Professional Documents
Culture Documents
El-Mebsût (Serahsî) Cilt 2 Namaz-Zekat
El-Mebsût (Serahsî) Cilt 2 Namaz-Zekat
Not:
Eserin tamam1 Prof. Dr. Mustafa Cevat Ak~it tarafmdan kontrol edilmi~ ve
dipnotlarla zenginle~tirilmi~tir.
"Mebsut kitab1rnn butUn yaym haklan Gaye Vakfma ait olup. 3000 adeti kapsayan birinci
bask1smm yaym hakk1 Gumu~ev yaymc1hga devr edilmi~tir."
Gaye Vakf1'nm yaz1h izni olmadan ~ogalttlamaz.
Bask1-Cilt
Ege Bas1m
Esatpa~a Mah. Z~apa~a Cad. No:8 Goztepe / istanbul
www.egebasim.com.tr I ege@egebasim.net ~Tel: +90 216 472 84 0 I ~ Fax: +90 216 472 84 05
iSTEME ADRESi
GUMU~EV YAYINCILIK
Merdivenkoy Mah. Ozlem Sk. Kansu Apt. No: 8/A Kad1koy/istanbul
Telefon: +90 216 467 03 85 ~ Fax: +90 216 467 23 27
www.mebsut.com
ic;iNDEKiLER
~EHIT ................................................................................................................78
Bayram namaz1nin ikinci rekatmda konu?anin durumu ............. .. .... ... .... 186
i~indekiler_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _XI
Bir kimse, namaz k1lmak ic;;in gemiden karaya c;;1kabiliyorsa, d1~an [2/2)
c;;1karak ve karada ayakta durarak namazm1 k1lmas1, ihtilaftan uzak kalmas1
ic;;in daha uygundur.
Karaya c;;1kabildigi veya ayakta durabildigi halde gemide oturarak
namazm1 k1lsa, Ebu Hanife (r.a.)'ye gore "istihsan" yoluyla gec;;erlidir.
Ebu Yusuf ve Muhammed (rh a )'e gore namaz1 gec_;erli degildir. Bu k1yas
yoludur.
K1yas1n ac_;1klamas1 ~oyledir. Gemi, ki~i hakk1nda ev gibidir. Oyle ki bir
1
kimsenin, ruku ve secdeye gucu yetiyorsa gemide Ima ile nafile namaz kliamaz.
Ayakta durmaya gucu yeten bir kimsenin, farz namazlari, evde oturarak k1lmas1
caiz olmaz. Gemide de boyledir. <;;unku farz namazlarda, namaz1n rukunlerinden
olan ayakta durman1n (k1yam1n) du~mesi ya namaz klian1n ayakta durmaya
gucunun yetmemesi ya da zorlukla ayakta durabilmesi nedeniyledir. Bu zorunluluk
durumu da ki~i ayakta durabildigi veya d1~ar1 c_;1kmaya imkan1 oldugu ic_;in yoktur.
istihsan1n ac_;1klamas1 da ~oyledir. Gemi yolcularinda s1kc_;a rastlanan durum,
ayaga kalkt1klari zaman ba~larinin donmesidir. Hukumler de ender olan durumlara
degil s1k rastlanan ve yayg1n olana gore verilir.
Gormez misin yatarak uyumak, kendini tutmanin ortadan kalkmas1 ve bu
kimseden genellikle abdest bozan bir ~eyin c_;1kmas1 durumuna bakliarak abdest
bozucu say1lm1~t1r. Evlilik teklif edilen bakirede de susma, bakirelikte utanma
durumunun galip olmas1na bakliarak riza kabul edilmi~tir. Ender rastlanan ~ey,
yayg1n hadiselere katli1r. Bu meselede de oyledir.
ibn Sirin (r.a) ~oyle demi~tir. "Enes b. Malik (r a.) ile birlikte gemide oturarak
namaz klid1k. lsteseydik sahile c_;1kard1k."
Mucahid (rh a.) de, "Cunade b. Ebu Omeyye (r a) ile gemide oturarak namaz
k1ld1k. isteseydik ayakta durabilirdik." demi~tir.
1ma I .1...;':JI: Namazda rukO ve secdeyi sadece ba~1 egerek yapmakt1r. Hastallk durumunda, ki~inin
gucune gore; ayakta veya oturarak egilerek ya da sirt ustU yatarak ba~1 ile namaz kilmas1 caizdir.
brnegin; secde yapamayan kimse ruku etmeye gucu yetsin veya yetmesin oturarak 1ma ile namaz
k1lar. Ayakta durmaya gucu yetse ve ruku da yapabilse secde yapmaktan aciz olan kimsenin
oturarak 1ma ile kllmas1 ayakta 1ma ile kilmas1ndan daha faziletlidir. Egilemeyenler sadece ba~lann1
hareket ettirerek Ima ile kllarlar. Ba~ hareketi yapamayacak derecede hasta olanlann ka~ ve goz
hareketleri ile namaz k1lmalan caiz olmaz.
Bunlar, gemide namaz1 oturarak k1lman1n caiz oldugunu gbsterir.
Yolcunun nafile namaz1 gemide, ima ile k1lmas1 caiz degildir.
Hayvana binen ise farkl1d1r. <;; unku onun nafile namaz1 Ima ile k1lmas1 caizdir.
Hakk1nda ozel delil bulundugu ic;in boyledir. Bu oteki ile ayn1 degildir. <;;unku
hayvana binen bir kimsenin istikrar bulacag1 bir zemin yoktur. Gemiye binen
kimsenin ise duracag1 ve istikrar bulacag1 bir zemin vard1r. Dolay1s1yla onun
hakk1nda gemi, ev gibidir. Gormez misin, insan gemiyi degil gemi insani gbtlirur.
Nitekim Allahu Tea la,
Gemide Gemi yolculan, ikamete niyet etmekle evinde oturan ki~i (mukim) olamazlar.
devamh Bu hususta gem i sahibiyle diger yolcular ayn1d1r. <;;unku niyet, ikamet yerinin
kalanm
durumu d1~1nda yapilm1~t1r. Ancak gemi, koyunun yak1ninda duruyorsa, o zaman geminin
ic;inde de olsa, bulundugu beldede mukim sayll1r. Arna gemideki, yolcu/seferl
oldugu takdirde, ikamete niyet etse bile mukim sayllmaz.
Gemi veya
gemilerde Gemide bulunan bir kimse, ba~ka gemideki bir imama uyamaz.
imama uyma
meselesi <;;unku aralannda nehir gibi bir su parc;as1 vard1r. Ancak gemiler birbirine
biti~tirilerek rampalanm1~ olursa, diger gemiden imama uyulmas1 caizdir. Onlann
aralarinda imama uymaya engel yoktur. Onlar sanki tek bir gemidedirler. Birbirine
rampalanm1~ gemiler, tek bir geminin levhalan gibidirler.
Sahildeki bir kimsenin de arada yol, nehir veya deniz parc;as1 varsa, gemideki
imama uymas1 caiz degildir. Daha once bu konuda bilgi vermi~tik.
Gi.ivertede duran bir kimse, geminin i~indeki bir imama uyarsa,
imamdan onde durmamak kayd1yla uymas1 ge~erlidir.
<;;unku gemi ev gibidir. Evin terasinda duran bir ki~i, evin ic;indeki imama
uyabilir. Ancak imamdan bnde durmamal1d1r.
Mahnm ziyan olacagmdan korkan bir kimse, namazm1 bozup mahm
gi.iven altma alabilir. Aym ~ekilde gemisi devrilirse veya mallarmdan
birisinin ~ahnd1gm1 gori.irse namaz1 yarida kesebilir.
Namaz Kitab1. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 3
Namaz1 yarida
c;:unku mal da can gibi degerlidir. Du~mandan veya y1rt1c1 bir hayvandan nasll
kesme hakk1
can1 i~in korktugunda namaz1n1 kesmesine imkan varsa, mallanndan birisi i~in ta my an
durumlar
korku duymas1nda da oyledir.
Muhammed (rh.a.), Kitabu'l-Asl'da az malla ~ok mal aras1nda bir ay1nm
yapmam1~t1r. Hanefi alimlerin (rh a) ~ogu, bunu "bir dirhem ve daha fazla
degerde" diye takdir etmi~lerdir. Bir dirhem alt1nda olan, ugruna namaz bozmaya
degmeyecek derecede degersiz kabul edilir, demi~lerdir.
du~en cimriye la net etsin."
2
Hasan (rh.a.) da "Allah danike ve danik seviyesine
demi~tir.
Namaz k1lan bir kimse namaz1n1, namaz1 bozacak derecede ~ok harekete
(amel-i keslre) ihtiya~ duyacaksa keser. Eger ~ok harekete ihtiya~ yoksa, EbO Berze
el-Esleml (r.a )'nin hadisine gore namaz1nin geri kalan1n1 tamamlar. 0 ~1kt1g1
gazalardan birinde namaz k1larken, at1n1n dizgini elinden s1ynld1. One dogru
ad1mlad1, at1n dizginini yakalad1, geri geri giderek yerine ge~ti ve namaz1n1
tamamlad1. Bunun a~1klamas1, onun ~ok harekete ihtiya~ duymadan bu i~i
yapt1g1d1r.
Allah SubhanehO ve Teala her ~eyi en iyi bilendir.
Til.AVET SECDESi
Bir kimsenin, okudugu sureden secde ayetini terk ederek okumaya (2/4]
devam etmesi mekruhtur. c;unki.i bu secdeden ka~mak anlamma gelir. Bu
da bir mi.i'minin ahlakmdan degildir.
Aynca bu davran1~, secde ayetini terk etmektir. Kur'an'dan terkedilecek hi~bir
~ey yoktur. Okuyan, ayetler nas1I s1ralanm1~sa o tertibi izlemekle emrolunmu~tur.
Allahu Teala ~oyle buyuruyor.
Damk/ ._;;b: Dinar ve dirhemin alt1da biri ve iki k1rat ag1rl1g1ndad1r. Dirhem-i ~er'Tden olan danik bu
gunun ol~usuyle yakla~1k 0,538 gramd1r. DTnar-1 ~er'Tden olan 0, 708 gramd1r. (Bk. Kitabu'!-Tzah ve't-
Tibyan fi Ma'rifeti'/-Mikyali ve'l-Mizan.)
4
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kitabu'l-Mebsfit
Muvatta, 1/175; Buharl, \man 34; Muslim, \man 8; EbO DavOd, Salat 1; Nesal, Salat 4; lbn Huzeyme,
Sahih, 11/136, 283; lbn Hibban, Sahih, V/11, Vlll/53; Hakim, MOstedrek, 1/441, Beyhakl, es-SOnenO'l-
kabra, 1/141, 361; Zeylel, Nasbu'r-raye, 11/142.
Ahmed b. Hanbel, MOsned, 11/443; Muslim, \man 133; lbn Mace, lkametU's-salavat 70; lbn
Huzeyme, Sahih, 1/276; lbn Hibban, Sahih, Vl/456; Beyhakl, es-SOnenO'l-kObra, 11/312; Zeylel, Ebo
Nuaym, Hilyeta'/-eviiya, V/60; Nasbu'r-raye, 11/ 126.
Namaz Kitab1. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 5
C:Linku secde namazdan bir rukundur. Namaz1n nedeni olan vakit girse ve o
vakte eri~ilse de; hay1zl1ya namaz farz degildir. Ayn1 ~ekilde secde de farz degildir.
Cunup bundan farkl1d1r. Vakit girince, namaz uzerine farz olur. Dolay1s1yla ayeti [2/5]
okudugu veya dinledigi zaman secde de uzerine vacip olur.
Okuyan kimsenin ayeti Arap~a veya Fars~a okumas1 fark etmez.
Ebu Hanlfe (rh.a.)'ye gore manasm1 anlasm veya anlamasm dinleyen
i~in de hi.iki.im aynid1r. Bu, Kur'an'm Fars~a okunmas1 husundaki gori.i~i.ine
dayandinlm1~ bir meseledir.
Arapc;a okundugunda ise her durumda secde etmesi gerekir. Ancak anlamin1
bilmiyor, secde ayeti oldugunu anlam1yorsa, secdenin sonraya b1rakilmas1nda 6zru
kabul edilir.
Tilavet Bir kimse secde ayetini okudugunda c;evresinde cemaat bulunur ve
secdesinin
cemaatle
onu duyarlarsa, okuyan secde eder; beraberindekiler de onunla birlikte
yap1lmas1 secde eder ve ba~lanm ondan once secdeden kald1rmazlar.
(unku okuyan dinleyenlerin imam1d1r. Omer (r.a.) de secde ayeti okuyan bir
kimseye; "Sen bizim imam1m1zd1n. Eger secde edersen biz de seninle birlikte secde
ederiz." demi~tir. Onlar bir ac;1dan, namazda imama uymu~ cemaat gibidirler. Bu
nedenle ondan once ba~in1 kald1ramazlar. Ancak kald1racak olsalar da secdeleri
gec;erlidir. (unku burada gerc;ek bir ortakl1k yoktur. Gbrmez misin okuyan1n
yapt1g1 secdenin herhangi bir nedenle bozuldugu ortaya c;1ksa, onunla beraber
secde edenlerin secdeleri bozulmaz.
Bir kimse, bir secde ayetini aym mecliste, ister ayakta, ister oturarak,
Secde ayetinin
aym mecliste isterse uzanarak, tekrar tekrar okuyacak olsa, i.izerine sadece tek bir secde
tekrarlanmas1 gerekir.
Rivayet edildi ki Cibril (as.) vahyi indiriyor, ResOlullah (s.a.v )'a secde ayetini
okuyordu. ResOlullah (s.a v.) da onu, ashab1na okuyordu. Tek bir secde yap1yordu.
5
(unku tilavet secdesinin temeli, birbiri ic;ine girme (tedahul) prensibine dayan1r.
Sag1r birisinin okumas1 ile kulag1 duyan birisinin bunu i~itmesi secdeyi gerekli k1lan
(iki ayri) ~eydir. Bunun pe~inden kulag1 duyan kimse, ayeti tekrar okursa sadece bir
secde yapmas1 gerekir. Halbuki o hem i~itmi~, hem de okumu~tur. Ayn1 yerde
tekrar edilen ayetlerde secdeyi gerektiren neden birdir. Bu da tilavet edilen ~eye
sayg1d1r. lkinci okuyu~, ayni mecliste olmas1 nedeniyle sadece tekrard1r. Neden tek
oldugu ic;in neden olunan ~ey de yenilenmez ve tek olur.
6
Bu yol , bir 6ncekinden daha dogrudur. Bir kimse, secde ayetini okuduktan
sonra secde etse, sonra ayni mecliste tekrar okusa, ba~ka secde gerekmez. le; ic;e
girme ise birinci secdeyi yerine getirdikten sonra olmaz. Bu da gbsteriyor ki dogru
olan neden birligidir.
Salavat ve
te~mitte
Burada, ResOlullah (s a.v )'1 ayni mecliste tekrar tekrar aninca veya anild1g1n1
7
kayna~ma duyunca O'na salat u selam getirmeyi soylemedi. Onceki devir alimlerimiz, bunu
tilavet secdesine k1yas ederek, neden tek oldugu ic;in bir defa salat-u selam
Tedahul I j>'t.cJ1: (Kayna~ma, i~i~e girme) esas1; hukum giymeden birka~ zina yapm1~ veya birka,
defa ~arap i'mi~ olana cezalar birbiri i'ine girdiginden tek su, i~leme cezasin1n verilmesi gibi. Bu,
su,lunun lehine uygulanan insanol bir kurald1r.
6
Hukmun mekan birligine gore degil sebep birligine gore belirlenmesi.
MutekaddimOn I .Jy..IA:.JI: Hanefi mezhebinde Ebu Hanife (150/767) ile ba~lay1p Halvanl'nin
7
getirmek yeterlidir, demi~lerdir. Son devir alimlerinden bir k1sm1 ise 'her defas1nda
8
salat-u selam getirmelidirler. c;:unku bu, Resulullah (sa v)'1n hakk1d1r. Nitekim O
(s.a.v.),
-·
...j..Y'
~ . '.. ~ '1
. i..I~
"O!DmOmden sonra bana cefa c;ektirmeyin." buyurmu~lard1r. "Nas1I cefaya
8
MuteahhirCm I iJJ..,>-WI: Halvan1'nin (452/1060) vefatindan sonraki diinemlerde ya~am1~ fakihler.
Abdurrezzak, Musannef, 11/217; el-MOnav1, Feyzu'/-kadir, Vin; Ali el-MOttak1, Kenzu'l-ummal, 1ns3;
lbn Hacer, Fethu'/-bari, Xl/168.
8_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
Hacc SOresindeki birinci secde ayeti, Furkan, Neml, Secde, Sad, Ha Mlm (Fussilet)
sOrelerindekiler.
Sa'ld b. CUbeyr der ki: ibn Omer(ra)'e sordum; 0 da lbn Abbas(ra.)'1n sayd1g1
gibi on bir secde ayeti sayd1. Mufassal sOrelerde secde yoktur, dedi.
Kerhl (r a), "El-Ci:lmiu's-Saglr" adl1 eserinde boylece and1. Ona gore Mufassal
SOrelerde secde yoktur. Sad SOresi'ndeki de ~OkOr secdesidir.
Alimler arasindaki anla~mazl1k birka\ yerdedir. Bunlardan biri Hacc SOresi'dir.
Biz Henefilere gore sOrede bulunan iki ayetten birincisi, tilavet secdesini gerektirir.
$Mil (rh a), MOsri' b. Mahan'1n, Ukbe b. Amir' den rivayet ettigi hadlse
dayanarak birinci ayetin de ikinci ayetin de secde gerektirdigi, gorO~Ondedir.
Hadlste ~e~OIO_l!ah (s.a v ); ~~~ t?1 .) '.'Hae: ~Or~~inde iki secde vard1r. " ' 0
[2/7)
Bu anla~mazl1g1n pratik sonucu ~udur: Namaz esnasinda bu ayet okundugu
zaman Hanefilere gore tilavet secdesi yap1lmas1 gerekir. $afil (r.a.)'ye gore ise
gerekmez. Peygamber (s av.) bir hutbe esnas1nda Sad SOresini okuyunca, secde i\in
ayaga kalkan cemaate; ~ ~_;; ~\
12
f;..:.:
f ':Af, "Niye kalktm1z? 0, bir peygamberin
tevbesidir. " buyurdugunu delil gosterir.
Biz Hanefilerin delili de rivayet edilen ~u hadlstir. Sahabilerden birisi; Ya
ResOlullah ! ROyamda kendimi Sad SOresini yazarken gordOm. Secde yerine gelince,
hokka da kalem de secde etti, dedi. AleyhissalatO vesselam;
10
Muvatta, 11/29; lbn EbO $eybe, Musannef, 1/373; EbO DavOd, SOcOdO'l-Kur'an 1; Hakim, MOstedrek,
11/423; Beyhak1, ~OabO'/-iman, 11/379; Beyhak1, es-SOnenO'l-kubra, 11/318.
11
Muvatta, 11/29; Ahmed b. Hanbel, MOsned, IV/151, 155; EbO DavOd, SOcOdO'l-Kur'an 1; Tirmiz1,
Cuma 54; Taberan1, el-Mu'cemO'/-keblr, XVll/307; Hakim, Mustedrek, 1/343, 345; Beyhak1, es-
SOnenO '/-kubra, 11/314, 317; Zeyle1, Nasbu 'r-raye, 11/126.
12
EbO DavOd, Vitir 5; lbn Huzeyme, Sahih, 11/354; lbn Hibban, Sahih, Vl/470, Vll/38; Hakim,
Mustedrek, 1/421, 11/469; Beyhak1, es-SOnenO'l-kubra, 11/318; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/126.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 9
~I j ~ljlJi ~ ~ ~\ ~
13
"Biz secde etmeye hokka ve kalemden daha lay1k1z" buyurdu. Ard1ndan da
bulundugu mecliste yazilmas1ni emretti ve sahabllerle birlikte secde ettiler.
Eger denilirse ki bu hadlsin; "OavOd (as.) tevbe i<;in secde etmi~, biz de ~ukur
i<;in secde ediyoruz" ~eklinde ilaveli olan bir rivayeti vard1r. Biz deriz ki bu tilavet
secdesi olmasina engel degildir. Zaten kulun yapt1g1 her ibadette ~Okur vard1r.
Buradaki ifadeden onun maksad1, secdenin vacib olu~unun nedenini
ac;1klamakt1r. Bu da DavOd (a.s )'un tevbesidir.
Aynca Peygamber (s.a.v.)'in, hutbe esnas1nda secde etmeyi~inin nedeni,
secdenin uygun bir zamana geciktirilmesinin caiz oldugunu belirtmektir. Ba~ka bir
hutbesinde secde ettikleri rivayet edilmi~tir. Bu, vacib olduguna delildir. Onun ic;in
hutbeyi kesmesi de secdenin tilavet ic;in oldugunu gosterir.
Fussilet SOresinde ise secdenin yapllmas1 gereken yerde anla~mazl1k vard1r. Ali
(r a): "Secde, birinci ayetin sonunda; 0.JJ.;.;._; ~l~\ f3"
01 "... Eger O'na ibadet
ediyorsantz." (el-Fussilet, 41/37) kelimelerinin pe~indendir, demi~ ~afil (rh.a.) da bu
goru~O uygulam1~t1r.
13
Ahmed b. Hanbel, MOsned, 111ns, 84; Hakim, MOstedrek, 11/469; Beyhak1, es-SOnenO'/-kObra, 11/320;
Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/126; Heysem1, Mecmau'z-zevaid, 11/574, 575.
14
Mufassal Sureler: Kur'an-1 Ker1m'in son yedide birlik bblOmOnO olu~turan ve birbirinden s1k s1k
Besmele ile ayrilm1~ olan sOrelerdir. Bunlar Oc; k1sma ayrillr:
T1val-1 Mufassal: Kat veya Hucurat sOresi ile BurOc sOresi aras1ndakiler.
Evsat-1 Mufassal: Tank sOresi ile Beyyine sOresi aras1ndakiler.
K1sar-1 Mufassal: Zilzal sOresi ile Nas sOresi aras1ndaki sOrelerdir.
15
Malik! Mezhebi el-Fussilet 41/32, en-Necm 53/62, el-ln~ikak 84/21 ve el-Alak 96/19'uncu ayetleri
$afi1 ve Hanbel1 Mezhebleri ise el-Hacc 22/18'inci ayeti secde ayeti olarak kabul etmezler.
lbn MesOd (r.a ), ResOlullah (s.a.v.)'in Mekke'de en-Necm SOresi'ni okudugunu
ve secde ettigini, onunla birlikte musluman-mu~rik herkesin secde ettigini gordum.
Ancak ya~li bir mu~rik secde etmeyi kendine yedirememi~, avuc_;lad1g1 toprag1
alnina goturmu~ ve arkas1ndan, bu bana secde olarak yeter, demi~ti. Sonra onun
Bedir sava~1nda kafir olarak olduruldugunu gordum, diye anlatm1~t1r.
EbO Hureyre (r.a) de;
(2/8] Bizim delilimiz ~udur: Eger bu kimse inmeden ewel yerine getirmeseydi
caizdi. lnip, bindikten sonra da boyledir. c;:unku o, iki durumda da ima ile kilar. Bu,
daha once gec_;tigi gibi bir kimsenin, mekruh bir zamanda namaza ba~lamas1
gibidir.
Yiiriirken ~ayet yururken okusa, bu durumda Ima ile k1lmas1 caiz degildir.
secde
c;:unku secde namaz1n bir ruknudur. Yuruyen bir kimse, binekliden farkl1
olarak nasil namaz1 Ima ile k1lamazsa, secde de edemez.
16
Muvatta, 11/25; Abdurrezzak, Musannef, 111/340; Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/229, 247; Buharf,
Ezan 101, Muslim, Mesacid 108; EbO DavOd, Vitir 4; Tirmizf, Cum a 50; Nesal, lftitah 51; lbn Mace,
lkametu's-salavat 71; Zeylef, Nasbu'r-raye, 11/126.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ ll
Namaz kilarken secde ayetini okudugunda, surenin sonunda ise veya
Namazda
sonuna birkac; ayet kalm1~sa dilerse ri.iku'ya, dilerse secdeye gider. secde ayetinin
okunmas1
ibn Omer (r.a )'dan bbylece rivayet edildi. 0, namazda secde ayeti okudugu
zaman ruku'ya giderdi. c;:unku secdeden maksat Allah (c.c.)'in emrine boyun egme
ve hu~u'dur. Bu da secde ile gerc;ekle~tigi gibi ruku' ile de gerc;ekle~ir.
Hanefi alimlerimiz bu durumda tilavet secdesinin yerini tutan ruku' mudur,
yoksa pe~inden yaplian secde midir? diye anla~amadliar
Bir k1sm1; Secde ayetini okumaya yak1n olan ruku'dur. Tilavet secdesinin yerini
tutan da odur, derler.
Daha kuvvetli olan gbru~; tilavet secdesinin yerini tutan, namaz secdesidir.
c;:unku cins birligi ikisinin arasinda daha belirgindir. Ruku secdenin ba~lang1c1d1r.
Bunun ic;indir ki namazda secde edemeyen birisine ruku gerekmez. Dolay1s1yla as1l
olan onun yerini tutar.
Tilavet secdesi ic;in ri.iku'ya gitmek istiyorsa, sureyi bitirir sonra
ri.iku'ya gider ve tilavet ic;in de niyet eder. Hasan (rh.a.), Ebu Hanlfe
(rh.a.J'den boyle bir ac;1klama rivayet etti.
$ayet secde yapmak istiyorsa, secde ayetini bitirince secdeye gider. Sonra
kalkarak surenin geri kalanin1 okur. Sure bitince dilerse ruku'ya gider, dilerse ona
ikinci bir sure ekler. Bu bana daha guzel geliyor. c;:unku sureden geri kalan uc;
ayetten az ise, ruku'yu secdeye dayand1rmamas1 ic;in uygun olan, secdeden
kalkt1ktan sonra uc; ayet daha okumas1d1r.
Secde ayeti, surenin sonunda ise ri.iku'ya gitmesi daha iyidir. Eger
secde eder de kalkarsa, ri.iku'yu secdeye bina etmemek ic;in bir ba~ka
sureden ayetler okuyarak ri.iku'ya gitmesi gerekir.
Boyle yapmaz da ba~1n1 kald1rd1g1 gibi tekrar ri.iku'ya giderse bu da
yeterlidir. Ancak mekruhtur.
Eger secde ayeti surenin ortasmda ise secdeyi yapmas1, sonra kalkarak
geriye kalani okumas1 gerekir. Sonra da ri.iku'ya gider.
Ayeti okuyunca pe~inden ruku'ya giderse bu yeterlidir. (Okudugu secde
ayetinden sonra secde etmezde) Sureyi bitirdikten sonra secde ederse -bununla
ayrica, niyet etse de etmese de- tilavet secdesini yerine getirmi~ saylimaz. c;:unku
yerine getirmesi gereken yer gec;mi~ ve secde uzerinde bir bore; olarak kalm1~t1r.
Art1k ruku', ayetin pe~inden yap1lan gibi, secdenin yerini tutamaz. c;:unku aninda
yap1l1nca, yerine getirmenin as1I yeri bu oldugu ic;in ruku', secdeyi yapma yerine
gec;er. Art1k ki~inin uzerinde bore; olarak kalmaz. Surenin sonuna yak1nsa, o zaman
k1raat sunnetini tamamlamak niyetiyle secde ayetinden sonra okumaya devam
etmedigi ic;in, yapacag1 ruku' veya secdeyle bu gbrevi de yerine getirmi~ kabul
edilir. Ozerinde bore; olarak kalmaz.
t2 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
Bunun bir benzeri Mekke'ye ihraml1 girmektir. Mekke'ye girmek isteyen bir
kimse, ihrama girmek zorundad1r. Bununla beraber ihrama girmemi~se, ayni yll
uzerine farz olan haw yapmak ir;in yola r;1kar ve ihrama girerse bu, ayn1 zamanda
Mekke'ye girmek ir;in gerekli ihram gbrevini de yapmak sayi11r. Y1I degi~ir de o
zaman farz hacc ir;in ihrama girerse, bu Mekke'ye girmek ir;in uzerine du~en
ihram1n yerini tutmaz. C::unku art1k yil1n degi~mesiyle uzerinde bir borr; olarak
kalm1~t1r.
'1
Hakim, Mustedrek, 1/343; Heysem1, Mecmau'z-zevaid, 111293.
NamazKitabt._ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 15
Bir kimse nafile namaza niyet ederek ogle namaz1 k1ld1rmakta olan
imamla birlikte namaza dursa, sonra namazdan aynlsa, bu namaz1 kaza
etmesi gerekir. imamla birlikte, ba~ka bir nafile namaza niyet ederek
namaza girse ve namaz1 tamamlasa, i.izerine bir ~ey kaza etmesi gerekmez.
Bu mesele yeni ba~lan1lm1~ bir meseledir. Oc; ~1ktan olu~ur. Boyle bir kimse ya
birinci kazas1na niyetlenmi~tir veya hic;bir namaza niyetlenmeden uymu~tur, yahut
da ba~ka bir namaza niyetlenmi~tir.
Bize gore ilk iki durumda yanda bozmas1 nedeniyle kendisine gereken
uzerinden du~er.
Zufer (r.a.); du~mez, demi~tir. (unku imamla ba~lan1lan bu namaz bozulunca,
adakta oldugu gibi ki~inin uzerinde bore; olarak kalm1~t1r. Imam diger bir namaz1
kildimken mutlaka ona uyarak onun arkas1nda ki11nmal1d1r.
Ancak biz diyoruz ki, eger ba~lad1g1 zaman imamla bitirseydi, ba~ka hic;bir ~ey
gerekmeyecekti. ikinci ba~lamada da hukum boyledir. c;:unku ba~lamakla, imamla
birlikte bu namaz1 kilmay1 ustlenmi~tir. Onu da kilm1~t1r.
Ba~ka bir nafile namaza niyet etmi~se, Muhammed (rh a), "bu durumda da,
k1lacag1 namaz, daha once bozarak yanda b1rakt1g1 namazin yerine gec;er," der. Bu
soyledigi, EbO Hanlfe ve EbO Yusuf (r a )'un da goru~udur.
ZiyadaW'z-Ziyadat'da; yerine gec;mez, der ki bu da Muhammed (rh.a )'in
goru~udur. Bunun ac;1klamas1 ~udur. O bir ba~ka namaza niyetlenince, yanda
b1rakt1g1 ic;in uzerinde bore; olarak kalan namazdan uzakla~t1g1n1 ortaya koymu~tur.
Haliyle bu niyetle k1lacag1 namaz, bir oncekinin aksine, borcunun yerini tutamaz.
EbO Hanlfe ve EbO Yusuf (rha)'un ac;1klamas1 ise ~oyledir. 0, her iki durumda
da imamla bu namaz1 k1lmay1 ustlenmi~tir. Onu da k1lm1~t1r.
Namaz k1lan bir kimse, secde ayetini hem kendisi okusa, hem de
namaz d1~mdaki birisinden duysa, tek bir secde ona yeterlidir.
ibn Sema'a, Muhammed (rha)'in ~oyle dedigini rivayet eder. Burada tek secde
yeterli degildir. (unku duymas1 nedeniyle vacib olan secde, namazin ic;inden bir i~
sayilamaz. Yapt1g1 secde, namazla ilgili bir i~tir. Dolay1s1yla namazla ilgili olmayan
bir i~in yerini tutmaz.
Zahiru'r-rivaye'nin ac;1klamas1 ~oyledir. Bu kimse, tilavet nedeniyle uzerine
vacib olan secdeyi yapm1~t1r. Bu secde, i~ittigi ayetle vacib olan secdeden daha
kuvvetlidir. c;:unku onun iki ayn sayg1nl1g1 vard1r. Okuma (tilavet) degeri ve
namaz1n ic;inde olmas1 nedeniyle kazand1g1 degerdir. l~itme nedeniyle vacib olanda
ise bir sayg1 degeri vard1r. Guc;lu olan zay1f1n yerini tutar. Eger ikisi ayn1 seviyede
Namaz Kitabt _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ t 7
olacak olsa birbirlerinin yerini tutabilirler. GO~IO olan1n, zay1f1n yerini tutmas1
onceliklidir.
Bir kimse, ayeti namazda okusa ve secdesini de yapsa, sonra abdesti
[2/12]
bozularak ~1ksa, abdestini tazeleyerek yerine geri donse, namazmm geri
kalanm1 tamamlarken d1~tan birisi ayni secde ayetini okusa, namazm1
bitirdikten sonra o secdeyi de yapmas1 gerekir.
c;:onku gidip gelmesiyle, namaz1yla ilgili olmayan bir ~ey i~in meclisi
yenilenmi~ olur. Duymas1ndan dolay1 gereken secde de namaz1yla ilgili degildir. Bu
secde hakk1nda o ki~i, sanki namazda olmayan bir kimse hukmunde kabul edilir.
Namazda olmayan bir kimse de, ayeti duysa ve secde etse, sonra giderek abdest
al1p donse ve tekrar duysa, yine secde yapmas1 gerekir.
Bir kimse, ayeti namaz d1~mda okusa ve secde etse, sonra oldugu Namazm
d1~mda ve
yerde namaza ba~layarak ayeti namaz i~inde de okusa, ikinci bir secde i~i nde secde
yapmas1 gerekir. ayetini
okumada
c;:onku namazda vacib olan tilavet secdesi, namazla ilgilidir. Namaza durum
ba~lamadan once yap1lan secde, daha zay1f oldugu i~in onun yerini tutamaz.
Once secde etmeyip de oldugu yerde namaza ba~layacak olsa, ayni ayeti
namazda da okuyarak secde etse, bu secde Zahiru'r-rivaye'ye gore ikisinin yerine
de ge~erlidir.
lbn Sema'a (rh a.)'n1n, Muhammed (rh.a )'den rivayetine ve "Nevadiru's-
Salat' "in iki rivayetinden birine gore ise, birincinin yerine ge~mez. A~1klamas1
~udur. Daha gu~IO oldugu i~in ikinciyi birincinin i~ine sokmak mumkun olmaz.
Kayna~ma (tedahul) konusuna uymad1g1 i~in de, birinciyi ikincinin i~ine sokmak
mumkun degildir. Her birini kendi ba~1na degerlendirmek gerekir. Namazla ilgili
olan secde, namaz i~inde yapli1r. Namazla ilgili olmayan onceki secde ise, namaz
bittikten sonra yap1l1r.
Zahiru'r-rivaye'nin a~1klamas1 ~oyledir. Burada neden birdir. Okunan ayet
birdir. Yer birdir. Yap1lan, iki sayg1nl1k degeri ta~1d1g1 i~in, birinciden daha
OstOndur. Eger ayn1 derecede olsayd1, oburunun yerini tutacakt1. Birinciden daha
Ostun olduguna gore onun yerini tutmaya daha lay1kt1r.
Bir kimse, secde ayetini okusa ve secde etse, sonra uzunca bir sure Ayni yerde
ard arda
ayni yerde oturduktan sonra ayeti tekrar okusa, ilk yapt1g1 secde bunun birka~ kez
secde
i~in de yeterlidir.
ayetinin
c;:onku iki okuma arasinda bulundugu meclisi kesintiye ugramam1~t1r. Meclisin okunmas1
bir olmas1, nedenin de bir olmas1 demektir. Bu arada yer-i~er, uzanarak uyur, al1~
veri~e ba~lar veya bir onceki durumuyla ili~igini kestigi anlam1na gelecek bir i~le
ugra~1r ve ayeti de bundan sonra okursa, ikinci bir secde yapmas1 gerekir. c;:unku
ugra~t1g1 bu ~eylerle, meclis degi~mi~ sayli1r. Gormez misin bir topluluk ilim elde
18_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
etmek ic;in bir araya gelip otursalar, bu meclisleri ders meclisi olur. Sonra yemekle
ugra~salar, yemek meclisi olur. Ard1ndan kavgaya tutu~salar, kavga meclisi olur.
Meclisten kalk1p gidilmesi ve bir sure sonra geri donulmesi durumunda oldugu
gibi, bu i~lerle de meclis degi~mi~ olur.
Ancak oturdugu yerde uyusa veya bir lokma yese yahut bir yudum
ic;se veya c;ok az bir ~ey yapsa ondan sonra ayeti yeniden okusa, ikinci bir
secde yapmakla yi.iki.imli.i olmaz.
c;:unku bu kadarl1k bir i~le meclis degi~mi~ sayilmaz. K1yas ac;1s1ndan
bakild1g1nda, asl1nda her iki durum da ayn1d1r. Kalmaya devam ettigi yer gerc;ekte
ayn1 yerdir. Bundan dolay1 ba~ka bir secde yapmak zorunda olmamal1d1r. Ancak
biz, namaz ic;inde yapt1g1 i~ uzad1g1 zaman, kendisine nikahta kalma veya evlilige
son verme aras1nda tercih yetkisi verilen bir kadinin (muhayyere) durumuna k1yas
yaparak istihsan yolunu sec;tik. Boyle bir kad1n, c;ok i~ yaparsa, bo~ama yetkisi
elinden c;1kar. Bununla meclis kesintiye ugram1~ olur. Bir lokma yemek veya bir
yudum ic;mek c;ok i~ niteliginde degildir.
Secdeden sonra, uzun bir sure okuyup da, ardmdan doni.ip aym secde
[2/13] ayetini yeniden okuyacak olsa, ikinci bir secde yapmakla yi.iki.imli.i degildir.
c;:unku Kur'an okumakla meclis degi~mez. Kur'an okuma secdeden sayi11r.
Meclis bir olunca da, neden bir olur.
Secde ayetini birinci rekatta okusa ve tilavet secdesi yapsa, sonra aym
Ayni secde ayeti ikinci veya i.ic;i.inci.i rekatta yeniden okusa, aynca secdeler yapmas1
ayetinin
namazda gerekmez.
birden ~ok
okunmas1 Muhammed (rh a) burada herhangi bir farkl1 goru~ soylemedi. el-Cami'u/-
Kebir'de ise der ki, k1yasa gore ba~ka secde yapmas1 gerekmez. Bu, EbO Yusuf
(rh.a)'un son goru~udur.
lstihsan'a gore ise, diger bir secde yapmas1 gerekir. Bu, EbO Yusuf (rh.a)'un ilk
goru~u oldugu gibi, Muhammed (rh a )'in de goru~udur.
Bu goru~un ac;1klamas1 ~oyledir: Okuman1n, her rekatta bag1ms1z bir hukmu
vard1r. Okuma farzinin du~mesi ic;in ayn ayn yerine getirilmesi gereklidir. Secdenin
her iki rekatta yapilmas1, iki ayn namazda yapilmas1 gibidir.
K1yas1n ac;1klamas1 da ~oyledir: Yer birdir. Namaz1n yasak sureci (hurmeti)
ayn1d1r. Okunan ayet de ayn1 ayettir. Dolay1s1yla, sanki ayeti birinci rekatta yeniden
okumu~ gibidir. Sadece bir secde yapmas1 vaciptir.
Bir kimse binekte iken secde ayetini okusa, binek yurumeden yere inse ve Binekte
secde
ayn1 ayeti yeniden okusa, istihsanen tek bir secdesi yapmas1 gerekir. ayetini
okuma
K1yasa gore binekten inmekle yeri degi~tigi ic;in iki secde yapmal1d1r.
istihsana gore arac;tan yere inme az bir i~tir. Bununla yer degi~ikligi
gerc;ekle~mi~ olmaz. Bunun uzerine namaza devam edilebilir .
Arac; hareket ettikten sonra iner ve secde ayetini yeniden okursa, iki defa
tilavet secdesi yapmas1 gerekir. C::unku arac1n hareketi, kendi yuruyu~u gibidir.
Boyle bir yuruyu~le de meclis degi~mi~ olur.
Verde iken okusa, sonra binse ve yurumeden once ayeti yine okusa,
yerde bir secde yapmas1 yeterlidir. Bineginin uzerinde secde yaparsa, bu
secde birinci ic;;in yeterli olmaz. <;unku binek uzerinde yapacag1 secde,
ondan daha zay1ft1r.
20 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsfit
$afii (rh.a) ise; namaz1 kilacak kadar bir zaman gei;;mi~ olur da sonra hay1z
g6rurse, o namaz1 kaza etmesi gerekir, der. c;:unku farz olu~un kesinle~mesi ii;;in,
yerine getirebilme imkanin1n varl1g1na itibar edilir. Bu da bulununca namaz1n
farzl1g1 kesinle~mi~ olur. Hay1zla art1k dl.i~mez.
Zufer (rh.a) der ki, kadin hay1z g6rdugl.inde vaktin i;;1kmas1na bir namaz k1lacak
kadar vakit kalm1~sa o namaz1 kaza etmesi farz olmaz. Daha az bir vakit kalm1~sa o
zaman farz olur. c;:unku vaktin ilk bolumunde farz geni~lik (muvassa) uzeredir.
Vaktin sonunda ise daralm1~t1r. Kaza namaz1 vaktinden gei;;irmekle farz olur.
Henl.iz namaz kilacak kadar bir zamanin bulunmas1 durumunda, namaz1 vaktinden
i;;1karip kai;;1rm1~ olmaz. Hatta gunahkar ve kusurlu dahi olmaz. Eger kalan zaman
namaz kllmaya yetecek kadar degilse, gunahkar ve kusurlu olacag1 gibi, namaz1
kai;;1rm1~ da olur. Ona kaza etmesi laz1m gelir. Nitekim zaman i;;1kt1ktan sonra hay1z
g6rm0~ olsa idi, kaza gerekecekti.
[2/15]
Biz Hanefiler ise ~unu s6yl0yoruz. HenOz zamanin bir b610m0 dururken
namaz zimmetinde bori;; olmaz. 0 kad1n, belirlenen zaman1n ii;;indedir. Hay1z
nedeniyle namaz1 k1lmas1 imkans1z duruma gelmi~tir. Bu durum, kazay1
gerektirmez. Namaz, zaman1n i;;1kmas1 durumunda zimmetinde bori;; olur. (Vakit
i;;1kt1ktan sonra) Hay1z g6rmu~ olmas1 bu namaz1n zimmetinde bori;; olmas1n1
engellemez. Yukarida farz olu~un zaman1n sonuna bagl1 oldugunu ai;;1klam1~t1k.
c;:onkO zamanin evvelinde k1lmak ii;;in muhayyerdir. Farz olu~ kesinle~meden de
kaza gerekmez. Hay1z, farz olu~un kesinle~ecegi zamanda vard1. byleyse farz
kesinle~mi~ olmad1.
Vakit i;;1kt1ktan sonra hay1z g6r0rse, farz olu~un kesinle~tigi durumda hay1z
bulunmad1gindan farz olu~ kesinle~ti.
Vaktin sonunda dogumla veya organlari belirginle~mi~ dO~Okle lohusal1k
g6ren kadin1n durumu buna g6redir. zaman girdikten sonra bay1lan ve bayg1nl1g1
uzun sOren adam1n durumu buna g6redir. zamanin namazin1 kaza edip
etmemesinde de yukarida ai;;1klad1g1m1z ~ekilde anla~mazl1k vard1r.
22 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit
Vakit ic;inde namaza ba~lad1ktan sonra hay1z goren kad1nin da durumu
boyledir.
Nafile namaz ise farkl1d1r. Nafile namaz kilarken hay1z goren kad1n
temizlendikten sonra o namaz1 kaza etmesi gerekir. (unku o namaza ba~lamakla
onu kilmay1 ustlenmi~tir. Sanki o, onu adayarak (nezrederek) kendisine vacip
k1lm1~t1r. Farz namaza ba~lamakla onu ustlenmi~ olmaz. (unku o, namaza
borc;lanmak ic;in degil, du~urmek ic;in ba~lam1~t1r. Bu durumda iken hay1z gormekle
ba~lad1g1, sanki hie; ba~lamam1~ oldugu namaza kat1l1r. Boyle dememizin nedeni
gerekli olan bir ~eyin borc;lanmas1 gerc;ekle~memi~ olmas1ndand1r. Gormez misin
bir farz1 yerine getirmeyi adayan kimseye, bundan dolay1 bir ~ey gerekmez.
Hay1zdan temizlendikten sonra y1kanacak kadar bir zaman
bulunuyorsa, o zamanm namazm1 k1lmas1 gerekir. Arna y1kanamayacag1
kadar bir zaman kalm1~sa, o zamanm namaz1rn kaza etmesi gerekmez.
Bu durum, hay1z gunlerinin say1s1n1n ondan az olmas1na goredir. On gun
hay1z gorup kan kesildikten sonra az veya c;ok bir zamani varsa o zamanin
namaz1ni kaza etmesi gerekir.
Ebu Suleyman (rh.a )'1n Nevadir'inde boyle ac;1klanm1~t1r. <:unku on gunun
gec;mesi ve kan1n sadece kesilmi~ olmas1 ile hay1z suresinin kesinlikle bittigini
anlayabilmekteyiz. (unku hay1z, on gunden fazla olmaz. Oyleyse zamanin bir
bolumune yeti~tiginde ister y1kanabilecegi kadar bir zaman olsun isterse olmas1n o
zamanin namaz1ni kaza etmesi gerekir.
Vaktin sonunda cunupken musluman olmu~ bir kafir veya hamamc1 olmakla
(ihtilamla) bulug c;ag1na ermi~ bir c;ocugun durumu boyledir. Bunlar ister y1kanacak
kadar zaman olmu~ olsun isterse de olmasin o zamanin namaz1n1 kaza ederler.
Hay1z gunlerinin on gunden az olmas1 durumunda ise y1kanma suresi hay1z
suresinden sayil1r. $a'bi dedi ki, sahabilerden on yedi ki~i anlatt1. "Koca
y1kan1ncaya kadar han1m1na don me (ric'at) hakk1na sahiptir." Bu nun nedeni ~udur.
Hayza duc;ar olan kad1n, genelde kesintisiz kan gormez. Bazen ak1nt1 olur, bazen
kesilir. Bir an akint1n1n kesilmesi ile hay1zdan c;1km1~ sayilmaz. Tekrar kan gelebilir.
Dinen temizlendigine y1kan1nca hukmedilir. Y1kanma suresinin hay1z suresinden
[2/16]
say1lacag1 sabit olduktan sonra deriz ki, y1kanabilecegi ve namaza ba~layabilecegi
kadar bir zamana yeti~mesi durumunda, temizlendikten sonra zamanin bir
parc;as1na yeti~mi~ demektir. Bu durumda o zamanin namaz1ni kaza etmesi gerekir.
Aksi durumda kaza etmesi gerekmez.
Hay1zda on Hay1zl1 bir kad1nla cinsel ili~kide bulunmak da boyledir. On gun olmu~sa
glinli dolmu~ akint1nin kesilmesi ile biz Hanefilere gore koca, hanim1 ile cinsel ili~kide bulunabilir.
kadinla
guslilsliz Zufer (rh a) ise y1kanmadan cinsel ili~kide bulunamayacagina kanis1ndad1r.
cinsel ili~ki
<:unku ayette, ~ ~A ~ V.Y.:fa 'lj 1i
"Temizteninceye kadar ontara
Namaz Kitabt _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 23
18
lbn Ebo ~eybe, Musannef, 1/118; EbO DavOd, Taharet 112; Tirmiz1, Taharet 93; lbn Mace, Taharet
115; Hakim, Mustedrek, IV/62; Taberan1, el-Mu'cemu'l-kebir, XXll/386; Beyhak1, es-Sunenu'l-kUbra,
Vll/416; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 1/172; Heysem1, Mecmau'z-zevaid, 1/624.
24 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
~ayet adeti her aym ilk be~ gi.ini.i iken, bir, iki veya be~ gi.in once kan
gelirse, bu gi.inler de sonrakilere katilarak hay1zh say1hr.
Kitabu'/-Asil'da bu hususta bir anla~mazl1ktan soz edilmemi~tir. EbO Suleyman
(r a )'1n Nevadir'inde ise anilm1~t1r.
Ozetle once gorulen kan, tek ba~1na bir hay1z olarak kabul
edilemeyeceginden ve adet gunlerinde gordugu kan ise hay1z oldugundan,
[2/17] oncesindeki gunleri adet gunlerine katil1p butlinu ittifakla hay1z olmu~ olur. c;:unku
kendi ba~1na olmayan bir ~ey, kendi ba~ina olana tabi olur.
Arna adet gunlerinde kan gormez, adet gunlerinden once be~ gun, Li<; gun
gibi hay1z olabilecek kadar kan gorur veya bunlarla beraber adet gunlerinde de bir
gun veya iki gun kadar kan gorur veya adet gunlerinden once bir gun veya iki gun
kan gorurse EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore bunlardan hi<; biri hay1z kan1 degildir. c;:unku
gorulen kan, zamanindan once gorulmu~ bilinmeyen bir kand1r. c;:ok ku<;Lik bir k1z
c;ocugunun gordugu kan gibi olup, hay1z degildir.
EbO Yusuf ve Muhammed (rh a )'e gore ise butlin bu kanlar, olasil1ktan dolay1
hay1z kan1d1r. c;:unku bunlar ge<;erli bir temizlik suresinden sonra gorulmu~tlir.
A<;1klad1g1m1z gibi hay1z konusu, imkan esas1na dayanir.
Adet gunlerinden once hay1z sayllabilecek kadar ve adet gunlerinde hay1z
olabilecek kadar kan gorurse, on gunu a~mad1klar1 surece EbO Yusuf ve
Muhammed (rh.a.)'e gore butunu hay1zd1r. Bu hususta EbO Hanlfe (rh.a)'den iki
rivayet vard1r. Birincisi; butunu hay1zd1r. c;:unku adet gunlerinde gormu~ oldugu
kan ba~l1 ba~1na bir hay1zd1r. Dolay1s1yla oncesi ona tabi k1l1n1r. Diger rivayette ise;
hay1z gunleri, adet gunlerinde gordugudur. Oncesinde gordugu ise hay1z degildir.
Bu goru~, Mualla taraf1ndan EbO Yusuf (rh a.)'dan da rivayet edilmi~tir. c;:unku her
iki kan da kendikendine bag1ms1z durumda olduklarindan, biri digerine tabii
kll1namaz. Adet gunlerinden once gorulen kan zamanindan once gorulmu~
bilinmeyen bir kand1r. Sonras1nda gorulen ise oyle degildir. c;:unku adet gunlerinde
gordugu kanla kad1n hay1zl1 duruma gelmi~tir. Sonras1nda gordugu kan da
oncekine tabi olarak hay1z kani alma niteligini ta~1r. Halbuki adet gunlerinden
onceki kanin hay1z kan1 niteliginin 1spat1na gerek vard1r. Bu da zaman1ndan once
gorulen mahiyeti bilinmeyen bir kanla sabit olmaz.
Hay1z Adet gi.inleri farkh olup, bir kere be~ bir kere yedi gi.in ~eklinde
gunlerinin
farkh olu~u degi~iyorsa, hay1z kam gordi.igi.inde kesin olarak be~ gi.in namaz k1lmaz.
Sonrasmda ise hay1Z1mn bitmesi olas1hgma gore y1kamr. iki gi.in namazm1
her zaman ic,;in abdest alarak k1lar.
lki gunun bitiminde hay1zdan c;1kmas1 olas1l1g1na gore y1kan1r. Bu iki gun
i<;inde hay1zl1 olmas1 olasi11g1 nedeniyle kocas1 kendisine onlem olarak yakla~maz.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 25
$ayet iddetinin sonu ise bu iki gun ic;inde yine koca kendisine bir onlem olarak ric'i
donu~te 19 bulunamaz.
Hastahk
Kadm, bu iki gun i~erisinde bir onlem olarak (ihtiyaten) evlilik kam goren
yapamaz. kadmm
abdesti
Butun bunlar bu iki gunde ak1nt1n1n kesilmemesi durumundad1r. Kad1n, her
ac;1dan onlem al1p buna gore davranmal1d1r.
Yukanda da ac;1klad1g1m1z uzere, hastal1k kan1 goren (istihazal1) kad1n her
namaz zaman1 ic;in abdest al1r. zaman ic;inde diledigi kadar farz, nafile, nezir veya
kaza namaz1n1 bir abdest ile k1labilir.
Vakit i~inde abdesti bozacak bir ~ey olursa yeniden abdest almas1
gerekir.
(:unku zaman ic;indeki temizligi, zaruretten dolay1 sadece ak1nt1s1 devam eden
kan ile ilgilidir. Diger abdest bozan hususlarda ise zaruret yoktur. Dolay1s1yla o,
bunlarda diger saglam kimseler gibidir.
Ayn1 ~ekilde abdestsizlik nedeniyle abdest al1r da sonra hastal1k kan1 (istihaze)
ak1nt1s1 olursa abdest almal1d1r. (:unku ilk ald1g1 abdest, istihaze kan1ndan otUru
degil, ba~ka bir nedenden idi. Hukum ise dayand1g1 nedenin onune gec;mez. Bu da
istihaze kani hakk1nda yok gibidir.
Bir keresinde be~. bir keresinde alt1 ve bir keresinde yedi gun olarak Adetin
belli
adet gorurse, sonra tekrar alt1 gun adet gorurse hay1z gunleri alt1d1r. Her olmas1
ne zaman kan iki defa gorl.ilurse i~te bu, kadmm hay1z adetidir.
Onun [2/18] ; Kan gormeye devam ederken hay1z gunlerini tespit etme
ihtiyac1 duyu' ~u uvyle yapar, demektir. l~te cevap, yani hay1z suresi hepsine gore
alt1 gundur ifadesi de budur.
EbQ Yusuf (rh a )'a gore ise adet gunlerinin degi~mesi bir defa ile olur. Son
gordugu adet uzere hareket eder. (:unku adet gunleri buna donu~mu~tur.
EbO Hanlfe ve Muhammed (rh a )'e gore ise adetin degi~mesi, tekrar ile
peki~mesi ic;in iki defadan a~ag1s1 ile olmaz. Ornekte alt1 gunu iki defa gormu~tUr.
Oyleyse adeti alt1 gune donu~mu~tUr. Yedinci gunde bir defa kan gormu~, tekrar
ile peki~memi~tir. Oysa devam eden ~eylerde tekrar ile peki~ene itibar edilir. i~te
bu, "her ne zaman kan1 iki defa gorurse adeti odur" sozunun anlam1d1r.
19
Ric'i Talak: Kadinla cinsel birliktelikten sonra gerc;ekle~en ac;1kc;a veya dolayl1 olarak Uc; bo~ama veya
bir bedel i,ermeyip bain talak anlam1na gelecek bir vas1fla nitelenmeyen ve bir ~eye benzetilmeyen
talakt1r. A,1k (sar1h) laf1zlarla olabilecegi gibi kinaye laf1zlariyla da ger,ekle~ebilir. Bu talakta yeni bir
nikah gerekmeyip iddet suresi i'inde geri donme imkani vard1r. Ric'J talakta, veresiye olarak
belirlenen (mueccel) mehir pe~in (muaccel) hale gelmez fakat miras hukumleri i~leme konulur.
26 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsilt
Adet gunleri olarak be~ gun kan gorur, sonra kam dart gun kesilir,
Ad et
giinlerinde onuncu gunun tamammda tekrar kan gorurse, bu on gunun tamam1
goriilen hay1zd1r. Kan gormedigi o gunlerde tuttugu orw;lar gei;;ersizdir.
kanlar
Bu, EbO Yusuf (rh.a)'a goredir. c;:unku ona gore on be~ gunun alt1ndaki ara
temizlik suresi ay1nc1 kabul edilmez. Bu nu EbO Hanlfe (rh a.)' den de rivayet
etmektedir. Muhammed'in EbO Hanlfe (rha)'den rivayeti de boyledir. c;:unku ak1nt1
on gunun ba~inda ve sonunda gorulmu~tUr. ibn Mubarek'in EbO Hanlfe (rha)'den
rivayeti de boyledir. Kad1n, hay1zin c;ogunda, az1n1 hatta fazlas1n1 gormu~tUr.
Muhammed (rh a )'in goru~u de boyledir. c;:unku on gunde, kan temizlige
galiptir.
Hasan (rha)'1n goru~une gore bu kad1nin hay1z suresi, be~ gundur. c;:unku ona
gore araya giren temizlik suresi uc; gunu gec;ince ay1nc1 olmu~ olur. Bu rivayetin
derinlemesine irdelenmesi "Hay1z Bolumu" ndedir.
Adet gunlerinde gorulen k1rm1Z1, sari ve bulamk kanlarm hepsi,
katk1s1z beyaz gormediki;;e hay1zd1r.
EbO Yusuf (rh a.), bulan1k gbruneni, ancak hay1zdan sonra olursa hay1z sayil1r.
Yoksa say1lmaz, demektedir. c;:unku hay1z, damardan gelen kan degil, rahimden
gelen kand1r. Hay1z kan1, temizlik doneminde rahimde toplanir. Sonra saf olan1,
daha sonra da bulanik olani gelir. Damardan gelen kan ise once bulanik sonra saf
olarak gelir. Konuyu kavramada zorluk c;eken, kan ald1ran kimsenin durumuna
baks1n. Once bulan1k bir kan c;1km1~sa bu, damardan gelen kan olduguna delildir.
Arna once saf, daha sonra bulan1k kan gelirse, bu kanin rahimden geldigini
anlariz. Hepsi de hay1z olur.
Biz ise, kad1n1n adet gunlerinin sonuna dogru gorduklerinden neye hay1z
diyorsak, ilk gunlerinde gordugu k1rm1zil1k, sanl1k gibi ~eylere de hay1z deriz.
C::unku, ayetle (nasla) bilinen hay1z; ozel bir yerden gorulen pis bir s1v1d1r, ezad1r. Pis
(eza) olmalan bak1m1ndan hepsi aynid1r.
Kan renkleri alt1d1r. Bu husustaki yeterli ai;;1klama "Hay1z
[2/19]
Bolumu"ndedir.
"Katk1s1z beyaz gormedikce" demesinin nedeni Ay~e (ra.) hadisidir. Kad1nlar,
kontrol etmesi ic;in ona pamuk gonderirlerdi. Bulanikl1k gordugunde,
.t._a.:J1
..
; ~~i1 : ·--
d-J'~
:~ '1
"Hay1r, (ace/e etme) beyaz kirec;, yani katk1s1z beyaz gormedigi sOrece
hay1zd1r" 20 , derdi. Bunun bezin beyazl1g1 oldugu soylenmi~tir. Kad1nin,
0
' Muvatta, 1/177; Buharl, Hayz 19; Beyhak1, es-SOnenO'l-kObra, 1/336; Zeylel, Nasbu'r-raye, 1/414.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 27
Lohusahkta adeti otuz gi.in kan gormek iken, yirmi gi.inde temizlenir,
on gi.in namaz k1lar, oru<; tutar da sonra kan gori.ir ve kirk gi.inden fazla
devam ederse. otuz gi.inden sonrasmda kadm ozi.irli.idi.ir (mi.istehaza).
<;:unku lohusal1kta adeti belli olan bir kad1n, hay1zda adeti belli olan kadin
gibidir. Orada da a~1klad1g1m1z gibi ne zaman adet gunlerini ge~ip, on gunden
[2/20]
fazla ak1nt1 devam ederse, eski adet gunlerine itibar edilir. Fazlas1 ozurlu (istihaza)
kani say1l1r. Burada da onun gibidir. Otuz gun ge~meden tutmu~ oldugu oru~lar
ge~ersizdir. Hakim der ki, bu hukum Ebu Yusuf (rh a )'un goru~une gore dogrudur.
Muhammed (rh.a )'in goru~une gore ise tart1~mal1d1r. <;:unku Ebu Yusuf (rh.a.)
lohusal1gin bitimini, "sonras1nda kan oldugunda temizlenme iledir," diye soyler.
"Sonrasinda kan oldugunda hay1zin bitimi de temizlenme ile olur," dedigi gibi.
28 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
Ona gore eger biti~i temizlikle olursa, otuz gunun tamam1ni kad1n ir;in lohusal1k
kabul etmek mumkundur. Oysa Muhammed (rh a )'e gore lohusal1g1n ve hay1z1n
bitimi temizlenme ile degildir. Kad1nin lohusal1g1 ona gore yirmi gun olup yirmiden
sonraki on gunde tutmu~ oldugu orur;lari kaza etmesi gerekmez.
Gebe kadmm Gebe kadmm gormu~ oldugu kan uzay1p devam etse de biz Hanefilere
giirdiigii kanm gore hay1z degildir.
durumu
$afii (rh.a.)'ye gore ise, iddetteki hay1z say1s1 ir;in degilse de, namazin ve orucun
kazaya b1rakilmas1nda, kocan1n yakla~mas1nin haram olmas1nda hay1z kanid1r.
c;:unku gebe hay1z goren kad1nlardand1r. Kad1n ya kur;uktUr, ya hay1zdan
kesilmi~tir, ya da hay1z gormektedir. Gebe kad1n, ne kur;uktUr, ne de hay1zdan
kesilmi~tir. Hay1za engel olan kur;ukluk ve hay1zdan kesilmi~ alma, gebelik ir;in de
birer engeldirler. Oyleyse kadinin hay1z goren bir kadin oldugu sabit olunca, hay1z
say1labilecek bir kan gordugunde bu, hay1z kabul edilir. Bu konunun delili,
Resulullah (s.a.v.)'in Ebu Hubey~ k1z1 Fat1ma'ya soyledigi ~u sozudur. ~J) ~i I~!
•~ I ~:ti "Hay1z kant gordugunde namaz1 birak',2 • lddet ir;in gereken hay1zlara
1
'. : :I u:
~
'q;J 1
.
demi~tir. Bu gibi meseleler ictihad ile
2
"Hamile kadm hay1z gormez. ,,2
bilinemeyecegine gore bu nu Resulullah (s av )'dan duyarak soylemi~ oldugu
anla~i11r. Aynca biliyoruz ki, Allahu Teala yarat1s1 geregi, kad1n gebe kald1kta
rahmin ag1z1 kapanir. Rahme d1~ardan bir sey girmedigi gibi ir;erden de d1~ar1 bir
~ey r;1kmaz. Oyle ise gorulen kan rahimden gelmemektedir. Hay1z kani da olamaz.
Bunun delili ~udur,
,i. '! -•...i ; , ~ \, - • • - . l..
"'( ~.JJJ~.J\J ~ ; ~~ '1'
"Bo:;anm1:; kadmlar kendi ba:;lanna Ct<; ay hali (hay1z suresi) bek/erler... "(el-
Bakara 2/228)
21
Ahmed b. Hanbel, Musned, Vl/42, 83, 194; Buharf, Hayz 8; Muslim, Hayz 62; EbO DavOd, Taharet
107; Tirmizf, Taharet 93; Nesaf, Taharet 135; lbn Mace, Taharet 115; Beyhakf, es-Sunenu'l-kubra,
11/402; Taberanf, el-Mu'cemu'l-kebir, XXIV/139; Hakim, Mustedrek, 1/281; Beyhakf, es-Sunenu'/-
kubra, 1/320,323; Zeylef, Nasbu'r-raye, 1/172.
22
lbn Ebo $eybe, Musannef, 11/26, 27 Darimf, 1/246; Darakutnf, Sunen, 1/219; Beyhakf, es-Sunenu'/-
kubra, Vll/423.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 29
"Gebe o/anlann bekleme suresi ise yuklerini b1rakmalan (dogum yapmalan) ile
sona erer." (et-Talak, 65/4) ayeti inmi~tir. Bu ayette gebe kad1n1n hay1z gbrmeyecegi
ve onun hay1z gbrenlerden olmad1g1 a~1klamas1 vard1r. Anla~ilmaktad1r ki, j.jl I~)
;;J\...4)1 ~.u iljj "hay1z kam gordugunde namaz1 b1rak" hadisi gebe olanlarl
degil, gebe olmayanlari kapsamaktad1r.
Bir kadm c,;ocuk dogurur ve karnmda ba~ka bir c,;ocuk daha bulunursa
Ebu Hanifa ve Ebu Yusuf (rh.a.)'un goru~une gore lohusahk birincisinden
ba~lar.
Adet d1~1 kan goren (mustehaza) kadm, akmt1 devam ederken abdest Adet d1~1 kan
ahr ve mestlerini giyerse biz Hanefilere gore o namaz zamani ic,;inde giiren kadmm
mest iizerine
oldugu surece uzerine mesh yapabilir. mesh siiresi
Zufer (rh a.) ise, mesh suresinin tamaminda mesih yapar, demektedir. Bu nu
"Mestler Ozerine Mesh" konusunda a~1klam1~t1k.
Mustehaza kadmm, namazda iken zamanm c,;1kmas1yla abdest almas1
farz oldugundan, namaz1 ba~tan k1lar. Halbuki kan akmas1 nedeniyle [2/21]
abdest farz olmu~sa namazma kald1g1 yerden devam eder.
Bunun anlam1 ~udur. Henuz zaman ~1kmadan, abdest al1rken veya abdestten
sonra kan akar ve namaz kllarken zaman ~1karsa namaz1 yeniden kllmas1 gerekir.
(unku zaman1n ~1kmas1 abdesti bozucu degildir. Arna, zaman i~inde abdestten
sonra veya abdest ile var olan kan1n akmas1, zaman1n ~1kmas1 s1rasinda kad1n1n
abdestini bozar. Halbuki o, bu kandan sonra namazin bir bolumunu kllm1~t1.
Abdest bozulduktan sonra bir bblumu kilinsa bile bu namaza devam etmek
mumkun degildir. Arna kan kesilmi~ iken abdest al1r, namaz k1larken selamdan
once zaman c;1kar da sonra kan akarsa abdest al1r ve namaz1na kald1g1 yerden
devam eder. c;:unku abdestin farz olu~u, zaman c;1kt1ktan sonra akan kan ile
olmu~tur. zaman1n c;1kmas1ndan sonra da namazdan bir ~ey kil1nm1~ degildir.
Dolay1s1yla abdest al1p namaz1na kald1g1 yerden devam edebilir.
Oziir Devamh burnundan kan akan kimse de adet d1~1 kan goren
sahibinin
durumu (mustehaza) kadm gibidir.
Her namaz zaman1 ic;in abdest al1r.
iki burun deliginden birinden kan akt1g1 ii;in abdest alan kimse, daha
sonra digerinden akt1gmda da abdest almas1 gerekir.
c;:unku bu temizlik aninda bulunmayan abdest bozucu yeni bir durumdur.
Abdest de ondan dolay1 al1nmam1~t1. Dolay1s1yla kuc;uk veya buyuk abdest
bozmakla bunun aras1nda bir fark yoktur. Arna iki burun deliginden de kan
ak1yorken abdest alm1~, daha sonra birisi kesilmi~se zaman devam ettigi surece
abdesti devam eder. c;:unku abdesti her ikisi ic;in alm1~t1. Birinden ak1nt1n1n
kesilmesinden sonra geriye kalan tam bir abdestsizlik durumudur. Gi::irmez misin,
ba~lang1c;ta sadece birinden gelen ak1nt1 ic;in abdest alm1~ olsa idi ondan dolay1
zaman ic;inde abdestli kabul edilecekti. Devam1 hakk1nda da hukum bi::iyledir.
Akint1s1 kesilen sanki hie; olmam1~ gibidir. Birden c;ok yaradan dolay1 i::izurlu olan
kimsenin durumu da bi::iyledir. Baz1 yaralari akarken digeri de aksa veya hepsinden
gelirken ak1nt1 kesilse de bi::iyledir.
Allahu Teala daha iyi bilir.
CUMA NAMAZI
23
lbn Mace, lkametU's-salavat 78; Taberan1, el-Mu'cemu'/-evsat, II/ 64, Vll/192; EbO Ya'la, Musned,
111/381; EbO Nuaym, Hilyeta'l-evliya, Vlll/296; Beyhak1, es-SOnenO'l-kObra, 111/171; Heysem1,
Mecmau'z-zevaid, 11/383.
32 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
'. -- ~T-;1
...r'-!~J
- ~ · •.!Jl ·~- · · u~1~·~1
_, J ~ _, r-- J ~ . .
·i1 J -4"L~ .:f-Y-
..-I;.; .r-'-11 i-J":" ~ = · ~t5 \./'
:-
' -
~ ~ :.'iiij ~ ~I ~l ~j ~ _;i ~ ~ ~~ ~
"Kim Al!ah'a ve ahiret gunune inantyorsa, onun Ozerine Cuma farzdtr. Ancak
yo/cu, kale, r:;ocuk, kadm ve hasta o/an kimse!er bundan ayndtr. Kim de oyun-
eglence veya ticaret nedeniyle Cuma'ya ihtiyar:; duymazsa, Allah'm da ona ihtiyact
yoktur. Allah Ganl'dir (hir:;bir ~eye ihtiyao yoktur), Hamld'dir (her ovguye
lay1kt1r). " 25
24
Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/335; Darimi, Salat 205; Muslim, Cuma 40; Nesai, Cuma 1, lbn Mace,
Mesacid 16; lbn Huzeyme, Sahih, 111/175; lbn Hibban, Sahih, Vll/25.
25
lbn EbO Seybe, Musannef, 1/441, 446; Darakutni, Sunen, 11/3; Taberani, el-Mu'cemu'/-evsat, Vll/354;
Ebo Nuaym, HilyeW'l-evliya, Vll/241; Beyhaki, es-Sunenu'/-kubra, 111/184; Zeylei, Nasbu'r-raye, 11/136;
Heysemi, Mecmau'z-zevaid, 11/383.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _33
26
Abdurrezzak, Musannef, 11/151; lbn EbO $eybe, Musannef, 11/156; Ahmed b. Hanbel, Musned, 11116,
36; Buhari, Ezan 126; lbn Mace, Sunnet 2; ibn Huzeyme, Sahih, 111/90; lbn Hibban, Sahih, V/587,
589; Taberani, el-Mu'cemu'/-kebir, V/248; Beyhaki, es-Sunenu'l-kubra, 111/134; Heyseml, Mecmau'z-
zevaid, 11/1 52.
34 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsfit
)afil (rh.a) der ki, ")ehir olmas1 ko~ul degildir. Kirk erkegin devaml1 oturdugu,
yazin ve k1~1n aynlmad1g1 her koyde Cuma namaz1 k1l1n1r. (unku rivayet
olunduguna gore Medine'den sonra islam'da ilk Cuma namaz1, Cuvasa denen
yerde k1linm1~t1r. Oras1, Bahreyn'de Abdulkays koylerinden bir koydur.
27
EbO
Hureyre (ra.)'nin Cuvasa'da Cuma namaz1 k1lma meselesi hakkinda gbnderdigi
mektuba Omer (ra), 'Orada ve bulundugun her yerde Cuma k1ld1r.' diye cevap
yazm1~t1r."
27
lbn ManzQr, LisanU'l-Arab'ta; CUvasa'nin Bahreyn'de bulunan bir kale ismi oldugunu nakleder (bk.
111129)
28
Abdurrezzak, Musannef, 1/519, 111/167; lbn EbO $eybe, Musannef, 1/439; Beyhak1, es-Sunenu'/-
kubra, 111/179; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/134, IV/275.
29
Te~rlk Tekbiri: Kurban bayram1nda Arafe gOnO sabah namaz1nin farz1nin hemen arkas1ndan
ba~lama k Ozere 1.2.3. gOnOn tamam1 ile 4. gOnOn ikindi namaz1n1n arkas1ndan olmak Ozere,
farzlarin arkas1ndan birer defa "Allahu ekber Allahu ekber La ilahe 1llalahu vallahu ekber. Allahu
ekber ve lillahil hamd" diye toplam 23 vakitte sbylenen tekbirler.
NamazKitab'~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~-35
yapmaya ihtiyac;: duyarlar. l~te bu yer, Cuma namaz1n1n kli1nacag1 cemiyetli bir
kasabad1r, demi~tir.
Zahiru'r-rivaye'ye gore Cuma ancak ~ehirde ve ~ehre biti~ik olan koylerde
oturan kimselere farz olur.
EbO Yusuf (rh a.)'dan rivayet edildigine gore ~ehre yak1n olan koylerin
ahalisinden olup da ezani i~iten herkesin Cuma'ya gitmesi gerekir.
Bu ~afil (rha)'nin de goru~udur . Delili, ~ zj1 r,j: ~ !)lAll .$~) 1~1 jl' "Cuma
gunu namaza c;agnld1gm1zda" (el-Cuma, 62/9) ayetinin ac;:1k anlam1d1r.
Malik (rha) diyor ki, "~ehre uc;: mil veya daha az mesafede oturan kimsenin 121241
Cuma'ya gitmesi gerekir."
Evzal (rh.a) ise, Cuma'ya katli1p da gece olmadan once ailesinin yan1na
donebilecek olan kimsenin Cuma'da bulunmas1 gerekir, demi~tir.
Dogru olan bizim soyledigimizdir. Yani beldeden yolcu olarak c;:1kan ki~inin
ula~t1g1 ve namaz1 yolcu olarak k1labildigi bir yerde oturan kimsenin Cuma'ya
katilmas1 gerekmez. (unku onun oturdugu yer ~ehirden degildir. Gormez misin
~ehirde oturan ki~i bu yerde mukim saylimamaktad1r.
~I
. OL. c..r-
'1 :..• , ! ~Ii -.::..]1.,o l~I•
~
. i..r--' . .
"GQne~ bat1ya meyledince insanlara cuma namazm1 k1/d1r. "30 demi~tir. Es' ad
b. Zurare (r.a.)'ye de,
lbn MesOd (r.a)'un Cuma'y1 ku~luk zaman1 k1ld1rd1g1na dair rivayetin anlam1
ona yak1n vakitte, demektir. Ravi, namaz1n gune~in bat1ya yonelmesi (zeval)
sonras1na ertelenemeyecegini, kastetmektedir.
Malik (rh a), iki zaman1n birbiri ic;:ine girdigi, ~eklindeki goru~une dayal1 olarak,
lkindi zaman1nda Cuma'n1n k1l1nmas1 caizdir, demi~tir. Biz bunun tutars1z
oldugunu ac;:1klad1k
30
lbn EbG Seybe, Musannef. 1/445; Ahmed b. Hanbel, Musned, 111/128, 150; BuharJ, Cuma 16;
Muslim. Cuma 28; Ebu DavOd, Salat 218; TirmizJ, Cuma 9; Ebo Nuaym, Hilyeta 'l-evliya, IV/341;
Beyhaki, es-Sunenu'l-kubra, 111/190; ZeyleJ, Nasbu'r-raye, 11/135 .
31
lbn Sa'd, Tabakata'l-kubra, 1111118.
36 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
!; ~I f ~ )1 I_;;...:.~ ~
"Allah'1 anmaya ko:?un." ayetinin ac_;1k ifadesidir. Allah'1 anma ile,
(el-Cuma 62/9)
"Allah'1 anmaya ko:?unuz." (el-Cuma 62/9) ayetinin ac_;1k ifadesidir. (:unku ona
Cuma ad1, Cuma namaz1nda cemaatin dikkate al1nd1g1n1 gbsteren bir anlam
bulundugu ic_;in verilmi~tir.
Cemaatin say1s1 hakk1nda anla~amam1~lard1r.
EbO Hanlfe (rh a), imamdan ba~ka uc_; ki~idir, demi~tir.
EbO Yusuf (rh a), imamdan ba~ka iki ki~idir, demi~tir. (:unku iki, cemaat
hukmundedir. Oyle ki, imam onlarin onune gec_;er. Cemaat kelimesinde, toplanma
anlam1 bulunmaktad1r. Bu da iki ki~i ile gerc_;ekle~ir.
lki imam1n (EbO Hanlfe ve Muhammed) goru~unun ac_;1klamas1 ~udur. 1;1 ~
.iii }? Ji 13;...~l~ ~~I r-Y- :.r e)Will (?~) ~ "Cuma gunu namaza c_;agmld1gin1zda
Allah'! anmaya kO:?Unuz,,, ayeti delildir. Bu, bir c_;ag1ran ve zikreden
(el-Cuma 62/9)
ki~iyi
gerektirir. Onlar da muezzin ve imamd1r. lkisi namaza ko~arlar. (:unku 1_;;...:.1
"ko:?unuz" emri ikil'i (tesniye) kapsar. Hem sonra uc_;ten daha a~ag1 olanin, c_;ogul
(cemi') olmad1g1na ittifak vard1r. Lisan alimleri ikil (tesniye) ile c_;ogulu (cemi)
32
lbn EbO $eybe, Musannef, 1/456; lbn Hacer, Telhisu'/-habir, 11/73.
ay1rm1~lard1r. ikilde bir y6nden \ogul anlam1 varsa da o mutlak bir \ogul sayilmaz.
Cemaat bulunmas1 ko~ulu mutlak olarak sabittir .
Sonra bu Li\ ki~inin Cuma namazinda imaml1k yapmaya uygun olmalan da
ko~uldur. Cuma'nin yeterlik miktan, kad1nlar ve \ocuklar ile tamamlanamaz. Arna [2/2 5]
koleler ve yolcular ile tamamlanabilir. (unku onlar Cuma'da imaml1k yapmaya
uygundurlar.
$afil (rh a); yeterlik (nisap), ozgur ve beldesinde oturan (mukim) kimselerden
kirk erkektir, demi~tir.
Bu goru~ tutars1zd1r. (unku Mus' ab b. Umeyr (r.a ), Hudeybiye'de on iki ki~iyle
beraber Cu ma k1lm1~t1r. Es' ad b. Zurare (r a) de onu on dokuz ki~iyle kilm1~t1r .
Kervanin Medine'ye girdigi gun ayette, ~ L~]\ ly;,_.;_;1 l_j~j ji ~) ~ ljl.J l;!J
"Onlar bir ticaret veya eg/ence gordukleri zaman hemen dagi/1p ona gider!er ve
seni ayakta b1rak1r!ar." (el-Cuma 62/11) diye belirtildigi uzere, insanlar mescidden
aynl1nca, ResOlullah (s a v.) on iki adam ile beraber kalm1~ ve onlara Cuma'y1
kild1rm1~t1.
J~~ Ji 1~ fl.ol ~j
"Art1k kim zalim veya adil idarecisi bulundugu halden3 5 ifadesidir. ResOlullah
(s av. ), Cuma'y1 terkedene tehdidi yoneltmek i\in devlet ba~kan1n1 ko~ul
konmu~tur.
33
Muvatta, 1/296; lbn EbO $eybe, Musannef, 1/336; Ahmed b. Hanbel, Musned, IV/ 430; EbO DavOd,
SalatO's-sefer 10; lbn Huzeyme, Sahih, 111/70; Taberan1, e/-Mu'cemO'/-keb1r, XVIII/ 209; Zeyle1,
Nasbu'r-raye, II/ 131.
34
Burada yolcu kimsenin de cuma namaz1 kildirabilecegi ifade edilmektedir. Hadiste gec;en
"Namazlariniz1 tamamlay1n" sbzO diger vakit namazlari ii;indir.
Sahabilerden (r a) gelen haberlerde;
o'ljil J1 ~)
"Dort ~ey yoneticilere aittir. " lfadesi vard1r. Onlardan biri de Cuma
36
35
lbn Mace, lkametU's-salavat 78; Taberan1, el-Mu'cemu'/-evsat, II/ 64, Vll/192; Eba Ya'la, Musned,
111/381; Beyhak1, es-Sunenu '1-kUbra, 111/171; Heysem1, Mecmau 'z-zevaid, 11/383.
36
lbn EbO ~eybe, Musannef, V/506; Zeyla1, Nasbu'r-Raye, 111/335, Vll/362.
37
Ahmed b. Hanbe/, Musned, 111/424; Eba Davad, Salat 204; Nesa1, Cuma 3; Hakim, Mustedrek,
1/415, 461; Taberan1, el-Mu'cemu'/-kebir, XXll/365.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _39
~ •.::I :
~ \..r?:
~Li~~
- . - - -
..Iii Jj-"J .)l5 L,.;Li
1
-
-
!..\-<- -: - J-L;; ~ ~r-'...r-:'
.rJ' J
.~ _\!7 -.It
"Seni ayakta b1rak1rlar." ayetini okumuyor musun7 Medine'ye kervanin Hutbenin nas1I
okunacag1
girmesi nedeniyle insanlar Peygamber (s av )'in yanindan dag1ld1klan zaman 0,
ayakta hutbe veriyordu. " 38 demi~tir.
ResOlullah (s av) zamanindan gunumuze kadar da bu ~ekilde gelmi~tir.
Osman (ra )'1n oturarak hutbe okuduguna dair rivayete gelince o bunu omrunun
sonlannda hastal1ktan veya ya~lli1ktan dolay1 yapm1~t1.
Cabir b. Semure (r a) hadisine gore;
L4-
"ResOWl/ah (s.a.v ) ayakta tek bir hutbe okurdu. Ya~!antnca onu iki hutbe
yaptt ve ikisi arasmda otururdu. " 39
$afil (rh a )'nin dediQinin aksine, bunda tek hutbe ile yetinilmesinin caiz
olduguna deli\ vard1r.
Yine bu, iki hutbe aras1nda oturman1n dinlenmek ic;in olduguna delildir. Biz
Hanefilere gore oturmak ko~ul deQildir. $afil (rh a) aksini soyler. Ona gore bu
ko~uldur.
Bir imam ci.ini.ip olarak hutbe okusa, sonra gusletse ve onlara namaz1 Abdestsiz
k1ld1rsa, yahut abdestsiz olarak hutbe okusa, sonra abdest ahp onlara okunan
hutbenin
namaz kild1rsa, biz Hanefilere gore onlara yeterli olur. durumu
EbO Yusuf (rh a)' a gore yeterli olmaz. Bu, $afil (rh a )'nin de goru~udur. c;:unku
hutbe namaz1n yans1 mesabesindedir. Oyle ki onun yerine getirilmesi ancak namaz
zamaninda caiz olur. Bir eserde; Cuma ancak hutbenin yerinden dolay1
k1saltlim1~t1r, denilmi~tir Nas1I namazda abdest ko~ul konuluyorsa hutbe de
oyledir.
Biz Hanefilerin delili ~udur: Hutbe bir zikirdir. Abdestsiz ve cunup, cunup olan
ki~inin Kur'an okumas1 haric;, zikirden yasaklanm1~ deQildir. Hutbe namaz1n benzeri
deQildir. Namaz1n yans1 derecesinde de degildir. c;:unku hutbe k1bleye donmeksizin
yerine getirilir. Hutbede konu~mak da onu bozmaz.
Bu konudaki rivayetin yorumu ise ~udur: Hutbe sevap bak1m1ndan namaz1n
yans1 gibidir. Yoksa namaz1n ko~ullan hutbede de ko~ul konulur, demek deQildir.
38
Taberan1, el-Mu'cemu'/-kebir, X/76.
39
Abdurrezzak, Musannef, 111/187; Ahmed b. Hanbel, Musned, V/86; Eba Davud, Salat 220; Nesa1,
Cuma 35; ibn Mace, lkametU's-salavat 85.
40 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
Daha once ezan bahsinde de sbyledigimiz gibi cunup ki~inin ezan1 yenilenir.
Cunubun hutbesinin yenilenecegi sbylenmemi~tir. Geri;;ekte aralarinda fark yoktur.
Ancak ezana cevaz hukmu baglanmaz. Onun yenilenmesinin mustehab oldugu
sbylenmi~tir. Hutbeye ise cevaz hukmu baglan1r. Caiz oldugu sbylenmi~tir. l~te
burada yenilenmesinin mustehab olu~u, ezanda oldugu gibidir.
lmam1n hutbesinde;
Eger denirse ki, devam eden de namaz1n1 bozsa, sonra onlara Cuma'y1 ba~tan
ba~latsa, ayn1 ~ekilde caiz olur. 0 bu durumda namaza ba~layan durumunda
olmu~ oluyor.
Deriz ki, evet. Fakat namaza ba~lamas1 gec;erli olunca ve birincinin vekili
olunca, hukmen, hutbede bulunana kat1l1r. Bundan dolay1, bozmadan sonra
namaza yeniden ba~lamas1 da caiz olur.
Eger emrolunan ki~i cunup ise ve hutbeye de kat1lm1~ ise; imam
kendisine bunu emrettigi zaman o da hutbede bulunmu~ olan abdestli bir
adama emretse, o adam onlara namaz1 k1ld1rsa, gec;;erli olur.
Cunku imam1n onu yerine gec;irmesi, ona Cuma'y1 klld1rma yetkisini verdigini
ispatlar.
Bunun delili ~udur. Nasil o ki~i gusledip de onlara namaz klld1rd1g1 zaman bu
gec;erli oluyor idiyse, ayn1 ~ekilde vekil atamak da onu ifade eder.
Arna ~u, bunun aksinedir. Ilk emredilen ki~i hutbede bulunmasa ve hutbede
bulunmu~ olanlardan birine emretse, o ki~inin cemaate Cuma'y1 klld1rmas1 caiz
olmaz. Cunku imamin ona emri, bizzat Cuma'y1 klld1rmas1 yetkisini ona
bah~etmemi~tir. Oyleyse ona bagl1 olan vekil b1rakma yetkisini de vermez.
Ayn1 ~ekilde ilk memur olan ki~i c;ocuk veya bunam1~ veya kafir veya kad1n
olsa, o da ba~kasina bu i~i emretse, onun emri ile ba~kas1n1n cumay1 k1ld1rmas1 caiz
degildir. Cunku Cuma'y1 kendisinin k1ld1rmas1 yetkisini ifade etmemektedir.
Ba~kas1n1 vekil b1rakma yetkisi ise kendisinin bizzat klld1rma yetkisinin sabit olmas1
durumuna bagl1d1r.
imam, namaza ba~lamadan once abdesti bozar da kimseye emretmez
ise, emniyet amiri veya hakim imam olarak one gec;;erse, veya hutbede
bulunmu~ bir adama emreder de o adam one gec;;er ve cemaate namaz1
k1ld1r1rsa bu onlara yeterli olur.
Cunku Cuma'y1 kild1rmak kamu i~lerindendir. Kamunun i~lerinden olan ~eyler
zaten hakime ve emniyet amirine verilmi~tir. Dolay1s1yla imaml1k ve vekil b1rakma
meselesinde imam yerinde olmu~lard1r
imamm hutbe esnasmda insanlann sozlerinden bir ~eyi konu~mamas1 Hutbe
s1rasmda
gerekir. susmak
Cunku o duzenli bir zikirdir. Aras1nda konu~mak onun sayginl1g1n1 giderir.
Ezan s1ras1nda oldugu gibi orada da konu~mayla ugra~maz.
Osman (r a )'a insanlarin arpa fiyat1, zeytinyag1 fiyat1 hakkinda sorduklarina
dair rivayete gelince bu, hutbeye ba~lamadan once olurdu. Hutbe esnasinda degil. [2/28]
Yine Omer'in Osman (r a)'a kendisi hutbe okurken geldigi zaman, "Bu geli~
hangi saattir?" dedigi ~eklindeki rivayete gelince o, Omer (r a.) taraf1ndan yap1lm1~
42 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsiit
bir iyiligi emir (emr-i maruf) idi. Hutbenin zaten hepsi ogut ve marufu, iyiligi
emirdir.
Yine rivayet olunduguna gore bir defas1nda Peygamber (s av) hutbe
okuyordu. Aniden <;bide ya?ayan biri girdi. "Suruler telef oldu, yollar harap oldu,
k1tl1k tehlikesinden korktuk" dedi. ResOlullah (sav) da yagmur duas1 yapt1. Deniyor
ki, bu olay :J 1_,;~i.; ~i)J1 l5) l~[j ~ "Kur'an okundugu zaman onu dinleyin" (el-
A'raf, 7/204) ayeti inmeden once idi. Yine deniyor ki, o bgretici bir melek idi . lki
Cu ma gunu ResOlullah (sa v )'a istiska (yagmur dileme) duas1n1 ve bogulma
korkusundan kurtulu? duas1n1 hat1rlatmak i<;in inmi~ti. Hutbede de dua
bulunmaktad1r.
Cemaatin de imam hutbe okurken konu~mamalan gerekir.
c;:unku Allahu Teala;
40
Abdurrezzak, Musannef, 111/223; lbn Ebu ~eybe , Musannef, 1
/455, 457; Ahmed b. Hanbel, Musned,
11/474; Tirmiz1, Cuma 16; Nesa1, Cuma 22; lbn Hibban, Sahih, 354; Beyhak1, es-Sunenu'l-kubra,
111/219.
41
Ahmed b. Hanbel, Musned, V/143; lbn Mace, lkametU 's-salavat 72; lbn Huzeyme, Sahih, 111/154;
Beyhak1, es-Sunenu'/-kubra, 111/219, 220; Zeylel, Nasbu'r-raye, 11/138; Heyseml, Mecmau'z-zevaid,
11/410.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _43
42
Abdurrezzak, Musannef, 111/277; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/138; Heysem1, Mecmau'z-zevaid, 11/407.
43
Abdurrezza k, Musannef, 111/238; Ahmed b. Hanbel, Musned, 111/297, 316; Buhar1, Cuma 32;
Muslim, Cuma 58; Ebo DavOd, Salat 229; lbn Mace, lkametU's-salavat 87; lbn Huzeyme, Sahih,
111/165, 167; lbn Hibban, Sahih, Vl/247; Taberan1, e/-Mu'cemu'l-kebir, Vll/162, 164; Zeyle1, Nasbu'r-
raye, 111138.
44
Beyhak1, es-Sunenu'/-kubra, 111/193.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 45
j·\i~
J
j•\i1
J I/
,!('~ .A>-UI
01 J~ -;
--.JI
; Y.
·1 ~
\;: &'iJ1
-
~ - ~I
- J -
' .. 015 I~\~
. i Y..
"Cuma gunu o!unca melekler camilerin kapt!anna dikilirler. ilk gelenleri stray/a
yazar!ar ... "45 Hadisin devam1nda buyuruluyor ki,
Susman1n farz olu~u sadece hatibin hutbe ile me~gul olma durumuna ozgu
degildir. Hatibin iki hutbe aras1ndaki oturmas1 esnasinda da konu~ma mekruhtur.
Hatip hutbeye ba~lad1g1 vakit, insanlarm da yuzleriyle ona donmesi Hutbe
gerekir. Ebu Hanife (rh.a.)'nin de boyle yapt1g1 nakledilmi~tir. s1rasmda
oturu~ta hangi
Cunku hatip onlara vaaz etmektedir. Onun ii:;in yuzunu cemaate donmu~ ve yiine
diinulecegi
k1bleye donmeyi terketmi~tir. Onlarin da, bunun d1~1ndaki diger vaaz meclislerinde
oldugu gibi, vaaz1n yarari ve hutbeye sayg1 duyuldugu gorulsun diye hatibe
donmeleri gerekir. Fakat ~imdiki genel usule gore insanlar k1bleye donmektedirler.
Boyle yapmay1 terketmekle emrolunmamaktad1rlar. Cunku cemaat i:;ok kalabal1kt1r.
Eger hutbe okunurken yuzleriyle hatibe donecek olurlarsa, hutbe bittikten sonra
saflari duzeltmede s1kint1ya du~mektedirler.
Hatip tek bir tesbih (Subhanellah) veya tekbir (Allahu Ekber) ya da En k1sa
hutbenin
tahmid (Elhamdulillah) ile hutbe okursa, Ebu Hanife (rh.a.)'nin goru~une ol~usu
gore bu ona yeterlidir.
45
Ahmed b. Hanbel, MOsned, 11/239, 263; Buhar1, Cuma 31; Muslim, Cuma 24; Nesa1, Cu ma 11; lbn
Mace, lka metll's-salavat 82; lbn Huzeyme, Sahih, 111/133; Beyha k1, es-SOnenO'l-kObra, 111/225, 226;
Zeyle1, Nasbu'r-raye , 111/105.
46 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
Ebu Yusuf ile Muhammed (rh.a.) ise, hutbe ad1 verilecek bir konu~ma
olmadan gec,;erli olmaz, demi~lerdir.
~afil (rh.a.) ise, iki hutbe okumadan ve her ikisinde de Kur'an'dan bir
~ey okumadan, aralarmda da biraz oturmadan gec,;erli olmaz, demi~tir.
ResOlullah (s a.v) zaman1ndan gunumuze kadar gelen usulu deli! olarak
gbstermi~tir. Nesilden nesile yapilagelme (tevarus) ise kesin bilgi (tevatUr) gibidir.
Fakat bize rivayet olunduguna gore Peygamber (s av) ba~lang1~ta tek hutbe
okuyordu. Ya~laninca onu iki hutbe yapm1~ ve aralarinda oturmu~tur. Bu da
gosteriyor ki 0, bunu kendisine daha rahat oldugu i~in boyle yapm1~t1r. Ko~ul
oldugu i~in degil.
EbO Yusuf ile Muhammed (rh a ) derler ki; Ko~ul olan hutbedir. Kim
'elhamdulillah' veya 'lailahe illallah' derse, bu kelimelere hutbe denmez. Soyleyene
de 'hatip' ad1 verilmez. Hutbe ad1 verilecek bir ~eyi yerine getirmedigi surece,
Cuma'nin ko~ulu tamam olmaz.
EbO Hanlfe (rh.a.) ise ~u rivayeti deli I gostermi~tir. Osman (r a) ha life se~ilince
[2/31]
minbere ~1kt1. "Elhamdulillah" dedi ve nutku tutuldu. Sonra ekledi. Ebubekir (r a)
ile Omer (ra) buyer i~in soz haz1rlarlard1, veya talep ederlerdi, dedi. Sizin laf~1 bir
imamdan daha ~ok faal bir imama ihtiyac1n1z vard1r. Hutbeler de gelecektir. Allahu
ekber. Allah diledigini yapar, dedi ve indi. Cuma'y1 kild1rd1. Sahabilerden hi~ kimse
onu yad1rgamad1. Bu da gbsteriyor ki bu kadarla yetinilebilir.
Haccac lrak'a gelince minbere ~1kt1. Elhamdulillah dedi. Nutku tutuldu. Sonra;
Ey insanlar, kellelerinizin ~oklugu, gozlerinizi bana dikmeniz, beni urkuttu. Ben
sizin uzerinize h1rs ile acizligi bir araya getirmeyecegim. Benim falan ogullarinda
mallarim var. Namaz1 bitirince gidin onlari kap1~1n, dedi ve indi. Sahabilerden kalan
ibn Omer (r a ) ve Enes b. Malik (r a) gibi kimseler de onunla beraber kildilar.
(unku hakk1nda delil (ayet) bulunan ~ey zikirdir. Allahu Teala: .h J I 1_;;....:.\.j ~
<( .'.u1 "A/lah'1 anmaya ko?un." buyurmu~tur. A~1klad1k ki hutbede , Allah'1 an ma
(zikir) deli! ile sabittir. Zikir ise 'elhamdulillah' sozuyle hasil olur. Onun uzerine
eklenen mukemmelligin ko~uludur. Yeterlilik ko~ulu degildir. Bu, EbO Hanlfe
(rh a )'nin; K1raat farz1, bir tek ayet ile yerine getirilir, sozunun bir benzeridir.
Hem sonra 'elhamdulillah' sozu, ozlu (veciz) bir kelimedir. Alt1nda bir~ok
anlam bulunmaktad1r. Bunlar hutbe miktarini ve fazlasin1 da kapsar.
'Elhamdulillah' sozunu soyleyen, bunlarin hepsini soyleyen ki~i gibidir. Bu da hutbe
olur. Arna vecizdir.
Hutbenin k1sa olmas1 te~vik edilmi~tir. Omer (r a )'den;
~II
.
,.=- ~~11 y._r
j~J
\cl..
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _47
"Namazt uzattn, hutbeyi ktsa tutun. "46 dedigi rivayet edilmi~tir. ibn MesOd
(ra) da;
Ancak EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore ko~ul olan 'elhamdulillah' sozunun hutbe
maksad1yla olmas1d1r. Hatta aks1rsa ve o yuzden hamdetmeyi kasdederek
'elhamdulillah' dese, hutbe yerine ge~mez. Bu soz kendisinden e/-Ema/1'de bu
~ekilde a~1klanarak nakledilmi~tir.
46
Ahmed b. Hanbel, MOsned, IV/263; Muslim, 47; lbn Huzeyme, Sahih, 111/142; lbn Hibban, Sahih,
Vll/30; Hakim, MOstedrek, 111/444, 529; Taberan1, e/-Mu'cemO'/-kebir, IX/108.
47
lbn EbO $eybe, Musannef, 1/450; Taberan1, e/-Mu'cemO'l-kebir, IX/298; Heysem1, Mecmau'z-zevaid,
11/417.
Uzerinde namaz borcu olmayan (sahibi tertip) kimse, herhangi bir namaz1 ~u veya bu nedenle
48
kilamaz da yeni namaz vakti girerse, alt1 namaz ge~meden hat1rlay1nca once kilamad1g1n1, soma yeni
namaz1 k1lmal1d1r. Buna deginiliyor.
48 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsut
kac;1nlm1yor. Sadece vaktinde k1l1nmas1 kac;1nlm1~ oluyor. Burada ise namaz1n asl1ni
kac;1nyor.
EbO Hanlfe ile EbO Yusuf (rh.a) diyorlar ki; "Bu gunde Cuma, diger gunlerdeki
[2/32]
ogle gibidir. Nitekim o ogle esnasinda sabah namazin1 hat1rlasa, zamani degil de
cemaati kac;1racag1ndan da korkuyorsa, tertibe riayet etmesi gerekir. Burada da
oyledir. Nedeni ~udur. zaman1n farz1n1n asl1n1 kac;1rm1yor. Ac;1klad1g1m1z uzere o
ogle gibidir. Tertibe riayet etmekle birlikte onu zaman1nda k1lma imkanina sahiptir.
Zamanin kac;1nlmas1 korkusu durumu bunun aksinedir.
Kalabahk Bir adam1 insanlar Cuma gi.ini.i s1k1~t1rsalar. Secde edemeyip ayakta
nedeniyle
Cuma'da riiku kalsa. imam selam verse. Bu ki~i ile lah1k49 aynid1r. K1raat etmeksizin
ve secde namazma devam eder.
edemeyenin
durumu Cunku o namaz1n ba~ina yeti~mi~tir. Tamamlama hususunda imama uyan
olmu~ olur. Uyuyan veya abdesti bozulan ki~inin durumunda oldugu gibi ona
okuma yoktur.
Eger ikinci rekatta imam1n okumas1 miktannca ayakta durmad1ysa, fakat
ayakta tamamlamak istedigi gibi ruku ettiyse yeterlidir. Cunku farz (rukun) olan,
her rekattaki k1yam1n asl1d1r. Uzay1p devam etmesi degil. Gormuyor musun imam
diger namazlarda ikinci yanda ayakta durmay1 (k1yam1) uzatmasa ona gec;erli olur.
Cunku o iki rekatta okuma (k1raat) yoktur: Buda onun benzeridir.
Cuma i~in Bir kimse Cuma namazm1 ka~1racagmdan endi~e etse bile, ona
teyemmiim teyemmi.im ge~erli olmaz.
durumu
Cunku Cuma namaz1nin yerine gec;ebilecek ogle namaz1 vard1r. Biz bunu
daha once "Teyemmum Konusunda" ac;1klam1~t1k.
Bir hasta, Cuma'ya kat1lmaya gi.ici.i yetmese ve ogle namazm1 ezan
okuyup kamet getirerek evinde k1lsa, bu gi.izeldir.
Cunku onun hakk1nda bu gun, diger gunler gibidir. Cunku o gun kendisine
Cuma'ya gitme mecburiyeti yoktur.
Hastanm
Bir kimse hastahk veya yolculuk nedeniyle, ya da ozursi.iz olarak ogle
veya namazm1 k1lsa, sonra da imamla beraber Cuma'y1 k1lsa, biz Hanefilere gore
yolcunun
Cum a
farz, Cuma namaz1d1r.
k1lmas1 Zi.ifer (rh.a.) der ki; Eger hasta veya yolcu ise, onun farzi ogle
namaz1d1r. Eger ozri.i yoksa, onun farz1, Cuma namaz1d1r. imam, Cuma'y1
bitirmeden once ogle namaz1 ona ge~erli olmaz.
Burada soz iki bolum halindedir.
Lah1k/~~I : Namaz1n ilk rekat1na yeti~tigi halde sonradan uyku, gaflet veya cemaat1n kalabal1k
49
olu~u yahut namaz i~inde abdestin bozulmas1 nedeniyle namaz1n tamam1n1 veya baz1 rekatlanni
imamla k1lamayan kimsedir. Bu ki~i ka~1rd1g1 rekatlan kendi ba~1na fakat imam1n arkas1nda imi~ gibi
(okumadan) kilar.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 49
•• ~ t1
u----'
J, J/~; ~
~ :t.i, .:J - (.H
~ - J J
50
lbn Ebo ~eybe, Musannef, 1/281; Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/232; Buhar1, Ezan 104; Muslim,
Mesacid 173; Nesa1, Mevak1t 2; ibn Huzeyme, Sahih, 1/181; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 1/194, 198.
so _____________________________ Kitabu'l-Mebsut
Ogleyi k1lsa, sonra Cumaya ko~sa ve imam1 namaz1 bitirmi~ olarak
Hem ogle hem
Cuma k1lanm bulsa; eger evinden ~1k1~1 imamm namaz1 bitiri~inden sonra ise ogle
durumu namazm1 tekrar k1lmas1 gerekmez. ~ayet evinden ~1k1~1 imamm
bitirmesinden once ise Ebu Hanlfe (rh.a.J'ye gore ogleyi tekrar kilmas1
gerekir.
Ebu Yusuf (rh.a.) ile Muhammed (rh.a.J ise; imam ile cumaya
ba~lamad1k~a ogleyi yeniden k1lmas1 gerekmez, demi~lerdir.
Onlarrn gorli?unun ac;1klamas1 ?Oyledir. 0, zamanin farz1n1, ogleyi kllmak
suretiyle yerine getirmi?tir. Bu, ancak ondan daha kuvvetli olan Cuma namaz1 ile
bozulur. Sadece namaza ko?mak, klld1g1ndan daha kuvvetli degi ldir. Cuma'ya
ko?mak, ogle namaz1n1n kendisiyle bozulmas1nda Cuma'ya ba?lamak gibi degildir.
K1ran Harn yapan gibi. 0, umre tavaf1 yapmadan once Arafat'ta vakfe yaparsa,
umreyi terk etmi? olur. Arafat' a ko?sa, o nedenle umresini terk etmi? olmaz.
EbO Hanlfe (rh.a)'nin goru?Linun ac;1klamas1 da ?Oyledir. Ko?mak Cuma'n1n
ozelliklerindendir. c;:unku diger namazlarda degil, Cuma namaz1nda ko?ma
emredilm i?tir. Cuma'n1n ozel liklerinden olan bir ?eyle ugra?mak demek, bir ac;1dan
Cuma ile ugra?mak demektir. 0 nedenle ogleyi terk etmi? olur. Fakat Cuma'ya
ko?mak, imam1n onu bitirmesinden once gerc;ekle?ebilir, sonra degil. K1ran harn
yapan ki?i meselesinde, k1yasa gore Arafat'a ko?ma nedeniyle umresi bozulmu?
olur. lstihsana gore ise, bozulmaz. c;:unku umre tavafindan once vakfeye ko?mak
yasaklanm1?t1r. Kendinde zay1fl1k vard1r. Burada ise namaza ko?mak emredilmi?tir.
Kendinde kuvvetlilik vard1r.
Cum a
imam Cuma'y1 bitirmeden ikindi zaman1 girerse, Cuma bozulur.
k1larken
c;:unku zaman Cuma'n1n ko?ullanndand1r. Cuma'y1 bitirmeden zaman c;1karsa,
vaktin
~1kmas1 ona ba?lamadan c;1km1? yerinde olur. c;:unku ibadetin ko?ullarr ba?1ndan sonuna
kadar devam eder. Namaz ic;in abdest gibi.
Eger kahkaha ile gulerse ona yeniden abdest gerekmez. Bu Muhammed
(rh a )'in gorli?Lidur. EbO Hanlfe (rh a )'den gelen iki rivayetten birisidir. c;:unku
ba?lama (Tahrime) tekbiri Cuma'nin bozulmas1yla c;ozulmli?tUr.
EbO Yusuf (rh a )'a gore ise, ki o, EbO HanTfe (rh.a )'den gelen iki rivayetin
digeridir, Farz1n bozulmas1yla tahrime tekbiri c;ozulmli? olmaz. Kahkaha ile gulerse,
kahkaha namaz1n yasak sureci (hurmeti) esnasinda oldugu ic;in onun tekrar abdest
almas1 gerekir.
[2/34]
imam hutbeyi okuduktan sonra insanlar korkuya kap1hp dag1lsalar,
imam Cuma'y1 ancak kendisiyle beraber i.i~ erkek kahrsa k1lar.
Hutbeden c;:unku cemaat, Cuma'nin ba?lamas1 ko?ullarrndand1r. Bunun miktarr
sonra hususunda farkl1 gorli?leri yukanda ac;1klad1k. Eger imamin yaninda kolelerden
Cemaatin
dagilmas1 veya yolculardan uc; ki?i kal1rsa, onlara Cuma'y1 k1ld1nr. c;:unku onlar Cuma'da
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 51
buyurmu~tur. Bunun bir benzeri durum, daha ikinci rekat1 kaza etmeyi bitirmeden
zaman c:;1kt1g1nda onunla Cuma's1n1n da bozulmas1 durumudur. Boylelikle fark
ac:;1ga c:;1km1~ olmaktad1r.
Imam tekbir ald1ktan sonra ve cemaat de imamla beraber rekat1 secde ile
kay1tlamadan once insanlar gitseler, EbO Hanlfe (rh a )'nin goru~une gore imam
ogle namazina ba~lar.
EbO Yusuf ile Muhammed (rh.a)'e gore ise Cuma olarak tamamlar. c;:unku
ba~lama, tekbir ile olur. Cemaat ko~ulu, ona gore ve hutbeye k1yasen
bulunmaktayd1. Imam tekbir ald1ktan sonra abdesti bozulsa yerine, hutbede
bulunmam1~ olan birini gec:;irse, o Cuma'y1 tamamlar. lmamin tekbirden sonra onu
yerine gec:;irmesi, bir rekat kild1ktan sonra yerine gec:;irmesi gibidir. Bu mesele de
oyledir.
EbO Hanlfe (rh a) diyor ki; Cemaat Cu ma namaz1nin ko~uludur. Rekat1 secde
ile kay1tlamad1kc:;a onu k1lm1~ olmaz. Cemaatin onu kay1tlamadan gitmesi, tekbir
almadan gitmesi gibidir. Hem sonra cemaat ba~lamanin ko~uludur. Rekat1 secde
ile kay1tlamad1kc:;a, o her farza ba~lay1c1 demektir. Bu, rekat1 secde ile kay1tlad1ktan
sonraki durumun aksinedir. c;:unku o, art1k rukunleri tekrarlamaktad1r. Ba~lamakta
degildir. Hutbe gibi degildir. Orada imam1n yerine gec:;en ki~i, onun namaz1 uzerine
devam etmektedir. Asil hakk1nda hutbe ko~ulu zaten bulunmaktad1r. Burada
imam, farzlara ba~lamada as1ld1r. 0 halde her farz1n ba~lang1c1nda cemaat ko~ulu
var olmal1d1r.
51
ibn EbO $eybe, Musannef, 1/461, Nesa1, Mevaklt 30; lbn Mace, lkametO's-salat 91; Darakutn1,
SOnen, 11/11; Taberan1, e!-Mu'cemO'/-evsat, Vlll/286; Beyhak1, es-SOnenO'/-kObra, 111/203.
52 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
Devi et Bir adam Cuma namazm1, insanlara devlet ba~kamnm veya vekilinin
ba~kanmm veya emniyet amirinin, ya da hakimin izni olmaks1zm k1ld1rsa, bu onlar i~in
izni olmadan
Cu ma ge~erli olmaz.
Ac;1klad1g1m1z uzere Cuma'y1 k1lmak ic;in devlet ba~kani ko~uldur. Halbuki bu
durumda bulunmamaktad1r.
