You are on page 1of 93

MALZEME BİLİMİ DERS SLAYTLARI

MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

Prof. Dr. Mehmet GAVGALI – Prof. Dr. Akgün ALSARAN – Yrd. Doç. Dr. Burak DİKİCİ
Vizyon

Makine sanayi donatımında, gemi, uçak yapımında, konstrüksiyon (dizayn) ve


imalatta ve tüm mühendislik uygulamalarının gerçekleştirilmesinde malzeme
bilgisinin öneminin kazandırılması.

Malzeme Bilgisi Tanıtımı Misyon

Malzemelerin mekanik zorlanmalar karşısındaki davranışı, malzeme grupları,


yapıları, özellikleri, kullanım alanları ve bu malzemelerin kimyasal etkilerle
hasara uğraması (korozyon) gibi konular hakkında mühendis adaylarını
bilgilendirmek ve malzemeleri NE amaçla NEREDE kullanmaları gerektiği
becerisini kazandırmak.

Malzeme Bilimi Slaytları 2/25

Dersin değerlendirilmesi
Müfredat

Öğretim Üyeleri : Doç. Dr. Mehmet GAVGALI ve Doç. Dr. Akgün ALSARAN
I.HAFTA :Malzeme bilimine giriş , malzemelerin atom yapısı, atomlar arası
bağlar, E-posta adresi : mgavgali@atauni.edu.tr ve aalsaran@atauni.edu.tr
II. ve III. HAFTA :Kristal yapılar, kristal sistemler, kristal düzlem ve yönleri,
IV. HAFTA :Kristal yapı hataları, amorf yapılar, katı eriyikler, malzemelerin
• Sıvavlar ortak yapılacak ve değerlendirilecek
deformasyonu
V. HAFTA :Fazlar ve faz diyagramları, faz kanunu, tek bileşenli sistemler, iki •2 vize yapılacak. Ayrıca 2 de ödev verilecek. Ödev teslim tarihi Internet
bileşenli sistemler,
VI. HAFTA :Faz diyagramı reaksiyonları, faz diyagramlarından yaralanma
vasıtasıyla bildirilecek.
VII. ve VIII. HAFTA :Demir-Karbon alaşım sistemi, Fe-C Denge diyagramı, çeliklerin
•Değerlendirme Ödev maksimum %20 oranında vize notuna eklenecek.
üretim yöntemleri, kimyasal bileşimin çeliğin özelliklerine olan etkisi,
çeliklerin sınıflandırılması, çelik standartları, alaşımlı çelikler, dökme • Haftalık ders notları ve sınav sonuçlarına web sayfasından ulaşılabilir.
demirler,
IX. ve X HAFTA :Çeliklere uygulanan ısıl işlemler,
2. haftadan itibaren ders slaytları sizlere verilecek.
XI. ve XII HAFTA :Tahribatlı ve tahribatsız malzeme muayene yöntemlerinin tanıtımı,
XIII. ve XIV HAFTA :Mühendislik malzemelerinin kullanım alanları, demir dışı malzemeler,
polimerler, seramikler, karma malzemeler (kompozitler)

Malzeme Bilimi Slaytları 3/25 Malzeme Bilimi Slaytları 4/25

Bu günkü konular Malzeme nedir?

Genel manada malzeme;


Malzeme nedir?
İhtiyaç duyulan madde

Malzeme konuları nelerdir? Teknik manada malzeme;

Bir teknik fikri gerçekleştirmede kullanılan katı cisim

Malzeme çeşitleri nelerdir?


Somut olarak;

Hem metaldir, plastiktir, lastiktir, ağaçtır, taştır ve hem


de yün, pamuktur.

Malzeme Bilimi Slaytları 5/25 Malzeme Bilimi Slaytları 6/25

1
Malzeme nedir? Malzeme nedir?

Malzeme Mühendisliği

Tüm metallerin ve metal olmayan malzemelerin, sentetik ve doğal


malzemelerin ham maddelerden üretilmesinden ta eskiyene ve hatta ilaveten
hurdadan tekrar kullanılmasına kadar geçen değerlendirmeleri yapan
mühendislik dalıdır.

Malzeme Mühendisliğinin ilgi alanları

• Kompozitler
• İmal usulleri
• Kaplamalar
• Biomalzemeler…………

Malzeme Bilimi Slaytları 7/25 Malzeme Bilimi Slaytları 8/25

Malzeme biliminin sağladıkları nedir? İmalat ve malzeme?

• Uygun malzeme seçimi


İMALAT VE KONSTRÜKSİYON İKİ AŞAMADAN OLUŞUR
• Özel uygulamalar için malzeme dizaynı
• Malzemelerin dizayna uygun bir şekilde verimli ve güvenli kullanımı
• Kullanım ömrü tamamlanan malzemelerin deri dönüşümü
DİZAYN ÜRETİM
Tasarım İmal Usulleri(Döküm,dövme,kaynak…)
Hesaplama Isıl işlemler(Sertleştirme,yumuşatma....)
Çizim Son işlemler(Parlatma,temizleme…..…)
Bir boru hattında bakır boru
kullanılmaktadır. Bakır borunun
tercih edilme sebebi, bu boruya
şekil verebilme zorluğu, verim ,
maliyet ve ekonomiklik açısından
bakır borunun değerlendirmesi
ve bakırın geri dönüşümü sizce
nasıl olur? GÜVENLİK
EKONOMİKLİK

Malzeme Bilimi Slaytları 9/25 Malzeme Bilimi Slaytları 10/25

Malzeme çeşitleri nelerdir? Malzeme çeşitleri nelerdir?

Mühendislik Malzemeleri Plastikler


Metaller Metal olmayan malzemeler
İnorganik Organik
Demir Esaslı Malzemeler Demir olmayan metaller Inorganik malzemeler Organik malzemeler doğal doğal
malzemeler malzemeler
Dökme demirler Hafif metaller Yarı iletkenler Plastikler

Lamelli grafitli Al, Mg, Ti, Be Seramikler Ağaçlar Kompozit


malzemeler
Küresel grafitli Ağır metaller Camlar Deriler
Seramikler Camlar
Temper Cu, Ni, Zn, Pb Mermerler

Beynitik Betonlar

Çelikler
Yarı
Metaller
iletkenler
Yapı çeliği

Takım çeliği

………….
Demir esaslı malzemelerden dökme demirlerin dışında olan çeliklerin 2000 çeşidi olduğu ve bunlarında
kendi içlerinde çeşitli yönlerden sınıflandırıldığı düşünülürse konunun o kadar basit olmadığı anlaşılabilir.

Malzeme Bilimi Slaytları 11/25 Malzeme Bilimi Slaytları 12/25

2
Malzeme çeşitleri nelerdir? Malzeme çeşitleri nelerdir?
Metal Malzemeler Metal Malzemeler

Lama Çelik
Kare Çelik Dairesel çelik
Altı köşe çelik Kare Çelik
Nikel,çinko,pirinç karışımı metalik paralar

Alüminyum raflar
Oluklu Çelik
Tamamı çelik Rulman
Alüminyum cephe giydirmeleri ve panjurlar
Bakır Malzeme Bilimi Slaytları 13/25 Malzeme Bilimi Slaytları 14/25

Malzeme çeşitleri nelerdir? Malzeme çeşitleri nelerdir?


Seramik Malzemeler
Kompozit Malzemeler

Çelik Gövdeli Lastik

Cam Tuğlalar Betonarme


Malzeme Bilimi Slaytları 15/25 Malzeme Bilimi Slaytları 16/25

Malzeme çeşitleri nelerdir? Malzeme biliminin kapsamı?

Atom altı seviye: Bağ oluşumu Atomik seviye: Malzeme içerisinde


Grafit atomların yerleşim düzeni. Örneğin C hem
Elmas grafit hemde elma halindedir.

