You are on page 1of 11

SOSYAL PEDİATRİ VE ADÖLESAN

ÇOCUK İSTİSMARI
İstismar: Fiilin yapılması
İhmal: Kusur eylemi
Çocuk İstismarının Tipleri
• Fiziksel istismar
• Cinsel istismar
• Duygusal istismar ve ihmal
• Bilerek zarar verme
1- Fiziksel İstismar
• En yaygın olanıdır.
• 5 yaşın altında daha sıktır.
• Bilerek yapılan yaralama sonucu oluşan doku hasarları vardır.
Öykü
• Travma dışında inandırıcı bir öykü yoktur. (Ancak cinsel istismarda doku hasarı tanı koydurucu temel
öğe değildir. Cinsel istismarda beden travması olmayabilir.)
• Değişen öykü, yaralanmayla uyumsuz bir öykü, daha önceki istismar öyküsü ve kardeşlerde istismar
öyküsü mutlaka fiziksel istismarı düşündürmelidir.
Fizik muayene
• Morarmalar en yaygın belirtisidir.
✓ Morluk varlığı durumunda altta yatan kanama diyatezini mutlaka ekarte etmek gerekir.
✓ Henüz yürüyemeyen bir bebekteki morluklar, yumuşak ve korunmasız bölgelerdeki (kalçalar, yanaklar,
çene altı, cinsel organlar) morluklar, bir nesnenin şeklini alan (kemer izi, el izi) ya da bileklerin
bağlandığını gösteren desenli morluk ya da yanıklar ve farklı zamanlara ait olduğu gözüken morluklar
fiziksel istismar düşündürür.
✓ Çoklu morluklarla birlikte bir ya da iki karşılıklı yay şekli ısırık düşündürmelidir.
✓ Ulnar kenarlardaki morluklar genellikle bir savunma belirtisidir.
• Yanıklar, istismarın yanı sıra yetersiz gözetim sonucu da oluşabilir.
✓ Haşlanma yanıkları daldırma ya da sıçratmadan kaynaklanabilir.
✓ Çorap ya da eldiven şeklinde dağılımları olabilir.
✓ Kalça ve perinedeki simetrik yanıklar istismar lehinedir.
• Yüksek oranda istismar düşündüren iskelet bulguları
✓ Metafiz lezyonları, arka kaburga kırıkları, skapula kırıkları, sternum kırıkları, spina kırıkları.
✓ Uzun kemiklerin diafiz kırıkları, basit kafatası kırıkları ve klavikula kırıkları ise istismar için düşük
özgünlüktedir.
• Kafa travmaları en fazla oranda mortalite ve morbiditeye neden olan istismara bağlı kafa
travmalarıdır.
✓ Subdural hematomlar, retinal hemorajiler ve yaygın aksonal hasar, özellikle de birlikte
gerçekleştiklerinde güçlü bir şekilde istismara bağlı kafa travmasını düşündürmektedir.
✓ Retinal hemorajiler istismara bağlı kafa travmasının önemli bir belirtisidir. (Sarsılmış bebek)
✓ Kafa tabanı kırığı bulguları: periorbital ödem, Battle belirtisi, hemotimpanium, otore, rinore
✓ Cilt altı hematom, hassasiyet, çökme kırığı bulgusu
✓ Fontaneli açık çocuklarda fontanelde bombelik, açılma, kanama bulguları
• Abdominal travma: Darbe ya da tekme ile omurgaya doğru sıkışma nedeniyle solid organlarda
(karaciğer, dalak, böbrek) hematomlara, içi boş organlarda hematom ve yırtılmaya neden olabilir.

2- Cinsel İstismar
• Cinsel tacizciler en sık çocukların aile üyeleri veya akraba olmayan tanıdık kişilerdir.
• Çocuğun yabancı biri tarafından cinsel tacize uğraması düşük olasılıklı bir durumdur.

