You are on page 1of 14

DrTus.

com 71
İlk ve tek tus portalı
BİYOKİMYA

BİYOENERJETİKLER VE OKSİDATİF FOSFORİLASYON

ATP
ATP, 1 mol adenin, 1 mol riboz ve üç fosfor grubu içeren bir nükleozid trifosfattır.. Yapısında Mg++
bulundurur. Adenin ve riboz glikozidik bağ ile, Fosfat grupları ise fosfodiester bağı ile bir bağlanır.

ADENOZİN 5’ TRİFOSFAT

Fosfat taşıyan bileşiklerin biyoenerjetik derecelendirilmesinde ATP orta sıralarda yer alır. Alt
bölümdeki maddeler için bir yüksek enerjili fosfat vericisi, ayrıca ADP halinde iken, ATP’nin
üzerindeki maddelerden fosfat alıcısıdır. Gerçektende ATP/ADP döngüsü fosfor kullanan olaylarla
fosfor üreten olayları birbirine bağlar. Yani ATP kesintisiz olarak tüketilip yeniden üretilmektedir.
Total ADP/ATP havuzu son derece küçük olduğu ve bir dokuyu ancak bir kaç saniye beslemeye
yettiği için bu olay son derece yüksek hızda gelişmektedir.

Çok yüksek enerjili fosfat bileşikleri: -∆G kcal/mol


Fosfoenolpirüvat -14,8
∆G > -10000 cal/mol Karbamoil fosfat -12,3
1,3-bifosfogliserat -11,8
Kreatin fosfat -10,3
ATP (ADP+P) -7,3
Düşük enerjili fosfat bileşikleri: ADP -6,6
∆G<-4000 cal/mol Pirofosfat -6,6
Glukoz 1-P -5,0
Fruktoz 6-P -3,8
AMP -3,4
Glukoz 6-P -3,3
72 DrTus.com
İlk ve tek tus portalı
BİYOKİMYA

Gliserol 3-P -2,2

Hücre içinde fosfat gruplarını öncelikle ATP’ye taşımadan direkt olarak çok yüksek enerjili
vericiden, düşük enerjili olanlara taşıyan hiçbir enzim yoktur.

Organizmada ATP iki yolla sentezlenir:

1. Oksijenden bağımsız substrat düzeyinde fosforilasyon: Glikolizde 1 mol


glukozdan, fosfogliserat kinaz ve pirüvat kinaz ile katalizlenen tepkimeler sonucunda pirüvat
oluşması sırasında net iki yüksek enerjili fosfor (2 mol ATP) üretilir. Sitrik asit siklusunda süksinil
tiyokinaz basamağında 1 tane yüksek enerjili fosfor (1 mol GTP) üretir.
2. Oksijene bağımlı oksidatif fosforilasyon: Mitokondri iç zarı üzerinde elektron transport
zinciri ile eşleşmiş olarak gerçekleşir. Vücudun ATP gereksiniminin büyük kısmı bu sistemde
gerçekleştirilir. Bu sistem sayesinde glukozun TCA sonuna kadar parçalanması ile kazanç 38 ATP’ye
kadar çıkabilir. Oksijene mutlak bağımlıdır. Oksijensiz ortamda bu sistemin gerçekleşmesi olası
değildir.
Fosfajenler: Fosfajenler denilen bir grup bileşik yüksek enerjili fosforun depo şekli olarak davranır.
Bunlar omurgalıların iskelet kası, kalp, spermatozoa ve beyninde bulunan kreatinin fosfat ile
omurgasız kasında bulunan argini fosfatı kapsar. Fosfajenler fizyolojik koşullarda ATP’nin kas kasılması
ile hızla tüketildiği durumlarda kastaki ATP derişiminin sürdürülmesini sağlar.
ATP, ADP, AMP dönüşümünü sağlayan ve bir çok hücrede bulunan enzim Adenilil Kinaz’dır.