Celestite

Mikroskobik seviye: Malzeme içerisinde Makroskobik seviye: Gözle görülebilecek


taneler mikroskop ile tespit edilebilir. yapılar.
Sülfür
Pyrite(Sülfürdioksit)
Malzeme Bilimi Slaytları 17/25 Malzeme Bilimi Slaytları 18/25

3
Malzeme biliminin kapsamı? Sonuç?

Angstrom = 1Å = 1/10,000,000,000 meter = 10-10 m


Nanometer = 10 nm = 1/1,000,000,000 meter = 10-9 m
Micrometer = 1μm = 1/1,000,000 meter = 10-6 m
Millimeter = 1mm = 1/1,000 meter = 10-3 m

Üretim aşamasında kullanılan her bir malzemeyi


atom altı seviyeden ele alarak doğru seçim
yapabilme kabiliyeti kazanılmalı.

Malzeme Bilimi Slaytları 19/25 Malzeme Bilimi Slaytları 20/25

Malzeme bilgisi uygulama Malzeme bilgisi uygulama

 Kalça protezlerine ihtiyaç duyulan durumlar;


 
Omurga
Kırıklar Gereksinimler
 Osteoarterit (Kıkırdak iltihabı veya kaybı)  Mekanik
 Romatoid arterit (Sinoviyal sıvının yetersizliği) mukavemet (bir
çok çevrim)
 Düşük
sürtünme
 Biyouyumluluk

Malzeme Bilimi Slaytları 21/25 Malzeme Bilimi Slaytları 22/25

Çözüm Çözüm
Kalça protezi uygulaması
Kalça Protezleri

 Kullanılan malzemeler
 Metaller
 Kobalt- Krom alaşımları
 Titanyum ve alaşımları
 Paslanma çelik
 Polimerler
 Polymethyl methacrylate (PMMA)
çimento
 Ultrahigh molecular weight
polyethylene (UHMWPE) çukurcuk
(cup) veya astar (liner).
 Seramikler

Malzeme Bilimi Slaytları 23/25 Malzeme Bilimi Slaytları 24/25

4
Çözüm

 Çözüm için anahtar


 acetabular cup ı tutmak için
sabitleştirici
 cup sürtünmesini azaltmak
için yağlayıcı
 Kalça kemiğine ait tutucu
 Cup ta herhangi bir aşınma
ürününden sakınmak gerekir

Malzeme Bilimi Slaytları 25/25

5
Ders içeriği

Atom modeli

Atom ağırlığı

Malzemelerin Atom Yapısı Elektron düzeni

Elementlerin periyodik sistemi

Malzeme Bilimi Slaytları 2/42

Atom modeli Atom modeli

Bütün maddeler kimyasal elementlerden oluşur. Elementler ise atomlardan Elementlerin periyodik sistemde sahip oldukları atom numarası Z, proton
meydana gelir. Klasik fiziğin atom modelinde bir atom, çekirdekten ve bu adedine ve bununla beraber her atomun kendi elektronlarının adedine eşittir.
çekirdeğin etrafını saran eksi yüklerin sardığı örtü tabakasından oluşur. Atomun kütle sayısı A, proton adedi Z ve nötron adedi N ' nin toplamına
Çekirdekte pozitif yüklü protonların yanında elektrik yüklü olmayan eşittir.
nötronlarda bulunur. A=Z+N

Bir elementin farklı kütle sayısına sahip atomlarına o elementin izotopları


Proton ve nötronların kütleleri elektronlarınkine göre çok daha büyüktür. Bir denir. Aynı elementin izotopları o elementin atom numarasına, dolayısıyla o
protonun kütlesi bir nötronun kütlesine yaklaşık olarak eşit olmasına karşın elementin proton sayısına sahip olacaktır. Kütle sayılarını farklı yapan unsur
elektronun kütlesinin tam 1836 katıdır. Protonun kütlesi yaklaşık olarak nötron sayılarının farklılığıdır. Doğada bulunan elementler farklı izotoplardan
1.673x10-24 g, nötronun kütlesi 1.675x10-24 g ve elektronun kütlesi 9.11x10-28 oluşur. Bu nedenle bir elementin atom ağırlığı izotoplarının ortalama ağırlığı
g’dır. olup, bu değer tam sayı olmayabilir. Bir elementin atom ağırlığı, C’nun atom
ağırlığına göre belirlenir.

Çekirdek yarıçapı 10-12 cm mertebesinde olup, bu değer 1°A (10-8 cm) Elementin kimyasal özelliklerini, o elementlerin elektronları belirler. Proton
mertebesindeki atom çapından çok daha küçüktür. Nötr, yani dışa karşı adetleri eşit olan atomlar eşit elektronlara da sahip olacakları için aynı
herhangi bir elektrik yükü görünmeyen atomda elektron sayısı adet kimyasal özelliktedirler. Yani bir elementin hangi izotopu alınırsa alınsın,
olarak proton sayısına eşittir. Çünkü bir elektron yükü, ters işaretli aynı kimyasal özellikler beklenmelidir. Fakat bu izotopların bazı fiziksel
olarak proton yüküne eşittir. O durumda yükler karşılıklı olarak özellikleri birbirlerinden faklılık gösterebilirler. Örneğin bazı izotoplar radyoaktif
dengelenmiş olurlar. olmalarına karşın diğerleri değildir.
Malzeme Bilimi Slaytları 3/42 Malzeme Bilimi Slaytları 4/42

Atom modeli Atom modeli

Atom numaraları birbirlerine yakın elementlerin bazı izotoplarının kütle


sayıları birbirlerine eşit düşebilir. Proton adedi farklı, fakat kütle sayıları eşit
olan atomlara izobar denir. Kütle sayıları peş peşe gelen farklı elementlerin Bir elementin protonlarının bir kısmını yitirmesi, yani
izotoplarına da izoton denir.
çekirdeğinin parçalanması (atom reaktörleri ve atom
bombasında olduğu gibi) veya hidrojen bombasında ve
Kısaca :
güneş merkezindeki çekirdek füzyonunda olduğu gibi bir
kısım proton kazanması demek, o elementin başka bir
Z elektron => elektron örtü tabakası elemente veya elementlere dönüşmesi demektir. Bu
Z proton +N nötron => A atom çekirdeği
Atom çekirdeği + Elektron örtü tabakası => ATOM
reaksiyonları, fiziksel reaksiyonlar olarak nitelemek
gerekir. Kimyasal reaksiyonlar ise elektron alışverişiyle
gerçekleşenlerdir.
Örtü tabakalarını oluşturan elektronların adedi, atomun proton adedinden
fazla ise negatif yüklü iyon, az ise pozitif yüklü iyon ortaya çıkar. Kimyasal
reaksiyonlardaki yük değişimi protonların eksilmesi veya artmasıyla değil,
sadece ve sadece dışardan elektron alıp vermesiyle gerçekleşir.

Metre, vakumda ışığın 1/β99 79β 458 saniyede aldığı mesafedir. Saniye, 133Cs izotopunun 9 19β 631 770 titreşimi esnasında geçen zamandır.
Malzeme Bilimi Slaytları 5/42 Malzeme Bilimi Slaytları 6/42

1
Atom modeli Atom ağırlığı

Atom ağırlığı kavramı iki yönden incelemek gerekir; bağıl atom ağırlığı, gerçek
atom ağırlığı.

Bağıl atom ağırlığı: Bir elementin atom ağırlığı denince bağıl atom ağırlığı
anlaşılır. Bağıl olduğu için birimsizdir. Burada kullanılan bağıllık, kütle sayısı 12
olan karbon izotopundan, yani C12’den gelmektedir. C12 karbonun doğada en
çok bulunan izotopudur ve proton sayısı nötron sayısına eşittir. Diğer atomların
kütle sayıları bu karbon atomun kütle sayısının 1/12 sine bölünür ve çıkan
değer o elementin atom ağırlığı olarak verilir.

