You are on page 1of 84

Çocuk ve ergen Psİkiyatrisinde

belirti ve bulgular
Doç. Dr. Özhan YALÇIN
ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ
ÇOCUK VE ERGEN PSİKİYATRİSİ
Nörogelişimsel bozukluklar / DSM-5
• Zihinsel yetersizlikler
• Global gelişimsel gecikme (5 yaş altı)
• İletişim bozuklukları: Dil bozukluğu, konuşma sesi bozukluğu, akıcı
konuşma bozukluğu (kekeleme), sosyal pragmatik iletişim bozukluğu
(SPCD)
• Otizm spektrum bozukluğu
• Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu
• Özgül öğrenme güçlüğü
• Motor bozukluklar: gelişimsel koordinasyon bozukluğu, Tourette
sendromu, stereotipik hareket bozukluğu, kronik-süreğen motor veya
vokal tisk bozukluğu, gelip-geçici tik bozukluğu
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (dehb)
Attentıon defıcıt hyperactıvıty dısorder (adhd)
• DSM-5
• A. Aşağıdakilerden (1) ve/veya (2) ile belirli, işlevselliği ya da gelişimi bozan, süregiden bir dikkat
bozukluğu ve/veya aşırı hareketlilik/dürtüsellik örüntüsü

• 1. DİKKATSİZLİK: gelişimsel düzeye göre uygun olmayan ve


toplumsal ve okulla/işle ilgili etkinlikleri doğrudan olumsuz etkileyen
aşağıdaki altı (ya da daha çok) belirti en az altı aydır sürmektedir
• Not: belirtiler yalnızca karşıt olmanın, karşı gelmenin, düşmancıl tutumun ya da yönergeleri anlayamanın bir
dışavurumu değildir. Yaşı ileri gençlerde ve erişkinlerde (17 yaşında ve daha büyük olanlarda) en az 5 belirti gerekir
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (dehb)
• a) çoğu kez ayrıntılara özen göstermez veya okul çalışmalarında-derslerde, işte
veya etkinlikler sırasında dikkatsizce yanlışlar yapar (ayrıntıları gözden kaçırır
veya atlar, yaptığı iş yanlıştır, kolay sorularda zorlanır...)
• b) çoğu kez iş yaparken ya da oyun oynarken dikkatini sürdürmekte güçlük
çeker (uyanıklığını sürdürmekte zorluk, ders dinlerken, konuşmalar veya uzun
bir okuma sırasında odaklanmakta güçlük çeker)
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (dehb)
• c) çoğu kez doğrudan kendisine doğru konuşulurken, dinlemiyor gibi görünür
(konuşmayı sürdürmekte, diyaloğu takip etmekte zorluk, dikkatini dağıtacak
açık bir dış uyaran olmasa bile aklı başka bir yerde gibi görünür)
• d) çoğu kez verilen yönergeleri izlemez ve okulda verilen görevleri, sıradan
günlük işleri veya iş yeri sorumluluklarını tamamlayamaz (işe başlar ancak bir
şekilde odağını yitirir ve dikkati dağılır, bir şeye aşırı dikkat verip etrafta olup
biteni takip edemez-hiperfocus, aynı anda birden fazla işle uğraşır ama hiçbirini
tamamlayamaz, hiperfocus nedeni idrar-gaita kaçırma olabilir, aşırı teknoloji
kullanımı olabilir)
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (dehb)
• e) çoğu kez işleri ve etkinlikleri düzenlemekte güçlük çeker (ardışık işleri
yönetmekte güçlük çeker, kullandığı gereçleri ve kişisel eşyalarını düzenli
tutmakta güçlük çeker, dağınık ve düzensiz çalışır, zaman yönetimi kötüdür,
zaman sınırlamalarına uymaz, ödevlerini yetiştiremez, ödev defterini unutur
veya düzgün tutamaz, tahtadakileri zamanında yetiştiremez)
• f) çoğu kez sürekli zihinsel çaba gerektiren işlerden kaçınır, bu tür işleri sevmez
ya da bu tür işlere girmek istemez (okulda verilen görevler veya ödevler, yaşı
ileri gençlerde ve erişkinlerde rapor hazırlamak, form doldurmak, uzun yazıları
gözden geçirmek)
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (dehb)
• g) çoğu kez işi veya etkinlikleri için gerekli nesneleri kaybeder (örneğin
oyuncaklar, okul ödevleri, kalemler, kitaplar veya diğer araç gereçler) (okul
gereçleri, kalemler, kitaplar, gündelik araçlar, cüzdan, anahtar, yazı, gözlük veya
cep telefonları)
• h) çoğu kez dış uyaranlarla dikkati kolaylıkla dağılır (yaşı ileri gençlerde ve
yetişkinlerde, ilgisiz düşünceleri kapsayabilir)
• i) çoğu kez günlük etkinliklerinde unutkandır (sıradan günlük işleri yaparken,
getir götür işlerini yaparken, yaşı ileri genç ve yetişkinlerde telefonla aramalara
geri dönmede, faturaları ödemede, randevularına uymakta)
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (dehb)
• 2. aşırı hareketlilik ve dürtüsellik: gelişimsel düzeye göre uygun olmayan ve
toplumsal ve okulla/işle ilgili etkinlikleri doğrudan olumsuz etkileyen aşağıdaki
altı (ya da daha çok) belirti en az altı aydır sürmektedir
• Not: belirtiler yalnızca karşıt olmanın, karşı gelmenin, düşmancıl tutumun ya da yönergeleri anlayamanın
bir dışavurumu değildir. Yaşı ileri gençlerde ve erişkinlerde (17 yaşında ve daha büyük olanlarda) en az 5
belirti gerekir
• a) çoğu kez kıpırdanır ya da ellerini veya ayaklarını vurur veya oturduğu yerde
kıpır kıpırdır
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (dehb)
• b) çoğu kez oturmasının beklendiği durumlarda oturduğu yerden kalkar
(sınıfta, ofiste ya da iş yerinde ya da yerinde durması gerektiği diğer
durumlarda yerinden kalkar, ayağa kalkmak için bahaneler yaratabilir-
silgi düşürme, kaleminin ucunu açmak gibi, sinema-toplantılarda uzun
süreli oturmakta zorlanır)
• c) çoğu kez uygunsuz ortamlarda ortalıkta koşturur durur ya da bir
yerlere tırmanır (küçük yaşlarda kazalara yatkınlık, ergenlerde ve
erişkinlerde kendini huzursuz hissetme, içsel huzursuzluk hissi)
• d) çoğu kez boş zaman etkinliklerine sessiz bir biçimde katılamaz ya da
sessiz bir biçimde oyun oynayamaz (boş zamanlarını geçirme ve
düzenlemekte güçlük çeker, internet/video oyunu/dizi bağımlılığı)
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (dehb)
• e) çoğu kez, «her an hareket halinde»dir, «bir motor takılmış» gibi davranır
(«kendimi durduramıyorum», «aşırı enerjik», restoranlar, toplantılar, sinema
gibi yerlerde uzun bir süre sessiz-sakin duramaz veya böyle durmaktan rahatsız
olur, sinemaya gitmekten hoşlanmayabilir, başkalatınca yerinde duramayan
veya izlenmekte, takip edilmekte güçlük çekilen kişiler olarak görülürler)
• f) çoğu kez aşırı konuşur (sesini ayarlamakta güçlük, konuşma hızı)
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (dehb)
• g) çoğu kez sorulan soru tamamlanmadan yanıtı yapıştırır (söz almadan
konuşur, parmak kaldırmadan cevap verir, insanların cümlelerini tamamlar,
konuşma sırasında sırasını bekleyemez)
• h) çoğu kez sırasını bekleyemez (kuyrukta beklemekte zorlanır)
• i) çoğu kez başkalarının sözünü keser veya araya girer (konuşmaların, oyunların
veya etkinliklerin arasına girer, sormadan veya izin almadan başkalarının
eşyalarını kullanmaya başlayabilir, yaşı ileri ergenler ve yetişkinlerde
başkalarının yaptığının arasına girer veya başkalarının yaptığını birden kendi
yapmaya başlar)
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (dehb)
• B) 12 yaşından önce birkaç dikkatsizlik veya aşırı hareketlilik-
dürtüsellik belirtisi olmuştur
• C) birkaç dikkatsizlik veya aşırı hareketlilik-dürtüsellik belirtisi iki
veya daha çok ortamda vardır (ev, okul, iş yeri; arkadaşları veya
akrabalarıyla; diğer etkinlikler sırasında)
• D) bu belirtilerin toplumsal akademik veya mesleki işlevselliği bozduğuna veya işlevselliğin niteliğini düşürdüğüne
ilişkin açık kanıtlar vardır
• E) bu belirtiler yalnızca şizofreni ya da psikozla giden başka bir bozukluğun gidişi sırasında ortaya çıkmamaktadır ve başka bir ruhsal
bozuklukla daha iyi açıklanamaz (OKB, tik bozukluğu, depresyon ve diğer duygu durum bozuklukları, anksiyete bozuklukları, disosiyatif
bozukluklar, kişilik bozukluğu, madde kullanım bozukluğu..)
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu
(dehb)
• Olup olmadığını belirtiniz;
• Bileşik görünüm: son altı ay içinde hem A1 (dikkatsizlik) hem de A2
(aşırı hareketlilik-dürtüsellik) tanı ölçütü karşılanmıştır
• Dikkatsizliğin-dikkat bozukluğunun baskın olduğu görünüm: son altı
ay içinde A1 (dikkatsizlik) tanı ölçütü karşılanmış, acak A2 (aşırı
hareketlilik-dürtüsellik) tanı ölçütü karşılanmamıştır
• Aşırı hareketlilik-dürtüselliğin baskın olduğu görünüm: son altı ay
içinde A2(aşırı hareketlilik-dürtüsellik) tanı ölçütü karşılanmış, A1
(dikkatsizlik) tanı ölçütü karşılanmamıştır
DEHB-MANİ AYRIMI
• Grandiozite
• Aşırı cinsel istek-aktivite/Libido artışı
• Uyku ihtiyacında azalma
• Aşırı öfori: delirmiş gibi davranma, deli gibi mutlu olma
• Aşırı afektif dalgalanma
• Aşırı irritabilite
OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU (OSB) / DSM-5