285
• Tacizcilerin %97’si erkektir.
• Cinsel istismar üvey babalarda öz babalardan 5 kat daha fazladır.
• Ebeveynleri tarafından sevilmeyen ve istenmeyen çocuklar, daha önce tacize uğrayan çocuklar,
Ebeveynleri boşanmış çocuklar, ilaç bağımlılarının çocukları ve özürlü çocuklar cinsel tacize daha çok
uğrayan çocuklardır.
• Cinsel tacizde şiddet sık görülmemektedir.
• Vulva zedelenmesi / vajinal yırtıklar, akut ya da kronik anal zedelenme, cinsel olarak bulaşan
hastalıkların bulunması ve ergenlik çağında hamile kalma gibi durumlar cinsel istismar düşündürür.
• Anoreksiya nervosa, bulimia, intihar girişimi, okuldan kaçma ya da antisosyal davranış bozukluğu gibi
sorunlar cinsel istismardan sonra görülebilir.

3- Bilerek Zarar Verme (Munchausen by Proxy Sendromu)


• Tipik olarak anneler sorumludur.
• Çocukta gerçekte olmayan bir hastalığın, genellikle anne tarafından çocuğu üzerinde yaratılması
durumudur.
• Anne sağlık çalışanı olabilir. Genelde bakım verenin kendisinde de açıklanamayan hastalık öyküleri
bulunur.
• Kanama, apne ve konvulziyon en sık başvuru nedenleridir
• Havasız bırakarak boğma, yapay olarak oluşturulmuş hematüri ve kasıtlı zehirlenme genellikle
uygulanan zarar verme tipleridir.

4- Duygusal İstismar ve İhmal


• Gelişimi evrelerinin önemli gelişmelerini gösteremeyen ya da nörolojik geriliği bulunan çocuklarda
duygusal istismara ve ihmal düşünülmelidir.
• İstismara uğramış çocuklarda konuşma gecikmesi yaygın görülür. (Ancak ilk olarak organik nedenleri
ekarte etmek gerekir.)
• Kirli, kıyafeti özensiz, dağınık saçlı bir çocuk, hekimi çocuğun ihmal edildiği konusunda uyarmalıdır.
Çocuklarını getiren aileler, tanınmamak için farklı bir soyadı kullanabilirler. Önceki kayıtlar mutlaka
incelenmelidir, böylece bilerek zarar verme saptanabilir.

1.Aşağıdakilerden hangisi çocuk istismarında öncelikle düşünülmesi gereken durumlardan biri değildir?
A) Eldiven-çorap tarzında ekstremite yanıkları olan 1 yaşındaki çocuk
B) Yataktan düşme öyküsü verilen ve yaygın subdural ve retinal kanamaları olan 4 aylık bebek
C) Bacak ön yüzünde çok sayıda ekimozu olan 3 yaşındaki çocuk
D) Kolunda 3 adet sigara yanığı görülen çocuk
E) Kolunda 3 cm çapında ısırık izi olan çocuk

2.Çocuk istismarında en sık ölüm nedeni aşağıdakilerden hangisidir?


A) Kafa travması
B) Kırıklar
C) Karın içi organ yaralanması
D) Yanıklar
E) Cinsel istismar

3. Aşağıdaki durumların hangisinde çocuk istismarı şüphesi en düşüktür?


A) Retinal kanaması olan 6 aylık bebek
B) Balkondan düşme öyküsü ile getirilen 9 aylık bebek
C) Her iki ayak tabanında yanık olan 15 aylık bebek
D) Femur kırığı olan 2.5 yaşındaki çocuk
E) El sırtı ve kulağında ekimoz olan 3 yaşındaki çocuk

286
4. Çocukların cinsel istismarı ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Tacizciler sıklıkla çocuğun tanımadığı kişilerdir.
B) Özürlü çocuklar tacize daha az uğrarlar.
C) Tacizciler sıklıkla çocuğa şiddette uygularlar.
D) Tacize uğrayan çocuklar sıklıkla özgüveni düşük çocuklardır.
E) Ebeveynleri boşanmış çocuklar daha az tacize uğrarlar.