Burada ~u durum anlimad1. insanlara Cuma namaz1n1 klid1racak ki~i blse ve
insanlar da bir ki~i uzerinde birle~seler, o da onlara Cuma'y1 k1ld1rsa, bu onlara
gec;erli midir7 Dogru olan gec;erli olacag1d1r.
lbn Rustem, Muhammed (rh.a)'den ~byle rivayet etmektedir. "lfrlkiyye valisi
52
[2/35) blse, insanlar bir adam uzerinde birle~seler, o da onlara Cuma namaz1n1 kild1rsa,
onlara bu gec;erli olur. c;:unku Osman (r a.) evinde ku~atma alt1nda kal1nca insanlar
Ali (r a) uzerinde anla~tilar. O da onlara Cuma'y1 kild1rd1. c;:unku halife, kendi
durumuna gore insanlara ancak bbyle emreder. lnsanlar da kendi durumlanna
bakt1klannda onun [Ali (r.a )'nin] uzerinde anla~tliar. Bu durum halifenin ona
emretmesi yerinde olur.
veya kap1 e~ikleri onunde veya kuyumcular
53
Kim Cuma'y1 taklarda
Cuma'da
cemaatin ~ar~1smda k1larsa, eger saflar biti~ik ise bu ona ge~erli olur.
d1~ariya
ta~mas1
c;:unku saflann biti~ikligi, imama uymanin gec;erli olmas1 bak1m1ndan bu yeri
durumu cami hukmunde k1lar. Diger namazlar bunun delilidir.
lki sutun aras1nda saf tutmak mekruh degildir. c;:unku o, uzun olmasa da her
grup hakk1nda bir saft1r. Saff1n aras1na diregin girmesi, oraya konmu~ bir e~ya veya
iki adam aras1ndaki ac;1k yer gibidir. Bu ise uymanin gec;erli olmas1na engel degildir.
Kerahati de gerektirmez.
Oturu~ta
Kim Cuma namazmda te~ehhudde veya yamlma secdesinde imama
Cuma'ya yeti~irse ve ona uyarsa, Ebu Hanlfe ile Ebu Yusuf (rh.a.)'a gore Cuma'ya
yeti~me
durumu yeti~mi~tir. Onu iki rekat olarak k1lar. Muhammed (rh.a.) ise dort rekat
k1lacag1m soylemi~tir.
Delili Peygamber (s av )'den rivayet edilen,
L.u.J·1 ~
i AL ~ ~J ;i j1~ J, ~J ;t .ili i- 1.;:J1
t! \........- , d1
~ c:: ,
; ~,J iJ';\
. ~ J
:
Cr"
"Kim Cuma namazmdan bir rekata yet1jirse, Cuma'ya yeti?mi? olur. Cemaate
54
otururlarken (ka'dede) yeti?irse dart rekat olarak kilar. " hadisidir.
0 ikisi ise Peygamber (s av )'in ~u hadisini deli I gbsterirler.
1_,J,_; ~ ~~ LO j Iµ r-:5) L4
52
Tunus civarindaki bir bOlgenin ad1d1r.
53
Tak I Jlkll: Bina kemeri, kubbe, kunbet, ~ardak.
54
Darakutn1, Si.inen, 11/10, 11; Beyhak1, es-Si.ineni.i'/-ki.ibra, 111/203.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 53
"Yeti;tiginizi k1/in1z. Kac;1rd1gtn1z1 ise kaza ediniz. "55 0 iki rekat1 kac;1rm1~t1r.
Hutbeyi
Sonra te~ehhi..ide yeti~mekle Cuma'ya yeti~mi~ olmaktad1r. Delil ~udur. 0 ki~i okuyanla,
bgleye degil Cuma'ya niyet ediyor. Hatta bgleye niyet etse, onunla imama uymas1 namaz1
k1ld1ranm
gei:;erli olmaz. Hem sonra uyma yoluyla farz1n bazen artt1g1 olur. Nitekim yolcu farklt olmas1
hakk1nda, beldesinde oturana (mukime) uydugunda durum boyledir. Bazan da
noksanla~1r. Mesela Cuma namaz1 hakk1nda durum boyledir.
55
Abdurrezzak, Musannef, 11/211, 287; Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/237, 238; Buhar1, Cuma 18;
Muslim, Mesacid 151-155; Ebo Davud, Salat 54; Tirmiz1, Salat 127; Nesa1, lmamet 57; lbn Mace,
Mesacid 14; lbn Huzeyme, Sahih, 111/3, 71; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/137.
54 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'I-Mebsfit
Eger denirse ki; o iki secde onun namrna sayrlmaz ise, o zaman o ki~i
hakkrnda nafile olurlar. 0 takdirde farz krlmakta olan cemaatin ona uymalarr nasrl
caiz olur?
Deriz ki; durum oyle degildir. lki secde onun hakkrnda farzdrr. Hatta o
secdeleri terketse namazr caiz olmaz. Fakat bu secdeler, onun namrna sayrlmaz.
c;:unku onun hakkrnda sayrlma ko~ulu (daha once ruku krlmasr durumu)
bulunmamaktadrr.
Yolcunun
imam, bir yolcuya veya bir koleye insanlara Cuma'y1 k1ld1rmasm1
Cuma k1lmas1
Namaz Kitab1. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ SS
56
lhtibat.L.> )II: Dizleri gbgse dogru dikip ellerle sarmalayarak oturma ~eklidir Dervi~lerin 1st1lahinda
"kemende girmek" diye tabir edilen bu oturma ~ekli ki~inin elbisesine sarinip bOrOnmesi veya
tOlbent ve kemer gibi ~eylerle sirt1n1 ve bald1rlarin1 sarip toplamas1n1 ifade eder.
BAYRAM NAMAZLARI
~
·. ·~1 J- r-':"
-L i\ :t~ ! ~ -1 ··- 1'""'!!
'""1t"'"" ?
~ .. <..>'I~ J- ~~
.
~I ,~<:-1.~T
- .
jj
"Allahu Subhanehu ve Tea/a size bu iki gun yerine onlardan daha hay1r!tsm1
verdi: Ramazan ve Kurban Bayram1"
57
buyurmu~tur.
Hanefi mezhep alimleri bayram namaz1nin vacip ve sunnet oldugunda farkl1 Bayram
namazmm
goru~lerileri surmu~lerdir. ~unku el-Camiu's-Sagir'de iki bayram hakkinda,
hiikmii
"Bayram ve Cuma ayni gunde bir araya gelirse, bunlardan birincisi sunnettir"
denilmi~tir.
Hasan b.Ziyad (rh a.)' in EbO Hanlfe (rh a.)' den rivayetine gore bayram namaz1,
uzerine Cuma namaz1 farz olan kimseye vacip olur. el-As/' da ise; "Teravih namaz1
ile gune~ tutulmas1 namaz1 hari<;: nafile namazlar cemaatle k1l1nmaz" denilmi~tir.
Bu ifade bayram namazinin vacip olduguna delildir.
A<;:1k gorunu~e gore bayram namaz1 sunnettir. Fakat dinin temel
alametlerindendir. Ki11nmas1 hidayet, terk edilmesi sap1kl1k nedenidir.
Bayram namazlan ic;;in namazgaha (musallaya 58 ) c;;1kmak koy halk1 ic;;in Bayram
gerekli degil ama ~ehir halk1 ic;;in gereklidir. namazmm
ko~ullan
Bunun delili;
L>- •
~ . ~ ..;,.
. ~\ - ~: '} - :_ , .
~ '-"'..r-' J ~
'1
60
"Cuma ve te~rik59 ancak ~ehirde olur" ~eklindeki rivayettir.
Bu hadiste yer alan te~rik ile kastedilen Bayram namaz1d1r. <;unku;
57
Ahmed b. Hanbel, Mi.isned, 111/103, 178; EbO DavOd, Salat 239; Nesa1, SalatU'l-1deyn 19; Hakim,
Mi.istedrek, 1/434; Beyhak1, es-Si.ineni.i'/-ki.ibra, 1/542, 111/277.
58
Musalla/ ).....Ji: At;1kta ve k1rda namaz k1l1nan yer, namazgah. Uzerinde namaz k1l1nan seccadeye
ve cenaze namaz1 it;in tabutun konuldugu duz ve buyuk ta~ it;in de kullani11r.
59
Te~rik Tekbiri: Kurban bayram1nda Arafe gunu sabah namazinin farzinin hemen arkas1ndan
ba~lamak uzere 1.2.3. gunun tamam1 ile 4. gunun ikindi namaz1n1n arkas1ndan olmak uzere,
farzlann arkas1ndan birer defa "Allahu ekber Allahu ekber La ii ahe illalahu vallahu ekber. Allahu
ekber ve lillahil hamd" diye toplam 23 vakitte sbylenen tekbirler.
60
Abdurrezzak, Musannef, 1/519, 111/167; lbn EbO ~eybe, Musannef, 1/439; Beyhak1, es-Si.ineni.i'/-
ki.ibra, 111/179; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/134, IV/275.
58 ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kitabu'l-Mebsfit
61
"Kurban kesme ancak te:)rikten sonra o/ur" hadisi bu nu gosterir.
K1saca; Cuma namaz1 ic;in ko~ul olan her ~ey bayram namaz1 ic;in de ko~ul
konulmu~tur. Ancak hutbe ba~kad1r. Hutbe Cuma'nin ko~ullanndand1r Bayram1n
ko~ullar1ndan degildir. Bundan dolay1 Cuma hutbesi namazdan oncedir. Bayram
hutbesi ise namazdan sonrad1r. (:unku bayram hutbesi, bayramla ilgili olarak
ihtiyac; duyulan hususlan hat1rlatmak ve ogretmek ic;indir. Arafat hutbesi gibi
namazin ko~ullar1ndan degildir. Cuma gunu yap1lan hutbe, belirttigimiz gibi
namaz1n yans1 yerindedir.
Bayram Bayram hutbesinin bayram namaz1ndan sonra olu~unun delili ~udur. Mervan
hutbesinin
zamam (rh a), bayramda namazdan once hutbe okumu~tu. Bir zat ayaga kalkt1 ve "Ey
Mervan ! Resulullah (s.a v) minberi namazgaha c;1karmad1g1 ha Ide sen c;1kard1n.
ResOlullah (s av) namazdan once hutbe okumad1g1 ha Ide, sen namazdan once
hutbe okudun " dedi. Mervan, "Bu art1k terk edilmi~ bir ~eydir" dedi. Bunun
uzerine orada bulunan EbO Said el-Hudrl (r a) ~oyle dedi;
"Bu adam uzerine du~eni yapt1. Ben ResOlullah (s.a.v )'in ~oyle buyurdugunu
i~ittim;"
"Sizden kim bir mOnker gorOrse onu eliyle degi:)tirsin. Buna gOcO yetmezse
diliyle degi:)tirsin. Buna da gOcO yetmezse kalbiyle bugzetsin. Bu sonuncusu,
imanm en zay1f :)eklidir" 62 Yani iman fiillerinin en zay1f1d1r.
Resuli.illah (s.a .v.) ve dort halife zamanmda bayram hutbesi namazdan
sonra okunurdu. Daha sonra Emeviler namazdan once hutbe okumay1 icat
ettiler. c;unki.i onlar hutbelerinde helal olmayan ~eyleri konu~uyorlard1.
[2/38) Halk da namazdan sonra hutbeyi dinlemek ir,;in oturmuyordu. Halkm
hutbeyi dinlemesi ir,;in namazdan once hutbe okumay1 ortaya r,;1kard1lar.
Bayramlarda hutbe Cuma hutbesi gibidir. Hatip iki hutbe okur. lki hutbe
Bayram
aras1nda k1sa bir sure oturur. Hatip hutbede Kur'an'dan bir sure okur. Cemaat
hutbesi ile
Cu ma bunu sessizce dinler. (:unku hatip cemaate vaaz edecektir. Vaaz ise ancak
hutbesinin dinlendigi zaman yararl1 olabilir.
benzerligi
Bayram namazlannda ezan ve kamet yoktur. Resulullah (s av) zamanindan
gunumuze kadar bu ~ekilde yap1lagelmi~tir. Uygulama, bu durumun sunnet
olduguna delildir.
61
Ahmed b. Hanbel, Musned, 111/364; lbn Hibban, Sahih, Xlll/230; Taberan1. el-Mu'cemu'l-kebir,
XXll/108; Heysemi, Mecmau'z-zevaid, IV/22, 23.
62
Abdurrezzak, Musannef, 111/285; Ahmed b. Hanbel, Musned, 111/1 o, 20; Muslim, lman 78; EbO
DavOd, Melahim 17; Nesai, !man 17; lbn Mace, Fiten 20.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 59
Ali (r a) ise "Ramazan bayram1nda onbir tekbir getirilir. Alt1s1 birinci rekatta,
be~i ikinci rekattad1r. Bu tekbirler, ba~lama (iftitah) tekbiri, ri..iku tekbirleri ve sekiz
de bayram namazlanndaki fazladan al1nan (zevaid) tekbirleridir. Kurban bayram1
namazinda ise iftitah tekbiri, iki ri..iku tekbiri ve biri birinci rekatta digeri ise ikinci
rekatta alinan iki zaid tekbir olmak i..izere be~ tekbir bulunmaktad1r" demi~tir. Her
iki rekatta okuma ile ba~lay1p sonra tekbir getirmek Ali (ra )'nin mezhebidir.
ibn Abbas (r a )'dan i..ic; gori..i~ nakledilmi~tir.
1. ibn Abbas (r a )'in, lbn MesOd (r a )'un gori..i~i..iyle ayni olan gori..i~i..idi..ir. Bu,
~az bir rivayettir.
63
2. lbn Abbas (r.a.)'dan me~hur olan iki rivayetten birine gore hatip bayram
namazlannda biri ba~lama (iftitah) tekbiri, ikisi ri..iku tekbiri ve onu bayrama ozgi..i
fazla olan (zevaid) tekbiri olmak i..izere oni..ic; tekbir al1r. Bu zevaid tekbirlerinin be~i
birinci rekatta, diger be~i ise ikinci rekattad1r.
3. ibn Abbas (r a )'dan nakledilen diger rivayete gore bayram namaz1nda biri
iftitah tekbiri, ikisi ri..iku tekbiri ve dokuzu zevaid tekbiri olmak i..izere oniki tekbir
bulunmaktad1r. EbO Yusuf (rh a )'dan nakledildigine gore o da bu i..ic;i..inci..i gori..i~i..i
benimsemektedir.
Bu ayni zamanda $afii (rh a )'nin gori..i~i..idi..ir. $afiilerin bugi..inki..i uygulamalari
da boyledir.
Halifelik Abbasiler'e gec;ince Abbasi halifeleri halka dedelerinin gori..i~i..ine
uyarak oniki tekbir uygulamas1n1 emretmi~lerdir. lbn Abbas (r a.)'1n mezhebine gore
her iki rekatta okuyu~tan (k1raattan) once tekbirler getirilir.
Biz Hanefiler, lbn MesOd (r a )'un gori..i~i..ini..i alm1~1zd1r. <:;:i..inki..i bu gori..i~; EbO
MesOd el-Bedri, EbO Musa el-E~'ari ve Huzeyfe b. Yeman (ra)'1n da bulundugu
bi..iyi..ik bir sahabiler toplulugunun i..izerinde gori..i~ birligine vard1klan bir husustur.
Rivayete gore Velid b. Ukbe bunlara gelmi~; "Qni..imi..izdeki bayram namazinda
63
$az Rivayet: GUvenilir bir ravlnin gerek zabt fazlal1g1 gerek diger ravilerde aranan hususlar
a~1sindan kendisinden daha ustUn bir raviye ayk1n olarak te k ba~1na naklettigi aynca me~hur olmas1
gerektigi halde me~hur olmayan rivayet demektir.
60_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'I-Mebsfit
nas1I hareket etmemi emredersiniz?" diye sormu~tu. Bu zatlar da ibn MesOd (r a )'a;
"Bu konuyu ona ogret" demi~lerdir. ibn MesOd (r.a.) Velid'e bu ~ekilde ogretmi~.
bu sahabiler de onaylam1~lard1rM
Bir hadiste rivayet edildigine gore Peygamber (s.a.v.) bayram
namazinda dart tekbir ald1. Sonra;
"Bu dart tekbir cenaze namaz1 tekbirleri gibidir. Size kan~1k gelmesin" dedi. 65
Ba~ parmag1n1 kapatarak dart parmag1yla i~aret etti.
Bbylece bu hadiste hem sozlu, hem uygulamal1 sunnet. hem de i~aret yer
almakta, hem delil getirme, hem de vurgulama metodu uygulanmaktad1r.
Biz Hanefiler, iki okuyu~un (k1raat1n) pe~i s1ra olmas1 goru~undeyiz. (unku
tekbirler farz olan bir zikirden sonra getirilir. Birinci rekatta fazla bayram tekbirleri
[2/39] (zevaid), ba~lama (iftitah) tekbirinin ard1ndan getirilir. ikinci rekatta ise tekbirler
k1raatin ard1ndan getirilir. (unku mumkun oldugu kadar bir rekattaki tekbirler bir
arada getirilmelidirler. Dolay1s1yla birinci rekatta iftitah tekbiriyle zevaid tekbirleri
bir arada getirilir. ikinci rekatta ise zevaid tekbirleri ile ruku tekbiri bir arada
getirilir.
Kitabu'l-Asl'da tekbirler aras1nda bekleme suresinin miktan belirtilmemi~tir.
EbO Hanlfe (rh a); imam her iki tekbir aras1nda u~ tesbih miktan susar. demi~tir. lbn
EbO Leyla (rh.a) ise; imam bu tekbirlerden diledigini al1r, demi~tir. Bu, ayn1 zamanda
EbO Yusuf (rh a )'dan nakledilen bir rivayettir. (unku gayet a~1kt1r ki bunlardan her
biri,ResOlullah (s.a v )'dan gordugunu veya i~ittigini benimsemi~tir. Bu, say1s1 ki~isel
goru~le bilinemez bir ~eydir. Fakat biz, sonuncu goru~, ilk goru~u yururlukten
kald1m, diyoruz. Dolay1s1yla tekbirlerin az1 ve ~ogu aras1nda muhayyerlige bir yol
yoktur.
64
lbn EbO $eybe, Musannef, 1/494, 495; Abdurrezzak, Musannef, 111/293, 294; Taberan1, el-
Mu'cemO'l-kebir, IX/304; Beyhak1, es-SOnenO'l-kObra, 111/289
65
Abdurrezzak, Musannef, 111/293; lbn EbO $eybe, Musannef, 1/493, 494; Taberan1, e/-Mu'cem0'/-
keb1r, IX/302, 304; Beyhak1, es-50nen0'/-kubra, 111/289; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/148; Heysem1,
Mecmau'z-zevaid, 11/440.
66
Taberan1, el-Mu'cemO'l-kebir, IX/261; Zeylel, Nasbu'r-raye, 1/294.
Namaz Kitabt. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _61
"Kim bayram namazmdan sonra dart rekat namaz kilarsa, Allahu Tea/a o
68
kimseye yerde biten bitkiler ve agar;lardaki yapraklar kadar hasene yazar. "
hadisindeki namazd1r.
imam bayram namaz1 ic;in namazgaha (musallaya) c;1kt1gmda, yerine
[2/40]
insanlara mescidde namaz k1ld1racak bir kimseyi b1rak1rsa bu, gi.izel olur.
Bunu yapmazsa ona bir ~ey gerekmez.
67
Taberan1, e/-Mu'cem0'/-keb1r, Xl/385; Beyhak1, es-SOnenO'l-kObra, 111/293; Zeyle1, Tahav1, ';erh-u
meani'l-asar, 11/178, Nasbu'r-raye, 1/292, 11/149.
68
Muvatta, 1/346; lbn EbO $eybe, Musannef, 1/498, 499; Taberan1, e/-Mu'cemO'/-keb1r, IX/306;
Beyhak1, es-SOnenO'/-kObra, 111/304.
62 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
Bu hukum, bizim rivayet ettigimiz ~u hadis nedeniyle boyledir. Ali (ra) KOfe'ye
geldigi zaman camide guc;suz kimselere bayram namazin1 klld1racak bir kimseyi
yerine vekil b1rakt1. Kendisi elli ki~ilik bir cemaatle birlikte yuruyerek ve tekbir
getirerek namazgaha (musallaya) c;1km1~t1. Bu ~ekilde birini yerine vekil b1rakmakta
guc;suz kimseleri du~unme vardir. Bu da guzeldir. Arna bu ~ekilde davranmazsa
imamin uzerine bir ~ey gerekmez. c;:unku c;1kmaya kudreti olan kimse, musallaya
c;1kmay1 terk etmez. Bundan aciz olan kimseye ise bayram namaz1nda bulunma
zorunlulugu yoktur.
Bayram Bir kimse namazgahta abdesti bozulur da ~ehre donup abdest ald1g1
namazmda
abdesti zaman namaza yeti~emeyeceginden korkarsa ve su da bulamazsa,
bozulanm teyemmum edip bayram namazm1 k1lar.
teyemmum
yapmas1 Bunu Teyemmum konusunda ac;1klam1~t1k. Ancak burada soylenen soz; Bu
durum, KOfe'nin namazgahina ait olan bir durumdur. KOfe namazgah1nda su
uzaktayd1. Bizim diyar1m1za gelince, namazgah1n etraf1 suyla c;evrilidir. Burada
teyemmum caiz degildir, diyen kimsenin goru~unu kuwetlendirmektedir. Halbuki
Hakimu·~-$ehid Mervezi, "su bulamazsa" demi~tir Daha sonra da Bayram namaz1,
cenaze namaz1 makam1ndad1r. c;:unku cenaze namazina yeti~emeyene onu kaza
etme geregi yoktur, demi~tir. Bu da gostermektedir ki kac;1racag1ndan korktugu
zaman nerede olursa olsun, bu namaz1 teyemmumle k1lmak caizdir.
Eger abdesti bozulan imam ise durum aynid1r.
Hasan b. Ziyad (rh a.)'1n EbO Hanlfe (rh a )'den rivayetine gore ise imam1n
teyemmum etmesi caiz degildir. c;:unku imam1n namaz1 kac;1rma korkusu yoktur.
Cemaatin imams1z bayram namaz1 kllmalari caiz degildir.
Zahiru'r-rivaye'nin ac;1klamas1 ~udur: Imam zamanin c;1kmas1yla namaz1n
gec;mesinden endi~e edebilir. Belki imam abdest alincaya kadar gune~in bat1ya
donmesi olasll1g1 vard1r.
Namaza ba~lad1ktan sonra imam1n abdesti bozulursa durum yine boyledir. Bu
konuda EbO Hanlfe (rh a) ile iki buyuk talebesi aras1ndaki anla~mazl1g1 daha once
ac;1klam1~t1k.
~) ~ ,G u.::J L4 ~~ J ~~\.:;
"Kim dinimize dinde olmayan bir ~eyi sokarsa, bu reddedilir" 69 buyurmu~tur.
Bayram namazlanndan once herhangi bir namaz yoktur.
Rivayet edildigine gore Ali (r a) Bayram namaz1ndan once bu nu ya pan bir
kimsenin bu davran1~in1 kerih gormu~tl.ir.
Bayram namaz1nin birinci rekatina yeti~emeyen ki~i, yeti~emedigi rekat1 kaza
etmeye kalkt1ginda eger imam1nin goru~une ayk1n ise tekbirlerin say1s1n1 ve yerini
kendi goru~une gore belirler. <;:unku kaza ettiginde o, yaln1z namaz k1lan kimse
gibidir. lbn Mesud (r a )'un goru~unu tercih ediyorsa, imam1n yapt1g1 gibi once
okumakla ba~lar. Sonra tekbir getirir. el-Cami', ez-Ziyadat ve Ebu Suleyman'1n en-
Nevadir kitab1n1n bir yerinde bu ~ekilde cevap verilmi~tir.
Nevadir'in bir ba~ka yerinde ise once tekbirle ba~lar, der. K1yasa uygun olan
da budur. <;:unku yeti~emedigi rekat1 kaza etmektedir. Bu rekat1 yeti~emedigi
~ekliyle kaza edecektir. Fakat EbO Suleyman bu durumu istihsan deliliyle guzel
gorerek ~oyle demi~tir. Eger tekbirle ba~larsa, tekbirler ard1 ard1na getirilir. lmamla
birlikte kll1nan rekatta okumayla ba~lanm1~ ve tekbirler ard1 ard1na getirilmi~tir.
Halbuki Sahabilerden hic_;biri, tekbirlerin art arda olacag1n1 soylememi~tir. Eger
okumayla ba~larsa, onun bu davran1~1 Ali (r a )'nin goru~une uygun olur. [2/41]
Sahabilerden birinin dedigi gibi yapmak, aksini yapmaya gore onceliklidir. <;:unku
once okumayla ba~larsa, farz olan zikrin hemen ard1ndan zevaid tekbirleriyle ruku
tekbirlerini birle~tirerek butl.in tekbirleri getirmi~ olur. Bu da ac_;1klad1g1m1z gibi lbn
Mesud (r a )'un goru~udur.
Kadmlann bayram namazma c;;1kma zorunlulugu yoktur. Bu konuda Kadmlann
kadmlara izin verilmekte idi. Bugi.in ise bunu ozellikle gene;; hanimlar ic;;in bayram namaz1
k1lmas1
mekruh gori.iyorum.
Gene_; han1mlar, fitne olur diye c_;1kmaktan yasaklanm1~lard1r. Evlerde kalmalan Kadmlarm
emredilmi~tir. Ya~l1 hanimlara gelince; onlann ak~am, yats1, sabah ve bayram namaz i~in
camiye
namazlannda cemaate kat1lmalanna izin verilmi~tir. Ogle, ikindi ve Ebu Hanlfe ~1kmalan
(rh a )'nin goru~une gore Cu ma namazlan ic_;in c_;1kmalanna izin verilmemi~tir. durumu
Ebu Yusuf ve Muhammed (rh a); ya~l1 hanimlann butl.in namazlara, gune~
tutulmas1 ve yagmur duas1 namazlannda bulunmalanna izin verilir, demi~lerdir.
<;:unku ya~l1 kad1nlann c_;1kmalar1nda fitne yoktur. insanlardan bu gibi kad1nlara
arzu duyanlar pek azd1r. Kad1nlar, hastalan tedavi etmek, mucahitlere su vermek
ve yemek pi~irmek uzere Resulullah (s av) ile beraber cihada c_;1k1yorlard1.
69
Ahmed b. Hanbel, Musned, Vl/180, 240; Buhar1, Sulh 5; MOslim, Akd1ye 17; EbO DavOd, SOnnet 5;
lbn Mace, sonnet 2; lbn Hibban, Sahih, 1/207, 209; Beyhak\, es-Sunenu'l-kubra, X/119, 150; Zeyle\,
Nasbu'r-raye, 11/228.
64 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
EbO Hanlfe (rh a.), gece namazlan hakk1nda ~oyle demi~tir: Ya~l1 kad1n, ortulu
olarak c;1kar. Gece karanl1g1, onunla erkeklerin kendisine bak1~1 arasina perde olur.
Gunduz namazlan ve ~ehirde kll1nan Cuma namazlan boyle degildir. Kalabal1k
nedeniyle belki kad1n yere du~ebilir. itilip kakllabilir. Bunda da fitne vard1r. Cunku
her ne kadar gene; erkek, ya~l1 kad1na arzu duymasa da kendisi gibi ya~l1 erkekler
ona arzu duyabilirler. Belki de baz1 genc;lerin a~1n arzulan ya~l1 kad1na arzu
duymalanna neden olabilir. Ya~ll kad1nlan itip kakabilirler.
Bayram namazlanna gelince; o, namazgahda kll1n1r. Orada kadinlann
erkeklerle iti~ip kak1~mamalan ic;in erkeklerden ayn yere aynlmalan mumkundur.
Kad1nlar namazgaha c;1kt1klannda Hasan b. Ziyad (rh a )'1n EbO Hanlfe (rh a.)' den
rivayetine gore bayram namazin1 k1larlar. Cunku c;1kmaktan maksat, bayram
namaz1 k1lmakt1r. ResOlullah (s.a.v.);
-?l:~b=! fa. ~r - '?~ .:;...}- 1~1 .:;.-~j ,~\ ~L; ~I <-Lll 1µ ']
"Allah'm cariyelerini (kadm ku/lanni) Allah'm mescidlerinden engellemeyin.
Evlerinden (lkt1klan zaman ziynetsiz olarak, yani koku surunmeksizin, (1ksmlar"70
demi~tir. Mualla'nin EbO Yusuf (rh a )'dan, onun da EbO Hanlfe (rh.a.)'den rivayet
ettigine gore kad1nlar, imamla birlikte bayram namaz1 kllmazlar. Onlann
namazgaha c;1k1~lan sadece Muslumanlann kalabal1g1n1 c;ogaltmak ic;indir. Ommu
At1yye (r a) hadisinde;
70
Abdurrezzak, Musannef, 11/151; Ahmed b. Hanbel, MOsned, 11/16, 36; Buhar1, Cu ma 13; Muslim,
Salat 136; EbO DavOd, Salat 52; lbn Mace, Sunnet 2; lbn Huzeyme, Sahih, 111/90; Taberan1, el-
Mu'cemO'l-kebir, V/248.
71
Abdurrezzak, Musannef, 111/302; Ahmed b. Hanbel, MOsned, V/84, 85; Buhar1, Salat 2; Muslim,
SalatO'l-1deyn 1O; Ebo DavOd, Salat 238; Tirmiz1, Cu ma 36; Nesa1, SalatO'l-1deyn 3; ibn Mace,
ikametO's-salavat 165; lbn Huzeyme, Sahih, 11/360, 361; Vll/56.
72
Cemaatten maksat; vakit namazlan i<;in camiye gidip cemaate kat1lmakt1r.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 6S
ci(; ..r-
,. -- ..;,· ~
I;. 0· ·Ll1 . - 0l5 ~
. • ~'10l
(?:;"'
Cunku imam muctehiddir. lmamin fiili, ictihad yap1lacak yerde olmu?sa ona
uymak gerekir. Peygamber (s av )'in;
73
Ahmed b. Hanbel, Musned, 111/485, V/7; EbO DavOd, Menasik 71, lbn Huzeyme, Sahih, IV/31 O; lbn
Hibban, Sahih, IX/187.
74
Abdurrezzak, Musannef, 11/461; Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/314; Darakutn1, Sunen, 1/329; Buhar1,
Ezan 74; Muslim, Salat 86; lbn Huzeyme, Sahih, 111/34; lbn Hibban, Sahih, V/467; Beyhak1, es-
Sunenu'l-kubra, 11/18, 97; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/28.
66_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
~I ~J f.51 al
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 67
devam edilir. 0 gun ikindi namaz1nda tekbir getirilir. Sonra tekbir kesilir. Bu rivayet
Omer (r a )'den nakledilen iki rivayetten de biridir.
Omer (r.a.)'den gelen ikinci rivayet ise te~rik gunlerinin son gunu ogle
namazina kadar tekbire devam edilir, ~eklindedir.
EbO Yusuf ve Muhammed (rh.a );
75
lbn Ebu $eybe, Musannef, 1/488, 489; Darakutn1, Sunen, 11/49; Taberan1, el-Mu'cemu'/-kebir,
IX/307; Hakim, Mustedrek, 1/439, 440; BeyhakT, es-SOnenO'l-kubra, 111/314; Zeyle1, Nasbu'r-raye,
11/153; HeysemT, Mecmau'z-zevaid, 111/583.
76
Kurban bayraminin dbrdUncU gUnU
68 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'I-Mebsfit
Te~rik ibn Omer (r a); te~rik gunlerinin son gunu sabah namaz1na kadar tekbire
tekbirlerinin
devam edilir, demi~tir. lbn Abbas (r a); ogle namazina kadar, Zeyd b. Sabit (ra) ise;
zamani
ikindi namazina kadar tekbire devam edilir, demi~tir. $afii (rh a) de bu son goru~u
benimsemi~tir.
Ll1 .i. i J- .r.- ,.<-\ :.\i1 J- :.\i1 ~I~ 4JI! '] r.-'
·-<T :.\i1 r.-' ·-<i :.\i1 .r.-
·-<i :.\i1
"Allahu ekber Allahu ekber, la ilahe ii/al/ah vallahu ekber Allahu ekber ve
li/lahil hamd." Bu, Ali ve lbn MesOd (ra )'un gbru~udur.
ibn Omer(ra) ~byle tekbir getirirdi.
Ll1 ..iii-•J .r.- ,,<t :.\i1 J· :.\i1 ~I: Ji~ 'J r.-'
•- <t :.\ii .r.- ·-<\ :.\ii'~<t :.\i1
,.<\:.\ii .r.-
"Allahu ekber Allahu ekber Allahu ekber, la ilahe ii/al/ah vallahu ekber Allahu
ekber ve lillahil hamd." $afii (rh a) de bu goru~u benimsemi~tir.
lbn Abbas (r a) ise ~byle tekbir getirirdi.
[2/44]
~- ~
--0
..T j
- ~
• , J -~;i1 .:,r-
i .}':"" i.:: i1:.\i1 ')11~ .Ji 'I .r.-<t :.ti J-:.ti ~l- ~1 'l .r.-
J ,_<\:.ti,_<\
.r.-'
:.ti
fl~~~ JS"~
"Allahu ekber Allahu ekber, La ilahe ii/al/ah vallahu ekber, La ilahe i!lal/ahUl-
hayyUI- kayyOm. Yuhyi ve yumit, ve huve ala kU/li :jey'in kadir."
Biz Hanefiler; Alive lbn MesOd (ra.)'un gbru~unu alm1~1zd1r. c;:e~itli beldelerde
insanlann uygulamas1 bu ~ekildedir. Ayr1ca bu c;e~it tekbir, hem tekbir, hem tehlil,
hem de tahmidi ic;ermektedir. Dolay1s1yla bu tekbir en kapsaml1 tekbir ~eklidir.
4:~1.:JI: "Lebbeyk AllahOmme lebbeyk. Lebbeyke La ~erTke leke lebbeyk. lnnel hamde ve'n-
11
Telbiye I
ni'mete leke ve'l-mulk. La ~er1ke lek" (Emret llah1 emret. Hi' ortagin yok elbet. Hi, ~Ophesiz hamd
Senin. Nimet Senin, mulk Senin. (Yeksin teksin ilah1) Hi' ortag1n yok Senin.) demektir.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 69
Te$rik tekbiri, Ebu Hanlfe (r.a.)'ye gore $ehirde oturmakta olan erkeklere,
Te~rik
cemaatle kild1klan farz namazlarda vaciptir. Ebu Yusuf ve Muhammed (rh.a.); Te~rik tekbirlerinin
yiikiimliileri
gunlerinde yolcu-muklm, $ehirli-koylu, kad1n-erkek, cemaatle veya yaln1z ba$ina
farz namaz kilan herkesin uzerine tekbir getirmek vaciptir, demi~tir. Bu, Ibrahim
Nehal (rh a )'nin gorL1$Lldur. (unku bu tekbirler hacta bulunmayanlar ic;in hac1n1n
getirdigi telbiye yerindedir. Telbiyede bu ko$ullar gozetilmedigi gibi tekbirde de bu
ko$ullar gozetilmez.
Ebu Hanlfe (rh a);
olarak kabul etmi$tir Hali I ve Nadr b. $Llmeyl (rh a) $Oyle demi$1erdir. "Te~rik"
lugatte tekbir anlam1ndad1r. Bayram namaz1 ic;in kullan1lmas1 caiz degildir. (unku
Ali (ra)'nin hadisinde;
y t>. ~
· · ~I
~ ~ ~
'·l '] J- ~
-L~ '] J- -Y...r'
= ~: '] -
J
;.;_~. ']
~ehirde olur"
79
$eklindedir. Dolay1s1yla bu hadiste te$rik tekbiri, $ehrin kO$UI
konulmas1 konusunda Cuma namaz1 yerindedir. Erkek olma, beldesinde oturur
(muklm) olma ve cemaatin ko$ul konulmas1 konusunda da boyledir. Bu nedenle
Cu ma namaz1nda, ozgur olma ko$ulu ileri surulmedigi gibi Ebu Hanlfe (rh a) te$rik
tekbirinde de ozgur olma ko$ulunu ileri surmemi$tir.
78
Abdurrezzak, Musannef, 1/519, 111/167; lbn EbO $eybe, Musannef, 1/439; Beyhak1, es-Sunenu'/-
Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/134, IV/275.
kubra, 111/179;
79
lbn Ebo $eybe, Musannef, 1/439; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/134, IV/275.
70 ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kitabu'l-Mebsfit
Mucahid (rh.a.), namaz1n sonundaki tekbiri namaz1n ba~1ndaki tekbirle k1yas
ederek, nafile kilan da tekbir getirmelidir, demi~tir.
Biz Hanefilerin delili, ezanin tekbirden daha kuvvetli bir vacip olu~udur.
<:;:unku ezan butlin yil boyunca okunmaktad1r. Tekbir ise belirli ozel gunlerde
getirilmektedir. Ezan, nafile namazlarda me~ru degildir. Tekbirlerde de ayni ~ekilde
ezan me~ru degildir.
Ayn1 ~ekilde EbO Yusuf ile Muhammed (lmameyn) (rh a )'e gore vitir namaz1
ard1ndan tekbir getirilmez. <:;:unku vitir namaz1 lmameyn'in ictihad1na gore
sunnettir.
EbO Hanlfe (r.a.)'ye gore ise vitir namaz1 te~rik gunlerinde cemaatle k1l1nmad1g1
ic;;in vitir namaz1ndan sonra tekbir getirilmez.
Ayn1 ~ekilde bayram namaz1ndan sonra da tekbir getirilmez. <:;:unku o da
°
sunnettir. 8 Cuma namaz1 farz oldugu ic;;in Cuma namaz1ndan sonra tekbir getirilir.
Hacda yanilma imam, namazm1 bitirdiginde, gerekli ise once yanilma secdesiyle
secdesi, tekbir
ve telbiye (secde-i sehivle) ba~lar. Sonra tekbir getirir. Sonra da ihramh ise telbiye
s1ralamas1 getirir.
<:;:unku sehiv secdeleri namaz1n ic;;inde yap1lmaktad1r. Bunun ic;;in namazdan
c;;1kilan selam, sehiv secdelerinden sonra verilir.
Sehiv secdeleri s1rasinda kim imama uyarsa gec;;erlidir. Tekbir ise namaz1n
ic;;inde degil, hemen pe~inde getirilir. Tekbirden sonra selam verilmez. Tekbir
getirirken imama uyan1n uymas1 gec;;erli degildir.
Telbiye, namaz1n yasak sureci (hurmeti) ic;;inde yerine getirilmedigi gibi
[2/45] namazin sona ermesi durumuna da tahsis edilmemi~ oldugundan, namaz1n hemen
arkasinda da yerine getirilmez. Dolay1s1yla once namaz1n ic;;indeki yanilma
secdesiyle ba~lan1r. Sonra hemen ard1nda tekbir getirilir. Bundan sonra telbiye
c;;ekilir. lmama sonradan yeti~en kimse, sehiv secdelerinde imama uyar. <:;:unku
sehiv secdeleri namaz1n ic;;inde yapilmaktad1r. Tekbir ve telbiyede ise imama uymaz.
<:;:unku tekbir ve telbiye namaz1n ic;;inde getirilmemektedir. Buna gore imam sehiv
secdelerini unuttugu takdirde cemaat sehiv secdesi yapmaz. Sehiv secdeleri
namaz1n ic;;inde yapilmaktad1r. Cemaat ise imama uyar. lmamdan ayn hic;;bir ~ey
yapamaz.
imam tekbir ve telbiyeyi unutursa, ya da herhangi bir yorumla tekbir
Tekbir ve
telbiyeyi ve telbiyeyi terk ederse, cemaat bunlan terketmez.
imamm
unutmas1 <:;:unku tekbir ve telbiye, namaz1n ic;;inde yerine getirilmemektedir. Imam
tekbiri unutup yerinden aynlsa mescitten c;;1kmadan once unuttugunu hat1rlarsa
geri doner ve tekbir getirir. Eger mescitten c;;1km1~sa, yahut unutarak ya da kasten
80
Sunnetle bilinen bir vaciptir, anlamrnda kullanilm1~t1r.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 71
dunya sozu konu~mu~sa ve yahut bilerek abdest bozmu~sa, tekbir getirmesi du~er.
Mescitten r;1kmadan once yerinden ayrilmas1 tekbirin namaz1n hemen pe~inde
olmas1 ko~ulunu kald1rmaz. Hatta bu durum tekbir esnas1nda meydana gelirse t1pk1
daha once abdesti bozuldugunu zanneden kimse gibi tekbirleri tamamlar.
Ancak camiden r;1kma, dunya sozu konu~ma, bilerek abdest bozma tekbirin
namazin hemen ard1nda olmas1 ko~ulunu kald1m. Hatta bu durum tekbir
esnas1nda meydana gelirse tekbire devam edilmesi imkans1z olur. Eger daha once
abdesti bozulmu~sa dilerse gidip abdest al1r. Sonra donup tekbir getirir. Dilerse
abdestsiz tekbir getirir. c;:unku namazdan sonra ve tekbirden once abdestinin
bozulmu~ olmas1 tekbirin namazin hemen ard1nda olmas1 ko~ulunu kald1rmaz.
Hatta tekbire devam etmesine engel yoktur. Tekbir namazin ir;inde getirilmez.
Dolay1s1yla ezanda oldugu gibi, tekbir getirirken de abdestli olmak ko~ul degildir.
$eyh imam (Hakim e~-$ehid) diyor ki; Bana gore bu konuda daha dogru olan
goru~ ~udur. imam abdest almak ir;in mescitten r;1kmadan tekbir getirir. c;:unku
imam tekbir getirmek ir;in abdest alma zorunda olmad1g1na gore mescitten
r;1kmas1, tekbirin namaz1n hemen ard1nda olma ko~ulunu kaldinr. Mescitten r;1k1p
dondukten sonra ise tekbir getirmesi mumkun degildir. 0 halde derhal tekbir
getirmelidir. Allah Subhanehu ve Teala daha iyi bilir.
KORKU NAMAZI
Alimler, korku namaz1 konusunda Li<; farkl1 goru~ ileri surmu~lerdir: Eba Giiniimiizde
Hanlfe ve Muhammed (rh a )'e gore Resalullah (s.a v )'dan sonraki zamanlarda da korku namaz1
kllinmas1 caizdir.
Eba Yusuf (rh.a) onceleri ayn1 goru~te iken, sonradan bu goru~unden donerek
~oyle demi~tir: 'Bu namaz ozellikle Peygamber (sav)'in hayatinda k1l1niyordu.
Vefatindan sonra ise k1l1nmas1 caiz degildir.' Eba Suleyman (rh a.)' in Nevadir'inde bu
~ekilde an1lm1~t1r. c;:unku Allahu Teala ~oyle buyurmu~tur;
1~\j !~o;_L'..l I j;_tJ - ..!J;; ~ ~\1 d-i; ~)\.j.JI ~~1. : ~i'G ~ ~ 1~1-'
('""""""" ~ J - .J l " · 1 \1'"" I ~-- !J
1.J.l;.tJ · .'l•• 1) ,,,j~
- J -
L.~ I! 1,,..
1~ ~.r
~\1
"· I
- ..::..t.:1
- Jr~ ! tw - : 1 ! <--i~ 1 .1>....;.
.JJ .Y Y .Y'::'"' .J ·
!t•I C.J.l
r-::-- .-~ !('·;·:i- !<:-~;_t'..i :~j_,1~:~ _,.,
~ r-;-:o- Jr-=-~ v
~11 JJ·~ : ..J1~J- \'"""""""~Jr
- ...r...
!. =;_t~i - ;;, J- ~-
~f#~
"On/arm mallanndan sadaka (ve zekat) al ki bununla on/an (gunah/ardan)
temizleyesin, on/arm (sevaplannt) artmp yuce/tesin. Ve onlara dua et. <;unku senin
duan onlar ic;in sukunettir. Allah c;ok iyi i:;iten ve iyi bilendir. " buyurmu~tur (et-
Tevbe, 10/103).
Bazen hitap Resulullah (s a v.)'a olur. Ancak (hukum) sadece ona bzgu olmaz.
Allahu Teala'nin ~u ayeti boyledir;
Biz Hanefilere gore; Imam cemaati iki gruba ay1rn. Birinci gruba bir rekat Korku
namazmm
k1ld1rn. Birinci rekat1n (secdesinden) ba~1n1 kald1nnca, birinci grup giderek
kthni~ ~ekli
du~man1n kar~1s1nda durur. Imam gelen ikinci gruba da bir rekat klid1rarak selam
verir. Sonra onlar giderek du~man1n kar~1s1nda dururlar. Birinci grup gelerek
okumaks1zin namazlann1 tamamlarlar. Sonra da onlar gider, diger grup gelir. lkinci
grup birinci rekat1 okuyarak k1lar. lbn Mesud (ra) bu ~ekilde rivayet etmi~tir.
! ~ t, ...
. e'
'-i'?
0 0
·1 ;,;.s )- ~l.1
• - u
"'
I<,!
,
;,;; ·
.) w .) .~lb
tf' 0
- q-;
... "'J :;;
l<". l '-~ · ~l.1 · l:.Ji t ; -
~ ..,,. - . U"' t..r""
" ,, ,, ..
"Peygamber (s av.) cemaati iki gruba ay1rarak her gruba bir rekat kild1rm1:j ve
onlar da diger rekat1 kaza etmi:j/erdir. "82 Yine ayni ~ekilde Salim (r a.) de lbn Omer
(r a )'den ~oyle rivayet etmi~tir,
81
Ahmed b. Hanbel, Musned, Vl/275; Buhar1, Megaz1 29; Muslim, SalatO'l-musafir1n 31 O; EbO DavOd,
Salat 14; lbn Huzeyme, Sahih, 11/303.
82
Taberan1, el-Mu'cemi/l-kebir, X/147; Beyhak1, es-Sunenu'l-kubra, 111/261; Zeyle1, Nasbu'r-raye,
11/168.
83
Abdurrezzak, Musannef, 11/506, 507; Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/147; Buhar1, MeGaz1 32;
Muslim, SalatO'l-musafir1n 305; EbO DavOd, Salat 16; Tirmiz1, Cuma 46; Nesa1, Salatu'l-havf 18;
Taberan1, el-Mu'cemu'/-kebir, Xll/280; Beyhak1, es-SOnenO'l-kObra, 111/260.
74 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
ibn Ebl Leyla ise ~oyle diyor: Du~man k1ble taraf1nda oldugu zaman imam iki
saf yaparak namaza ba~lar. Imam rukuya gittiginde cemaat de onunla beraber
ruku eder. Secde ettiginde ise onunla beraber birinci saf secde eder. lkinci saf da
ayakta kalarak onlan korur. Birinci saf secdeden kalkinca, ikinci saf secde eder.
Birinci saf da oturu~ durumunda onlan korur. Onlar secdeden kalk1nca, imam
[2/47]
ikinci secdeye gider ve onunla beraber birinci saf da secde eder. ikinci saf ise
oturu~ta onlan korur. Onlar secdeden kalk1nca, ikinci saf secde eder. Birinci saf da
ayaga kalkarak onlan korur. Onlar ayaga kalk1nca birinci saf geriye <;ekilir. ikinci saf
da ileri gec;er. imam aynen yukandaki ~ekilde ikinci rekat1 k1ldim. Imam oturup
selam verince cemaatte onunla beraber selam verir. ibn Ebl Leyla, bu gbru~unde
ibn Abbas ez-Zerka (r a )'nin rivayet ettigi ~u hadise dayanm1~t1r; •~)..., - ~I 01
~I 04, .J~ --,?_;jl "Peygamber (s av) korku namazmt Usfan'da bu ;ekilde
k1/d1rm1;t1r. " 84 EbO Yusuf (rh a) da korku namaz1n1n bu ~ekilde k1l1nmas1n1 caiz
goruyor. c;:unku bu ~ekilde kll1nan namazda gidip gelme yoktur. iki imama gore
ise, du~man k1ble taraf1nda oldugu zaman yukarda beyan edildigi uzere de k1lsa,
gidip gelmek suretiyle de kllsa gec;erlidir. c;:unku ~u ayetin ac;1k anlam1 buna
delildir; Allahu Teala;
"Sonra henuz namazmt kt!mam1; olan diger k1s1m gelip senin!e beraber
namaz!armt ktlstn!ar." (en-N1sa, 4/102) buyurmu~tur.
Malik (rh.a.)'de ~u gbru~tedir: Imam, cemaati iki gruba ay1rarak, birinci gruba
bir rekat k1ld1m. Diger grup du~man1n kar~1s1nda bekler. Sonra imam bekler. Birinci
grup ikinci rekat1 k1larlar. Selam vererek du~manin kar~1sina giderler. lkinci grup
gelir. Imam onlara ikinci rekat1 k1ld1rd1ktan sonra selam verir. Onlar da birinci
rekat1n kazas1 i<;in kalkarlar. Salih b. Havvat (r.a.)'1n Peygamber (s.a v.)'den rivayeti
~byledir; d LS~ ~ ~ :;,i1 ,)\ "Peygamber (s av) ZI Kared denen yerde bu ;ekilde
yapm1~t1r." Tahavi, Salih b. -Havvat hadisini el-Asar ~erhinde;
~\.ii -?I~ r~ --,?;,JI ~~)..., ~ u-;i1 01
"Peygamber (s av) ZatUr- Rika gunu korku namazmt ktld1rm1~t1r. " 85 ~eklinde
naklederek bu hadisi ~byle yorumlam1~t1r: Peygamber (s.a.v.) ikinci grup i<;in
namazlann1 tamamlayana kadar oturarak bekleyip onlarla selam vermi~tir. $afii
(rh a )'de ayn1 ~ekilde bu gbru~u benimsemekle beraber ~unu eklemi~tir. lkinci grup
birinci rekat1 kaza edinceye kadar imam selam vermez. Sonra imam selam verir,
84
Ahmed b. Hanbel, Musned, IV/60; Nesa1, SalatU'l-havf 17; Taberan1, el-Mu'cemu'l-kebir, V/215,
216.
85
Tahavi, :;erh-u meani'l-asar, 1/312. Aynca bkz. Ahmed b. Hanbel, Musned, Vl/275; Buhan, Megaz1
32; Muslim, SalatU'l-musafir1n 31 O; Ebu Davud, SalatU's-sefer 14; Nesa1, SalatU'l-havf 17; Beyhak1,
es-Sunenu'l-kubra, 1/592, 111/252; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/169.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 75
~1 J· ~
· .:~ Ir~:; !- ,:.J, I· :~ 1 ~- J \J1 ~tkJL, i ~ W
0
..:..Jl>-
.
· · .Ll1'-:f\1· I.r.-·
. J ~ ' .._...>I ~ - .) - J • • ; ...r-
yukandaki durum soz konusu olmaz. Peygamber (s av) mukim idi. Her gruba iki~er
rekat namaz klld1rm1~ ve onlar da diger iki rekat1 kaza etmi~lerdir. Biz Hanefilere
gore benimsenen goru~ budur. Cunku imam, her gruba namazin yans1n1 k1ldim.
Biz Hanefilere gore imam ak~am namaz1nda birinci gruba iki, ikinci gruba da Ak~am namaz1
korku namaz1
bir rekat k1ld1m. halinde nas1I
k1hnir?
imam es-Sevri (rh a) ~oyle demi~tir: Birinci gruba bir, ikinci gruba iki rekat
k1ld1m. Cunku k1raat ilk rekatta farzd1r. Oyleyse her grubun bu farzda nasibi olmas1
gerekir.
86
Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/320; EbO DavOd, SalatU's-sefer 15; Nesa1, SalatU'l-havf 17; lbn
Huzeyme, Sahih, 11/301, 302; lbn Hibban, Sahih, Vll/131; Hakim, Mustedrek, 1/488; Beyhak1, es-
Sunenu'/-kubra, 1/594, 111/264.
87
Ahmed b. Hanbel, Musned, 111/364; Buhar1, Megaz1 32; Muslim, SalatU'l-musafir1n 312; Nesa1,
lmamet 41; lbn Huzeyme, Sahih, 11/297; lbn Hibban, Sahih, Vll/138; Hakim, Mustedrek, 111/31;
Beyhak1, es-Sunenu'/-kubra, 111/259; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/169.
76_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
Hanefiler bunu ~byle a~1klarlar: imam her gruba ancak namaz1n yans1ni
kildim. Ak~am namaz1n1n yans1 ise bir bu~uk rekatt1r. Oyleyse birinci grubun
yanmdaki hakk1 bir olarak sabit olmu~tur. Bir rekat yeterli olmad1g1na gore onlann
her iki rekatta haklan sabittir. lki rekat, ak~am namaz1n1n yans1d1r. Bundan dolay1
oturu~, iki rekattan sonra olmu~tur. Oturu~, iki yann1n aras1ni ay1rmak i~in me~ru
kil1nm1~t1r. Daha sonra birinci grup u~uncu rekat1 okumaks1z1n kilar. c;:unku onlar
namaza ba~tan yeti~ip imamla tamamlayamayan (lah1k) hukmundedirler. lkinci
grup ise ilk iki rekat1 imama sonradan uyan1n (mesbuk) yapt1g1 gibi okuyarak
kilarlar. Aras1nda ve sonunda otururlar.
· ' - ,! dii1 ~ ~y
,,: t_, J- {'J"JP.
\') Ll ~_,.-.: ·. ~
L".'ii ,oiJJI I/' J
J;, ~
"Bizi ikindi namazmdan a/1koydular. Allah on/arm kabirlerine ve kannlanna
ate~ doldursun. " 89 Eger sava~1rken namaz caiz olsayd1, Resulullah (s av) bu
namazlan kazaya b1rakmazd1.
Namaz Ayn1 ~ekilde, du~mana kar~1 giderken hayvana binerse namaz1 bozulur.
k1larken c;:unku hayvana binme namaz1 bozan ~ok i~ (amel-i kesir)dir. Bu, mutlaka yap1lmas1
hayvana
binmek gereken bir ~ey degildir. Bu, ihtiya~ duyulmayan ~eylerdendir. Yurumek ise bunun
88
Amel-i kesir/ _,.?Ji j+-JI Namaz1 bozacak kadar c;ok say1lan hareketler. Bir hareketi yapan kimseyi
d1~andan gbren onun namazdan olmad1g1n1 dU~Unecek olursa, o hareket amel-i keslr sayil1r. Baz1
f1k1hc;1lar ise bunun arka arkaya yapilan Uc; hareket olarak belirlemi~lerdir.
89
Abdurrezzak, Musannef, 1/576; lbn EbO $eybe, Musannef, 11/243, 244; Ahmed b. Hanbel, Musned,
1/79, 11/289; Buharl, Cihad 98; MUslim, Mesacid 202; Tirmizl, Tefslru'l-Kur'an 2; Nesal, Salat 14; lbn
Mace, Salat 6; lbn Huzeyme, Sahih, \\1289, 290; lbn Hibban, Sahih, V/39, Vll/148; Taberanl, e/-
Mu'cemu'l-kebir, X/297, Xl/384; Beyhakl, es-Sunenu'/-kubra, 1/459, 460; Heyseml, Mecmau'z-
zevaid, 11/53, 76.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 77
aksinedir. <;:unku du~man1n kar~1s1nda durabilmesi i~in yurumek gereklidir. Bir i~in
caiz olmas1, zorunluluktan dolay1d1r. Zorunluluk olan ~eye bzgu olur.
Sava~i;;1lar binekli olarak cemaatle namaz kilmazlar.
<;:unku onlarla imam aras1nda yol vard1r. Bu da imama uymanin ge~erliligine Ayn
bineklerde
engeldir. Ancak cemaat, imamla ayn1 binekte olursa imama uyma ge~erli olur. olanlarm
<;:unku aralannda bir engel yoktur. Muhammed (rh.a )'in binekli olarak cemaatle cemaat
olmas1
korku namaz1 kll1nmas1n1 caiz gbrdugu nakledilir. 0 ~byle demi~tir: Onlann
cemaatle namaz1n faziletine ula~malan i~in bunu istihsanen 90 caiz gbruyorum.
<;:unku biz onlar i~in cemaatin faziletine ula~s1nlar diye gidip gelme gibi daha
buyuk bir i~i caiz gorduk. Bu izni delil ile ispat ettik. Ruhsatlan ispatta reye yer
yoktur.
Sava~i;;1lar, di.i~manla kar~1la~madan korku namaz1m k1larlarsa, bu
[2/49]
imam ii;;in caiz, gidip-gelme suretiyle k1ld1klar1 takdirde cemaat ii;;in caiz
degildir.
<;:unku izin (ruhsat), du~man1n kar~1s1nda olduklan zaman verilmi~tir.
Du~man1n kar~1s1nda olmad1klannda gidip gelme suretiyle ruhsattan yararlanma
nedeni bulunmaz. Oyleyse bu ~ekilde klld1klan namaz caiz degildir. lmam1n namaz1
ise, gidip gelme yapmad1g1 i~in caizdir.
Di.i~manla
Sava~~1lar bir kalabal1g1 du~man zannederek korku namaz1 k1lsalar, baki11r. kar~1la~ma
Onlann du~man toplulugu oldugu meydana ~1karsa ruhsattan yararlanma nedeni yoksa korku
namazmm
ger~ekle~tigi i~in bu namaz ge~erlidir. ~ayet toplulugun deve veya s1g1r yahut da durumu
koyun toplulugu oldugu ortaya ~1karsa, neden ger~ekle~mediginden k1ld1klan
namaz da ge~ersizdir.
Gbrdukleri bir y1rt1c1 hayvandan korkmak, du~mandan korkmak gibidir. Y1rt1c1 hayvan
di.i~man gibidir
<;:unku ruhsat, korku nedenini onlardan kald1rmak i~indir. Bu hususta y1rt1c1
canavar ile du~man arasinda fark yoktur.
Allahu Teala daha iyi bilir.
90
lstihsan/.)~ )II: Muctehidin, bir meselede, kendi kan1s1nca o meselenin benzerlerinde verdigi
hukumden vazgec;mesini gerektiren nass, icma, zaruret, gizli k1yas, 6rf veya maslahat gibi bir delile
dayanarak, o hukmu b1rak1p halk1n yararina ba~ka guzel bir hukum vermesidir.
~EHiT
Biz Hanefilere gore sava~ta ~ehit olan ki~i y1kanmaz. Fakat namaz1
91
k1hrnr. Hasan-ul Basri (rh.a.)'ye gore hem y1karnr hem de namaz1 k1hrnr.
$afii (rh a) ise namaz1 k1l1nmaz, der. Hasan-ul Basri (rh.a.); y1kamak insan
oglundan blenlere bzgu sunnettir, der. Hadiste ~oyle rivayet edilmi~tir;
f)l ~ ~ r-s-~ _;.; 2. ~.µ 1)~ f ~ 1).p j ~)\j1 8-1. .:.il.O wf)l ~t
"Adem (as) o!Unce melek/er onu y1kad1/ar. Namaztnt k1/d1/ar ve ~oyle dediler;
$eh it de eceliyle olmu~tur. Ayrica
92
"Ey insanoglu! Bu, sizin o/Ulerinizin sunnetidir. "
~ehitlerin
oluyu y1kamak bir tur onu temizlemedir. Hatta, uzerine namaz kilmak, y1kad1ktan
y1kanmadan soma caiz olur. Once deg ii! $eh id in uzerine de namaz kil1n1r. Ayn1 ~ekilde onun
gi:imiilmesi
ic;in bir temizleme olsun diye y1kan1r. Uhud ~ehitleri, o sava~ta pek c;ok sahabi
yaraland1g1 ic;in y1kanmam1~t1r. Suyu Medine'den ta~1y1p onlari y1kamak sahabiler
ic;in c;ok zor olacakt1. Cunku yaralari genellikle ellerindeydi. Bundan dolay1 onlar
mazeretli say1ldilar.
Biz Hanefiler ise ~u hadise dayan1nz: Peygamber (s.a.v) Uhud ~ehitleri
hakk1nda ~oyle buyurmu~tur;
91
~ehitl •..,f-!J\: Allah yolunda canin1 feda eden mUslUman. YUkUmlU (MUkellef) ve taharetli (temiz)
oldugu halde bir tecavUz veya zulUm nedeniyle bldUrUlmU~ olup bundan dolay1 miras~llanna diyet
olarak herhangi bir tazminat gerekmeyen kimsedir.
92
Taberanl, el-Mu'cemu'l-evsat, Vlll/157; Hakim. Mustedrek, 11/595; Heyseml, Mecmau'z-zevaid,
111/157.
93
Nesal, Cenaiz, 82; Beyhakl, es-Sunenu'/-kubra, 1/647; Zeylel, Nasbu'r-raye, 11/223. Aynca bkz.
Abdurrezzak, Musannef, 111/540; Ahmed b. Hanbel, Musned, V/431.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 79
94
"Peygamber (s.a v.) Uhud ~ehitlerinden hi<;; birisi uzerine namaz k1/mad1 "
$eh idler Peygamber (s av )'in, '-:')lll ~t;J ._,i:_.:11 "K1!1<;; gunah!an si!er95 "
hadisinde oldugu gibi, ~ehitlik niteli6iyle gunahlann kirinden temizlenmi~lerdir
$ehit uzerine namaz, onun i<;;in bir ~efaat ve gunahlar1n1 temizlemek i<;;in duad1r.
Onlar y1kanmaya nasll ihtiya<;; duymazlarsa, buna da ihtiya<;; duymazlar. Aynca
Allahu Tea la, ~ehitleri diriler olarak nitelendirmi~ ve ~oyle buyurmu~tur;
94
Buhar1, Cenaiz, 72; Ebo DavOd, Cenaiz, 26,27; Tirmiz1, Cenaiz, 46; Nesa1, Cenaiz, 62; lbn Mace,
Cenaiz, 28; lbn Hibban, Sahih, Vll/471; Beyhak1, es-Sunenu'/-kubra, IV/10.
95
Ahmed b. Hanbel, Musned, IV/185; lbn Hibban, Sahih, X/519; Taberan1, el-Mu'cemu'/-kebir,
XVll/125; Beyhak1, es-Sunenu'/-kubra, IX/164; Heysem1, Mecmau'z-zevaid, V/530.
96
Ahmed b. Hanbel, Musned, IV/149; Buhari, Cenaiz, 72; Muslim, Fedail, 30; EbO DavOd, Cenaiz, 69-
71; Nesa1, Cenaiz, 61; lbn Hibban, Sahih, Vll/472; Taberani, el-Mu'cemu'/-kebir, XVll/278; Beyhaki,
es-Sunenu'/-kubra, IV/14.
SO _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsut
sonradan Peygamber (s.a.v.)'in tellal 1n1n "$ehitlerin du~tukleri yerde gbmulecegi "
sesini duyunca, geri dbnerek yak1nlanni oraya gbmmu~tUr.
Aynca blu uzerine namaz, onun ~erefini ortaya koymak i~indir. Bundan dolay1
Muslumanlara bzgudur. Peygamber (s av ), munaf1klar uzerine namaz kilmaktan
yasaklanm1~t1r. $ehit, ~ereflerin en ustUnune lay1kt1r. Kul, gunahlardan temizlense
bile onun derecesi, duaya ihtiya~ olmayan bir dereceye ula~amaz. Gbrmez misin ki
sahabiler, ResOlullah (s av) uzerine namaz k1lm1~lard1r . Onun derecesinin, ~ehitlerin
derecesinin uzerinde oldugu hususunda hi~ tereddut yoktur. Sonra ~ehit, Allahu
Teala'nin da buyurdugu gibi ahiret a~1s1ndan diridir.
~~)j_~ ~) ~ ~~\ ~,
$ehidin ahiret
a~1smdan diri, "Bilakis onlar Rab/an yaninda diridirler." (Al-i lmran, 3/169) Dunya a~1s1ndan ise
diinya
bludur. Miras1 payla~t1nl1r. Kans1, iddeti bittikten sonra evlenebilir. Ozerine namaz
a~1smdan olii
olmas1 k1linmas1nin farziyeti, dunya hukumlerindendir. Dunya hukumlerinde olu
oldugundan uzerine namaz kil1nir.
$ehidin
~ehit, uzerinde bulunan elbisesi ile kefenlenir.
elbisesiyle
gomiilmesi C.::unku ResOlullah (sa v) ~byle buyurmu~tur;
. 1<-···L,....\,·'i~
~j'-' J t¥ .: fr-"'_)"";)
"On/an kanlan ve yara/an ile gomunuz. " 97 Rivayet edilir ki, Zeyd b. Savhan,
Cemel sava~1nda ~ehitlikle sonu~lanan yaray1 al in ca ~byle demi~tir. "Benim
uzerimden hi~bir kan lekesini y1kamay1n. Hi~bir elbisemi ~1karmay1n. c.;:unku ben,
mucadelede mahir bir ki~iyim. Beni olduren ki~i ile k1yamet gununde
davala~acag1m." Hacer b. Adi rivayet eder ki; Ammar b. Yasir S1ffin'de ~eh it
edilince ~byle demi~tir; "Benim uzerimden hi~bir kan lekesini y1kamay1n. Hi~bir
elbisemi ~1karmay1n. c.;:unku ben, Muaviye ile Cade ( •)W) ahiret caddesinde
kar~ila~acag1m" 98 demi~tir . Hucr b. Adiyy'den de bbyle nakledilmi~tir
~u kadar var ki, ~ehidin uzerinden silah, deri, kurk, kaftan, mest ve
$eh id in
iizerindeki
migfer gibi ~eyler c;1kanhr. c;unku bunlan du~manma kar~1 savunmak ic;in
savunma giymi~tir. Art1k bunlara ihtiyac1 kalmam1~t1r. Aynca bunlarla gomulmek,
te~hizatmm
durumu
cahiliyye Araplannm adetidir. Onlar, kahramanlarm1 uzerinde bulunan
silahlarla gomuyorlard1. Bize onlara benzemek yasaklanm1~t1r.
~ehitlerin kefenleri, istendiginde fazla veya az yap1labilir.
[2/51]
97
Abdurrezzak, M usannef, 111/540; Ahmed b. Hanbel, Musned, V/431; Nesai, Cenaiz, 82; Beyhaki, es-
Sunenu'l-kubra, IV/11; Zeylei, Nasbu'r-raye, 11/223.
98
lbn Eba $eybe, Musannef, 11/457; Ali el-Mutteki, Kenzu'l-ummal, Xl/470.
NamazKitab1._ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 8l
ZJ_,i!;.,. .»1 l :.
- q::::- • ~ icw U1 ! ~10c
~ r. - . r- ; r- "l'.J rs - ~:1 ,J.:;'!_,....,
~ll Y' ! ~. •~i1 d! ,: :1iii1 ~I)..
. _,. ..r-' <..::>;y
IJj ::~ '..t_; ~I Lr!~ -~; Jj\ 0-"J i;i1)jlj ~)Ii) ~1_;_;:.JI J Ll;_ ~I~ j 0µ_j
99
Miirtes /.!.,;_,.JI Allah yolunda mucadele ederken Musluman olmayan kimsenin saldmsina ugray1p
yara alarak bir tarafa ,ekilen ve biraz yiyip i'tikten veya konu~tukdan yahut uyuduktan ya da ila'
ald1ktan sonra veya bilinci yerinde olarak bir namaz vakti ge,tikten sonra vefat eden Musluman.
82 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
"Allah muminlerden ma/Ianni ve can!anni, kendilerine (verilecek) cennet
kar?iltgmda satm a!mt?ttr. <;unku onlar Allah yo!unda sava?tr!ar, 6/dururler ve
a/Urfer. (Bu), Tevrat'ta, inci/'de ve Kur'an'da Allah uzerine hak bir vaaddir.
Allah'tan daha r;ok sozunu yerine getiren kim vardtr! Oyleyse Onunla yapmt?
o/dugunuz bu alt? veri?inizden do/ayt sevinin. i?te bu, (gerr;ekten) buyuk
kazan<;ttr." (et-Tevbe, 9/111) Bu anlamda silah ve diger ~ey e~ittir.
Sava~ta yara Bir ki~i. i.izerinde hii;;bir iz olmakslZln harp meydanmda oli.i olarak
izi
olmaks1zm bulunursa, y1kanir.
olii
bulunanm c;:unku bldurulen, kendiliginden olen (meyyit)den bir iz ile ayrll1r. Ozerinde
durumu herhangi bir iz olmad1g1nda; canin1n r;1kmas1, du~mandan olan bldurme ile degil
de, iki safin kar~lla~mas1 aninda korkunun ~iddetinden kalbinin perdesi y1rtllarak
blmu~ olabilir. Korkaklann ba~lanna bu tUr ~eyler gelebilir. Ozerinde bir iz
bulunursa y1kanmaz. Onun blumune bu yaran1n neden verdigi ve yaranin du~man
taraf1ndan oldugu ar;1kt1r. c;:unku iki saf1n kavu~mas1 bunun ir;in olur.
Kural ~udur. Hukum, bir nedenin pe~inden ortaya r;1karsa, o nedene
dayand1nl1r. ~ayet kan, baz1 deliklerden r;1k1yorsa bak1l1r. Eger ir;teki bir yaradan
degil de burun, dubur ve tenasul uzvu gibi yerlerden r;1k1yorsa, y1kanir. c;:unku
bazen ki~ide burun kanamas1 olabilir. Veya korkunun ~iddetinden bazen kan
i~eyebilir. Bazen kan, ir;te herhangi bir yara olmaks1z1n d1~k1 deliginden r;1kabilir.
Eger kan, kulag1ndan veya gbzunden r;1k1yorsa y1kanmaz. c;:unku kan, bu iki
[2/52] bblgeden ancak ir;teki bir yara nedeniyle r;1kar. Oyleyse, ba~1na vurulan bir darbe
nedeniyle kulak ve gbzunden kanin r;1kt1g1 ar;1kr;a ortadad1r.
Agz1ndan kan r;1kmas1 durumunda ise, eger kan ba~1ndan geliyorsa y1kanir.
Yaran1n ag1z taraf1ndan ve burun taraf1ndan olmas1 ayn1d1r. Eger kan karn1ndan
geliyorsa y1kanmaz. c;:unku kan, kanndan ancak ir;teki bir yara nedeni ile gelir. Bu
da ancak kan1n rengi ile bilinir.
Vol
Her kim yol kesenler tarafmdan oldi.iri.ili.irse, ayni ~ekilde y1kanmaz.
kesenlerle
sava~1rken
c;:unku o, mal1n1 savunurken bldurulmu~tUr. Peygamber (s a.v) ise ~byle
oldiiriilenin
durumu buyurmu~tur.
"Her kim ma/mt korurken 6/duru!Urse o :;ehittir. " 700 Bundan dolay1 y1kanmaz.
!jehirde haks1z
yere silahla Biz Hanefilere gore ~ehirde haks1z yere silahla oldi.iri.ilen ki~i de, ayni
oldiiriilenin ~ekilde, y1kanmaz.
durumu
100
Abdurrezzak, Musannef. X/114; Ahmed b. Hanbel, Musned, ins; Buhan, Mezalim, 33; Muslim,
Iman, 226; Ebu Davud, sonnet, 28,29; Tirmizl, Hudud, 21; Nesal, Muharebe, 22; lbn Mace, Hudud,
21; Hakim, Mustedrek, 111/741; Beyhakl, es-Sunenu'/-kubra, 111/265.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 83
$afii (rh.a) ise y1kanacag1ni soylemi~tir. Bu hi..iki..im, $afii (rh.a.)'ye gore kasten
oldi..irmenin, hata ile oldi..irme gibi diyeti gerektirmesindendir. Canina kar?1l1k mal
olan bedel vacip oldugundan, y1kanir.
Biz Hanefilere gore ise kas1t, mal1 gerektirmez. Bu ki~i, canina kar~li1k mal
olan bedel vacip olmayan, haks1z yere oldi..iri..ilmi..i~ birisidir. Oyleyse ~ehittir. Vacip
olan k1sas, halis bedel degildir. Bilakis cayd1nc1 bir cezad1r. Boyle olunca ~ehitlik
niteligini bozmaz. Biz Hanefilerin bu husustaki dayanag1, Osman (r a) hadisidir.
<:;:i..inki..i o, ~ehirde oldi..iri..ilmi..i~ti..ir. $ehittir ve y1kanmam1~t1r.
Eger silah1n d1~1nda bir ~eyle oldi..iri..ilseydi, y1kan1rd1. <:;:i..inki..i bu, yanilma (hata
ile oldi..irme) anlam1ndad1r. Canina kar~1l1k mal olan bedel gerekir. Tahavi (rh a)
?Oyle anm1~t1r.
EbO Yusuf ve Muhammed (rh a )'e gore ki~inin ta~ veya bi..iyi..ik bir degnekle
oldi..iri..ilmesi ile silahla oldi..iri..ilmesi aras1nda fark yoktur.
EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore ise (ta~ veya degnekle oldi..iri..ilmesi durumunda)
y1kan1r. Bu farkl1 gori..i~ler onlann bu aletlerle oldi..irme durumunda k1sas1n vacip
olup olmamas1 konusundaki gori..i~ ayrli1klanna dayanir.
Adaletin
Eger ki~i. k1sas
101 102
veya recm'den dolay1 hakh olarak oldurl.ilurse, uygulanmas1
y1kanir. nedeniyle
oldiiriilenin
Maiz (r a), recm olununca amcas1, ResOli..illah (s av )'a gelerek ~oyle demi~tir; durumu
J
- GS
, J
- ~i ·'J
,
..,:..j11
.
·~: .. -1 · ·~1 q-
, ~.Y i..Y-' J
i:- ~·:~·
1:.i '-!"" .Y
I ..:.i!J .ill 1~ U-
, y .
'1~; ']
'* ~
"Boyle soyleme! (unku o, oy/e bir tevbe etti ki, tevbesi yeryuzundekilere
703
taksim edi/se onlara yeterdi. Git, onu y1ka, kefen/e ve namazm1 k11!"
Aynca ~ehit, canini Allahu Teala'nin nzas1n1 kazanmak i~in feda etmi~tir. Bu,
adalet geregi oldi..iri..ilen ki?ide bulunmaz. C::i..inki..i, hak ettigi bir cezanin yerine
getirilmesi i~in can1n1 feda etmi~tir.
cezas1 dolay1s1yla olen ki~i de y1kan1r.
104 105
Ayni ?ekilde, had veya ta'zlr
101
K1sas 1..,.,w1: Herhangi bir hakk1 onun gibi, ona denk ba~ka bir ~eyle almak. D1n1 terim olarak;
bldurulene kar~1l1k bldurenin hayat1na son verme veya birini yaralayan ya da bir organin1 kesen
kimsenin, zarar verdigi organlanna ayni i~lem i n yapilmas1.
Reem/~)1: islami esaslara uygun bir evlilik ge<;irmi~ (muhsan) kad1n veya erkegin zina etmeleri
102
Had I W1: Mi ktarlan dinen belirlenmi~ cezalar. Bunlar, suc;u i~leyenler ic;in cezaland1rma (ukObet)
104
diger insanlar ic;in ise cayd1rma amacina yonelik cezalard1r. Hadler; hadd-i zina, hadd-i ~Orb, hadd-i
sekr, hadd-i kazf, hadd-i kat'1 tar1k ve hadd-i sirkat olmak uzere alt1 k1sma ayril1r. Bunlara "hudOd-1
halisa" denir.
Ta'zir/ _,).•.:.JI: Tedip ve terbiye etmek . D1n1 terim olarak; hadlenn (dinen belirlenmi~ cezalarin )
105
altindaki cezalarla suc;lunun tedip edilmesi, had ve kefaretin ongorulmedigi suc;lardan vazgec;irmek
ic;in terbiye etmek. Hakimin ta kdirine gore; 1slah oluncaya kadar hapis, 39 sopay1 a~mama k
ko~uluyla daya k ile olabildigi gibi, kula k burkmak, sert soz, hakimin as1 k c;ehreyle ba kmas1,
yalanc1l1g1n1n ilan1, surgun ile de ta'zirin infaz1 mum kundur. Sue; ve suc;lunun durumuna gore
hakimin takdirine b1rak1lm1~t1r.
106
Kasame/:L.L...4ll: Herhangi bir koyde veya mahallede, buyu k cami, cadde veya kopru gibi umumi bir
yerde veya bir ki~inin mulkunde, uzerinde oldurulme belirtileri bulunan katili mec;hul bir ceset
bulununca, maktulun yak1nlarinin dava etmeleri uzerine, o yer hal k1ndan elli ki~iye "Billahi biz onu
oldurmedik ve onun katilini de bilmiyoruz" diye yemin ettirilmesidir. 0 insanlara, olenin diyeti
odettirilir.
107
Diyet/:i.;JJI: Cinayet sebebiyle oldurulen veya yaralanan ki~iye, ya da mirasc;ilarina odenm esi
gereken mald1r. Bir ba~ka ifade ile, oldurme olaylarinda oldurulen k i~inin can1na kar~ 1l1 k , organlara
verilen zararlarda ise yaralanan veya kesilen organin bedeli olarak suc;u i~leyen kimse yahut onun
ak1lesi taraf1ndan odenmesi gereken mala denir.
108
Darim1, 11/71; Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/215; Buhar1, Cenaiz, 19; Muslim, Hae, 93; Nesa1,
Menasik, 47; lbn Mace, Menasik, 89; Taberan1, el-Mu'cemu'/-kebir, Xll/77; Beyhak1, es-Sunenu'l-
kubra, V/53; Zeyle1, Nasbu 'r-raye, 111/24.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 8S
alameti olan ibadetle me~guldu. Oyleyse gaza eden ki~i ~ehit edildigi zaman,
uzerindeki alamet nasil kal1yorsa, onun uzerinde de alameti b1raki11r.
Biz Hanefiler'in delili Ata'n1n naklettigi ~u hadistir;
~-i.~
.)- Yb:-' ···!~
; fi:'
-·-· -
J ~J J
t.;,i·) 1J ~
. .-. Jw..:.,1; \,.j"-4
· , if 1. ·.?i l:p'
· r..r-- .~110i
"Peygamber (s a v.)'e ihram/1 o!arak 6/en bir ki~i sorulunca, ~6yle buyurmu~tur;
"Ba~1n1 ve yuzunu 6rt0n. Onu Yahudilere benzetmeyin. " 109 Ay~e (r.a.)'ye de bu
soruldu. 0, ~oyle dedi
.:.h;· ·
I~~
I ' ~ '· l4 "'-'I ·:' I
., ~ -
- It... J.J · ·1 .., , ~_:, t:e.. ·1 ~ l>- ~J....<, ..:..i)IJ: '-J1 ~ ~;l ')l i·1 ..;.;L.1;1
.
0 .
' J J ·; ~ i..r- J -~ . • • ~ ~ - if ·.
ll _; ~
"/nsanoglu 6/dugunde ameli sadece Or:; ~eyden do/aYf kesi!mez. Sadaka-1
cariye, faydali ilim, dua eden sa/ih evlat. " 111 lhram, bu ur:; ~eyden biri olmad1g1ndan
alum ile kesilir. Bundan dolay1 kendisine hac emredilen ki~i ihraml1 olarak kalamaz.
lhramdan r:;1kar. Ba~1n1 ve yuzunu kerpir:; veya toprakla ortmek caiz olduguna gore
ayn1 ~ekilde kefenle ortmek de caizdir. Bedevi hadisinin yorumu ise ~oyledir.
Peygamber (s.a.v.), oldukten sonra onun, ozel olarak ihraml1 kalacag1n1 vahiy yoluyla
ogrenmi~tir. Resulullah (s.a.v.), sahabilerinden baz1larin1 bir tak1m ozelliklerle
digerlerinden ay1riyordu.
isyanc1larla sava~1rken oldurulen adil ki~i ~eh it say1hr ve y1kanmaz. isyanc1larla
sava~1rken
c;:unku isyanc1larla sava~mak emir olunmu~tur. Allahu Teala bu hususta ~oyle iilen ~ehidin
durumu
buyurmu~tur.
109
Muvatta, 1/327, 11/399; Taberan1, e/-Mu'cemu'l-kebir, Xl/183; Beyhak1, es-Sunenu'l-kabra, 111/394;
Darakutni, SOnen, 11/297.
110
Abdurrezzak, Musannef, 111/537; lbn EbO $eybe, Musannef, 11/459; Beyhak1, es-Sunenu'l-kabra,
IV/19.
111
Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/372; Muslim, Vas1yyet, 14; EbO DavOd, Feraiz, 14; Tirmiz1, Ahkam, 36;
Nesa1, Vasaye, 8; lbn Huzeyme, Sahih, IV/122; lbn Hibban, Sahih, Vll/286; Beyhak1, es-Sunenu'l-
kabra, Vl/278.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 87
c;:ocuk hakk1nda ise anla~mazl1k vard1r. EbQ Yusuf ve Muhammed (rh a )'e gore
[2/54]
c;ocuk y1kanmaz. c;:unku gunahlardan temiz olma hususunda c;ocuklar ergin (balig)
olanlardan daha ustUndur. Ergin, ~ehit edildiginde gunahlardan temizlendi diye
y1kanm1yorsa, c;ocugun y1kanmamas1 daha onceliklidir.
EbQ Hanlfe (rh.a.)'ye gore onlar y1kan1rlar. c;:ocuk ic;in k1l1c1n silecegi bir gunah
yoktur. Bu durumda c;ocuk hakkinda, oldurulme ve kendiliginden olme aras1nda
bir fark olmad1gindan, y1kan1r. Aynca, c;ocuk yukumlu (mukellef) olmad1g1ndan,
dunyadaki haklannda kendisi davac1 olamaz. Ahiretteki haklanndaki davac1s1 ise,
onu yaratan Allahu Subhanehu ve Teala d1r. Allah (cc) ise tan1klara ihtiyac; duymaz.
Onun uzerinde tanikl1k izleri b1rakmaya ihtiyac1 yoktur.
insanm el ve ayak organlarmdan biri bulundugu zaman y1kanmaz. Olii insanm bir
Ozerine namaz da k1lmmaz. Fakat o gomi.ili.ir. organi i~in
namaz k1hnmas1
c;:unku me~ru olan olu uzerine namaz k1lmakt1r. O da organlann1n birinden
degil, bedeninden ibarettir. Organin sahibi hayatta olabilir. Halbuki diri uzerine
namaz k1linmaz. Eger organ bulundugunda namaz1 k1l1n1r dersek, ba~ka bir organ
bulundugunda da namaz1 k1l1nm1~ olacakt1r. Bu da bir olu uzerine namaz1n
Cenaze namazmm
tekrarina neden olur. Boyle bir ~ey de biz Hanefilere gore me~ru degildir. tekrarlanmamas1
durumu
~afii (rh a) ~oyle der. Parc;ay1 tUme k1yas ederek bulunan parc;a y1kan1r. Namaz1
kil1n1r. c;:unku insan1n kendi gibi organlan da saygind1r. Ona gore bir olu uzerine
namazin tekrarlanmas1nda bir sak1nca yoktur.
Biz Hanefilere gore insan1n bedeninin yans1 uzunlamas1na yanlm1~ olarak
bulunursa namaz1 k1l1nmaz. c;:unku ona namaz kil1nacak olursa, bulundugu zaman
diger yans1na da namaz kilinm1~ olabilir. Bu durum ise, bir olu uzerine namaz1n
tekranna neden olur.
Ba~s1z bedenin
Bedenin c;ogu veya yans1 ile beraber ba~in1n bulunmas1 durumunda, ona ~ogu veya ba~
namaz kd1n1r. c;:unku c;ogunluga, tamam1n1n hukmu verilir. Bu durum, bir olu ic;in ile yaris1 varsa
namaz1
namaz1n tekrar k1l1nmasina neden de olmaz. k1hnabilir mi?
113
Abdurrezzak, Musannef, Vll/199; Beyhak1, es-SOnenO'/-kObra, Vll/169; Zeyle1, Nasbu'r-raye, IV/273
Namaz Kitabi. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 89
~~ ~JJIY; 0~)1i ~ j j ,
"Biz insana, ana babasma iyi davranmasm1 tavsiye etmi?izdir." (el-Ankebut,
29/8) Bununla kast edilen mu~rik ana-babad1r. Allahu Teala'nin ~u ayeti bunu
gbsterir;
·Lili ~
. .J',
!- ~_,_;_ ..;_,l;J ~ , o I, , ~ - :.1.-;.; ~~\
- J -l J J - .,, - . -
"Git onu y1ka, kefen!e ve gom! Bana gelinceye kadar da hic;bir ?ey
114
konu?ma. " Ali (r a), Peygamber (s av )'in yanina dondugunde ban a, kar~1l1ginda
k1rm1z1 develeri bile istemeyecegim dualarla dua etti, demi~tir. Said b. Cubeyr (r.a)
~oyle dedi. Bir adam ibn Abbas (r a.)'a sordu. "Annem H1ristiyan olarak oldu, ne
yapay1m?" 0 da; ~;i j ~ j lt:c.:i. "Onu y1ka, kefenle ve gom. " diye cevap
115
verdi. Haris b. EbO Rabia, H1ristiyan olan annesi olunce sahabilerden bir grupla
. 116
beraber onun cenazes1ne kat1lm1~t1r.
Ancak kafir, uzerine suyu dokmek suretiyle pisliklerin y1kand1g1 gibi y1kanir. Kafirin
Musluman'a yap1ld1g1 gibi, namaz abdesti gibi abdest ald1rilmaz. (:unku o, hayatta oliisiiniin
y1kanma
iken abdest alm1yordu. ~ekli
114
Abdurrezzak, Musannef, Vl/39; Ahmed b. Hanbel, MOsned, 1/103; EbO DavOd, Cenaiz, 64-66;
Nesa1, Taharet, 128; Beyhak1, es-SOnenO '/-kObra, 1/305.
115
lbn EbO ~eybe, Musannef, 111/33; Ayn1, UmdetU'l-qar1, VIII/ 193.
116
Ayn\, Umdet0'1-qar1, VIII/ 193.
-
90 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
birisi olmad1g1 zaman yaparlar. Onlardan biri olursa, kendi blulerine yapt1klar1n1
ona da yapmalar1 ic_;in Muslumanlar oluyu onlara b1rak1rlar.
Musluman bir c_;ocuk oldugu zaman, kafir olan babas1na onu y1kama ve diger
Miisliiman
bir ~ocugu, haz1rl1klann1 yapma imkani verilip verilmeme konusunu Hakimu'~-$ehid Mervezi
kafir
ac.;1klamam1~t1r. Babaya bu imkan1n verilmemesi gerekir. c;:unku bir Yahudi, olumu
babasmm
y1kamas1 aninda ResOIUllah (s av )'a iman edince, onun yan1ndan blene kadar kalkmad1.
Sonra da sahabilerine ~byle dedi;
. -?~. 4)1
. ~~lj ~ j ~ ~ ,:.1 j f5~1 j.l
"Karde~inizin (i~lerin1) oglu i!e Yahudi baba arasma girmeksizin siz
ustlenin. " 117
Kafirin, Musluman c_;ocugun kabrine girmesi de mekruhtur. c;:unku kafirin
Kafirin,
miisliiman oldugu yere gazap ve lanet iner. Musluman'in kabri ise bundan korunur. Onu,
kabrine
Muslumanlann sunneti uzere koymak 1c_;in kabrine Muslumanlar girerler. Onu
girmesi
kabre koyarken ~byle derler;
. •
'
.li\J , ,
• J--'J
.
~ 1;
'
.iii
1..s'"'"J - ~
•
"Allah'm adiyla ve Resu!Ul!ah (s.av)'m dini uzere" 178
[2/56]
Allahu Teala daha iyi bilir.
CENAZENiN TA~INMASI
Cenazenin Biz Hanefilere gore cenazeyi ta~1makta sunnet, dart ki~inin dart yanindan
ta~mma usulii
ta~1mas1d1r.
$afii (r.a.)'ye gore ise sunnet olan, iki kol aras1nda ta~1makt1r. Bunun ~ekli de
~byledir. Tabutu iki ki~i ta~1r. Biri one gec_;erek tabutun iki yanin1 omuzlan uzerine
koyar. Digeri de arkaya gec_;erek bunun gibi yapar. $afii (rha) Peygamber (sa v)'den
rivayet edilen; .;.)rs- ~ ~~ .} ~ •..ib:- }->
~i "Sa'd b. Muaz (ra.)'m
cenazesini (tabutun) iki ko!u arasmda ta~1m1~t1r. " Hadisini delil getirmi~tir.
1
~)
-·~1 1~
~ :\·y. ,J'!
~ ~ J· W1
.
-~ ~l ~I
(... •
7
~
117
Ahmed b. Hanbel. Musned. 1/416; Taberan1. el-Mu'cemu'f-keblr, X/153.
118
Abdurrezzak, Musannef. 111/497; Ahmed b. Hanbel, Musned, 11127; lbn Mace, Cenaiz, 38; TirmizT,
Cenaiz, 54; Hakim, Mustedrek, 1/520.
119
Zeylel, Nasbu'r-raye, 11/209.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _91
"Her kim bir cenazeyi kirk adtm ta~1rsa o ki~inin kirk tane buyuk gunaht af
buyurulmu~tur.
727
olur. "
Cenazeyi ta~1ma hususunda belirlenmi~ bir zaman yoktur. Ancak acele Cenazeyi
ta~1rken
etmek bana, geciktirmekten daha sevimli geliyor.
ace le
Ci..inki..i rivayet edildigine gore; Peygamber (s a.v )'e cenazenin nasll edilmesi
"Htz!tca! Ko~arak degil. c;ok htz!t da degil. Eger cenaze iyi kimselerden ise onu
hayra kavu~turmaya acele etmi~ o!ursunuz. KotU ise, kotU ki~iyi bir an evvel
omuz!anntzdan b1rakm1~ o!ursunuz." veya ~oyle buyurmu~tur, "Uzak a/sun
.k .. h 122
ce hennem l1 guru . "
12 0
lbn Ebo $eybe, Musannef, 11/481; lbn Mace, Cenaiz, 15; Taberan1, el-Mu'cemi/l-kebir, IX/320;
Beyhak1, es-Sunenu'l-kubra, IV/19.
121
lbn EbO $eybe, Musannef, 11/481; lbn Mace, Cenaiz 15; Taberan1, el-Mu'cemu'/-kebir, IX/319;
Kenzu'/-ummal, XV/926.
122
Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/394; Ebo DavOd, Cenaiz, 45,46; Tirmiz1, Cenaiz, 27; Beyhak1, es-
Sunenu'l-kubra, IV/22; Zeyle1, Nasbu 'r-raye, 11/21 o.
92 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
Cenazenin oni.inden yuriimekte bir zarar yoktur. Biz Hanefilere gore
Cenazenin
arkasindan arkasmda yi.irumek daha faziletlidir.
yiiriimek
$afii (rha) onunde yurumenin daha faziletli oldugunu soylemi~tir. c;:onku
rivayet edildigine gore Ebubekir (ra.) ve Omer (r.a.) cenazenin onunde yuruyorlard1.
Bir de insanlar oluye ~efaatc;idirler. $efaatc;i ise normal olarak ~efaat ettigi ki~inin
onune gec;er.
Biz Hanefilerin delili , Peygamber (sav )'in Sa'd b. Muaz (r.a.)'in cenazesin in
arkas1nda yurudugunu ac;1klayan hadistir. "Ali b. Ebl Talib (r.a.) de cenazenin
arkasinda yurudu . Ona ~oyle denildi, Ebubekir ve Omer (r.a.J cenazenin onunden
yuruyorlard1. O da ~oyle dedi. Allahu Teala onlara rahmet eylesin. Onlar cenazenin
arkas1nda yurumenin daha faziletli oldugunu biliyorlard1. Ancak insanlara i~i
kolayla~t1rmak istemi~lerdir." Bunun anlam1 ~udur. lnsanlar cenazenin onunde
123
[2/57)
yurumekten kac;in1yorlard1. Eger arkasindan yurumeyi tercih etselerdi cenazeye
kat1lanlann yolu daralm1~ olacakt1. lbn MesOd (r a) ~oyle demi~tir.
_~OJ ~
...
~µ1 ~
...
1+4t;l _j..J1
::. .. •j~I ~ u-Ll1
j&. ...
J_.aj
"Cenazenin arkasmda yunJmenin onunde yurumeye olan usti.inli.igu, farz
namazm nafile namaza olan usti.inli.igu gibidir. " 124
Aynca cenazenin arkas1nda yurumek daha ogut vericidir. c;:unku ona bakar.
Kendi durumunu du~unerek ibret al1r. c;:ogu kez de cenazenin ta~inmasinda
yard1ma ihtiyac; duyulur. Onun arkas1nda olduklan zaman, ihtiyac; duyuldugunda
yard1m etme imkan1 bulurlar. Bu ~ek ilde davranmak daha iyidir. $efaatc;inin one
gec;mesi ise kendisinden yard1m isteyen ki~iyi, acele edilirse ba~1na gelecek bir
cezaya engel olmak ic;indir. Boyle bir durum ise cenazede soz konusu degildir.
Cenaze yere Cenaze kabrin yamnda yere konulunca, orada oturmakta bir sakmca
konulunca
~ah~mayanlar yoktur.
oturur
Peygamber (sa v ), kabrin ba~inda sahabilerle beraber ayakta iken bir Yahudi ;
"Bizier de olu lerimize boyle yapanz" demi~ti. Peygamber (s av) oturdu . Ashab1na
da,
12 5
"Onlara aykm davramn." buyurdu.
Ta~1yanlann
omuzlanndan indirilmeden once oturmak ise mekruhtur. c;:unku
c;ogu kez bu esnada yard1mla~maya ihtiyac; duyarlar. Ayakta olduklan zaman
123
Abdurrezzak, Musannef, 111/447.
124
Abdurrezzak, Musannef, 111/447.
125
EbO DavOd, Cenaiz, 42,43; Tirmizi, Cenaiz, 35; lbn Mace, Cenaiz, 35; Beyhaki, es-SiJneniJ'/-kiJbra,
IV/28.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 93
yard1mla~abilirler.
Yere konulduktan sonra ise buna ihtiyac,; duyulmaz. Bir de onlar
bluye ikram olsun diye orada bulunurlar. Omuzlardan indirilmeden oturmak, bluyu
hakir gbrme ve hafife alma anlam1na gelir. Yere konduktan sonra ise bu anlama
gelmez.
Erkeklerin c;ocuk cenazesini ta~1malan, hayvan l.izerinde
ta~mmasmdan bana daha sevimli gelir.
(unku hayvan uzerinde ta~1nmas1, sanki yuk ta~1mak gibidir. El uzerinde
ta~1mak ise oluye bir ikramd1r. (ocuklara da buyukler gibi ikram edilir.
Olli olarak dogan c;ocuk y1kanmaz ve cenaze namaz1 k1hnmaz. Olii dogan
~ocugun
Y1kanmas1 hakk1nda degi~ik rivayetler vard1r. durumu
Tahavi (rh a.), EbO Yusuf (rh a )'dan, y1kanacag1n1, isim verilecegini fakat cenaze
namaz1n1n k1linmayacag1n1 nakletmi~tir.
Muhammed (rh a); "Olu dogan c,;ocugun cenazesi y1kanmaz. lsim verilmez ve
cenaze namaz1 da kll1nmaz" demi~tir. Bunu da Kerhi, boylece nakletmi~tir.
Ac,;1klamas1 ~udur. (unku blu olarak dogan, cuz (parc,;a) hukmundedir. Bu nedenle
cenaze namaz1 k1l1nmaz ve y1kanmaz.
Tahavi (rh.a.)'nin tercih ettigi gbru~un ac,;1klamas1 ~udur. Olu olarak dogan
mumin bir ki~idir. lnsanlardan y1kanip da namaz1 k1l1nmayanlar vard1r.
Bu hususta en fazla sbylenen, onun bir ac,;1dan parc,;a hukmunde oldugudur.
Bir ac,;1dan da ki~i hukmundedir. lki benzerligi de itibara alarak ~byle deriz. Ki~i
olmas1 itibanyla y1kan1r. Parc,;a olmas1na bakarak da cenaze namaz1 k1linmaz.
$ayet canl1 olarak dogup sonra blse, Muslumanlann blulerine yapllan i~lem
ona da yap1l1r. Diri olarak ayrlld1gindan dolay1, her ybnden mu min bir ki~i say1l1r.
Ciiniipiken
Bir kimse cl.inl.ip iken ~ehit olarak oldl.irl.ildl.igl.inde, Ebu Hanlfe (rh.a.)'ye ~ehit olanm
gore y1kamr. Ebu Yusuf (rh.a.) ile Muhammed (rh.a.)'e gore y1kanmaz. Onlar, durumu
~ehitlik niteligi cunupll.ik olsa da gerc;ekle~ir, derler.
ill~ _,;,
"Y1kanmas1 bu nedendendir. " 126 buyurdu. Sa'd b. Muaz (r a.) blunce
Peygamber (s.a v) ~byle buyurdu;
;ili;~ 1· ~.
~
GJJ .)t. l.4.5 ~iJI
1
-
"-'; CJ .)8. ']
1
.li...;,
•
I·:.. 1 1
.)t
..;----._ JJ ,
Aynca ~ehitlik niteligi alum nedeniyle y1kaman1n farz olu~una engeldir. Daha
evvel farz olan bir ~eyi du~urmez. Gbrmez misin ! $eh id in elbisesinde bir pislik olsa,
o pislik y1kan1r. Fakat Lizerindeki kan y1kanmaz. Ayn1 ~ekilde temiz olan ki~iye,
blumu nedeniyle y1kamak farz olur. Arna ~ehitlik niteligi buna engeldir. Cunubun
y1kanmas1 ise blumden once farz idi. Bu farz ~ehitlik niteligiyle du~mez.
Hay1z kan1 kesildikten sonra ~ehit edilen kad1n1n durumu hakk1ndaki farkl1
gbru~ler de buna dayanir. $ayet kad1n kan kesilmeden ~ehit edilirse EbO Hanlfe
(rh.a.)'den iki rivayet vard1r. Bir rivayete gore bu kadin y1kanmaz. (:unku kan
kesilmeden once ona y1kanmas1 farz degildi. Ba~ka bir rivayette ise y1kan1r. (:unku
kanin kesilmesi, blumle meydana gelmi~tir. Akan kan, kesilme an1nda y1kanmay1
gerektirir.
Allah Subhanehu ve Tea la daha iyi bilir.
126
Malik, Muvatta, 11/463; Abdurrezzak, Musannef, 111/545, V/275; lbn EbO $eybe, Musannef, Vl/447.
127
Kenzu'l-ummal, Xl/1027; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/224.
OL0Y0 YIKAMA
61iiyii
Olliyli y1kamak farzd1r. Bu, mlislliman1n mlislliman lizerindeki haklan y1kamamn
hiikmii
climlesindendir. Peygamber (s.a.v l ~oyle buyurmu~tur.
~)l.:s. o_y_. JJ\ ~L>I 1..W\ ~ - 'i.:JI ~ - -! ' i:..., _ I'! 11 _L~.:.il
I;, ~
-- J .. - J- l..T-"':' Ji-
-- .) ~~ - r=-- c.,r-
4J Jl.9 ~I 1~!.J oj~ I t_~l j ~__,4.ll
"Mus!Uman'm Mus!Uman uzerinde alt1 hakkt vardtr. Se/am a/mak, haVitrana
'yerhamukellah' demek, davete gitmek, hastayt ziyaret, cenazeye kattlmak ve ogut
61iiyii
isteyince ogut vermek. " 128 y1kama
usu Iii
EbO Hanlfe'nin Hammad'dan, onun da ibrahim (en-Nahai) (rh.a )'den rivayet
ettigine gore ibrahim ~oyle demi~tir. Olli y1kanacag1 zaman elbiseleri c;1kart1l1r.
~linkli hayatta iken y1kanacag1 zaman elbiselerini c;1kamd1. Ayn1 ~ekilde oldlikten
sonra da elbiseler c;1kanl1r. Bu, sahabiler aras1nda me~hurdu. Oyle ki, vefat
ettiginde ResOllillah (sa.v.)'1n elbisesini c;1karmak istemi~lerdi. Ancak ev taraf1ndan
.i :._,; ~j ~ 1µ1
129
"Peygamberinizi gomlegi lizerindeyken y1kay1n1z" diye seslendiler. Bu,
elbise ile y1kaman1n O'na (s.a.v.) ozgli oldugunu gosterir.
Olli, tene~ir lizerine konur. Muhammed (rh a), tahtanin lizerine; k1bleye 121591
c;evrilmi~ olarak m1, yoksa uzunlamas1na m1 konulacag1ni ac;1klamam1~t1r. Hanefi
alimlerimizden bir grubu, ki~inin hastayken ima ile namaz kllmak istedigi zaman
yapt1g1 gibi, k1ble yonline uzunlamasina konulacag1 gorli~linli tercih etmi~lerdir.
Diger bir grup da, kabre yerle~tirmede oldugu gibi uzunlamas1na konulmas1
gorli~linli sec;mi~tir. Daha dogru olan gorli~, nasil kolay gelirse oyle konulmas1d1r.
Bu da, konulan yerin degi~mesiyle degi~ir.
Avret yerlerinin lizerine bir ortu konur. ~linkli avret yerinin ortulmesi her
durumda farzd1r. insan sagken de, ollince de sayg1nd1r. Hasan'1n EbO Hanlfe
(rh a )'den rivayet ettigine gore ki~inin sag ken y1kanmak istediginde yapt1g1 gibi,
olliye pe~temal ortlillir. Zahirli'r-rivaye'ye gore pe~temalin altindan y1kamak zor
olacag1ndan, on ve arka haya yerlerinin bir ~eyle ortlilmesi ile yetinilir.
Sonra olliye namaz abdesti gibi abdest ald1nl1r. Ollinlin sag tarafindan
ba~lan1r. ~linkli ki~i hayatta iken y1kanmak istediginde once abdest al1rd1.
12 8
Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/88; Buhar1, Cenaiz, 2; Muslim, Selam, 4; Ebo DavOd, Edeb, 90; Tirmiz1,
Edeb, 1; lbn Mace, Cenaiz, 1; lbn Hibban, Sahih, 11477; Beyhak1, es-Sunenu'l-kubra, V/347.
129
Ahmed b. Hanbel, Musned, Vl/267; EbO DavOd, Cenaiz, 27,28; lbn Hibban, Sahih, XIV/595; Hakim,
Mustedrek, 111/61; Beyhak1, es-Sunenu'/-kUbra, 111/387.
96 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
Y1kay1c1, suyu sidr kari~t1rarak 1s1t1r, eger sidr bulunmazsa suyu i:;ogenle
kaynat1r. Her ikisi de bulunmazsa duru su ile y1kar.
Sonra olu sag yani uzerine i:;evrilir. Tahtaya gelen k1sm1na su ula~1ncaya dek
iyice y1kan1r. Sonra bluyu oturtur. Kefeninin kirlenmemesi ii:;in c,;1k1~ yerinde bir ~ey
kal1r da akar diye karn1n1 hafifi:;e mesh eder. Abbas (r.a. ) ResOlullah (s av )'i
kefenlemeden once bu i~lemi yapt1. Hii:;bir ~ey bulunmay1nca: l:::--J ~ ..:.....1 "Sen diri
iken de temizdin, blu iken de temizsin" 131 dedi. Bir rivayete gore ise, karn1n1
meshedince evde misk kokusu yayild1.
Eger karn1n1 meshettikten sonra oluden bir ~ey c,;1karsa silinir. Sonra sol taraf1
uzerine yat1rarak temizleyinceye kadar sag tarafin1 saf su ile y1kar. c;:unku sag olan
kimse ii:;in y1kanmada sunnet olan, organlari ui:; kere y1kamas1d1r. Olunun
y1kanmasinda sunnet olan da budur. Daha sonra bir bezle, kefeni 1slanmas1n diye
kurulanir.
Y1kay1c1 bunu yapmadan once kefen ve tabutun getirilmesini ister.
Kefen guzel koku ile tek say1da tUtsulenir. Bu konuda dayanak Peygamber
(s.a.v )'den rivayet edilen ~u hadistir; ,
130
Ahmed b. Hanbel, Musned, Vl/202; BuharT, Vudu 30; Muslim, Taharet 66; lbn Mace, Taharet 42;
Nesa1, Taharet 90; lbn Huzeyme, Sahih, 1/122.
131
Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/260; Taberan1, el-Mu'cemu'/-kebir, 1/229; Ha kim, Mustedrek, 11515.
Namaz Kitabt._ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 97
.J~ ~ _)
.... .,.
J i)J,,. ~IJ ~s.J~
- ,,.
0i~! q 1J -i. ~.jJ\
...
~L.:.JJ J~ ~~I
.. - ~1
iy'~
! ~l.Ji
-
"Peygamber (sa.v.) klZI Zeyneb (r.a.)'i y1kayan kadmlara, 'Sag taraflanndan [2/60]
ba:j/aym, onu tek saytda y1kaym" buyurdu. Kefeninin de tek saytda tOtsu!enmesini
emretmi:jtir. 132
Bunun boyle olmas1 ~undand1r. 0, kefeni Rabb1na arz ic.;in giyer. Ki~i hayatta
iken Cuma ve Bayram ic.;in elbise giydiginde guzel koku surundugu gibi, oldukten
sonra da kefenine boyle yapil1r. Bu konuda tek yapmak te~vik edilmi~tir,
menduptur. Cunku Peygamber (s av);
Biz Hanefilerin bu konudaki delilimiz lbn Abbas·(r.a )'1n rivayet ettigi hadistir.
132
Buhar1, Cenaiz, 13; Muslim, Cenaiz. 36; EbO DavOd, Cenaiz, 28,29; Nesa1, Cenaiz, 34; lbn Mace,
Cenaiz, 8; lbn Hibban, Sahih, Vll/304; Taberan1, el-Mu'cemu'l-kebir, XV/47
133
lbn EbO $eybe, Musannef, 11/93; Buhar1, Dea'vat, 68; Muslim, Zikr ve'd-Dua, 5; ibn Hibban, Sahih,
IV/285.
134
LifatefoWJI: Sozlukte, ayaga veya herhangi bir uzva sarilan dola k ve sarg1. F1k1h terimi olara k;
oluyu ba~tan ayaga saran ikinci bir bez pari;as1 anlam1nda kullanil1r.
lzar/)j)ll: Gbbekten dizlere kadar olan bblgeyi orten diki~siz elbise, pe~tamal, futa. Aynca, oluyu
135
ba ~tan ayaga saran ve kefenin bir i;e~idini olu~turan bez pari;as1na da denir.
136
Kam1s /~I: Kefenin bir pari;as1 olup boyun kokunden ayaklara kadar uzanan, yakas1z ve kolsuz
gbmlek.
137
Yemen' de bir koyun ad1 olup, kuma~ o koye nisbet edilmektedir
138
Ahmed b. Hanbel, Musned, Vl/118; Buhar1, Cenaiz, 18; Muslim, Cenaiz, 45; Nesa1, Cenaiz, 39; lbn
Hibban, Sahih, Vll/309; Taberan1, el-Mu'cemu'/-evsat, Vlll/193; Beyhak1, es-Sunenu'/-kubra, 111/399;
Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/178.
98 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu't-Mebsiit
"Peygamber (s.a v.) ir;inde kamis bulunan ur; kat kuma~ ir;inde kefenlendi" 139
hadisidir.
Ki~inin olumunden sonraki giyecegi, sagken giydigi elbiseye k1yas edilir. $u
kadar var ki, ki~i hayatta iken, yurudugu zaman avret yeri ac;ilmas1n diye don giyer.
Oldukten sonra ise buna ihtiyac1 yoktur. Burada izar, don yerine gec;er. Ki~i hayatta
iken rahat yuruyebilmek ic;in izan, kamisin alt1na giyer. Oldukten sonra ise olenin
yurumeye ihtiyac1 kalmad1g1 ic;in izar, omuzdan ayaga kadar gomlegin uzerine
konur.
Muhammed (rh .a.) kefenleme s1rasinda sank sanlmasindan soz etmemi~tir.
Alimlerimizden baz1lan onu mekruh gormu~lerdir. (unku oluye sank giydirilirse
kefen c;ift olur. Oysa sunnet olan tek say1da olmas1d1r.
Alimlerimizin diger bir grubu ise kefenlemede sank kullanmay1 Omer
hadisinden dolay1 guzel (mustahsen) gormu~lerdir. Bu hadise gore Omer (r a.) oluye
sank giydirirdi. Sangin ucunu, onun yuzunun uzerine koyard1. Bu, hayattaki
durumun aksinedir. (unku sag olan, sang1n ucunu, zlnet maksad1yla kafas1nin
arkas1ndan salar. Olunce suslenme son bulmu~tur.
140
Sonra olunun sakalina ve sac;1na har::iut , secde yerlerine yani; aln1, burnu,
elleri, dizleri ve ayaklanna kafur konulur. Ki~i bunlarla secde ettiginden, bu
organlara daha fazla sayg1 gosterilir.
