Professional Documents
Culture Documents
1
2
Gelişimsel Kalça Displazisi
Femur başının asetabulum içinde olmayıp, farklı bir
pozisyonda bulunmasına ‘Gelişimsel Kalça
Displazisi’(GKD) denir.
Daha önceleri “Doğuştan Kalça Çıkığı” ifadesi
kullanılırken günümüzde “Gelişimsel Kalça
Displazisi” terimi daha uygun olarak kabul
edilmektedir.
3
Türkiye’de GKD görülme sıklığının 1000
canlı doğumda 5 ile 15 arasında olduğu
bildirilmektedir.
4
Risk Faktörleri
Kesin etiyolojisi bilinmemekle birlikte GKD’nin
nedeni pek çok faktöre bağlanmaktadır.
Clara L, Elizabeth O, Tyrone D. A meta-analysis of common risk factors associated wiyh the diagnosis of developmentaldysplasia of thehip
in newborns European Journal of Radiology. 2012;81: e344-e345.
Hundt M, Vlemmix F, Bais J. Risk factors for developmental dysplasia of thehip: a meta-analysis European Journal of
Obstetrics&Gynecologyand Reproductive Biology. 2012;165:8-17
5
Sewell ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmalara göre; tek
yumurta ikizlerinde ve aile öyküsü olanlarda daha
yüksek oranlarda görülmesi genetik etkinin rolü
olduğunu desteklemektedir.
Sewell M, Rosendahl K, Eastwood D. Developmental dysplasia of thehip Clinical Review British Medical Journal. 2009;339:b4454.
Noordin S, Umer M, Hafeez K, Nawaz H. Developmental dysplasia of thehip Orthopedic Reviews 2010;2:e19:73-78.
Thompson GH. Gelişimsel kalça displazisiIn“Textbook of pediatrics”.(eds) Behrman RE, Kliegman RM, Jenson HB. 18.th ed. Phildelphia WB Sounders, 2007: 273-275.
6
• GKD’li çocukların yaklaşık %60’ı ilk
çocuklardır ve %30-50’si makat
pozisyonundadır.
7
GKD zamanla ilerleyen geri
dönüşümlü bir hastalıktır.
8
GKD zamanında tanı konulup tedavi
edilmelidir.
Erken dönemde saptandığında konservatif
yöntemlerle başarıyla tedavi
edilebilmektedir.
6-8 haftadan önce tanı aldığında başarı
şansı yüksekken, 18 aylıktan büyük
çocuklarda cerrahi tedavinin bazı güçlükleri
vardır.
9
Yenidoğan döneminde, abdüksiyon
kısıtlılığı, Ortolani ve Barlow bulgusu ve
pili asimetrisi değerlendirilerek tanı
konulabilir.
Ortolani ve Barlow testleri doğumda ve 6.
haftada muayenenin bir parçası olarak
yapılır.
10
Ortolani Testi
Ortolani Testi, hekim uyluğu yukarıya kaldırarak,
arkaya çıkmış femur başını asetabulumun
karşısına getirir.
Aynı anda uyluğu nazikçe abdüksiyona zorlar ve
bu anda femur başının asetabuluma girmesini
sağlar.
Muayene eden hekim bu redüksiyonu eliyle
hisseder ve genelde ‘klik’ sesini kulağıyla duyar.
Bu durumda Ortolani müspettir.
11
Barlow Testi
Barlow Testi, hekim bebeği uyluklarından
kavrar, aşağıya doğru nazikçe basınç
uygularken kalça eklemlerini addüksiyon
hareketine zorlar.
Bu esnada femur başı asetabulumdan
dışarı çıkar.
Bu duruma Barlow müspet denir
12
• 2-3.aydan sonra Ortolani ve Barlow
testleri tanı için yeterli olmayabilir.
• Bu dönemden sonra kalça 90°
fleksiyonda iken abdüksiyon
kısıtlılığı önemli bir bulgudur.
13
Galeazzi bulgusu
Kalça ve dizler 90°fleksiyonda iken her iki
dizin aynı seviyede olması gerekir.
Şayet tek taraflı kalça çıkığı varsa o taraf
diz diğerine göre daha aşağıda görülür.
Buna Galeazzi bulgusu denir.
Bilateral kalça çıkıklığı varsa bu testin
değerlendirilmesi uygun olmaz.
14
GKD tanısında;
perine mesafesinin artması,
asimetrik deri katlantıları,
bacak uzunluklarındaki farklılık önemli olabilir, ancak bu
bulgular duyarlı ya da özgül değildir.