OTİZM
• Atipik sosyal etkileşim, iletişimde bozulma ve sapma, ilgi alanlarının kısıtlı olması ve 3 yaşından önce
başlangıç otizmin temel özellikleridir. (Göz teması kurmama, çağırıldığında bakmama, gülümsememe
vb.)
• Tanı klinik muayene ile konur.
• Otizm için önerilen tarama zamanları 18 ve 24. aylardır.
• Otistik davranışların görüldüğü ve otizm spektrum bozukluğu ile ayırıcı tanıda düşünülmesi gereken
hastalıklar:
✓ Frajil-X, Prader-Willi, Smith-Lemli-Opitz, Rett, Sotos, Angelmann, Tuberoskleroz, Nörofibromatozis,
Duchenne, tedavi edilmemiş fenilketonüri, konjenital kızamıkçık, fetal alkol sendromu
✓ Akondroplazide otizm bulguları görülmez.

5. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde otizm spektrum bozukluklarında görülen davranış bozukluklarının görülmesi en az
olasıdır?
A) Frajil-X sendromu
B) Smith – Lemli Opitz sendromu
C) Nörofibromatozis
D) Akondroplazi
E) Fenilketonüri

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU (DEHB) AYIRICI TANISI


Psikososyal faktörler:
• Fiziksel veya cinsel istismar
• Ebeveynlerin uygunsuz tutumları
• Ebeveynlerin psikopatolojisi
• Okul koşullarının kötü olması
DEHB ile ilişkili durumlar
• Frajil X sendromu
• Fetal alkol sendromu
• Yaygın gelişimsel bozukluklar
1. Otistik Bozukluk
2. Asperger Bozukluğu
3. Çocukluğun Dezintegratif BozukluğU
4. Rett Bozukluğu
5. Başka türlü adlandırılmayan yaygın gelişimsel bozukluk)
• Obsesif kompülsif hastalık
• Gilles de la Tourette sendromu
• Bağlanma bozukluğu
Medikal ve nörolojik durumlar
• Tiroid hastalıkları (Jeneralize trioid hormon direnci dahil)
• Ağır metal zehirlenmesi (kurşun dahil
• Birçok kronik hastalık
• İlaçların yan etkisi

287
• Madde istismarının bulguları (Büyük çocuk ve adolesanda)
• Duyusal sorunlar (görme ve işitme)
• İşitsel ve görsel processing hastalıkları
• Nörodejeneratif hastalıklar (özellikle lökodistrofiler)
• Posttravmatik beyin hasarı
• Postensefalitik durumlar
• Kronik hastalıklarda kullanılan ilaçlar (astım ve allerji, diabet, hematolojik hastalıklar, çocukluk çağı
maligniteleri, epilepsi, başağrısı-migren, vb.)
• Uyku-apne sendromu
• Depresyon, anksiyete bozukluğu

6. Aşırı hareketlilik ve dikkat eksikliği şikayetleriyle getirilen 6 yaşındaki bir erkek çocukta aşağıdakilerden hangisi en az
düşünülmelidir?
A) Obsesif kompülsif hastalık
B) Nörodejeneratif hastalıklar
C) Williams sendromu
D) Tourette sendromu
E) Obstruktif uyku apnesi

Evlat edinilmiş çocukta önerilen tarama testleri


• Enfeksiyon taraması
✓ HBV, HCV, HIV ELISA (bebek 6 aydan küçükse PCR)
✓ Mantoux testi
✓ Sfiliz (RPR)
✓ Gaita kültürü (parazit, giardia antijeni)
✓ Aşılara antikor yanıtı
• Diğer
✓ Tan kan sayımı
✓ Kurşun düzeyi
✓ İdrar analizi
✓ T4, TSH, AST, ALT, Bilirubin, ALP
✓ Görme, işitme, gelişimsel testler
• Klinik ve yaşa göre
✓ H.pylori antikoru veya üre nefes testi
✓ Gaita kültürü (bakteriyel patojenler için)
✓ G-6PD enzimi düzeyi
✓ Hb elektroforezi (yenidoğan)

7. Evlat edinilmiş, fizik muayenesi normal olan 6 aylık bir bebekte aşağıdaki testlerden hangisinin yapılmasına gerek
yoktur?
A) Hepatit B taraması
B) PPD testi
C) Hepatit C taraması
D) Boğaz kültürü
E) HIV testi