Modern atom modeline göre elektronların yeri kesin olarak bilinemez. Fakat Gerçek atom ağırlığı: Burada atomun gerçek ağırlığı olan tartı ağırlığını
elektronlar orbital adı verilen bölgelerde buluma ihtimalleri yüksektir. Çekirdeğin anlamak gerekir. Birimi gram veya kg dır. Bağıl atom ağırlığının Avagadro
çevresinde "n“ kuvant sayısıyla ifade edilen enerji düzeyleri bulunur. sayısına bölünmesiyle elde edilir.

Bütün elementlerin atom ağırlıklarının kesirli olmasının nedeni: Karbon da dahil olmak üzere bütün kimyasal elementler
değişik kütle sayılı izotoplardan oluşur. Atom ağırlık olarak, o elementin atom ağırlığı olarak o elementin bütün izotoplarının
oranları ayrı ayrı göz önüne alınarak kütle sayılarının ağırlıklı ortalaması alınır ve bu da o elementin atom ağırlığının verir.
Malzeme Bilimi Slaytları 7/42 Malzeme Bilimi Slaytları 8/42

Atom

İki alt kabukla Proton ve nötronları bir arada çekirdek içinde tutan 10-15 m
L shell with
L kabuğu
two subshells de etkin olan çekirdek kuvvetleri tarafından tutulmaktadır.

Çekirdek
Nucleus
Çekirdek Kuvveti-Nükleer Kuvvet
1s
K 2s Bu kuvvet benzer yükler arasında kısa mesafede ortaya
L 2p çıkan büyük itme kuvvetinin çok üzerinde olduğundan
çekirdek kararlıdır.

1s22s22p2 or [He]2s22p2 Elektronlar çekirdek boyutu ile karşılaştırıldığında büyük


yarıçaplı yörüngelerde bulunmaktadır.
Fig. 1.kabuklu
Atomun 1: The shmodeli.
ell modeElektronlar
l of the atombelirli
in whkabuk
ich the ve
elecalt
trokabuklarda
ns are
confined to live withbulunmak
in certain shzorundadırlar.
ells and in subshells within shells.
From Principles of Electronic Materials and Devices, Second Edition, S.O. Kasap (© McGraw-Hill, 2002)
http://Materials.Usask.Ca

Malzeme Bilimi Slaytları 9/42 Malzeme Bilimi Slaytları 10/42

Elektron düzeni Elektron düzeni

Bir atomun kimyasal özellikleri, çekirdeği saran örtü tabakasındaki elektronların Elektron düzenlerine örnekler;
dizilişi ile etkilenir. Örtü tabakasının tamamı, farklı enerjili elektronların yer aldığı
tabakalar oluşturur. En düşük enerjiye, yarı çapı en küçük olan K tabakasındaki
elektronlar sahiptir. Artan enerjiye göre sıralanan ana elektron tabakaları Li 1s2 2s2 7s 7p 7d
şunlardır:
Ne 1s2 2s2 2p6 6s 6p 6d 6f
Cl 1s2 2s2 2p6 3s2 3p5 5s 5p 5d 5f
K, L, M, N, O, P, Q tabakaları
Ti 1s2 2s2 2p6 3s2 3p6 3d2 4s2 4s 4p 4d 4f
Ga 1s2 2s2 2p6 3s2 3p6 3d10 4s2 4p1 3s 3p 3d
Kr 1s2 2s2 2p6 3s2 3p6 3d10 4s2 4p6 2s 2p
Atomların ana elektron tabakaları ve ve bunlarda bulunabilecek en çok elektron sayıları
K 1s2 2s2 2p6 3s2 3p6 3d0 4s1 1s
Ca 1s2 2s2 2p6 3s2 3p6 3d0 4s2
Anatabakalar K L M N O P Q
Anakuantum sayısı (n)
1 2 3 4 5 6 7
Niçin bazı malzemeler manyetiklik bazıları ise yüksek ergime sıcaklığı gösterir?
Her tabakaya düşen en çok
2 8 18 32 50 72 98
elektron adeti (2n2)
Valans elektronları, kimyasal reaksiyonlar süresince kendi atomunu terk edebilecek ara tabakasını tam doldurmamış
elektronlardır.
Malzeme Bilimi Slaytları 11/42 Malzeme Bilimi Slaytları 12/42

2
Periyodik cetvel Periyodik cetvel

Periyodik cetvel elementlerin artan atom numaralarına göre PERİYODİK CETVEL


dizilimini gösteren bir tablodur.Bu tabloda belli kimyasal 1a 2a 3a 4a 5a 6a 7a 8a
özellikleri birbirine yakın olan elementler,belli gruplarda
toplanmıştır.

3b 4b5b 6b 7b 8b 8b 8b 1b 2b
 Yatay sütun Periyot : 7 tane periyot vardır
 Düşey Sütun Grup : 8 tane a grubu ve 8
tanede b grubu vardır. “b” grubu elementlerine geçiş
elementleri denir.

Öncelikle periyodik cetvelin bazı gruplarını inceleyelim:

Malzeme Bilimi Slaytları 13/42 Malzeme Bilimi Slaytları 14/42

Periyodik cetvel Periyodik cetvel

SOY GAZLAR

 Periyodik cetvelin 8a grubu elementleridir.


 He , Ne , Ar , Kr , Xe , Rn bu grubun elementleridir.
 Grupta He dışındaki tüm elementler kararlı
elementlerdir.
 Erime ve kaynama noktaları çok düşüktür. Grupta
yukarıdan aşağıya gidildikçe erime ve kaynama
noktaları yükselir.

Malzeme Bilimi Slaytları 15/42 Malzeme Bilimi Slaytları 16/42

Periyodik cetvel Periyodik cetvel

SOY GAZLAR ALKALİ METALLER

 Tümü tek atomlu renksiz gaz halindedir.  Periyodik cetvelin 1a grubu elementleridir
 Yalnız Rd radyoaktif olup çekirdeği dayanaksızdır.  Li , Na , K , Rb , Cs , Fr bu grubun elementleridir.
 Doğada çok az bulunurlar.  En yüksek temel enerji düzeylerinde bir elektron
 İyonlaşma enerjileri, sıralarında, en yüksek olan vardır.
elementlerdir.  Bileşiklerinde ( +1 ) değerlik alırlar.
 Yumuşak, bıçakla kesilebilen, hafif metallerdir.
 Elektrik akımı ve ısıyı iyi iletirler.

Malzeme Bilimi Slaytları 17/42 Malzeme Bilimi Slaytları 18/42

3
Periyodik cetvel Periyodik cetvel

ALKALİ METALLER

 Erime ve kaynama noktaları diğer metallerden


düşüktür.Grupta yukarıdan aşağıya doğru erime
ve kaynama noktaları düşer.
 Özkütleleri düşük olan elementlerdir.
 İyonlaşma enerjileri,sıralarında, en düşük olan
elementlerdir.
 Tepkime verme yatkınlıkları çok fazladır.
 Doğada daha çok bileşikleri halinde bulunurlar.

Malzeme Bilimi Slaytları 19/42 Malzeme Bilimi Slaytları 20/42

Periyodik cetvel Periyodik cetvel

ALKALİ METALLER TOPRAK ALKALİ METALLER

 Periyodik cetveli 2a grubunda yer alan


 Alkali metaller,havanın oksijeni ile etkileşerek elementlere toprak alkali metaller adı verilir.
oksit oluştururlar.  Be , Mg , Ca , Sr , Ba , Ra bu grubun
2 M(k) +1/2 O2 ( g) M2O(k) elementleridir.
 Halojenlerle birleşerek tuzları oluştururlar.  Bileşiklerinde +2 değerliklidirler.
2 M(k) + X2 2 MX(k)  Isı ve elektrik akımını iyi iletirler.
 Su ile hızlı tepkimeye girerler ve hidrojen gazı (H2)  Alkali metallerden daha sert erime ve kaynama
oluştururlar. noktaları daha yüksektir.
2 M(k) + 2 H2O(s) 2 MOH (suda) + H2 (g)  İyonlaşma enerjileri alkali metallerden daha
yüksektir.

