Professional Documents
Culture Documents
Son zamanlarda fahiş olarak artan kira bedelleri ile orantılı olarak uyuşmazlık sayısı
ve çeşitliği de artış göstermektedir. Bununla beraber kiracı ve kiraya veren mal sahibi
vatandaşların hak iddiaları akabinde oluşan sorunlar gündeme gelmektedir. Söz konusu
çalışmamız da vatandaşların konuya ilişkin sıkça sorduğu soruları ve ilgili kanun maddeleri
çerçevesinde sunacağımız cevapları içermektedir.
2-Belirli veya belirsiz süreli kira sözleşmelerinde kiraya veren, geçerli bir gerekçe
sunmadan kiracının evden çıkmasını isteyebilir mi?
Belirli süreli kira sözleşmelerinden bahsedecek olursak; kiracı, sözleşmenin sona
ereceği tarihten en geç 15 gün önce kiraya verene bildirmek suretiyle sözleşmeyi sona erdirip
evden çıkabilmektedir ancak bu durum kiraya veren için geçerli değildir. Kiraya veren,
sözleşme süresinin bitmesini gerekçe göstererek veya gerekçe sunmadan kiracıyı evden
çıkaramaz. Örneğin; 26.05.2022 tarihinde bir yıllık süreli bir sözleşme ile kiralanan konutun,
26.05.2023 tarihinde sürenin dolması gerekçe gösterilerek boşaltılması istenemez. Kiraya
veren ancak on yıllık uzama süresi sonunda, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en
az üç ay önce bildirimde bulunmak şartıyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeyi
sona erdirebilir. Bu hüküm kiraya veren lehine konulmuş emredici bir hüküm olduğu için
taraflar sözleşmede bunun aksini kararlaştıramazlar.
Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde ise açık hüküm bulunmaktadır. TBK m.347/2’ye
göre“Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde kiracı her zaman, kiraya veren ise kiranın
başlangıcından on yıl geçtikten sonra genel hükümlere göre fesih bildirimiyle sözleşmeyi sona
erdirebilir.”
4-Kiraya veren, konut ihtiyacı nedeniyle kiracının tahliyesini nasıl isteyebilir?
Konut gereksinimine dayalı olarak kiraya veren tarafından kira akdinin sona
erdirilebilmesi için konut ihtiyacı olan kişinin kanun maddesinde sınırlı olarak sayılmış
kişilerden biri olması gerekmektedir: Kiraya verenin kendisi, Kiraya verenin eşi, Kiraya
verenin altsoyu, Kiraya verenin üstsoyu, Kiraya verenin kanun gereğince bakmakla yükümlü
olduğu kişilerdir. Kiraya veren tarafından mevcut kira sözleşmesi, belirli süreli ise
sözleşmenin sona ereceği tarihten en az 3 ay önce bildirimde bulunmak şartı ile süre
bitiminden itibaren 1 ay içinde dava açmalıdır. Taraflar kira sözleşmesinin sona ereceği tarihi
belirlemediği takdirde kiraya veren, her bir 6 aylık fesih dönemi içinde en az 3 ay önce
kiracıya bildirimde bulunmak koşuluyla fesih dönemi sonundan itibaren 1 ay içinde dava
açmalıdır.
Bu durum neticesinde kiraya veren; tahliye edilen taşınmazı 3 yıl boyunca haklı bir
sebep olmadıkça tahliye edilen kiracıdan başka bir kişiye kiralayamaz. Aksi takdirde kiracının
tazminat davası açma hakkı mevcuttur. Tazminat, son 1 yıllık kira bedelinden az olamaz.
Kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiracının kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı
taahhüt etmesine karşın taahhüt edilen tarihte yer boşaltılmamış ise kiraya veren, icra takibi
yaparak veya dava açarak taşınmazın boşaltılmasını sağlayabilir. Türk Borçlar Kanununun
352. maddesindeki düzenleme, tahliye taahhüdü ile ilgili olup “Kiracı, kiralananın teslim
edilmesinden sonra, kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak
üstlendiği halde boşaltmamışsa kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay
içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir. Bu süre geçtikten sonra,
tahliye taahhüdüne dayanılarak kiracının tahliyesi istenemez.
7- Yasal olarak kiralar ne kadar arttırılabilir?
8- Beş yılın sonunda kiraya veren tarafından kira artışı istenmesinin sonuçları
nelerdir?
Beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde her beş
yılın sonunda uygulanacak kira bedeli, emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete
uygun biçimde yeniden belirlenir. Burada esasen taraflar arasında değişen koşullara göre yeni
bir kira bedeli belirlemesi istenmektedir. Beş yılı dolan sözleşmede, yenilenen kira dönemine
ilişkin TÜFE artış oranını aşmama kısıtlaması kalkacaktır. Kısaca; ; kiraya verenin her beş
yılda bir kira bedelinin “kiralananın durumu” ve “emsal kira bedellerine” göre belirlenmesini
isteme hakkı bulunmaktadır.
Sonuç olarak her geçen gün artış eğilimi gösteren enflasyon, en fazla kiraya veren-
kiracı ilişkilerine yansımaktadır. Günden güne büyümekte olan uyuşmazlık konularını yasal
boyutları ile ele almak, mevcut anlaşmazlıklarda tarafların hangi hukuki haklara sahip
olduğunu bilmelerinde etkili olmaktadır. Bu doğrultuda hukuki alanda da yenilikler yapılarak,
tarafların direkt olarak uzun bir yargılama sürecine dâhil olmadan haklarından haberdar
edilerek çözüm odaklı yaklaşım sergileyip anlaşmaları amacıyla kira ilişkilerinde zorunlu
arabuluculuk uygulaması da 1 Eylül 2023 itibari ile yürürlüğe girecektir. Söz konusu
uygulama bir sonraki çalışmamızda ele alınacaktır.
Stj. Av. Elvan ÖNAL