konusunda tam bir eliki ve kafa karkl yaadklarn gstermektedir. Yine mriklerin, gerei ortaya koymak ve onu kabul etmek gibi bir amalarnn olmadn, sadece iinde bulunduklar durumu hakl gsterecek bir bahane aradklarn ortaya koymaktadr. Baz mfessirler, inkrclarn fatalist yaklamlarnn alayc bir tavr ierdiini sylemilerdir. Buna gre, mrikler alayc bir tavrla Mslmanlarn kader inancn dillerine dolamlardr. Mslmanlara adeta yle demilerdir: Her ey nasl Allahn dilemesiyle gerekleiyorsa, bizim ortak komamz da Onun iradesinin bir sonucudur. Ey Mslmanlar, siz de her eyin Allahn iradesine bal olduuna inanyorsunuz. Allahn mrik olmamz dilemesinde bizim herhangi bir sorumluluumuz yoktur. Mriklerin bu tavrlarnda gizli bir istihza bulunduunu sylemek yanl olmaz. Bu tarz bir istihzaya rasyonalizasyon mekanizmasnda da rastlamaktayz. Konuyu ele alrken verdiimiz rnekte, komutann alkol ldrr szne, asker lmden korkmaz karln verenler, aslnda ince bir istihzaya bavurmulardr. Fatalizm, birtakm insanlarn her zaman iin kesin olarak inandklar ve bal kaldklar bir inan olarak anlalmamaldr. nsanlar daha ok belli koullarda, ihtiya duyduklar durumlarda fatalist bir anlay gelitirirler. Hz. Peygambere kar kan inkrclarn Allahn kaderine gerekten inandklarn ve her zaman iin bu konuda gl/kesin bir kanaat oluturduklarn sylemek zordur. Onlarn, kararl ve sonuna kadar fatalist olduklarn gsteren bir kant bulunmamaktadr. Mekkeli mriklerin, fatalizmi, geici bir k yolu olarak kullanmak istedikleri anlalmaktadr. Yce Allah, inkrclar fatalizmden vazgeirebilmek iin onlar gerek bilgi ve kantlara uygun olarak dnmeye armtr. Arzu ve eilimleri dorultusunda tahminde bulunmamalarn, yalan sylememelerini istemitir. Kader konusunda gerek bilginin kaynann Kuran olduunu aklamtr. nsanlar iin peygamber gnderilmesinin ve onlarn birtakm grev ve ykmllklerle sorumlu tutulmasnn fatalizmi geersiz kldn vurgulamtr. Allah, daha nce yaam fatalist inkrclar, mrik olmalar ve olumsuz davranlar yznden cezalandrdn aklamtr. Bylece Mekkeli fatalist inkrclarn da cezalandr-

Do. Dr. Abdurrahman KASAPOLU

107

lacan, fatalizmin ardna snarak sorumluluktan ve cezalandrlmaktan kurtulamayacaklarn belirtmitir. Allah bu tr aklama ve uyarlarla, Mekkeli mrikleri ve onlarn yolundan giden btn insanlar, fatalizmin arkasna snmaktan vazgeirmek istemitir. Kader inancna snma, sadece ilh arya kar kan inansz kimselerin deil, gnah ilemi baz mminlerin de bavurduklar bir savunma mekanizmasdr. Bylesi kimseler, gnah, kanlmaz bir ilh takdir eklinde yorumlayarak, ilerindeki din ve ahlk duyarlln etkisini krma abas ierisine girerler. Kuranda inkrc fatalistlere getirilen eletiriyi genelleyecek olursak, bu eletirinin, fatalizmin etkisine giren gnahkr mminler iin de geerli olduunu syleyebiliriz. Kald ki cebriyeci anlay, sadece gnah ileme konusunda deil, pek ok alanda Mslmanlar etkisi altna alabilmitir. Allahn, inkrc fatalistlere yapm olduu uyar ve tehditleri, cebriyeci anlayla hareket eden mminlerin de dikkate almas gerektiini ifade edebiliriz. Yce Allah, kaderci / fatalist dnce ve yaam biimini, inkrclarn tutum ve davranlarn rnek gstererek aklamtr. Bu rnekleme tarz, mminlerin fatalist dnce ve tutumlardan kendilerini korumalar ve uzak tutmalar anlamna gelir. Fatalist dnceye yatknlk, zellikle belli koullarda her insanda ortaya kabilmektedir. Mslmanlarn bile baz koullarda fatalist yaklam sergileyebilecei grlmtr. Kuranda inkrclarn ahsnda ortaya konan fatalist dnya grnn, ayn zamanda gnmz Mslmanlar iin bir uyar nitelii tadn syleyebiliriz. Bu tr yetlerin Kuranda yer almasnn amalarndan birisinin, Mslmanlar, belki her zaman olmasa da, hayatlarnn belli dnemlerde fatalist anlay gelitirme konusunda eitmek ve ynlendirmek olduunu belirtebiliriz. Burada, Mslmanlarn inkrclar gibi fatalizmi, inkr / kfr iin bir bahane saydklarn sylemek istemiyoruz. Mslmanlar, fatalizmi, tembelliin, miskinliin, ataletin, zulme ve hakszla boyun emenin bir bahanesi olarak kullanabilirler. te bu gibi konularda kaderci bir anlay gelitirmek Mslmanlar iin doru deildir. Kurann, kadercilii, inkrclkla zdeletirmesi, dolayl olarak mminlere bu tutumdan uzak durmalar ynnde mesaj vermektedir.

109

HKMET YURDU
Dnce Yorum Sosyal Bilimler Aratrma Dergisi
ISSN: 1308-6944 www.hikmetyurdu.com

Hikmet Yurdu Yl:1, S.1, (Ocak-2008) ss.109-147

RGIB EL-ISFAHN VE EL-MFREDT F GARBL-KURNI


Dr. Mehmet YOLCU* ZET:

Bu makalede Rgb lakab ile hret bulan Hseyin b. Muhammed elIsfahnnin yetime ortam, dnce dnyas ve ilgilendii alanlar tespit edilmitir. Tm eserlerinin bir listesi yaplmtr. En mehur eseri olan elMfredt adl dnyaca nl telifi ise kaynaklar, etkileri ve muhtevasyla incelenmitir. Alannn en nemli eseri olan el-Mfredtn birok adan deerlendirilmi, katks ve kimi zaaflar sergilenmitir. Sonuta bu almann Kurn zerinde alan gnmz aratrmaclar ve Mslmanlarna nasl bir modellik yapabilecei irdelenmitir. Anahtar Kelimeler: Ragb el-sfehani, Mfredat, Kuran, Kuran aratrmalar

Abstract:
In this article we try to examine Hseyin b. Muhammed el-Isfahn who known Ragib. Also we try to determine his life, thought and concern area. Here we gave all his book-list, after investigate his important book, alMufredat. Al-Mufredat is the most important book in Quranic researches. So that we want to show its importance all Islamic researchers. We try to show all muslims and muslim researchers how this book being a model in researches. Keywords: Ragib al-Isfehani, al-Mufredat, Qoran, Qoranic Reseraches.

GR
Yce Kurn, bir yn insana dier yn topluma dnk, bir hayat kitabdr. Hedefi, kiiyi ideal bir insan yapmaktr. ncelikle insan inan sistemi, ahlak ilkeleri, ibadet nizam, dnya gr, deerler dnyas ve hukuk normlar asndan olgunluk ve kemale eritirmeyi amalamaktadr. Bunun iin ahs uygun zeminde yetitirmek iin kltrel, sosyal, iktisadi ve eitimle ilgili konularn yannda sosyal, iktisadi ve hukuki konular ihtiva etmektedir. lk geldii gnlerden itibaren insanlarn zihinlerinde ve gnl dnyalarnda yeni bir dnya kuran ve bu dnyay dilin doal, sradan, allm szck*

Dr., nn niv. Darende lahiyat Fakltesi Arap Dili ve Belaat.

110

Ragb el-sfehani ve el-Mfredat

lerini alp onlar daha derin, kapsaml, kuatc manalarda kullanarak kavramlatran Kurn, kendisini ciddiye alp getirdiklerini kabul eden insanlardan yeni bir insan ve yeni bir cemiyet meydana getirmitir. Tarihsel srete slamn ksa zamanda byk bir corafyaya yayl ve birok dil, kltr ve dnya grne mensup insan ve cemiyetlerin slam ve Kurn ile tanmalar, doutan ve ilk genlik yllarndan beri Kurn dilini kullanan ve onu iselletirmi bulunan insanlarn yaamad birok sorunun ortaya kmasna yol amtr. Ulema ve umera sistemli olarak bu sorunu zmek iin elinden geleni yapmaya almtr. Bu amala szlkler, ansiklopedik eserler ve gramer kitaplar yazlmtr. Ama mmete dahil olan her insan ve cemiyeti slam ve Kurn ile dorudan iletiim kurabilecek, vastasz olarak kendi dinlerinin kaynak metinlerini anlayabilecek dzeye karmaktr. Hedef kitlesi ve amac belli olan bu almalar birka asr iinde kemale ermi ve olgunlua kavumutur. Bu balamda yaplan almalar zaman ve tecrbe ile kendilerinden beklenen meyveleri vermeye balamtr. slam ve Kurna ynelen her insann eline her adan gerekli btn bilgileri veren ve onun tm ihtiyalarn karlayan eserler ortaya kmtr. Rgb el-sfehn, sz edilen almalarn zirveye en fazla yaklat bir dnemde yaamtr. Bu sebeple Onun iin derlenmi, toplanm, tasnif edilmi malumat ve bilgiye ulamak hi de zor olmamtr. Azimli almas, tasnif ve telif yetenei, neredeyse her ynden orijinal slubu bu alanda eine az rastlanr bir eser yazmasna imkn salamtr. Bu eser Mfredtu Elfzil-Kurn veya elMfredt li-Elfzil-Kurndr. Birok lim ayn sahada hem kendisinden nce hem de sonra pek eser yazmtr. Denilebilir ki, zirveden sonras da ncesi de ondan aada kalmtr. Telif mahareti, slup esizlii, insafl bak as ve yorumdaki isabetli deerlendirmeleri hem Rgba hem de bir klasik olan Mfredtna dnya apnda bir hret kazandrmtr. Yazld tarihin zerinden yaklak 1000 yl gemi olmasna ramen hala ilk gnlerdeki poplerliini korumaktadr. Bu kadar geni bir corafyada, on asrdr her mfessir, ilim adam ve Kurn okuyucusu iin bir el kitab olma zelliini korumaktadr.

Dr. Mehmet YOLCU

111

Gnmzde Mfredt gibi bir esere ilk dnemlerden daha ok muhta olduumuz aktr. Mslman nerede olursa olsun, hangi dili konuur ve hangi kltrel havzada yetiirse yetisin, Kurna dnmek, Ona ynelmek ve Onu anlayp yaamak durumundadr. Kuran anlamak ve hayata geirmek iin bize yardm edecek almalarn banda gelen eserlerden biri de Mfredttr. Bu eser, bizim insafla incelememiz, anlamamz ve mefhumlarmz onun nda tashih etmemiz gereken bir almadr. Tkandmz, elitiimiz, attmz yerde o bizim elimizden tutabilir ve bizi salim yaklama yaklatrabilir. Biz bu almada Rgb Isfahnnin hayatn ve en nemli eseri Mfredt doldurduu boluk, getirdii metot, etkiledii evreler gibi deiik alardan ele alarak, deerlendirmeyi amalamaktayz.

A. RAGIB EL-SFEHAN, HAYATI, KL VE ESERLER


1. Doumu, smi ve Yaad Dnemin Kltrel Dzeyi Merhum Rgb Isfahanda domutur. sfehan, onun doduu dnemde bir ilim merkezi konumundadr. Doum tarihi hakkndaki bilgiler ihtilafldr. Yaklak hicri 350 ylnda domu olduu sanlmaktadr234. Elde mevcut kaynaklar adnn ne olduu konusunda farkl bilgiler ihtiva etmektedir. Kaynaklarda geen bilgiye gre ad, el-Hseyindir. Biyografisini yazanlarn ou bu kandadr235. Bu sebeple biz de Ragb el-sfehni olarak hret bulmu olan Ragbn tam adn el-Huseyn (veya el-Mufaddal) b. Muhammed olarak tespit ettik. sfehanl olduu iin el-Isfehn nispeti ile anlr. nsan, bir bitki veya aa gibi tamamen zaman ve mekn artlarnn mahsul olmasa da, iinde yetitii kltrel, sosyal ve iktisadi artlardan etkilenmek-

emsddin Muhammed b. Osman ez-Zeheb, Siyeru Almin-Nubel, tah. uayib el-Arnavud, Bayrut, 1990, XVIII/120; es-Safed, el-Vf fil-Vefeyt, Beyrut, 1410, XIII/45; ez-Zirikl, el-Alm, Kahire 13731378/1954-1959, II/255; Kehhle, Mucemul-Mellifn, IV, 59. 235 ez-Zeheb, Siyeru Alm XVIII/120; es-Safed, XIII/45; ez-Zirikl, II/255; Kehhle, IV, 59; el- Mecduddin Muhammed b. Yakub Feyrzbd, el-Bula fi Trhi Eimmetil-Lua, ys, ts, 69; Ebu Ahmed el-Ksm eehruzr, Nzhetul-Ervh ve Ravdatul-Efrh, ys, ts, II/44; Celluddn Abdurrahman b. Eb Bekr es-Suyt, Buyetul-Vut, Kahire 1426/2005, II/297; Hc Halfe Kefuz-Zunn An Esml-Ktubi vel-Funn, ofset bask, Beyrut 1395, I/36
234

112

Ragb el-sfehani ve el-Mfredat

tedir. Bu nedenle Ragbn doduu kltrel ortamn verilmesi, onu anlamak asndan nemlidir. Rgb, iinde yetitii cemiyet ve kltrel havzann yksek dzeyinden azami lde istifade etmesini bilmi bir ilim adamdr. Bu kltrel dzeyin tasavvuru ve betimlenmesi iin ondan bir kuak nce yaayan ve dneminden nceki tm slami literatr el-Fihrist adn tayan mehur eserinde zetlemeye alan bnun-Nedm (385/1000)in konuya ilikin kaydettii mellefta bakmak o dnemin kltrel dzeyini anlamak iin yeterli olacaktr236. Rgb Isfahani byle bir kltrel ortamda dnyaya gelmi ve bu gelimenin zirvesine uzand bir dnemde yaamtr. Bu eserlerin tamamndan haberdar olduu kadar, onlar tahlil edecek, yorumlayacak ve aklarn kapatabilecek

236

bn Nedinim Fihristinde yer alan mellefatn zeti u ekildedir: 1. Tefsrul-Kurn: Kurann aklanmas ve yorumu ile ilgili eserler (47 kitap). 2. Menl-Kurn, Mkilul-Kurn ve Meczul-Kurn: Kurn ifadelerinin toplu anlami, problemli gibi grnen ifadelerinin izah ve mecazi ifadeleri ile ilgili yaptlar (25 kitap). 3. Krtul-Kurn: Kurnn mevsk ve z olan okuyu biimleri ile ilgili eserler (22 kitap). 4. Muhtelif Kurn limlerini Muhtevi Eser: Kurnn muhtelif alanlaryla ilgili dier eserler (21 kitap). 5. Nasihul-Kurn ve Menshuh: Kurnn ahkmi, hkmlerin birbirleriyle uyumu, toplumsal sre iinde deien dengelere gre hkmlerin ncelik sras hakknda yazlan eserler (19 kitap). 6. Kurn Ayetlerinin Says: Kurnn ayetlerini saymak iin yazlm eserler (Medne, Mekke, Kfe, Basra ve m ehlinin yazd toplam 19 kitap). 7. Garbul-Kurn: Kurann kavramlarn ve szcklerini aklayan eserler (13 kitap). 8. Fedilul-Kurn: Kurnn btn ve tafsili sreleri, blmleri hakkndaki takdirler ve vgler hakknda yazlan eserler (12 kitap). 9. el-Vakf vel-btid fl-Kurn: Kurnn okunuu srasnda nerelerde durulmas gerektii ve devam edildiinde nereden balanmas gerektiine ilikin tafsilatl dkm kitaplar (12 kitap). 10. Ahkmul-Kurn: Kurnn hukuk ve sosyal dzenlemelerle ilgili hkmlerin tespiti ve ortaya konmas hakknda yazlan eserler (11 kitap). 11. Mtebihul-Kurn: Kurnn ak olmayan, kolay anlalmayan kavram ve ifadeleri hakknda yazlan eserler (10 kitap). 12. htilful-Meshif: Hicz [Medne, Mekke], Irak [Kfe, Basra], am, Msr, Azerbaycan blgelerinde bulunan Mushaflar arasndaki yazl ve okunu farklar hakknda yazlan eserler (7 kitap). 13. Eczul-Kurn: Kurnn czler halinde taksimi ve bunlarn balang ve biti noktalar hakknda yazlan eserler (6 kitap). 14. el-Vakfut-Tm fl-Kurn: Kurn okunurken kesin durulmas gereken yerlerle ilgili eserler (6 kitap). 15. Lutul-Kurn: Kurnn kulland Arapann lehe farklarn anlatan eserler (6 kitap). 16. Nukt ve ikelul-Kurn: Kurnn noktalama ve harekeleri zerine yazlan eserler (6 kitap). 17. Lmtul-Kurn: Kurnn iinde yer alan lm harflerinin manalar zerine yazlan eserler (4 kitap). 18. Maktul-Kurn ve Mevsluh: Kurnn edatlar hakknda yazlan eserler (3 kitap). 19. Hecul-Meshif: Mushaflarn kritii ve deerlendirilmesine ilikin eserler (3 kitap). 20. ttifkul-Elfz vel-Men fl-Kurn: Lafzlar ve manalar rten (ayn olan) kelime ve ifadelerle ilgili eserler (2 kitap). 21. Nuzlul-Kurn: Kurnn srelerini geldii sraya gre dzenleyen, bununla ilgili rivayetleri ve yorumlar inceleyen eserler (2 kitap). Burada verilen eserler sadece bnun-Nedmin 377/987 yl aban aynda kaydettiini belirttii eserlerdir. Bunlara 120 ksur eser sahibi olup bunlarn byk ounluu Kurn ilimleriyle ilgili bulunan Ebl-Hasan Ahmed b. Cafer (334/945) [bnul-Mnd]nin (272/883) eserleri dhil edilmemitir. Ayrca her biri asrnn Kurn ilimleri duayeni konumunda bulunan Eb Bekr Ahmed b. Ms (bn Mchid: 324/936), Eb Bekr Ahmed b. Kmil b. Halef (bn Kmil), Abdulvhid b. mer (Eb Thir: 349/960), Eb Bekr Muhammed b. elHasan (bn Miksem: 362/973), Muhammed b. el-Hasan (Eb Berk en-Nakk: 351/962) gibi ulemann Kurn ve ilimlerine iliin eserleri bu liste dnda kaydedilmitir. Muhammed b. shak en-Nedm, el-Fihrist, DrulMarife, Beyrut 1398/1978,47-58.

Dr. Mehmet YOLCU

113

bir ilmi kemale erimi olduuna kanaat getirdiimiz Rgb, Mfredt adn tayan aheserini Kurn kltrnn dorua kt bu zaman diliminde yazmtr.

Elimizdeki kaynaklar, Rgbn kimin yannda okuduuna, hangi ilimleri hangi hocalardan aldna dair salkl bilgi vermedikleri gibi, kimlere hocalk yapt, kimlerin onun yannda okuduklarna ilikin malumat da vermezler. Dil ilimlerini ve Arapay, Rey ehrinin tannm limlerinden ve Arap Dilinin byk statlarndan Muhammed b. Al b. mer Ebu Mansr elCebbnn (326/938) yannda okuduu dnlebilir. nk Cebbnn zamannda ve Onun bulunduu yerde yaamtr. Lisnul-Arab, e-mil flLua gibi eserlerinden sz edilmektedir. bn-i Sn (429/1037) ile tartmalar mehurdur. Zamann yneticileri de kendisine ok deer vermilerdir. Onun iin Cebbnn bu ite bir duayen olduu tartmaszdr.237 Bu durumda Rgbn ondan istifade ettiini dnmek yanl olmayacaktr.
2. Rgbn Kiilii ve Ulema Arasndaki Yeri Rgb, tevazu ve iine kapanmay tercih eder, hret ve el stnde tutulmaktan holanmazd. Yeri geldike: Ben, kendini ven ve nefsini tezkiye etmekten Allaha snrm, derdi. Kendi kendini knar ve yererdi. Kendini ven kiinin aslnda kendini yerdii ve ktlediini dnrd. Kendi eserlerinde yazd iirleri rnek verenlerin bu yaptklaryla akllarnn kusurunu fa ettiklerini sylerdi. Kendisi, erdemlerinin gizli kalmasn tercih eden Sfyeden saylmtr238. Mfredtn nsznde onun nasl duyarl, hassas, dikkatli bir gnl insan olduunu ve tm almalarndaki temel eilimini grmek mmkndr239.
ihabuddin Ebu Abdillah Ykt el-Hamev, Mucemul-deb, Beyrut 1955-1957, XVIII/260; Suyt, Buye, IV/176. 238 Hcvr (465/1072) onu tarkatn efendilerinden saymtr Ebl-Hasan Ali el-Hcvr, Keful-Mahcb, II/584; ayrca Rgb, el-Muhdart, I/7, 110. Rgbn, Mfredtn nszn u cmleyle bitirmesi de buna bir iaret saylabilir: Yce Allah, muvaffak klmay nderimiz, takvay klavuzumuz yapsn; bize verdiklerinden bizi faydalandrsn ve onu: Aznz hazrlaynz; nk azklarn en hayrls takvadr (Bakara, 2/197) sznde emredilen azn toplanmasnda bize yardmc klsn. Rgbn ki paragraf nce syledikleri de bu ruhu betimler gibidir: Bu balamda kendi alannda yeterli olan yazdklarm, beni hayrlar yolunda yarmaktan ve bizi: Rabbinizden bir mafirete kounuz (57/Hadid 21) sz ile tevik ettii eylerden alkoymaktadr. Allah bize o mafirete kavuma yolunu kolaylatrsn. Rgb el-Isfahn, Mfredt: Kurn Istlahlar Szl, ev. Abdulabaki Gne-Mehmet Yolcu, ra Yay. stanbul 2006, I/28. 239 Ben, Kurnn Faydalarna Dikkat eken Risalede demitim ki: Yce Allah, Peygamberlii, bizim peygamberimizin peygamberliiyle sora erdirdii, onlarn eriatlarn da onun eriatyla bir adan yrrlkten kaldrp bir adan da: Bugn Sizin iin Dninizi kemale erdirdim ve size verdiim nimetimi tamamladm ve sizin iin Dn
237

114

Ragb el-sfehani ve el-Mfredat

Rgbn, ilm tetkik ve tetebbuunu dile getirip takdir edenlerin hepsini burada vermemiz mmkn olmad gibi gerekli de deildir. Ancak nemli birka veriyi kaydetmeden de geemeyiz. Bu balamda Zeheb der ki: Mahir bir allme ve esiz bir muhakkik/incelemeciydi. Kelamclarn en zekilerinden biriydi240. Beyhak (320/932) ve ehruzr(538/1153), Rgb hakknda yle derler: slamn bilgelerinden biriydi; erat ve Hikmeti btnletiren odur. Maklt konusundaki yetkinlii daha basknd241. Salah es-Safed (764/1362) onun hakknda unlar kaydeder: lmin ileri gelen byklerinden, faziletin nllerinden biridir. lmin birden ok alannda
olarak slma raz oldum (5/Mide 3) yetinde ifade ettii gibi, kemale erdirdii gibi, Ona gnderdii Kitabn da ilki ilk mmetlerden itibaren gelmi olan ilh kitaplarn meyvesini/zn mutlak anlamda ieren bir kitap klmtr. Buna da: Tertemiz klnm suhuflar okur; onlarda deerli kitaplar vardr (98/Beyyine 2-3) yetiyle dikkat ekmitir. Bu Kitabn mucizelerinden birini de, Onu, kk hacmine ramen, alabildiine geni manalar tayan bir hususiyete sahip klmasdr. yle ki, btn bir insanln akllar Onu tamamyla elde etmekten aciz kalmakta, dnyann tm imknlar Onun tm haklarn vermekten aciz dmektedir. Nitekim kendisi de buna dikkat ekmitir: Eer yeryzndeki aalar kalem olsa, deniz de, yedi denizle ona destek olsa, Allahn kelimeleri [makdrti, akla durgunluk veren sistemleri ve malmt yine anlatmakla] tkenmez; Allah aziz ve hakmdir (31/Lokman 27). Ben, ez-Zera il Mekrimi-era kitabmda239 iaret etmitim ki: Kurn, her ne kadar grmesini salayacak bir nuru ve kendisine ynelenlere fayda vermekten tamamen hali olmasa da, airin dedii gibidir: Dolunay gibidir; nereye dnsen onu grrsn, senin gzlerine bir nur huzmesi gnderir. Gkyznn kalbinde duran Gne gibidir, dounun da batnn da lkelerini sarar. (Bu iki beyit, Ebt-Tayyib el-Mtenebbnindir. erhu Divanil-Mtenebb, I/130; Suyt, Muterekl-Akrn, I/23) u var ki, Kurn aydnlanmann gzelliklerine basireti aydnlanm kiilerden bakas nfuz edemez; gzel meyvelerini tertemiz ellerden bakas toplayamaz; ifalarnn faydalarna arnm gnllerden bakas eriemez. Nitekim Yce Allah, Onu ellerine alanlar nitelerken bunu aklamtr: phesiz o, deerli bir Kurndr; korunmu bir kitaptadr; temiz klnmlardan bakas ona dokunamaz (56/Vka 77-79). Onu dinleyenleri tanmlarken de buyurur ki: De ki: O, iman edenler iin yol gsterici ve ifadr. man etmeyenlerin ise, kulaklarnda bir arlk vardr ve O, onlarn gzlerine/basiretlerine kapaldr (41/Fussilet 44). Yine belirtmitim ki, nasl ki, bereketleri tayan melekler iinde sret/resim ve kpek bulunan eve girmezse, apak delilleri kendilerine sekneler de iinde kibir ve hrs bulunan kalbe girmezler. nk pis kadnlar, pis erkekler iindir; pis erkekler de pis kadnlar iindir. Temiz kadnlar, temiz erkekler iindir; temiz erkekler de temiz kadnlar iindir[Yani, bunlar onlara yakr, onlar bunlara layktr]. Ad geen Rislede, kiiye elde edildiinde gerek bilgilerin yolunu aan azn nasl kazanlacan gstermeye altm. Bylece kii, insan gcnn eriebilecei hkm ve hikmetlerin en ycesine ulama, Allahn Kitabndan gklerin ve yerin melektuna kadar her eye muttali olma imknna kavuacak ve Yce Allahn Sznn: Kitapta hibir eyi ihmal etmedik (6/Enam 38) yetinde niteledii gibi olduunu kesin biimde grebilecektir. Yce Allah bizi, bu makama eriene ve bu onura kavuana kadar Hidayetini esirgemedii kullarndan eylesin. Malumdur ki, Allahn Hidayet vermediine, bir insan yol gsteremez. Tpk Yce Allahn, peygamberine (sas) bildirdii gibi: Sen sevdiine/dilediine hidayet veremezsin; sadece Allah dilediine hidayet verebilir (28/Kasas 58).. Rgb el-Isfahn, Mfredt: Kurn Istlahlar Szl, ev. Abdulabaki Gne-Mehmet Yolcu, ra Yay. stanbul 2006, I/31-33 240 Zehebi, XVIII/120. 241 Trhu Hukemil-slm,112; Nzhetul-Ervh, II/44.