Malzeme Bilimi Slaytları 21/42 Malzeme Bilimi Slaytları 22/42

Periyodik cetvel Periyodik cetvel

TOPRAK ALKALİ METALLER

 Özkütleleri de alkali metallerden daha büyüktür


 Oksijenle birleşerek oksitleri oluştururlar.
M (k) + ½ O2 (g)  MO(k)
 Halojenlerle birleşerek tuzları oluştururlar.
M (k) + Cl2 (g)  MCl2 (k)
 Su ile tepkimeye girerek hidrojen gazı ( H2 )
oluştururlar.
M (k) + 2 H2O (s)  M(OH)2 (suda) + H2 (g)

Malzeme Bilimi Slaytları 23/42 Malzeme Bilimi Slaytları 24/42

4
Periyodik cetvel Periyodik cetvel

HALOJENLER

 Periyodik cetvelin 7a grubunda yer alan


elementlerdir.
 F , Cl , Br , I , At bu grubun elementleridir.
 Bileşiklerinde -1 ile +7 arasında çeşitli değerlikler
alabilirler.Ancak F bileşiklerinde sadece -1
değerlik alır.
 Erime ve kaynama noktaları grupta aşağıdan
yukarıya doğru azalır.
 Elektron alma istekleri en fazla olan elementlerdir.

Malzeme Bilimi Slaytları 25/42 Malzeme Bilimi Slaytları 26/42

Periyodik cetvel Periyodik cetvel

ÜÇÜNCÜ SIRA ELEMENTLERİ


HALOJENLER

 Tümü renklidir. Periyodik cetvelin üçüncü sırası Na (sodyum) metali ile başlar Ar

(argon) ile biter.
Tümü zehirli ve tehlikelidir.
 Element halinde 2 atomlu moleküllerden Periyodik cetvelin aynı grubundaki elementlerin değerlik elektron
oluşurlar. (F2,Cl2 , Br2 , I2 , At2 ) sayıları aynı, özellikleri de birbirine benzerdir.Ancak bir sırada
bulunan elementlerin başta değerlik elektron sayıları olmak üzere
 At (astatin) doğada bulunmayan,ancak radyoaktif birçok özellikleri farklılık gösterir.Dolayısıyla da Fiziksel ve
olaylarla oluşan bir elementdir. kimyasal özeliklerde önemli değişiklikler söz konusudur.
 Oda koşullarında F ve Cl gaz, Br sıvı, I ise katı
Buradan sonuç olarak sodyumdan başlayarak argona kadar devam
haldedir. eden elementler birbirlerinden fiziksel ve kimyasal özellikleri
bakımından ayrılmışlardır.

Malzeme Bilimi Slaytları 27/42 Malzeme Bilimi Slaytları 28/42

Periyodik cetvel Periyodik cetvel

ÜÇÜNCÜ SIRA ELEMENTLERİ

 Üçüncü sıranın elementleri şunlardır: Na , Mg , Al


, Si , P , S , Cl , Ar
 Üçüncü sıranın ilk üç elementi Na , Mg ve Al
metal,dördüncü element olan silisyum yarı
metal,daha sonra gelen P , S, Cl ve Ar elementleri
ise ametaldir.
 Na , Mg ve Al elektrik akımını ve ısıyı iyi iletir.P , S
, Cl ve Ar elementleri ısıyı ve elektriği iletmez.
 Soldan sağa doğru sırada özkütle,erime ve
kaynama noktası gibi özeliklerde büyük farklılık
vardır.Yine soldan sağa doğru genel olarak
iyonlaşma enerjileri arttığından metal özelliği
azalıp ametal özelliği artar.
Malzeme Bilimi Slaytları 29/42 Malzeme Bilimi Slaytları 30/42

5
Periyodik cetvel Periyodik cetvel

DÖRDÜNCÜ SIRA GEÇİġ ELEMENTLERİ

Buraya kadar incelediğimiz gruplar ve sırada değerlik


elektronları s ya da p orbitallerinde bulunuyordu.Yani a
gruplarındaydı. Geçiş elementlerindeyse değerlik
elektronları d orbitallerinde bulunur ve bu elementler
2a ve 3a grubu arasında yer alır.

Periyodik cetvelin 21 atom numaralı skandiyum ile


başlayıp 30 atom numaralı çinko ile biten sıradaki
elementler ile bunların altında kalan tüm elementler,
geçiş elementleri grubuna girer.

Malzeme Bilimi Slaytları 31/42 Malzeme Bilimi Slaytları 32/42

Periyodik cetvel Periyodik cetvel

DÖRDÜNCÜ SIRA GEÇİġ ELEMENTLERİ


 1a , 2a , 3a grubundaki metallerin yalnız bir tür
değerliği söz konusuyken geçiş elementlerinin farklı
 Dördüncü sıra geçiş elementleri:Se , Ti , V , Cr , değerlikli birçok bileşikleri vardır.Geçiş elementlerini
Mn , Fe , Co ,Ni , Cu , Zn . diğer metalerden farklandıran özellik yalnız s
 Tümü metaldir. orbitalinden değil,tam dolu olmayan d orbitalininde
 1a ve 2a grubu metallerinden farklı olup,sert ve bileşik oluşturma ile ilgili olmalarıdır.
özkütlesi büyük metallerdir.
 Erime ve kaynama noktaları çok yüksektir.  Periyodik cetvelin altına iki sıra halinde yazılan
 Elektrik akımı ve ısıyı iyi iletirler. elementlere İçgeçiş Elementleri ya da İçgeçiş
 Kimyasal tepkimelere yatkınlık bakımından Metalleri denir.
aralarında çok büyük farklılık vardır.

Malzeme Bilimi Slaytları 33/42 Malzeme Bilimi Slaytları 34/42

Periyodik cetvel Periyodik cetvel

İyonlaşma Enerjisi İyonlaşma Enerjisi

Bir atomdan elektron uzaklaştırmak için atoma enerji


verilir.Verilen bu enerji bir büyüklüğe ulaşınca atomdan Bir atomdan ilk elektronu koparmak için gerekli
bir elektron kopar.Kopan bu elektron çekirdek tarafından olan enerjiye Birinci İyonlaşma Enerjisi (Ei 1 )denir.
en zayıf kuvvetle çekilen yani atom çekirdeğinden en X(g)+ Eİ 1 X+(g)+ e-
uzakta bulunan elektrondur. +1 yüklü iyondan,bir elektron koparmak için
gerekli enerjiye de İkinci İyonlaşma Enerjisi denir.
Bir atomdan elektron koparmak için gerekli enerjiye X+(g)+Eİ 2 X+2(g)+ e-
İyonlaşma Enerjisi ( Ei )denir. +2 yüklü iyondan bir elektron ( üçüncü elektron )
koparmak için gereken enerjiye de Üçüncü
Çekirdekle elektron arasında çekme kuvveti ne kadar İyonlaşma Enerjisi denir.
fazla ise iyonizasyon enerjisi o kadar artar. X+2(g)+Eİ 3 X+3(g)+ e-