Zufer (rh a.)' den rivayet edildigine gore gozleri, burnu ve agz1na da katur
konulur. Maksat katur konulan yerlerden kurtlann uzakla~t1r1lmas1d1r. Bedendeki
bu deliklere katur konulmas1 da ancak bundan dolay1d1r.
Daha sonra izar, eger uzunsa olunun once sol yanina ba~1 ve bedeninin diger
k1s1mlanna gelecek ~ekilde konur. Bu daha iyidir. Sonra ayn1 ~ekilde sag yan1na da
konulur. Sonra lifafe de ayn1 ~ekilde konulur. Bu, rida demektir. (unku ki~i sagken
elbisesini baglayacag1 zaman once sol taraf1 koyar, sonra sag taraf1 onun uzerine
getirerek baglar. Olumunden soma da bu, ayni ~ekilde yap1l1r.
Oliiniin Eger kefenin ac;ilmas1ndan korkarsan onu baglars1n. Arna olu kabrine
kabre konuldugu zaman bag c;ozulur. (unku baglaman1 gerektiren neden ortadan
konulmas1
kalkm1~t1r.
139
Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/222; EbO DavOd, Cenaiz, 29,30; lbn Mace, Cenaiz, 11, Beyhakl, es-
SunenQ'/-kubra, 111/400.
kari~1m1.
140
Ha nut/ .J._r->JI: Oluye ve kefenine surulen bir tOr guzel koku
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 99
141
Abdurrezzak, Musannef, 111/419; lbn Ebu $eybe, Musannef, 11/473; Ahmed b. Hanbel, Musned,
11/292;
142
Abdurrezzak, Musannef, 111/497; Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/27; lbn Mace, Cenaiz, 38; Tirmiz1,
Cenaiz, 54; Hakim, Mustedrek, 1/520.
143
Tirmiz1, Cenaiz 63; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/216.
tOO _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsilt
"Peygamber (s av), kabrine k1ble yonunden konulmu?tur. " 744 Eger bu dogru
ise mezhebimizin dogrulugu ac;:1ga c;:1km1~ olur. Eger onlann ($afiilerin) delil
getirdikleri hadis dogru ise buna ~u cevap verilir. Peygamber (s.a.v.) kabrine
zaruretten dolay1 oyle konuldu. (unku Peygamber (s.a.v.) Ay~e (r a )'nin odas1nda
duvann dibinde vefat etmi~ti. Peygamberlerin (a.s) defnedilmesi konusundaki
sunnet ise, onlann ruhlarin1 teslim ettikleri yerde gbmulmeleridir. Peygamber
(s a.v )'i defnedenler, duvar nedeniyle tabutu k1ble tarafina koyamam1~lard1r.
Bundan dolay1 0 (s a.v) kabrine once ayaklari girecek sekilde konulmu~tur.
ibn Abbas ve ibn Omer' den (r a);
yuceltilmistir. Gbrmez misin ki hayatta iken tercih edilen oturma ~ekli k1bleye
donuk olan1d1r? Peygamber (s.a.v.) buyurmu~lard1r;
~ ~~ ,,- ci l.;JJi
r.:. 1...,..._., J .
747
Medine' de iki tane
"Lahit bizim ic;:indir, ?akk ise bizden ba?ka/an ic;:indir. "
mezar kaz1c1s1 vard1. Bunlardan biri lahit yapar digeri ise ~akk yapard1. Rasullah
(s.a v.) vefat ettigi zaman bir kaz1c1 bulmak uzere adam gbnderildi. Abbas (r a.),
"Allah'1m senin Peygamberin ic;:in daha hay1rl1 olanini ver" diye dua etti. Lah it
yapan kaz1c1 bulundu.
Lahdin ~ekli ~byledir. Once kabir kazil1r. Sonra o kabrin k1ble taraf1 oyularak
orada bir girinti yap1l1r. Olu oraya konulur. $akk1n ~ekli ise ~udur. Kabrin ortas1nda
bir c;:ukur daha kaz1l1r. Olu oraya konulur.
144
Beyhakl, es-Sunenu'l-kubra, IV/55.
145
Tirmizl, Cenaiz, 62; Taberanl, el-Mu'cemu'/-kebir, Xl/81; Heyseml, Mecmau'z-zevaid, 111/159.
146
Zeyle1, Nasbu'r-raye, 111/57. Ayrica bkz. lbn EbO $eybe, Musannef, V/265; Taberan1, el-Mu'cemu'/-
kebir, X/320; Beyhakl, es-Sunenu'l-kubra, Vll/272.
147
Abdurrezzak, Musannef, 111/477; lbn EbO $eybe, Musannef, 111/13; Ahmed b. Hanbel, Musned,
IV/357; Ebo DavOd, Cenaiz, 59-61; Tirmizl, Cenaiz, 53; Nesal, Cenaiz, 85; lbn Mace, Cenaiz, 39;
Taberanl, el-Mu'cemu'/-kebir, 11/317; Beyhakl, es-Sunenu'l-kubra, 111/408.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 101
Bizim bulundugumuz yorede ~akk1 tercih ederler. (:unku lahit yapmak [2/62]
imkans1zd1r. Bu bolgede toprak yumu~ak oldugundan, lahit c_;okmektedir. Bu
nedenle ~akk1 kullandilar.
Olu lahde konulduktan sonra, lahdin onune kerpic_; ve kam1~ konur. Hadiste,
~:,, ; ;, r---::
~c.!...~ .)l Ci·w, ui<':0" ~
. . . LS'IL,.; .!!1 ~t.; ~.:.i1.iili 1: . .1..:.
- - •
.. . J""' . "1'"'
..
"Bununla deligi kapat. c;unku Allah her sanatkarm i~ini sag/am yapmasm1
149
sever" buyurdu. Bu hadis, kerpic_; kullanmada bir zarar olmad1g1n1 gosterir.
Tugla (biriket) kullanmak mekruhtur. Cunku tugla (biriket), binalan suslemek
ve saglamla~t1rmak ic_;in kullanil1r. Kabir ise c_;urume yeridir. Orada tugla kullan1lmaz.
$eyh EbO Bekir Muhammed b. El-Fadl (rh.a), bizim yoremizde toprak yumu~ak
oldugundan, tugla kullanmakta bir sak1nca yoktur, derdi. Yine o, tahta
kullanilmas1na ve olunun tabutla gomulmesine de cevaz verirdi. Hatta o, bu
bolgede demirden bir tabutla bile gomulse bunda da bir zarar gormem, derdi.
Kad1n1n kabri lahde konulup kapat1l1ncaya kadar bir bezle ortUlur. (:unku Kadmm
Fat1ma'n1n (ra. ) kabrinin ve cenazesinin bir ortU ile kapatild1g1 rivayet edilmi~tir. cenazesinin
kabre
Nedeni, kad1nlann esas halinin hayatta iken oldugu gibi olu iken de ortUlu konulmas1
olmas1d1r. Erkegin kabri ise ortulmez. Rivayet edildigine gore Ali (r a) bir adam1n
kabrinin ortUldugunu gormu~tu. Bunun uzerine ortUyu kabrin uzerinden att1.
"Onu kad1nlara benzetmeyin" dedi. Cunku erkekler ic_;in aslolan gorunur olmakt1r.
Ancak oluyu gommek uzere kabre girenleri yagmur, kar ya da s1caktan korumak
gibi zorunlu durumlarda, erkegin kabrinin gomme i~lemi bitinceye kadar
ortUlmesinde bir sakinca yoktur.
Kabir, deve horgucu gibi yukseltilir. Dort ko~e dumduz yapilmaz. Bu konuda Kabirin
iistiine toprak
Nahal ~oyle demi~tir. "ResOlullah'1n, EbO Bekir'in ve Omer'in kabrini gorenler bana y1g1lmas1
onlann deve horgucu gibi yukseltilmi~, ve uzerlerinde beyaz c_;amur parc_;alan
oldugunu soylediler". Binalann dort ko~e yap1lmas1 saglam olmalan ic_;indir. Halbuki
kabirler ic_;in binalan saglamla~t1rmada yap1lacak ~eyler yapilmaz.
150
Raf1zllere gore sunnet olan kabirleri dort ko~e yapmakt1r.
148
Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/220.
149
Bkz. Taberan1, el-Mu'cemu'/-kebir, Xll/62; Beyhak1, es-Sunenu'/-kubra, 111/409; Heysemf, Mecmau'z-
zevaid, 111/162.
102_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ __ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
"Peygamber (sa v), kabirlerin kire<;le ve dart ko~e yapJ/masm1 yasak/am1~t1r. "
151
150
Ri'if1ziler: Sahabeye hakaret etmekte bir sakinca g6rmeyen a~m $iiler. Bunlar Hz. Ebu Bekir (r.a) ve
Hz. Omer (r.a)'e kOfretmemelerini soyleyen imamlan Zeyd b. Ali'yi reddettikleri i~in bu ad ile
anilm1~lard1r.
151
Ahmed b. Hanbel, Musned, 111/332; Muslim, Cenaiz, 94; Ebu Davud, Cenaiz, 70-72; Tirmizi, Cenaiz,
58; Nesa1, Cenaiz, 96; lbn Mace, Cenaiz, 43; lbn Hibban, Sahih, Vll/434; Taberan1, el-Mu'cemu'l-
evsat, Vlll/207; Hakim, Mustedrek, 1/525; Beyhaki, es-Sunenu '/-kUbra, 111/410.
152
AbdOrrezzak, Musannef, 111/471; Hakim, Mustedrek, 111/187; Beyhak1, es-Sunenu'/-kubra, IV/28-29;
Heysemi, Mecmau'z-zevaid, 111/135.
Namaz Kitabi._ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 103
ta~1yabilir. Bunun ic;;in iyi olan, olunun oglunun, olunun babasin1 imaml1kta one
gec;;irmesidir.
Muhammed (rh a )'e gore babanin veliligi, hem ki~i hem de mal uzerinde
gec;;erli oldugundan daha geneldir. Nikah kitab1nda ac;;1klad1g1m gibi, onlann bu
husustaki anla~mazl1klan evlendirme yetkisi konusundaki anla~mazl1klannin bir
benzeridir.
Ozetle soyleyecek olursak, cenaze namaz1n1 klld1rma hakk1, evlendirme
yetkisinde oldugu gibi asabelik (baba tarafindan akrabal1k) s1ras1na gore olur. Olen
kad1n1n, kocas1ndan oglu yoksa, cenazesini k1ld1rmaya, amcas1nin oglu kocas1ndan
daha fazla lay1k oldugu gibi. Rivayet edildigine gore Omer (r a )'in bir hanim1 vefat
ettiginde onun velilerine, "0 sag iken biz onun uzerinde sizden daha fazla hak
sahibi idik. Oldugunde ise siz ona daha lay1ks1niz." demi~tir. (unku evlilik bag1,
olumle ortadan kalkmas1na ragmen, akrabal1k bag1 olumle kalkmaz.
Cenaze namaz1 dort tekbirdir. Cenaze
namazmin
lbn Ebl Leyla be~ tekbir oldugunu soylerdi. Bu, EbO Yusuf (rh.a.)'dan da rivayet k1hn1~1
edilmi~tir.
121641 Cenaze namazindan maksat, olu ir;;in istigfar ve dua etmektir. Namaz1 k1lan
da bunun ir;;in bunu yerine getirir. Eger biliyorsa, guzel okuyabiliyorsa
Peygamberimizden rivayet edilmi~ olan,
1 ,, / , ,, ,, ,, ,, ,, ,, ~ ., ,, ,, ,, ,, ,, " ~
:•
0-" ~~Ill. \.;
r- .} \.;\;;I .}• \.;.r<".) .}• l:::;
.p.:<" .}• \.; F4'
•
.}• \.;,.u\..!,
.. .}• l:..J~
~ ·: .}· \.:;.;.J
: .~ , .. I~r-
~Ill
.
,: ;Qh 11.i. ~ j .;i~~I ~ ~_µ j ~ ~_,; y. j i-)l;.~1 ~ ~t ~ 9-t
-, 0LS 01, .}, <GL;.I
G._; . .r ~~LS
, -I. )I·· , ~ ~ii\. JI
i)1. r- , .r"' .t .}, ,~l~I\
' '.·I\ ,
J' .}
. •IL,
~J.r ;
15 3
Abdurrezzak, Musannef, 111/486; ibn EbQ $eybe, Musannef, 11/488; Ahmed b. Hanbel, Musned,
11/368; Ebu Davud, Cenaiz, 54-56; Nesa1, Cenaiz, 77; ibn Mace, Cenaiz, 23; lbn Hibban, Sahih,
Vll/339; Taberan1, el-Mu'cemu'/-kebir, Xll/133; Beyhak1, es-Sunenu'/-kubra, IV/40.
NamazKitab1. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ IOS
~~.ll\
'
C.,..
. . :J:5.. LO -_r: "c;;\j '} j
J.>-IJ fLO~I
. "' ,,.
;~~ oj~I
. .)i- ;;')UJ\
... ..
J8
"' ~
..:._; J. rJ
"'
u1
"Bizim it:;in cenaze namazmda okunmak Ctzere herhangi bir dua ya da
Kur'an'dan bir ,?ey be!irlenmemi,?tir. imam tekbir getirdiki:;e sen de tekbir getir.
Duanm en gCtzelini se<;'' 156 . Ayn1 ~ekilde Abdurrahman b. Avf (r a.) ve ibn Omer
(r a )'den rivayet edildigine gore onlar;
154
Abdurrezzak, Musannef, 11/120; lbn EbO ~eybe, Musannef, 1/317; Muslim, Salat, 42; EbO DavOd,
Salat, 131, 132; lbn Huzeyme, Sahih, 1/246; lbn Hibban, Sahih, V/93; Hakim, Mustedrek, 1/365;
Beyhak1, es-Sunenu'/-kubra, 11/59.
155
EbO DavOd, Cenaiz, 53-55; Nesa1, Cenaiz, 77; lbn Hibban, Sahih, Vll/340; Taberan1, el-Mu'cemu'/-
kebir, X/328; Hakim, Mustedrek, 1/51 O; Beyhak1, es-Sunenu '/-kubra, IV/38.
156
Abdurrezzak, Musannef, 111/491; Taberan1, e/-Mu'cemu'/-kebir, IX/320; Heysem1, Mecmau'z-zevaid,
llV32
106_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsiit
"Cenaze namazmda Kur'an'dan herhangi bir ~ey okumak yoktur" 157
demi~lerdir.
Cenaze Cabir (ra)'in hadisi; o, dua yoluyla okudu. Kur'an okumak ic;in degil, diye
namazmm anla~ilmal1d1r. Aynca cenaze namaz1, gerc;ekte bir namaz degil, olu ic;in dua ve
mahiyeti
istigfard1r. Gormez misin cenaze namaz1nda, diger namazlarda bulunan ruku,
secde gibi rukunler bulunmaz. Bunun namaz diye isimlendirilmesi, daha once de
belirttigimiz gibi, "salat" lafz1n1n lugatte dua anlam1na gelmesindendir. Abdestli
olmanin ve k1bleye donmenin ko~ul olmas1, bunun gerc;ekte namaz oldugunu ve
Cenaze
namazmda elleri
Kur'an'dan bir ~ey okunmas1 gerektigini gostermez. Tilavet secdesi de boyledir.
kald1rmak Eller sadece ilk tekbirde kald1nl1r. Bu konuda imam ve cemaat ayn1d1r.
Belh imamlannin birc;ogu, cenaze namaz1n1n tekbirlerinde ellerini kald1rmay1
tercih ettiler.
Nasr b. Yahya (rh a), bazen kald1m, bazen da kald1rmazd1.
Cenaze namaz1 tekbirlerinde ellerin kald1nlmas1 gerektigi goru~unu sec;enler
~oyle demektedirler. Bu tekbirler, tarz1 sunnetle bilinen, bir ayakta durma (k1yam)
ic;inde getirilen tekbirlerdir. Sunnetle bilinen de k1yam s1ras1nda, t1pk1 bayram
namaz1 ve kunut tekbirlerinde oldugu gibi ellerin kald1nlmas1d1r.
Bu konuda incelik, ac;1klad1g1m1za gore cemaatten kor veya sag1r olanlara
[2/65]
bildirme gereksiniminin soz konusu olmas1d1r.
Zahiru'r-rivaye olan ellerin kald1rilmayacag1 gbru~unun ac;1klamas1 ~udur.
Peygamber (s av )'den rivayet edilen;
157
Taberan1, el-Mu'cemu'/-kebir, IX/321; Heysem1, Mecmau'z-zevaid, 111/32
158
lbn Ebo ~eybe, Musannef, 1/214; Taberan1, el-Mu'cemu'/-kebir, Xl/385; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 1/292;
Heysem1, Mecmau'z-zevaid, 111/534.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 107
(saf halinde, s1ra s1ra ya da meyilli olarak) bu ko~ul gerc;ekle~mi~ olur. Bunun
se<;imini yapmak, namaz1 k1lanlara b1rakil1r. 159
Eger cenazeler arasmda erkek ve kadmlar varsa, erkekler imamm
onune, kadmlar ise k1ble tarafma dogru daha oteye konulur.
lmamlardan baz1lan bunun aksini soylemi~lerdir. (unku cemaatle namaz
kilarken k1ble yonune dogru once erkeklerin saf1, daha sonra da kad1nlann saf1
s1ralan1r. Cenazeleri koymada da buna uyulur, derler.
Ancak biz Hanefilere gore; cemaatle namaz kilarken imama erkekler
kad1nlardan daha yak1n oldugu gibi, cenazelerin konulmas1nda da boyle yap1l1r.
Eger <;ocuklann ve kad1nlann cenazesi bir araya gelmi~se, c;ocuklann cenazesi
imam1n onunde olur. Kadinlann cenazesi ise k1ble yonune dogru daha ileriye
konulur. Rivayet edildigine gore Ali (r.a )'nin k1z1, Omer (r a )'in de han1m1 olan
Ommu Gulsum (ra) ile oglu Zeyd b. Omer (r.a) birlikte vefat etmi~ti. lbn Omer,
ikisinin cenazelerini bu ~ekilde koydu ve namazlann1 k1ld1.
Erkekler, erkek olma nedeniyle imama daha yakin olurlar. Bu husus
c;ocuklarda da vard1r. Bu konuda deli I Peygamber (s av )'in ~u hadisidir,
0T).1J 13;.i ~.ftl 1_f~3 ~bU Jt ~1f. JS" cj 1~13 1~)J 1J~1
"Kabirleri geni~t:;e kazm. Her kabre iki ya da ut:; ki~i koyun. Kur'an't daha fazla
bilenleri one koyun. " 161 buyurmu~tur. Biz Hanefilere gore k1ble taraf1na once
159
Cenazeler yan yana dizilirlerse namazlari ayri ayri k11inir. K1bleye dogru, bir t;izgide veya merdiven
gibi konulursa hepsi it;in tek namaz yeterlidir.
160
lbn Ebo $eybe, Musannef, 1/308; Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/457; Muslim, Salat, 122; Tirmiz1,
Salat, 54; Nesa1, lmamet, 23; lbn Mace, lkametu's-Salat, 45; lbn Huzeyme, Sahih, 111/32; Taberan1,
el-Mu'cemu'l-kebir, X/88.
161
Abdurrezzak, Musannef, 111/508; lbn EbO $eybe, Musannef, Vll/372; Ahmed b. Hanbel, Musned,
IV/19; Ebo DavOd, Cenaiz, 65-67; Tirmiz1, Cihad, 34; Nesa1, Cenaiz, 86; lbn Mace, Cenaiz, 41;
Taberan1, e/-Mu'cemu'/-kebir, Xll/172; Beyhak1, es-Sunenu'l-kubra, 111/413.
erkek, onun arkas1na c;ocuk, onun arkas1na cenln, onun da arkas1na kad1n konulur.
Cenazeler arasina her bir cenazenin bulunduQu yer, bir kabir hukmunde olsun diye
topraktan bir set yap1l1r.
Ima mm imamm cenaze namazm1 k1ldmrken duracag1 en guzel yer, olunun
cenaze
namazmda gogus hizas1d1r. Eger ba~ka bir hizada durursa da gec;erli olur.
duracag1
yer lbn Ebl Leyla (rh a): "Imam, erkegin gogsu hizas1nda, kadin1n ise ortasinda
durur. c;:unku;
1.L
~J -
· -~1.J.>u.J.i-
~ y: r---
_L J ~~I
-
l~J~•l\l:·t~
~
l~ J.;- 1 •t~l "?-!.)
J' ~ ~ 0 -..f. (.J
. t-'
"Peygamber (s.a v.) 'in Ommu Bureyde (r.a.) ad/1 hamm sahabinin namaz1n1
kildmrken orta hizasmda durdugu rivayet edilmi~tir, "
162
der.
Biz Hanefilerin delili ~udur. lnsanin bedeninde en ~erefli organ1 gogustl.ir.
[2/66]
c;:unku buras1 ilim ve hikmet yeridir. Ezadan (.~"J'I) daha uzakt1r. Orada durmak,
t1pk1 erkekte oldugu gibi daha onceliklidir. Sonra gogus, iman nOrunun
bulunudugu yerdir. Allahu Teala;
Ki~i, bir cenazenin namaz1ni teyemmumle klid1ktan sonra, bir ba~ka cenaze
daha getirilirse bak1l1r. Eger iki cenaze namaz1 aras1nda abdest al1nabilecek kadar
bir zaman bulunursa ikinci cenaze ic;in yeniden teyemmum yapmas1 gerekir.
c;:unku ilk namaz ic;in teyemmum yapt1ktan sonra suyu kullanma imkan1n1 elde
etmi~tir. Eger abdest al1nabilecek kadar bir zaman bulunmazsa EbO Yusuf (rh a )'a
gore teyemmumu yenilemeksizin ilk teyemmumu ile bu namaz1 da kliabilir. c;:unku
ozur, yani abdest almakla ugra'?t1g1 takdirde namaz1 kac;1rma korkusu, hala vard1r.
Muhammed (rh a.)'e gore ne olursa olsun yeniden teyemmum etmelidir.
Muhammed (rh a )'in bu goru~u EbO Suleyman (rh.a )'1n Nevadir ad1ndaki kitab1nda
soylenmi~tir. c;:unku diger bir zarOret ortaya c;1km1~t1r. Teyemmumu de yenilemesi
gerekir.
162
Ahmed b. Hanbel, Musned, V/19; Muslim, Cenaiz, 87; Tirmiz1, Cenaiz, 45; lbn Mace, Cenaiz, 21
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 109
imam bir veya iki tekbir getirdikten sonra (cenaze namazma) gelen Cenaze
namazma
ki~i. Ebu Hanlfe ve Muhammed (rh.a.)'e gore imam sonraki tekbiri sonradan
gelenin
getirinceye kadar bekler. Onunla birlikte tekbir getirerek namaza ba~lar.
durumu
imam selam verince, ka~1rd1klanni, cenaze kaldmlmadan kaza eder.
Eba Yusuf (rha)'a gore; Peygamber (sav)'in, ~\;- ~l ij ~ ~~LA) ct'
:..:Sj;i "imamma hangi durumda yeti~irsen uy" 163 • sozu geregince, imam1
beklemeden tekbir getirerek namaza ba~lar. Eba Yusuf (rh a) bu nu diger
namazlara k1yas etmi~tir. Diger namazlarda cemaate sonradan gelen ki~i gelir
gelmez ba~lang1~ tekbirini getirerek namaza ba~lar. Bu da ~oyledir. lmamin
arkas1nda olup da ilk tekbiri imamdan sonra getiren ki~i imam1n ikinci tekbiri
soylemesini ittifakla beklemez. 0 da bunun gibidir, der.
Bizim goru~umuz lbn Abbas (rh a )'dan rivayet edilmi~tir. Anlam1 ~udur.
Cenaze namaz1nda her tekbir bir rekat yerine ge~er. Eger geldigi zaman, imam1n
tekbirini beklemeden namaza ba~larsa, yeti~emedigi k1sm1, imamla birlikte kild1g1
k1s1mdan once kaza etmi~ olur. Bu kald1rilm1~t1r.
Eba Yusuf (rh a) iftitah tekbiri hususunda ~oyle soylemektedir: "Ba~lama
tekbirinin birisi ba~lama, digeri de bir rekat yerine ge~mek uzere iki anlam1 vard1r.
Bu tekbir s1ras1nda ellerin kald1r1lmas1 da gostermektedir ki ilk tekbirde namaza
ba~lama anlam1 daha galiptir.
Eba Hanlfe ve Muhammed (rh.a.)'e gore sonradan gelme durumu ile tekbiri
ge~ alma arasindaki fark ~udur. imam1n arkasindaki ki~i, sonradan gelenin aksine,
imam1n namaza ba~lama tekbirine yeti~mi~tir. Niyet ettigi anda bu tekbiri getirir.
Sonradan gelen (mesbuk) ise, bir rekat yerine ge~en ilk tekbiri ka~1rm1~t1r. Diger [21671
tekbirlerde oldugu gibi, imam selam vermeden once onu kaza etmekle ugra~maz.
Biz Hanefilere gore bir cenazenin namaz1 k1hnd1ktan sonra namaz
k1lmayan ki~iler gerek cemaat. gerek fert olarak ikinci defa cenaze Bir cenaze
namazm1 k1lamazlar. Ancak cenazenin namazm1 velllerin emri olmaks1zm i~in birden
fazla
yabanc1lar k1lm1~sa, vell geldigi zaman tekrar k1labilir. cenaze
namaz1
$afii (rh a), cenaze namaz1 birka~ kez tekrarlanabilir demi~tir. c;:unku rivayet
kilmanin
edildigine gore: ~ : JW ~JU ~ ~ JU -#~ Ar
r.i : ~ ~I rLj
.;;.i1 ~I J.... durumu
~) J;. J....J rw ~:N1 r'_,.. 41~ ~ *3 ~~ {+;j . ~ lf# pw.i~ ~~i
163
Abdurrezzak, Musannef, 11/279; Buhari, Ezan 51; Muslim, Salat 77; EbO DavOd, Sa lat 68; Tirmizi,
Salat 150; lbn Mace, lkametU's-Salavat 144.
ttO _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsut
"Peygamber (s a v) yeni bir kabre ugram1;t1. Kabrin kime ait o/dugunu sordu. Fa/an
kadmm kabridir, denildi. ResO/Ullah (s.a v) 'Onun namaz1 ir:;in bana haber
verseydiniz ya!' buyurdu. 'Onu gece/eyin gomduk, senin ic;in ha;erattan korktuk'
dediler. Bu nun uzerine Peygamber (s a.v) ka/kt1, kabri uzerine namaz k1/d1. " 164
Peygamber (s av) vefat ettigi zaman da onun namaz1n1 sahabiler boluk boluk
k1lm1~lard1r.
Bunun anlam1 ~udur. Birinci grubun namaz k1lmas1yla blunun hakk1 yerine
getirilmi~tir. ikinci grup da cenaze namaz1 kllarsa bu nafile olur. Bu me~ru degildir.
Eger bu caiz olsayd1, ~imdi Peygamber (s a v.)'in kabrini ziyaret etme bahtiyarl1g1na
eri~enlerin, O'nun cenaze namaz1n1 k1lmalan bncelikle olurdu. c;:unku Peygamber
(s av) kabrine konuldugu gibi kabrinde durmaktad1r. Peygamberlerin etleri topraga
haramd1r. Bu konuda hadis rivayeti vard1r. Durum bbyle oldugu halde, sonra gelen
hie; kimse Peygamber (s a.v.)'in cenaze namazin1 kllmakla ugra~mam1~t1r. Bu, cenaze
namazin1n tekrarlanamayacag1n1 gbsterir. Ancak cenaze namaz1na yeti~emeyip
sonradan gelen veil ise, o tekrar kllabilir. c;:unku hak onundur. Bir ba~kas1nin onun
hakk1n1 ortadan kald1rmaya yetkisi yoktur. Peygamber (s.a.v.)'in cenaze namaz1n1
tekrar kllman1n anlam1 budur. c;:unku hak onun idi. Allahu Teala;
,J,,.
"(~
{:t 0-!
: ~ . : i1.. J.J·t •!11~,,
~_,,...,
>
! ~
164
lbn Ebo $eybe, Musannef, 11/475; Ahmed b. Hanbel, Musned, IV/388; lbn Mace, Cenaiz, 32; lbn
Hibban, Sahih, Vll/356; Beyhak!, es-Sunenu'/-kubra, IV/48.
Namaz Kitab1. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ tl l
~ekilde her iki cenazenin namaz1na niyet ederek, ya da ikinci cenaze ic;in niyet
etmeksizin ikinci tekbiri al1rsa hala birinci namazda olmu~ olur.
[2/68]
Eger ikinci cenaze ic;in tekbir getirirse, ilkinin namaz1n1 kesip ikinciye ba~lam1~
olur. Bu durumda once ikincinin, sonra da birinci cenazenin namaz1n1 kilar. Bu
durum t1pk1 ogle namaz1n1 k1larken ikindiye niyet ederek tekbir getirmeye benzer.
Ancak ikisine birden niyet ederse, ilk namazdan c;1kmam1~ olur. c;:unku iki namaza
birden niyet ettiginde ilk namaz1 reddetmi~ degildir. Ilk namaz1 varken ikinciye
ba~lam1~ da olamaz.
Gune~
dogarken, batarken ya da gun (un tam) ortasmda cenaze Kerahat
vaktinde
namaz1 kilmak mekruhtur. cenaze
namaz1
<:;:unku Ukbe b. Amir (r a),
165
Dariml, 1/394; Ahmed b. Hanbel, Musned, IV/152; Muslim, Salatu'l-Musafirin, 293; Nesai, Cenaiz,
89; lbn Mace, Cenaiz, 30; Taberani, el-Mu'cemu'/-kebir, XVll/289.
-
ll2 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
166
Ahmed b. Hanbel, Musned, Vl/79; Muslim, Cenai z, 99; Ebo DavOd, Cena iz, 49,50; Nesa1, Cenaiz,
70; lbn Mace, Cenaiz, 29; lbn Hibban, Sahih, Vll/336; Beyha k1, es-Sunenu'l-kubra, IV/51.
167
Abdurrezzak, Musannef, 111/527; lbn EbO $eybe, Musannef, 111/44; Ahmed b. Hanbel, Musned,
11/444; Ebo DavOd, Cenaiz, 49,50; ibn Mace, Cenaiz, 29; Beyha k1, es-Sunenu'i-kubra, IV/52.
168
Abdurrezzak, Musannef, 1/441; lbn Mace, Mesacid, 5; Taberan1, el-Mu'cemu'/-kebir, Vlll/132;
Beyhak1, es-Sunenu'l-kubra, X/103.
NamazKitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ tt3
<;:unku o, ko~ul degildir. Ko~ul olan, blunun imam1n bnunde olmas1d1r. Bu da Cenazenin,
musalla
vard1r. Konulma ~eklinin degi~ikligi, namaz1n caiz olmas1na engel olmaz. Bunu ta~ma ters
kasten yaparlarsa, yapila gelen uygulamaya ters du~tligunden, kbtli i~ yapm1~ konmas1
olurlar.
K1bleyi ara~t1rarak namaz k1ld1ktan sonra, yanh~hk yapt1klanni
Yanl1~ tarafa
anlasalar, namazlan ge~erlidir. Kasten yaparlarsa diger namazlara k1yasen yiinelerek
cenaza
caiz olmaz. namaz1
<;:unku cenaze namaz1, k1bleye dbnmenin farz olmas1 bak1m1ndan, diger k1hnmas1
namazlar gibidir.
Cenaze, namaz k1hnmadan kabre defnedilmi~ olursa, namaz1 kabir Cenazenin,
namaz1
uzerine k1hnir. Kabirden ~1kanlmaz.
k1lmmadan
<;:unku o, Allahu Teala'ya teslim edilmi~tir. Onlann ellerinden c;1km1~t1r. defnedilmesi
ibn Rustem (rh.a.) ayn1 gbru~u Muhammed (rh.a )'den de nakletmi~tir. <;:unku
sahabiler Resulullah (s av )'in cenaze namaz1n1 Lie; gun boyunca kilm1~lard1r. Dogru
olan, bunun kesin bir s1n1r olmad1g1d1r. <;:unku s1cakta ve sogukta, zaman1n
degi~mesiyle, yerin degi~mesiyle, blunun ~i~manl1k ve zay1fl1kta durumunun
degi~mesiyle farkl1l1k gbsterir. Bu konuda galip zanna itibar edilir.
169
Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/63; Tirmiz1, Zuhd, 5; lbn Mace, Zuhd, 32; Hakim, Mustedrek, 1/526;
Beyhak1, es-Sunenu'/-kubra, IV/56.
-
ll4 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
.
ResOlullah (sav)'1n ~ 0LJ ~ ~i ~I~)>-)..... rL1
~ ~I ).;, ~I ~i
Uhud ~ehitleri uzerine sekiz yll soma cenaze namaz1 k1ld1g1na dair rivayet, "onlar
i~in dua etti" anlam1ndad1r. Nitekim Allahu Teala;
"On far ir;in dua et. c;unku senin duan on/an yat1:;tmr (rahmettir)." (Tevbe, 8/103 )
buyurmu~tur. Denilmi~tir ki, Uhud ~ehitleri, defnedildikleri zamanki bulunduklan
durumlar1 uzere idiler. Naa~lan dagllmam1~t1. Muaviye (ra) onlan nakletmek
istediginde insanlar onlan bu ~ekilde buldular. Oylece b1rakt1lar.
Kadmlar cenaze namazmda erkeklerin arkalannda saf olurlar.
(unku Peygamber (s.a v.);
· ·T -~L;J1
t..a.?. ...J ~' ,. :
- - .JA-""' J?.
770
"Kadtn!ann saflanntn en hay1r/1s1, onlartn sonuncusudur. " Eger bir kad1n, bir
erkegin yaninda cenaze namaz1na durursa, erkegin namaz1 bozulmaz. (unku
namaz1n ayn1 hizada bulunmaktan dolay1 bozulmas1 k1yasa ayk1n olarak delille
(nassla) sabit olmu~tur. Ayn1 hizada durmay1 yasaklayan delil ise mutlak namazla
ilgilidir. Halbuki cenaze namaz1, mutlak (rukO ve secdeli) bir namaz degildir. Bu
nedenle diger namazlann aksine, burada kahkahayla gulen kimsenin abdesti
bozulmaz.
Cenaze namazm1 oturarak veya binek i.izerinde k1lsalar, k1yasen
gec;erlidir. Bir daha k1lmalan gerekmez.
(unku o, ger~ekte bir duad1r. Ayakta durma unsuru (ruknu), k1raat, rukO ve
secde gibi diger rukunlere k1yas edilir. (Cenaze namaz1nda say1lan rukunler yoktur.
Oyleyse ayakta durma ruknunun bulunmas1 da ko~ul degildir.) istihsanen bu
namaz1 yeniden k1lmalan gerekir. (unku cenaze namaz1nda iki ~ey vard1r. Tekbir
ve ayakta durma (k1yam). Nas1I tekbiri terk etmek, namaz1n mOteber olmas1na
engel oluyorsa, ayn1 ~ekilde k1yam1 terk etmek de burada namaz1n ge~erliligine
engel olur. Burada k1yam, Tilavet secdesinde aln1 ve burnu yere koymak gibidir.
Nasil bu ikisi olmadan secde olmazsa, burada da tekbir ve k1yam olmadan namaz
Kadmlar olmaz.
arasmda olen
erkegin Bir adam yolculuk s1rasmda oli.ir de, beraberinde kadmlardan ba~ka
y1kanmas1 kimse olmazsa, onlann ic;erisinde hanim1 bulunuyorsa, onu hanim1 y1kar.
(unku EbO Bekir (r a), han1m1 Esma'ya kendisini y1kamas1n1 vasiyet etmi~tir.
[2/70] Ayn1 ~eyi EbO Musa el-E~'arl (r a) de yapm1~t1r. Ay~e de;
1 0
' Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/247; MUslim, Salat, 132; EbO DavOd, Salat, 97; Tirmiz1, Salat, 52;
Nesa1, lmamet, 32; lbn Mace, lkametu's-Salat, 52; lbn Huzeyme, Sahih, 111/27; Taberan1, e/-
Mu'cemu'/-kebir, Vlll/165.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ llS
171
Ahmed b. Hanbel, MOsned, Vl/267; EbO DavOd, Cenaiz, 27,28; lbn Hibban, Sahih, XIV/595; Hakim,
MOstedrek, 111/61; Beyhak1, es-SOnenO'i-kObra, 111/387.
--
l16_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsiit
ayn1 cinsten alan birinin digerine bakmas1, daha hafiftir. Gbrmez misin bir
Musluman da, kafir akrabas1n1 y1kayabilir.
Erkegin olen
Eger bir kad1n, ic_;inde kacas1n1n da bulundugu erkekler taplulugu aras1nda
kadm1
blurse, biz Hanefilere gore kacas1 anu y1kayamaz. y1kamas1
$afii (rh.a.)'ye gore ise y1kayabilir. c;:unku Ay~e (r a )'den rivayet edilen hadise
go:e ~l ·'':ic. ~ :~b ~j ~\j: j~ : ~b lj: j_,t ..,!'} ~ y:; rLj -.;ls. Aili ~ .;.P1 01
~ ~j ~j "1:1 'i. .;.._. ;J "Peygamber (sav) Ay~e (ra)'nin yanma girmi~ti.
Ay~e (r a.), ba~mdaki agnnm ~iddetinden dolay1 'vay ba~1m' diyordu. Bunun uzerine
Peygamber 'Senin degil, asil benim vay ba~1ma' diyerek 'Sen benden once olUrsen
172
ben seni Yfkar, kefenler ve namazm1 kilanm' " buyurdu. Aksine bir delil
almad1kc_;a ResOlullah (s av) ic_;in caiz alan ~ey, ummeti ic_;in de caizdir. Fatima (r a)
blunce de anu Ali (r.a) y1kam1~t1r.
172
Darim1, 1/51; Ahmed b. Hanbel, MOsned, Vl/228; lbn Mace, Cenaiz, 9; lbn Hibban, Sahih, XIV/551;
Beyhak1, es-SOnenO'l-kObra, 111/396.
173
Abdurrezzak, Musannef, 111/413; Beyhak1, es-SOnenO'/-kUbra, 111/398.
118_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsut
Peygamber (sa v)'in Ay~e (r.a.J'ye sbyledigi ~ "Ben seni y1kanm" sbzunun
anlam1 "Senin cenazenin y1kanmas1 ir:;in gereken ~eyleri yapanm" demektir. Bu,
t1pk1 bizzat kendisi bir ev yapmasa da, ona, filan ev yapt1, sbzune benzer.
Ali (r a J'nin Fatima (r.a.J'y1 y1kad1g1 konusundaki hadise gelince, ba~ka
rivayetlerde Fatima (r.a.)'y1 Ommu Eymen (r.a )'in y1kad1g1 yer almaktad1r. Ali (r a )'nin
y1kad1g1 rivayeti dogru olsa bile O'nun bu fiilini ibn Mes'Od (r a) yad1rgam1~t1r. Ali
(r a) de ona; "Sen bilmiyor musun ki Resulullah (s av l bana: t:;J..11 _) $ j j 4'
·~'ii_, "Fatima senin dunyada da ahirette de hantmtndtr buyurdu" 174 demi~tir. Ali
(r a J'nin bu nun kendisine bzgu oldugunu iddia etmesi, sahabiler aras1nda erkegin
kans1n1n cenazesini y1kayamayacag1 gbru~unun bilindigine delildir. Peygamberimiz:
~) ~
_: - - - -.jl ..:..> ~L
• - J :
(:6;:; ---:]J- --:.;.
- - ; ; . u
ts
"O!Om/e birlikte, benim bag ve nesebim harir:;, Wm bag ve nesepler ortadan
[2/72]
buyurmu~tur. Bu hadis, e~lerin olumu durumunda bile bagin devam
175
kalkar"
etmesi hususunun Peygamber (s av l ve ayn1 zamanda Ali (r.a.J'ye ozgu olduguna
delildir. Clinku Ali (r a J'nin nikah1 da Resulullah (s av )'1n baglanndan idi.
Erkek
kadm1 Kad1n1 y1kayacak bir ba~ka kadin bulunmad1g1nda, ona teyemmum ald1ril1r.
y1kayabilir
mi?
Eger kad1nin mahremlerinden birisi ona teyemmum aldimsa eline bir bez
sarmadan teyemmum aldim. Yabanc1 ise eline bir bez sararak teyemmum ald1m.
Teyemmum ald1ran yabanc1 erkek, kad1n1n kollanna bakamaz. Arna yuzune
bakabilir. Clinku kad1n sag iken, erkek onun kollanna bakamazd1. Olumunden
sonra da boyledir. Eger erkeklerle birlikte kafir bir kad1n varsa, cenazeyi y1kamas1
Kefenin
ir:;in blu y1kamay1 ona bgretirler. Daha sonra erkekler onun namaz1n1 kilarlar.
mahiyyeti
Kadm be~ parc;a, erkek ise i.ic; parc;a elbise ic;inde kefenlenir.
Ali (r al de, "Kad1nin kefeni be~ parr:;ad1r. Erkegin kefeni de ur:; parr:;a olur.
S1n1n a~may1n. Clinku Allah, a~1nya gidenleri sevmez" 176 demi~tir.
Kefenlenmenin bbyle olmas1n1n nedeni ~udur: Erkek ve kad1ndan her birinin
bldukten sonraki durumu, olmeden bnceki durumuna gore degerlendirilir. Erkek,
hayat1nda iken adeten gomlek, pantolon ve sanktan olu~an Li<.; parc.;a elbise ir:;inde
olur. Kad1n da hayatta iken, gbgus brtlisu, ba~ brtlisu, izar, r:;ar~af, ya~maktan
olu~an be~ parr:;a elbise ir:;inde olur. Olumden sonra da boyledir. Kad1nda aslolan
brtlinmedir. Onun kefeni erkegin kefeninden fazla olur.
174
Abdurrezzak, Musannef, 111/409.
175
Abdurrezzak, Musannef, Vl/163; Taberan1, el-Mu'cemu'/-kebir, 111/44; Beyhak1, es-Sunenu'/-kubra,
Vll/63; Heysem1, Mecmau'z-zevaid, IV/499.
176
Bkz. Ebo Davut, Cenaiz, 35; Beyhak1, es-Sunenu'/-kubra, 111/403.
NamazKitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ tt9
Kadm1
Kad1nin kefeninde kullanllacak be~ parr;a elbise; gogus brtOsu, ba~ ortOsu,
kefenleme
izar, lifafe ve h1rkad1r. Kad1nin kefeni, tabuta ta~1nirken ar;llmamas1 ir;in, gbgusler ~ekli
Ozetle sbylenecek olursa, her bir cinsin sagl1ginda giymesi caiz olan elbise ile
blOnce kefenlenmesi caizdir.
177
Ahmed b. Hanbel, Musned, 11247; EbO DavOd, Libas, 13; Tirmizi, Cenaiz, 18; Nesai, Cenaiz, 38; lbn
Mace, Libas, 5; lbn Hibban, Sahih, Xll/242; Taberani, el-Mu'cemu'/-kebir, Xll/64; Hakim, Mustedrek,
IV/205; Beyhaki, es-SOnenQ'/-kubra, 111/245.
--
120_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
Erkegin kefeninde sun net olan Li~ par~a elbisedir. Nitekim Peygamber (s av )'in
[2/73]
bu rd ve hulle ile kefenlendigi rivayet edilmi~tir. Ay~e (r a), "ResOlullah (s av) Li~
par~a pamuktan beyaz (sahOll) kuma~ ile kefenlendi."
178
Erkegi Bir zaruret olmad1g1 durumda erkek, en az iki par~a elbise ile
kefenleme
~ekli
kefenlenebilir.
(unku erkegin iki par~a elbise ile d1~anya ~1kmas1 ve namaz kllmas1 kerahetsiz
olarak caizdir. Ayn1 ~ekilde iki par~a elbise ile kefenlenebilir.
Eger erkegi bir par~a elbise ile kefenlerler ise kotu bir i~ (isaet) yapm1~
olurlar.
(unku erkegin sag iken tek par~a elbise ile namaz kllmas1 kerahet ile caizdir.
Ayn1 ~ekilde bldukten sonra tek par~a elbise ile kefenlenmesi de mekruhtur. Ancak
tek par~a elbiseden ba~ka bir ~ey bulunmazsa. zarOretten dolay1 bu mekruh olmaz.
(unku Mus'ab b. Umeyr (ra) ~ehit oldugunda bir alaca kaftan ile kefenlendi. Oyle
ki onunla kafas1 brtLildugunde ayaklan, ayaklan brtUldugunde de kafas1 a~i11yordu.
~;)II~ 4;-~ Ji. F j ;.,.;.ij fa .Ji r-Lj 4" :.1!1 ~ :ii1 J.!.j r-U
"ResOIUl/ah (s.a v.), yuzunun ortD!mesini, ayak/annm da 1zh1r otu ile ortD!mesini
emretti. " 779 Ayni ~ekilde Hamza (r a) da ~eh it edildiginde ba~kas1 bulunmad1g1ndan
tek par~a elbise ile kefenlendi. ZarOret an1nda bunun caiz oldugunu gbsterir.
Bulug ~agma yakla~m1~ erkek ~ocuk, erkek gibidir. Erkegin
Kii~iik
~ocuklarda
kefenlendigi ~eyle kefenlenir. Henuz konu~mayan ku~uk ~ocuk, izar ve
kefen ridadan ibaret iki par~a ile kefenlenirse guzeldir. Bir tek izar ile
kefenlenmesi de caizdir.
(unku ku~uk ~ocuk hakkinda sag iken tek par~a elbise ile yetinme caizdir.
Olumden sonra da bbyledir.
Kii~iik
Kadm, konu~mayan ku~uk erkek ~ocugu (sabi) y1kayabilir.
erkek
~ocugu (unku onun erkeklik organi i~in avret hukmu yoktur. Sagl1g1nda oray1 brtmesi
kadmm
y1kamas1 farz degildir. Ona bak1lmas1 da caizdir.
178
Ahmed b. Hanbel, Musned, Vl/93; Buhar1, Cenaiz, 18; Muslim, Cenai z, 45; Nesa1, Cenaiz 39; lbn
Hibban, Sahih, Vll/309.
179
Ahmed b. Hanbel, Musned, V/109; Buhar1, Cenaiz, 27; Muslim, Cenaiz, 44; Ebo DavOd, Cenaiz,
30,31; Tirmiz1, Menak1b, 53; Nesa1, Cenaiz, 40; lbn Hibban, Sahih, XV/486; Taberan1, el-Mu'cemu'/-
kebir, IV/67; Beyhak1, es-Sunenu'l-kubra, 111/401.
NamazKitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 121
Cenazeyi y1kasalar, organlanndan biri veya el ayas1 kadar yer kalsa da oyledir.
Su degmemi~ bir organi kalmasina ragmen kefene sarilm1~ ise, kefenden
<;1kanlarak bu organ ittifakla y1kanmal1d1r.
Eger y1kanmayan yer, parmak vb. gibi ku<;uk bir yerse Muhammed (rh a.)'e
gore hukum ayn1d1r. Cunku parmak, dirinin y1kanmas1nda oldugu gibi bir organ
hukmundedir.
Ebu Yusuf (rh a )'a gore ise kefeninden <;1kanlmaz. Cunku suyun bu kadar yere
ula~mad1g1 kesin olmaz. Belki de bu yer, ku<;uk oldugundan suratle kurumu~tur.
Bu anla~mazl1k, Ebu Suleyman (rh a )'1n Nevadir'inde yer alm1~t1r.
Cenazenin
Eger bu durumda onu defnetmi~ olsalar, kabri ar,;mazlar.
y1kanmadan
Cunku daha once a<;1klad1g1m1z gibi, olen ki~i art1k onlann elinden <;1km1~ olur. gomiilmesi
Bu nedenle y1kama farz1 onlardan du~er. Sonra onun kabri uzerine namaz k1larlar.
Cunku daha once k1ld1klan namaz ge<;erli degildir. Sanki onlar namaz kilmadan
onu defnetmi~ gibidirler. Oliiniin
kabre ters
Oli.i, lahdine k1ble tarafma dondi.iri.ilmeden veya sol yam i.izerine, konulmas1
yahut da ba~ taraf1 ayak tarafma gelecek ~ekilde konmu~ olsa kabri
ar,;ilmaz.
Cunku olunun k1bleye dogru konmas1 sunnettir. Ozerine toprak at1ld1ktan
sonra insanlann ellerinden <;1km1~t1r. Art1k onu a<;mak caiz olmaz. Eger lahdine
kerpi<; konup da henuz uzerine toprak at1lmam1~ olsa kerpi<; sokulur. Olu gerektigi [2174]
gibi konulur. Eger y1kanmam1~sa y1kan1r. Cunku olunun insanlann elinden <;1kmas1
tamamlanmam1~t1r. Konulduktan sonra kerpicin sokulmesi kolayd1r. Daha
oncekinin aksine, kabri kazmaya gerek yoktur.
Eger kabre insanlarm e~yas1 di.i~se, oli.ini.in kefenini soymayacak Kabre
~ekilde onlann e~yasm1 almak ir,;in bu yerde toprag1 kazmada bir zarar ba~kalarmm
e~yalann1n
yoktur. dii~mesi
- ~W.1
JWI ~L- ci&.
· r--J
- ~~ __
~1 ....r-
I '" ~I L.'L.!.-J.ft':
"Res0/01/ah (s a.v.) malt ziyan (te!ef) etmeyi yasaklam1~t1r. " 180 E~yay1 kabirde
b1rakmak ise mal1 ziyan demektir. Muglre b. ~u'be (r a.)' den sahih gelen bir rivayete
gore O;
180
Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/327; Buhar1, Zekat, 53; Muslim, Ekd1ye, 1O; lbn Hibban, Sahih,
Vlll/182; Taberan1, el-Mu'cemu'l-kebir, XX/224; Beyhak1, es-Sunenu'/-kubra, Vl/63.
122 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsut
181
Hakim, Mustedrek, 111/507; Heysem1, Mecmau'z-zevaid, JX/603; Kenzu'l-ummal, Vll/414.
182
Abdurrezzak, Musannef, 111/98; lbn Ebu $eybe, Musannef, 11/217; Ahmed b. Hanbel, Musned,
111/317; Buhar1, Kusuf, 2; Muslim, Kosuf, 1; Ebu Davud, lstiska, 3; Nesa1, Kosof, 11; lbn Mace,
lkametu's-Salat, 102; lbn Huzeyme, Sahih, 11/309; lbn Hibban, Sahih, Vll/67; Taberan1, el-Mu'cemu'/-
kebir, 1/358; Beyhak1, es-Sunenu'l-kubra, 111/320.
NamazKitabi. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 123
183
Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/159; Buharl, KusOf, 1; Muslim, KusOf, 24; EbO DavOd, lstiska, 4;
Nesal, KusOf, 1O; lbn Mace, lkametu's-Salat, 102; lbn Hu zeyme, Sahih, 11/31 O; lbn Hibban, Sahih,
Vll/69; Ha kim, Mustedrek, 1/481, Beyhakl, es-Sunenu'l-kubra, 111/321.
184
Buharl, KusOf 2; Muslim, KusOf 1; EbO DavOd, Sal at 261; Tirmizl, Sefer 396; Nesal, KusOf 10.
185
Ahmed b. Hanbel, Musned, V/37; Buharl, KusOf, 5; EbO DavOd, lstiska, 4; Nesal, KusOf, 16; lbn
Hibban, Sahih, Vll/75; Beyhakl, es-Sunenu'l-kubra, 111/331.
186
Muslim, KusOf, 26; Ebo DavOd, lstiska, 4; Beyhakl, es-Sunenu'l-kubra, 111/329.
187
Beyhakl, es-Sunenu'/-kubra, 111/330.
188
Beyhakl, es-Sunenu'/-kubra, 111/330.
124 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsiit
Ali (r.a.)'nin hadisi ile uygulama yapilmad1g1 icma ile sabittir. c;:unku herkesc;:e
bi linen namaz ~ekline ayk1nd1r. Ay~e (r a) ve lbn Abbas (r a )'1n rivayetleri de
boyledir.
Bu hadisler ~oyle yorumlanabilir: Peygamber (s av) kusuf namaz1nda rukuyu
uzatt1. c;:unku kendisine Cennet ve Cehennem gosterildi. Cemaatten bir k1sm1na
bu sure c;:ok uzun geldi. Ba~lann1 rukudan kald1rd1lar. Bunlann arkas1nda bulunan
ki~iler, Peygamber (s av )'in ba~1n1 kald1rd1gin1 zannederek ba~lann1 kald1rdilar. On
safdakiler Peygamber (s.a v.) 'e tabi olmak ic;:in tekrar rukuya donduler. Onlann
arkas1nda bulunan ki~iler ayn1 ~ekilde rukOya gittiler. Peygamber (s av )'in her
rekatta iki rukO yapt1g1n1 zannettiler. Bu kan~1kl1g1n benzeri arka saflarda bulunan
ki~iler ic;:in de meydana geldi. Bu olay1n meydana geldigi zamanda Ay~e (r a)
kad1nlar saf1nda, ibn Abbas (r.a) ise c;:ocuklar safinda bulunuyordu. Onlar da olay1
yapt1klanna gore naklettiler. $ayet onlann rivayetleri dogru olsayd1 herkesc;:e
bilinenin aksine bir namaz ~ekli meydana gel mi~ olurdu. ResOlullah (s av)' 1n hemen
arkasinda duran sahabilerin buyukleri taraf1ndan da nakledilirdi. Onlardan
hic;:birisinin boyle bir rivayette bulunmamas1, i~in bizim soyledigimiz gibi oldugunu
gosterir.
KusOf namaz1n1, ancak Bayram ve Cuma namazlann1 kild1ran imam k1ld1m.
Her grubun kendi mescidlerinde kilmalarina gelince, bunu k1lamazlar. c;:unku
onu ResOlullah (s av) k1ld1rm1~t1r. $imdi de ancak O'nun yerine gec;:en kimse k1ldim.
imam bu namaz1 k1ld1rmazsa, insanlar tek ba~lanna kilarlar. isterlerse iki,
isterlerse dort rekat kilarlar. c;:unku bu nafile bir namazd1r. Nafile namazlarda
aslolan ise tek ba~1na kilmakt1r. Dilerlerse iki, dilerlerse dort rekat k1larlar. Dort
rekat kllmak daha faziletlidir.
Dilerlerse okumay1 (k1raat1) uzat1rlar. Dilerlerse k1salt1rlar. Sonra gune~
tamamen ac;:ilincaya kadar dua ile me~gul olurlar. Onlara du~en gune~ ac;:1l1ncaya
kadar Mevla'ya yakarma ile me~gul olmaland1r. Bu da bazen dua, bazen de okuma
(k1raat) ile olur. Had isle sabit olan: "Resu!Ul!ah (s av) 'm ayakta durmasmm (kiyam1);
birinci rekatta Bakara Sures1, ikinci rekatta Al-i imran Suresi kadar o!dugudur. " 189
KusOf namazinda efdal olan k1raat1 uzatmakt1r.
189
Muslim, KusOf, 17; Nesa1, KusOf, 17.
Namaz Kitab1________________________________ 125
~~1 ~j A1J;.11~,
"i?te goz kama?t1g1, ay tutuldugu zaman!" (K1yamet, 7-8) buyurmu~tur. Ancak
biz deriz ki husuf, ayin dairesinin, kusOf ise 1~1g1nin gitmesidir. Dairesinin degil.
Muhammed (rh.a.) kusOf lafz1n1 kullanmakla bu tUr tutulmay1 kastetmi~tir.
Ay tutuldugunda namaz, cemaatle degil tek ba~ina k1l1n1r. <:;:unku ay
tutulmas1 geceleyin olur. Toplanmak insanlara zor olur. Hatta fitne \ikmasindan
korkulur. Peygamber (s.a v.)'den bu namaz1 cemaatle kild1g1na dair bir nakil
bulunmamaktad1r. Nafile namazlarda asli olan bunlann cemaatle k1l1nmamaland1r.
Ancak teravih namaz1, hakk1nda sahabilerin icma1; KusOf namaz1, hakk1nda hadis
bulunmas1 nedeniyle cemaatle k1l1nabilir. Gormez misin cemaatle k1linan namazlar
i\in ezan okunur ve kamet getirilir. Nafile namazlar i\in ezan okunmaz ve kamet
getirilmez. Bu da nafile namazlann cemaatle kilinmayacag1n1 gostermektedir.
EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore kusOf namaz1 cemaatle kil1nd1g1nda a\1ktan
okunmaz. EbO Yusuf (rh a )'a gore ise a\1ktan okunur. Muhammed (rh a)' in goru~u
karars1zd1r.
EbO Yusuf (rh a) bu gor0$0nu Ali (r a)'nin hadisine dayand1m. 0, kusOf
namazinda okumay1 a\1ktan yapm1$t1r. <:;:unku bu namaz, buyuk bir toplulukla
k1l1nan ozel bir namazd1r. Bu nedenle Cuma ve Bayram namazlannda oldugu gibi
okuma da a\1ktan yapil1r.
EbO Hanlfe (rha ) 'nin delili ise; ibn Abbas (ra) ve Semure b. Cundeb (r.a)'in $U
hadisidir;
~~.)~\~')I..;,
190
lbn Ebo $eybe, Musannef, Vll/322; Ahmed b. Hanbel, MOsned, 1/459; Buhar1, KUsOf, 13; lbn Mace,
lkametu's-Salat, 102; lbn Huzeyme, Sahih, 11/328; Taberan1, el-Mu'cemO'l-kebir, 1/358; Beyhak1, es-
SOnenO'l-kObra, 111/341; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/161.
191
Ahmed b. Hanbel, MOsned, V/14; Tirmiz1, Cuma, 45; lbn Mace, lkametu's-Salat, 102; lbn Hibban,
Sahih, Vll/94; Taberan1, el-Mu'cemO'/-kebir, Vll/188; Hakim, MOstedrek, 1/483.
-
126_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
"Gunduz namaz1 ditsizdir. Yani onda i?itilen bir okuma yoktur. " 792
Ali (r a.)'nin hadisi ise ~oyle yorumlanir: Ali (r.a) okumay1, kasden deg ii rastgele;
veya bu namazda k1raatin me~ru oldugunu insanlara ogretmek ic;in yapm1~t1r.
KusOf namaz1, nafile oldugu ic;in diger nafile ibadetler gibi namaz kilmanin
mekruh oldugu uc; zamanda k1l1namaz.
EbO Hanlfe (rh.a.) ve EbO Yusuf (rh a )'a gore yagmur duas1nda (istiska) namaz
Yagmur Duas1
(istiska)
kilinmaz. Sadece dua yap1l1r. Muhammed (rh.a )'e gore ise; Bayram namaz1 gibi iki
Namaz1 rekat namaz k1l1nir. Ancak bayram tekbirleri gibi tekbirler yoktur. Bu, Bi~r
b.Gayyas'in EbO Yusuf (rha)'dan rivayetidir.
~afii (rh.a.)'ye gore yagmur duas1 namaz1nda bayram tekbirleri gibi tekbirler
vard1r. Delili ibn Abbas (ra) hadisidir. .j.. ~~~ ~ r-1--j
~ :.iii ~ ~I 01
~.J ~I i·: -\'.I "Peygamber (s.a.v.) yagmur duasmda cemaate iki rekat namaz
k1td1rd1. " 793 Abdullah b. Amir b. Rebla (ra) ~oyle rivayet etmi~tir; ~:.iii~ ~1 01
~I ~j..45 .:_,?5; l~ ~ rLJ
"Peygamber (sav) yagmur duasmda Bayram namaz1
gibi iki rekat namaz k1td1rd1. " 794
EbO Hanlfe (rh.a )'nin deli Ii Allahu Teala'n1n ~u ayetidir;
192
Abdurrezzak, Musannef, 11/493; lbn EbO ~eybe, Musannef, 1/320; Zeyle!, Nasbu'r-raye, 11/6.
193
Abdurrezzak, Musannef, 111/83; lbn EbO ~eybe, Musannef, 11/221; Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/326;
Buhar!, lstiska, 4; EbO DavOd, lstiska, 1; Tirmiz!, Cuma, 43; Nesa1, lstiska, 2; lbn Mace, lkametu's-
Salat, 103; lbn Huzeyme, Sahih, 11/331; lbn Hibban, Sahih, Vll/116; Beyhak!, es-Sunenu'l-kubra,
111/344.
194
Abdurrezzak, Musannef, 111/85; Zeyle!, Nasbu'r-raye, 11/164.
NamazKitabt _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ l27
Minberden inmeden bir bu fut ortaya r;1kt1. Gelecek Cu ma 'ya kadar yagmur
yagd1. "195
Omer (r.a.) yagmur duas1na r;1kt1. Duaya ba~ka bir ~ey eklemedi. Bunun nedeni
[2/77]
kendisine soruldu. 0 da; .),k_J1 L;,
"
j _,:.::...:..;• <.f"-11 •~l4....:JI C:! ~l>..4...
. . ,-~ <"1 ~
. I ~ "Sizin
ir;in, yagmur beklenen seman1n bulut larindan yagmur istedl m." 196 dedi.
Yine rivayet edildigine gore; "Omer (r a ) Abbas (r a ) ile birlikte minbere r;1kt1.
1J.~j '*
Onu minbere oturttu. Kendisi de yan1nda ayakta durdu. ~ (0
:.iii J_;,
j.;.p ~~ ~j
"Ey Allah '1m biz Sen'den Rasu!Unun amcas1 vas1tasw!a yagmur
istiyoruz" 797 diyerek uzun bir dua etti. Minberden inmeden de yagmur yagd1." Bu
J.01
195
Ahmed b. Hanbel, Musned, 111/271; Buhar1, Cuma, 35; Muslim, Salatl.i'l-lstiska, 8; EbO DavOd,
lstiska, 2; Nesa1, istiska, 9; lbn Huzeyme, Sahih, 111/144; lbn Hibban, Sahih, 1111272; Beyha k1, es-
Sunenu'l-kubra, 1111221.
196
Abdurrezzak, Musannef, 111/87; lbn Ebo $eybe, Musannef, Vl/61; Beyha k1, es-Sunenu'/-kubra,
111/352;
197
Buhar1, lstiska 3; lbn Hu zeyme, Sahih, 11/337; lbn Hibban, Sahih, Vll/11 O; Taberan1, el-Mu'ceu'/-
kebir,1/72; Beyhak1, es-Sunenu'/-kubra, 111/352 ..
198
~az Rivayet: Guvenilir bir rav1nin gerek zabt fazlal1g1 gerek diger ravilerde aranan hususlar
a~1sindan kendisinden daha ustl.in bir raviye ayk1ri olara k te k ba~1na na klettigi ayrica m e ~hur olmas1
gerektigi halde me~hur olmayan rivayet demektir.
-
128 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit
uzun surdugunden bir asaya dayanarak yard1m alabilir. Imam elbisesini ters
i:;evirince cemaat elbisesini ters i:;evirmez.
Malik (rh a) i:;evirir, der. Rivayet edildigine gore Peygamber (s.a.v.) elbisesini ters
i:;evirdigi zaman cemaat de i:;evirmi~ti. Peygamber (sa.v) onlarin bu davran1~larin1
yad1rgamad1. Malik bu rivayeti ald1.
Bu hadis ~oyle yorumlan1r: Sahabiler, elbisenin ters i:;evrilmesinin sunnet
oldugunu zannederek O'na uydular. Halbuki ResOlullah (s av.) onlara elbiselerini
i:;evirmelerini emretmemi~ti. Benzer bir olayda oldugu gibi; Peygamber (s.a v)
namazda mest niteligindeki ayakkabilar1n1 i:;1kard1g1 zaman sahabiler de
ayakkab1larin1 i:;1kartm1~t1.
199
Ayrica hutbenin sunnetlerinden cemaatin degil hatibin
yapacag1 ~eyler vard1r. Ayakta durmak gibi.
EbO Yusuf (rh.a )'a gore dua esnas1nda elleri kald1rmak sun net oldugu ii:;in
imam isterse ellerini kald1m. isterse parmaklariyla i~aret eder. Hadiste ~oyle
gei:;mektedir.
[2/78]
"Kafir!erin duas1 ise ku:;kusuz hedefini :;a:;mr." (er-Ra'd, 13/14) lnsanlar, yagmur
duasina i:;1kmakla Allah'tan rahmet indirmesini isterler. Halbuki kafirlerin uzerine
la net ve azaptan ba~ka bir ~ey inmez. Peygamber (s.a v) mu~riklerin uzakla~t1r1lmas1
gerektigini ~u sozu ile emretmektedir;
199
Peygamber (s av) bu yap1larn dogru bulmam1~t1.
200
Abdurrezzak, Musannef, 11/251; Kenzu'l-ummal, 11/733.
NamazKitabi._ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 129
"Ey Muhammed, arttk yuzunu Mescid-i Haram tarafma c;evir." (el- Bakara, 2/144)
ayetidir.
Cemaatin hepsi k1bleye yonelirler. Onlardan hie; biri, imam1n durdugu tarafta
onun onune gec;mezse namazlari gec;erlidir. lmam1n yoneldigi tarafta s1rt1 imam1n
yuzune donuk olan kimse, Kabe'nin duvarina imamdan daha yak1n oldugundan,
imamin onune gec;mi~tir. Bu nedenle O'na uymas1 gec;erli degildir.
Bir kad1n, imam1n hizas1nda durup imam1n yoneldigi yone yonelse ve ona
uysa, imam da kadinlara imam olmaya niyet etse, imam1n ve cemaatin namaz1
bozulur. <;:unku ortak bir namazda, kad1nlarla erkekler ayni safta yanyana
(muhazat) olmu~lard1r. Kad1n degi~ik bir yone yonelirse, imam1n namaz1 bozulmaz.
Ancak kadin1n sag1nda, solunda ve arkas1nda bulunan Lie; erkegin namaz1 bozulur.
Kadinla ayn1 yone yoneldikleri ic;in haklarinda muhazat202 gerc;ekle~mi~tir. Tek
ba~larina k1ld1klarinda, muhazatla hic;birinin namaz1 bozulmaz. Bunu daha once
gec;en bolumlerde ac;1klam1~t1k.
201
EbO Davud, Cihad, 95; Tirmiz1, Siyer, 42; Taberan1, el-Mu'cemu'/-kebir, 11/303; Beyhak1, es-Sunenu'/-
kubra, Vlll/130.
202
Miihazat/;\;t......J\: Cemaat halinde namaz k1larken kad1nlarin erkeklerle arada bir engel olmaks1z1n
bir arada ayni hizada bulunmas1.
130_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsut
"ResOIUl!ah (s.a v) Kabe ic;inde, duvara uc; zira' mesafede, ondeki iki direk
arasinda, iki rekat namaz kJ/d1" 203
Imam Kabe'nin i<;:inde, cemaat Kabe'nin etraf1nda halka ~eklinde dururlarsa,
once de soyledigimiz gibi namazlari ge<;:erlidir.
Eger imamla birlikte cemaat de Kabe'nin i<;:inde ise, imamin ve yuzu imam1n
arkasina yahut sag1na veya soluna denk gelenin namaz1 caizdir. lmam1n
kar~1s1ndakilerin namaz1, sOrete (insan yuzune) yonelme oldugu i<;:in mekruh
olmakla birlikte, caizdir. S1rt1, imam1n yuzune donuk olan kimsenin ve imamla ayn1
yone yonelip de Kabe'nin duvar1na imamdan daha yakin olan kimsenin namaz1
caiz degildir. c;:unku imam1n onune ge<;:mi~tir.
Gecenin karanl1g1nda ara~t1rd1ktan sonra imama uyanlarin durumu boyle
degildir. Karanl1kta yon itibariyla imama ayk1ri olarak namaz klld1g1n1 bilen
kimsenin namaz1 caiz degildir. c;:unku ona gore imam k1bleye donmemi~tir. O'na
uymas1 ge<;:erli degildir. Ancak Kabe'de her taraf kesinlikle k1bledir. 0 ki~i, imam1n
namazinda yanlld1g1na inanmamaktad1r. Ona uymas1 caizdir.
Kabe'nin dam1nda, onunde sutre olmasa da, namaz k1lan1n namaz1 biz
Hanefilere gore caizdir. ~afii (rh a), namazda Kabe'ye yonelmede binaya itibar
ettiginden, ancak onunde sutre bulundurursa namaz1nin caiz olacag1
goru~undedir.
Biz Hanefilere gore k1ble Kabe'dir. Ki~inin onunde sutre olsun, olmas1n bu
[2/80]
kimse k1bleye yonelmi~tir.
bnunde Kabe binas1ndan bir ~ey bulunmamas1na ragmen, EbO Kubeys
dag1nda namaz kllan1n namaz1, ittifakla caizdir. Bu da binaya itibar edilmedigini
gosterir.
Baz1 Belh imamlari, Kabe'nin dam1nda onune semer koyup kllan ki~inin
namaz1nin ittifakla caiz olacag1n1 soylemi~lerdir. Namazin cevazin1n semere
yonelmekle baglantll1 oldugunu soylemek imkans1zd1r. Bu da ayn1 ~ekilde binanin
muteber olmad1g1n1 gostermektedir.
Allahu Subhanehu ve Teala dogruyu daha iyi bilir. Donu~ ve s1g1nma ancak
O'nad1r.
203
Ahmed b. Hanbel, MOsned, 11/33; Buhar1, Salat, 96; EbO DavOd, Menasik, 92; Nesa1, K1ble, 6; lbn
Mace, Menasik, 79; lbn Huzeyme, Sahih, IV/330; lbn Hibban, Sahih, Vll/477; Beyhak1, es-SOnenO'/-
kObra, 111327.
SECDELER SORUNU
Buyuk imam, imamlarin gune~i, Ebubekir Muhammed b. Ebl Sehl Es-Serahsi
(rh.a ) demi~tir ki, bu kitab1n meseleleri bir tak1m kurallar uzerine kurulmu~tur. Biz
onlari namaz kitab1nda a~1klam1~t1k.
1. Farz1n tamamlanmas1ndan once, bir rekattan daha az bir fazlal1k, namaz1
bozmaz. Fazlal1k tam bir rekat olursa bunun aksinedir (namaz1 bozar). Hi~ ~uphesiz
rekat, secde ile baglanir. Muhammed (rh a )'den yapilan rivayete gore farzin
204
tamamlanmas1ndan once, bir secde fazlal191 namaz1 bozar.
2. Bir namaz1n fiillerinde tekrari me~ru kll1nm1~ olanlarda tertip (s1ra) rukun
(farz) degildir. S1ranin kasten veya yanl1~l1kla terkedilmesi namaz1 bozmaz.
205
3. Terk edilen ~ey, kaza edildiginde yerine ula~1r. Yerinde yap1lm1~ gibi olur.
4. Yanl1~l1kla verilen selam namaz1 bozmaz. Yanllma (sehiv) secdesi, herhangi
bir farz1n yerinden geciktirilmesi nedeniyle vacip olur. Biz Hanefilere gore
selamdan sonra yap1l1r.
5. Farz m1 bidat m1 oldugunda karars1zl1k olan1, bir 6nlem olarak (ihtiyaten)
yapmak gerekir. cunku farz1n terkine yol yoktur.
Sunnet mi bidat m1 oldugunda karars1zl1k olan1 terk etmelidir. Cunku bid'at1
terketmek gerekir. Sunnetin yap1lmas1 ise farz degildir.
o~ veya dart rekatl1 farz namazlarda ilk oturu~ (ka'de-i ula) sunnet,
206
6. son
oturu~ ise farzd1r.
204
Bir rekattan sbz edebilme k i<;in o rekatta secde yapilmal1d1r. Secde yapllmadan rekat tamamlanm1~
olmaz. brnegin dart rekatl1 ogle namaz1nda farz (ru kun) olan son oturu~u yapmadan be~inci rekata
kalkan kimse, be~inci rekatin rukusunu bile yapsa, secdesini yapmadan oturmaya (kade-i ahireye)
dbnerse namaz1nin farzl1g1 kalkmaz, bozulmaz. Nama21 secde-i sehivle ge<;erlidir.
205
brnegin bir rekatin secdesini/secdelerini yapmad1g1n1 daha sonra hat1rlayan kimse, yapmad1g1
secdeyi/secdeleri yapar. En sonunda selamdan sonra secde-i sehiv yaparak namaz1 bu prensibe gore
tamam olur.
206
Sunnetle bilinen bir vaciptir.
-
134 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
davran1~ yapmam1~sa) selamdan once veya sonra hat1rlamas1 e~ittir. C::i..inki..i
i..izerinde bir farz (ri..iki..in) var iken selam verdigi anla~ilm1~t1r. Bununla namazdan
<;1kllm1~ olmaz. Secde etmesi gerekir. $ayet terk etmi~ oldugu secde birinci
rekattan ise, yapilacak secde yerine ula~1r. $ayet terk etmi~ oldugu secde, ikinci
rekattan ise yerinde yapilm1~ olur. Ancak boyle bir ki~i terk ettigi secdeyi yapmakla
oturu~ (ka'de) bozulmu~ olur. Dolay1s1yla ki~i. secdeyi yapt1ktan sonra son oturu~u
yapar. Selam verir ve yan1lma secdesi yapar. Ki~i. bu yan1lma secdesini ya bir farz1
erteledigi i<;in, ya bir oturu~ eklediginden, yahut yanl1~l1kla selam vermesi nedeniyle
ya par.
$ayet boyle bir ki~i iki secdeyi terkederse, iki secde yapar. Bir rekat namaz
[2/81] k1lar. Bu ki~i iki rekata ait birer secdeyi terketmi~ olursa, onun iki secde yapmas1
gerekir. c;:unki..i her bir rekat tek bir secde ile kay1tlanm1~t1r. $ayet bu ki~i son
rekata ait iki secdeyi terketmi~ ise, yine onun iki secde yapmas1 gerekir. c;:unki..i o
ri..iku yapm1~. secde etmeden oturmu~tur.
$ayet bu ki~i ilk rekata ait iki secdeyi terketmi~ ise, onun bu rekat1 kaza
etmesi gerekir. C::i..inki..i ger<;ekte bu ki~i iki ri..iku, iki secde yapm1~t1r. Dolay1s1yla bu,
bir rekat namaz k1lm1~ sayil1r. Muteber olan ri..iku, k1raattan sonra yapilan ilk
ri..ikudur. Bu gori..i~ Namaz kitab1nda a<;1klad1g1m1z gibi, iki rivayetlerin en dogru
olan1d1r.
Bu ki~i. terkedilen secdelerin hangi rekata ait oldugunu hat1rlamazsa, ihtiyatla
hareket eder. lki secde yapar. Bir rekat namaz kilar. Ancak iki secde ile ba~lar.
C::i..inki..i i..izerine iki secde farz olmasina ragmen, rekattan ba~larsa farz1
tamamlamadan once nafile ile ugra~mas1ndan oti..iri..i namaz1 bozulur.
$ayet iki secde ile ba~larsa her ne kadar o ki~inin bir rekat1 kaza etmesi
gerekiyorsa da, bu iki secde namaz1 bozmaz. C::i..inki..i farz1n tamamlanmas1ndan
once, bir secde veya iki secdenin ilavesi farz1 bozmaz. Bu nedenden oti..iri..i iki secde
ile ba~lar.
Hi<; ~i..iphesiz bu meselelerde bir de bozulma yoni..i ortaya <;1kmaktad1r. Namaz
bir yonden bozulursa, bu durum yeniden yapmanin gerekmesi i<;in yeter. $ayet iki
secde yaparsa, ondan sonra mecburen oturur. C::i..inki..i, ~ayet o ki~i i..izerine iki secde
farz ise, o ki~inin namaz1 secdeleri kaza etmekle tamam olur. Burada son oturu~ da
(ka'de-i ahire) farzd1r. $ayet onun i..izerine bir rekat gerekli olursa, bu takdirde bu
oturu~ bidat olur. Bir fiilin bidat veya farz oldugunda karars1zl1k olursa, o fiilin
yap1lmas1 gerekir. Sonra kalkar ve kazas1 i..izerine vacib olan ~eyin caiz olmas1 i<;in
bir rekat kilar. Sonra te~ehhi..idi..i okur. Selam verir ve yanilma secdesi yapar.
Kendisine iki secde yapmas1 gereken bu ki~iye, sadece tek bir nafile namaz
kilm1~olmaktan kurtulmas1 i<;in, neden ba~ka bir rekat daha namaz kilmay1 emret
miyorsun, denilebilir.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 135
Denir ki; k1lmas1 istenecek bu rekattn nafile veya bid' at olmast soz konusudur.
Buna benzer bir namaztn k1l1namayacag1n1 ac;1klam1~t1k. $ayet boyle bir namaz
ktlarsa, sabah namaz1ndan sonra gune~ dogmadan once nafile namaz k1lm1~ olur.
Boyle bir namaz ise yasaklanmt~ttr. Aynt ~ekilde bir rekat ktlarak selam verdiginde
nafile k1lm1~ oldugu akla gelebiliyorsa, kendisine bir rekat kaza etmesi gerektigini
du~unerek, bir rekat daha eklediginde de aynt ~ey akla gelebilir. Bununla
ugra~mantn bir anlamt yoktur.
Sabah namaztnda uc; secdeyi terketmi~se, bu onun gerc;ekte sadece tek secde
yapt1g1n1 gosterir. Tek bir secde ile de bir rekat. Ona rekatt tamamlamak ic;in bir
secde daha yapmast gerekir. Namaztntn tamamlanmadtgtndan emin oldugu ic;in
oturmadan bir rekat daha ktlar. Sonra oturur. Selam verir. Sehiv (yantlma) secdesi
yapar. Ancak bu secde ile; birinci rukOdan sonra sadece bir secde yapt1g1n1 goz
onunde bulundurarak, terk ettigi secdeyi kaza etmeye niyet etmesi gerekir. $ayet
etmezse bu secde ile ikinci rekat kay1tlan1r. Daha sonra kalktp bir rekat daha
ktlarsa, farzt tamamlamadan, once nafile k1lm1~ oldugundan namazt bozulur.
Ancak bununla kazaya niyet ettiginde secde, yerine ula~tr. Bir rekattan a~agt olan
fazlal1g1n bozulma olas1l1g1 oldugu ic;in, ondan sonra yaptlan rukO bozulur. Bundan
dolayt bu secde ile kazaya niyet eder.
Sabah namaz1ndan dort secde yapmad1g1n1 hattrlasa, bu kimse iki rukO
yapmt~ fakat hie; secde yapmam1~t1r. Onun bir rekatt tamamlamak ic;in iki secde [2/82]
yapmast gerekir. Sonra oturmadan bir rekat daha ktlar. Sonra oturur, selam verir.
Sehiv secdesi yapar.
Ogle namaz1n1 dort rekat ktlan bir ki~i secdelerden sadece bir secdeyi
terkederse, o secdeyi yapar. Ac;1kland1g1 uzere kendisine yantlma secdesi gerekir.
lki secdeyi terkettigini hattrlarsa iki secde yapar. Bir rekat ktlar. c;:unku o, iki
secdeyi iki rekattan yahut son rekattan yapmamt~sa, iki secde etmesi gerekir. $ayet
terkettigi iki secde, son rekattan onceki rekattan ise, bir rekat kaza etmesi gerekir.
Hangi rekatlarda o iki secdeyi terkettigini bilmediginde, tedbirlilik olarak iki secde
yapar. Namaztnt tamamlamt~ olmast mumkun oldugundan iki secdeden sonra
oturur. Sonra kalkarak bir rekat ktlar.
Oc; secde yapmad1g1n1 hat1rlasa, uc; secde yapar. Bir rekat ktlar. c;:unku
yapmadtgt bu secdeler, uc; rekattn herbirinden veya iki secde son rekattan ise
kendisine uc; secde yapmas1 gereklidir. lki secdeyi son rekattan onceki rekatta
terketmi~se kendisine bir rekat ve secde yapmak gerekir. Tedbirlilik olarak once
secdelerden ba~lar. Oc; secde yapar. Namaz1n1n tamamlanm1~ olmas1 mumkun
oldugundan oturur. Sonra kalkar. Bir rekat daha ktlar.
Ogle namaztndan dort secdeyi terketmi~se, dort secde yapar. Aralannda ve
sonunda oturmak kayd1yla iki rekat ktlar. c;:unku bir yonden ona yalntz dort secde
136_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'1-Mebsiit
gerekir. O her birinden bir secde, yahut son rekattan iki secde veya ondan onceki
iki rekattan birer secde yapm1~sa boyledir.
Diger bir yonden iki ve bir rekat gerekir. Onun, son rekattan onceki rekattan
iki secdeyi, ya da iki rekattan iki secdeyi terketmi~ olmas1nda boyledir.
Bir diger yonden ona iki rekat kaza etmesi gerekir. Onun son rekattan onceki
rekattan terketmi~ olmas1nda boyledir. Tedbiri elden b1rakmamak ac.;1s1ndan once
dort secdeyi yapar. Sonra oturur. c;:unku birinci ~1k itibariyle namaz1
tamamlanm1~t1r. Bir rekat daha kliar. Oturur. c;:unku ikinci ~1k itibariyle namaz1
tamamlanm1~t1r. Oc.;uncu ~1k (yon) olasli1g1n1 goz onune alarak bir rekat daha kliar.
Sonra oturur. Selam verir. Yanlima secdesi yapar.
Ogle namazindan be~ secde yapmam1~sa, deriz ki burada yapmad1g1 secdeler,
yapt1klar1ndan daha fazlad1r. Bunlar uzerine hukum vermek ic.;in ~unu deriz. Bu
kimse sadece Li<.; secde yapm1~t1r.
Eger bu secdeleri O<.; rekatta yapm1~sa, ona Li<.; secde yapmas1 ve bir rekat
klimas1 gerekir.
Eger, bir rekatta iki secde, bir rekatta da bir secde yapm1~sa kendisine bir
secde ve iki rekat kaza etmesi gerekir. Tedbirlilik olarak, Li<.; secde yapar. Fakat
oturmaz. c;:onku bu oturu~, eger iki rekat1nin tamamland1g1 du~unulurse onun ic.;in
sonnet, O<.; rekat1nin tamamland1g1 du~unulurse bidatt1r, oturmaz. Bir rekat daha
kliar, sonra oturur. c;:onku namaz1 birinci ~1k itibariyla tamamlanm1~t1r. Daha sonra
ikinci ~1k olasli1g1ndan dolay1 bir rekat daha kliar.
Ogle namaz1ndan alt1 secde terk etmi~se, sadece iki secde yapm1~t1r,
demektir. Yapm1~ oldugu bu iki secdeyi iki rekatta yapm1~sa, bu ki~i uzerine iki
secde ve iki rekat gerekir. Eger bir rekatta yapm1~sa, Li<.; rekat klimas1 gereklidir.
Tedbirli davranip iki secde yapar. Oturmadan kalk1p iki rekat kliar. Sonra birinci ~1k
[2/83] itibanyla namaz1 tamamland1g1ndan oturur. ikinci ~1k olasli1g1n1 goz onunde
bulundurarak bir rekat daha k1lar. Oturup EttehiyyatO'yO okur. Selam verir.
Ogle namaz1ndan yedi secde terk etmi~se, bu sadece tek secde yapt1g1n1
gosterir. Tek secde ile bir rekat kay1tland1g1ndan, bir secde daha yapar. Sonra
kalk1p bir rekat kliar. Sonra oturur. Bu oturu~, sunnetle bilinen bir vaciptir. c;:onku
dort rekatl1 namazdan birinci oturu~tur. Sonra iki rekat daha kliar. Yan1lma
secdesini yapar.
Ondan sekiz secdeyi terk etmi~se, bu dort ruku yapm1~t1r. Hi<.; secde
etmemi~tir. Oyleyse iki secde yapar. Onunla bir rekat1 tamamlar. Sonra Li<.; rekat
daha k1lar.
ikindi ve yats1 namazlarinda da cevap boyledir.
NamazKitabt _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ t37
Ak~am namaz1n1 Li<; rekat olarak k1l1p, bir secdeyi yapmayan kimse, daha once
ac;1kland1g1 gibi, o secdeyi yapar. Oturup Ettehiyyatli'yu okur. Selam verir.
Ac;1klad1g1m1z gibi yanilma secdesi yapar.
Ak~am namaz1n1n iki secdesini terk etmi~se, iki secde yapar. Sonra bir rekat
daha kilar. c;:unku eger o ikisini ilk iki rekattan, yahut son rekattan terk etmi~se
ona iki secde gerekir. Onlan son rekattan onceki rekatta terk ettiyse, bir rekat
kilmas1 gerekir. Tedbirlilik olarak once iki secde yapar. Sonra birinci ~1k itibar1yla
namaz1 tamamland1g1ndan oturur. lkinci ~1k olasil1g1n1 gozonune alarak kalkar. Bir
rekat daha k1lar. Selamdan sonra yan1lma secdesi yapar.
Ak~am namaz1nin Li<; secdesini terketmi~se, Lie; secde yapar. Sonra bir rekat
k1lar. c;:unku yapmad1g1 secdeler, Li<; rekat1n her birinden, yahut son rekattan iki
secde yap1lmam1~sa, kendisine Lie; secde yapmas1 gerekir. Son rekattan onceki
rekattan iki secde, herhangi bir rekattan da bir secde yapmam1~sa, bir rekat ve bir
secde kaza etmesi gerekir. Bu kimse ilk once tedbirlilik olarak Li<; secde yapar.
Sonra birinci ~1k itibar1yla namaz1 tamamland1gindan oturur. lkinci ~1k olas1l1g1 goz
onunde bulundurarak bir rekat daha k1lar.
Ak~am namaz1nin dart secdesini terketmi~se, bu onun sadece iki secde
yapt1g1n1 gosterir. Bunlan iki rekat1n her birinde yapm1~sa, ona iki secde ve bir
rekat gerekir. Onlan bir rekatta yapm1~ ise, ona iki rekat1 kaza etmesi
gerektiginden, ilk once iki secde yapar. Sonra oturmadan bir rekat daha kilar.
Sonra birinci ~1k itibanyla namaz1 tamamland1g1ndan oturur. Sonra, ikinci ~1k
olasi11gin1 goz onunde bulundurarak bir rekat daha k1lar.
Ak~am namaz1nin be~ secdesini terk etmi~se, sadece bir secde yapm1~t1r. Bir
secde ile sadece bir rekat kay1tland1g1ndan, bir rekat1 tamamlamak ic;in bir secde
yapar. Sonra aralannda oturarak iki rekat k1lar. Bu oturu~ sunnet ile bilinen
vaciptir. lki rekattan sonra oturur. Bu oturu~ farzd1r.
Ak~am namaz1n1n alt1 secdesini terk etmi~ ise, bu adam uc; ruku yapm1~, fakat
hie; secde yapmam1~t1r. Oyleyse iki secde yapar. Sonra kalk1p iki rekat daha kilar.
Sabah namaz1ni Lie; rekat k1lan bir kimse, ikinci rekatta oturmam1~ ise, namaz1
bozulmu~tur. c;:unku farz1 tamamlamadan once tam bir rekat kilm1~t1r. ikinci
rekatta oturmak, namazin farzlanndand1r. 0 ki~i ise ikinci rekatta oturmam1~t1r.
Eger bu adam, ondan bir secde yapmad1g1n1 hat1rlasa, namaz yine bozulur. c;:unku
bir secde ile bir rekat kay1tland1g1ndan, Lie; rekat k1lm1~ olmaktan yine kurtulamaz.
lki veya Lie; secde yapmam1~sa namaz yine bozulur. c;:unku her rekattan 121841
sadece bir secde terk etmi~ olmas1 mumkundur. 0 zaman da, farz olani
tamamlamadan once uc;uncu rekat1 kilm1~ olur.
Bu tlir meselelerde kural ~udur. Secdelerden yapilmayanlar, yap1lanlar kadar
veya daha az ise namaz bozulur. Eger yap1lanlar, yapilmayanlardan az ise namaz
138_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'1-Mebsiit
bozulmaz. Hatta ki~i dort secde yapmad1g1n1 hat1rlasa, bu onun sadece iki secde
yapt1g1n1 gosterir. iki secde ile iki rekat kay1tland1g1ndan, kesin olarak anlariz ki o,
Li<;uncu rekat1 k1lmam1~t1r Bundan dolay1 namaz1 bozulmaz. iki secde yapar. Bir
rekat daha kllar. c;:unku bir yonden ona iki secde gerekir. 0, iki secdeyi iki rekatta
yapm1~ olmal1d1r. Bir yonden kendisine bir rekat1 kllmas1 gerekir. Hemen iki secde
yapar. Sonra oturur. c;:unku bir yonden namaz1 tamamlam1~t1r. Sonra kalkar ve bir
rekat daha kllar.
Bu kimsenin terk ettigi secdelerin say1s1 be~ ise bu onun sadece tek secde
yapt1gin1 gosterir. Bir secde daha yapar. Sonra bir rekat k1lar. Yan1lma secdesi
ya par.
Butun bu anlat1lanlar, o kimse uc;uncu rekat1 kllm1~sad1r. Oc;uncu rekat1n
rukOsunda yahut secdeye inmeden rukOdan ba~1n1 kald1rma esnasinda yapmad1g1
secdeleri hat1rlasa namaz1 bozulmaz. c;:unku farz tamamlanmadan once, bir
rekattan a~ag1 yapilan bir fazlal1k namaz1 bozmad1g1ndan dolay1 namaz1 bozmaz.
Ogle namaz1n1 be~ rekat kllan bir kimse, bir secdeyi yapmasa, namaz1
bozulmu~tur.c;:unku farz tamamlanmadan once tam bir rekat fazlal1k yapm1~t1r.
Ayn1 ~ekilde iki veya Li<; yahut dort ya da be~ secdeyi terk ederse yine bozulur.
c;:unku be~ rekat1n her birinden bir secdeyi terk etmi~ olmas1 mumkundur.
Denilirse ki ki~i. be~ rekat k1ld1g1 ogle namaz1ndan iki secdeyi yapmad1g1n1
hat1rlad1g1nda, neden bu iki secde hata kabilinden, o da son rekat, sayllmay1p
namaz1n1n bozulmas1 kald1rilm1yor? Cevap olarak deriz ki, oyle kabul etsek bile bu
namaz1n bozulmas1n1 engellemez. c;:unku o iki secdeyi, iki rekattan terk etme
olasi11g1 vard1r. Namaz bir yonden bozuldugu zaman, onlem olarak yeniden
k1lmanin gerekmesi i<;in bu yeterlidir.
Alt1 secdeyi terk ettigini hat1rlarsa, bozulma ortadan kalkar. c;:unku ancak dort
secde yapm1~ demektir. Dort rekattan fazla kllmad1g1 kesinlikle bilinir. Namazin
tamam olmas1n1n a<;1klamas1 ~oyledir. Her rekatta bir secde etmi~ olabileceginden,
onun dort secde kaza etmesi gerekir. Diger taraftan iki rekatta iki ve bir rekatta iki
secde etmi~ olabileceginden, bir rekat kaza etmesi gerekir. Ayrica iki rekatta dort
secde etmi~ olabileceginden, iki rekat kaza etmesi gerekli olur. 0 zaman tedbirlilik
olarak once dort secde yapar. Sonra, birinci ~1k itibariyla namaz1 tamamland1g1 i<;in
oturur. Sonra, bir rekat daha kll1p ikinci ~1k itibariyla namaz1 tamamland1g1ndan,
oturur. Sonra, Li<;uncu olasil1k nedeniyle bir rekat daha kllar.
Be~ rekat klld1g1 ogle namaz1ndan yedi secde yapmam1~sa, sadece Li<; secde
121851
yapm1~ demektir. Bu Li<; secdeyi Li<; rekatta terk etmi~se, kendisine Li<; secde ve bir
rekat gerekir. $ayet rekatta iki secde, diger rekatta bir secde yapm1~sa ona bir
secde ve iki rekat gerekir. Tedbirlilik olarak Li<; secde yapar. Sonra bir rekat k1lar.
Sonra, namaz1 birinci ~1k itibanyla tamam oldugundan, oturur. Sonra ikinci ~1k
olas1l1g1 nedeniyle bir rekat daha namaz k1lar.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 139
Ogle namaz1n1n yapmad1g1 secdelerinin say1s1 sekiz ise, sadece iki secde
yapm1~ demektir. Bu iki secdeyi iki rekatta yapm1~ ise kendisine iki secde ve iki
rekat gerekir. Eger iki secdeyi bir rekatta yapm1~ ise, i.l~ rekat kllmas1 gerekir. Once
iki secde yapar. Sonra iki rekat kllar. Sonra namaz1 birinci ~1k itibanyla
tamamland1g1ndan, oturur. Sonra ikinci ~1k olas1l1g1 nedeniyle bir rekat daha kllar.
Bu kimse be~ rekat klld1g1 ogle namaz1ndan dokuz secde yapmam1~sa, tek bir
secde yapm1~ demektir. Bir rekat1 tamamlamak i~in bir secde yapar. Sonra bir rekat
kilar. Sonra oturur. Bu oturu~ (ka'de), sunnet ile bilinen bir vaciptir. Sonra iki rekat
kllar. Namaz1n1 bitirmek i~in oturur.
0 namazdan on secde terketmi~se, bu kimse be~ rukO yapm1~, fakat hi~
secde etmemi~tir. Once iki secde eder. Sonra i.l~ rekat kilar. Yan1lma secdesi yapar.
lkindi ve yats1 namazlannda da durum ogle namaz1 ile ayn1d1r.
Bir kimse ak~am namazm1 dort rekat k1larsa namaz1 bozulur.
c;:unku, u~uncu rekatta oturmadan, tam bir rekat daha kllm1~t1r.
Ayn1 ~ekilde namazdan bir veya iki yahut i.l~, ya da dbrt secde terk ettigini
hat1rlarsa, namaz1 bozulur. Her rekattan bir secdeyi terk etmi~ olmas1 mumkundi.lr.
Dort rekat kilm1~ olmaktan ~1kmaz.
Be~ secde terk ettigini hat1rlarsa namaz1n1n bozulmas1 kesinlikle kalkar. c;:unku
o, sadece u~ secde yapm1~t1r. Bunlarla da i.l~ rekat kay1tlanir. Boylece onun dart
rekat kilmad1g1 kesinlikle bilinir.
Bu u~ secdeyi i.l~ rekatta yapm1~ ise, kendisine i.l~ secde gerekir. Bir rekatta iki
secde ve bir rekatta bir secde yapm1~ ise, ona bir secde ve bir rekat k1lmas1 gerekir.
Onlem olarak once u~ secdeyi yapar. Sonra, birinci ~1k itibanyla namaz1
tamamland1g1ndan, oturur. Sonra ikinci ~1kk1n olas1l1g1 nedeniyle bir rekat daha
k1lar.
O ki~i, alt1 secde terkettigini hat1rlarsa, sadece iki secde yapm1~ demektir.
Bunlan iki rekatta yapm1~ ise, kendisine iki secde, bir rekat gerekir. Bir rekatta
yapm1~ ise, iki rekat daha kilmas1 gerekir. Onlem olarak hemen iki secde yapar.
Oturmadan bir rekat daha k1l1p sonra birinci ~1k itibanyla namaz1
tamamland1g1ndan, oturur. ikinci ~1kk1 gbz onunde bulundurarak bir rekat daha
kilar.
Yedi secde terkettigini hat1rlarsa, tek bir secde yapm1~ olur. Bir rekat1
tamamlamak i~in bir secde yapar. Arkas1ndan iki rekat k1lar. Bu iki rekat aras1nda
oturur. Bu oturum, sunnet ile bilinen vaciptir. lki rekattan sonra oturur. Bu oturum
farzd1r.
Sekiz secde yapmad1gin1 hat1rlarsa, bu kimse, dbrt ruku yapm1~t1r. Fakat hi~ [2186]
secde etmemi~tir. Bir rekat1 tamamlamak i~in hemen iki secde yapar. Sonra iki
140_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitii.bu'1-Mebsiit
rekat kilar. Bu iki rekat aras1nda oturur. Bu oturum, sunnetle bilinen vaciptir. lkinci
rekattan sonra oturur ki, bu oturum da farzd1r.
Bir kimse imam1n arkasinda namaza ba~lad1. Sonra imam, dart rekat1, her
rekattan birer secde eksigi ile k1ld1nncaya kadar uyudu. Bu esnada uyuyan ki~i
uyand1. lmamin abdesti bozuldugu i~in onu one ge~irdi. Bu ki~inin one ge~memesi
gerekir. Cunku birini yerine vekil ge~irmekten (istihlaf) maksat, imam1n namaz1n1
tamamlamakt1r. Halbuki uyuyan kimseden ba~kas1 bunu yapmaya daha elveri~lidir.
Uyuyan kimse lah1k oldugundan, namaz1n ba~1ndan beri, yapmas1 gerekenleri
s1ras1yla yapacag1ndan one ge~memesi gerekir. Ancak ge~erse caizdir. Cunku
istihlaf1n 207 ge~erli olmas1, onunla imam1n namazda ortakl1gina dayan1r. Bu ki~i de
namazda imam1n ortag1d1r. Bu nedenle once birinci rekat1 kilar. Cemaat onunla
birlikte secde eder. Cunku cemaat, bu secdeyi imamla kilarken yapmad1klanndan,
onlara kazas1 gerekir. Sonra kalkar. Tek secdeli bir rekat k1lar. Cemaat, bu rekat1
daha once k1ld1g1ndan, onunla birlikte k1lmaz. Sonra imam1n ikinci rekattan
yapmad1g1 secdeyi, kendilerine kazas1 gerektigi i~in, cemaatle birlikte yapar.
O~uncu rekat1 ise, cemaat daha once kild1g1ndan, tek ba~ina bir secde yaparak
kilar. Arkas1ndan ilk imam1n bu rekattan da yapmad1g1 secdeyi kaza etmeleri
kendilerine gerektigi i~in, cemaatle birlikte u~uncu rekat1n ikinci secdesini yapar.
Sonra kalkar. Dorduncu rekat1, cemaat daha once k1ld1g1 i~in tek ba~ina bir secde
ile k1lar. Sonra ilk imam1n bu rekattan yapmad1g1 secdeyi kaza etmeleri kendilerine
gerektigi i~in, cemaatle birlikte (dorduncu rekat1n) ikinci secdesini yapar.
EttehiyyatO'yu okur. Selam verip cemaatle birlikte yanilma secdesi yapar. Cunku ilk
imama yanilma secdeleri gerekli oldugundan, bu da onun vekili oldugu i~in
yan1lma secdesini yapmas1 gereklidir.
Muhammed (rh.a )'in Kitabu'!-Asl'inda bu kimsenin namaz1 bozulur, denmi~tir.
Bunun nedeni ~oyle a~1klanm1~t1r. Imam, cemaate bir kere imam oluyor, bir kere
de imam olmuyor. Bu ise ~irkindir. Bu durum bir rekatta olsayd1, onu ge~erli
kilmay1 guzel gorurum. Fakat k1yasen bu olayda namaz1n bozulduguna i~aret
edilmi~tir. Cunku (ikinci) imam, cemaate imam olmad1g1 bir zamanda, yapmas1
gereken gbrevleri (vecibeleri) tamamlamakla ugra~maktad1r. Cemaatin imam1
degildir. Cunku onlar namaz1 bitirmi~lerdir. Onlann camide imam1 kalmam1~t1r. Bu
nedenden btUru cemaatin, birinci ve ikinci imamin namazlan bozulur. lkinci imam
lahiktir. Lahik de imama uyarak imamin arkas1nda namaz kilan (muktedi)
hukmundedir. Ancak boyle bir durum bir rekatta olursa, onu guzel gorurum.
Cunku o ki~inin birlikte k1l1nan namazda imaml1k hukmunden ~1kmas1 yinelenmi~
olmaz. Namaz1n yasak sureci (hurmeti) tektir. Cemaat, o ki~i tamamlamas1 gereken
rekat1 kil1ncaya kadar beklerler. imam, onlarla birlikte terk edilen secdeyi yapar.
Ancak bu dart rekatta tekrar ederse, imamin ve cemaatin namazlan bozulur.
'
07
istihlilf/J~)ll: Namaz1 bozulan imamin kendi yerine cemaatten birini ge,irmesi.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 141
(:unku imam1n her rekatta imaml1ktan <;1k1p, sadece kendi uzerine yerine
getirilmesi gerekli olanlan tamamlamakla ugra~mas1, sonra da onceki imam1n
rekatlarda terk ettigi secdeyi yapmak i<;in imaml1ga tekrar donmesi guzel
gorulmez. Bu nedenden otUru namazlan bozulur. Yeniden namaz k1lmalan
gerekir.
Allah daha iyi bilir.
Bu hOkOm, Ozerinde bir gOnlOkten (be~ vakit + vitir) fazla kaza borcu olmayan tertip sahibi i'in si:iz
208
konusudur. Tertip sahibi olmayan i'in ge,mi~ namazlarla vakit namaz1 aras1nda s1ray1 gi:izetme
zorunlulugu yoktur.
142_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsut
EbO Hanlfe (rh.a) ve EbO Yusuf (rh a.)'a gore ise, namazin asl1na ayk1r1 bir ~ey
bulunmad1kc;a, o yonun bozulmas1yla, namaz1n asl1 bozulmaz. Ogle namazin1
hat1rlamak, namazin asl1n1 kald1rmaz. Sadece ikindiyi k1lmaya engeldir. lkindi
namaz1 bozulur. Namaz1n asl1 kal1r. Bu mesele, oruc;la keffaret odemeye ba~lay1p
da, keffaret tamamlanmadan zengin olma meselesine benzer. Bu sonuca gore bir
kimse ogle namaz1n1 k1lmad1g1n1 hat1rlar iken, ilk zaman1nda ikindiyi k1lmaya
ba~lasa, bu ikindi ic;in caiz degildir. Muhammed (rh a )'e gore namaza ba~lam1~ bile
sayllmaz. Hatta bu esnada kahkaha ile guise, ona abdesti yenilemek gerekmez.
EbO Yusuf (rh a.) ve EbO Hanlfe (rh a.)' den gelen bir rivayete gore namaza
ba~lam1~ say1l1r.
0, ikindinin ilk zamani ile son vaktini ay1rmaktad1r. 0 ~oyle der. zaman
[2/88] daralm1~sa, onun zaman1n farzina ba?lamas1 gerekir. Kazay1 kllabilecek zaman
varsa, kazaya ba~lasa da gec;erli olur. zaman1n geni~ olmas1 durumunda, onun
kazaya kalanla ba~lamas1 gerekir. Eger zamanin farz1 ile ba~larsa ona caiz olmaz.
Vakit dar oldugunda, gec;irilmi~ olan namaza ba?lamanin caiz olmay1~1,
namaz1n kendisindeki bir engelden degildir. zaman1n farz1n1 gec;irme endi?esinden
kaynaklanmaktad1r . Bilindigi gibi boyle bir durumdaki ki?inin gec;irdigi namaza
ba~lamas1 yasakland1g1 gibi, nafile bir namazla ugra~mas1 da yasaklanm1~t1r. Bu
yasak, yasaklananin d1~1nda bulunan bir anlamdan oldugu zaman, bozucu olmaz.
Sahibinin elinden zorla al1nan bir arazide namaz kllmanin yasak olu?U gibi.
Vaktin geni~ olmas1 durumunda zamanin farzin1 k1lmanin yasak olu~u, o
namazdaki bir anlamdan dolay1d1r. Delili, bu durumda nafile namazla ugra?maktan
yasaklanmay1~1d1r. Yasak, yasaklanan ?eydeki bir anlamdan kaynaklaniyorsa, o ~eyi
bozucu olur.
Bir kimse, ogle namaz1n1 unutarak, vaktinin sonunda ikindi namaz1n1 kllmaya
ba~lasa, bir rek'at kild1ktan sonra gune~ k1zarsa, daha sonra ogle namazin1
kilmad1g1n1 hat1rlasa, ikindi namaz1na devam eder. (unku bu vakitte, ogle
namaz1n1 hat1rlamak, ikindiye ba?lamaya engel degildir. Oyleyse ba~lad1g1 namaza
devam etmeye engel olmamas1 onceliklidir. Bu boyledir. Ki~i, ba~lad1g1 ikindi
namaz1n1 keser de gec;irdigi ogle ile ugra~1rsa, ogleyi k1lmak ona caiz olmaz. (unku
bunda iki namaz1 vakitleri ic;inde kllmamak vard1r. Oyleyse ogle namaz1n1 hat1rlay1p
hat1rlamaman1n var olmas1 ve yoklugu bir durumdad1r.
Gune~ k1zard1g1 zaman k1l1nan namaz, caiz olma ac;1s1ndan tamd1r. Mustehap
olma ac;1s1ndan kusurludur. (unku ibn MesOd (ra )'dan rivayet edildigine gore bu
zamanda ikindi kilmak mekruhtur. ibn MesOd (ra) ~oyle der:
Namaz Kitabt. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 143
Isa b. Eban bu hukmu ele~tirmektedir. Bu ki~inin, gune~ bat1nca, kilmakta batarken ikindi
namazmm
oldugu ikindi namaz1n1 kesip, once ogleyi sonra da ikindi namaz1n1 kilmas1n1n durumu
dogru olacag1ni soylemektedir. Gerekc;:esi ~udur. Gune~ batt1ktan sonraki vakit,
oglenin k1l1nabilecegi vakittir. S1ran1n (tertibin) du~mesini gerektiren neden, [2/89)
zamanin darl1g1d1r. Gune~in batmas1 ile bu neden ortadan kalkm1~t1r. c;:unku vakit,
geni~lemi~tir. Ogle namaz1n1 unutup, ikindi namaz1na ilk zamaninda ba~layan,
sonra da hat1rlayanin durumuna benzemi~tir. Daha once boyle bir ki~inin s1ray1
(tertibi) gozetmesi gerektigini ac;:1klam1~t1k. Burada da durum aynid1r. Bu, boyledir.
c;:unku namaz esnas1nda meydana gelen bir ~ey, daha ba~larken varm1~ gibi say1l1r.
Bu, teyemmumlunun su buldugundaki veya c;:1plak olanin elbise buldugundaki
durumu gibidir. Isa b. Eban (rh a.)'in bu soyledikleri k1yast1r.
Muhammed (rh a) ise istihsana gore hukmetmi~ ve ~oyle demi~tir. Gune~
batt1ktan sonra namaz1 kestiginde, ikindinin tamam1ni zamanin d1~1nda kilm1~
olacakt1r. Arna namaz1n1 tamamlarsa, bir k1sm1ni zamanin ic;:inde kilm1~ olur.
Fels/~\: Altin ve gOmO~On d1~1ndaki bir madenden yap1lm1~ degersiz para demektir. Bu sbz,
209
gone~ k1zard1ktan sonra k11inan namazin sevab1n1n azl1g1na i~aret etmektedir. c;:onkO bu vakitte
k1l1nan bir ikindi namaz1 ile namaz borcu dO~Oyor ise de ayrica sevap kazanilmaz.
144 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
ikindinin tamam1n1 zamanin ic;inde k1lmak ihtiyacindan dolay1, s1ra du~tUgu gibi, bir
k1smin1 zaman ic;inde kilmak ihtiyacindan dolay1 da du~er. $u soyleyeceklerimiz,
anlatilanlari daha da ac;1klayacakt1r. lkindi namazin1 k1lmayan bir kimse, namaz1n1
bitirmeden once gune~in batacag1n1 kesin olarak bilse bile namaza ba~lamakla
emrolunmu~tur. Eger namazda iken gune~in batmas1, onun namaz1n1
tamamlamas1na engel olsayd1, namaz1 bitmeden gune~in batacag1n1 bilmesi de
ikindiye ba~lamas1na engel olurdu. Oysa boyle bir durumda, ikindiyi bitirmeden
gune~in batacag1n1 bilse de zaman darl1g1 gerekc;esiyle ikindiye ba~lamamas1
gerektigini soyleyen hi<; bir alim yoktur. $U mesele de yukarida soylenenleri
ac;maktad1r. Eger zamanin darl1ginda, bu namaz hakk1nda s1ra (tertip) du~erse,
herhangi bir namazda tertip du~tUkten sonra o namaz hakk1nda geri gelmez.
Unutma durumu boyle degildir. Orada tertip du~mez. Arna ki~i. sonraki namaz1
bilmeden kild1g1 ic;in mazur kabul edilir. Namaz bitmeden once ozur ortadan
kalk1nca, tertibi gozetme zorunlulugu oldugu gibi devam eder.
