You are on page 1of 1

2.

Oyun kavramının dilde kavranılışı ve ifade edilişi


-Oyun, özgürce razı olunan, ama tamamen emredici kurallara uygun olarak belirli zaman ve
mekân sınırları içinde gerçekleştirilen, bizatihi bir amaca sahip olan, bir gerilim ve sevinç
duygusu ile "alışılmış hayattan" "başka türlü olmak" bilincinin eşlik ettiği, iradi bir eylem
veya faaliyettir.
-yunanca, paidiâ ve agon kelimeleri oyunun bir bölümünü kapsamaktadır. Agon ölümcül
mücadeleler içinde kullanılır. paidiâ talih oyunlarına karşılık gelir.
-mitolojilerin hiçbirinde oyun hiçbir tanrısal veya şeytani unsurda cisimleştirilmemiştir, ama
bu mitolojilerde oyun oynayan bir tanrının temsil edilmesine sıklıkla rastlanmaktadır.
-Eski Hint toplumlarında Oynamak için kullanılan en genel terim Krîdati'dir. Divyati her
şeyden önce zar oyununu ifade eder, ama aynı zamanda genel olarak oyunu; şaka yapmak,
"eğlenmek", latife yapmak gibi fiilleri de belirtir.
-Lîlâ sallanmak, beşikte sallamak olan temel anlamı, özellikle oyunun hafif, kaygısız, neşeli,
rahat ve önemsiz karakterini ifade etmektedir. Sanskritçede oyuna tahsis edilen kelimeler,
müsabaka kavramım ifade etmek için kullanılmamışlardır.
-Çince'de çocuk oyunu kavramlarının egemen olduğu wan kelimesi bulunmaktadır. Kelime
meşgul olmak, saçma işlerle zaman öldürmek (to trifle), dalga geçmek, eğlenmek, şaka
yapmak. Bu terim aynı zamanda, kullanmak, incelemek, koku almak, ufak tefek elişi yapmak
fikirlerini ifade etmektedir. Beceri gerektiren oyun, müsabaka, zar oyunu veya temsil
anlamında bu kelime kullanılmamaktadır. agon karşılığı çeng kelimesi ile, bir ödül elde
edilmesi için düzenlenen müsabaka fikrine özgü olan sai teriminden yararlanılmaktadır.
-Algonken Kızılderililerinin, koâni kelimesi çocuk oyununu ifade ederken, Kurala bağlı belli
bir oyunu belirtmek için genel terim olarak kachsti kelimesidir. amots kelimesi müsabaka ve
zafer anlamındadır. skits veya skets ise oyun ve spor için geçerlidir. "iddiaya girmek"
karşılığı apska kelimesidir.
-Japonca da, Asobi adı ve asobu fiili genel oyun fikri, gevşeme, teneffüs, zaman geçirme,
gezinti, boş zaman, sefahat, zar oyunu, aylaklık, boş olmak, işsiz olmak, temsil etmek, taklit
etmek anlamlarında kullanılmaktadır.
-İbranicenin sahaq kelimesi gülmek ve ooynamak anlamlarındadır.
-Arapçadaki la'iba kelimesi müzik çalmak oynamak anlamındadır.
-Latince de Ludus, ludere ve lusus kelimeleri oyun ve oynamak anlamındadır.
-İskandinav ağızlarında, lege, leka oynamak anlamında kullanılmıştır.
-Spel kökü Almanca'da oyun ve oynamak anlamlarındadır. spil, oyun kelimesinin karşılığıdır.
-İngilizcede play ve to play oyun ve oynamak anlamındadır. Felemenkçede plegen oyun
anlamı da taşır. Fransazıca'da Jeu, jouer; İtalyanca giuoco, giocare;İspanyolca juego, jugar;
Portekizce jogo, jogar; Romence joc, juca kelimelerinin oyun ve oynamak anlamaları
bulunmaktadır.
-İskandinav dillerindeki genel oyun terimi olan leika kökü sayesinde meydana gelmişlerdir.
Anglosaksoncadaki lâc ve lâcan oyun anlamındaki kelimelerdir.

You might also like