You are on page 1of 14

ORMAN FAKÜLTESİ – ORMAN ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ

Odun Anatomisi

Hazırlayan: MUHAMMED ONUR BATI

Odun Anatomisi
Seçtiğim birinci ödev konusu: Reaksiyon odununda (Basınç ve çekme odunu) fiziksel,
mekanik, kimyasal ve biyolojik özellikler nasıl etkilenir?

REAKSİYON ODUNU

"Eksantrik öz” olarak tanımlanan özün merkezden kaydığı durumda özün kayması ile beraber
gövdenin geniş kalan kısmında “reaksiyon odunu” görülmektedir. Reaksiyon odunu iğne
yapraklı ağaçlarda “basınç odunu”, geniş yapraklı ağaçlarda ise “çekme odunu” olarak
tanımlanmaktadır. Dikili haldeki bir ağacı düşünecek olursak; eğilmeye zorlandığında basınç
odunu gövdede basınç gerilmelerinin olduğu tarafta, çekme odunu ise gövde ya da dallarda
çekme gerilmelerinin olduğu tarafta oluşmaktadır.

Basınç odunu basınç


etkisinde kalan tarafta ve
dalların alt kısmında,
çekme odunu ise
gövdenin eğilmeye
zorlandığı yönün aksi
tarafında (çekici kuvvetlerin
bulunduğu kısımda)
ve dalların üst
tarafında oluşur.
Reaksiyon odunun iğne yapraklı ağaçlarda basınç odunu, geniş yapraklı ağaçlarda çekme
odunu olmak üzere ayrı ayrı yorumlanmasının sebebi, yapılarının farklı olmasından
kaynaklanmaktadır. Bu, hem anatomik (makro ve mikro) hem de kimyasal yapıda görülür.

BASINÇ ODUNU

Anormal bir odun türü olarak eğik ya da eğri büyüyen iğne yapraklı ağaçların gövdesinde ve
hemen hemen tüm dallarında meydana gelir. Oluşumu, hızlı büyüyen ağaçlarda, yavaş
büyüyenlerden daha çok görülmekte, baskı altında büyüyen ağaçlarda çok az rastlanmaktadır.
Örneğin; Pinus taeda’da yapılan araştırmalar eğri büyümüş ağaçlarda basınç odunu
miktarının, düzgün büyümüş ağaçlardan 10 kat daha fazla olduğunu göstermiştir.

Basınç Odununda Makroskopik Yapı: Basınç odunu tomrukların enine kesitlerinde


eksantrik yıllık halkaların bulunduğu bölgede, yani geniş yıllık halkalar ve geniş yaz odunu
tabakası oluşan bölgede görülmektedir. Bu bölgenin rengi normalden daha kırmızı olup,
özellikle çamlarda çok belirgindir. Bu nedenle basınç odunu bazı ülkelerde kırmızı odun
(örneğin; Almanya’da rotholz) olarak tanımlanmaktadır.

Ağacı etkileyen kuvvetin yönü oklar, basınç odunu bölgesi imleç ile gösterilmiştir

Basınç Odununda Mikroskopik Yapı: Normal odun yapısından belirgin olarak farklıdır.
Basınç odunu enine kesitinde yıllık halkanın başlangıcındaki 5-10 sıra traheid hariç,
trahiedlerin çeperleri kalın, şekilleri dairemsi olup, aralarında belirgin şekilde hücreler arası
boşluklar bulunur ve boşluklar kısmen lignin ile dolu olabilir. Koyu renkli basınç odunu
bölgesindeki traheidlerin çeperleri normal çeperlerden iki kat daha kalındır.
BASINÇ ODUNU FİZİKSEL, MEKANİK, KİMYASAL VE BİYOLOJİK
DEĞİŞMELER

Kimyasal Değişmeler

•Kimyasal özellikler bakımından ortaya çıkan temel fark lignin ve galaktan miktarının
artması, selüloz ve galaktoglukomannan miktarının azalmasıdır. Basınç odununda lignin
miktarı normal oduna göre % 20–30 oranında artarken, selüloz miktarı %20 oranında
azalmıştır