Ogle namaz1n1 kllmad1g1 hat1rinda olan ki~i, gune~ batt1ktan sonra ikindiyi
k1lmaya ba~larsa, namazin1 keser. Ogleyi sonra ikindiyi, sonra ak~am1 kllar. (unku
zaman geni~tir. Art1k ikindi namaz1 da ogle namaz1 gibi kazaya kalm1~t1r. Bu
durumda hem bu gec;mi~ namazlar aras1nda hem de bunlarla zaman1n farz1 olan
ak~am namaz1 aras1nda tertibe uymak zorundad1r. Gune~ batt1ktan sonra ikindiye
durdugunda, eger ogleyi unutmu~ olsayd1, ikindiden bir rekat k1ld1ktan sonra
uzerinde ogle namaz1 oldugunu hat1rlasayd1, ikindi namaz1n1 bozar ve once ogleyi
kilar. (unku bu zamanda ikindiye ba~lamadan ogleyi kilmad1g1n1 hat1rlam1~ olsayd1,
ikindiye ba~layamayacakt1. Bu hat1rlama, onu tamamlamas1na da engeldir.
Kendisinden tertibe uyma zorunlugu du~mu~ degildir. Unutma nedeniyle mazur
sayilmaktad1r. Namaz esnas1nda ozur kalk1nca, sanki hie; ozur yokmu~ gibidir.
Bir kimse ogleyi kilmad1g1n1 unutarak, ilk zaman1nda ikindiye ba~lasa ve bir
rekat k1ld1ktan sonra gune~ k1zarmaya ba~lasa sonra da ogleyi k1lmad1g1n1 hat1rlasa
namaz1na devam eder. (unku ogleyi kilmad1g1n1 unuttugu ic;in, daha ba~tan
ikindiye ba~lamas1 gec;erliydi. Gune~ k1zard1ktan sonra hat1rlad1. Halbuki bu
durumda ondan tertibe uyma zorunlugu du~er. Ogleyi kilmad1g1n1 hat1rlamas1 ile
hat1rlamamas1 bir durumdad1r. $u durum konuya ac;1kl1k getirir. Bu ki~i, ogleyi
k1lmad1g1n1 hat1rlad1g1nda, k1lmakta oldugu ikindiyi kesseydi ayn1 namaz1 yeniden
k1lacakt1. Oyleyse, ba~lamasina engel yokken ba~lad1g1 ikindiyi kesmesinde sonra
onu yeniden kilmasinda hie; bir yarar yoktur. ikindiye ba~lad1g1nda ogleyi hat1rl1yor
[2/90)
olmas1 ise bunun aksinedir. (unku bu durumda ikindiye ba~lamas1 dogru degildir.
Dolay1s1yla bu ki~i kilmakta oldugu namaz1 kestiginde, ikindiyi zamaninda kilmak
ic;in, nafile namaz1n1 kesmi~ olur. Bu da yararl1d1r.
Ozetle diyebiliriz ki, Gune~in rengi degi~meden once hem ogleyi hem de
ikindiyi k1lmak mumkunse tertibe uymak gerekir. iki namaz1 gune~ batmadan
Namaz Kitab1. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 14S
kilma mumkun degilse, ikindiyi k1lmal1d1r. Gune~in rengi degi~meden ogleyi k1l1p,
ikindinin tamam1ni veya bir k1sm1n1 gune~in rengi degi~tikten sonra k1lma imkani
varsa yine tertibe uymak gerekir.
Ancak Hasan b. Ziyad (rh a )'1n bu konudaki goru~u farkl1d1r. Ona gore gune~in
renginin degi~mesinden sonraki zaman ikindi zaman1 degildir. Biz bu meseleyi
namaz konusunda (kitabu's-salat) da ac;1klam1~t1k. Yine orada, gune~in
degi~mesinden nazara al1nacak olanin, 1~1g1n1n degi~mesi mi, yoksa kendi
yuvarlaginin degi~mesi mi oldugu konusundaki farkl1 goru~leri ac;1klam1~t1k.
Ebu Cafer el-Hindivanl (rh a )'nin, yukar1da anlatilan konuda Hanefi
imamlannin goru~lerini ~u ~ekilde ortaya koydugu nakledilmi~tir: Ebu Hanlfe (rh a)
ve Ebu Yusuf (rh a.)' a gore bu durumda tertibe uymak gerekir.
Muhammed (rh.a )'e gore ise ~u gerekc;eden dolay1 gerekmez. Gune~in
degi~mesinden sonraki vakit, her ne kadar ikindi namaz1n1n zaman1 ise de, namaz1
bu vakte kadar geciktirmek mekruhtur. Muhammed (rh.a )'in prensibine gore nasil
zamanin c;1kmas1 tertibe uyma zorunlulugunu du~uruyorsa, kerahet vaktine girmek
de du~urur. Bu meseleyi ~oyle bir ornekle ac;1klayabiliriz.
Bir kimse Cuma namaz1 ic;in camide (namazgahta) 210 iken sabah namazin1
k1lmad1g1n1 hat1rlasa, sabah namaz1 ile ugra~1rsa, zaman c;1kmayacak olsa bile,
Cu ma namaz1n1 kac;1racak olsa; Ebu Hanlfe (rh a.) ve Ebu Yusuf (rh.a.)'a gore tertibe
uymak zorundad1r.
Muhammed (rh a )'e gore ise tertibe uymaz. Cuma namaz1n1 tamamlar. ~unku
~ehirde oturan sagl1kl1 birisinin Cuma'y1 terketmesi mekruhtur. Buradaki durum da
zaman1n c;1kmas1 korkusunun tertibe uymay1 du~urmesi durumu gibidir. Hanefi
alimlerinin c;ogunun goru~u. burada uc; alimimize gore de tertibe riayetin gerektigi
uzerinedir. Muhammed (rh.a.)'e gore Cuma konusundaki farklil1gin nedeni ~udur.
Cuma namaz1, sabah namaz1ndan daha kuvvetlidir. Bir tak1m ko~ullan
gerektirmektedir. Bundan dolay1, bir kimse ogle namaz1n1 k1lsa, sonra Cuma'ya
yeti~ip onu da kilsa, onun farz1 Cuma namaz1d1r. Daha zay1f olan, daha kuvvetli
olani bozamaz. Daha kuvvetli olan1 kac;1rma korkusu, daha zay1f olanla ugra~maya
engel olur. Burada ise ogle ile ikindi, kuvvette e~ittirler. Tertibi gozetme geregini,
ancak zamanin c;1kmas1 korkusu du~urur.
Bir kimse su bulamad1g1 ic;in hurma ~1ras1 ile abdest al1p namaz k1lsa, sonra da
namaz zamani c;1kmadan su bulsa, Ebu Hanlfe (rh.a.)'ye gore namaz1 tamd1r. ~unku
suyun yoklugu durumunda hurma ~1ras1nin temizleyici oldugu O'nun
prensibindendir. 0, su yerine gec;er. (Bedel ile maksat elde edildikten sonra, asl1
210
Asl1nda Cuma namaz1, musallada (namzgahta) yani Cuma veya Bayram namaz1 k1l1nacak beldenin
tOm Cuma kilanlannin toplanip, birlikte Cuma veya bayram namazlann1 kilmalan i'in aynlan,
beldenin a,1g1ndaki geni~ alanda kilin1r. Zaman1m1zda bbyle bir alan bulunmad1g1 ve tOm namazlar
camilerde kil1nd1g1 i'in metindeki musalla kelimesi, cami diye tercOme edilmi~tir.
146_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit
kullanma imkan1 elde edilse) Namaz1 tekrarlamak gerekmez. Teyemmumle namaz
k1ld1ktan sonra su bulan veya oruc;;la keffaret odedikten sonra zenginle~en ki~inin
durumu gibidir.
Vakit henuz c;;1kmam1~t1r. zaman1n sonunda suyun bulunmas1 ba~1nda varl1g1
gibidir, denilirse cevab1m1z ~udur: Ki~inin su kullanma zorunlugu, zaman nedeniyle
degil, namaz ic;;indir. Anlat1lan meselede de su, namaz bittikten sonra
bulunmu~tur. Oruc;;la keffareti odedikten sonra zenginle~en ki~inin durumu da
121911 ayn1d1r. Suyun bu namaz k1lind1ktan sonra bulunmas1na bu namaz ic;;in itibar
edilmez. Ancak ba~ka bir namaz ic;;in nazara al1n1r. Bu insan1n diger bir namaz ic;;in
su ile yeniden abdest almas1 gerekir.
Bir kimse, ogle namaz1n1n ilk rekatin1 imamla birlikte kilamasa, imam son
secdeden ba~1n1 kald1nnca, oturmay1p ayaga kalksa ve imam te~ehhud miktan (et-
tehiyyatU'yu okuyacak kadar) oturduktan sonra namaz1n caiz olacag1 kadar bir
ayet okursa bu ki~inin namaz1 caizdir. Aksi durumda caiz olmaz. ~unku imam et-
teh1yyatu okuyuncaya kadar oturmad1kc;;a, o ki~inin okumas1 da ayakta durmas1
(k1yam1) da gec;;ersizdir. Bunun iki nedeni vard1r:
1. Imam te~ehhudu bitirmedikc;;e, o ki~i imama uymaya devam etmektedir.
lmama uyarak onun ortag1 olmu~tur. lmama uymay1 ancak, imam namazdan
c;;1ksayd1 namaz1n1n gec;;erli olacag1 bir zamanda terkedebilir. imam, et-teh1yyatu'yu
okuyacak kadar bir zaman oturmadan namazdan c;;1ksa, namaz1 gec;;erli olmaz.
Ayn1 ~ekilde imama uyan ki~i de daha once uymay1 terkedemez. Onun okumas1 da
gec;;erli degildir.
Imam te~ehhudu tamamlamad1kc;;a imama uyan ki~inin (muktedlnin) imamla
birlikte oturmaya donmesi gerekirdi. Bu yuzden o, her ne kadar gorunu~te ayakta
olsa da, hukmen oturuyor gibi kabul edilir.
2. Bu durumdaki ki~i, imam te~ehhudu tamamlamadan once rukua egilse,
sanki bu rekatin ayakta durmas1n1 (k1yamin1) ve okumas1n1 (k1raat1n1) terketmi~
demektir. Namaz1 gec;;erli degildir. Arna imam te~ehhud miktan oturduktan sonra
namaz ic;;in farz olan miktarda bir ~ey okursa, namaz1 caizdir. Imam te~ehhud
miktan oturduktan sonra kalkm1~ konumundad1r.
Eger denirse ki, son oturu~ namaz1n bir ruknudur. Bu ki~i onu terk etmi~tir.
Namaz1n1n bozulmas1 gerekir. Cevab1m1z ~udur. Bu oturu~, onun hakk1nda son
oturu~ degildir. Ona, imama uymak ic;;in gereklidir. ~unku son oturu~, kendisiyle
namaz1n bitirilmi~ oldugu oturu~tur. Bu da, ki~i imamla birlikte k1lamad1g1 rekati
k1ld1ktan sonra soz konusudur. 0 da onu yapm1~t1r.
Bir kimse imamla ogle namazindan sadece bir rekat kilsa, mesele ayn1d1r.
lmam1n son secdesinin hemen pe~inden ayaga kalk1p, imam et-teh1yyatu'yu
okuyacak kadar oturduktan sonra, az veya c;;ok okumu~ ise uc;;uncu ve dorduncu
rekatlarda okusa da namaz1 gec;;erlidir. lmam1n te~ehhut miktan oturu~undan
NamazKitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 147
sonra bir ~ey okumam1~sa namaz1 yeniden kllar. Hakim(/~-$ehid el-Mervezl burada
okuman1n gerr;egini kasd etmedi. Ayakta durmay1 (k1yam1) kasd etti. K1yam,
okuma yeri oldugu ir;in ondan kinaye olarak okuma demi~tir.
Ozetle diyebiliriz ki, bu ki~i, imam et-teh1yyatl.i'yu okuduktan sonra bir sure
ayakta (k1yamda) kalm1~sa namaz1 caizdir. c;:unku k1yam namaz1n her rekatinda
farzd1r (rukundur). Kur'an okuma farz1, iki rekatta rukundur. K1yam farz1, 'ayakta
duruyor' denilebilmesi ir;in gerekli olan en az duru~la yerine getirilir.
Yukanda imam te~ehhudu bitirmeden, imama uyan1n (muktedlnin) ayakta
durmas1nin (k1yamin1n) ger;erli olmad1g1n1 ar;1klam1~t1k. Buna gore imam te~ehhudu
bitirdikten sonra bir sure ayakta durursa, bu rekattaki k1yam farz1 var olmu~tur.
Ondan sonraki iki rekatta da okudugunda namaz1 tamamd1r. Imam, et-teh1yyatl.i
okuyuncaya kadar oturmadan rukOa egilirse, bu rekatta ger;erli bir k1yam
bulunmad1g1 ir;in namaz1 ger;erli degildir.
Bir kimse, imamla kild1g1 namaza, hir;bir mazereti olmadan oturarak ba~lasa
ve imam bitirene kadar boyle devam etse, namaz1 ger;erli degildir. c;:unku namaz1
ayakta k1lmak farzd1r. Allahu Teala'nin;
• .. ' _!. ... J > :i ..
Daha dogru olan1, namaz bahsinde gei:;en, EbO Yusuf (rh.a.)'un goru~udur. Bu,
ayni zamanda EbO Hanlfe (rh.a.)'den gelen iki rivayetten de biridir. Onlara gore
~oyledir. Namazda bir yonun bozuk olmas1 ile, namaz1n asl1 bozulmaz. Ayn1 ~ekilde
daha namaza ba~larken bir yonun niyeti (burada imama uyma) ge<;erli olmazsa da
namaz1n asl1na olan niyet kal1r. Ki~i kendi namaz1na ba~lam1~ olur. Muhammed
(rh a )'in goru~i.lne gore ise, bir yonun bozuk olmas1 ile namaz1n asl1 da bozulur.
Ayn1 ~ekilde burada da bir yonun niyeti gec_;ersiz olunca, namaza niyet de ge<;ersiz
olur. Niyet olmaks1z1n imamdan once tekbir almak sOretiyle namaza ba~lam1~
olmaz.
imam bir cemaate namaz klld1rsa, sag taraf1na selam verse, daha soluna
selam vermeden, imam1n kendisi veya arkas1ndaki cemaatten birisi guise namaz
tamdir. Ona abdest gerekmez. Bu durumda imamin namaz1nin tamam olmas1, bir
tarafa verdigi selamla namazdan <;1km1~ olmas1 nedeniyledir. (unku Peygamber
(s av);
-
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 149
, I •!111: I '~ : .
r-=-- ~J
[2/93]
"Namazdan r;1kmak selamladtr. " buyurmu~tur. Bu da vard1r. Diger tarafa
217
211
lbn Ebo ~eybe, Musannef, 1/208; Ahmed b. Hanbel, MOsned, 1/123; Ebo DavOd, Taharet, 31;
Tirmiz1, Taharet, 3; lbn Mace, Taharet, 3; Taberan1, ei-Mu'cemO'/-kebir, IX/257; Beyhaki, es-
SOnenO'i-kObra, 11/85.
lSO _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsilt
EbO Yusuf ve Muhammed (rh a )'e gore imam1n tekbirinden sonra tekbir
almak daha iyidir. Diger fiillerde de durum ayn1d1r. <;:unku o, imama tabldir. Buna
gore imam sagina selam verdiginde biri gelip de ona uyarsa, namazda imamla
beraber bulunmu~ olmaz. <;:unku imam bir tarafa selam vermekle namazdan
c;:1km1~t1r. 0 namazdan c;:1kt1ktan sonra ba~ka birisi ona nasil uyabilir?
lmama uymu~ olan ki~i uyusa, et-teh1yyatU'yu okumadan imam selam verse,
bu durumda o, imam1n selam1 ile namazdan c;:1km1~ olmaz. Onun, et-teh1yyatU 'yu
okumas1, sonra selam vermesi gerekir. <;:unku onun uzerinde namazin
vaciplerinden birisi kalm1~tir. imama uyan1n, imam1n selam1 ile namazdan c;:1kmas1,
ancak uzerinde namazin vaciplerinden hic;:birinin kalmamas1 durumunda olur. Arna
[2/94] uzerinde namaza ait i~lerden birisi kalm1~sa, imam1n selam1 ile namazdan c;:1km1~
olmaz. Lah1k ve mesbuk gibidir. Uyuyakalan ki~i, o esnada guise namaz1 tamamd1r .
<;:unku uzerinde namaz1n farzlanndan (rukunlerinden) bir ~ey kalmam1~t1r Et-
teh1yyatU okumak farz (rukun) degil, vaciptir. Fakat bu ki~inin, ba~ka bir namaz
ic;:in yeniden abdest almas1 gerekir. <;:unku onun gulmesi, namaz1n yasak surecine
(hurmetine) rastlam1~. abdestini bozmu~tur. Ancak Zufer (rh a.) bu goru~te degildir.
0, gulmek namazin yeni lenmesini gerektirmedigi zaman, abdestin yenilenmesini
de gerektirmez, der.
Son oturu~ta uyuyup da, et-teh1yyatU okumayan ki~i, kasden selam verse,
namaz1 yine tamamd1r. <;:unku uzerinde, namaz1n farzlanndan bir ~ey kalmam1~t1r .
Yanl1~l1kla selam verse, et-teh1yyatu'yu okumas1 ve sonra selam vermesi gerekir.
<;:unku onun uzerinde, namaz1n vaciplerinden birisi kalm1~t1r. Yanl1~l1kla selam
vermekle namazdan c;:1km1~ olmaz. Tilavet secdesi yapmas1 gerekirken, yanl1~l1kla
selam veren gibidir.
Bir kimse, imama rukOda iken yeti~ip tekbir alsa ve rukOa egilse, ama imam
daha o rukOa egilmeden ba~1n1 kald1rm1~ olsa, sonra adam ruku etse, bize gore bu
rukusu gec;:erli olmaz.
Zufer (rha.)'e gore gec;:erlidir. Bu, lbn Ebl Leyla'nin da goru~udur. <;:unku rukO,
ayakta durma (k1yam) gibidir. Ayakta duran, alt-yanda, oturandan ayril1r. <;:unku
oturan1n alt yaris1 bukulmu~ durumdad1r. K1yam'dakinin duzdur. Ost yaris1 ise
onlarda ayn1d1r. RukO eden, alt yarinin duzgun olu~unda ayakta duran gibidir. Bu
yuzden, rukOda iken imama yeti~en ki~i. o rekata yeti~mi~ say1l1r. Bu adam1n, imam
rukuda iken imama uymas1 ruku etmeden once imama uyma konumundad1r.
$ayet ki~i. imam rukOa egilmeden tekbir alsa, ama imam ba~1ni rukOdan
kald1rincaya kadar ona tabl olmasa, namaz1 caizdir . Burada da durum ayn1d1r.
Biz Hanefiler, EbO Bekre 212 (r.a .) 'in hadisini deli I gosteririz. 0 (r.a) mescidin
kap1s1nda tekbir ald1. Sonra saffa katllincaya kadar rukOda yurudu . $ayet rekata
yeti~mek ic;:in rukuda imamla beraber ortakl1k ko~ul olmasayd1, boyle yapmazd1 .
212
Matbu nushada EbO Bekir (ra 1ge~mektedir dogrusu EbO Berke (r.a) olmal1d1r. bkz. Hamidiye 56/A.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 151
Ayrica ayakta durma (k1yam) her rekatta farzd1r (rukundur). Bir kimse ancak
k1yam1n ger~eginde vaya k1yam1n benzeri olan rukuda, imamla ortakl1k nedeniyle
rekata yeti~mi~ olur. 0 ki~i daha ruku etmeden, imam ba~in1 kald1rm1~sa, bu ko~ul
ger~ekle~memi~ olur. Bu durumda olanla, imama secdede iken yeti~en ayn1d1r.
imama ayakta iken yeti~en ise boyle degildir. c;:unku orada, imamla imama
uyan aras1nda, k1yam1n ger~eginde imamla ortakl1k bulunmamaktad1r.
Bir kimse, secdede iken imama yeti~se ve tekbir al1p namaza ba~lasa, ama bu
arada imam ba~1n1 kald1rip ikinci secdeyi yapsa, bu gelen ki~inin imamla birlikte
secdelerden birisini yapmamasina ragmen, ikinci secdede imama uymas1 gerekir.
Birincisinde degil. c;:unku bu secdeler, sonradan katllan ki~inin namaz1ndan
say1lmazlar. Ko~ulu bulunmamaktad1r. Secdenin ko~ulu, daha once rukQun
yapilm1~ olmas1d1r. RukQ, secdenin ba~lang1c1d1r. Bu da anllan ki~i i~in
bulunmamaktad1r. 0, iki secdeyi, ancak imama tabl olmak i~in yapar. lmama
uyduktan sonra imam1n yapt1klarin1 yapmak gerekir. Imam birinci secdeyi, bu ki~i
daha kendisine uymadan yapt1g1na gore bu secdede ona tabl olmas1 gerekmez.
lkinci secdeyi ise o uyduktan sonra yapm1~t1r. Oyleyse imam sonraki rekat1n
rukQuna gitmedik~e ve secde etmedik~e imama uyanin bu secdeyi yapmas1
[2/95]
gerekir. Bunu yap1nca onunla ugra~maz. Ancak ondan daha onemli olan ikinci
rekat1n ruku ve secdesiyle ugra~1r. c;:unku o, namazdan sayi11r.
Bir adam secdeden ba~1n1 imamdan once kald1rsa, sonra tekrar donse; eger
bu donu~unde ilk secdeye donmeye veya imama tabi olmaya niyet etse ya da
hi~bir niyeti olmasa, birinci secdeye donmu~ sayll1r. c;:unku bu, onun gorevi idi.
lkinci secdeye ve imama tabi olmaya niyet etse de yine boyledir. c;:unku imama
tabi olmak, ancak imam1n yapmakta oldugu ~eyle olur. 0 da, birinci secdedir. Bu
ki~i o ikisine niyet etmi~ olur. Halbuki bu ikisinin aras1n1 birle~tirmek mumkun
degildir. Oyle ise niyeti bo~a ~1kar. Sanki hi~ niyet etmemi~ gibi olur. Arna o,
ozellikle ikinci secdeye niyet etse, imam birinci secdeden ba~1n1 kaldinp ikinci
secdeyi yap1ncaya kadar secdeye devam eder. Bu secdesi, ikinci secde olarak
ge~erlidir. c;:unku o, imam secde etseydi caiz olacag1 bir zamanda ikinci secdeyi
yapm1~t1r. Secdenin sonunda onunla imam1 aras1nda ortakl1k ger~ekle~mi~tir. Bu,
ikinci secdeyi imamla beraber yapmas1 sQretiyle, aralarindaki ortakl1g1n daha ba~ta
ger~ekle~mesi gibidir.
imam ba~in1 kald1rip, ikinci secdeyi yapsa sonra imama uyan ba~1n1 kald1rip,
imam1n birinci secdede oldugunu zannetse ve birinciye niyet ederek veya imama
uymaya yahut ikinci secdeye niyet ederek ya da hi~ niyeti olmadan niyet etse, bu
secdesi ikinci secdedir. c;:unku ba~in1 ondan kald1rd1g1nda birinci secdesi
tamamlanm1~t1r. lkinci secdenin zaman1 gelmi~tir. Oyleyse hangi niyeti ederse
etsin, o secde ikinci secde olur.
Eger Kur'an-1 Kerim okuyan birisi, okuyamayana (Ummlye) uysa, sonra da
kahkaha ile guise ona abdest gerekmez. c;:unku bu ki~i iki yoldan (goru~ten) birine
t52 ____________________________ Kitabu'l-Mebsfit
gore namaza ba~lam1~ say1lsa da, okuma zaman1 geldigi zaman namaz1 bozulur.
<;:unku imam, kendisine uyan1n o okuma farz1ni yuklenmi~tir. Bunu yapmaktan
aciz oldugu zaman her ikisinin de namaz1 bozulur. lmama uyan1n bu gulmesi,
rukOu ve secdesi olmayan bir namazda olmu~tur. 0, cenaze namaz1nda gulmek
gibidir. Dilsiz, c;ocuk, akil hastas1 veya Ima ile namaz kilan bir hastan1n arkas1nda
namaza ba~lasayd1 da boyledir. <;:unku bunlar, imam olmaya uygun degildirler.
Dolay1s1yla bunlara uydugu zaman ki~i namaza ba~lam1~ olmaz.
Eger bir c;ocuk yats1 namazin1 k1lsa, sonra yat1p uyusa ve ihtilam olsa (ruyada
kar~1cinsle ili~kisi nedeniyle menisi aksa ve balig olsa) ve yats1 zaman1 c;1kmadan
uyansa, biz Hanefilere gore k1ld1g1 yats1 namaz1n1 tekrar k1lmas1 gerekir.
$afil (rh.a.)'ye gore tekrar k1lmas1 gerekmez. Namaz1n vaktinin tamam1 tek bir
durum hukmundedir. Oyle olunca, zaman1n ba~1nda kilan, sonunda k1lan gibidir.
Bunun anlam1 ~udur: zaman1n ba~1nda kild1g1 ~ey ko~ullarin gerc;ekle~mesine
bagl1d1r. zamanin sonunda, farz olu~ gerc;ekle~tiginde daha once kil1nan, farz
olarak kil1nm1~ olur. Bir kimsenin zekat1 acele ederek onceden vermesi, sonra y1I
tamamland1g1nda ona zekat1n farz olmas1 konumu gibidir.
Biz Hanefiler ise ~oyle diyoruz: Bu c;ocuk, yats1y1 k1ld1g1nda farz kilma
ehliyetine sahip olmad1g1 ic;in namaz1 nafile olur. <;:unku farza ehil olmak, kendisine
ilahi hitab1n (namaz kil emrinin) yoneltilmi~ olmas1 itibariylad1r. <;:ocuk bu hitap
kendisine yoneltilmi~ kimse degildir. 0, vaktin sonunda ergenlik c;ag1na (bulOga)
erdiginde, farzin kil1nmas1 ona gerekir. Onun k1ld1g1 nafile namaz farz namaz1
yerine gec;mez. K1ld1g1 namazin, ko~ullarin gerc;ekle~mesine bagl1 (mevkOf)
[2/96] oldugunu soylemek, ki~inin farza ehil olmas1 durumunda soz konusudur. Halbuki
bu c;ocuk farza ehil degildir. Zekat1 acele veren ise boyle degildir. <;:unku o farza
ehildir. Farz olma nedeni tamamland1ktan sonra yerine getirmi~tir.
Bizzat kendisinden naklen anlatild1g1na gore bu, Muhammed (rh.a.)'in, EbO
Hanlfe (rh.a.)'den duydugu ilk meseledir. Muhammed (rh.a.), zenginlerden birinin
ogullarindan idi. Bir gun Ben! Huram denilen yere ugrad1. Caminin kap1sinda
durdu. Diger c;ocuklann yapt1g1 gibi, EbO Hanlfe (rh.a )'nin sozlerini dinliyordu. EbO
Hanlfe (rh.a) talebelerine anlatilan meseleyi ogretiyordu. Muhammed (rh a )'in
ba~1na o gece ayn1 ~ey gelmi~ti. EbO Hanlfe (rh.a)'nin anlatt1klann1 duyunca camiye
girdi ve yats1 namaz1n1 yeniden k1ld1. Bunu goren EbO Hanlfe (rh.a.) onu c;ag1rd1.
"K1ld1g1n bu namaz nedir" dedi. Muhammed (rha.) de ba~1na gelen olay1 ona
haber verdi. Onun ogrendigi bir ~eyi an1nda uygulad1g1n1 gorunce, onun yetenekli
oldugunu anlad1. $oyle dedi: "Delikanl1! Sen bizim meclisimize devam et. $uphesiz
sen ba~arilara nail olacaks1n ! "
Eger bu c;ocuk sabah namaz1nin zaman1 girinceye kadar uyanmasa;
alimlerimizden baz1lanna gore yats1y1 kaza etmesine gerek yoktur. <;:unku 0, yats1
zamaninda yukumlu (muhatap) degildi. zamanin ba~inda c;ocuktu. Sonunda da
NamazKitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 153
Biz Hanefilere gore ise, ki~inin sadece dinden c;1kmakla butUn amelleri
(ibadetleri) yok olur. Cunku Allahu Teala;
Buna gore bir kimse hac farz1n1 yerine getirse, Allah korusun dinden c;1ksa,
sonra da tekrar Musluman olsa, biz Hanefilere gore yeniden haccetmesi gerekir.
$afil (rh.a.)'ye gore gerekmez.
Bir kimse evinde ogle namaz1n1 kllsa, k1ld1g1n1 unutup camiye gelse, ogle
namaz1na niyet ederek imama uysa, sonra da kild1g1n1 hat1rlay1p bozsa, bu namaz1
kaza etmesi gerekmez.
154 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsut
Zufer (rh a) aksi gorLi?tedir. c;:unku bu namaza, uzerine farz oldugunu
zannederek ba?lam1?t1.
imam1n burnu kanasa, bu adam1 yerine ge<;irse, hepsinin namazlari bozulur.
[2/97] c;:unku onun k1ld1g1 namaz nafiledir. Nafile k1lan ki?inin ise, farz k1lana imam
olmas1 ge<;erli degildir. lmam1n, kendisinin yerine ge<;meye uygun olmayan1 yerine
ge<;irmekle ugra?mas1 namaz1ni bozar. lmam1n namaz1 bozulunca da cemaatin
namaz1 bozulur.
Imam ogle namaz1nin ilk iki rekat1nda okusa, sonra abdesti bozulsa, okumas1
olmayan birini (ummiyi) yerine ge<;irse, hepsinin namaz1 bozulur.
Zufer ve Hasan b. Ziyad (rh.a) aksi gorLi?tedirler. Onlar diyorlar ki, farz olan
okuma ilk iki rekattad1r. Onu da imam yerine getirmi?tir. Son iki rekatte okuma
yoktur. 0 ikisinde okuyan ile okuyamayan e?ittir
Biz diyoruz ki, okumak (k1raat), namaz1n farz1d1r. Ozel bir yerde yerine getirilir.
Peygamber (s a.v ),
213
Abdurrezzak, Musannef, IV120; lbn EbO ~eybe, Musannef, 1/318; Muslim, Salat, 42; Ebo DavOd,
Salat, 131, 132; lbn Hibban, Sahih, V/93; Hakim, Mustedrek, 1/365; Beyhak1, es-Sunenu'l-kubra,
IV59.
214
Arefe gunu sabah namaz1ndan ba~lay1p, Kurban Bayram1 'nin dorduncu gunu ikindiye kadar olan
sure i~inde yirmi u~ vakit namazdan biri . Te~rik gunleri, te~rik tekbirlerinin getirildigi Arafe, Kurban
Bayram1 'nin 1., 2., 3. ve 4 . gunlerine denirse de, Arafe'nin ad1 ozel olarak Arafe'dir. 1, 2, 3. gunun
ad1 ozel olarak Nah1r gunleri diye de bilinir. Fakat Kurban Bayram1'n1n 2, 3, ve 4. gunlerine ozellikle
te~rik gunleri (eyyam-1 te~rik) ad1 verilir.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 155
te~rlk gunlerinde unuttugu bir namaz1 gelecek y1l1n te~rik gunlerinde kaza
etmesidir. Bu ~1klarda tekbir getirmez. c;:unku bu tekbir, ozel bir zamana ozgudur.
Cuma namaz1 ve ~eytan ta~lama gibi. Bu zaman ge<;tikten sonra kaza edilmez.
Kendi zaman1nda sunnet olan bir ~ey, zaman1 d1~1nda bid'at olur. Daha onceden
ge<;irmi~ oldugu bir namaz1, te~rlk gunlerinde kaza etse, bu kaza, zaman1nda nasil
yerine getirilirse oyle olur.
Te~rlk gunlerinde namaz1 unutsa ve yine ayn1 y1lin te~rik gunlerinde kaza etse
(dorduncu ~1k), EbO Yusuf ve Muhammed (rh.a )'e gore namaz1n ard1ndan tekbir
getirir. Bu konuda tek ba~1na kllanla, cemaat e~ittir. EbO Hanlfe (rh.a.)'ye gore ise,
eger namaz1 cemaatle kil1yorlarsa tekbir getirirler. c;:unku tekbirin zaman1 hala
devam etmektedir. Namazin kazas1 da zamaninda k1linmas1 ~eklinde olur. Bu,
~eytan ta~lamay1 birinci ve ikinci gunlerde terkedip, Li<;uncu gunu kaza etmeye
benzer.
Bir kimse Ramazan'da evinde vitir namaz1n1 k1lsa, sonra cemaatle vitir
k1lmakta olan bir toplulugun yanina varsa; onlann nafile k1ld1klann1 zannederek
namazlarina kat1lsa, sonra da onlann vitir klld1klann1 anlay1p bozsa, dart rekat
namaz kaza etmesi gerekir. c;:unku namaza ba~lamak suretiyle, imam1n namaz1n1
kllmay1 yuklenmi~tir. lmam1n namaz1 Li<; rekattir. O<; rekat k1lmay1 yuklenenin de
dart kllmas1 gerekir. Nitekim Li<; rekat namaz k1lmay1 adayan da dart rekat kilar. Bu
boyledir. c;:unku nafile namazlarda aslolan tek degil, <;ift kllmakt1r. Bir <;ift de
bolunemez. Bu durumda o <;iftin bir k1sm1n1 kabullenmek, tamam1n1 kabullenmek
demektir.
[2/98)
Daha once vitir k1lmam1~ olan bir kimse, Ramazanda cemaatle kilinan vitir
namaz1na, vitir k1lmak niyetiyle kat1lsa; ama imamla birlikte iki rekat1 ka<;1np
Li<;Lincu rekata yeti~se, onlarla beraber vitir kllar. O<;uncu rekatin rukOuna yeti~se
cemaatle birlikte ruku yapar. Sonra kalkar, iki rekati kaza eder. Bu rekatlan kaza
ederken ona kunut duas1 okumas1 gerekmez. <:;:unku o, namazin1n ba~ taraf1n1
kaza etmektedir. Bu esas1, namaz kitabinda a<;1klam1~t1k. 0, kunut hukmunde
imamla birlikte klld1g1 rekat1 namaz1n1n sonu sayar. Bir vitir namaz1nda kunutun
tekrarlanmas1 me~rO degildir. Eger imamla birlikte k1ld1g1 k1sm1, namaz1n1n ba~1
sayarsak sonradan kaza ettigi rekatlarda kunut yapmas1 gerekir. Bu da kunutun
tekranna gotUrur.
lmama son rekatin rukOunda yeti~tiginde de durum ayn1d1r. c;:unku bu ki~i,
son rekata yeti~mi~tir. Bu rekat kunutun yeridir. Onun imamla birlikte kunut yerine
yeti~mesi, onunla birlikte kunut yapmas1 yerindedir.
Bir ki~i, ak~am namazina ba~lay1p bir rekat kilsa, sonra namaza ba~lamad1g1n1
zannedip yeniden tekbir alsa ve yeniden Li<; rekat daha kilsa, bu ge<;erlidir. c;:unku
namazdaki birinci rekat bakidir. 0, var olan bir ~eyi meydana getirmeye niyet
etmi~tir. Var olan1 yenilemeye niyet de hukumsuzdur. iki rekat daha kll1nca farz1
1S6 _ _ _ _ _ _ _ __ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsut
tamam olmu~tur. Oc;uncu rekat da nafile olur. <;unku o rekatle ugra~mas1 farz1
tamamlad1ktan sonrad1r.
Durum boyleyken iki rekat kll1p tekbir ald1ktan sonra iki rekat daha k1lm1~
olsayd1 namaz1 ge<;erli olmazd1. <;unku tekbirin yenilenmesinden sonra ilk ba~lad1g1
namaz1na devam etmektedir. Bir rekat kllinca oturmas1 gerekirdi. Bunu yapmad1.
Diger bir rekat k1ld1 . Farz1 tamamlamadan nafile ile ugra~t1. Bu ise namaz1 bozar .
Ki~i ak~am namaz1nda imama nafile niyetiyle uysa, ondan bir rekat k1lsa, (son)
iki rekat1 (uyuyarak) kac;1rsa sonra burnu kanasa, rekat1n eweline yeti~mi~ oldugu
halde gitse abdest alsa, yani imam iki rekat kllana dek o ki~i imam1n arkasinda
uyusa, sonra abdesti bozulsa, o da abdest al1p gelse, imam ise namaz1 tamamlam1~
olsa; onun okumaks1z1n bir rekat k1l1p oturmas1, sonra okumaks1z1n bir rekat daha
k1l1p oturmas1 gerekir. <;unku o, bu iki rekatta lahikt1r. Onlan okumaks1zin k1lar.
Sonra okuyarak bir rekat daha k1lar ve oturur. <;unku dorduncu rekat imama
gerekli olmad1g1 i<;in, imama uyan (muktedi) imama tabl degildir. Bu rekat onun
hakk1nda ayn bir nafiledir. Okuyarak kllmal1d1r. lmama tabl oldugu rekatlarda ise,
imam in kild1g1 ~ekilde kllmas1 gerekir. Bu yuzden biz, imam oturdugu gibi "uc;unci..i
rekatte oturur" dedik.
Bir kimse imamla birlikte namaza ba~lasa, imam namaz1n1 bitirinceye kadar
uyusa, sonra uyansa, imam ilk rekatin bir secdesini unutup ikinci rekatta kaza etse,
ikinci rekatta yanl1~l1kla et-teh1yyatU okuyacak kadar oturmasa, sonra bu adam
imam1n nas1I yapt1g1n1 bilse, namaz1n1 imama uyarak okumadan k1lar. <;i..inki..i
namaz1n ba~1nda imama yeti~mi~tir. Ona uymay1 yuklenmi~tir. Dolay1s1yla tum
yapt1klannda o, imama uyan kimsedir. lmama uyana okuma yoktur. Ilk rekat1nda
secdeyi yerinde yapar . <;unku imam bu secdeyi kaza etmi~tir. Bu secde, yerine
kat1lm1~t1r. Sanki yerinde yap1lm1? gibi olur.
terkedilmekle di.l~ti.lgi.l ic;in, bilindigi i.lzere kaza etmez. lmama uyan ki~i (muktedi)
den de di.l~er.
lmama uyup da, bir rekat si.lresince uyuyan birini, imam burnu kanad1g1 ic;in
yerine gec;irmek istese, bu ki~iyi one gec;irmemesi gerekir. Cunku ba~kas1, imamin
namazin1 tamamlamaya onun yerine gec;mek suretiyle ondan daha lay1k ve daha
muktedirdir. Eger yaparsa caizdir. Ci.lnki.l namazda imamin ortag1d1r. Onun yerine
gec;mesi uygundur. Sonra onun uyuyakald1g1 rekat1 kaza edinceye kadar kendisini
beklemeleri ic;in cemaate i~aret etmesi gerekir. Ci.lnki.l o lah1kt1r. S1rayla birinciden
ba~lar. Boyle yapmay1p da imamin namaz1n1n kalanini klld1nrsa cemaate selam
verdirmesi ic;in, bir adam1n elinden tutup one c;eker. Kendisi de uyudugu rekat1n1
kllsa, bize gore namaz1 caizdir. Zi.lfer (rh a) aksi gori.l~tedir.
Bu gori.l~ aynl1g1, namaz konusunda belirttigimiz bir kurala dayan1r. Bir
namazdaki fiiller aras1nda s1ray1 gozetmek bize gore farz (ri.lkun) degildir. Zi.lfer'e
gore ri.lki.lndi.lr. Bu ki~i once uyuya kald1g1 rekat1 kllsa cemaat de onun yapt1g1n1
yapsa, onun namaz1 tamd1r. Ci.lnki.l o, kendisi hakk1nda tek ba~1na namaz kllan
gibidir. Ona uyanlann namaz1 ise bozulmu~tur. Onlar, bir rekat1 imamlan kllmadan
once kllm1~ olurlar. lmamlan, onlarin daha onceden k1/m1~ olduklan bir rekatla
ugra?irken, onlar ba~ka bir rekat k1lm1?iard1r. Bu da onlann namazlanni bozar.
"Allah ic;in iki rekat namaz kllmak borcum olsun" diye adakta bulunan bir
ki?i, bu iki rekatta nafile k1lan birine uysa adad1g1 iki rekat yerine gec;mez. Ci.lnki.l
adanllan namaz, ona ba~/anlimadan once vaciptir. Nafile namaz ise vacip degildir.
lmama uyanin namaz1, imam1n namaz1na dayand1r1l1r. Farz k1lan1n nafile kliana
uymas1, kuvvetlinin zay1f i.lzerine dayand1r1lmas1 konumunda olarak caiz degildir.
"Vallahi iki rekat namaz k1lacag1m" dedigi zaman yukandakinden farkl1d1r. Bu
iki rekat1, nafile k1lanin arkasinda k1l1nca bu gec;erlidir. Ci.lnki.l bu yemini, onun
i.lzerine namaz1 vacip klimam1?t1r. Bu namaz1 klid1g1nda yeminin geregini yerine
getirmi~ olmakla birlikte namaz nafiledir. Bilindigi gibi, yeminin geregini yerine
getirmek, adag1n aksine, yap1/mas1 caiz olamayan haram bir ~eyle de olabilir.
Fark1 ac;1klayan misal ?Udur Bir kimse, "Allah ic;in bugi.ln iki rekat namaz
k1lmak borcum olsun" dese, ama yapmasa, on Ian kaza etmesi gerekir. Halbuki
"Vallahi bugi.ln iki rekat namaz k1lacag1m" der de k1/mazsa, kazas1 gerekmez.
Bununla fark ac;1ga c;1k1yor.
Yolcu ve yo/cu olmayan iki ki?i namaz1 unutsalar, onlardan biri digerine
hat1rlatt1ktan sonra imam olsa, yo/cu, yo/cu olmayana imam olursa caizdir. Arna [2/100]
yolcu olmayan, yolcuya imam olursa, yolcunun namaz1 gec;erli degildir. Namaz
kitabinda bu fark1 ac;1k/am1~t1k. Yolcu olmayanin (muklmin) yolcuya (misafire)
uymas1, zaman ic;inde caiz oldugu gibi, zaman c;1kt1ktan sonra da caizdir. Ci.lnki.l
onun farz1, imama uymakla degi?mez. Her ha/i.lkarda dort rekatt1r.
158 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsilt
Yolcunun, yolcu olmayana uymas1 ise zaman ir;inde caizdir. Zaman r;1kt1ktan
sonra caiz olmaz. c;:unku onun farz1, imama uydugunda degi~ir.
lmama uyarak sabah namaz1 k1lan birisi, rukOyu onunla birlikte yapmas1na
ragmen, secdeyi imamdan once yapsa, iki secde etmelidir. Namaz1 tamamd1r.
c;:unku imamdan once secdeye vard1g1nda imam secdeye varmadan ba~in1 kald1rsa,
bu secde sayilmaz. Imam secde ettiginde o da secde eder ve bununla ikinci
secdeye niyet ederse, bu secde onun hakk1nda ilk secde olur. Ki~i bu durumda
imamla birlikte iki rekat namaz k1lm1~ ve her bir rekattan bir secdeyi terketmi~
demektir. Dolay1s1yla iki secde daha yapmas1 gerekir. Bu meselede anlatilmak
istenen, o ki~inin imamdan once secdeye varip, daha ba~1n1 kald1rmadan imamin
da secde etmesi durumu degildir. c;:unku boyle bir durumda secdeyi kaza etmesi
gerekmez. Imam, secdesinin sonunda kendisine uyana yeti~irse, bu secdede
aralarinda ortakl1k bulunmu~ olur. Yine bu meseleden, ki~inin her iki secdede de,
imam daha secdeye varmadan ba~1n1 kald1rmas1 da kastedilmemi~tir. c;:unku bu
durumda da iki secdeyi yapmakla namaz1 ger;erli olmaz. Bu adam gerr;ekte bir
rekat kilm1~ olur. Bir rekat daha k1lmas1 gerekir. Bu ar;1klamayla anlam1~ oluyoruz
ki, maksat, bizim ar;1klad1g1m1zd1r.
Bir kimse bir rekat k1lsa, bir secdeyi terketse, sonra iki secde ile bir rekat daha
k1lsa yapt1g1 secdeler bu rekata ait olur. c;:unku namaz1n rekat1, bir secde ile
kay1tlan1r. Bu ki~i ikinci rekat ir;in zamaninda secde yapm1~t1r. Secdeleri ikinci
rekattan olur. Yerinde yap1lmad1g1 ir;in, birinci rekatin secdeleri kazaya kalm1~t1r.
Niyetsiz yap1lmazlar.
Kabe-i Muazzama'y1 yedi tur tavaf eden ki~i, tavaf namaz1n1 gune~ dogarken
Tavaf Namaz1
veya gune~in rengi degi~tikten sonra k1larsa, biz Hanefilere gore bu iki rekat, tavaf
namaz1 olarak ger;erli degildir.
$afil (rh a) aksi goru~tedir. c;:unku CUbeyr b. Mut'im (ra )'den ~u ha dis rivayet
edilir. ResOlullah (sav) ~oyle buyurmu~tur: ;\j ~L.. l$1~I14 .J~ 1l>-t 1_,;.;.z ')
~J tr='\ $J J-;.:i.J J~ _;\ J:i ~ "5u evi (Kabe-i Mu~zzama'y1j tavaf eden hir; bir
ki~iyi menetmeyin Ge~e veya gunduz ne zaman isterse yapsm. Her yedi tur ir;in iki
rekat namaz kJ/sm. " 215
Biz Hanefiler, Muavviz b. Afra (r a.)'n1n hadisini deli! gosteririz. 0, ikindiden
sonra Kabe'yi yedi tur tavaf etti. Namaz kilmad1. Kendisine bunun nedeni soruldu.
O;
~L:ll
- .jj,
- j
~ -
: - ~L ~
;')LAJI ifr-J - .11 L . .11 j )-".)
~
' - t_;1.:
'"e"'
215
lbn EbO $eybe, Musannef, 111/182; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 111/40.
216
Tirmiz1, Savm 42; Taberan1, el-Mu'cemu'l-kebir, XX/176; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 1/213.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 1S9
Ebu Said el-Hudrl (r a )'den rivayet edildigine gore 0, ikindiden sonra yedi tur
tavaf etti. Ata b. Ebl Rebah (r a), Resulullah (s av )'1n sahablsini izleyin bakal1m,
namaz kilacak m1?" dedi. Onu izlediler;
~l~jJ;-~f1
"Gune~ batmcaya kadar tavaf namaztnt ktlmadt. "217
Omer (ra.) de sabah namaz1ndan sonra Kabe'yi yedi tur tavaf etti. Mekke'den
~1kt1. ZQ Tuva denilen yere vard1g1nda gune~ yukselmi~ti. Orada iki rekat namaz
k1ld1.
. ·= . <; ~LS:;
....r.--.J
0w-
- _)
217
Muvatta, Hae 38; lbn Ebo $eybe, Musannef, 1/413; Tirmiz!, Savm 42; Ebo DavOd, Menasi k 52;
Nesa!, Mevak!t 41
218
lbn EbO $eybe, Musannef, 111/182; Beyhak1, es-SOnenO'/-kObra, 111/463.
t60 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _Kitabu'I-Mebsut
tabidir. Ayn1 namazda, iki ki~iden her birinin digerine tabi olmas1 imkans1zd1r. Bu
yuzden onlar1n namazlan bozulur.
Hakim e~-$ehld sonra, bay1lm1~1n sorunlanndan soz etti. Biz bu konuyu
namaz bahsinde a<;1klam1~t1k.
Namaz konusunda, bayg1nl1k ile uyku arasinda fark vard1r. Uyku, bir gun ve
Uyuyup
bir geceden fazla bile surse, o esnada kll1namayan namazlan du~urmez. c;:unku
kalanm
namazlan uyuyan, kaza etme hukmunde uyan1k olan gibidir. Gormez misin uyuyan,
uyand1nld1g1 zaman uyanir. Bayg1n boyle degildir. Delilik de bayg1nl1k gibi
sayllm1~t1r. Bir kimse bir gun ve geceden daha az sure delirse namazlan kaza
etmelidir. Halbuki bir gun ve geceden fazla surede delirdigi zaman, ona namazlan
kaza etmesi gerekmez. Boyledir, <;unku farz i<;in ehliyet devam etmekle birlikte,
delilik, kendisine yoneltilen hitab1 anlamaya engeldir. Gormez misin ak1I hastas1nin,
o durumda iken k1ld1g1 farzlan durumu uzere kal1r. Yani yapm1~ oldugu hac, klld1g1
namaz ge<;erlidir. Oyle ki zaman <;1kmadan once iyile~se, klld1g1 namaz1 yeniden
kllmas1 gerekmez.
Anlad1k ki, delilik k1sa surerse bayg1nl1k hukmundedir. Dolay1s1yla bir gun bir
gece veya daha azsa, o surede ge<;en namazlan kaza etmesi gerekir.
Hanefi alimlerimizden baz1lan zannettiler ki, ak1I hastal1g1 tam bir namaz
vaktini kaplarsa bayg1nl1g1n aksine, o namaz1 kaza gerekmez. Derler ki, delilik akl1
giderir. Gormez misin bir kimse omrunden az bir zaman bile olsa Peygamber
(s.a v )'in delirdigini soylese kafir olur. Halbuki 0 (s a.v), hastal1g1nda bay1lm1~t1r.
Fakat en dogru olan, yukanda delil getirdigimiz uzere namaz konusunda
bayg1nl1k ile delilik aras1nda hi<;bir fark yoktur.
Bir kimse iki gunde iki namaz1 unutsa, onlann hangi namazlar oldugunu
[2/102] bilmese, tedbirli davranarak iki gunun butUn namazlanni yeniden kllmas1 gerekir.
Bu namazlann kazas1nda s1ray1 gozetmek zorunda degildir. c;:unku kaza etmesi
gereken namaz say1s1 alt1dan fazlad1r. <:;:okluk nedeniyle s1ray1 gozetme du~mu~tUr.
Bir gunden hangisi oldugunu bilmedigi bir namaz1 veya namazdan bir secdeyi
unutmas1 durumunda da boyledir.
Sufyan-1 Sevrl (rh.a.)'nin goru~une gore bu ki~i, sabah ve ak~am namazlann1
yeniden k1lar. Sonra da uzerinde bor<; olan namaza niyet ederek dort rekat daha
kllar.
Muhammed b. Mukatil (rh a.)'e gore ise, u<; oturu~ ile dort rekat k1lar.
Biz Hanefiler'e gore bu dogru degildir. c;:unku namazlann kazasinda namaz1n
caiz olmas1 i<;in niyetin belirlenmesi ko~uldur. Namazlar, rekatlann say1s1nda
uyu~salar da hukumler konusunda farkl1d1rlar. c;:unku ogle namaz1 kllan1n, ikindi
namaz1 kllana uymas1 caiz degildir. Oysa Muhammed b. Mukatil (rh a )'in ve
Sufyan-1 Sevrl (rh a )'nin soylediklerinde, niyetin belirlenmesi ger<;ekle~memektedir.
Namaz Kitab1. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 16t
Bu yuzden biz, boyle bir ki~inin bir gun ve bir gecenin namazlann1 kaza etmesini
gerekli gorduk.
Bir kimse bir cemaate iki ay imaml1k yapsa, sonra da "elbisemde pislik
varmr~" dese, cemaatin onu dogrulamalan ve namazlann1 yeniden k1lmalan
gerekir. c;:unku o, dlni i~lerden bir i~i haber vermi~tir. Din i~lerinde de bir ki~inin
haberi delildir. Onunla uygulama yapmak gerekir. Ancak haberi veren ki~i ars1z bir
~akac1 olmasr durumunda haber dogrulanmaz. c;:unku ki~i arsrz ~akac1 (macln)
olursa, din i~lerine ili~kin verdigi haber kabul edilmez. Halk tarafindan i~in ic;;ine
giren kuruntu nedeniyle onun, haberinde halka zarar vermek kasdryla yalan
soyledigi ~uphesi one gec;;er. Arsrz ~akacr (macin) gunahkar demektir. c;:unku
ars1zl1k, muziplik, ciddilikten uzak olmaktrr. Bu, bir tl.ir deliliktir. 0, soyledigine ve
yaptrgina ald1rmaz. Yaptrklan delilerin fiillerine benzer. Ostad1m1z Imam (rh a) derdi
219
ki, arsrz ~akacr, bitkinin bitmesine neden oldugunu iddia eder. Kubat1 220 denilen
keten bir elbise giyer. Sert ketenle dokunmu~ mendille kurulanrr. Sokaklarda
dola~1r. Kadrnlarrn kendisine bak1p bakmadrklannr anlamak i<;;in onlara bakar.
Bir kimse sabah namaz1n1 krlarken gune~ dogsa, selam vermeden kahkaha ile
guise, onun ba~ka bir namaz ic;;in abdest almasrna gerek yoktur.
Muhammed (rh a )'in goru~une gore ki bu ayn1 zamanda Ebu Hanlfe (rh.a.)'den
gelen iki rivayetten biridir, bu ki~i gune~in dogmasr ile namazdan c;;1km1~ olur.
Ebu Hanlfe'den gelen diger rivayete gore ise; her ne kadar ba~ladrgr
namazdan c;;1km1~ olmazsa da, gune~in dogmas1 ile namaz1 bozulur. c;:unku bu
zamanda farz krlmak caiz olmadrgr gibi, nafile krlmak da caiz olmaz. Bu durumda
gulmek, cenaze namazrndaki gulmekten daha a~ag1d1r. Abdesti bozucu say1lmaz.
Ebu Yusuf (rh a )'un goru~une, ozellikle ondan rivayet edilen; "Gune~
doguncaya kadar sabreder, sonra farz1 tamamlar." sozune kryasla yeniden abdest
almas1 gerekirn 1 Bir rivayete gore onun gulmesi, namaz1n yasak surecine
(hurmetine) rastlamr~trr. Abdesti bozucudur.
Bir kimse Gune~ dogdugu s1rada nafileye ba~lasa, sonra onu kasden bozsa, [2/103]
bu namazr (ak~am ustU) gune~ krzardrginda kaza etse, gec;;erlidir.
Zufer (rh a )'e gore ise gec;;erli olmaz. 0 diyor ki, bu ki~i namazr bozdugunda
onu kaza etmesi gerekir. Bu namaz onun ustl.inde bore;; olur. Mekruh zamanda
219
Bu ifade bir nushada "sebebin k1z1 I ~ ~ ", ~eklindedir lbarenin "K1z1n soyu I ~ ..,..._; "
~eklinde olmas1 da muhtemeldir.
220
Arap~a nushan1n dipnotunda .)>~ ~eklinde gbsterilen Jl.1 w kelimesinin "ye~il aba" anlam1na
gelen J,ll. Ll olmas1 mumku-ndur. Nitekim Kamusu'l-Muh\t'te Jlk.11 kelimesinin "ye~il renkli"
anlam1na geldigi belirtilmi~tir. Bkz. Kamusu'l-Muh1t; 3, 260
211
Bu durumdaki birinin abdestinin bozulup bozulmayacag1 konusunda EbCi Yusuf (rh.a.)'tan net bir
gbrli~ nakledilmemi~tir. Ancak burada aktarilan ve benzer1 sbzlerinden onun abdestin bozulmu~
oldugu gbru~unde oldugu anla~ilmaktad1r.
162._ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsiit
ba~lan1lm1~ olan adak namaz1 konumunda olarak, mekruh bir zamanda kaza
etmekle du~mez.
Fakat biz diyoruz ki, eger bu ki~i o namaz1 ba~lad1g1 zaman (gune~ dogarken)
kilsayd1 ba~ka bir ~ey gerekmeyecekti. Benzer! bir zamanda onu kaza ettiginde de
ba~ka bir ~ey gerekmez. (unku kaza, zamaninda k1lma niteligiyle olur. 0 ve
ba~lan1ld1g1nda k1linan e~ittir. Biz bunun benzerlerini namaz konusunda
a\1klam1~t1k.
YOLCU NAMAZI
Bir kimse, yolculara ve yolcu olmayanlara (mukimlere) iki rekat k1ld1rip et-
teh1yyatU okuyacak kadar oturduktan sonra arkas1ndaki yolculardan bir k1sm1
namazdan \1k1p konu~salar, sonra da imam beldede oturmaya (ikamete) niyet
etse, namaz1 tamamlamas1 gerekir. (unku namaz yasaklari devam ederken niyet
etmi~tir. Arkasindaki yolcularin da namaz1 tamamlamalar1 gerekir. Bu durumda
onlar da imama tabi olarak mukim olmu~lard1r. Onlardan namazlarinda konu~mu~
olanlarin ise namazlari tamamd1r. (unku namaz1n yasak surecinden \1kt1klari anda,
imamlari da namazdan \1km1~ olsayd1, onun namaz1 da tamam olacakt1. Mukim
olanlarin namaz1n1n onlara gerekmesi, imama tabi olmalari itibariylad1r. Oysa
onlardan konu~mu~ olanlar, imam1n farz1 henuz degi~meden, ona uymaktan
\1km1~lard1r. Imam, ikamete niyet ettikten sonra konu~anin ise, imamin bu
durumda konu~mas1 konumundaki gibi, namaz1 bozulmu~tur. (unku, imam1n
ikamete niyet etmesi ile, farz1 (k1lmas1 gereken rekat say1s1) degi~eceginden,
namaz1n ortas1nda konu~mu~ olmaktad1r.
Yolcu olan imam1n cemaatindeki belde sakinlerinden (mukimlerden) biri,
imam selam verdikten sonra kalk1p okuma (k1raat), ruku ve secde yapt1ktan sonra
imam ikamete niyet etse, bu kimse namazda imama uymaktan \1km1~t1r. Geri
kalan namaz1n1 tek ba~ina tamamlar. (unku imam ikamete niyet etmeden once,
rekat1 secde ile kay1tlay1nca namaz1 tek ba~1na k1lmas1 kesinle~mi~tir. $ayet
dorduncu rekatta tekrar imama uyacak olursa namaz1 bozulur. (unku tek ba~1na
kllmas1 kesinle~mi~ken imama uymu~tur. $ayet k1raat yapm1~, rukua gitmi~, ama
imam1 ikamete niyet edene kadar secde yapmam1~sa, tekrardan imama uymas1
gerekir. (unku sadece ayakta durmas1 (k1yam1) ve rukusu ile namaz1 tek ba~ina
k1lmas1 kesinle~memi~tir. Henuz kalkmam1~ olan diger mukimlerle ayn1
konumdad1r. Namaz1 tamamlamak i\in imama uyar. Boyle yapmaz da secde
ederse namaz1 bozulmu~ olur. (unku imama uymas1 gereken yerde tek ba~1na
hareket etmi~tir. Kim tek ba~1na hareket etmesi gereken yerde imama uyar veya
uymas1 gereken yerde tek ba~1na hareket ederse namaz1 bozulur. Dedik ki, namaz1
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 163
tek ba~1na kilmas1n1n kesinle~mesi, k1lmakta oldugu rekat1 secde ile kay1tlamas1 ile
olur. c;:unku, tamamlanmam1~ olan rekat1n b1rak1lmas1 olas1d1r. Halbuki
tamamlanm1~ olan rekat1n buna olasi11g1 yoktur. Aynca fazladan k1l1nan
tamamlanmam1~ bir rekat namaz1 bozmaz. Tamamlanm1~ olan bir rekat1n fazlal1g1
ise namaz1 bozmaktad1r. c;:unku tamamlanm1~ olan bir rekat bu durumda farzdan
hesap edilmese, nafile kabul edilecektir. Oysa, farz1n tamamlanmas1ndan once
nafilenin farz ile kan~t1nlmas1 namaz1 bozar.
Imam, ilk iki rekatta okuma (k1raat) yapmam1~ken, arkas1ndaki cemaatten bir
k1sm1 et-teh1yyatU okuyacak kadar oturduktan sonra konu~urlarsa, konu~anlann
namaz1 bozulur. c;:unku bu durumda iken imam konu~mu~ olsayd1 namaz1
bozulacakt1. Imam ise kalkar, namaz1n1n kalan k1sm1n1 tamamlar. Son iki rekatta
k1raat yapar. Bu, Ebu Hanife (rh.a.) ve Ebu Yusuf (rh a )'un goru~udur.
Muhammed (rh.a) ve Zufer (rh a )'in goru~une gore ise, imam1n ve
arkas1ndakilerin namaz1 bozulmu~tur. c;:unku onlara gore yolcunun ogle namaz1,
beldesinde oturan (mukim) kimsenin sabah namaz1 gibidir. Bu namazlann ikisinde
veya birinde k1raat yapmay1 terketmek, bir daha duzeltilemeyecek ~ekilde namaz1
bozar.
Ebu Hanife (rh.a) ve Ebu Yusuf (rh a )'un goru~lerine gore namaz1n bozulmas1
hukmu farz1n durumuna bagl1 olarak ask1dad1r. c;:unku zaman ii;;inde ikamete niyet
etmekle farz1nin degi~mesi olas1d1r. Sonunda ikamete niyet ederse bu, ba~lang1i;;ta
niyeti gibi kabul edilir. Beldesinde oturan (mukim) ii;;in ilk iki rekatta k1raat1 terk
etmek, namazin1 bozucu olmaz. Oyle ki, son iki rekatta k1raat yapt1g1 zaman
namaz1 tamam olur. Burada da boyledir. Bu, yukanda ai;;1klanan kurala goredir.
Onlara gore sadece k1raatin terki ile namazin yasak surecinden (hurmetinden)
i;;1kilm1~ olmaz.
Arkas1ndaki mukimlerden bir kimse kalksa, k1raat, ruku ve secde yapsa, sonra
imam ikamete niyet etse, bu ki~inin namaz1 bozulur. c;:unku imam namaz1n1
bitirmeden o ki~inin namaz1 tek ba~1na kilmas1 kesinle~mi~tir. Bu durumda imam
konu~sayd1 namaz1 bozulurdu. Arna k1raat yapm1~, rukua gitmi~, fakat secde
yapmam1~ken imam ikamete niyet etmi~ olsa, yapt1klann1 b1rak1r. Namaz1n1 imamla
beraber tamamlamaya doner. c;:unku henuz onun namaz1 tek ba~1na k1lmas1
kesinle~memi~tir. Bu goru~, Eb CJ Hanife (rh a) ve Eb CJ Yusuf (rh a.)'un goru~lerine
k1yast1r. Imam, ikamete niyet ettikten sonra secde etse namaz1 bozulur. c;:unku
imama uymas1 gereken yerde tek ba~1na hareket etmi~tir.
Yolcu kimse k1raat yapmaks1z1n iki rekat namaz k1lsa, et-teh1yyatU'yu
okuyacak kadar oturduktan sonra bir rekat k1ld1g1n1 zannederek kalksa, k1raat ve
ruku yapsa, sonra ba~1n1 kald1rsa ve ikamete niyet etse, k1raat1n1 ve rukusunu
yeniden yaparak namaz1na devam eder. lkamete niyet etmeden secde yapacak
olsa namaz1 bozulur. lkamete niyet ettikten sonra k1raat1 ve rukuyu yeniden
164 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitii.bu'l-Mebsiit
yapmadan secde yapacak olursa da boyledir. c;:unku tamamlanmam1~ bir rekat
b1rakliabilir. Secde yapmadan ikamete niyet ederse, bununla, uc:;uncu rekata
kalkmadan ikamete niyeti e~it olmu~ olur. Eger secde ederse, bu rekat onun ic:;in
nafile olur. Bu rekat1 b1rakma olas1 degildir. Halbuki farz1 tamamlamadan once
nafile ile ugra~mak namaz1 bozar.
ikamete niyet ettikten sonra secde etmesi de boyledir. c;:unku bu secde ile
klim1~ oldugu rekat kay1tlanmaktad1r. Bu rekat ise nafiledir. Nafile de farz1n yerini
tutmaz. K1raat1 ve rukuyu yeniden yapmas1 durumunda ise fazlal1g1 b1rakm1~, farz1
[2/105] klim1~ bulunmaktad1r. EbO Hanife ve EbO Yusuf (rh.a.)'un gbru~lerine gore de
namaz1 gec:;erlidir.
Ilk iki rekatta k1raat yap1p, et-teh1yyatU'yu okuyacak kadar (te~ehhud miktan)
oturduktan sonra kalksa, k1raat, ruku ve secde yapsa, sonra da ikamete niyet etse,
secde yapmakla farzdan kesin olarak c:;1km1~ oldugundan, ikamete niyet etmekle
farz1 degi~mez. Arna bir rekat nafile klim1~ oldugundan, bir rekat daha klimak
sureti ile onu ikiye tamamlar.
Ruku yapm1~. ama secdeye gitmemi~ken ikamete niyet etse rukuyu tekrar
yapar. c;:unku bu niyet ile farz degi~mi~tir. Yukanda ac:;1klad1g1m1z uzere o, rekat1
secde ile kay1tlamad1kc:;a farzdan c:;1k1~1ni kesinle~tirmemi~tir. Bbylece onun k1yam1
ve rukuyu tekrar yapmas1 gerekir. c;:unku onun k1lm1~ oldugu nafile idi. K1yam ve
ruku yapmak ise her rekatta farzd1r.
Muhammed (rh a )'in el-As/ adl1 eserinde ozellikle rukunun tekrar
yaplimas1ndan bahsedilmi~tir. c;:unku ruku yapabilmek ic:;in k1yamdan ba~lamak
gerekir. K1yam1n farzl1g1 ise, k1yam denilebilecek en basit duzeyde (ayakta
durmakla) gerc:;ekle~ir. Tekrarlamayacak olursa namaz1 bozulur. Cunku bu
durumda farzda k1yam1 ve rukuyu terk etmi~tir. Farz1 tamamlamadan nafileyi
k1lm1~t1r.
Bir kimse iki rekatl1k bir namazda oturu~ (ka'de) yapmaz da yan1larak kalkar,
sonra da ikamete niyet ederse, k1yama devam eder. Oturmaya dbnmez. c;:unku bu
namazda mukim olmu~tur. Mukim ise unutarak uc:;uncu rekata kalkt1ginda,
dbnerse farzdan sunnete dbnmu~ olacag1ndan, oturu~a dbnmez.
lkamete niyet etmeden oturur, sonra et-teh1yyatU'yu (te~ehhUdu)
tamamlamadan ikamete niyet ederse, te~ehhudu tamamlar. c;:unku ikamete niyet
etmezden once donmesi gerekmekteydi. 0 otururken ikamet nedeniyle onun farz1
degi~mektedir. Oyleyse te~ehhudu tamamlamas1 gerekir. Sonra namazin1
tamamlamak ic:;in kalkar.
Yolcu (seferl), yolcu olmayana (mukime) uymu~sa, dart k1lmas1 gerekir. c;:unku
imama uymakla ona tabi olmay1 kabullenmi~tir. Konu~ursa iki kliar. c;:unku o,
kendi durumunda bir yolcudur. Tamamlama mecburiyeti imama tabi olmas1
nedeniyleydi. Konu~unca, imama uyma i~i ortadan kalkm1~t1r.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ l6S
Nafile niyeti ile ona uymu~, sonra da konu~mu~sa, bayle degildir. Bu durumda
dart rekatr da kaza etmesi gerekir. (unku bu durumda, imamrn namaz1n1 krlmayr
ustlenmi~tir. lmamrn namazr da dart rekattrr.
Kadrn kocasr ile beraber yolcuga ~1kt1g1nda koca bir yerde on be~ gun
Yolculukta
kalmaya niyet ederse, kadrn ikamete niyet etmese de namazlannr dart rekat kadmm
krlmasr gerekir. Kadrn ikamete niyet etse de koca etmese, kadrnrn namazlarr iki kocasma
tabi olmas1
krlmasr gerekir. (unku yolcu ve mukim olma hususunda kadrn, kocasrna tabidir.
Allahu Teala;
222
Bkz. el-MebsOt, 1/252 (Trc. 1/440).
NamazKitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 167
olan yerin yakin c;evresinde (finas1nda) ikamete niyet etmi~ olmaktad1r. c;:unku
Kadisiye'nin Kufe'ye uzakl1g1 yolculuk mesafesinden k1sa, yakla~1k iki merhale
(konaklama yeri)dir. Dolay1s1 ile Kufeli o andan itibaren mukim olmu~tur.
Horasanl1'n1n Kufe'deki vatan1 ise musteard1, Kufe'den yolculuk niyeti ile c;1kmakla
art1k Kufe onun ic;in vatan olmaktan c;1km1~t1r. 0 bir yolcudur. Bir yerde ikamet
etmeye niyet etmi~tir. 0 yere girmedikc;e de mukim olamaz. Kadisiye'ye
girdiklerinde ise, Mekke'ye c;1k1ncaya kadar ikisi de dort k1larlar.
Ilk once niyet etmi~ken sonradan henuz Hire'de iken Kadisiye'de kalmamaya
karar verirlerse, Kufeli olan dort k1lar. Horasanll olan ise iki k1lar. c;:unku Kufeli o
yerdeki ilk niyeti ile, henuz mukim konumundad1r. Oradan c;1kmad1kc;a, niyetinden
vazgec;mekle yolcu olmaz. Oradan aynl1rlarsa ikisi de iki kllarlar.
Hire'den Horasan'a c;1kmaya niyet ederler ve Kufe'ye ugrarlarsa, Horasanl1 iki,
Kufeli ise dort kllar. c;:unku o, vatan-1 asllsine donmeye karar vermi~tir. Kufeli'nin
bulundugu yer ile vatan1 aras1, bir yolculuk mesafesinin alt1ndad1r. Binaenaleyh
Kufe'den Horasan'a c;1k1ncaya kadar her halukarda o mukimdir. Horasan'a gitmeye
niyet ederler, Kufe'ye ugramazlarsa, ikisi de iki k1lar. c;:unku Kufeli vatanina
donmeye azmetmemi~tir. Yolculuguna devam etmektedir, Horasanl1 gibi iki kllar.
Kufeli ve Horasanl1 Kufe'ye iki gecelik bir mesafede olan Kasr-1 lbnu
Hubeyre'ye gitmek ic;in c;1karlarsa, ikisi de dort k1lar. c;:unku Kufe'den yolculuga
c;1kmaya niyet etmemi~lerdir. Yolculuk suresi uc; gundur. Kasr-1 lbnu Hubeyre'de on
be~ gun kal1p da sonra Bagdat'a gec;meyi uygun bulurlarsa, dort kilarlar . Samarra
ile Bagdat aras1 yolculuk mesafesinin alt1ndad1r. Bagdat'tan Kufe'ye donmeyi
du~unurler ve Kasr-1 lbnu Hubeyre'ye ugrarlarsa Horasanl1 dort kllar. Kufeli ise iki
kllar. c;:unku Kasr-1 lbnu Hubeyre'nin Horasanll bir kimse ic;in vatan olu~u, vatan-1
mustear kabilindendir. Boylelikle Kufe'nin onun ic;in vatan olmas1 sona ermi~tir.
Onun vatan1, Kasr olmu~tur. Vatanina donmeye de niyet etmi~tir. Bulundugu yer
ile vatan-1 asllsi aras1 bir yolculuk mesafesinden k1sad1r. Boylece dort kilar.
Kufeli'nin Kasr-1 lbnu Hubeyre'deki vatan1, vatan-1 suknad1r. c;:unku vatan-1
asllsinin yak1n c;evresindedir. Vatan-1 asllsinin finas1nda onun bir vatan-1 mustean
olamaz. Vatan-1 asll, vatan-1 mustean bozar. c;:unku onun ustOndedir. Vatan-1
sukna, yolculuk maksad1 olmaks1z1n oradan c;1kmakla bozulur. Boylece bu kimse,
Bagdat'a ula~t1ktan sonra Kasr-1 lbnu Hubeyre'ye hie; girmeyen biri gibi olmu~tur.
Buna gore vatan1na donmeye karar verdiginde, Bagdat'tan Kufe'ye bir yolculuk
gerc;ekle~ti rmi~ti r.
zaman iki rekat k1larlar. Cunku onlann Kasr-1 lbnu Hubeyre'deki vatanlan vatan-1
sukna idi. Oradan ayrllmakla bozulmu~tur.
Kufe'deki bir kimse, evini sat1p c_;oluk c_;ocugu ile Mekke'de yerle~mek uzere
yola c_;1ksa, Sa'lebiyye'ye geldiginde, Horasan'a yerle~meye karar verse de Kufe'ye
ugrasa, dort kllar. Cunku vatan-1 asll, ancak kendi gibi bir vatan-1 asll ile bozulur.
Henuz ba~ka bir yerde onun ic_;in bir vatan-1 asll olu~mam1~t1r. Bu nedenle Kufe
hala onun vatan1d1r. Orada dort k1/ar.
Mekke'ye gelmi~ ve yer/e~mek niyeti ile kalm1~ken Horasan'a dbnmeye karar
vermi~se ve Kufe'ye ugram1~sa, iki kllar. Cunku c_;oluk c_;ocugu ve yukleri ile
yerle~mek uzere Mekke'ye girdiginde buras1 onun vatan1 olmu~. boylelikle
Kufe'nin asll vatan olmas1 bitmi~tir. Bilindigi gibi Resulullah (sav) Mekke'de
yerle~ik iken, Medine'yi vatan edinince, Mekke'nin vatan olmas1 bitmi~tir
Mekke'ye girdiklerinde;
223
Taberan1, el-Mu 'cemu'l-kebir, XVllV209; Beyhak1, es-Sunenu'l-kubra, llV126; Zeyle1, Nasbu'r-raye,
11/129.
224
Terviye 14.u.rJI: Sozlukte; suya kand1rma, du~undurme anlamlarina gelir. Hacilarin Arafat' a ~1kmak
uzere develerini sulay1p az1klarin1 tedarik etmeleri sebebiyle Zilhicce'nin sekizinci gunune (Arefe
gununden onceki gun) "terviye gunu" denilmi~tir.
Namaz Kitabt _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ l69
itibar edilir. Bilindigi gibi c;ar~1 esnaf1na, nerede oturuyorsun, diye soruldugunda,
sana, filan yerde, der, evini gbsterir. Oysa gunduzleri c;ar~1da bulunmaktad1r.
Bir KOfeli hac ic;in yola c;1ksa, sonra Hlre'ye donup orada ikamete niyet etse
dbrt kllar. Mekke'ye c;1kmak du~uncesi ortaya c;1ksa, KOfe'nin iki fersah uzaginda
olan Necef'e vard1g1nda bu defa KOfe'ye donme fikri ortaya c;1ksa, KOfeye girene
kadar iki kllar. c;:unku Hire onun vatan-1 suknas1 idi. Oradan c;1kmakla bozulmu~
oldu. Oraya girmeyenlere katlld1. Ayn1 ~ekilde Hlre'ye dbnme fikri ortaya c;1ksa, [2/109]
isterse c;oluk c;ocuguna bir gunluk mesafeden a~ag1 bir yerde olsun, iki kllar.
c;:unku KOfe'ye girmedikc;e yolculugu surmektedir. c;:unku Hlre'deki vatan1, vatan-1
sukna idi.
lki KOfeli'den biri, c;oluk c;ocugunu b1rak1p KOfe'den Mekke'ye niyetle yola
c;1km1~ken, digeri KOfe'ye gelmek ic;in $am'dan gelmekte olsa, Hlre'de kar~1la~salar,
namaz zaman1 girdiginde namaza durmu~larken burunlan kanasa, KOfe'ye dogru
yola koyulsalar, KOfe'nin binalanna henuz varmadan su bulsalar, KOfe'den c;1km1~
olan dbrt kllar. $am'dan gelmekte olan ise iki k1lar. c;:unku $am'dan gelmekte olan
ki~i KOfe'ye girmedigi surece yolculugu surmektedir. KOfe'den c;1kan ise, c;1km1~
oldugu vatan-1 asllsine geri dbnmeye karar vermi~ ve hemen mukim olmu~tur. Bu
nedenle namaz1 dort kllar. $ayet KOfe'ye girmi~ler ve abdest alm1~larsa dbrt
k1larlar. c;:unku $am'dan gelmekte olan da vatan1 asllsine kavu~makla mukim
olmu~tur.
Bir ki~i ~ehirde veya koyde cemaate ogle namazin1 iki rekat k1ld1rsa, cemaat Darulharpte ve
Dar'ul-islam'da
imam1n mukim veya yolcu oldugunu bilmeseler, ister mukim isterse yolcu olsunlar,
bulunarnn
namazlari bozulur. c;:unku ikamet yerinde bulunanin ortadaki durumu, onun hiikmii
mukim oldugudur. Aksi sabit oluncaya kadar ortada ac;;1k duruma gore davranmak
gerekir. Gormez misin darulharpte bulunan bir kimse ~ayet taninm1yorsa harbl
kabul edilir. Dar'ul-islam'da bulunan da taninm1yorsa musluman kabul edilir.
Gorunu~e gore bu imam mukim olsa, iki rekat1n sonunda selam verip
gitmekle, hem kendi hem de cemaatin namaz1 bozulur. lmama sorsalar da, yolcu
oldugunu soylese, cemaatten yolcu olanlarin veya mukim olanlarin namazlari
gec;;erlidir. Mukim olanlar imam bitirdikten sonra namazlarini tamamlarlar. Burada
imam, ancak kendisinin bilebilecegi bir din i~ini haber verdiginden, bu konuda
onun haberini kabul etmek gerekir.
Allah dogruyu daha iyi bilir.
~ ~
r~;1.......
o\J I~ hl-rJ
-~ ..r-;--
! I
__ l.S'·11 ;;.;81
8t!J1 -- : -ti
.:..r!\ r-J L . • ~Ii 01
__ .ti i..r-.;r
J :. - di-
I , l! ~-
Y' ~
225
Ahmed b. Hanbel, Musned, IV/253; Buhar1, Ezan, 146; Muslim, Mesacid, 85; Eba DavOd, Salat,
193, 194; Nesa1, Sehiv, 21; lbn Hibban, Sahih, Vl/398; Taberan1, e!-Mu'cemU'l-kebir, Vll/305;
Beyhak1, es-Sunenu'/-kubra, 11/134.
226
Sunnetle bi linen bir vaciptir.
172 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsilt
ederken, secdeleri ile beraber kaza edecektir. Dolay1s1yla ka<;1rmaktan korktugu
zaman diger rekat1 kazanmakla ugra~mas1 gerekir. Oysa orada bundan sonra bu
te?ehhudu kaza edemeyecektir. Dolay1s1yla onu yerine getirmesi ve imama oyle
uymas1 gerekir. lmam1n arkas1nda iken uyuyan1n uyand1g1ndaki konumunda
olarak, imam1n yapt1klarin1 yapar.
Tahiyyatm
imama uyan bu ki?i, dorduncu rekatta, imam selam verdigi s1rada, yan1l1p
okunmasmda kahkaha ile guise, ba~ka bir namaz i<;in abdest almas1 gerekir. Bundan maksad1, bu
yam Ima
kimsenin et-teh1yyatU'yu okumakta yanilm1~ olmas1d1r. Oturu?ta (ka'dede) degil. 0,
imam selam verdiginde henuz oturmam1~ ve sonra kahkaha ile gulmu~se, namaz1
ba~tan kilmas1 gerekir. (unku son oturu~ (ka'de-i ahira) farzd1r. Onun terki namaz1
bozar. Arna et-teh1yyatU'yu okumak vaciptir. lmam1n selam vermesi ile uzerinde bir
vacip varken, namazdan <;1km1~ olmaz. Onun gulmesi namazin yasak surecine
(hurmetine) rastlam1~ olur. Ba?ka bir namaz i<;in ona abdest almas1 gerekir.
Bununla beraber namaza ba~tan ba~lamas1 gerekmez. (unku vacibin terki
namaz1n1 bozmaz.
imam, uzerinde namaz secdelerinden biri varken unutarak selam vermi? olsa,
sonra bir ki~i ona uysa, bu uyma (iktida) ge<;erlidir. (unku imam yanl1?l1kla verdigi
selamla namazdan <;1km1~ olmaz. Arna imam namaz yerinden gider ve uzerindeki
secdeyi yerine getirmezse, namaz1 bozuldugu gibi ona uyan kimsenin namaz1 da
bozulur. Imam secde ederse, o ki?i de onunla beraber secde eder. Sonra geri kalan
namaz1n1 kilmak i<;in kalkar. $ayet imam secdeye gitmeden, kilmakta oldugu rekat1
secde ile kay1tlarsa namaz1 bozulur. (unku tam bir rekat kild1ktan sonra donup
imama uyma imkan1 ortadan kalkm1~t1r. !mama uymas1 gereken yerde de tek
ba~1na kalm1~t1r.
lmamin terk etmi? oldugu secde, tilavet secdesi olsa, bu ki?i de imam tilavet
secdesine donmeden once, rekat1 secde ile kay1tlam1~ olsa, bu kitaptaki (yanilma
kitab1) bir rivayete gore namaz1 tamd1r. !mama tabi olmak i<;in geriye donmez.
Namaz kitab1ndaki rivayette ise, namaz1 bozulur denmektedir. Bu rivayetin yorumu
?Oyledir: Tilavet secdesine donmek ka'deyi bozar. Farz olan namaz secdesine
donmek gibi. Bu mesbuk ise, imam oturmadan once, secde ile rekat1n1
kay1tlam1?t1r. Bu namaz1n1 bozar. Diger rivayetin a<;1klamas1 da ?Oyledir. 0 kimse,
[2/112]
oyle bir yerde tek ba?1na hareket etmi?tir ki, imam1 bu yerde konu~mu? olsa idi,
namaz1 tamamd1. Bu, onun namaz1n1 bozmaz. Oysa unutup sonra hat1rlad1g1
secde, farz olan namaz secdesi oldugunda durum boyle degildir. (unku imam i<;in
ka'denin bozulmu? olmas1, tilavet secdesi yapmak uzere geriye dondugunden
dolay1dir. Halbuki imama uyan, bundan once imama tabi olmaktan <;1km1?t1r. Bu
nedenle bu durumun ona bir etkisi olmaz. Selam verdikten sonra dinden <;1km1~
olan imam1n namaz1 bozulmas1na ragmen cemaatin namaz1n1n bozulmamas1 gibi.
Namaz Kitabi._ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 173
Imam Cuma gOnO cemaate ogle namaz1 k1ld1rd1ktan sonra Cuma namaz1na Ogle
namazm1
gidip, namaza yeti~se k1lm1~ oldugu ogle namaz1 onun i~in nafile namaz olur. kil1p
Cemaat i~in ise farz olarak oldugu gibi kal1r. Imam yanilma secdesini hat1rlasa, Cuma'ya
gidenin
ona, uymas1n1n ge~erli olup olmad1g1 hususunda anla~mazl1k bulunan bir ki~i de durumu
an1nda secdede bulunsa bu ge~erlidir. Bu konuyu Namaz kitab1nda a~1klam1~t1k. 227
Eger imam selam vermeden ona uymu~sa sonra kalkm1~ ve imam henuz yanilma
secdesine donmeden k1lmakta oldugu rekat1 secde ile kay1tlam1~sa namaz1 caizdir.
Bundan sonra imama tekrar uymaz. COnkO imamin yan1lma secdesine donmesi
selam1 kald1rmakta, ka'deyi ise bozmamaktad1r.
Hem namaz1n farz olan secdesini hem de tilavet secdesini unutup selam
verse, namaz1 bozulmaz. COnkO yanilarak selam vermi~tir. Bu namaz1 bozmaz.
Namaza doner. Namaz1n farz olan secdesini, sonra tilavet secdesini yapar. Eger Ozerinde,
secdelerden birini hat1rlad1g1 halde selam vermi~se, namaz1 bozulmu~ olur. Eger farz olan
secde ve
namaz1n farz olan secdesini hat1rl1yorsa selam vermekle namaz1 kesmi~ olmaktad1r. tilavet
COnkO henuz namazin farzlanndan (rukunlerinden) yerine getirmesi gereken bir secdesi
olanm selam
rukun varken kasten selam vermi~tir. Eger namaz1n farz olan secdesini unutmu~, vermesi
ama tilavet secdesini hat1rl1yorsa bu durumda da Zahiru'r-rivaye'ye gore hokum
ayn1d1r.
EbO Yusuf (rh a )'dan bir rivayete gore ise; bu durumda namaz1 bozulmaz.
Cunku selam verdiginde namazin farzlanndan (rukunlerinden) birinin Ozerine bor~
olarak kald1g1n1 hat1rlamamaktad1r.
ZahirO'r-rivaye'de ise ~oyle denilir: Bu selam, namaz1 kesmektedir. COnkO
namaz1n vaciplerinden selamdan once yapllmas1 gereken bir vacibi hat1rlarken
selam vermi~tir. Boylelikle bu selam, namaz1 kesmek demektir. Yoksa bitirmek
degil. Ki~i namaz1 kestikten sonra da, ona devam1 mumkun degildir. Bu ~oyle
a~1klanir. Unuttugu farz olan secdeyi yapinca, ayni ~ekilde tilavet secdesini de
yapmas1 gerekir. Oysa selam verdiginde bu secdeyi hat1rl1yor oldugundan bunu
yapamayacakt1r. Bu esasa gore Ozerinde, ikisini veya birini hat1rlad1g1 halde,
namazin farz olan secdesi ve son et-teh1yyatU (te~ehhud) okumas1 zorunlulugu
varsa, namaz1 bozulmu~tur. Arna ikisini veya birisini hat1rlayarak tilavet secdesi ve
te~ehhud okuma zorunlulugu varken selam verse, bu selam namaz1 keser. Tekrar
donup bunlan yapamaz. Arna namaz1 bozulmaz. COnkO Ozerinde yerine getirilmesi
gereken namaz farzlanndan (rukunlerinden) bir rukun kalmam1~t1r.
imam namaz1nda yanil1r ve yan1lma secdesi yapm1~ken bir ki~i secdeden Yarn Ima
sonraki oturu~ta ona uyarsa bu uymas1 ge~erlidir. COnkO imam henuz namaz1n secdesinden
sonraki
yasak sureci (hurmeti) i~indedir. Aynca imama uyan kimsenin kaza ettiginde oturu~ta
yanilma secdesi yapmas1 da gerekmez. Cunku o yan1lmam1~t1r. Ona sadece imama imama
uyulur mu?
227
Bkz. el-MebsOt, 1/168 (Trc. 1/299).
t 74 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsut
Ilk iki rekatta Ilk iki rekatta okumay1 (k1raat1) unutmu~ bir imama, bir kimse uysa, bu arada
okumay1 unutan imamin burnu kanasa ve bu kimseyi imaml1ga gec;irse, son iki rekatta okumas1
imama uyamn
durumu gerekir. (OnkO o, birinci imamin yerini alm1?t1r. Bu rekatlarda okusa ve geriye
c;ekilse de yerine namazin ba~1na yeti?mi~ birini gec;irse, bu kimse kendi namaz1n1
tamamlamak ic;in kalkt1g1nda iki rekat1 kilarken okumas1 gerekir. ikisinde veya bir
rekat1nda okumazsa namaz1 bozulmu? olur. (OnkO son iki rekatta birinci imamin
yerine gec;mi?tir. Yapm1? oldugu okuma ilk iki rekatta imam1n yapmad1g1 okuma
yerine gec;mi? olur. Kendi okuma farzin1 yerine getirmi~ olmaz. 0, namazin kalan
k1sm1nda mesbuktur (namaza sonradan kat1lm1?t1r). Okumay1 kaza etmesi gerekir.
Bir kimsenin Ozerinde yarnlma secdesi, tekbir ve Lebbeyk c;ekme (telbiye) 229
Ozerinde
yamlma secdesi, borcu varsa, yanilma secdesiyle ba?lar. Sonra tekbir getirir. Sonra da telbiye yapar.
tekbir ve telbiye (OnkO yarnlma secdesi, namazin yasak sOreci ic;indeyken yap1l1r. Yanilma
olanin selamdan
sonraki durumu secdesinden sonra selam verilmesi bunun delilidir. Tekbir ise, namaz1n hemen
arkasindan yerine getirilir. Namaz1n yasak sOreci (hurmeti) ic;inde degil. Bundan
dolay1 da tekbirden sonra selam verilmez. Telbiye ise, ne namaz ic;inde iken ne de
namaz1n hemen sonras1nda yerine getirilmez. Oyleyse o, en sona b1rakil1r.
Bir kimse namaz esnasinda yarnlarak selam verse, tekbir getirse, sonra
Namaz1 hat1rlasa namaz1n1 tamamlar. Tekbiri tekrar getirir. Arna telbiyeden sonra
bitirmeden
selam
hat1rlayacak olsa, namaz1 yeniden k1lmas1 gerekir. (OnkO tekbir, bir zikirdir.
verenin Bununla namaz bozulmaz. Oysa telbiye konu~makt1r. (ag1rana kar~ll1k vermektir.
durumu
Konu?ma cinsinden sayi11r. Namazda unutarak konu~anin namaz1 ise bozulur.
GOne?in dogmas1, Cuma namaz1nda iken ogle vaktinin c;1kmas1 veya kaza
kilan kimse ic;in gOne?in batmaya yakin degi?mesi gibi namaz esnasinda iken
zaman1n c;1kmas1 ile namazin bozulacag1 her yerde, yanilma secdesinden once
zaman c;1karsa yanilma secdesi ki~iden dO~er.
228
Bkz. el-MebsOt, 11222 (Trc. 11390)
229
Telbiye I ~I : "Lebbeyk Allahumme lebbeyk. Lebbeyke La ~er1ke Ieke lebbeyk. Inn el ham de ve'n-
ni'mete leke ve'l-mulk . La ~er1ke lek" (Buyur Allah'1m buyur. Hi~ ortagin yo k elbet. Hi~ ~uphesiz
hamd Senin. Nimet Senin, mulk Senin. (Yeksin teksin ilahi) Hi~ ortag1n yok Senin.) demektir.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 175
Ogle k1lan ki~i ic;in ikindi vaktinin girmesi gibi, namazdayken namaz1n
tamamlanmas1na engel olu~turmayan durumlar, yanilma secdesinin yap1lmas1na
engel olu~turmaz.
Bir ki~i, Fatiha'y1 okusa, yanilarak rukuya gitse, rukudan kalk1p bir sOre okusa,
sonra tekrar rukua gitse, ikinci rukuda biri ona uysa, bu kimse rekata yeti~mi~ olur.
c;:unku itibara al1nacak olan ikinci rukudur. Birincisi zaman1ndan once yerine
getirilmi~tir. c;:unku ruku Fatiha ve zamm1 surenin okunmasindan sonra yapiland1r.
$ayet Fatiha'y1 ve sureyi okuyup rukua gitmi~ken, rukudan ba~1n1 kald1rd1ktan
[2/114]
sonra okumad1g1n1 zannetse ve okusa, rukua gitse, bu ikinci rukuda adam gelip
ona uysa, rekata yeti~mi~ olmaz. ltibara al1nacak olan birinci rukudur. c;:unku
zaman1nda yapilan odur. lkinci ruku tekrar olarak yap1lm1~t1r. Ona itibar edilmez.
Ki~i ogle namazindan bir rekat kilm1~, bir secde terk etmi~ken, kalksa okuyup
rukuya gitse, uc; secde yapsa, uc;uncu secdesi birinci rekat1n secdesi sayilmaz.
Ancak niyet ile olabilir. c;:unku rekat, tek secde ile kay1tlan1r. Terkedilmi~ olan Onceki rekattan
secde unutup
secde, ondan sonra bir tam rekat k1ld1g1nda bore; hukmundedir. Kaza niyeti sonra
olmaks1z1n yerine getirilmi~ say1lmaz. Arna ikinci rekat1n rukOsunu henuz hat1rlayanm
durumu
yapmadan secde ederse, borcu olan secde yerine gec;er. Niyet etmesine gerek
yoktur. c;:unku bu ilk rekat1n secdesinin yeri henuz gec;mi~ degildir. lkincinin yeri de
gelmemi~tir.
Ayn1 ~ekilde te~ehhud yapm1~ olsayd1, te~ehhudu yeniden yapar. c;:unku ikinci
rekatta terk edilmi~ secdeyi yapmak uzere donmekle, k1yam1 bozuldugu gibi
te~ehhudu de bozulmu~tur.
230
Bkz. e/-Mebsut, 11/6 (Trc lln).
Namaz Kitabi _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ l 77
CEMAATLE NAMAZDA ABDESTiN BOZULMASI
imam, cemaate ogle namazin1n iki rekatin1 k1ld1rm1~ken bir kimse gelip ona Ima mm
namaz
u~uncu rekatta uysa, bu arada imam1n abdesti bozulup o kimseyi yerine imaml1ga s1rasmda
abdestinin
ge~irse, bu adam da u~ rekat klld1klann1 zannederek cemaate bir rekat k1ld1np geri
bozulmas1
~ekilse, namazin ba~ina yeti~mi~ birini one alsa, o da selam verse, hepsinin namaz1
bozulmu~tur. (unku ikinci imam, yerine ge~irdigini, zamani d1~1nda ge~irmi~tir.
Birinci imam, ozur yokken zaman1 d1~1nda birini ge~irmi~ olsayd1, bu hem
kendisinin hem de cemaatin namaz1n1 bozard1. ikinci imam da boyle yapt1g1nda
durum ayn1d1r.
Eger bir rekat k1ld1klann1 sanip cemaate u~ rekat klld1rsa ve imama gore
dorduncu rekatta oturmasa, yine namazlan bozulmu~tur. (unku o, birincinin
yerine ge~mi~tir. Birinci imam, oturmadan be~inciye kalksa ve onu secdeyle
kay1tlasa hem kendisinin hem de cemaatin namaz1 bozulmu~ olur. lkinci imam1n
yapt1g1nda da durum ayn1d1r.
lmam1n abdesti bozulsa, arkas1ndakilerden iki ki~i imam olmak niyeti ile one
Abdesti
ge~seler, onlardan her birine de, bir grup cemaat uysa cemaatten ~ogunun bozulan
uydugu ki~inin namaz1 ge~erlidir. Digerlerinin namaz1 ise ge~ersizdir. (unku bu imamm yerine
ge~irdigi ile bir
namaza bir imamla ba~lanm1~t1r. iki imamla tamamlanmas1 mumkun degildir. ba~kasma
gec;irmesi gibidir. Gormez misin, halkin bir kimse uzerinde ittifak etmesi, devlet
ba~kan1n1n onu imaml1ga atamas1 gibi kabul gorur.
Bir ki~i camide iki ki~iye imaml1k yaparken abdesti bozulsa ve yerine bir digeri
gec;se ve sonra onun da abdesti bozulsa ve c;1ksa, uc;uncu kimse de imaml1ga niyet
etse bu niyet hie; onemli degildir. cunku ister niyet etsin ister etmesin, onun
imaml1g1 kesinle~mi~tir. lmaml1k dogrudan ona gec;mi~tir. Bunun da abdesti
Ima mm
abdesti bozulur ve ilk iki ki~iden hie; biri henuz gelmeden camiden c;1karsa, ikisinin de
bozuldugun namaz1 bozulur. Cunku ikisinin camide imam1 diye bir kimse kalmam1~t1r. Arna
da arkada
tek ki~i sonuncunun namaz1 bozulmaz. 0, kendisi ic;in tek ba~ina kllan hukmundedir.
kalmas1 Henuz camiden c;1kmadan ikisi ile de kar~lla~sa ve birini yerine b1rakmadan ve biri
durumu
kendiliginden imaml1ga gec;meden camiden c;1ksa ikisinin de namaz1 bozulur.
cunku imaml1g1n kendilerine gec;mesi noktas1nda birbirlerinden ustUn degillerdir.
$ayet henuz imam camiden c;1kmadan biri kendiliginden one gec;se veya imam onu
gec;irse, hepsinin namaz1 tamamlanm1~ olur. cunku imam1n gec;irdigi veya
kendiliginden gec;mi~ olan kimse, imaml1g1 gelen ki~iye aktarm1~t1r. Bu nedenle
imaml1k makam1 hie; bo~almam1~t1r.
Dolu bir lc;i de d1~1 da dolu olan bir camide cemaate imam olan ki~inin abdesti bozulsa,
camide abdesti d1~andaki cemaatten birinin elinden tutup onu imaml1ga gec;irse, butun cemaatin
bozulan
imam in namaz1 bozulur. Bu EbO Hanife (rh.a) ve EbO Yusuf (rh.a )'un goru~udur.
d1~andan birini
yerine
Muhammed (rh.a) ve Zufer (rh a)'e gore ise, namazlan tamamd1r. Cunku saflar
ge~irmesi biti~iktir. Saflann biti~ik olmas1 hasebi ile farkl1 olan mekanlar bir mekan hukmune
gec;mi~tir. Gormez misin bu cemaat ac;1k arazide namaz k1l1yor olsa idi ve imam
saflan a~madan en arka saftan birini imaml1ga gec;irse idi, bu vekil imaml1k gec;erli
olacak ve en son saftan birinin imam olmas1 nedeniyle namazlan da
bozulmayacakt1. Imam camide oldugunda da durum ayn1d1r. Bunun delili de,
caminin d1~1ndaki cemaatin imama uymalann1n gec;erli olu~udur. lmama
uymalann1n gec;erli olmas1 ancak bulunduklan yerin namaz ac;1s1ndan cami
hukmunde olmasindand1r. Namaz ac;1s1ndan boyle oldugu gibi yerine imam
b1rakmada da durum yine boyledir. Aynca yerine imam b1rakma cemaatin
namaz1n1n gec;erli olmas1 ic;indir. Cami d1~1ndakilerin de caminin ic;indekiler gibi
buna ihtiyac1 vard1r. Gormez misin camiden c;1kmadan, cami d1~1ndaki saflarda
bulunan birine i~aret etseydi, o da gelip imam olsayd1, onun imam b1rakllmas1
[2/117]
gec;erli olacakt1. Cami d1~1na c;1k1p, saflan a~madan onu imamliga gec;irmesi de
ayn1d1r. Bu durumda da imamllga gec;irmenin gec;erli oldugunu soyluyoruz.
EbG Hanife (rh a) ve EbG Yusuf (rh a.)'un goru~unun ac;1klamas1 ~oyledir. imam,
yerine birini gec;irmeden camiden c;1km1~t1r. Bu durum ise cemaatin namaz1ni
bozar. Nitekim caminin d1~1ndaki saflann biti~ik olmamas1 durumunda da boyledir.
Bu goru~un biraz daha geni~ ac;1klamas1 ~oyledir: K1yasa gore camide iken bile,
birinci saftan yerine birini gec;irmemesi durumunda, namaz bozulur. cunku
Namaz Kitabi _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ l 79
imaml1k makam1 olan mihrap, imamdan bo~ kalm1~t1r. Ne var ki, imam camide
oldugu surece biz bu k1yas1 terk ettik. (:unku caminin tamam1 bir yer
hukmundedir. Bu nedenle de caminin arkas1ndaki birinin, imamla aras1ndaki saflar
biti~ik olmasa da, imama uymas1 ge~erli olmaktad1r. Arna bu durum, caminin
d1~1nda bulunmamaktad1r. (:unku caminin d1~1, cami gibi kabul edilmemektedir. Bu
nedenledir ki, caminin d1~1 soz konusu oldugunda k1yasin geregine gore
davranmaktay1z. lmama uyman1n ge~erliligi noktas1nda, caminin d1~1n1 da i~i gibi
kabul etmemiz, bir zorunluluktan kaynaklanmaktad1r. Gormez misin cami dolu
olmad1gindaki gibi zorunluluk bulunmad191nda hukum boyle degildir. Cami
d1~1ndakilerin imama uymalan ge~erli degildir. imam1n yerine birini b1rakmas1nda
da durum boyledir. Zorunluluk yoktur. (:unku cami i~indeki birini yerine b1rakabilir.
A~1k alanda k1l1nan namaz ise farkl1d1r. (:unku bu yer, namaza ba~lanilmadan
once tek yer konumunda degilken, namaza ba~lamakla saflarin biti~ik oldugu
butlin alan tek bir yer konumuna girmi~tir. Saflann biti~ik olarak bulundugu yerler
cami (musalla) hukmundedir. Yukanda ise cami, saflann biti~ik olmasina
bak1lmaks1z1n tek bir yer konumunda idi. Gormez misin imam camide iken, saflan
ge~se de yerine birini b1rakmasa ve sonra, geri donup birini b1raksa bu ge~erlidir.
Nasil orada namazlann1n ge~erli olmas1 noktas1nda saflann biti~ik olmasina degil
de, cami olmas1na itibar ediliyorsa, namazlann1n bozulmas1 noktas1nda da buna
itibar edilir.
Arkas1nda cemaat olmayan biri imam olarak bir rekat namaz kilm1~ken, bir Yalmz ba~ma
imamhga niyet
cemaat gelip ona uysalar, imam1n abdesti bozulup arkadan birini imam olarak one ederek namaz
alsa ve ustlinde de yan1lma secdesi olsa, arkadan gelen kimse birinci imamin kalan kilana uyma
durumu
namaz1ni tamamlar. (:unku o, birinci imam1n yerine ge~mi~tir. Sonra geri ~ekilir ve
herkes yeti~emedikleri rekatlan tek ba~lanna tamamlarlar. (:unku bunda sonradan
gelip namaza kat1lm1~lard1r (mesbukturlar). Namazlann1 bitirdiklerinde de yan1lma
secdesi yaparlar. Yanilma secdesini, birinci imam1n namaz1n1 tamamlama s1rasinda
yapmazlar. (:unku yan1lma secdesinin yeri selamdan sonras1d1r. Burada ise ikinci
imam, namaz1n ba~1na yeti~memi~ oldugundan, selam veremeyecektir. Bu nedenle
namazlar1nin kalanin1 bitirinceye kadar yanilma secdesi yapmazlar. Selam
verdiklerinde ise yanilma secdesini yaparlar. Aynen mesbuk gibidirler. Yanilma
secdesinde imama uymam1~sa, namazin yeti~emedigi kalan k1sm1n1 kild1ktan sonra
yanilma secdesini yaparlar. Bu istihsan kural1na goredir. Bu da onun gibidir.
Bir kimse, imamla beraber bir rekat kilsa, burnu kanay1p abdest almaya gitse, Abdesti
dondugunde imam namaz1 bitirmi~ olsa, geride kalan namaz1n1 kild1ginda, namaz1 bozulan
cemaatin
ge~erlidir. (:unku bu kimse, namazda yurumekten ba~ka bir ~ey yapmam1~t1r. Bu durumu
ise namaza zarar vermez. Bu nas1i dogru olur. Lah1k namaz1n kalan k1sm1n1 kilma
noktas1nda namazin ba~1nda imama uyan kimse hukmundedir. Ancak o ki~i ile
[2/118]
imam aras1nda, imama uymaya engel olacak bir yol, bir nehir gibi fiziki bir engel
180 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsiit
oldugunda, namaz1nin caiz olmamas1 gerekir, diye itiraz edilebilir. Biz deriz ki,
evet, namaz fiilerini yerine getirme noktas1nda imama ba~ta uyan gibidir. Arna
imam, namazin yasak surecinden c.;1km1~t1r. Durum boyle iken lah1k olan kimse,
namazdan c.;1km1~ olan biri ile aras1ndaki mekan duzenini nasil gozetebilir? Hem
imam camiden c.;1km1~, abdesti bozulmu~ veya uyumu~ da olabilir. Eger imam
namaz1 henuz bitirmemi~se, imamin onunde bulundugu taktirde veya imamla
aras1nda ona uymas1na engel bir durum soz konusu ise, bu kimsenin namaz1
bozulmu~tur. Ancak evi caminin yan1nda olup, imama evden uymas1 gec.;erli
oluyorsa, namaz1n1n geri kalan k1sm1n1 evde tamamlamas1 gec.;erlidir. c;:unku bir
~eye devam etmek, ba~lamaktan daha kolayd1r. Cami dolu oldugunda bu yerden
imama uymas1 gec.;erli oluyorsa, burada imama uyup namaz1ni tamamlamas1
onceliklidir.
Allahu Subhanehu ve Teala dogruyu daha iyi bilir. Donu~ ve s1ginma de
O'nad1r.
CUMA NAMAZI
Imam, Cuma namaz1nin birinci rekat1nda secde etse, cemaatten birisi de a~1r1
Cu ma
namazmda kalabal1ktan dolay1 secde edemese, sonra imam ikinci rekata kalk1p k1raat ve
cemaatin rukuyu yapsa bu kimse de onunla beraber ona ikincide tabi olmak isteyerek ruku
secdesiyle ilgili
durumlar ve secde yapsa, bu secde birinci rekatin degil ikinci rekatin secdesidir. c;:unku o
ikinci rekat ic.;in secdeye giden imama uymu~tur. Onun imama uyma niyeti, ikinci
rekat1n secdesini yapmaya niyet etmesi gibidir. Birinci rukuyu secde ile
kay1tlamam1~ken ikinci rukuyu secde ile kay1tlam1~t1r. Ard1ndan secde yapilmayan
her ruku gec.;ersizdir. Bu yuzden, birinci rekat1 ruku ve secdesi ile kaza etmesi
gerekir. Namazin ba~1na yeti~tigi ic.;in onda okumaz. Fakat kac.;1rd1g1 rekat itibariyle
lah1k oldugu ic.;in, imam et-teh1yyatU'yu okumaya oturunca ona tabi olmaz. Kalk1p
bir rekat kaza eder. Bu yonuyle imamin arkasinda uyuyup uyanan kimse
konumundad1r. Ayni namazin rekatlari aras1nda tertibi/s1ray1 gozetmek namazin
farzlarindan (rukunlarindan) olmad1g1 ic.;in, bu one alma ve ertelemenin namaza bir
zarari olmaz.
lkinci rekatta imama uyarak ruku etmez, fakat imama uymaya niyet ederek
onunla birlikte secde yaparsa, bu secde ne birinci ne de ikinci rekat1n secdesi
say1l1r. c;:unku o, imama uymaya niyet ettigi s1rada, ikinci rekat ic.;in secdeye niyet
etmi~tir Bu secdenin ikinci rekat1n secdesi say1lmas1 ic.;in ondan once ruku yapmas1
ko~uldur. c;:unku ruku secdenin ba~lang1c1d1r. Bu da bulunmamaktad1r. Bu secdeyi
birinci rekat1n secdesi olarak gec.;erli kabul etmek de mumkun degildir. c;:unku
secdeyi yaparken imama uymay1 da niyet etmi~tir.
Namaz Kitabi._ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 181
Bu ki~i, imama uyma niyetiyle secdeye iner de imamdan once secde ederse,
sonra imam ona secdede yeti~irse, bu secde birinci rekat1n secdesi olarak ge~erli
olur. (unku imama uymak i~in yapt1g1 niyet, ikinci rekat secdesi i~in yapilan bir
niyet olamaz. (unku imam henuz bu secdeyi yapmam1~t1r. 0 yaln1z imam1n yapt1g1
veya yapmakta oldugu konuda imama uyabilir. Burada imam da ancak birinci [2/119]
rekat1n secdesini yapm1~t1r. Dolay1s1yla yapt1g1 niyet, birinci rekat i~in yapilan niyet
konumundad1r. ikinci ruku ise hukumsuz kal1r. Dolay1s1yla ikinci rekat1 rukusuyla
birlikte kaza etmesi gerekir.
Alimlerimizden bir k1sm1n1n kan1s1na gore bu bolumde verilen cevaplar, bu
ki~inin imamla birlikte ikinci rekat1n rukuunu yapmad1g1nda soz konusu olan
hukumlerdir. Bana gore dogru olan goru~, birinci rekat1n secdesini yapamayan
ki~inin, ister imamla beraber rukuya gitsin ister gitmesin, imamdan once yapt1g1
secde, birinci rekatin secdesi olur.
Ayn1 ~ekilde imam ba~1n1 rukudan kald1rd1ktan sonra ikinci rekatta imama
uyma niyetiyle secde etse, bu, birinci rekatin secdesi olur. Birinciye niyet ederek
ikincide imamla beraber secde ederse bu da birinci rekat1n secdesi olur. (unku
imama tabi olmay1 niyet etmemi~, imamla birlikte yapamad1g1 secdeyi yapmay1
kasdetmi~tir. Ona da niyet ettigi vard1r.