Dr. Mehmet YOLCU

115

muhakkik bir kiidir. Muhakkikliini, ilimlerdeki derinliini ve gcn gsteren pek ok eseri vardr.242 Onun zerinde bir alma yapan es-Srs ise u tespitleri yapmaktadr: Yaratl ve ahlak asndan gzel bir kiiydi. nsanlarla gzel diyalogundan dolay onlar hemen etkisi altna alrd. Balca eylemi vard: Vaaz etmek, ders vermek ve kitap yazmak. Pek ok deerli kitab vardr. lgin tartmalar vardr243. Muhammed Bakr Huvansr (1895) ise, Rgb hakkndaki takdirkar tespit ve takdirlerini u cmlelerle dile getirmektedir: mam, edip, byk hafz, Arapa, Arap Dilbilimi, Hadis, iir, Yazarlk, Ahlak, Hikmet, Kelm, ncekilerin ilimleri (Ricl ve Tarih) vd limidir. Kadr u kymeti her tr takdirin stndedir. Avm da havs da onu takdir etmitir. zellikle Arap Dilbilimi alannda derinlemitir. el-Muhdartndan anlaldna gre, fi mezhebine mensuptur244. Ykt el-Hamevden (626/1229) yapt alntda da Huvansr, Rgb hakknda yle denmektedir: Mucemul-Udebnn mellifi der ki: el-Hseyn b. Muhammed er-Rgb el-Isfahn, ilmin ileri gelen nderlerinden biridir. Birden ok alanda derinlemitir; edebiyat ve hikmetin nclerinden biridir. Onun Tefsirul-Kuran adl bir kitab vardr; byk bir kitap olduu sylenmitir245. Ragbn dini bilimler alannda kendini yetitirmi bir alim olarak, edebi ilimler sahasnda zellikle, Araplar arasnda gzel sz sylemek sanatnn zirvesi kabul edilen iir konusunda da kendini gstermesi gereken bir edip olmas akla gelmektedir. Ancak Rgbn iiri ile ilgili herhangi bir kayda rastlanmamtr. Birka beyit dnda kendisine izafe edilen iir de yoktur. Biyografisinde en fazla iki beytine iaret edilmitir246. Bunun yannda Ebl-Ksm b. Ebl-Al ile kitab dn verme/vermeme ile ilgili yazmasnda geen iirine de rastlanmtr247. Kimi zaman sylemedii/yazmad beyitlerin kendisine nispet edildiine de rastlanmaktadr248.
Safedi, XIII/45. Es-Srs, er-Rgbul-Isfahn ve Cuhduh, 33. 244 Muhammed Bakr Huvensr, Ravdtul-Cennt, 238-250. 245 Huvensr, 248 246 ehruzr, Nzhet, I/44. 247 Muhdartul-Udeb, I/109-110. 248 Rgbn hayatn inceleyen Dr. Es-Srs, er-Rgbul-Isfahn ve Cuhduhu adl almasnda Rgbn Mecmaul-Bela (s. 397) kitabndan nakil yaparken Abdullah b. Cudnn bir iirini ona izafe etmitir. Nehrv, el-Celsus-Slih, II/238; bn Kuteybe, Uynul-Ahbr, II/33.
242 243

116

Ragb el-sfehani ve el-Mfredat

3. Rgbn Hayatnda Gzlenen Zorluk Gnleri Rgb, el-Menil-Ekber kitabn yazp hticcul-Krat adn tayan kitabn dikte ettikten sonra bir sre inzivaya ekilmitir. Kendisinin ifadesine gre: Bu bir kalp halveti deil, bir gz halvetidir; ihtiyr deil, ztrrdir; hatta zor ve bask ile gereklemi bir inzivadr. Bu dnemde Rgb herhalde dnemin veziri ile bir grme esnasnda ihtilafa dm, etrafndakiler susmasn telkin etmesine ramen, o kendisine itiraz anlamnda cevap vermekten vazgememitir. Bunun sonucunda daha nce iyi olduu anlalan ilikileri bozulmu ve sonunda gz hapsedilmesinde tutulmasna yol amtr. Kendisi bu dnemden bahsederken der ki: Bu dnemde yalnzlm Kurn ile giderdim, eer o olmasayd, ben bu durumla baa kamazdm. Hakszlk karsnda cannn ok skld ve moralinin bozulduu, gr ve karar vermede zorland, umutlarnn darmadan olduu bu dnemin ne kadar srd tespit edilememitir. 4. Rgbn Tespit Edilebilen Eserleri Hicri IV. asrda yaayan Rgb, deiik alanlarda pek ok eser yazmtr. nk bu asr, ilm inkiafn (bilimsel gelimenin), kalknma ve ykselmenin en parlak olduu dnemlerden biridir. Rgbn tespit edebildiimiz balca eserleri unlardr: 1. Kitbul-Mufredt fi Garbil-Kurn (Bu eser, ikinci blmde ele alnacaktr) 2. Tefsrul-Kurnil-Kerm. Tefsirinin ad Camiut-Tefsrdir. Rgb bizzat kendisi Hillu Mteabihtil-Kuran kitabnda Kafirn sresini anlatrken yle der: Biz Cmiut-Tefsr kitabmzda buna birka adan cevap verdik.249 Kefuz-Zunnun yazar Hc Halfe der ki: Bu muteber bir tefsirdir, bir cilttir. lk sz: el-hamdu lil-Lahi ala lihi... Ba tarafnda tefsirle ilgili faydal aklamalar yapmtr. Metodu, nce bir ayetler topluluunu vermekte, sonra

249

Hillu Mutebihtil-Kuran, Yazma nshas/varak: 280.

Dr. Mehmet YOLCU

117

onlar ana hatlar ile aklamaktr. Bu, Beydvnin Envrut-Tenzlde kulland kaynak kitaplardan biridir.250 Tefsirinin nsz Ftiha sresi ve Bakarann ba taraflar ile birliktedir. Ahmet Ferhtn tahkiki ile Kuveytte Drud-Dava tarafndan baslmtr. Feyrzbd (817/1414) der ki: Rgbn on cilt halinde byk bir tefsiri vardr. Kendisi tahkikin zirvesindedir. Buradan anlalyor ki: Rgbn biri byk, biri de kk olan iki tefsiri mevcuttur. Tefsirinin bir nshas Veliyuddin Crullah Ktphanesinde yazma olarak bulunmaktadr. Bu nshda Giriinin bandan Mide sresinin bana kadarki ksm bulunmaktadr. Bu 350 varak tutmaktadr. Onun dier ksm imdiye kadar grlp tespit edilebilmi deildir. Rgba, nispet edilen muhtasar bir tefsir daha vardr ki, Muhtesaru Tefsiri Mtebihtil-Kurn ad ile baslmtr. Bunun Yemende Mescid-i Sen Ktphanesinde 165 varak tutan bir nshs bulunmaktadr. Fakat bunun Rgba ait olduunun mevsk delillerle teyit edilmesi gerekmektedir. 3. Durratut-Tevl fi Mtebihit-Tenzl. Ben yle sanyorum ki, bunun ismi Durratut-Tevl fi Hlli Mtebihtil-Kurndr. Pek ok aratrmac bunlar ayr birer kitap olarak gstermektedir. Aslnda her ikisi de ayndr. Hc Halfe, Durratut-Tevl fi Hlli Mtebihtit-Tenzl kitabn zikretmekte ve Rgbn bu kitab el-Menil-Kebr ve hticcul-Kurr kitaplarn yazdktan sonra yazdn kaydetmektedir. te yandan Rgbn, Durratut-Tevl diye adlandrlan Hillu Mtebihtil-Kurn kitabnn banda bu bilgileri kaydettii de grlmektedir.251 Brockelmann (1956) da Hillu Mtebihtil-Kuran kitabndan sz ederken onu ayr bir kitap olarak gsterir ve der ki: Bu eser, Ragp Paa Ktphanesinde bulunan 180 numaral yazmadr. Durratut-Tevl kitabnn ise, Sleymaniye Ktphanesinde Esad Efendi blmnde ve Britanya Mzesinde Durratut-Tevil kitabnn yazmalar bulunmaktadr. Fakat bu yapt, Ragp Paa Ktphanesinde mevcut olan Hillu Mtebihtil-Kurn kitabnn aynsdr. Baz aratrmaclar el-Hatb el-skafiye nispet edilen Durratut-Tenzil ve Gurratul- Tevl adyla baslan kitabn Rgbn bu kitabnn ayns olduunu be250 251

Hac Halife, I/477. Hillu Mutebihtil-Kuran, v. 1.

118

Ragb el-sfehani ve el-Mfredat

lirtmitir. Bu uzak bir ihtimal deildir. Her iki kitab karlatrdmzda aralarnda byk bir uyum olduunu gryoruz. Sadece ilk sayfada birtakm farkllklar vardr. Kanaatime gre bu kitap Rgbndr. Sadece ilk sayfas bilerek ya da bilmeyerek onun ba tarafna konmutur. Burada deniyor ki: bn Ebl-Farac el-rdstan diye tannan brahim b. Ali b. Muhammed kaydetmitir ki: Bu Mesili Eb Abdullah Muhammed b. Abdullah el-Hatb, Fahriye kalesinde iml etmitir. Yine burada Hatbin Hurf-u Mukattaa ile ilgili bir kitabnn olduu zikredilmitir. Rgbn ise, byle bir kitabnn olduundan sz edilmemitir. 4. Tahkkul-Beyn fi Tevlil-Kuran. Bu kitab Rgb, ez-Zera il Mekarimierann nsznde; Hc Halfe (1068/1657), Kefuz-Zunnda (I, 377), Brockelmann (1956) da Tarihul-Edebil-Arab (V, 211) de zikretmitir, Brockelman, bu kitab edebiyatla ilgili olarak gstermi ve onun Mehedte bir yazmas olduunu kaydetmitir. Bunun Mehedteki Kitabhane-i Astane (Kuds) nshasndan alnma bir kopyas mml-Kurda bulunmaktadr. Bu nshann, karlatrmadan sonra Rgbn el-tikd kitab olduu ve ad geen Tahkikul-Beyn kitab olmad tespit edilmitir. Buna gre, ad geen kitap u an kayp saylmaktadr. (Mfredtn Dvud tahkiki, s. 10). 5. hticcul-Kurr: Bu eseri, Ragb, Hillu Mtebihtil-Kurn kitabnn nsznde, Hc Halfe de Kefuz-Zunnda (II, 15) kaydetmitir. 6. el-Menil-Ekber: Rgb, Hillu Mtebihtil-Kurn kitabnn Giriinde Hc Halfe de Kefuz-Zunnda (II, 1729) zikretmitir. 7. er-Risletul-Mnebbihetu al Fevidul-Kuran. Rgb, Mfredtn Giriinde ve harf maddesinde bu eserini zikretmitir. Fakat bu eserin herhangi bir nshasna rastlanmtr. nemine binaen orijinal adn da verelim: (

.)
8. Muhdertul-Udeb ve Muhvertul-Bule ve-uar. Bu edebiyat alannda byk hreti olan bir kitaptr. Beyrutta Mektebetul-Hayat tarafndan iki cilt halinde baslmtr. Fakat kiiler ve iirlerde pek ok bask hatas, tashif ve tahrif bulunmaktadr. Bu kitap, zamannda, neminden dolay, vezirlere ve emirlere hediye edilirdi. bn Eb Useybia (669/1270), Tabaktul-Etibbda (s.369) belirtir ki, Emnud-Devle bnut-Tilmz, el-Muhdart kitabn vezir bn Sadakaya hediye etmitir.

Dr. Mehmet YOLCU

119

9. Mecmaul-Belaa. Efnnul-Bela diye de bilinen bu kitap, Ammnda Mektebetul-Aks tarafndan Dr. mer Srs tahkiki ile baslmtr. Bu gzel bir almadr, fakat pek ok mehur iir, airlerine nispet edilmemitir. 10. Edebu-atran. Brockelmann, bu eseri zikretmi (V, 211) ama u ana kadar onun herhangi bir nshasna rastlanmamtr. 11. Muhtasaru Islahil-Mantk. Bu eserin, Ummul-Kur niversitesi slami Aratrmalar Merkezinde (Nu:316) bir yazma nshas vardr. Bu, Teymriye Ktphanesindeki nshasnn (Nu:137) bir kopyasdr. 12. Risletun F dbi Muhletatin-Ns: Esad Efendi Ktphanesinde bulunan Resilu lir-Rgb Mecmuas iinde yer alan bir yazma nshas mevcuttur. 13. Risletun fl-tikd: Bu kitap zerine Ahter Cemal Muhammed Lokman tarafndan Mekke-i Mkerremedeki mml-Kur niversitesinin Akde Blmnde hicri 1401-1402/1981-1982 ylnda bir mastr tezi hazrlanmtr. Tezi yneten Muhyiddn es-Sfdir. Bu alma daktilo sayfasyla 400 sayfadr. 14. ez-Zera il Mekrimi-era: ( ) Bu yapt birka kere baslmtr. En son Dr. Muhammed Ebul-Yezd el-Acem tahkikiyle yaynlanmtr. Kendisi, Rgb ile el-Hseyin b. Muhammed b. Skkereyi kartrm ve onunla ilgili bilgileri Rgb iin vermitir. Hc Halfe der ki: mam Gazali, ezZera kitabn kendinden ayrmaz ve onun nefisliini dile getirirdi. unu da belirtmek gerekir ki, Gazalinin de ez-Zera il Mekrimi-era adn tayan bir eseri vardr. Onun iin, kendi kitabn m yoksa Rgbn kitabn m bu kadar sevdii kesinlik kazanmamtr. Bundan ayr olarak Gazali, Rgbn kitaplarndan etkilenmi ve Mericul-Kudsta Akl ve eratin birbirine ihtiyacn gzelce aklayan btn bir blm Rgbn Tafslun-Neeteyn kitabndan nakletmitir.252 15. Tafslun-Neeteyn ve Tahslus-Sadeteyn: Bu eserini Vezir Ebl-Abbs el-Mufaddal b. Muhammed ed-Dabb (bn Ebd-Dabb) iin yazmtr. Bu da birka defa baslmtr. Son basks Dr. Abdulhamd en-Neccr tarafndan tahkik edilip 1408/1988de Drul-Garbil-slm tarafndan yaplmtr. Bu baskda Rgb hakknda herhangi bir bilgi verilmemitir.

252

Hc Halfe, I/826; Ebu Hamid Muhammed Gazali, hyu Ulmid-Dn, nsz, tahkik: Dr. Tabne, Beyrut, ts, 22.

120

Ragb el-sfehani ve el-Mfredat

16. el-mn vel-Kfr: Hediyyetul-rifn mellifi onu kaydetmitir ama onunla ilgili herhangi bir bilgiye ulalamamtr. 17. Risletun f Mertibil-Ulm: Esad Efendi Ktphanesinde bulunan Resilur-Rgb iinde (Nu:3654) yedi varaklk bir yazmas mevcuttur. 18. Kitbu Kelimtis-Shbe: el-Beyhak, Trhu Hukemil-slmda (s.112) bu eseri zikretmitir. 19. Uslul-tikk: Rgb, Mfredtn cedara maddesinde bu kitab zikretmitir. 20. Risletun f erhi Hadsi Setefteriku mmet vel-Cemu BeynerRivyeteyni lil-Hads el-l; Kllh fin-Nri ill Vahide ves-Sn: Kllh filCenneti ll Vhide. Rgb, ez-Zera kitabnda (s.132) bu kitaptan bahsetmitir. 21. Kitbu arafit-Tasavvuf ... Rgb, Tefsrinde (varak 42 ve 50) bu eserinden bahsetmitir. 22. Tahkkul-Elfzil-Muterdife All-Manl-Vhid ve m Beynehum minelFurkil-Gmida: Uzunluunu gz nnde bulundurarak orijinal ismini de verelim: Rgb, Mfredtnda ve Tefsrinde (varak: 54) bu eserinden sz etmitir. Mfredtn nsznde der ki: Bu kitaptan sonra, Allah diler ve mr verirse, bir manaya gelen mteradif kavramlar ve onlar arasndaki gizli farklar inceleyen bir kitap yazacam. O zaman, her yerde kullanlan bir kelimenin neden baka bir mteradifi ile kullanlmad da ortaya kacaktr. Szgelimi, neden bir yerde kalb, bir yerde fud, bir yerde sadr denmitir. te yandan, bir kssa anlatldktan sonra neden bazen: Bunda iman eden bir topluluk iin yetler/ibretler vardr (30/Rm 37); bazen: Tefekkr eden bir topluluk iin (10/Ynus 24); bazen: Bilen bir kavim iin (2/Bakara 230); bazen: Derinden anlamaya alan (6/Enm 98); bazen: Uzbak sahipleri iin (3/l-i mran 13); bazen: hicr sahipleri iin (89/Fecr 5); bazen de: Nuh sahipleri iin (20/Taha 54) denmektedir? Buna benzer konular oktur. Bu konuda hakk tahkik, batl iptal etmeyenler bunlarn hepsinin bir olduunu dnrler. Bunlar, szgelimi, elhamdu lillh ifadesini e-kr lillah diye akladklarnda veya l raybe fhi szn l ekke fhi diye akladklarnda Kurn akladklarn ve ona yeterince aklk kazandrdklarn sanrlar.

Dr. Mehmet YOLCU

121

23. Risletu Tahkki Mnsebtil-Elfz: Rgb, Mfredtn Giriinde bu eserinin adn kaydetmitir. Son olarak unu kaydedelim ki, Medne-i Mnevveredeki rif Hikmet Ktphanesinde Atbkuz-Zeheb adnda Rgba nispet edilmi bir kitap vardr. Bu, Zemahernin Atbkuz-Zeheb adndaki kitabna tenkitler iermektedir. Burada kitabn yazma iki nshas bulunmaktadr. Bunun Rgba ait olmad ise, aktr. nk Rgb, Zemaherden (528/1134) bir asr nce vefat etmitir. Doru olan bu kitabn, Abdulmmin b. Hibetullah el-Isfahnye ait olduudur. Bu eser Msrda Bulak matbaas tarafndan baslmtr. el-Haremul-Meden Ktphanesinde bir nshas bulunmaktadr.253 5. Rgbn Teliftnda zledii Metot Rgb genel ilke olarak eriat ile hikmeti [beeri ilimleri] badatrma yolunu izlemitir. Bu balamda ehruzr (538/1143)) der ki: Rgb, eserlerinde eriat ile Hikmeti badatrma yolunu izlemitir.254 Gazl (505/1111), ehristn (548/1153), Ebl-Veld Muhammed b. Rd (595/1198), emsedin Fenr, Fdl Kdzde Rm ve Eb Ali s [[bn Zura] el-Badd (399/1008) gibi limler de eriat ile Hikmeti badatrmak iin gayret sarf edenlerdendir.255 Bununla beraber Rgb, eriat esas ve l olarak alm,

hukem/bilgelerin szlerini ona gre deerlendirmi, uygun olanlarn alm, olmayanlarn almamtr. Onun iin ez-Zera kitabnda der ki: Derin ilim sahibi hekm/bilgenin grevi peygambere uyarak u sznn gereini yapmaktr: Biz peygamberler topluluu insanlar yerli yerine koymak256 ve onlara akllarnn alabilecekleri ekilde konumakla ykml tutulduk.257 Rgb, der ki: Baz bilgelere soruldu: Herkese yeten bir ey var mdr? Cevap verdiler: Evet; gzel ahlak sahibi olman ve herkese kar iyi niyet tamandr.258 Rgb
Safvn Adnn Dvud (muhakkik), Mfredtu Elfzil-Kurn,13. ehrezuri, Nzhe, I/44. 255 Hac Halife, I/24, 680; ehrezuri, Nzhe, II/59, 99-100. 256 Bu hadisi Mslim Sahhinin Mukaddimesinde ufak deiiklerle talikan kaydetmitir. Hadisin ikinci ksm olan nsanlara akllarnn alacaklarna uygun konumakla ykml klndk, ifadesini,Deylem, zayf bir senetle bn Abbastan merfu olarak rivayet etmitir. Acln, Keful-Haf, I/194. 257 Huseyn b. M. er-Rgb el-sfahn, ez-Zera il Mekrimi-era, thk. Taha Abdurrauf Sad, Msr 1413/1993, 121. 258 Ragb, Ez-Zeria,46.
253 254

122

Ragb el-sfehani ve el-Mfredat

bundan sonra eriatn buna yakn hkmn ifade eden peygamberin szn aktarmaktadr: Siz tm insanlara mallarnzla yardm edemezsiniz, yleyse ahlaknzla hepsine iyi davranmaya alnz.259 Kim bir eyi bilmezse, ona dman olur; insanlar, bilmediklerinin dmandrlar. Nitekim Yce Allah da: Kfirler, iman edenlere: Eer o iyi olsayd, bizden nce onlar ona komazlard. nk: Onlar, Onunla hidayet bulmam olduklarndan: Bu, ok eski bir iftiradr diyeceklerdir (46/Ahkf 11) buyurmutur.260 retmen, rencilerini, evlad gibi grmelidir; nk retmenlik, annebabalktan daha deerli bir makamdr. skendere sorulmu: retmenin mi daha ok saygdeerdir yoksa baban m? retmenim, diye cevap vermitir; zira: retmen, ebedi hayatm hazrlayandr; babam ise, fani hayatmn sebebidir. Peygamber de buna iaret etmitir: Ben sizin iin bir baba gibiyim; size bilmediklerinizi retirim.261 Baz bilgeler, yemin, sz syleyenin yalan sylediine iaret eder. Yemin alkanl, kiinin szne gvenilmemesinden kaynaklandn ifade etmilerdir.262 Yce Allah da buyurur ki: Benim yetlerimi az bir paraya satmayn (2/Bakara 41), baka bir yerde: Allah, iyilik etmeye, takvaya ve insanlarn arasn dzeltmeye kar bir kalkan olarak kullanmaynz (2/Bakara 224). Kimi Hukem, Allah tanmaya alan insann durumu, kendinin yanndaki eyi, uzaklarda arayan kii gibidir, derler.263 Yce Allah da: Nerede olursanz olun, O, sizinle beraberdir (57/Hadid 4) buyurur ve yine: Gkte ilah olan Odur, Yerde ilah olan da Odur (43/Zuhruf 84). Bilgelerin her anlatt erata uymaz. Rgb, kanaatle ilgili olarak peygamberin @: Dinarn kulu mahvolmutur, dirhemin kulu mahvolmutur )

Bu hadisi,Hkim, Bezzr, bn Ad ve Beyhak, Eb Hreyre kanalyla almlardr. Acln, I/217. Ragb, Ez-Zeria, 112. 261 Bu hadisi,Eb Dvd, Tahret 4; Nes, bn Mce, Ahmed ve bn Hibbn tahri etmitir. el-Fethul-Kebr, I/437. 262 Rgb, ez-Zeria,145. 263 Rgb, el-Mufredt, betane mad.
259 260

Dr. Mehmet YOLCU

123

( szn264 aktardktan sonra der ki: Bir bilgeye: Neden hi


zlmyorsun? diye soruldu. Dedi ki: nk beni zecek bir ey bulamyorum.265 Rgb der ki: Zht, bazlarnn sand gibi, Maneviye, Brahmanizm ve Ruhbanlk deildir, yani: [Bu dnce ve inanlarda betimlendii gibi] nsann iini gcn terk etmesi deildir. Byle bir ey, dnyann yklmasna yol aar, Allahn takdir ve tedbire ilikin kaidelerine aykrdr. Gerek zhid, dnyadan yz eviren ahreti arzu edendir; dnyay, ahret karlnda satn alandr. Yce Allah buyurur ki: Allah, mminlerin canlarn ve mallarn cennet karlnda satn almtr (9/Tevbe 111). Bu ise, satlan ve satn alnan eyin deerini bilmeye baldr. Satn alnann, satlandan daha deerli olduu anlalmadan byle bir alveri yaplamaz. Bir zahide sorulmu: Ne kadar da zahit, ne kadar da sabrlsn! Demi ki: Zahitliim, bu nimetlerin daha byklerini arzu ettiimden; sabrm ise, ateten korktuumdandr. Bunlar ilk bakta, elikili ifadeler gibi grnseler de hakikat bunun zdddr. Dnya iin almak baka ey, her eyi dnyala endekslemek daha baka bir eydir. Biri gerekli grevi yapmak, dieri ihtiras ve tutkunluk iinde ona balanmaktr. lki meru ve zaruri iken, dieri irkin ve zararldr. 6. Akde Mezhepler Konusundaki Tercihi Rgbn akidesi konusunda gr ileri srlmtr. Bu grlere gre Ragb ya Mutezile, ya a veya Ehli Snnet vel-Cemaat akidesine mensuptur. Bu konuda ispata en yakn olan, onun Ehli Snnet vel-Cemaatten olduu grdr. Suytnin u ifadesi bu gr desteklemektedir: Ben onun Mutezili olduunu sanyordum. Bu kanaatim, bnu Abdis-Selmn el-Kavidul-Sur adn tayan kitabnn bir nshas zerinde eyh Bedruddin ez-Zerkenin kendi el yazsyla yazd u cmleyi grnce deiti: mam Fahreddin er-Rz, usl ile ilgili Tessut-Takdste der ki: Ebl-Ksm er-Rgb, Ehli Snnetin mamlarndan biriydi. Onu Gazaliye yakn bulmutur. Suyt bu nakilden sonra der ki: Bu gzel bit tespittir; nk: nsanlarn ou onu Mutezileden sanmtr266.
Bu hadisi, Buhari, Rekik (VII/157); Tirmizi, Zhd 43; Ahmed, Msned, II/18 ve bn Mce tahri etmitir. Ayrca ; Acln, I/307. 265 Rgb, ez-Zeria,166. 266 es-Suyt, Buye II/297; el-zz b. Abdisselm, Essut-Takds,7.
264

124

Ragb el-sfehani ve el-Mfredat

Onun mutezileden olmad konusunda, Mfredttaki Mutezileye ynelttii tenkitler fikir vericidir. Mutezilenin piri olan Ebl-Al el-Cubbye (303/915) h-t-m maddesinde, Ebl-Kasm Abdullah b. Ahmed el-Belhye (317/929) ise, h-l-l maddesinde tenkitler yneltmektedir. Bunlar malum ol duu zere mezhebin ana fikriyle ilgili tenkitlerdir ve kiinin izgisini gsterebilirler. Ayrca el-tikd kitabnda: Kullarn, kyamet gnnde Yce Allah grmesine gelince, bu gr, bilgeler ve Hads limleri, Kitb ve Snnetin ifade ettii gibi, tespit/kabul etmilerdir267 der. Rgb, bu gryle, beni asla gremezsin (7/Arf 143) ayetine dayanarak inkr eden Mutezileye muhalefet etmitir ve el-tikd kitabnda onlara ynelttii tenkitler bundan ibaret de deildir. Rgbn, Mutezileden etkilendiine ilikin grler veya iddialar muhtemelen Eb Mslimin grlerine yer vermesi ve kimi zaman onlar tenkitsiz brakmasna dayanmaktadr. Bazen tahammlszlk snrlarn zorlayarak kimi isimlerin telaffuzunu bile kaldramayacak raddeye varmtr. Rgb Mutezil eilimli gsterenler, bu trden saldrgan tutumlulardr. Yoksa Onda herhangi bir mezhep veya frkaya zel bir dmanlk veya muhabbet bulunmad sylenebilir. Genel eilimi ise mutedil, insafl, ar ulardan uzak durmaya alan, kavga ve didimeyi onaylamayan ve bunlar kkrtmayan, sevmeyen bir yaklam eklindedir. Hz. Aliden oka nakil yapmas gereke gsterilerek a itikadnda olduu sylenmise de, bu yeterli bir delil deildir. nk Ehl-i Beyt sevgisine ilikin sahih haberler vardr. Bu nedenle insan, onlar sevmek ve szlerini nakletmekle adan saylamaz. Mesela pek ok lim gibi, Zemaher (528/1134), Rabul-Ebrr, Gazl (505/1111), hyu Ulmdiddn, Feyrzbd (817/1414) de, Besiru ZevitTemyzde l-i Beytin birok szn nakletmi, ama kimse onlarn adan olduunu sylememitir. Bu iddiann en salkl reddi bizzat Rgbn el-tikd kitabnda yer almaktadr: Yetmi iki frkaya kaynaklk eden bidat frkalar yedi tanedir: 1. Mebbihe, 2. Sfatlar reddedenler, 3. Kaderiye, 4. Mrcie, 5. Hricler, 6. Mahlkiyye, son olarak, 7. Mteiyyia. Mebbihe, Allahn zt; Sfatlar reddedenler, Allahn fiilleri; Hricler, Allahn vadi/cezas; Mrcie, iman;

267

Rgb, Kitbul-tikd,54.