8. Aşağıdaki durumların hangisinde çocuğun kreşe ya da okula gitmesine izin verilmez?


A) Hepatit A sarılık başlangıcından itibaren üçüncü haftanın sonunda
B) Kabakulakta parotis bezi şiştikten üç gün sonra
C) A grubu beta hemolitik streptokok tonsillofarenjitinde tedavi tamamlandıktan ve kültür negatif olduktan sonra
D) Skabies tedavisi biter bitmez
E) Kızamık enfeksiyonu başlangıcından üç hafta sonra

288
9. Aşağıdaki durumlardan hangisi çocuğun kreşe gitmesi için engel değildir?
A) Pürülan konjunktivit
B) İmpetigo
C) Skabies
D) Saç biti
E) Molluscum contagiosum

Enfeksiyon hastalıklarında çocuğun kreşten uzaklaştırılması gereken durumlar ve süre


Hastalık Yönetme
Ateş (oral 38, rektal 38.9, aksiller 37.8 derecenin üstü) ve
Hekim değerlendirip diğer çocuklara bulaştırma riski
diğer semptom ve bulgular (boğaz ağrısı, döküntü, kusma,
olmadığını söyleyinceye kadar
ishal gibi)
Akut ve önemli değişiklikler (Letarji/yamtsızlık,
Hekim değerlendirip diğer çocuklara bulaştırma riski
açıklanamayan irritabilite veya persistan ağlama, nefes
olmadığını söyleyinceye kadar
darlığı veya hızla yayılan döküntü)
Beze yapan bebeklerde bezden taşmıyorsa, büyük
Diyare
çocuklarda ise kontinans varsa kreşe devam edebilir
Kanlı, mukuslu dışkılama Diyet değişikliği, ilaçlar ile açıklanamıyorsa
Son 24 saatte 2 kez kusma (kusma nonenfeksiyöz ise ve
Kusma
çocuğun hidrasyonu ise kreşe devam edebilir)
2 saatten uzun süren veya intermittan olup diğer
Karın ağrısı
semptomlarla beraber olan
Ağız yarası ve ağızdan salya akması Hekim, enfeksiyöz olmadığını söyleyinceye kadar
Ateş ile veya davranış değişikliği ile beraber döküntü Hekim, enfeksiyöz olmadığını söyleyinceye kadar
Hepatit A virüs (HAV) enfeksiyonu Hastalık veya sanlık başladıktan sonra 1 hafta
İmpetigo Tedavi başlandıktan sonra 24 saat
Kızamık Döküntüden sonra 4 gün
Kabakulak Parotitten sonra 5 gün
Pediculosis capitis Tedavi bittikten sonra
Boğmaca (Pertusis) Antibiyoterapiden sonra 5 gün
Kızamıkçık (Rubella) Döküntüden sonra 6 gün
Diyare iyileşene kadar (tekrar kreşe dönmesi için 3
Tifoid ateş
kültürün negatif olması gerekir)
Diyare iyileşene kadar (tifoid salmonelloz dışındakilere
Salmonella enteriti
dışkı kültürü konfirmayonu gerekmez)
Uyuz (Scabies) Tedavi edilene kadar
Shiga toxin-üreten Escherichia coli (STEC), E. coli 0157:H7, Diyare iyileşene kadar (tekrar kreşe dönmesi için 2
veya Shiçella enfeksiyonu kültürün negatif olması gerekir)
Staphylococcus aureus cilt enfeksiyonları Lezyonlar drene oluyorsa kreşten uzaklaştır
Streptokok farenjiti Antibiyoterapiden sonra 24 saat
Hekim uygun tedaviyi başlayıp bulaştırıcılığın
Aktif tüberküloz
kaybolduğunu söyleyene kadar
Lezyonlar krutlanıncaya kadar (genellikle döküntüden
Varicella
sonra 6 gün)
Pürülan konjunktivit Tedavi başlanıncaya kadar