Malzeme Bilimi Slaytları 35/42 Malzeme Bilimi Slaytları 36/42

6
Periyodik cetvel Periyodik cetvel

İyonlaşma Enerjisi İyonlaşma Enerjisi

Bir atomda kaç tane elektron bulunuyorsa,o kadar İyonun yükü arttıkça atom çapı küçülür.İyonlaşma
iyonlaşma enerjisi vardır.Bunlardan en küçüğü birinci enerjisi artar.Buna göre de;
iyonlaşma enerjisidir.Çünkü ilk kopan elektron yüksüz bir Eİ 1<Eİ 2<Eİ 3<Eİ 4<...
elektrondan kopmaktadır.İkinci elektron +1 yüklü bir İyonlaşma enerjisi periyodik cetvelde aşağıdan
iyondan koptuğu için bir elementin ikinci iyonlaşma yukarıya,soldan sağa doğru artar.Bunun nedeni çekim
enerjisi,birinci iyonlaşma enerjisinden daha büyüktür. kuvvetinin artmasıdır.
Atom çapı küçülmekte,elektron koparmak güçleşmektedir. İyonlaşma enerjisi artar. (Enerji seviyesi dolayısıyla
çekme kuvveti artar)

İyonlaşma enerjisi artar. (Çekme kuvveti artar)

Malzeme Bilimi Slaytları 37/42 Malzeme Bilimi Slaytları 38/42

Periyodik cetvel Periyodik cetvel

Ortalama Atomik Yarıçapı


Ortalama Atomik Yarıçap

Ortalama atomik yarıçap azalır. (Elektron seviyesi azalır.)


Bir atomda en üst enerji seviyesindeki atomların atom
çekirdeğine olan ortalama uzaklığına Ortalama Atomik
Yarıçap denir. Ortalama atomik yarıçap azalır.

Periyodik cetvelde soldan sağa doğru gittikçe atom  Elektron veren atomun yarıçapı küçülür.
numarası ( çekirdek yükü )arttığından en dıştaki elektron  İzotop atomlarda (proton sayıları aynı olan atomlarda)
daha çok çekilir,ortalama atomik yarıçap küçülür. kütle numarası büyük olan atomun yarıçapı daha küçüktür.
Gruplarda ise yukarıdan aşağıya gidildikçe temel enerji
 Elektron sayıları aynı olan atomlarda proton sayısı
seviyesi arttığından dıştaki elektronlar daha az
büyük olan atomun yarıçapı daha küçüktür.
çekilir,ortalama atomik yarıçap artar,

Malzeme Bilimi Slaytları 39/42 Malzeme Bilimi Slaytları 40/42

Periyodik cetvel Periyodik cetvel

Elektron İlgisi (Elektron Affinitesi):


Metalik Özellikler

Gaz fazındaki 1 mol nötral atoma 1 mol elektron Metalik özelliği elementlerin iyonlaşma enerjisi ile
bağlandığı zaman açığa çıkan enerjinin miktarına ilgilidir.İyonlaşma enerjisi düşük olan elementler metalik
elektron ilgisi ya da elektron affinitesi ( Eaf ) denir. özelliğe sahip,iyonlaşma enerjisi yüksek olan elementler
Periyodik cetvelde soldan sağa , yukarıdan aşağıya ise metalik özelliğe sahip değildir.
doğru gidildikçe elektron ilgisi artar.Çünkü çekim arttığı Periyodik cetvelde soldan sağa,yukarıdan aşağı
için elektronun bağlanması kolaylaşır. gidildikçe metalik özellik azalır.
Elektron ilgisi azalır. Metalik özellik azalır.

Elektron ilgisi artar. Metalik özellik azalır.


Malzeme Bilimi Slaytları 41/42 Malzeme Bilimi Slaytları 42/42

7
Periyodik cetvel

5.Elektronegatiflik:

Elektronegatiflik; elektronu çekme kapasitesine


denir.Elektron ilgisi arttıkça elektronegatiflik
artar.Elektron ilgisi fazla olan elementler daha
elektronegatiftir.Bilinen en elektronegatif element
flordur (F).
Elektronegatiflik;periyodik cetvelde soldan
sağa,aşağıdan yukarıya doğru artar.
Elektronegatiflik artar.

Elektronegatiflik artar.

Malzeme Bilimi Slaytları 43/42

8
Atomlararası denge mesafesi

Atomlar birbirleri ile sürekli etkileşim içerisindedir. Bu etkileşimlerden biride atomlar


arası itme ve çekme olaylarıdır.

ATOM VE MOLEKÜLLER

İtme
ARASI BAĞLAR
Bağ Bağ
oluştuğun koptuğunda
da açığa absorbe
çıkan enerji edilen

Potansiyel enerji (kj/mol)


(-Bağ enerji
enerjisi) (+Bağ
enerjisi)

Çekme ve
itme
kuvveti
için detay
Minimum potansiyel
enerji çukuru (0°K’de)

Çekme
Atomlararası uzaklık

H2 bağ uzunluğu Atomlararası mesafe

1 Malzeme Bilimi Slaytları 2/31

Atomlararası denge mesafesi Atomlararası denge mesafesi

Xo mesafesinin yeri sıcaklığa göre


Nötr durumda protonlarla elektronların sayısı eşittir ve net elektriksel yük değişir. Sıcaklık artıkça xo artar. En
sıfırdır. Atomlar birbirine elektron vererek veya alarak yüklü duruma küçük olduğu sıcaklık 0°K’dir. Çekme
geçerler. Bu durumda Coloumb kuvveti doğar. (kohezyon) kuvveti soğuk şekillendirme
derecesini açıklar.

Çekme kuvvetini değeri iyonlar arası


dW Fdx mesafe x ile 1/x şeklinde değişirken,
itme kuvveti 1/xm şeklinde değişir ki
x Fa(x) =İtme kuvveti m=10’dur Dolayısıyla itme kuvveti
FT(x) =Toplam kuvvet iyonlar arası mesafe küçüldükçe,
W Fdx elektrostatik çekme kuvvetinden daha
hızlı bir şekilde artar.
Kuvvet

0
Fr(x) =Çekme kuvveti
dW
O o K ' de........F 0 DENGE
dx

Malzeme Bilimi Slaytları 3/31 Malzeme Bilimi Slaytları 4/31

Atomlararası denge mesafesi Atomlararası denge mesafesi

Sonsuz mesafe uzaklıkta bulunan atomların birbirlerine karşı çekme ve itme gibi
bir etkisi olmadığından potansiyel enerji sıfırdır. Herhangi bir etki ile bu atomlar Denge halinde potansiyel enerji minimumdur.
birbirlerine yaklaştırılırsa, bu iki atom arasında bir çekme etkisi meydana gelecek
ve kinetik enerji artarken potansiyel enerji azalacaktır. Atomlar arası mesafe dolayısıyla potansiyel enerji çukuru;

Aralarındaki mesafe azaldıkça, bu sefer itme kuvveti oluşacaktır. Öyle bir an gelir
ki artık itme ve çekme kuvvetleri birbirlerine eşit yani bileşke kuvvet sıfır • Bağ türü ve enerjisine
olduğunda atomlar denge haline gelir. İşte atomların denge halinde olduğu • Sıcaklığa…….0oK’de atomlar statik, potansiyel enerji minimum
mesafeye atomlar arası denge mesafesi denir. Atomlar denge halin
geldiklerinde aralarında çeşitli bağlar oluştururlar. • Atomun hangi iyon halinde olduğuna…..ortalama çap değişir
• Atomların diziliş şekli yani kristal sistemine bağlıdır….Koordinasyon sayısı
Enerji diyagramında FT=0 hali dE/dr=0 haline karşılık gelir.

Diğer bir ifade ile iki atomdan oluşan sistemin potansiyel


enerjisi minimumdadır.