ETZ (Elektron transport zinciri):

• Glukoz, yağ asidi gibi enerjiden zengin moleküller sonunda CO2 ve H2O oluşan bir dizi
oksidasyon reaksiyonu ile metabolize olurlar. Bu reaksiyonların metabolik ara ürünleri
elektronlarını özelleşmiş koenzimler olan NAD ve FAD’ye vererek, enerjiden zengin
indirgenmiş koenzimler NADH+H ve FADH2 oluştururlar. Bu indirgenmiş koenzimler ETZ
denilen bir grup özelleşmiş elektron taşıyıcılarına bir çift elektron verirler. Elektronlar
ETZ’de ilerledikçe, serbest enejilerinin büyük kısmını kaybederler. Bu enerjinin bir kısmı ATP
olarak tutulabilir. Bu işlem de oksidatif fosforilasyondur. Bu kaynak drtus.com’da
yayınlanmaktadır.
DrTus.com 73
İlk ve tek tus portalı
BİYOKİMYA

NAD+→ Niasinden sentezlenen bir H+ taşıyıcısıdır. NAD dehidrogenazlarca katalizlenen, çeşitli


oksidasyon-redüksiyon tepkimelerinde koenzim olarak görev yapar. NAD’ler birinci H’nin tamamını,
2. hidrojenin sadece elektronunu (1 proton ve 2 elektron) taşırlar. Bu yapıya hidrid iyonu
denilir.
FAD→ Riboflavinden sentezlenen bir H+ taşıyıcısıdır. FAD, NAD’den farklı olarak dehidrogenaz
enzimlerine kovalent olarak bağlıdır (prostetik grup). FAD’ler 2 H+ ‘nin tamamını (yani 2
elektron, 2 proton) taşırlar.
ETZ mitokondri iç zarında yer alır ve vücutta farklı yakıttan elde edilen elektronların oksijene aktarıldığı
son ortak yoldur. ETZ ve oksidatif fosforilasyon ile ATP üretimi vücutta mitokondri taşıyan tüm
hücrelerde gerçekleşir.

Mitokondri:
Mitokondri dış zarı bir çok iyon kanalı ve küçük moleküllerin geçişi için gerekli olan bir çok porlar (MW <
1000 dalton olan her molekül porinler sayesinde mitokondri dış zarını geçip intermembraner aralığa
geçiş yapabilir) taşırken, mitokondri iç zarı H+, Na++, K++ da dahil olmak üzere küçük iyonların çoğuna,
ATP, ADP, pirüvat gibi küçük moleküllere ve mitokondri fonksiyonu için gerekli olan diğer metabolitlere
geçirgen olmayan özelleşmiş bir yapıdır. Miotokondri iç zarını yalnız H2O, CO2 ve birkaç mono- ve
dikarboksilik asid taşıyıcısız rahatlıkla geçebilir. Bu moleküller özelleşmiş taşıyıcı ve mekik sistemlerine
gereksinim gösterir. Örnek: ATP/ADP translokaz kompleksi ADP’nin mitokondri içine girmesini ve ATP’nin
dışarı çıkmasını sağlar.
Membran transport sistemleri:
Mitokondri iç çift katmanlı lipid zarı H2O, CO2, NH3 gibi yüksüz küçük moleküllerle 3-hidroksibütirikasit,
asetoasetikasit ve asetik asit gibi monokarboksilik asitlere serbest geçirgendir. Uzun zincirli yağ asitleri
mitokondriye karnitin sistemi ile taşınır. Ve keza pirüvat için, mitokondrinin dışından içine doğru olan H
74 DrTus.com
İlk ve tek tus portalı
BİYOKİMYA

gradiyentini kullanan özgül bir taşıyıcıda bulunur. Öte yandan dikarboksilat ve trikarboksilat anyonlar ve
aminoasitler zar üzerinde taşınmasını kolaylaştıracak özgül taşıyıcı sistemler gerektirir.
Mitokondri iç zarı NADH+H için taşıyıcı protein içermez. Bu iş için kullanılan iki mekik sistemi vardır.
Gliserol fosfat mekiğinde her NADH+H için 2 ATP, malat-aspartat mekiğinde ise 3 mol ATP üretilir.
Gliserolfosfat santı beyin, kahverengi yağ dokusu veya iskelet kasında yoğundur. Karaciğer,
böbrek ve kalp mitokondrilerinde temel olarak malat mekiği kullanılır.
DrTus.com 75
İlk ve tek tus portalı
BİYOKİMYA

Malat-Aspartat ve Gliserol Fosfat taşıyıcıları:


Glikolizde gliseraldehit 3-fosfat dehidrogenaz reaksiyonu sitozolde gerçekleşir ve bu basamakta elektron
alıcısı olarak NAD+ kullanılır ve reaksiyon sonucunda NADH+H oluşur. NADH+H mitokondri iç
membranı direkt olarak geçemez. Bu işlem için 2 mekik sistemi kullanılmaktadır.