• A- Sosyal iletişim ve sosyal etkileşimde kalıcı bozukluklar (3 alt kriter de


olmalı)
• 1- sosyal-duygusal karşılık vermede zorluklar, anormal sosyal yakınlaşma,
sohbeti sürdürmede, karşılıklı konuşmada bozukluklar, ortak ilgi ve duyguların
paylaşımında bozulma, sosyal etkileşimi başlatma ya da sürdürmede zorlanma
• 2- nonverbal iletişim bozuklukları, göz kontağı ve vücut dilini kullanmada
gerilik, jest-mimikleri anlamada zorlanma, yüz ifadelerinin ve vücut tepkilerinin
kısıtlı olması
• 3- ilişki kurmayı geliştirme, sürdürme ve anlamada zorlanma, sosyal duruma
uygun davranamama, akranlara ilginin az olması, akranlarıyla oyun oynama ve
arkadaş edinmede zorlanma, taklide dayalı oyun oynamama
OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU (OSB) / DSM-5
• B- Sınırlı, kısıtlı, tekrarlayıcı davranışlar, ilgi alanları veya aktiviteler (2/4)
• 1- stereotipik, tekrarlayıcı motor hareketler, nesne kullanımı veya konuşma; ekolali,
eşyaları dizme..
• 2- aynılıkta ısrar, rutinlere aşırı bağlılık, değişikliğe direnç gösterme, törensel-ritüelistik
sözel ve nonverbal davranışlar; rijid-katı düşünme paterni, aynı yoldan gitmek isteme,
aynı şeyleri yeme…
• 3- anormal yoğunluk ve odaklı aşırı kısıtlı ve fikse ilgi alanları; bazı eşyalara aşırı bağlılık,
sürekli aynı eşyayı taşıma, asperger’de görülen ilgi alanları gibi…
• 4- hipo ya da hipersensivite, çevreden gelen uyarılara uygun olmayan ilgi gösterme
şekli (acı-ağrı ve ısıya duyarsızlık, seslere abartılı tepki verme ya da tepki göstermeme,
nesneleri aşırı koklama, ağzına götürme veya nesnelere sürekli dokunma ihtiyacı..)
OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU (OSB) / DSM-5
 DSM-5 tanı kriterleri karşılanmayan olgular «sosyal
pragmatik iletişim bozukluğu» altında sınıflandırılılmalıdır
MR oranları %29-60 arası bildirilmiştir (son çalışmalar % 50
altı MR)

5 yaşından sonra ilk kelimeleri söyleyenler içinden de


(özellikle 6 yaş artık sınır olarak kabul edilir) iyi prognoza
sahip bireylerin çıktığı artık bilinmektedir
OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU (OSB)

