You are on page 1of 27

Kalıtım, Çevre ve

Hormonlar
Yrd. Doç. Dr. Ş. Gonca Zeren
Yıldız Teknik Üniversitesi
Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü
0 212 383 48 17
goncazeren@yahoo.com
www.goncazeren.com
Kalıtım nedir?

• Anne ve babadan çocuklarına doğuştan geçen


her türlü özellik, kalıtımı ifade etmektedir.
• Genetik, kalıtıma bağlı özelliklerin ana-babadan
çocuğa geçişini inceleyen bilimdir.
Kalıtım…

• Bir türün tüm üyeleri, ortak bir kalıtımı paylaşırlar.


• Her insan türe özgü kalıtımın yanı sıra bireysel kalıtım
da taşımaktadır. Bireysel kalıtımda değişkenlik olasılığı
çok yüksektir.
Kromozomlar
• İnsanda kromozom sayısı 23 çifttir.
• Yirmi üçüncü çift, cinsiyeti belirleyen seks kromozomudur.
Seks kromozomları XX ise cinsiyet “kadın”; XY ise
cinsiyet “erkek” olmaktadır.
Zigot

• Annenin yumurtası ile babanın spermi birleşerek tek bir


hücreye dönüşür, buna “zigot (dölüt)” denir.
• Zigot, kalıtımsal özellikleri içeren genetik şifreleri taşır.
Bu resim http://www.yorumla.net/anne-bebek/565199-gebelik-ne-zaman-baslar.html adresinden alınmıştır.
Genler
• Kalıtımı belirleyen genler, biri anadan diğeri babadan olmak üzere çift olarak
çalışırlar; iki gen özdeş ise kalıtımsal sonuç kesindir.
• İki gen özdeş değilse işler karışır; çoğunlukla iki genden biri diğerine baskındır
(dominant); örneğin kahverengi göz maviye göre baskındır.
• Eğer organizmanın bir özelliği (trait), bir çift genden daha çok sayıda gen
tarafından belirleniyorsa buna “polygenic determination” denir; örneğin insan
zekası.
• Daha ayrıntılı bilgi için Prof.Dr. Yunus Emre Evlice tarafından yazılan (Çukurova
Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı) “EVRİM, GENETİK VE DAVRANIŞ”
adlı makaleyi okumanızı öneririm (
http://fikirsel.ipbfree.com/index.php?act=Attach&type=post&id=13014 ).
İkizler

• Tek yumurta ikizleri (monozigot) aynı zigottan geliştikleri için kalıtımsal


yapıları aynıdır.Bunlarda görülen farklar çevresel nedenlerden kaynaklanır.
• Çift yumurta ikizleri (dizigot) ise eşzamanlı oluşan iki ayrı zigottan gelişirler.
Çevreden etkilenmeden ortaya çıkan bazı
özellikler

• Kan grubu
• Göz rengi
• Deri rengi
Peki ya…
• Boy?
• Kilo?
• Kanser?
• Genetik yatkınlık, uygun çevresel
koşullarla buluşunca?
Genotip ve fenotip
• Genotip, ana-babadan kalıtımla gelen tüm özelliklere
verilen addır.
• Fenotip ise, bireyin ortaya çıkan gözlenebilir özelliklerine
verilen addır.
• Bir genotipten birçok fenotip meydana gelebilir (Daha çok bilgi için
Prof. Dr. Nuray Senemoğlu’nun “Gelişim Öğrenme ve Öğretim” adlı kitabına bakabilirsiniz).
Baskın ve çekinik özellikler
• Kahverengi göz,
• A, B ve AB kan grupları,
• Yüksek tansiyon baskın;
• Sarı saç,
• Mavi göz,
• Düz saç ise çekinik özelliklerdendir.
• Çekinik özellikler, ancak her iki ebeveynde de benzer genler
bulunduğunda ortaya çıkarlar.
Kalıtım mı çevre mi?