Hücre Çeperi Kimyasal Normal Odun Basınç Odunu


Yapısı % %
Lignin 28,8 37,7
Selüloz 44,6 34,9
Galaktoz 2,2 10,0

•Basınç odununun normal oduna göre daha az selüloz ve daha fazla lignin içermesi, kâğıt
hamuru üretiminde kullanılmasını olumsuz yönde etkilemektedir. Basınç odunundan elde
edilen kâğıt hamurları, liflerin yapısı ve boyutları nedeniyle daha düşük direnç özellikleri
göstermektedir.

Fiziksel Değişmeler

•Basınç odununun en büyük dezavantajı liflere paralel yönde çok fazla çalışmasıdır. Bu
durum pratikte çarpılma ve eğilme gibi önemli kusurlar meydana getirmektedir.

•Basınç odununda normal oduna göre özgül ağırlığın % 15–40 oranında artması meydana
gelen fiziksel farklılıklardan biridir.

•Bunun dışında liflere paralel yöndeki çalışma anormal derecede artmakta (üstte değinildiği
gibi), teğet ve radyal yöndeki çalışma ise yarıya düşmektedir.

•Basınç odunu traheid hücre çeperlerinde normal odunda rastlanmayan helezoni oyuklar ve
çatlaklar bulunmaktadır.
Biyolojik Değişmeler

•Basınç odununun birçok mikroskobik özelliği belirgin şekilde normal odunundan farklıdır.
Bunlardan ilki normal odun enine kesitinde dikdörtgen veya altıgen şekiller gösteren boyuna
traheid hücrelerinin yuvarlak bir görünüm alması ve hücrelerarası boşlukların oluşmasıdır.

•Dikkat çeken bir diğer fark boyuna traheid hücrelerinde meydana gelen kısalmadır. Pinus
patula üzerinde yapılan bir çalışmada basınç odunu traheidlerinde normal oduna göre %35’lik
bir kısalma olduğu ortaya konulmuştur

•İlkbahar odunundan yaz odununa geçişin basınç odununda oldukça yavaş olduğu ve enine
kesitte özellikle yaz odunu tabakasında traheid hücre çeperlerinde belirgin çatlakların
oluştuğu gözlenmiştir.

(a) (b)
(a) Karaçam basınç odunu ve (b) normal odunun enine kesitinde yaz odunu traheidlerinin görünümü.
Basınç odununun traheid çeperlerinde meydana getirdiği çatlaklar (ok)

•Yapılan bir araştırmada Sarıçam, Karaçam ve Kızılçam basınç odununda normal oduna göre
traheid hücreleri yaklaşık hücreleri yaklaşık %10 oranında kısalmıştır.

•Basınç odunu traheidlerinin çeperlerinde S3 tabakası bulunmaz ve S2 tabakası da değişikliğe


uğramıştır. S2 tabakasındaki mikrofibril açısı normal odunda 10-30 derece iken, basınç
odununda 45 dereceye kadar yükselir ve mikrofibriller boyunca uzanan helezon şeklinde
çatlaklar oluşur.
•Bu çatlaklat enine kesitte çeperin s'tabakasında radyal yönde uzanan boşluklar şeklinde
görülürler. Neticede çatlaklar S2 tabakasındaki lamellerin yana doğru itilmesi ile oluşmaya
başlamaktadır.

Traheidlerde çeper tabakaları, (A) Normal odun, (B) Basınç odunu. (P: Primer çeper, S1, S2, S3:
Sekonder çeper tabakaları)

Mekanik Değişmeler

•Basınç odunu dikili ağaçlarda büyük öneme sahip olmasına rağmen, odunun kullanımı
açısından istenilmeyen bir özelliktir.