Çekme, kimyasal ilginin fiziksel anlamı olup, kinetik enerji ile ilgilidir. İtme ise kısa mesafelerde kendini
gösterir ve atomlar arası denge mesafesinin oluşmasını sağlar.
Malzeme Bilimi Slaytları 5/31 Malzeme Bilimi Slaytları 6/31

1
Atomlararası denge mesafesi Elastisite modülü

Potansiyel enerji çukurunun şekline göre ne tür bilgiler alınabilir? Elastisite Modülü

Dar ve derin enerji çukuru elastisite modülünün yüksek olduğu,  Elastik modülü (E) bir katının esneklik sınırları içinde uğrayabileceği
elastisite modülünün yüksekliği de ergime sıcaklığını yüksek ve düşük deformasyonun ölçüsüdür.
genleşme katsayısı anlamına gelir. Dolayısıyla mukavemet yüksektir.
Aksine geniş olan enerji çukurlarında ise, düşük ergime sıcaklığı,  Elastik modülün artması aynı geometrideki malzemenin aynı
yüksek genleşme katsayısı ve düşük elastisite modülü görülür. deformasyona uğrayabilmesi için daha büyük kuvvet gerekeceğine
işaret eder.

Kimyasal bağ, iki ve daha fazla atomum yeni bir madde oluşturmak için
 A yüzeyi üzerinden bir cisme F kuvveti etkidiğinde =F/A
birleşmesidir. büyüklüğünde gerilmeye maruz kalır.
İki veya daha çok atom çekirdeğinin elektronlarına yaptıkları çekme
kuvvetlerine “Birincil bağ (iyonik ; σ, π, ∆ kovalent ve metalik bağlar) ”,  Bu kuvvet neticesinde orijinal uzunluğu lo olan cismin uzunluğu
moleküller arasındaki etkileşimden doğan bağa da “İkincil bağlar (van l kadar değişir. Oluşan şekil değiştirme ise = l /lo ile verilir.
der waals)” denir. Birincil bağların oluşması için atomlar arasındaki itme
ve çekme kuvvetlerinin birbirine eşit olması, yani minimum potansiyel
enerjinin sağlanması gerekir.
Malzeme Bilimi Slaytları 7/31 Malzeme Bilimi Slaytları 8/31

Elastisite modülü Elastisite modülü


 Uygulanan gerilme ile kuvvet doğrultusunda uzaklaşan atomlar,
şekildeki gibi geri çağırıcı kuvvetin etkisinde kalır.
Solid FN
E dFN/dr
Attract ive

 Uygulanan gerilme F A F  r yer değiştirmesi ile ortaya çıkan FN kuvveti sistemi eski
Lo + L
ve oluşan elastik FN haline döndürmeye çalışan kuvvettir.
şekil değiştirme 0 r
Repu lsive

(strain) arasında r
FN FN
ro FN r
E
=E r02 r0
(a)
(b)

ilişkisi vardır ve E E, Elastisite modülünün FN kuvvetinin r=ro’daki değişimi ile


elastik modül olarak Fig. 1.14: (a) Appli ed for ces F str ech the solid elastically fr om Lo to orantılı olduğu görünmektedir.
adlandırılır. L . Th e for ce i s di vid ed amongst chains of at oms that mak e th e
solid. Ea ch chain carr ier s a for ce FN. (b) In equili br ium, the veya Enerjinin ro’daki eğriliği ile orantılıdır.
applied for ce i s balanced by th e n et for ce FN between th e at oms
a s a r esult of their in cr ea sed separ ation. 2
1 dFN 1 d Ebağ
From Principles of Electronic Materials and Devices, Second Edition, S.O. Kasap (© McGraw-Hill, 2002) E
http://Material s. Usask.Ca ro dr r r0 r0 dr 2 r r0

Malzeme Bilimi Slaytları 9/31 Malzeme Bilimi Slaytları 10/31

Bağlar
Elastisite modülü

Niçin atomlar bağ yapmak isteler?


Ebağ
E f
r03 Atomlar daha karalı bir hale gelebilmek için ya elektron alırlar, ya
verirler yada ortak kullanılırlar. Yani soy gazlara benzemek isterler.

 yaklaşık ifadesi ile Elastisite modülü ile bağ enerjisi


arasındaki ilişki verilmektedir.

 Büyük bağ enerjisine sahip katıların büyük elastik


modülüne sahip olacakları görülmektedir.

 İkincil tür bağlar için bağ enerjisinin küçüklüğü ile


Elastisite modülüde küçük olacaktır. Elektron nokta diyagramı, Lewis yapılar

Malzeme Bilimi Slaytları 11/31 Malzeme Bilimi Slaytları 12/31

2
Lewis yapılar Bağlar


• Noktalar Valans elektronlarını gösterir.
Bağ çeşitleri
• Atomların ne çeşit bağla bağlanacaklarını valans elektronları belirler.
Valans elektron sayısı periyodik cetveldeki konumdan belirlenir.  Metal-metal olmayan (İyonik bağ)
•Valans elektronlarını göstermek için Lewis diyagramı kullanılır. Bu  Metal olmayan-metal olmayan (Kovalent bağ)
diyagramda elementin ismi ve çevresinde en dış enerji seviyesindeki  Metal-metal (Metalik bağ)
valans elektronlarını gösterir.

Atomların Lewis yapıları


Atom için kimyasal simge valans elektron sayısına karşılık gelen noktaların sayısı ile çevrilidir.

Valans elektronları, kimyasal reaksiyonlar süresince kendi atomunu terk edebilecek ara tabakasını tam
doldurmamış elektronlardır. Yani son kabuktaki elektronlar

Malzeme Bilimi Slaytları 13/31 Malzeme Bilimi Slaytları 14/31

İyonik bağ İyonik bağ

1. Metal ve ametal arasında görülür.


2. Elektron alışveriş esasına dayanır.
3. Son yörüngesi elektron dengesi bakımından dengesiz, elektron 5. Oluşan iyonik bağ simetrik (elektron dağılımı homojen) bir
ilgisi düşük (elektropozitif) bir metal ile son yörüngesini elektronla yapı gösterir. Dolayısıyla bağda açı oluşumu söz
doldurma isteğinde olan yani elektron ilgisi yüksek olan konusudur. Simetriklikten uzaklaştıkça kovalent bağ
(elektronegatif) bir ametal arasında mevcut elektronların alış oluşma eğilim artar.
verişiyle kararlı bir yapı oluşturulması söz konusudur. Sonuç olarak 6. Katı halde iyon bileşikleri elektriği çok az iletirken, ergimiş
iyon bağın oluşabilmesi için iki atomun elektronegativite değerleri
arasında çok fark olmalıdır. halde elektrik akımını iyi iletirler.
4. Oluşan iyonik yapıda, elektron veren atom + iyon haline, elektron 7. İyon bileşiklerinin ergime ve kaynama noktaları çok
alan da – iyon haline geçerler. yüksektir.
8. İyon bileşikleri düzenli kristal yapıdadırlar.
9. İyon kristalleri kırılgan yapı sergilerler.
10. İyon kristalleri saydam olup ışığı kırmazlar.
11. Örnek : NaCl , LiF
Bağ kuvveti bu iyonlar arasında ki elektrostatik çekmeden doğar.
Malzeme Bilimi Slaytları 15/31 Malzeme Bilimi Slaytları 16/31

İyonik bağ İyonik bağ

İtme
Dış kuvveti Kristal
kuvvet çatlar

Katı iyonik Erimiş iyonik Su içerisinde


bileşik bileşik çözünmüş iyonik
bileşikler

Malzeme Bilimi Slaytları 17/31 Malzeme Bilimi Slaytları 18/31

3
İyonik bağ Kovalent bağ

1. Elektron alışverişi söz konusu olmayıp elektron ortaklaşmasına ya


da girişimine dayanır. Atomlar son yörüngelerindeki valans
Çok elektronlarını ortaklaşa kullanarak güçlü bağ oluştururlar.
atom
2. Özellikle N, O, H, F ve Cl gibi ametal atomları arasında görülür. Si,
Ge, Sb ve Se gibi metaller arasında da kısmen kovalent bağ da
oluşur. 3B-7B arasındaki geçiş elementleri arasında da kısmen
Çok
iyon kovalnet bağlı bileşikler oluşabilir.
Potential energy E(r), eV/(ion-pair)

