You are on page 1of 106

ORTPOPEDİ VE

TRAVMATOLOJİ
Yard. Doç.Dr. Serdar TOKER
Kelime Anlamı

• Ortopedi kelimesini ilk olarak bir Fransız


hekim olan Nicholas Andy, 1741 yılında
kullanmıştır. Kelime yunanca kökenli
ORTHOS (düzgün, düzeltme) ve PAIDOS
(çocuk) kelimelerinin birleşiminden
oluşmaktadır.
Ortopedi Amblemi

• Ortopedinin kullandığı amblem, ortopedi


ismine uygun olarak, bir agacin
desteklenerek düzgün şekilde
büyütülebilmesini görüntülemektedir. Tüm
ülkelerin ve derneklerin amblemleri küçük
farklılıklar dışında hemen hemen birbirinin
aynıdır
Ortopedi Amblemi
TARIHÇE

• MÖ 4000 li yıllarda Mısırlıların, MÖ 400 lü


yıllarda Hipokrat‘ın Ortopedi bilimine
büyük katkıları olmuştur. Rönesanstan
sonra büyük atılımlar yapılmıştır.
Napolyon'un harp cerrahi olan Ambroise
Pare, özellikle amputasyonlar konusunda
temel görüşlerin oturmasını sağlamıştır.
TARIHÇE

• Dünyada ilk Ortopedi Hastanesi 1790


yılında İsviçre'de kurulmuştur.
1900'lü yılların başlarından itibaren
cerrahide asepsi ve antisepsi kurallarının
gelişmesi ve anestezi yöntemlerinin başarı
kazanmasıyla tüm cerrahi branşlarda
olduğu gibi ortopedide de büyük
gelişmeler olmuştur.
TARIHÇE


Amasya'mı bir halk hekimi olan
ŞERAFETTIN SABUNCU, 1465 yılında
yayınladığı CERRAHNAME isimli kitabında
bazı kırık ve çıkıkların redükte edilişini
minyatür resimler şeklinde yayınlamıştır
TARIHÇE

• Ülkemizde ilk Ortopedi Kliniği 1931 yılında


Prof. Dr. Akif Şakir SAKAR tarafından İstanbul
Üniversitesinde kurulmuştur. 1947 yılında
ülkemizde Ortopedinin ayrı bir branş olarak
kabul edilmesine rağmen, 1960 yılına kadar
Ortopedi ve Çocuk Cerrahisi Klinikleri "Pediatrik
Şirürji ve Ortopedi" ismi altında ortak
çalışmışlar ve ortak uzmanlar yetiştirmişlerdir.
TARIHÇE

• 1960 yılında Ortopedi, Çocuk


Cerrahisi'nden; Travmatoloji bağlı
bulunduğu Genel Cerrahi'den ayrılarak
birleşmiş ve günümüzde olduğu gibi
"ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ" klinikleri
kurulmuştur.
ORTOPEDI VE TRAVMATOLOJi
NEDIR?

• Ortopedi ve Travmatoloji LOKOMOTOR


SİSTEM hastalıklarının tedavisi ile ilgilenen
bir bilimdir.
• Lokomotor sistem denilince öncelikle uzun
kemikler ve vertebralar, eklemler, kaslar,
tendonlar, vb; ve dolaylı olarak periferik
sinirler, omurilik, ve hatta damarlar
anlaşılmaktadır.
Lokomotor sistem hastalıkları doğuştan veya
edinsel olabilir. Edinsel hastalıklar da basit
olarak gelişimsel ve posttravmatik olarak iki
gruba ayrılabilir.
DOGUSTAN DEFORMİTELER
a) PRiMER
-Genetik: Kromozomal, metabolik, vb. (Ektoderm
ve mezoderm etkilenişine baglı bozukluklar)
-Genetik olmayan: Endokrin (hipotiroidi),
radyasyon, virütik hastalıklar (rubella).