•Bunun sebebi en önemli dezavantaj olarak görülen -bahsedildiği üzere, liflere paralel yönde
çok fazla çalışmasıdır. Bu durum pratikte çarpılma ve eğilme gibi önemli kusurlar meydana
getirmektedir.

•Basınç odununda sertlik normalden fazla olup bu da ağaç malzemenin çivilenmesinde, alet
ve makinelerde işlenmesinde zorluklar oluşturmaktadır.

•Bunlara ek olarak basınç odunu levha üretiminde de sorunlar yaratmaktadır.

•%75 oranında basınç odunu içeren liflerden üretilen MDF’nin %10 oranında basınç odunu
içeren MDF’ye göre daha düşük boyutsal stabiliteye sahip olduğunu, bu yüzden de levha
üretiminde basınç odunu oranının mümkün olduğunca az olması gerektiğini ifade etmektedir.
ÇEKME ODUNU

Çekme odunu geniş yapraklı ağaçlarda görülen reaksiyon odunu tipidir. Eğri ağaçların ve
dalların gerilme tarafında, yani kuvvetin etkilediği tarafta oluşur. Gövde ve dalların bu
kısımlarından alınan enine kesitler eksantrik olmakta ve büyük yarıçap daima gövdede
kuvvetin geldiği tarafta, dallarda ise üst tarafta bulunmaktadır. Çekme odununda yıllık
halkalar geniş, aksi taraftaki yıllık halkalar baskı altında büyüdüğünden dardır.

Çekme odunu bulunan bir ağaçtan elde edilen tomruklar taze halde biçildiğinde boyuna
yüzeyler pürüzlü olmaktadır. Bu gibi malzeme üzerinde lif demetlerinden meydana gelen
gevşek yapı ekstrem hallerde testerelerin fazla ısınmasına neden olduğu gibi işlenme
güçlükleri de yaratmaktadır.
Çekme Odununda Makroskopik Yapı: Bu odunun makroskopik görünüş özellikleri, basınç
odununa göre daha güç ayırt edildiğinden, kontrollerde kimyasal ayıraçlar kullanılmaktadır.
Örneğin; çekme odunu bulunma ihtimali olan ağaç malzemenin yüzeyine klor-çinko-iyot
ayıracı fırçayla sürüldüğünde, çekme odunu varsa mavi-gri ile mavimsi mor bir renge, normal
odun ise sarımsı kahverengine dönmektedir. Çekme odunu gövde enine kesitinde bir bölgede
görülebildiği gibi, düzensiz bir şekilde dağılmış da olabilir.

Çekme odununda gövde enine kesiti yuvarlak ya da elips, öz eksantrik, yıllık halkalar geniştir.
Bazı türlerde makinelerle işlenen yüzeyleri normal odundan daha açık ve gümüşümsü renkte,
bazılarında mattır.

Bu belirsiz göstergeler çekme odunu kısmının, tamamen çekme odunu kısmından


oluşmadığını açıklamaktadır.

Çekme Odununda Mikroskopik Yapı: Çekme odunu mikroskopik yapısı normal odun ile
karşılaştırdığımızda, trahelerin daha küçük, daha az sayıda ve öz ışını sayısının da daha az
olduğunu görürüz. Yine boyuna paramşimlerin büyüklüğünde ve miktarında da azalmalar
tespit edilmiş, esas değişiklikler lif hücrelerinde saptanmıştır. Liflerin oranı daha fazla,
boyları daha uzun, çapları küçük, lümenleri çok küçük, çeperleri anormal şekilde kalınlaşmış
ve çeperin lümen tarafında jelatin tabakası (G tabakası) olarak tanımlanan bir çeper tabakası
oluşmuştur.

Kimyasal Değişimler

Yapılan araştırmalar çekme odununda daha fazla selüloz, daha az lignin ve düşük miktarda
ksiloz bulunduğunu göstermektedir. Normal odunda selüloz miktarı yaklaşık %40’dan, çekme
odununda yaklaşık %50’ye kadar yükselmektedir. Artış jelatin tabakasının kalınlığı oranında
yüksektir. Jelatin tabakası %98 selüloz, az miktarda diğer polisakkaritler ve normal
odundakinden biraz daha fazla veya eşit miktarda kül içerir.