6
r= 3. Kovalent bağın oluşabilmesi için son kabuktaki orbitallerde en az
-
bir elektron boşluğu olması gerekir.
Cl +
Na

4. Bu şekilde bağlanan bileşikleri oluşturan atomlar arasındaki


0
0.28 nm 1.5 eV
Separation, r elektronegativite farkı düşüktür. Bu fark arttıkça iyonik özellik artar.
Cohesive energy

- + - + Elektromanyetik alan
r=
Cl Na
Dönme (spin)
-6
-6.3 A İyonik bağ
- +
Cl Na

ro = 0.28 nm
H2 molekülü ve elektronların spinleri
Malzeme Bilimi Slaytları 19/31 Malzeme Bilimi Slaytları 20/31
Fig. 1.10: Sketch of the potential energy per ion-pair in solid NaCl.

Kovalent bağ Kovalent bağ

5. Bu bağlar açılı yani ayrıktırlar, dolayısıyla elektron dağılımı


asimetriktir.
6. Bağı oluşturan atomların aynı olup olmadıklarına göre Apolar
(genelde aynı cins atomlar arasında) ve Polar (farklı cins atomlar
arasında) ikiye ayrılırlar. Son yörüngedeki elektronların hangi tür Çok
atom
orbitalden bağ oluşturmasına göre de σ (s-s ve s-p arasında), π (p-
p arasında), ∆ (d orbitalleri arasında)
7. Bir elementteki kovalent bağ sayısı 8 - Grup No değerine eşittir.
8. Kovalent bağlı bileşikler hem katı hem de sıvı halde elektriği iyi
iletmezler.

+ + +
H2

H 109.5 120°
° F
F
CH4 H H
C B
BF3
H F Kovalent ve iyonik bağ yapma eğilimin, belirlemek zordur. Bir çok katı her iki bağıda yapabilirler.
Genellikle dış yörüngeleri hemen hemen dolu olan elementlerin bileşikleri iyonik, yarı yarıya dolu
Soru: Kovalent bağlı yarı iletkenler (Si, Ge, Sn gibi) elektriği iyi iletir neden? olanlar ise kovalent bağ yapma eğilimindedirler.
Malzeme Bilimi Slaytları 21/31 Malzeme Bilimi Slaytları 22/31

Metalik bağ Metalik bağ

6. Metallerde elektronların serbest kalma özellikleri nedeniyle çekirdek yükleri


1. Metal atomları arasında görülür. de azalmıştır. Bu nedenle elektronların serbestçe hareket etmeleri kolaydır.
2. Metalik bağda da kovalent bağda olduğu gibi atomların birbirlerine Ayrıca bu elektronların son kabuktan ayrılmış olmaları dalga boylarının
yaklaşarak enerjilerini düşürme eğilimi vardır. yükselmesi ve frekanslarının da azalması anlamına gelir ki bu da kinetik
enetrjilerininde düşme demektir. Elektronların metal içerisinde çok serbest
3. Kovalent bağ iki atom arasında gerçekleşebilirken, metalik bağ çok
hareket etmeleri yapı içerisindeki potansiyel farkların da minimum olması
sayıda atom arasında gerçekleşir. anlamına gelir, yani potansiyel enerjide düşüktür. O halde metalik bağlarda
4. Bağlanmada serbest elektron ya da delokalize elektronların pozitif elektronların kinetik ve potansiyel enerjileri de düşüktür.
çekirdekler arasında bir elektron denizi oluşturmaları ve bu elektron 7. Elektriksel anlamda çekirdek cazibesinden nispeten uzaklaşmış serbest
denizininin pozitif çekirdekler tarafından ortak olarak paylaşmaları söz elektronların herhangi bir elektriksel, mekanik ve ısı enerjisiyle tahrik
konusudur. Elektron denizi pozitif çekirdekleri birarada tutmaktadır. edilmesi halinde birbirlerini itmesi de elektriksel ve ısıl iletkenlik ve
Hiçbir elektron bağı oluşturan herhangi bir metal atomuna aittir şekillendirilebilirlik anlamında elektronların birbirlerini itmesi ile gerçekleşir.
denilemez. Bir atom her taraftan eşit kuvvetlerin etkisi altındadır. 8. Atomların valans elektronları ne kadar az ise, bu elektronların serbest kalma
5. Metalik bağlarda yönlenme söz konusu değildir. ihtimali o kadar fazladır, dolayısıyla elektriksel ve ısıl iletkenlik artar.
İşlenebilirlikleri iyidir. Valans elektron sayısı arttıkça kovalent bağ yapma
ihtimali ve çekirdek yükü artar. Bu nedenle valans elektron sayısı yüksek
olan Fe, Ni, W ve Ti gibi elementlerin atomlarının yaptıkları metalik
bağlanmalar sonucunda bu metallerin ergime dereceleri yüksek olmaktadır,
yani kısmen kovalent özellik göstererek yönlenmeleri söz konusu olabilir.

Malzeme Bilimi Slaytları 23/31 Malzeme Bilimi Slaytları 24/31

4
Metalik bağ Metalik bağ

Metal deformasyonunun sebebi

Dış
kuvvet

Deforme
olmuş
metal

Metal bağına bir çok örnek

Malzeme Bilimi Slaytları 25/31 Malzeme Bilimi Slaytları 26/31

Van der Waals bağ Van der Waals bağ

1. Moleküller arası olan ikincil bağlardır.


Ar atomları sıvılaşma sıcaklığında
2. Elektronik kutuplaşmaya dayanır.
3. Dış yörüngesi tam dolmuş soygazlar ya da tam dolmamış element
atomlarının, kovalent iyonik bağlı bileşiklerin kendi aralarında oluşan
kutuplaşmalardan çekme etkisi olur.
4. Bu çekme son yörüngesi tam dolu olan soygazlarda ve simetrik
moleküllerde geçici kutuplaşma ile gerçekleşir. Herhangi bir etki
neticesinde elektronların konumlarını değiştirmesiyle, salınımlarıyla
ani kutuplaşmalar olur.
5. Bu çekme özellikle kovalent bağlı bileşiklerde yönlülükten
kaynaklanan asimetrik yük dağılımından (molekül kutuplaşması)
dolayıdır. Bu nedenle elektronların hareketi, titreşim vs. gibi
sebeplerle salınım yapar, yani dipoller (kutuplaşmalar) meydana
+ - + -
gelir. Bir bölgede çok küçük zaman dilimlerinde elektron yük dağılımı Dipol oluşumu
değişir. Yani potansiyel enerji değişir. Bu potansiyel enerjinin
minumum edilmesi adına van der Waals bağları oluşur.
6. Molekül kutuplaşması ile oluşan van der Waals bağları geçici
Soru: Genellikle moleküler katılar, kovalent bağlı olmalarına rağmen yüksek
kutuplaşma ile oluşan van der Waals bağlarından güçlüdür. mukavemet ve ergime sıcaklığına sahip değildirler, neden?
7. Örnek : H2O (molekül kutuplaşması) , sıvı azot (geçici kutuplaşma)
Malzeme Bilimi Slaytları 27/31 Malzeme Bilimi Slaytları 28/31

Van der Waals bağ Bağların etkisi

1. Ergime ve buharlaşma sıcaklığı: Katı halden sıvı hale geçerken kuvvetli,


sıvıdan buhara geçerken zayıf bağlar kopar. Bağ enerjisi arttıkça ergime
sıcaklığı artar.
2. Isıl genleşme: Ergime sıcaklığı ile ters orantılı gelişir.
3. Mukavemet
4. Elastisite modülü
5. Isıl iletkenlik: Serbest elektron hareketi ile ilişkilidir. İyonik ve kovalent
bağlılarda ısı enerjisi yalnızca atomların ısıl titreşimleri ile olur.
6. Optik özellikler: Metallerde ışık dalgası serbest elektron bulutu ile
yansıtıldığından geçmez. Bu nedenle metaller saydam değildir. Kovalent ve
H H iyoniklerde ise serbest elektron olmadığından ışık yansıtılmadan geçer. Yapıda
kusur varsa?
7. Kimyasal özellikler: Metalik bağlılarda valans elektronları kolayca yapıdan
ayrılır ve artı yüklü iyonlar kalır. Bu iyonlarda çevrenin elektro-kimyasal
etkilerine karşı duyarlı olur.