b) SEKONDER
-Intrauterin bozukluklar (oligohydramnios, uterus
septus, vb).
TRAVMALAR

Krıklar
Çıkıklar
Burkulmalar, vb
ENFEKSiYONLAR

Septik artrit
Osteomyelit, vb
METABOLİK

-Gut artriti (purin metabolizma bozuklugu)


-Kondrokalsinozis (psödogut, kalsiyum
pirofosfat metabolizma bozuklugu)
TÜMÖRLER

Kemik, eklem veya yumuşak doku kaynaklı


iyi veya kötü huylu tümörler
DOLAŞIM BOZUKLUKLARI

-Idiopatik avasküler (aseptik) nekrozlar


(OSTEOKONDROZLAR)
-Osteonekrozlar
-Ekstremite gangrenleri (DM, Buerger
hastaligi, tromboembolizm, ASO).
NÖROLOJİK HASTALIKLAR

Ortopedik hastaliklarin 1/3'ünü olusturur.


-Beyin felci
-Poliomyelit sekelleri
MUAYENE VE TANI
• ANAMNEZ
• MUAYENE
• GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERI
• LABORATUAR INCELEMELERI
• HİSTOPATOLOJIK INCELEME
ANAMNEZ
• Sorulması ve dikkate alınması gereken birçok konu vardır.
-Gebelik
-Doğum şekli
-Geçirilmiş ateşli hastalıklar
-Geçirilmiş sarılık
-Yaş
-Cins
-Meslek
-Agrı
-Ateş
-Halsizlik
-Deformite sekli
-Başlangıç zamanı
-Geçirilmiş travmalar
MUAYENE
-Inspeksiyon (ayakta duruş, yürüyüş, vb)
-Palpasyon (şişlik, hassasiyet, ısı artışı)
-Perküsyon (Kemiklerde hassasiyet ve ağrıyı
ölçmek için yapılabilir)
-Oskültasyon (Damarsal kitlelerin tanısında
kullanılabilir)
-Eklem hareket genişlikleri (AKTİF-PASİF)
-Deformite ve kontraktürlerin belirlenmesi (özel
testler)
-Kas gücünün incelenmesi
-Duyu muayenesi
-Refleksler (DTR, patolojik)
GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ
• a) Direkt grafi (Konvansiyonel radyografi)
-Günümüzde hala en önemli ve en ucuz yardımıi inceleme yöntemi.
b) Opak madde kullaılan direkt grafiler
Patolojinin yerine ve sekline göre;
-artrografi
-anjiografi
-myelografi
-düz film tomografisi
c) Ultrasonografi (USG)
-Gelisimsel kalça displazisi erken tanısı
-Omuz patolojileri
-Yumusak doku kitleleri
d) Radyonüklid görüntüleme (Sintigrafi)
(Tc99MDP, Ga67, In111)
e) Bilgisayarlı Tomografi (BT)
-Özellikle kemik patolojilerin kesitler halinde detayli incelenmesi
f) Manyetik Rezonans (MR)
- Özellikle yumusak doku patolojilerinin kesitler halinde detaylı incelenmesi
LABORATUAR INCELEMELERİ

• Rutin kan
-Eritrosit sedimentasyon hızı
-Lökosit formül (Lösemi)
-Romatizmal testler
-KAB (kolleksiyon, abse, tümör)
HİSTOPATOLOJIK INCELEME

• Açık biyopsi
• Kapalı iğne biyopsileri
KIRIKLAR HAKKINDA GENEL
BİLGİLER VE TEDAVİ İLKELERİ