• Başkaları tarafından rahatlatılmayı, sakinleştirilmeyi arama ve


hoşlandığı durumları paylaşmada güçlükleri vardır.
• İletişimde bozulma hem sözel hem sözel olmayan alanları
etkiler.
• Dil konuşma gelişiminde gecikme vardır veya hiç gelişmemiştir.
(%50 dil geriliği, %15 mutizm)
• Sosyal yönelimli iletişimden çok yineleyici biçimde konuşmaları
vardır.
• Ekolali, kelime uydurma, ben yerine sen ya da 3. tekil şahıs
kullanma, stereotipik konuşmalar görülür.
OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU (OSB)
• Hiperleksi olabilir
• Çoğu zaman daralmış bir ilgi alanıyla uğraştıkları, belirli
oyuncaklarla aynı şekilde tekrar tekrar oynadıkları görülebilir
• Mekanik hareketlere büyülenircesine ilgi duyabilirler (çamaşır
makinesini izleme..)
• Eşyalara aşırı tuhaf bağlanmalar gösterebilirler (arabalar,
elektrikli ev aletleri…)
• Hafif makrosefalik olabilirler (5 yaş altı)
• İlk yaşlarda veya ergenlikte epilepsi gelişimi
• Oyuncakların uygun olmayan veya tek bir işlevi ile oynama
OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU (OSB)

• Regresyon varsa 12-24 ay arası olur genelde (ebeveynlerin gözlemi her zaman
güvenilir olmayabilir) (ortalama 18-19 ayda) (ÖZELLİKLE 18-24 AY ARASI
REGRESYON)
• Sosyal etkileşim dışında kendine bakım, tuvalet becerileri ve motor becerilerde
gerileme varsa veya 2 yaşın üzerinde regresyon başlarsa ayrıntılı tıbbi-nörolojik
inceleme yapılmalı
• Stereotipiler yaşla aynılıkta ısrar, rutinlerin değişmesi-iş tanımının değişmesine
aşırı tepki vermeye döner
• özel ilgi alanları (meteoroloji, sismoloji, haritalar, arabalar, hayvanlar,
dinazorlar....)
36 Aydan Küçük Çocuklarda Görülen en
sık belirtiler -OSB
• Karşılıklı konuşma sesleri ile ritmik etkileşimin olmaması.
• Sosyal ilişki için gerekli karşılıklı gülümsemenin olmaması.
• Göz göze gelememe ya da yüz yüze gelmekten kaçınma.
• Uyku ve yeme sorunları, yutma zorlukları
• Seslere özellikle adına tutarlı olarak bakmama, komut almama
• bir yaşında ismine bakmama
• Baş baş yapamama, selamlaşma için el sallamanın gelişmemesi, ters bay bay yapma
• Parmak ucunda yürüme
36 Aydan Küçük Çocuklarda Görülen en sık
belirtiler -OSB
• anne, baba gelince sevinçle karşılamama.
• yabancılamama, anne baba ve yabancıya farklı davranmama
• gözünü dikip bakma, boş-delici bakışlar
• herşeyi koklama
• herkesin peşinden gitme
• anne-baba ayrılığına tepki vermeme
• sıralayarak oynama
• kendi etrafında dönme
• saçma şeylerden korkma
• Al-ver yapmama
36 Aydan Küçük Çocuklarda Görülen en sık
belirtiler -OSB
• Ekolali
• Dokunulmaya tepki ya da uygsunsuz sarılıp-öpmeler
• Evde kendi halinde durmak isteme
• Sadece istekleri için iletişime geçme
• Sevdiği şeyleri göstermeme, paylaşmama
• Oyuncakları-eşyaları sürekli atma
• Dolapları, düğmeleri, kapıları açıp kapama
• Klip, reklamlara ilgi
• Kalıpsal konuşmalar
36 Aydan Küçük Çocuklarda Görülen en sık
belirtiler -OSB

• Sese duyarlılık, kulaklarını kapatma


• Manasız kendi kendine konuşmalar
• Garip sesler çıkarma
• Kendi kendine gülme
• Anlamsız el çırpmalar
• Ciddi yüz ifadesi
• Amaçsız ileri geri koşmalar
• Dönen cisimlere ilgi
• Oyuncakların uygun kullanılmaması
OSB-Ayırıcı tanı

Mental retardasyon;
sıcak ilişki kurarlar, mental retarde bireylerde IQ azaldıkça
otistik özellikler, stereotipiler görülebilir yeterince ağır değilse
otizm tanısı konmamalıdır
OSB-Ayırıcı tanı

Dil bozukluğu

 Sıcak ilişki kurma,


 İyi ortak dikkat
 Daha iyi komut alma
 normal IQ düzeyleri,
 normal iletişim ve etkileşim,
 nonverbal iletişimin iyi olması,
 Göz temasının iyi olması
 sembolik oyun ve taklidin iyi olması ile otizmden ayrılır
Ayırıcı tanı

 İhmal;
 Uyaran eksikliği; aşırı TV izleme, aşırı ekran-teknoloji maruziyeti yeterince
uyaran verilmemesi, annede psikopatoloji, annede postpartum depresyon, 5-6
yaş altında çok sayıda kardeş olması, okul öncesi eğitimden yararlanmama, aşırı
ve uygunsuz uyaran verilmesi, yoksulluk ile ilişkili olabilir.
 Gerekli girişimler (özel eğitim, kreş-anasınıfı-oyun grupları, annenin tedavisi,
danışmanlık) ile otistik özellikler azalır
 Bazen çok erken aylardan itibaren OSB’ye bağlı aşırı klip, reklam izleme
olabilir. yani, aşırı teknoloji-ekran maruziyeti otistik özelliklerin tetiklediği bir
bılgu da olabilir.
OSB- Ayrıcı tanı

 Bebeklik ve çocukluk depresyonu;

 bakımveren kaybı, ihmal, sık bakımveren değişikliği, fiziksel


istismar gören çocuklardaki depresif belirtiler otizm ile karışabilir
OSB-Ayırıcı tanı
Selektif mutizm: iyi bir anamnez ile ayırıcı tanısı oldukça
kolaydır. Aile içinde normal iletişim ve etkileşim vardır. utanma-
mahcubiyet olabilir veya gözünü dikip bakabilir ama konuşmaz
veya karşı olma daha belirgindir, MR dışlanmalıdır, otistik
özellikler eşlik edebilir