Dr. Mehmet YOLCU

125

Mahlkiye, Kurn, Mteeyyia/a ise imamet konusunda dallete dmtr. Frka-i Nciye ise, Sahbenin yolunu izleyen Ehli Snnet vel-Cemaattir268. Bu ifade, Rgbn ne Mutezile ne de adan olduunu, aksine Ehli Snnet vel-Cemaate mensup bulunduunu aka gstermektedir. Bunun ar ularda dolanmadn tescil etmesi asndan nemi vardr. Mutedil ve makul yorumdan yana olduunu ifade ettii zaman daha da ehemmiyet kazanmaktadr. Bir ekime ve didime arac olduktan sonra hibirinin, hibir eyin bir manas kalmaz. 7. Rgbn Fkhta zledii Mezhep Rgbn, fkhn furtla ilgili konularnda kimseyi taklit etmedii, kendisinin bu konuda mtehit konumunda olduu sylenebilir. fi mezhebinden olduu ileri srlmse de bu doru deildir. Zira, bizzat kendisi, mam finin birtakm grlerini kabul etmemitir. Kitaplarnda yeri geldiinde fakihlerin grlerini kaydettikten sonra bazen bir mezhebinkini, bazen de baka mezhebinkini kabul etmektedir. Bu da, onun, belli bir mezhebe bal olmadn gstermektedir. Bu balamda rnek olmak zere el-Mfredtn t-h-r,

a-v-d ve f-k-h maddelerine baklabilir. Muhdartul-Udebda, namaz,


oru, zekt ve hac gibi fkh konularna deinmekte ve bu konularda fi, Mlik, Hanbel, Hanef, a ve Hriclerin grlerini tenkitsiz vermektedir. Bu da onun belli bir mezhebe bal olmadn teyit etmektedir. Bununla beraber, bazen finin grlerine meylettii gzlenmektedir; Tefsrinde Ali b. Dvd ez-Zhirnin (267/880) fiye (204/820) ynelik tenkitlerini kritize etmekte ve onu savunmaktadr. 8. Rgbn Kesinlik Kazanmayan Vefat Tarihi lgintir ama Rgbn ad, akidesi, fkhta izledii mezhep ve yaad a hakknda ihtilaf edildii gibi, vefat tarihinde de ihtilaf edilmitir. Suyt, beinci asrn balarnda; Zeheb, onu krk ikinci tabakadan saymtr ki, bunlarn vefatlar 440-470 arasnda deimektedir. Hc Halfe (1068/1657), Rgbn vefatn 502/1108 diye gstermi, Brokelmann (1956) da ona tabi olmutur. Hediyyetul268

Rgb, Kitbul-tikd,54.

126

Ragb el-sfehani ve el-Mfredat

rifn yazar, onun vefatn 500/1106 olarak tespit etmitir. Fihrisul-HiznetitTeymriyye ise, Rgbn vefat hakknda 503/1109; Zirikli (1976), el-Almda 502/1108 demi, mer Rda Kehhle de ona uymutur.269 Muhammed Kurdal (1953), el-Beyhaknin (320/932) Trhul-Hukemda Rgbn biyografisini verirken vefatn 402/1011 olarak gstermi, Mfredt iin yazd takrizde ise 503/ tarihini vermitir. el-Mecmaul-lmyul-Arabde (XXIV, 275) ise, bu vefat iin 452/1060 denmitir. Adnn el-Cevher ise, 343/954te dodu, 412/1021de vefat etti, demektedir.270 Hc Halfe, Brockelman, Zirikl ve Kehhlenin ayn grte olmas son dnemlerde bu grn ne kmasna yol amtr ama bu gr tercih yapmak iin yeterli salam bir delile dayanmaktan yoksundur. Bu konuda salkl bir tercih yapmak zor da olsa, vefat tarihinin yaklak 425/1034 olduu sylenebilir. Elbet bu bir ortalama deil, delillerin tetkik ve tetebbuundan sonra aklmza ve gnlmze daha yakn gelen tarihtir.

B. EL-MFREDAT F GARBL-KURAN
Rgbn Mfredt, tefsir disiplini iinde deerlendirilen bir Kurn kavramlar almasdr. Onu modern bir szlk veya ansiklopedi olarak dnmek doru olmaz. Son zamanlarda gelien tekniklerin tamamn, kimilerinin insafszca uygulad gibi, ona uygulamak da hakszlk olur. Bu, andan gnmze kadar gelen, neredeyse mkemmel bir eser, slam ve Kurn ilimlerine k veren, onlar eitli biimde besleyen bir kaynaktr. Kelimenin tam anlamyla bir klasiktir. Kendi dnemine, ana, dnemin kltrel seviyesine bakan bir yn vardr. Onun bu ynn grmezden gelmek doru olmaz. Mfredt bu alanda yaplan almalarn en deerlisi ve en rabet grenidir. Birok byk alim, mellif ve yorumcu onu en gzel ifadelerle takdir etmitir. Szgelimi, Zerke Kurn limleri konusunda yazd dnya apnda byk bir ne sahip el-Burhn f Ulmil-Kurn adn tayan eserinde der ki: 18. lim: Garbul-Kurndr [Kurnda geen mulak, zor anlalan, karmak kelime, kavram ve ifadelerin manalarn aklamay amalayan ilimdir]. Bu konuda yazlan eserlerin en gzeli Rgnn el-Mfredt adn tayan eseridir.271

Suyuti, Buye, II/297; Zehebi, XVIII/120; Hac Halife, I/36. Mecelletul-Lugatil-Arabiyye, (Dmak), 61. cilt, R.-Sn 1406/Knunus-Sni 1986, I/194. 271 Zerke, el-Burhn, I/291.
269 270

Dr. Mehmet YOLCU

127

el-Burhna benzer bir muhtevaya sahip olan el-tkn f Ulmil-Kurn mellifi Suyt de bu hususiyeti ayn ekilde dile getirmitir. Onun takdirkr ifadeleri Zerkenin takdirinden aa kalmaz.272 Feyrzbd de: Mfredtn ele ald konular, kaydettii manalar ve ileyi metodu asndan bir benzeri bulunmadn ifade edenlerden biridir.273 Mfredtn bu kadar takdir grmesinin pek ok sebepleri vardr. En bata geleni, Kurn kavramlarnn byk bir vukfiyet ve titizlikle ele alnm olmasdr. Bir dier zellii de, Kurn kavramlarn mana asndan tketmeyi hedeflemeden onlara hizmet etmeyi bir eref bilmesidir. Malum olduu zere, Kutsal Metnin manalarn tketmeyi dnenler yle dnr: Kurn yle der. yle emreder. yle yasaklar. u dnce Kurna aykrdr. unu dnenler sapklk, dalalet ve cehalet iindedir Mfredtta buna benzer kesin yarglar ve hkmler yer almaz. Onun iin kulland slup ve ifade tarz genelde ili, duyarl ve bilinlidir. Rgbn hretten, isminin ne kmasndan holanmayan bir dnceye sahip olmas ve bunun Mfredta yansmasdr. Zira eserde neredeyse hibir yerde mellifin ben yle derim tarznda bir szne rastlamak mmkn deildir. Bir konuyla ilgili farkl grleri zikreder ama bunlar arasndan hangisini kendisinin tercih ettiini ya da hangisini kendi gr olarak zikrettiini anlamak ok zordur. Dikkatle izlendiinde grlr ki, mellifin kiyle ifadesiyle sralad grler arasnda kendi grn de zikretmektedir. zcesi: Rgb, kendi grn mehul failli bir ifade biimiyle vererek kendisini dier insanlarn seviyesinde grmekte ve onlarn nne kmay arzu etmemektedir. Deiik grleri verirken, oun, tercih etme yoluna bile gitmemi olmas, onun ne kadar engin bir ihtilaf fkhna vakf olduunu gstermektedir. Hemen hibir yerde kavramlarn anlamlarna indirgemeci bir yaklam sergilememi olmas da, her sayfada onun limne tutumunun tankln yapmaktadr. Bu toleransl, engin ufuklu, sade ve seknet iinde ele alma ve rfk ile muamele Onun en temel izgisidir. Kimi zaman ufak tefek tenkitler yapmas, kendine ok

272 273

Suyt, el-tkn, I/149. Mecduddin Muhammed b. Yakub el-Feyrzbd, el-Bula f Trhi Eimmetil-Lua, ts, ys, 69.

128

Ragb el-sfehani ve el-Mfredat

uygun gr tercih ettiini ifade etmesi bu izgiye hibir zaman glge drmemitir. 1. Mfredtn Metodu Rgb, bu kitabnda mkemmel bir metot ve stn bir slup kullanmtr. Derin ve geni bir ilm vukufiyete ve zengin bir bilgi birikimine dayanlarak maddelerin nce hakiki manalar, ardndan tretilen kelimeler ele alnmtr. Ardndan maddenin mecaz manalar belirtilip hakiki anlamla ne lde balantl olduklar aklanmtr. Bu, ancak Arap Dili ve Belaatnda kkl ve sindirilmi yani iselletirilmi bir bilgi ile yaplabilir. Kendisi her kavram ilerken nce madde ile ilgili Kurn ayetlerini vermi, ardndan hadislere gemi, sonra da Araplarn deyim, atasz ve iirlerini sra ile vermitir. Ele alnan kavramn manasn ortaya koymak iin birok ayeti delil getirmitir. Rbb, Mfredtta deiik kraatlere de deinmitir. ou zaman, Kurn, Kurn ve Snnet ile ardndan Sahbe ve Tbinin grleriyle aklamtr. Sonra da bilgelerin erat ile badaan grlerini sergilemitir. Mfredtn nsznde Rgb, kendi kitabn yle tantmaktadr: Kurn ilimlerinin en ok gerekli olan lafza ilikin ilimlerdir. Kavramlarn gerek anlamlarn incelemek de lafza ilikin ilimlerdendir. Kurnn manalarn anlamak isteyenler iin Kurn kavramlarnn anlamlarn renmek, ilk yardmc unsurlardr. Bunlar, tpk, bir bina yapmak isteyenin ncelikle ilk kullanaca malzemeleri temin etmesine benzemektedir. Bu sadece Kurn ilimleri iin faydal/geerli bir kural deildir; aksine, eriat ilimlerinin her biri iin de faydal bir kuraldr; nk: Kurn kavramlar, Arap Kelamnn z ve kaymadr; en mutedil, en deerli olanlardr. Fakih ve bilgelerin hkm ve hikmetlerini ortaya karmadaki dayanaklardr. En byk airlerin ve belagat ustalarnn nazm ve nesirlerinde daima bavurduklar kaynaktr. Bu kavramlarn ve onlardan doan ve tretilenlerin dnda kalanlar, ona kyasla, meyvelerin ii ile kabuu/hurmann kendisi ile ekirdei, budayn z ile kepei gibidir. Ben Kurn kavramlarn her ynden inceleyen yeterli alfabetik ekilde dizilmi bir kitap dikte etmek iin Yce Allahtan hayr dileinde bulundum. Sonuta metot olarak yle yapmay uygun grdk: nce elif, ardndan ba harfini

Dr. Mehmet YOLCU

129

alfabetik sraya gre dizecek, bu dizilite kavramlar ilk asli harflerine gre sralayacak, ilave edilmi harfleri dikkate almayacaz. Bu arada kavramlarn istiare yoluyla kullanlanlar ile trevlerini Kitabn hacminin elverdii lde ele alacaz. Kavramlarn birbirleriyle ilikileri konusunun incelenmesi ile ilgili kurallar ise, bu konuya ayrdm Risaleye havale edip burada tekrar ele almayacam.274 Rgbin, Genelde izledii yol badatrma, uyuturma ve farkllklarn zenginlik olacan dnerek onlarn hepsini vermeye zen gsterme eilimine ramen bazen imamlarn grlerini tartm, kimi grlerini kabul, kimilerini ise reddetmi olmas bu izgiden sapt manasna alnamaz. Bazen kendisine mahsus grler ileri srmesi de daima bir mnekkit olduu, eletirel bakt veya kusur arayan bir gze sahip bulunduu manasna ekilemez. Bir inceleme veya tahkikin kiiyi gtrd bir kanaat veya yorum olabilir. Kii delillere dayand ve baka grlere dmanlk havas iine girmedii srece farkl grleri ne karmas yadrganamaz. 2. Mfredtn Kaynaklar Rgb, daima Selefin szlerine byk nem atfetmekte ve onlara oka yer vermektedir. Tefsircilerden Hz. mer (23/644) halefe, saude mad.-, bn Mesd (32/563) beera, karara mad.-, Hz. Ali (40/661) sekene, akele, avede, hayera mad.-, bni Abbas (68/688) refese, rekaye, eraa, ehide, daufe, azera, kataa maddeleri gibi.- gibi sahabilerden gr alm ve kaydetmitir. Tbinden Mcahid (104/723) ehide, kabile mad.- Eb Sad Hasan- Basri (110/728) rafefe, eafe, saura, zalele, karrara mad.-, Katde (118/736) ebehe, kerihe mad.- gibi nde gelen byk alimlerden nakiller yapmtr. Daha sonra gelen mir b. erhl ab (103/721) harrara mad.-, Cafer-i Sadk (148/755) alime, vecehe mad.-, ve Sfyan es-Sevr (161/778) serafe mad.-, el-Esam (178/) ebihe, kaveme mad.- gibi byklerden oka nakiller yapmaktadr:

274

Rgb, Mfredt: Kurn Istlahlar Szl, I/33.

130

Ragb el-sfehani ve el-Mfredat

Dilcilerden Eb Bir Amr b. Osman Sbeveyh (181/797) - eyne, tahera mad.-, Ynus b. Habb (183/799)zeleka mad.-, Eb Sad el-Asma (213/828) veyele mad.-, Eb Zeyd (216/831) kesefe, eale mad.-, Abdullah b. Muhammed et-Tevvez (230/848) cebele mad.-, Ebl-Abbas el-Mberred (285/898) hacera, setara mad.-, Muhyiddin el-Kis (392/1002) mad.- ve Eb Bekr bnul-Arb (543/1148) sahera mad.- gibi tannm limlerden faydalanmaktadr. Mehur Kurrdan Hamza b. Habb (156/773) eteye mad.-, Yakb b. shak (205/821) yenea mad.- ve Eb Bekr Muhammed b. El-Hasan en-Nakk (351/962)savera mad.- gibi kraat imamlarndan gr ve dnceler almaktadr. Hatta Eb Bekir el-Allf (235/850)lte mad.-, Eb Ali Muhammed elCubb (303/915) hateme mad.-, Ebl-Ksm el-Belh (315/927) halele mad.gibi tannm kelm limlerinden ve isimlerini vermeden birok hekm/bilgeden nakiller yapmaktadr. Btn bunlar, onun eserini, Dil ve Tefsr iin nemli bir kaynak konumuna getirmitir. Rgb, tm telftnda olduu gibi, Mfredtn telifinde de kendisinden nceki ulemnn eserlerinden faydalanmtr. Bu onlar taklit etmi veya onlarn tm sylediklerini tekrarlamtr manasna alnamaz. Kendisi onlar incelemi, tartm, baz gr/tespitlerini kabul etmi, bazlarn ise uygun bulmamtr. Eer bir eser yazlyorsa mutlaka bir farkllk, yenilik veya grlerin telifi sz konusu olmaldr. Hibir orijinalitesi olmayan bir almann ilmi saylmas beklenemez. Mellifimizin her almasnda en azndan birka ynden orijinallik gzlenmektedir. Tr olarak tamamen zel olmasa da, trnn iinde fark edilebilecek derecede bir hususiyetleri olduu ortaya kmaktadr. Elbet almalar tamamen kendine mahsus deildir. Bu alanda kendisinden nce yaplm farkl formatta ok eser vardr. Bir ilim adam iin alt alanda yaplm bir almaya ihtiya duymamak, onu ciddiye almamak veya grmezden gelmek dnlemez. Onun iin Rgbn da eserlerini yazarken kimi kaynaklar kulland aktr. Elbet Mfredt yazarken de dayand birok eser vardr. imdi de bu kaynaklarn en fazla gze gelenlerinden sz edelim:

Dr. Mehmet YOLCU

131

1. bn Fris, el-Mucemmel fil-Lua: Rgb, kaynaklar veya nakil yaptklar arasnda bu eserin adn vermez. Yine ondan faydaland anlalmaktadr. Kitabn tertibi, ifadelerdeki byk benzerlik, hi deitirmeden yapt nakiller ve ayn iir beyitlerini rnek vermesi bunu aka gstermektedir. Szgelimi, ebbe, esse, cenefe, hasefe, secele, safede \ \ \ \ \ gibi kelimelerde ifadeler tamamen yaknlamaktadr. Sadece ksmen ksaltmalar vardr ve iir beyitleri azaltlmtr. 2. Eb Mansr el-Cebbn, e-mil fil-Lua: Mellif, dell ( )maddesin de e-mil kitabn maddeleri zengin, delil olarak kulland iirler az ve gayet faydal eklinde nitelemitir. Bu nitelikler aynen Mfredt iin de sylenebilir. 3. bnus-Sikkt, Tehzbul-Elfz: Mellif, bakale ( )maddesinde ondan nakil yapmtr. 4. Eb Al el-Fris/el-Fesev, el-Mesilul-Halebiyyt: Mellif, birka maddede kitabn adn vermeden sadece: el-Fris der ki diyerek ondan nakil yapmtr. Szgelimi, h ( ) ve rev ( )maddelerine baknz. 5. el-Ferr, Menl-Kurn: Szgelimi, tetr ( ) maddesine baknz. 6. bn Dureyd, el-Cemhera: Bundan faydaland nakiller ve ibarelerin benzerliinden anlalmaktadr. Ayrca Rgb, bn-i Dureydin (321/933) adn lehese ( )maddesinde aka vermitir. 7. ez-Zeccc, Menl-Kurn: Mellifin, Tevrt ( )maddesini ilerken Eb shk brahim b. Muhammed ez-Zecccn (311/923) szlerini adeta kelimesi kelimesine nakletmi olmas bunu aka gstermektedir. Ayn ekilde evera

( ) maddesinde de Yce Allahn: Ynetimde onlara dan (3/l-i mrn 159)


ayetini yorumlarken Zecccn szlerine ok yakn ifadeler kullanmtr.275 Mellif, Zecccdan nakil yaptn heyhte ( ) maddesinde aka ifade etmitir. 8. el-Hall, Kitbul-Ayn: Mellif, el-Hall b. Ahmedin (169/786) adn birok defa aka zikretmitir. Szgelimi bkz. Mekke, kavele, zaleme, daufe ve evvele

( ) ( )( )( )( ) maddeleri.

275

Zeccc, Menl-Kurn, I/483.

132

Ragb el-sfehani ve el-Mfredat

9. Eb Mslim el-Isfahn, Tefsr: Cehennem ( ) ve arada ( )mad delerine bkz. 10. Eb Ubeyde, Meczul-Kurn: rnek olarak bkz. Badu, debbe, ne )

( ( ) ( )maddeleri.
11. el-Ahfe, Menl-Kurn: Kavm ve avd ( )ve ( )maddelerine bkz. 12. el-Fris, el-Mesilul-Basriyyt: Berae ( )maddesine bkz. 13. el-Fris, el-Mesilul-Adudiyyt: Dem ( )maddesine bkz. 14. bn Kuteybe, Tefsru Garbil-Kurn: Devene ( )maddesine bkz. 15. Sibeveyh, Kitbu Sbeveyh: Eyne, yet, kne ve tahura () ( )( )

ve ( )maddelerine bkz.
16. Eb Ubeyd, el-Garbul-Musannef: Bu, baz madde ve iirlerde grlen byk benzerlikten anlalmaktadr. Ayrca bkz. Dn ( )maddesi. 17. Eb Ubeyd, el-Emsl: Pek ok maddede ok benzerlikler var. 18. Eb Ubeyd, Garbul-Hads: Bkz. Harase ()maddesi. 19. Saleb: Meclisu Saleb. Szgelimi bkz. Eyne, evvehe ( ) ( ) mad deleri. 20. bn Kuteybe: Garbul-Hads. Bkz. Beera ( ) maddesi. 21. el-Fris, el-Hucce lil-Kratis-Seba: Bkz. Tahara, dehale ()( ) maddeleri. Burada saydmz eserler elbette Mfredtn btn kaynaklarn oluturmaz. Srada okumalarda, bilgisayar taramalarnda benzer kelime ve ifadeleri tarayabilecek noktaya eritiimizde, bunu tm slam literatrne uyguladmzda elbet daha ok kaynaa rastlayacaz. Bizim burada verdiklerimiz el yordam ve kimi alan taramalar sonunda elde ettiimiz verilerden ibarettir. 3. Mfredtn En Mevsk Nshalar Gnmzde Mfredtn hem yazma hem de matbu birok nshas mevcuttur. Yazma nshalarn adedi neredeyse yze varmaktadr. Bunlarn bir ksmnda mstensih ad ve tarih yer alrken kimilerinden sadece biri, bazlarnda ise

Dr. Mehmet YOLCU

133

her ikisi de yoktur. Bunlar ancak byk bir proje olarak gl bir destekle karlatrlabilir. Uzman 5-10 uyumlu kiinin titiz almasyla daha salkl bir edisyon kritik basmna ulalabilir. 15-20 bask nshas bulunan Mfredatn neredeyse tm basklar ferdi giriimlerle gereklemitir. slam Konferansna bal lkelerin hibiri onun anna yakr bir baskya kavumas iin kln bile kprdatmamaktadr. Her birinin ylda yzlerce kitap bastn ve ounu finanse ettiini dndmzde nasl bir dnyada yaadmz daha net grebiliriz. En mehr ve mevsk nshalarn ve her birinin hususiyetlerini zetlemeye alalm: 1. Mahmdiye Nshas. Bu, Medne-i Mnevverenin Mahmdiye Ktphanesinde bulunan 218 numaral yazmadr. Byk boy 300 varak olup her varakta 19 satr bulunmaktadr. Bu, mevut yazmalarn en eksiksiz olandr. Onda bulunan birtakm ilaveler dierlerinde yoktur. 1054 ylnda Giyasuddin Ali eirz tarafnda istinsah edildikten sonra batan sonra asl ile karlatrlmtr. Bu nshann, hemme ( ,)hemede ( ,)hemera ( ,)hemeze ( ,)hemese () ve hra ( )maddeleri eksiktir. Bununla beraber birok matbu nshada esas alnmaktadr. 2. Mahmdiye Nshas/Kk Boy. Medne-i Mnevverenin Mahmdiye Ktphanesinde bulunan 2019 numaral yazmadr. Kk boy 242 varaktr. Kavramlar ayn hizada ama krmz mrekkeple yazlmtr. Her sayfas 22 satrdr. Bu nshann ilk sayfasnda birka iir yazl olup Vakafe Muhammed Emin Efendi denmektedir. 3. rif Hikmet Nshas. Medne-i Mnevverenin rif Hikmet Ktphanesinde 47/223 numaral yazmadr. Byk boy 351 varak olup her sayfas 26 satrdr. Maddeler krmz mrekkeple yazldr. lk sayfas yaldzldr. Hatt gzeldir. lk sayfasnda: Vakafe Hikmetullah b. smetullah el-Huseyn yazldr. 4. rif Hikmet Nshas/Orta Boy. Medne-i Mnevverenin rif Hikmet Ktphanesinde 46/223 numaral yazmadr. Orta boy 225 varaktr. Hatt gzel ve aktr. zerinde yle yazldr: Min Ktbil-Fakir Mustafa Behcet ResulEtibbis-Sultaniyye 1266. Vakafe Hikmetullah b. smetullah el-Huseyn 1267. 5. Kirmn Nshas: Sleymaniye Ktp. Hac Beir Aa No: 77. Muhammed brahim el-Kirmn tarafndan amda 697 ylnda istinsah edilmitir. imdiye kadar tespit edilen en eski tarihli nshalardan biridir.