Kap1larim $ayet devlet ba~kan1 (Emir) saray1n kap1lann1 ac;sa ve muezzine emredip ezan
halka a~mak okuttursa, insanlar sarayda toplanip Cuma namaz1n1 k1lsalar, namaz gec;erli olur.
kayd1yla devlet
erkanmm c;:unku saray1n kapilann1 ac;mak halk1n girmesine izin vermek demektir. Boylece o,
miilklerinde butun ko~ullann1 ta~1rken Cuma'y1 kilm1~t1r. Fakat devlet ba~kani bu davran1~1yla
Cuma k1lmas1
kotu bir i~ yapm1~t1r. c;:unku Cuma kil1nmas1 ic;in haz1rlanan yer mesciddir. O bu
yere eziyet etmi~ olur. Saray1ndan mescide c;1kmamas1 da bir tUr kibirlenme olup
bu davran1~ gec;mi~ iyi insanlann (selefin) fiiline ayk1r1d1r. Oyleyse bu konuda kotu
bir i~ yapm1~t1r.
$ayet saray1n kap1s1n1 ac;maz insanlann saraya girmesine izin vermez, maiyeti
ve koleleri ile birlikte cumay1 kilarsa, namaz gec;erli olmaz. c;:unku Cuma'n1n
ko~ullanndan birisi genel izindir. Buda bulunmamaktad1r.
Biz Hanefiler Cuma'nin gec;erli olmas1 ic;in genel izni ko~ul koyduk. c;:unku
Cuma namazin1 kilma yeri ~ehirdir. Devlet ba~kan1 Cuma namaz1n1 ~ehir halk1na
k1ld1rmakla memurdur. Devlet ba~kan1 Sarayin kap1lann1 ac;may1p halk1n saraya
NamazKitab1_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 183
girmesine izin vermeyince, ?ehir halkina namaz kild1rm1? olmaz. Biz Hanefiler,
Cuma namaz1nda devlet ba?kan1ni ko?ul koyduk. Nedeni, ?ehir halkin1n
birbirlerinin Cuma'y1 ka<;1rmalanna neden olmamas1n1n saglanmas1d1r. Sultanin
?ehir halkinin namazin1 ka<;1rmas1na neden olmas1 dogru olmaz. Bundan dolay1 bu
konuda genel izni ko?ul koyduk.
Devlet ba?kan1, birisine merkez camiinde namaz kild1rmas1n1 emretse ve Aym anda
devlet
kendisi de bir gereksinimi i<;in ?ehir d1?1na gidip daha sonra ?ehre geri donse, ba~kam ve
camilerden birinde Cuma namaz1 k1ld1rsa, merkez cami cemaatinin namaz1 memurunun
Cum a
tamamd1r. c;:unku devlet ba?kanin1n imaml1k i<;in yerine ge<;irdigi vekili, Cuma k1ld1rmas1
k1ld1rmak i<;in gerekli ko?ullan ta?1m1? olarak ?ehir halk1na namaz1 kild1rm1?t1r.
Devlet ba?kan1nin namaz1 ise ge<;erli degildir. Fakat insanlar yaln1zca devlet
ba?kan1yla birlikte Cuma namaz1 kilinmas1 i<;in gene! izin verildigini bilerek ona
uymu?larsa halk1n namaz1 caiz olur. c;:unku Cuma'n1n ko?ullan ancak bu durumda
tamamlanm1? olur.
Bir ~ehirde
Bu, iki yerde Cuma namaz1n1n kil1nmas1d1r. Bir ?ehirde iki yerde Cuma
birden fazla
namaz1n1n kilinmas1 konusunda rivayetler farkl1d1r. Dogru goru? Ebu Hanife ve yarde Cuma
k1lrnmas1
Muhammed (rh.a.)'in goru?Odur. Buna gore bir ?ehirde iki veya daha fazla yerde
Cuma namaz1 k1lmak caizdir.
Ebu Yusuf (rh.a.)'tan bu konuda iki rivayet vard1r. Bunlardan birinde iki yerde
Cuma k1lmak caizdir. Bundan fazla yerde caiz degildir. Diger rivayette ise,
Bagdat'ta oldugu gibi ?ehrin ortasindan buyuk nehir ge<;mesi d1?1nda bir ?ehirde iki [2/121]
yerde Cuma namaz1 caiz degildir. Bu durumda nehrin her iki taraf1 tek ba?1na ?ehir
hukmunde olur. Bu rivayetin a<;1klamas1 ?Udur. Resulullah (sa v.) zaman1nda ve
ondan sonraki halifeler zaman1nda ?ehirler fethedilmi?tir. Halbuki onlardan hi<;biri
Cuma namaz1 kilmak i<;in bir ?ehirde birden fazla cami edinmemi?tir. Eger Cuma
namazinin iki yerde kil1nmas1 caiz olsayd1, ikiden fazla yerde de caiz olurdu.
Buradan hareketle ?Oyle soylerdik. Her cami halk1, Cuma mescidine gitmeden
kendi mescidinde kilar. Halbuki kimse bunu soylemiyor. Bir ?ehirde iki yerde Cuma
kdmay1 caiz saymak, cemaatin azalmasina neden olur. Cuma k1lmak, dinin alameti
farikalanndand1r (ay1nc1 i?aretlerindendir.) Oyleyse cemaatin azalmas1na neden
olacak bir goru? caiz degildir.
Diger rivayetin a<;1klamas1 da ?Udur. Baz1 ?ehirlerin etraf1 uzakt1r. Ya?l1lar ve
zay1flann, Cuma namaz1 k1lmak i<;in ?ehrin bir ucundan digerine gitmesi zor olur.
Bu zorlugu gidermek i<;in Cuma'n1n iki yerde k1l1nmasin1 caiz kabul ettik. Bu
konudaki deli I, Ali (r a )'nin uygulamas1d1r. Rivayete gore Ali (r a) "Bayram gunu
(bayram namaz1 k1ld1rmak i<;in) a<;1k araziye <;1k1nca, merkez camiinde zay1flara
namaz kild1rmak i<;in yerine vekil b1rakm1?t1r." Zorunluluk nedeniyle sabit olan bir
?ey, zorunlulugun gerektirdigi kadar takdir olunur. Buradaki zorunluluk Cuma'n1n
184 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsut
iki yerde kil1nmas1yla ortadan kalkar. Bundan dolay1 da, ikiden fazla yerde Cuma'y1
caiz gbrmeyiz.
EbO Hanife ve Muhammed (r a )'in goru~lerinin deli Ii Peygamber (s.a v )'in,
ti:: ... ..... .. ....
\,;.. . · ~1. ·- ~ --- ~
~. r= ~ .<Y...r-' .) ~
J
bitirdikten sonra evinden ~1ksa, hukum ne olur, meselesidir. Buna onun ogle
namaz1nin bozulacag1 cevabin1 verir. Bunun anlam1 ~udur. Eger o, imam Cuma'y1
bitirmeden Cuma'ya yeti~meye gayret etse, fakat o evinin kap1sindan ~1kmadan
once imam namaz1 bitirse, onun ogle namaz1 ittifakla hukumsuz olmaz. c;:unku
Ebu Hanife (rh.a) ogleyi ge~ersiz kilmas1 a~1s1ndan Cuma'ya gitmeyi, Cuma'ya
yeti~me saym1~t1r. Fakat evin i~indeki yeti~me gayretini Cuma'ya gitme olarak
kabul etmemi~tir. 0 ki~inin Cuma'ya gitmesi evinin kap1s1ndan ~1kmas1ndan sonra
ba~lam1~ olup, o evinden ~1kt1ginda imam Cuma'y1 bitirdiginden Cuma'ya gitme
bulunmamaktad1r.
imam namaza ba~lad1ktan sonra abdesti bozulsa, cemaatten birisi imaml1ga
Cu mad a
ge~se ve cemaate namaz1 tamamlatsa cemaatin namaz1 tamamd1r. Bu, imam1n imamm
onu one ge~irmesi konumundad1r. Bunu diger namazlarda a~1klam1~t1k ki; abdestinin
bozulmas1
cemaatten birisinin imaml1ga ge~mesi, imam1n onu one ge~irmesi gibidir. c;:unku
onlar1n namaz1nin duzeltilmesi i~in buna ihtiya~lan vard1r. Bu anlam, Cuma
namaz1nda da vard1r. Hatta daha da a~1kt1r. Diger namazlann aksine, cemaatin
Cuma namaz1 bozulursa, onlar kendi ba~lanna yeniden k1lamazlar.
Buna kar~1l1k, namaza ba~lamadan once imam1n abdesti bozulsa, cemaatten
birisi, imam onu imaml1ga ge~irmemesine ragmen, kendi ba~1na imaml1ga ge~se, o
zaman cemaatin namaz1 ge~erli olmaz. c;:unku one ge~enin Cuma namaz1na
ba~lamaya ihtiyac1 vard1r. Cuma'n1n ko~ullann1 ta~1mayan birinin Cuma'ya
ba~lamas1 caiz degildir. Cuma'nin ko~ullanndan birisi Devlet Reisidir. Bu yuzden
yetki sahibi birisi kild1rmad1k~a. C uma namaz1 ge~erli olmaz. Birinci ornekte
imaml1ga ge~en ki~inin, namaz1 tamamlamaya ihtiya~ vard1r. Namaza devam eden
hakkinda Cuma'n1n ko~ullann1n toplanmas1 aranmaz. Bu olay, imam1n hutbeye
yeti~ememi~ bir kimseyi imaml1ga ge~irmesine benzer. Eger imaml1ga ge~irme,
namaza ba~lad1ktan sonra olursa bu ge~erli olur. Namaza ba~lamadan once olursa
bu takdirde ge~erli olmaz. Bunu, ~u da a~1klar. Imam, Cuma'ya cemaatle beraber
ba~lad1g1 s1rada bizzat yapmaktan aciz oldugu konuda cemaatten yard1m isteyen
konumunda olmu~tur. Bu da abdestinin bozulmas1 durumunda, namaz1
tamamlamalan i~in, cemaatten her birinin one ge~mesine kendisinin izin verdigine
i~aret eder. Bu anlam, namaza ba~lamas1ndan once bulunmaz. Oyleyse onun one
ge~mesi, imamin izni ile olmaz.
Eger imam hutbeye yeti?ememi? bir ki?iyi namaza ba?lad1ktan sonra one
gec:;irirse namazlan tamam olur. c;:unku onun yerine gec:;en, onun namazina devam
eder. Devam etmekte de Cuma'rnn ko?ullan aranmaz. c;:unku onun Cuma'ya
ba~lamas1 gec:;erl i olunca, hukumde, hutbeyi dinleyene katil1r. l?te bu en dogru
oland1r.
Hakiml.i'?-~ehid ?Oyle dedi Eger one gec:;en bu ki~i konu~ursa, namaz1 yeni
ba~tan kild1rmas1 gerekir. ~imdi o, Cuma'ya ba~lama ihtiyac1 duyand1r.
BA YRAM NAMAZI
Bayram Bir adam, bayram namazinin ikinci rekatinda imama yeti~ip tekbir alsa, sonra
namazma
ikinci
burnu kanasa, abdest al1p geldiginde imam namaz1 kilm1~sa okuma miktannca
rekatta ayakta kal1r. Sonra uc:; tekbir getirir. Dorduncu tekbirle rukuya gider. Boyledir,
yeti~enin
durumu
c:;unku o ikinci rekatta lah1k, birinci rekatta ise mesbuktur. 0 ancak lah1k oldugu
ikinci rekat ile ba?lar. 0 rekat1 okumaks1z1n (k1raatsiz) kaza eder. Burada Hakimu'~
~ehid'in "okuma miktannca ayakta durur" demesi, mustehap olmas1 uzeredir.
Yoksa ayakta durman1n (k1yam1n) farz miktan, okuma olarak isimlendirilebilecek
en az ~eyle yerine getirilir. Bu rekat1 bitirince ayaga kalkar. Mesbuk oldugu ic:;in,
birinci rekat1 k1raat1yla birlikte kaza eder. 0, daha sonra burada ~oyle der. Bu rekat1
kilarken once k1raatle ba~lar . Sonra tekbir al1r. Yukandaki durumu anlatt1ktan
sonra, El-Kitab'da (el-Asf) bu mesele ?Oyledir, der. Birinci rekata once tekbirle
ba~lar . Sonra k1raat1 yapar.
233
Bkz. el-MebsOt, 11/66.
NamazKitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 187
rastlanilan meselelerin birinde, Eba Yusuf ve Muhammed (rh a.)'e gore iki rekatin
da kaza edilmesinin gerektigini soylemi~tik. Onlann goru~lerinin ac;1klamas1 ~udur:
0 ki~i namaza ba~lay1nca iki rekat1n da k1l1nmasin1 ustlenmi~ olur. Bunu adamak
yoluyla ustlenmi~ olsayd1, onu k1lmas1 ona vacip olacakt1. Ba~lamak suretiyle bunu
ustlendiginde de hukum boyledir. Diger namazlara k1yasla da ayn1 hukme varil1r.
Eba Hanife (rh.a) de der ki, bir ki~i bayram namaz1na ba~lamakla uzerine bore;
olmayan bir ~eyi k1lmay1 kasdetmemi~tir. 0, ancak dinin ~ian (alameti) olan bir ~eyi
yerine getirmeyi kastetmi~tir. Bu da (bayram namaz1) musluman toplumun yerine
getirmesi gerekli bir vecibedir. Bu yonuyle bir farz1 kilmaya ba~lama gibidir. Bu da
ona, uzerine vacip olmayan bir ~eyi yapma borcu yuklemez. Bu ba~lama da oyledir.
0 uzerine vacip olmayan bir ~eyi borc;lanmak istememi~, yerine getirmesi
[2/124]
gerekli namaz borcunu du~urmek istemi~tir. Gormez misin; imamla birlikte Cuma
namaz1na ba~lay1p daha sonra konu~an bir ki~iye, ancak namaza ba~lamadan once
gereken ogle namazin1 kllmak gerekir. Burada da boyledir.
Bunu ~u ~ekilde de ac;1klanz. Eger bu ki~inin bayram namaz1n1 kaza etmesi
gerekir dersek; o kazay1 ya tekbirlerle, ya da tekbirsiz kilacakt1r. Tekbirlerle kaza
etmesi mumkun degildir. ~unku bu tekbirler, ancak bayram namaz1nda me~rudur.
Tek ba~1na kilanin bayram namaz1n1 kllmas1 da mumkun degildir. Bu ki~inin
bayram namaz1n1 tekbirsiz kaza etmesi de caiz degildir. ~unku kaza, zamaninda
yerine getirme ~ekliyle yapil1r.
Oruc; kitab1nda belirttigimiz uzere bu mesele hakk1nda anla~mazl1k vard1r.
Mesela Kurban bayram1 gunu oruca ba~layan kimse sonra onu bozsa, Eba Hanife
(rh.a.)'ye gore kaza etmesi gerekmez. Eba Yusuf ve Muhammed (lmameyn) (rh a )'e
gore ise ba~ka bir gunde kaza etmesi gerekir. Bu hukum, anlam itibariyle
~unku Eba Hanife (rh a.) diyor ki; kaza, zaman1nda yerine
234
birbirinden farkl1d1r.
getirme ~ekli d1~1nda bore; olmaz. 0 adama da zamaninda yerine getirme ~ekliyle
kazan1n gerekmesi mumkun degildir. imameyn ise kazanin gerekmesine asla itibar
ederler. Ayn1 ~ekil olmaks1z1n kaza olmaz. Burada da boyledir.
Sonra te~rik gunlerindeki tekbirler konusu an1lm1~t1r. Bizim namaz kitab1nda
ac;1klad1g1m1z meselelerin d1~1nda bir ~eyden bahsedilmemi~tir.
Burada korku namaz1ndan da bahsedilmi~tir. Meseleleri bizim Namaz
Kitab1nda ac;1klad1klanm1z1n ayn1s1d1r. Ancak burada Eba Yusuf (rh a )'un goru~unu
esas alm1~t1r. Ki ona gore korku namaz1n1n gunumuzde gidip gelme ~eklinde
k1l1nmas1 caiz degildir. Bu ~ekil, Resalullah (s.a v )'1n zaman1na ozgudur. Bu goru~,
O'nun Namaz Kitab1nda soylemedigi bir goru~tUr. Biz meseleyi orada ac;1klam1~t1k.
Sonra ~u mesele anild1. lmamin ikinci rekatta burnu kanasa, ikinci grup
cemaatten bir kimseyi imamete gec;irse, o imamin kalan namazin1 k1ld1m. Sonra
one gec;en ve arkas1ndakiler du~mana kar~1 mevzilere giderler. Bu, cemaat ile ilgili
bir kan~1kl1ga neden olmaz . C,:unku ontar ikinci gruptur. Onlann namazdan aynl1p
du~man saflanna ybnelmeleri, imam1n namaz1nin tamamlanmas1 s1ras1ndad1r.
Fakat imamin yerine gec;en ki~i hakkinda ~byte deriz. Namazin geri kalan1n1
tamamlama hususunda o, imam1n yerine gec;en vekildir. Gbrevini yerine
getirmi~tir. Bu imamhk gbrevinin d1~1nda ise o, ikinci grubun bir ferdi gibidir. Bu
yuzden ikinci grupla birlikte saftan aynl1r . Sonra onlarla beraber namaz1n1
tamamlamak ic;in geri doner.
Allahu Subhanehu ve Teala daha iyi bilir .
HASTA NAMAZI
Ima ile Bir hasta ima ile namaz kllsa, aralannda bir k1sm1 ima ile namaz kllabilen, bir
k1lana k1sm1 da secde edebilen ki~ilerin bulundugu bir cemaata imaml1k yapsa, kendi sin in
saglam olan
uyamaz ve kendisi gibi bzurlu olanlann namazlan caiz olur. Secde edenlerin namaz1 ise caiz
olmaz .
Zufer'in (rh .a) gbru~One gore caiz olur. Biz Namaz Kitab1nda ~unu ac;1klam1~t1k.
lmama uyan, namaz1n1 imam1n namaz1 Ozerine kurar. Zay1f1n zay1f Ozerine
kurulmas1 caizdir. Kuvvetlinin zay1f uzerine kurulmas1 ise caiz degildir. Bu
(2/125]
prensipten hareketle ~u hukumler c;1kanlm1~t1r:
Imada ayni
olanlann Imam s1rt0stu vaziyette namaz1 ima ile k1t1yorsa, arkas1nda da s1rt0st0
birbirine
uymas1
vaziyette ima ile namaz k1tan ve oturarak ima yapanlar varsa, imam1n ve ayn1
durumdakilerin namazlan caiz olur. Oturanlar1n namazlan ise caiz olmaz. C,:Onku
burada kuvvetlinin zay1f Ozerine kurulmas1 sbz konusudur. Yatarak ima yapanin
Ayakta durumu, oturaninkinden daha a~ag1dad1r.
du ran
oturana Bilindigi gibi, hem nafilede ve hem de farzlarda, oturarak namaz kllmaya
uyabilir mi?
gucu yeten kimsenin, yatarak ima yapmas1 caiz degildir. Bu ifadeyle Ebu Hanife ve
Ebu Yusuf (rh a.), ayakta namaz kllan ki~inin, ruku ve secdesini yap1p oturarak
namaz kllan kimseye uymas1n1, birbirinden ay1mlar. C,:unku bu durumda imam1n
durumu hukmen imama uyan ki~inin durumuna yak1n oldugundan, buna cevaz
Ayakta olana verirler. Gbrmez misin, ayakta durmaya guc; yetiren kimsenin, nafile namazin1
oturarak oturarak kllmas1 caizdir. Ebu Yusuf (rh.a.), Emali'de, k1yasen ayakta namaz kllan1n
uyanm,
otururken oturana uymas1 caiz olmaz. Ancak sunnete dayanarak, k1yasa ayk1n ~ek i lde buna
ayaga
cevaz verdik, demektedir. C,:Onku Resulullah (s.a.v.), mescitte sahabilerine kildird1g1
kalkanm
durumu en son namazda oturuyordu. Sahabiler ise o'nun arkasinda ayaktaydllar. Bir hadise
dayanarak k1yas1n genel hukmunden aynlm1~ bir ~eye, ancak her yonuyle onun
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 189
anlaminda olan ~eyler katrlabilir. Daha once ac;rkladrgrmrz uzere bu, her yonden
onun anlamrnda degildir. Bu yuzden bu konuda kryasr esas aldrk.
$ayet bir kimse saglrklr olmasrna ragmen, farz namazrn ba~lama tekbirini alrp
oturarak imama uysa, sonra ayaga kalksa ve yeniden tekbir almasa, namazr
bozulur.
Tekbir aldrktan sonra hastalansa ve ayaga kalkmaya gucu yetmese yine
namazr bozulur. Ancak ayaga kalktrktan sonra yeniden tekbir alrrsa veya ayaga
kalkmaktan aciz kaldrktan sonra yeniden tekbir alrrsa namaz1 gec;erli olur. (unku
ayakta durmaya gucu yeten ki~inin ba~lama tekbirini ayakta almas1 ko~uldur.
Burada da bu yoktur. Oyleyse farza ba~lama tekbiri gerc;ekle~memi~tir. Ancak aciz
durumundan sonra namaz ic;in tekbiri yinelerse gerc;ekle~ebilir.
Bunun bir benzeri olay ~udur. Bir kimse gune~in bat1ya meyletmesinden
(zevalinden) once ogle namazrna ba~lasa, sonra gune~ zevale ula~sa, namaz1n1
oylece k1lsa farzr caiz olmaz. (unku namaz1n ko~ullarindan olan ba~lama tekbiri
anrnda, zaman ko~ulu henuz yoktur. Ancak gune~in zevalinden sonra yeniden
tekbir al1rsa namaz1 caiz olur. Bu da boyledir.
Allahu Subhanehu ve Teala daha iyi bilir.
CENAZE NAMAZI
Hasta bir kimse oturarak cenaze namaz1 kildrrsa, beraberindeki cemaat da Cenaze
ayakta kilsa, Eb Ci Hanife ve Eb Ci Yusuf' a (rh a) gore bu namaz gec;erlidir. namazmda
oturulursa
Muhammed ve Zufer (rh.a.)'e gore ise gec;erli olmaz. (unku diger farz durum
nedir?
namazlarda oldugu gibi, cenaze namaz1nda da gucu yeten kimsenin, ayakta
namaz krlmasr farzd1r.
Mutlak olarak butUn farz namazlarda ayaktakinin oturana uymas1 meselesini
ac;1klam1~t1k.Aynr ~ekilde Ramazan'da krlrnan teravih namazlari gibi, nafile
namazlarda ayaktakinin oturana uymasr konusunda da yukaridaki gibi anla~mazl1k
vard1r. Cenaze namazinda da durum aynrd1r.
Muhammed'in (rh a) goru~unun anlam1, onun bu nu yeterli gormedigidir. Ona
gore cemaatin namaz1 tamam olmaz. Ancak cenaze namaz1 imamin tek ba~1na
k1lmas1yla yerine gelmi~ olur. (unku cenaze namaz1nda cemaat ko~ul degildir. [2/126]
Oturarak namaz krlan imam hasta oldugundan, onun namazr bu ~ekilde caizdir.
Cenaze namazr farz1 kifaye oldugundan, eger bu namaz1 k1lan kimse cenazenin
velisi olan bir ki~iyse, onun kilmasr ile digerlerinin uzerinden cenaze namaz1 du~er. Cenazeyi
Cemaatin daha sonra bu namaz1 yeniden k1lmas1 gerekmez. yabancmm
k1ld1rmas1
Bir cenazenin namazrnr kimin k1ld1racag1 konusunda cemaat anla~mazlrga durumu
du~se, yabanc1 bir kimse ileri atrlrp namaz1 k1ld1rsa, cemaatten bir k1sm1 da onunla
t90_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsilt
beraber kilsa, onlann namazlan tamd1r. Fakat cenazenin velileri isterlerse namaz1
yeniden k1larlar. ~unku cenaze namaz1n1 kilma hakk1, velilere aittir. Ba~kas1nin
onlarin bu hakk1n1 iptal etme haklan yoktur. Onlar ~u konumdad1r. Bir caminin
cemaatinden olmayan bir ki~i, o camide cemaatle farz k1ld1rsa, caminin cemaati bu
namaz1 yeniden k1labilirler. Arna mescitte oran1n cemaati olan kimseler namaz1
k1lsa, art1k ba~kas1nin ondan sonra bu namaz1 yeniden k1lma haklan yoktur.
Yabanc1 kimse cenaze namaz1na ba~lad1g1 s1rada ona cenazenin yak1nlanndan
baz1s1 uyarsa, onlardan geri kalanlann namaz1 yeniden kilma haklan yoktur. ~unku
ona uyanlar, onun imamligina raz1 olmu~lard1r. Sanki onlar onu imamliga
gec.;irmi~lerdir. Cenazenin yak1nlanndan her birinin, sanki ondan ba~ka hic.;bir
akrabas1 yokmu~ gibi, cenaze namaz1 k1lma hakk1 vard1r. ~unku onlardan her
birinin yetkisi tamd1r. Onlardan birinin kilmas1yla kendi hakk1 du~unce, diger
yak1nlann yeniden kilma haklan kalmaz.
Namaz Kitab1nda, ~ehirde teyemmumle cenaze namaz1n1 k1lman1n caiz
oldugunu ac.;1klam1~t1k. Burada Hakimu'~-$ehid ~unu ilave ederek der ki,
teyemmum eden bizzat kendisi imam ise de bbyledir.
Hasan (b Ziyad)'in Ebu Hanife (rh.a)'den rivayetine gore ~ehirde imamin
teyemmumle cenaze namaz1 kild1rmas1 caiz degildir.
Isa b. Eban (rh a) dedi ki, dogru olan budur. ~unku teyemmum, ancak suyun
bulunmamas1 durumunda caizdir. Suyun bulunmas1 durumunda ise taharet, ancak
cenaze namaz1n1 kac.;1rma korkusu ~eklinde bir zaruret olursa caiz olur. Halbuki
cenaze namaz1 kilma hakk1 kendisine ait olan imam hakk1 nda bbyle bir ~ey
bulunmamaktad1r. ~unku insanlar onu beklerler. Eger beklemezlerse onun namaz1
yeniden kild1rma hakk1 vard1r. Bu yuzden suyun bulunmas1 durumunda ona cenaze
namaz1n1 teyemmumle kilmas1 gec.;erli olmaz.
Zahiru'r-rivaye'nin ac.;1klamas1 ~udur. lbnu Abbas'dan gelen bir hadis,
235
Abdurrezzak, Musannef, 111/452; lbn EbO $eybe, Musannef, 11/497; Zeylei, Nasbu'r-raye, 1/141.
Namaz Kitabt _______________________________ l9l
~ ~
"'. -. V :r- F
./... ' . .. l
~ 4111 ~.f.r
"Allah size zorluk vermek istemez." (el-Maide 5/6) Bunda cemaat hakk1nda
~ehirde ciiniip
ba~ka bir anlam da vard1r. Asl1nda cenaze namaz1 dua olup ger~ekte namaz
ki~inin
degildir. c;:unku onda namaz1n farzlar1ndan olan ayakta durma, okuma (k1raat), teyemmiimle
cenaze namaz1
ruku, secde yoktur. Taharet (abdest) ise mutlak namaz1n ko~uludur. Dua k1lmas1
kabilinden olan cenaze namaz1n1n da abdest olmadan yerine getirilebilmesi
gerekirdi. Fakat onun ismen "namaz" olarak isimlenmi~ olmas1 nedeniyle biz onda
bir tUr abdestin bulunmasin1 ko~ul koyduk. Bu anlamda imam ile cemaat arasinda
fark yoktur. Bu esastan hareketle; ~ehirde cunup olan bir ki~i, teyemmum edip
cenaze namaz1 k1lar. c;:unku o, dua konumundad1r. Bu da cunupten ge~erli olur.
[2/127]
Ancak ~uras1 var ki cenaze namaz1 i~in teyemmum emredilmi~tir. Namaz
konusunda a~1klad1g1m1z uzere bi linen bir hadiste Resalullah (s av) de, selam1
almak i~in teyemmum etmi~ti.
Bir ki~i teyemmum edip cenaze namaz1n1 k1lsa, sonra bir cenaze daha gelse, Bir teyemmiimle
iki cenaze
abdest almas1 mumkunken almam1~sa, cenaze namaz1 i~in ikinci kere teyemmum namazmm
eder. c;:unku suyu kullan1p abdest almas1 mumkun olunca birinci teyemmumu son k1hnmas1
buldu. Eger abdest almaya imkan bulamam1~sa veya abdest al1rken ikinci cenaze
namazin1 ka~1rmaktan korkarsa, Eba Hanife (rh a.) ve Eba Yusuf (rh.a )'un
goru~lerine gore bu teyemmumle cenaze namaz1n1 kllar.
Muhammed'in (rh a.) goru~une gore ise her durumda yeniden teyemmum
eder. c;:unku birinci teyemmumu birinci cenaze namazina yeti~me ihtiyac1
nedeniyle idi. Namaz1 bitirmekle maksad1 ger~ekle~mi~ oldu. Bu teyemmumun
hukmu de bitti. Sonra ikinci bir cenaze namaz1na yeti~mek i~in yeni bir ihtiya~
ortaya ~1kt1. Bunun i~in de yeniden teyemmum etmesi gerekir. c;:unku zarurete
binaen sabit olan ~eyler, zaruret ol~usunde degerlendirilir. Zaruretin tekrar etmesi
ile tekrar eder. Yukandaki mesele bir ki~inin iki namaz aras1nda abdest almas1n1n
mumkun olmas1 durumuna k1yas edilmi~tir.
0 ikisinin goru~lerinin a~1klamas1 ~udur. Birinci cenaze i~in teyemmumle
cenaze namaz1 kllmaya cevaz vermemize neden olan namaz1 ka~1rma korkusu,
henuz ayaktad1r. Bu anlamin devam etmesiyle, teyemmum de devam eder. Bu
mesele, iki namaz aras1nda taharetin mumkun olmasindan farkl1d1r. Bunu ~u
durum a~1klar. Teyemmum, ge~erli olarak ger~ekle~tikten sonra, ancak suyu
kullanman1n mumkun olmas1 durumunda bozulur. Teyemmum eden kimse, eger
ikinci cenaze namaz1n1 ka~1rmaktan korkuyorsa birinci cenaze namazin1 bitirdikten
sonra suyu kullanmaya imkan bulamam1~t1r. iki namaz aras1nda abdest
mumkunse, bunun aksinedir. Suyu kullanmas1nin imkans1z oldugu kesin olarak
ortaya ~1karsa, suyu kullanma farz1 ondan du~er. Suyun var olmas1yla bulunmamas1
onun hakk1nda e~it olmu~ olur.
192_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsut
Birisi cenaze namaz1 kilmak ir;in tekbir alsa, sonra ikinci bir cenaze daha
Cenaze namazma
ba~lad1ktan sonra getirilip birinci cenazenin yan1na konulsa, birinciye veya ikisine birden niyet ederek
ba~ka cenazenin
veya hir;bir niyeti olmadan ikinci bir tekbir alsa, bu durumuyla birincinin cenaze
getirilip one
konulmas1 namaz1n1 k1l1p tamamlam1~ olur. Sonra ikinci cenaze ir;in yeniden namaz k1lar.
~unku o, var olanin namaz1 ir;in niyet etmi~tir Niyet yokken onun fiili, hak eden
ir;in ger;erli olur. Burada hak eden de birincinin namaz1n1n tamamlanmas1d1r. Eger
tekbir al1p da ikinci cenaze namaz1n1 k1lmaya niyet ederse birinci namaz1 iptal eder.
lkincinin cenaze namaz1na ba~lam1~ olur. ~unku her bir cenaze ir;in namaz kilmak
tek ba~1na farzd1r. Bir farz1 yerine getiren kimse tekbir al1p ba~ka bir farza niyet
ederse birinciyi iptal edip ikinciye ba~lam1~ olur. Bu da oyledir.
Hay1zh kadmm Hay1zl1 bir kad1n, ~ehirde hay1zdan kesilir ve teyemmum edip cenaze namaz1
giinii dolunca
teyemmiimle kilarsa. eger onun gunleri 1O gunu tamamlam1~sa bu namaz tamamd1r. ~unku biz
cenaze namaz1 onun hay1z gunlerinin bitmesiyle, hay1zdan r;1kt1g1n1 kesin olarak biliriz. Bu
kllmas1
durumda geriye sadece y1kanmas1 kal1r. Bu yonuyle o cunup konumundad1r.
Hay1z durumu on gunden daha azsa, kan kesildikten sonra uzerinden tam bir
namaz zamani ger;mi~se de durum yukandaki gibidir. ~unku o kadin hukmen
temizlenmi~ olur. Oyle ki namaz ustlinde bore; olarak farz olur. Bu yuzden kocanin
[2/128]
ona yakla~mas1 helal olur. iddetten r;1kt1g1na hukmedilir.
236
Eger hay1z durumu on gunden az ise, uzerinden tam bir namaz zaman1
ger;memi~se, teyemmumle kild1g1 cenaze namaz1 ger;erli olmaz. ~unku bu takdirde
hem gerr;ekten ve hem hukmen hay1zdan r;1kmam1~t1r. Bundan dolay1 kocas1nin
ona yakla~mas1 helal olmaz. Kan1n kesilmesiyle kocanin geriye donme (ricat 237 )
hakk1 da sona ermez. Eger hukmen hay1zl1 ise, kad1n1n cenaze namaz1 kilma hakk1
yoktur.
Ancak kad1n yolculukta olup suyu da yoksa o zaman kan kesildikten sonra
teyemmum edip cenaze namaz1 kilabilir. ~unku onun ir;in, o yerde teyemmum.
gusul gibidir. Bu yuzden de teyemmumle farzlan k1lmas1 caiz olur. Cenaze namaz1
da bunun gibidir.
Bu hukum Muhammed'in (rh a.) prensibine gore ar;1kt1r. 0 der ki; teyemmumle
birlikte kocanin geri donme hakk1 biter. 238
iddet I ol.JI: Gei;erli veya gei;ersiz nikahla evlenilen yahut yanl1~l1kla cinsel ili~ki kurulan kad1nin,
236
cinsel birliktelik veya sahih halvet durumlanndan biri geri;ekle~tikten sonra bozma, bozulma veya
bo~ama suretiyle bo~anmas1 veya kocas1nin bli.imi.i nedeniyle yaln1z kalmas1 durumlannda ba~ka
birisiyle evlenebilmesi ii;in beklemesi gereken belirli sure demektir.
237
Ric' at I ~ )1: Sbzli.ikte, dbnmek (rucu) anlam1na gelir. Dini bir terim olarak; hanim1ni bir veya iki
talak ile bo~ayan kimsenin hanim1 ii;in gerekli olan iddet si.iresi sona ermeden once e~ine geri
dbnmesidir ki bu suretle evlilik bag1 devam eder.
238
Lii; hay1z gei;tikten sonra kendiliginden dbnme hakki yoktur. Ancak yeni bir merasimle nikah akdi
yap1lmas1 ile dbnulebilir.
NamazKitabi._ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 193
EbO Hanife ve EbO Yusuf (rh.a )'a gore teyemmum bizzat don me hakk1n1
du~urmese de, namaz ic;in taharet olmas1 delil ile sabittir. Cenaze namaz1 ise diger
namazlardan daha a~ag1 derecededir. Teyemmum, diger namazlar ic;in zarureten
taharet olduguna gore cenaze namaz1 ic;in de taharet olur.
Bir cenaze y1kand1ktan sonra bedeninde su degmemi~ bir organ1 kalsa, bu
~ekilde kefenlense, kefenden c,;1kanl1r. 0 yer y1kan1p daha sonra yeniden kefenlenir.
c;:unku y1kama hususunda tam bir organ1n eksik kalmas1, butun bedenin Cenazenin
y1kanmamas1 gibidir. Oyle ki, bir kad1n gusletse, bedeninden bir organ1 y1kanmasmda
kuru yer kalmas1
y1kanmam1~ kalsa, kocas1n1n bu kadindan donu~ hakk1 du~mez. l~te bu hukum ile,
y1kamadan once kefenleme hukmu birbirine e~ittir. Cenaze kefenlendikten sonra
cenaze, sahiplerinin elinde oldugundan, onu y1kama farz1 du~mez. Bu yuzden
cenaze kefenden c,;1kanllr ve y1kan1r.
Cenazenin gomulmesinden sonraki durumu ise bunun aksinedir. Cenazenin
uzerine toprak att1klan zaman cenaze, cenaze sahiplerinin elinden c,;1km1~t1r.
Boylece onu y1kama farz1 du~er. EbO Hanife ve EbO Yusuf'un (rh.a) goru~une gore
bir parmak yeri veya o miktarda bir yer kuru kal1rsa, cenaze bundan dolay1
kefenden c,;1kanlmaz.
Muhammed'in (rh a) goru~une gore ise, c,;1karil1r. 0 yer y1kan1r. c;:unku canl1 bir
kimsenin bedeninde bir parc,;a yerin kuru kalmas1, onun namazin1n gec,;ersiz olmas1
konusunda onun butUn bedeninin kuru kalmas1 gibidir. Olunun y1kanmas1
konusunda da durum ayn1d1r. c;:unku temizlenme konusunda beden, tek bir ~ey
gibidir. Farz olarak bedende y1kama hukmu bolunmedigi gibi, ondan bir vecibeyi
du~ururken de bolunmez. Eger cenazenin bedeninin az veya c,;ok bir parc,;as1
y1kanmadan kal1rsa, onu y1kamakla yukumludurler. Cenazenin y1kanmas1ndan
sorumlu olmak, cenazeyi kefenden c,;1karmak ir,;in kendilerine mazeret olu~turur.
Cenazeyi kefenledikten sonra onun bedeninde kuru bir yer kald1g1n1 bilmekle,
cenazeyi kefenlemeden once cenazenin bedeninde kuru yer kald1g1n1 bilmek
birbirine e~ittir.
EbO Hanife ve EbO Yusuf (rh.a) derler ki, y1kama farizas1nin yerine getirilmedigi
kesin degildir. c;:unku bu kadar az bir yerin h1zl1ca kurumas1 mumkundur. Belki
buras1 y1kanm1~t1. Daha sonra kurudu. Donme konusunda da biz bu anlam1 ifade
eden hukme itibar ettik. Bundan dolay1 az1c1k bir yerin kuru kalmas1 durumunde
geri donmenin du~ecegini soyledik.
Kefenden c,;1karma konusundaki hukum de boyledir. c;:unku bu, bir tUr
azapt1r. Bunu yapmak ancak zorunluluk gerc,;ekle~irse caiz olur. Bunu ~u ac,;1klar. Bu 1211291
kadar az bir yerin y1kama farz1, yeni su kullanmadan, ba~ka yerdeki 1slakl1g1 oraya
ula~t1rmakla yerine gelir. c;:unku rivayet edildigine gore
194_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsut
"Peygamber (s.a.v.) gus/ettikten sonra bedeninde bir parc;a kuru yer kald1gm1
gordu, su damlasiyla oray1 y1kad1. "239 Yani oradan bir 1slakl1k ald1 ve bu kuru yeri
y1kad1. Boylece kuru kalm1~ yeri y1kama konusunda yeni su kullanmanin
gerekmedigi ortaya c;1kt1g1na gore buray1 y1kamadan b1rakmas1yla bedenindeki bir
su damlas1yla oray1 y1kamas1 birbirine e~ittir. Onu kefenden c;1karmak caiz olmaz.
Arna bir organ veya ondan daha c;ogu kald1g1nda bunun aksinedir.
Oluyu y1kad1ktan sonra onun bedeninden bir pislik c;1karsa, ezay1 uzakla~t1rma
Y1kand1ktan
sonra oliiden
kabilinden yaln1zca bu pislik y1kan1r. ButUn beden yeniden y1kanmaz. Cunku olu
pislik ~1kmas1 abdest bozmaz. Cunup de olmaz.
Olmu~ kuc;uk bir c;ocuk (sabi), bir hayvanin uzerindeki bir sepetin ic;indeyken
Hayvan
iizerindeki
onun cenaze namaz1 kllinsa, namaz gec;erli olmaz. Cunku insanlar cenazeye
i:iliiniin namaz1 kllmakla emrolunmu~lard1r. Halbuki onlar hayvana namaz k1lm1~lard1r.
cenaze
namazmm
istihsanen hukum boyledir. K1yasa gore ise bu caiz olur.
kilmmas1
Bu mesele ~u konudaki k1yas ve istihsana benzer. Cenaze namaz1 kllan kimse
hayvanin uzerinde olsa, k1yasa gore bu caizdir. Cunku cenaze namaz1 duad1r.
Hayvan uzerindeki bir ki?inin duas1 ile yerdekinin duas1 birbirine e~ittir. lstihsana
gore ise bu caiz degildir. Cunku cenaze namazinda farzlar (rukunlar), tekbirler ve
ayakta durma (k1yam)d1r. Nas1I tekbirler olmadan namaz yerine gelmi~ olmazsa,
mazeretsiz olarak k1yam olmazsa da namaz k1linm1~ olmaz. Namaz k1lan1n hayvan
uzerinde olmas1yla ilgili bu hukum boylece sabit olunca, olu hayvan uzerinde
olunca da boyledir.
Allahu Subhanehu ve Teala dogrusunu daha iyi bilir.
MEKKE'DE NAMAZ
Arafat'ta ogle
Bir kimse umreye niyet ettikten sonra Arafat'ta cemaatle ogle namazin1 kllsa,
ile ikindi
namaz1 ard1ndan da hacca niyet edip cemaatle ikindi namaz1ni kllsa, caiz olmaz. EbQ
arasmda hacca
Hanife (rh.a.)'ye gore ancak hac niyetiyle her iki namaz1 birlikte cemaatle kllarsa caiz
niyet edenin
durumu olur.
Zufer ve Yakub (EbQ Yusuf) (rh a) aras1ndaki anla~mazl1kta soz edildigine gore
Zufer (rh.a ), o ki~inin namaz1n1n gec;erli oldugunu soyler. Bu, EbQ Hanife (rh.a.)'nin
de goru~udur. Bu konuda EbQ Hanife (rh a )'den iki rivayet vard1r. Yine EbQ Yusuf
ve Muhammed (rh a )'den de iki rivayet bulunmaktad1r.
Bu namaz1 caiz goren rivayetin ac;1klamas1 ~udur: Degi~iklik, zamanindan once
kllinmas1 nedeniyle ikindi namaz1nda olmu~tur . Zamaninda kll1nd1g1 ic;in ogle
namazinda degil. Hae ic;in ihramll olmak, kendisinde/vaktinde degi~iklik olan
namazda ko~uldur. Yine hac ic;in ihraml1 olmak, iki namaz1 birlikte kllmak (cem')
~eybe, Musannef,
239
lbn EbO 1/45; Ahmed b. Hanbel, Musned, 11243; lbn Mace, Salat, 138.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 195
i~in ko~uldur. Cem' ise ogle namaz1n1 degil, ikindi namaz1n1 kllmakla meydana
gelir.
Diger rivayetin a~1klamas1 da ~udur: Bu gunde (Arafat'ta) ikindi namaz1n1n
ge~erli olmas1nin ko~ulu, ogle namaz1nin ondan once ge~erli bir surette
kll1nmas1d1r. Delili ~udur: Ki~i, bulutlu bir gunde, ogle namazin1 k1ld1ktan sonra
ikindi namaz1n1 k1lsa, sonra ogle namaz1n1 gune~in bat1ya yonelmesinden [2/130]
(zevalden) once, ikindi namazin1 ise zevalden sonra klld1g1 anla~ilsa, onun k1ld1g1
ikindi namaz1 ge~erli olmaz.
Yine ogle namaz1n1 k1ld1ktan sonra abdesti yenilese, ikindi namaz1n1 k1lsa,
Arafat'ta
sonra ogle namaz1n1 abdestsiz klld1g1 anla~ilsa, bu ki~inin klld1g1 ikindi namaz1 abdest
ge~erli olmaz. Boylece ikindi namazin1n ge~erli olmas1 i~in, ogle namazin1n ondan nedeniyle
iigleve
once kll1nmasin1n ko~ul oldugu sabit olmu~tur. ikindinin
durumu
Hae i~in ihraml1 olmak, ikindi namaz1n1n ge~erli olmas1 i~in ko~uldur.
Dolay1s1yla bu, ayn1 zamanda ogle namaz1n1n k1l1nmas1 i~in de ko~ul olmaktad1r.
Cuma gunu hutbe gibi. Cuma namaz1n1n ge~erli olmasin1n ko~ulu, once hutbe
okumakt1r. Devlet ba~kani da Cuma namazinin k1l1nmas1 i~in ko~uldur. Bu, ayn1 Cem'in
zamanda hutbenin okunabilmesi i~in de ko~ul olmaktad1r. Bu konuyu ~u durum ko~ulu
a~1klar. iki namaz1 bir arada kllmak (cem') vakfeyi uzatmaya ihtiya~ nedeniyledir.
Hae i~in ihraml1 olan da vakfeyi uzatmaya ihtiya~ duyar. Dolay1s1yla hac i~in ihraml1
olmak, bu cem' i~in de ko~ul olmaktad1r. Cem' ancak ogle ve ikindi namazlann1 bir
arada k1lmakla meydana gelir. Oyleyse hac i~in ihrama girmi~ olmak, her ikisinde
de ko~ul olmaktad1r.
Hae Emiri, yolcu iken Mekke'de cem' yapsa, bu caizdir. C::Linku muslumanlann Hae emirinin
i~i ona b1rakilm1~t1r. Emir, Mekke'de Cuma namaz1n1 klld1rmada, kad1dan ve cem' etmesi
veya Cuma
emniyet mudurunden daha az yetkili degildir. Eger Emir, muslumanlara Mina'da k1ld1rmas1
Cuma namaz1 k1ld1rsa, onlara caiz olmaz. <::unkO Emir yolcudur. Cuma namaz1n1
klld1rmakla degil, hac ibadetlerini yerine getirmekle gorevlendirilmi~tir. Bu iki
durum aras1ndaki as1I fark ~uradad1r: Mekke bir ~ehirdir. Mekkelilerin Cuma
namaz1n1 kllmaya ihtiya~lan vard1r. Yolcu olsun, mukim olsun, kim yetki sahibi ise
Cuma namaz1n1 k1ld1rma hakkina o sahiptir. Mina'dakilere240 gelince, uzerlerine
farz olmad1g1 i~in Cuma namaz1n1 kllmaya ihtiya~ duymazlar. Oyleyse hac Emiri'nin
Mina'da Cuma namaz1 klld1rma hakk1 bulunmamaktad1r.
Mekke ya da Hicaz Emiri veyahut Halife, (yetkili s1fat1yla degil de) ferdl olarak
haccederse, onun Mina'da Cuma namaz1n1 k1ld1rmas1 konusunda birbirine ayk1n
goru~ler bulunmaktad1r. Biz bu hususu Namaz Kitab1nda a~1klam1~t1k.
Elimizdeki eserin telif edildigi s1rada Mina ~ehir degildi. Mekke'den aynyd1. Mekke'den sayllm1yordu.
240
Arafat da bbyleydi. Bu yerler, zamanla Mekke ~ehrine biti~irlerse, yolculukla ilgili hUkUmler de ona
gore degi~ecektir.
196 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsiit
Arafat'ta Arafat'ta ogle ve ikindi namazlarin1 klld1rip da hutbe okumayan imam'1n bu
hutbe
okumayan namaz1 gei;erli olur. (unku burada okunan hutbe, vaz u nasihat ve burada
imam in luzumlu baz1 bilgilerin ogretilmesidir. Terk edilmesi namaz1n caiz olmas1na engel
durumu
olmaz. Bayram namazlannda irad edilen hutbe gibi. Ancak Cuma namaz1nda
okunan hutbe boyle degildir. 0, ibnu Omer (ra.)'in ifade ettigi gibi, namazin yans1
konumundad1r. Cuma namaz1n1n k1sa olmas1, hutbenin yeri nedeniyledir.
Hac'da lmam'1n ui; hutbe okumas1 gerekmektedir: Terviye gunu (Zilhicce'nin
Hacta sekizinci gunu)'nden bir gun once, Mekke'de ogle namazindan sonra. Arefe gunu
okunan
hutbeler Arafat'ta gune~in bat1ya yonelmesinden (zevalinden) sonra, ogle namaz1ndan
evvel. Kurban kesme gunlerinden ikinci gun. 0, 'yevmu'/-karr' d1r. Abdullah b.
Kurt'dan rivayet edilen bir hadiste Peygamber (s av) ~oyle buyurmu~tur:
Eger bunlar, ayn1 sOreyi okuyarak her biri kendi secdesini yapsa, birbirinden
duyduklan ayet ic;in aynca namazdan sonra secde etmeleri gerekmez. c;:unki.l
okunan, tek bir ayettir. Yer, birdir. lki hurmeti kendisinde toplad1g1 ic;in de yapllan
secde daha mi.lkemmeldir.
Eger bunlar, bu durumda secde yapmay1 unutsalar, hic;birinin namazdan
[2/132] sonra secde yapmas1 gerekmez. c;:unku yek digerinden duyulan secde, neden bir
oldugu ic;in, namazda kendi okudugu secde ile birle~ir. Namazda okudugu secde
de, namazdan c;1kmas1yla du~ti.lgi.l ic;in, i:ibi.lri.l de di.l~er.
Namazda okudugu secdeyi yine namazda yapan, ayni secdeyi namaz1
Namazda
okuyup bitirdikten sonra ayn1 yerde okuyan kimseye bundan dolay1 secde gerekmez. Arna
secdesini Kitabu's-Salat'ta ~i:iyle denmi~tir: Selam verip bir miktar konu~tuktan sonra secde
yapt1g1 secde
ayetini, namaz ayetini tekrar okursa, bu ki~iye secde gerekir.
sonras1 yine
okuma Cevab1n degi~ik olmasinin, konu farklll1g1ndan kaynakland1g1 soylenmi~tir.
durumu $6yle ki, Kitabu's-Salat'ta mesele, ki~inin selam verip selamdan sonra konu~mad1g1
durumdad1r. S1rf selam ile namaz1n devaml1l1g1 sona ermez. Gi:irmez misin ki~i.
selam verdikten sonra yanllma secdesi yapabilir. Yine ki~i. namazdan yerine
getirmedigi bir farz1, selam verdikten sonra hat1rlasa, bunu selamdan sonra
yapabilir. Arna selamdan sonra konu~ursa yapamaz.
Burada anilanin, EbO Yusuf'un (rh a) diger bir gi:iri.l~i.l; Kitabu's-Salat'ta
anilan1n ise, ilk gi:iri.l~i.l oldugu si:iylenmi~tir. Bu ayni zamanda Muhammed (rha.)'in
de gi:iri.l~i.ldi.lr.
Bu meseledeki gi:iri.l~ aynl1g1, bir rekatta okunup secdesi yaplian bir ayetin,
ba~ka bir rekatta da tekrar edilmesi meselesindeki gi:iri.l~ aynl1g1nin benzeridir. Biz
iki rivayetin ac;1klamas1n1 Namaz Kitab1'nda yapm1~t1k.
Adet hali Hay1z kan1 kesilmi~ bir kadin, y1kanmadan once secde ayetini duysa, ona
bitmi~.
y1kand1ktan sonra secdeyi kaza etmek gerekmez. Bu durum, hay1z suresi on
y1kanmam1~
kadmm secde gi.lnden az suren kadin ic;indir. Hay1z suresi on gun suren kad1n, kesin olarak hay1z
ayetini
suresi sona erdigi, yaln1z y1kanmas1 kald1g1 ic;in, ci.lni.lp kimse gibidir. Ci.lni.lp ise, bu
duymas1
durumu halde iken duydugu secdeyi y1kand1ktan sonra yapar.
Hay1z suresi on gunden az olan, fakat hay1z kan1 kesildikten sonra bu
durumda iken, tam bir namaz zamani gec;mi~ olan kad1n da, duydugu secde
ayetini y1kand1ktan sonra kaza eder. c;:unku biz, bu durumdaki bir kadinin
hay1zdan temizlendigine, ona namaz1 gerekli k1lmakla hukmetmi~tik. 0 halde ona,
duydugu secdeden dolay1 da secde gerekecektir.
Ancak hay1z kan1 kesildikten sonra, ~ehirde iken uzerinden bir namaz zaman1
gec;memi~ olan bir kad1n; secde ayetini duyarsa, y1kanma suresi hay1z si.lresinden
kabul edildigi ic;in, heni.lz hay1zl1 say1ld1g1ndan, secde gerekmez. Gi:irmez misin
NamazKitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 199
hanimin1 ric'i talakla bo~ayan birinin, hay1z suresinde oldugu gibi, hay1z kani
kesildikten sonra, han1m1 y1kanmad1ki:;:a ona dbnme hakk1 kesilmez.
Hay1zl1 bir kadina, namaz gerekmedigi gibi, secde etmek de gerekmez.
Hanefi alimlerimizden bir k1sm1, bu durumda iken y1kanma imkani bulup
y1kanmayan, bu arada secde ayetini duyan bir kad1na secde gerekir, demi~tir.
c;:unku, namaz zaman1ndan bir pari:;:an1n, namazin farz olmas1n1n nedeni oldugu
gibi, secde ayetini i~itmek de secdenin vacib olmas1n1n nedenidir. Sonra nasll
y1kanabilecek kadar bir zamandan ba~ka az1c1k da olsa bir vakte eri~en bir kad1na
namaz gerekli ise, y1kanma imkanindan sonra duyacag1 bir secdeden dolay1 da
Hay1zh
secde gerekli olur. kadm
teyemmum
Bu kad1n yolcu iken (hay1z kan1 kesilip) teyemmum etmi~ olsa, sonra secde etmi~ de
ayetini duysa, ona secde gerekir. Teyemmum etmek onun ii:;:in, namaz hukmunde secde ayeti
duymu~sa
gusletmek gibidir. Secde hukmunde de aynid1r. Eger kad1n teyemmum etmeden durumu
secde ayetini duysa, onu kaza etmez. c;:unku o, teyemmum etmediki:;:e, ya da tam
bir namaz zaman1 gei:;:mediki:;:e hay1zl1 durumdan i:;:1kmaz. [2/133]
Secde ayeti okuduktan sonra dinden i:;:1kan (irtidat eden/murted), daha sonra Secde ayetini
tekrar musluman olan bir kimseye, secde etmesi gerekmez. c;:unku dinden i:;:1kma, okuduktan
sonra dinden
ki~inin yapt1g1 amelleri bo~a i:;:1kam. Ki~iyi, diger ibadetlerle ilgili hukumlerde ~1karnn
oldugu gibi, tilavet secdesi ile ilgili hukumlerde de aslen kafir olup yeni musluman durumu
Bir kimse secde ayetini Farsi:;:a okusa, Farsi:;:a bilmeyen insanlar namaz1n
d1~1nda bunu i~itse, hem okuyana hem de dinleyenlere secde gerekli olur. Bu, Ebu Fars~a
Hanife (rh.a )'nin gbru~une k1yasen verilmi~ bir hukumdur. bilmeyene,
secde ayetini
Emali'de Ebu Yusuf (rh.a )'un ~byle dedigi sbylenir: Burada secde, ancak secde Fars~a okuma
durumu
ayeti okundugunu bilen kimseye gerekir. Bunu bilmeyene gerekmez. Bu, ayn1
zamanda Muhammed (rh a )'in de gbru~udur.
Yukarida Ebu Hanife (rh.a.)'nin gbru~une k1yas edilerek anilan hukum, onun
'Farsi:;:a okuma Arapi:;:a okuma gibidir' esas1na dayanmaktad1r. Hatta o, Farsi:;:a
okuma ile dahi namazdaki farz okuyu~un yerine geldigini soylemektedir. [EbO
Hanife (rh a )'nin bu i~tihad1ndan dondugu kaydedilmi~tir]
242
Ona gore bir kimse
secde ayetini Arap~a okusa, nedeni ger~ekle~tigi i~in duyan uzerine secde vacip
olur. Ona, secde yapilmas1n1n gerekmesi ise onu bildigi takdirdedir. Fars~a
okundugunda da durum ayn1d1r.
Ebo Yusuf ile Muhammed (rh.a )'e gore ise Fars~a ile okunan Kur' an mutlak
anlamda Kur'an degildir. Bu nedenle de Arap~a bilen i~in Fars~a okuma, farz
okumanin yerine ge~mez. Ancak bu, Arap~a bilmeyenler hakk1nda farz okuma
yerine ge~er. Aynen bunun gibi secde de i~itmekle Kur'an okundugunu bilenlere
gerekli olup, bunu bilmeyenlere gerekli degildir.
Sarho~un
Sarho~ bir kimse secde ayetini okur, ya da duyarsa secde etmesi gerekir.
secde ayetini
okumas1 veya <;:unku sarho~, yukumlu durumdad1r. Vakte yeti~ince namaz kilmas1 gerektigi gibi
duymas1
durumu
secde ayetini i~ittiginde de secde etmesi gerekir. Deli sarho~ gibi degildir. Deli
oldugu durumda secde ayetini okur ya da duyarsa, yukumlu olmad1g1ndan, secde
Delinin
tilavet etmesi de gerekmez. Alimler, bu hukum, deliligi uzun sure devam ettigi
secdesi takdirdedir, demi~lerdir. Ancak delilik, bir gun, bir gece veya daha az bir sure
durumu
devam ederse, bu ki~inin istihsanen secde etmesi gerekir. A~1klad1g1m1z gibi, bu
kitab1n bir rivayetine gore o ki~iye namazlarin kazas1 da gerekmektedir.
Ku~luk vakti secde ayetini okuyup, gunduzun tam ortas1nda (zeval vakti)
secde etse bu ge~erli olmaz. <;:unku, secde kendisine eksiksiz bir ~ekilde vacib
olmu~ iken, gune~ tam ortada iken yapilmakla noksan yapilm1~ olur.
Kerahet Secde ayetini zeval zaman1 okusa, ayn1 zamanda secde etse, vacib oldugu
vaktinde vacip ~ekilde yap1ld1g1 i~in, bu secde ge~erli olur. Ayn1 secdeyi o zamanda yapmay1p
olan secdenin
rengi degi~tikten sonra gune~ batarken yapsa yine ge~erli olur. Bu son gbru~, EbO
ne zaman
yap1lacag1 Yusuf (rh.a )'un goru~u olup EbO Hanife ve Muhammed (rh a.)'in goru~lerinin k1yas1
da bunu gerektirir.
Zufer (rh a )'in gbru~une gore ise, bu zamanda yapil1rsa ge~erli degildir.
[2/134] Buradaki anla~mazl1g1n asl1, a~1klad1g1m1z gibi zeval zaman1 namaza ba~lay1p
namaz1n1 bozan bir kimsenin, bunu gune~ batarken kaza etmesi meselesidir. Bize
gore bu namaz ge~erlidir. Zufer (rh a )'e gore ge~erli degildir.
Binekte
secde Secde ayetini binek uzerinde okuyup yere indikten ve tekrar bindikten sonra
a yeti
okuma secdesini yapan kimsenin durumu da boyledir. Bize gore bu, binekten inmeden
durumu
242
Bk. Aliyyu'l-Kari, F1kh-1 Ekber $erhi (terc: Y.V. Yavuz), (Hidaye, 1147)
Baberti; lnaye, 1/201, Fethu'l-Kadir kenarinda, (Tebyinu'l-Hakaik), Zeylai, 1/111
(el-F1khu'l-lslaml, Vehbe Zuhayli, 1/655, 1 nolu dipnot)
En-Nafiu'l-Kebir $erhu'l-Camiu's-sagir, Abdulhay el-Leknevi, s. 94.
Ke~fu'l-Pezdevi Mine'l-Metalibi'n-Nefise, 1st. 1308, s. 25'de Ebu Hanife (rh.a.)'nin bu g6rO~Onden
herkesin g6rO~One dondOgO dogrudur. Fetva da bunun Ozerinedir.
Namaz Kitabi. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 201
yapilm1~ olmas1 gibidir ve ge~erlidir. ZL.ifer (rh a )'e gore binekten inince secdeyi
yerde yapmas1 gerekli olur. Secde, bundan sonra binek uzerinde ima ile yap1lamaz.
Binekten inerken secde ayetini okuyan ki~i i~in de durum bbyledir.
Allah dogruyu daha iyi bilir.
mestlerin uzerine meshedebilir. Kan, namaz bitene kadar akmay1p namaz bittikten
sonra akm1~ olsayd1, tam bir temizlikle kil1nd1g1 ic;in kadinin namaz1 tamam olmu~
olurdu.
Kan kesilmi~ken zaman girse, sonra abdest alsa, daha sonra kan aksa, bu
durumda kad1nin abdest almas1 gerekir. Bununla kastedilen ~udur: Abdest
[2/135] ald1g1nda kan kesikti. Bundan sonra da ba~ka bir zaman girene kadar kan
akmam1~t1. Bu durumda kad1n1n tahareti zamanin i;1kmas1yla degil, kan akmas1yla
bozulmu~ olur. Bu nedenle de ona, daha once ald1g1 abdestin bir yaran olmaz.
Arna abdest ald1ginda kan ak1yor idiyse, kan akarken abdest alm1~. sonra kan
kesildi ve daha sonra ba~ka bir zaman girdi, tekrar abdest ald1 ve ondan sonra da
kan akt1ysa, bu durumda kad1nin ba~ka bir abdest almas1 gerekmez. c;:unku
kadinin abdesti, zamanin i;1kmas1yla bozulmu~tur. 0, abdest kendisine farz iken
abdest alm1~t1r. Bu nedenle, bu zaman devam ettigi surece, kan akmas1 nedeniyle
ona ba~ka bir abdest almak gerekmez.
Meyve Bir kimse yolcu iken su bulamay1p, hurma suyu ile abdest al1p mestlerini giyse,
suyuyla
abdest sonra i;ok suya rastlasa, onun mestlerini i;1kanp ayaklann1 tekrar su ile y1kamas1
alanin gerekir. c;:unku hurma suyu ile yapilan temizlik, EbO Hanife (rh.a.)'ye gore su ile
durumu
yapilan temizlik yerini tutan ~ey (bedel)dir. Boyle olunca, asil olan su varken
muteber olmaz. c;:unku o, mestlerini, su bulunduktan sonra gei;erliligini yitirecek
olan bir temizlikle giymi~ti.
E~ek
E~egin art1g1yla abdest ald1ktan sonra teyemmum edip mestlerini giyen ve
art1g1yla daha sonra temiz su bulan kimsenin durumu da boyledir. Bu durumdaki ki~inin,
abdest
alanin mutlak (tabii) su varken e~ek art1g1yla abdest almas1 temizlik say1lmayacag1 ic;in,
durumu mestlerini c;1kanp ayaklanni y1kamas1 gerekir.
Eli k1nl1p uzerine abdestsizken sarg1 baglayan bir kimse, abdest al1rken sarg1
Sarg1
iizerine uzerine meshedebilir. Ancak abdestsizken mestlerini giyen kimse, abdest alirken
mesh ile mestlerinin uzerine meshedemez. c;:unku sarg1 uzerine meshetmek, yara/hastalik
mest
iizerine devam ettigi surece, sarg1nin alt1ndakini y1kamak gibidir.
meshin fark1
Gormez misin sarg1 uzerine yapilan mesh, herhangi bir vakitle s1n1rl1 degildir.
Bedel ile aslin bir arada bulunmas1 caiz olmad1g1 halde, bir organda sarg1 uzerine
mesh ile y1kama bir arada bulunabilir. Boylece sarg1 uzerine yapilan meshin,
sarg1n1n alt1ndakini y1kamak gibi oldugunu anlam1~ oluyoruz. Oyleyse, sarg1
baglanirken abdestsiz olmak, zarar vermez. Mest uzerine meshetmek ise, ayag1
y1kamak gibi kabul edilmemi~tir. Lakin ayag1n mestle ortUlmesi, abdestsizligin
ayaga bula~masina engel olur. Arna ayaktan abdestsizligi kald1rmaz.
Abdestsiz
iken sarg1
Meshin caiz olmas1n1n ko~ulu, mestlerin tam bir temizlikle abdestli iken
baglanmas1 giyilmi~ olmas1d1r. Nitekim Peygamber (s a v ) ~oyle buyurmu~tur;
0t - t1 W. 1;rL~j :I
' ~ J <-1-·
NamazKirabi.~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~-203
243
"Ayaklanm temiz iken on/an mest/ere soktum. "
Bir kimse, abdestsizken sarg1s1n1 baglasa, (abdest al1p) mestlerini giyse, sonra
abdesti bozulsa ve abdest alsa, o ki~i temiz iken mestleri giydigi ic;in, ayaklarin1
y1kamaks1z1n mestleri uzerine meshedebilir. c;:unku sarg1 uzerine meshetmek,
yara/hastal1k bulundugu surece, sarg1n1n altindakini y1kamak gibidir. Bu nedenle o
ki~i. mestlere ve sarg1ya meshedebilir.
Sarg1nin alt1ndaki yara/hastal1k ki~i abdestli iken iyile~se, o ki~i sadece sarg1 Uzerine
sarg1
yerini y1kar ve namaz1n1 kilar. c;:unku sarg1 uzerine meshetmek, yara iyile~meden sarilan
once muteberdi. Yara/hastal1k iyile~ince meshin hukmu sona erdi. 0 ki~iye de bu yaranm
iyile~mesi
yeri y1kamas1 gerekir. Yaran1n iyile~mesi, abdesti bozan bir ~ey (hades)
olmad1g1ndan, onunla abdest bozulmaz. Sarg1 yerini abdestsizlik olu~madan y1kasa
da, sonra abdestsizlik olu~sa, sarg1 yerini y1kamakla temizligi tamam oldugundan,
ki~i abdest alabilir ve mestlerinin uzerine meshedebilir. Bu durumda ki~inin mestleri
uzerine meshedebilmesi, abdestsizlik ba~lang1cin1n, mestlerin tam bir temizlik
uzere giyilmesinden sonra olu~mu~ olmas1ndan dolay1d1r. Sarg1 yerini y1kamadan
once abdestsizlik olu~sa, hem abdest almas1 hem de ayaklarini y1kamas1 gerekir.
c;:unku, yara iyile~tikten sonra sarg1ya itibar olmad1g1ndan, mestler giyildikten
sonraki abdestsizlik ba~lang1c1, tam bir temizlik uzere iken olu~mam1~t1r. Bu
nedenle de ki~inin ayaklarini y1kamas1 gerekmi~tir.
Cunub bir kimsenin yan1nda sadece abdest almaya yetecek kadar su bulunsa, [2/136]
o ki~inin teyemmum etmesi gerektigini namaz bahsinde ac;1klam1~t1k. 244 Boyle bir
ki~i teyemmum ettikten sonra abdesti bozulsa ve ard1ndan abdest al1p mestlerini
Yanmda az
giyse, bundan sonra da yan1nda abdest alabilecek kadar su varken tekrar abdesti su bulunan
ciiniip
bozulsa, o ki~i abdest al1r ve mestlerinin uzerine mesheder. c;:unku, bu ki~i. kimsenin
y1kanmak ic;in kendisine yetecek kadar su bulamad1g1 surece, teyemmum etmekle durumu
cunupluk durumundan c;1km1~ olmaktad1r. Ayn1 zamanda bu ki~i. abdest ald1ktan
sonra, y1kanacak kadar su bulamad1g1 surece, tam bir temizlik uzere iken
mestlerini giymi~ demektir.
Once teyemmum etmeyip abdest alsa ve mestlerini giydikten sonra
teyemmum etse, ardindan da abdest alacak kadar su varken abdesti bozulsa,
abdest almak, cunup hakk1nda temizlik say1lmad1gindan mestleri temizlik durumu
uzere giymemi~tir ve mestler uzerine meshetmeyip ayaklarin1 y1kamas1 gerekir.
Teyemmum ettikten sonra abdesti bozulup abdest alsa ve mestlerini giydikten
sonra da y1kanmaya yetecek kadar suya rastlasa, suya rastlamakla ilk
243
lbn EbO )eybe, Musannef, 1/163; lbn Huzeyme, Sahih, 1/95; lbn Hibban, Sahih, IV/155; Beyhak1, es-
Sunenu'i-kubra, 1/292.
244
Bkz . ei-MebsOt, 1/113.
204 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsilt
Bunun geri:;ek anlam1 ~udur: Yarll1p akan yara, abdest al1rken kendi halinde
oldugu ii:;in, hii:; iyile~memi~ gibi kabul edilir. Bu nedenle ki~inin temizligi, zaman
devam ettiki:;e devam eder.
bzurlli kimsenin Abdest al1p namaz k1ld1ktan sonra yaradan akan kan durup yara iyile~se,
namaz k1ld1ktan
ki~inin namaz1 bozulmaz. c;:unku ki~i. namaz1n1 ozur durumu devam ederken ve
sonra iizru
ge~erse, kild1g1 ozurlulere ozgu abdestle tamamlam1~t1r. Namaz k1ld1ktan sonra ozrun sona ermesi,
namazm
ki~inin namazin1 bozmaz. Namaz esnas1nda ozrun sona ermesi bunun gibi degildir.
durumu
Bu mesele, namaz esnasinda veya namaz k1ld1ktan sonra suya kavu~an
teyemmumlu bir kimsenin durumu gibidir.
Ozur sahibi bir kad1nin (mustahaza), kann agns1na yakalan1p ishali kesilmeyen
bir kimsenin, sidigini tutamayan1n, ~erit du~urenin ve yelini tutamayan1n hukmu de
boyledir. Bu ki~ilerin abdestleri, ozurleri nedeniyle vakitle oli:;ulur.
bzurlunun Mesela ozur kan1 gbren bir kadinin, biri temiz digeri temiz olmayan iki elbisesi
namaz
k1larken
bulunsa, temiz olan1 giydigi takdirde o da kirlenecekse, namaz k1larken istedigi
temiz elbise elbiseyi giyebilir. Buna ragmen temiz olan elbise ile namazin1 kllarsa, kai:;1nllmas1
giymesi
gerekli mi? mumkun olmayan ~ey bag1~lanm1~ oldugundan, bu bir sorun olmaz. Peygamber
(s.a v )'in Fatima b. Kays' a soyledigi,
1_;k; ~1 )~ (u1 fa 0µ ,~
245
"Kan has1ra damlasa da sen yine kt!" sozu bu nu gostermektedir.
Kad1n, kanin bula~mas1yla kirlenecegi ii:;in temiz elbiseyi giymesinde bir yarar
bulunmad1g1ndan, namaz1n1 temiz elbise ile degil de, temiz olmayan elbise ile k1lsa,
yine bir sorun olmaz. Kad1n1n temiz olmayan elbise ile klld1g1 namaz makbul sayll1r.
Temiz bir elbise ile k1lma imkan1 bulunmayan durumlarda temiz olmayan bir elbise
ile namaz k1lmak caizdir. Bu durumda kad1n1, temiz elbiseyi giymesine ve onu
kirletmesine zorlamam1z caiz olmaz. Bundan dolay1d1r ki biz, onun bu iki elbiseden
hangisini giyerse giysin namaz1n1 caiz gorduk.
Allah dogruyu daha iyi bilir.
245
Darimi, 1/228; Ahmed b. Hanbel, Musned, Vl/42; lbn Mace, Taharet, 115; Beyhaki, es-Sunenu'/-
kUbra, 1/344.
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _209
kan hay1zd1r" demi~tir. Bu, Ebo Yusuf ve Muhammed'in (rh a )'n1n goru~udur. Bu
konu ozetle uc;: ~1kt1r. Bir ~1kta adetinden once gelen kan ittifakla hay1zd1r. Bir ~1kta
adetinden once gelen kan konusunda anla~amam1~lard1r. Bir ~1kta da EbO
Hanife'den (rh.a) farkl1 rivayetler gelmi~tir.
Birinci ~1k, kad1nin adet gunlerinden once tek ba~1na hay1z diye
nitelendirilemeyecek bir gun veya iki gun kan gormesi durumunda, adet
gunlerinde de tek ba~1na hay1z diye nitelendirilebilecek, ornegin adeti olan be~ gun
veya adeti olan be~ gun ic;:inde lie;: gun kadar kan gormesidir. Butlin bu kanlar
hay1zd1r. c;:unku adet gunlerinden once gelen kan bag1ms1z olarak hay1z
olamayacag1ndan, hay1z gunlerine tabi k1l1nir. Bag1ms1z olmayan1n bag1ms1z olana
tabi k1l1nmas1 bir kurald1r.
[2/140]
ikinci ~1k anla~mazl1k durumu olup lie;: c;:e~ittir. Birincisi, adeti olan be~ gunun
oncesinde be~ gun kan gormesi, adeti olan be~ gunde ise bir ~ey gormemesidir.
Veya adeti olan be~ gunun oncesinde be~ gun kan gormesi, adeti olan be~ gunde
de bir veya iki gun kan gormesidir. Veya adeti olan be~ gunun oncesinde bir veya
iki gun kan gormesi, adeti olan be~ gunde de bir veya iki gun kan gormesidir. Ebo
Hanife'ye (rh al gore bunlarin hie;: biri hay1z kani degildir. EbO Yusuf ile Muhammed
(rh.a.)'e gore ise butlin bu kanlar hay1zd1r.
Oc;:uncu ~1k, adeti olan be~ gunun oncesinde bag1ms1z hay1z olabilecek kadar
kan gordugu gibi adeti olan be~ gunde de bag1ms1z hay1z olabilecek kadar kan
gormesidir. Bu konuda Ebo Hanife (rh a )'den iki rivayet vard1r.
Bu kitab1n rivayetine gore adet gunleri ic;:erisinde gordugu kan hay1z kan1d1r.
bncesinde gordukleri ise ozur kan1d1r.
Bir ba~ka rivayette ise butlin hepsi hay1z kanid1r. Bu ayn1 zamanda EbO Yusuf
ve Muhammed (rh a )'n1n da goru~udur. Ebo Yusuf' a (rh.a) gore ayn1 zamanda bu
kad1n1n adet gunleri de degi~mi~ olur. c;:unku 0, bir kere bile farkl1 adet gorulmesi
durumunda adetin degi~ecegi goru~undedir.
Muhammed'e (rh a.) gore ise hay1z olmakla beraber, bu gordugu kan ile
adetinin degi~mesi ikinci ayda gorecegi adete bagl1d1r. $ayet belli olan adetinin
ayn1s1n1 gorurse onceki adeti aynen devam eder. $ayet eskisinden farkl1 olarak, ilk
aydaki gibi bir adet gorurse iki defa ayn1 ~ekilde adet gormekle adeti degi~mi~
olur.
Ne var ki, butlin bunlar hepsinin on gunu a~mamas1 durumundad1r. A~mas1
durumunda ise, ittifakla hay1z suresi adet gunleri ile s1n1rll olur. Bunun d1~1nda
kalanlar ise ozur kan1 olur.
Normal adet gunlerinden sonra gelen kan1n, on gunu a~mad1g1 surece adet
gunlerine tabi olarak hay1z kan1 oldugunda ittifak vard1r. $ayet on gunu a~arsa
adet gunleri hay1zl1d1r. Onun yukarisinda ise ozurludur.
210 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsfit
Adet gunlerinde ak1nt1 olmaz, sonras1nda olursa, EbO Hanife'ye (rh a) gore bu
hay1z olmaz. Muhammed'e (rh a) gore ise, imkan bulunursa bedel alma yolu ile
hay1z olur. imkan bulunmas1 ise, hay1z gunlerine bedel olan gunlerden sonra ikinci
hay1z donemine kadar arada on be~ gun veya daha fazla bir zaman1n varl1g1 ile
olur.
Buna gore hay1zl1 say1ld1g1 gunlerden on gun sonra akint1 gelecek olursa her
iki goru~e gore de ozurlu say1l1r. c;:unku bu durumdaki bir kad1n1n ilk akint1s1nin
be~ gununu adet gunleri yerine bedel olarak hay1z kabul etmemiz durumunda
ikinci hayz1 ile arada sadece on gunluk bir temizlik suresi kalm1~ olmaktad1r. Bu,
temizlik suresinin alt1ndad1r. ButUn bu ~1klan illetleri ile beraber Hay1z Kitab1'nda
ai;;1klam1~t1k.
Kadmm
ad et Kad1n adet suresi ii;;inde bir gun kan gorse sonra ak1nt1 kesilse ve bir daha
gunlerinde
bir gun kan onuncu gun akint1 olsa, on gunun tamam1 EbO Yusuf (rh a )'a gore hay1zd1r. c;:unku
gi:irup onun goru~une gore iki ak1nt1 aras1nda temiz kal1nan sure on be~ gunden az olursa
onuncu gun
kan gelmesi ak1nt1nin tamam1 kesintisizmi~ gibi kabul edilir.
durumu
$ayet ikinci ak1nt1 on birinci gun gelirse adet gunlerinin oncesinde ve
sonras1nda ozurludur. Her iki goru~e gore de sadece adet gunleri ii;;inde hay1zl1d1r.
c;:unku butunu on gunu gei;;mi~tir. Bunun hepsinin hay1z kabul edilmesi de
[2/141] mumkun degildir. Adet gunleri ii;;inde ak1nt1 olmas1 durumunda adet gunlerinin
hepsinde hay1zl1d1r. Arna adet gunlerinin sadece ilk gununde ak1nt1 olmu~sa
Muhammed'e (rh.a.) gore adet gunlerinde yine hay1zl1 olmu~ olmaz. Cunku o,
hay1zin temizlenme ile bittigini kabul etmemektedir. Bunu hay1z kitab1nda
ai;;1klam1~t1k.
Lohusa kad1n, i;;ocuk dogduktan sonra on be~ gun kan gorse, sonra on be~
Lohusanm gun kan kesilse, sonras1nda kirk gunun tamam1nda bir gun daha kan gorse, kirk
durumlari
gunun tamam1 EbO Hanife (rh.a.)'ye gore lohusal1kt1r. c;:unku lohusal1k kirk gun,
hay1zdaki on gun gibidir. Ona gore nas1l hay1z1n on gunu ii;;inde aradaki temizlik
suresine itibar edilmezse, lohusan1n kirk gunu ii;;inde de aradaki temizlik suresine
itibar edilmez. Lohusal1g1 ay1nc1 olmaz.
EbO Yusuf ile Muhammed (rh a )'e gore ise bu kadin1n lohusallk suresi on be~
gundur. c;:unku on be~ gunluk temizlik suresi iki hay1z aras1nda nasll ay1nc1
oluyorsa, lohusal1kla hay1z aras1nda da ay1nc1 olur.
Kirk gunden fazla kan gorecek olursa, ilk dogum olmas1 durumunda kirk
gunun uzerindeki gunlerde ozurludur. $ayet lohusal1kta belli bir adeti varsa, adet
gunlerinin ustundeki gunlerde ozurludur. c;:unku on gun, hay1z1n ust s1nin oldugu
gibi kirk gun de lohusal1g1n ust sin1nd1r. Ve ResOlullah (s av),
1:·1 -:t
~..rr--1-
d . ~~It:'.).; Ll,[;2.Jjj
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _2tt
olmayan bir kand1r. Hay1z olamaz. Bu, c:;ok kuc:;uk bir c:;ocugun gordugu kan gibidir.
Zahiru'r-rivaye'nin ac:;1klamas1 ~udur: Hayz1n var olu~u, mumkun olu~una
bagl1d1r. Ya~ll bir kad1nin gordugu kan olay1nda, hay1z sayllmas1 imkan1 vard1r.
Oysa c:;ok kuc:;uk bir c:;ocugun gordugu kan farklld1r. Bu kan1 hay1z kan1 kabul etmek
mumkun degildir. c;:unku hay1z kan1 kabul edilmesi durumunda, buluga erdigine
hukmedilmesi gerekir. Oysa c:;ok kuc:;uk c:;ocuk buluga elveri~li degildir.
Muhammed b. Ibrahim el-Meydani (rh.a.)'ye gore uc:; gun veya daha fazla bir
[2/142]
sure ak1c1 bir kan gormesi durumunda hay1zd1r. Koruyucu bez (kursuf) uzerinde
gorulen, ak1c1 olmayan, 1slak az bir ~ey gormesi durumunda, hay1z degildir. Bu,
rahmin 1slakl1g1 olup, bununla hay1z sabit olmaz.
Bulug c:;agina geldigi halde henuz buluga ermemi~ buyuk bir k1z c:;ocugu
Miirah1kanm
(murahika) bir veya iki gun ve uc:;uncu gunun c:;ogunda kan gorurse hay1zl1 olmu~ durumu
olur. Bununla buluga erdigine hukmolunur. Bu, EbO Yusuf (rh a )'un goru~udur.
EbO Hanife (rh.a.) ve Muhammed (rh.a.)'in goru~une gore ise hay1zin en az1 uc:;
gun uc:; gecedir. $ayet bunun alt1nda bir sure kan gorecek olursa hay1z degildir.
Bunlan hay1z kitabinda ac:;1klam1~t1k.
246
Darim1, 1/224; EbO DavOd, Taharet, 112; Tirmiz1, Taharet, 94; lbn Mace, Taharet, 115; Taberan1, e/-
Mu'cemO'/-kebir, XXll/386; Beyhak1, es-SOnenu'l-kObra, 1/345; Heysem1, Mecmau'z-zevaid, 1/624.
212 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
Adet gOnlerinde on gun ak1nt1s1 olan bir kad1n1n ak1nt1s1, Ramazan ay1nda
Adet ak1nt1s1 imsaktan once y1kanamayacag1 bir zaman kalm1~ken kesilse, bu kad1n namaz1n1
kesilen
kadmm
k1lar, orucunu tutar. Bu gOnOn orucunu kaza etmez. Son yats1y1 ise kilar. Kaea
durumu karis1n1 bo~am1~sa ona donemez. c;:onkO imsaktan once hay1z1nin sona erdigini
kesin olarak bilmekteyiz. Binaenaleyh yats1 namaz1n1 k1lmas1 gerekir. c;:onkO
zamanin bir bolOmOne yeti~mi~tir. Orucu ise get;erlidir. GOnOn ba~indan itibaren
orut; tutmas1na engel bir durum yoktur.
Sayet adet gOnleri be~er gun ise ve imsaktan once akint1 kesilse imsaka kadar
y1kanabilecegi bir zaman bulunamazsa da imsak olsa orut; tutar ve o gOnO kaza
eder. Yani bu gOnde orut;lu gibi davran1r. Arna bu gOnO kaza etmesi gerekir.
c;:onkO y1kanmad1g1 sOrece hay1z1n1n bittigine hokum olunmaz. Bu yOzden imsak
an1nda orut; tutmas1na engel bir durum vard1r. Bu gOnOn orucu get;erli olmaz,
gOne~ doguncaya kadar kocas1nin geri donme hakk1 vard1r. Baz1 nOshalarda
"yats1y1 k1lar" ifadesi vard1r. Bu yanl1~t1r. c;:onkO yats1 zamanindan y1kanabilecegi
kadar bir zaman1 idrak etmemi~tir. Oyle ise yats1y1 kaza etmesi gerekmez. Sayet
gerekirse imsakin olmas1yla kocanin donme hakk1n1n bitmesi ve bu gOnde kad1n1n
tuttugu orucun get;erli olmas1 gerekir.
imsaka kadar y1kanabilecegi kadar bir zaman bulmas1 durumunda yats1
namaz1n1 kaza etmesi gerekir. 0 gOnkO orucu get;erlidir. lmsaktan sonra kocas1
donme hakkina sahip degildir. c;:onkO imsak1n olmas1yla namaz1n zimmetinde bort;
olarak farz olduguna hOkmetmekle onun temizlenmi~ oldugunu kesin olarak
bilmekteyiz.
Adet gOnleri on gOnden az olup gOne~in bat1ya meyletmesinden sonra ak1nt1
kesilirse ikindi zaman1 girinceye kadar koca donme hakk1na sahiptir. c;:onkO
kad1n1n temizlenmi~ olduguna hOkmedilmesi namaz1n zimmetine bort; olarak farz
olmas1 z1mn1ndad1r. Bu ise zamanin t;1kmas1 ile olup zaman1n girmesi ile degildir.
Binaenaleyh gOne~in bat1ya yonelmesinden (zevalinden) sonra kad1n hala hay1zl1d1r.
Temizlendigine hi.ikmedilmesi ikindi vaktinin girmesi iledir. c;:onkO bu durumda
ogle namaz1 zimmetine bort; olur.
Adet gOnleri be~er (gun) olan hristiyan bir kad1n1n ak1nt1s1 y1kanma imkan1
Adetkam
kesilen bulunmayan bir zamanda kesilir de Ramazan ay1nda fecir dogarsa (sabah olursa),
hristiyanm, sonra da bu kadin mOslOman olursa, o gOnO orut; tutar. Sonra kaza etmez. Yats1y1
mi.isli.iman
olma kliar. Kaea geri donme hakkina sahip degildir. c;:onkO hristiyan olana y1kanma emri
durumu yoktur. Akintinin kesilmesiyle hay1z1 hOkmen bitmi~tir. c;:onkO onun y1kanma
mecburiyeti yoktur. Bu, adet gOnleri on gun olan ve imsaktan once mOslOman
[2/143) olan bir kadin1n temiz oldugu gibi temizdir. Yats1 namaz1n1 k1lmas1 gerekir. Ertesi
gOnkO orucu yeterlidir. Kocanin da geri donme hakk1 yoktur.
Sayet mOslOman olduktan sonra ak1nt1 kesilir ve y1kanabilecegi kadar zaman
bulamaz da fecir dogarsa (sabah olursa), o gOnOn orucunu tutar. Daha sonra da
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _213
kaza eder. Kocas1n1n da geri donme hakk1 vard1r. Bu hak, gune~ doguncaya kadar
devam eder. c;:unku kan, musluman olduktan sonra kesilmi~ olup, adet gunleri de
on gunden az oldugundan, y1kanmas1 gerekmekte idi. Y1kanmad1g1 veya bir
namaz zamani ge~medigi surece hay1zinin bittigine hukmolunamaz. Bunun i~indir
ki ertesi gunku orucu yeterli degildir. Gune~ doguncaya kadar kocan1n geri donme
hakk1 vard1r.
Hakimu·~-$ehid, "Yats1y1 kllar" demi~tir.
TERAViH NAMAZI
Teravihin hukumlerinin bilinmesine ihtiya~ vard1r.
Ommet-i Muhammed teravihin me~ru ve caiz olduguna dair icma etmi~tir.
llim ehlinden kimse bunu inkar etmemi~tir. Ancak -Allah koklerini kurutsun- [2/144]
Raf1zller inkar etmi~lerdir. Bunu Muhammed (rh.a.) soylemedi. Ba~kalari dile getirdi.
Teravih namaz1 ile ilgili a~1klamalar on iki bolumden ibarettir.
Birinci Bolum: Rekatlarm Say1s1
Teravih namaz1, vitir namaz1 hari~ Hanefilere gore yirmi rekatt1r.
Teravihin
rekat say1s1
ve cemaatle
k1hnmas1
214 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu't-Mebsfit
Malik (rh a) "sun net olan, otuz alt1 rekatt1r" demi'?tir. Malik (rh a )'in gbrU'?U ile
uygulama yapmak, onun yolundan gitmek isteyenin, EbO Hanife (rh a )'nin dedigi
gibi yapmas1 daha uygundur. Sunnet oldugu '?ekilde (cemaatle) yirmi rekat k1lar.
Kalani da tek ba'?1na kllar. Her iki selam dart rekat olmak uzere. Bu biz Hanefilerin
goru'?udur.
$afii (rh a), "Malik (rh a )'in dedigi gibi, hepsinin cemaatla k1l1nmasinda bir
zarar yoktur" demi'?tir Bu, onun nafileleri cemaatle kllman1n mustehap oldugu
gbru~une dayarnr. Biz Hanefilere gore ise nafileleri cemaatle (teravih d1~inda)
kllmak mekruhtur.
$afii (rh a) nafileyi farza k1yas etmi'?tir (unku nafile farza tabidir. Farzin
ak1~1nda gider. Oyle ise onun hukmunu al1r. Biz Hanefilerin delili ise ~udur: Nafile
ibadetlerde aslolan gizli yapllmas1d1r. Mumkun oldugu kadar onlari duyurmaktan
sak1nmak gerekir. Oysa kar~1tlarim1zin sbyledigi gibi olmas1 durumunda, a~ikar
yapma sbz konusu oldugundan, onunla uygulama yapllmaz. Farz ise bundan
farkl1d1r. (unku farz, duyurma ve a~ikar yapma esasina dayan1r. Cemaatte ortaya
\1karma ve duyurma vard1r. Onun i\in de (farzlar) cemaatle k1l1nmaya daha lay1kt1r.
$u da bizim gbru~umuzO a\1klar: $ayet nafilelerin cemaatle kllinmas1
must~hap olmu~ olsayd1, gece teheccude kalkanlar da cemaat yaparlard1. (unkO
tek ba~ina ve cemaatle k1l1nabilen namazlarda, cemaatle k1lmak daha faziletlidir.
Oysa ne ResOlullah (s.a.v.) dbneminde ne sahabiler (ra) dbneminde, ne de onlardan
sonra gelen tabiin dboeminde bu namaz1n cemaatle k1l1nd1g1na dair bir rivayet
gelmemi~tir. Bu gbru~te olmak, ummetin icma ettigine kar'?I olmakt1r. Bu ise
batild1r.
ikinci Boliim: Teravih, cemaatle mi yoksa tek ba~ina m1 k1hnir?
Tahavi (rh a) "lhtilafli'l-Olema" adl1 eserinde Mualla'dan, o da EbO Yusuf
Teravih
evde mi (rha)'tan ve Malik (rh.a.)'ten aktarm1~tir ki onlar sbylemi~lerdir. Evinde kllma imkarn
cemaatle mi varsa, k1raat sunneti ve benzeri hususlara dikkat ederek camide klld1g1 gibi evinde
k1hnir?
kllar.
$afii (rh a.)'nin eski gbru'?une gore teravih namaz1rnn yaln1z ba~ina kll1nmas1
daha faziletlidir. (unku bu durumda efdal (en ustUn) olan gizlilik vard1r.
Isa b. Eban, $afiilerden Bekkar b. Kuteybe el-Muzeni ve Ahmed b. lmran (rh a)
ise cemaatle kllman1n daha faziletli ve guzel oldugu gbru~undedirler. Alimlerin
(rh.a) genelinde de me~hur olan bu gbru~tUr. En dogru ve en guvenilir olan da bu
gbru~tUr. EbO Zerr (ra.) hadisi de bunun delilidir. ResOlullah (sa v) Ramazanin
\lkmasina yedi gun kala \1km1'? ve sahabilere gecenin U\te biri ge\inceye kadar
namaz kild1rm1'?t1. (1kmasina alt1 gun kala mescide <;1kmad1. Be'? gun kala \1kt1. Bize
gece yaris1na kadar namaz k1ld1rd1. Biz, "ya ResOlullah ! Bize nafile k1lmaya f1rsat
versen" demi~tik, 0 (sav)'da,
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 215
tl!li1
-
Jili- .,:;1,•
. y
~ '11 ..:.3 J , :.... t;\i1 ,, I ,_ :
. .r-: ~ r- ~ e~r:.r
~..b-L.:...o
: - .: l.45 ~ t.fIL;.; .:iii ....r'·J J~
.JY ~ J:-
-~ ~I .JY
- •·
. c.,L;U:
.r ,.Ll.JJJ\ -8
: ...l....!'.\•I\
'-? , . ~ !J'.. -- J ~
~t·!C.
.: ' r-:-:-
"Benim ve benden sonra ra~it halifelerimin sunnetine sanlimz"249
buyurmu~tur. Omer (r.a.), sahabilerin ileri gelenleri ile teravih namaz1n1 cemaatle
247
Abdurrezzak, Musannef, IV/254; lbn EbO $eybe, Musannef, 11/164; Ahmed b. Hanbel, MOsned,
V/159; Ebo DavOd, $ehri-Ramazan, 2; Tirmizi, Savm, 81; Nesai, Sehv, 103; lbn Mace, lkametu's-
Salat, 173; lbn Huzeyme, Sahih, 111/337; lbn Hibban, Sahih, Vl/288; Beyhaki, es-SOnenQ'/-kObra,
11/494.
248
Ali el-Muttaki, KenzQ'/-ummal, Xll/798; Nevev1, Tehz/bQ'/-esma, 11/332; lbn Abdilber, et-Temhld,
Vlll/119.
249
Ahmed b. Hanbel, MOsned, IV/126; EbO DavOd, Sunnet, 5; Tirmiz1, llim, 16; lbn Mace, Sunnet, 6;
lbn Hibban, Sahih, 1/178; Taberani, el-Mu'cemQ'/-keb/r, XVlll/245; Hakim, MOstedrek, 1/174;
Beyhak1, es-SDnenQ'/-kubra, X/114.
216_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
k1lm1~t1r. Ali (r a.) de buna raz1 olmu~tur. Hatta bldukten sonra O'na hay1r dua
etmi~tir. Kendisi de dbneminde bunu emretmi~tir.
Teravihi Ki~i bu namaz1 evinde kilsa gunahkar olmaz.
evde kilmak
ibn Omer, Ibrahim, Kas1m ve Salim es-Savvaf (r.a.) boyle yaparlard1. Ne var ki
a\1klad1g1m1z nedenlerden dolay1 cemaatle k1l1nmaya daha lay1kt1r.
Dorduncu Bolum: Her iki tervihadan sonra beklemek
Teravihte Bu mustehapt1r. Ebu Hanife'den (rh a) boyle rivayet edilmi~tir. (unku bu
dart rekatta
bir
namaza teravih denilmesinin nedeni, istiharat anlam1 ta~1d1g1 i\indir. Bu usul,
dinlenmek seleften (ge\mi~ salih ki~lilerden) ve harameyn (Mekke ve Medine) ahalisinden
allnm1~t1r. Malik (rh a )'ten bize hikaye edildigine gore Mekkeliler her iki terviha
aras1nda yedi (~avt) tavaf yaparlard1.
Imam be~ tervihan1n sonunda istirahat edecek olsa, baz1lanna gore bunda bir
zarar yoktur. Boyle yapmak ise, harameyn ahalisine ayk1nl1k olacag1ndan bir anlam
ta~1maz. Dogru olan, anlatt1g1m1z gibi iki terviha aras1nda beklemek ve
dinlenmektir.
Be~inci Bolum: Teravihe niyetin niteligi
Teravihte Niyet konusunda da anla~mazllk vard1r. Dogru olan; teravih namaz1na veya
niyet sunnete yahut gece namaz1na diye, niyet edilmesidir. Mutlak olarak namaza niyet
edilmesi, teravih namaz1 yerine ge\mez. (unku bu namaz sunnettir. Sunnet
namazlar ise mutlak namaz veya nafile namaz niyeti ile k1l1nmaz. Hasan (b. Ziyad)
Ebu Hanife (rha)'den sabah namaz1n1n iki rekatl1k sunneti ile ilgili olarak, mutlak
niyet veya nafile niyeti ile caiz olmayacag1n1 nakletmi~tir.
[2/146] imam ikinci selama, ona uyan (Muktedl) ise birinci veya ikinci selama niyet
ederse bunun ge\erli olup olmayacag1 konusunda anla~mazl1k etmi~lerdir. En
dogru olan, teravihin bu niyetle ge\erli olacag1d1r. (unku bu gibi yerlerde niyet
bo~unad1r. (unku bu namaz, her ne kadar rekatlann1n say1s1 \Ok ise de bir cinsten
namazd1r. imam1n rekatlarla ilgili niyeti dikkate al1nmad1g1 gibi, cemaatinki de
al1nmaz. Imam ikinci dbrt rekat diye, birinci dart rekata niyet etse veya tersi olsa
hepsi bo~ad1r. Namaz1 ge\erlidir. Cemaatin de boyledir, bo~unad1r.
Teravihi Altinc1 Bolum: Teravihte okuyu~ {k1raat) miktan
hatimle
k1lmak Bizim Hanefi Alimlerimiz (rh.a) bu konuda anla~amam1~lard1r. Baz1lan,
namaz1n hafifletilmesi anlaminda olsun diye, ak~am namaz1ndaki kadar okunur,
demi~lerdir. (unku nafilelerin farzlara gore daha hafif olmas1 guzel olur. Bu, guzel
bir ~eydir. Boylelikle hatim yapmak da mumkun olabilmektedir. Teravihin hatimle
kilinmas1 da sunnettir.
Baz1lan ise, her rekatta yirmi ila otuz ayet okunur, demi~lerdir. Bunun delili
Omer (r.a.)'dan yapllan ~u rivayettir: Omer U\ imam \ag1rm1~, okumalanni istemi~,
Namaz Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _217
birine her rekatta otuz, birine her rekatta yirmi be~ ve birine de her rekatta yirmi
ayet okumasm1 emretmi~ti.
Hasan, EbO Hanife (rh a )'den rivayet ediyor ki, EbO Hanife (rh.a.) her rekatta on
ayet veya ona yak1n okurdu. En guzel de budur. c;:unku teravihte sunnet olan, bir
kez hatim yapmakt1r. EbO Hanife (rh a.)'nin i~aret ettiginde, teravihte bir kez hatim
yapllm1~ olmaktad1r. c;:unku ay1n tamam1nda, teravihlerin rekatlannin say1s1 alt1
yuzdur. Kur' an ayetleri de alt1 binden biraz fazlad1r. Her rekatta on ayet okununca,
teravih namazlar1 boyunca hatim gerc;ekle~mi~ olur. Omer (r a.)' den nakledildigi gibi
olmu~ olsa, iki veya uc; hatim yap1lm1~ olur.
Kadi Imam Muhsin el-Mervezl (rh a) diyor ki, bana gore en faziletli olan, her
on gunde bir hatim yapmakt1r. Bu da Omer (r a )'in uc; imamdan birine emrettigi
gibi, her rekatta otuz ayet veya ona yak1n okumakla olur. c;:unku Ramazan'm her
on gununun fazilet ac;1s1ndan kendine ait ozellikleri vard1r. Bu sunnette
ac;1klanm1~t1r. Hadislerde de anlatllm1~t1r.
250
lbn Huzeyme, Sah1h, 111/191; Beyhak1, $uabu'l-iman, 111/305.
218 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
Muhammed (rh.a )'den yapt1g1 rivayete uygun du~mektedir. Boyle olmakla beraber,
teravih namazinin, bzur yokken oturarak k1linmas1, sunnete ve gec;mi~ salih
ki~ilerin (selefin) uygulamas1na ayk1nd1r. Ho~ da olmaz.
Teravihte siinnet Sekizinci Bolum: Teravihi, iki rekatte bir selam ~eklindeki sunnet
olan iki rekatta
bir selam yerine, miktara ekleme yaparak k1lmak.
daha ~ok rekat
k1lmak caiz Bu durumda ya ilk iki rekat1n bitiminde oturacak, ya da oturmayacakt1r.
midir? Oturursa anla~mazl1k vard1r. Daha dogru olan iki selam yerine gec;erli olacag1d1r.
(:unku her iki rekat bag1ms1z bir namazd1r. Bu nedenle ikinci iki rekat bozulsa,
sadece o bozulur. Ba~kas1 degil. Aynca aralan konu~ma anlam1na bir selamla da
ac;1lmam1~t1r. Bu namaz1n gec;erli olmas1 daha dogrudur.
Her iki rekatta oturmak sureti ile alt1 veya sekiz rekat kilm1~ olsa, bu durum
ic;in evvelki alimler ile sonraki alimler aras1nda anla~mazllk vard1r. Evvelki alimler de
aralannda anla~amam1~lard1r. Baz1lan bu konuda anla~mazl1k vard1r, demi~tir. EbO
Yusuf ve Muhammed'e (rh.a) gore mustehap olan say1 kadar rekat gec;erlidir. Bu
da dart rekatt1r. (:unku dbrtten yukan c;1kmak nafile namazlarda mustehap
degildir.
EbO Hanife (rh.a.)'ye gore ise caiz olan say1 kadar rekat gec;erlidir. Bu da
Camiu's-sagir rivayetinde alt1 rekatt1r. Kitabu's-Salat'da gec;en rivayette ise sekiz
rekatt1r.
EbO Hanife (rh a.)' den ~az bir rivayette ~byle denilmektedir. Bir selamla on
rekat k1lsa be~ defa selam vermi~ gibi gec;erlidir. Fakat mekruhtur. (:unku bu
ac;1kc;a gbrunu~e ayk1nd1r.
Camiu's-sagir'1n rivayetinde ilk iki rekat1n sonunda oturmaks1z1n, bir selamla
k1l1nan dart rekat, k1yasa gore gec;erli degildir. Muhammed (rh a) ve Zufer (rh a.)
bu nu kabul etmi~lerdir. Bu ayni zamanda EbO Hanife (rh a )'den gelen iki rivayetten
birisidir. lstihsana gore ise caizdir. Bu, EbO Hanife (rh a) ve EbO Yusufun (rh a)
goru~udur.
Bu namaz1n iki rekat yerine de gec;meyecegini sbyleyene gore ~uphesiz ilk iki
[2/148] rekat1 kaza etmesi gerekir. lkinci iki rekat1 kaza etmesi gerekir mi? EbO Hanife'ye
(rh a) gore ister ikinci iki rekata bilerek, ister yanilarak ba~las1n, gerekmez. EbO
NamazKitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 219
Yusuf'a (rh.a.) gore ise bilerek ba~lam1~sa kazas1 gerekir. Yanilarak ba~lam1~sa
gerekmez.
Bu namaz1n ilk iki rekat1 ge<;:erlidir, diyenlere gore bilerek ba~lam1~sa ikinci iki
rekat1 kaza etmesi gerekir. Yanllarak ba~lam1~sa gerekmez. Bu, EbQ Hanife (rh.a.) ile
EbQ Yusuf (rh.a.) aras1nda ittifakla boyledir. (i..inki..i birinci iki rekat ge<;:erli olunca,
ikinci iki rekata ba~lamak da dogru olur. Bilerek ba~lam1~sa, onu tamamlamas1
gerekir. Buna gore bir ki~i, her birinde i..i<;:er rekat, bir oturu~ olmak i..izere on
selamla teravih namazin1 kilsa ge<;:erlidir. Teravih ondan di..i~er. Muhammed (rh.a)
ile Zi..ifer'e (rh a) gore ise di..i~mez.
Bi..iti..in teravihi, her iki rekat1n sonunda oturmak sureti ile tek selamla k1lsa,
dogru olan, bunun bi..iti..in teravih i<;:in ge<;:erli oldugudur. Bu, iki rivayetin en dogru
olanid1r. Her iki rekatta oturmam1~sa, EbQ Hanife (rh a) ve EbQ Yusuf'un (rh.a.)
gori..i~lerine k1yasla gori..i~ler aras1nda anla~mazl1k vard1r. Dogru olan iki rekat1nin
ge<;:erli olacag1d1r.
Dokuzuncu: Boli.im: Teravih namazmda ~i.ipheye di.i~mek
lmamm on
imam on defa selam verdi mi vermedi mi, tereddi..it edildiginde, mezhebin selam
verdiginden
ge<;:erli gori..i~i..ine gore cemaat ferden iki rekat daha kllar. Boylelikle kesin olarak on
~iiphe
kez selam verilmi~ olur. Ferden k1l1nmas1 ise, nafile bir namazin cemaatle edilmesi
k1l1nmamas1 i<;:indir. (i..inki..i nafile namazlann cemaatle kllinmas1, (teravih d1~1nda)
a<;:1klad1g1m1za gore mekruhtur.
Onuncu Boli.im: <;ift rekatlann baz1sm1 baz1lanndan uzun k1lmak
Bu kerahetsiz caiz olmakla beraber, e~it olmalan daha faziletlidir. Teravihte
rekatlar
Arna iki rekattan ikincisinin birinciden uzun olmas1 durumunda, tereddi..itsi..iz farkh
bu mekruhtur. Ancak ka<;:1nilmas1 mi..imki..in olmayan bir durum varsa, bir ayet veya olabilir mi?
Baz1 alimler ise, Ramazan ay1 <;1kana kadar kaza edilebilir, demi~lerdir.
Diger alimler ise, ak~amm ve diger sunnet namazlarm kaza edilmedigi
gibi, bir daha kaza edilmez, demi~lerdir. Ancak sabah namazmm sunneti
Muhammed (rh.a.)'in El-As/ adh eserinde bilinene gore kaza edilir.
Butlin alimler, cemaatle kaza edilmeyecegi goru~undedirler. Kaza
edilenlerden olsa idi, zaman1nda kll1nd1g1 ~eklinde kaza edilirdi.
On ikinci Bolum: Teravihte c;ocugun imamhg1
Horasan alimleri (rh.a) bu nu caiz gbrmu~lerdir. lrak alimleri (rh a) ise bu nu caiz
gormemi~tir. Allah hepsinden raz1 olsun.
ZEKAT
(;;IS)1 '-:'l:S')
lmamlarin gune~i. buyuk zahit, Imam $eyh EbGbekir Muhammet b. Ebl Sehl
Es-Serahsl (rh.a.) dedi ki, zekat, sbzlukte artma ve <;ogalma anlam1ndad1r. Bundan
dolay1, ekin <;ogald1g1 zaman "zeka'z-zer'u" denilir. Zekata bu ismin verili~ nedeni;
Zekatm
anlam1 onun, dunyada verilenin yerini ba~kalarin1n almas1yla <;ogal1p artmas1ndan, ahirette
de sevaba neden olmasindand1r. Allahu Teala;
"'I:.~,_<~!- • '·:i...:
"'{ ~~.J'J r'~
~.Li..""!r,:Y
.11-·1: ,l;:.
~
"On/arm ma!!armdan sadaka (zekat) al; bunun!a on/an (gunah!ardan)
temiz!ersin" (et- Tevbe 9/103) buyurmu~tur.
Zekat, Allahu Teala'n1n emri ile, farz olmu~ bir ibadettir. Kur'an'da lman1n Zekatm
hiikmii
ui;;uncu unsuru olarak an1lm1~t1r. Allahu Teala ~oyle buyurur:
..iL.:u:; r_;..;.,.J ;;\Sjli ~~lJ ~~I r,Li!J ..t1 'iii .J1'i 0i ~~43i ~ ~ t-Jw~1 ~
~ 41 tk~ ',\ q" -: ::ii ?;::-- J
"Islam be~ temel uzerine kurulmu~tur, Allah (c.c.)'dan ba~ka ilah olmad1g1na
tan1kl1k etmek, namaz k1lmak, zekat vermek, ramazan orucu tutmak ve oraya
gidebilenlerin Kabe'yi haccetmeleri" 251
Zekat1n farz olu~u, Allahu Teala'n1n emri ile sabittir. Farz olu~ nedeni ise; Zekatm
nedeni
~eriat1n (dinin) neden k1ld1g1 ~eydir. 0 da mald1r. Allahu Teala:
~ ~~ HJlyt ~ ,l;:. ,
"On/arm mallanndan sadaka (zekat) al... " (et-Tevbe 9/13) buyurmu~tur.
Bundan dolay1, verilmesi farz olan ~ey, mala baglan1r ve "mal1n zekat1"
denilir. Farz olan ~eyler nedenlerine baglan1rlar. Arna mal, sahibinin zenginligine
itibarla nedendir.
Peygamber (sa.v.) Muaz b. Cebel (r.a)'e;
Dinde
"Onlara, Allah 'm kendi!erine, zenginlerinden a!mtp, fakir!erine verilecek bir zenginlik
sadaka (zekat) farz k1/d1gm1 ogret. "252 buyurmu~tur. ol~iisii
251
Ahmed b. Hanbel, MOsned, 11/26; Buhar1, Iman, 1; MUslim, Iman, 16; Tirmiz1, Iman, 3; Nesa1, Iman,
13.
252
Buhar1, Zekat, 62; Muslim, Iman, 19; Tirmiz1, Zekat, 21; Nesa1, Zekat, 1; lbn Huzeyme, Sahih, IV/23.
222 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
Zenginlik ancak, miktan belirli bir malla gerr;ekle~ir. Bu da, ~eriat (din)
sahibinin ar;1klamas1 ile sabit olan nisapt1r. Nisap ancak, art1c1 olma (nema)
ozelligine itibarla zekat1n farz olu~una nedendir. $uphesiz verilmesi farz olan,
maim fazlas1ndan bir k1s1md1r. Allahu Teala ~oyle buyurmu~tur:
~ ;.J1j0A1~l.4 a.;)G_j ~
"Sana iyilik yolunda ne harcayacaklanni sorarlar. lhtiyar; fazlasmt de." (el-Bakara
[2/150] 21219) Afv, fazla demektir. Buna gore zekat1n nedeni, artan nisap oluyor. Bundan
dolay1 zekat, nisaba ve saime hayvanlara baglanir. Mesela "saimenin zekat1 ",
"ticaret mal1n1n zekat1" denilir.