Çekme odunu jelatinli liflerde S1 ve S2 tabakalarında lignin miktarı normal oduna göre daha
düşüktür. Ancak S1 ve S2 tabakaları daha ince ise lignin konsantrasyonu normal odun
liflerinin aynı tabakalarındakilerden daha yüksektir.

Çekme odunu dokusunda depolanan nişasta ve şekerler, enine kesitin aksi tarafındaki normal
odun dokusundakinden daha az miktardadır. Bu durum, depo maddeleri ile beslenen
organizmaların arız olma ihtimalini azaltır.
Fiziksel ve Mekanik Değişimler

Birçok fiziksel özellik normal odundan farklıdır. Fakat bu farklılıklar basınç odunu kadar
fazla değildir. Normal odun ile çekme odunu özgül ağırlıkları incelendiğinde, çekme
odununda hücrelerin çeper yapısına bağlı olarak özgül ağırlıkların arttığı görülür. Kalın
çeperli lifler, çekme odununda özgül ağırlığı %30’dan daha fazla arttırmakta, ince çeperli
jelatinli liflerde ise artış fazla olmamakta ve özgül ağırlık %5-10 kadar artmaktadır.

Çekme odununda boyuna yönde daralma miktarı normal odundan genellikle 1-2 kat daha
fazla olmaktadır. Boyuna yönde daralma yüzdesinin çekme odununda yüksek olması, teorik
olarak enine yönde daralmanın azalması sonucunu doğurmaktadır.

Çekme odunun mekanik özellikleri hakkında yeterli bilgi bulunmamakla birlikte, liflere
paralel basınç, liflere dik basınç, eğilme ve makaslama dirençleri ile elastikiyet modülü
normalden daha düşüktür.

Çekme odunu fazla miktarda selüloz içerdiği için ilk değerlendirme alanı olarak kağıt ve
selüloz üretimi düşünülmektedir. Ancak, özellikle sülfat (yarı kimyasal) metodu ile selüloz
üretiminde dikkatli hareket etmek gerekir. Çünkü fazla miktarda çekme odunu bulunan
hammaddeden elde edilen selülozdan yapılan kağıtta kalın lif çeperleri nedeniyle üretilen
kağıdın direnci daha zayıf olmaktadır. Kalın çeperli lifler kolay bükülmemekte,
yassılaşmamakta ve liflerin birbiri ile yapışması engellenmektedir.

Bu halde masif ağaç malzemeden yapılan üretimlerde yüzeyler pürüzlü olacağı gibi, üst yüzey
işlemlerinde de güçlükler ortaya çıkacaktır. Örneğin; iyi bir cilâlama işlemi yapmak mümkün
olmayacaktır.

Çekme odunu içeren tomruklardan üretilen kaplama levhalarda çukurlaşmalar, dalgalı bir
yüzey ve çatlaklar görülür. Ağaç malzemede kurutma sırasında dönüşü olmayan kollapslar
meydana gelir. Kollapsta hücreler çökerek, malzeme yüzeylerinde yer yer çukurluklar oluşur.
Çekme odunu bir kerestenin yüzeyinde ya da kenarında bulunuyorsa çarpılmalar, dönüklükler
ve çeşitli deformasyon şekillerinin oluşumu kaçınılmazdır. Örneğin; kibrit üretiminde
kullanıldığında, kibrit çöpleri kolayca kırılmakta, yapılarda kullanıldığında ise ağaç malzeme
çeşitli yükler alında kaldığında sorunlar yaşanabilmektedir.
Seçtiğim ikinci ödev konusu: Odun anatomisinde preparat hazırlama tekniği nasıldır?