15
Direkt grafi
İlk 3 ayda röntgenle gelişimsel kalça
displazisi teşhisi zordur.
Bunun nedeni ilk 3 ayda kıkırdak ve
yumuşak dokuların ağırlıkta olmasıdır.
Bu yapılar röntgende zor görülür.
3 aydan sonra kurbağa pozisyonunda
çekilebilir.
16
Ultrasonografi
Gelişimsel kalça displazisinin izlenmesinde
noninvaziv, radyasyon içermeyen güvenli bir
metod olup kalça çıkığının erken dönemde
tanınabilmesi için gereklidir.
GKD’nin tanısında ultrasonografinin özgüllüğü ve
duyarlılığı %90’ın üzerindedir.
17
Gelişimsel kalça displazisi tanısında
ultrasonografik en yaygın kullanılan yöntem Graf
yöntemidir.
Graf yönteminde alfa açısı iliak kemik kenarı ile
asetabüler tavan arasındaki açıdır. Normalde 60
derece üzerinde olmalıdır.
Beta açısı iliak kemikle labrum aksı arasındaki
açıdır. Normalde 55 derece altında olmalıdır
18
Bilgisayarlı tomografi
Kemik yapıları iyi değerlendirir.
Altı aydan sonra kullanılabilir.
Radyasyona maruz kalma, yumuşak
dokuları iyi göstermemesi, sedasyon
gerekliliği dezavantajlarıdır
19
Manyetik Rezonans
• Yumuşak dokuları iyi gösterir, invaziv
değildir.
• Radyasyona maruz kalmamak olumlu
yönüdür ama pahalı olması, sedasyon
gerektirmesi ve pratik olmaması
dezavantajıdır.
20
Son yıllarda ülkemizde tüm yenidoğanların klinik olarak
taranması ve riskli yenidoğanların hepsine kalça
ultrasonu yapılması için, Sağlık Bakanlığı tarafından 2010
yılında, Ulusal Gelişimsel Kalça Displazisi Erken Tanı ve
Tedavi Programı hayata geçirilmiştir.
Köse N, Ömeroğlu H, Dağlar B. Gelişimsel Kalça Displazisi Ulusal Erken Tanı ve Tedavi Programı 2010. http://www.bsm.gov.tr/duyuru
Erişim tarihi: 09/02/2013.
21
Yeni doğanda tedavi
Bazı kalçalardaki çıkıklar 2-3 hafta içinde
kendiliğinden düzelir.
3 hafta sonraki kontrol muayenesinde
düzelme yoksa hemen tedaviye başlanır.
Standart tedavi ‘Pavlik bandajı’dır.
Bu işlevsel bir tedavidir.
22
Erken dönemde tanı alan gelişimsel kalça displazili
bazı olgularda kalın ara bezi (abdüksiyon bezi)
kullanmanın etkin olduğu yönünde çelişkiler
olmakla birlikte yapılan bazı çalışmalar ve genel
kanı abdüksiyon bezi kullanmanın gelişimsel kalça
displazisinde etkili olmadığı yönündedir.
Avcı S, Şaylı U. Gelişimsel kalça displazisini önlemede abdüksiyon bezi kullanımının etkinliği. Artroplasti Artroskopik Cerrahi Klinik
Araştırma.2000;11(1):52-55.
23
1-6 ay arasında tedavi
Üç aylık ve daha küçük bebeklerde en az
3 ay; 4 ay ve üzerinde yaşın iki katı
kadar süre Pavlik bandajı uygulanır.
24
Pavlik bandajı ilk 7 hafta içinde uygulanırsa
başarı yüzde yüze yakındır.
Tedavi başarısı 6 aydan sonraki
uygulamalarda düşmektedir.
Pavlik bandajının 7 haftadan büyük
bebeklerde, bilateral çıkıklarda ve Ortolani
bulgusunun olmadığı olgularda başarısız
olduğu söylenebilir.
25
Pavlik bandajı başarılı bir tedavi şekli
olmakla birlikte komplikasyonları da
vardır.
Bunlar arasında avasküler nekroz (%0-
15), redüksiyonda başarısızlık, kalçanın
aşağı doğru çıkığı, femoral sinir felci
sayılabilir.
26
6 ay-2 yaş arasında, tedavide kapalı cerrahi
redüksiyon tercih edilir. Eğer redüksiyon
zamanında önemli bir instabilite varsa, açık
redüksiyon endike olabilir.