• Kırık Tanımı
• Dıştan veya içten etki eden kuvvetlerle kemik dokusunda
oluşan ayrılmaya veya bu sebeplerle kemiğin anatomik
bütünlüğünün ve devamlılığının bozulmasına “Kırık”
denir.
• Kemikteki kırılma etki eden kuvvetlerin derecesine
ve kemiğin şoku abzorbe edebilme yeteneğine
göre ufak bir çatlaktan (Fissür), bir veya bir çok
kemiğin kırılmasına ; hatta komşu eklemlerde çıkık
eşlik etmesine (Kırıklı-çıkık) kadar değişiklik
gösterebilir. Kırığı oluşturan kuvvet sadece kemiği
kırmayıp , beraberinde kemiğin etrafındaki deri,
kaslar , tendonlar , ligamentler, damarlar, sinirler
ve komşuluğundaki organları da yaralayabilir.
Kırık tipleri ve sınıflandırma

• Kemik doku sağlamlığına göre


• Kırık hattının, kemiği çevreleyen deri yada
mukoza yoluyla, dış ortamla ilişkide olup,
olmamasına göre
• Kırık oluşturan kuvvete göre
• Kırık sayısına göre
• Kırığın derecesine ve kırık hattına göre
• Kırığın kemikteki anatomik lokalizasyonuna göre
• AO sınıflaması
Kemik doku sağlamlığına göre

• Normal kemikte (Travmatik) kırık


• Hastalıklı kemikte (Patolojik) kırık
• Stress (Yorgunluk) kırığı
Kırık hattının, kemiği çevreleyen deri
yada mukoza yoluyla, dış ortamla
ilişkide olup, olmamasına göre
• Kapalı kırıklar
• Açık kırıklar
Kırık oluşturan kuvvete göre

• Direkt mekanizma ile olan kırıklar


• İndirekt mekanizma ile olan kırıklar
• Direkt ve indirekt mekanizma
kombinasyonu ile olan kırıklar
Kırık sayısına göre

• Tek kırık hattı


• Multiple kırık hattı
Kırığın derecesine ve kırık
hattına göre
Ayrılmış (deplase) kırıklar
• Transvers kırık
• Oblik kırık
• Spiral kırık
• Kopma kırığı
• Parçalı kırık
Ayrılmamış (non-deplase) kırıklar

• Çatlak (fissür, linear kırık)


• Yaş ağaç (green stick) kırığı
• Torus kırığı
• Çökme kırıkları
• Kompresyon (sıkışma) kırıkları
• Dişlenmiş (impakte) kırıklar
• Epifizin ayrılmamış kırıkları
Kırığın kemikteki anatomik
lokalizasyonuna göre
• Proksimal bölge kırıkları (Proksimal epifizer ve metafizer
bölge ; trokanterik, femur boynu, tibia kondil, kollum
şirurjikum vb)
• Cisim (shaft) kırıkları (Diafiz bölgesi ; 1/3 üst, 1/3 orta,
1/3 alt bölge olarak ifade edilir)
• Distal bölge kırıkları (Distal epifizer ve metafizer bölge ;
suprakondiler, malleoler, pilon, Colles vb)
• Epifiz bölgesi kırıkları (Çocuklarda fizisler kapanmadan
önceki dönemde fizis hattını etkileyen epifiz ve metafiz
kırıkları anlaşılır)
• Kırıklı - çıkıklar (Kırıkla birlikte kırığın olduğu kemiğin
katıldığı eklemde de çıkık olması)
Kırılan kemiğin histolojik
yapısına göre
• Spongiöz bölge kırıkları
• Kortikal bölge kırıkları
Kırıkları oluşturan sebepler ve
kırık oluş mekanizmaları
• Travmatik yolla oluşan kırıklarda görülen
başlıca sebepler : Trafik kazaları, düşme ,
çarpma, yüksekten düşme, ev içi kazalar
ve düşmeler, iş kazaları, spor kazaları ve
yaralanmaları , göçük altında kalma,
üzerine bir şey düşmesi, ateşli silah
yaralanması , kesici delici alet yaralanması,
darpa maruz kalma ve dövülme ve
yenidoğanlarda görülen doğum
travmalarıdır.
• Patolojik kırıklarda kemikte bir hastalık
mevcuttur ve kırık çoğu zaman basit
travmalarla veya bazen travma olmaksızın
kendiliğinden meydana gelir. Altta yatan
hastalık benign tümör, primer veya
sekonder malign tümör , osteoporoz,
osteomalazi, enfeksiyon vb olabilir.
• Stress kırıklarında ise sürekli tekrarlayan
zorlamalar ve yorgunluk sonucunda bariz
bir travma olmadan fissür yada tam kırık
gelişebilir. Örneğin eğitimi yeterli olmayan
askerlerde uzun yürüyüşler sonucunda
metatars yorgunluk kırıkları görülebilir.
Kırıkların iyileşmesi
(Kaynaması)
Vücuttaki bazı kırıkların kaynama
süreleri ve görülme sıklıkları
Kırık iyileşmesi kırık olduğu andan
itibaren başlar ve 3 aşamadan oluşur