Kreşten Uzaklaştırma Gerektirmeyen Durumlar


• Soğuk algınlığı
• Enfeksiyöz olmayan veya ateş ile beraber olmayan öksürük
• Sulu, sarı-beyaz akıntı ile olan göz sulanması (ateş,göz ağrısı, föz kapağında kızarıklık olmayacak)
• Semptomu olmayan bir çocukta idrar veya dışkıda bakteri saptanması
• Kırmızı göz
• Altı aydan büyük bebeklerde sistemik semptom olmaksızın sadece ateş

289
• Ateş veya sistemik belirti olmayan döküntü
• Bit veya sirke
• Tinea kapitis
• Molluscum contagiosum
• 5.hastalık
• Enfeksiyon bulgusu olmayan MRSA
• CMV enfeksiyonu
• Pamukçuk
• Kronik Hepatit B enfeksiyonu
• HIV enfeksiyonu

10. Adolesan çağındaki kızlarda, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara aşağıdaki mikroorganizmalardan hangisi en sık yol
açar?
A) Chlamydia trachomatis
B) Trichomonas vaginalis
C) Neisseria gonorrhoeae
D) Herpes simpleks virusu
E) Human papillomavirus

• HPV, cinsel yola en sık bulaşan en sık enfeksiyondur.


• Cinsel aktif kadınların %70’i HPV’yi cinsel yoldan kazanır. Ergenlik öncesi nadirdir.

11. Cinsel aktif adölesanda epididimite en fazla neden olan mikroorganizma aşağıdakilerden hangisidir?
A) Haemophllus influenzae
B) Chlamydia trachomatis
C) Staphylococcus aureus
D) Streptococcus pneumonlae
E) Trichomonas vaginalis

• Adolesan erkeklerde epididim inflamasyonu en çok cinsel yolla bulaşan hastalıklarda görülür.
• En sık etkenler C.trachomatis ve N. Gonore’dir.
• Anal birleşme olan erkeklerde E. Coli de sık görülür.
• Tek taraflı skrotal şişlik ve hassasiyet, hidrosel ve palpe edilen epididim şişliği ve üretral akıntı tipik
semptomlarıdır. Akut testis ağrısı ile gelenlerde testis torsiyonu da ayırıcı tanıda düşünülmelidir.
• Tanıda fizik muayene, üretral akıntıdan gram boyama, idrar lökosit esteraz veya idrar mikroskobisi ile
üretral inflamasyonun gösterilmesi önemlidir.

12. Adolesanda aşağıdakilerden hangisi ağrılı skrotal kitleye neden olur?


A) Spermatosel
B) Varikosel
C) Skrotal ödem
D) Testis rüptürü
E) Hidrosel

• Testis rüptürü testislerin çocuklarda küçük olmasından dolayı nadir görülse de çok ağrılı bir tablodur.
• Varikosel, spermatosel ve hidrosel genellikle ağrısızdır.

13. Ergenlik dönemindeki nörokognitif gelişimle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Beyinde gri cevherde artış olur.
B) Beyinde beyaz cevherde artış olur.
C) Miyelinizasyon artar.
D) Posterior korteks erken dönemde olgunlaşır.
E) Yönetsel işlevleri de kontrol eden prefrontal korteks geç dönemde olgunlaşır.

290
Ergenlik dönemindeki maturasyonun karakteristik özellikleri
• Gri cevherde azalma
• Beyaz cevherde artış
• Miyelinizasyon artışı
• Bu değişiklikler ilk olarak posterior kortekste görülür.
• Frontal korteks en geç olgunlaşan beyin bölgesidir.

14. Aşağıdakilerden hangisi adolesanlarda biyolojik matürasyonla bağlantılı değildir?


A) Takvim yaşı
B) Boy yaşı
C) Kemik yaşı
D) Üreme organlarının gelişimi
E) Kardiyovasküler sistem gelişimi

Biyolojik maturasyonla ilişkili olanlar

• Kemik yaşının ilerlemesi


• Boy yaşının ilerlemesi,
• Üreme organlarının gelişimi
• Sistem gelişimleri
Takvim yaşının ilerlemesi biyolojik gelişimden bağımsız olarak herkes için aynı hızda olacaktır.