Körlük-Sağırlık; işitme testi mutlaka istenmelidir, görme ve


işitme sorunu olan çocuklarda kendi kendine sallanma ve
konuşma, stereotipik hareketler sık olarak görülür, diğer OSB
bulguları yoksa tanı konmamalıdır
OSB-Ayırıcı tanı
 Epileptik regresyon, yavaş dalga uykusunda ortaya çıkan nonepileptik
status olguları
 Landau-Klefner Sendromu
 genelde 3 yaşından sonra genellikle önce alıcı ve sonra ifade edici dilde ani
gerileme, otistik özellikler, bilişsel yıkım ile gider,
 uyku EEG’sinde bilateral temporal epileptik deşarjlar görülür,
 nöbet gözlenmeyebilir,
 klasik antiepileptiklerden ziyade ACTH, kortizon ve IVIG’e yanıt verir,
 bilişsel yıkım genelde kalıcıdır
DİĞER İLETİŞİM BOZUKLUKLARI
• Dil bozukluğu,
• konuşma sesi bozukluğu (fonolojik-telafuz-artikülasyon bozukluğu)
• akıcı konuşma bozukluğu (kekeleme)
Özgül öğrenme BOZUKLUĞU (ööB)
• Dsm-5
• A. bu güçlüklere özgü müdahalelere rağmen en az 6 aydır aşağıdakilerden en
az biri ile karakterize öğrenme ve akademik becerileri kullanma konusunda
güçlükler yaşama
• 1. yanlış veya yavaş aşırı zorlanarak okuyabilme (kelimeleri yavaş veya yanlış
okur, kelimeleri uydurur, okurken harfleri-sesleri çıkarmada zorluk..)
• 2. okuduğunu anlamakta zorluk (yazanı doğru okusa bile okuduğu öykü ve
metindeki sıralama, ilişkiler, soyut-mecazi anlam ve derin anlamı anlamakta
zorluk)
• 3. hecelerken zorlanma (ek heceler kullanma, bazı heceleri atlama, sesli veya
sessiz harfler ekleme, çıkarma..)
• 4. yazmada ve yazılı olarak kendini ifade etmede zorluk (gramer, dil bilgisi ve
noktalamada hatalar yapma, paragraf organizasyonunda zayıflık, düşüncelerini
net olarak yazıya dökememe)
Özgül öğrenme BOZUKLUĞU (ööB)
• 5. sayı hissi (büyük, küçüklük, sıralama), sayıları öğrenme ve hesap yapmada
zorluk
• 6. matematiksel çıkarımlarda bulunma ve problem çözmede zorluk
• B. Bireydeki etkilenmiş akademik beceriler bireyin kronolojik yaşından beklenenden geridedir ve akademik-mesleki
işlevsellik kaybına yol açmaktadır
• C. Genellikle öğrenme güçlüğü ile ilgili bulgular okul yıllarında başlar, zamanla ilerleme olsa bile zamanlamada sorunlar
daha kalıcıdır (ilk yıllarda konuşma ve dil bozuklukları olabilir, renkleri, hayvanları öğrenmede zorluk olabilir, sağ-sol
karıştırma ve sağ-sol dominansının kazanılmasında gecikme olabilir)
• D. Öğrenme güçlüğü, zihinsel yetersizlik, işitme-görme azlığı, diğer zihinsel-nörolojik sorunlar, psikososyal sorunlarla
daha iyi açıklanamaz ama ihmal, uyaran eksikliği, bağlanma bozukluğu, sınırda mental kapasitesi (IQ 70-79) ve
epilepsisi olan bireylerde ÖÖG bulgularına sık rastlanır, DEHB komorbiditesi sıktır
Özgül öğrenme BOZUKLUĞU (ööB)
• Okuma Bozukluğu İle Giden (disleksi)
• 1. yanlış okuma, «rapid automitazed naming» zorluğu
• 2. yavaş okuma, akıcı okuyamama, şifreyi çözmedeki zorluk
• 3. okuduğunu anlamakta zorlanma
Özgül öğrenme BOZUKLUĞU (ööB)
• Yazılı ifade bozulma ile giden (disgrafi)
• 1. yanlış yazma, yavaş yazma
• 2. gramer ve noktalama hataları, harfleri karıştırma (p-b), harfleri
tersten yazma, heceleri tersten yazma (ayna görüntüsü)
• 3. yazılı ifadenin çirkin ve düzensiz olması
Özgül öğrenme BOZUKLUĞU (ööB)
• Matematikte bozulma ile giden (diskalküli)
• 1. sayı duyusu ve karşılaştırmasında zorluk
• 2. sayıları-çarpım tablosu ve formülleri ezberleyememe
• 3. doğru ve hızlı hesap yapamama, parmakları hesap yaparken kullanma
• 4. matematiksel çıkarımlarda bulunamama, problem çözmede zorlanma
YAZI MUAYENESİ
 Harf atlama (DEHB)
 Harf karıştırma (ÖÖG)
 Ayna görüntüsü (ÖÖG)
 Sonunu uydurma (DEHB)
 Kafiyeli kelimeleri yazmada zorluk (ÖÖG)
 Yavaşlık (ÖÖG)
 Noktalama ve harflerde noktaları unutma (DEHB, ÖÖG)
 Dikte zorluğu (ÖÖG)
 Bakarak yazarken satır atlama (DEHB)
OKUMA MUAYENESİ
 1. SINIF (50 kelime/dk)
 2. SINIF (70-75 kelime/dk)
 3. SINIF (80-90 kelime/dk)
 4. SINIF (90-100 kelime/dk)
 5. SINIF (100-120 kelime/dk )
Okuma muayenesi
 Yavaş okuma (ÖÖG)
 Sonunu uydurma (DEHB)
 Satır atlama (DEHB)
 Sonlara doğru hata (DEHB)
 Dikkat toplayarak okuma (DEHB?, ÖÖG?)
 Kafiyeli şiir, tekerlemeleri okumada zorluk (ÖÖG)
OBSESİF-KOMPÜLSİF İLİŞKİLİ BOZUKLUKLAR
• OBSESİF-KOMPÜLSİF BOZUKLUK (OKB)
• BEDEN DİSMORFİK BOZUKLUĞU
• BİRİKTİRME-İSTİFLEME BOZUKLUĞU
• TRİKOTİLLOMANİ
• EXCORIATİON-DERİ YOLMA BOZUKLUĞU: OKB ile birliktelik sık
OKB
• 4 ANA BULGU KÜMESİ
• simetri-düzenleme (sayma, tekrarlama)
• yasak düşünceler (kontrol, seksüel, dinsel, agresyon, zarar verme)
• kontaminasyon-temizlik
• hoarding (biriktirme)
• DSM 5’e göre klinik boyutlar
• 1- temizleme-bulaş (kadınlarda fazla)
• 2- simetri-düzenleme-sıralama (Tourette sendromu, OSB, erkek)
• 3- tabu ve yasak düşünceler (Tourette sendromu, erkek)
• 4- zarar verme ya da görme, kontrol (Tourette sendromu)
• pws’da skin pricking ve hoarding-biriktirme
Beden dismorfik bozukluğu
• Vücudun herhangi bir yeri ile gerçekçi olmayan aşırı uğraşı ve gerçekçi
olmayan beden imajı
• Normal ergen vücut görüntüsü uğraşından ayrı bir durumdur
• Psikotik bozukluklardan ayırt etmek gerekir
Trikotillomani
• vücut kıllarını koparma
• Trikofaji
• Barsak obstrüksiyonu
Okul öncesi dönemde depresyon
• genelde psikososyal sıkıntı-kayıp
• Anhedoni
• Oyuna ilgide azalma
• Oyun ve resimlerde ölümle ilgili temalar
• İrritabilite, ciddi öfke nöbetleri (temper tantrum)
• Sürekli karşıt olma
• Somatik yakınmalar
• Kreş-anasınıfı reddi
Okul öncesi dönemde depresyon
• uyku-beslenme sorunları
• Büyüme-gelişme geriliği
• Zihinsel-dil-bilişsel becerilein kazanımında ve gelişiminde duraklama
• Etrafa tepkisizlik
• Üzgün görünüm ve üzgün-endişeli yüz görünümü
• Hareketlerde azalma
• Geri çekilme
• Oyuncaklar ve oyunlara ilgide azalma bazen aşırı teknoloji kullanımı
• Bebekte ses çıkarmada azalma
• Ağır vakalarda otistik özellikler
Okul öncesi dönemde depresyon
• Aşırı sessiz olma
• Akranlara ilgide azalma
• Oyun parkına gitme istememe veya çabuk sıkılma
• Kendini cezalandırdığı veya öldürdüğü resim-oyunlar
• Terk edildiğini betimleyen oyun ve resimler
• Oyun-resimlerde değersizlik-suçluluk-kendini kötüleme/aşağılama,
suisid-ölüm temaları
• Gülümsemede azalma
• Apati
Okul öncesi dönemde depresyon
• şiddet içerikli oyunlar, evden ayrılma ve bırakılıp gidileceğine dair
kaygı-korkular (kreş..)
• Oyunda olumsuz-kötümser düşünceler
• «beni doğurmasaydınız»
• Fobiler
• Regresyon
• Çökkün duygu durum
• Her zaman mutsuz görünmeyebilir (özellikle yas ve psikososyal
sorunlar nedeni ile ise-aileyi üzmemek??)
OKUL DÖNEMİNDE DEPRESYON
• Kaygı
• Okul reddi
• Akranlara-oyuna ilgide azalma, tenefüse çıkmama
• Somatik yakınmalar
• İrritabilite
• Davranış sorunları
• Ayrılma kaygısı
• Dikkat-konsantrasyon sorunları/okul başarısında düşme, okulda ani
davranış değişiklikleri (akran zorbalığı?, cinsel istismar?)
• Ölümle ilgili konuşmalar, «kardeşimi seviyorsunuz, beni doğurmasaydınız»
Ergenlik döneminde depresyon
• Çocukluktan ergenliğe geçişte sürekli depresif görünüm, somatik yakınmalar
azalabilir anhedoni, umutsuzluk, suisidalite, psikomotor yavaşlama ve sanrılar-
psikotik bozukluklar artabilir
• Normal iniş çıkışlardan farkı işlevselliği bozması
• Atipik-melankolik özellikler
• Suisidalite
• Anhedomi
• Akranlarından uzaklaşma veya kötü-riskli akranlara yakınlaşma
• Aşırı teknoloji kulanımı
• Konversif yakınmalar
• Davranış sorunları
Ergenlik döneminde depresyon
• içe kapanma
• ders başarısızlığı
• okuldan kaçma, yalnız dolaşma
• okul reddi
• ağlama atakları
• self-mutilasyon
• dikkat-konsantrasyon sorunları
• psikomotor yavaşlama (atipik)
• aşırı yeme-uyuma (atipik)
ERGENLİK DÖNEMİNDE DEPRESYON
• uykuya dalmakta zorlanma, uyku süresinde kısalma, sık uyanma, erken uyanma
(melankolik depresyon)
• red edilmeye duyarlılık
• sevilmediğini düşünme
• evden kaçma veya düşünceleri
• madde-alkol kullanımı
• gelecek planı yok
• kendi kapasitesini göre çok düşük bir gelecek planı seçme
• umutsuzluk-çaresizlik-karamsarlık
• riskli cinsel ilişkiler
• ergen gebeliği
Bipolar afektif bozukluk için risk teşkil eden
çocukluk ve ergenlik dönemi depresyon belirtileri
• Atipik depresyon > melankolik depresyon
• Psikotik depresyon veya psikotik özellikler
• Aşırı uyku
• Aşırı bitkinlik
• Anerjia
• Anhedoni
• Avolisyon
• Psikomotor retardasyon
• Afektif hızlı dalgalanma
YIKICI, DÜRTÜ-KONTROL VE DAVRANIŞ
BOZUKLUKLARI
• KARŞIt olma karşı GELME BOZUKLUĞU
• ARALIKLI PATLAYICI BOZUKLUK
• DAVRANIM BOZUKLUĞU
• ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU
• PİROMANİ
• KLEPTOMANİ
Karşıt olma karşı gelme bozukluğu
(KOKGB)
• DSM-5
• A. Aşağıdaki kategorilerin herhangi birinden olmak üzere, en az dört belirtinin bulunması ile belirli, en az 6 ay süren
öfkeli/kolay kızan (veya kızdıralabilen) bir duygudurum (ayırıcı tanı depresyon) tartışmacı-alıngan-karşı gelen davranış
veya kin besleme örüntüsü, kardeşi olmayan en az bir kişi ile etkileşimi sırasında kendini göstermiştir