• İnflamatuvar dönem
• Tamir dönemi
• Remodelizasyon dönemi
• İnflamatuvar (1-4 gün) dönemde kırık
uçlar arasında hematom oluşur ve
hematom periost tarafından veya periost
yırtılmışsa sağlam yumuşak dokular
tarafından çepeçevre kolluk şeklinde
sarılır. Bu dönem ilk 3-4 günlük süreyi
kapsar. Oluşan bu hematom kırık
iyileşmesi açısından son derece önemlidir.
• Tamir döneminde (reparasyon, 4-40
gün) hematom içine yayılan makrofajlar ve
osteoklastlar ölü kemiğin ortadan
kaldırılmasını sağlar ve osteoblastlar kemik
oluşumunu sağlar. 
• 2-6 hafta arasında kırık uçlar arasında ve
çevresinde sert osteoid doku gelişir. Kallus
oluşumu hem subperiosteal hem de endeosteal
gelişim gösterir. 6-12 haftada kemikleşme olur,
fragmanlar arasında sert bir köprü oluşur ve
mekanik zorlamalara oldukça dayanıklıdır. 12-
26 haftada kallus dokusu olgunlaşır. 6-12 ayda
fragmanlar arası kortikal kaynama tamamlanır.
• Bundan sonra yeniden şekillenme Remodelizasyon (25-100 gün)
olur, kırık çevresi fazla kemik dokusu rezorbe olur, medüller kanallar
açılır ve normal kemik yapısı kazanılır. Remodelizasyon Wolff
kanunlarına göre olur. Normalin dışında bir konveksite ve konkavite
kalmışsa konveks tarafta gerilme ve kemik rezorbsiyonu, konkav
tarafta sıkışma ve yeni kemik yapımı meydana gelir. Burada oluşan
elektriksel aktiviteye göre rezorbsiyonun ve kemik yapımının
meydana geldiği bulunmuştur. Remodelizasyon tamir döneminin
sonlarına doğru başlayıp , kırık kaynadıktan sonra yıllarca devam
edebilir. Remodelizasyonla çocuk kırıklarında 15-20○ ye kadar
açılanmalar düzelebilir. Fakat rotasyon düzelmez. Ayrıca erişkinlerde
açılanmalar daha zor düzelir; fakat sonuçta iş görür bir kemik haline
tekrar gelir. Ekleme yakın kırıklarda, eklemin yaptığı major
hareketleri istikametine aykırı kırıklarda düzelme daha zordur.
Kırık iyileşmesini olumsuz
etkileyen faktörler
Yüksek enerjili travmalar ve geniş yumuşak doku hasarı
: bulunması,
araya yumuşak dokuların girmesi (interpozisyon), besleyici
damarların hasar görmesi, cerrrahi redüksiyon yapılmışsa aşırı
disseksiyon ve yumuşak doku hasarı yapılması, kırığın transvers ,
parçalı veya segmenter olması (spiral ve oblik kırıklar daha çabuk
kaynar) , açık kırık olması (hematomun boşalması, kontaminasyon
ve enfeksiyon olasılığı ve aşırı yumuşak doku hasarı nedeniyle),
redüksiyonun başarısızlığı, iyi stabilizasyon yapılmaması, yeterli süre
immobilizasyon yapılmaması, kırık yerinde enfeksiyon olması,
hastanın ileri yaşta olması, eklem içi kırık olması (sinovyal sıvının
kırık iyileşmesini bozucu etkisi nedeniyle), kemikte önceden var olan
patolojik bir durum olması, spongioza ihtiva etmeyen veya kortikal
kemik içeriği yüksek kırık olması, beslenme ve sağlıklı metabolizmayı
etkileyen her türlü sistemik hastalık (diabet, maligniteler, sistemik
enfeksiyonlar, anemiler vb), kemoterapi, radyoterapi, sigara
bağımlılığı (nikotin) ve kortikosteroidler kırık iyileşmesini olumsuz
etkiler.
Kırık iyileşmesini olumlu
etkileyen faktörler
• Olumsuz etkileyen faktörlerin tam tersi durumların
olumlu etkilemesinin yanısıra; elektrik akımları,
manyetik alan, ultrason, hiperbarik oksijen
uygulamaları, düşük kuvvette lazer uygulaması,
anabolik steroidler, D vitamini, kalsitonin,
parathormon, prostoglandinler, BMP (Bone
morphogenetic protein), büyüme hormonu ,
büyüme faktörleri , kafa travması , ameliyatla
uygulanan kemik grefti ve demineralize kemik
matriksi, gen tedavisi
Kırık belirti ve bulguları