• Bu soru yıllardır tartışılmakta, kalıtım ve çevrenin


etkilerinin neler olabileceği belirlenmeye çalışılmaktadır.
Kallikak Ailesi
• Goddard,arşivlerden de yararlanarak,Kallikak ailesini kuşaklar boyunca izlemiştir. Goddard‘ın
araştırma yapmak için bu aileyi seçmesinin nedeni, baba Kallikak’ın birlikte olduğu kadınların
nitelikleridir.
• Baba Kallikak, farklı niteliklere sahip iki kadınla kurduğu ilişkiyle, birbirinden çok farklı nitelikler
sahip iki kuşağın oluşmasına yol açmıştı.
• İzlenen ilk kuşak, baba Kallikak’ın akıllı,iyi yetişmiş bir kadınla olan evliliğinden olan toplam 446
torunluk bir kuşaktır. Bu kuşakta çok sayıda doktor,avukat gibi toplumca saygın olarak kabul
edilen mesleklerden kişiler bulunmaktadır. Torunların hemen hepsi toplumda iyi bir yere sahip
görünmektedir.
• Kallikak’ın, toplum içinde pek iyi olmayan ve düşük zekalı bir başka kadınla beraberliğinden olan
480 torunlu ikinci kuşakta ise; tam tersi bir görünüm ile karşılaşılmaktaydı. İkinci kuşağın eğitim
düzeyi de birinci kuşağa oranla çok düşüktü.
• Goddard, iki kuşak arasındaki bu dramatik farklılığı tümüyle kalıtımın etkisine bağlamaktadır. İyi
anneden gelen çocukların olumlu, kötü anneden gelen çocukların olumsuz özelliklere sahip
olduğunu öne sürerek; araştırmasını kalıtımlın gelişimdeki önemli rolünü ortaya koyan güçlü bir
kanıt olarak göstermektedir (Erden ve Akman, 2007).
Çevre
• Doğum öncesi,
• Doğum sırası,
• Doğum sonrası faktörler…
Hormonlar

• Salgılarını doğrudan kana akıtan bezlere “iç salgı


bezleri” adı verilir (Bu bölüm hazırlanırken Prof. Dr. Nuray Senemoğlu’nun
“Gelişim Öğrenme ve Öğretim” adlı kitabından yararlanılmıştır).
Bu resim www.canlibilimi.com/images/hormonlar.jpg adresinden alınmıştır. Bu adreste hormonlar
kısmını incelerseniz, konu hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Hipofiz

http://cemkara.wordpress.com/2007/07/18/beynimdeki-tumor/hipofiz-
adenomu/

• Tüm salgı bezlerinin çalışmasını düzenler,


• Fazla salgılanması devliğe,orantısız büyümeye, az
salgılanması ise cüceliğe neden olur.
• Vücudun düzenli çalışması ve büyümesinde önemli rol
oynar.
Troid

• Salgıladığı hormon troksindir. Troksin kemiklerin, kasların


büyümesine, sinir sisteminin ve kan dolaşımının çalışmasını
etkiler.
• Hipofiz ve cinsiyet bezleri ile birlikte, cinsel organların çalışmasını
etkiler.
• Troksinin fazlalığı vücudun etkinliğini arttırır, eksikliği azaltır.

http://www.tiroidonline.org/tiroid1.htm
Paratroid
• Troid bezine bitişik dört küçük bezden oluşur.
• Vücudun kalsiyum ve fosfor dengesini sağlar.
• Kemik gelişimi, sinir sistemi, kasların çalışması, kalp atışları ve
kanın pıhtılaşması üzerinde etkilidir.
• Az çalışması kas ağrıları ve kemiklerde bozulmaya, fazla çalışması
ise sinirlerin körelmesine neden olur.

http://www.tiroidonline.org/ameliyat1.htm
Pankreas
• Kandaki şeker miktarını ayarlar.
• Gelişimi etkiler.
• Yandaki resim, www.saglikpark.com adresinden
alınmıştır.