• Öfkeli/kolay kızan duygudurum


• 1) sık sık tepesi atar
• 2) sık sık alınganlık gösterir veya kolay kızar
• 3) sık sık öfkeli, kırgın, içerlemiş ve güceniktir
Karşıt olma karşı gelme bozukluğu
(KOKGB)
• Tartışmacı / karşı gelen davranış
• 4) buyurma, yaptırma veya yasak etme gücü olan (otorite figürü) kişilerle
sık sık tartışmaya girer; çocuklar ve gençler, büyükleriyle tartışmaya
girerler
• 5) buyurma, yaptırma veya yasak etme gücü olan (otorite figürü) kişilerin
isteklerine ve kurallarına sıklıkla uymaz veya bunlara etkin bir biçimde
karşı gelir veya karşı koyar
• 6) sık sık bile bile başkalarını kızdırır
• 7) kendi yanlışlıklarından ya da davranışlarından ötürü sıklıkla başkalarını
suçlar (eksternalize etme, yalan söyleme; iftira etme daha ağır
psikopatoloji ile ilişkili)
• Kin besleme
• 8) son altı ay içinde en az 2 kez düşmanlık gütmüş (hostil davranış-
hostilite) veya kin beslemiştir (kindar olarak bilinir)
Karşıt olma karşı gelme bozukluğu
(KOKGB)
• ayırıcı tanı.
• depresyon
• OKB
• Otizm spektrum bozukluğu
• Ayrılma anksiyetesi bozukluğu
• Sosyal fobi
• Özgül fobi