• Anamnez
Ne şikayeti var?
Ne oldu?
Nasıl oldu ?
Ne zaman olduğu?
Nerede oldu ?
Ne yapıldı? 
Travmaya ait genel belirti ve
bulgular
• Ağrı ve duyarlılık
• Hematom : Kırığı oluşturan darbenin
damarları yaralaması veya kırık uçların
damarları yaralaması ve kırıktan
kaynaklanan hematom nedeniyle görülür
• Ekimoz : Doku arasına ve cilt altına yayılan
kanın verdiği morumsu görünümdür
• Fonksiyon bozukluğu
Kırığa özgü belirti ve
bulgular

• Hastanın duruşu
• Deformite
• Krepitasyon
• Radyolojik inceleme
• Kısalık
Hastanın duruşu
Kırıklarda tedavi ilkeleri
Üst ekstremitede ve alt
ekstremitede kırık veya çıkık
İlk yardım

• Genel vücut travması geçirmiş bir hastada


bunun için ABCD kuralına uygun bir
şekilde davranılır.
• A (Airway)
• B (Breathing)
• C (Circulation)
• D (Drug)
servikal ve torakolomber travma
Alçı-atel-sargı-bandaj
uygulamaları
• Bazı kırıkların kaynamasına kadar ki
tedavisi bu şekilde yapılırken , bazılarının
da cerrahi tedavi uygulanıncaya kadar ki
dönemde geçici olarak tespiti ve tedavisi
bu şekilde yapılır.
Alçı
• Alçı tozunun gözenekli sargı bezine yapıştırılması
ile elde edilir ve kuru olarak 7.5-10-15 cmlik
rulo yapılmış şekilde bulunur. Alçı rulo, suya
maruz kaldığında; toz halindeki alçı solid kristal
haline dönüşürken ısı açığa çıkar. Alçı sargı
doğrudan cilt üzerine sarılamaz veya cilde temas
edemez. Bunun için alçı sarılmadan önce
ekstremitenin alçıya alınacak bölümü alçı
pamuğu sargısıyla dairesel olarak sarılır.
Ekstremitenin çevresini tamamen kateden
alçılara sirküler alçı denilir
sirküler alçı

• Ekstremitenin çevresini tamamen kateden


alçılara sirküler alçı denilir
alçı atel

• Ekstremitenin çevresini tam katetmeyen


ve genellikle çevrenin yarısını katedecek
tarzda alçı plakalar da yapılabilir. Bu tür
alçılara alçı atel denilmektedir
Sentetik alçılar