Gliserol fosfat mekiğinde: Dihidroksiaseton fosfat (DHAP), oluşan NADH+H varlığında, gliserol
3-fosfat dehidrogenaz enzimi ile gliserol 3-fosfata döner. Gliserol 3-fosfat mitokondri membranını geçer
ve iç zarda bulunan gliserol 3-fosfat dehidrogenaz ile dihidroksi aseton fosfata dönerken, 1 mol FADH2
sentezlenir. Bu mekikde 1 mol NADH+H, 1 mol FADH2’ye dönerek ETZ’ye katılmış olur.
Gliserol 3-fosfat dehidrogenaz enziminin 2 tane izoenzimi bulunur. Sitozolik izoenzim NAD’ye bağlıdır ve
NADH+H varlığında DHAP’dan gliserol 3-fosfat sentezler. Mitokondriyal gliserol 3-fosfat dehidrogenaz
enzimi FAD’ye bağlıdır, mitokondri iç zarı dış yüze yerleşmiştir ve gliserol 3-fosfat parçalar ve FADH2 ve
DHAP oluşur. FADH2’nin ETZ’ye katılması ile 2 mol ATP sentezlenir.
Bu mekik sistemi beyin, kahverengi yağ dokusu, kas ve karaciğerde yaygın olarak bulunur.
Ancak enzim eksikliğine bağlı olarak kalpde çalışmaz.

Malat-aspartat mekiği: Sitozolik malat dehidrogenaz enzimi, NADH+H’I kullanarak


oksaloasetatı malata çevirir. Malat mitokondri içine taşınır ve burada malat dehidrogenaz ile
oksaloasetata döner ve NADH+H sentezlenir.
Oluşan OAA sitozole dönmelidir. OAA mitokondri matriksindeki AST enzimi ile aspartata döner.
Mitokondri aspartat düzeyi Glutamat/aspartat taşıyıcısı ile düzenlenmektedir. Sitozole çıkan aspartat
AST ile tekrar OAA’a parçalanır.
76 DrTus.com
İlk ve tek tus portalı
BİYOKİMYA

Bu mekikde NADH+H olarak ETZ’ye katılım olur. Bu sayede 3 mol ATP sentezlenir

• Zincir organizasyonu: Mitokondri iç zarında 5 ayrı enzim kompleksi vardır. Kompleks


I, II, III ve IV ETZ’nin bir bölümüdür, kompleks V ise ATP sentezini katalize eder. Sistemin
tam olarak çalışabilmesi için ATP/ADP taşıyıcı ve fosfat taşıyıcı olmak üzere mitokondri iç
zarı üzerine yerleşmiş 2 taşıyıcıya gereksinim vardır. Her kompleks e’larını KoQ ve sit C gibi
nisbeten hareketli e- taşıyıcılarına verir. ETZ’yi solunum zinciri yapan oksijen gereksinimidir.
ETZ’de elektronların son alıcısı oksijendir. Vücudun oksijen tüketiminin çoğu burada
gerçekleşir. Bu kaynak drtus.com’da yayınlanmaktadır.

ETZ reaksiyonları:

Kompleks I (NADH-Ubikinon, NADH dehidrogenaz kompleksi, NADH-Q


oksidoredüktaz):
• Kompleks I NADH+H’dan bir hidrid iyonu ( iki e- ve bir proton) ve matriksden bir proton kabul eder ve
koenzim Q’ya iletir.
• Prostetik grup olarak FMN ve FeS merkezler taşır. Kompleks FMN’den ubikinona e-’ları geçiren 6
adet Fe-S merkezi içermektedir.
• Kompleks I transmemebran proteinidir ve aynı zamanda proton pompası görevide yapar ve
elektronların aktarımı sırasında intermembraner aralığa 4 tane proton (4H+) pompalarlar. Ubikinon
kompleks I’den aldığı elektronları kompleks III’e taşır.
• İnhibitörleri: e-‘ların Fe-S’den ubikinona taşınmasını bloke eder.
• Amital, amobarbital, sekobarbital gibi barbitüratlar
• Rotenon: İnsektisit
• pierisidin A: Antibiyotik
DrTus.com 77
İlk ve tek tus portalı
BİYOKİMYA