• DEHB + KOKGB: Davranım bozukluğu, Antisosyal kişilik bozukluğu


için önemli risk faktörü
Davranım bozukluğu
(conduct disorder)
• DSM-5
• A. Son 12 ay içinde, aşağıdaki tanı kategorilerinin herhangi birinden olmak üzere, aşağıdaki 15 tanı ölçütünden en az
3’ünün varlığı en az 1 tanı ölçütünün son 6 ay içinde bulunması ile kendini gösteren, başkalrının temel haklarını veya
yaşına uygun başlıca toplumsal değerlerin veya kurallrın hiçe sayıldığı, yineleyici ve sürekli bir davranış örüntüsü (diğer
insanların davranışları hostil algılama, genelde ihmal-istismar kurbanıdır)

• İnsanlara ve hayvanlara karşı saldırganlık


• 1. sık sık başkalarına kabadayılık eder, gözdağı verir ya da
başkalarının gözünü korkutur (sorun çözme becerisi olarak bunu
benimser-kötü mahalle ortamı)
• 2. sık sık kavga, dövüş başlatır
• 3. başkalarını ağır yaralayabilecek bir gereç (sopa, taş, kırık şişe,
bıçak, ateşli silah, delici-kesici alet) kullanmıştır
Davranım bozukluğu
(conduct disorder)
• 4. insanlara karşı acımasız davranmıştır (pişmanlık az veya yoktur)
• 5. hayvanlara karşı acımasız davranmıştır
• 6. kişinin gözü önünde çalmıştır (kelptomani harici) (saldırıp soyma,
kapkaççılık, zorla para alma, haraca bağlama, silahlı soygun..)
• 7. birini cinsel etkinlikte bulunmaya zorlamıştır
• Eşyaları kırıp dökme, eşyalara zarar verme
• 8. ağır zarar vermek amacıyla, bile bile yangın çıkarmıştır (ayırıcı
tanı: piromani)
• 9. başkalarının eşyalarına bile bile zarar vermiştir (yangın
çıkarmanın dışında)
Davranım bozukluğu
(conduct disorder)
• Dolandırıcılık-kandırmak veya hırsızlık
• 10. başkasının evine, binasına veya arabasına zorla girmiştir
• 11. elde etmek, çıkar sağlamak veya sorumluluk-yükümlülüklerinden kaçmak
için sıklıkla yalan söyler (başkalarını kandırır, aldatır / iftira atmak daha ciddi
psikopatolojiyi gösterir)
• 12. başkaları görmeden sıradan olmayan nesneleri-değerli eşyaları
(kleptomani: değersiz eşyalar) çalmıştır (mağazalardan aşırma, düzmecilik)
Davranım bozukluğu
(conduct disorder)
• Kuralları büyük ölçüde çiğneme
• 13. Anne-babasının yasaklarına karşın, 13 yaşından önce başlayarak,
sık sık geceyi dışarıda geçirme (geç gelme değil, tüm gece dışarıda)
• 14. anne-babasının veya onların yerini tutan kişilerin evinde
yaşarken, en az iki gece evden kaçmıştır veya aradan uzun bir süre
geçmeden dönmediği bir kez evden kaçışı olmuştur
• 15. 13 yaşından başlayarak sık sık okuldan kaçmaları olmuştur (aşırı
devamsızlık, devamsızlığın türüne göre psikopatoloji değişebilir:
oklu redi, anksiyete, depresyon...)
Davranım bozukluğu
(conduct disorder)
• B. bu davranış bozukluğu, toplumsal, ailevi, sosyal, akademik veya mesleki işlevsellikte klinik olarak belirgin bir
düşmeye neden olur
• C. Kişi 18 yaşında veya daha ileri bir yaşta ise, antisosyal kişilik bozukluğu için tanı ölçütleri karşılanmamaktadır
• Olup olmadığını belirtiniz

• Çocuklukta başlayan tür: 1o yaşından önce


• Ergenlikte başlayan tür: 10 yaşından sonra
piromani
• Kasıtlı yangın çıkarma, kundaklama değildir
• Normal çocuğun ateşe ilgisinden ayırt edilmelidir
• Ateşten büyülenme
• Ateşe aşırı ilgi
• Yangın çıkarıp izleme
kleptomani
• değersiz şeyler izinsiz alma, çalma
• Karşı konulamayan istek
• Bu sırada aşırı heyecan duyma ve bundan hoşlanma
Borderline kişilik bozukluğu
Stabil olmayan yoğun ilişki paterni
Uygun olmayan yoğun öfke
Terk edileceğine dair korkular
Terk edildiğinde aşırı tepki verme
İntihar ile tehdit
Afektif instabilite
İmpulsif hareketler
Borderline kişilik bozukluğu