http://www.saglikpark.com/haber/diyabet_giris.htm
Şeker
• Diyabet, insanlarda bilinen en eski hastalıklardan biridir. Tam adı   -diabetes mellitus- Yunanca sifon ve şeker
sözcüklerinden gelir ve denetim altına alınmamış diyabetin en açık belirtisini tanımlar: şeker (glukoz) içerdiği için
tatlı olan, çok miktarda idrar yapma. Belirtileri tanımlayan antik Pers, Hint ve Mısır metinleri var, ancak diyabetin
tam olarak anlaşılması son yüzyılda mümkün oldu.
• On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında iki Alman doktor pankreas ın -midenin arkasında yer alan büyük bir salgı
bezi- kan şekerinin yükselmesini önleyen bir madde üretmesi gerektiğini ortaya koydu. 1921’de Kanadalı iki bilim
adamı, insülin adını verdikleri bu gizemli maddenin pankreas taki Langerhans adacıkları diye adlandırılan küçük
bir hücre grubu tarafından üretildiğini keşfetti.
• 1922’den sonra diyabet tedavisinde insülin in kullanıma sunulması, diyabetlilerin geleceğe ilişkin beklentilerini
baştan sona değiştiren ve bu acı verici ve güçten düşürücü hastalık sonucunda ölebilecek birçok genç insanın
yaşamını kurtaran tıbbi bir mucize olarak kabul edildi. Yaklaşık 30 yıl sonra diyabet tiplerinden birinin de kan
şekerini düşüren haplarla tedavi edilebileceği anlaşıldı. Bu yeni gelişme doktorların iki tip diyabet arasında ayrım
yapmalarına yol açtı.
• Tip 1 ( insülin e bağımlı diabetes mellitus): Genellikle daha genç kişilerde başlar ve iyi durumda kalmak için bu
hastaların devamlı insülin iğnesi yapması gerekir.
• Tip 2 ( insülin e bağımlı olmayan diabetes mellitus): Yaşla bağlantılı ya da olgunluk çağında başlayan diyabet
adıyla da anılan bu tip, orta yaşlarda ve yaşlılıkta daha sık görülür ve haplarla ya da tek başına diyetle tedavi
edilebilir. (Bu bilgi www.saglikpark.com adresinde elde edilmiştir. Daha ayrıntılı bilgi edinmek için bu adresi ziyaret
etmenizi öneririm.)
www.bilimvesaglik.com/files/adrenal.jpg
Böbrek üstü bezleri
• Her iki böbreğin üstünde yar almaktadır.
• Büyümeye ve cinsiyete etki eder.
• Duygusal gelişimle ilgilidir.
• Adrenalin ve noradrenalin hormonlarını üretir. Bu hormonlar,
kavga veya kaçış durumları için gereken ani bedensel tepkileri
oluşturur ve desteklerler. Adrenalin korku, heyecan, öfke anında
salınır. Kan basıncını yükseltir, kalp atışlarını hızlandırır,
damarları daraltır, göz bebeklerini büyütür, kılları dikleştirir.(Bu kısım
hazırlanırken, www.bilimvesaglik.com adresindeki bilgilerden yararlanılmıştır. Bu adresi ziyaret etmenizi öneririm.)
Cinsiyet Salgı Bezleri
• Cinsel gelişimi sağlar,
• Cinsel yaşamı sürdürmeye etki eder.
• Üreme sistemi hormonlarını kadınlarda ovaryum
(yumurtalık), erkeklerde ise testisler üretirler.
• Eşey bezleri ergenlik çağına girildikten sonra hipofiz
bezinin etkisiyle faaliyet gösterir.
Testesteron
• Testislerde erkeklik hormonları olan androjenler üretilir.
• Bunlardan testosteron hormonu fonksiyonel sperm yapımını ve
olgunlaşmasını,
• İkincil cinsiyet özelliklerinin (sakal ve bıyık çıkması,kılların
büyümesi,sesin kalınlaşması,kemiklerin gelişmesi erkek tipi kaslı bir
vücut yapısının oluşması) ortaya çıkmasını sağlar.

http://www.cnnturk.com/2008/yasam/diger/11/13/dog
um.yapan.erkek.yine.hamile/500503.0/index.html
Yumurtalık
• Yumurtalık dişilerde bulunan bir çift bezdir.
• Ergenlik dönemine ulaşıldığında bu bezden östrojen ve progesteron
hormonları salgılanır .
• Östrojen dişilikle ilgili ikincil cinsiyet özelliklerini (dişilere özgü ince
ses gelişimi,üreme organlarını gelişimi,dişiye ait vücut yapısının
oluşması) sağlar.
• Progesteron hormonu ise gebeliğe hazırlanmada önemli rol oynar.
Embriyonun gelişmesi için rahmi hazırlar ve meme bezlerinin
gelişmesinde önemli bir yere sahiptir.

http://www.halkdoktoru.com/index.php/kadin-hastaliklari/rahim-hastaliklari

You might also like