Kompleks II süksinat-ubikinon, süksinat dehidrogenaz kompleksi,


Süksinat-Q oksidoredüktaz):
• TCA siklusunda membrana bağlı tek enzimdir.
• Prostetik grup olarak FAD, Fe-S merkezileri ve sit b560 (hem grubu) içerir. Elektronlar
sırasıyla FAD, Fe-S merkezler ve sit b560’dan geçerek ubikinon’a ulaşır.
• Kompleks II mitokondri iç zarı içtarafına yerleşmiştir, yani bir transmembran proteini değildir. Bu
nedenle kompleks II proton pompası görevi görmez. ETZ ‘deki tek transmembran proteini
olmayan kompleks, kompleks II’dir.
• Mitokondriyal dehidrogenazların diğerleri kompleks II’yi kullanmadan ubikinona ulaşır.
Açil KoA dehidrogenaz ve gliserol 3-fosfat dehidrogenaz da ubikinon yolu ile ETZ’ne girer.
• Süksinat dehidrogenaz enzimi malonatla yarışmalı olarak inhibe olur. Kompleks II’de FeS
merkezlerden koenzim Q’ya geçiş thenaytrifloroasetonla ve karboksinle inhibe olmaktadır.
Koenzim Q (Ubikinon):
• Ubikinon ETZ’de tek lipit yapılı moleküldür ve yapı olarak E ve K vitaminlerine benzer.
• Sıkıca membrana yerleşmiş durumdadır.
• Mitokondriyal DNA tarafından kodlanmaz ve mitokondride sentezlenmez. Dışarıdan
78 DrTus.com
İlk ve tek tus portalı
BİYOKİMYA

alınmak zorundadır. ETZ’deki tek ekstrensek substrat gibi ele alınabilir.


• Kolesterol biyosentezinde ara ürün olarak ortaya çıkan isoprenoid birimlerden (Isopentenil
pirofosfattan) sentezlenir.
• ETZ’deki hareketli elektron taşıyıcılardan birisidir. Kompleks I’den ve kompleks II’den aldığı
elektronları kompleks III’e iletir.
• Aynı zamanda glikolizde elde edilen NADH+H’lar mitokondriye gliserol-fosfat mekiği ile sokulursa
(gliserol 3-fosfat dehidrogenaz enzimi ile) ETZ’ne direkt olarak koenzim Q’dan giriş yaparlar. Yağ
asidi yıkımında açil-KoA dehidrogenaz basamağında elde edilen FADH2’lerde ETZ’ne direkt olarak
koenzim Q’dan giriş yaparlar.
• Koenzim Q ETZ’de tüm elektronların ilk toplanma noktasıdır.

Kompleks III (ubikinon-sit C oksidaz, sitokrom redüktaz):


• Prostetik grup olarak Fe-S, sit-b ve Sit c1’den (hem) içerir.
• Elektronları koenzim Q’dan kabul eder.

• Komplek III koenzim Q’dan gelen elektronlardan bir tanesini ve Fe-S merkezler üzerinden sit c1’e
oradanda sitokrom c’ye transfer ederken, koenzim Q’dan gelen ikinci elektron FeS merkezlerden
sitokrom b’ye geçer ve oradan tekrar koenzim Q’ya döner. Sonra tekrar ilk elektronun izlediği yolu
izleyerek Fe-S merkezler, sitokrom c1 üzerinden sitokrom c’ye iletilir. Bu olaya Q siklusu (Q cycle)
adı verilir.
• Q siklusu oluşturmanın iki nedeni vardır:
1. Q siklusu sayesinde elektronları çift çift taşıyan koenzim Q ile tek tek taşıyan sitokrom c1 ve
sitokrom c arasında uyum sağlanmış olur.
2. Kompleks III bir transmembran proteinidir ve aynı zamanda proton pompası olarak görev
yapar ve intermembraner alana 4 proton pompalanması gerçekleşir. İşte bu 4 protondan 2
tanesi koenzim Q’dan gelen elektronların birinin, Fe-S merkezler, sitokrom c1 üzerinden
sitokrom c’ye geçiş sırasında pompalandığı ve diğer 2 protonun pompalanması içinde Q
siklusuna gereksinim olduğu söylenmektedir.
• BAL ve antimisin A sitokrom c1’den sitokrom c’ye elektron geçişini bloke ederler.
Sit c:
DrTus.com 79
İlk ve tek tus portalı
BİYOKİMYA

• Küçük bir hem proteinidir ve Fe+2 içerir.