134

Ragb el-sfehani ve el-Mfredat

6. Nasr b. Hasan Nshas: Sleymaniye Ktp. Badatl Vehbi No: 1920. nasr b. Hasan tarafndan hicri 741 ylnda istinsah edilmitir. 7. Ahmed b. Hattb Nsas: Sleymaniye Ktp. Ayasofya No: 432. istinsah tarihi hicri 1007. mstensih ise Ahmed b. Hattab. 8. brahim b. Abdullatif Nshas: Sleymaniye Ktp. Reid Efendi No: 117. brahim b. Abdullatif tarafndan hicri 1141 ylnda istinsah edilmitir. 4. Baslm Olan Mfredt Nshalar 1. Muhammed Seyyid Keyln Nshas. Msrda Muhammed Seyyid Keyln tahkiki ile baslan bu nsha, ofset yoluyla Beyrutta Drul-Marife tarafndan tekrar baslmtr. Beseme ( ) ve hasse ( ) gibi birok maddesi eksik olan bu nsha hata, tashif ve tahriflerle doludur; ayetlerde bile baz hatalar yaplmtr. nceleme banda be-on tane tahmin ettiimiz bu hatalar, kitabn sonuna vardmzda yzlere varmtr. 2. Meymeniyye Matbaas Nshas. Mustafa el-Bb el-Hlebnin destei ile Muhammed ez-Zuhr el-Gamrv tarafndan Hadyeviyye Ktphanesindeki deiik nshalarla karlatrlarak tashih edilmi bu nsha da, hata, tashif ve tahriflerle doludur. zellikle iirlerden alnan beyitlerde ok hata vardr. Yine de nceki nshaya gre iyi durumdadr. 3. Halafallah Nshas. Trkiyede Muhammed Ahmed Halafallah tarafndan tahkik edilip 850 sayfalk byk bir cilt halinde baslan bu nsha da hatalarla doludur ancak yukarda ad geen iki nshadan daha iyidir. Metin harekelenmemi, iirlerden alnan beyitler de ise pek ok hata vardr. Bu her nshann da ortak zellii, hibir aklama ve not ilave edilmemi olmasdr. Sadece metin verilmitir; o da salkl dzgn biimde verilmemitir. yle anlalyor ki, bu nshalar Mfredtn salkl bir yazma nshasna dayanm deildir. 4. Nedim Meral Nshas. Drul-Fikr tarafndan Beyrutta 1972 ylnda yaynlanan bu nsha Nedm Meral tarafndan tahkik edilmitir. Ayn nsha Drul-Ktbil-lmiyye tarafndan 1997 ylnda Beyrutta bir kere daha baslmtr. Bunda pek ok hata vardr. Muhakkik birtakm indeksler yapmsa da, onla-

Dr. Mehmet YOLCU

135

rn haklarn vermemitir. Bu tpk, Muhammed Seyyid Keyln tahkikinin kelimesi kelimesine bir kopyas gibidir. Muhakkikin bu baskda herhangi bir yazma nshaya dayanmad anlalmaktadr. Yan sra, Muhakkik, mellifin kavram sralamasyla oynam, baz maddeleri yerlerinden ne almtr. Szgelimi, elif

( )maddesi, mellif tarafndan Hemze Kitabnn sonunda verilmiken, o bunu


ba tarafta vermitir. te yandan, evvehe, ev, eyyu, eyyne , , , mad delerini eyyim maddesinden nce zikretmitir. Bunun daha pek ok rnei vardr. 5. Muhammed Hall Aytn Nshas. Drul-Marife tarafndan lki 1998 ylnda Beyrutta baslan bu nsha 1999 ve 2003 ylnda tekrar baslmtr. Ad geen Aytn tarafndan incelenmi ve tahkik edilmitir. 6. Safvn Adnn Dvud Nshas. Darul-Kalem tarafndan Dmakta 1412/1992de yaynlanan bu nsha imdiye kadar yaynlanm olanlarn en dakik ve ilmi biimde tahkik edilip yaynlanm olandr. ok czi yazm hatalar dnda tespit edilebilen bir kusuru grlmemitir. Bu nsha 1997 ve 2002 yllarnda tekrar baslmtr.276 ra Yaynlar tarafndan yaynlanan (stanbul Mays 2006) Trke evirisinde (Mfredt Kurn Istlahlar Szlnde) bu nsha esas alnmtr. Pnar Yaynlar tarafndan yaynlanan (stanbul Eyll 2007) Trke evirisinde de (Mfredt Kurn Kavramlar Szlnde), ayn tahkikli basknn 2002de tekrar baslan esas alnmtr.277 7. Dier nshalar: Rgbn Mfredt, dier baslm nshalarn ksaca belirtelim: A- Hicri 1287/1870 basks, B- Matbaatul-Edebiyye Kahire 11306/1889, C- Matbaatul-Hayriyye 1322/1904, D- Matbaatul-Meymniyye Msr 1324/1906, E- aphane-i Haydari Tahran 1373/1954, G- Kahraman Yaynlar stanbul 1986.

276 277

Bzk. Mfredtn dier bask nshalarnn hususiyetleri iin Mfredt Kurn Kavramlar Szl, s.33-34. Mfredt Kurn Kavramlar Szl, evirinin kimlik bilgileri, ayrca27, 35 ve 86 dipnot: 99.

136

Ragb el-sfehani ve el-Mfredat

F- Hasan el-Mustafavnn eitli fihristler ekledii Tahran 1973 basks. 8. eviri Nshalar: Rgbn Mfredt mazhar olduu alaka uygun biimde dier dillere evrilebilmi deildir. ncelikle evirisinin mmkn olup olmad tartlmtr. Bu kadar byk apl bir edebi eseri baka dile aktarmak gerekten mmkn olabilir mi? kinci ekince bu evirinin ne gibi bir faydas olabilir? Ne kadar evrilirse evrilsin anlalabilmesi iin mutlak bir bilgi birikimi ve ainalk isteyecektir. Bu kltrel birikimden yoksun okurlar ondan istifade edemeyeceklerdir? Bu birikime sahip olanlar ise zaten onu aslndan okuyabilirler, dncesi. nk bir husus ise, evirisinin ok zor olaca, ok skntl bir metin olduu, anlay. Tm bu olumsuz artlara ramen, Mfredt tespit edilebildii kadar snrl sayda dile evrilmitir. Bunlardan biri: A- Dr. Seyyid Gulam Rz Husrevnin yapt tahkik ve Farsa tercmedir. Bu eviri Murtazav tarafndan 1383/1963 ylnda Tahran da iki cilt halinde baslmtr. B- Do.Dr. Abdulbaki Gne ve Yard. Do. Dr. Mehmet Yolcunun Trke evirisidir. Bu eviri ra Yaynlar tarafndan Mays 2006 ylnda istanbulda iki cilt halinde baslmtr. C- Yusuf Trker tarafndan yaplan Trke eviridir. Yazma ve basl Nshalar arasndaki farklar gsterir dipnotlar evrilen bu tercme Pnar Yaynlar tarafndan Eyll 2007 ylnda kaln ve ar bir cilt halinde baslmtr. Buraya kadar verilen malumat, mmetin Mfredta gsterdii rabetin hala devam ettiini gstermi olmaldr. Tek eksik kalan bu basklarn ardnda gl kurum veya kurulularn olmamasdr. Ferd abalar byle byk emek isteyen almalar iin yeterli deildir. kinci husus da Mfredtn yine bununla ilgili olarak ehliyetli bir tetkik heyetinden yoksun biimde yaynlanm olmasdr. Kltr Bakanl, Milli Eitim Bakanl veya SAM gibi bir kurumun bunun iin gereken btn altyapy hazrlayarak uzmanlarnca iyi imknlarla hazrlanan anna yakr bir tahkikli basksn gereklemesi beklenmektedir.

Dr. Mehmet YOLCU

137

4. el-Mfredttan Etkilenenler Rgb Mfredtn yazdktan hemen sonra eserinin hreti lke snrlarn aarak dnyaya yaylmtr. Grd takdir ve hsnkabul onun elden ele dolamasna yol amtr. Belki de bunun iindir ki, Ulem, Mfredttan oka nakil yapmtr. Bunlarn banda el-Kms mellifi Feyrzbd gelmektedir. Onun, Mfredt zerinde alp kimi yerlerini ksaltt, kimi yerlerine ilavelerde bulunduu ve bylece deerli kitab Besiru Zevit-Temyzi yazd anlalmaktadr. nk o, oun, Rgbn ibarelerini olduu gibi aktarr, bazen de bir blm olduu gibi tamamen nakleder. Rgbn Mfredt trnden bir eser yazan es-Semnul-Haleb de Umdetul-Huffz f Erafil-Elfz adl ayn trdeki almasnn ana kayna olarak Mfredt alm ve ona kimi czi ilavelerde bulunmutur. Buna ramen kitab hl yazma halindedir. Zerke (794/1392) de el-Burhn f Ulmil-Kurn kitabnda ona dayanmaktadr.278 Suyt (911/1505) de konuya ilikin her eserinde ona oka yaslananlardadr.279 Rz ise, Tefsrinin pek ok aklama ve yorumunda Rgba dayanmaktadr. Badd de Haznetul-Edebte,280 Zebd (1205/1790), Tcul-Arsta;281 bn Hacer (851/1449), Fethul-Brde;282 el-Hseyn b. Habb el-Hanbel (809/1377) ise, kdul-Halsta;283 es-Semn el-Haleb de ed-Durrul-Mesnda;284 el-ls (1342/1923), Rhul-Mende;285 bnul-Kayyim (751/1350), Bediul-Fevidte;286 Bursev , Rhul-Mende Zuhruf sresinin 53. ayetinin yorumunda Rgbtan nakiller yapmaktadr. Rgbn Mfredttndan ve onda izledii metottan en fazla etkilenenlerin banda herhalde Zemaher (528/1134) gelmektedir. O da Essul-Bela adl eserinde onun metodunu izleyerek nce kelimenin hakiki sonra da mecz manasn vermitir. u farkla ki, Rgbn kitabnda yaklak 500 (be yz) beyit varken
Zerke, el-Burhn, II/148; IV, 18. Suyt, el-Muzhir I/184, el-tkn, I/210-218, Muterakul-Akrn, I/22. 280 Badd, Haznetul-Edeb, I/37, III/397, VII/128-245, VIII/92, IX, 302. 281 Recaa, rabaa, ebede, emede, avede maddeleri. 282 III/120, XI/503. 283 rnek olarak 281. 284 Birka misal iin III/689, IV, 389, 547, V, 570, VI/182-442. 285 Baz misaller iin I/262, II/129-131. 286 Misal olsun diye II/36.
278 279

138

Ragb el-sfehani ve el-Mfredat

Zemahernin (528/1134) kitabnda 6.000 (alt bin) belki de daha fazla beyit vardr. 5. Ulemnn Mfredt Hakkndaki Grleri Zerkei (794/1392) der ki: On sekizinci ilim Kurnn Garibini bilmektir. Bu da kavramlarn anlamn bilmek anlamna gelir. Bu konuda Eb Ubeyde Mamer b. Msenn (207/823), el-Mecz; Eb Amr b. el-Al (153/770), YktetutSrt kitabn yazmtr. Bunlarn en mehurlarndan biri bnu Uzeyzin kitab ile Herevnin, el-Garbeyn kitaplardr. Bu alann en gzel kitaplarndan biri ise, Rgbn Mfredtdr.287 Yine der ki: Kurn iki ksmdr. Birincisi hakknda muteber tefsirlerde nakiller bulunmaktadr. Dieri hakknda herhangi bir aklama yoktur. Bunlar her ne kadar az iseler de, onlara ulamann yolu Arap Dilinde bu kavramlarn anlamlarn ve kullanmlarn szn geliinden renmektir. Bu konuyla Rgb, Mfredtnda ok ilgilenmitir. Bu almasnda o, kavramn anlam konusunda dilcilerden daha ileri bir noktaya ular; zira o, szn geliini ve kullanld alan dikkate alr. Bu adan Feyrzbd de: Kavramlarn manalarn tespitte onun gibisine rastlanmaz. Hc Halfe (1068/1657) de der ki: Rgbn Mfredtu Elfzil-Kurn. erat ilimlerinin her birinde faydal olan bir kitaptr.288 Semn Haleb der ki: Rgb, bu konuda [erat ilimlerinin pek ok dalnda] derinlemitir, kendisinden ncekilere gre konular daha geni ele almtr ve bu konuda kendine has bir metot izlemitir.289 Btn bunlar gz nnde bulundurulduunda denebilir ki: Mfredt, ilm kk bir ansiklopedi saylr. Dil, Nahiv, Sarf, Tefsr, Kraatler, Fkh, Mantk, Hikmet, Edebiyt, Nevdir, Usl-i Fkh, Tevhd gibi pek ok konuyu birlikte ilemektedir.

Zerke, el-Burhn fi Ulmil-Kurn, I/291; Suyt, el-tkan, I/149. Zerkei, , II/172; el-Feyrzbd, el-Bula, 69; Hc Halfe, Kefuz-Zunn, II/1773. 289 es-Semn el-Haleb, Umdetul-Huffz, elyazmasi, varak, 1.
287 288

Dr. Mehmet YOLCU

139

6. Mfredt Hakknda Deerlendirmeler Yazma bir eserde tespit edilen herhangi bir hatann sebebi balamnda, ilk akla gelebilecek kusur ve hata ncelikle iml veya mstensihe hamledilir. Basma eserlerde ise bunun ad bask hatasdr. Mfredtn imdiye kadar pek ok basks yaplmtr. Ancak bunlarn hibiri hata, tashf ve tahrflerden kurtulabilmi deildir. Kimilerinde Rgbn kulland baz iirler, bir ksmlarnda baz ayetler, kimilerinde ise baz kavramlar eksik kalmtr290. Bunun yannda insan olmann gerei olarak eserlerinde Ragbn da kimi zaman hata yapt gzlemlenmektedir. Rgb ilmin deryalarna dalm, oradan Mfredt gibi inciler karm, kendisi onca derin ilmine ve deerli edebiyatna ramen kimi kusurlardan kurtulamamtr. Onlara da burada ksaca deinmekte yarar vardr. 1. Rgb, Mfredtta kimi zaman kraatlere deinmitir. Fakat onlarn mtevtir olanlar ile z olanlar arasnda herhangi bir ayrm yapmamtr. Hlbuki mtevtr ile z kraatler arasnda hem nispet hem derece fark vardr, hem de hkm bina edilmesi asndan farkldrlar. 2. Mfredtta kullanlan hadis kltr kimi zaman yetersiz kalmaktadr. Bunu, kimi zaman baz szleri Rasule nispet ettii halde, bunlarn sahih kaynaklarda peygamber sz olduklarn gsteren bir dayanaa rastlanmamasndan anlamaktayz. Szgelimi, Rgb, cebere ( ) maddesinde l cebre vel tefvde )

( szn peygambere nispet etmitir. Hlbuki bu ifade, kelamclarn szdr; Peygamberin sz deildir. Dier yandan verese ( )maddesinde
grld gibi, baz uydurma hadisleri de kaydetmektedir. Kimi zaman da peygamberin (sas) sz olduu halde onu peygambere nispet etmedii grlmektedir. Szgelimi, sarafa ( )maddesinde yle demektedir: Araplarn ataszlerinden biri de udur: Onun ne harcamas ne de adaleti kabul edilir )

( . Bu ise, peygamberin, sahih kaynaklarda yer alan sahih bir hadisidir.291


3. Mutezileye genelde muhalefet etse de, bazen onun kimi grlerini tenkit etmeden almaktadr. Zemele ( )maddesinde ya eyhal-Mzzemmil (

290 291

Mfredt: Kurn Kavramlar Szl,27-28, 38-52. Eb Dvd, Edeb Hadis No: 5006. el-Mnzr der ki: Senedinde kopukluk vardr. et-Tergb vet-Terhb, I/69.

140

Ragb el-sfehani ve el-Mfredat

) ayetini (73/Mzzemmil 1) aklarken der ki: Yani kendi elbisesine br


nen. Bu istiare yoluyla kullanlan bir ifadedir. Bir ii eksik yapan, ihmal eden, gevek tutan insann tutumunu kinaye ve tariz yolu ile tenkit etmeyi ifade eder. Buna gre ayet, Hz. Peygamberin iin bir uyar ve tenkit mahiyetindedir. u kadar var ki, Peygamberler, grevlerinde kusur etmek ve onu nemsememekten mnezzehtir. zellikle geceleri ayaklar iinceye kadar ibadetle megul olan bir zat iin rahatlkla byle denmi olmasnn makul bir yan taraf yok iken, kelime dorudan bu manay gstermezken byle demek uygun dmeyecektir. Bu sadece Mutezilenin ileri srd tutarsz grlerinden biridir. yle sanyorum ki, Rgb, bu gr Mutezilenin byk tefsircilerinde Eb Muslim Isfahnden almtr. Zemaheri (528/1134) de Tefsrinde bu gr kaydetmitir ki, O da Mutezilenin nclerinden biridir. 4. Rgb, kimi zaman baz yanlglara da dmtr. Bazen birisinin szn bakasna nispet etmitir. Szgelimi, ( )maddesinde Eb Al ibnu Ahmed el-Fesev (370/980) der ki: ( ) (, ) sznden alnmtr. Byle demi ama bu bir hatadr. nk ( ) mirttaki mm harfi asla ilave edilmi bir fazlalktr. ( ) ise, ( ) kalbndadr. Fakat bunu Eb Al sylememitir. Onun syledii sadece udur: Baz dil rvileri, meret ( ) in, )

( sznden alndn sanmlardr. Bu ise, fahi bir hatadr. taki mm harfi ektir. Meret ( ) ise, felet ( ) kalbndandr.292 Fetene ( ) madde sinde (/86( ) Kalem 6) ayetini aklarken der ki: el-Ahfe der ki: el-meftn kavramnn anlam el-fitne dir. ( ) ile ( ) szleri gibi. Yani, bu ayet: ( ) anlamndadr. Bakalar ise, ( ) demektir; b harf ise, ektir demitir. Tpk (48/Fetih 28) de ( ) ifadesi
gibi. Burada Rgbn bakas dedii Ahfein kendisidir. Ahfe bu gr savunmutur. Bunu Menil-Kuranda ( II, 505) kaydetmitir. Rgbn, Ahfe der ki diye aktard sz ise, el-Ferrnndr. nk Ferr burada: el-meftn ( ), el-cunn ( ) anlamndadr. Bu da el-futn ( ) kelimesine yakn anlama gelir. Nitekim ( ) denmitir293 diye bir yorum da yapmaktadr.

el-Mesilul-Halebiyyt, 59. Burada sz edilen dil bilgini bnu Durayddir. Cemheretul-Lua, III/259. Eb Zeyd de byle sylemitir. 293 Ferr, Menil-Kuran, III/173.
292

Dr. Mehmet YOLCU

141

5. Kelimelerin yazlnda baz tashfler yaplmtr. Bu hemen hemen kimsenin kurtulamad bir durumdur. Mesela bahr ( )maddesinde bentu bahrin )

( : Bulutlar demitir. Dorusu bunun bentu bahr ( ) eklinde olma sdr. Bu da ha () harfi ile ya da bentu mahrin ( ) biiminde olduunu
gsterir. 7. Baz kelimeler aklanrken kimi yanl yazllar sz konusu olmutur. Szgelimi, berede ( )maddesinde kelime izah edilirken kullanlan hareket ( )szc hararet ( )eklinde yazlmtr. Zeraa ( )maddesinde ezraa fiili izderaa ( )eklinde yazlmtr ki manay bozacak niteliktedir. Birincisi yeermek manasnda, dieri ekini bol olan blge anlamndadr. sehele ( )maddesinde nehrun sehilun ( ) ifadesinde geen sehilun ( )szc, sehlun ( )eklinde yazlmtr. azebe ( )maddesinde geen mun azbun (

)tatl bir su ifadesi tayyibun (/) temiz, gzel, tatl souk kelimesiyle aklanmtr. Ne ki, baz bask nshalarnda bu kelime sadece bridun (/)souk eklinde yazlmtr. aree ( )maddesinde glgelik manasna gelen ar ( ,)y harfi atlarak ar (/)taht, koltuk eklinde yazlmtr.294 Buna benzer
kusurlar bir yekn tutacak miktardadr. Hepsini ancak bir tetkik ortaya karabilir. 8. Rgb bazen iirlerde kimi tashifler yapmtr. Mesela enfernn beytini son msrasn li evveli baklin ( ) diye rivayet etmi fakat dorusu li evveli neslin ( ) eklindedir. 9. Rgb, Kuranda bulunan baz maddeleri ilememitir. Bu konuda esSemn el- Haleb derki: ...Bununla beraber o [Rgb] birka kavram kitabna [elMfredt] almamtr. oka bilinmesine ihtiya duyulduu, manalarnn ve dil ynnden hangi kkten geldiklerinin tespit edilmesi bir ihtiya olduu halde, kendisi bu maddelere deinmemi ve onlarn varlna iaret de etmemitir. Yan sra, Kuranda gemeyen baz maddeleri kaydetmitir. Gerekten az olan bir kraate dayanarak bezere ( ) maddesini am ve (16/Nahl 78) ayetini rnek vermitir. Hlbuki ayetin bu ekilde okunmas caiz deildir. Tamamen ihtiya olduu halde yer vermedii maddeler ise unlardr: Gaveta (/5[ )Mide 6], zeben (/69[ ) Alak 18], karae (/601[) Kurey 1], keleha (/32[ ) Mminn
294

Mfredtn mevcut baslm nshalari, bahsi geen maddeler.

142

Ragb el-sfehani ve el-Mfredat

104], kadeve (/34[ )Zuhruf 23], nedaha ( /55[ )Rahman 66].295 Hem Rgbn hem de es-Semnin zikretmedii maddelerden biri feneye (/55[ )Rahman 26] dieri ise hardal ([ )Enbiya 47] maddeleridir. 10. Rgbn kimi kusurlarndan biri de, bazen bir eyin belli ksmlara ayrldn belirttikten sonra onlar maddeler halinde sayarken kimi zaman birini fazla, kimi zaman ise, eksik saymasdr. Eksik sayd maddelerden biri vahade()dir. Bata el-vhid mterek bir lafzdr. Alt ekilde kullanlr, dedikten sonra be tanesini sayp altncsn kaydetmemitir. Bata belirttii saydan fazlasn saymas ise, heleke ( )maddesinde grlmektedir. Bata helak ekilde olur demi, onlar sayarken ise, drt madde kaydetmitir. 11. Rgb, kavramlar alfabetik sraya dizerken nc harfi dikkate almamtr. Bu nedenle eb ( ) maddesini ebbe ( )maddesinden nce vermitir. Szlkte yer alan kelime ve kavramlarn sraya dizilii konusunda grlen farkllklar sesli harflere benzer zellikleri nedeniyle kk harfleri deien zellikle son harfin aslnn ne olduu konusunda kan ihtilaf ve anlamazlktan kaynaklanmaktadr. Kimisi fiilin son harfini elif, kimi vav, kimi de y kabul edebilmektedir. Bu tercihlere gre hangi srada gelecei de deimektedir. Szlklerde bunun rneklerini sesli harflere karlk gelen med harflerini ieren kelimelerin ounda grmekteyiz. Kelimenin asl harflerinin deiebilenleri zerinde yaplan tespit almalarnn farkllamas onlarn sralamasn da etkilemektedir. 12. Rgbn Mfredtta yer verdii baz grler, kimi limler tarafndan tenkit edilmitir. Mesela sebehe ( ) maddesinde airin subhne min Alkametilfahiri ( ) szn aktarp: Deniyor ki: Bunun anlam: Tehekkum yoluyla Subhne Alkameti ( ) demektir. Burada min ( ) faz ladan kullanlmtr. Bu gr, el-Badadi yle tenkit etmitir: Rgb bu beyitte subhan ( )kelimesinin Alkame()ye muzaf olduunu ve minin zaide olduunu sanmtr. Bu ise, hem dil hem de edebiyat asndan zayftr. nk Araplar sbhan ( )kelimesini sadece Allaha veya Allah gsteren zamirine veya Rabb kelimesine muzaf olarak kullanrlar. Bunu bakas iin kullandklar

295

Umdetul-Huffz, varak 1.

Dr. Mehmet YOLCU

143

duyulmam/grlmemitir. Edebiyat asndan ise, min ( , ) Basrallara gre vacipte ziyade yaplamaz.296 Ayn ekilde, meyede ( )maddesinde der ki: Mide ( :) zerinde ye mek bulunan tepsidir. Bunlarn her birine mide ( ) denir. es-Semn, bu gr yle tenkit etmitir. Mide ( : ) zerinde yemek bulunan sofradr. Eer ze rinde yemek yoksa ona mide ( ) denmez. Mehur olan manas budur. Ancak Rgb, bu konuda yle demektedir: [...] deyip onun ifadesini nakletmektedir.297 13. Rgbn yapt yorum ve aklamalarn kimi zaman kulak trmalad, uyumsuzluk gsterdii ve mana atallamasna yol at da tespit edilmitir. Bazen maddeye uygun olmayan izahat verilmi, kimi zaman itikak konusunda madde ile ilgisi olmayan konulara girildii grlmtr. Buna benzer ynlerine ilikin birtakm tenkitler ald ve daha uygun aklamalar, yorumlar yapld gzlenmektedir. Szgelii, savete ( )maddesinde zikrettii isnt () bunlardan biridir. Konuyla alakas olmayan bu kelimenin neden burada sz konusu edildii anlalamamtr. Nevese ( )maddesinde tanmdan sonra misal gsterilen ayette [114/Ns 1] geen ( )kelimesi zerinde yorum yaplmaktadr. Bu kavram bazen kullanldnda insanlk manas kastedilir. Bu da insanlarn iinde mevcut olan insanlk vasfna layk, akll, gzel ahlakl ve dier hususiyetlerine uygun olarak erdemli biimde hareket eden insanlar iin kullanlr. Bu vasf tamayan o ismi hak etmemi olurlar. nsanlarn iman ettii gibi iman ediniz(/2[ ) Bakara 13] ayetinde bu insanlk manas kastedilmitir. Yani: Erdemli, gzel ahlakl, insanlk onuruna yakr biimde insanlklarn gerei olarak iman edenlerin iman ettii gibi iman ediniz. Yoksa insanlar kskanyorlar m? (/4[ ) Nisa 54] ayetinde kastedilenler de bu manadadr. Yani: Yoksa insanlk vasfn tam anlamyla zerinde tayanlar kskanyorlar m? Yazmalarda ise, Hac 40 ve Bakara 251. ayet misal olarak gsterilmitir. Birinci ayet ile ikinci ayetin misal gsterilmesi arasnda ok fark vardr. lki ile mellif kendi aklamasyla elikiye derken, ikincisiyle uyumlu bir izah yapm olmaktadr. Buna benzer skntl delillendirme, izah ve yorumlar dem ( ,)anete (/02[ )Taha 111], harese ( ,)h ( ,)haea ( ,)il ( )ve Tbt ()

296 297

Hiznetul-Edeb, VII/245. ed-Durrul Mesm, IV, 502.

144

Ragb el-sfehani ve el-Mfredat

gibi maddelerde de sz konusudur.298 Yazmalar ve basmalar arasnda eksiklik fazllk trnden eyler vardr. Bunlarn tamamn Rgba mal etmek doru olmasa da, yazmalar, baslm nshalar ve ilgili eserler taranarak zme kavuturulmas mmkndr. Bu zme ynelik giriimler olsa da hepsinin zm iin yeterli bir gayret veya emek henz harcanm deildir. 14. Bazen ihtilafl konularda gr tercih ederken, zayf grleri setiine rastlanmaktadr. Mesela rabbe ( )maddesinde er-Rabbn ( ) Sryanice bir kelimedir demi, fakat es-Semn, Umdetul-Huffzda bu gr reddetmitir. 15. Mfredtn bask nshalar arasnda kimi zaman baz ilaveler yapld tespit edilmitir. Bu ilavelerin her birinin dayanlan nshadan kaynakland dnlse de buna bir are aranmas ve iyi bir tetkikten sonra zme kavuturulmas beklenir. Mesela u maddelerde baslm nshalar arasnda kimi farkl ilaveler gzlenmektedir: eb, amile, daave, garara, karrara, karube, kefere, sarafe, vasata gibi.299 Btn bunlar, Mfredatn deerini drecek deildir. Zira Allahn kitab dnda herhangi bir kitabn batan sona doru olmas mmkn deildir. bnu Abbasn (68/687) ve ondan sonra mam Malikin (179/795) Reslullah (sas) iaret ederek dedii gibi: Her birimizin kabul edilecek veya reddedilecek grleri vardr; u makamn sahibi mstesna. Bu da: Her bilenin stnde bir bilen vardr (12/Ysuf 76) yetinin bir aklamas ve teyidi anlamna gelir.