Zekat1n nedeninin nisap olu~unun delili; nisab1n katlanmas1 ile, verilecek olan
miktarin da katlanmas1d1r. $ayet denilirse ki; "yilin tekrarlanmas1 ile, tek bir
nisaptaki zekat da tekrarlan1r. Oysa y11in ger;mesi, zekat ir;in neden degil,
ko~udur." Biz de ~u cevab1 veririz: "Zekat1n tekrarlan1~1, artmanin yenileni~inden
dolay1d1r. (unku artma (nema), ancak bir sure ile gerr;ekle~ir. Din ($eriat) bu sureyi,
insanlara kolayl1k olsun diye bir y1I olarak takdir etmi~tir. Artmanin anlam1nin
yenilenmesiyle yil tekrar eder. Nedenin yenilenmesi itibariyle de zekatin farz olu~u
yenilenir.
Bunu boylece anlad1ktan sonra deriz ki: Muhammed (rh.a) el-As/ ad\1 eserinde
zekat konusuna, hayvanlann zekat1 ile ba~\am1~t1r. Bu nu da ResQlullah (s a.v.)'in
yaz1\anna uymak ir;in yapm1~tir. (unku onlann hepsi hayvanlann zekat1 ile
ba~lamakta idi. Denildi ki Araplar hakk1nda i~in temeli buydu. Onlar hayvan
sahipleriydiler. Hayvanlan mallann en degerlisi kabul eder\erdi. Yine denildi ki
Muhammed (rh.a) konuya hayvanlann zekat1 ile ba~lad1. (unku saime hayvanlann
zekat1nda icma vard1r. Anla~mazl1k olanlan uzerine dayand1rmak ir;in hakk1nda
icma olanla ba~lad1.
Develerin Saime olan (yil1n yandan fazlas1n1 k1rlarda otlayarak beslenen) di:irt devede
zekat1
zekat yoktur. (unku Ali (r a )'den rivayet edilen bir hadiste Peygamber (s.a.v );
"Kimin yanmda sadece dart deve varsa ona zekat yoktur. Deve say1s1 be~
oldugunda, bir koyun zekat vard1r. "253 buyurmu~tur.
Bu konuda. Resulullah (s a.v )'dan gelen haberler birle~mi~tir. Om met de
bunda icma etmi~tir.
Denildigine gore nisaplarda degerler dikkate al1n1r. 0 zaman bir koyunun
degeri be~ dirhem, iki ya~1na basan bir di~i devenin degeri de kirk dirhemdi. 0
halde be~ devede zekat1n farz olmas1, iki yuz dirhem gumu~te farz olmas1 gibidir.
253
Buharl, Zekat. 37; lbn Huzeyme, Sahih, IV/16; Darekutnl, SOnen, 11/113.
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _223
Deveye fiat takdir edilirken iki ya~1ndaki di~i devenin se<;ili~i, zekata konu olacak
develerin en du~ugunun iki ya~1na basan di~i deve olu~udur.
On devede iki koyun, on be~ devede Li<; koyun, yirmi devede dort koyun,
yirmi be~ devede bir tane iki ya~1na basan di~i deve (Bintli mahaz) zekat verilir.
Peygamber (s.a.v.) den gelen haberler bunda birle~mi~tir. Ali (r.a )'den gelen ~az bir
rivayetin d1~1nda, alimler (rh a )'de bunda goru~ birligine varm1~lard1r.
Ali (r a.)'den gelen bir ~az rivayete gore; yirmi be~ devede be~ koyun, yirmi alt1
devede iki ya~1na basm1~ bir di~i deve verilir. Sufyan es-Sevrl (rh a.): Bu, Ali (r.a )'den
rivayette bulunan ki~ilerden kaynaklanan bir yanilg1d1r, der. c;:unku Ali (r a) boyle
demeyecek kadar alim idi. Bu durumda, hayvanlardaki iki nisap arasinda zekat d1~1
bir fazlal1k (vekas) b1rakmadan iki nisab; biri digerine eklenmektedir. Bu da zekat
kurallarina ayk1rid1r. c;:unku zekatta kural; nisaplar aras1ndaki fazlal1g1 (vekas) nisab,
yani farz olan miktar, onu da yine art1~1n (vekas1n) izlemesidir.
Deve say1s1 otuz alt1 oldugunda Li<; ya~1na basm1~ bir di~i deve (Bintli lebOn),
kirk alt1 oldugunda dort ya~1na basm1~ bir di~i deve (H1kka), altm1~ bir oldugunda
da be~ ya~1na basan bir di~i deve (Cezea) verilir. Bu, zekat olarak verilen develerin
ya~ olarak en yuksegidir. c;:unku bundan sonrakiler; on di~ini b1rakan yani alt1
ya~1ndaki deve ve az1 di~ini yaran yani sekiz veya dokuz ya~1ndaki develerdir.
Bunlar da zekat olarak al1nmaz. c;:unku Peygamber (sav) zekat memurlarini,
insanlarin mallarin1n en degerlilerini almaktan yasaklam1~t1r.
Bir ya~1n1 tamamlay1p iki ya~1na giren di~i deveye anas1ndaki bir ozellikten [2/151]
dolay1 "bintli mahaz I ._,.;.i;..J1 0 " denilir. c;:unku yavru bu ya~a gelince anas1
tekrar "mehaz" yani gebe olur. Allahu Tea la ~oyle buyurur:
Dort ya~1n1 bitirip, be~ ya~1na basan deveye "cezea I ~~i" denilir. Bu
isimlendirme de, o devenin di~lerindeki bir ozellik dolay1s1ylad1r. Bunu deve
sahipleri iyi bilir.
Develerde altm1~tan sonras1nda zekat, say1daki art1~a gore artar. Yetmi~ alt1da
iki ya~ina giren iki tane di~i deve, doksan birden yuzyirmiye kadar, iki tane dort
224 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
ya~1na giren di~i deve verilir. Bu nisap miktarlan, hem hadislerin ittifak1, hem de
alimlerin icma1 ile sabittir. Bundan sonrasindaki sayilarda alimler goru~ aynl1g1na
du~mu~lerdir.
Biz Hanefilere gore yuzyirmiden sonra nisap yeniden ba~lar, Fazla miktar be~e
ula~1nca yani deve say1s1 yuzyirmibe~ olunca dart ya~1na girmi~ iki tane di~i deve ve
bir koyun, yuzotuz da iki tane dbrt ya~ina girmi~ di~i deve ve iki koyun,
yuzotuzbe~te dart ya~1na girmi~ iki di~i deve ve Lie; koyun, yuzk1rkta dart ya~ina
girmi~ iki di~i deve ve dart koyun, yuzk1rkbe~te iki tana dart ya~1na girmi~, iki tane
de iki ya~ina girmi~ di~i deve, yuzellide dbrt ya~1na girmi~ Lie; di~i deve verilir.
Bundan sonra zekat yeniden ba~lar. Yuzellibe~de be~ ya~ina giren Lie; di~i deve
(h1kka) ve bir koyun, yuzaltm1~da Lie; h1kka iki koyun, yuzaltm1~be~te Lie; h1kka Lie;
koyun, yuzyetmi~te Lie; h1kka dbrt koyun, yuzyetmi~be~te Lie; h1kka ve iki ya~1na
girmi~ bir di~i deve ( bintli mahad), yuzseksenalt1da Lie; h1kka ve Lie; ya~1na basm1~
bir di~i deve (bintli lebOn), yuzdoksanalt1dan ikiyuze kadar dart h1kka verilir.
ikiyuzde yukumlu isterse her elli ic;in bir h1kka olmak uzere dart h1kka, isterse her
kirk ic;in bir bintli lebOn olmak uzere be~ bintli lebOn verir.
lkiyuzden sonra zekata, anlatt1g1m1z ~ekilde yeniden ba~lan1r.
Malik (rh a) yuzyirmiden sonra her kirk deve ic;in bir bintli lebOn, her elli deve
ic;in de bir h1kka verilmesi gerektigi gbru~undedir. Nisablar aras1ndaki fazlal1k
(vekas) dokuzar dokuzar gider. Yuzyirmiden sonras1nda, yuzotuza kadar, fazlal1k
zekata tabi degildir. Yuzotuzda bir h1kka ve bir bintli lebOn verilir. ~unku bu
say1da bir elli, iki de kirk vard1r. Yuzk1rkta iki h1kka bir bintli lebOn, yuzellide Lie;
h1kka, yuzaltm1~ta dart bintli lebOn, yuzyetmi~te bir h1kka Lie; bintli lebOn,
yuzdoksandan ikiyuze kadannda Lie; h1kka bir bintli lebOn vermek gerekir. lkiyuzde
yukumlu isterse dart h1kka, isterse be~ bintli lebOn verir.
$afil (rh a) -bir yer haric;-, Malik (rh a.) ile ayni goru~tedir: Ona gore deve say1s1
yuzyirmiden bir tek fazla olunca, yuzotuza kadar Lie; bintli lebOn vermek gerekir.
Sonra iki imamin goru~leri birle~ir.
Malik'e gore yuzotuza ula~1ncaya kadar, yuzyirmiden sonras1 ic;in bir ~ey
gerekmez. Bu imamlann delilleri, Abdullah b. Omer ve Enes b. Malik (ra )'den
rivayet edilen ~u hadistir: Peygamber (s.a.v.) zekatla ilgili hususlan kaleme ald1rd1 ve
onu k1l1cin1n k1n1na koydu. Onu vefat edinceye kadar zekat memurlanna
gondermedi. EbObekir (r.a) ve Omer (r.a.) vefat edinceye kadar onunla uyulama
[2/152] yaptilar. 0 yaz1l1 emir ~byleydi:
il-.-- ~
: · -. I.!.l5 r../J : -·1 J5., ·· : ~ , .tiL.
· - 0, r.-'i .:..:.,; ~) 1~ '1.'.i1 ..:..,~1 : 1~1
- ~ .:.rrJ , - (J""" ~! _) •
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _22s
"Oeve!er yuzyirmiyi a~t1g1 zaman, her ktrkta bir binta /ebun, her ellide de bir
htkka verilir. "254 Ancak, Malik (rh.a.), hakk1nda deli I bulunan miktari dikkate alarak
bu fazlal1g1n ondan a~ag1 olamayacag1na yorumlad1. $afil (rh a) ise ~byle der:
ResOlullah (s.a.v) bu hukmu bizzat fazlal1g1n kendisine baglad1. Bu da tek bir
tanenin fazlal1g1 ile olur. $afil (rh a) fazlal1g1n bulunmas1 durumunda, her k1rkta, bir
bintl.i lebOnu gerekli gbrur. Bu (fazla olan) bir, verilmesi gerekeni belirlemesi
ii;;indir. Arna fazlal1g1n kendisinde, verilmesi gereken zekat borcu yoktur. $afil (rh a)
bu gbru~une EbO Davud ve lbnu'l-Mubarek (rh a.)' in rivayet ettigi bir hadisi deli I
gbsterir. Bu hadiste Peygamber (s.a v) ~byle buyurmu~tur:
"Deve!er yuzyirmiden bir tane fazla a/du mu, onda, De; binta lebQn
gerekir. " Hadis, bu konuda delildir. Bunun aklen ai;;1klamas1 da ~byledir: Zekat
255
olarak verilecek olan, her malda kendi cinsindendir. ~unku o, malin bir pari;;as1d1r.
$u kadar var ki, deve say1s1 az oldugu zaman din hem zekat vereni hem de zekat
alani gbzeterek, zekat1 ba~ka bir cinsten (koyundan) verilmesini istemi~tir. Be~
deve, az1msanmayacak bir mald1r. Onu zekat d1~1 b1rakmak yoksullari zarara
ugrat1r. Be~ devede bir deveyi zekat olarak vermeyi gerekli gbrmek de, mal
sahiplerine zarar verir. Devenin bir k1sm1n1 vermek suretiyle mal sahibi ve zekat
alan aras1nda ortakl1k ise eksikliktir. 256 l~te Islam, yukumlulerden zarari savmak ii;;in
deve az oldugu zaman, ba~ka bir cins malin (koyunun) zekat olarak verilmesini
istemi~tir. Deve i;;ok oldugu zaman, bu zorunluluk kalmam1~t1r. Dolay1s1yla zekat1n,
ba~ka bir cins maldan verilmesini istemenin anlam1 kalmaz. Zekat1n temel kural1,
hayvan say1s1 ve mal i;;ogald1g1nda nisab1n istikrar kazanmas1d1r. Nisablar aras1ndaki
miktar ve zekat olarak verilecek pay, belli bir malda sbz konusudur. Nitekim
davarin zekat1nda da mal say1s1 i;;ogald1g1nda verilecek olan hisse de i;;ogal1r. (Oi;;
yuz doksan dokuzdan sonra) her yuz koyunda bir koyun verilir.
Develerin en uygun ya~ta olan1 bintl.i lebOn (ui;; ya~1na basan) ve h1kka (dbrt
ya~ina basan)'d1r. ~unku zekat olarak verilen develerin en du~ugu bintl.i mehaz (iki
ya~ina giren di~i deve), en degerlisi de cezea (be~ ya~1na giren di~i deve)'dir. En
uygunu, ortada oland1r.
Ayni ~ekilde zekata tabi olmayan nisaplar aralarindaki miktarin (vekaslarin) en
uygunu da on'dur. ~unku ba~ta, zekattan muaf miktar be~, sonda da on be~ tir.
254
Buhar1, Zekat, 37; EbO DavOd, Zekat, 4; Tirmiz1, Zekat, 4; Nesa1, Zekat, 5.
255
EbO DavOd, Zekat, 4; Darekutn1, Sunen, 11/116; Hakim, MOstedrek, 1/552; Beyhak1, es-SOnenO'/-
kubra, IV/90.
256
Yani bir devenin bir pay1n1 zekat olarak vermek onu mal sahibi ile fakir aras1nda ortak duruma
getirmektir. Bu da ay1pt1r.
226 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsiit
Ortas1 on'dur. Bu en adil oland1r. Bundan dolay1 $afil ve Malikller her k1rkta bir
bintl.i lebOn, her ellide bir h1kka'n1n farz oldugu goru~unu ileri surduler.
Hanefilerin delili Kays b. Sa'd (rha)'in ~u hadisidir: Kays der ki: "EbObekir
Muhammed b. Amr b. Hazm (r a.)'a, "ResOlullah (s a v.)'1n, Amr b. Hazm'e yazd1g1
sadaka (zekat) mektubunu bana c;1kar" dedim . Mektubu c;1kard1. Onda ~oyle
yaz1yordu:
"Oeve say1s1 yuzyirmiden fazla oldugu zaman, faz/a/1k be~e vanncaya kadar
bir ~ey gerekmez. yuzyirmibe~ oldu mu, iki h1kka ve bir koyun verilir. "258 Bu rivayet
ac;1k olmas1na rag men ~azd1r. Onun ic;in, Ali ve lbn Mes'ud (r a J'dan gelen me~hur
rivayete gore yuzyirmiden soma farlza yeniden ba~lar.
Bu hadislere dayanarak Hanefiler ~u goru~u savunurlar; yuzyirmi devede iki
h1kka verilmesi gerektigi, rivayetlerin ittifak1 ve ummetin icma1 ile sabittir. Bu
hukum, ancak kendisi kadar guc;lu bir delille kald1nlabilir. Yuzyirmiden sonrasinda
farkl1 rivayetler olmasina rag men vacibi du~urmek caiz degildir. Hatta biz, "Amr b.
Hazm (r.a.)'1n rivayeti al1n1r, lbnu Omer (ra)'in hadisi de, fazlal1g1n c;okluguna -iki
yuze ula~1ncaya kadar olanina- yorumlanmal1d1r diyoruz", her k1rkta, bir bintl.i
lebOn, her ellide, bir h1kka gerekir. ibnu'l-Mubarek (rh a.J'in hadisi ise, ~oyle
yorumlan1r; yuzyirmi deve uc; ki~i aras1nda ortakt1r. Bunlardan otuz be~i birinin,
k1rk1 birinin, kirk be~i de birinindir. Otuz be~ deveye sahip olaninki bir deve artt1g1
zaman, toplam1nda uc; bintl.i lebOn vermek gerekir. Yorumda biraz yad1rganacak
yonler varsa da, bu $afil (rh a)'nin gbru~unden daha uygundur. c;:unku o, (tek ki~iye
ait yuz yirmi birde) uc; bintl.i lebOnu gerekli goruyor. Oysa bu goru~ me~hur
hadislere ayk1nd1r. $afil (rha)'nin dedigi gibi yuzyirmiden fazla olan bir deve ic;in
zekattan bir pay aynlmazsa bu, zekat konusundaki prensiplere ters du~er. c;:unku
zekata tabi olmayan bir mal1n -mesela yuk devesi ve yemle beslenen deve gibi-
ilavesi ile farz olan zekat miktan degi~mez.
257
EbO DavOd, el-Merasi/, s. 128; Beyhak!, es-Sunenu'l-kubra, IV/92; bkz. Zeyle!, Nasbu 'r-raye, 11/240.
258
Ebu'l-Ala, TuhveW 'l-Ahvezi, 111/204; SuyOt!, $erhu Sunen-i lbn Mace, 1/129.
Zekiit Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _227
Konu ile ilgili olarak soylenebilecek sozun ozu ~udur: Nisaplann elliler ve
k1rklar ~eklinde tesbiti, icma ile sabittir. Arna hangisinin uzerinden zekat al1nmas1
daha efdaldir. Bu hususta anla~mazl1k vard1r. Amr b. Hazm (r.a.)'nin hadisine gore
zekat elliler uzerinden hesabedilir. Ellide, bir h1kka verilir. Arna h1kkan1n kuc;;ugu
bintli lebOn da verilebilmelidir. lbn Omer (r a )'1n hadisine gore ise zekat, k1rklar ve
ellilere gore hesabedilir. Hanefiler, Amr b. Hazm'in hadisindekini s1ray1 almay1 daha
uygun bulurlar. c;:unku zekatta, mal c;;ogald1g1 zaman nisab1n belli bir say1da
istikran esast1r. Nitekim s1g1rlann zekat1nda da s1g1r say1s1 kirk oldugunda, iki ya~ina
giren belli say1daki s1g1rlar da verilmek ko~uluyla, Lie;; ya~1na girmi~ bir s1g1r verilir.
Develerin zekat1 da ayn1d1r. Bundan dolay1, cezea (be~ ya~1na giren deve)
tekrarlanmad1. c;:unku hesaplama elliler uzerinden yapil1r. Ellilerde de cezea
verilmez. Arna cezea'dan kuc;;uk olan (ki o h1kkad1r) elliler tekrar ettikc;;e, o zekat
olarak devaml1 verilebilir.
Hanefiler, iki nisab aras1 miktann zekat1n1n, kendi cinsinden olan miktardan
daha fazla olabilecegini kabul etmiyorlar. lki h1kka verme hususunda yuzyirmi
deveden fazla olan miktar, yuzyirminin bir parc;;as1 gibi du~unulur. Nitekim bu, ayni
zamanda hadislerin ittifak1 ile sabittir. Bu hadisler, zekat1 eldeki malin kendi
cinsinden verme gerekliligini ic;;ermemektedir. Bundan dolay1 deve say1s1 yuzyirmiyi
gec;;ince - yuzyirminin bir parc;;as1 olarak iki h1kka, her be~ devede de bir koyun ve
bintu mehaz verilir. c;:unku art1k ba~ka bir deve verme imkan1 ortaya c;;1km1~t1r. Say1
yuzelli olunca Lie;; h1kka verilir. c;:unku yuzelli de Lie;; tane elli vard1r ve her elliden bir
h1kka al1n1r.
Saime (yllin yandan fazlas1n1 k1rda gec;;iren) hayvanlar, iki ki~i aras1nda ortak
iseler; her birinin pay1na, bunlar ortak olmasalard1, ne kadar zekat vermeleri
gerekir idiyse ancak o kadar vermeleri gerekir. Mesela develerde tek nisap olan be~
deve iki ki~i aras1nda ortak olsa, Hanefilere gore zekat gerekmez. $afil (rh.a.)'ye
gore ortaklardan her biri, -kendisine zekatin farz olmas1na ehil iseler ortak hayvana
zekat du~mesi ic;;in gerekli ko~ullann hepsi varsa- bu hayvanlara zekat gerekir. Bu
[2/154]
ko~ullar; ortak develerin suland1g1 kuyu ve kovan1n, hayvanlan guden c;;oban ve
gudulen otlag1n, onlan koruyan kopegin ayn1 olmas1d1r. Bu goru~un delili ~u
me~hur hadistir: ResOlullah (s a.v.) ~oyle buyurmu~tur:
I - ~:Li ..\..
'""'-e-' ~ ' ~ 0::-!
\i._ i1 : .. 0t<· Ll
_, J
ti~I
. .
G ; . ' : ..
~ 0::-! lJ~
! • : , '] - . . : ;, : ... ' .• ' ']
J ~r..o 0::-! ~
~ . • IL l 0 $:·: .JlA>-1 .;.
··..r-' ; .. . . .r'-
"Zekat korkusuyla ayn olanlar birle~tirilmez/er, birlikte o/anlar aynlmaz!ar. lki
ortaga ait a/an ma/da 259, ortaklar ada/et/e birbirlerine ba~vururlar.
260
Bizim "iki ortak" diye tercOme ettigimiz "halitan" kelimesini kimi alimier "iki ortak ki~i" kimi alimler
259
de "ortak mal" ~eklinde anlarlar. Biz, EbO Han1fe (rh.a.)'nin de tercihi olan anlam1 esas ald1k. (Geni~
bilgi i~in bkz. Tecrid-i Sar1h TercOmesi, V/212).
226_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsiit
Ortas1 on'dur. Bu en adil oland1r. Bundan dolay1 $afil ve Malikller her k1rkta bir
bintU lebOn, her ellide bir h1kka'n1n farz oldugu goru~unu ileri surduler.
Hanefilerin delili Kays b. Sa'd (rha)'in ~u hadisidir: Kays der ki: "EbObekir
Muhammed b. Amr b. Hazm (r.a)'a, "ResOIOllah (s.a.v)'1n, Amr b. Hazm'e yazd1g1
sadaka (zekat) mektubunu bana c;1kar" dedim. Mektubu c;1kard1. Onda ~oyle
yaz1yordu:
I:),,
:.r...r-j ~ ~ J,;10\5 w ~?1 ~_;;..;. 1 &..rj ~~ ~ ~~1..::.i~lj1~1
0 ,, $ --; ,, ... ,, ) ,. .... ,, J 0 .. ) ~ ,, ..
..;_~ lS \ ~ !~ ~ 0~
~ c...>~: ~,_j o~l:;~I\ j
... --!' '--?"
• •
~ u'""'!
\~ ~.,~~~lo
-" - ,. ~
,:j\ ..:;..~\)~
t;:. J';;- ...
\~\o
[ 2/153]
h.._:.J· l'.l~
.
I::~ . ~ .
. ~ .:..r..r:J
~ J- ~ lo•
"Deve say1s1 yuzyirmiden fazla oldugu zaman, faz/alik be5e vanncaya kadar
bir 5ey gerekmez. yuzyirmibe5 a/du mu, iki h1kka ve bir koyun verilir. "258 Bu rivayet
ac;1k olmasina rag men ~azd1r. Onun ic;in, Ali ve ibn Mes'ud (r.a )'dan gelen me~hur
rivayete gore yuzyirmiden sonra farlza yeniden ba~lar.
Bu hadislere dayanarak Hanefiler ~u goru~O savunurlar; yuzyirmi devede iki
h1kka verilmesi gerektigi, rivayetlerin ittifak1 ve ummetin icma1 ile sabittir. Bu
hukum, ancak kendisi kadar guc;lu bir delille kald1nlabilir. Yuzyirmiden sonrasinda
farkl1 rivayetler olmas1na ragmen vacibi du~Ormek caiz degildir. Hatta biz, "Amr b.
Hazm (r.a)'1n rivayeti alin1r, lbnu Omer (r.a.)'in hadisi de, faz\al1g1n c;okluguna -iki
yuze ula~1ncaya kadar olan1na- yorumlanmal1d1r diyoruz", her k1rkta, bir bintU
lebOn, her ellide, bir h1kka gerekir. lbnu'l-Mubarek (rh a )'in hadisi ise, ~oyle
yorumlan1r; yuzyirmi deve uc; ki~i aras1nda ortakt1r. Bunlardan otuz be~i birinin,
k1rk1 birinin, kirk be~i de birinindir. Otuz be~ deveye sahip olan1nki bir deve artt1g1
zaman, toplam1nda uc; bintU lebOn vermek gerekir. Yorumda biraz yad1rganacak
ybnler varsa da, bu $afil (rha)'nin gbru~unden daha uygundur. c;:unku o, (tek ki~iye
ait yuz yirmi birde) uc; bintO lebOnu gerekli goruyor. Oysa bu goru~ me~hur
hadislere ayk1nd1r. $afil (rh a )'nin dedigi gibi yuzyirmiden fazla olan bir deve ic;in
zekattan bir pay ayrlimazsa bu, zekat konusundaki prensiplere ters du~er. c;:unku
zekata tabi olmayan bir malin -mesela yuk devesi ve yemle beslenen deve gibi-
ilavesi ile farz olan zekat miktan degi~mez.
257
EbO DavOd, e/-Merasil, s. 128; Beyhak1, es-SOnenO'l-kObra, IV/92; bkz. Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/240.
258
Ebu'l-Ala, Tuhveta'/-Ahvezi, 111/204; Suy0t1, 5erhu SOnen-i lbn Mace, 1/129.
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _227
Konu ile ilgili olarak soylenebilecek sozun ozu ~udur: Nisaplann elliler ve
k1rklar ~eklinde tesbiti, icma ile sabittir. Arna hangisinin uzerinden zekat al1nmas1
daha efdaldir. Bu hususta anla~mazl1k vard1r. Amr b. Hazm (r a )'nin hadisine gore
zekat elliler i..izerinden hesabedilir. Ellide, bir h1kka verilir. Arna h1kkan1n ki..i<;:i..igi..i
binti..i lebCrn da verilebilmelidir. ibn Omer (r a )'in hadisine gore ise zekat, k1rklar ve
ellilere gore hesabedilir. Hanefiler, Amr b. Hazm'in hadisindekini s1ray1 almay1 daha
uygun bulurlar. c;:unki..i zekatta, mal <;:ogald1g1 zaman nisab1n belli bir say1da
istikran esast1r. Nitekim s1g1rlann zekat1nda da s1g1r say1s1 kirk oldugunda, iki ya~1na
giren belli say1daki s1g1rlar da verilmek ko~uluyla, i..i<;: ya~ina girmi~ bir s1g1r verilir.
Develerin zekat1 da ayn1d1r. Bundan dolay1, cezea (be~ ya~1na giren deve)
tekrarlanmad1. c;:unki..i hesaplama elliler i..izerinden yapli1r. Ellilerde de cezea
verilmez. Arna cezea'dan ki..i<;:i..ik olan (ki o h1kkad1r) elliler tekrar ettik<;:e, o zekat
olarak devaml1 verilebilir.
Hanefiler, iki nisab aras1 miktann zekatinin, kendi cinsinden olan miktardan
daha fazla olabilecegini kabul etmiyorlar. iki h1kka verme hususunda yi..izyirmi
deveden fazla olan miktar, yi..izyirminin bir par<;:as1 gibi di..i~i..ini..ilur. Nitekim bu, ayn1
zamanda hadislerin ittifak1 ile sabittir. Bu hadisler, zekat1 eldeki malin kendi
cinsinden verme gerekliligini i<;:ermemektedir. Bundan dolay1 deve say1s1 yuzyirmiyi
ge<;:ince - yi..izyirminin bir par<;:as1 olarak iki h1kka, her be~ devede de bir koyun ve
binti..i mehaz verilir. c;:unki..i art1k ba~ka bir deve verme imkan1 ortaya <;:1km1~t1r. Say1
yi..izelli olunca i..i<;: h1kka verilir. c;:unki..i yi..izelli de i..i<;: tane elli vard1r ve her elliden bir
h1kka al1n1r.
Saime (yli1n yandan fazlas1n1 k1rda ge<;:iren) hayvanlar, iki ki~i aras1nda ortak
iseler; her birinin payina, bunlar ortak olmasalard1, ne kadar zekat vermeleri
gerekir idiyse ancak o kadar vermeleri gerekir. Mesela develerde tek nisap olan be~
deve iki ki~i aras1nda ortak olsa, Hanefilere gore zekat gerekmez. ~afil (rh.a.)'ye
gore ortaklardan her biri, -kendisine zekat1n farz olmas1na ehil iseler ortak hayvana
zekat di..i~mesi i<;:in gerekli ko~ullann hepsi varsa- bu hayvanlara zekat gerekir. Bu
[2/154]
ko~ullar; ortak develerin suland1g1 kuyu ve kovan1n, hayvanlan gi..iden <;:oban ve
gi..idi..ilen otlag1n, onlan koruyan kopegin ayni olmas1d1r. Bu gori..i~i..in delili ~u
me~hur hadistir: ResOli..illah (s.a v.) ~oyle buyurmu~tur:
I ~ ~~ li , ~ - .- : t5 L.;
. .L \~ iI tP. - : .i1J I : - ~ -. ~:, ~ . - , : : ' - .. ' . • ' ~
"""'¥ !
. '"' J ~ ~ ~
. - • , tP...- '-'
!
jA! J (.rt;;.. tP. ~
~ . 'IL, I 0 f ·: l.J\.A,;.\ ·:-
·-.r-' ; -· . . .r!.
"Zekat korkusuy!a ayn olan!ar birle!}tiri!mez!er, birlikte o!anlar ayn!mazlar. lki
260
ortaga ait olan ma!da 259, ortak!ar adaletle birbir!erine ba!}vurur!ar.
Bizim "iki ortak" diye tercume ettigimiz "halitan" kelimesini kimi alimler "iki ortak ki~i" kimi alimler
259
de "ortak mal" ~eklinde anlarlar. Biz, EbQ Hanife (rh.a.)'nin de tercihi olan anlam1 esas ald1k. (Geni~
bilgi ic;in bkz. Tecrid-i Sarih Tercumesi, V/212).
228_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
Yahya b. Said el-Kattan (rh a.): "lki hallt (ortak) ayni kova ile ve ayn1 havuzda
sulanan, ayni c;obanin guttugudur" der. Peygamber (s.a v) bu hadiste, birlikte
olanlari ay1rmay1 yasaklam1~t1r. Bunun anlam1 ~udur: Nisap, malin tamamina gore
tesbit edilir. Paylara gore degil. Ayrica ResOlullah (s.a v) kar~il1kl1 ba~vurmada
ortakl1ga itibar etmi~tir. Kar~il1kl1 ba~vurma da ancak zekat farz olduktan sonra
yani mal nisaba ula~1nca soz konusudur. Bu gosteriyor ki, zekat1n farz olmas1 ic;in
ortakl1g1n etkisi vard1r. $oyle ki: ortak mal, zekat yukumlusune ait nisap miktari
mulktL.ir. Dolay1s1yla tamam1 bir ki~iye ait oldugundaki gibi, nisaba ula~an ortak
malda da zekat gerekir. Arna ortaklardan birisi zimml261 veya mukatep 262 olursa
durum farkl1d1r . (unku o, zekat yukumlusu degildir.
Nisaba ula~an ortak mala zekat1n farz olu~unun diger bir gerekc;esi de ~udur:
Ortakl1k, ortaklardan her birine du~en bak1m masraflarini hafifletir. Masraflann
azl1g1n1n da, zekat1n farz olu~unda (vucObunda) etkisi vard1r. Bundan dolay1, y1l1n
yaridan fazlas1n1 k1rlarda otlayarak beslenen hayvanlara (saimeler) zekat gerekir.
Arna ah1rlarda ot yiyerek beslenenlere (alOfe) gerekmez. Yine bu yuzden, $ari,
yagmurla sulanan arazilerin urunlerine onda bir, kova ve deve ile sulananlara
yirmide bir zekat koymu~tur.
Hanefilerin delili, Peygamber (sa v.)'in ~u hadlsidir:
;lSjJ·11~
~ ~ u-:""'
-·H r-
_::.i1: :
~ ~J
-·t!~ If
i ~1 ..:..]l.5 1~ •1 -.r""
. ·-i1~L.j
"Bir kimsenin saimesi kirk koyundan a~ag1 oldugu zaman onda zekat
yoktur. "263 Zekat1n farz olmas1 ic;in, mal sahibinin nisaba malik olmas1 gerekir.
Burada ise, ortaklardan her birinin pay1 k1rktan a~ag1d1r. Peygamber (s.a v) ~oyle
buyurmu~tur;
260
Buhar!, Zekat, 33, 34; Ebu Davud, Zekat, 4; Tirmiz!, Zekat. 4; NesaT, Zekat. 5.
Zimm! I .;.-lli: Islam ulkesi vatanda~1 olan gayrimuslim erkek. Gayrimuslim kadina ise "zimmiyye"
26 1
denir. Kendilerine bu hakk1n tan1nd1g1 kimseler "ehl-i zimmet" diye isimlendirilir. ~unku bunlar
Muslumanlann guvencesi altina girmi~ ve bir tak1m haklara sahip olmu~lard1r.
Kitabet/~\.::SJl-Mukatebe/W~I: Efendisi ile kolesi aras1nda bir bedel uzerinden koleligin sona
262
erdirilmesi amac1yla yapilan akiddir. Bu akid geregi ustlendigi bedeli odedigi anda kole ozgurlugune
kavu~ur. Kole bu aktin gerc;ekle~tigi andan itibaren kullanim ozgurlugune ve mal edinme hakkina
sahip olur. Bu sayede kendi ad1na c;ali~1r. Kitabet bedelini odeyince de ozgur olur. Boyle bir akid
yapan koleye mukateb denir.
263
Muvatta, 1/263; Abdurrezzak, Musannef, 1vn; lbn Ebu $eybe, Musannef, 11/366; lbn Huzeyme,
Sahih IV/16; Darekutnl, Si.inen, 11/93.
264
Darim!, Zekat. 25; Ahmed b. Hanbel, Mi.isned, 11/434; Buhar!, Vasaya, 9; lbn Hibban, Sahih, Vlll/165 .
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _229
pahal1l1g1na gore degi~ir. $afil (rh.a.)'ye gore iki ya~ grubu aras1ndaki fark, iki koyun
veya yirmi dirhem gumu~ olarak takdir edilir. Onun dayanag1, Peygamber (s.a.v)'in:
: ~ ·l .:.;='
.:..r..r · ,:G ~ -- t;,~l il... ~l ~
J JJ -
!1..a.J1
-- '-' -
hJ
~-I
!l~ .:,,). ...:_:., ...Ll · ..:...;_ · : -
• · ~ - -- t../- · · J 0-°
~~ Jt ~G ~iJ t;,l,:.l uf>G..A ~ ~l ~ f3 .)µ '~ J -:: ~I~ l.;.),j~
~ - - .: . I l!.A UJ, . .)
-- ..r-::-" J-
"Bir kimseye deve!erinde zekat olarak bir bintU lebOn (CH; ya~ma giren bir di~i
deve) gerekir de, o bulunmazsa, zekat memuru develer arasmda h1kka ( dart
ya~ma giren di~i deve) dan ba~ka bir ~ey bulamazsa onu a/1r ve iki koyun veya yirmi
dirhem gOmO~ten hangisi kendisine kolay ge!irse onu geri verir. "265 ~eklindeki
hadisidir. Hanefilere gore Peygamber (s.a.v )'in boyle buyurmas1 onun zaman1nda iki
ya~ aras1ndaki deger fark1nin bu kadar olmasindan dolay1d1r. Yoksa bu dini bir
takdir degildir. Ba~ka bir rivayette, Ali (r a), iki ya~ aras1ndaki fark1, bir koyun veya
on dirhem gumu~ olarak takdir etmi~tir. 0, Resulullah (s a v.)'1n zekat memuru idi.
Ali (r a )'nin, $afil (rh.a )'nin dayand1g1 -yukandaki- hadisi bilmemesi mumkun
degildir. Bildigi ha Ide Resulullah (s av )'a ayk1ril1k etmesi de du~unulemez. Anla~1lan
o ki, Ali, yukandaki hadisi Resulullah (s av) doneminde, iki ya~ aras1ndaki fark1n bu
kadar olduguna yorumlanm1~t1r. Aynca biz, iki ya~ grubu aras1ndaki fark1 belirli bir
miktarla takdir ve tesbit etsek, bu ya fakirlere veya mal sahiplerine zarar verir.
c;:unku zekat memuru bir h1kka (dort ya~1na basm1~ di~i deve) al1p, iki koyun geri
verse mumkundur ki, koyunlann degeri h1kkanin degerine e~it olabilir. 0 zaman
manen, zekat1 zengine vermi~ olur. Bir bintu mahaz (iki ya~ina basm1~ di~i deve) ve
iki koyun alsa o zaman da mumkundur ki, iki koyunun degeri bintU lubunun (u<;
ya~1na basm1~ di~i deve) degerine denk olabilir. Bu durumda da zekat1 iki kez alm1~
olur. BintU mahaz fazladan alinm1~t1r. Bu da, mal sahiplerini zarara sokar.
2. Bir kimsenin develerinden dolay1 bir bintU mehaz ( iki ya~1na girmi~ di~i
deve) zekat vermesi gerekse, ama elinde o bulunmay1p, u<; ya~1na girmi~ bir erkek
deve bulunsa Hanefilere gore mutlaka bu u<; ya~1na giren erkek deveyi almak ko~ul
degildir. $afil (rh a )'ye gore -ki bu Eb CJ Yusuf (rh a )'den, fma/i'deki bir rivayettir - o
erkek deveyi almak gerekir. Yerine ba~ka bir ~ey al1namaz. Bu imamlar
goru~lerinde, Resulullah ( s a.v)'in ~u hadisini deli I alm1~lard1r:
265
Buhar1, Zekat, 36; lbn Mace, Zekat, 10; Ebo DavOd, Zekat, 4; Nesa1, Zekat, 5.
266
Ahmed b. Hanbel, Musned, 1111; Ebo DavOd, Zekat, 4; lbn Mace, Zekat, 9; Nesa1, Zekat, 5.
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _231
olmas1, onu belirleme sayil1r. Hanefiler derler ki; Resulullah (s av) bu hadisi ile, bu
hayvanlarin degerleri aras1ndaki denklige itibar etmi~tir. c;:unku di~i develer, erkek
develerden daha degerlidirler. bte yandan, uc; ya~1na giren hayvan da, iki ya~1na
girenden daha degerlidir. l~te ResOIUllah (s.a v ), verilecek olan devedeki ya~
fark1ndan kaynaklanan deger ustUnlugunu, verilecek olan devenin di~ilik
ozelliginden kaynaklanan deger ustUnlugunun yerine tutmu~tur. Zekat olarak
verilecek devenin erkek olu~undan kaynaklanan deger eksikligini, kendi yerine
zekat verilen devenin kuc;uk olu~undan kaynaklanan deger eksikligi yerine
koymu~tur. Arna bu deger farklari da, zamana ve mekana gore farklil1k gosterir.
Eger biz, degerlerine itibar etmeden, iki ya~1na basan di~i devenin yerine uc; ya~1na
basm1~ erkek devenin verilmesini ko~ul ko~sak, bu ya fakirlerin veya mal
sahiplerinin zarara girmelerine neden olur.
3. Zekat, sadaka, o~ur ve kefaretlerde ayet ve hadislerde (nasslarda)
belirtilenlerin yerine, degerlerini vermek Hanefilere gore caizdir. $afil (rh.a.)'ye gore
ise caiz degildir. Alimlerimizden bazilari, zekat olarak verilen degeri, verilmesi
gereken mal1n bedeli oldugunu zannettiler. Bu meseleyi, ebdal (bedeller) diye
lakapland1rdilar. Arna bu dogru degildir. c;:unku, bedel ancak asl1n verilememesi
durumunda verilebilir. Oysa zekat yukumlusu, elinde asil (nassla verilmesi istenilen
~ey) var oldugu halde onun yerine degerini verebilir. Hanefilere gore bu caizdir.
$afil (rh a )'nin bu konudaki deli Ii, Peygamber (s av ) 'in; iG ~Li. ~~T .} "Kirk
koyunda bir koyun (zekat) vardtr" 267 hadlsidir. Ona gore bu hadis, Kur~ an'daki
anlam1 anla~ilamayacak kadar kapal1 (mucmel) olan hukmun ac;1klanmas1d1r.
c;:unku zekat vermek Kur'an'da delil olarak belirtilmi~tir. Arna verilecek olan ~ey
soz konusu edilmemi~tir. Oyle olunca, Kur'an'daki mucmelin ac;1klamas1 olan ifade,
ona eklenmi~ ve sanki Allahu Tea la: "Kirk koyundan bir koyun zekat olarak verin"
buyurmu~tur. 0 zaman bu ayet geregi, koyun, fakirin hakk1 olmu~ olur. Onun
ayndaki (belirli bir maldaki ) hakk1n1 bozmak ic;in bir tak1m gerekc;elerle ugra~mak
caiz degildir. Bu konunun ac;1klamas1 da ~udur: Zekat, mall bir hakt1r. Dinen belirli
268
ya~taki hayvanlarla takdir edilmi~tir. Bu hak, Hedy'lerde ve kurbanlarda oldugu
gibi, degerle yerine getirilemez. Ya da ~oyle denilir: Zekat, belirli bir mala bagl1 bir
ibadettir. Alina ve buruna bagl1 olan secde, yanak ve c;ene ile yapilamad1g1 gibi,
zekat da ba~ka bir ~eyle yerine getirilemez. Be~ devenin zekat1 olarak bir devenin
verilmesinin caiz olu~u, degere itibarla degil, hadisin (delilin) geregidir. c;:unku
Peygamber (s.a v ): J!il if,~1 ~ J;. "Oeveden deve a/" 269 buyurmu~tur. Ancak deve
267
Ahmed b. Hanbel, M usned, 111/35; Ebu Davud, Zekat, 4; Tirmiz1, Zekat, 4; lbn Mace, Zekat, 13.
Hedy !.s.J.+11: Hacca gidenlerin Allahu Teala'ya manen ya kla~ma k i~in veya bir hac kusurundan
268
(cinayet) dolay1 kef.'iret olarak kesilmek uzere Harem-i $er1f'e gbtUrulen veya kendisi yahut paras1
gbnderilen kurban. $0kur hedyi, ceza hedyi ve nezir hedyi olma k uzere u~ k1sma ayril1r
269
Abdurrezzak, Musannef, IX/292; lbn Ebu $eybe, Musannef, V/345.
232 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
az oldugunda, mal sahiplerine kolayl1k olmas1 ic;in zekat1 ba~ka bir cinste (koyunda)
gerekli k1lm1~t1r. Arna yukumlu comertlik yapar da, koyun yerine deve verirse, bu
kolayla~t1rmay1 istememi~ olur. Bu da, degere itibarla degil, delile itibarla caizdir.
Hanefilerin delili ise; ij..l..<> rf'.J.4l ~ J.;.. "On/arm mallanndan sadaka al... " (et-
Tevbe 9/103) ayetidir. Bu, al1nacak ~eyin mal olacag1nin kesin ifadesidir. ResOlullah
(s a.v )'In, anilan ac;1klamas1, hayvan sahiplerine kolayl1k olmas1 ic;indir. Yoksa
verilmesi gerekeni kay1tlamak ic;in degildir. (unku hayvan sahiplerinin yan1nda
para fazla bulunmaz. Onlann, zekatlanni ellerinde bulunanla bdemeleri daha
kolayd1r. Gbrmez misin Peygamber (s av);
~L!. 1.--11 <f
: •- -
-f:! ~~
"Be~ devede bir koyun (zekat) vard1r" 270
buyurmu~tur. Bu hadisteki, "be~
devede " an lamina gel en, "Fl hamsin mine'l-ibli" cumlesindeki "fl" harfi cerri,
gerc;ekte zarf (kap, zaman, mekan) ic;indir. Oysa, koyun kendisi, deve kelimesinin
kapsam1na girmez. Bundan anla~1l1yor ki maksat, onun miktand1r. ResOlullah (s.a v)
sadaka develeri arasinda iri hbrguc;lu bir di~i deve gbrdu. Zekat memuruna
ofkelendi ve;
(2/157)
~-WJI ~! ~ _;.~ ~l;.1 ~L!.J\ jw , ~81 ~1_;1 ~\_? ~T ~ f-~T ~1
.::i_:. ~
- r-J L . ..»1 j .)-".)
- j,, ~ , - 3.:.i
"Ben sizi insanlarm mallannm en degerli!erini a!maktan yasak/ad1m m1?"
buyurdu. Zekat memuru: "Ben onu, zekat develerinden iki erkek deve kar~1l1g1nda
ald1m " 27 1 deyince ResOlullah (s av) buna ses c;1karmad1. iki deve kar~il1g1nda bir
deve almak ancak degerde denk iseler olur.
Muaz b. Cebel (r.a.) Yemendeki bir hitabesinde, "Bana hamls 272 getiriniz. Onu
sizden zekat olarak alay1m" Bir rivayete gore de, "dan ve arpay1 zekat olarak
alay1m" dedi. Bu, ancak degere itibar edildiginde soz konusu olabilir. Bunun
anlam1 ~udur: Ki~i, zekat niyetiyle fakire, degeri olan bir mal vermi~tir. Bu da be~
devenin zekat1 olarak bir devenin verilmesi gibi caizdir. (unku maksat, fakirin
ihtiyac1n1 gidermektir. Nitekim Peygamber (s av ) bir hadisinde,
270
Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/14; lbn Mace, Zekat, 9; Eba Davad, Zekat, 4; Tirmizi, Zekat, 4; Hakim,
Mustedrek, 1/549.
271
Buhari, Zekat 40, 62; Muslim, Iman 29, 31, ; Eba Davad, Zekat 4; Tirmizi, Zekat 6; Nesai, Zekat 46.
be~ ar~m kuma~ ,e~idi.
272
Hamis/ _,.,...;.JI: Uzunlugu olan bir
273
Ed-Diraye Ii tahrici ehadisi'l-Hidaye, Zekat, 1/274; Nasbu'r-Raye, Ze kat, 2/431; Ney\u'l-Evtar, Zekat,
4/258
Zekat Kitab1_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _233
vermekle de gerc;:ekle~ir. Hatta bazen ihtiyac1n, zekat verilecek mal1n degerini
vermekle kar~1lanmas1 daha uygun olabilir.
Hanefilere gore zekat olarak verilen mal, fakirin hakk1 degil, s1rf Allah
hakk1d1r. Arna o, Allah'1n kendilerine vadettigi riz1k kar~ll1g1 olarak, fakirin
ihtiyac;:larin1 gidermesi ic;:in harcanir. Fakir hakk1nda muteber olan, verilen zekat1n,
ihtiyacin1 kar~1lamaya uygun bir ~ey olmas1d1r. Bu, cizyenin 274 bir benzeridir. 0 da,
sava~c;:llarin ihtiyac;:larin1n kar~1lanmas1 ic;:in konulmu~tur. Sava~c;:llar hakkinda
muteber olan da, kendilerine verilenin, ihtiyac;:larini kar~llamalarina uygun bir ~ey
olmas1d1r. Dolay1s1yla, kurbanin ve hedyin aksine zekat degerle odenebilir. c;:unku
kurban ve hedy de yapllmas1 gereken, kan ak1tmakt1r. Onun ic;:in, kurban olarak
kesilen hayvan fakirlere dag1tilmadan telef olsa yerine ba~ka birinin kesilmesi
gerekmez. Asl1nda kan ak1tmak, ne degeri olan bir mal, ne de gerekc;:esi aklen
ac;:1klanabilecek bir ~eydir. Yanak ve c;:ene uzerine secde etmek de, aslen ibadet
degildir. Dolay1s1yla alin ve burun uzerine secdeden aciz kal1nd1g1nda, yanak ve
c;:ene uzerine secde edilmez. lbadet olmayan bir ~ey, ibadet yerine gec;:mez. Bir
maim degerini zekat veya sadaka olarak vermek ise ibadettir. Onunla yoksulun
ihtiyac1 giderilir. Dolay1s1yla onunla, sadaka olarak vermekte hedeflenen amac;:
gerc;:ekle~ir.
~\: Musluman olmayan yukumlu erkeklerden y1lda bir def a olmak uzere alinan vergiye
274
Cizye I
denir. Bu, Muslumanlar taraf1ndan bir tUr guvence ve haklarinin korunmas1 ybnunde ahit alarak
Musluman halkin lehinde ve aleyhindeki bir ,ok hukuka kat1lan gayrimuslim vatanda~dan al1nan bir
'e~it himaye vergisidir.
....
234 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
- "Bir ya~1n1 doldurmu~ bir koyun gerekir"
[2/158]
- Bir koyun onlann c;ogunun hatta tamam1n1n degerinden fazla olabilir.
Ebo Hanife bir sure du~undu ve;
- " Hay1r. ic;lerinden bir tanesini verir" dedi.
- "Peki kuzu zekat olarak al1n1r m1?" dedim. Yine bir sure du~undu ve "
oyleyse onlarda bir ~ey gerekmez" dedi. EbO Hanife (rh a )'nin ilk goru~unu Zufer
(rh a), ikinci gbru~unu EbO Yusuf (rh a), uc;uncu gi:iru~unu de Muhammed (rh.a.)
alm1~t1r. EbO Hanife (rh a.) den nakledilen bu olay onun menk1belerinden
say1lmahd1r. c;:unku ayni meselede bir mecliste uc; gi:iru~ belirtmi~ ve bundan dolay1
kinanmam1~t1r.
275
Darekutn1, SCmen, 1/552.
~eybe, Musannef, 11/362;
276
Muvatta, 1/267; lbn EbO Beyhak1, es-Sunenu'/-kUbra, IV/158.
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 235
hakk1 ve sulama hakk1 kendi ba~lanna satliamazlar. Arna tarlaya bagl1 olarak
satliabilirler.
EbO Yusuf (rh a), EbO Bekir (r a )'in ~u sbzune dayanmaktad1r: "Eger,
Peygamber (sa.v.)'e verdikleri di~i bir oglag1 bana vermezlerse onlarla sava~1nm."
Bu sbz gosteriyor ki, di~i oglag1n zekatta yeri vard1r. 0 da ancak kuc;;uk hayvanlann
zekat1 olarak al1n1r. Aynca EbO Yusuf (rh a.), malin kendisindeki eksikligi,
niteligindeki eksiklige k1yaslar. c;:unku bunlann her ikisi de mal1n degerini du~urur.
Arna tUmuyle yok etmez. Nitelikteki du~ukluk zekat1 tUmuyle du~urmez. Nitekim,
zay1f olan hayvanlara, kendi cinslerinden olmak uzere zekat farzd1r. Ya~ eksikligi
de ayn1d1r.
Biz Hanefilerin mezhep gbru~unun delili; Suveyd b. Gafle (r a.J'nin ~u hadisidir:
"Peygamber (s av )'in zekat memuru bize geldi; kendisini izledim ve konu~malann1
dinledim. $byle diyordu: l::-!. er.LJI ~IJ 1..7" J"'~T '1 01 .s-~..; "Sut emen hayvandan
do!ay1 bir ~ey a!mamak!a emro!undum. "
2 77
Deve yavrulann1n zekat1 ic;;in nisab1n ne kadar oldugu konusunda EbO Yusuf
(rh.a.)'dan gelen rivayetler c;;e~itlidir. Muhammed (rh a.)'in nakline gore EbO Yusuf
(rh.a.), deve yavrulann1n say1s1, buyuk olmalan durumunda bir deve verilmesi ic;;in
gereken say1ya ula~mad1kc;;a onlardan zekat gerekmez. Bu say1 da, yirmi be~tir.
Deve, say1s1 yetmi~ be~e ula~incaya kadar bir ~ey gerekmez. Yetmi~ be~te iki yavru
gerekir. Bundan sonra yuz kirk be~e kadar zekat yoktur. Yuz kirk be~de uc;; deve
yavrusu verilir.
Muhammed (rh a) ~u gerekc;;eyle bu nun dogru olmad1g1ni sbyler. ResOlullah
(s av) yirmi be~ devede bir deveyi farz klim1~ ama,ondan once do rt tane nisaba
itibar etmi~tir. Yetmi~ alt1da iki deve farz klim1~ ama, onunla yirmi be~ aras1nda uc;;
277
lbn EbO $eybe, Musannef, 11/361, Ahmed b. Hanbel, MOsned, IV/315; Nesa!, Zekat, 12; Beyhak1, es-
SOnenO'l-kObra, IV/101
236 ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kitabu'l-Mebsfit
tane nisaba daha itibar etmi~tir. Bu nisaplara itibar etmenin imkans1z oldugu
durumda, biz zekat1n var oldugunu soylersek, delille degil, ictihatla uygulama
yapm1~ oluruz.
EbO Yusuf (rh.a.)'un goru~Onun ac;1klamas1 ise ~udur: Zekat olarak verilecek
malin delille belirlenmesi, hayvanlann say1s1na ve ya~1na itibarlad1r. Deve
yavrulannda, bunlardan birisine yani ya~a itibar imkans1zd1r. 0 zaman geride goz
6nunde bulundurulabilecek sadece say1 kalm1~t1r.
Hasan b. Ebl Malik, EbO Yusuf (rh a )'un ~6yle dedigini rivayet etmi~tir. Be~
deve yavrusunda, bir deve yavrusu ile, bir koyundan degeri daha az olan1; on deve
yavrusunda bir deve yavrusu ile iki koyundan daha degersiz olan1; on be~de bir
deve yavrusu ile uc; koyundan daha du~Ok olan1; yirmide bir deve yavrusu ile dart
koyundan daha du~uk olani; yirmi be~te bir deve yavrusu gerekir. Bu goru~On
ac;1klamas1 ~udur: Buyuklerde be~ deve ic;in bir koyun gerekir. Bu, kolayl1k olmas1
ic;indir. Eger koyun degil de, be~ deveden birisini verse bu da caizdir. Be~ten
fazlas1nda da yirmi be~e var1ncaya kadar durum ayn1d1r. Kuc;uklerde de ayni
~ekilde, bu k1yasa gore zekat verilir. lbn Semaa (rh a) ise, EbO Yusuf (rh a) 'tan ~6yle
rivayet etmi~tir. Be~ deve yavrusunda bir yavrunun be~te biri, on yavruda bir
yavrunun be~te ikisi gerekir. Yirmi be~e kadar bu oranlama devam eder. EbO Yusuf
(rh.a.) bu rivayete gore parc;ay1 butline k1yaslam1~t1r.
Hanefi alimlerimizin c;ogu (rh a) EbO Yusuf (rh a.)'un bu konudaki goru~Onu,
Muhammed (rh a )'in, Cok zay1f hayvanlann zekatinda Ziyadat'taki; sozunu
ettiklerine k1yasla ortaya c;1karm1~lar ve ~oyle demi~lerdir. Bir kimse be~ tane deve
yavrusuna malik olursa, iki ya~ina girmi~ bir deve ile bir koyunun degerlerine
bakil1r. $ayet iki ya~1ndaki devenin degeri elli dirhem, koyunun degeri de on
dirhem ise, o zaman ~6yle deriz. Eger bu be~ yavru deveden birisi, iki ya~1ndaki
deve olsayd1 bunlardan, degeri on dirhem olan bir koyun gerekecekti. Bu da iki
ya~1na girmi~ bir di~i devenin be~te biri degerindedir. Buna gore deve yavrulann1n
en ya~l1sin1n degerine bakanz. Eger o, yirmi dirhem degerinde ise onlardan, dart
[2/160) dirhem degerinde bir koyun vermek gerekir. Taki, onlann en Ostlinun be~te bir
degerine denk olsun. l~te buyuklerdeki bu tesbite k1yasla kuc;uklerde de zekat
boyle tesbit edilir.
Borcu
hayvanlarm Saime (y1hn yandan fazlasm1 k1rlarda otlayarak beslenen) hayvanlara
degerini
sahip olan ki~inin, bu hayvanlann degerini kaplayacak kadar borcu olsa,
kapsayan
ki~iye zekat Biz Hanefilere gore o adama zekat gerekmez.
dii~mez
$afil (rh a) 'ye gore ise gerekir. Cunku zekatin farz olu~ nedeni, artan nisap
miktan mala malik olmakt1r. Borc;lu da buna maliktir. Sagl1g1 yerinde olan ozgur bir
insanin borcu, mala bagl1 degildir. Uhdesindedir (Zimmetindedir). Bundan dolay1, o
malda istedigi gibi kullanimda bulunabilme yetkisine sahiptir. Hayvanin c;ogalma
ozelligi de saime olu~u iledir. Bu da bore; nedeni ile ortadan kalkm1~ degildir. Ayrica
Zekat Kitab1_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _237
bore_; ve zekat; hem konulan, hem hak sahipleri, hem de neden ac_;1s1ndan farkl1 iki
hakt1rlar. O~urle birlikteki borc_;ta oldugu gibi, birisinin gerekli olu~u, otekinin
gerekli olmasina engel degildir.
Biz Hanefilerin delili, Osman (r.a)'1n bir Ramazan'da hutbede sbyledigi ~u
sbzlerdir
278
Muvatta, 1/253; Abdurrezzak, Musannef, IV/94; lbn EbO $eybe, Musannef, 11/414; Beyhak1, es-
Sunenu'/-kubra, IV/148.
279
Darim1, Zekat, 25; Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/434; Buhar1, Vasaya, 9; lbn Hibban, Sahih, VIII,
165.
Ved1a I ~l}I : Korumas1 i~in bir kimseye emanet olarak b1rak1lan mal. Emanet b1rakana "mOdi"'
280
veya "mUstevdi"' emanet~iye "mOda"' veya mUstevda"' yahut "ved1"', emanet birakma i~ine ise
"1da'" denir.
238 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _Kitabu'l-Mebsiit
soylemek, bir maldan bir y1lda birkac; defa zekat verdirme sonucuna gotUrur. Bunu
~oyle bir ornekle ac;1klayabiliriz. Birisinin bin dirhem degerinde, ticaret ic;in ald1g1 bir
kolesi olsa ve bu koleyi vadeli olarak bin dirheme satsa; sonra koleyi satin alan,
ba~ka birsine satsa ve kole bu ~ekilde on kez el degi~tirse; ~afil (rh.a.)'ye gore yil
doldugu zaman o koleyi alip satan herkes bin dirhemin zekat1ni verecektir. Oysa
asl1nda mal sadece bir koledir. Nitekim, satilan bu kolede ikale281 yapilsa ilk
sahibinin eline donecektir. Onun d1~1ndakilerin elinde bir ~ey kalmayacakt1r.
lbnu'l-Mubarek (rh.a.), EbO Hanife (rh a.)'den borcun, b~run farz olmas1na engel
oldugunu rivayet etmi~tir. Bu rivayetin dogrulugu kabul edilse bile 282 b~ur, hara<;
gibi, urun veren arazinin vergisidir. Bunda arazi sahibinin zenginligine itibar
edilmez. C::unku o~ur, malike degil, urune yuklenir. Nitekim, vakfedilen arazide ve
mukatebin arazisinde de b~ur gerekir. Zekat ise, bunun aksinedir. C::unku ureyen,
c;ogalan malda zekat1n farz olu~ nedeni, malikin zenginligidir. Bu da borc;la yok
olur.
Y1I i~inde Eger ki~i. yil1n ortasinda borc;lanirsa; EbO Yusuf (rh a) 'e gore bununla yil
bor~lanma
durumu kesintiye ugram1~ olmaz. Dolay1s1yla, y1I dolmadan bore; du~erse y1lin bitiminde o
ki~inin zekat vermesi gereklidir.
Zufer (rh a.). ~byle diyor: Yukumlunun yll ic;inde borc;lanmas1yla y1I kesintiye
[ 2/161] ugrar. C::unku bore;, mal sahibindeki zenginlik niteligini yok eder. Y1I ortas1nda
nisab1n eksilmesi gibi olur. Zufer (rh a)'e gore y1I ic;inde nisab1n eksilmesi ile y1I
kesintiye ugrar. Bize gore y1I kesilmez. in~allah bunu ileride ac;1klayacag1z. Bu da
onun gibidir.
Zekat memuru geldigi zaman mal sahibi; "Bu hayvanlann uzerinden henuz
Bor~lu
oldugunu, y1I bir yil gec;medi" veya "benim, bu hayvanlann degeri kadar borcum var" ya da "bu
ge~medigini hayvanlar benim deg ii" diye yemin ederse, butUn bu sbzlerinde zekat memuru
soyleyenin
durumu kendisini dogrular. C::unku yukumlunun, kendisine farz olan zekat konusundaki
sbzune guvenilir. C::unku zekat, s1rf Allah hakk1 olan bir ibadettir. Allah hakk1 olan
farzlarda guvenilir (emln) olan herkesin sozu kabul edilir. Zekat memurunun,
an1lan nedenlerden dolay1 zekatla yukumlu olmad1g1n1 sbyleyen kimseye inanmas1
gerekir. Ancak, onun iddias1n1 dogrulamak ic;in kendisine yemin ettirilir.
EbO Yusuf (rh a )'tan bir rivayete gore yemine gerek yoktur. C::unku ibadetlerde
yemin ettirilmez. Nitekim bir kimse, "oruc; tuttum" veya "namaz k1ld1m" dese
sozu, yemin ettirilmeksizin dogrulanir.
Zahiru'r-rivaye'ye gore bor~. o~ron farz olu~una engel degildir. (bk. Bedaiu's-sanaT, II, 6) Zaten
181
Saime hayvan sahibi, zekat1n1 yoksullara verdigini sbylerse, biz Hanefllere gore
sozu kabul edilmez. Ondan zekat alin1r.
~afil (rh a) ise, adam1n bu konudaki sbzunun kabul edilecegini sbyler. <::unku
zekat, fakirlerin hakk1 olarak farz k1l1nm1~t1r. Allahu Teala ~1fa ..:..1..Ll.:JI i..JJ
... "Zekatlar ancak fakirler .... ir;indir" (et-Tevbe 9/60) buyurmu~tur. Ba~ka bir ayette de;
µ_;;...Jlj J~L:.IJ f).u j> ~1_;.:t c} ,:r.~ij "On/arm mallannda muhtar; ve yoksullar
ir;in bir hak vard1r" (ez-Zariyat 51/19) buyurur. Oyle olunca yukumlu, hakk1 hak
sahibine ula~t1msa ve hak sahibi de onu almaya ehilse, zimmeti borc.;tan kurtulmu~
olur. Vekilden satin alan al1c1dan mal1n asli sahibi bedeli ald1g1nda, al1c1n1n [2/162]
Eserin, yazil1 belgelerin yayg1n olmad1g1 ve kontrolunun ~ok zor oldugu devirlerde kaleme al1nd1g1
283
du~unulebilir.
240 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsiit
kurtuldugu gibi. c.;:unku zekat memuru zekat1, yoksullara vermek i\in al1r. Yi.lki.lmlu
zekat1n1 bizzat kendisi fakire verdiginde, zekat memurunu bu yukten kurtarm1~,
hakk1 hak sahibine ula~t1rm1~ olur.
Biz Hanefllerin gerek\esi de ~udur. Zekat, mall bir hakt1r. Onu, ancak hukukl
yetki sahibi olan devlet ba~kani al1r. Yukumluni.ln, devlet ba~kaninin bu hakk1n1
du~urme yetkisi yoktur. 284 Cizye yukumli.lsi.lni.ln de, cizyeyi bizzat sava~\liara
verdigindeki gibi. Konuyu iki ayn a\1dan a\1klayabiliriz:
1- Zekat s1rf Allahu Teala'nin hakk1d1r. Onu ancak, Allahu Teala'nin haklann1
almakla yetkili olan vekil alabilir. 0 da devlet ba~kan1d1r. 0 halde yukumli.l, ancak
devlet ba~kan1na veya onun memuruna verdigi zaman zimmeti bor\tan kurtulmu~
olur. Bundan dolay1 diyoruz ki; yi.lkumli.lni.ln sozi.lnde dogrulugu bilinse bile,
kendisinden ikinci defa alin1r. Fakire vermekle, kendisiyle Rabbi aras1nda olan
~eyden kurtulmu~ olmaz. Bu, bizim Hanefi alimlerimizin (rh.a) bazliannin tercih
ettigi goru~ti.lr. c_;:unki.l devlet ba~kaninin, toplanan zekat1, harcama yerlerini se\me
hakk1 vard1r. Yi.lki.lmli.l, bizzat zekat borcunu kendisi vererek devlet ba~kan1nin bu
hakk1n1 iptal edemez.
2- Zekat memuru, fakirin i~\isi durumundad1r. Alinan ~eyde fakirin hakk1
vard1r. Arna zekat memuru bunu almakta yetkili k1l1nm1~t1r. Fakirin, zekat1 bizzat
istemeye yetkisi yoktur. Onun istemesiyle zekat vermek farz olmaz. Bu, bir \Ocuga
borcu olan birisinin, borcunu \Ocugun vaslsine degil de, kendisine vermesi
konumundad1r. Bu a\1klamaya gore zekat1n1 dogrudan yoksullara veren ki~i.
Allah'la kendi aras1ndaki hak a\1s1ndan bor\tan kurtulmu~ olur. Muhammed
(rh a )'in el-As/ adl1 eserindeki; "Bu konuda, sozi.l kabul edilmez" ifadesinin a\1k
anlam1 buna i~aret etmektedir. Yani zekat memuru, yukumluni.ln sozi.lni.ln dogru
oldugunu bilirse, ona itiraz etmez. C.::unku fakir, hakk1n1 almaya ehildir. Arna onun
istemesi ile kendisine zekat vermek gerekmez. Zekat memuru, hukukl yonden,
fakirin yerine ge\en yetkili ki~idir. Arna yukumlu, fakir istemeden, zekat1n1 ona
verirse istenilen elde edilmi~ olur. c.;:ocuk ise bunun aksinedir. c_;:unku o, hakk1n1
teslim almaya yetkili degildir. Oyleyse \ocuga borcu olan ona vermekle bor\tan
kurtulmu~ olmaz.
<;:ocuk ve Biz Hanefl'lere gore; sahip oldugu saime hayvanlanndan dolay1, \Ocuk ve akli
ak1I hastas1 hastas1na zekat yoktur. Bu, ayni zamanda Ali ve ibn Abbas (r.a )'in goru~udur.
zekat
yiikiimliisii Onlar; "c.;:ocuga namaz farz oluncaya kadar zekat da farz degildir." demi~lerdir.
degildir.
~afil (rh.a.)'ye gore \ocugun ve ak1l hastas1n1n mallanndan zekat gerekir. Veil
onu oder. Buda, lbn Omer ve Ai~e (r.a.)'n1n goru~udi.lr.
lbn Mes'ud (r a): "Veil, yetimlik y1llann1 sayar. Ergenlik \ag1na girdigi zaman
\ocuga ne kadar zekat borcu oldugunu haber verir. "derdi. Bu, \ocugun mal1na
Yazar burada ve a~ag1daki sat1rlardaki zahir mallann (emval-i zahire) zekatm1 kasdediyor.
284
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 241
zekat1n farz olduguna, ama vellnin bu zekat1 verme yetkisinin bulunmad1g1na
i~arettir. lbn Ebl Leyla (rh a )'n1n goru~O de boyledir. Hatta 0, ~oyle demi~tir:" Veli,
r:;ocugun zekat1n1, onun malindan verirse oder (tazmln eder)."
$afil (rh a.), goru~Onu ~u hadise dayand1m.
~l5j.ll lf]St : J ~) ' ~ij--~JI lf]SB '1 .} If.>- u-"~I ~1_yt 0 1}.:;1
"Sadakanm -zekatm- yiyip bitirmemesi ir:;in, yetimlerin mallannda ticaret
yap1n. "285 Bu, r:;ocugun mal1nda zekatin gerekli oldugunun delilidir. Anlam1, zekat,
mall bir hakt1r. Dinin verilmesini istedigi ki~ilere verilir. Kur:;Okluk; o~Orde ve f1t1r
sadakasinda oldugu gibi, farz olmas1na engel degildir. Ancak hak sahiplerine
verilmesiyle, onun bu ki~ilere ait bir hak oldugu ortaya r:;1kar. Kur:;Okluk; akrabal1k
yoluyla olan nafakada oldugu gibi, kul hakk1nin farz olmasina engel degildir.
Nafaka ile, zekat aras1nda bu yonden fark yoktur. Nafaka, s1la'd1r. (ocuga,
akrabal1k bag1 ile bagl1 olan muhtar:;lar ir:;in gerekir. Zekat da yukumluye, muhtar:;
din karde~leri ir:;in farz olmu~tur. Yukumluluk sabit olunca, velinin de onun
[2/163]
mal1ndan zekat verme yetkisi olur. (Onku zekat, yukumlu adina ba~ka birisinin
yapmas1 kabul edilen bir ibadettir. Hatta r:;ocuk ergenlik r:;ag1na geldikten sonra,
vekilinin vermesi ile de zekat1 vermi~ olur. Veil, r:;ocugun vekilidir. Bu konuda zekat,
bedensel ibadetlerden farkl1d1r. (Onku onlarda vekillik ger:;erli olmaz.
Biz Hanefllerin delilleri ise, Peygamber (s.a v.)'in ~u hadisidir.
285
Muvatta, 1/251, 11/129; Beyhak1, es-5iinenii'/-kubra, IV/107; Taberan1, e/-As/e/-Mu'cemii'/-Evsat,
1/298.
286
lbn Mace, Talak, 15; Ebu Davud, Hudud, 16; Tirmiz!, Hudud, 1; Nesa1, Talak, 21
242 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
Aynca zekat s1rf ibadettir. Diger ibadetlerde oldugu gibi r;ocuk bununla
yi..iki..imli..i degildir. 0, islam1n ko~ullarindan birisidir. Dinde asil maksat kulluktur.
c;:unki..i zekat veren ki~i. once mal1n1 Allahu Teala'ya ait kil1yor. Sonra da, Allah
tarafindan ihtiyac1 kar~ilans1n diye fakire veriyor. Allahu Teala ~oyle buyurmaktad1r .
..::..ili~l
-
il\J-l.J --o.:.l.:s.
. v
:..;;. ~·:q 't - ~~
..r' (.}':-:.
"Allah kul!armm tevbesini kabul eden ve sadakalan a/and1r." (et-Tevbe 9/104) Ve,
~ .-;:::-'
•< til.0,l ~ ~~
- . ~ w,.~:r ~I ._yP· ..f'-!, L?,jjl
, 11 d'
:-
"Verdiginin kat kat faz/asm1 kendisine odemesi ir;in Allah'a guze/ br borr;
(isteyene faizsiz odunr;) verecek yak mu?" Mali, s1rf
(el-Bakara 2/245, el-Had!d 57/11)
kendisinin k1l1yor. 0 halis ibadet olur. Bundan dolay1 zekat ile temizlenme
meydana gelir. Bu ar;1klamayla ortaya r;1k1yor ki, zekatta kul hakk1 yoktur. c;:unki..i
ortakl1k, ibadetin anlam1na z1tt1r.
Zekat1n bir ibadet oldugu sabit olunca, zekat yi..iki..imli..isi..i olan1n, onu verirken
mutlaka niyet ve kast1n1n bulunmas1 da gerekir. Vellnin r;ocuk i..izerindeki veliligini,
r;ocugun ihtiyan olmaks1z1n, dinin hi..ikmi..i geregi tesbit ederiz. Bu ti..ir yetkilerle
ibadet yerine getirilmez. c;:ocugun ergenlik r;ag1na geldikten sonra, zekatin1 vekillik
yoluyla vermesi boyle degildir. c;:unki..i bu, r;ocugun kendi iradesine dayanir. Aynca
bunda niyet ve kas1t da vard1r.
Bu yoni..iyle zekat, f1t1r sadakas1ndan aynl1r. c;:unki..i f1t1r sadakas1nin r;ocuga
vacip olmas1, ondaki bak1p r;ekme s1k1nt1s1 (meunet) anlam1ndan dolay1d1r. Bu
yi..izden, bir ki~iye ba~ka birisi nedeniyle f1t1r sadakas1 vacip olur. Bunda baban1n
hakk1 vard1r. Eger biz r;ocugun mal1nda f1tn vacip k1lmazsak, r;ocugun mal1
Ak1I
olmamas1 durumunda oldugu gibi, babanin malindan gerekli oldugunu soylemek
hastasma ihtiyac1n1 duyacag1z. Zekat, bunun aksinedir. Bu nedenle o o~i..irden de farkl1d1r.
ait maim
zekat1 c;:unki..i o~i..ir, harar; gibi, i..iri..in veren (nami) arazinin vergisidir. Nafakan1n gerekmesi
de, bir gorev olarak kul hakkindan dolay1d1r. Zekat ise boyle degildir.
Dogu~tan akil hastas1 olan ki~inin mal1 i..izerinden, sagl1ga kavu~uncaya kadar,
y1I ger;mi~sayilmaz. Arna eger sonradan akil hastal1g1na tutulmu~sa; Hi~am'1n
Nevadir'inde soyledigine gore EbO Yusuf (rh a )bu ki~inin, y11in
287
r;ogundaki
durumuna bak1lmas1 gerektigini soyler. ~ayet y1l1n r;ogunda akl1 ba~1nda ise,
kendisine zekat gerekir. Aksi durumda gerekmez. 0, zekat1 cizyeye benzetmi~
oluyor. c;:unki..i gayr-i Muslim vatanda~ (zimml), yilin bir k1sm1nda hasta oldugu
zaman kendisinden cizye al1nmaz. Y1l1n r;ogunda sagl1kl1 ise ona cizye gerekir.
ki~inin
287
Bu konuda gec;en yll'dan maksat, nisap miktan mala sahip olduktan sonra Ozerinden gec;en
yild1r. Yani zekat1n farz alma ko~ullanndan olan havl (yd) dir.
Zekiit Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _243
Muhammed (rh a )'e gore; ak1I hastas1 olan ki~inin, yil1n ba~1nda veya sonunda,
az olsun c;;ok olsun bir sure akl1 ba~inda olursa kendisine zekat farz olur.
ibn Semaa (rh a), bu gbru~u Ebu Yusuf (rh a )'tan da rivayet etmi~tir Bu gbru~e
gore zekat oruca benzetilmi~tir. Zekat ic;;in yil, oruc;; ic;;in ay gibi kabul edilmi~tir.
Orucun farz olmas1 ac;;1s1ndan ay1n bir bblumunde akl1 ba~1nda olmak, tamam1nda [2/164]
byle olmak gibidir. Zekatta da durum ayn1d1r.
Hasan b. Ziyad (rh a), Ebu Hanlfe (rh.a )'den, akil hastas1nin malina zekat1n farz
olmas1 ic;;in, o sagl1g1na kavu~tugu zaman yil1n ba~layacag1 gbru~unde oldugunu
rivayet etmi~tir. Arna buradaki akil hastas1ndan maksat, asll olan (dogumdan) akil
hastas1d1r. c;:unku Hasan'in (rh a) kitab1nda bundan sonra ~byle
denilmektedir:" Eger ak1I hastal1g1 sonradan meydana gelmi~se; yil1n sonunda bir
sure sagl1kl1 olursa kendisine zekat gerekir. Arna onun akil hastal1g1 surerken, y1l
son bulursa, bu y1l1n hukmu kesintiye ugram1~ olur." Bu rivayette, y1l1n sonundaki
iyi alma durumuna itibar edilmi~tir. c;:unku zekatin farz olu~u o zaman gerc;;ekle~ir.
Mukatebin (bzgurlugunu satin almak ic;;in efendisiyle anla~ma yapan kale) Mi.ikatebin
kazancinda zekat yoktur. c;:unku o, Allah'1n '":"'Ii)! .$J· "ve kale bzgur k1lmakta .. " durumu
olS j JU ~LA ~ J..ll1 ~ .!..-1>- W ~1_;.:t ~\Sj ~ JJ~y 1:,µ ~I ~ ~' I~!
~I
-
'1 - - ~-
..,.. J .. ~ ~ - --
._..;
"Biliniz ki, yt!da bir ay vard1r. Onda mallannlZln zekatm1 veriyorsunuz. Bundan
sonra elde edilen malda, y1/ sonu gelinceye kadar zekat yoktur. "289 Bu ifade,
bnceden elde bulunan malda oldugu gibi, sonradan elde edilende de y1l1n
bitiminde zekat1n farz olmasin1 gerektirir. ~i.lnki.l her iki malda da farz olu~ zaman1
[2/165] aynid1r. Aynca, mallann, y1I sonunda birbirlerine eklenmesi, yllin ba~1nda
birbirlerine eklenmeleri ile ayn1 gerekr:;eye dayan1r. Yil ba~inda, mallann birbirlerine
eklenmesi, birinin digerinden meydana gelmesine itibarla degil, ayn1 cinsten
olmalanndan dolay1d1r. 0 zaman, y1I ir:;inde ayni cinsten olan mallar birbirlerine
eklenirler. Eger bu ekleme, mallann birbirlerinden i.lremi~ olmalan gerekr:;esine
dayansayd1, yil dolduktan sonra sahip olunan mallann da bbi.lrlerine, bncelikli
olarak eklenmeleri gerekirdi. ~i.lnki.l bnceki (asil) mallarda zekat tam olarak farz
olmu~tu. Aynca sonraki mal, bncekinin i.lzerine eklenmi~tir ve ona tabidir. Bu
yi.lzden, sonradan sahip olunan malda nisap ko~ulu aranmaz. Ayn1 ~ekilde onda,
i.lzerinden y1I ger:;mesi ko~ulu da aranmaz. Onceden elde bulunan mal1n i.lzerinden
y1lin ger:;mesi, sonradan sahip olunan mal ir:;in de ger:;erlidir. Bu ~byle ar:;1klan1r: Eger
mal, -ocag1ndan r:;1kart1lan maden gibi- Allah hakk1n1n sabit olmas1 ir:;in nisab1n
aranmad1g1 bir malsa, onda y1l1n ger:;mesi de aranmaz. $afil (rh.a.)'nin dayand1g1
hadisteki, yilin ger:;mesinden maksat, onun son parr:;as1dir. Bu sure, sonradan sahip
288
Ahmed b. Hanbel, MOsned, 1/148; lbn Mace, Zekat, 5; EbO DavOd, Zekat, 4; Tirmiz1, Zekat, 1o.
289
Tirmiz1, Zekat 1O; Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/330.
Zekat Kitab1_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 245
olunan mal1n uzerinden de gec;mi?tir. c;:unku bnceki mal1n uzerinden y1I gec;ince,
manen ayn1 zamanda sonradan sahip olunan mal1n uzerinden de gec;mi? say1l1r. Y1I
dolduktan sonra sahip olunan malda ise, zekat yoktur. c;:unku y1l1n son k1sm1nda o
mal elde olmad1g1 ic;in, uzerinden y1I gec;mi? sayilmaz.
$ayet ki?inin sonradan sahip oldugu hayvanlar, daha once elinde olanlardan Saime
olmayan
ba?ka bir cinsten iseler, bncekilere eklenmezler. c;:unku bu hayvanlar yil ba?1nda hayvanlara
elinde olsa idiler, digerlerine eklenmeyecekti. Ayni ?ekilde y1I ic;inde ele gec;ince de zekat
gerekmez
saime olmamalan durumunda oldugu gibi, bncekilere eklenmezler.
Deve, s1g1r veya davar, saime degillerse (y1lin yandan fazlas1n1 k1rlarda
otlayarak beslenmiyorlarsa), zekata tabi degildirler. Bunlar, yuk ve c;ift hayvanlan
gibidirler.
Malik (rh a) bunlarda da zekat1n farz oldugunu sbyler. 0 bu gbrLi?Linde,
Peygamber (s a.v.)'in; ~Li. J0)/i ~ ~ c) "Be~ devede bir koyun (zekat) vard1r. "290
hadisinin ac;1k ifadesine dayan1r. Aynca zekat1n farz olu?u, sahip olunan mal
nimetine ~ukur ic;indir. Bu sahip olmak da, hayvan1 kullanmakla yok olmaz. Hatta
mal1 kullanmakla, ondan yararlanma daha da artar.
Biz Hanefller de, Peygamber (s.a.v )'in;
290
Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/14; Ebo DavOd, Zekat, 4; Tirmizi, Zekat. 4.
29 1
Darekutn1, Sunen, 1/552.
292
lbn Ebo $eybe, Musannef, 11/365; EbO Davud, Zekat. 4; Darekutn1, Sunen, 11/103; Beyhak1, es-
Sunenu'/-kubra, IV/116; Bkz. Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/255.
293
Beyhak1, es-Sunenu'l-kubra, IV/118; Bkz. Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/251; Heysem1, Mecmau'z-zevaid,
111/210.
246 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
ti.lremedir. Bu kelime ~iddetle surmek anlam1na gelir. Bu da ancak c;;ali~an
hayvanlarda olur." Aynca zekat mal1, yararinda deg ii, bizzat kendisinde nema
(artma) arzulanan mald1r. Gormez misin oturmak ic;;in olan evlerde ve hizmet
ettirilen kolelerde zekat yoktur. c;:al1~an hayvanlarda ise nema, onlann
yararlanndan beklenir.
Yemle beslemek ic;;in, kasabalarda veya kasaba haricinde tutulan hayvanlarda
Y1hn ~ogunda
beslenen da zekat yoktur. c;:unku bu hayvanlann masraflan daha fazlad1r. Oysa saimede
hayvanlarm
zekat1
(yil1n c;;ogunu k1rlarda otlayarak beslenen hayvanlarda), masraf az oldugu ic;;in zekat
vard1r. Masraf c;;ok oldugu zaman zekat gerekmez. c;:unku masraf1n azl1g1, Allahu
Teala hakk1nin gerekmesinde etkilidir. Peygamber (s.a.v.);
294
Muvatta, I, 272; Ahmed b. Hanbel, MOsned, I, 145; Buhar1, Zekat, 54; Ebo DavOd, Zekat, 4; Nesa1,
zekat, 25.
Zekiit Kitabt. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 247
Zufer (rh.a )'in gerekc;esi de ~udur: Sahibi, hayvanlanni kendi cinsi kar~ll1g1nda
Aym cinsten
satt1g1 zaman, zekat1n bedeldeki hukmu, aslldaki hukmu ile aynid1r. Arna ba~ka ma Ila rm
cins bir mal kar~ll1g1nda satt1ginda, var olan hukmun, bedelde de kalmaya devam birbirine
eklenmesi
ettigini soylemek mumkun degildir. 0 zaman, yll1n yeni ba~tan ba~lad1g1ni kabul
etmek gerekir. Gormez misin, yll ba~1nda ayni cinsten olan mallar birbirlerine
eklenirler. Arna farkl1 cinsten olanlar eklenmezler. Yll ic;inde kazanilan mallar da,
cinsler ayni oldugunda birbirlerine eklenirler. Farkl1 oldugunda her biri bag1ms1z
olarak degerlendirilir.
Biz Hanefllerde kabul edilen goru~e gore: Saimelerde zekat1n farz olu~u,
malin bizzat kendisiyle ilgilidir. Bu yuzden, nisap maldan hesabedilir. Ondaki nema
(artma) ayn (mal)'dan beklenir. Sonraki mal, onceki maldan ba~kad1r.
Ticaret mal1 ise boyle degildir. c;:unku onda muteber olan, malin kendisi degil,
Ti caret
mal olu~ ozelligidir. Bu yuzden nisap, onun degerinden hesabedilir. Aynca ticaret mallarmm
mallannda degi~tirme (al1p satma), ticarette hedeflenen kar elde etmeyi birbirine
eklenmesi
gerc;ekle~tirir. Arna, saimelerde hedeflenen bunun aksinedir. <:;:unku hayvan
sahiplerinin maksatlan, genelde saime hayvanlan mulkiyetlerinde tutmakt1r. Bu da
al1p satmakla yok olur. Bu, y1I esnas1nda hayvanlan otlakta gutmeyi terk etmeye
benzer.
lster zekat vermekten kac;ma maksad1yla olsun, ister bu maksatla olmasin y1I
Saime
dolmadan saime hayvanlann para kar~1l1g1 satllmas1 durumunda da hukum aynid1r. hayvanlann
Ozerinden yeni bir y1I gec;meden bu paraya zekat gerekmez. Boyle bir davrani~1n para kar~1hg1
sat1lmas1
mekruh olup olmad1g1 konusunda, Muhammed (rh.a )'in Mebsut'unda herhangi bir durumu
bilgi yer almam1~t1r. Arna bu, Ebu Yusuf (rh a )'un goru~une gore mekruhtur.
Muhammed (rh a )'in goru~une gore mekruh degildir. Bu, iki imam1n, ~uf'a (on alim
hakk1)'y1 ve istibray1 295 du~urmek ic;in hlle yapman1n caiz olup olmad1g1
konusundaki anla~mazl1klanna benzer. Muhammed (rh a), zekatin s1rf bir ibadet
oldugunu, ibadetten kac;man1n da ah la kl olmad1g1n1 soyler. Ebu Yusuf (rh a )'un
meseleye bak1~1 ise ~oyledir: Bu olay, bir kimsenin, uslendigi zaman
[2/167)
sorumlulugundan c;1kamayacag1 bir hakk1 kabullenmekten kac;1nmas1d1r. Bu da,
kendisine hac veya zekat farz olmas1n diye mal biriktirmeyen kimsede oldugu gibi,
mekruh degildir. c;:unku k1nanan; farz olan bir hakk1 vermemektir. Yll dolmadan
saime hayvanlan satmakta ise farz olan bir hakk1 du~urme soz konusu degildir.
Elinde hem nisap miktan para hem de saime hayvan bulunan bir kimse, Elinde hem
para hem
hayvanlann uzerinden bir yll gec;ip zekat1ni verdikten sonra bu hayvanlan para saime
kar~ll1g1nda satsa, daha sonra da elindeki paranin yll1 dolsa; Ebu Hanlfe (rh.a.)'ye hayvan
bulunantn
durumu
Bir cariyeyenin ba~ka bir efendinin mUlkiyetine veya efendisinden ba~kas1yla cinsel
295
lstibra /l..r.-'JI:
helallige ge,meden evvel bnceki sahibinden gebe olup-olmad1g1nin anla~llmas1 i'in bir hay1z suresi
bekletilmesi.
248_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
gore bu paralarla birlikte, satt1g1 hayvan1n kar~il1g1 olarak ald1g1 paralari ic;in zekat
vermek gerekmez.
EbO Yusuf ve Muhammed (rh a )'e gore ise gerekir. Bu iki imama gore: iki mal
birbirine eklenince zekata tabi olmas1nin nedeni, mallarin ayn1 cinsten olmalarid1r.
0 da, satllan saime hayvanlarin kar~il1g1 olarak al1nan parada vard1r. Hayvanlarin
kendileri ic;in zekat verilmi~ olmas1, onlarin kar~il1g1 olan paran1n daha once elinde
olan paraya eklenmesine engel degildir. Nitekim bir kimse hizmet ic;in elinde
tuttugu kolesinin f1t1r sadakas1n1 verdikten sonra onu para kar~1l1ginda satsa veya
tarlas1ndan kald1rd1g1 bugdayin o~runu verse, sonra da bu bugday1 para kar~il1g1
satsa, ya da saime hayvanlarinin zekatin1 verdikten sonra, onlari ah1rda yemle
besleyip sonra satsa, bu mallarin kar~1l1g1 olarak ald1g1 para ic;in ikinci defa zekat
veya f1t1r sadakas1 vermesi gerekir.
Ebo Hanlfe (rh.a ), Peygamber (s.a.v.)'in;
~ ~I J L:3 .q
"Bir y1/da iki kere zekat a!mmaz" 296 hadisini delil alm1~t1r. Saime hayvanlarin
kendilerinin zekatin1 verdikten sonra, bunlarin sat1m1ndan al1nan paralarda zekatin
gerekli oldugunu soylemek, ondan ikinci defa zekat almakt1r. Aynca, zekat bir
~eyin mal olma ozelliginden dolay1 farz olur. Sahibinin, aslla (satllan hayvana) malik
olmas1ndan dolay1 var olan mal olma niteligi, ald1g1 bedelde de devam eder. Ancak
ki~i, yeni bir degere malik olursa o zaman bu nitelik devam etmez. Sat1~ nedeniyle
o ayn'1n mulkiyeti yenilenir. Bir aynda (malda), maliyet ozelligi olmad1g1nda ona
zekat gerekmez. Ayrica zekattaki art1~, zenginligin art1~1yla paraleldir.
Konumuzdaki adam, sat1~ yapmakla art1 bir ~ey kazanmad1. 0 zaten, ald1g1 paran1n
kar~il1g1 olan hayvan ile, onceden hem gerc;ekten hem de dinen zengindi.
Hlbe veya mlras yoluyla elde edilen mal (mustefad mal) boyle degildir. c;:unku
ki~i bunlarla, fazladan bir varl1k kazanm1~t1r. Bir kimsenin, hizmet ic;in
bulundurdugu kolenin f1t1r sadakas1n1 vermesi bizim konumuza benzemez. c;:unku
f1t1r sadakas1nda, kolenin mal olu~unun etkisi yoktur. Ozgur bir insan ic;in veya
sahibinin degeri kadar borcu bulunan kole ic;in de f1t1r sadakas1 gerekir. Halbuki bu
kolenin degeri, alacakl1ya aittir. Zekat f1t1r sadakas1ndan farkl1d1r. F1t1r sadakas1nda
yilin gec;mesi aranmaz. Hatta bir adam, Ramazan bayram1 gecesi bir koleye sahip
olsa, onun f1t1r sadakas1n1 verecektir.
O~urde de yil1n gec;mesine bak1lmaz. Ayrica o~run farz olu~u. al1nan urunun
mal olma ozelliginden kaynaklanmaz. 0, nami (urun veren) bir arazinin vergisidir.
Bir insanin elinde bulunan bugday, y1llarca kalsa bile onunla zengin sayllmaz.
Dolay1s1yla bundan zekat vermesi gerekmez. Araziden kaldmlan urunu satmak,
296
lbn EbO Seybe, Musannef, 11/431
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _249
ki~iye dinen zenginlik kazandinr. Sahibi, dagda otlayan hayvan1n1 besi hayvani
yapsa, lslama gore zengin olmaktan ~1kar. Oysa, sat1~la zenginlik ozelligi kazan1r.
Bununla, bag1~ yoluyla elde edilen ayn1d1r. Ozerinde durdugumuz mesele ise daha
once de belirttigimiz uzere farkl1d1r.
Bir adam oldurulse ve oldurulenin ogluna verilmek uzere, oldurenin
Diyet olarak
ak11esine 297
deveden diyete hukmedilse, ~ocuk da develeri bir yli sonra eline ah nan
develerin
ge~irse; onlan ald1g1 andan itibaren bir y1I ge~meden, bu develer i~in zekat vermesi
durumu
gerekmez. c;:unku devede zekat1n farz olu~u, onlann saime ozelliklerinden
dolay1d1r. Ba~kas1nda alacak olan bir ~ey saime olamaz. Aynca, ak1le taraf1ndan
odenecek olan diyet, ger~ek anlamda bor~ degildir. Nitekim onlardan birisi olse,
b1rakt1g1 terekeden diyet al1nmaz. Miras~1 terekeyi ger~ekten eline ge~irince ona
malik olur.
Bir kad1n mehir olarak, belirlenmeyen develer kar~1l1g1 evlense, onlan eline [2/168]
ge~irip de uzerinden bir yli ge~medik~e kendisine zekat gerekmez. c;:unku
belirttigimiz gibi, ba~kas1nda alacak olan ~ey saime olamaz. ~ayet bir kimse bir
kad1nla, mehir olarak, belirlenmi~ saime develer vermek uzere evlense ve develer
Mehir olarak
daha kocan1n elinde iken bir yli ge~se; EbO Hanlfe (rh a )'nin ilk gorl.i?L.ine gore
deve alan
kadin bu hayvanlardan nisap miktan bir k1sm1n1 ald1g1nda, ge~en sure i~in zekat1n1 kadmm
zekat1
vermesi gerekir. Sonra 0, bu goru~unden donml.i? ve develeri ald1ktan sonra
uzerinden bir yli ge~medik~e zekat vermesi gerekmez demi~tir.
EbO Yusuf (rh a.) ve Muhammed (rh a) 'e gore kad1n bu devlerden ne kadann1
eline ge~irirse o k1sm1n, ge~en zamana ait zekatin1 vermesi gerekir. Eline ge~irdigi
develerin say1s1nin nisap miktan olup olmamas1 aras1nda fark yoktur. Bu gorl.i?L.in
gerek~esi ~udur: Kad1n, nikah akdi ile mehre tam olarak malik olmu?tur. Hi~bir
kayda tabi olmadan, o malda diledigi gibi kullan1mda bulunma hakk1n1n olU?U
buna delildir. Ancak mal henuz eline ge~memi~tir. Bu da, zekat1n farz olmas1 i~in
gerekli olan, mal1n uzerinden y1l1n ge~mesi ve onda zekat1n farz olmas1 hukmune
engel degildir. Bu, satin al1n1p da henuz al1c1 tarafindan teslim alinmayan malda
veya zorla al1n1p da zorla alan1n zorla almay1 (gasb) ikrar ettigi malda zekatin farz
olu?u gibidir.
EbO Hanlfe (rh.a )'nin gerek~esi ise ~udur: Kad1n, nikah akdi ile once, ma Iin
maliyetine sahip olmu~tur. Ak1lenin vermesi gereken diyette oldugu gibi, o mala
malik olu~u ancak teslim almayla tamam olur. Satin al1n1p da henuz teslim
al1nmam1~ olan mal bunun aksinedir. Sat1? akdinde, ilk once maliyete sahip
olunmaz. Aksine mulkiyet, mal olan aslidan, o mal1n bedeline donu~ur. c;:unku
Ak1le I :WWI: SozlOkte diyet anlamrna olan "akl" dan tOremi~ bir sozcOk olup "diyet odeyen
297
topluluk" anlamrna gelir. D1n1 bir terim olarak; bir kasrt olmaksrzrn i~lenen cinayetin diyetini
odemekle yOkOmlO olan ki~ilerdir. Bunlar genelde oldOrenin, kab11e ve a~iret gibi mensubu
bulundugu topluluk bireyleridir.
2SO _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
saime hayvanlarda zekat1n farz olu~u. nema (\ogalma) ozelliginden dolay1d1r.
Kad1n mehir olarak alacag1 develeri ele ge\irmeden once, mal teslim yoluyla
guvenle kad1nin eline mi ge\ecek yoksa, zifaftan once bo~anmas1 298 suretiyle
yanya m1 inecek belli degildir. Mal teslim alind1ktan soma ise boyle degildir.
Bundan dolay1, kad1na mehir olarak bir kole verilmesi kararla~t1nlsa ve Ramazan
bayram1 gelse, ama koca zifaftan once kadin1 bo~asa, kad1n1n bu kolenin f1t1r
sadakas1n1 vermesi gerekmez. Ele ge<;irdikten soma bo~amas1 durumunda ise
kad1n, kolenin f1t1r sadakas1n1 vermek zorundad1r. bzetle ~udur: Akitle, mulkiyet
ger<;ekle~ir. Arna mulkiyetten hedeflenen ~ey, ancak ele ge<;irmeden soma ortaya
\lkar Zekat nisabin1n olu~mas1 ise, mulkiyetin ger\ekle~mesine degil, gozetilen
amac1n ger\ekle~mesine bagl1d1r. Maida kullan1m (i~lem yapma, kullan1m)) yetkisi
ise buna benzemez. Kullan1m yetkisi, mulkiyetin asl1nin varl1g1na bagl1d1r. Ebu
Yusuf (rh.a )'tan, satin al1nip da henuz teslim al1nmam1~ olan ma Iin, zekata tabi
olmayacag1 rivayet edilmi~tir. Cunku teslim al1nmam1~ malda mulkiyet tam degildir.
Oyleki al1c1 onda kullanim yetkisine sahip degildir.
Ebu Hanlfe (rh a )'nin, onceki goru~unun gerek<;esi de ~udur: Mehir, bir ~eyin
kar~ll1g1 olan mal durumundad1r. Cunku onun kar~il1g1 yani kadinin cinselligi zekat
mah degildir. Ebu Hanlfe (rh.a.)'ye gore; bir ~eyin bedeli olan malda zekat farzd1r.
Arna ondan tam nisap miktan ele ge\irilmedik\e zekat1n odenmesi gerekmez.
Fakat Ebu Hanlfe (rh a) bu goru~ten don mu~ ve ~oyle demi~tir. Mehir, kocan1n
elinde iken asll mald1. Burada ise asll - ki o nikahina malik olmakt1r- ve
mutekavvim 299 bir mal degildir. Mehir de bir a\1dan sila (akrabalar arasindaki bir
ikram) kabul edilir. Kad1nin, mala malik olmas1 ancak ele ge\irmekle tamam olur.
)ayet koca, be~ deve mehir kar~il1g1 evlendigi kans1n1 zifaftan once bo~asa; Ebu
Hanlfe (rh.a.)'nin goru~une gore kadina zekat gerekmez. Cunku, yanm mehir
nisaba ula~maz. Arna mehir on deve olursa, Ebu Hanlfe (rh a.)'nin ilk goru~une gore
kad1na zekat gerekir. Sonraki goru~une gore mehir ister be~ deve, ister on deve
olsun kad1na zekat gerekmez.
Ebu Yusuf ve Muhammed (rh.a.)'e gore ise her iki durumda da kadmm
zekat vermesi gerekir.
Bir adam1n saime develeri olsa ve bunlan i~te kullanmaya veya yemle
beslemeye karar verse, ama daha bu nu ger\ekle~tirmeden yll dolsa, bu develer i\in
[2/169] saime hayvan zekat1 vermesi gerekir. Cunku hayvanlar, yil boyu saime idiler. Niyet,
gonulden ge<;en ~eydir. Peygamber (s.a.v.):
298
Evlenen bir kadm1, kocas1 zifafa girmeden once bo}arsa, kadm tesbit edilen mehrin yans1rn alma
hakkma sahiptir. Mehir belirtilmemi,,se mut'a denilen ve elbise ile 6denen bir tazminat al1r.
199
Miitekavvim I i _µ:..JI: SozlOkte, degerli o,ey an lamina gelir. D1nen; kullanmas1, yenilmesi ve
kendisinden yararlandmas1 mObah olan, al1rnp sat1labilen degerli bir mal demektir.
Zekat Kitab1_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _2s t
I
~ .J
' ic-:~ ·11.r---'-
L! I!l \.4 :;..-~;t "'·: I y i~ ~ y::-°
I "
-·~• .J.J
:-Wiii1
·
01
•
300
Buhar1, Eyman, 14; Muslim, Iman, 201; lbn Mace, Talak, 14; Ebu Davud, Talak, 15.
252 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _Kitabu'l-Mebsut
Buradaki 6ncelik onun ger~ek bor~ olmad1g1d1r. Oyleki zekat bor~lusu olan ki~i.
zekat1n1 vermeden 61urse o bor~ du~er.
Bel hi (rh a), Zufer (rh a.)' in usu lune uyarak, emval-i zahire 301 ile, emval-i
batine 302 aras1n1 ay1rmakta ve ~6yle demektedir: Emval-i zahire'de, zekat
memurunun zekat1 isteme hakk1 vard1r. Bu bak1mdan o, insanlara olan bor~
Emval-i
zahire ve
gibidir. Emval-i bat1ne ise bu nun aksinedir. Ebu Yusuf (rh a )'a, "Zufer (rh a.)'in
emval-i g6ru~une kar~1 delilin nedir?"diye soruldu. 0, ~u kar~1l1g1 verdi: "200 dirhem
bat me
gumu~ i~in, 400 dirhem gumu~ zekat1 gerekli g6ren ki~iye kar~1 ne diyeyim. Ona
bu nu derim. "Ebu Yusuf (rh a) bu s6zle, 200 dirhem gumu~u olup da, seksen y1I
zekat vermeyen ki~iye 400 dirhem zekat1 vermesi gerektigini ifade etmektedir.
Aynca emvali bat1ne'nin zekat bor~lan, emval-i zahirenin zekat bor~lan
gibidir. c;:unku Peygamber (s a.v) zamaninda ve ondan sonraki iki hallfe doneminde
zekat memuru emval-i batina'nin zekat1n1 da al1rd1. Osman (ra ), k6tU niyetli zekat
memurlar1n1n insanlann mallarini ara~t1np da onlara zorluk ve s1k1nt1 vermelerinden
[2/170] korktugu i~in, bu tUr mallann zekat1n1 vermeyi mal sahiplerine b1rakt1. Bu, mal
sahiplerinin zekatlann1 kendileri vermeleri i~in, hallfe taraf1ndan verilmi~ bir
vekillikti. Bu vekillik de ge~erlidir. c;:unku sahiplerinin yarannad1r.
Bir kimse yan1nda, emval-i bat1na denilen maldan oldugu zaman yolculuga
~1ksa ve zekat memurunun yan1na ugrasa, memurun bu malin zekatin1 isteme
hakk1 vard1r. Bundan dolay1, bu tUr mallara ait zekat borcu, yeni zekat1n farz
olu~una engeldir.
Ebu Yusuf (rh a )'tan rivayet edilen bir g6ru~e gore de, var olan mala ait olan
zekat borcu, yeni zekatin farz olu~una engeldir. TUketilmi~ olan mala ait zekat
borcu ise, yeni zekat1n farz olu~una engel degildir. c;:unku var olan malin,
yollardaki zekat memurlanndan birisinin yanindan ge~irilmesi mumkundur. 0
zaman, zekat memurunun, o mala ait zekat1 alma hakk1 dogar. TUketilmi~ olan
mal ise b6yle degildir.
Bir kimsenin yirmi be~ devesi olsa; birinci yil i~in iki ya~1na girmi~ bir di~i deve,
Develerin
zekat1 ikinci y1I i~in de d6rt koyun zekat vermesi gerekir. Yukanda anlatilan gerek~eler
burada da aynen ge~erlidir.
Bir adam1n yirmi dort yavru, bir de yeti~kin devesi olsa, bunlar i~in iki ya~1na
girmi~ bir di~i deve zekat gerekir. c;:unku, Peygamber (s.a v.)'in;
; t J.
U. J' LS - U. ' ~ ..i....; .
. J J - J
Emval-i Zahire I i _,-U;J\ Jly~I: Saime hayvanlar, ekinler, meyvalar ve ~ehirler aras1 nakledilen
301
ticaret mallan gibi gizlenmesi mumkun olmayan ve dfnen vergi konusu olan mallard1r.
Emval-i Batme/o~I JI_,.. ':ii: Sahiplerinin ikametgahlannda veya ticarethanelerinde bulunan ve bu
302
nedenle saklanmas1 mumkun olan para, alt1n, gumu~ ve ticaret ewas1 mallar.
Zekat Kitab1_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _253
"Kur;ukleri buyukleri ile birlikte say1/1r" 303 hadisinden dolay1, kur;ukler
yeti~kinlere tabldir. Onlarla birlikte sayil1rlar. (unku zekat verilmesi gereken
yeti~kin deve, o ki~inin mal1 ir;inde vard1r. Dolay1s1yla, bundan zekat1n verilmesi
gerektigini soyledigimiz zaman, o verilecek olan deve nisab1n bir parr;as1 olmaktan
r;1kmaz. Tamam1nin kur;uk olmas1 durumu ise boyle degildir.
Bir kimsenin yetmi~ be~ deve yavrusu ve bir de yeti~kin devesi olsa; Ebu
Hanlfe (rh.a.) ve Muhammed (rh.a.)'e gore zekat olarak sadece bu yeti~kin deveyi
vermesi gerekir. (unku, yavrularda zekat1n farz olu~u, bu yeti~kin deveden
dolay1d1r.
Ebu Yusuf (rha)'a gore bu yeti~kin deve ile birlikte, bir de yavru deve vermesi
gerekir. (unku, o yeti~kin deve, kur;uklerde de zekat1n farz olmas1n1 gerektirmi~tir.
Biz bu meseleyi daha once ar;1klam1~t1k.
Bir kimsenin, ticaret ir;in satin ald1g1 saime develeri olsa, bunlara ticaret mal1
zekat1 gerekir.
~Mil (rh.a.)'ye gore ise saime deve zekat1 vermek gerekir. Arna develer saime Ticaret i~in
olan
nisab1na ula~maz da, degerleri nisaba ula~1rsa o zaman ticaret mal1 zekat1 verilir. develerin
Bu hayvanlara hem saime hem de ticaret mal1 zekat1nin birlikte gerekmedigi zekat1
konusunda goru~ birligi vard1r. Hem saimenin hem de ticaret mal1 zekat1n1n farz
olu~u, bunlann mal olu~ ozelliginden dolay1d1r. ~Mil (rh a) ~oyle diyor: Saime zekat1
daha kuvvetlidir. (unku onun farz olu~u, delillerle ve imamlarin ittifak1 ile sabittir.
Zay1f olan bir ~ey, kuvvetli olanla r;eli~kili say1lmaz. Dolay1s1yla, saime zekat1nin
gerekli oldugunu soylemek mumkun oldugu zaman, ticaret zekat1 soz konusu
olmaz. Ostelik saime zekat1nin gerekli olduguna hukmetmek, fakirlerin yararinad1r.
(unku zekat memuru o zekat1 al1r. Ticaret mallann1n zekat1n1 vermek ise, yukumlu
olan ki~iye b1rak1lm1~t1r. Onun zekat1 vermemesi olas1d1r.
Bizim Hanefl alimlerimiz (rh a.) de ~oyle diyorlar: Ticarete niyet etmek ile,
hayvanin saime olu~undan gozetilen maksat ve ozellik yok olmu~tur. (unku
saimede nema (r;ogalma), hayvanlarin bizzat kendilerinde beklenir. Bu da ancak,
malin saime olarak b1rakilmas1 ile olur. Ticarete niyet edilince, bu ortadan kalkar.
Art1k hayvanlar manen degil de, ~eklen saime olurlar. Arna ticaret ir;in al1nan
develer, hem manen hem de ~eklen ticaret mal1d1r. Bunun ir;in, ticaret mal1
zekatinin gerekli olu~u tercih edilir. Buna ister saime zekat1, ister ticaret mal1 zekat1
gerekir diyelim, zekat memurunun bu malin zekat1n1 alma hakk1 vard1r. (unku bu
zahir (ar;1kta) bir mald1r. Devletin korumasina ihtiyar; duyarlar. Devletin zekat1 alma
hakk1, o mal1n korunmaya muhtar; olmas1ndan dolay1d1r. Diger ticaret mallari ise
[2/171)
boyle degildir. Onlar ancak, u~ur (gumruk) memurunun yan1ndan ger;tigi zaman
himayeye muhtar; sayil1r. U~ur memurunun ondan zekat alma hakk1 dogar.
303
Abdurrezzak, Musannef, IV/3; lbn Huzeyme, Sahih, IV/16.
Ortak saime
Saime (yilin yandan fazlas1n1 k1rlarda otlayarak beslenen) hayvanlar, yeti~kin
hayvanlarm Musluman ile, bir c;ocuk veya akil hastas1 yahut gayri muslim aras1nda ortak olsalar
zekat1
yeti~kin Musluman'1n pay1 nisaba ula~1yorsa, onda zekat gerekir. Digerlerine ise bir
~ey gerekmez. Daha once de belirttigimiz gibi, ortakl1k, tek ba~1na malik olma gibi
degerlendirilir.
Dii~manm Du~man, bir Musluman'1n saime hayvanlanni surup gotUrse veya birisi
gotiirdiigii ya
da gasbedilen hayvanlan zorla alsa (gasbetse) ve birkac; y1I sonra sahibi hayvanlan bulsa, biz
maim zekat1 Hanefllere gore bu gec;en yillar ic;in zekat gerekmez.
Zufer (rh.a.), du~man tarafindan zorla alinan hayvanlar konusunda, ayni
goru~tedir. Gayri Muslimler, mallan ellerine gec;irmekle onlara sahip olurlar. Arna
ona gore zorla al1nip da zorla alan taraf1ndan inkar edilen hayvanlar, sahibi
taraf1ndan ele gec;irilince, gec;mi~ y1llann zekat1n1 vermesi gerekir.
