Professional Documents
Culture Documents
İSTİNYE ÜNİVERSİTESİ
FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ
PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ
1.SINIF
BÜŞRA DOKUR
200402006
2020
ARAŞTIRMA SORULARI
medyaya dair nasıl bir mesaj verilmektedir? Medya iktidar ilişkisi nasıl
Geleneksel medyanın önemli bir araçlarından biri olan televizyon günümüzde hala
popülerliğini koruyan; bilgilendirme, haber verme, eğlendirme gibi özellikleri bulunan kitle
Televizyon eski bir kitle iletişim aracı olmasına rağmen günümüzde de popülerliğini
seyirciler her geçen gün televizyona ayırdıkları vakit artmaktadır. 2 Bunun nedenleri ise
kitlenin konforlu bir şekilde televizyonu izlemesidir. Gelişen teknolojiyle birlikte televizyon
izlenmeyi kolay hale getirilmesi için yeni nesil teknoloji olan İnternet Protokol
gelişmeler olsa da içerik olarak kolay kolay yenilikler tercih edilmemektedir. Bunun sebebi
televizyonun bir işletme olması ve seyircileri bir müşteri gibi görmesidir. Televizyonda her
Yeni trendlerin oluşumunda dünyanın veya ülkenin ekonomik durumu, sosyal yaşantısı,
eğitimi, kültürü ve sağlık sorunları gibi etkenler yer alır. Şu anki trendlerden örnek verirsek
dünyada Covid virüsü yüzünden pandemi koşulları yaşanmaktadır. Bu virüs insanları eve
kapatmış ve televizyona daha da bağımlı hale getirmiştir. Özellikle bazı ülkelerde kişi başı
televizyon izleme sürelerinde kayda değer artışlar yaşanmıştır.4 Bu yüzden de dünyada sağlık
haberleri, sağlık programları veya salgın ve virüs adlı dizi filmler trend olmuştur. Buradan
edilebiliriz. Medya çalışanları mevcut trend içerikler üzerinde yoğunlaşırlar fakat farklı
reklam gelirleri, sponsorlukların korunması gibi ticari kaygılardır. Bu sebepten ötürü medya
çalışanları kolay yolu seçerler ve riske girmezler. Reklam gelirleri ile faaliyetini sürdüren
ticari bir işletme olan televizyon yayıncılığı, televizyon kanallarının reklam gelirlerinden daha
fazla pay alabilmesi ve seyircilerin kendi kanallarını izlemeleri için program arayışına
çıkarlar.2 Bu durum televizyon kanalları arasında rekabeti ortaya çıkarır. 2 Seyirci tarafından
popüler olan formatların taklit edilmesiyle birçok kanalda yayınlanır. Televizyon kanalları
farklılık yapmak için yurt dışından sözleşmeli programları formatları satın alırlar ve
televizyonda yenilik yaparlar. Daha sonra formatlar tükenince durgunluk dönemine girilir ve
bu döngü böylece devam eder. Bu yüzden de insanlar farklı bir iş üretmek yerine trend
programları bu döngü ile tekrar ekranlara sunarlar. Farklı bir iş üretmenin risklerini göze
etmeksizin her kesimden insanların izlediği bir araçtır. İnsanların televizyon karşısında
yönlendirmede önemli bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca televizyon programları (dizi,
haber, sabah programları vb.) toplumların aynası olmakta büyük rol sahibidir. Televizyon
program formatları genellikle iki başlık altında adlandırılır. Bunlar: iç yapımlar ve dış
kişilerle bir program formatı oluşturup yayınlıyorsa buna iç yapım denir. Dış yapım ise
daha kolay yol olan dış yapımla yapılır ya da daha çetrefilli yöntem olan iç yapımla olur.
Bunlardan biri de bütçedir. Yapım sürecinde bütçenin önemi yüksektir. Bir programın
fikirden sunuya geçmesi için üretim süreci oluşturulmalıdır. Bunun için de para gerekli bir
görülemeyen en büyük ayrıntılara kadar tüm harcamalar önceden ayrıntılı bir şekilde
hesaplanır. Bütçenin seviyesi programın hayata geçmesinde büyük önem arz eder. Eğer açık
bir şekilde yüksek bütçeli bir program fikri varsa bunun hayata geçme olasılığı düşüktür
çünkü bu büyük bir risktir. Bundan dolayı da küçük bütçeli kalitesiz program fikirleri
sıklıktadır. Günümüzde ülkemizi baz alarak konuşmak gerekirse yüksek bütçeli programlar
yok denecek kadar azdır. Olanlar da halk tarafından sevilen ünlü yapımcılar tarafından
oluşturulan ve çok rağbet gören yapımlardır. Bütçe her ne kadar önemli olsa da program
üretimi tamamen buna bağlı değildir. Bir programın yayın kuşağı, izleyici kitlesine göre
belirlenir. Eğer kadınlara yönelik bir program yapmak isteniyorsa yayın saatleri ev
hanımlarının rahatça televizyon başına geçeceği yani eşlerinin işte olduğu saatlerde yapılır.