SONU
Bu inceleme neticesinde Rgbn Mfredtn nsznde sylediklerine gelmi olduk: Yce Allahn bize nurlarndan bir nur vererek, bizim iyiyi iyi, kty kt olarak grmemizi salamasn, hakk ve batl gstererek/reterek her ikisini de kendi hakikatiyle tanmamz salamasn diliyorum. Biz ancak bu sayede nurlar nlerinde ve sa ellerinde olan kiilerden olabilir ve Yce Allahn: Mminlerin kalplerine sekinet veren Odur (48/Fetih 4) ve: te Yce Allahn

298 299

Ksm kimi aklamalar iin Mfredt Kurn Kavramlar Szl,41-52. Misaller iin ,37-52.

Dr. Mehmet YOLCU

145

kalplerine iman yazd ve kendinden bir Rh ile destekledii kiiler onlardr (58/Mcdele 22) diye nitelediklerinden olabiliriz. Herhalde tm Kurn almalarnn, ilim ve emein maksad budur. yle anlalyor ki, Rgb, Kurn ve slama en nemli hizmetlerden birinin Kurn kavramlarnn doru manalarn tespit etmek ve bunu dier insanlarn istifadesine sunmak olduuna gnlden inanan bir zattr. Yllar ald kesin bu almas ve dier eserleri hep bu yne sevk edilmi gibidir. Kurann, okunan ve yaanan bir kitap olmas onu ok farkl bir konuma tamaktadr. Kavram almalar bizde 1980 ve sonrasnda youn biimde gndeme girdi ve bu alanda yaplan almalar oka okundu. Kitap okuyan kesim bununla 10 yl kendini ayakta tuttu. Bundan sonraki 5-10 ylda ise, birtakm beklentiler iine girdi. Fakat ounlukla umutlarn, emel ve arzularnn gereklemediini grd. Bundan sonra kelami, felsefi ve psiko-sosyal konulara yneldi. Arad bir k, bir k yoluydu. Bundan da 5-10 yldr kayda deer bir verim alabilmi deildir. Rgbn belirttiine baklrsa, bizim bu kadar kltrel ykle bir ey yapmamz, bir ey olmamz gerekirdi. Kanaatimce Rgb, Kurn ve kavramlarna, inan sistemi ve ahkmna hkim bir ilim ve kltre sahiptir. Hibirimiz ne onun ilmini, ne ahlakn ne de yorumunu tartabiliriz. Yani o bu konularda bilinli bir limdir. Samimi, duyarl bir uzmandr, hatta bu ilerin duayeni konumundadr. Onun Kurn anlama, yorumlama ve yaama metodu bize k tutabilir. ncelediimiz kadaryla Rgb, zamanna kadar ilm miras en mkemmel biimde kullanmtr. Arapa ile ilgili her tr kaynaa geni biimde yer vermitir. Szlk, edebiyat, sanatlar, emsal, atasz ve iirler konusunda en geni bilgi ve birikimle donanm bir kltrle Kurn, kavramlarn, hkmlerini, ifade ve slubunu incelemitir. Aklama ve yorumlarn bunlarn glgesinde deilse de, nda yapmaya zen gstermitir. Kavram ve ifadeleri aklamak ve yorumlamak iin Reslullahn aktarlan sz, direktif ve uygulamalarn nemli bir kaynak olarak kullanmtr. Bunla-

146

Ragb el-sfehani ve el-Mfredat

ra kukucu ve ekingen biimde yaklamamtr. Kuku, srekli mspet ileyen bir dinamiklik gerektirmez. yi niyet sahibi insan veya lim herkese en azndan kendisi kadar hak verir, samimiyet takdir eder. Sze kulak verir ve onun en gzel olann alp kabul eder ve gereini yapar. Bu tutum kabul edilenin dnda kalan grlerle kavgal olmay gerektirmez. Onlar mutlak hata, yanl veya dallet olarak grmeye yol amaz. telerden gelen hikmet sznde yle denmiti: Huz m saf, da m kedur: Ak biimde temiz olan al; bulank olan brak! Rgb, adeta bu hikmetin bir uygulamas olarak Sahabe ve Tabin szlerini de, andan nceki ulemann yorumlarn da incelemitir. Onlarn iinden en makul ve uyumlu olanlarn semekte saknca grmemitir. lke olarak kendi aklna, ilim ve vicdanna uygun gelenleri setii dnlebilir. Onun zellikle yapmad cedeldir, didimedir. Kat polemiktir, kavgadr. Akaidi, fkh, tarihi ve dier mezhep veya merepleri ilgilendiren cedel, polemik ve ihtilaf konularna ilikin meselelerde ar ulara eken yorum ve tenkitlerden uzak durmaktadr. En ar tenkidi: Bu gr doru deildir eklinde ifade ediliyor. Yumuak, sakin, olgun, dikkatli ve hassas biimde kulland aklama ve yorum slubu etrefilli, karmak, ekimeli konulara gelindiinde bir kat daha duyarl bir tona brnyor. Bu da onun ilim, irfan ve kemal gibi alanlarda ne kadar ilerlediini, derinletiini ve dnya apnda bir bilge lim olduunu bize aka anlatm oluyor. Kurn almalar, anlama ve yorum abalar sakinlemi bir ruh ve gnlle, kemale ermi bir ekin, iselletirilmesi ve olgunlam bir akl ile donatlmal ve desteklenmelidir. lim ve irfan, akl ve gnl ynnden sknete ermi zevt tarafndan icra veya kontrol edilmelidir. Kurn zerinde yaplan almalarn modernist eilimli, gelenee dman veya kzgn duygularla yrtlmesi, sergilenmesi makul deildir. Tenkit ve polemik merkezinde odaklaan Kurn almalar mutedil bir izgiyi yakalama ansn, kuatc ve koruyucu vasfn kaybeder. Cedel, didime, kavga, tefrika ile dmanlk atmosferi oluturup bouma havasn kztran Kurn anlama ve yorumlama gayretleri cevheri ve ana fikri asndan Kurnn getirdii ruh ile rtmez, badamaz ve kaynamaz.

Dr. Mehmet YOLCU

147

Kurn, Mslmanlarn yaknlama, muhabbet, sayg ve beraberlik duygularn besler. Onlarn ruh, akl ve gnl asndan lfet, nsiyet ve ittifak gibi btnlemeye yol aan eylemlere ynelmelerini glendirir. Onlar karde yapar. nsanlara kar efkat ve merhamet ile dolu bir gnl sahibi olmalarnn yolunu aar. Makul bir hareket mant elde etmelerini salar.

149

HKMET YURDU
Dnce Yorum Sosyal Bilimler Aratrma Dergisi
ISSN: 1308-6944 www.hikmetyurdu.com

Hikmet Yurdu Yl:1, S.1, (Ocak-2008) ss.149-160

CMA, KIYAS VE STHSANIN ESASLARI*


smail Hakk (zmirli)** Ali Duman*** zet:
cma, kyas ve istihsan, slam hukukunun akli delillerinden dr. Bunlardan ilk ikisi, zerinde ittifak edilen delillerdir. stihsan ise, zellikle Hanefilerin kulland bir delil olup, onun kullanm hakknda mezhepler arasnda fikir birlii yoktur. zmirli smail Hakk bu makalesinde slam hukukunun bu delilini ele alarak incelemektedir. Anahtar Kelimeler: cma, Kyas, istihsan, zmirli smail Hakk, edile-i eriyye, fkh, Hanefi fkh

Abstract:
jma, qiyas, and istikhsan are trio of mental evidences of slamic Law. That of two are evidences of which above alliance. But above istikhsan which use it Hanefis is not alliances evidence. zmrili smail Hakk is in this articles examinate these evidences of slamic Law. Keywords: jma, qiyas, istikhsan, zmrili smail hakk, evidences of slamic Law, fqh, islamic law, hanefis fqh.

GR
smail Hakk zmirli, 19. yzyln sonlarnda domu ve 20. yzyln ortalarnda vefat etmi, son dnem Osmanl ve ilk dnem Cumhuriyet yllarnda yaam bir bilim adamdr. zellikle Kelam ve felsefe alanndaki eserleriyle tannan bu nl ahsiyetin, slam hukuku alanyla ilgili de pek ok almas, kitap ve makalesi mevcuttur. Sebilrr-Read dergisinde yaynlanm olan makalelerinden bazlar unlardr: Ribel-Fazl ve Riben-Nese: SR., C. 11, adet: 275, st., 1329, ss.231; Mevrid-i cman Kffesini Bilmek art mdr?: SR., C. 12, adet: 288, st., 1330, ss.22-24; Di Doldurmak Meselesi: SR., C. 12, adet: 289, st., 1330, ss. 42-44; Her Mesele-i Fkhiyye
Bu makale, Sebilr-Red Gazetesinin 24 Nisan 1330 tarihinde yaynlana 12. cildinin, 295. saysnda, 150-154. sayfalar arasnda yaynlanmtr. ** zmirli smail Hakk, h. 1285 (1868) ylnda zmirde dodu, 31 Ocak 1946da Ankarada ld. Hayat hakknda geni bilgi iin bkz. Celalettin zmirli, zmirli smail Hakk, Hayat, Eserleri, Din ve Felsef limlerdeki Mevkii, Jbilesi ve Vefat, HS, 24-25 Kasm 1995, Ankara, 1996, 241; Hilmi Ziya lken, Trkiyede ada Dnce Tarihi, stanbul, 1966, 276; smail Kara, Trkiyede slamclk Dncesi, stanbul, 1987, II.91; Sabri hizmetli, smail Hakk zmirli, Ankara, 1996,3-4; erafettin Glck, Kelam Tarihi, Konya, 1992, 267; Bayram Ali etinkaya, zmirli smail Hakk Hayat, Eserleri, Grleri, st., 2000, 51; Ali Birinci, zmirli smail Hakk mad., DA, XXIII.530-531 *** Yrd. Do. Dr., nn niversitesi lahiyat Fakltesi slam Hukuku retim yesi.
*

150

cma, Kyas ve stihsann Esaslar

in Bir Nakil Lazm mdr?: SR., C. 12, adet: 290, ss.58-60; Nisaiyt: Tesettr Meselesinin Tark-i Halli: SR., C. 12, adet: 291, st., 1330, ss. 78-80; Sebilr-Reada On iki Sual ve Cevablar: SR., C. 12, adet: 292, st., 1330, ss.94-97; rfn Nazar- eriattaki Mevkii: SR., C. 12, adet: 293, st., 1330, ss. 128-132; Amel-i Ehl-i Medine: SR., C. 12, adet: 294, st., 1330, ss. 134-138. cma, Kyas ve stihsann Esaslar makalesi de Sebilr-Readda yaynlanan makalelerinden birisidir. zmirli smail Hakknn fkh alanyla ilgili Sebilr-Readda yaynlanm olan btn makalelerini sadeletirerek bir kitap haline getirmek genel amacmz olmakla birlikte, bu almann tamamlanmas belirli bir sre alaca iin, sadeletirdiimiz makaleleri yaynlamay uygun grdk. zmirlinin bu makalesi Sebilr-Reada On iki Sual ve Cevablar adl makalesinin bir paras olarak deerlendirilmelidir. zmirli, kendisine sorulan fkh alanyla ilgili on iki soruya cevap vermitir. cma, Kyas ve stihsann Esaslar makalesi de dokuzuncu sorunun cevabdr.

SADELETRME
Soru 9: cma, kyas ve istihsann esaslar nedir? Hkm nassa m dndrmektir? CEVAP: CMA: cma, mtehitlerin bir meselenin ortaya kt asrda er bir hkm zerine ittifak etmelerine denir. lim ehlinin ounluuna gre avamn ne ayrlklar, ne muhalefetleri itibara alnmaz. nk avam dini hkmlerde inceleme yetkisine ehil deildir, delili anlamazlar, burhan idrak etmezler. Bazlarna gre avam da Hz. Muhammedin mmetinden olduklar iin onlarn grleri de dikkate almaya deer. Bu gr ibn Sabba ile ibn Burhan baz kelamclardan nakletmektedirler. Amid bu gr tercih etmitir. bnsSemn ile Safa el-Hind bu gr Kad Ebu Bekir el-Bakllnden hikaye etmektedirler. Herhangi bir asrda mtehidin olmamasnn caiz olduu grnde olan ilim ehline gre avamn icma` meselesi daha nceki ihtilaftan tremekle birlikte yine de tartmaldr (muhtelefn fih): Mtehitlerin bulunduu durumlarda avamn icman geerli saymayanlara gre avamn icma hccet olmad gibi,

zmirli smail Hakk Ali Duman

151

mtehitlerin bulunmasna ramen avamn icman geerli sayanlara gre avamn icma` hccettir. Herhangi bir asrn mtehitsiz olmayaca grnde olan ilim ehline gre byle bir eyi dnmeye bile gerek yoktur. Karaf, evkn, Ebut-Tayyib el-Kanci icma` pozitif bilimlere de genelliyorlar ve icma`n tarifindeki: er` hkm ifadesi yerine bir i tabirini kullanyorlar. Bylece icma` din, akl, rf, evkn ve Ebut-Tayyib el-Kanucnin ilavelerine gre`, dilbilimsel alanlar da kapsyor. Bu aklamaya dayanarak pozitif bilimlerde geerli olan icma` pozitif bilim alimlerinin fikir birlii etmesiyle btn usulclerin, nahiv konularnda btn nahivcilerin, tp konularnda btn tplarn fikir birlii yapmasyla icma` gerekleir. Pozitif bilim alimi olmayanlara avam denir. Gemi mmetlerin fikir birlii etmeleri hccet deildir, ancak Ebu shak sferanye gre onlarn icma`lar da hccettir. cma`n hccet olup olmamas hakknda mmet arasnda ihtilaf vardr: 1. Nazzam ve baz haricilere gre icma` asla hccet deildir. 2. mamiyyeye gre masum imam bulunmak kaydyla icma` hccettir. 3. Fahruddin Raz ile Seyfddin Amidye gre icma`, zanni hccettir. 4. ounluk alimlere gre, zellikle Hilaf lminin kurucusu Kad Ebu Zeyd ed-Debus, emsl-Eimme es-Serahs, Ebu Bekr es-Sayrf, bn Burhana gre icma` kesin delildir. cma`a kesin delil diyenler: cma, btn delillerden nceliklidir, ona asla hibir delil aykr olamaz diyorlar ve icma` inkar edeni kfrle, aalayarak veya bidatlkla itham ediyorlar. 5. zerinde ittifak olan icma`, kesin delil ve sukuti icma` gibi300 zerinde

300

Baz mtehitler bir konuda fetva verdii veya sahip olduklar kanaate gre hkmettii (kaza) halde dier mtehitlerin henz herhangi bir gr bildirmeden nce bunu bilip de adeten dnecek kadar vakit geirdikten sonra korku ve dier herhangi bir sebep olmakszn veya takiyye yapmakszn o gre kar kmadklar durumda gerekleen icma`a skt icma` denir. Skuti icma` ounluk Haneflere, Ebu Hamid sfernye gre hccettir. bn Eb Hureyreye gre skuti icma` fetva ise geerli bir icmadr, kaza ise geerli bir icma deildir. Ebul-Hasan el-Kerhi ve Amidye gre skuti icma zanndir. mam- afi, sa b. Eban, Ebu Bekr el-Bakllnye gre skuti icma hccet deildir. Ebu Ali el-Cbba, afilerin ounluu, bnl-Kattan ve Revayanye gre inkiraz- asrdan sonra yani hadisenin gerekleme zamannda bulunup da onun hakknda bir hkm zerinde ittifak eden btn mtehitlerin vefat etmesinden sonra icma`dr, Ebu shak irz el-Lumada: doru olan gr budur diyor.

152

cma, Kyas ve stihsann Esaslar

ihtilaf olan icma`, zanni delildir. Bu da baz alimlerin grdr. 6. cma`da eitli dereceler vardr: Birincisi sahabe icma`dr. Sahabe icma` Kitap (Kuran- Kerm) ve mtevtir haber gibidir; inkar eden tekfir olunur. Skut icma byle deildir. kincisi sahabeden sonraki dnemde daha nce ihtilaf olmakszn gerekleen icma`dr; bu eit icma` mehur haber gibidir, inkar eden aalanr (tazlil) olunur. ncs sahabeden sonra, ihtilaf gereklemesinin ardndan gerekleen icma`dr. Bu eit icma`, ahad haber (haber-i vahid) gibi zan ifade eder. nkar eden kimse aalanmaz. Fahrul-slam el-Pezdevnin, Hanefilerden bir grubun grleri bu ekildedir. Ebu shak e-iraznin el-Lumada, Molla Fenrnin elFusull-Bedayde akladklarna gre icma` er` hkmlerde hccettir. Dnyaya ynelik ilerde mesela ordunun donatlmas, harp tedbirleri, bayndrlk ileri, ziraat vb. gibi dnyev ilerde hccet deildir. Nitekim Peygamberimizin sz din hkmlerde hccettir, dnyev ilerde hccet deildir. Dnyev iler hakknda Siz dnyanza ait ileri daha iyi bilirsiniz (Mslim rivayet etmitir) buyurmulardr. Baz alimlere gre icma` dnyaya ynelik ilerde de hccettir. Zaman deimedike sonraki bir dnemde ona muhalefet etmek caiz deildir. Fakat zaman deiirse o taktirde icma`a muhalefet caiz olur. nk dnyaya ynelik iler aciliyet tayan hususlardr. Bir kere icma` gerekletikten sonra dier mtehitlerin ona aykr olarak icma`da bulunmalar, ounluk alime gre caiz olmaz, ilk icma`a uyulmas gerekir. Ebu Abdullah el-Basrye gre sonraki nesil icma` ehli mtehitler, nceki icma`a muhalefet edebilirler. Zira bunlar ilk itihad gryorlar, Safa el-Hind: Ebu Abdullah el-Basrnin gr gldr diyor. cma, bir hkmn ispatlanmasnda nass (Kitap ve Snnet) gibi bir temeldir. cma ile sabit olan bir ey nass (birinci manaya gre) ile sabit gibidir, din hkmleri ispat eden nass ile icma`dr. *** KIYAS: Kyas, hakknda hkm bildirilmeyen (meskutun anh) fer` meselelerin (furu) hkmn ortak illete dayanarak, hakknda hkm bildirilen asldan karmaktr (istinbat). Dier bir ifadeyle makisn aleyh ile (asl) makis (fer) arasn-

zmirli smail Hakk Ali Duman

153

da mterek olan bir illete (cihet-i cmia) dayanarak makisn aleyhde sabit olan bir er bir hkm makisde ortaya karmaktr. Kyas er bir hkm ispat etmez, belki makisde (fer`) var olan er bir hkm ortaya karr. Makisde hkm ispat eden: Asln (makisn aleyh) delilidir. Hanefi imamlarna gre makisn aleyhin hkm Kitap, snnet ya da icma` ile sabit olduu gibi gizli kyas (kyas- hafi) ile yani istihsan ile de sabit olur, makise geer. Tedavi ve ilalar ile besin maddeleri, gdalar vb. gibi dnyev ilerde kyas ittifakla hccettir. Peygamber efendimizin kyaslar da ittifakla hccettir. Ancak er` ilerde tartmaldr. Cumhura gre kyas, eriatn kaynaklarndan bir asldr301. Kyas ile, vahiy ve snnet yoluyla bildirilmi olan hkmler ortaya konulur (istinbat edilir). cma ile kyasn esaslarna gelince her ikisinin esas kiisel aratrmadr (rey). cma: Bir hadisenin dini hkmn ortaya koymak konusunda fakihlerin grlerinin bir noktada birlemesidir. Kyas: Bir hadisenin dini hkmn ortaya koymak konusunda bir fakihin ahs grdr. bnl-Kayym el-Cevziyyenin aklamalarna gre rey: Birbiriyle elien emareleri olan ve eitli akl ynleri bulunan akla dayal bir konuda doruyu bilmek iin dnmek ve doruyu aratrmaktan sonra kalbin grd eydir. Zamann hesaplanmas gibi, aratrma ve dnmeye ihtiya duyan bir konu olsa bile, eitli akli ynleri bulunan, emareleri elikili olmayan akl konularda rey kullanlmaz. cma ve kyasn temeli olan rey vlm ve sahih reydir. Sahih rey ile mmetin selefi amel ettiler, fetva verdiler. Sahih rey: Resulullahn hedef ve maksatlarn anlayan sahabenin reyidir. Nasslar yorumlayan (tefsir eden); delalet ynlerini aklayan, gzelliklerini ortaya koyan, nasslardan hkm karma (istinbat) yntemini kolaylatran reydir. mmetin zerinde ittifak edip nesilden nesile onayladklar reydir. Allahn Kitabna, Peygamberin snnetine, sahabenin uygulamalarna bakarak ortaya konulan reydir.
301

Kyasa kar kanlar nc sorunun cevabnda verilecektir.

154

cma, Kyas ve stihsann Esaslar

Nasslara aykr olan rey; nasslar (Kitap ve Snnet) bilmek ve anlamak, nasslardan hkm karmak hususunda arlk ve hata ile, zan ve tahmin ile olan reydir. Bir takm batl kyaslar, fasit akl yrtmeler (istidlal) ile olan reydir. Snneti tahrip eden ve reddedilen hevaya (kendi ahsi yorumlarna) uyularak ortaya atlan bidat ortaya karmay gerektiren reydir. er hkmlerde zann ile olan rey, ktlenmi ve batl reydir. Nasslara kar gelmeyi ieren ve nasslarn kabul ettiine dair delili bulunmayan rey ile dinde fetva vermek haramdr, kesinlikle caiz deildir. cma ve kyasn temeli olan ey asla batl ve ktlenmi rey olamaz. cma ya Kitaptan, ya Snnetten veya kyastan kaynaklanr. Kyastaki makisn aleyhin (asl) hkm de ya Kitap, ya Snnet, ya icma`dan veya gizli kyastan (kyas- hafi=istihsan) alnr. Demek ki icma`n esas: eitli grler; kkeni: Kitap, Snnet veya bir kyastr. Kyasn esas: rey; hkm: Kitap, Snnet, icma veya gizli kyastan ortaya karlr. Kyas, hkm nassa balamak deil, belki nass, icma` veya gizli kyas ile sabit olan bir hkm ortak illete dayanarak bir hadise hakknda ortaya karmaktr. u kadar ki nasslar ve olaylar hkmleri kapsar kural kabul edilince kyas hkm nassa gtrmektir nermesi doru olabilir. Bu nermeyi kabul etmek nasslar ve olaylar hkmleri kapsar kuraln kabul etmee dayanr. Artk kyas hkm nassa gtrmektir diyen kimse, bahsedilen kural kabul etmi olacaktr. Halbuki bu kural kabul olununca rfn deeri kalmaz. Hem rfe gereinden fazla deer vermek, hem kyas hkm nassa gtrmektir demek ekil itibariyle elikiye gtrmektedir. Ear byklerinden ve byk usulclerden bn Frek Kitap, Snnet ve icma`a asl; kyas, delill-hitab302, fahvel-hitap303 ve lahnul-hitaba304 makul- asl

Delill-Hitap: Mefhumu muhalefet demektir. Yani bir meseleyi kapsayan bir metinde hkm bildirilmemi alan (meskutun anh) diye nitelendirilen ve kendisinden dorudan sz edilmeyen eyin zikredilen eye varlk ve yokluk bakmndan hkmen aykr (muhalif) olmasdr. Bkz. Elmall Muhammed Hamdi Yazr, Alfabetik slam Hukuku ve Fkh Istlahlar Kamusu, Haz. Stk Glle, stanbul, 1997, III.397; Mehmet Erdoan, Fkh ve Hukuk Terimleri Szl, stanbul, 1998, 282-283; Ferhat Koca, Mefhum mad., DA, 28/352. (Sadeletiren) 303 Fahvel-Hitab: Bir hitapda (nassn metni) zikri geen durum hkm bakmndan zikri geenden daha ncelikli ise bu delalete denir. Bkz. Elmall, Kamus, III.397. (Sadeletiren)
302

zmirli smail Hakk Ali Duman

155

diyor. *** STHSAN: stihsan, Hanefi fakihlerinin delillerindendir. stihsan delil olarak kabul eden mam- Azam Ebu Hanifedir. bnl-Hcibin belirttiine gre Hanbeliler de istihsn kabul etmilerdir. stihsann aklamasnda imamlar ihtilaf etmilerdir. Bu konuda eitli grler vardr: 1. Kyasn gereinden, daha gl bir kyasa dnmektir. Yani tercihe ayan olan kyasla amel etmektir. 2. Kyas, kyastan daha gl olan bir delil ile tahsis etmektir. Yani tercih etmeyi gerektiren delile dayanarak kyas terk etmektir. 3. Ebul-Hasan el-Kerhye gre kuvvetli ynden dolay bir meselede benzerlerindeki hkm gibi hkmetmeyip, ondan o hkmn zttna dnmektir. Yani tercihe ayan olan delille amel etmektir. Bu tarife gre genelden (umum) zele (tahsis), hkm kaldrlm olandan (mensuh) hkm kaldrana (nasih) ynelmeye de istihsan denilmesi gerekecektir. Halbuki Haneflere gre bunlara istihsan denilmez. 4. Ebul-Hseyne gre daha gl bir delil ortaya kmasndan dolay zel delilin hkmnden, karlna dnmektir. bnl-Hcibin Muhtasaru Mntehda, Kad Ududddin el-cnin erhu Muhtasaru Mntehda akladklarna gre istihsann bu drt anlam zerinde fakihler arasnda ihtilaf yoktur. 5. Baz alimler delilin hkmnden insanlarn maslahatnn gerei olarak adete dnmektir diyorlar. Dklen suyun miktarn, cretini, ne kadar mddet kullanacan belirlemeksizin hamama girmek, suyun miktarn ve bedelini belirlemeksizin suculardan su imek gibi ki bu durum delile, kyasa aykrdr, kyasa aykr olarak sabit olmutur. 6. Baz alimler de istihsan mctehit iin sabit olmu bir delildir, ancak

304

Lahnul-Hitab: Bir hitapda (nassn metni) zikri geen durum hkm bakmndan zikri geene denk ise bu delalete de lahnul-hitab denir. Bkz. Elmall, Kamus, III.397. (Sadeletiren)