• Sentetik alçılar sirküler alçı yapmak


amacıyla kullanılabilir. Ancak normal alçıya
oranla uygulaması daha çok tecrübe ister
ve normal alçı kadar iyi şekil verilemez.
Tek avantajı sertleştikten sonra sudan
etkilenmemesidir.
Velpau bandajı

• Sargı bezinin sarılmasıyla oluşan ve bir


taraf üst ekstremiteyi tümüyle saran ve
tespit eden Velpau bandajı en çok omuz
çıkıkları redükte edildikten sonra
kullanıldığı gibi , klavikula kırıklarında,
akromioklaviküler yaralanmalarda ve
humerus üst uç kırıklarında da
kullanılabilen bir bandajdır
Velpau bandajı
• Elastik bandaj çoğunlukla yumuşak doku
lezyonlarında kısmen bir tespit sağlama ve
ödemi azaltma gayesi ile sarılır
Traksiyon

• Kırıkların anlık redüksiyonu, geçici tespiti


veya yavaş yavaş kademeli redüksiyonu
amaçlarıyla yapılır.
geçici tespiti

• Kırığı nispeten hareketsiz hale getirmek ve


ağrıyı, yumuşak doku hasarını azaltmakdır.
Bunun için yapılan işlem cilt traksiyonudur.
(İndirekt traksiyon)
Kırıkların anlık redüksiyonu
Redüksiyon gerektiren bir kırık kapalı yöntemlerle
redükte edilecekse, burada karşılıklı iki kişi kırığa
traksiyon uygular ve bazı kırıklar sadece
traksiyonla yerine getirilebilirler. Bazen
traksiyonla beraber kırığı redükte edecek kişi
değişik manevralar ve manüplasyonlar da
yapabilir. Bu şekilde kapalı redüksiyon başarıya
ulaşmış ise kırığa derhal sirküler alçı uygulanır ve
bu şekilde kırık tedavisine başlanmış olur.
kırıkların kademeli redüksiyonunun
sağlanması
• İskelet traksiyonu (Direkt traksiyon) ile
sağlanır.
(Doksana doksan traksiyon)
Eksternal fiksasyon
• Kırığın proksimal ve distal bölgelerinden kemiğe
dışarıdan uygulanan çivi ,vida veya tellerin
yardımıyla, dışarıda metal cihazlarla bunlar
birbirine bağlanıp, fragmanlara hakim olunması
ve tespit sağlanması yöntemine eksternal
fiksasyon bu işe yarayan cihazlara da eksternal
fiksatör denilmektedir. Kırık yeri açılmadan bu
işlem yapılabildiği için , kırık iyileşmesini
bozmama ve açık cerrahinin
komplikasyonlarından kaçınma avantajları vardır.
Eksternal fiksasyon

• Özellikle açık kırıklarda, enfekte nonunion


ve psödoartrozlarda, pelvis kırıklarında,
uzatma ameliyatlarında endikedir.
Eksternal fiksasyon
İnternal fiksasyon

• Kırık bölgenin ameliyatla açılarak cerrahi


redüksiyonundan (açık redüksiyon) sonra
bu iş için özel yapılmış olan ve vücut
içerisinde kalacak olan madeni tespit
cihazları (İmplant) ile kırık fragmanların
tespitine internal fiksasyon denilir. Açık
redüksiyon + internal fiksasyon için
osteosentez tabiri de kullanılmaktadır
İnternal fiksasyon
kapalı intramedüller çivileme

• Kırık yeri traksiyon , manüplasyon yoluyla


kapalı redükte edildikten sonra kemiğin
medullasına uzak yerden girilerek bir
intramedüller çivi yerleştirilir.
perkütan çivileme