15. Erkek ergende aşağıdaki cinsel olgunlaşma evrelerinin hangisinde testislerdeki büyümeye skrotal rengin koyulaşması
da eşlik eder?
A) Yalnız Evre 5
B) Evre 2 ve 5
C) Evre 3 ve 4
D) Evre 3 ve 5
E) Evre 4 ve 5

• Erkeklerde pubertenin ilk bulgusu testis volümlerinde artış ve skrotumda incelmedir.


• Evre 3’te testis volümleri daha belirgin hale gelmiş, pubik kıllar koyu ve kıvrımlıdır.
• Evre 4’te testis volümleri daha da belirgindir, pubik kıllanma erişkindekine benzer ancak bacak iç
yüzlerine yayılmamıştır. Bu dönemde skrotum koyulaşır.
• Evre 5 erişkin görünümüdür.

16. On dört yaşındaki erkek çocukta Jinekomasti aşağıdaki durumların hangisinde pubertal olarak değerlendirilir?
A) Testis hacimlerinin Tanner 2 ile uyumlu olması
B) Testis hacimlerinin üçer mL olması
C) Testis hacimlerinin Tanner 3-4 ile uyumlu olması
D) Jinekomastinin spontan gerilememesi
E) Memede sürekli ağrı ve galaktore varlığı

Pubertal Jinekomasti
• Östrojen ve androjen arasındaki dengenin östrojen lehine olmasından dolayı görülür.
• Tanner Evre III-IV döneminde sık gözlenir.
• Ayrıca yenidoğan bebeklerde de çok sık gözlenir.
• Kilolu hastalardaki psödojinekomasti ayrımında fibroglandüler dokunun palpe edilmesi önemlidir.
• Spontan gerileme beklenir, sürekli ağrı beklenmez.
• Beraberinde galaktore olması prolaktinoma düşündürür.

291
17. Kız adolesanlarda en sık görülen meme kitlesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Meme teratomu
B) Fibroadenorn
C) Intraduktal papilloma
D) Meme karsinomu
E) Meme apsesi

• Adolesan kızlarda en sık görülen meme kitlesi benign fibroadenomdur.


• Kolayca hareket edebilen mobil kitlelerdir.
• Makroskobik görünümleri genelde tanı koydurucudur.

18. Aşağıdakilerden hangisi primer dismenore nedenlerinden biridir?


A) Endometrit
B) Ektopik gebelik
C) Servikal stenoz
D) Ovulatuvar menstrüal siklus
E) Rahim içi araç varlığı

Primer dismenore
• Dismenorenin en sık görülen formudur.
• Ağrılı mensturasyonlara eşlik eden herhangi bir pelvik patoloji yoktur.
• Menarştan 1 - 2 yıl sonra, ovulatuar sikluslar geliştikten sonra ortaya çıkar.
• Artmış endometrial prostaglandin üretimi en önemli nedendir. (endometriumda PGF2α salınımı artar)
• Bu olgularda uterin tonus ve kontraksiyon şiddeti daha fazladır. Ayrıca vazopressin konsantrasyonu da
daha yüksektir.
• Ağrı mensturasyondan birkaç saat önce veya mensturasyonla birlikte başlar ve 48 - 72 saat sürer.
• Tabloya bulantı, kusma ve diyare eşlik edebilir.
• Tedavide NSAID (mefenamik asid, naproksen) ve KOK kullanılır. Kadınların % 80’i NSAID tedavisine, %
90’ı KOK tedavisine yanıt verir. Bu tedavileri 4 - 6 siklus boyunca kullanan kadında herhangi bir sonuç
alınamazsa diagnostik laparoskopi yapılmalıdır.

19. Premenstrüal gerginlikte semptomlar menstrüasyonun hangi fazında görülür?


A) Foliküler faz
B) Ovulasyon fazı
C) Luteal faz
D) Sekretuar faz
E) Menstrüel faz

• Premenstruel sendromun diğer adı geç luteal faz sendromudur.


• Premenstruel gerginlikte semptomlar luteal fazda görülür ve menstruasyon ile ortadan kaybolurlar.