PREPARAT

Kelime anlamı olarak "Lamın üstüne konulup gerekli işlemler (boyama, sabitleme vb.)
yapıldıktan sonra üzeri lamelle kapatılıp mikroskopta incelemeye hazır hâle gelmiş materyal"
ya da "Lam ve lamel arasında yer alan doku ya da hücre örnekleriyle hazırlanan nesne"
tanımları ile karşılaşmaktayız. Odun Anatomisi bilimi için de aynı tanımlama geçerli
diyebiliriz. Çeşitli bilimsel incelemelerde ve araştırmalarda kullanılmakta olan bu materyal
sayesinde endüstriyel çerçevede de önemli kazanımlar elde edilmesini sağlamıştır.

Örnek bir preparat

PREPARAT HAZIRLAMA

Mikroskopta inceleme yapabilmek için çok ince alınmış kesitler ve hava kabarcıkları olmayan
uygun bir ortam içerisinde monte edilmiş preparatlar gereklidir. Çabuk inceleme gerektiği
durumlarda su ya da sulandırılmış gliserin ile hazırlanmış preparatlar kullanılabilir. Daimi
preparatlar hazırlanacaksa, alınan kesitler gliserin jeli veya Kanda balsamı içinde monte
edilmektedir. Genel olarak mikrotom ile alınan kesitler 16-20 um kalınlıkta olmalıdır.
Mikrotom bıçağının tespit edildiği bıçak tutma tertibatı, mikrotomun ön kısmına yerleştirilmiş
taksimatlı çubuğa bir ya da iki kez çarptırılarak arzu edilen kesit kalınlığını otomatik olarak
temin etmek mümkündür. Örneğin; bir çubuk 10 taksimata göre ayarlandığında iki defa
vurularak 20 um kesit kalınlığı sağlanmaktadır. Bazen özel maksatlar için daha ince kesitler
alınması gerekirse, çubuk ayarı değiştirilebilir ya da çarpma sayısı değiştirilerek istenilen
kalınlıkta kestiler alınabilir.
•Mikrotomda kesit alma işlemine başlamadan önce odun örnekleri hazırlanmalı ve
yumuşatılmalıdır.

•Örnekler 10x10 mm enine kesitte ve 20 mm uzunluğunda tam radyal ve tam teğet yüzeyleri
içerecek şekilde hazırlanırlar.

•Dikili ağaçlardan alınan taze haldeki materyal için mikrotomla kesit almakta güçlük yoktur.
Fakat kurumuş materyal için yumuşatma gerekir.

•Kesit alınacak kuru örnekler bir cam kapta birkaç saat su içerisinde çökünceye kadar
kaynatılır.

•Su kaynadıktan sonra soğuk su ile değiştirilirse işlem hızlandırılabilmekte ve örnekler daha
çabuk çökmekte, istenirse sıcak halde kesitler alınabilmektedir.

•Hemen kesme işlemi yapılmayacaksa örnekler eşit miktarda gliserin+alkol (1:2) içerisinde 2-
3 hafta bekletilirler. Birçok ağaç türü odunu bu metotla kesit almaya hazır hale getirilebilir.

•10x10x20 mm'den daha küçük numuneler ya da çürümüş odunsu parçalardan kesit almak söz
konusu ise bu örnekler parafin veya sellidin içine gömülerek ya da donma mikrotomu
kullanılarak kesitleri alınabilir.

Yumuşak ağaç odunlarında kaynatarak kolaylıkla yumuşama sağlanırken, sert ve çok sert
ağaç odunlarında kaynatma yeterli olmamakta, başka metotlar kullanmak gerekmektedir.
Örneğin; sert ağaçlarda 2-3 gün suda kaynatma,1:2 gliserin-su karışımında bir gün süre ile
kaynatma ve buharla muamele metotları, çok sert ağaç odunlarında ise birkaç hafta su içinde
kaynatma, %2-4'lük potasyum hidroksitte kaynatma, hidrofluorik asit ve asetik asit+hidrojen
peroksitte bekletme metotları uygulanmaktadır.