27
Bebeklerde Görme Tarama Programı
28
Tarama programı kapsamında
29
30
Tarama muayenesinde Göz
muayanesi, Kırmızı Refle Testi ve
Lea Sembol Testi uygulanır.
31
Lea Sembol Testi
36-42 aylık çocuklara Aile Sağlığı
Merkezlerinde, ailelere “lea sembol testi”
hakkında bilgi vererek çocukları 3 metre
mesafeden görseldeki şekilleri eşleştirmeleri
istenir.
Görme keskinliğini değerlendirilir.
Teste uyum sağlayamayan çocuk olursa,
ailelerin evde “lea sembol testi” görselindeki
şekilleri çocuğuna çalıştırması istenip 1
hafta sonra tekrar gelerek test tekrarlanır.
32
33
ÇOCUKLUK ÇAĞI GÖRME
TARAMASI
34
Görme Taraması ile hangi hastalıkların
erken tanısı konabilir?
35
• 32 hafta ve altındaki tüm prematüreler ve
1500 gram ve altında doğan tüm bebekler
4. haftada Prematüre Retinopatisi açısından
değerlendirilmek üzere göz muayenesi için
sevk edilmelidir.
• Retinoblastom, Konjenital Glokom ve
Konjenital Katarakt şüphesi olan bebekler
acilen göz hastalıkları uzmanına sevk
edilmelidir.
36
Riskli Gruplar ve Sevk
Kriterleri
Prematürite
Spastik Palsi
Down Sendromu
Ailede gözde kayma, göz tembelliği, 5’in üzerinde gözlük
numarası kullanma öyküsü
Metabolik Hastalıklar
Sensorinöral İşitme Kaybı
Ailede bebeklik ve çocukluk döneminde glokom ve
katarakt bulunma öyküsü
Bebek veya çocukta kranofasial anomali, kapak
düşüklüğü, pitozis, hemanjiom, nazolakrimal kanal
patolojisi öyküsü
Ailenin bebek ya da çocukta göz patolojisi olmasını
düşünmesi
37
Nerelere sevk edilecek?
38
KIRMIZI REFLE TESTİ
39
Çocukluk dönemindeki göz sorunlarının en
önemli özelliği, erken teşhis edilip tedavi
edilmezlerse ileri dönemlerde tedavinin güç,
çoğu zaman olanaksız hale gelmesidir.
40
Aile fotoğraflarında aslında istenmeden çı-
kan, göz bebeklerinden gelen kırmızı yan-
sıma kişinin gözünde optik ortamların
saydam olduğunu gösterir.
41
Kırmızı refle testi oftalmoskoptan çıkan
ışığın, normal olarak saydam olan gözyaşı
film tabakası, kornea, ön kamara sıvısı,
lens ve vitreustan geçişini esas alır.
42
Test katarakt, glokom, retinoblastom, retina
hastalıkları, oküler bulgusu olan sistemik
hastalıkların ve yüksek dereceli kırma
kusurlarının ortaya konulmasında büyük
öneme sahiptir.
43
• Amerikan Pediatri Akademisi yeni doğan
döneminde ve takip eden tüm
muayenelerde göz değerlendirilmesinin bir
basamağı olarak kırmızı refle testini
önermektedir.
44
• Optik yolu bozabilecek veya
engelleyecek her türlü faktör
kırmızı refle de anormalliğe
neden olur.
45
İki gözde eşit olmayan kırma kusuru
(anizometropi) veya her iki gözde
yüksek dereceli kırma kusuru olması
(izoametropi) ve şaşılık da kırmızı
reflede asimetri veya bozukluğa
neden olabilir.
46
Farklı ırk ve etnik kökene sahip çocuklarda
göz dibinde farklılık gösterebilecek pigment
miktarı nedeni ile kırmızı reflede anlamlı
ölçüde farklılık gözlenebilir.
47
Kırmızı refle testi direkt oftalmoskop hastanın gözüne
yakın bir mesafeden tutularak ve oftalmoskopun lens
gücü sıfır ayarına getirilerek yapılır.
Test pupillanın iyi dilate olması için karanlık bir odada
uygulanmalıdır.
Önce her bir gözü ayrı muayene etmek üzere
oftalmoskop her bir pupillaya yaklaşık 30-45 cm
mesafeden odaklanır.
Daha sonra oftalmoskopun ışığı çocuğun her iki gözünü
aynı anda aydınlatacak şekilde yaklaşık olarak 90 cm
mesafeden oftalmoskopun deliğinden bakılarak
tekrarlanır.