~afil (rh.a.)'ye gore ise, sahibinin eline gec;tigi, soz konusu hayvanlann hepsi
ic;in gec;mi~ y1llann zekat1nin verilmesi gerekir. Ona gore gayri Muslimler, el
koymakla bizim mallanm1za malik olamazlar. ~afil (rh a) ve Zufer (rh.a.)'in zorla
alinan mal konusundaki goru~lerinin gerekc;esi ~udur: Saime hayvanlarda zekat1n
farz olu~u, elde bulundurmakla degil, malik olmaklad1r. Gormez misin yolcu,
mallanna kavu~tugu zaman, gec;mi~ yillar ic;in zekat vermek zorundad1r. c;:unku
onlara maliktir. Zorla al1nan malda da durum ayn1d1r. c;:unku o malda yitirilen
mulkiyet degil, elde bulundurmad1r (zilyedliktir).
Bizim delilimiz ise, Ali (r a.)'den hem mevk0f304 hem de merf0 305 olarak rivayet
edilen;
Zekatta Mal-i d1mar; mulkiyet bulunmakla beraber ona ula~ilamayan mald1r. Canl1
mal-1 olmakla birlikte c;ok zay1f olan bir deve ic;in Araplar; "r,l.J. ~ balrun damirun"
d1marm
durumu derler. Omer b. Abdulaziz (rh a) ha life olunca, hazinedeki mallann sahiplerine geri
verilmesini emretti. 0 zaman gorevliler, "gec;en y1llar ic;in onlardan zekat alal1m
m1?" diye sordular. Hallfe: "hay1r, onlar d1mard1" cevabin1 verdi. Hanefl alimlerin
c;ogunlugunun akll delili de ~udur: Saime hayvanlarda zekat1n farz olu~u, nema
(c;ogalma) ozelliginden dolay1d1r. Zorla alan1n zorla almay1 inkar etmesi ile, o
hayvanlardan olu~acak nema yollan sahibi ic;in kapanm1~t1r. Oyle olunca, zekat
nisab1n1n bagll oldugu nema yok olmu~tur. Yolcunun durumu bunun aksinedir.
c;:unku onun mallnda nema (art1~), kendi zilyetligiyle olabilecegi gibi, ikinci bir
304
Mevkuf Hadis: Sahabeden birinin sdzUne veya fiiline veya onayina ait olan bir haberdir.
305
Merfu Hadis: Bizzat Peygamber (s.a.v.)'in sdzU veya eylemi olarak nakledilen hadis.
306
Muvatta, 1/253; Abdurrezzak, Musannef, IV/104; lbn EbQ Seybe, Musannef, 11/420; Bkz. Zeyle1,
Nasbu'r-raye, 11/234.
Zekat Kitab1_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _255
zilyedlik (elde bulundurma) ile de olabilir. Bundan dolay1 yolcunun mal1, zekat
nisab1na esas olur.
Yitirilen saime hayvan ve denize du~en ticaret mal1 da mal-i d1mar gibidir. Bu Yitirilen, denize
tUr mallar y1I gec;tikten sonra sahiplerinin ellerine gec;seler, gec;en y1I ii:;in zekat du~en maim
durumu
gerekmez. c;:unku mal olu~un anlam1, art1~ ve yararlan1labilmededir. Bunlar da
yoktur. Oyleyse bu mallar, ~eklen var olsalar da, manen telef olmu~ say1l1rlar.
inkar edilen bore; da aynen boyledir. Muhammed (rh a.J'in Kitabu'l-As/'1nda,
inkar edilen
bore; konusundaki hukum, mutlak olarak ifade edilmi~tir. Hi~am (rh al ise, alacagm
durumu
Muhammed (rh a )'in ~oyle dedigini rivayet etmi~tir: "Bore; hakim taraf1ndan
biliniyorsa, onun bilgisi nedeniyle tahsil imkani oldugu ii:;in, gec;mi~ ylilara ait
zekat1n verilmesi gerekir. "e/-As/'daki nakil ~oyle ac;1klan1r: Alacakl1n1n, alacag1n1
isbat ii:;in delili olsa da olmasa da, gec;mi~ ylilar ii:;in zekat vermesi gerekmez.
c;:unku her tan1k ve her hakim adil olmayabilir. Yargliama esnasinda, alacakl1ya
kar~1 adam kay1rlimas1, bir horluktur (zuldur). Onun, kendisini horluga du~urmeme
hakk1 vard1r. Ancak Hanefl alimlerimizin (rh.a) c;ogu, alacakl1nin elinde deli I olmas1
durumunda, delili c;1karmamakta kusur kendisinden kaynakland1g1 ii:;in, gec;mi~
ylilara ait zekat1 vermesi gerektigi goru~undedirler.
lbn Semaa (rh a.)'nin EbO YOsuf (rh a) ve Muhammed (rh a.)'den rivayetine gore;
borc;lu gizli olarak borcunu ikrar etse ama alenen inkar etse, alacakl1 alacag1n1
tahsil ettigi zaman, gec;mi~ ylilara ait zekat1 vermesi gerekmez. Bu, borc;lunun hem
gizli olarak hem de alenen inkar etmesi gibidir.
Y1l1n ba~1nda ve sonunda tam nisap miktan mal bulundugu taktirde, arada
[2/172]
tUmuyle yak olmamak ko~uluyla, uzun bir sure nisaptan a~ag1 du~se de bu mala
zekat gerekir. Biz Hanefllere gore bu konuda ticaret mallan ile saime hayvanlar
aras1nda fark yoktur.
Zufer (rh.a J'e gore y1lin ba~1ndan sonuna kadar nisap tam olarak bulunmazsa Nisabm, y1I
i~inde azalma
zekat gerekmez. ya da
Saime hayvanlarda ~afil (rh a )'de bu goru~tedir. Arna ona gore ticaret ~ogalmasmm
zekata etkisi
mallannda nisaba yli1n ba~1nda degil, sonunda bak1l1r.
Zufer (rh.a)'in goru~unun delili ~udur: Zekatin farz olmas1 ii:;in nisap miktan
mal uzerinden yliin gec;mesi ko~uldur. Yli1n her bir parc;as1 da ba~1 ve sonu gibidir.
Gormez misin yli ii:;inde nisabin tUmu telef olsa, ba~1nda ve sonunda telef olmas1
gibidir. Ayn1 ~ekilde, saime hayvanlar yli1n ortas1nda yuk hayvan1 yaplisalar veya
yemle beslenmeye ba~lansalar, bu i~in y1l1n ba~1nda veya sonunda yap1lmas1
sonucu etkilemez. Y1I hukmu kesintiye ugram1~ olur. c;:unku nisap miktanndan az
olan mal, yemle beslenen hayvan gibi, zekat1n farz olu~una konu degildir.
~afil (rh a.) saime hayvan hakk1nda Zufer (rh.a J'le ayn1 goru~tedir. Ticaret
mallannda ise ~oyle der: "K1yasa gore ticaret mallannda da nisab1n yli esnas1nda
256 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
eksilmesi durumunda zekat1n du~mesi gerekir. Arna ben onlarda zekat1n verilmesi
gerektigi gbru~undeyim. c;:unku onlarda nisap, mal1n degerinden hesaplan1r. Mal
sahibinin de her gun mal1na deger bic;mesi mumkun degildir. i~te bu zorlugu
ortadan kald1rmak ic;in, nisab1n sadece zekat farz oldugu zaman aranmas1
gerektigini, bu nun da yil so nu oldugunu kabul ediyoruz"
Biz Hanefilerin delilimiz de ~udur: Nisab1n, zekat1n farz nedeni olmas1, onunla
mal sahibinin zenginlik niteligini kazanmas1d1r. Zenginlik de, hem yilin ba~1nda
hem de sonunda aran1r. Bu ikisinin aras1 ise ne yil1n ba~lama, ne de zekat1n farz
olma durumudur. Onun ic;in y1I ic;inde mal sahibinin zengin olmas1 ko~ulu aranmaz.
Yil aras1 ancak, nisap uzerinde ba~layan y1lin devam1 durumudur. Yil1n hukmunun
devam etmesi ic;in, zekat konusu maldan bir miktarinin mutlaka bulunmas1 gerekir.
Bu yuzden, y1I esnasinda malin tUmu telef olursa, art1k yil1n devam1na hukmedecek
bir zekat konusu kalmaz. Hayvanlarin yemle beslenmeye ba~lamas1 veya i~te
kullan1lmaya ba~lanmas1yla da y1lin hukmunun devam ettigine hukmedecek bir
zekat konusu kalmam1~t1r. Malin bir k1sm1 telef oldugunda ise yilin devam ettigine
dair zekat konusu (mal) bulunmaktad1r. Bu, mudarabenin (emek sermaye
ortakl1g1n1n) benzeridir. Bin dirhem sermaye ile kurulan bir Mudarabe'de maim bir
k1sm1 yitirilip bir k1sm1 kalsa, ortakl1k ilk sermaye uzere devam eder. Sonra kar
edilse, once sermayenin tUmu denklenir. Arna sermayenin tamam1 yitirilirse karda
ortakl1k kalmaz.
~afil (rh.a )'nin goz on Linde bulundurdugu zorluk, y1lin ba~1nda degil, ortas1nda
nisab1n du~tUgune itibarlad1r. c;:unku y1lin ba~lamas1 ic;in y1I ba~inda mal1n degerini
belirlemekte zorluk yoktur. Ayni ~ekilde, zekat1n farz olmas1 ic;in mala y1l1n
bitiminde deger bic;ilmesinde de zorluk yoktur.
Yukumlunun elindeki kor, arik, kuc;uk ve benzerl hayvanlar da, diger saime
Saime
hayvanlar hayvanlari ile birlikte sayil1r. Arna bunlardan biri zekat olarak alinmaz. c;:unku
arasmda zekatta muteber olan, say1 bak1m1ndan nisab1n tam olarak bulunmas1d1r. Bu da,
say1ya
bak1hr hepsiyle olu~ur. Bu konudaki delil, Omer (ra.)'1n hadisidir. insanlar zekat
memurlar1n1 Omer'e ~ikayet edip: "Onlar zekat ic;in kuc;uk kuzulari hesaba
kat1yorlar ama onlari alm1yorlar " dediler. Omer (ra.) de, zekat memuruna:
[2/173]
fu\il• 06
-- _, <..S'. .T1! , -: 12.Jt ,,,
- 8 J'
!ti ~ l..S""'
1;. 1:i :. ' 1•11 1~. ~\;... 01!.J- ~I !.
~ i./: .J' ~ ~
'.i c. ~
.JI~ .
• _)J
JWI ~
\;>- : ••
• • I.):-!
j~ .i.lli. -~J1 1~~ .
• J r- u-- J ~
·.. WI J.
"<;oban omuzunda getirse bile kOr:;Ok kuzuyu zekat ir:;in say. Biz korpe yavrulu
hayvam, etlik olarak besleneni, gebe olan1, dam1zl1k kor:;u size b1rakmad1k m1? Bu,
maim en degerlisi ile en dO:;OgO arasmda orta yoldur. "307 Biz, Omer (r.a )'in bu
307
Abdurrezzak, Musannef, IV/14; lbn EbQ $eybe, Musannef, 11/368; Taberan1, el-Mu'cemO'l-Kebir,
Beyhak1, es-SOnenO'l-kubra, IV/100.
Vll/68;
Zekiit Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 257
sozunu al1yor, kuzulu hayvanlann ve etlik olarak beslenen hayvanlann zekat olarak
al1nmayacagin1 soyluyoruz.
YO nus (rh a), "Eti ic;in beslenen" anlam1nda ald1g1m1z "eklle I ~\"
kelimesinin, c;ok yem yiyen hayvan anlam1nda oldugunu, eti ic;in beslenene ise
ekOle denildigini soyler. Arna halk adeten, etlik olarak beslenen hayvana eklle der.
Muhammed (rh a.)'in kitab1n1 yazmaktaki maksad1 halka ogretmektir. Bu yuzden,
onlann daha iyi anlayabilmeleri ic;in, onlar1n kulland1g1 kelimeleri sec;mi~tir. Ostelik
bu, Omer (r.a) den rivayet edilen hadise de uygundur. Ancak Muhammed (rh a)
halk1n kulland1g1 lugat kendisine ~upheli gelirse o zaman onu kullanmaz.
"Mah1z I ~t;", karn1nda yavrusu oland1r. Dam1zl1k koc; anlam1 ac;1kt1r.
Hayvan sahipleri nazannda bu hayvanlar en degerli mallar oldugu ic;in, zekat
olarak al1nmazlar. Peygamber (sa.v) de,
308
Buhar1, Zekat, 40; MUslim, Iman, 7; Ebo Davud, Zekat, 4; Tirmiz1, Zekat, 6; Nesa1, Zekat, 46.
309
EbO Davud, BuyO', 28; Tirmiz1, BuyO', 34; Taberan1, el-Mu'cemu'/-Kebir, 111/205; Beyhak1, es-
Sunenu '/-kubra, v11112.
258 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _Kitabu'l-Mebsut
caiz gbrmu~tUr . Bu hadis, bir malda Allah hakk1n1n sabit olu~unun, o malin sat1~1na
engel olmad191 konusunda bizim ic;in bir delil olmu~tur. Bunun anlam1 ~udur:
Sat1~1n gec;erliligi, mulke ve onu teslime gucu yetmeye dayan1r. Maida zekat farz
olduktan sonra da mulkiyet devam etmektedir. Satt1g1 mal adam1n elinde
olduguna gore onu teslime gucu yetmektedir. Bu, o malda zekatin farz olmas1 ile
yok olmaz. Dolay1s1yla adam1n sat1~1 gec;erlidir.
Rehin verilen mal ise boyle degildir. c;:unku o mal1 elde tutmak, murtehinin
(rehin alanin) hakk1d1r. Dolay1s1yla sahibi onu satt1g1nda, al1c1ya teslime gucu
yetmez.
Ticarete izinli borc;lu kale bu meseleye benzemez. c;:unku borcu nedeniyle
onun maliyeti, alacakl1nin hakk1d1r. Oysa sat1~1n cevaz1, mal olu~una itibarlad1r.
Aynca bir mala zekat, bizzat o mal1n kendisine bagl1 olacak ~ekilde ilintili degildir.
Oyleki mal sahibinin, zekat1 ba~ka bir maldan verebilme sec;enegi vard1r. Bu,
cinayete ugrayan ki~inin yak1nlannin, cinayet i~leyen kblenin kendisine olan ili~kileri
gibidir. Bu da, sahibinin o koleyi satmas1na engel degildir. Burada da durum
ayn1d1r.
Eger hayvanlar satild1ktan sonra zekat memuru gelirse, k1yasa gore zekat1
{2/174) sat1c1dan almas1 gerekir. Arna hayvanlar ahcinin mulku olduklan ve ahc1ya zekat
gerekmedigi ic;in mallann kendilerini alma imkan1 yoktur. Fakat sat1c1, yoksullann
hakkinin konusunu (mal1) telef etmi~tir. Dolay1s1yla onu oder. Bu, k1yas1n geregidir.
Arna Muhammed (rh.a )310 istihsanla uygulama yapm1~ ve ~byle demi~tir: $ayet
zekat memuru al1c1 ve sat1c1 akit meclisinden ayrilmadan once gelirse, zekat1 isterse
develerin kendilerinden al1r. lsterse sat1c1dan al1r. Develerden almas1 durumunda,
al1c1 zekat olarak al1nan devenin semendeki (sat1c1 ile anla~t1klan fiat) pay1ni
sat1c1dan al1r.
Zekat memuru, al1c1 ve sat1c1 akit meclisinden aynld1ktan sonra gelirse, zekat1
sat1c1dan al1r. Art1k bizzat develerden alma imkani kalmam1~t1r. c;:unku Hanefl
alimleri (rh a.), taraflar akit meclisini terk etmeden, sat1c1n1n satt1g1 maldaki
mulkiyetinin sona erip ermedigi konusunda anla~amam1~lard1r. Peygamber
(s.a.v.)'in;
Aslmda burada ne Muhammed (rh.a.)'in ne de ba~ka bir alimin ad1 ge~mektedir. Fakat hukum isim
310
verilmeden bir alime dayand1 rilm1~t1r. MebsOt'un kaynag1 Muhammed (rh.a.)'in eserleri oldugu i~in,
kan1m1zca bu sbzun sahibi Muhammed (rh.a )'tir.
31
Buhari, BuyO', 16; Mi..islim, BuyO' 43; EbO DavOd, lcare, 53 ; Nesc3i, BuyO, 10.
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 2S9
kendisinden al1r. lsterse sat1~1n, sat1c1n1n mulkiyetini kald1rmay1 gerektiren, sat1~
akdi mulkiyeti gec;irir ~eklindeki ac;1k k1yasa itibar eder. Zekat1 sat1c1dan al1r.
ibnu Semaa, Muhammed (rh a )'ten, hayvanlann nakledilip edilmeyi~ine
bak1lmas1 gerektigini rivayet eder. Bu rivayete gore zekat memuru, al1c1 hayvanlan
gotLirdukten sonra gelirse bir ~ey almaz. Arna daha gotLirmeden once gelirse
istediginden almakta muhayyerdir. (:unku hayvanlar, al1c1 taraf1ndan gotUrulunce
art1k gerc;ek anlamda onun mulkiyetine girmi~lerdir. Oyle ki, bu hayvanlar al1c1
tarafindan gotLirulmeden once telef olsalar, onlara sahip olsa da alic1 hic;bir ~ey
odemez. Arna bu olay, hayvanlar al1c1 taraf1ndan goturuldukten sonra cereyan etse
oder.
Hayvanlarla ilgili bu hukum, o~run aksinedir. (:unku tarlas1ndan bugday
kald1ran ki~i, bugday1 satt1ktan sonra o~ur memuru gelirse, al1c1 ve sat1c1 ister
birbirlerinden aynlm1~ olsunlar, ister aynlmam1~ olsunlar, o~ru bugday1n
kendisinden al1r. Al1c1nin bu bugday1 gotUrmu~ olup olmamas1 da hukmu
degi~tirmez. (:unku burada verilmesi gereken, bugdayin kendisinin o~rudur. Bu
konuda mal1n kimin mulkiyetinde oldugu onemli degildir. Zekat borcu ise, malikin
zimmetinde gerc;ekle~ir. Bu ac;1dan o~urle zekat birbirinden farkl1d1rlar.
Bir kimsenin sahibi oldugu saime hayvanlann tUmu, uzerlerinden y1I gec;tikten Zekath saime
hayvanlarm
sonra, telef olsalar bu hayvanlardan zekat du~er.
y1I dolduktan
$afil (rh.a.)'ye gore hayvanlar, yil1n dolmas1n1n arkasindan zekatlann1 verme sonra telef
olmasmda
imkani bulunduktan sonra telef olurlarsa, sahibi zekat1 oder. Arna bu imkan zekat
bulunmadan telef olurlarsa odemez. Hayvanlann, zekat1 verme imkan1 bulmadan
once telef olmalan durumunda zekatin farz olup olmad1g1 hususunda $afil
(rh a )'den iki goru~ nakledilmi~tir.
Kitabu '/-Om'de zekat1n, ancak Lie; ko~ulun gerc;ekle~mesi durumunda farz
olacag1 soylenmektedir. Bu ko~ullar; tam nisabin bulunmas1, y1lin dolmas1 ve zekat1
verme imkan1n1n bulunmas1d1r.
e/-/m/a'da ise zekat1 verme imkan1n1n bulunmas1nin, zekat1n farz olmas1 ic;in
degil, odenmesinin gerekmesi ic;in ko~ul oldugu soylenmektedir. Bu goru~un
gerekc;esi ~udur: Zekat, mall bir hakt1r. Allahu Teala'nin emri ile farz olmu~tur.
Dolay1s1yla f1t1r sadakasinda oldugu gibi, verme imkan1 bulunduktan sonra art1k
du~mez.
Yine $afil (rh a), hac farlzas1n1 da deli I alm1~t1r. $oyle ki; Bir kimse,
memleketinden hacca gidecek olanlar yola c;1kt1klan zaman zengin ise ama sonra
mal1 telef olsa kendisinden hac farlzas1 du~mez.
Aynca c;ogunluga gore zekat miktan olan mal, sahibinin elinde emanettir.
Din, yukumluden, verme imkani bulduktan sonra zekat1 vermesini istemektedir.
Kendisine bu istem yoneltildikten sonra vermezse, diger emanetlerde oldugu gibi,
260 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsut
vermesi gerekeni oder . Fakir zekat1 vermesini istedigi zaman vermezse bdeyip
bdemeyecegi konusunda anla~mazl1k vard1r. Hak, fakir ic;in sabittir. Oyle olunca,
hak sahibi taraf1ndan istendikten sonra vermezse bdemesi gerekir.
Bu konudaki biz Hanefllerin delili de ~udur: Zekat1n konusu nisapt1r. Bir
hakk1n konusu yok olduktan sonra art1k o hak da kalmaz. Nitekim cinayet i~leyen
veya borc;lu olan kole bldugu zaman efendinin bdeme sorumlulugu du~er.
Kendisinde ~uf'a hakk1 (on alim hakk1) bulunan arazi parc;as1 (su alt1nda kal1p)
[2/175] deniz olunca ~efl'in (~uf'a hakk1na sahip olan ki~inin) hakk1 du~er. (unku buradaki
bdemenin varl1g1, diger odemelerde oldugu gibi mUlkiyeti veya maldaki eli
(zilyedligi) yitirme nedeniyledir. Halbuki yukumlu zekat1 vermeyi geciktirmekle, ne
fakire ait bir mulku yitirmi~ ne de fakirin zilyedligini yitirmi~tir. Dolay1s1yla 0, dinen
sorumlu olamaz.
F1t1r sadakas1 ve hac ise bbyle degildir. (unku onlann sabit oldugu yer, ki~inin
mal1 degil zimmetidir. Mal yok olduktan sonra da zimmet devam eder.
Aynca zekat1n farz olu~u, yoksullann durumunu iyile~tirmek ic;indir. Ki~inin
elindeki mal telef oldugu zaman, yoksullarla birlikte o da iyile~tirilmeye muhtac;
duruma du~mu~tUr . Oyle olunca da ba~kas1nin durumunu iyile~tirmekle yukumlu
degildir.
Zekat olarak verilmesi gereken mal, zekata tabi mala gore az bir miktard1r.
Bundan dolay1 zekat naml (art1c1) olan maldan al1n1r. Ta ki, zekatla eksilen mal,
nema yoluyla telafi edilsin. Bu da, mal telef olduktan sonra gerc;ekle~mez. Eger
telef olan maldan zekat alinsa, farz olmayan bir ~ey alinm1~ olur. Bu da caiz
degildir.
F1t1r sadakas1 ve hac ise boyle degildir. (unku bunlarda mal, yerine getirme
degil, bu ibadetlerin vacip ve farz olu~unun ko~uludur. Yukumlunun zimmetinde
farz ve vacip sabit olduktan sonra mal1n telef olmas1 ile du~mez. Zekat mal1
verilmeden once bir fakirin zekat1 istemi~ olmas1 da sonucu degi~tirmez. (unku bu
fakir o malda hak sahibi olarak belirlenmi~ bir ki~i degildir. Yukumlunun, zekatin1
yoksullardan istedigine verme hakk1 vard1r. Belki de, isteyen fakire vermeyi~i,
ondan daha c;ok ihtiyac; sahibi olanlara vermek ic;indir
$ayet saime hayvanlar uzerinden yll gec;tikten sonra, zekat memuru zekat1
ister de, yukumlu vermez, sonra da mallar telef olursa; bizim lrakl1 olan Hanefl
alimlerimiz, (rha) yukumlunun zekat1 bdemesi gerektigini soylerler. (unku zekat
memuru, zekat1 almak ic;in belirlenmi~tir. lstedigi zaman kendisine verilmesi
zorunlulugu vard1r. Yukumlu ona vermemekle, zekat memurunun hakk1ni yok
etmi~tir Bizim alimlerimiz (Maverau'n-nehir fakihleri) ise, bu durumda
yukumlunun zekat1 bdemekle yukumlu olmad1g1ni soylerler. Bu gbru~ daha
dogrudur.
Zekiit Kitabi. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 261
Muhammed (rh a) el-As! adl1 eserinde ~oyle der: Ki~i, kendilerine zekat farz
olduktan sonra saime hayvanlarin1 onlar olunceye kadar hapsetse (bekletse) zekat1
odemez. Muhammed (rh.a )'in buradaki hapsetmekten maksad1, onlari otsuz ve
susuz b1rakmak degildir. (unku bu, hapsetmek degil telef etmekdir. Bu da
odemeyi (tazmini) gerektirir. Onun buradaki hapsten maksad1, zekat memuru
zekat1 istedikten sonra onu vermeyip al1koymakt1r. Bu hukmun ac;1klamas1 ~udur:
Ki~i bu mal1 elinde al1koymakla ne bir kimsenin mulkiyeti yitmi~, ne de mal
uzerindeki zilyetligi kalkm1~t1r. Dolay1s1yla yapt1g1 ile sorumlu olmaz. Onun, ister
saime hayvanlarin zekat1 olsun, ister ba~ka bir malin zekat1 olsun, zekatin1 verecegi
yeri sec;me hakk1 vard1r. 0 ba~ka bir yere vermek ic;in saime hayvan1n zekat1n1
vermeyip al1 koymu~ olabilir. Bundan dolay1, odemekle (tazminle) yukumlu
tutulmaz. $ayet uzerinden y1I gec;en saime hayvanlarin zekat1n1 vermeden, yaris1
telef olsa ve kalan mal nisaptan daha fazla degilse, kalanlarin zekattan paylarin1
vermesi gerekir. Bu konuda herhangi bir goru~ ayrll1g1 yoktur. Malin bir k1sm1,
tUmu gibi degerlendirilir. Nasil ki tamam1 telef oldugunda zekatin tUmu du~uyorsa,
bir k1sm1 telef oldugunda da telef olan oranda zekat du~er. $ayet denilirse ki; "Siz
zekat1n farz olmas1 ic;in gerekli olan ko~ulu -ki o, mala malik olmakt1r- yerine
getirilmesinin ko~ulu yapt1niz. Ayni ~ekilde tam nisab1n bulunmamasin1 da zekatin
farz olmas1nin ko~ulu yapt1n1z. Oysa onun, -nisap eksildigi zaman zekat verme
zorunlulugu olmamas1 ic;in-, zekat1n yerine getirilmesinin ko~ulu olmas1 gerekir."
Buna cevab1m1z ~u olur: Nisap, kendisindeki bir ozellikten dolay1 zekat1n farz
olu~ nedeni degildir. Onunla mal sahibinin zenginligi gerc;ekle~tigi ic;in farz olu~
ko~ulu say1lm1~t1r. Malikin zenginligine de, zekat farz oldugu zaman baki11r. (unku
zekat1n yerine getirilmesinin gerc;ekle~mesi ic;in zenginlik ko~ul degildir.
Eger malda hem nisap hem de nisap fazlas1 miktar varsa ve ondan bir k1sm1
telef olsa; EbO Hanlfe (rh a) ve EbO Yusuf (rh a)' a gore telef olan miktar nisaptan
[2/176]
degil, nisap fazlas1ndan sayll1r. Dolay1s1yla mal nisaptan a~ag1 du~memi~se, farz
olan zekattan bir ~ey eksilmez.
Muhammed (rh.a.) ve Zufer (rh a) ise, telef olan miktari mal1n tUmunden
hesaplarlar. Oyleki bir kimsenin dokuz devesi olsa ve bunlarin uzerinden bir y1I
gec;se sonra da bunlardan dordu telef olsa; EbO Hanlfe (rh.a.) ve EbO Yusuf (rh a.)'a
gore kalan develer ic;in bir koyun zekat vermesi gerekir. Muhammed (rh.a) ve Zufer
(rh.a.)'e gore ise kalanlar ic;in, bir koyunun degerinin dokuzda be~ini vermesi
gerekir. Onlarin delilleri, Peygamber (sa v)'in; ~ Jt ~L!- ~L!..ll J)ll ~ ~ ~
"Dokuza kadar be~ saime devede bir koyun' (zekat) vard1r" hadisidir. Burada
ResOlullah (s a.v.), zekat olarak verilecek olan bir koyunun, dokuz devenin tUmu ic;in
oldugunu haber vermi~tir. Ak1I da bu anlay1~1 desteklemektedir. (unku nami (art1c1
olan) malda mutlaka zekat vard1r. Nisaptan fazla olan miktar da naml mald1r. Bu
fazlal1k nedeniyle ba~ka bir zekat gerekmemektedir. Boylece biz anlam1~ oluyoruz
262_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebst1t
ki, verilmesi gereken zekat, malin tamam1 ic;indir. Bunun bir benzeri de ?Udur: Bir
hak ic;in uc; ki?i tan1kilk etse ve hakim, -her ne kadar uc;uncu ki?inin tan1kl191na
muhtac; degilse de- bu uc; ki?inin tan1kl191na dayanarak hOkum verse, hukum uc;
ki?inin tan1kl191 ile verilmi? olur. Farz olan zekat1n mallann tUmu ic;in oldugu sabit
olunca, ortak mallarda oldugu gibi, telef olan miktar zekat1 ile birlikte telef olmu?.
kalan da zekat1 ile birlikte kalm1? sayi11r.
EbO Hanlfe (rh a) ve EbO YOsuf (rh a), Amr b. Hazm (r.a )'in hadisini deli I
alm1?lard1r. Bu rivayete gore Peygamber (sa.v.) ?byle buyurmu~tur :
312
EbO DavOd, ZekM, 4; Tirmiz1, Zekat, 4; Nesa1, Zekat, 9; Bkz Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/257.
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ l263
Ki~inin mulkiyetinde bulunan ve tam nisab1 dolduran malin -mal ister saime Zekat1
onceden
hayvan olsun ister ba~ka bir ~ey- zekatin1 bir, iki veya daha fazla y1I once vermek vermek
caizdir. Bu meseleyi bir ka~ a~1dan ele alarak a~1klamak gerekir.
1- Zekat1 y1I dolmadan vermenin cevaz1 meselesi:
Malik (rh a )'e gore y1I dolmadan once zekat vermek caiz degildir. 0, mall [2/177]
ibadeti bedenl ibadete k1yaslamakta ve ~oyle demektedir: Zekat1 vermek, borcu
zimmetten du~urmektir. Bu ise zekat farz olmadan once olmaz.
Biz Hanefiler, Peygamber (sa.v.)'in Abbas (ra .)'dan iki y1l1n zekat1n1 pe~in alm1~
olmasin1 delil olarak al1nz. Aynca nisap tamam oldugunda, iki yonden de zekat
farz olmu~tur. Birincisi; naml (art1c1) olan nisap miktan malla sahibi zengin oldugu
i~in zekat1n ko~ullan topluca bulunmaktad1r. Y1l1n ge~mesini beklemek ise, zekat1
vadelendirmektir. Vadeli borcu pe~in vermek caizdir. lkincisi zekat1n farz olu~
nedeni ger~ekle~mi~tir. 0 neden mald1r. Zekatin farz olu~ nedeni ger~ekle~tikten
sonra zekat1 vermek caizdir. Nitekim misafir (yolcu), Ramazan'da oru~ tutarsa ve
bir adam namaz1 ilk zamaninda kllarsa bu caizdir. ~unku zekat1n farz olu~ nedeni,
her ne kadar farz olarak bor~ yaz1lma daha sonra olsa da bulunmaktad1r. Yahut
farz olu~un gecikmesi art1~1n ger~ekle~mesi i~indir. Art1~ ger~ekle~ince, y1l1n
ba~1ndan itibaren mal var sayi11r. Boylece zekat1 pe~in vermek ge~erli olur. Biz,
nisap miktan mal bulunmadan zekat1 pe~in vermenin caiz olmad1g1n1 soyluyoruz.
~unku farz olu~un nedeni ancak nisap miktan malin bulunmasindan sonra
ger~ekle~ir. Tam nisap bulunduktan sonra bize gore iki y1l1n zekat1n1 onceden
vermek de caiz olur.
$afil (rh.a.)'ye gore ancak bir y1lin zekat1 pe~in olarak verilebilir. Ona gore
zekat1 pe~in vermek yll1n ba~ina degil, sonuna itibarlad1r. Bundan dolay1 tam nisap
bulunmadan once zekatin pe~in verilmesi caiz degildir. ~unku o mal uzerinden
henuz y1I ge~meye ba~lamam1~t1r. Ayn1 ~ekilde ikinci y1lin zekat1 da tam nisap
bulunduktan sonra verilebilir.
Biz Hanefilerin bu goru~e kar~1 delilimiz de yukarda ge~en Abbas (r a)
hadisidir. Biz Hanefilerin akll delilimiz de ~udur: Nisap miktan mala malik olmak,
eksilmemek kayd1yla her y1I zekatin farz olmas1 i~in ko~uldur. Pe~in vermenin caiz
olu~u. y1l1n tamam olu~una itibarlad1r. Bu meselede, ikinci yll birinci y1I gibidir. Tam
nisap miktan mal bulunmadan once ise boyle degildir. Aynca bize gore nisap
tamam olduktan sonra birka~ nisab1n zekat1n1 pe~in vermek de caizdir.
Z(jfer (rh.a )'e gore ancak, mulkundeki var olan nisap miktar1 mal1n zekat1
pe~in verilebilir. Buna gore bir kimsenin; be~ devesi olsa ve pe~in olarak dort koyun
zekat verse, y1I sonunda devesi yirmiye ~1ksa; bize gore bu develerin tamam1n1n
zekat1 pe~in olarak verilmi~ say1l1r. Bu caizdir. Zufer (rh a.)'e gore ise sadece be~
devenin zekat1 verilmi~ olur. ~unku pe~in vermenin caiz olu~u. elde bulunan ilk
nisab ile mala malik olunduktan sonra olur.
264 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
Buna kar~1 bizim delilimiz de ~udur: Nisap miktan mala malik olmak, yllin
bitiminde o maldaki zekatin farz olu~una neden oldugu gibi, y1l1n bitiminde malik
olacag1 nisaplarda da farz olmas1nin nedenidir. Zekat1n farz olu~u a~1s1ndan, y1I
i~inde sahip olunan mulk, y1I ba~inda var olan gibi kabul edildigine gore zekat1
pe~in vermenin cevaz1 a~1s1ndan da yll esnasinda kazan1lan, yll ba~1nda var olan
gibi kabul edilir.
Zekat1
Zekat1ni pe~in veren bir kimsenin mal1, y1I esnas1nda telef olur da, y1I sonunda
verilen kendisine zekat farz olmazsa, bize gore verdigi zekat1 fakirden geri alma hakk1
maim y1I
i~inde telef
yoktur.
olmas1
$afil (rh.a.)'ye gore eger zekat1 verirken onu bundan sonraki y1llann zekat1
oldugunu soylemi~se, verdigini fakirlerden geri alabilir. Arna verirken bunu
soylemezse geri alma hakk1 yoktur.
Yine $afil (rh.a.) ~oyle diyor: "Eger fakire, hak ettigi zekat1 verdigini soylerse,
[2/178] fakirin hakk1n1n olmad1g1 anla~ild1g1 takdirde, ondan geri alma hakk1 vard1r." Bu,
birisine olan borcu odeyip de, sonra borca neden olan akdin bozulmu~ olmas1na
benzer.
Buna kar~1 Hanefllerin delili ~udur: Zekat veren ki~i, verdigini once s1rf Allahu
Teala'ya vermi~, sonra onu Allahu Teala taraf1ndan ihtiya~lann1n kar~llanmas1 i~in
fakirlere vermi~ sayar. Bu da mal1n fakirin eline ula~mas1 ile tamamlanm1~t1r. Art1k
ondan hi~bir ~eyi geri alamaz. Aksine daha sonra kendisine zekat farz oldugu
zaman o, farz1 yerine getirmi~ olur. Farz olmazsa, -verdiginin pe~in zekat oldugunu
soylemeden verdiginde oldugu gibi- nafile olmu~ olur.
Zekat nisab1 Saime (y1l1n yandan fazlas1n1 k1rlarda otlayarak beslenen) hayvanlarda zekat1n
i~in saime farz olmas1 i~in, degeri 200 dirhemden eksik bile olsa say1 nisab1na baki11r.
hayvanlarda
degere degil Arna sahibi, bu hayvanlarda ticaret yapmak isterse, o zaman degerlerine
say1ya bak1hr
bak1l1r. Sayllan tam nisaba ula~sa bile, degerleri iki yuz dirhemden az olursa, zekat
gerekmez.
(:unku Peygamber (s av), saime hayvanlarda degere deg ii, say1ya itibar
etmi~tir. Aynca saimelerde nema (art1~), hayvanlarin kendisinde (ureme) aranir.
Ticaret mallannda ise degerinde artma aran1r. Biz Hanefiler her iki durumda da
nisaba, neman1n istenildigi yonden itibar ettik.
Ticaret i~in olan hayvanlann degeri iki yuz dirhemden az oldugunda; nisap
eksik oldugu i~in onlarda ticaret mal1 zekat1 gerekmez. Sayllan nisap miktan olsa
bile, bu hayvanlardan saime zekat1 da gerekmez. (:unku ticaret mallannda say1
a~1sindan nisaba itibar edilmez. Denirse ki onlarda ticaret zekat1 gerekmedigi
zaman, ticaret niyetinin varl1g1, yoklugu gibi olur. Oyleyse saime zekat1 gerekir.
Onceden de soyledigimiz gibi deriz ki; ticarete niyet etmek, o hayvanlan manen
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 26S
saime olmaktan c;1kam. Anlam olmadan ~ekil, zekat1n farz olmas1 ic;in yeterli
degildir.
Bir kimse ticaret maksad1yla develer satin alsa ve yil1n bir bolumu gec;tikten Ticaret i~in
sonra zekattan kac;mak ic;in, bunlan saime yapmaya karar verse, bu karann1n hayvan daha
sonra saime
uzerinden bir y1I gec;inceye kadar bu hayvanlar ic;in saime zekat1 gerekmez. (:unku yapmaya karar
ki~i, o mallarda ticaret yapmay1 niyet etmi~ ve gerc;ek anlamda da bu zaman verilirse bu
karardan
zarf1nda ticaret yapmam1~t1r. Niyet, fiile biti~mi~tir. Saime zekat1, ticaret mal1 zekat1 itibaren bir y1l
ile ayn1 cinsten degildir. Dolay1s1yla birisini bteki uzerine eklemek imkans1zd1r. ge~erse zekat
gerekir
Bundan dolay1 biz, yil1n, hayvanlan saime durumuna getirdikten sonra ba~lad1g1na
hukmettik.
313
Benl Taglib' in saime hayvanlar1nin say1s1, Muslumanlardan zekat al1nmas1
ic;in gerekli olan say1ya ula~t1g1 zaman, onlardan, Muslumanlardan alinan zekat1n
iki kat1 al1n1r. Benl Taglib, Bizans'a yak1n bir yerde oturan H1ristiyan Araplardan bir
kabiledir. Omer (rh a) on Iara cizye koymak istedigi zaman, vermek istemediler. "Biz
Arab1z. Cizye vermekten ar ederiz. $ayet bize cizye koyarsan Bizansl1 du~manlanna
kat1l1nz. Arna bizden, muslumanlardan ald1g1n1n iki kat1n1 al1rsan bu nu veririz"
dediler. Omer (rh a) bu konuyu sahabilere dan1~t1. Ha life ile Taglibliler arasindaki
aracil1g1, Taglibli Kirdevs yap1yordu. Bu ki~i Omer (rh a )'e: "Ey Ha life! Onlarla anla~.
Eger onlarla sava~1rsan haklanndan gelemezsin." Dedi. Bunun uzerine Omer (r.a.)
onlardan, Muslumanlardan al1nan zekat1n iki kat1n1 almak uzere anla~t1. Sonraki
Halife Osman (r.a.) da bu anla~may1 bozmad1. Ommetin bncekileri de sonrakileri de
buna bagl1 kald1. Eger; "Ali (r a), onlann azald1klann1 ve zay1f du~tl.iklerini gbrunce,
yap1lan anla~may1 bozmak istemedi mi?" denilirse buna ~byle cevap veririz: Ali (r a)
bu konuyu, sahabilere (r.a) dan1~t1. Sonra, Taglib'lilerle yapilan anla~may1 hie;
kimsenin bozamayacag1 konusunda birle~tiler.
[2/179]
Muhammed (rha)'in en-Nevadir'de belirttigine gore bu anla~ma ilk anda
zaruretti. Arna sonra icma ile ve ResOlullah (s av)' 1n ~u hadisi ile peki~ti:
(M ' J.., ~_.. i\j _.,, '~ - 1~ Lo..:;\ J- Li - _.,, -~ 0l:.J I;:._ !L:< ~ 01
JJ • r.Y'-' ~ .J- J - J ~ .J- - - '-? ~ 0
"Bir me!ek, Omer'in lisam Qzere konu~ur. Omer ne tarafa donerse hak da
onunla birlikte doner. "374
Bunu bildikten sonra deriz ki: Mus1Uman'1n nisaptan a~ag1 olan mal1ndan bir
~ey alinmaz. Ayn1 ~ekilde Taglib'lilerden de al1nmaz. Musluman'1n nisap miktan
malindan, dinin her bir malda takdir ettigi kadar al1n1r. Taglib'lilerden de bunun iki
kat1 al1nir. (:unku onlarla bu ko~ullarla ban~ yapilm1~t1r. Onlann kadinlanndan da
Beni Taglib: Arabistan yanmadas1nda ya~ayan bir Hristiyan Arap kabilesidir. Bunlara, diger gayri
313
muslimlerden farkl1 bir statu verilmi~, cizye ve harac; almmam1~tir, muslumanlardan al1nan iki kat1
vergi alinm1~t1r.
31 4
lbn Ebo $eybe, Musannef, Vl/354; Bkz. EbO DavOd, Harac, 18; Tirmiz1, Menak1b, 18; lbn Mace, 11.
266_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsiit
erkeklerinden alind1g1 gibi zekat al1nir. Hasan b. Ziyad, Ebu Hanlfe (rh a )'den,
Tagliblilerin kad1nlanndan bir ~ey alinmayacag1ni rivayet etmi~tir. Bu rivayetin
gerekc;esi ~udur: Taglib'lilerden al1nan bu vergi, cizye yerine al1nir. Kadinlardan da
cizye al1nmaz. Zahiru'r-rivaye'nin delili de ~udur: Bu alinan, sulh kar~1l1g1d1r. 0
konuda kad1nlar da erkekler gibidir. Peygamber (s av), Muaz (r.a.)'a:
~~~ '1J ur.;j '11fj>Lo0y~ '{j _r~1 r-_;:j~ '1J ~~ 0~~ '{ .:r.~11~~
Miislim
ki:ilelerden
cizye
ahnmas1 0J~LP ~j ~ ~ ~~11~ ~ ~~11)) .:r.-PI ~~I .:r.~
"Kendilerine kitap veri!enlerden Allah'a ve Ahiret gunune inanmayan, Allah
ve RasO/U 'nun ha ram k1/d1gm1 ha ram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen
kimse!er!e, kur:;U!erek e!!eriyle cizye verinceye kadar sava~m." (et-Tevbe 9/29) ayetinin
ac;1k ifadesi tUm gayri muslimleri kapsar. Ancak Benl Taglib, sahabilerin ittifak1 ile
bunlardan ayn tutulmu~tur. Benu Taglib ismi, nesep bak1m1ndan onlardan olanlan
ic;ine al1r. Vela (yard1mla~mak ic;in anla~ma yoluyla kblelikten bzgur k1lma) yoluyla
olanlan degil. Boyle olunca, onlann bzgur kil1nan kbleleri (azatl1lan), ayetin ac;1k
ifadesi hukmunde kal1rlar. $ayet, Peygamber (s av); ~1 ~ r-jill "Bir kavmin J _;;
azat/1 kolesi onlardand1r. "376 buyurmad1 m1? Denilirse, buna ~u cevab1 veririz:
Bundan maksat, kendilerine ikram olsun diye, zekat almanin haraml1g1 ac;1s1ndan
Benu Ha~im'in bzgur kild1kland1r. Gbrmez misin, Benl Taglib'in bzgur kild1klan
kblelerinin durumu, Muslumanlann bzgur kild1klan kblelerinden daha ustUn
degildir. Muslumanlann bzgur k1ld1g1 kblesi, zimml (gayri Muslim vatanda~)
315
EbO DavOd, Zekat, 4; Tirmiz1, Zekat, 5; Nesa1, Zekat, 8; Beyhak1, es-Siinenii'/-kubra, IX/193.
315
Ahmed b. Hanbel, Miisned, IV/340; Buhar1, Feraiz, 23; EbO DavOd, Zekat, 29; Nesa\, Zekat, 97.
ZekatKitabi. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 267
oldugunda, kendisine cizye konulur. Taglib'linin ozgi..ir kild1gina konulmas1
onceliklidir.
Benl Taglib'den al1nan vergiler, Cizyenin konuldugu fona konulur. (i..inki..i
Omer (rh a) onlarla anla~ma yapt1g1 zaman, "Bu cizyedir. Siz istediginiz ad1 koyun."
Demi~tir. Bunun anlam1, bu vergi bizim a~1m1zdan cizyedir. Cizyeyi koydugumuz
yere koyanz. Aynca o, ger~ek anlamda zekat degildir. (i..inki..i zekat, kendisi ile
Allah'a yakla~ilan ~eyin ad1d1r. Oysa Taglibli, bu ibadete ehil degildir. Bu, manen
cizyedir. Cizye, ceza olmak i..izere ki..ifi..ir nedeniyle alinan malin ad1d1r. Onlardan [2/180]
al1nan verginin, Mi..isli..imanlardan al1nan1n iki kat olu~u, bu ozelligi nedeniyledir.
Onlar Mi..isli..iman olduklar1 zaman bu iki kat alma di..i~er Bundan dolay1, onlardan
al1nanlar, cizyenin konuldugu yere konulur.
Hariciler (asller) me~ru devletin beldelerinden birine hakim olsalar ve halktan Devlet
zekat alsalar, sonra devlet onlara hakim olsa; ora halk1ndan ikinci kez zekat koruyamad1g1
kimseden
alamaz. (i..inki..i onlan korumaktan aciz kalm1~t1r. Oysa vergi, koruma nedeniyle zekat alamaz
al1n1r.
Bu, asilerin o~i..ir memurunun yanindan ge~en ti..iccann aksinedir. (i..inki..i bir
tacir, asilerin o~i..ir memurunun yan1ndan ge~se ve memur zekat alsa, sonra da
me~ru devletin o~i..ir memuruna ugrasa, bu memur kendisinden ikinci kez zekat
al1r. (i..inki..i tacir asilerin o~i..ir memurunun yan1ndan ge~mekle mal1n1 ona bizzat
kendisi arzetmi~tir. Dolay1s1yla mazur gori..ilemez. Arna kendi memleketinde duran
tacir herhangi bir ~ey yapmam1~t1r. Devlet onu korumaktan aciz kalm1~t1r. Bu
yi..izden ondan bir ~ey almaz. Fakat bu tacire, Allah'a kar~1 olan borcunu bdemesi
a~1s1ndan zekat1n1 bir daha vermesi yoni..inde fetva verilir. (i..inki..i asiler bizim
mallanm1z1 zekat olarak almazlar. Onlan kendileri i~in helal sayarak mi..isadere
ederler. Zekat1n verilecegi yerlere de sarfetmezler. Bu durumda da, mal sahibi,
kendisine Allahu Teala hakk1 olarak farz olan1 yerine getirmelidir. Asilerin ondan
ald1klan zuli..imdi..ir. Ayn1 ~ekilde asiler hakim olduklan beldedeki zimmllerden cizye
al1rlarsa, me~ru devlet tekrar alamaz. (i..inki..i onlan korumaktan aciz kalm1~t1r.
Zaman1m1zdaki zalim sultanlann ald1klan zekatlara, o~i..irlere ve hara~lara
gelince; Muhammed (rh.a.) Kitabu'l-Asl adl1 eserinde bunlara hi~ temas etmemi~tir.
Arna Belh alimlerinin ~ogu, Allah'a kar~1 olan borcu odeme a~1s1ndan, asilerin
almas1 durumunda oldugu gibi yi..iki..imli..ini..in bunlan tekrar vermesi gerektigine
fetva verirlar. Biliyoruz ki bu sultanlar ald1klann1, verilmesi gereken yerlere
vermiyorlar. Ebubekir el-A'me~ bu durumdaki zekatlann tekrar verilmesine, haracin
ise verilmemesine fetva verirdi. (i..inki..i hara~ta hak sahibi olanlar sava~~1lard1r.
Asller de sava~~1 say1l1rlar. (i..inki..i di..i~man Islam i..ilkesine sald1rsa, bunlar kar~1
koyarlar. Zekat ve sadakalar ise fakirler ve miskinler i~indir. Asller ald1klann1
bunlara vermezler. Dogrusu; eger mal sahipleri onlara verirlerken zekata niyet
ederlerse kendilerinden zekat borcu di..i~er. (i..inki..i ellerindekiler Mi..isli..imanlann
268 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit
Bir beldenin Her beldenin zekatlari, kendi fakirlerine taksim edilir. Ba~kalarina
zekatmm diger gbnderilmez. <;:unku Peygamber (s.a.v.), Muaz (r.a.)'a;
yerlere
gonderilmesi ~. . .i. ..
r-f1.Jii .j ~~J j ~9- ~ ~i>-
"Zekat1 on/arm zenginlerinden al, fakirlerine ver" 377 buyurmu~tur. <;:unku bir
beldenin fakirlerinin yakinl1k ve kom~uluk hakk1 vard1r. Onlar o beldenin mal
sahiplerini ba~kalanndan daha c;ok bilirler. Dolay1s1yla onlara vermek daha
bnceliklidir. Ayn ca Peygamber (s a.v ):
!JL;~Ll !JL;~i
"Sonra s1rayla sana yakm o/ana ve yakm olana (iyilik et)" 318 buyurmustur Bir
adam Peygamber (sa.v.)'e:
317
Buhar1, Zekat, 1; Muslim, Iman, 29; Ebo DavOd, Zekat, 4; Tirmiz1, Zekat, 6; Nesa1, Zekat, 1.
318
lbn Ebo Seybe, Musannef, 11/427; Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/226; Muslim, Birr, 2; Taberan1, e/-
Mu'cemu'/-keb1r, Vlll/314.
319
Ahmed b. Hanbel, Musned, Vl/175; Buhar1, Suf'a, 3; EbO DavOd, Edeb, 132; Hakim, Mustedrek,
IV/185.
Zekiit Kitabi. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _269
"Kim o~runu ve zekat1m kendi a~iretinin bulundugu bolgeden ba~ka yere
320
naklederse, onun o~ru ve zekat1 kendi a~iretinin bulundugu bolgeye aittir. "321 Yani
onlara geri gbnderilir.
Biz Hanefllerin delilimiz, zekat1n verilecegi yerleri belirten,
l ~w i.S..r"~I
I~ ~
\;. ~1 J..;.. !1 .~ i.:. 0~
!
1. ~-·~ I ·~ I ~t I \::;\ ~ · :!11
~ ~
.J~\1
~ .J=::'!.r- .)"! - -
01µ-
~I ; t J~ ~~ .);- ~ .)1
Bblge diye tercume ettigimiz "mihlaf" kelimesi, sbzlukte kaza, eyalet gibi yerle~im birimleri i'in
320
sbylenilen ve daha ,ok Yemen'de kullan1lan bir kelimedir. Biz bu kelimeyi" bblge" diye tercume
ettik.
321
Beyhak1, es-Sunenu'l-kubra, Vll/9.
,..
270 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
"Eger Mu'minlerden iki grup birbirleriyle vuru~urlarsa ara/anm duzeltin. ~ayet
biri otekine sa/dmrsa, Allah 'm buyruguna donunceye kadar sald1ran taraf/a
sava~m." (el-Hucurat, 49/9) Ali (r a) de: "Karde?lerimiz bize isyan ettiler." demi?tir.
O?Lir memuru, yanindan gec;en diger Muslumanlardan kendilerine farz olan zekat1
ald1g1 gibi isyanc1lardan da al1r.
Bir kimse daru'l-harpte (Muslumanlarla aralannda sulh bulunmayan
Daru'l-
harpteki Musluman olmayanlann ulkesi) Musluman olsa ve orada birkac; yll kalsa; zekat1n
miisliimanm farz oldugunu bilmesine ragmen, zekatin1 vermemi?se, Islam ulkesine geldiginde
zekat durumu
kendisinden gec;en y1llann zekat1 ahnmaz. (unku o esnada, Islam devletinin
korumas1 altinda degildi. Arna Allahu Teala'ya kar?I olan borcunu odeme
ac;1s1ndan, gec;en ylllann zekatin1 vermesi ic;in fetva verilir.
Zekat1n farz oldugunu bilmiyor idiyse, Zufer (rh a )'in d1?1ndaki imamlara gore
gec;en ylllann zekat1n1 vermesi yine gerekmez.
Zufer (rh a )'in soyledigi k1yas deli line dayanir. (unku bu ki?i, Musluman
olmakla islam'1n butlin hukumlerini kabul etmi?tir Zekat1n farz olu?unu bilmeyi~i.
gunah1 savma ac;1sindan mazerettir. Arna, zekat1n nedeni bulunduktan sonra, o
farz1 du~urmeye hie; bir ~ey mazeret degildir.
Biz Hanefiler istihsana gore davrand1k ve ?Oyle dedik: Dinin hitab1nin ona
yoneli?i, o hitab1n kendisine ula?mas1na bagl1d1r. Gormez misin, KOba halk1, k1ble,
Kabe'ye dogru c;evrildikten sonra Mescid-i Aksa'ya dogru namaz kll1yorlard1. Bu da
kendileri ic;in caiz gorulmli?tli. (unku k1blenin degi?tigi haberi kendilerine
ula?mam1?t1. Yukumluluk guce goredir. Hukum kendisine ula?mayan birisinin, o
hukmun geregini yapma gucu yoktur. Sanki onun hakk1nda hitap (hukum)
[2/182] inmemi? gibidir. Bu, ?Undand1r. Daru'l-harpte hitap yayg1n degildir. Daru'l-harpte
islami hukumler yayg1n degillerdir ki hukmun yayllmas1 ula?ma yerine saylls1n.
Bir ki?i malinin zekat1ni, o yll gorevli olan bir zekat memuruna verdigine
yemin etse ve (gelen) memur zekat1 almasa, ama birkac; yll sonra adamin yalan
soyledigini ogrense, o yllin zekat1n1 al1r. (unku onun zekat alma hakk1n1 isbat eden
neden gerc;ekle?mi~tir. Diger kul haklannda oldugu gibi zekat, yalan yere yap1lan
yeminle dli?mez. Geciktirme, sabit olan alma hakk1n1 du~urmez. Onun ic;in o zekat1
alir.
Allahu Teala daha iyi bilir.
KOYUNLARIN ZEKATI
Koyunlarda zekatm farz olmasmm delili Resuli.illah (s.a.v.)'m ~u
hadisidir:
Zekiit Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 271
• 1:~yU;l, ~~\...: :,; Li, ~uj\ ,,. 1:1 ~k.~ ..J11::l5: ~ ; .. -j .~ -......>lo ~ Lo
J ~ · .,....., Ir~ ; · -· i Y.. ~ c~ ~ ~ ) i..? -Y.. ~ ; • .r.
\-: '. ,1 ! ~
~,)~
"Kim bir koyun surusune malik olup da zekatm1 vermezse kwamet gununde o
koyun ir.;in duz bir mekan haztrlamr. Orada sahibini t1rnak/anyla r.;igner ve
boynuzlanyla suser. "322
"Kirk koyunda bir koyun, yuz yirmi bir koyunda iki koyun, iki yuz bir
koyundan dart yuz koyuna kadar ur.; koyun zekat verilir. nJ25 Nisaplari bilmenin
yolunun, garO~ ve ictihadla degil. Nass (kitap ve sonnet) ile oldugunu ar.;1klam1~t1k.
Zekat olarak
Koyundan bir ya~m1 doldurmu~ ve daha ya~h olan zekat olarak alm1r. ahnacak
koyunun
durumu
322
Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/262; Muslim, Zekat, 24; Ebo DavOd, Zekat 32; Nesa1, Zekat, 2.
323
Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/426; Buhar1, Cihad, 185; Muslim, lmare, 24.
324
Saime I <..JUI: Sbzlukte, otlayan, yay1lan hayvan anlam1na gelir. D1nen; ytltn yartstndan fazlas1n1
mubah meralarda, ktrlarda strf sutleri altnmak veya uremeleri veyahut da semizlenmelerini saglamak
maksadtyla otlayan hayvanlara denir
325
Darekutn1, Sunen, 11/116; Beyhak1, es-Sunenu'l-kubra, IV/90.
272 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsfit
Koyundan zekat olarak cezea I ;;..-1~- alinmaz. Seniy I~ ve daha ya~l1s1 al1n1r.
Cezea, bir y1l1 tamamlam1~ ikinci y1la basm1~ oland1r. Seniy, iki yll1 tamamlam1~
u~uncu y1la basm1~ oland1r.
Hasan, Ebu Hanife (rh a )'den, ke~iden ancak seniy alinacag1n1; koyunda ise
cezea al1nacag1n1 rivayet etmi~tir.
Ebu Yusuf ile Muhammed de bu goru~tedir. Tahavl'nin, el-Muhtasar adl1
eserinde and1g1 gbru~u ise ~oyledir; "Koyunun zekat1 ancak kurbanl1k
olabilenlerden al1n1r." Bu gbru~un dayanag1 Peygamber'in (s.a v.) ~u hadisidir;
$ .I • t IS.
&·•II
'-F" J
~ : -=-11
.r-'
l:..i>- L4..il:
"Bizim hakk1m1z ancak bir ve iki ya:;m1 tamamlam1:; ve alt1 ay/1ktan fazla a/an
[2/183] hayvanlard1r. "326 Bir ya~1n1 doldurmu~ olan koyun kurbanl1k olabilir. Kurban
olabi\me ko~ullan zekat olarak al1nabilen hayvanlardaki ko~ullardan daha ~oktur.
Oyleyse bunlarla kurban kesmenin caiz olmas1, zekat o\arak al1nmas1n1 bncelikle
gbsterir.
Muhammed (rh a )'in Ebu Hanife'den rivayet ettigi en dogru gbru~un dayanag1
ise; Ali (r.a.)'ye mevkuf, Peygamber(s.a v )'e de merfU olarak rivayet edilen ~u
hadistir:
326
Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11, 247.
327
Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/247.
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _273
~ G ~ L; ~ji ..;
"Kirk koyunda bir koyun zekat vardtr. "328 Bu hadiste ge~en koyun ismi erkegi
ve di~isi ile butUn koyunlan i~ine almaktad1r.
Zekat olarak
Kec;;inin koyun ile kan~mas1 durumunda nisabm birbiri ile orta yollu
koyun al1mr.
tamamlanmas1 hususunda anla~mazhk yoktur. Hanefilere gore zekat S1g1r ve manda,
olarak orta yollu olan hayvan ahrnr. ke~i ile koyun
nisapta say1y1
Bu da en iyi olandan biraz a~ag1s1, en du~uk olandan biraz iyi olan1d1r. tamamlar
Munteka 329 isimli kitapta muellif boyle soylemi~tir. Mandalarla kan~1k olan
s1g1rlarda da boyledir.
~afi'l'nin bu konuda iki goru~u vard1r;
1. Zekat ~ok olan hayvandan al1n1r. ~unku az olanin hukmu ~ok olanin
hukmune tabidir.
2. Bir en iyisinden, bir de en du~ugunden deger bi~ilir. Sonra iki degerin
ortalamas1 bulunur. Bu degerde bir hayvan al1nir. Adil olan budur. Bununla her iki
tarafin hakk1 da gozetilmi~ olur.
Biz Hanefilerin delilimiz Peygamber (s a v.)'in;
!.I\ ·l i..r-·1~
("T- )""
: IJ b. .}- ~ 01 J1
-· ~ - y
- ·i ..;..J
- .J? : I.} b.D 'J
· :- ~
328
Darim1, 1/464; lbn Mace, Zekat, 13; Eba Davud, Zekat, 4; Tirmiz1, Zekat, 4.
329
Hakim e~-~eh1d (rh a.) tarafindan Muhammed'in (rh.a.) eserlerinden k1salt1larak yazilm1~ olup, onun
kitaplarindan sonra Hanef1 mezhebinin kaynaklarindan biri sayilmaktad1r.
330
Beyhak1, es-Siinenii'l-kubra, IV/102; Bkz. Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/256.
274 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitii.bu'l-Mebsfit
bulunmadan kadm1 bo~asa; kadma si.iri.ini.in yansmm zekat1 farz olur. Koca
zekatla yi.iki.imli.i degildir.
c;:unku suru bir yll sureyle onun mulkunden c:;1km1~, ancak y1I gec:;tikten sonra
[2/184] ona tekrar malik olmu~tur. Kad1n ise tam nisabla surunun hepsine malik olmu~tur.
Oyleyse kad1nin uzerine zekat farz olmu~tur.
Ozerinden bir yll gec:;tikten sonra, sonradan meydana gelen bir nedenden
dolay1 surunun bir k1sm1 hak edilerek elinden al1nirsa; nisabin noksanla~mas1
durumunda oldugu gibi, geri kalan hayvanlar1n zekat1n1 odemesi gerekir.
~ayet
koca suruyu teslim etmez ve uzerinden bir y1I gec:;tikten sonra cinsel
ili~kide
bulunmadan kad1n1 bo~arsa; EbO Hanife (rh.a.)'nin son goru~une gore; kad1n
o malin zekat1 ile yukumlu olmaz.
Ilk goru~une gore ise, onu teslim ald1g1 zaman, tam nisab da olu~mu~ ise
pay1ndan zekat farz olur. Mal nisaba ula~mazsa zekatla yukumlu olmaz.
EbO Yusuf ve Muhammed (rh a )'e gore; mehrin tamam1 nisap miktarina
ula~1nca kad1nin yari pay1 nisaba ula~sa da ula~masa da zekat farz olur. Bunu
develerin zekat1 konusunda ac:;1klam1~t1k.
Kitabu'l-As/'da Muhammed (rh a) bu konuyu ~oyle ac:;1klar: Eger mehir
hizmetc:;i bir kale olursa ve kale kad1n1n hizmetinde iken kocas1 Ramazan bayram1
gec:;tikten sonra, cinsel ili~kide bulunmadan kad1n1 bo~arsa; kad1na f1t1r sadakas1
gerekir. Eger Ramazan bayram1 gec:;tigi s1rada kocanin yan1nda ise sonra cinsel
ili~kide bulunmadan kadin1 bo~arsa hem kad1n hem de koca f1t1r sadakas1 ile
yukumlu olmaz. Bu goru~un Ebo Hanife'ye ait oldugu soylenir. Ebo Yusuf ve
Muhammed'e (rh a.) gore ise; kad1na f1t1r sadakas1nin vacip olmas1 gerekir. Zekatta
da hukum, ister teslim als1n ister almas1n boyledir. Dogru goru~, hepsinin birle~tigi
goru~tur.
EbO Yusuf ile Muhammed (rh a) zekat ile f1t1r sadakas1nin aras1nda ay1rim
yaparak ~oyle diyorlar. F1t1r sadakas1 sadece mulkiyete degil, tam bir velilige
dayanir. Velilik ise zilyedlik olmadan (ele gec:;irmeden) gerc:;ekle~mez. Bu, zekatin
aksinedir. c;:unku zekat varl1k vergisidir. Kad1n mehri teslim almadan once de ona
tam maliktir. Bunun delili de onda diledigi gibi kullanimda bulunabilmesidir.
iki yi.iz dirhemi olan bir adamm bir o kadar da borcu ve aynca kirk
saime koyunu varsa; i.izerinden bir y1I gec;ince koyunlann zekatm1 vermesi
gerekir.
c;:unku bore:;, dirhemle odenir. Dirhemler tedavul ve kullan1m arac1 olarak
kullan1l1r. Saime hayvan ise kendisinde malikligin kalmas1 ic:;in haz1rlan1r. Tabi bu
durum, zekat memuru geldigi zamand1r. ~ayet zekat memuru gelmezse, mal
sahibi serbesttir. Dilerse borcunu saime koyunlardan verir. Zekat1 dirhemlerden
oder. lsterse borcu dirhemlerden oder. Zekat1 saime hayvanlardan oder. c;:unku
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _27S
mal sahibine gore ikisi de mal1 olmas1 nedeniyle e~ittir. Anla~mazl1k ancak zekat
memuru hakk1ndad1r. c;:unku onun zekat alma yetkisi, dirhemlerden degil
koyundand1r. Bundan dolay1 borcu dirhemden 6denir. Zekat koyundan alin1r.
Bir ki~inin kirk saime koyunu olsa ve uzerinden iki y1I gec;se, ilk y1I ic;in
bir koyun zekat gerekir. ikinci y1I ic;in bir ~ey gerekmez.
c;:unku onun nisab1 ilk yllda farz olan zekat nedeniyle noksanla~m1~t1r. Zufer'in
bunun benzeri olan goru~unu devenin zekat1 bahsinde ac;1klam1~t1k. Koyunun
zekatinda da durum ayn1d1r.
Kitabii'l-Asl'daki "Toplu suru aynlmaz." Sozu ~oyle ac;1klamr: Birinin
Toplu suru
yuz yirmi koyunu varsa, zekat olarak bir koyun verir. Zekat memuru her aynlmaz,
kirk koyundan bir koyun almak ic;in onlan lie; bolume ay1ramaz. "Ayn Ayn olanlar
birle~tirilmez
olanlar bir araya getirilemez." ifadesi de ~u anlamdad1r: iki ki~inin ortak
kirk koyunu olmas1 durumunda zekat memurunun bunlan nisab1
tamamlamak ic;in bir araya getirerek zekat alma hakk1 yoktur.
Buradaki toplama ve ay1rmadan maksad1n mekanda degil; mulkte oldugunu
ac;1klam1~t1k.
331
~irket-i Mufavaza /W Jt.A...ll ;;.s·_,,.:.: Ortaklar arasinda hem sermayenin miktari hem de kar paylari
e~it durumda bulunup, hic;birinin fazla ticarete elveri~li mal1 bulunmamak uzere kurulan ortakl1k.
Mufavaza ~irketlerinde ortaklar, birbirlerinin hem vekili hem de kefilidirler. Bu ortakl1g1n sermayes1
mald1r.
332
~irket-i inan I .JL:....11 :i.S_,,.:. : Ticaret gibi bir maksatla iki veya daha fazla kimse taraf1ndan sermaye
konularak kurulan ~irket. Bu tllr ~irkette ortaklar aras1nda tam e~itlik ko~ulu aranmaz; birinin pay1
digerinkinden fazla ya da az olabilir. inan ortakliginda ortaklar birbirlerinin sadece vekilidirler.
Bununla birlikte ~irketin gerc;ekle~tirildigi s1rada kefillik ko~ul ko~ulursa ortaklar birbirinin kefili de
olurlar.
276 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _Kitabu'l-Mebsiit
Bir Musluman, koyun surusu ve diger mallarla a~ir'in 333 yanma
ugrad1g1 zaman; Bunlardan hi<;biri ticaret i<;in degildir, diyerek yemin etse,
a~ir ondan hi<;bir ~ey almaz.
$ilfil (rh a), vasiyet etsin veya etmesin, mal1n1n hepsinden zekat1 al1r, demi~tir.
Deli Ii, Peygamber (s.a v.)'in Has'aml1 kad1n hadisidir; a I ~; .ii.) )'- ~l5 _;] ~jJ i
;iii ~.il r-1--.J ..;l.&. ;iii ~ ~1 j y:. .J Jw p] -.:JL.i ~- ;~• "Babanm -uzerinde bir bar<;
'-t.-1
o/sa onu oder misin?" Has'am/1 kadm, "Evet" dedi. Bunun Qzerine Resulullah (sa.v.)
~oy/e buyurdu: Allah'm borcu (odenmeye) daha /ay1kt1r. "
338
Resuli.lllah (sa.v),
Allah'1n borcunu kullann borcuna benzetmi~tir. Aynca; kullann borcu vefattan
333
A~ir I ~WI: Ticaret mallarrndan "sadaka/zekat" namiyle alrnacak vergiler ir;in ulke srnrr boylarrnda
gerektiginde bir veya birkar; yerde olu~turulan bir ma\1 kurumun ba~ memuru.
334
Zimmi/ _;jjl: Islam ulkesi vatanda~r olan gayrimuslim erkek. Gayrimuslim kadrna ise "zimmiyye"
denir. Kendilerine bu hakkrn tanrndrgr kimseler "ehl-i zimmet" diye isimlendirilir. ~unku bunlar
Muslumanlarrn guvencesi altrna girmi~ ve bir takrm haklara sahip olmu~lardrr.
335
Kendileriyle ozel anla~ma yaprlmr~ bir hristiyan arap kabilesi.
336
Harbi/ ...r..r-JI: Muslumanlar ile aralarrnda anla~ma bulunmayan gayrimuslimlere ait ulke halkrndan
her biri .•Bu kimselerin vadanda~r oldugu ulkeye ise "dar-1 harb" denir.
337
O~iir/.)J.Ji: Kamu yararr ir;in tarrm urunlerinden Musluman, zimmi ve muste'men tUccardan alrnan
onda bir (1/10) oranrndaki vergi r;e~idi. Eide edilenden bu oranda vergi alrnan topraklara ise o~ur
arazisi denir.
338
Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/258; Ebo Davod. Eyman, 26; Nesai, Menasik, 11.
Zekiit Kitab1_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ __ _ _ _ _ 277
sonra, miras taksiminden once terekeden odenir. Allah'in borcu da ayni ~ekildedir.
Bu f1khl bir anlay1~t1r. Bor~, ki~inin hayatinda istenilen bir hak oldugundan, onun [2/186]
bdenmesinde vekillik ge~erlidir. Oyleyse oldukten sonra terekesinden 339 kullann
bor~lan nasil odeniyorsa byle odenir. Bunun a~1klamas1 ~udur. Malla ilgili haklarda,
oldukten sonra mal zimmet yerine ge~er. Yerine getirilmesinde vekillik ge~erli olan
bor~larda miras~1, miras b1rakanin yerine ge~er. Gbrmez misin miras~1, vasiyetten
sonra miras b1rakanin yerine ge~er. Oyleyse vasiyetten once de bbyledir.
Biz Hanefilerin deli Ii Peygamber (s av )'in ~u hadisidir:
Ji; .w ..!.ll~ ~ r:
• J ,,. .. ... ,,. ~... • $ ,
339
Terike I 45";:JI: Bir i:ilunun kendisine ait alma uzere b1rakm1~ oldugu mal ve baz1 haklar.
340
Ahmed b. Hanbel, MOsned, IV/24; Muslim, Zuhd, 3; Tirmiz1, Tefsir, 88; Nesa1, Vasaya, 1.
278_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsut
dayand1nlm1~t1r. Bu, yeni bir mulkun ba~lang1c1 degildir. Nas1I ki miras b1rakan1n
satin alm1~ oldugu mal1, mirasc;llann ay1p ve ba~ka bir nedenle geri verme haklan
varsa, zekattaki yll da boyledir.
Biz Hanefiler de ~oyle deriz. "Malik olma niteligi, mirasc;1 ic;in yenidir. Zekat
hukmunde ise malik muteberdir.
Malik olma niteliginin yenilenmesinden dolay1, y1I mirasc;1n1n mulkunde
yeniden ba~lar.
Allahu Subhanehu ve Teala daha iyi bilir.
SIGIRLARIN ZEKATI
S1g1rlarm ve S1g1rlarda zekat1n farz olmas1nin delili, ResOlullah (s.a.v.)'1n zekat vermeyenler
mandala rm
zekat1 hakk1ndaki ~u hadisidir:
~ .,\j ~I ~
- -.uil ~
: ~.:ill\~
- J y "li ..L!.>..! \J- ~ L. J JA-:'
.. a.~ 1.1 • --- .i.A;~
'6-' jA-! ---
.. , J ' ,, "' , • .. .. ... ...
..L!.;...! lJ ...I.!,;..; lJ
• • ~
J -.· ~ 1:~1 <J"• -J .i.A;\.&. '-:!""
I~ -
J J ---
~LA.I I
- -· i-Y-•· .!5..l>-\ ~-:tl ~
I i..r.=-' J
~ :~ j_; ~l ~~I Zr, .ill J.lµl '1 J)U
"Kiyamet gununde omuzunda bag1ran bir deveyle (yard1m istemek amaoy!a)
Ey Muhammed!, Ey Muhammed! Diyerek gelen ki~iye dostluk etmem. "Dikkat
edin! Muhakkak ben teblig ettim. K1yamet gununde omzunda boguren bir s1g1r
o!dugu ha/de "Ey Muhammed! Ey Muhammed! Diyerek ge!en ki~iye de dostluk
etmem. Ona "Senin i<;in Allah'tan hi<;bir ~ey isteyemem." derim. Dikkat edin!
Muhakkak ben teblig ettim. Yine k1yamet gununde omzunda ki~neyen bir at/a "Ey
Muhammed Ey Muhammed diyerek ge!en ki~iye de yard1m etmem. Ona "Senin
i<;in Allahtan hi<;bir ~ey isteyemem" derim. Dikkat edin! Muhakkak ben teblig
ettim. " 347
Bunu bildikten sonra ~byle diyoruz.
[2/187] Saime s1g1rlann say1s1 otuzdan az ise, bunlara zekat gerekmez. Otuz olunca
zekat olarak bir ya~1n1 bitirip ikiye basm1~ erkek dana veya di~i duve verilir. Kirk
s1g1rda iki ya~1n1 bitirmi~ duve (musinne) verilir. ResOlullah (s av), Muaz b. Cebel'i
(r.a) Yemen'e gbnderdiginde ona bu ~ekilde emretmi~tir.
S1g1rlann say1s1 k1rktan fazla olmas1 durumunda farkl1 rivayetler vard1r. "Zekat
Kitab1"ndaki rivayet ~oyledir; "K1rk1 gec;ince bir oran dahilinde fazlal1g1n zekat1
341
Ahmed b. Hanbel, Musned, 111426; Muslim, !mare, 24; Nesa1, Zekat, 6; lbn Hibban, Sahih, Xl/182.
Zekat Kitab1_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _279
verilir." Bu ibare yukandaki kaynakta a~1klanmamas1na rag men, "lhtilaf-u Ebl
Hanife ve'bni Ebl Leyla (rh a ) " adl1 eserde EbO Hanife'nin (rh a) gbru~u ~u ~ekilde
a~1klanm1~t1r;
Kirk bir s1g1rda iki ya~1n1 doldurmu~ bir di~i s1g1r ile onun degerinin k1rkta biri
veya iki ya~1na girmi~ bir erkek danan1n k1rkta u~u zekat olarak verilir. Fazla
oldugunda nisap yoktur. c;:unku bu durumda az olsun ~ok olsun degere gore
hesaplanarak zekat verilir.
Hasan b. Ziyad'1n (rh a) EbO Hanife'den (rh a) naklettigine gore ise 'EbO Hanife
k1rktan elliye kadar zekat gerekmedigi, elliye ula~t1g1nda, iki ya~1n1 doldurmu~ bir
di~i s1g1r ile onun degerinin dbrtte biri veya bir ya~1n1 doldurmu~ bir erkek s1g1nn
degerinin u~te biri verilir' gbru~undedir.
Esed b. Amr'1n EbO Hanife'den (rh a.) rivayetinde de 'Altm1~a ula~ana kadar
aradaki miktarda zekat gerekmedigi, altm1~a ula~t1g1nda iki tane bir ya~1n1
doldurmu~ danan1n zekat olarak verilecegi' nakledilir.
342
Vakas I~ )1: Zekat hayvanlannda iki nisab aras1nda kalan say1. Be~ deve ile on deve aras1nda
kalan alt1, dokuz gibi.
343
Ahmed b. Hanbel, Musned, V/230; Abdurrezzak, Musannef, IV/22; Taberan1, el-Mu'cemu'l-Kebir,
XX/165; Darekutn1, Sunen, 11/94.
280 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
Hasan b. Ziyad'1n EbO Hanife'den (rh al rivayetinin dayanag1 ~udur. S1g1rda iki
nisap aras1nda kalan say1lar (vakas) dokuzar dokuzar gider. Bunun delili, k1rktan
once ve altm1~tan sonra da boyle olmas1d1r. Kirk ile elli aras1 da ayn1d1r. (unku bu,
hukum olarak ya oncesine ya da sonras1na kat1l1r.
Diger rivayet de "Nisab1n belirlenmesi rey ile olmaz. Nisabin bilinme yolu
ancak ayet ve hadistir (nasst1r). K1rktan altm1~a kadar olanlar hakkinda bir delil
yoktur. Nisab1 belirlemek mumkun olmayinca ba~takilerin hesabina gore c;:ogunda
da az1nda da zekat farz k1l1nm1~t1r," goru~une dayanir.
Muaz (ra) hadisinden kastedilen ba~lang1c;:ta sayin1n az olmas1d1r. "Evkas" da
gerc;:ekte nisaba ula~mayan1n ad1d1r. Bu da ba~lang1c;:ta olur. Baz1lan da evkas ile
[2/188]
kastedilen kuc;:uklerdir, der. Bunlar da buzagllard1r. Biz de buzag1da zekat
gerekmedigi goru~undeyiz.
Mandalarm zekat1 da s1g1rlarm zekat1 gibidir.
Biz bunu koyunlann zekat1 bahsinde ac;:1klad1k.
S1g1rlann zekatmda erkegi ile di~isi e~it oldugu gibi zekat olarak
S1g1rlann ve
develerin
ahnmasmda da ikisi arasmda bir fark yoktur. Develerin zekatmda ise bu
zekatinda durum tersinedir. <;i.inki.i develerin zekatmda ancak di~isi ahnir.
erkek ve di~i
aynm1 Bunun nedeni koyunlarda ve s1g1rlarda erkegi ile di~isinin birbirine yak1n
olmas1, develerde ise farkl1 olmas1d1r. Develerin zekat1 bahsinde bunu anm1~t1k.
Saime atlann erkegi ve di~isi bir arada bulunursa EbO Hanife'ye (rh a) gore
zekat vermek gereklidir. Atlarin sahibi isterse her at ic;:in bir dinar verir, isterse
Atlarda
atlann degerlerini hesaplayarak her iki yuz dirhem (gumu~) kar~ll1g1nda be~ dirhem
zekat zekat verir. Bunun, degerleri birbirlerine yak1n olmas1 nedeniyle Arap atlannda
durumu
oldugu soylenmi~tir. Arna bizim (TUrklerin) atlannda atlara deger bic;:ilir. Her iki yuz
dirhem (gumu~) ic;:in be~ dirhem (gumu~) verilir.
EbO Yusuf, Muhammed ve $afil'ye (rh a) gore ise atlar ic;:in zekat verilmez.
Atlann tamam1n1n di~i olmas1 durumunda, EbO Hanife'den (rh.a.) bu konuda
iki rivayet vard1r. Bu nu Tahavl (rh a) soylemektedir. Tamam1n1n erkek olmas1
durumunda ise zekat gerekmez. Ancak EbO Hanife'den (rh a.) gelen bir ~az rivayete
gore zekat verilmesi gerekir. Bunu, Kitabu'l-Asar'da soylemektedir.
Atlar zekata tabi degildir, goru~unu savunanlann dayanag1 ResOlullah (s a.v.)'1n
~u hadisidir;
344
Buhar1, Zekat, 45; lbn Mace, Zekat, 15; Tirmiz1, Zekat, 8; Nesa1, Zekat, 16.
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _2s1
Ebu Hanife (rh.a.) devlet ba~kan1na atlardan zekat alma hakk1n1 tan1mam1~t1r.
~unku atlar, silah derecesinde oldugu ic;in, her ac;gozlunun i~tah1n1 kabart1r. [2/189]
Ac;1kc;as1 yoneticiler bunu bildiklerinde at1 sahibine b1rakmazlar.
345
Dariml, 1/467; Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/121, lbn Mace, Zekat, 4; Tirmizl, Zekat, 3.
346
Darekutnl, Sunen, 11/125; Beyhakl, es-Sunenu'l-kubra, IV/119; Bkz. Zeylel, Nasbu'r-raye, 11/252.
347
Buharl, Zekat, 44; Ebo Davud, Zekat, 1O; Tirmizl, Zekat, 8; Nesal, Zekat, 16.
282_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsfit
At1n kendisinden degil degerinden zekat al1n1r. Bunun nedeni, fakir hakk1nin
bu ~ekilde daha iyi gerc.;ekle~ecegindendir. c;:unku EbO Hanife'ye (rh a) gore atin eti
yenmez.
Sadece di~i atlara gelince; Tahavl'nin (rh a) and1g1 iki rivayetin birinde EbO
Hanife "Zekat gerekmez." demi~tir. c;:unku nemanin (artma) anlam1, ureme
olmas1d1r. Bu ise tamam1 di~i olan atlarda ger<;ekle~mez. Diger rivayette ise zekat
vermek gerekir demi~tir. c;:unku ureme yoluyla artmanin (nemanin) meydana
gelmesi ic.;in erkek bir at1n odunc.; olarak bulunmas1 mumkundur.
Tamam1 erkek olan atlarda, Zahiru'r-rivaye'ye gore zekat vermek gerekmez.
c;:unku ureme sadece bunlarla meydana gelmez. Atlarin y1I gec.;mesiyle degerleri de
artmaz. Diger hayvanlarda bu tersinedir. Bunlarda yag bulunmas1 (besiye al1nmas1)
da bir ~ey ifade etmez. c;:unku EbO Hanife'ye (rh a) gore at yenmez. Bundan dolay1
"Nema (art1~) bulunmad1gindan zekat gerekmez" demi~tir.
el-Asar isimli eserdeki rivayette "EbO Hanife'nin (rh a.) saime atlari da zekata
tabi tutmas1 diger saime hayvanlara k1yaslad1r." ~eklinde ac.;1klanm1~t1r. c;:unku
bunlarin saime olmalari sahibinin masraf1ni azalt1r. Boylece onlar zekat mal1 olmu~
olur. Oyleyse atlarda da durum boyledir.
E~ek ve Saime e~ek ve kat1rlardan zekat vermek gerekmez.
kat1rdan
zekat <:;:unku ResOlullah (s.a.v.)'a e~ek ve kat1rin zekat1 sorulunca ~oyle buyurmu~tur;
348
Ahmed b. Hanbel, Musned, 11/383; Buhar1, Tefs1r, 451; Muslim, Zekat, 26; Nesa1, Hayl, 28.
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _283
06~1 Js- :>lj l.Aj ; - ::.. ~~ .jJ ~~ ~~)1 ~ ~j~ yS~ iJJ~ ~ ~
~\ ,, , -. I :~~ -
- t:
('J'J~ ~ ~)
~l·~ ~ --i c:- , _,
-·Ii
~ ~~ ~ ~
.
"/ki yQz dirhemin altmda a/an gumu;te zekat yoktur. iki yuz dirhemde be;
dirhem zekat vard1r. lki yuz dirhemi a;an miktar kirk dirheme ula;madtkc;a bu
k1s1mdan aynca zekat verilmez. Kirk dirheme ula;mca onceki be; dirhemle birlikte
bir dirhem daha zekat verilir. nJ 5 o buyurmu~tur.
Gumu~te
EbO Hanife (rh.a.J'ye gore nisab miktan olan 200 dirhemden fazla olan
nisab1
gumu~te her kirk dirhem ic;in bir dirhem farz olur. Bu, ayn1 zamanda Omer b. a~an
349
Ebo DavOd, Zekat, 4; Darekutn1, SOnen, 1/556; Beyhak1, es-SOnenO'l-kObra, IV/134.
350
Ahmed b. Hanbel, MQsned, 1/145; EbO DavOd, Zekat, 4; Tirmiz1, Zekat, 3.
351
Ebo DavOd, Zekat, 4; lbn Huzeyme, Sahih, IV/34; Darekutn1, SOnen, 11/92; Beyhak1, es-50nen0'/-
kubra, IV, 134.
lki yuz dirhemin, her biri kirk dirhemden olu~an be~ par~aya bolunmesi ve pay1n be~te bir olmas1na
352
kusOrat1 saime hayvanlarda iki nisap arasinda olup zekata tabi olmayan fazlal1ga
(vakas) k1yas etmi~tir . Saime hayvanlarda oldugu gibi paralarda da kusurat zekata
tabi olmaz. c;:unku her ikisinde de ortak yon, hem fakirlerin hem de zenginlerin
durumunu gozetmekle zekatin farz olmas1d1r. Ostelik Ali'nin (r.a) hadisini, guvenilir
ravilerden hic;biri ResOlullah'a (s a.v.) dayand1rarak rivayet etmemi~tir Oyleyse bizim
rivayet ettigimiz Amr b. Hazm hadisini esas almak onceliklidir.
355
Altmm Yirmi miskalden az olan alt1nda zekat yoktur. c;:unku Amr b. Hazm'1n
zekat1
rivayet ettigi hadiste Peygamber (s av):
ResOlullah (sa .v.) zamaninda bir dinar, on dirhem degerinde idi. Bu hadis,
yirmi miskale ula~mad1k~a alt1nda zekat olmad1gin1 a~1k~a belirtmi~ olmaktad1r.
Yirmi miskal alt1nda ya rim miskal zekat vard1r. EbO Hanife'ye (rh a) gore yirmi
miskalin uzerindeki k1s1m dort dinara ula~mad1kc;a onda ayrica zekat yoktur. Dort
dinara ula~t1ginda iki k1rat zekat vard1r. Ayni ~ekilde her dort miskalde iki k1rat
odenir.
353
Ahmed b. Hanbel, Musned, V92; Eba DavOd, Zekat, 4; Tirmizi, Zekat, 3; Darekutni, Sunen, 11/92.
354
Darekutni, Sunen, 11/93; Beyhaki, es-Sunenu'l-kObra, IV/135; Bkz. Zeylei, Nasbu'r-raye, 111262.
i:il~OsOdOr. Bir k1rat be~ arpa ag1rhginda olan tart1
355
Miskal/Jl.4!...ll; Yirmi di:irt k1rathk bir agirhk
birimidir. Bir miskal, 81 gram civanndad1r.
356
Ebo DavOd, Zekat, 4; Abdurrezzak, Musannef, IV/5,90; lbn Ebo $eybe, Musannef, 11/356; lbn
Huzeyme, Sahih, IV/34
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _285
Ebu Yusuf ve Muhammed (rh a.)'e gore yirmi miskal alt1ndan fazla olan k1s1m
k1rkta bir hesab1na gore zekata tabidir. Daha once ac;1klad1g1m1z gibi bu hususta
alt1n ve gumu~ aynid1r.
Ayn1 ~ekilde, degeri itibanyla alt1n veya gumu~ nisab1na ula~an ticaret mal1nda Ticaret
mallarmm
zekat farz olur. zekat1
Ticaret mallan konusunda ac;1klanmas1 gereken birkac; nokta vard1r;
Biz Hanefilere gore ticaret mallarinda uzerinden bir y1I gec;ince zekat farz olur.
Malik (rh a.) "ticaret ma IIan ki~inin mulkiyeti alt1nda ylllarca kalm1~ olsa bile,
ki~i bun Ian sat1nca bir ylll1k zekat verir" demi~tir.
K1yas1 delil olarak kabul etmeyenler, "ticaret mallarinda zekat yoktur"
demi~lerdir.
Ticaret mallannda zekat1n farz olduguna dair deli I, Semure b. Cundeb (r a )'in
rivayet ettigi hadistir. O ~oyle demi~tir:
35 7 ~ JL; J5 .)J ~jll ~ ~l5jli ~.ft l;~~ l!lS rLJ ~ :.t1 ~ .;i1 0i
"Peygamber (s.a.v.) bize ko/eden ve safog1m1zbuWn mallardan zekat vermemizi
emrederdi. "358 Ebu Zer (r.a.) hadisinde Peygamber (s av.) ~oyle buyurmu~tur:
J·-i1 &J ~
.r-' - -
, _~
: Jl.4
•
. ~ l5·'1
-../ .)
361
"Ozerinden bir yli gec;medikc;e malda zekat yoktur" hadisidir.
Ticaret mallarindaki nema (art1~) bu mallann degerlerinde ongorulen art1~t1r.
Nitekim saime hayvanlannin nemas1 bu hayvanlarin bizzat kendilerinde beklenen
357
Matbu nushada ~ ~eklinde ise de yazmas1nda ......,.,.; ~eklindedir.
358
EbO DavOd, 1562; Darakutn1, 11/127; Taberan1, el-Mu'cemu'l-Keb1r, Vll/253, 257; Beyhak1, es-
Sunenu'l-kubra, IV/146; Bkz. Nasbu'r-raye, 11/270
359
Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/270.
360
Abdurrezzak, Musannef, IV/96; lbn EbO $eybe, Musannef, 11/406; Darekutn1, Sunen, 11/125; Beyhak1,
es-Sunenu'l-kubra, IV/147.
361
Ahmed b. Hanbel, Musned, 1/148; EbO DavOd, 1573; Tirmiz1, 631, 632; bn Mace, 1792
286 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _Kitabu'l-Mebsfit
art1~t1r. Saime hayvanlarda bir y1l1n gec;mesiyle artma yenilendigi ic;in zekat da
yeniden farz olur. Bu durum ticaret mallari ic;in de gec;erlidir.
Biz Hanefilere gore ticaret mallarinin, t1pk1 saime hayvanlarda oldugu gibi y1lin
[2/191]
ba~inda ve sonunda nisap miktarina ula~m1~ olmas1 dikkate al1n1r.
$afil'ye (rh.a.) gore mOteber olan yalnizca yilin sonunda nisap miktarinin
Ticaret
mallannm
tamam olmas1d1r. Bu meseleyi daha once ac;1klam1~t1k.
degerinin Muhammed (rh a) "KitabO'l-As/" adl1 eserde mal sahibinin bir y1I doldugunda
hesab1
mal1n degerini dilerse gumu~ uzerinden dilerse altin uzerinden hesaplayabilecegini
soylemi~tir.
"el-Ema/1" de EbO Hanife (rh a )'den rivayet edildigine gore mal sahibi alt1n ve
gumu~ten hangisi fakirler ic;in daha yararl1 ise onun uzerinden malina deger bic;er.
EbO Yusuf'tan (rh.a.) rivayet edildigine gore mal sahibi mal1 hangi para ile satin
alm1~sa o para uzerinden malina deger bic;er. Eger paradan ba~ka bir ~eyle satin
alm1~sa ulkede yayg1n olan para uzerinden mal1na deger bic;er. Muhammed
(rh a.)'den rivayet edildigine gore her halukarda yayg1n olan para uzerinden deger
bic;er.
Muhammed (rh.a.)'in goru~unun ac;1klamas1 ~udur; Allahu Teala'nin hakk1 olan
~eylerde deger bic;me, kul hakk1 olan ~eylerde deger bic;meye k1yas edilir. Gasp
edilen maim ve telef edilen mal1n degerini belirlemek gerekli oldugunda ulkede
yayg1n olan para birimi uzerinden mal1n degeri belirlenir. Ticaret mallar1n1n
degerleri de bu usulle belirlenir.
EbO Yusuf (rha) ise ~oyle demi~tir: "Malin bedeli asl1na k1yas edilir. Eger mal1
alt1n ya da gumu~le alm1~sa degerini asl1 uzerinden (satin alind1g1 para cinsinden)
belirlemek onceliklidir".
EbO Hanife'nin (rha.) goru~unun ac;1klamas1 ise ~udur. Mal, sahibinin elinde idi .
0, uzun zaman boyunca bu maldan yararlanmakta idi. Oyle ise zekat1 bdemek ic;in
mala deger bic;me s1ras1nda da mutlaka fakirlerin yarari gbz onune al1nmal1d1r. Mal
sahibi alt1n ve gumu~ten hangisi fakirler ic;in daha yararl1 ise onun uzerinden maim
degerini belirler. Gbrmez misin alt1n ya da gumu~ten birine gore nisap tamam olup
digerine gore tamam olmasa fakirlerin yarari ic;in nisab1n gerc;ekle~tigi para birimi
uzerinden mala deger bic;ilir. Ozerinde durdugumuz meselede de ayn1s1 uygulan1r.
Muhammed (rh.a.)'in kitabindaki rivayetin ac;1klamas1 ise ~udur; Ticaret
Ticaret mahmn mallarinda zekat1n farz olmas1 mallarin bizatihi kendileri (ayn1) itibariyla degil,
zekatmm mal ekonomik degerleri itibariylad1r. Mala deger bic;me de ekonomik deger miktarinin
olarak
verilmesi belirlenmesi ic;indir. Alt1n ve gumu~ maim degerinin belirlenmesi hususunda e~ittir.
Oyleyse maim degerini bu ikisinden herhangi biri uzerinden belirleme mal
sahibinin sec;imine b1rak1lm1~t1r. Mal sahibi istedigi para birimine gore mal1n1n
degerini belirler. Gormez misin saime hayvanlarin say1s1 c;ok oldugunda, iki yuz
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _287
deveye ula~t1ginda, mal sahibi verecegi zekat konusunda iki ~ey aras1nda serbest
b1rakilm1~t1r: Dilerse dort adet dort ya~1na basm1~ di~i deve, dilerse be~ adet ui;;
ya~1na basm1~ di~i deve verir. Ticaret mallannda da durum bu ~ekildedir.
Biz Hanefllere gore zekat yukumlulugu, degeri itibanyla ticaret mal1n1n aynina
(kendisine) du~er.
$afil'ye (rh a) gore bu yukumluluk dogrudan o mal1n degeriyle ilgilidir. c;:unku
nisabin belirlenmesinde malin degeri oli;;u al1nir. Bundan da anl1yoruz ki zekat
yukumlulugu degere du~er.
Biz Hanefllerin bu konudaki delili ~udur. Zekat yukumlulugune konu olan,
ki~inin mulkiyetidir. O ki~inin mulkiyeti de ticaret malindan (ayndan) ibarettir.
Boylece yukumluluk ii;;in ma Iin ekonomik deger ozelligi esas al1nm1~ olur.
Dirhemler, dinarlar, alt1n ve gumu~; kuli;;e durumunda olsun, dokum Siis
e~yasmm
durumunda sus e~yas1 olsun ya da k1l1i;;, kemer susu vb. olsun alt1nin miktan yirmi zekat1
miskale veyahut gumu~un miktan iki yuz dirheme ula~t1g1nda, ki~i ticarete niyet
etsin ya da etmesin, bunlann tumunde zekat vard1r. Bu konuda delil Allahu
Teala'nin ~u ayetidir:
erkeklerin sus ewalari boyle degildir. (:unku erkeklerin sus ewas1 sakincal1 bir
~ekilde kullan1lan bir mald1r. l~te sus ewas1n1n erkege dinen sak1ncali olmas1, sus
ewas1ndaki i~~ilige (sanata) ve kullanmaya hukmen itibar edilmesini du~urur
(i~~ilige ve kullanmaya itibar edilmez). Bundan dolay1 erkeklerin sus e~yas1, mubah
bir ama~la kullan1lan sus ewas1n1n aksine, zekata tabi olur. Bu ~u meselenin
benzeridir: Haram olan bir i~kiyle akl1n gitmesi, dinen aklin gitmesine itibar
edilmesini du~urur. (aklin gittigi dikkate al1nmaz ve sarho~ sorumlu tutulur). Ancak
ila~ i~me nedeniyle akl1n gitmesi, dinen aklin gitmesine itibar edilmesini du~urmez
(akl1n gittigi kabul edilir ve ki~i sorumlu tutulmaz).
Biz Hanefilerin deli Ii Abdullah b. Amr b. As (r a )'in rivayet ettigi hadistir. Bu
hadise gore:
1- ~~l5~ LJ~LL - 4
~ J --
~1 i -
r-J -- ~
~
Jw ww ~ c; ~ ... ,.~• ~1
: l..j-J
"Peygamberimiz (s a.v.) iki altm bilezik takm1:? o!arak Kabeyi tavaf eden iki
kadm gordu. Onlara: Bu bileziklerin zekatm1 veriyor musunuz? diye sordu. Onlar:
hay1r, dedi/er. Bunun uzerine Peygamber (sa.v.): Allah'm size ate:?ten iki bilezik
takmasmdan ho:?lamr m1s1n1z? diye sorunca onlar: Hay1r, dediler. Peygamber
(s a.v )'de: Oyleyse o bilezik/erin zekatm1 verin. "362 buyurdu. Bu hadiste ResOlullah
(sa.v) "zekat" sozuyle, soz konusu bileziklerin ba~kas1na ariyet (bdun~) olarak
verilmesini degil, onlarin zekat1n1n verilmesini kastetmi~tir. (:unku Peygamber
(s.a v ), o iki kad1n1 cehennem ate~iyle tehdit edip, korkuttu. Boyle bir tehdit ancak
bir farz terk edilmesiyle ger~ekle~ir. Halbuki ariyet vermek farz degildir.
Om mu Seleme (r a.) hadisinde yer ald1g1na gore:
362
Muvatta, II, 129; Tirmiz1, 637, Taberiln1, el-Mu'cemu'l-Keb1r, XXIV, 170; Nasbu'r-raye, II, 267
363
Ebo DavOd, 1564; Hakim, MOstedrek, I, 547; Darakutn1, II, 105; Taberan1, el-Mu'cemO'/-Kebir, XXlll,
281; Beyhak1, IV, 83, Nasbu'r-raye, II, 267
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _289
Biz Hanefilere gore; mal sahibinin on miskal alt1n1, yuz de dirhemi varsa nisab1 Zekat i~in
altm ve
tamamlamak ir;in bunlan birbirine ekler. giimii~iin
birbirine
$afil'ye (rh a.) gore ki~i bun Ian birbirine eklemez. Bilakis nisab1n tamamlanmas1 eklenmesi
her biri ir;in ayr1 ayri olarak goz onune al1nir. ~unku alt1n ve gumu~ farkl1 iki cinstir.
Bu nedenle saime hayvanlannda farkl1 cinslerin birbirine eklenmemesi gibi burada
da biri digerine eklenmez. Gerr;ek ar;1~1ndan alt1n ve gumu~un farkl1 iki cins
oldugunu ar;1klamaya gerek yoktur. Anlam ar;1s1ndan birbirinden farkl1 oldugu i<;in
alt1n ve gumu~ aras1nda fazlal1k faizi (ribe'l-fadl) cereyan etmez.
Biz Hanefilerin bu husustaki deli Ii Bukeyr b. Abdullah b. el-E~ec (r a )'in
hadisidir. Bukeyr (ra );
Altin ve
Alt1n ve gumu~un birbirine nasll eklenecegi hususunda anla~mazl1k vard1r.
giimii~ Eba Hanife (rh a); "Biri digerine degeri itibanyla eklenir" demi~tir.
birbirine
nas1I Ebu Yusuf ve Muhammed (rh a) ise parc;alan (cuzleri) itibanyla eklenecegini
eklenir? soylemi~tir. Bu goru~ ayn1 zamanda Ebu Hanife (rh a )'den rivayet edilen iki
goru~ten biridir. Hi~am bu goru~u "Nevadir" de ifade etmi~tir. Bunun ac;1klamas1 ~u
~ekildedir. Ki~inin yuz dirhem gumu~u ve yuz dirheme denk be~ miskal alt1n1
olursa, ya da elli dirhem ve yuz elli dirheme denk on miskal alt1n1 olursa, Ebu
Hanife'ye (rh.a.) gore biri digerine eklenir. Zekat farz olur.
Ebu Yusuf ve Muhammed (rh a.)'e gore ise biri digerine deger itibanyla deg ii,
parc;alan itibanyla eklenir. Yukandaki misallerde ki~i iki para biriminden birinin
yanm nisabina, digerinin ise c;eyrek nisabina sahip oldugundan bu iki para
biriminden hic;bir ~ey odemez.
Ebu Hanife (rh a), bu konuda temel prensip olarak kabul ettigi goru~ten
hareketle, zekat yukumlusunun, degeri belirlerken fakirlerin yarann1 goz onune
alacag1n1 soylemi~tir. Hatta ondan rivayet edildigine gore bir ki~inin yuz doksan be~
dirhemi ve be~ dirheme denk bir dinan bulunsa zekat vermesi gerekli olur. Bu da
alt1nin degerini gumu~e gore belirlemekle olur.
Ebu Yusuf ve Muhammed (rh a )'in goru~lerinin dayand1g1 deli I ise ~udur:
Paralara deger bic;meye, kul haklannda itibar edilmedigi gibi zekatta da itibar
edilmez. Para diger ewanin degerini belirlemede kullanll1r. Gormez misin iki yuz
elli dirhem ag1rl1g1nda olan, degeri iki yuz dirhem olan bir ibrige sahip olan
kimseye zekat farz degildir. Zekat hususunda alt1n ve gumu~e deger bic;ilmesine
itibar edilmi~ olsayd1 bu ornekte zekat farz olmas1 gerekirdi.
Ebu Hanife (rh.a.) ise ~oyle demektedir: "Altin ve gumu~ zekat1n farz olmas1
ic;in biri digerine eklenen iki madde (ayn) dir. Bunlan birbirine eklemek ise, ticaret
ewas1nda oldugu gibi, deger itibanyla olur. ~unku cins bir olmad1kc;a nisap
tamamlanmaz. Cinslerin bir olmas1 ise altin ve gumu~un kendisinin (ayninin) degil
ekonomik deger ta~1ma niteliginin goz onunde bulundurulmas1yla olur. Diger
taraftan ticaret mallan da kendileri (aynlan) itibanyla farkl1 cinsler olmakla birlikte
kendilerinde bulunan ekonomik deger itibanyla tek bir cinstir. ibrik konusu ise
[2/194] farkl1d1r. ~unku onun degerine itibar edilmesini gerektirecek ~ekilde ba~ka bir
maddeye (ayna) eklenmesi soz konusu olmam1~t1r. ~unku dinen alt1n ve gumu~un
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _291
degeri, ancak birini digeri ile kar~lla~t1rma s1rasinda ortaya ~1kar. Peygamber
(s.a.v.)'in;
~ 1 _,_,.
- - 1~~ ! ,). )J
' t..;..l:;..
:.
Hasan'1n EbO Hanife (rha)'den rivayet ettigine gore zekat; ciyad (bozuk ve
kat1~1ks1z dirhem), zuyOf (kendisine ba~ka bir maden kat1~tlrllarak saf niteligini
yitiren dirhem), nebehrece, mikhite ve muzlfe olan dirhemlerde farzd1r. Cunku
butlin bu sayllanlarda gum Li~ vard1r. "Dirhem" si:izu mutlak olarak kullanlld1g1nda
gumu~u. kar1~1k maddesinden fazla olanlari kapsar. SuttOka (kar1~1k maddesi
gumu~ten fazla olan) paralara gelince ondaki saf gumu~ miktarina baki11r. Eger bu
miktar iki yuz dirheme ula~1rsa zekat gerekir. Ula~mazsa gerekmez. "Zekat
gerekmez" si:izuyle EbO Hanife'nin (rh.a) kastettigi, ticaret i~in olmad1g1
durumdad1r. Eger bu dirhemler ticaret i~in kullanll1rsa ticaret ewas1nda oldugu gibi
degerlerine bakll1r. Hasan'in EbO Hanife (rh.a.)'den rivayetinde ayrica felsler (alt1n ve
gumu~ten ba~ka madenl paralar) de ve tun~tan basilm1~ dirhemlerde bunlardaki
gumu~ ari degilse, ticaret i~in de elde bulundurulmuyorsa zekat gerekmeyecegi yer
alm1~t1r.
364
Nasbu'r-raye, IV, 47, 76.
292 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsilt
Eger ticaret ic;in elde bulunduruluyorsa, gumu~u fazla olanlarda degeri iki yuz
dirheme ula~t1g1nda zekat vard1r. $eyh EbO Bekr Muhammed b. Fadl el-Buharl
(rh.a.), "Gatarife" paralarin1n iki yuz tanesinde zekatin farz olduguna dair fetva
verirdi. "Gatarife paralari bizim en degerli param1zd1r. Ba~ka yerlerin gumu~
paralari derecesindedir. Biz kendi param1z1 daha iyi biliriz" derdi. Bu goru~ ayn1
zamanda ustad1m1z Hulvanl (rh.a.)'nin de tercih ettigi goru~tUr. Bence (Serahsl) de
dogru olan bu goru~tUr.
Alacaklann Biz Hanefilere gore bir ki~inin ba~ka bir ki~ide; bore; verme (karz) ya da satt1g1
zekat1
bir ticaret malinin bedeli nedeniyle bir alacag1 olur da uzerinden bir y1I gec;er ve
zekat vermesi gerekirse, alacag1n1 tahsil etmeden zekat1n1 odemesi gerekmez.
$afil (rh a) ise ~oyle demi~tir: "Bu durumda tahsili beklemeden zekat1 odemesi
gerekir. c;:unku mal1n borca donu~mesi bu ki~inin kendi kullan1m ve iradesiyle
gerc;ekle~mi~tir. Bu durum fakirlerin hakk1n1 erteleme konusunda goz onune
al1namaz. Ki~i nas1I fakirlerin hakk1n1 iptal etme hakk1na sahip degilse ayn1 ~ekilde
geciktirme hakk1na da sahip degildir. Diger taraftan bu ki~inin diger taraftaki
alacag1, ayn (madde) gibi sahip olunan bir varl1kt1r.
Biz Hanefilerin delili ise ~udur: Odenmesi gereken miktar nisab1n bir k1sm1d1r.
[2/195[ Nisab ise ki~inin digerinden alacag1 oldugundan, ki~i fakirlerin hakk1 olan ~eyi
kendi elinde bulundurmam1~ olur. Bu nedenle yolda kalm1~ (lbnu's-sebll) zengin
ki~inin durumunda oldugu gibi(ki bu durumda olana zekat verilebilir) alacag1n1
tahsil edip o paraya hakim olmad1kc;a zekat1 odemesi gerekmez.
EbO Hanife'ye (rh.a) gore alacaklar uc; derecedir:
Kuvvetli alacak; ki~inin mi.ilkiyetinde kalm1~ olsayd1 ticarette
Alacaklarm
~e~itleri ve kullanacag1 bir maim bedeli olan alacakt1r.
zekat durumu
Orta derece alacak; ki~inin mi.ilkiyetinde kalm1~ olsayd1 kendisine
zekat di.i~meyecek eski elbiseler, i~ elbiseleri vb. gibi bir maim bedelidir.
Zay1f alacaklar; mehir, hulu' bedeli, kasten adam oldi.irme nedeniyle
yapilan sulh bedeli gibi mal olmayan ~eylerin bedelleridir.
Kuvvetli alacakta kirk dirhem miktarinda tahsil etmedikc;e zekat odemek
gerekmez. Kirk dirhem tahsil ederse bir dirhem oder. Ayn1 ~ekilde her kirk dirhem
tahsil ettikc;e bir dirhem oder.
Orta derece alacakta iki yuz dirhem tahsil edilmedikc;e odemek gerekmez. iki
yuz dirhem miktari tahsil edince be~ dirhem oder.
Zay1f alacakta, tahsil edilmedikc;e ve yaninda bir y1I gec;medikc;e zekat
gerekmez.
ibnu Semaa'n1n EbO Yusuf (rh a.)'tan onun da EbO Hanife (rh a )'den rivayet
ettigine gore alacak iki k1s1md1r. Bu taksimde orta derece alacaklar da zay1f alacak
Zekat Kitabi. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 293
gibi kabul edilmi~tir. Bu goru~ "Muhtasar" da and1g1 uzere Kerhl (rh a )'nin de
tercih ettigi goru~tUr.
EbO Yusuf ve Muhammed (rh a )'e gore alacaklann hepsi e~ittir. Tahsil
edilmedik~e zekat gerekmez. Her ne zaman bir ~ey tahsil ederse, az olsun ~ok
olsun, bunun zekatin1 vermesi gerekir. Kitabet alacag1 bundan aynd1r. (unku
kitabet 365 akdi nedeniyle olan alacag1n1 tahsil edip uzerinden bir y1I ge~medik~e
zekat gerekmez. Kerhl, EbO Yusuf ve Muhammed (rh.a.)'in iki alacag1 digerlerinden
ayn tuttugunu belirtmi~tir. Bunlar da; kitabet akdinden dogan alacak ve ak11enin 366
odeyecegi diyetten olan alacakt1r.