• Kapalı redüksiyon sonrasında dışarıdan


kırık hattını geçecek ve redüksiyonu
koruyacak şekilde Kirschner telleri ile
fiksasyon yapılabilir. Buna da perkütan
çivileme yöntemi denilmektedir.
(Çocuklarda humerus suprakondiler
kırıkları)
Açık redüksiyon ve internal
fiksasyonun avantajları:
• Tam anatomik redüksiyon sağlanır, stabil
fiksasyon sağlanır, kırığın kaynaması için
uygun ortam sağlanır, erken harekete izin
verilerek fonksiyonların kazanılması
kolaylaşır ve uzun süreli immobilizasyonun
sakıncaları görülmez.
Açık redüksiyon ve internal
fiksasyonun dezavantajları:
• Kapalı kırık ameliyatla açık hale getirilmiş
olur ve enfeksiyon gelişebilir. Kırık
iyileşmesinin biyolojik safhaları bozulur ve
kaynama bundan dolayı gecikebilir.
KIRIK KOMPLİKASYONLARI

• Kemik iyileşmesindeki bozukluklar


• Enfeksiyon
• Yumuşak doku yaralanmaları
• Pulmoner komplikasyonlar
• Kanama ile ilgili sorunlar
• GİS komplikasyonları
• Geç komplikasyonlar
Kemik iyileşmesindeki bozukluklar

• kaynama gecikmesi (delayed unıon) ve


kaynamama (nonunıon, psödoartroz):

Kırık iyileşmesinin, kırığın yeri ve tipine göre


ortalamanın gerisinde kalmasına kaynama gecikmesi
(delayed union) denir. Bu süre her kırığa göre
değişmesine rağmen uzun kemikler için ortalama 3
ila 6 ay arasındadır. Kırık oluşumundan itibaren en az
9 ay geçmiş olmasına rağmen klinik ve radyolojik
olarak yeterli iyileşme olmaması ve röntgen
bulgularında en az 3 aylık duraklama kaynamama
veya psödo artroz olarak değerlendirilebilir.
KIRIK KAYNAMASINI ETKİLEYEN
SİSTEMİK FAKTÖRLER:

• Yaş (Küçüldükçe hızlanır )


• Beslenme (Malnütrisyonlarda yavaşlar )
• Steroidler (Negatif etkiler )
• Antikoagülanlar (Negatif etkiler )
• Radyasyon (Negatif etkiler )
• Yanıklar (Negatif etkiler )
• Kafa travması (Kırık iyileşmesi hızlanır )
KIRIK KAYNAMASINI ETKİLEYEN
LOKAL FAKTÖRLER :
• Kırık hattında fazla hareket ( yetersiz
fiksasyon )
• Kırık uçları arası açıklık ( yumuşak doku
interpozisyonu, distraksiyon, malpozisyon,
kemik kaybı )
• Kanlanmanın azalması ( nütrisyonel arterin
yaralanması, periostun aşırı soyulması,
komünit kırıklar )
• Enfeksiyon
HİPERTROFİK NONUNİON
(PSÖDOARTROZ)

• Konservatif tedavİ sonrası çıkan nonunionların


% 90’ı ve cerrahİ tedavi sonrası çıkan
nonunionların küçük bir kısmı hipertrofik
tiptedir. Hipertrofik tip yetersiz immobilizasyon
sonucu ortaya çıkar, kırık uçları canlı ve
reaktiftir. Grafilerde çok miktarda kallus ve
kırık uçlarında skleroz görülebilir. Yeterli
immobilizasyon sağlanınca çok kısa sürede
kaynama gerçekleşir. Greftleme gereksizdir.
ATROFIK NONUNION
(PSÖDOARTROZ)
• Callus yoktur.. Kırık uçları cansızdır.
Tedavide ölü uçların rezeksiyonu, stabil
fiksasyon, kırık hattında kompresyon,
dekortikasyon ve bolca greftleme
gereklidir. Elektrik stimülasyon ve
osteojenik potansiyeli olan maddelerin
enjeksiyonu da denenebilir.
MALUNION