20. Primer dismenore ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?


A) Dismenorenin nadir görülen formudur.
B) Prostaglandin F2 ve E2’nin etkisi ile olur.
C) Miyometriyal kontraksiyonlar ve lokal vazokonstrüksiyon ağrı nedenidir.
D) Bulantı, kusma ve ishal ağrıya eşlik edebilir.
E) Oral kontraseptiflerden yarar görülür.

• Primer dismenore adolesanda sık görülen dismenore tipidir.


• Sekonder dismenore: Genellikle ileri yaşlarda, altta yatan başka bir pelvik patolojiye bağlı olarak ortaya
çıkar. Anovulatuar siklus sonrası gelişebilir. En sık nedeni endometroyozistir.

292
21. Disfonksiyonel uterus kanamasına en fazla neden olan koagülopati aşağıdakilerden hangisidir?
A) Faktör VIII düşüklüğü
B) Faktör IX düşüklüğü
C) Trombositopeni
D) von Willebrand hastalığı
E) Aplastik anemi

22. Aşağıdakilerden hangisi kızların atletik triadında yer almaz?


A) Amenore
B) Polimenore
C) Yeme bozukluğu
D) Osteopeni
E) Osteoporoz

Fiziksel aktivite, özellikle de kalori kısıtlaması ile birlikte olduğunda genç kızlarda üreme fonksiyonunu ve kemik
mineral yoğunluğunu olumsuz etkileyebilir.

Kızların atletik triadı


1. Yeme bozuklukları
2. Amenore
3. Osteoporoz

23. Polikistik over sendromu ile ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Pubertede ortaya çıkar.
B) Saç kaybına neden olabilir.
C) Akne görülebilir.
D) Obezite ile birlikte olabilir.
E) Aile öyküsü yoktur.

24. Polikistik over sendromu ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Obezite ve hirşutizm gelişir.
B) Sekonder amenore görülebilir.
C) İnsülin rezistansı ve tip 2 diyabete yatkınlık vardır.
D) İnfertiliteye neden olmaz.
E) Kardiyovasküler komplikasyonlara yol açar.

• Polikistik over sendromunda: obesite, hirşutizm ve sekonder amenore karakteristiktir.


• En önemli şikayetler hirşutizm ve menstrual düzenliksizdir. (Erkek tipi kıllanma)
• Obezite-Hiperandrojenizm ile insulin rezistansı arasında yakın bir ilişki vardır.
• Kardiyovasküler komplikasyonlara da yol açar.
• Genellikle başlangıç pubertededir.
• Aile öyküsünde polikistik over sendromu, infertilite, diabetes, hirsutismus sıktır.

25. Aşağıdakilerden hangisi polikistik over sendromunun tanı kriterlerinden biri değildir?
A) Hirşutizm
B) Biyokimyasal hiperandrojenizm
C) Anovulasyon
D) Oligoanovulasyon
E) Obezite
F)

Polikistik over sendromu tipik triad


1. Oligo-anovulasyon,
2. Klinik-biyokimyasal hiperandrojenizm,
3. USG’de polikistik morfoloji (bir overde ≥ 12 folikül ve/veya over volümü ≥ 10 cc)

293
Polikistik Over Sendromu Tanı Kriterleri
National Institutes of Health kriterleri: oligo—anovulasyon + klinik veya biyokimyasal hiperandrojenizm
Rotterdam kriterleri: Aşağıdakilerden iki tanesi:
1. Oligo-anovulasyon,
2. Klinik-biyokimyasal hiperandrojenizm,
3. USG’de polikistik morfoloji (bir overde ≥ 12 folikül ve/veya over volümü ≥ 10 cc)
Androgen Excess Society kriterleri: Klinik veya biyokimyasal hiperandrojenizm ile beraber polikistik overler veya
oligo-anovulasyon

26. Anoreksiya nervozada aşağıdakilerin hangisinde azalma beklenmez?


A) Kortizol düzeyinde
B) Kalp hızında
C) Kemik dansitesinde
D) Lökosit sayısında
E) Kan basıncında