Hidrofluorik Asit Metodu: Çok sert ağaç odunlarını yumuşatmak için en uygun ve başarılı
metot olmakla beraber, hidrofluorik asit cama tesir ettiğinden çalışmalarda plastik laboratuar
malzemeleri kullanılmalıdır. Kaynatılarak çöktürülmüş odun örnekleri asit içerisine
yerleştirilerek, her ağaç türü için belli bir süre bekletilmelidir. Süre iyi ayarlanmazsa, örnekler
fazla yumuşadığından iyi kesit almak engellenir. Genellikle %50-60’lık hidrofluorik asit
içerisinde odun örneklerini aşağıda verilen süreler kadar bekletme yeterli olmaktadır.

Quercus spp. 2 gün


Tectona grandis ve Taxus baccata 4 gün
Swietenia spp. 5 gün
Buxus sempervirens 6 gün
Diospyros spp. 9 gün
Ocotea radiaei 10 gün

Hidrofluorik asitten çıkartılan odun numuneleri 24 saat akan su altında bekletilir. Asidin iyi
bir şekilde yıkandığına emin olduktan sonra numuneler bir saat veya daha uzun süre dışarıda
bekletilirse liflerine ayrıldığından, yıkanması biten odun örnekleri su içerisinde
bekletilmelidir. Yumuşatılmış odun numuneleri birkaç gün gliserin + alkol karışımında
bekletildikten sonra, mikrotomla kesitler alınabilir. Asit ile çalışırken lastik eldiven giyilmeli,
odun numunelerinin aside konulup, çıkartılmasında ağaç maşalar kullanılmalıdır. Asidin
herhangi bir şekilde sıçramasına neden olunmamalı ve buharları teneffüs edilmemelidir.

Asetik Asit + Hidrojen Peroksit Metodu: Bu metotta odun numuneleri eşit miktarda
glasiyal asetik asit ve %20’lik hidrojen peroksit eriyiği içerisine konuktan sonra geri
soğutuculu bir kondansörde bir saat süre ile ısıtılırlar. Isıtma süresi sert ağaçlar için daha
uzun, yumuşak ağaçlarda daha kısa tutulmalıdır. Kondansörden çıkan numuneleri kesit
almadan önce birçok defa akan suda yıkanmalıdır. Bu metotta süre belirsizdir. Çünkü bazı sert

Kesit Alma: Seçilen bir metotla yumuşatılan odun örneği mikrotomla sıkıca tespit edilir.
Kesiti almadan önce örnek yüzeyi birkaç kez bıçağın orta kısmı ile düzgünleştirilir. Bıçağın
hareket edeceği yön öz ışınlarına paralel olarak ayarlanırsa, daha iyi kesit alınmaktadır.
Bıçağın hareketinde tespit açısı 20-30, eğim açısı ise 10-15 derece olmalıdır. Küçük işlemleri
sırasında hem bıçak hem de odun yüzeyi %70’lik alkolle doygun halde tutulmalı ya da alkol
yerine bir miktar gliserin ilave edilmiş ılık su kullanılmalıdır.

Daimi peparatlarda kesitlerin sırası (Enine, radyal, teğet) ve bilgi etiketi


Kaynakça

1) Odun Anatomisi Kitabı Prof Dr Nilgün ERDİN

2) https://avys.omu.edu.tr/storage/app/public/cemil.ozdemir/126220/Ahşap%20Malzeme
%20Teknolojisi%205.%20hafta.pdf

3) https://mobilyarize.tr.gg/Makroskopik-Yap%26%23305%3B-ve-Kurutma.htm

4) https://www.researchgate.net/publication/
335526580_Microscopic_Structure_of_Compression_Wood_of_Scots_Pine_Pinus_sy
lvetris_L_Black_Pine_Pinus_nigra_Arnold_and_Calabrian_Pine_Pinus_brutia_Ten

5) https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1631069104001593

Muhammed Onur Batı


160402022

You might also like