• Kırığın klinik olarak önemli derecede kötü


kaynamasıdır.Malunion ; angulasyon, kısalık,
rotasyon veya kombinasyonları şeklinde
olabilir. En önemli malunion eklemiçi kırıkların
malunionudur. Bu kırıklardaki birkaç
milimetrelik deplasman ile iyileşme yük
dağılımının değişmesine bağlı erken dönemde
kıkırdak harabiyeti ve posttravmatik
osteoartrite yol açar.
AVASKÜLER NEKROZ

• Kemikte belli bir bölgenin


kanlanmasının bozulması sonucu hücre
ölümü ile giden bu komplikasyon,
nonunion, osteoartrit ve kollaps’a
neden olabilir. İntraartiküler kırıklar
sonrası daha sık görülür. Özellikle :
femur baş ve boynu, humerus başı,
skafoid, femur kondilleri ve talus
kırıkları sonrası daha sıktır.
ENFEKSİYON

• Genelde açık kırıkların komplikasyonudur


ve osteomyelite neden olabilir.
DAMAR YARALANMALARI

• Arter yaralanmalarının % 18’i kırık ve


çıkıklar ile ilişkilidir. Damar hasarlarının
% 45’inde komşuluk nedeni ile sinir
yaralanması da mevcuttur. Distal
nabızların alınmaması, soğukluk,
solukluk, kapiller ve venöz doluşun
olmaması damar hasarını gösterir.
SİNİR YARALANMALARI

• Yaralanma ; kırık, transport, redüksiyon


sırasında olabildiği gibi deformitelere
bağlı geç dönemde de çıkabilir.
KOMPARTMAN SENDROMU

• Fasialarla sınırlı ve kas, damar ve sinir


içeren kapalı boşluklarda basınç artışı,
iskemi ve izleyen değişikliklerdir. Basınç
artışı intrakompartmantal arteriyel
dolaşımı yavaşlatarak iskemiye neden
olur. Zamanında tedavi edilmezse
kaslarda nekroz, fibrozis ve
kontraktürler gelişir ( Volkman’ın
iskemik kontraktürü )
POSTTRAVMATİK REFLEKS SEMPATİK
DİSTROFİ (SUDEK ATROFİSİ)

• Kemikte poroz, kaslarda atrofi ve


kontraktür, dokularda ödem ve fibrosis,
cilt bulguları, hiperestezi ve hassasiyet
gelişir. Röntgen bulgusu semptomların
başlangıcından 6 - 8 hafta sonra poroz
ve ekmekiçi manzarası ile çıkar.
POSTTRAVMATİK REFLEKS SEMPATİK
DİSTROFİ (SUDEK ATROFİSİ)

Hastalık 3 devreye ayrılır :


• 1) Erken devre : Cilt ıslak, sıcak, kırmızı ve
şiştir, devamlı yanıcı ağrı mevcuttur.
• 2) Distrofik devre : Cilt kuru, soğuk, soluk, şiş
ve gergindir. Eklem hareket genişliği
azalmaya başlamış ve osteopeni başlamıştır.
• 3) Atrofik devre : Ciltte atrofi, kaslarda atrofi,
fibrosis ve kontraktürler, rom çok azalmış,
şiddetli osteopeni vardır.
• Tedavi : Erken devrede fizik tedavi,
programlı egzersizler, kontrast banyolar,
non-steroid antiinflamatuar’lar ve
psikolojik destek uygulanır.
YAĞ EMBOLİSİ

• Uzun kemik kırıklarından 2 - 3 gün


sonra çıkan koma ile seyreden bir
sendromdur.
HETEROTOPİK OSSİFİKASYON

• Tüm major eklemler çevresinde


oluştuğu bildirilmiştir. Kafa travması (%
15) ve yanıklarda daha sıktır. Kırık
yerin çevre yumuşak dokularında, 3 - 4
hafta sonra inflamasyon ve hassasiyet
başlar. Grafi karakterisiktir.

You might also like