 Tekrarlayan self-mutilatif davranışlar ve suisidalite


 Disforik ve boşluk hissi yaşama
 Yoğun anksiyete
 Çoklu nevrotik bulgular
 Geçici stres ilişkili paranoid düşünceler
 Kimlik dalgalanmaları
 ciddi disosiyatif semptomlar
 İnsanlar hakkında kararsız düşünceler
Anksiyete
• Bebeklerde birincil bakımverene (genellikle anne) bağlanmanın
arttığı ve daha seçici hale geldiği 7-9. aylarda ayrılma kaygısı ortaya
çıkar, birincil bakımverenden ayrıldığında çocuk ağlar, öfkelenir,
durumu protesto eder, bakımveren geldiğinde ise genellikle
sakinleşir.
• Gene bu aylarda yabancı kaygısı paralel olarak gelişir. Bu iki kaygı
türü ve çocuk ve ergenlikteki bazı gelişimsel korkular belli bir gelişim
döneminden sonra bitiyorsa ve/veya aşırı değilse patolojik bir bulgu
veya bir psikiyatrik bozukluk olarak ele alınmamalıdır.
• Nesne sürekliliğinin gelişimi ile (18-36 ay) ayrılma kaygısı azalır
Anksiyete
• gene çocuklarda hayatın belli dönemlerinde artan sonra azalan
ama belirgin işlev kaybına yol açmayan; ayrılma kaygısı, yabancı
kaygısı, yalnız yatmaktan korkma, karanlık veya gölgelerden, gece
çıkan seslerden kaygılanma, havai fişek veya yüksek sesli
uyaranlardan korkma, ailesinden birinin başına veya kendi başına
kötü birşey geleceği, ölecekleri yönünde korkular, beden algısı ile
kaygılar, sosyal kaygılar, akademik başarı ile ilgili kaygılar, hayalet
veya hayali nesnelerden korkma, metafiziksel bazı korkular (ölüm
sonrası yaşam, dini ve kültürel inanışlarla ilgili kaygılar...), bazı nesne
ve imajlardan korkma (palyaço, çizgi film karakterleri...) gibi
“gelişimsel kaygı ve gelişimsel anksiyete bulguları” patolojik olarak
ele alınmamalıdır.
ANKSİYETE
• küçük çocuklarda anksiyete öfke nöbetleri, yerinde duramama,
irritabilite olarak ortaya çıkabilir.
• okula ilk başlandığı dönemde ilk bir ayda çocuklarda çekinme,
bakımverenden ayrılma, öğretmenden korkma ile ilişkili uyum
sorunları anksiyete bulguları ve somatik anksiyete belirtilerine yol
açabilir daha uzun sürmedikçe ve kendini kısıtladığında hemen bu
bulgular patolojik olarak ele alınmamalıdır.
Anksiyete
• otizm ve mental retardasyonu olan çocuk ve ergenlerde anksiyeteyi
tanımak veya anksiyete bozukluğu tanısı koymak daha zordur.
• bu olgularda anksiyete kendine zarar verme ilişkili streotipik
davranışlar ve öfke atakları-saldırganlık ile gidebilir.
• ergenlerde de fiziksel görünümleri ile ilgili normal gelişimsel kaygılar
sık olarak görülür bunlar abartılı olmadıkça beden dismorfik
bozuklukla ilişkili anksiyete bulgusu olarak ele alınamaz.
Anksiyete
• Sosyal anksiyete bozukluğu: küçük çocuklarda irritabilite olabilir
• Panik bozukluğu: erişkinlere göre daha fazla aklını kaçıracağı korkusu,
disosiyatif belirtiler (depersonalizasyon, derealizasyon
• Sınav kaygısı
• Sağlık kaygısı bozukluğu-hipokondriazis
AYRILMA ANKSİYETESİ BOZUKLUĞU
• DSM-5
• A. aşağıdaki en az 3 tanesi ile karakterize gelişimsel olarak uygun olmayan, bireyin bağlanma gösterdiği kişilerden ayrılması ile ilgili aşırı korku ve
endişe duyması

• 1) evden veya en önemli bağlanma figürlerinden ayrılacağını tahmin


ettiği veya ayrılma deneyimlediği durumlarda tekrarlayıcı aşırı strese
girme
• 2) en önemli bağlandığı figürleri kaybedeceği, onların başına zarar
gelebileceği (hastalık, sakatlanma, doğal afet, ölüm gibi) ile ilgili aşırı ve
süreğen endişe duymak
• 3) istenmeyen bir olay nedeni ile (kaybolma, kaçırılma, kaza geçirme,
hastalanma..) en önemli bağlandığı figürlerden ayrılacağına dair aşırı ve
süreğen endişe duymal
• 4) dışarı çıkmak, evden uzaklaşma, okula-işe gitme veya başka bir yere
gitme konusunda süreğen olarak gönülsüz olma veya bunları red etme
AYRILMA ANKSİYETESİ BOZUKLUĞU
• 5. evde veya başka bir ortamda en önemli bağlanma figürleri olmadan
durma konusunda isteksiz olma, bunu red etme veya bu konuda aşırı ve
süreğen korku duyma
• 6. ev dışında bir yerde veya evde yanında en önemli bağlanma figürleri
olmadan süreğen bir şekilde uyuyamama veya bunu red etme
• 7. ayrılma temalı tekrarlayan kabuslar görme
• 8. en önemli bağlanma figürlerinden ayrıldığı veya ayrılacağını tahmin
ettiği durumlarda tekrarlayıcı somatik-bedensel yakınmalar sergileme
(baş ağrısı, karın ağrısı, bulantı-kusma..)
• B. Bu konu ile ilgili korku, kaygı ve kaçınma süreğendir (çocuk ve ergenlerde en az 4 hafta)
• C. Bu bozulmalar sosyal, ailevi, toplumsal, akademik işlevselliği bozar
• D. Bu bulgular başka bir psikopatoloji ile daha iyi açıklanamaz
Ayrılma anksiyetesi bozukluğu
• Ayırıcı tanı: karşıt olma karşıt gelme bozukluğu, depresyon, travma
sonrası stres bozukluğu

• Komorbidite: diğer anksiyete bozuklukları, karşıt olma karşıt gelme


bozukluğu
OKUL REDDİ
• Bir bozukluk değil bir bulgudur
• Ayrılma anksiyetesi bozukluğu
• Karşıt olma-karşı gelme bozukluğu
• Diğer anksiyete bozuklukları
• OKB
• Depresyon
• Psikotik bozukluklar veya bulgular
• TSSB
SEÇİCİ KONUŞMAZLIK
(SELEKTİF MUTİZM)
• DSM-5
• A. Özellikle konuşmanın beklendiği ortamlarda (örn. Okulda) konuşmada
sürekli bir yetersizlik durumudur
• B. Bu bozukluk eğitimi veya mesleki başarıyı veya sosyal iletişimi bozar
• C. Bozukluk en az 1 ay sürmüştür (okulun ilk ayı dışında)
• D. Konuşmadaki yetersizlik bilgisizliğe, sosyal ortamlarda gereken rahatlığın olmamasına dayandırılamaz
• E. Bu bozukluk bir başka iletişim bozukluğu (akıcı konuşma dil bozukluğu..), OSB, psikotik bozukluklarla daha iyi açıklanamaz

• sosyal fobi’den farklı olarak sanki karşı koyar gibi bir tavırları vardır,
gözünü dikip bakabilir
• zihinsel yetersizlik dışlanmalıdır, akıcı konuşma bozukluğu, ağır fonolojik
sorunlarda da konuşma reddi olabilir-daha sosyal fobik tutum ile ilişkilidir
• Ayırıcı Tanı: KOKGB, OSB
Travma ve stresle ilişkili bozukluklar
• Tepkisel bağlanma bozukluğu
• SINIRSIZ-SEÇKİSİZ TOPLUMSAL KATILIM BOZUKLUĞU
• Travma sonrası stres bozukluğu (6 yaş altı için ayrı tanı kriterleri
var)
• AKUT STRES BOZUKLUĞU
• UYUM BOZUKLUĞU
Cinsel istismar-bulgular