156

cma, Kyas ve stihsann Esaslar

mctehit onu ifade edecek bir tabir bulmaktan aciz kalmtr diyorlar. 7. emsl-Eimme es-Serahs el-Mebsutta Kolaylk iin gl terk etmektir diyor. Allah sizin iin kolaylk diler ve zorluk dilemez305 ayet-i kerimesi, din kolaylktr306 hadis-i erifi ile bunu delillendiriyor. Buharinin KitabulMeazde tahric ettii zere Peygamber efendimiz tarafndan asr- saadetlerindeki mftlerden307 Ebu Musa el-Ear ile Muaz b. Cebeli Yemene gnderdikleri zaman onlara kolaylatrnz, zorlatrmaynz, mjdeleyin, nefret ettirmeyin308 buyurmulardr. El-Mebsutta kolaylk iin zorluu terk etmektir eklindeki istihsan tarifi eitli ibareler ile gemektedir. Mesela: Kyas terk edip, topluma uygun olan almak; zel (hs) ve genelin (mm) alkanlk haline getirdii durumlar hakkndaki hkmlerde kolayl aramak; genilii alp, huzur ve rahat istemek; kolayl alp, rahat olan eyi talep etmek gibi manalar tamamyla kolaylk iin gl terk etmek anlamna gelmektedir. 8. Sonraki dnem (Mteahhirn) Hanefilerince oluan gre (rey) gre istihsan ak kyasa309 denk olan delildir. Ak kyasa denk olan delil drt eit olur: lk olarak, selem ve kiralamada (icare) olduu gibi, ya bir eser olur. Selem ile icarede akde konu olan mal (makudun aleyh) ortada bulunmamaktadr (madum). Akit ise ancak var olan bir ey zerine gerekletii iin selem ile kiralama aktinin kyasa gre caiz olmamas gerekir. Halbuki selem ile kiralama hakknda eser vardr: Kim herhangi bir eyde selem yaparsa, tarts, ls, vadesi belli olsun310 hadis-i erifi selem hakknda, cretlerini verin311 ayet-i kerimesi de kiralama akti hakknda varit olmutur. kinci olarak icma` olur: Menfaatlerin bltrlmesinde (muhayaa), siparide (stnsa, yani zanaatkarla yaplan akitte) olduu gibi ki muhayaada
Bakara, 2/185. Buhari rivayet etmitir. 307 Hafz Zehebnin Safvan b. Sleymden naklen beyanna gre asr- saadette merl-Faruk, AliyylMurtaza, Muazbn Cebel, Ebu Musa el-eari hazeratndan ma ada fetva veren olmamtr. abnin Mesrkdan nakline gre ashab- Nebiden alt zat fetva vermitir: merl-Faruk, Aliyyl-Murtaza, bn Mesd, Zeyd b. Sabit, beyybn Kab, Ebu Musa el-Ear. Bazlar Hazret-i Osman- zinnureyni de ilave ediyorlar. 308 Buhari rivayet etmitir. 309 Hkmn dayand mana ak olur ise byle olan kyasa kyas- celi denir. 310 Ktb-i Sittede rivayet olunmutur. Ayrca bkz. Zuhayl, V.437, 3. 311 Nisa, 4/24.
305 306

zmirli smail Hakk Ali Duman

157

menfaat, stsnada akde konu olan ey (makudun aleyh) mevcut olmadndan, kyasa gre bu akitlerin caiz olmamas gerekir. Ancak toplumun uygulamasnda bu tr akitlerin yaplagelmesi, icmaen bu tr akitlerin caiz olmasn gerektirmitir. Hamama girme konusu da bu cinstendir. mam Muhammed muhayaay su ime hakk bir gn onundur, belli bir gnde sizindir312 ayetine dayanarak da ispatlamaktadr. nc olarak, kuyularn ve havuzlarn temizlii konusunda olduu gibi bir zorunluluk olur: Kuyular ile havuzlar pislendikleri zaman kyasa gre asla temiz olmamas gerekir. Ancak zorunlulua dayanarak sularn karlmasyla temiz olduklar varsaylmtr. Ayn ekilde mesela hakkul-vurud olanlarn toptan satlmas, yetim ve vakf malnda gasp edilmi menfaatlerin tazmin olunmas da bu cinstendir. Drdnc olarak gizli kyas olur: Gizli kyas yle bir kyastr ki onda hkmn irtibatl olduu mana ak olmaz, kapal olur313. Bundan baka istihsan tabiri yalnz gizli kyasta kullanlr. stihsan inkar eden dier fakihler nass (Kitap ve Snnet), icma` ve zaruret ile olan istihsan inkar edemiyorlar, ancak gizli kyas ile olan istihsan inkar ediyorlar. Hanefi imamlarna gre istihsan ayr bir delil deildir, belki kyasa aykr bir delildir. Kyasa aykr olan delil nass, icma`, zaruret olur ise kyas yaplan konuda (makisn aleyh) sabit olan hkm kyas yaplan (makis) konuya, hakknda hkm bildirilmemi (meskutun anha) konuya gei yapmaz. Bilakis kyasa aykr olan delil kendi gibi bir kyas olur ise yani gizli bir kyassa makisn aleyhde sabit olan hkm makise geer. nk nass, icma`, zaruret kyasn gereklerinden dnlm olunduu iin hkm makise gemez. Mesela satc (bayi) ile mteri fiyat miktarnda ihtilaf etseler, kyasa gre mterinin yemin etmesi gerekir. Zira mteri fiyattaki fazlal inkar etmektedir. Fakat istihsanen her iki tarafa yemin gerekir: Maln teslim alnmasndan nce gizli kyas ile, maln teslim alnmasndan sonra Peygamberimizin hadisine gre

312 313

uara, 26/155. rnei daha sonra verilecektir.

158

cma, Kyas ve stihsann Esaslar

yeminleme her ikisi iin de gerekli olur. nk satc mterinin, creti ikrar etmesiyle mal teslim etme gerekliliinin kabul etmiyor, bu sebeple mal teslim etmeyi kabul etmedii iin de anlamada inkar eden taraflardan biri oluyor. Mteri de cretteki fazlal vermeyi inkar ediyor. Her ikisi de inkarc (mnker) olduklar iin, her ikisine de yemin etmek gerekiyor. Burada yeminleme gizli kyas ile sabit olmutur. Satlan mal teslim ettikten sonra olan yeminlemeye gelince: al-veri yapan taraflar ihtilaf ederse es-silat kaimetn314 hadisi ile sabittir. Al-veri yapan taraflar (mtebyin) crette anlamazla dtkleri zaman maln tesliminden nce olan yeminleme zorunluluu taraflarn lmnden sonra bile miraslarna intikal eder, fakat maln teslim edilmesinden sonra olan yeminleme zorunluluu miraslara intikal etmez. Birinci durumda taraflarn miraslarna yemin gerektii halde ikinci durumda miraslara yemin gerekmez. Artk istihsann Hanefi fakihlerine gre manas tam olarak belirlendikten sonra istihsan ile bazen genel anlam, bazen zel anlam kast edilir. stihsann genel anlam ak kyasa aykr olan delildir; zel anlam ak kyasa aykr olan gizli kyastr. Ak kyasa sadece kyas denilir. stihsann Esas: Yalnz zaruret ve ihtiya, zorluu terk etmek deildir. Belki bunlar da iermekle birlikte incelemede daha hassas olmaktr. *** SONU 1. cmaa dayanan hkmler kyamete kadar geerlidir. cma`a hibir ekilde muhalefet olunamaz. Yalnz Ebu Abdullah el-Basrye gre ancak icma`a ehil olan fakihler icma`a muhalefet edebilir. cma`a ehil olmayanlar ne fert, ne de toplu olarak icma`a muhalefet edemezler. cma`a dayanan hkm nassa dayanan hkm gibi kyamyete kadar geerlidir. Eer nassa dayanan hkm deiir denirse; o zaman icma`a dayanan hkm de deiir denir. Yoksa nasslara dayanan temeller kyamete kadar geerlidir. Fakihlerin icma`a dayanan toplumsal uygulamalar her asrn hayat artlarna uygun olarak dzenlenmek zorundadr szn fkh ilmi kabul etmez. Bu konuda nass ile icma` arasnda fark yoktur. Ancak dnyaya ynelik ilerdeki icma` doal olarak byle deildir. Yukardaki gr dini hkmler hakAhmed ve Hakim rivayet etmilerdir.

314

zmirli smail Hakk Ali Duman

159

kndaki icma` ile ilgilidir. 2. stihsan rfn yansmas olarak gstermek, mam- Azam hazretleri rfn bamsz bir esas olarak dikkate alnmas gereini hissederek insanlarn ihtiyacna en uygun olan yn kyasa tercih etmekten ibaret olan istishan kuraln ortaya koydu demek, mam- Azam Ebu Hanifenin hangi mnda kulland kesinlikle bilinmedii halde aratrma yapmakszn mama zikredilen mny isnat etmek, eksik karm yeni felsefecilerin eksik yorum dedikleri eksikliktir; artk istishan sadece rfe has klmak asla doru olamaz. 3. Fkh uslyle ile megul olanlar tarafndan bilindii gibi snnet ve hadis vahiydir, nassdr, Kitap gibi hkmlerin ispatlanmasnda bamszdr. Geen haftaki makalemizde315 akladmz zere Medine halknn uygulamalar (Amel-i Ehl-i Medine) snnete veya icma`a dayanr; yukarda akland zere icma`, Kitab gibi hkmlerin ispatnda bamszdr; kyasn hkm nassdan, icma`dan veya gizli kyastan ortaya karlr. stihsan, sadece rfn uygulanmas demek deildir; daha nceki makalelerimizde akladmz zere Ebu Yusuf rf nassa tercih etmiyor; ancak nassn ne olduunu rf ile anlyor. Durum byleyken slamn balarnda snnet ve hadise bavurmak zorunluluu, mam Malikin Medine halknn sosyal yaantsn yaygn snnet olarak kabul etmesi; btn fkh ekollerince icma` ve kyas esaslarnn kabul edilmesi; imam- Azam Ebu Hanifenin dorudan doruya rfn yansmas demek olan istihsan kuraln ortaya koymas; mam Ebu Yusufun rfe istinaden varid olmu nasslara rf tercihe daha layk kabul etmesi hep durmadan deien ve geliip, olgunlaan bir takm yansmalardan ibarettir deyip Kitap bahsedilen hkm delillerinden, zellikle Snetten ve icma`dan ayrmak, Kitabn dndakileri tamamen rfe balamak, snneti izleyen, orta mmet olan mmetin grlerini, hidayetin delili olan Peygamber varislerinin grlerini rf ierisinde deerlendirmek ancak gaflet eseridir, byk bir hatadr. 4. O kendi heva ve hevesinden konumaz onun syledii ancak vahiydir316 ayetinin ibaresinden, usulclerin fikir birliiyle akladklar zere, snnet

315 316

Amel-i Ehl-i Medine: SR., C. 12, adet: 294, st., 1330, ss. 134-138. Necim, 53/3-4.

160

cma, Kyas ve stihsann Esaslar

vahy olduu halde gerekte snnet ve hadis nasslardan saylp kyas da hkm nassa gtrmenin gizli bir ekli demek ise de, okunan vahyin (vahy-i metlv) asl durup dururken, nazm vecihlerinin asl varken reye bavurmak elbette rfn sonsuz uygulamalarndan bazsna uygulamaya bakmakszn aramak ihtiyacndan ileri gelmitir deyip Batn vahiy olan, vahy-i gayr-i metlv olan snneti vahiy snfndan karmak ve rey snfna katmak; Peygamberimizin hadislerini, fakihlerin grleriyle ayn kategoride grmek; hadis ve snnete nass deyip vahiy dememek ne byk bir gaflet, ne byk bir hatadr! Ey akl sahipleri ibret aln317.

317

Har, 59/2.

161

HKMET YURDU
Dnce Yorum Sosyal Bilimler Aratrma Dergisi
ISSN: 1308-6944 www.hikmetyurdu.com

Hikmet Yurdu Yl:1, S.1, (Ocak-2008) ss. 161-170

KURAN NEDR? *
Muhammed Ali AYN** Sadeletiren: Mustafa BULUT***

zet: Kuran Kerimin uzun bir zaman diliminde indirilmi olmasnn sebebini anlayabilmek iin, indii dnemde toplumun benimsemi olduu deerlerine vakf olmak gerekir. Bu da, bize Kurann tarihte at rn nemi ve byklne iaret etmektedir. nk Kuran cahiliye dnemi alkanlklarn ve adetlerini ykan ve yeni bir toplum modelini ortaya koyan, onlarn ahlaki, fikri, medeni ihtiyalar iin yol gsterici kurallar iine almaktadr. Bylece Kuran, Allaha ortak komay redle, insann bedensel ve ruhsal geliimini esas alp, bu dnyadaki tutum ve davranlarla ahiret hayat (lmszlk) arasnda iliki kurmutur. Anahtar Kelimeler: Kuran, nsan, toplumsal dzen, cahiliye dnemi Abstract: What is Qoran? In order to be abble to understand why the Holy Quran has been revealed in a long term, one should be aware of the values embraced by the society. This in turn, shows us the importance and greatness of the rut blazed by the Holy Quran within the history. Because, the Holy Quran has demolished consuetudes and conventions of pre-Islamic age of Ignorance. Also the Holy Quran has introduced a new societal model. Lastly, the Holy Quran includes rules for the people living in pre-Islamic age of Ignorance, which are guiding principles for moral, intellectual and civil needs of these people. Thus, by abnegating to attribute a partner to God, the Holy Quran has predicated on physical and psychic development of human beings, and has related earthly attitudes and behaviours of human beings with after-life (immortality). Keywords. Quran, Human beings, social order, age of ignorance

SADELETRME
Bugn elimizde bulunan Kuran- Kerim yaklak olarak 25 yl gibi uzun bir sre iinde indirilmitir. Bu ayetlerin, manasn iyice anlamak hikmetini takdir edebilmek iin ncelikle bunlarn hangi sebepler ve olaylar etkisiyle indii, hangi ayetlerin Muhkem veya Mteabih, hangi ayetlerin Nasih veya Mensuh
*

Bu Makaleler; Sebilur-Red Dergisi, C., 24, S.,622, s., 372, 373, 374 ve C., 25, S., 628, s., 57-58 de yaynlanmtr. ** Darl Fnn lahiyat Fakltesi Mderrisi. *** nn niversitesi lahiyat Fakltesi retim Grevlisi.

162

Kuran Nedir?

olduu bilinmelidir. Daha sonra bu ayetlerin indii dnem ve ondan nceki dnemde Araplarn ahlak deerlerine, rf ve adetlerine, gelenek greneklerine, inanlarna, tarihi efsanelerine (mitolojilerine) ve edebiyatlarna tam anlamyla vakf olmak lazmdr. Genel Tarihin, Tabi ve Pozitif limlerin o zamanki ekliyle imdiki konularnn, hi olmazsa genel hatlarn, renmek zorunluluunun nemini aklamaya gerek var mdr? Esasen bu bilgi yalnz Kurann manasn anlamak iin deil, onun tarihte at r ve inklaptaki nemi ve bykl takdir ve deerlendirme iin de nemlidir. Bundan baka Kuran anlamak ve anlatmak isteyen bir kimsenin, hogrl olup ahlaki deerlerin bilgisinden ve onlar yaamaktan yoksun olmamas gerekir. Bu da ancak ilmiyle amil olan olgun kimselerde oluan bilgi birikimiyle alakaldr. Szn z yukarda zikrettiimiz sebeplerden dolay Kurann lafzlar nasl yazlm, nasl okunmu ve bamsz bir bilim haline nasl getirilmitir. Ondan sonra ayetlerin mfredat ve terkip itibariyle szlk asndan, treme, sarf ve nahiv asndan aklamalar yaplarak, edebiyat ve dilbilgisi asndan konumu ve deeri nedir? belirlenmitir. Bu kelime ve cmlelerden karlan manalar desteklemek iin mehur Arap ediplerinin eserleri iinde deliller varsa birer birer incelenmitir. Ayrca hadisler de birer birer toplanmtr. Ayrca Kuran ayetlerini aklamaya elbette herkesten daha fazla yetkili kii Peygamber efendimizdi. u halde Kuran- Kerim kadar hibir kitap derinlemesine analiz edilmemitir. Bu aratrma ve inceleme zorunluydu. Zira Kuran cahiliye dnemi rf ve adetlerini ykan ve yeni oluan bir toplumun ahlak, fikr ve meden, btn ihtiyalar iin yol gsterici olarak btn kurallar iermektedir. Fakat Kuran- Kerimi yalnz ona inananlar derinlemesine incelememitir. Onu hakikati inkr edenler, uydurma szlere aldananlar, ihtiras ve ehvet duygularna esir olanlar, zetle, nizam, kanun ve yenilikilii sevmeyenlerde kmseme amac ile Kurann her kelime ve her satrn eletirmeye gayret etmilerdir. Gerekten, yalnz, sadece grdkleri eyleri doru kabul eden basiretsizlere, yanl grnen hata ve gvenilmez olduunu, onlarn arkasnda kalc, zevalsiz yok olmayan tek bir hakikatin btn kudretiyle varlklarn hkimi bulunduunu haber veren Kuran, o duygulara kaplan kimselerin bir anda onaylayp kabul etmesi gerekten ok zordur. rnein; arap imeyiniz, kumar oynamaynz, hitabna hedef olan kendi igdlerinin ve ehvet duygularnn esiri olan kimseler, Kurann bu yasaklama ve ikazndan nasl honut olabilirler-

163

di? l ve tartlarnzda doru olunuz, mallarnza hile kartrmaynz. Yapm olduunuz anlama ve artlara tamamen uyunuz gibi salam uyarlar, insanlar smrmeye alm vicdansz kiilerin ilerine gelir miydi? Cahiliye dneminde kendi z evlatlar olan kz ocuklarn diri diri topraa gmen veyahut dn vefat etmi olan babalarnn eleri ile evlenmek gibi sekin insanolunun saf duygularn fevkalade inciten bu kt adetleri yasaklayan Kurann bu emirlerine kar nasl gcenmesinler. Ayn ekilde borlulara hitaben Bundan byle faiz vermeyin ilemi faizler kaldrlmtr, borlarnzdan yalnz anaparasn genilik vaktinizde verirsiniz318 diye hitap eden Kurann hkmlerini tefeciler ve sermayeciler nasl kabul etsinler ki? Kuran- Kerim btn insanlar arasnda tam bir eitlik salad iin toplum dzenini kendi ahsi karlarna aykr grenler bu yeni usulden hi holanmamt. rnein; bugn bile Arnavutlukta bir kadn kz ocuk dourursa byk bir su ilemi gibi gnlerce anasnn, babasnn, kocasnn yanna kamaz. Ayrca Arabistanda cahiliye dneminde bu cahiliye detinin kt sonular vard. Zira kz ocuklarn belirli bir yaa geldikleri zaman bizzat babalar topra kazarak iine diri diri gmerlerdi. Kuran bu vahi rfleri (l adetlerini) kesinlikle yasaklamt. Buna karlk Peygamberimiz kendi kz ocuklarn dizine oturtup babalk efkatini onlara gsterip onlar merhametle kucaklard. O dnemin cahiliye adetlerine alm olanlar rahmet Peygamberinin bu gzel uygulamasna fevkalade aakalmlard. Hi phe yok ki Peygamberimizin bu uygulamas kadnlk asndan ok byk bir devrim idi. Kuran, Yahudilik ve Hristiyanln hkmlerini ortadan kaldrd iin, Yahudi hahamlar ile Hristiyan papazlar da Kuran dman haline gelmitir. te bundan dolaydr ki Kuran bize tebli eden Peygamberimize bazen air, bazen falc, saral veya delidir demekten ekinmedikleri gibi, Kuran Kerimin ihtiva ettii hkmleri de ktlemek iin btn gayretlerini sarf etmilerdi. Marac isminde bir rahip Kuran gya eletirme ve deersiz olarak gstermek iin krk sene almtr. Peki; Hallarn (Hristiyan) savalar niin di? Btn bu kanl savalar Gladstunnda yok olmasn istedii bu kitab yeryznden kaldramamtr. Bu son gnlerde, Parisde Kolej de Fransn Arap edebiyat retmeni Kazanovann eletirilerine ahit oluyoruz. Hseyin Cahit Bey bir msterikin
318

Kuran- Kerim, 2/278280; Ebu Davut, By,5; Tirmizi, Tefsir sure 9, (Tevbe 2) (Sadeletiren)

164

Kuran Nedir?

slam Tarihini tercmeye balam, yaknda ner edecekmi. Keke yukarda ad geenin ilim kisvesi altndaki yapt haksz eletirilerinin de cevaplarn tercmesine ilave etseydi! Bununla beraber, bu Kazanova ya bsbtn vicdan duygusu ve insaftan bamsz denemez. nk hi olmazsa, Peygamberimizin peygamberlik davasnda yalanc olmadn, peygamberliinin doruluuna, samimi olarak inandn itiraf ediyor. Yalnz ona gre, Peygamber Efendimizin vahiy zannettii olaya ilham / ie doma denilebilirmi. 1-Kuran her eyden nce Allahn birlii inancn retir. Kuran btn insanl, elle tutulmayan gzle grlmeyen kinatn dzenleyicisi ve sahibine evvel, hr, zhir ve btn gibi ekmel sfatlarna uygun olarak ibadete davet etmektedir. nsanlar iinde yaadklar uydurma hikye ve hurafelerin penesinden kurtarmaya ve kendilerini ta ve topraktan yaplm putlara tapmak gibi aalk bir dereceden yceltmeye ynelik olan bu reti, insan zihninin geliiminin hedefi deil midir? Yeni ilimlerin en byk istei tabiat olaylarnn bal bulunduu eitli kanunlar sonuta, en genel bir kanuna dndrmektir. Gerekte Filozof (Herber Spencer)n dedii gibi bilimin gayesi Allahn birliidir. Kuran, eitli delillerle kuvvetlendirdii deimez ilkeyi, muhataplarnn zihin ve kalplerine tamamen yerlemesi iin srekli olarak tabiatn eitli grnmleri zerine dnmeye tevik etmektedir. rnein: Yeryznn ve gkyznn balangcnn duman yani gaz olduunu aka syledikten sonra, yaratltaki oluum mertebelerini zetle tasvir eden Kuran, babann menisinden ana rahmine geen bir damla spermin orada geirecei geliim aamalarn da kendine mahsus mucizev bir dil ile zetleyerek okuyucularn dnmeye davet etmektedir. Ar derecede scaklktan dolay kurumu ve her taraf atlam topraklarn iinden yeil otlarn nasl yeerdiine ve gzlere ferahlk veren ieklerin nasl atna, lm topran nasl yeni hayat kazandna niin ibretle bakmadmz Kuran birok defa soruyor. Kuran her eyin ift yaratldn, rzgrlarn bitkiler arasnda alama vastas olan iek tozunu layk olduu yere nasl ulatrdn ne kadar gzel bir ifade ile anlatyor. Yine rzgrn, yamurun, imek ve yldrmn, gece ve gndzn, semann, yldzlarn ve gnein kendilerine mahsus niteliklerini inceleyerek insanlarn gerekleri grmesini ve hesapl hareket etmelerini tekrar tekrar tavsiye etmekten geri kalmyor. Bylece Kurann,

165

anlatmak istediinden tamamyla zevk alabilmek iin tabiat ve fizik bilgilerini mutlaka esasna varacak ekilde aratrma incelemek lazmdr. Arlarn, rmceklerin dier hayvan snflarnn kendilerine mahsus bir sanatlar vardr. Fakat onlar, bu sanatlar daha doarken bilirler, bizim gibi senelerce eitime ihtiyalar yoktur. Kuran bu hususta insanlarn dikkatini ekiyor. nsanlarn cismi acziyetine ramen, akl gcyle rzgrlardan nasl istifade ederek, denizlerde gemileri yrttklerinden ve daha henz bilinmeyen ve grlmeyen, insann istifadesine sunulacak eylerin icat edileceinden bahsederek insanla ihsan edilmi olan bu ilahi ltuflardan niin gaflet ierisinde olduunu soruyor. 2- Bu kural, tevhid inancnn esaslarndan biri olarak, Kuran nazarnda Allaha ortak komay iaret eden her eyi reddetmitir. Bylece dua yalnz Allaha yaplr; merhamet, iyilik ve rzk ancak Allahtan istenilir. Gizli ve grlmeyen eyleri yalnz Allah bilir. yilik ve ktle yalnz Allah g yetirir. u halde Kurana gre ta topra pmek, trbe kafeslerine el ve yz srmek, parmaklklarna veya aa dallarna iplik balamak gibi eylerin hibir kymet ve nemi yoktur. nk Kuran hurafelere aktan aa dmanln ilan etmitir. Kurann ruhuna ters den eyler bu gibi adet ve batl merasimlerdir. Kuran insann her iinde baarl olmas iin ilk nce onun maddi sebeplerini hazrlamasn tembih etmektedir. Zira insann, hayatnn devamn salayabilmesi iin almaktan baka dayanak noktas olamayaca da o mukaddes kitabn esas kurallarndandr. Yaad Medine ehrini dmana kar savunmak iin evresine hendek kazdran, savaa gidecei zaman beline kl kuanan, gmlei altna iki kat zrh giyen, o Kuran- bizden ok daha iyi bilen Muhammed (a.s.) deil midir? 3- Kuran, beden ve ruhi btn hareketlerimizde temizlii ne karmaktadr. Hfzus-shha (koruyucu hekimlik) bilimi ne kadar gelime kaydederse etsin, Kurann emrettii zorunlu temizlik ve dier temizliklere ait teki kurallar ve adetlerin ilerisine gidemez. Fikr ve duygusal davranlarmzn gnahlardan arndrlmas gerektii ilkesi de ruh temizliinden baka bir ey deildir. Kurann eitli vakitlerde yaplmasn teklif ettii bedensel fiillerden olan ayakta durmak, eilmek, yere ban koymak ve hafife oturmak tan ruhen tam bir ynelme ile tefekkrden oluan bedensel ibadet, hem ruhun hem bedenin shhatinin korunmas iin kusursuz ve en uygun bir vastadr. Hele fabrikalarda

166

Kuran Nedir?

veya maden kuyularnda mr tketen ii iin mecburi istirahat saatleri isteyen uzmanlar, byle belirli zamanlarda dinlenerek souk su ile ellerini, yzn ve ayaklarn ykadktan sonra, hafif bir ibadet araclyla mola verme imknn temin eden bir ilkeyi kabul etselerdi, meseleyi makul bir surette zm olurlard. 4- nsanln mutlu olmasnn ncelikli art, her bireyin insanlk topluluunun tamamnn hizmetinde olmasdr. Kurann yzlerce emirlerinden bu maksat aka anlalyor. Zira topluluklar i grmek, her ite danmak, i zerinde konumak suretiyle hareket etmek, mutlaka toplumun menfaatlerine yarayacak yaptrmlar yani Kurann deyimiyle dince makbul olan ilerde bulunmayla ilgili hususlarndaki emirlere Kurann hemen her sayfasnda rastlanlmaktadr. Kuran bu yce gayeyi gerekletirmek iin cahilleri, bo faydasz gezen tembelleri, israflar, yetim maln yiyen kimseleri hi sevmediini haber vermektedir. Yine Kuran Kerime gre bakasnn hakkna dokunmak hibir surette balanamayacak bir sutur. zetle uygar medeni bir toplumu kurmak iin gerekli olan ne kadar salam destek, dayankl g varsa, Kuran onlarn hepsini ihtiva etmektedir. Toplumu oluturan fertlerin genel hizmetlerini salamak / gerekletirmek iin harcanmas gerekli olan maddi imknlar denkletirmeleri (temin etmeleri) de Kurann kesin emirlerindendir. 5- Kurann emir ve yasaklarndaki temel zorlayc ilkesi (ynlendirici /motive edici g) mjdeleme ile uyarmadr. Yani Kuran iyileri cennetle mjdelemekte, ktleri atele korkutmaktadr. Fakat Kurann ince mana ve stnlk vasflar dikkatle incelenirse grlr ki, bu kitap herkese bu aldatc dnyadan ahirete intikal ettii zaman girecei cennet veya cehennemi bizzat kendisinin bu dnyada iken hazrlayp ina ettiini anlatmaktadr. nk bu dnyada kr olanlarn ahirette de kr kalacan haber verir ve Kurana gre, bu dnya, insann potansiyel olarak sahip olduu makamn son derecesine karabilecei bir okul, bir kazan yeridir. Uzanm, uyumakta olan bir kiinin, sinirleri rahatlatan, normal bir syla snm, hafif bir kla klandrlm ve gzel kokular serpilmi bir oda iinde ku tynden yataklar zerindeki d grn, onun pek rahat ve mesut olduuna delalet eder. Fakat o kimse nefsi arzularna yenik ve birok ktlkler ilemi bir kimse ise, uykusunda bazen fevkalade strapla in-

167

lemesi, iddetli korkular geirmesi, alamas mmkndr. Maddi olmayan, fakat maddi imi gibi etkili olan bu durumlar, ahirete ynelik durumlar dnebilmek iin gzel bir rnektir. Fakat Kuran btn insanla hitap ettiinden bu durumu anlay ve kavrayn eitli mertebelerine gre tasvir etmitir. Bununla beraber ahiret hayatnn tasvirinin derinliklerine inmemek daha uygundur. Zira snrl insan dncesi ile zlecek eyler deildir. Durum ve artlar tamamen farkl olan bir lemin tafsilatnn bu iinde yaadmz dnyann durumlaryla mukayese edilmesinin mmkn olmayacan yine aklmz haber veriyor. Yukardaki aklamalara gre, Kurann yeryznden ktl, cahiliye karanln ortadan kaldrd iin k (nur), hakikati, gerei arayanlara doru yolu gsterdii iin yol gsterici (hud), mitsizlie dm, bezgin, kederli olanlara, mit ve cesaret verdii iin are (ifa), btn insanla saadet vadettii iin srf rahmet olduunu tasdik etmek vicdana veya manta dayanan bir vazifedir.