• Tek tek elektron taşımaktadır.
• Diğer elektron taşıyıcılardan farklı olarak soluble bir proteindir.
• Sitokrom c mitokondri iç zarı dış yüzüne yerleşiştir ve elektronları intermembraner
aralıkta kabul edip kompleks IV’e taşır.

Kompleks IV (Sitokrom c oksidaz):


• Prostetik grup olarak Sit a ve a3 (hem) taşır. Ayrıca CuA ve CuB olmak üzere 2 Cu iyonuda
taşımaktadır.
• Kompleks IV elektronları sitokrom C’den alır ve CuA, sitokrom a, sitokrom a3 ve CuB üzerinden
elektron transport zincirinin son alıcısı olan oksijene iletir.
• Enerji değişimi açısından ETZ’deki tek irreversible basamağı oluşturur.
• Kompleks IV’de bir transmembran proteinidir ve elektronların geçişi sırasında intermembraner alana
2 proton pompalanmasını gerçekletirir.
• Siyanid, azid ve kompleks IV’de sitokrom a3’den CuB’ye elektron geçişini bloke eder. CO
oksijenle yarışırak inhibisyon yapar.

Kompleks V (ATP sentaz, ATPaze kompleksi):


• ATP sentaz kompleksi veya F0/F1 cisimciği mitokondri iç zarına yerleşmiş mantar benzeri görünümü
olan bir proteindir.
• F0 ve F1 olmak üzere 2 alt üniteden oluşur.
• F0 alt ünitesi 4 subünitten oluşmuş bir transmembran proteinidir ve tüm iç zar boyunca uzanır. Asıl
proton kanalı olan yapı F0 cisimciğidir.
80 DrTus.com
İlk ve tek tus portalı
BİYOKİMYA

• F1 cisimciği bir sapla F0 cisimciğine bağlanır ve mitokondri matriksine doğru uzanır. F1 cisimciği α, β,
γ, δ ve ε olmak üzere 5 alt üniteden oluşmuş bir proteindir. Asıl ATP sentezi F1 cisimciğinde
gerçekleşmektedir.
• F0 kompleksi oligomisin, DCCD ile bloke olur. F1 cismide auroventinle bloke olmaktadır.
• ATPaz olarak da adlandırılır çünkü izole edilen enzim ATP’nin hidrolizini de katalizler.
• e-‘lar ETZ boyunca 1 e- vericisinden, bir alıcısına aktarılmaktadır. e’lar değişik şekillerde aktarılabilir.
Örneğin NAD’ye hidrid iyonları şeklinde, FMN, KoQ ve FAD’ye H atomları şeklinde veya sit’lara e’lar
şeklinde
• Bir maddenin oksidasyonuna (e kaybı) mutlaka 2. Bir maddenin redüksiyonu eşlik eder. NAD ve
NADH-H+ ile ve FAD ve FADH2 redoks çiftlerini meydana getirir.
• Bir çift e’nun NADH’tan ETZ yolu ile O2’ye taşınması ile 3ATP, FADH2’den O2’ye
taşınmakla 2 ATP sentezlenir.