• yaşına uygun olmayan cinsel bilgi


• Ani başlangıçlı ağır mastürbatuar davranışlar, cinsel bölgesi ile oynama
• Uygunsuz cinsel içerikli sorular
• Enürezis, enkoprezis
• Davranış değişiklikleri, okul reddi, yalnız yatamama, ayrılma anksiyetesi
• Uyku bozuklukları, kabuslar
• Karşı cinsten çekinme
• Cinsel içerikli konuşmalar, oyunlar, çizimler
• Yaşıtlarına uygun olmayan cinsel yaklaşımlar
TEPKİSEL BAĞLANMA BOZUKLUĞU
• C. Çocuk aşağıdakilerden en az biri ile karakterize ileri derecede yetersiz ve uygun olmayan
bakım deneyimlemiştir
• 1. çocuğun yetişkinler tarafından rahatlatılma, uyaran verme ve sevgi
görme, aynalanma gibi en temel duygusal ihtiyaçları süreğen bir şekilde
görmezden gelinmiştir, çocuk bunlarla ilgili sosyal ihmal, deprivasyon ve
yoksunluk yaşamıştır
• 2. kalıcı ve stabil bir bağlanma örüntüsünün gelişmesini engelleyecek
düzeyde temel bakım verenin sık ve tekrarlayan değişimleri (kurum
bakımı, sık ev ve bakım veren değişimi..)
• 3. seçici bağlanmanın gelişmesi ve oturmasını kısıtlayan ortamlarda
yetiştirilmiş olmak (kurum bakımı, cezaevlerinde anne ile kalmak..)
TEPKİSEL BAĞLANMA BOZUKLUĞU
• A. Aşağıdaki ikisi ile karakterize süreğen tarzda erişkin bakım verenlere yönelik olan
inhibe, içe kapanık, duygusal ve sosyal olarak geri çekilmiş davranışlarda
bulunma
• 1. çocuk strese girdiğinde rahatlatılma ve yatıştırılma talebinde bulunmaz
• 2. çocuk strese girdiğinde rahatlatılma ve yatıştırılmaya karşı nadiren
veya çok az tepki verir
• B. Aşağıdakilerdem en az ikisi ile karakterize süreğen sosyal ve duygusal bozukluklar sergileme
• 1. diğerlerine karşı çok az duygusal ve soyal yanıt verme
• 2. kısıtlı pozitif-olumlu afekt sergileme
• 3. tehdit oluşturmadığı belli olan yetişkinlerle etkileşimde bile nedeni
anlaşılamayan irritabilite, mutsuzluk veya korku atakları sergileme
TEPKİSEL BAĞLANMA BOZUKLUĞU
• D. C kriterinde belirlenmiş olumsuz bakım koşullarının a kriterindeki bozulmuş davranışların ortaya çıkmasında etkisi olmuştur
• E. OSB tanısı karşılanmamaktadır
• F. Bozulmalar 5 yaşından önce belirgindir
• G. Çocuğun gelişimsel yaşı en az 9 aydır (seçici bağlanma genelde 6-7. ayda ortaya çıktığından)
• Belirteç:
• Süreğen: en az 12 aydır bulgular mevcuttur

• Ayırıcı tanı: çocukluk depresyonu, OSB


• Komorbidite: depresyon
• Ciddi ihmal: %10 tepkisel bağlanma bozukluğu, %20 sınırsız-seçkisiz
toplumsal katılım bozukluğu
• Kendi kendini uyarıcı davranışlar, stereotipiler olabilir
SINIRSIZ-SEÇKİSİZ TOPLUMSAL KATILIM
BOZUKLUĞU
(DISINHIBITED SOCIAL ENGAGEMET
•DISORDER-DSED)
C. ileri derecede yetersiz ve uygun
Çocuk aşağıdakilerden en az biri ile karakterize
olmayan bakım deneyimlemiştir
• 1. çocuğun yetişkinler tarafından rahatlatılma, uyaran verme ve sevgi görme, aynalanma gibi en temel duygusal
ihtiyaçları süreğen bir şekilde görmezden gelinmiştir, çocuk bunlarla ilgili sosyal ihmal, deprivasyon ve yoksunluk
yaşamıştır
• 2. kalıcı ve stabil bir bağlanma örüntüsünün gelişmesini engelleyecek düzeyde temel bakım verenin sık ve tekrarlayan
değişimleri (kurum bakımı, sık ev ve bakım veren değişimi..)
• 3. seçici bağlanmanın gelişmesi ve oturmasını kısıtlayan ortamlarda yetiştirilmiş olmak (kurum bakımı, cezaevlerinde
anne ile kalmak..)
SINIRSIZ-SEÇKİSİZ TOPLUMSAL KATILIM BOZUKLUĞU
(DISINHIBITED SOCIAL ENGAGEMET DISORDER-DSED)
• A. aşağıdakilerden en ikisi ile karakterize çocuğun tanımadığı yetişkinlerle anormal
ve ileri derecede aktif, etkin bir biçimde ilişkiye girme davranış
örüntüsü
• 1. çekinme, utanma olmadan veya çok az bunları sergileyerek
tanımadığı erişkinlerle iletişim kurar ve onlara yaklaşır
• 2. aşırı derecede samimi sözel veya fiziksel davranış
• 3. yetişkin bakım verenden ayrıldığında onu kontrol etmemesi,
çekip gitmesi, arkasına bakmaması, bu daha önce hiç bulunmadığı
ortamlarda bile olabilir
• 4. tereddüt etmeden tanımadığı bir yetişkin ile çekip gidebilmesi
• B. A kriterinde bahsedilen davranışlar dürtüsellik (DEHB’de olduğu gibi..) ile açıklanamaz ama sosyal olarak sınırsız-seçkisiz davranış ile
ilişkilidir.
SINIRSIZ-SEÇKİSİZ TOPLUMSAL KATILIM
BOZUKLUĞU
(DISINHIBITED SOCIAL ENGAGEMET
DISORDER-DSED)
• D. C kriterinde belirlenmiş olumsuz bakım koşullarının a kriterindeki bozulmuş davranışların ortaya çıkmasında etkisi olmuştur
• E. çocuk gelişimsel olarak en az 9 aylıktır
• Belirteç:
• Süreğen: 12 ay ve üstü zamandır bulgular vardır

• Stereotipi ve kendi kendini uyarıcı davranışlar olabilir


• Ayırıcı tanı: OSB, MR, DEHB
• Komorbidite: DEHB, ÖÖG
• Prognoz daha kötü
• Borderline özellikler, seçkisiz cinsel ilişkiler, dürtüsellik, suç işleme
Gender DYSPHORİA
• cinsiyettinden sürekli ve ileri derecede memnun olmama
• karşıt cinsiyet oyunlarını oynama
• karşıt cinsiyetten gibi davranma
• karşıt cinsiyet gibi giyinmek isteme
• cinsel organından rahatsız olma
• Kendisine karşı cinsiyetten biri gibi davranılmasını isteme

You might also like