EbO Yusuf ve Muhammed (rh a.)' in goru~lerinin a~1klamas1 ~udur: Alacaklann
hepsi ekonomik deger bak1m1ndan birbirine e~ittir. ~oyle ki sag iken de oldukten
sonra da ki~iden borcunu odemesi istenir. Bu alacak tahsil edildikten sonra ger~ek
anlamda mala donu~ur. ButUnunden zekat verilmesi gerekir. Yolda kalm1~ olan
kimse gibi alacakl1 olan ki~i de eline ge~tik~e zekat1n1 odemelidir. Kitabet akdi
nedeniyle olan alacak ise boyle degildir. (unku bu, ger~ekte bir alacak degildir. Bu
nedenle bu alacak kar~1 taraftan istenemez. Buna kefil de olunamaz. (unku
efendinin kolesi uzerinde tahsili gerekli bir alacag1 yoktur. Bunun gibi akilenin
odeyecegi diyetin gerekli olmas1 da bunun ger~ekte bir bar~ olmasindan degil
yard1m mahiyetindedir. Bu nedenle bu alacak akileden olup da olen bir ki~inin
terekesinden tahsil edilemez.
EbO Hanife'nin (rh.a) goru~unun a~1klamas1 ~udur: Mal olmayan bir ~eyin
bedelinde mall mulkiyet ba~lang1~ta sabit olur. Bu da bir alacakt1r. Alacak ise
ger~ekte bir mal degildir. Bu nedenle bir alacag1 olan ki~i arkada~ina mal1
olmad1gina dair yemin etse yemininde yalanc1 olmu~ olmaz. Bu alacaktaki
ekonomik deger niteligi ancak paray1 tahsil edip de el koyunca ger~ekle~ir. Maliyet
niteligi ger~ekle~medik~e ba~kas1nda olan alacak zekat nisab1 olmaz. Ozerinden bir
yil ge~me ko~ulu ancak zekat nisab1 i~in ge~erlidir.
Ticaret malin1n bedeline gelince, bu mal satil1p da alacak durumuna Ti caret
mahmn
gelmeden once asl1nda bunun uzerindeki mall mulkiyet tam idi. Bu durumda bedelinde
alacak daha onceki durum uzere baki kal1r. (unku halef asl1n gorevini gorur. Bu zekat durumu
365
Kitabet/:Ll::S:JI: Efendisi ile kblesi aras1nda bir bedel Ozerinden kbleligin sona erdirilmesi amac1yla
yapilan akittir. Bu akit geregi Ostlendigi bedeli bdedigi anda kale bzgurlugune kavu~ur. Kole bu
akdin gerc;ekle~tigi andan itibaren kullanim bzgurlugune ve mal edinme hakkina sahip olur. Bu
sayede kendi ad1na c;al1~1r. Kitabet bedelini bdeyince de bzgur olur. Boyle bir akit yapan koleye
mukateb denir
Ak1le I illWI: sbzlukte diyet anlam1na olan "akl"dan tOremi~ bir kelime olup "diyet bdeyen
366
topluluk" anlam1na gelir. D1n1 bir terim olarak; bir kas1t olmaks1z1n i~lenen cinayetin diyetini
bdemekle yOkOmlO olan ki~ilerdir. Bunlar genelde katilin, kab11e ve a~iret gibi mensubu bulundugu
topluluk bireyleridir.
294 ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kitabu'l-Mebsfit
nedenle bu tUr alacakta tahsilden once zekat farz olur. Fakat bu zekat1 odemenin
gerekli olmas1 alacag1n tahsiline bagl1d1r.
EbO Hanife'ye (rh a) gore zekat1n odenmesi ic;in tahsil edilmi~ olmas1 gereken
miktar, iki yuz dirhemden yukari olan miktardaki zekat meselesinde ac;1klad1g1m1z
gibi kirk dirhem olarak belirlenir.
Eski elbiseler ve i~ elbiselerinin alacak bedellerine gelince; Kerhl'ye gore
[2/196] bunlarin asl1 dlnl bak1m1ndan mal degildir. Bu nedenle bunlar zekata tabi
kilinmam1~lard1r. Bunlarin bedeli ile asl1 mal olmayan ~eyler gerc;ekte e?ittir. (Her
ikisi de zekata tabi degildir).
Zahiru'r-rivaye'nin ac;1klamas1 ?Udur. Eski elbise ve i? elbisesinden dogan
alacak (iki yonludur); asl1n1n gerc;ekte mal olmas1 ltibariyla ticaret mallarina benzer.
Dinen zekat hukmu bak1m1ndan asl1n1n hakikatte mal olmamas1 itibariyla mehre
benzer. Bu durumda her iki yone uygun davran1l1r. Yahut da "bu mallarda zekat1n
farz olmas1 ba?ll ba?1na bir hukumdur" denilir. Bu tUr alacakta tahsil edilen
miktarin zekat nisab1 olmas1na itibar edilir. Bu da iki yuz dirhemdir. Burada zekat,
alacag1 tahsil etmeden once farz olur. (unku ba~lang1c;ta bu alacakta maliyet
mulkiyeti gerc;ekle~memi~tir. (Ancak alacag1 tahsilden sonra gerc;ekle?ir).
Kira gelirinde zekat1n farz olup olmad1g1 konusunda EbO Hanife (rh a )'den uc;
rivayet vard1r;
Kira Bir rivayete gore Ebu Hanife i.icreti mehir gibi kabul etmi~tir. <;i.inki.i
gelirinin i.icret aynen mehir gibi gen;;ekte bir maim degil yarann bedelidir.
zekat1
Diger bir rivayete gore Ebu Hanife i.icreti eski elbise gibi kabul
etmi~tir. <;i.inki.i yararlar t1pk1 eski elbiseler gibi bir ai;;1dan mal olmakla
birlikte zekata tabi degildir.
En dogru gori.i~e gore ticarethane ve ticaret ii;;in bulundurulan
kolelerden elde edilen kira geliri, ticaret malmm bedeli gibidir. Yarar
bedelini madde bedeline k1yas ederek bu i.icretten kirk dirhem tahsil
edildiki;;e zekat vermek gerekir.
Eger ki?inin alacag1 bir miras, ya da lehine yap1lan bir vasiyet nedeniyle olursa,
Mirasta (Muhammed -rh.a-) zekat kitab1nda bu alacag1n orta dereceli alacaklar gibi kabul
zekat
durumu etmi~ ve ~oyle demi~tir: "lki yuz dirhem tahsil edince gec;en surenin zekat1n1
odemek ona farz olur. (unku mirasc;1nin mulku mlras b1rakan1n mulkiyet uzerine
kurulur. Miras b1rakan1n mulkunde mal olan ?eyin bedelidir. Nevadiru'z-zekat
bolumunde ise Muhammed (rh a.) bu tUr alacag1 zay1f alacak gibi kabul etmi~tir.
(unku mirasc;1 bu mlrasa yeni sahip olmu?tur. Bu bir alacak oldugundan tahsil
edilip de uzerinden bir y1I gec;medikc;e zekat farz olmaz.
lki ki?inin ortak bir kolesi olur da, ortaklardan biri kendi pay1na du?en k1sm1n1
ozgur k1lar ve diger ortag1n koledeki pay1n1 ona odemeyi uzerine al1rsa, bu
Zekiit Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _29S
durumda bzgur kilan1n zimmetinde bulunan digerine ait alacak ile ki~inin koledeki
pay1n1 diger ortaga satmasindan kaynaklanan alacak ayn1 konumdad1r. Clinku
ortaklardan biri digerine kble uzerindeki payin1 bdemeyi uzerine al1nca bu k1smin
mulkiyeti (sat1~ta oldugu gibi) kendisine ge~er.
lki ki~i aras1nda ortak bulunan bir kolede ortaklardan biri kendi payin1 bzgur
k1lar. Fakat fakir oldugundan dolay1 diger ortagin payin1 bdeyemez de bunu
bdemeyi kble kendi uzerine al1rsa, Kitabu'l-As/'da Muhammed (rha) "bu alacakla
kitabet akdi nedeniyle olan alacak e~ittir. Bu alacak ele ge~irilip de uzerinden bir yil
ge~medik~e zekat farz olmaz" demi~tir. Bu gbru~un EbO Hanife'nin (rh a.) gbru~u
oldugu sbylenmi~tir. Clinku EbO Hanife'ye gore ~al1~arak diger efendiye alacag1n1
bdeyecek olan ki~i mukatep gibidir. EbO Yusuf ve Muhammed (rh a )'e gore ise bu
ki~i borcu olan bzgur bir ki~idir. Bu iki imama gore bu alacak ele ge~irilmeden
once zekat farz olur. Bu gbru~un Li~ imam1n gbru~u oldugu da sbylenmi~tir.
EbO Yusuf ve Muhammed (rh a )'in gerek~esi ~udur. Bu borcun bdenmesinin
gerekli olmas1 kbleden kaynaklanmam1~t1r. Bu, t1pk1 akilenin diyet bdemesinde
oldugu gibi kale tarafindan bor~lu olmad1g1nda yaplian bir bdeme gibidir. Bu
nedenle kblenin bdeyecegi para tahsil edilmedik~e mulkiyet ger~ekle~mi~ olmaz.
Bir ki~inin bin dirhem gumu~u olur da uzerinden bir yli gec;tikten sonra bu
parayla ticaret ic;in bir kale al1r ve bu kble blurse zekat1n1 bdemesi gerekmez.
Ancak koleyi ticaret i~in degil de hizmet ic;in al1rsa zekat1 oder. Clinku ticaret ic;in
satin alinm1~ bulunan kble fakirlerin hakk1nin konusudur. Ki~i, paras1yla ticaret ic;in
kale satin almakla fakirlerin hakk1n1 bir yerden (paradan) diger bir yere (kbleye)
~evirmi~ olur. Para telef olmu~ say1lmaz. Ki~inin elinde bedelin telef olmas1 asl1n
telef olmas1 gibidir. Hizmet i~in al1nan kbleye gelince, bu kale, fakirlerin hakkin1n
konusu degildir. Kbleyi satin alan ki~i bu kullanim1yla fakirlerin hakk1 olan konuyu
(paray1) harcam1~t1r. Bu durumda onun elindeki kale blmu~ olsun ya da olmas1n
zekat1 bdemesi gerekir. Gbrmez misin y1I i~inde ki~i ticaret ic;in bir kale satin alsa,
y1I kesintiye ugramaz, ama hizmet ic;in bine bir kale satin alsa yli kesintiye ugrar.
Biz Hanefilere gore yli i~inde gumu~leri altinla ya da alt1nlan gumu~le [2/197]
degi~tirse yli kesintiye ugramaz.
$afil (rh a) ise bu hususta ~byle demektedir: "Ki~i gumu~leri alt1nlarla Vil i~inde,
degi~tirdiginde y1I kesintiye ugrar". $afil, bu meselede kendi kabul ettigi "zekat zekata konu
olan ~eyin
hususunda alt1n ve gumu~ iki farkl1 cinstir" genel prensibine gore hareket etmi~tir. degi~mesi
Farkl1 iki cins olmas1 nedeniyledir ki biri digerine eklenmez. Paralar bu bak1mdan
saime hayvanlar gibidir.
Biz Hanefilere gore ise zekat1n hukmu bak1m1ndan alt1n ve gumu~ tek bir cins
olarak kabul edilir. Bu nedenle bu iki cins, nisab1 tamamlamak i~in birbirine eklenir.
Birbirine ekleme bak1m1ndan paralar yli i~inde degi~tirilen ticaret mallan gibidir.
296_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
Bor~lunun Bin dirhem gumu~ paras1 olup, bin dirhem gumu~ de borcu bulunan, bunun
zekat durumu
yan1nda bir ev ve on bin dirhem gumu~ degerinde ticaret i~in olmayan, hizmet
maksad1yla olan bir koleye sahip olan ki~iye zekat farz degildir. (unku bu ki~inin
elindeki bin dirhem, borcuna sayi11r. Bu para ihtiyac1ndan fazlad1r. Degi~-toku~ ve
kullanim i~in elde bulundurulmaktad1r. Oyleyse bu para borca kar~ll1k olmu~ olur.
Ev ve hizmet~i ise ki~inin ihtiya~lan oldugundan borca kar~1l1k olamaz.
(Muhammed (rh.a.) Kitabu '/-As/ adl1) kitapta ~byle demektedir: "Yukar1da
anlatt1g1m1z durumda olan bir ki~iye zekat verilse bu ki~i yoksul olmas1 nedeniyle
zekat almaya lay1k kimselerden olur mu?". Burada, "yoksul" ifadesiyle ki~inin
elindeki paranin borca kar~ll1k olmas1n1 kastetmi~tir. Bu durumda ki~i yoksul say1l1r.
Ev ve hizmet~iye sahip olmas1 zekat almas1n1 haram kllmaz. (unku bunlara sahip
olmak, ki~inin ihtiyac1n1 ortadan kald1rmaz, bilakis arttim. Ev bak1m yapmay1, kale
de kendisine harcama yapllmas1n1 gerektirir. Oyleyse ev ve koleye sahip olmak
ka~inllmazd1r. Sbzunu ettigimiz meselede Hasan Basrl (rh.a.)'den nakledilen ~u soz
de ayn1 anlamdad1r: "Ki~inin (bazen) on bin dirheme sahip oldugu ha Ide zekat
almas1 helal olur" demi~tir. Ona "bu nasil olur?" diye sorulunca "ki~inin evi,
hizmet~isi, at1 ve silah1 olur. Bu sayllanlan satmay1 yasaklam1~lard1r" diye cevap
vermi~tir.
Buna dayanarak Hanefi alimlerimiz: "Faklh buyuk bir mal tutannda kitaplara
sahip olur da bunlara ihtiyac1 (oldugu i~in elinde bulundurmu~) olursa, zekat
almas1 helal olur. Ancak ihtiyac1ndan fazla olarak iki yuz dirhem miktannda kitaba
sahip olursa zekat alamaz" demi~lerdir.
Alacakl1 Bir tacirin insanlardan alacag1 olur da, bu tacire bor~lu olanlar aras1nda zengin
tacirin
zekat
ve fakirler bulunsa uzerinden bir y1I ge~ince;
durumu
Eger borc;lu borcunu kabul etmekte ve tacir zengin ise, o ki~iye bu
alacaktan dolay1 zekat farz olur. Kirk dirhem gi.imi.i~ miktannda tahsil
ettiginde odemesi gerekir.
Eger borc;lu borcunu inkar etmekte ise, alacakhya bu alacaktan dolay1
zekat gerekmez. Ancak Zi.ifer'e gore zekat gereklidir. Biz bu meseleyi
"Mali d1mar" (sahibinin ele gec;irme imkanm1 bulamad1g1 mallar)
boli.imi.inde ac;1klam1~t1r.
Borc;lu, borcunu kabul etmekte fakat iflas etmi~ ise Ebu Hanife ve Ebu
Yusuf'a (rh.a.J gore borcu tahsil etmeden once alacakhya zekat farz olur.
Muhammed (rh.a.)'e gore borc;lunun hakim karanyla iflasma
hi.ikmedilmi~se, bu borc;ludan paray1 tahsil etmedikc;e zekat farz olmaz. Bu
hususta Muhammed (rh.a.) kendi kabul ettigi "Hakim karanyla iflas
gec;erlidir. iflasa hi.ikmedilince bu ki~iden alacakh olanlann alacag1 telef
olmu~ olur" prensibinden hareket etmi~tir.
Zekat Kitabi._ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _297
EbO Hanife (rh a.) de "Hakim karariyla iflas ger~ekle~mez. C::unku mal bazen
gelir, bazen gider. Bu ki~iden alacakl1 olan kimsenin mal1 telef olmaz"
prensibinden hareket etmi~tir.
EbO Yusuf (rh a) ise ~oyle demektedir: "Bana gore hakim karariyla iflas
ger~ekle~mekle birlikte, bor~ du~mu~ olmaz. Sadece borcu isteme hakk1 gecikmi~
olur. Bu durum vadeli olan alacaga benzer. Vadeli alacakta zekat, alacak ele
ge~irilmeden once farz olur."
Ki~i, ticaret yapma niyetine sahip olarak bir mal1n kendisine bag1~ ya da
vasiyet edilmesini kabul ederse, EbO Yusuf'a (rh.a.) gore bu mal ticaret mal1 olur.
Muhammed (rh.a.)'e gore ticaret mal1 olmaz. Mehir, hulu' bedeli, kasten
oldurmeden dolay1 yapllan sulh bedeli de ayni ~ekildedir.
Muhammed (rh a), "ticarete niyet etmek, ticaret fiiline biti~medikc.;e bir etki
etmez. Yukanda say1lanlar ise ticaret degildir" demektedir.
EbO Yusuf ise "ticaret, mal kazanma akdidir. Yaln1zca ki~inin kabuluyle ki~inin
mulkiyetine giren bir ~ey, ki~inin kendi kazanc1d1r. Bu durumda, satin alma ve
kiralamada oldugu gibi, ticaret niyetinin ki~inin fiiline biti~mesi gec.;erli olur"
demektedir.
Ki~i, sahip oldugu ticaret mal1n1 mesleginde kullanmaya niyet ederse bu mal,
ticaret mal1 olmaktan c.;1kar. c.;:unku bu ki~i, ticareti terk etmeye niyet etmi~tir. Bu
niyetle o ticareti hemen b1rakm1~ olur. Niyet (ticareti b1rakma niyeti) fiile (ticareti
terk etmeye) biti~mi~ olur.
Ki~inin, hizmet maksad1yla bulundurdugu koleleri olur da bunlarla ticarete
niyet ederse, bu koleleri satmad1kc.;a ticaret mal1 olmazlar. c_::unku niyet fiile
biti~memi~tir. Bu mesele, ikamete niyet eden yolcunun durumuna benzemektedir.
$oyle ki; yolcu, niyet etmekle muklm olur. Halbuki evinde, beldesinde oturan
(muklm), yolculuga c.;1kmad1kc.;a, sadece niyetle yolcu sayllmaz.
O~ur memuru (A~ir); Devletin, tUccardan zekat almas1 ve varl1g1 ile tUccann
[2/199] h1rs1zlardan guvende olmas1 ic.;in yol uzerinde gorevlendirdigi ki~idir. Rivayet
edildigine gore; Omer b. el-Hattab (r.a.) Enes b. Malik (r.a.)'i, bu i~te gorevlendirmek
istedi. Enes (r.a.): "Sen in yerine oturmak uzere mi beni gorevlendirmek istiyorsun?"
b~ur
memuru dedi. Omer (r a.), "Seni RasOlullah (s.a.v.)'in beni atad1g1 bir goreve atamam1 istemez
mi sin?" cevabin1 verdi.
O~ur memurlannin k1nand1g1na dair rivayetler, zamanim1zda oldugu gibi,
insanlann malin1 haks1zca alanlara yoneliktir. Hak olan zekat1 alana yonelik
degildir.
Bunu anlad1ktan sonra diyebiliriz ki: O~ur memuru, ko~ullan gerc.;ekle~tigi
b~ur zaman, kendi yanindan gec.;en zekat borc.;lusu Muslumandan zekat al1r. c.;:unku
memuru
kimden
Omer (r a.), o~ur memurlann1 atay1p yollar uzerine diktiginde: "Gec.;en
zekat ahr? Muslumanlardan k1rkta bir, zimmllerden (musluman olmayan vatanda~tan) yirmide
bir al in" dedi. Kendisine, "harblden (musluman olmayan bir ulkenin
vatanda~indan) ne kadar alal1m?" denildi. Omer (r a.): "Onlar bizden ne al1yorlar?"
diye sordu. "Onda bir" dediler. Omer (r.a.), "Oyleyse siz de onlardan onda bir al1n"
buyurdu. Bir ba~ka rivayete gore de; "onlar bizden ne kadar al1yorlarsa siz de
Zekiit Kitabt _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ 299
onlardan o kadar al in" dedi. Bunun uzerine; "onlann bizden ne kadar ald1klann1
bilmiyorsak ne yapalim?" denildi. Omer (r.a) "siz, onda bir al1n" dedi.
Omer b. Abdulaziz (rh.a) de, valilerine o~ur memurlanna boyle yapmalarin1
bildirdi "Bu nu bana bizzat Peygamber (s av )'den i~iten birisi haber verdi" dedi.
Musluman, ticaret mal1n1, yerle~im birimlerinin d1~1na c;;1kard1g1 zaman devletin Devletin
korumas1na muhtac;;t1r. Bunun ic;;in, devletin, korumas1na kar~1l1k olarak o maldan zekat alma
nedeni
zekat alma hakk1 dogar. Daglarda otlayan hayvanlarda da durum ayn1d1r. Onlar da
korunmaya muhtac;; olduklan ic;;in, devlet onlardan zekat alir. Zimml (musluman
olmayan vatanda~) de, musluman1n korunmaya ihtiyac1 gibi ayn1 ~ekilde, hatta
daha fazlas1yla korunmaya muhtac;;t1r. (unku h1rs1zlann, zimmllerin mal1na kar~1
olan ac;;gozlulukleri daha c;;ok ve daha ac;;1kt1r.
Muslumandan alinan ~ey, kafirden al1nmas1 gerektiginde, ikiye katlanir. Bu,
Benl Taglib'ten (Arap Yarimadas1'nda ya~ayan Hristiyan Araplar) al1nan sadakalar
Gayri
gibidir. Harblden (musluman olmayan ulke vatanda~1ndan) al1nan ise, Omer (r.a )'in miislimden
i~aret ettigi gibi, mutekabiliyet (kar~ll1klll1k) esasina goredir. Arna biz bu sozumuzle; ah nan
miktar
"Bizim al1~1m1z, onlann bizden almas1 kar~ll1gindad1r" demek istemiyoruz. (unku
onlann bizim mallarim1z1 almalan zulumdur. Bizim onlardan almam1z ise hak iledir.
Bu sozden maksad1m1z ~udur: Biz onlara, onlarin bize yapt1klari i~lemin dengini
yaparsak bu, guvence (eman) amac1na ve ticari ili~kilerin artmasina ula~t1m.
Harbllerin (Musluman olmayan ulke yetkililerinin) bizden ne kadar ald1klann1
bilemezsek, biz onlardan onda bir al1r1z. (unku harbl ile zimmlnin (Islam ulkesinde
ya~ayan Musluman olmayan vatanda~1n) durumu, zimml ile Muslumanin durumu
gibidir. (unku zimml bizim vatanda~1m1zd1r. Harbl ise degil. 0 halde nasll ki
zimmlden, Muslumandan alinanin iki kat1 alln1yorsa, harblden de, zimmlden
al1nan1n iki kat1 alln1r.
O~ur memuruna ugrayan mal, iki yuz dirhem gumu~ten daha az degerde ise,
ondan bir ~ey almaz. O~ur memuru, o tacirin evinde ba~ka mall oldugunu bilse bile
almaz. (unku ondan zekat alma hakk1, korunmaya olan ihtiyac1ndan dolay1 kendi
yan1ndan gec;;irilen mala itibarlad1r. Evinde olan malda ise boyle bir ~ey yoktur.
O~ur memurunun yan1ndan gec;;irilen mal da, nisab miktarina ula~mam1~t1r. Bu
hukum, gec;;en tacirin Musluman veya zimml olmas1 durumundad1r.
Harbl ile ilgili olarak da Hakimu·~-$ehit el-Mervezi (rh.a ), zekat bahsinde [2/200]
(Kita bu 'z-zekat'te) ayni ~eyi soylemi~tir.
Muhammed (rh.a.)'in, e/-Camiu's-sagir ve es-SiyerO'l-kebir'inde ise ~oyle
denilmektedir: "Ancak onlar bizim tacirlerimizin, iki yuz dirhemden daha az olan
mal1ndan vergi al1rlarsa o zaman biz de onlardan al1riz". Bu hukmun gerekc;;esi,
bizim, harbllerden (Musluman olmayan ulke vatanda~indan) al1~1m1zin,
mutekabiliyet yoluyla olu~udur. Zekat bahsinde soylenilenin gerekc;;esi ise ~udur: Az
olan mal hem dinen hem de orfen zekattan affedilmi~tir. Onlar az bir maldan vergi
300_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit
almakla bize zulmediyorlarsa da, biz onlardan bir ~ey almay1z. Gormez misin onlar
bizim tacirlerimizin tlim mal1ni alsalar da, biz onlardan mallannin hepsini almay1z.
memuru ne c;:unku bu, verilen guvenceye sadakats1zl1k olur.
miktar
O~ur memurunun, yan1ndan gec;irilen mal, tam nisaba ula~1yorsa,
zekat ahr?
Muslumandan k1rkta bir, zimmlden yirmide bir, harblden de, ister onda birden az
ister fazla olsun, onlann bizden ald1klan kadar al1r.
O~ur memuruna ugrayan Musluman, elindeki mal1n tlimunu kapsayacak
O~iir memurunun
zekat kadar borcu oldugunu veya henuz malin uzerinden bir yll gec;medigini, ya da ma Iin
yiikiimliisiiniin
ticaret ic;in olmad1gin1 iddia edip de kendisine zekat1n farz olmad1g1na yemin
beyanma itibari
ederse, iddias1 kabul edilir. Bunun bir benzerini de saimeler y1l1n c;ogunda (k1rda
otlayan hayvanlar) bahsinde ac;1klam1~t1k. Elindeki mal1n kendisine ait olmad1g1n1
soylese ve bunun ic;in yemin etse yine sozu kabul edilir. Kendisinden bir ~ey
alinmaz. c;:unku 6~ur memurunun alma hakk1, ancak mal varsa ve mal sahibi
yaninda hazir bulunursa soz konusudur. Nas1I ki mal sahibi hazir olup da mal hazir
olmad1g1nda, zekat alma hakk1 bulunmazsa, mal sahibi olmadan sadece mal1n
hazir olmas1 durumunda da alma hakk1 olmaz. Ve c;unku, kann kendisine ait
olmas1 ko~uluyla bir tacire mal veren ki~i (mustebd1'), ona sadece malda
kullan1mda bulunma hakk1n1 vermi~tir. Zekat verme yetkisi vermemi~tir. Oysa 6~ur
memurunun zekattan ba~ka bir ~eyi alma hakk1 yoktur.
O~ur memurunun yan1ndan gec;en Musluman1n sozunun kabul edildigi her
konuda, zimmlnin s6zu de kabul edilir. c;:unku o bizim vatanda~1m1zd1r. Harbl ise,
bunlann hic;birisinde dogrulanmaz. Harbl, malin uzerinden bir y1I gec;medigini iddia
etse, bunun 6nemi yoktur. c;:unku onun, ulkemizde bir yll kalmas1na imkan
verilmez. Eger, borcunun oldugunu iddia ederse, bu borcu kendi ulkesindedir.
Bizim ulkemizde isteyeni yoktur. Mal1n1n ticaret ic;in olmad1g1n1 s6ylemesine de
itibar edilmez. <:;:unku onun bizim ulkemize giri~i sadece ticaret maksad1yla olabilir.
0 durumda, elindeki mal ticaret ic;indir. Ancak, yaninda bulunan bir gene; ic;in "bu
benim c;ocugum" derse veya yanindaki bir cariyenin um mu veledi (kendisinden
c;ocuk dunyaya getiren cariye) oldugunu iddia ederse kabul edilir. c;:unku bir
c;ocugun nesebi dar-1 lslam'da (Islam ulkesinde) sabit oldugu gibi, dar-1 harpte
(gayr-i muslim ulkede) de sabit olur. Ommu veledlik, c;ocugun nesebine dayanarak
sabit olur. 0 zaman, her ikisinin de mal olmad1klan, kendi ikranyla tesbit edilmi~
demektir. O~ur memuru kendisinden bir ~ey almaz.
Musluman tacir, elindeki malin zekat1n1 fakirlere verdigini soyler de yemin
ederse dogrulan1r. Daglarda otlayan hayvan konusunda ise s6zu kabul edilmez.
c;:unku o~ur memuruna ugramadan once, ticaret mallann1n zekat1n1 yoksullara
verme yetkisi sahibine verilmi~tir. Hayvanlann zekatin1 alma yetkisi ise devlete aittir.
O~ur memuru, kendisine ugrayan mukatepten (belirli bir bedel odeme
kar~1l1g1nda ozgurlugunu vermesi ic;in sahibi ile anla~ma yapan kale) ve yan1nda
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _301
vaslsi bile olsa yetimden bir ~ey almaz. (unku daha once soyledigimiz gibi, o~ur
memurunun ald1g1, sadece zekatt1r. Oysa mukatebin ve yetimin mal1na zekat
gerekmez.
Tacir, o~ur memuruna elindeki mal1n Merv kuma~1 veya Herat kuma~1
oldugunu soylese, ama o~ur memuru buna tam olarak inanmasa ve a~1lmas1 mala
zarar veriyor olsa, tacire yemin ettirir. Ondan, sozune dayanarak zekat al1r. Cunku
o~ur memurunun tacire zarar verme yetkisi yoktur. Rivayete gore Omer (r.a.), zekat
memurlanna: lnsanlann mallann1 ara~t1rmayin ", demi~tir. Aynca, tacir, elindeki
malda zekatin farz oldugunu inkar eder ve yemin ederse, o~ur memuru dogrular.
Maldaki fazlal1g1 inkar ettiginde de durum ayn1d1r.
O~ur memuruna ugrama konusunda, Taglibl (Arap Yanmadas1'nda ya~ayan
[2/201)
Hristiyan Araplar) ve zimmller e~ittir. (unku Tagliblilerle yap1lan anla~ma;
onlardan, Muslumanlardan al1nan1n iki kat1 olmas1 ~eklinde olur. Bunun uzerine
ilave yapmak caiz degildir.
O~ur memuru, kendisine ugrayan harblden o~ur (onda bir oran1nda vergi)
Harblden
ald1ginda, Islam ulkesinde oldugu surece kendisinden ikinci bir defa daha alamaz. ikinci defa
Bunun delili ~udur; Bir Hristiyan, satmak i~in, yan1nda bir atla Islam ulkesine girdi. vergi
ahnmas1
O~ur memuru bu ki~iden o~ru ald1. Arna adam mal1n1 satamad1. Kendi ulkesine
girmek uzere geri dondugunde, s1n1rdaki o~ur memuru tekrar o~ur istedi. Adam:
"Ben sana her ugrad1g1mda o~ur verirsem, elimde bir ~ey kalmaz" dedi. At1 onun
yaninda b1rak1p Medine'ye geldi. Ha life Omer (r a), mescidde arkada~lanyla birlikte
bir kitaba bak1yordu. Adam mescidin kap1s1nda durdu. "Ben Hristiyan bir
ihtiyanm" dedi. Omer (r a), "Ben de Musluman bir ihtiyanm, neyin var, an lat",
dedi. Adam ba~1ndan ge~eni anlatt1. Omer (r.a), eski yerine dondu. Adam,
Halife'nin, sozlerini onemsemedigini zannetti. Caresiz ikinci kez o~ur vermek niyeti
ile s1n1ra geri dondu. Arna o~ur memurunun yan1na vard1g1nda, Omer'in
mektubunun kendisinden once geldigini gordu. Mektupta o~ur memuruna
hitaben, "Bir defa o~ur (vergi) alm1~san tekrar alma" diyordu. Hristiyan, "Adaleti
boyle olan bir din hak olmaya lay1kt1r" dedi ve Musluman oldu.
Aynca, zekatin yeniden al1nma hakk1, yilin yenilenmesine itibarlad1r. Harbl'nin Zekat
y1lda bir
Islam ulkesinde bir y1I kalmasina imkan verilmez. Muhammed el-As! adl1 eserinde:
defa ahrnr
" ....... ancak yil yenilenirse ayn" denilmektedir. Bundan maksad1; devletin, harblnin
durumundan haberdar olmadan bir y1I ge~mesi durumudur. 0 zaman, yil
yenilendigi i~in zimmlden ald1g1 gibi, harblden de ikinci kez bir daha al1r.
Harbl, Islam ulkesinden kendi ulkesine dondukten sonra tekrar Islam ulkesine
Harblnin
girerse; bu, ayn1 gun de olsa o~ur memuru yeniden o~ur al1r. (unku bu ki~i dar-1 her
harbe (Musluman olmayan ulkeye) donmekle, Islam ulkesine hi~ girmemi~ bir harbl giri~inde
vergi
olmu~ olur. Gormez misin o, sonraki giri~inde yeniden eman (guven) almaya ahrnr
muhta~t1r. Aynca, harblden o~ur almak, guvence nedeniyledir. Bu guvence de,
302 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsiit
onun ulkesine dbnmesi ile son bulur. ikinci defa giri~i, yeni bir guvence ile olur.
Bundan dolay1 ondan tekrar vergi al1n1r.
Kole, efendisinin ticaret mal1 ile, o~ur memurunun yanina gelse, efendi
Efendisinin
mah onunla beraber degilse koleden zekat ailnmaz. Eger efendiye ait bu mal, koleye
zilyetliginde kan oldugu gibi kendisine ait olmak uzere verilmi~se bir problem yok. Nitekim
olan koleden
zekat ahmr yabanc1 birine bu ~ekilde verildiginde de hukum boyledir. Fakat kale, ticarete izinli
m1? olup da mal kolenin kazanc1 olursa: ~ayet mal1n tlimunu kapsayacak kadar borcu
varsa zekat gerekmez. Arna bore; yoksa; efendi kale ile birlikte olursa b~ur memuru
zekat al1r. Efendi, kale ile beraber degilse; Hakimu·~-$ehit Kitabu'z-Zekat'ta
"ondan zekat almaz" derken, sonra donup "ondan bir ~ey almaz" demi~tir.
el-Camiu's-sag?r'de ise;. "EbO Hanlfe'nin (rh a) goru~une gore malin k1rkta
birini ailr. EbO Yusuf ve Muhammed'e (rh a) gore bir ~ey almaz." denilmektedir.
O~ur memurunun yanina, mudarabe (emek sermaye ortakl1g1) mal1 ile
ugrayan mudarib (emek sermaye ortakl1g1nda emek sahibi)'den, EbO Hanlfe
(rh a )'nin ilk goru~une gore o~ur memuru zekat ailr. Arna EbO Hanlfe (rh.a.) daha
sonra bu goru~unden donmu~ ve bir ~ey almayacag1n1 soylemi~tir. Bu ikinci goru~.
ayn1 zamanda EbO Yusuf (rh a) ve Muhammed (rh a )'in de gbru~udur. Ebo
Hanlfe'nin, efendisinin mal1nda ticaret yapan kale konusunda da eski goru~unden
donup dbnmedigini bilmiyorum. Arna mudarib (emek sermaye ortakl1g1nda emek
sahibi) hakkindaki ikinci goru~une k1yasla, ona gore o~ur memurunun koleden de
bir ~ey almamas1 gerekir.
Birinci goru~unun ac;1klamas1 ~udur. Mudaribin elindeki malda, mulkiyete
[2/202]
benzeyen kuvvetli bir hakk1 vard1r. Cunku o, karda ortakt1r. Elindeki mal, para
degil de urOz (ta~1n1r ticaret mal1) ise, o malda, sermaye sahibinin yasaklamas1n1n
bile etkilemeyecegi kullanim hakk1na sahiptir. 0 halde, o~ur memurunun yanina,
mudaribin ugramas1, sermaye sahibinin ugramas1 gibidir. Sonraki goru~unun delili
de ~udur: Mudarib, mudarebe ~irketi mal1nda guvenilen insan konumundad1r. Yani
bu mal1n, kendi kusur ve haks1z fiili olmadan telefi durumunda bdemesi gerekmez.
Bu ac;1dan, tlim kan mal sahibine ait olmak uzere, birisinin malinda ticaret yapana
ve i~c;iye benzer. Mudaribe verilen yetki, malda ticaret yapmakt1r. Zekat odemek
deg ii! Aynca zekat, zekat verenin niyetini gerektirir.
EbO Hanlfe (rh.a.)'nin, kale konusundaki ikinci goru~u de, o~ur memurunun
ondan zekat almayacag1 ~eklinde ise, onunla mudarib aras1nda fark yok. Arna kale
konusunda, bnceki goru~unden dbnmemi~ ise; o zaman o~ur memuruna ugrayan
kale ile mudarib aras1ndaki fark1 ~oyle ac;1klayabiliriz: Ticarete izinli kale, bir
kullan1mda bulundugunda, kendisi ic;in bulunmu~tur. Oyle ki, bu ticaretinde
kendisine bir bore; yukumlulugu gelse, bunu sahibinden isteyemez. Kazanc1ndan
bdemesi gereken ~eyde, mal sahibi gibidir. Arna mudarib (emek sermaye
ortakl1g1nda emek sahibi) boyle degildir. 0 bir kullanimda bulundugu zaman,
Zekat Kitabi. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _303
sermaye sahibine vekil olarak bulunmu~ olur. Ticaretinde odemek durumunda
oldugu borcu, sermaye sahibine ba~vurur, ondan ister. Dolay1s1yla, onun zekat
verme yetkisi yoktur.
Mudarib yan1nda ticaret mal1 ile bir o~ur memuruna ugrasa ve elinde ba~ka
bir o~ur memurunun; "Bu, falanca o~ur memuruna ait beratt1r. Bu adam yan1ndaki
mudarebe mal1 ile bana ugram1~t1r" yazan berat1 bulunsa ve mudarib bunu yemini
ile desteklese, kendisinden bir ~ey al1nmaz. (unku o, emanet sahibidir. Olmas1
olas1 bir haber vermektedir. Dolay1s1yla o~ur memuru, "zekat1 fakirlere verdim ",
diyeni dogrulad1g1 gibi onu da dogrular.
Bir tacir giderken, isyancilann o~ur memuruna ugrasa ve o memur malin isyanc1lara
o~runu alsa, me~ro devletin o~ur memuru bunu hesaba katmaz. Yeniden o~ur al1r. zekat
odeyen bir
(unku isyanc1lann ald1g1, zekat sayilmaz. Bunun anlam1 ~udur. lsyanc1lar bizim daha oder
mallanm1z1, zekat olarak degil, kendileri ic;;in helal sayarak ganimet diye al1rlar.
Ald1klan bu mal1, zekat1n sarf edilecegi yerlere sarf etmezler. Mal sahibi,
isyanc1lann o~ur memuruna ugramakla, malin1 almalanna kendisi arzetmi~tir.
Dolay1s1yla onlann almas1 ile, me~rO devletin o~ur memurunun alma hakk1 du~mez.
Zekat yerine
Kole ozgur kilmak, haccetmek, olen birinin borcunu odemek, oleni ge~meyen
kefenlemek ve cami yapt1rmak zekat yerine gec;;mez. Bu hukmun temel kural1 harcamalar
~udur. Zekat; farz olan, mal1n bir k1sm1n1 fiilen vermektir. Vermek de ancak
Zekatta temlik
temllkle (onun mulku yapmakla) gerc;;ekle~ir. Temllk bulunmayan hic;;bir ibadet de unsuru
zekat say1lmaz.
Kole ozgur kilmakta koleye hic;;bir ~ey temllk edilmemi~tir. (unku kole,
sahibinin mall olarak ozgur k11inm1~t1r. Bu yuzden velas1 367 , kendisini ozgur k1lan
ki~iye aittir.
Haccetme meselesinde de durum aynid1r. (unku hacca giden ki~inin yolda
harcad1klanna ba~ka birisi malik olamaz. Eger ki~i, zekat niyetiyle ba~ka birisini
hacca gonderirse, hacca giden ki~i harcad1g1n1 kendisini gonderenin mulku olarak
harcar. Yani bunda da temllk yoktur.
Oluyu kefenlemek de sarmak da zekat olmaz. Olli, ml.ilk sahibi olmaya ehil
olmad1g1 ic;;in, ona kefen sarmak oluye temllk degildir. Bu, olunun mirasc1lanna
temllk de degildir. (unku onlar, olunun ihtiyac1 giderilen bir ~eye malik olamazlar.
367
Vela I •'i )1: Bir kimsenin dig er bir ki~iye varis olmas1 mUmkUn kilan hUkmT bir yak1nl1kt1r. Vela akdi,
vela-i ataka ve vela-i mUvalat olmak Uzere k1sma ayril1r: Vela-i ataka; Mevla (efendi) ile memlUkU
(kblesi) arasinda azat sonucu meydana gelmi~ olan bir vela ve yard1mla~ma anla~mas1d1r. Bu
durumda, bzgUr b1rakilan kblenin herhangi bir cinayet i~lemesi halinde diyetini mevlas1 verir; vefat
edip derecesi daha once olan bir varisi bulunmad1g1 zaman ise, onun miras1n1 mevlas1 al1r. Bu vela
akti "vela-i nimet" ad1yla da bilinir. Kblesini bzgUr b1rakan efendiye "mevla'l-ataka" veya "mevla'l-
atTk" denir. Vela-i mUvalat ise, nesebi bilinmeyen bir kimsenin, belirli bir tak1m ko~ullar <;er<;evesinde
ba~ka bir ki~iyle geri;ekle~tirmi~ oldugu bir dayarn~ma anla~mas1d1r. Bu vela akdinde nesebi me<;hul
ki~iye "mevla-i esfel", bu akdi yapmay1 kabul eden kimseye ise "mevla-i a'la" denir.
304 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsut
Cami yapt1rmada da hir;bir kimseye temllk yoktur.
Z(jfer (rh.a.)'nin d1~1ndaki hir;bir Hanefl imam1na gore kafire zekat verilmez.
Zufer'e gore ise, zimmlye zekat verilebilir. Bu, k1yas1n geregidir. c;:unku
Kafi re zekat
verilmez.
zekattan maksat, ibadet yoluyla muhtar; olan fakirin ihtiyac1ni gidermektir. 0 da
Miisliimanlara hasll olmu~tur. Kafire zekat verilemeyecegini soyleyen imamlanm1z1n delili ~u
verilir
hadlstir:
.._,[j.q
; ~ i./,J · " \; ,W;~\1
· - ~_,...... _,,..., J- L·~·l~ ~
~ 1.LA.)1 J --r-:
· c;L:..J1 · ~1 - ~~lt _;_,~:w,_il l.J1~
J . ~ ! Jl
"Sadakalar Allah 'tan bir farz o/arak ancak, yoksullara, du~kunlere, zekat
toplayan memur!ara, gonulleri (is/am 'a) 1smdmlacak ofan Iara, (hurriyet!erini satm
almaya r;a/1~an) kO/elere, borr;lulara, Allah yolunda cihad eden/ere, yo!cuya
mahsustur. Allah r;ok iyi bilendir, hikmet sahibidir" (et-Tevbe, 9/60). Bu ayetteki
"Allah yolunda" tabirine, yolda kalan hac yolcusu da girer. Aynca hac yolcusu,
genel anlamdaki yolcu hukmundedir. Yolcu da zekat1n harcama (sarf)
yerlerindendir.
Borr;lunun borcu, onun ernri ile odendiginde, -borr;lu fakirse- zekat sayll1r.
Zekat,
bor~lunun
c;:unku bu durumda zekat veren, once fakir olana mal vermekte, sonra da onun
emri ile ernri ile borcu onun mal1 ile odemektedir. Gormez misin bir kimse, ba~ka birine,
alacakhsma
odenebilir borcunu odemesini emretse, o da odese, odeyen esas borr;luya donup verdigini
isteyebilir. Bu da ancak temllkten sonra soz konusudur.
Zekat veren, zekat1n1, malin1n cinsinden olmayan; mekll (olr;ekle al1nip
Zekat,
herhangi bir sat1lan), mevzOn (tart1yla al1n1p sat1lan) veya urOz (mekil ve mevzun olmayan ta~in1r
mal ile mal)'dan ya da ba~ka bir maldan verebilir. Bu, biz Hanefllere goredir. Daha once
odenebilir.
bu konuyu ar;1klam1~t1k.
368
Buhar1, Zekat, 1; Muslim, Iman, 29; Eba Davad, Zekat, 4; Tirmiz\, Zekat, 6.
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _305
$ayet zekat1 elindeki var olan maim cinsinden verse ve bu mal ribevl (faiz Ribevi
maldan
i~lemine konu olan olc;ulebilir ve tartilabilir keyll ve veznl) mallardan ise, Zufer'in zekat
aksine, bize gore degere ltibar edilmez. Bunu ~oyle bir ornekle ac;1klayabiliriz. Bir verildiginde
degere itibar
adam1n ikiyuz dirhem kalitesiz gumu~u olsa ve bunun zekat1 olarak be~ dirhem edilmez
kalitesiz gumu~un degerine denk dort dirhem kaliteli gumu~ verse bize gore bu
ancak dort dirhem kalitesiz gumu~ yerine gec;er. Bir dirhem daha vermesi gerekir.
Zufer (rh a )'e gore ise, iki yuz dirhemin tUmunun zekat1 olarak yeterlidir.
Zufer'in (rh.a) gerekc;esi ~udur. Bir maim degeri ile bore; odenmi~ gorev yerine
getirilmi~ olur. Ag1rl1klarin farkl1 olmas1n1n onemi yoktur. (unku Allahu Teala ile,
kul arasmda faiz olmaz.
Biz Hanefller ise ~oyle diyoruz. Kendi cinsleri ile degi~tirildiginde ribevl (faize
konu olan) mallarda kalite bir deger ifade etmez. Dolay1s1yla dort dirhem kaliteli
gumu~ vermek, dort dirhem kalitesiz gumu~ vermek gibidir. 0 halde, ancak
verilmesi gereken miktarin kendi ag1rl1g1 kadari yeterli olabilir.
Bir adam ba~ka birinden olan alacag1ni zekata niyet ederek borc;luya bag1~lasa Alacag1
zekata
bu gec;erli olmaz. Ancak borc;lu fakirse alacag1 miktarin zekat1 olarak yeterli olur. saymak
(unku ayn olan (elde var olan belirli) malda farz olan, o maldan bir parc;ad1r. Oysa
alacak, mal olma konusunda ayn olan maldan daha eksiktir. Tam olan bir maim
yerine, eksik (kusurlu) bir ~ey vermek caiz degildir. Eger alacakl1, borc;luya borcu
bag1~layarak, zekat vermi~ olman1n bir c;aresini bulmak isterse ~oyle yapar. Elindeki
var olan maldan, verecegi zekat miktarin1 borc;luya zekat olarak verir. Sonra da
borc;ludan, alacag1na kar~1l1k olarak geri al1r.
Bir alacagm zekat1n1, ba~ka bir alacag1 borc;luya bag1~layarak vermek de caiz
degildir. Mesela birisinin ba~ka birinden iki yuz dirhem, bir fakirden de be~ dirhem
alacag1 olsa; iki yuz dirhemin zekat1na niyet ederek fakiri bu be~ dirhemden ibra
etse (borc;tan onu kurtarsa) bu zekat yerine gec;mez. (unku bu alacak ele
gec;irilince belirli bir mal olur. Fakiri ibra ettigi ise belirli bir mal olmaz. Dolay1s1yla
mal olma ac;1s1ndan digerinden daha a~ag1d1r. Aynca, bir borcu ba~ka bir borc;la
degi~mek, kul hakk1n1 ilgilendiren yerlerde caiz degildir. Allah hakk1 olan konularda
da durum ayn1d1r. Her tUrlu alacakda farz olan zekat, onun bir parc;as1d1r. Arna
alacag1n tUmu bir fakirden olsa ve alacakl1 alacag1n1n hepsini bu alacagm zekat1na
niyet ederek o fakire bag1~lasa veya fakiri borcundan kurtarsa; bu alacagm zekat1
odenmi~ olur. (unku verilmesi gereken, bu alacag1n bir parc;as1d1r. Onu da hak
sahibine (fakire) ula~t1rm1~t1r. Oyleyse bu caizdir. Bu, eldeki nisab miktan mal1n
tamam1n1 bir fakire bag1~lamak gibidir.
$ayet borc;lu olan ki~i zenginse ve alacakl1, kendisine o alacak ic;in zekat farz
olduktan sonra alacagm1 borc;luya bag1~lasa; e/-Camiu 's-sag/r'de denildigine gore
bu maim zekat1 verilmi~ olmaz. Zekat miktarin1 fakirlere odemesi gerekir.
Nevadiru'z-Zekatta ise fakire bir ~ey vermenin gerekmedigi soylenmektedir. (unku
306 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsfit
alacakl1n1n, alacag1na ait zekat1 odemesi, onu almasina bagl1d1r. 0 ise hi~bir ~ey
teslim alm1~ degildir. el-Camiu's-sagir'in rivayetinde ise ~oyle denilmektedir:
[2/204] Alacakl1 alacag1ni bag1~lamakla, fakirin hakk1ni telef etmi~tir. Bu da, elindeki malda
zekat farz olduktan sonra, bu mal1 zengine bag1~lamaya benzer. Bu rivayet, daha
dogrudur. Cunku alacag1n1 bag1~lamakla, hukmen onu, eline alm1~ say1l1r. T1pk1,
satin ald1g1 bir koleyi henuz teslim almadan ozgurlugune kavu~turmas1n1n onu
teslim alm1~ sayilmas1 gibidir.
Mudarabe (emek sermaye ortakl1g1) mal1nda, sermayenin ve kardaki pay1n1n
zekat1, sermaye sahibine aittir. Mudaribin (emek sahibinin) kardaki pay1nin, zekat1
da, kan alm1~sa ve bu nisaba ula~m1~sa, ya da bunu nisaba tamamlayacak ba~ka
mal1 varsa emek sahibine (mudaribe) aittir.
Emek sahibinin (mudaribin) pay1nin zekat1 konusunda $afil'den (rh a) u~ goru~
nakledilmi~tir. Bunlardan birincisi, bizim goru~umuz gibidir. lkinci goru~e gore
bunun zekat1 sermaye sahibine aittir. Cunku bu, onun hakk1na bagl1d1r. Oyle ki,
sermaye kendisine ula~mad1k~a kar a~1ga ~1kmaz. Ve aynca kar, sermayeye tabidir.
Aslin (sermayenin) zekat1, sermaye sahibine ait oldugu gibi, tabl olan1n zekat1 da
ona aittir. $afil'den (rh a) nakledilen u~uncu goru~ de ~udur: Mudaribin (emek
sermaye ortakl1g1nda emek sahibinin) kardaki pay1 i~in hi~bir kimsenin zekat
vermesi gerekmez. Cunku o mal, emek sahibi ile sermaye sahibi aras1nda gidip
gelen bir mald1r. Eger mal1n tUmu kal1rsa kardaki pay1 emek sahibinindir. Bir k1sm1
telef olursa sermaye sahibine ait olur. Bu goru~e gore mudaribin kan, mukatebin
(ozgurlugunu satin almak i~in sozle~me yapan) kolenin kazanc1n1n benzeridir. O
kazan~ i~in de hi~ kimseye zekat gerekmez. Cunku bu mal, mukateple, sahibi
aras1nda gidip gelen bir mald1r. Asl1nda bu mesele, $afil (rh.a.)'nin ~u kural1 uzerine
kuruludur. Mudaribin (emek sahibinin) kardan istihkak1, ortakl1k yoluyla degil ciale
(belirli bir ki~i tespit edilmeden, bir i~i yapan ki~iye bir ucret takdir edilmesi)
yoluylad1r. Cunku mudaribin sermayesi yoktur. Onun kardan istihkak1 ucret yoluyla
da degildir. Cunku sozle~me esnas1nda emegi belli degildir. Cialeye de ancak
kabzla (ele ge~irmekle) malik olunur. Bu, zekat memurunun alacag1 ucret gibidir.
Biz Hanefllerin delili ~udur. Emek sermaye ortakl1ginda (mudarabede) emek
sahibi (mudarib), sermaye sahibinin (rabbu'l-mal) karda ortag1d1r. Zekat
konusunda, sermaye sahibi kardaki pay1na malik oldugu gibi, emek sahibi de malik
olur. Cunku mutlak ortakl1k, ortaklar aras1nda e~itligi gerektirir. Sermaye sahibinin
sermayesi mal, emek sahibinin sermayesi de emektir. Kar bunun ikisi ile elde edilir.
Bu durumda ortakllk ger~ekle~mi~tir. Zaten sozle~meyi yaparken bunu a~1k~a
belirtmi~lerdir. Onlarin sozle~me an1ndaki bu beyanlann1n muteber oldugu icma ile
sabittir. Bunun delili, emek sahibinin kan bolu~meyi isteme hakk1na sahip
olu~udur. Boylece pay1 aynlm1~ olur. Ortakl1g1n, bundan ba~ka hukuki bir sonucu
yoktur.
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _307
$afil (rh.a ), goru~unu ~una dayand1nyor: Bir kimse mudarabe (emek sermaye
ortakl1g1) mal1yla, her birinin degeri biner dirhem gumu~ olan iki koleyi bin dirhem
gumu~e satin alsa; bu kolelerin ikisi de ~irkete ait olur. Kar var oldugu halde emek
sahibine (mudaribe) zekat yoktur. Biz diyoruz ki; bu durumda EbO Yusuf,
Muhammed ve Zufer (rh.a.)'a gore emek sahibine, kendi pay1nda zekat farzd1r.
(unku onlara gore kolenin taksimi caizdir.
EbO Hanlfe (rh a) ise kolenin taksim edilemeyecegi goru~undedir. Dolay1s1yla
ona gore her iki kale de, mudarib (emek sahibi) ac;1sindan, sermaye ile me~guldur.
Sanki ortada sadece sermaye vard1r, kar gozukmemektedir. Sermaye sahibi
ac;1s1ndan ise, iki kale tek bir ~ey gibi oldugu ic;in, onun hem sermayenin hem de
kardaki pay1nin zekat1n1 vermesi gerekir.
O~ur memuru, kendisine ugrayan harbl (Musluman olmayan ulkenin
vatanda~1) c;ocugun mal1ndan da o~ur al1r. Ancak onlar, bizim c;ocuklanm1zdan bir
~ey almazlarsa ba~kad1r. Mukatepte (belli bir paray1 c;al1~1p kazanarak sahibine
odeyince ozgur olmak uzere anla~ma yap1lan kolede), de durum ayn1d1r. (unku
onlardan o~ur almak kar~ll1kl1l1k (mutekabiliyet) yoluylad1r. Daha once de
belirttigimiz gibi, onlara, nisabdan daha a~ag1 olan miktarda, bize yapt1klan i~lemin
benzeri ile davran1nz.
Bir tacir, elinde ticaret ic;in satin ald1g1 nar, karpuz, acur, ayva, uzum ve incir
gibi bir meyve varken o~ur memuruna ugrasa, bunlar da nisab miktanna ula~sa,
EbO Hanlfe'nin (rh.a.) goru~une gore o~ur memuru o~ur almaz. Arna ona, zekat1
kendisinin vermesini emreder.
EbO Yusuf ve Muhammed (rh a)'e gore ise o~ur memuru bu meyvelerin
[2/205]
o~runu al1r. (unku, ticaret ic;in olduklan zaman bu mallarda zekat farzd1r. O~ur
memuru da farz olan zekat1 olur. Dolay1s1yla ba~ka mallardan ald1g1 gibi, bu
mallardan da al1r. O~ur memurunun zekat almas1 mal sahibinin korunmaya
muhtac; olu~undan dolay1d1r. Bu mallar ic;in de ayn1 ~ey sbz konusudur.
EbO Hanlfe (rh.a )'nin, "bu mallardan o~ur memuru o~ur almaz" derken iki
gerekc;esi vard1r. Bunlar:
1-0~ur memurunun o~ur alma hakk1, sadece kendi yan1ndan gec;irilen mala
itibarlad1r. Bu say1lan mallar, bir yll dayanmazlar. Dolay1s1yla bunlarda zekat, ancak
o~ur memurunun yan1ndan gec;irilmeyen ba~ka mallara itibarla soz konusu olabilir.
Bu; tacirin, elinde nisabdan daha az bir malla o~ur memurunun yan1ndan gec;ip de,
"evimde bunu nisaba tamamlayacak kadar mal var" demesine benzer.
2-0~ur memuru, o~ru, kendisine ugrayan mal1n bizzat kendisinden al1r.
Zimml'nin
Yaninda bu o~ru verecegi fakirler yoktur. Fakirler gelinceye kadar bu meyveleri ~arap ve
bekletmesi de mumkun degildir. (unku bozulurlar. Onun ic;in, biz diyoruz ki; domuzundan
vergi ahmr
"bunlardan bir ~ey almaz. Arna tacire, zekat1n1 kendisinin vermesini emreder." m1?
Ayn1 mallan getiren zimmlden (Islam ulkesinde ya~ayan, Musluman olmayan
308 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
vatanda?) ve harblden (Musluman olmayan ulkenin vatanda?1) de bir ?ey almaz.
Bunun yukandaki gerekc;elerden birincisi ile ili~kisi ac;1kt1r. ikinci gerekc;e ile ili~kise
de ~udur: O~ur memurunun yaninda, onlardan ald1g1 ~eyi kendilerine verecegi
sava?c;1lar yoktur.
Zimml, yaninda ticaret ic;in olan ~arap ve domuzla b~ur memurunun yanindan
gec;se o; ~arabin degerinden vergi al1r. Domuzlardan dolay1 bir ~ey almaz.
Hakiml'.l'~-$ehit, Ibrahim en-Nehal'den ~araptan da bir ~ey almayacag1ni rivayet
etti. Mesruk ise; ~arab1n degerinden degil, bizzat kendisinden vergi alacag1n1
soylerdi.
Ebu Yusuf (rh aJ'dan da ?Dyle bir rivayet vard1r: Bir zimml yaninda sadece
domuzlar varken b?Lir memurunun yan1ndan gec;se, ondan bir ?ey almaz. Arna
domuzlann yan1nda ~arap da olsa hepsinin degerinden vergi al1r. Sanki o, bu
konuda domuzlan ?araba tabi k1lm1~t1r. Bu, Ebu Yusuf (rh a.)'n1n ta~1n1r mallann
vakf1 konusundaki goru~unun bir benzeridir. c;:unku ona gore ta~1nir mallar ancak
ta~1nmaz mallara tabl olarak vakfedilebilirler.
meydana gelirse bu, vasiyet hukmunde olur. Malin1n u~te birinden al1nir.
Biz Hanefllerin goru~lerinin a~1klamas1 da ~udur: Bag1~layanin hakk1, sadece
bag1~lad1g1 mala ozgudur. Boyle ~eylerde de, hakimin hukmunun bulunup
bulunmamas1 etkili degildir. c;:unku bag1~layan ve kendisine bag1~lanan ki~ilerin
yapt1klari ~ey, hakimin verecegi hukme uygundu. Kendisine bag1~lanan ki~i,
hakime ba~vurmadan mal1 geri vermekle, kendi yararin1 gozetmi~tir. Dolay1s1yla
yapt1g1 i~te fakirlerin hakkin1 yok etmemi~tir.
Eger bag1~tan donme, kendisine bag1~lanan ki~inin alum hastalig1nda
olmu~sa, bu konuda iki ayri rivayet gelmi~tir. Bunlarin her ikisi de Bagi~
Konusu'nda belirtilmi~tir. Daha dogru kabul edilen rivayete gore; bag1~layan1n
bag1~lad1g1 mal1 ister hakimin hukmu ile, ister hakimin hukmu olmadan geri als1n,
kendisine bag1~lanan ki~inin (mevhubun leh'in) mal1nin tUmunden dikkate alin1r.
371
O~rl bir araziden 370 bugday kald1rilsa ve sahibi onun o~runu vermeden satsa ve
bugday daha al1c1nin elinde iken o~ur memuru gelse, isterse al1c1dan bugday1n
o~runu al1r. -0 zaman al1c1, odedigi paran1n onda birini sat1c1dan geri ister.- lsterse
de bugday1n o~runun degerini sat1c1dan al1r. c;:unku tarladan iki hak al1nm1~t1r.
369
Maraz-1 Mevt I ..:. ,,..JI ._? ~: Olum hastal1g1. Hastay1 (erkekse ev d1~inda, kad1nsa ev i~inde i~lerini
gbremeyecek derecede zay1f du~urup blumle sonu~lanacag1ndan korkulan hastailkt1r ki, araya sagl1k
hali girmeden en ge~ bir sene i~inde blumle sona erer. Bu halde iken yap1lan tasarruflar blume bagl1
tasarruflar gibi kabul edilerek bor~ miktannca alacaklilann ve u~te iki oraninda da miras~1lann mali
haklan koruma alt1na al1n1r. Bir yildan fazla suren muzmin hastal1klar esnasinda ger~ekle~tirilen
tasarruflar ise sagl1kl1 halde yapilm1~ gibi kabul edilir. Bkz. Mecelle-i Ahkam-1 Adliyye, 1595.
370
b~ri Arazi: Vaktiyle Muslumanlar taraf1ndan fethedilerek mucahitlere veya diger Muslumanlara
verilen ya da fetdilmeden once sahipleri musluman olup da, fetihten sonra eski sahiplerinde
b1rak1lan arazidir.
371
"Bugday" diye tercume ettigimiz kelimenin metindeki kar~11ig1 "taam"d1r. Bu kelime kay1ts1z bir
~ekilde kullanilm1~sa bugday anlamina gelir. F1k1h alimlerinin brfU bbyledir.
310_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
Bunlar; urunun onda biri fakirin hakk1, onda dokuzu da mal sahibinin hakk1d1r. O
halde, mal sahibi urunun o~runu odemeden satarsa, fakirin hakk1 olan onda
birdeki sat1~1 ger;ersiz demektir. Zekat (o~ur) memurunun, saime'nin aksine, al1c1,
sat1c1dan aynlmadan once de, aynld1ktan sonra da o~ru ondan alma hakk1 vard1r.
Memurun o~ru sat1c1dan alabilme yetkisinin gerekr;esi de ~udur: Kendisine zekat
farz olan ki~inin durumuna bakmaks1zin, o~ru fakirlere vermek farzd1r. Toprak
urunlerinde zekattan maksat, mal1 elinde bulunduran degil, mal1n kendisidir.
Sat1~la, fakirin hakk1 ortadan kalkmaz. Bu, diger mallardaki zekat1n aksinedir.
(:unku zekatta maksat, fiildir. Kendisine zekat farz olan ki~inin durumu dikkate
alin1r.
Mal al1c1nin elindeyken, o~ur memuru isterse o~ru sat1c1dan al1r. (:unku sat1c1
fakirlerin hakk1 olan mal1 elden r;1karm1~t1r.
Hasat vakti lr;erisinde, hasat zaman1 gelmi~ ekin olan bir tarla sat1l1rsa, bu ekinin o~runu
sat1lan ekinli
tarlanin o~ru,
vermek, sat1c1n1n gorevidir. (:unku fakirin ekindeki hakk1, o sat1c1nin mulku iken
sat1c1dan sabit olmu~tur. Bu hak, EbO Han7fe (rh.a.J'ye gore ekinin yerden r;1kmas1 ile sabit
ahnmas1
olur. (:unku Allahu Teala:
ij'f. J·~1 ~
!tit~-
; , - .?
"·ll!.,. J-
".... ve size nz1k o/arak yerden r;1kard1klanm1zdan hay1r yo/Iara sarfedin. " (el-
Bakara 2/267) buyurmaktad1r. EbO Yusuf (rh a.)' a gore ekin olgunla~t1g1 zaman sabit
olur. Onun delili de ~u ayettir:
Muhammed (rh a)'e gore ise, fakirin hakk1 ekin kuvvetlendigi (Mete kar~1
dayanikll duruma geldigi) zaman sabit olur.
Bunlann hepsi de tarla, sat1c1n1n elinde iken gerr;ekle~mi~tir. Orun onun
Ekin henuz
~1km1~sa, tarlas1nin urunudur. 0 ha Ide o~ur vermek, tarlay1 satanin gorevidir. Al1c1 ise o mala,
sat1lan tarlaya
odedigi bir bedele kar~1l1k sahip olmu~tur. Dolay1s1yla ona bir ~ey gerekmez. Eger
ait urunun
o~runu ahcmm tarla, ir;erisindeki ekin henuz yeni r;1km1~ken satil1rsa, o~runu olgunla~1p da hasat
odemesi
ettikten sonra allc1 verecektir. <::unku o~ur, tanede farzd1r. Tanenin olu~mas1 da,
allc1nin mulkunde gerr;ekle~mi~tir. Bu tane, onun tarlas1n1n urunudur.
EbO Yusuf (rh a J'a gore ise; ekinin tarlada goruldugu durumunun o~ru
sat1c1nin gorevidir. (:unku bu, onun mulkunde meydana gelmi~tir. Tanenin o~runu
vermek ise al1cinin gorevidir.
Henuz olgunla~mam1~ ye~il ekin sat1l1r ve al1c1 bunu al1r almaz bir;erse, bu
(2/207] ekinin o~ru sat1c1 taraf1ndan verilir. Arna, sat1c1n1n izni ile, hasada kadar tarlada
kal1rsa al1c1 taraf1ndan verilir.
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _311
(1kt1klan ilk anda sahibi taraf1ndan sat1lan tUm o~re tabi meyvelerde ve
sebzelerde durum ayn1d1r. Al1c1 satin al1r almaz meyveyi toplarsa o~ru sat1c1
taraf1ndan, bahc;;e sahibinin izni ile, olgunla~incaya kadar bahc;;ede kalirsa al1c1
taraf1ndan odenir.
EbO YOsuf (rh.a )'a gore ise; meyvenin henuz olgunla~mam1~ durumundaki
degerinin o~ru sat1c1ya, ondan sonra fazlala~an k1smin o~ru al1c1ya aittir. 372 EbO
Yusuf (rh.a.)'un goru~unun ozeti ~udur: Ekinde tanenin olu~mas1 ve meyvenin
olgunla~mas1 ile urun artar. Buna bagl1 olarak da verilmesi gereken o~run miktan
c;;ogallr. Bu, allc1nin verecegi miktar1n azalmas1 ya da, o~ur verme gorevinin
ba~kas1na gec;;mesi demek degildir.
EbO Hanlfe ve Muhammed (rh.a.)'e gore ise; ekinde hedef, tanedir. Tane
olu~tugu zaman, o~ur ona gerekir, ba~ka bir ~eye degil. Tanenin olu~mas1 da,
al1c1nin mulkunde gerc;;ekle~mi~tir. Oyleyse o~ur vermek, onun gorevidir.
Bir kimse ticaret amac1yla, o~ur veya harac;;373 arazisini satin alsa, Hanefllerin
O~iir veya hara~
c;;ogunluguna gore o ki~iye ticaret mall zekat1 gerekmez. arazisini ticaret
amac1yla alana
Muhammed (rh a )'e gore ise, ki bu $afil (rh a )'nin de goru~udur, tarlay1 satin ticaret mah
alan1n, o~ur veya harac1n yan1 s1ra, ticaret mal1 zekat1 da vermesi gerekir. Bu zekat1
gerekmez.
goru~un gerekc;;esi ~udur: O~run konusu, tarladan al1nan urundur. Zekat1n konusu
ise ticaret mal1n1n kendisidir ki o da tarlad1r. Dolay1s1yla zekat ve o~ur tek bir
konuda birle~mi~ degildir. Oyleyse birisinin farz olu~u, otekinin farz olmas1na engel
olu~turmaz. Bu, o~urle borcun birle~mesi gibidir.
372
Yani OrOnOn bir defa sat1c1nin elinde iken ki degeri, bir de olgunla~t1ktan sonraki degeri takdir edilir.
Ilk degerinin o~rOnO sat1c1, sonraki degeri ile ilk degeri aras1ndaki fark1n b~rOnO de al1c1 verir.
373
Haraci Arazi: MOslOmanlar tarafindan silah zoruyla fethedildigi halde gayrimi.islim ahalisi elinde
b1rak1lan veya d1~ar1dan getirilen gayrimi.islim kimselere verilen veya sulh (antla~ma) yoluyla
fethedilip de bir vergi konularak gayrimi.islim ahaliye b1rakilan araziler.
312 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
Bir kimse, ticaret maksad1yla bir ev satin alsa, uzerinden bir y1I ger;ince onun
Ti caret
maksad1yla ev degerinden k1rkta bir oran1nda zekat verir. (unku bu eve ba~ka bir Allahu Teala
satin alana bir hakk1 ili~mi~ degildir. Bu aynen diger ta~1nmaz ticaret mallan gibidir.
y1I ge~ince
degerinden Biz Hanefilere gore ayn1 arazide o~ur ve harar; birle~mez.
zekat gerekir
lbnu Ebl Leyla'ya gore harar; arazisinde, harar;la birlikte, oradan al1nan
urunden dolay1 o~ur de gerekir. $afil (rh a) de ayn1 goru~tedir. Onlar, Peygamber
(sa v )'in;
"Arazinin r;1kard1gmda o~Qr vardtr" 374 hadisinin ar;1k anlam1n1 delil alm1~lard1r.
Aym arazide
o~iir ve haracm
Akll delilleri de ~udur: Harar;la birlikte o~ur, iki hakt1r. Konu, hak sahibi ve neden
birle~mesi bak1m1ndan farkl1d1r. Harar;, tarla sahibinin zimmetindedir. Sava~r;ilara sarf edilir.
O~ur ise, tarladan alinan urunden dolay1d1r ve yoksullara verilir. Dolay1s1yla, birinin
farz olu~u, otekinin farz olmas1n1 ortadan kald1rmaz. O~urle birlikteki borr; gibidir.
Aynca harar;, kiral1k arazinin kira bedeli yerinedir. Bu yuzden, sadece sava~ yoluyla
zorla fethedilen arazide farzd1r. Kiralanan arazideki ucretin gerekli olu~u da
tarladan r;1kan urunde o~run gerekliligine engel olmaz.
[2/208] Biz Hanefllerin deli Ii de; lbnu Mes'ud (ra )'dan; hem mevkOf olarak hem de
merfO olarak rivayet edilen ~u hadistir:
374
Darekutn1, Sunen, 11/128; Taberan1, el-Mu'cemu'l-evsat, 1/109; Beyhak1, es-Sunenu'/-kubra, IV/130;
Heysem1, Mecmau 'z-zevaid, 111/212.
375
lbn Ebo $eybe, Musannef, 11/419; Beyhak1, es-Sunenu'l-kubra, IV/132; lbn Adiy, el-Kami/, Vll/254;
Zeyle1, Nasbu'r-raye, 111/439.
Zekat Kitab1_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _313
kal1c1 olmayan toprak urunlerinden o~ur gerekmez. Onlara gore eger taze uzum,
kurudugu zaman be~ vesk veya daha fazla olacak kadarsa, o uzume o~ur gerekir.
Bu o~ur, satlid1g1 fiyattan al1n1r. (unku bir malda Allah hakk1n1n var olu~u,
sahibinin onu satmas1na engel degildir. $ayet bu uzum kurudugunda be~ veskten
daha az olacak kadarsa, yahut ~1radan ba~ka hic;bir ~eye yaramayan, kuru uzum [2/209]
durumuna gelmesi mumkun olmayan sulu uzumse Ebu Yusuf ve Muhammed
(rh a )'e gore bundan b~ur gerekmez.
376
Vesk/ J...-_,.JI: Bir hacim ol~usu birimidir. 1 vesk = 165 litre (yakla~1k 132 kg.) bugdayd1r_
Bir ki~inin, birisinden alacag1 olsa, ama elinde bir belgesi olmasa ve borc;lu
Y1llarca inkar
edilen belgesiz ylllarca bu borcu inkar edip, sonra odese; alacakl1nin gec;en ylllar ic;in zekat vermesi
alacak tahsil gerekmez.
edilince ge~mi~
y1llar i~in zekiit Vedia (emanet b1rakilan mal)'da da durum ayn1d1r. "inkar etti" anlam1nda bu
yoktur
nushada "dafea" kelimesi yer alm1~t1r. Baz1 nushalarda ise, bu nun yerine "kabera"
kelimesi kullan1lm1~t1r. 0 da ayn1 anlamdad1r.
Daha once de ac;1klad1g1m1z uzere, inkar edilen bore;, mal-i d1mar (ula~llmas1
mumkun olmayan; nereye konuldugu bilinmeyen, denize du~en, bir yere gomulup
yeri bilinmeyen vs. mal)'d1r. Ona da zekat gerekmez.
"Elinde belgesi yoksa" ifadesi gosteriyor ki: Alacaklinin elinde beige olsa ama
onu ylllarca ortaya koymasa gec;mi~ y1llarin zekat1n1 vermesi gerekir. ~unku kusur
kendisinden kaynaklanm1~t1r. Bu konudaki c;e~itli rivayetleri daha once aktarm1~t1k.
Bir erkek, pe~in bin dirhem mehir kar~1l1g1nda, bir kad1nla evlense, ama paray1
bir yll sonra verse, gec;en yll ic;in erkege de, kad1na da zekat gerekmez. Bu, EbO
Hanlfe (rh.a )'nin son goru~udur.
EbO Yusuf ve Muhammed (rh a )'e gore ise bu bin dirhemin zekat1n1 kad1n1n
vermesi gerekir. Biz bu konuyu hayvanlardan verilecek zekat bahsinde i~lemi~tik.
Parada da durum ayn1d1r.
~ayet kad1n paray1 alsa ve onun elinde iken bir y1I gec;se, ama daha zifaftan
once adam kadin1 bo~asa, bize gore kad1n1n verecegi zekattan bir ~ey eksilmez.
Zufer (rh a )'e gore ise, hayvanlarda oldugu gibi, zekatin yaris1 du~er. Bu goru~
ayrll1ginin kaynag1 ~udur: Zufer (rh a )'e gore para, belirlemekle belirlenmi~ olur.
Ba~ka bir para onun yerine gec;mez. Ki~i e~ini bo~ad1g1nda, kadin1n, ald1g1 mehrin
yaris1n1 geri vermesi gerekir. Zekata tabi bir mal, sahibinin elinde iken bir yll
gec;tikten sonra, birisi o malda hak sahibi olarak c;1ksa zekat du~er.
Diger Hanefi imamlarina gore ise, sozle~melerde para belirlemekle belirlenmi~
olmaz. Dolay1s1yla bo~ama durumunda, kad1n1n alm1~ oldugu mehrin bizzat
kendisinden bir ~ey geri vermesi gerekmez. Ancak kadin, kendisini bo~ayan
kocasina be~ yuz dirhem borc;lanm1~t1r. Arna bu bore;, elindeki paran1n uzerinden
bir yll gec;tikten sonra olmu~tur. bu da zekat1 du~urucu degildir.
Mufavaza ortakl1g1nda, (ortaklarin; sermaye, kar ve kullan1mda e~it olmalari
Mufiivaza geregini esas olan ortakl1kta), ortakl1k mal1nin uzerinden bir yll gec;tikten sonra,
ortakhgmda
zekiit ortaklardan her biri, diger ortagin emri olmadan mal1n tamam1nin zekatin1 verse,
durumu her bir ortak diger ortag1n pay1n1 oder. ~unku ortakl1gin geregi olarak ortaklar,
ibadetleri yerine getirme hususunda degil, ticarette birbirlerine vekili olmu~lard1r.
Arna ortaklar birbirlerine zekat1 vermesini emretmi~lerse bu durumda ~u ~1klar soz
konusudur: Zekat1 ya ikisi ayn1 anda ya da biri once digeri sonra vermi~ olabilir. ikisi
ayn1 anda verirlerse; EbO Hanlfe (rh a)' ye gore birbirlerinin paylarin1 oderler. EbO
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _315
Yusuf ve Muhammed (rh.a )'e gore ise, odemezler. Birisi once, digeri sonra
verirlerse; once veren, sonra verene bdemez. Sonra veren ise, EbO Hanlfe (rh.a.)'ye
gore obur ortag1n zekat1 onceden verdigini bilse de bilmese de onun payin1 oder.
EbO Yusuf ve Muhammed (rh.a.)'e gore ise, onun verdigini bilirse oder, bilmezse
odemez.
Muhammed (rh a)'in MebsOt'unun Kitabu'z-zek'at'1nda boyle ifade edilmi~tir.
Ziyadat'taki ifadeye gore ise, zekat1 sonra veren ortak, oncekinin verdigini
bilse de bilmese de odemez.
EbO Yusuf ve Muhammed (rh a )'e gore ge~erli olan budur. Ayn1 goru~
farkl1l1g1; zekat vermeye vekil olan ki~inin, esas yukumlu (vekil eden) zekat1n1
verdikten sonra vermesi durumunda da sbz konusudur.
Z1har (e~inin bedenini, kendisine nikah1 ebediyyen haram olan bir kadinin
bedeninin bakamayacag1 bir organ1na benzetmesi) keffareti olarak kale ozgur
klimaya vekil kli1nan ki~i, vekil k1lan bizzat kendisi keffaretini odedikten sonra veya
kolenin gozleri kor olduktan (ay1pland1ktan) sonra, koleyi ozgur klisa konu yine
anla~mazl1k durumundad1r.
EbO Hanlfe (rh a.)'ye gore vekilin koleyi ozgurlugune kavu~turmas1 ge~erli
olmaz.
EbO Yusuf ve Muhammed (rh a )'e gore vekil, vekil edenin keffareti odedigini
ister bilsin ister bilmesin, ge~erli olur. Ziyadat'ta boyle denilmektedir.
EbO Yusuf ve Muhammed (rh a )'in gbru~lerinin a~1klamas1 ~udur: Zekatin as1l
taraf1ndan verilmesi, vekilin gbrevden uzakla~t1nlmas1ni gerektirir. Arna vekil bunu (2/210]
bgrenmeden once bu uzakla~t1rma hukmu sabit olmaz. Ayrica bu, vekil eden
taraf1ndan kasden ve fiilen ger~ekle~tirilmi~tir. Dolay1s1yla, bu vekillikten
uzakla~t1rmaya benzer.
Bu meselenin bir benzeri de ~udur: Bir kimse, borcunu bdemesi i~in birisini
vekil etse ama borcu once kendisi, sonra da vekil odese; eger vekil, vekil edenin
bdedigini bilirse zarari oder, bilmezse odemez ..
Ziyadat'1n rivayetinde ~oyle denilmektedir: Vekil olan ki~i, mal1, ibadet ve
zekat olmak uzere fakire vermekle emrolunmu~tur. Vekil edenin kendisinin
odemesi, bu anlama ters du~mez. Dolay1s1yla vekilin uzakla~t1rilmas1n1 gerektirmez.
Oyle olunca da, vekil borcu oderken, vekil edenin emrine uyarak bdemi~tir. 0
halde, vekil edenin daha onceden odedigini bilse de bilmese de zarari bdemez.
Bor~ bdemeye vekil olan ise, bunun aksinedir. c;:unku o, vekil edenin zimmetinde
olan borcu odemekle emrolunmu~tur. Vekil edenin kendisi borcunu odedikten
sonra art1k onun bu odemesi vekilin gbrevden uzakla~t1rilmas1 demektir. Arna
vekile zarar gelmemesi i~in o bunu ogrenmeden once, uzakla~t1rma hukmu sabit
olmam1~t1r.
316 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _Kitabu'l-Mebsfit
EbO Hanlfe (rh.a.) ise ~oyle der: Vekil zekat1 vermekle emrolunmu~tur. Oysa
vekil eden odedikten sonra onun odedigi, zekattan ba~ka bir ~eydir. Dolay1s1yla,
vekil edenin emrine ayk1ril1k etmi~ olacag1 ic;:in zaran oder. Bunun ac;:1klamas1 ~udur:
Zekat1 vermenin geregi; farzin, yukumlunun zimmetinden du~mesidir. Vekil eden,
zekat1n1 kendisi verdiginde bu bore;: du~mu~tUr. Oyle olunca da, bu borcun vekilin
vermesi ile du~tUgu du~unulemez. Vekil edenin zekat1 vermesi, hukmen vekilin
uzakla~t1nlmas1 demektir. c;:unku vekillik ic;:in konu kalmam1~t1r. Bu da vekilin, vekil
edenin verdigini bilip bilmemesine gore degi~mez. Bu mesele bir koleyi satmak
uzere vekil olmaya benzer. Vekil satmadan once, vekil eden, koleyi ozgur b1raksa,
vekil gorevden uzakla~tlrllm1~ olur. Vekil edenin ozgur b1rakt1g1n1 bilse de bilmese
de sonuc;: ayn1d1r.
Bore;: odemeye vekil olan ise bunun aksinedir. c;:unku o, odenilen ~eyin, onu
alan1n sorumluluguna gec;:irmekle emrolunmu~tur. Bu; "borc;:lar emsali ile odenir"
kural1n1n geregidir. Bu da, vekil edenin odemesinden sonra soz konusu olamaz.
Oyle olunca, vekil edenin odemesi, hukmen vekilin gorevden uzakla~t1nlmas1n1
gerektirmez. $u ac;:1klama iki mesele aras1ndaki fark1 daha ac;:1k ortaya koyar:
Onceki meselede (bore;: odeme konusunda), vekil edenin odedigini bilmedigi
gerekc;:esiyle vekili odemekle yukumlu tutmazsak, bunda vekil edene herhangi bir
zarar dokunmaz. c;:unku mal1, eline alan ki~iden geri alma imkani vard1r. Mal,
alanin elinde telef olmu~sa degerini oder. Yine zarar soz konusu olmaz. Bu
meselede (zekat meselesi) ise, vekili odemekle yukumlu tutmazsak, bundan vekil
eden zarar gorur. c;:unku verilen sadakay1 fakirden geri alma ve (telef olmu~sa)
odetme imkan1 yoktur. Kura I geregince "zarar def edilir". Onun ic;:in, her
halukarda (vekil, vekil edenin verdigini bilse de bilmese de) zaran odemeyi gerekli
gorduk.
Evinde sakh
Bir kimse, malin1 odalanndan birisine gomse ve ylllarca bunu hat1rlamasa,
mahnm yerini hat1rlad1ktan sonra, gec;:en ylllann zekat1n1 vermesi gerekir. K1rda bir yere gommesi
bilemeyen,
buldugunda
durumunda ise gerekmez. c;:unku odalar h1rz (korunan yer)'d1r. Orada gomulu
ge~mi~ y1llann olan, hukmen sahibinin elinde demektir. Mulkiyetin ve zilyetligin varl1g1 (bir malda
zekatm1 verir
mulkiyetin olmas1 ve onun elde bulunu~u), mal1n yok olmu~ sayllmasina engeldir.
K1r ise korunan bir yer degildir. Ki~i oradaki mala ula~man1n yolunu
bulamad1g1, yani onun yerini bilmedigi zaman, ondaki zilyetligi de yok olmu~tur.
K1rda gomiilii
maim zekat1
Oyle olunca da mal yok olmu~ say1l1r. Aynca evde gomulu olan bir mal1, evin her
tarafin1 kazarak bulmak mumkundur. K1rda gomulu olani ise bu ~ekilde bulma
imkan1 yoktur.
Emanet Birisinin yaninda emanet mal b1rak1p, sonra onu unutma da boyledir. $ayet
birakihp emanet b1rak1lan ki~i, emanet b1rakanin tanid1klanndan birisi ise ve bilahare onu
unutulan maim
zekat 1 hat1rlarsa gec;:en ylllann zekatin1 vermesi gerekir. Arna eger tan1mad1g1 birisi ise,
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _317
gec;en ylllar ic;in zekat gerekmez. <:;:unku birinci durumda o mala ula~mak kolay,
ikincisinde ise hayli zordur.
Allah Subhanehu ve Teala dogruyu daha iyi bilir.
Maden ocaklanndan, uc; c;e~it maden c;1kartll1r. Bunlar: 1-Altin, gumu~. demir, 1212111
kur~un ve bak1r gibi eriyen ve ~ekillenebilen kat1 madenler. 2-Kirec;, alc;1, surme ta~1.
z1rn1k (arsenik sulfUr) gibi eritilmekle erimeyen kat1 madenler. 3-Su, civa ve petrol Madenlerin
gibi s1v1 madenler. zekat1
Eritildiginde eriyen kat1 madenlerde, biz Hanefllere gore be~te bir oran1nda
vergi vermek gerekir.
$afil (rh.a.)'ye gore; altin ve gumu~un d1~1ndaki butUn madenlerde vergi
yoktur. Alt1n ve gumu~te ise -ona gore- k1rkta bir oran1nda vergi vard1r. Yine ona
gore bu madenlerde nisab aran1r. lki yuz dirhem gumu~ten a~ag1sinda zekat
yoktur. Malin uzerinden y1I gec;mesinin aranip aranmayacag1 konusunda ise iki
farkl1 goru~ nakledilir.
$afil (rha)'in delili, Peygamber (sav)'in ~u hadisidir: ~I C:Jj <.ijl c) "A/tin ve
gi.imi.i~te ktrkta bir (zekat) vard1r" 317 Yine bir hadiste belirtildigine gore Peygamber
(s av) Bilal b.Haris (r a )'e Kabeleye'deki madenleri verdi. Oradan, ~u gunumuze
kadar k1rkta bir oraninda vergi alinmaktad1r.
Bunun anlam1 ~udur: Maden, hic;bir kimsenin ele gec;irmedigi mubah mald1r.
Oyle olunca, ilk once kim ele gec;irirse ona ait olur. Dolay1s1yla av, odun ve otta
oldugu gibi madende de zekat gerekmez. <:;:unku mubah mallara sahip olmada
insanlar e~ittirler. Onlann mal sayll1p, deger kazanmalan ele gec;irmekle ortaya
c;1kar. 0 zaman da ele gec;irene ait olur. $u kadar var ki, kendilerine ait ozellikler
dolay1s1yla alt1n ve gumu~ zekata tabidir. Diger madenler degildir. Ancak alt1n ve
gumu~ madeninde zekat1n farz olmas1 ic;in nisab, bir goru~e gore de y1lin gec;mesi,
gerekir. Diger goru~e gore ise yll1n gec;mesi ko~ul degildir. c;:unku bu madenler ele
gec;irilmeden once kim bilir kac; yll gec;mi~tir? ! Zekatta, yi11n gec;mesi neman1n
(artmanin) gerc;ekle~mesi ic;1n ko~ul ko~ulmu~tur. Oysa alt1n ve gumu~ madeninin
tamam1 zaten nemad1r. Dolay1s1yla y1l1 itibara alman1n anlam1 yoktur.
Define ise bunun aksinedir. (unku o, daha once Musluman olmayanlann
elinde idi. Sonra sava~la Muslumanlann eline gec;ti. Onlarda be~te bir oran1nda
vergi gerekir. Ancak yeri gizli oldugu ic;in al1nmam1~t1r. $u anda ortaya c;1k1nca
ondan be~te biri alin1r. Madendeki altin ve gumu~ ise, hie; bir kimsenin mal1
377
Buhar1, Zekat, 37; Ebo Davud, Z'ekat, 4; Nesa1, Zekat, 5; Beyhak1, es-5iinenii'/-kubra, IV/85.
318 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
degilken, zaman1n gec;mesi ile olu~an yeni bir mald1r. Yeni ele gec;irilen ot ve odun
gibidir.
Hanefi alimlerimiz, EbO Seleme'nin EbO Hureyre (r.a) aracil1g1yla Peygamber
(s a.v )'den rivayet ettigi;
~l~lS)l yU
"Rikazda be~te bir (vergi) vard1r" 378 hadisine dayan1rlar. Rikaz kelimesi hem
defineyi, hem de madeni kapsayan bir isimdir. <;:unku bu kelime sozlukte,
yerle~tirmek, isbat etmek anlam1ndad1r. Define gibi, maden de yerde yerle~tirilmi~.
tespit edilmi~tir. Ayn ca, ResOlullah (s av )'a "Rikaz nedir7" diye soruldu. 0 da
,... ... • ' ..... ,..$ .. -$. • :;; ...
1~ :1~ ,., · •)II '-1-· :;»1 1- ~:1~ ·'JJI 4-..a...QJI
~ p!. .,/,'.) ~ ':!- , J' wJJI
.
Madeni bulan ki~inin; ozgur veya kale, Musluman veya zimmT (islam
ulkesinde ya~ayan, gayr-i muslim vatanda~), c;ocuk veya yeti~kin, erkek veya kad1n
olmas1 farketmez. Bulunan maden, ister o~rT arazide, ister haracT arazTde olsun,
be~te birini devlet al1r. Kalani bulana ait olur. <;:unku bu malin hak edili~i,
ganimetin hak edili~i gibidir. Sayd1g1m1z bu insanlann hepsinin de ya pay olarak ya
378
Buhari, Zekat, 64; Muslim, HudOd, 45; EbO DavOd, Lukata, 1; Tirmizi, Zekat, 16; Nesa1, Zekat, 28.
379
Beyhaki, es-SunenO'l-kObra, IV/152; bkz. Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/274.
380
lbn Huzeyme, Sahih, IV/47; Hakim, Mustedrek, 11174.
Zekiit Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _319
~\ J ~ lS) ~
"Ta?ta zekat yoktur" 381 buyurmu~tur. Belli ki Efendimiz (s av.) bu sbzu ile,
ta~in ticaret i<;in olmas1 durumunu degil, madeninden c;1kartlld1g1 zaman1
kasdetmi~tir. l~te bu hadis, ta~in bzelliklerini ta~1yan tUm madenler i<;in temel bir
kural olmu~tur.
Hic;bir zaman katila~mayan, eriyik durumdaki s1v1 madenlerde de S1v1
zekat yoktur. c;unku onlarm ash sudur: insanlar di'nen suda ortakt1rlar. madenlerin
zekat1
Peygamber (s.a.v.):
381
Beyhak1, es-Sunenu'/-kubra, IV/146; lbn Adiy, el-Kami/, V/22; Bkz. Zeyle1, Nasbu'r-raye, 11/275
382
lbn EbO ~eybe, Musannef, V/7; Ahmed b. Hanbel, Musned, V/364; lbn Mace, RuhOn, 16; EbO
DavOd, lcare, 62; Beyhak1, es-Sunenu'l-kubra, IV/150.
320_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsiit
"O, Allah'm ma!tdtr. Diledigine verir. Onda be?te bir oranmda vergi vardtr. "384
Ayrica denizde bulunan mallarin degerlileri, karada bulunanlarin degerlileri olan
alt1na ve gumu~e k1yaslan1r. Onda da be~te bir gerekir.
EbO Hanlfe ve Muhammed (rh.a) lbn Abbas (r.a.)'tan, anber hakk1nda rivayet
edilen ~u soze dayan1rlar:
~ ;~ ~ ~I ~_,.;.'.) ~ ~\
"O, denizin olu?turdugu bir ?eydir. Onda herhangi bir vergi yoktur. "385
Omer (r a )'in hadisi du~man ulkesine girip de, sahilde anber bu Ian ordu ile
ilgilidir.
Biz Hanefilere gore de boyle maldan be~te bir al1n1r. c;:unku bu ganimettir.
Ayrica, yeralt1nda bulunan mala be~te bir oran1nda vergiyi gerekli k1lan anlam,
denizde bulunanda yoktur. Bu anlam ~udur: Define (yer altinda bulunan mal) daha
once Musluman olmayan ulkenin, Musluman olmayan ahalisinin elinde idi. Sava~
yoluyla Muslumanlarin eline gec;ti. Denizdeki ise, hie; kimsenin elinde degildi.
c;:unku suyun guc; ve galebesi, ba~ka birisinin ona galebesine engeldir. Bundan
dolay1, Hanefi fakihlerimiz denizin dibinde alt1n ve gumu~ bulunmas1 durumunda,
bundan vergi gerekmedigini soylemi~lerdir.
383
Zeyle1, Nasbu'r-raye, IV/379.
384
Abdurrezzak, Musannef, IV/64, 65; lbn EbO $eybe, Musannef, 11/374; Buhar1, Zekat, 64; bkz. Zeyle1,
Nasbu'r-raye, 11/275.
385
Abdurrezzak, Musannef, IV/65; lbn EbO $eybe, Musannef, 11/374; Buhar1, Zekat, 64; Beyhak1, es-
Siinenii '/-kubra, IV/146.
Zekat Kitab1 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _32t
lnsanlar incinin nasli olu~tugu konusunda farkl1 goru~ler one surmu~lerdir. Bu
goru~leri ~oyle s1ralayabiliriz:
1. ilkbahar yagmuru sedefin ic.;ine du~er ve orada inciye donu~ur. Bu anlay1~a
gore incinin asl1 sudur. Suda da bu vergi yoktur.
2. Sedef bir hayvand1r (canl1d1r). Onun ic.;erisinde inci yarat1l1r. Deniz
hayvaninda da bir vergi yoktur. Bunun bir benzeri de karada ya~ayan misk
ceylan1d1r. Ceylandaki miske vergi gerekmedigi gibi inciye de gerekmez.
3. inci denizde biten bir bitkidir. Karada biten ota benzer.
4. 0 bir agac.;t1r. K1rli1r ve dalgalar sahile atar. Agac.;larda da vergi yoktur.
5. inci, denizde ya~ayan bir hayvan1n husyesi (hayas1, yumurtas1)'dir.
Hayvanlarin husyesinde de bir yukumluluk yoktur.
Dagda veya madende bulunan yakut, zumrut ve firOzede bir vergi yoktur. Yakut, ziimriit
c;:unku bunlar toprak gibidirler. Eritmekle erimezler. Kal1ba dokulup ~ekillenmezler. ve firuzede
zekat durumu
Toprakta humus (1/5) gerekmedigi gibi, onun ozelligini ta~1yan ~eylerde de
gerekmez. Ayrica bunlar ta~t1r. Baz1s1 baz1s1ndan daha parlak olsa da ta~ta zekat
yoktur.
Civa, madeninde bulundugu zaman, Ebo Hanlfe ve Muhammed (rh.a )'e gore
be$te bir vergi gerekir. Ebo Yusuf (rh a )'a gore ise bir ~ey gerekmez. Ebo Yusuf' un
~oyle dedigi nakledilmi~tir: "Ebu Hanlfe (rh a) onceleri, civada vergi yoktur derdi.
Ben ise onda be~te bir zekat oldugunu soylerdim. Bu konuyu onunla surekli
tart1~1rd1m. Civan1n kur~un gibi oldugunu soylerdim. Arna sonralari o, civada be~te
bir vergi gerektigi, bense hic.;bir ~ey gerekmedigi goru~unu benimser olduk."
Meselenin ozeti ~udur: Ebu Hanlfe (rha)'nin son goru~une, ki o, Ebu Yusuf'un ilk
goru~udur, ve Muhammed (rh a )'e gore bulunan civa madeninin be~te biri devlete
aittir.
Ebo yusuf (rh.a )'1n son ve EbO Hanlfe'nin ilk goru~lerine gore ise devlete bir
~ey vermek gerekmez.
Ebo Yusuf; civan1n, kaynagindan f1~k1rd1g1n1, ~ekillendirilemedigini bu ac.;1dan
zifte ve petrole benzedigini soyler. Civada be~te bir oran1nda vergi oldugu
goru~unun delili de, onun kaynag1ndan bir tak1m i~lemlerle c.;1karil1~1, ba~ka
maddelerle birlikte ~ekillenebili~i ve bu ac.;1dan gumu~e benzeyi~idir. Gormez misin
gumu~ de, ancak ba~ka maddelerin kar1~1m1 ile ~ekillenebilir. Gumu~ madeninde
be~te bir vergi gerektigine gore onun benzeri olan civada da gerekir.
Bir ki~i, eskiden kald1g1 bilinen altm, gumu~ ve cevahirden olu~an bir Definede
zekat
define bulsa, eger bunu sahipsiz, k1r bir araziden c;1karm1~sa be~te biri
devlete, kalani bulana aittir. Bu meselede iki goru~ soz konusudur:
322 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitiibu'l-Mebsfit
1. Bu definede; mushaf, uzerinde kelime-i ~ehadet yaz1l1 para gibi Islam
[2/214] belirtileri gorulebilir. Bu durumda define, lukata (buluntu mal) hukmundedir. Bulan
ki~i, yeterli bir sure onu duyurup, sahibini aramal1d1r.
2. Ozerinde put, ha~ i~areti gibi ~irk belirtileri gorulebilir. 0 zaman, bunun
be~te biri devlete aittir. (:unku Peygamber (s.a.v.) ~oyle buyurmu~tur:
- · ~ d1
'ikil -"" - rJf··\J1
J
· J.;.. Y-' La
.;.
386
lbn Huzeyme, Sahih, IV/47; Darekutn1, Sunen, IV/236.
Zekiit Kitabi. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _323
soyluyorum. Evin bahc;esinde veya tarlada bulunani k1rda bulunmu~ gibi
say1yorum. Gerekc;em de ~udur: Bulan ki~i, o mal1 ortaya c;1karm1~ ve ele
gec;irmi~tir. Fetih esnas1nda devlet ba~kan1nin araziyi verdigi ki~iye defineyi de
verdigini soylemek mumkun degildir. c;:unku eger biz, devlet ba~kaninin defineyi
de verdigini kabul etsek, o zaman devlet ba~kanin1n adil olmamas1 gerekir. l~te
benim dayand1g1m istihsan1n gerekc;esi budur. Ilk sahibi o defineye malik
olamad1g1na gore asl1 uzere mubah olarak kal1r. Dolay1s1yla ilk defa kim el koyarsa
ona ait olur.
EbO Hanlfe ve Muhammed (rh a )'in goru~lerinin deli Ii de ~u rivayettir: Bir
adam bir harabede buldugu bin be~ yuz dirhemi Ali (r.a.)'ye getirdi. Ali: "Eger onu,
harac1ni bir kavmin odedigi bir arazide bulmu~san, onlar o paraya senden daha
c;ok hak sahibidirler. Eger hie; kimsenin harac1n1 vermedigi bir arazide bulmu~san [2/215]
be~te biri bize, be~te dordu sana aittir." Muhammed (rh a )'in goru~unu
delillendirirken soyledigi, "bu, Ali b. Ebl Talib (r a )'den gelen esere k1yaslad1r"
sozunden maksad1 budur. Yani: Fetihten sonra kendisine arazi verilen ki~i, ilk el
koyma ile onun hem altina hem de ustUne sahip olmu~tur. Ondan satin alan ise,
akitle (sat1~ sozle~mesi ile) ic;ine degil, sadece d1~1na sahip olur. Ilk sahip, bir bal1k
avlay1p da, karninda inci bulana benzer. lnci, bal1g1 avlayana aittir. 0 bal1g1 satin
alan ise, inciye sahip olamaz. lc;ersinde define bulunan evi satin alan ki~i, o
defineye malik olamayacag1na gore define fethedildikten sonra araziye ilk sahip
olanind1r. Devlet ba~kani, imkan oran1nda adil davranmakla memurdur. Bunun
otesi, gucu dairesinde degildir. Biz, devlet ba~kani taksimle defineyi evin ilk
sahibine verir, demiyoruz. Bizim dedigimiz ~udur: Devlet ba~kani taksimle, diger
sava~c;1larin bu arazi parc;as1nda hak sahibi olma imkan1ni kesiyor. Kendisine verdigi
ki~inin mulkiyetini ikrar ediyor. Onun bir yere malik olu~unun kabulu, o yerde
bulunan ~eylere de malik olmas1ni gerektirir. Boylece o define el koyma yoluyla bu
arazinin ilk sahibinin mulku oluyor.
Bir Musluman dar-1 harbe (gayr-i muslimlerin ulkesi) emanla (guvenle) girse ve
orada bir define bulsa; eger birisinin evinin bahc;esinde bulmu~sa ev sahibine verir.
c;:unku evde olan ~ey, ev sahibinin mulkudur. Musluman emanla dar-1 harbe
girince, onlara guvene ayk1r1 davranmamay1, h1yanet etmemeyi yuklenmi~tir.
Verdigi soze vefa gostermesi gerekir. Defineyi mulk olmayan bir k1rda bulursa
kendisine aittir. c;:unku 0 mal mubaht1r. 0 ulke vatanda~larindan hic;birinin mulku
degildir. Dolay1s1yla oduna ve ota el koymada oldugu gibi, o yerdeki defineyi
almakla onlara hainlik etmi~ olmaz. 0 definede be~te bir vergi de yoktur. c;:unku
bu vergi kuvvet kullan1larak, sava~la Muslumanlarin eline gec;ince vard1r. Du~man
ulkesinde bulunanda bu gerc;ekle~memi~tir. islam
iilkesinde bir
$ayet maden, Islam ulkesinde bir Musluman1n veya zimmlnin evinin evde bulunan
bahc;esinde bulunursa o, ev sahibine ait olur. maden, ev
sahibine aittir.
324 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'I-Mebsut
387
Buhari, Zekat, 64; Muslim, HudOd, 45; Ebo DavOd, Lukata, 1; Tirmiz1, Zekat, 16; Nesa1, Zekat, 28.
Zekat Kitab1 325
Haracl arazide bulunan bala zekat gerekmez. O~rl arazide veya daglarda
bulunanda ise, sahibi kim olursa olsun o~ur (onda bir zekat) gerekir.
$afil (rh a), kitab1nda, balda o~ur oldugu ya da olmad1g1 konusundaki Bahn zekati
rivayetlerin sabit olmad1g1n1 soyler. Bu, ona gore balda o~ur gerekmedigine (o~ru)
i~arettir Bu goru~un delili, balin hayvandan aynlan bir madde olu~udur. Buna gore
ipekboceginden aynlan ipekte o~ur olmad1g1 gibi, balda da o~ur yoktur.
Biz Hanefllerin delili, Abdullah b. Amr b. el-As (r a )'den rivayet edilen ~u
haberdir: Curhum'den bir toplum olan benl Samir'in bal anlan vard1. Onlar balin
her on k1rbas1ndan (tulumundan) bir k1rbas1n1 ResOlullah (s.a.v)'a veriyorlard1.
Peygamber de, onlann bulunduklan vadiyi koruyordu. Omer (r a) ha life olunca,
Sufyan b. Abdullah es-Sekafi'yi, o~ru almak uzere onlara gonderdi. Arna onlar o~ur
vermek istemediler. Bunun uzerine Abdullah, Hallfe Omer'e bir mektup yazd1.
Omer de Abdullah b. Amr'a yazd1g1 cevab1nda ann1n bereketli sinek oldugunu,
Allah'1n onlan diledigi ki~ilere sevkettigini, RasOlullah (sa.v)'e verdiklerini vermeleri
durumunda vadilerini korumas1n1, vermezlerse insanlarla onlann aralanndan
i:;ekilmesini (yurtlanni korumamalann1) yazd1. Bunun uzerine an sahipleri o~ru
verdiler.
EbO Seleme (r a )'nin, EbO Hureyre (r a )'den rivayet ettigine gore Peygamber
(s av) Yemenlilere;
_r!.;j1 ~\ -i
"Balda o~ur (onda bir zekat) vard1r" 388 diye yaz1 ile bildirdi.
Balda o~run varl1g1nin akla uygun ai:;1klamas1 da ~udur: An agai:;lann
i:;ii:;eklerinden ve meyvelerinden yer. Nitekim Allahu Teala, bal ans1na:
"Sonra meyvelerin her birinden ye ... " (en-Nahl 16/69) diye ilham etmi~tir. Bu
durumda, andan meydana gelen bal, meyvelerden olu~mu~tur. O~rl arazide
olduklannda, meyvelerde o~ur olduguna gore onlardan meydana gelen balda da
o~ur var demektir. Bundan dolay1, an haracl bir arazide bulunuyorsa onun
bal1ndan o~ur al1nmaz. (unku haracl arazide biten agai:;lann meyvesinde o~ur
yoktur. Bu ai:;1klama, an ile ipekbocegi aras1ndaki fark1 da ortaya koymaktad1r.
Bilindigi gibi, ipekbocegi yaprak (dut yaprag1) yer. Yaprakta o~ur yoktur. Dolay1s1yla
ondan yiyende de o~ur yoktur.
Petrol, zift ve tuzda vergi yoktur. (unku bunlar, su gibi yerden f1~kimlar. Arna Petrol, zift ve
bunlann i:;1karlld1g1 kuyulann etrafindaki araziye gelince: Baz1 alimler, bu tuzda zekat
388
lbn EbO ~eybe, Musannef, 11/373; Taberani, el-Aslel-Mu'cemu'/-Evsfit, IV/340; Ebo DavOd, Zekat, 12;
Nesai, Zekat, 29; Bkz. Nasbu'r-raye, 11/280.
326 _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ Kitabu'l-Mebsfit
389
Buhari, Zekat, 64; Muslim, HudQd, 45; EbQ DavQd, Lukata, 1; Tirmiz1, Zekat, 16; Nesa1, Zekat, 28.
KARMA iNDEKS
F
c
farz, 281
cebhe, 245 fecir, 212
cem', 194, 195 fels, 291
cemaat, 214 fersah, 169
cemre-i akabe, 68 F1t1r sadakas1, 260, 274
cenaze namaz1, 189, 191 firOze, 321
Tma, 1, 20, 188
G lmameyn, 187
imsak, 212
gasb, 249 inan, 275
Gatarife, 292 inci, 321, 320
gusul abdesti, 204 ipekbbcegi, 325
g u mu~, 282, 287, 291, 317
istibra, 24 7
istihaze, 23, 25
H istiska, 42, 126
isyanc1, 269
habbe, 291 iyas, 211
izar, 97, 119
hac,251,260
Hae Em iri, 195
had, 83
hades, 203
K ii
ha lTt, 228 ka'de, 164
hamTs, 232 ka'de-i ahira, 172
hanOt, 98 kabz, 306
haracT araz1, 318, 325 kam1~, 326
hara~, 311, 312 kamTs, 97
harameyn, 216 karz, 292
harbt 276, 299, 301, 307, 308, 324 kasame, 84
hay1z, 21 O kaza, 187
hay1z durumu, 192 kefenleme, 193
hay1z kan1, 209 kenz, 287
hay1z muddeti, 198 k1raat, 40, 53, 163
Hedy, 231, 235 k1sas, 83
h1 kk a, 223, 225, 230 k1yam, 207
h1 rka, 119 kira geliri, 294
h1be, 243, 248 kitabet, 293
Hicaz Emiri, 195 koyun, 270
hifaf, 291 kale, 280
humus, 320, 321 kul hakk1, 277
hurmet, 163 ku~luk vakti, 200
hutbe, 196 kuvvetli alacak, 292
hulle, 120 Kuzu, 233
l I
llg1n agac1, 326 1a h1k, 48, 76, 165, 169, 180
lahit, 100
lebbeyk ~ekme, 174
lifafe, 97, 119
ibadet, 277 lohusal1k, 29, 210, 211
lbnu's-sebTI, 292 lukata, 322
ibra, 305
icma, 213
iddet, 115, 192
M II
iftitah, 59 milden, 317
ihraml1, 194 mah1z, 257
ihtiba, 55 mal-i d1mar, 254, 296, 314
ihtilam, 22 Manda, 280
ikale, 238 meafir, 266
Karma indeks ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
329
mehir, 250, 273
mek11, 304 o 11
Mekke, 196
menopoz, 211 o~rT. 309
mesakil, 291 o~r1 arazi,318, 325
mesbuk, 76, 169 o~ur, 276, 301, 311, 313, 325
mest, 201 o~Ur vergisi, 276
0 II
orta derece alacak, 292 ~akk, 100
~az. 59, 280
330_~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Kitabu'l-Mebsfit
328_ ~ef1', 260
~ehit, 78 v
~uf'a, 247
~uf'a hakk1, 260 vaks, 279
vatan-1 asl1, 166, 167
vatan-1 mustear, 167
T vatan-1 sukna, 167, 169
ved1a, 237, 314
ta'z1r, 83 vekas, 223, 262
Taglib1, 276, 301 vela, 266, 303
taharet, 193, 220 velayet, 274
taharet-i kamile, 201 veil, 241
tah1yye, 43 vesk, 313
tah1yyetU'l-mescid, 44 vitir namaz1, 213
tahm1d, 45
tahrim, 53
tam bir temizlik, 201, 202
tasarruf, 250
y
I
ta~. 319 yagmur duas1, 126
tazmin, 261 yakut, 321
tebi, 279 yanllma secdesi, 198
tedahul, 6 yara, 207
tekabbul, 326 yavru, 273
tekbir, 174, 182 yevmu'l-karr, 196
telbiye, 68, 174 yoksul, 296
tem11k, 303, 304
tenasul, 264
teracu, 275
z II
teravih, 214, 216
zaferan, 297
teravih namaz1, 213
zaruret, 191
tereke, 249, 277
zay1f alacak, 292
tervi ha, 216
zekat, 220, 267, 269, 275, 303, 316
terviye gunu, 168, 196
zevaid, 59
tevarus, 46
zeval, 35, 67, 195
tevatUr, 46
zeval vakti, 200
teyemmum, 190, 191, 204
Z1har, 315
ticaret mal1, 253
zift, 325
tilavet secdesi, 3, 199
zilyed, 254, 274
tuz, 325
zimmet, 212, 241
zimm1, 228, 242, 266, 276, 299, 307,
u 318, 322, 324
zuyOf, 291
urOz, 302, 304 zumrut, 321
u
ummu veled, 300
Ozum, 313