48
• Simultane olarak her iki gözden kırmızı reflenin
değerlendirilmesi “Brückner testi” olarak
bilinmektedir.
• Testin normal olarak kabul edilebilmesi için kırmızı
refle her iki gözden yansımalı ve simetrik karakterde
olmalıdır.
• Normal bir gözde kırmızı refle, parlak kırmızı-sarı
(veya yoğun pigmentasyonlu gözlerde açık gri
renkte) olarak gözlenir.
49
50
Kırmızı refle içinde
• karanlık noktalar,
• belirgin olarak azalmış kırmızı refle,
• beyaz refle (lökokori) alınması,
• reflede asimetri (Brückner reflesi)
51
Lökokori
52
Ailede
retinoblastom
konjenital, infantil veya juvenil katarakt
glokom
retina hastalıklarına ait pozitif aile öyküsü
kırmızı refle testinin sonucu dikkate alınmaksızın
çocuğun oftalmoloğa yönlendirilmesi için endikasyon
teşkil eder.
53
• Aile Hekimi kırmızı refle testinin kolaylaştırılması için
bazen pupillanın dilate edilmesini uygun bulabilir.
• Bebeklerde fenilefrin gibi sempatomimetik ajanlar
ve siklopentolat hidroklorür veya tropikamid gibi
antikolinerjik ajanlar kullanılarak pupilla kolaylıkla
dilate edilebilse de sporadik olarak ciddi yan etkiler
bildirilmektedir.
• Bu yan etkiler arasında kan basıncı artışı, taşikardi,
ürtiker, kardiyak aritmiler, kontakt dermatit,
halüsinasyon, santral sinir sistemi toksisitesi,
psikotik reaksiyon ve solunum depresyonu yer
almaktadır .
54
• Pupilla dilatasyonu oftalmologlarca bebek
ve çocukların oftalmolojik muayenesinde
uygulanması uygun olacaktır.
• Ancak, aile olası yan etkiler açısından
bilgilendirilmelidir ve özellikle preterm
bebeklerde aileden uygulama öncesi onam
formu alınmalıdır.
55
Kırmızı Refle Testi: SONUÇ
Kırmızı refle testi değerlendirildiğinde renk, şiddet ve
saydamlıkta her 2 göz eşdeğer ise ve reflede opasite ve
lökokori yok ise normal kabul edilmelidir.
Anormal kırmızı refle saptanması durumunda çocuk göz
muayenesi için refere edilmelidir.
56
57
58
59
60
61
62
63
MORO REFLEKSİ
Yeni doğan bebeğin aniden duyduğu seslere
ya da ani hareketlere verdiği tepkidir.
Elle gürültü çıkarma, ani ses veya fotoğraf
makinesi flaşı bile refleksin ortaya çıkmasını
sağlayabilir.
Sırt üstü yatan bebeğin başı biraz
kaldırılarak baş arkaya doğru bırakılır veya
bebeğin iki elinden tutularak vücut hafif
kaldırıldıktan sonra kollar aniden bırakılır.
64
Moro 4 evreden oluşur
Kollar omuzlardan itibaren gövdeden
uzaklaşır.
Kollar dirseklerden itibaren düz bir şekilde
uzatılır.
Kollar dirseklerden bükülür.
Kollar tekrar gövdeye yaklaşarak sakin
duruma geçer.
Bu hareketler sırasında parmaklar açılır ve
genellikle bebek irkilerek ağlar.
65
66
Moro refleksi, hamileliğin 28. haftasında
belirmeye başlar ve 32. haftasında yeni
doğan bebeğinki kadar olgunlaşmıştır.
Hamileliğin ilk 4 ayında normal kabul edilen
bu refleks, bebeğin sinir ve kas sisteminin
gelişmesine bağlı olarak en geç 6. ayda
kaybolur.
6 aydan büyük bir bebek, çocuk veya
erişkinde Moro refleksi anormaldir.
67
Moro refleksin kendi kendine ortaya çıkması ağır
beyin lezyonunu,
Refleksin hiç alınmaması santral sinir sisteminin
zedelenmesi veya ağır bir hastalık tarafından
baskılanmasını,
Refleksin tek taraflı olarak alınması refleksin
alınmadığı ters taraftaki kol sinirinin felcini, köprücük
kemiği kırıklarını,
Refleksin uzun sürmesi beyin hasarını düşündürür.
68
TEŞEKKÜRLER
69