Kurana Dair:
Kuran Nedir? bal altnda kaleme aldm yazda, bu Kutsal kitabn insan tabiatn eitli tablolarna baladn, meylettirdiini, ibret nazaryla bakmaya nasl davet ve tevik ettiini zetleyerek anlatmtm. Bu hususu birka misal ile biraz geniletmek istiyorum. Biliyoruz ki tabiatn en nemli meselelerinden biri yaratl konusudur. Acaba insan ne zaman, nasl ve niin yaratlmtr? Kuran insann yaratlnn balangc iin bir zaman belirtmiyor. Zaman belirtmemesi onun doruluuna dorudan delalet eden bir delildir. Kuran, baz ayetlerinde insann toprak veya sudan, baz ayetlerinde basit sudan veya salsaldan, yani kuru balkdan yaratldn haber vermektedir. Bugn tecrbeyle sabittir ki, insan babann sperminden anne rahmine den bir damla sudan (nutfe) olumaktadr. Fakat nutfe kandan meydana gelir. Kan ise klsdan oluan, lenf maddesinden olumutur. Klsun da esas kk kmstur. Bu da yediimiz gdalarn midede urad mekanik ve kimyevi baz ilemlerden gerekleir. Gdann ise su ile toprak sayesinde meydana geldiini bilmeyen var mdr? O halde insan aslnda toprak ve sudan yaratlm demektir.

Yemeklerin midede ve sonrada barsaklarda ezildikten sonra ald haldir.(Sadeletiren)

168

Kuran Nedir?

Kuran, varlk alanna kan her eyin bir varlk sebebi olduu gibi, insann da bo yere ve sebepsiz yaratlmadn tekrar tekrar bildirmektedir. Fakat niin yaratlmz? Yalnz domak, bymek ve bu maksatla yiyip imek ve nihayet bir nesil brakp lmek iin mi dnyaya geliyoruz? Yazk, eer i yalnz bundan ibaret olsayd, ben kendi hesabma bu yaadm hayata tiksindiimi belli eder ve belki onu bir an nce yok etmeye alrdm. Hatta yle sanrm ki, pek ok insan bu hususta benden nce hareket ederlerdi. te byle bir batl dnceye dlmemek iindir ki Kuran devaml olarak bize hi bilenlerle bilmeyenler bir olurlar m?319 Gzszlerle gzller birbirine benzerler mi?, diye sorup duruyor. Yani bizi i ve d dnyay srekli aratrma gzyle eyann hakikatini ortaya karmaya (istinbat) ve her eyden ibret almaya sevk ediyor. O halde Kurann u meseleler hakknda zorunlu olarak zetle (icmlen) haber verdii eylerin geni izahatn tabiattan ve kendi varlk yapmzda aratrmak zerimize den bir grevdir. Hakiki bir Mslman isen, zellikle kapsaml bir fizyoloji, kapsaml bir biyoloji, derin bir psikoloji ve salam bir ahlak renmemiz gerekir. Bilimsel anlamda Batllamak demek; elde mikroskoplar, termometreler ve belirli kimyasal leklerle eyann srlarn aratrmak veyahut kazma kreklerle yerin derinliklerini kazp gizledikleri eski insanlarla, nesli tkenmi hayvanlardan arta kalan kemiklerden yaratl srrnn gizliliini kefetmeye almak demektir. lmin byle almalara daha fazla ihtiyac vardr. Bahsettiim meselelere temas eden varsaymlar hi bir ekilde inandrc dnceler olmamtr. Ana rahmindeki yumurtacklardan biri, nice nice faaliyet ve kaltm ile aland vakit, younlatrlm bir nve teekkl eder. O kadar ayrntl / detayl ve o kadar dnce yeteneine sahip insan ahsiyeti nasl oluuyor? Bu olay mutlak bir srdr. Hastaln, ihtiyarln, lmn gizlilik seyrinin nasl gerekletii biyolojinin henz aratrlmam srlarndandr. Acaba tefekkr adn verdiimiz insan eylemi / edimi nedir? Acaba maddenin geici bir an veya yok olan bir kmesinde ortaya kan bu kadar geni ve ak bir gce ne anlam vermeli? Balangta rnein; Afrikadaki vahi kabilelere mensup kiilerde grld gibi, pek ocuka eylere uzun zaman gerek diye inandktan sonra, git gide gelierek, sonuta aratrma yeteneini zellikle deney ve aratrma metotlaryla olaanst geniletilmi ve artrlm olan dnce gc imdi ken319

Zmer Suresi 39/9 Sadeletiren.

169

di iinde ne olduunu dnmeye balamtr! Bununla beraber herhalde, insann gnden gne tabiat olaylar iinde rastlad bilinmezlerin en kapals mutlaka yine kendisidir. Hatta bilgi arttka, bu bilinmezlik daha da kapal bir hale gelecektir. te bu kapallktan dolaydr ki hala baz dnrleri Her eyde bir maslahat, bir hikmet ve bir gaye olduu hususunu kabul etmek pheye drmektedir. Hele pek mehur Trlerin Kkeni / Origine Des Especes adl kitabn yazar olan Darvin in lemde lzumundan fazla ztrap var! Mnim ve kadiri mutlak bir Allahn Firavun farelerini trtllar yemekle yaamak veya kedileri farelerle oynamak zere yarattna inanmam. Gzn de bir zel bir gaye iin yaratlm olduunu kabul etmek iin bir zorunluluk gremem tarzndaki dncelerini grdke denizde ve eitli ktalarda gerekletirdii o nemli ilmi aratrmalarna ramen onun bu sonuca varmasna hayret ederim. Ona, Allahn kedileri farelerle oynamak iin yarattna inanmasn acaba kim teklif etmitir?320 Bu gibi aslsz olan dnceler zihnimizi kartrmamal, aksine ufkumuzu ve gzmz amaldr. Bu konuyu yle bir rnekle aklayabiliriz: ok iyi biliyorum ki cebimde tadm ve gnde birka defa karp baktm saati bir sanatkr retmitir. Bunun iindeki ince ve nazik arklar birbirine birletiren ve hepsini birka kapak iine koyan odur. O sanatkr bu saati vakitleri belirlemek iin yapmtr. Sanatkrn bu maksadn bildiini saatin her eyi gstermektedir. Bylece o sanatkr, benim kullandm saatten baka altn, gm ve porselenlerden daha yzlerce saat retmitir. Bunun yannda baz saatlere baka baka ilevler yklemitir. Mesela; onlardan bazlar yalnz gnn yirmi drt saatini deil, gnn ismini ayn ka olduunu ay ile birlikte gsterir. Baz saatleri yirmi drt saat ilemek iin kurduu halde bazlarn bir hafta, bir ay, bir sene ileyecek ekilde tertip etmitir. Fakat saatin hibir eyden haberi yoktur. nsana gelince; geri onun oluumunda, almasnda 40, 50, 60, 70, sene yaamasnda hibir mdahalesi yoksa da, onun tamamen saate benzemediinde phe yoktur. Mehur Filozof Descartes istedii kadar insan otomatik, yani varsn kendi kendine hareket eden bir makineye benzetsin. Her halde insan o saatler gibi her eyden habersiz yaamak istemez. Kendi yaratcsn, zerindeki deien akl ilkelerin, ykmlln ve sorumluluun ne olduunu da anlamak ister.

320

Metnin bu ksmnda Vah zavallya irfanda nasibi olmayan allame ibaresi vardr. Ancak metnin anlam btnln bozduu iin sadeletirmede yer vermedik. (Sadeletiren

170

Kuran Nedir?

te Kurann anlamyla aydnlanmak isteyenler bu aratrmaya baaranlardr. Fakat biliriz ki bir cebir denklemini binlerce hamal bir araya gelse ve senelerce fikri almalar yapsalar halledemezler. Yalnz halledemezler deil, o denklemin pek mhim bir meseleyi iereceine ihtimal veremezler. Bu denklemi zmek iin matematik bilginlerinden vlmeye deer salim / uzman birini bulmak gerekir. Ondan sonra da onlara itiraz etmek deil, onaylamak lazmdr. Byle yaplmazsa o yol gsterici hakikate hibir zarar gelmez, yalnz mnkir ve inatlarn mahrumiyet ve hsran devam eder. Kuran Kerim muhtelif sebeplerle rmcekten, ardan, karncadan, rneklemeler veriyor. Bu rneklemelerden de anlald gibi yaratlm olan yaratklarn her biri eitli ilerle megul olup, kendi neslinin devam iin tedbirler almada kusur etmiyor ve hi birisi yaratln izdii yoldan kmyor. Yalnz tabiata kar isyan ve muhalefet etmede cesaretli olan tek varlk insandr. Ancak tabiat hibir muhalefeti cezasz brakmaz, tabiat yalnz kendi kanunlarna uyanlara kendini aar ve hizmet eder. Tabiat byle olunca, onun stndeki yaratcnn da grevlerini yerine getirmeyenlere kar nasl muamele edeceini tayin iin ok dnmeye gerek yoktur. Ksacas, kalesi, kaplar, bekileri, gzcleri, askerleri, mutfa, fabrikas, as, makinisti, kimyageri, fotorafs, telefoncusu, sinemacs, mahkemesi, hkimi vs. olan memleket, vcudumuzun rahatlnn salanmas ve istirahat devam ettirmek iin btn bu memurlarn vazifelerini yapmalarna yardm etmeliyiz. Bu hususta Kuran Kerim en salam bir yol gsterici ve delilimizdir.

171

HKMET YURDU
Dnce Yorum Sosyal Bilimler Aratrma Dergisi
ISSN: 1308-6944 www.hikmetyurdu.com

Hikmet Yurdu Yl:1, S.1, (Ocak-2008) ss.171-187

AMASYALI (AHMEDOLU) KRULLAHIN EDVR-I MSKSNN TANITIMI VE DEERLENDRLMES


Ramazan KAMLOLU*
zet: Yapm olduumuz Edvr- Msik adl bu almann ilk on be blm, Trk Msiksi nazariyat asndan en nemli kaynak eserlerden birisi olan Urmevnin Kitbl-Edvr adl Arapa olan eserinin XV. Yzylda Osmanl Trkesine tercmedir. Daha ora ki Blmlerde alg yapmyla olan ksmlar, o dneme kadar yaplan ilk alg yapmndan bahseden Trke kitap olmas ynnden olduka nemlidir. Anahtar kelimeler: Msik, enstruman, Osmanl, usl, makam, Ahmed olu krullah, Safiyd-din Abdl-Mmin Urmev Absract: Introduction and Evaluation to Edvar- Musiki of Ahmedolu krullah The first fifteen chapters of this study which we named Edvar- Musiki is a 15. Century Turkish translation of Urmevis Kitabl Edvar in Arabic, which is one of the most important written sources with regard to theoretical aspects of Turkish Music. In the other chapters of Edvar- Musiki, there are some discussions with respect to how a musical instrument is constructed. This is very important in that those discussions are the first theoretical discussions in Turkish about how to construct a musical instrument. Keywords: Music, instrument, Ottoman, rhythm, mode, Ahmed olu krullah, Safiyd-din Abdl-Mmin Urmev

Giri
XV. yy. Osmanl Devletinde msik almalarnn youn olduu nemli bir zaman dilimidir. Trk dnyasnda bu dneme kadar msik nazariyat almalar Arapa ve Farsa dillerinde yazlyordu. kinci Muratn emriyle bu dnemde Arapa ve Farsa telif edilen eserlerin bir ksm Trkeye tercme edilmi, ayrca Trke msik nazariyat ile ilgili yeni eserler yazlmtr. Aratrmamza konu olan Ahmedolu krullahn321 Edvr- Msiksi bu dnemde telif edilmitir. Eserin ilk on be fasl, zaman zaman krullahn da
*

321

Dr., nn niversitesi lahiyat Fakltesi slam Tarihi ve Sanatlar Blm Hayatyla ilgili geni bilgi iin baknz: Ramazan Kamilolu, Ahmedolu krullah ve Edvr- Msik Adl Eseri, Ankara niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, Baslmam Doktora Tezi, Ankara,. 2007.

172

Edvar- Musikinin Tantm ve Deerlendirilmesi

grlerinin ifade etmesine ramen, temelde Safiyddin Abdl-Mmin Urmevnin Kitabul-Edvr adl eserinin Trkeye tercmesidir. On beinci fasldan sonraki blmlerde Msik letlerinin yapm teknikleri ve tel yapm teknikleri anlatlmtr. zellikle sazlarla ilgili blmlerde verilen bilgiler ayr bir neme sahiptir. nk krullaha gelinceye kadar Trke yazlan msik nazariyat kitaplarn telif eden limler, krullah kadar sazlara yer vermemilerdir. Bundan dolay eserin gnmz ilim dnyasna tantlmas Trk msiksi asndan olduka nemlidir.

A-EDVAR-I MUSKNN TANITIMI


1- Nshalar Edvr- msik, musiki alannda hazrlanm bir kitap olup, el yazmas olarak Trkiyede sadece merhum Rauf Yekt Beyin ktphanesine sahip olan torunu Yavuz Yektay Beyin ktphanesindedir. Merhum Rauf Yekta Beyin torunu Yavuz Yektay Beyin ifadelerine gre kinci Murat Hana sunulan asl nsha budur. Eldeki mevcut dokmanlarn SAM ktphanesindeki ve deiik yerlerde bulunan fotokopilerin de bu nshadan oaltld anlalmaktadr. Bu el yazmasnn Rauf Yekta Beyin ktphanesine nasl geldii konusunda kesin bir bilgi yoktur. Torunu Yavuz Yektay Beyin ifadelerine gre Rauf Yekta Bey kitaplarnn ounu satn almtr. Ancak Yenikap Mevlevi hanesi yangnndan sonra, o dnemde Rauf Yekta bey Mevlevi hnede hem neyzenlik hem de neyzen ba olarak grev yapm olduu iin, baz kitaplar Rauf Yekta beye verilmitir322. Dolaysyla bu el yazmas Edvr- Msik nshasnn Mevlevhaneden de gelmi olmas ihtimal dahilindedir. Ancak bu nsha incelendiinde Mevlevhaneye ait olduuna dair ne herhangi bir mhre, ne de iarete rastlanmaktadr. Bu sebeple bu nshann Rauf Yekta Beyin satn ald kitaplardan olma ihtimali daha yksektir. imdiye kadar yaptmz aratrmalarda bu nshann dnda baka bir nshaya rastlayamadk.

322

Sleyman Ergner, Rauf Yekta Bey, stanbul 2003 s. 27.

Ramazan Kamilolu

173

2- D ve zellikleri

a. Kullanlan Hat
Edvr- msik nesih hattyla ok dzgn ve okunakl bir ekilde, kelimeler harekeli olarak yazlmtr. Bu da genel olarak okunuu kolay klmtr. Ancak zamanla varaklarn baz yerlerinin deforme olmas ve baz yerlerinde de mrekkep yaylmas olduundan zaman zaman kelimelerin okunmasnda glkler ortaya kmaktadr. Eserin yazl ksm 121 varaktr.

b. Kullanlan Mrekkep
Mrekkep olarak siyah ve krmz renkli mrekkepler kullanlmtr. Konu balklar, yetler, fasllar, notalar ve baz izimlerde krmz renkli mrekkep kullanlrken, dier anlatm yazlar ve baz izimler siyah mrekkeple yazlmtr.

c. Ebatlar
Eserin eni on santim milimetredir (13.3cm.). Boyu on alt santim be milimetredir (16.5cm.). Cildi ile birlikte kalnl iki santim sekiz milimetredir (2.8 cm.). Kapaklar kartondan imal edilmi olup, ebru ile kaplanmtr. Eserin tam srtnda koyu mrekkeple Edvr- Msik yazldr. Ne yazk ki kapaklar kopuk vaziyettedir. Yavuz bey eserin orijinallii bozulmasn diye eseri olduu gibi muhafaza etmektedir. Baz varaklarnda tahribatlar olsa da eserin gnmze kadar gelmesi byk bir anstr. Eserin ba tarafnda kapaktan sonra turuncu renkte iki varak vardr. Ondan sonra kirli beyaz bir varak var, varan sa taraf bo sol tarafnda ise lim kmil Safiyddin rahimehullhu tasnif kld kitabdr ibaresi yazldr. Yavuz Yektay Bey gzel bir hatla yazlan bu yaznn ayn zamanda hattat olan dedesi neyzen ba merhum Rauf Yekta Beye ait olduunu sylemitir. Kullanlan mrekkep ve yazlan hat bu bilgiyi dorular gibidir. nk mrekkep ve hat eserin i yazsyla farkldr. Daha sonra bir varak daha vardr. Bu varan sa tarafnda Besde devr ve name fasl- evvel namede hiddet ve el bildrr. lm-i msiknin baz beyan namenin biri birine muvfk ya muhlif olduunu bilmene telf dirler. ki name arasnda olan zamana dirler. Alt vezin diye iki nameden ne sret gzkr ki samahhna abiat hkm ider diye yaz

174

Edvar- Musikinin Tantm ve Deerlendirilmesi

vardr. Buradaki yaz karakteri Rauf Yekta Beyin kitabn ierisinde yapt aklamalarda kulland yaz karakterine uymaktadr. Bu yazy da Rauf Yekta Bey yazm olabilir. Sol tarafnda ise varan en st ortasnda Risle min ilmil-edvr yazs okunabiliyor. Bunun dnda yazlar var ama okunamamaktadr. Kanaatimizce ba taraftaki iki varakta son iki varak gibi bo olup mellifin dndakiler tarafndan yazlmtr. Eserin baz varaklarnda tadilat yaplmtr. Eserin sonunda drt bo varak vardr. Bu bo varaklardan sonra eserin ba tarafnda olduu gibi turuncu renkte iki varak daha vardr. 3. erii Klasik Osmanl eserlerinin tamamnda olduu gibi Edvar- Musiki de bir girizghla balar. Bu girizghta genellikle hamdele ve salvele denilen Allaha hamd ve Peygambere salavat yer alr. krullah da esere hamdele (Allaha kr) ve salvele (peygamber s.a.v.e salavt) ile balamtr. kinci Murat Hana vgler yaptktan sonra Osmanl hizmetinde olmann onuru gururu ve stnln anlatmtr. Daha sonra msiknin gzelliklerinden bahsederek girizgh tamamlanmtr. Eserin ilk on be fasl Safiyd-din Abdul-Mmin Urmevnin KitbulEdvr isimli eserinin Trke tercmesidir. Burada Trk msiksinin nazariyat anlatlmtr. krullah bu ksmda bire bir tercme yapmayp, baz eklemeler yaparak kendi fikirlerini de anlatmtr. On beinci fasln sonunda krullah yle demitir: Safiyddn Abdul-Mmin rahmetullahi aleyhi rahmeten vasaten tasnif kldu kitabun tercmesinden fri olduk. uru klalum bir nice stadlar alimler ve fazllar tasnif klduklar kitablara. eyh Ebu Ali Sna kitabna bn-i Nsr kitabna ve stad Kemal Tebriz kitabna ve Hsamed-din eyh Hasan Kazurun kitabna ve hvnus-Safa kitabna rahmetullahi aleyhim ecman. Ve yigirmi bir fasl da bularun kitablarndan bu kitaba derc idelm. Ta mbtedilere hi nesne mkil olmaya. Ve ol alimlern szi da yirde kalmaya323. On altnc fasldan itibaren olan ksmlarn telfinde krullah, bni Snnn(.1037), Farabnin (.950) Kemal Tebrznin(?), Hsameddin eyh Hsn Kazurnnin(?) ve hvn- nn eserlerinden faydalandn belirtmitir.

323

Ahmedolu krullah, Edvr- Msik, vr. 90 b.

Ramazan Kamilolu

175

On altnc fasldan itibaren Trk msiksinde kullanlan bir ok msik letlerinin yapm teknikleri ve hangi musiki letinin hangi aatan daha iyi yapld anlatlr. Bu ynyle eser, Trk msiksi alg letlerini anlatan ilk Trke kitaptr denilebilir. Daha sonra kiri (tel) yapm tekniklerini de anlatlmaktadr. Sese zarar veren ve sese iyi gelen bitkilerden bahsedilerek, bir msikinasn bir meclise girdii zaman edep ve erkn, ayn zamanda hangi mecliste ve gnn hangi saatinde hangi makamn uygun olduunu yazlmtr. Anasr- erbeadan bahsetmitir324. En sonunda da terkiplerin isimleri ve nasl olutuuna dair malmat vermi ve eseri tamamlamtr. Ayrca eser msik nazariyat ve msik letlerinin yan sra sanki bir ahlk kitab gibidir. Din ve ahlk nasihatleri srekli telkin etmitir. e - Eserin Yazl Amac Byk vglerde bulunduu kl sahibi zatn (bu kitap II. Murat Hann emriyle yazld iin ad geen zatn II. Murat Han olduu ileri srlebilir,Kim bu kitab Trk diline tercme edip Trk halknn anlayaca biimde yapabilir? deyince krullahn kitab eline alp incelediini ve Safiyd-dnin telif ettii kitap olduunu belirtmitir. Kendisinin yeterince sanat ehli olmamasna ve bu iin yaplmasnn zorluuna ramen insanlara faydal olmak ve sultnn himmetini kazanmak iin bu ie balamtr. krullah, msik zerine telif edilen eserlerin anlalmasnda zorluk ekildiinden bunlar anlalr hale getirmek iin elinden gelen btn gayreti sarf ettiini belirtiyor.

B- EDVR-I MSKNN DEERLENDRLMES

Giri
Giri ksmna besmele balanr. Sonra Allahn ululuu ve btn kintn onu tespih ettii konusunda yetlerden deliller getirerek, bu nimetleri ihsan eden yce yaratcya krler sunulur. Bunun peinden Peygamber (S.A.V.) efendimize vgler ve salavatlar sralanr. eitli iirlerle Allaha kul, Peygambere mmet olmakta aba harcayan lim, fzl ve ariflerin gayretleri anlatlr. Devlet hizme-

324

Ansr- erbaa (drt unsur) kainatn yapsnda bulunan drt temel edir. Bunlar hava, su, toprak, atetir.Bu eler hemen hemen btn eski msik nazariyat kitaplarnda ilenmi ve baz makamlarla eletirilmitir.

176

Edvar- Musikinin Tantm ve Deerlendirilmesi

tinde olmann gzelliini ve mutluluu aklanr. Msiknin gzelliklerinden ve faziletlerinden bahsedildikten sonra, bu ilmi hnerli ve faziletli kmil insanlarn yapabilecei belirtilir.

Mukaddime-i Kitap
Bu ksmda msikinin aziz erif ve latif bir ilim olduu, baz ilimlerin musik ilmini bilmeyince bilinemeyeceini belirtilmitir. Dier musik nazariyat kitaplarnda da olduu gibi bu ilmin kurucusu Fisagorun hikyesi anlatlm. Fisagor, Eflatun, Aristo ve Batlamyusun bu ilmin kurucular olduu, daha sonra ki limlerin bunlarn tasniflerini kabul ettikleri yazlmtr. Davut (a.s.)n dua ederken sazlarla niyaz ettii bildirilerek, bu ilmin nce Yunan halk iinde, sonra Fars kavmi arasnda daha sonra Arap kavmi arasnda, ondan sonra da Rm325 kavmi arasnda mehur olduu belirtilmitir. Ayrca yine bu blmde II. Murat Hana byk vglerden sonra onun ilim, iir ve msik meclislerine katlmay desteklemesi vlmtr. Rum halknn bad bir kavim olduunu belirtilerek, bu ilme chiller ve ahmaklar katnda rabet olmad ve chillerin limlere dman olduu sylenmitir. Blmn sonunda msiki ilmi hakknda bilgi verildikten sonra kitabn otuz alt fasl olduu ve fasllarn konular yazlmtr. Ancak eser otuz be faslda bitmitir.