Oksidatif fosforilasyon:
Elektronların ETZ ile NADH’dan oksijene taşınması, direkt ATP sentezi ile sonuçlanmaz. ETZ sonunda
nasıl ATP üretiminin gerçekleştiğini açıklayan birkaç teori vardır. Bunlardan en geçerlisi Kemiosmotik
teori (mitchell hipotezi) dir. Bu hipoteze göre e'’ların ETZ’de oksijene transportu sırasında komplek I,
kompleks III ve kompleks IV proton pompası görevi yaparak intermembraner aralığa proton pompalarlar.
Bu sayede mitokodri içi (-) negatif yüklü, intermembraner aralık (+) pozitif yüklü hale geçer. Bu işlem
mitokondri iç zarı boyunca bir elektriksel fark ve pH farkı yaratır. Bu elektrokimyasal potansiyel farkı
küçük gibi görünse de, yaklaşık olarak her cm için 250.000 volt kadardır.
Bir zarın 2 tarafında bu kadar büyük bir elektriksel fark yaratılırsa zar bir süre sonra parçalanacaktır.
Proton gradiyentini azaltmak ve membran bütünlüğünü korumak için protonlar mitokondri içine dönme
eğilimindedirler. Bunu sağlamak amacı ile zar üzerinde belirli alanlarda protonların mitokondri matriksine
dönüşünü sağlayan delikler bulunur. Bu deliklerin hepsi komplek V’lerin (ATP sentaz kompleksi)
yapısında bulunur. Kemiosmotik teoriye göre; intermembraner alandaki fazla protonlar ATP sentetaz
molekülündeki bir kanaldan geçerek mitokondri matriksine geri döner. Protonların ATP sentazın içinden
hızlı geçişi sırasında da, aynı hidroelektrik santrallerinde olduğu gibi, ATP sentaz kompleksinde
protonların hızlı geçiş enerjisi kullanılarak ADP’lere fosfat eklendiği ve ATP üretildiği ifade edilir. Bu
işlemin aynı zamanda pH ve elektriksel farkı ortadan kaldırdığını ileri sürer.
DrTus.com 81
İlk ve tek tus portalı
BİYOKİMYA

™ Eğer elektronlar ETZ’ne NADH+H’larla taşınıyorsa kompleks I’den elektron vermeye


başlarlar ve her NADH+H’dan gelen elektronların oksijene iletimine kadar kompleksI,
III ve IV’de olmak üzere toplam 10 adet proton intermembraner aralığa pompalanır.
™ Eğer elektronlar FADH2’lerle ETZ’ne aşınırsa o zaman kompleks II ve Koenzim Q’dan
ETZ’ne giriş sağlanır ve FADH2 den elektronların oksijene iletimi sırasında kompleks
III ve IV’de olmak üzere 6 proton intermembrane aralığa pompalanır.
™ 10 protondan ATP sentaz kompleksinde yaklaşık 3 ATP (NADH+H) sentezlendiği, 6
protondan da 2 ATP (FADH2) sentezlendiği söylenmektedir. Metabolik yolların ATP
kazançlarında bu formülasyon kullanılmaktadır.

Oksidatif fosforilasyon inhibitörleri:

1. ETZ inhibitörleri:
Rotenon, amytal, sekobarbital, piericidin A → FeS merkezden ubikinona elektron taşınmasını bloke
eder (kompleks I).
Malonat → Yapısal olarak süksinata benzer ve kompleks II’yi yani süksinat dehidrogenazı yarışmalı
olarak inhibe eder.
Thenaytrifloroaseton, karboksin → Kompleks II’de elektronların FeS merkezlerden ubikinona
transferini engeller.
BAL (dimerkaprol), antimisin A , miksotiazol, stigmatellin → Sit c1’den c’ye elektron taşınmasını
bloke eder (kompleks III)
Siyanür, CO, hidrojen sülfür, sodyum azid → Sitokrom oksidazı inhibe eder. sitokrom a3’den CuB’ye
elektron geçişini engellerler.
82 DrTus.com
İlk ve tek tus portalı
BİYOKİMYA

ATP sentez inhibitörleri:


Oligomisin, venturisidin, disikloheksilkarbodiimide (DCCD) → F0 kompleksi oligomisin, DCCD ile
bloke olur. F1 cismide auroventinle bloke olmaktadır.
2. Adenin nükleotid translokaz inhibitörü:
Antraktilozid, bangkroik asid, karbonilsiyanid-p-trifluorometoksifenilhidrazon (FCCP) →
Solunumun devamı için sentezlenen ATP’lerin mitokondri dışına taşınması ve mitokondri dışından
da ADP ve fosfatın mitokondriye taşınması gerekir. Bu da ATP-ADP değişimi ile olur ve bu değişimi
sağlayan protein adenin nükleotid translokazdır. Taşıyıcının inhibisyonu sırasında mitokondri içi ATP
artar ve sentez için gerekli olan ADP azalır.
3. Ayırıcılar: Ayırıcılar protonları mitokondriye geri transport ederek proton gradiyentini bozarlar ve
böylece protonlar ATP sentazı atlarlar. Bu olay solunumu uyarır ve sistem proton gradiyentini
düzeltmek için daha fazla yakıtı okside eder ve daha fazla proton mitokondriye pompalanır. 2,4
dinitrofenilhidrazin lipofilik bir bileşiktir ve dış yüzeyde elektronu kabul edip kolaylıkla mitokondri
içine geçer. Matriksdeki daha az asidik ortamda protonları salar. Böylece dinitrofenol varlığında,
elektronlar NADH’dan oksijene taşınır, ancak ATP sentezi olmaz. Bu durumda oksijen kullanımı
hızlıdır ve serbestleşen enerji ısı şeklinde yayılır (vücut ısısı artar). Kenetlenmenin bozulduğu
fizyolojik durumlar, kış uykusundan uyanan hayvanlar, soğuk havaya uyum sağlamış memeliler ve
esmer yağ dokunun mitokondrilerinde görülür. Esmer yağ dokuda yer alan termogenin doğal bir
ayırıcıdır. Diğer ayırıcılar pentaklorofenol ve p-krezol gibi antimikrobik ajanlardır.
4. İyonoforlar: Spesifik katyonlarla kompleks oluşturabilen ve bu yolla biyolojik membranlardan
transportunu kolaylaştıran moleküllerdir. En belirgin özellikleri lipofilik karakter taşımalarıdır.