27. Aşağıdakilerden hangisi yeme bozukluğunun komplikasyonlarından biri değildir?


A) Amenore
B) Hasta ötiroid sendromu
C) Düşük kan kortizol düzeyi
D) Yüksek kan kolesterol düzeyi
E) Düşük kan testosteron düzeyi

Yeme Bozukluklarında Laboratuvar


• Bu hastalardaki laboratuvar anomalileri malnütrisyon, kilo kontrolünü sağlamak için uygulanan yöntemler
veya medikal komplikasyonlara bağlıdır.
• Lökopeni, normal hemobin düzeyi, hipokalemik hlpokloremik metabolik alkaloz (kusmaya bağlı), karaciğer
enzimleri, kolesterol ve kortizol düzeyinde hafif artış, kan şekeri ve gonadotropinlerde düşüş, ve genellikle
normal total protein, albumin, ve renal fonksiyonlar gözlenir.
• EKG’de genellikle düşük voltaj ve nonspesifik ST-T değişiklikleri gözlenir.

Yeme Bozukluklarında Komplikasyonlar


Kalp
• Bradikardi ve hipotansiyon
• Doku hipoperfüzyonu
• Ortostatik nabız değişiklikleri
• Uzun QT sendromu
• Ventriküler disritrniler
• Miyokardiyal kontraktilitede azalma
• Ciddi kilo kaybı olan hastalarda özellikle karbonhidrattan zengin besleme ile refeeding sendromu
(serum fosfor, magnezyum ve potasyumda hızlı düşüş) akut gelişen kalp yetmezliği ve nörolojik
bulgular ile karakterizedir.
• Bu hastalarda en sık ölüm sebebi suisid, ikinci sık neden ise taşiaritmilerdir.
Beyin
• Hipotalamik disfonksiyon
• Endokrin fonksiyonlarda bozulma
• En sık anatomik bozukluk ventriküler ve sulkal volümlerde artış
• Persistan gri cevher defisiti
• Medial temporal lob kan akımında artış
• Dopamin-serotonin yolaklarında defekt

294
Gonad
• Amenore
Kemik
• Osteopeni
• Osteoporoz

28. Blumia nervoza ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?


A) Kusma, laksatif ve diüretik kullanımı gibi davranışlarla kilo almamaya çalışmak tipiktir.
B) Kişi, vücut şekli ve ağırlığına takıntılıdır.
C) Tekrarlayıcı tıkınma atakları sırasında yemek yeme kontrol edilemez.
D) Kızlarda daha sık görülür.
E) Üç aydan uzun süre haftada en az 5 kez tıkınma atağı, tanı kriterlerinden biridir.

Bulimia Nervoza DSM-IV Tanı Ölçütleri


Yineleyen tıkanırcasına yeme epizotlarının olması.
Bir tıkanırcasına yeme epizotu aşağıdakilerden her ikisi ile belirlidir;
• Aynı zaman diliminde ve benzer koşullarda çoğu insanın yiyebileceğinden hiç tartışmasız çok daha fazla
miktarda olan yiyeceği belirli bir zaman diliminde (örn. herhangi bir 2 saatlik süre içinde) yeme
• Bu epizot sırasında yeme kontrolünün kalktığı duyumunun olması (örn. yemeği durduramayacağı ya da
ne yediğini ya da ne kadar yediğini kontrol edememe duygusu)
• Kilo almaktan sakınmak için, kendisinin yol açtığı kusma, laksatiflerin, diüretiklerin, lavmanların ya da
diğer ilaçların yanlış yere kullanımı, hiç yemek yememe ya da aşın egzersiz yapma gibi uygunsuz
dengeleyici davranışlarda tekrar tekrar bulunma.
• Tıkanırcasına yeme ve uygunsuz dengeleyici davranışların her ikisi de 3 ay süreyle ortalama olarak en
az haftada iki kez ortaya çıkmaktadır.
• Kendini değerlendirirken anlamsız biçimde vücudunun biçimi ve ağırlığında etkilenir.
• Bu bozukluk sadece Anoreksiya Nervoza epizotları sırasında ortaya çıkmaktadır.

295

You might also like