Birinci Fasl
Bu faslda namenin tarifi yaplarak, Araplarla, Acemlerde seslerin tizlik (hiddet) ve peslik (sakl) yn karlatrlmal olarak incelenmitir. krullahn bu blmdeki tespitlerine gre tizlik ve pesliin, telli alglarda tellerin uzunluu ve ksal, nefesli sazlarda da deliklerin yaknl ve uzaklyla ilgili olduu belirtilmitir.

kinci Fasl
Bu blmde telli sazlarda parmakla baslp ses karlan perdeler anlatlmaktadr. Telli mzik letlerinin klavye ksmndaki perdelere destan, ouluna da destn denir. Edvr kitaplarnda algnn telini temsil ettii kabul edilen bir izgi zerinde bu noktalar gsterilir Mutlak veter (telin parmak baslmadan
325

Katip elebi, Kefzznn, stanbul, 1991, 257. Ktip elebiye gre Rm, Anadolu ve Trakya anlamndadr.

Ramazan Kamilolu

177

ak olan pozisyonu) ad verilen bu izgiye Safiyddin tarafndan bir ucuna A dier ucuna da M harfi konmutur. A noktas Cnibl-Enf denilen pes taraftaki son noktay (burun taraf, kk eik), M noktas ise Cnibl Mut denilen tiz taraftaki son noktay (harak taraf, byk eik) temsil eder.326 Tel zerinde sesler blnm, oranlar ve seslerin tizlii-peslii incelenmitir.

nc Fasl
Aralklarn biri birine oranlar inceleniyor. Araln iki sesten olutuunu, ayn seslerin aralk olamayaca izah ediliyor. Araln uyumlu ve uyumsuz olarak iki trl olduu anlatlyor. Ruhun lezzet ald arala uyumlu arlk (bud-u mttefik), ruhun lezzet almad arala da uyumsuz aralk deniyor. Edvr kitaplarnda arala bud ad verilmi ve bu mesafelerin oranlar ayr blmlerde incelenmitir. M.. VI. yzylda Phthagoras ses aralklarnn oranlarn belirlemitir. Bu oranlardan Bazlar bugn bile ilmi geerliliini korumaktadr. Aralklar ya bir melodi ezgi iinde arka arkaya sese ezgisel olarak, ya da iki sesin ayn anda tnlamasyla armonik olarak duyulmaktadr.327 Ayrca byk aralklar, kk aralklar ve bunlarn oranlar anlatlmtr.

Drdnc Fasl
Kulaa ho gelmeyen tenfr uyumsuz aralklar ve bu uyumsuzluun drt sebebi anlatlyor.

Beinci Fasl
Kulaa ho gelen uyumlu arlklar ve uyumluluk sebepleri anlatlyor. Aralklarn nasl kullanlrsa uyumlu ve hangi ekilde kullanlrsa uyumsuzluun ortaya kaca anlatlyor. Ayn zamanda drtller ve beliler izah ediliyor.

Altnc Fasl
Devirleri ve devirlerin oranlar anlatlyor. Drtllerin ve belilerin biri birine eklenmesinden meydana gelen makamlar bildiriyor. Daireler eklinde izim yaplp gsteriliyor. Uak, Nev, Bselik, Rast, Hseyn, Hicaz olarak alt
Mehmet Nuri Uygun, Safiyddin Abdul-Mmin Urmev ve Kitbl-Edvr, Marmara niversitesi,Sosyal Bilimler Enstits, Baslmam Doktora Tezi, stanbul, 1996, s. 135. 327 Nuri Uygun, 147.
326

178

Edvar- Musikinin Tantm ve Deerlendirilmesi

makamn izimleri yaplp izah ediliyor. Ayrca her dairenin btn daireler iindeki yeri gsteriliyor.

Yedinci Fasl
ki telli sazlarn alnmasnn kideleri anlatlmtr. ki telin biri birine drtl aralkla akortlanmasn ve ortaya kan sesleri gstermitir.

Sekizinci Fasl
Udu ve udun tellerinin balanmasn, ses aralklar bildirilmitir. nceki stadlarnda uda be tel taktklar belirtiliyor. Be telin isimleri aadan yukarya isimleri yledir: hd, zr, men, mele ve bam. Udun klavyesinde parmaklarn basld ses yerleri ve hangi notaya hangi parmakla baslaca izah edilmitir.

Dokuzuncu Fasl
Mehur oniki makamlarn isimleri ve sesleri incelenmitir. Uak, Nev, Buselik, Rast, Irak, sfehan, Zrefkend, Zengle, Rehav, Hseyn, Hicazdr328 diyerek makamlarn isimleri ve oluum ekilleri yazlmtr. Ayn yzylda yazlan msik nazariyat kitalarndan Hzr bin Abdullahn Kitabl-Edvrnda, Yusuf krehrnin Risle-i Msiksinde, Bedri Diladn Murat Namesinde, Ldikli Mehmet elebinin Zeynl-Elhn ve Fethiyyesinde, Fethullah irvninin Mecelletn fil-Msikasnda, Seydnin Matlanda da makamlar oniki olarak gemektedir. Baz makamlarn isimleri kk farkllk gstermektedir. Mesela bazlarnda zengle-zrgle, bselikebselik, hicz-hicaz olarak gemektedir. Makam sralamalar bazlarnda farkldr. Bu dnemde vzeler ya da zeler baz ilim adamlarna gre alt, bazlarna gre ise yedidir. krullah, irvn ve Hzr bin Abdullaha gre; Gevet, Gerdaniye, Nevrz, Selmek, Mye, ehnz isimleriyle alt tanedir. Krehr, Ldikli Mehmet elebi, Seyd ve Bedri Dilad ise yukardaki vzelere Hisar da ekleyerek sayy yediye karmlardr.

Onuncu Fasl
328

Bzrg makam unutulmu, orijinal metinde de yazl deildir.

Ramazan Kamilolu

179

Makamlarn aldklar ortak sesler bildirilmitir. Uak, Nev, Bselik makamlarnn aldklar ortak seslerle bir dairede toplanmtr. Rast makamyla Hseyn makam bir dairede bulunur. Rehav ile Zenglenin baz yerde muvfk. Baz yerde muhlif olduu belirtilmitir. Irakla zenglenin biri birine muhlif olduu bildirilmitir.

On birinci Fasl
On yedi tabakadan bahsedilmitir. Bu tabakalarn birincisi A (Rast), ikincisi H (argh), ncs Yh (Acem), drdncs h (Krd), beincisi YB (Bayt), altncs B (r), yedincisi T (Sab), sekizincisi YV (Evc), dokuzuncusu V (Segh), onuncusu YC (Hisar), on birincisi C (Zengle), on ikincisi Y (Uzzal), on ncs YZ (Mhur), on drdncs Z (Bselik) on beincisi YD (Hseyn), on altncs D (Dgh) on yedincisi YA (Nev) dr. Ayrca makamlarn ses aralklarn bozmadan deiik perdelere grlebilecei anlatlmtr.

On kinci Fasl
Bu blmde o dnemde fazla bilinmeyen ud akortlar anlatlmaktadr. Ancak bu akortlarn zor olduunu ve bu akortla alacak mzisyenin ok usta ve maharetli olmas gerektii bildirilmitir.

On nc Fasl
Usln mahiyeti ve usllerin devirleri anlatlmtr. Bu uslleri renmek ve anlamak iin ok mesai, emek sarf etmenin yan sra anlayn ve idrak gcnn olmas gerektii izah ediliyor. Sebeb-i sekl, sebeb-i hafif, veted-i mecmu, veted-i mefruk, fasla-i sur, fasla-i kbr gibi usln temel unsurlar olan terimler aklamtr. Sekl- evvel, sekls-sn, haffs-sekl, seklr-remel, remel, haffr-remel, hezec 1, hezec 2 ve fahte uslleri daireleriyle birlikte yazlmtr. Baz usl dairelerinde nakralar (vurular) yazlmamtr. Yazlmayanlar nakralarna bakarak yazdk. XV. yzylda telif edilen eserlerde usul (ritim) konusu olduka farkllk gstermektedir. Bazlarnda usullerin alt olduu,329 bazlarnda sekiz, bazlarn329

Sadrettin zimi, Hzr bin Abdullah ve Kitabl-Edvr, Marmara niversitesi,Sosyal Bilimler Enstits, stanbul, 1989, s,173.

180

Edvar- Musikinin Tantm ve Deerlendirilmesi

da ise yirmi bir330olarak gemitir. Bu dnemde en geni usul bilgileri Fethullah irvnnin Mecelletn fil-Msikasnda ilenmitir.

On Drdnc Fasl
Makamlarn etkilerinden bahsetmektedir. Hangi insanlara hangi makamlarn etkili olaca anlatlmaktadr. Kuvvetli insanlarn sohbetindeUak, Bselik ve Neva makamlarnn uygun olaca, yumuak abiatl insanlara Rast, Nevruz, sfehan ve Ira makamlarnn uygun olaca, sakin ve hznl insanlar iinde Bzrk, Rhav ve Zirefkend makamlarnn uygun olaca anlatlmtr.

On beinci Fasl
Msik ilminin uygulamas hakknda bilgi verilmitir. iirler zerinde ne kadar vuru yaplmas gerektii gsterilmitir. Ayrca on iki makamn devrlerini tablolar izilerek anlatlmtr. Bu makamlar unlardr: Uak, Ebselik (Bselik), Nev, Rast, Hseyn, Hicz, Rhev, Zengle, Ira, sfehan, Zrefkefkend, Bzrk. krullah buraya kadar olan fasllarn Safiyd-din Abdl-Mmin Urmevnin tasnif ettii Kitbl-Edvrn Trke tercmesi olduunu sylemi, msik ilmine yeni balayanlara kolaylk olsun diye bu kitaba on bir fasl daha eklediini belirtmitir. Bu yirmi bir fasldaki bilgileri Frbnin, bni Sinnn, Kemal Tebriznin, Hsameddin eyh Hsn Kazurnnin, hvn Safnn eserlerinden topladn belirtmitir.331 On altnc fasldan itibaren saz yapm ksmlar ilk Trke sazlarn yapmn anlatan ksmlardr. Edvr- Msik bu ynyle de nemli bir kaynaktr. Entruman (alg) yapmyla ilgili blmlerde nemli bilgiler veren krullah yaad dnem itibaryla sekin bir yere sahiptir. Daha nce enstruman yapm teknikleri ile ilgili Trke esere raslanmamaktayd. Bundan dolay krullah kendi dneminde nemli bir boluu doldurmutur. Bu dnemde telif edilen eserlerde sazlarn alnmasyla ilgili metot bilgileri vardr. Ancak alg yapmyla

330

Bayram Akdoan, Fethullah irvn ve Mecelletn Fil- Msika Adl Eserinin 15. Yzyl Trk Msiksi Nazariyatndaki Yeri, Adl Eseri, Ankara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Baslmam Doktora Tezi, Ankara,1996, 242-259. Sazlarn yapmyla ilgili blmler Hsn Knin Kenzt-Tuhaf isimli eserindeki sazlar ksmyla hemen hemen ayndr. Tki Bine Msikde Farsa Risale ad altnda 1993te Tahranda yaynlamtr.

331

Ramazan Kamilolu

181

ilgili bilgiler sadece krullahn eseri Edvr- Msikde ilenmitir. Bu yzden Edvr- Msiknin nemi bir kat daha artmaktadr.

On altnc Fasl
Ud yapm olarak hangi aacn uygun olduu ve yapm teknikleri anlatlmtr. ahub ve servi aacndan iyi ud yaplaca, ancak aacn kendiliinden kurumas gerektii belirtilmitir. Udun resmi izilerek ekli ve telleri gsterilmitir. Udun tellerinin isimleri ve tellerin nasl olmas gerektii anlatlmtr. Ayrca udun nasl alnacana dair metot verilmitir.

On yedinci Fasl
Yayl sazlardan kln ekli izilerek yapm teknikleri anlatlmtr. Ikln gvdesinin ince ve yzndeki derinin de ceylan derisi olmas tavsiye edilmitir.

On sekizinci Fasl
Rebbn yapm teknikleri anlatlmtr. Zerdli aacndan teknesinin yaplp teknenin st ierisinde kaynatlrsa aac ilerken kolaylk salayaca belirtilmitir. Ayrca rebbn ikierli gurup teli olduu, zr, hd, mesn diye isimleri ve bu tellerin nasl olmas gerektii anlatlmtr.

On dokuzuncu Fasl
Nefesli enstrmanlardan Mizmrn resmi izilerek yapm teknikleri anlatlmtr. ki paradan olduunu, bir parasnn kamtan, dier parasnnsa aatan olduu ve deliklerinin nasl olmas gerektii izah edilmitir.

Yirminci Fasl
Yine nefesli ve kamtan yaplan enstrmanlardan Penin resmi izilerek yapm teknikleri anlatlmtr. Pe yaplacak kamn hem olgun hem de dz olmas gerektii ve ince-kaln seslilerin nasl kt izah edilmitir.

Yirmi Birinci Fasl

182

Edvar- Musikinin Tantm ve Deerlendirilmesi

engin resmi izilerek yapmnda hangi aacn iyi olaca, lleri ve yapm teknikleri anlatlmtr. Tam sazlar snfnda mtalaa edilmitir. Teknesinin tek para kays aacndan olmas gerektii ifade edilmitir. engin tel eitleri ve saylar ifade edildikten sonra akordu anlatlmtr.

Yirmi kinci Fasl


Nzhenin resmi izilerek yapmnda kullanlan aalar ve yapm teknikleri anlatlmtr. enkten sonra nzheden stn saz olmad ifade edilmitir. Yz sekiz teli olduu ve Safiyd-dn Abdul-Mmin Urmevnin icat ettii bildirilmitir. Ayrca tellerin kaar tane taklaca ve hangi seslere akort edilecei gsterilmitir. alma metodu da az da olsa verilmitir.

Yirmi nc Fasl
Knunun hangi aatan yaplaca ve yapm teknikleri anlatlmtr. Atm drt teli olduu, telin bir sese ekildii ve tellerin hangi seslere akort edilecei gsterilmitir. Bam, mesles ve mesn diye telleri de e ayrlmtr.

Yirmi Drdnc Fasl


Yine Safiyddin Abdl-Mmin el-Urmevnin icat ettii Mun saz yapm teknikleri ve zellikleri anlatlmtr. Safiyddinin sfehana gelince icat ettii bu saz, rebb, knun ve nzheden esinlenerek yapmtr. Tel saysnn otuz dokuz ve her sese tel gerilecei bildirilmitir. Bu teller hd, mesn, mesles ve zr isimleri altnda drt gruba ayrlmtr.

Yirmi Beinci Fasl


Bu blmde enstruman tellerinin neden ve nasl yapldna dair teknikler anlatlmtr. Sazlarn sessinin kaliteli kmas iin kaliteli tel kullanmann nemi vurgulanarak kaliteli telin de kaliteli malzemeden kurallara riyet ederek elde edilecei anlatlmtr. Her telin kendi yerine yerli yerince taklmas sylenmitir.

Yirmi Altnc Fasl

Ramazan Kamilolu

183

Koyun ve kei barsandan yaplan tellerin yapm tekniini ve hangi ilemlerden geeceine dair bilgiler verilmitir. Kaln tellerin iki ya da kat barsaktan olduu ondan sonra ifade edilmitir. teller inceldike barsan katlarnn azalaca

Yirmi Yedinci Fasl


lm-i msikye heves edenlere nasihatler verilmitir. Davranlarn ve hareketlerin edepli, dapl olmas gerektii ayrca ibdetlerin aksatlmamas tavsiye edilmitir. Az uyumak, az yemek, az konumak ve az giyinmek gerektii sylenmitir. Ayrca sohbetler iin gzel hkyeler ve ho szler renilmeli. Kadnlarla sohbetten kanlmal. Sesleri daima gzel olmal ve sesi bozan eylerden kendini saknmal. Saz almak isterse de bunu chillerden gizli tutmal. Zenaat ehlinden olduunu sylememeli.

Yirmi Sekizinci Fasl


Sazendenin ve hanendenin bir sohbet meclisine gittii vakit nasl davranmas gerektii anlatlmtr. Gidilen mecliste saa sola bakmadan edeplice ve uygun biimde oturulmal. Ev sahibinden asla bir ey istenmemeli. Meclisteki kadn ve olanlarla konuulmamal. Ev sahibinin mizacna uygun makamlar icra edilmeli. Bir mecliste olan bir sz baka yere tamamal. nne gelen yiyeceklerden irilerini ve gzellerini sememeli. Ahmaklarla sohbet etmemeli, ayet mecliste sohbet etmek zorunda kalrsa onlara tahamml etmeli ve sabretmeli.

Yirmi Dokuzuncu Fasl


Zhre duas yazlm ve dua ederken uyulmas gereken dap bildirilmitir. Duann Arapas ve Farsas nazm halinde yazlmtr.

Otuzuncu Fasl
Sesi aan otlar bildirilmitir. Bunlarn balcalar unlardr: Ispanak, ebegmeci, kat pimemi yumurta sars, eker erbeti, eker kam somurmak, incir, bakla, bal erbeti, hardal, badem ya gibi maddelerin faydalaryla birlikte sesi atndan bahsedilmitir. Bu fasldaki konu o dnemde sadece krullahn kitabnda ilenmitir. Dier nazariyat kitaplarnda bu konuyla ilgili pek malumat

184

Edvar- Musikinin Tantm ve Deerlendirilmesi

yoktur. krullahn Edvr- Msiksinin nemli zelliklerinden birisi de dier kitaplarda olmayan baz konularn sadece orada yazlm olmasdr.

Otuz Birinci Fasl


Sesi bozan nesneler bildirilmitir. yle ki; kar suyu imek, eki yiyecekler yemek, sr yayla pien yemekler yemek, esrar imek, ok cinsel mnsebette bulunmak, souk suyla boy abdesti almak, istifra etmek, ba ak tutmak ve yatarken bir eyler okumak sesi ksmakta ya da bozmaktadr. Yine bu konuya da dier msik kitaplarnda pek rastlamaz.

Otuz kinci Fasl


Vakitlere uygun olan makamlar anlatlmtr. bni Sinann dzenledii vakitlere gre icra edilecek makamlar hemen hemen XV. yzylda ki btn edvrlarda vardr. Yaklak olarak hepside bu dzenlemeyi kullanmlardr. Birinci afakta Rehv makam kinci afakta Hseyn makam Gne iki sng boyu ykseldiinde Rast makam Kuluk vaktinde Bselik makam Gne ortadayken Zengle makam le vaktinde Uak makam leyle ikindi arasnda Hicaz makam kindi vaktinde rak makam Gn batarken sfahan makam Akamleyin Nev makam Yats namazndan sonra Bzrk makam Yatsdan sonra yatma zaman Muhlif makam Geceleyin ehnaz makam uygun olaca yazlmtr.

Otuz nc Fasl
Anasr- erbaa denilen drt unsurdan bahsedilmitir.332 Bu unsurlarn: Birincisi: Yegh

332

Buradaki drt unsur felsefedekiler deildir. Msikde makamlara karlk geenlerdir. Ancak birbirine tekbl sz konusudur.

Ramazan Kamilolu

185

kincisi: Dgh ncs: Segh Drdncs : argh olarak yazlmtr. Ancak krullah drt unsura tekabl eden makamlar belirtmi, drt unsurun adn toprak, su, hava, ate diye belirtmemitir. Yusuf Krehr yukardaki drt makam be olarak deerlendiriyor ve yle eletiriyor: Yegh: Hk (topraa ait) Dgh: b (Suya ait) Segh: Bd (Havaya ait) argh: Nr (Atee ait).333 Ayn dnemde telif edilen Hzr bin Abdullahn Kibul-Edvrnda, Seydnin Matlanda, Bedri Dildn Murat Nmesinde, Fethullah irvnnin Mecelletn Fil-Mskasnda, Ldikli Mehmet elebinin Zeynl-Elhn ve Risletl-Fethiyyesinde de beler ayn yukardaki gibi gemektedir.

Otuz Drdc Fasl


Elli alt terkibin isimleri bildirilmitir. Bu terkipler batan itibaren srayla yledir: Beste Nigr, Tz Nev, Pengh, Beste-i sfehan, sfehanek, Zilke haveran (Diklehavern), Zrkede, Airan, Nigr, Gerdaniye nigr, Gerdniyede Bselik, Muhayyer, Vech-i Hseyn, Karcir, Ry-i Irak, Mstear, Nhft, Sipihr, Hseyn Acem, Acem-Uzzal, Hisar, Nihavend, Humyun, Bahr-i Nzik, Hisrek, Hicz- Trk, Hicz- Bzrk, Muhlif, (yirmi dokuzuncu makamn ad yazl deil, ancak otuz beinci faslda bu makamlarn asln anlatrken Hicz- Muhlif olarak anlatmtr.), Rahatlervh, Irak Mye, Zavul, Zemzeme, Nevrz-i Rm, Rekb, Rekb-i Nevrz, Zrefkend, Sazkr, Nihavend-i Rm, Hisar- Evc, Rast Maye, Nevrz-i Acem, argh- Acem, Sigh- Acem, Dgh- Acem, Rast Acem, Sebz Ender Sebz, Nivurek (Niburek), Acem-i Irak, Hicaz Acem, Sigh-Mye, Uak-Mye, Nigrnek, Mahur. Yusuf Krehri msik risalesinde 59 terkip belirtmitir. Terkiplerin isimleri unlardr: Beste nigr, Nikriz, Pengh, Beste isfehan, Dilke havern,

333

Ramazan Kamilolu, Yusuf Krehrnin Risale-i Msiksinin Transkripsyonu ve Deerlendirilmesi, nn niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, Baslmam Yksek Lisans Tezi, Malatya, 1998, s. 22.

186

Edvar- Musikinin Tantm ve Deerlendirilmesi

Zirkede, Airan, sfehanek, Uzzal, Nihavent, Humyun, Bahri nazik, Hisarek, Trki hicaz, Hicaz muhlif, Rhatl ervh, Nev airan,Zvil, Mberka, Zemzeme, Nevrzi Rm, Rekb, Nevrz, Zirefkend, Bzrk, Szkr, Nihavendi Rm, Nivurek, Vechi hseyn, Karciar, Ryi Irak, Mstear, Nigr, Gerdniye Nigr, Gerdniye, Bselik, Muhayyer, Siphr, Hseyn acem, Hicaz, Bzrk, Muhalif, Hisar, Evc, Nhft, Nigr nek, Acem, Zirkede, Rast, Maye, Uak, Segh mye, Terkibi Sab, Nevrzi acem, argh, Uzzal Acem, Acem Rast, Sebz Ender Sebz, Azei Zenbr. Grld gibi krullahla ayn olan terkip isimlerinin yan sra farkl olanlar da vardr. Ayn zamanda terkiplerin saylarda farkldr. krullahta elli alt olan terkip says Krehrde elli dokuzdur. Ayn yzylda eser telif eden Hzr bin Abdullahagre de bu say altmtr. simleri unlardr: Bestenigr, Nirzi, Pengh, Beste sfehan, sfehnek, Dikle hezrn, Zirkede, Airan, Nev ve airn, Nigr, Gerdniye Nigr, Gerdniye Bselik, Muhayyer, Vecd-i Hseyn, Karciar, Ry-i Irak, Mster, Nhft, Terkib-i Acem, Zirkede, Sipihr, Uzzal, Nihavend, Nihavend-i Rm, Humayun, Bahr-i Naz, Zenbr, Hisr, Hisrek, Trk Hicz, Hicz Bzrk, Hicz Muhlefe, Muhalefeh, Rhal-Ervh, Zvil, Zemzeme, Nevrz-i Rmi, Rekb, Rekb Nevrz, Zirefkend, Szkr, Hisr Rm, Rast Mye, Dgh Mye, Segh Mye, Uak Mye, Irak Mye, Nivurek, Nigrnek, Nevrz Acem, Rast Acem, Dgh Acem, Segh Acem, argh Acem, Irak Acem, Hseyn Acem, Uzzal Acem, Hicz Acem, Terkb Sab, Siznder siz. Seydnin Matlanda terkiplerin says elli sekiz olarak gemektedir. Yine ayn dnemde yaayan ve eser telif eden ilim adamlarmzdaki bu farkllk XV. yzyln terkipler konusunda da verimli bir dnem olduu grlmektedir.

Otuz Beinci Fasl


Yukar blmde saylan terkiplerin balang ve biti sesleri izah edilmitir. Makamlarn balang ve karar sesleri izah edildikten sonra Safiyddin Urmevnin baz makamlar hakkndaki grleri aktarlmtr, yle ki: Rhev Zrefkend Bzrk sfehan : Alamak ba : Kayg, hzn ba : Cimrilik ba : Cmertlik ba

Ramazan Kamilolu

187

Irak Uak Zengle Nev Bselik Hseyn Hicaz

: Lezzet ba : Glme ba : Uyku ba : Kahramanlk ve yiitlik ba : Kuvvet ba : Bar ba : Tevzu ba

olarak ifade edilmitir. Bu yazlanlarn uygulanmas halinde sazendenin ve okuyucunun sohbetinin gzel olaca ve istenilenin hsl olaca belirtilmitir. Ancak msik inasn ferset sahibi olmas gerektii ve bu yazlanlardan kendisine uygun olanlar uygulamas tavsiye edilerek eser sona ermitir. Otuz alt fasldan olutuu ifade edilen Edvr- Msik otuz be faslda bitirilmitir. indekiler ksmnda otuz ikinci faslda geen perdeler esern bildrr eklinde konulan fasl balnn ii bo braklmtr. SONU krullahn Edvar- Musiki adl eseri bir ok ynlerden kendine mahsus zelliklere sahiptir. ncelikle Safiyd-din Abdl-Mmin Urmevnin KitabulEdvr adl eserinin Trkeye tercmesini iinde barndrmas onun farkl bir ynn oluturduu gibi, Trk sazlaryla ilgili ilk Trke kaynaklardan biri olmas da, deerini ayrca arttrmaktadr. Sonu olarak diyebiliriz ki, gnmzde Trk musikisi zerine olduka nemli ve faydal almalar yaplmaktadr. Biz de bu almalara katk salamak adna, krullahn bu eserinin tahlil edilmesinin faydal olacan dnerek, doktora almamza konu edindik. Asrlardr gn yzne kmay bekleyen bu eseri ilim dnyasna sunarak, Trk Msiksine bir katk yapmaya altk. Trk musikisi alannda akademik alma yapan ya da yapacak olan aratrmaclar iin hem kaynak bir kitap olma zellii gstermesi, hem de musiki alanna katt anlam bakmndan Edvar- Musiki faydal bir kitaptr.

189

HKMET YURDU
Dnce Yorum Sosyal Bilimler Aratrma Dergisi
ISSN: 1308-6944 www.hikmetyurdu.com

SAYI HAKEMLER
HKMET YURDU DNCE-YORUM DERGS OCAK-2008 SAYISI HAKEMLER Prof. Dr. Temel YELYURT (Frat niversitesi) Do. Dr. Zlfikar DURMU (nn niversitesi) Do. Dr. Gyasettin ARSLAN (Frat niversitesi) Yrd. Do. Dr. Abdurrahman KASAPOLU (nn niversitesi) Yrd. Do. Dr. Ali DUMAN(nn niversitesi) Dr. Hulusi ARSLAN (nn niversitesi) Dr. Sleyman AYDIN (nn niversitesi)

You might also like