METABOLİK YOLLARDA ÜRETİLEN İNDİRGENMİŞ KOENZİMLERİ ETZ’YE GİRİŞ NOKTALARI


Metabolik Hücrede Reaksiyon Elektron
ETZ’ye giriş noktası
yol nerede taşıyıcı
Gliseraldehit 3-fosfat dehidrogenaz NADH+H Kompleks I
(Mitokondriye NADH+H’ların geçişi Malat-
Glikoliz Aspartat mekiği ile yapılırsa)
Örneğin valinomisin mitokondriyal membrandan K iyonu geçişini kolaylaştırarak mitokondri iç ve
dıştaki membran potansiyelini değiştirir. Nigerisin’de K iyonları için iyonofordur ancak beraberinde
H iyonlarınıda etkiler. Hem valinomisin ve hem de nigerisin beraber bulunduğunda hem membran
potansiyeli hem de pH gradiyenti bozulduğundan fosforilasyon tamamen inhibe olur.
Gliseraldehit 3-fosfat dehidrogenaz FADH2 Koenzim Q (ubikinon)
(Mitokondriye NADH+H’ların geçişi Gliserol-
fosfat mekiği ile yapılırsa)
Pirüvat dehidrogenaz NADH+H Kompleks I

TCA İzositrat dehidrogenaz NADH+H Kompleks I

Mitokondri α-ketoglutarat dehidrogenaz NADH+H Kompleks I


Süksinat dehidrogenaz FADH2 Kompleks II
Malat dehidrogenaz NADH+H Kompleks I
Açil-KoA dehidrogenaz FADH2 Koenzim Q (Ubikinon)
β-
oksidasyon β-hidroksiaçil KoA dehidrogenaz NADH+H Kompleks I
Keton cismi β-hidroksibütirat dehidrogenaz NADH+H Kompleks I
yıkımı

5. Arsenat: Fosfat analoğudur ve ayırıcı olarak rol oynar.


DrTus.com 83
İlk ve tek tus portalı
BİYOKİMYA
Ayırıcılar:
sitozol Aspirin ve diğer salisilatlar İyonoforlar:
2,4 dinitrofenol valinomisin→ K
Dış membran Pentaklorofenol Nigerisin → K ve H Antraktilazid
İntermembraner aralık p-krezol Gramisidin A → Na, K, H Bangreikasit
bilirubinler Dikumarol FCCP

Thenaytrifloroaseton Oligomisin
karboksin Venturosidin
DCCD

SitC
AT
2e P
CuA
2e’→ FeS → Sit C1
7FeS Sit a
Sit b560
İç membran
FMNH2
Q Q FeS → SitB Sit a3
ATP Fosfa
7FeS
2e FADH2 CuB

NADH ADP HP H+
Süksinat Q cycle ½ O2 + H2 H2 O
NADH + H dehidrogenaz NA Süksinat fumarat
dehidrogenaz

2H+

BAL
Rotenon Miksantiazol
Amital Antimisin A
Amobarbital Stigmatellin
sekobarbital CO ADP+P ATP
Pierisidin A H2S
Malonat
Siyanür
Auroventin
Sodyum azid

Mitokondri matriksi
SİTOZOL
84 DrTus.com
İlk ve tek tus portalı
BİYOKİMYA

You might also like