Dini bir program yapılmak istenirse genellikle o dinin gününde veya ayında yapılır. Ya da bir
çizgi film yapılırsa çocukların okul çıkış saatine denk getirilir. Programın alabileceği
Televizyonun teknik olarak geçirdiği önemli aşamalardan biri analog yayıncılıktan sayısal
(dijital) yayın teknolojisine geçişi olmuştur.1 Eski zamanlarda televizyonlarda sadece tek
kanal bulunuyordu. Siyah beyaz ekranlarda sekiz kanal tuşuna sahip televizyonlarda günün
belli zamanlarında izlenirdi. Türkiye’de yayıncılıkta 50. Yılını dolduran TRT yayını akşam
belli saatlerde biter ve sonrasında kareli ekranda televizyonu kapat uyarıları verilirdi.
Teknolojinin en hızlı değişim gösteren alanlardan biri olan yayıncılık internet teknolojilerinin
gelişmesiyle paralel olarak televizyon yayıncılığı önemli bir dönüşüm göstermiştir. 6,7 Bu
dönüşümle TRT kanal sayısını arttırdı ve özel kanallar çıkmaya başladı. Çok kanallı ve zengin
içerikli hayata 90’larda geçiş yapıldı. Yaratıcı içerikler oluşturulmaya başlandı. Eski nesil
televizyonlar yeni döneme ayak uymayınca yeni nesil televizyonlar ortaya çıktı. İnsanlar
televizyon başında aileleriyle daha çok vakit geçirmeye başladı. İnternetin her şeyi
değiştirdiğinin basit bir örneğini gördük. Günümüz yayıncılığında ise internet platformu da
değiştirmiştir. İnternet sayesinde artık seyirciler yayıncının sunduğu yayınları değil kendi
istedikleri yayınları istediği yerde ve saatte izlemektedirler. Örnek verirsek Youtube gibi bir
kanalda insanlar istediği her konuda bilgi sahibi olabilir, video izleyebilirler. İzleme listesi
çıkarmıştır.1 İşin başka bir boyutu da izleme deneyimimizin değiştiğidir. Türkiye’de veya
izleyeceğimiz bir dizinin yeni bölümünü izler ve gelecekteki bölümü haftaya verileceği
zamanda izlemek için beklerdik. Oysa bugünkü Netflix, Digiturk, Tivibu gibi dijital
platformlardan istediğimiz zaman istediğimiz yerde bütün bir sezonu izleyebilme imkânımız
oluyor. Amerika gibi yurt dışı bazı ülkelerde ise Netflix, Amazon Prime gibi platformlarda
orijinal içerikler çıkmaya başlanıyor. Yayıncılığı bu değişimler karşısında nasıl bir gelecek
bekliyor? Amerika’nın trendleri belirlediğini göz önüne alırsak Amerika’da yavaş yavaş
klasik TV olan kablolu TV ve benzeri teknolojilere karşı rağbet görülmüyor. Hatta ileriki
zamanlarda çok fazla satış bile yapılmamaya başlanacaktır. İnsanlar Netflix, Youtube gibi
platformlardan istedikleri içeriklere sahip oluyor ve artık televizyonlar yerine cep
telefonlarından izlemeyi tercih ediyorlar. Böylece izlemek daha çok bireysel bir aktivite
haline geliyor ve aileyle birlikte televizyonda bir şeyler izleme devri bitmeye başlıyor.
Fakat Türkiye’de de Netflix, PuhuTv, Tivibu gibi platformlar çok gündemde olup kendi
“Peki ya o adam? Adının Guy Fawkes olduğunu ve 1605 yılında Parlamento Binası’nı
havaya uçurmaya çalıştığını biliyorum. Ama aslında kimdi o? Nasıl biriydi? Bize adamın
kendisini değil, savunduğu fikri unutmamamız söylendi. Çünkü bir insan başarısız olabilir.
Yakalanabilir, öldürülebilir ve unutulabilir. Ama bir fikir 400 yıl sonra bile, dünyayı
değiştirebilir. Fikirlerin gücüne doğrudan şahit oldum. İnsanların bir fikir uğruna
birbirlerini öldürdüklerini hayatlarını feda ettiklerini gördüm. Ama bir fikri öpemezsiniz.
Ona dokunup sarılamazsınız. Fikirler kanamaz. Onlar acıyı hissedemez. Ve onlar sevemez.
Ve özlediğim bir fikir değil bir adam... 5 Kasım’ı unutmamamı sağlayan adam. Hatırla, 5
Kasım’ı hatırla. Barut ihanetini ve komplosunu… Zaten aklım almaz barut ihanetinin
neden unutulacağını. Ama ya adam? Biliyorum, adı Guy Fawkes idi… Bu ülkeye neyin
unutulduğunu anımsatmak için. 400 yıldan fazla bir süre önce, bu vatansever, Kasım’ın
bahsedersek Guy Fawkes, 5 Kasım 1605 tarihinde Katolik kilisesine bağlı bir grubun İngiliz
Fawkes parlamentoda tonlarca barutlarla birlikte yakalanınca idam edildi. Komplo başarısız
olsa da Guy Fawkes 19. Yüzyılda da yönetime karşı duranların sembolü olmuştur. Filmde ise
komplo gerçekleştirilmiştir. V karakteri halkı yanına çekerek hükümete karşı gelmiş, halkın
vurgulamıştır. Filmde de asıl çıkarılması gereken konu fikirlerin gücü olduğu ve fikirler adına
geldi.” diyerek hükümetin korku imparatorluğu kurduğunu söyler. Devlet başkanı Sattler,
kendi otoritesini güçlendirmek amacıyla tüm kitle iletişim araçlarını kullandı.8 Toplum
üzerinde etkisini göstermek için şehrin her yerinde büyük televizyonlar koydu.8 Hükümet,
veya bilgi verme işlevlerinin olmadığını anlıyoruz. Filmde tek bir kanal vardır ve bu kanal
hükümetin tarafındadır. Bu tek kanal olan BTN, iktidarın propaganda aracı haline gelmiştir. 8
Ülkede her ne olursa olsun halka olumlu yansıtılmış ve bir sorun olarak gösterilmemeye
çalışılmıştır.8 Medya etik davranmayarak olanı yansıtmak yerine olması gerektiğini yansıtarak
insanları manipüle etmeye çalışmış ve halktan birçok şeyi gizlemiştir. V, “Siyasiler gerçeği
örtmek, sanatçılar ise gerçeği göstermek için yalan söylerler.” diyerek filmde bunu
belirtmiştir. Bunun bir örneği olarak V, filmin başında adalet heykelini klasik müzik ve havai
durumu lehine çevirerek adalet heykelinin yıkılması gerektiğini ve bunun gösterişli bir şekilde
uygulamıştır. Her şey başkana önceden gönderilir ve başkanın onayında geçmeyen hiçbir şey
medyada yayınlanmaz. Haber üretiminin kontrolü tamamen hükümetin elindedir. Tüm kitle
iletişim araçlarının yönetimini ele almış, her sokağa hatta her eve dinleyici koymuştur. 8 Belli
saatlerden sonra sokağa çıkma yasağı koyarak insanları kısıtlamıştır. Filmdeki sistem bunu
gerektirmiş ve bu şekilde hükümet insanlar üzerinde haklar edinip insanların algılarını kontrol
etme eğilimi göstermiştir. Bunu da insanların başlarına bir salgın veya bir metro patlaması
gibi olayları ortaya çıkararak insanların bir kurtarıcı aradıkları ortam yaratmışlardır. Halkın
ihtiyacı olduğu zamanda ortaya çıkıp kahraman rolüne bürünüyor ve insanların algılarını bu
diyerek kendi adaletini kendi uygulamıştır. V, böyle bir sisteme son verebilmek için bütün
kurtuluşu için halkı teşvik etmeye çalışmıştır. Bu CD’den sonra terörist olarak adlandırılan
V’nin etkisiz hale getirildiğini ve öldürüldüğünü televizyonlara vermiştir. Oysa öldürülen kişi
sadece V’nin maskesini takan halktan bir kişidir. İnsanlar bu görüntülerden sonra V’nin
maskelerini takarak özgür düşünceyi savunmuş ve bir başkaldırı yapmışlardır. Filmin sonunda
patlatmıştır. Filmde beni en çok etkileyen şey V’nin “Bu maskenin altında bir yüz var,
var! Ve fikirler kurşun geçirmez.” sözleri olmuştur. Fikirlerin hiçbir şekilde acıyı da sevgiyi
gerektiğini söyleyerek davasında savaşmıştır. Filmde V’nin kim olduğu sorulunca Evey’in
O hepimizdi. O geceyi ve onun bu ülke için anlamını kimse unutmayacak. Bense o adamı
ve onun benim için anlamını hiç unutmayacağım.” sözleriyle aslında V’nin herkesi
yansıttığını ve herkes için savaştığını belirtmiştir. Filmde beni en çok düşündüren olay ise
V’nin bu sisteme dur diyebilmesi için parlamento binasını patlaması doğru bir hareket miydi?
V, binayı sadece bir sembol olarak görüyordu ve bir ihtiyaç olarak görmüyordu fakat bunun
çözümü patlatmak mıdır? V’nin adalet sisteminde şiddeti eğitim aracı olarak kullanmak ne
kadar doğrudur? Vandalizm bir çözüm müdür? gibi sorular ise sorguladığım kısımlar
olmuştur.
KAYNAKÇA
Kurulu.
Hukuku Kapsaminda Korunmasi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi
3. Millî Eğitim Bakanlığı, Radyo televi̇ zyon televi̇ zyon yayinciliğinin temelleri̇ 213GIM102
(2011).
4. https://www.marketingturkiye.com.tr/haberler/televizyonun-yeniden-kesfi/
8. Serttaş, A. (2014). V For Vendetta Filminin Alımlama Analizi ile Sinemada Televizyon.