H2
Malzeme Bilimi Slaytları 29/31 Malzeme Bilimi Slaytları 30/31

5
Kristal yapı

Kristal yapı, atomların üç boyutta belirli bir geometrik düzene göre yerleştiği yapılardır.

Kristal Yapılar

Amorf yapılı Kristal yapılı

Kristal Yapılar Amorf yapı, düzensiz katılaşmış mikroyapılardır, bütün doğal (kazein selüloz, kauçuk, v.b.) ve yapay
(plastikler) organik bileşimler, bazı anorganik maddeler (cam gibi) amorf yapıdadır.

Kristal yapı, atomların belirli bir düzene göre dizilerek bir hacim merkezi oluşturmasıdır.

Birim hücre

Atomlar uzayda öyle dizililer ki, maddenin birim hacmindeki enerjisi minimum olsun.

1 Malzeme Bilimi Slaytları 2/26

Kristal yapı Kristal yapı

Doğada yedi değişik kafes sistemi bulunur. Bunlar; 2. Tetragonal: Basit , hacim merkezli

1. Kübik: Basit , hacim merkezli, yüzey merkezli (a=b=c; α=β= =90°)

3. Ortorombik: Basit, yüzey, merkezli, hacim merkezli, taban merkezli

Yüzey
Basit merkezli Hacim
merkezli

Kristal yapılı malzemelerin hacim kafesi oluşturan basit geometrik şekillere birim hücre, atom veya atom gruplarının
bulunduğu yere de kafes noktası denir.

Malzeme Bilimi Slaytları 3/26 Malzeme Bilimi Slaytları 4/26

Kristal yapı Kristal yapı

4. Hekzagonal: Basit 6. Monoklinik: Basit, taban merkezli

C14H10

7. Triklinik: Basit

5. Rombohedral: Basit, (a=b¥c; α=β= ¥90°)

Malzeme Bilimi Slaytları 5/26 Malzeme Bilimi Slaytları 6/26

1
Koordinasyon sayısı Atom sayısı

Bir atoma temas eden veya en yakın konumda bulunan komşu atomların sayıdır. Bu sayı atomların ne
Birim hücredeki atom sayısının belirlenmesi için aşağıdaki formül kullanılır;
kadar sıkı paketlendiklerini veya hangi yoğunlukta dizildiklerini gösterir.

NF NK
N Nİ
2 8
Nİ, birim hücre içerisindeki atom sayısı
NF, birim hücre yüzeyindeki atom sayısı
NK, birim hücre köşesindeki atom sayısı
Koordinasyon sayılarına göre atom
düzenleri 1. Hacim merkezli kübik (HMK) yapı:

En sıkı diziliş yüzey merkezli kübik


yapıdadır. 0 8
N 1 2
2 8

Malzeme Bilimi Slaytları 7/26 Malzeme Bilimi Slaytları 8/26

Kristal yapı Atomsal dolgu faktörü

Atomsal dolgu faktörü (ADF), kristal kafes yapısındaki doluluk oranını gösterir. Birim
2. Yüzey merkezli kübik (YMK) yapı: hücredeki atomların toplam hacminin birim hücreye oranıdır. Bu faktör, kristal yapılı
malzemelerin hacim kafesindeki atomların ne kadar sıkı dizildiğini belirlemek için
kullanılır.
6 8
N 0 4 Örnek: Yüzey merkezli kübik (YMK) yapı için ADF yi hesaplayınız?
2 8
YMK için kafes parametresi ile atom yarıçapı arasındaki ilişki

a
(4 R) 2 a2 a2 2a 2 R 2
4
3. Hekzagonal (HMK) yapı:
4 3
Vt R (1 atomun hacmi)
NT NF NK 3 4 x4 2 2a 3 2a 3
N Nİ Vt
2 2 6 3 4 x4 x4 6
Vatom 4 xVt (Kafesteki atomların hacmi)

2 0 12
N 3 6 2a 3
2 2 6 VK a3 (Kafes hacmi) ADF 0.74
6a 3
Ödev: HMK ve Hekzagonal yapı için ADF’yi hesaplayınız?
Malzeme Bilimi Slaytları 9/26 Malzeme Bilimi Slaytları 10/26

1
Miller indisleri ve düzlemler Miller indisleri ve düzlemler
A. Kübik Sistemler
Z
Kafes sistemlerinde birim hücrelerin çeşitli yüzeylerinin ve yönlerinin anlatımı için Miller İndisleri denen
(100)
koordinasyon sayıları kullanılır. Miller indisleri tam sayılarla ifade edilir. Birim hücrenin bir köşesi koordinat x y z (010)
sisteminin orijin yada başlangıç noktası olarak alınır ve herhangi bir düzlem veya düzlem takımı
bunların eksenlerle kesiştiği noktalara ait koordinatlarının tersi alınarak belirlenir. Bir koordinat Eksenlerle kesişme noktası 1 ∞ ∞
sisteminin birim uzunluğu olarak kristal yapının kafes parametresi alınır. Bir eksene paralel olan
düzlem o ekseni sonsuzda keser. Düzlemler parantez işareti ile gösterilir. Koordinatların tersi 1/1 1 1

Z Miller indisleri 1 0 0
(111) Y

x y z Z
(110)
Eksenlerle kesişme noktası 1 1 1
X
Koordinatların tersi 1/1 1/1 1/1

Miller indisleri 1 1 1
Y x y z

Eksenlerle kesişme noktası 1 1 ∞


Y
X Koordinatların tersi 1/1 1/1 1

Miller indisleri 1 1 0
Kafeste her kafes düzlemi ve yönü atomlarla aynı sıklıkta donatılmamıştır. Bu nedenle mekanik özelliklerde yönlere ve X
düzlemlere göre değişir.

Malzeme Bilimi Slaytları 11/26 Malzeme Bilimi Slaytları 12/26

2
Miller indisleri ve düzlemler Miller indisleri ve düzlemler

Z
(112)
Z _
(0 1 0) x y z
Eksenlerle kesişme noktası ∞ -1 ∞ x y z
Koordinatların tersi 1 -1/1 1 Eksenlerle kesişme noktası 1 1 1/2
_
Miller indisleri 0 0 Koordinatların tersi 1/1 1/1 1/(1/2)
1 Y
Miller indisleri 1 1 2
Y
Z Z’
O _ _
O1
(0 1 2) O2 Y X

Y’

x y z
_ _ __ _ _ _ _ _
Eksenlerle kesişme noktası ∞ -1 -1/2 Ödev: (131), (001), (222), (221), (220), (0 3 2), (11 2), (0 1 0), (2 2 2) miller indisler ile belirtilen
X’
1
O O1 düzlemlerin xyz eksenlerini kestiği noktaları bularak, birim küp üzerinde gösteriniz?
Koordinatların tersi -1/1 1/(-1/2)
_ _
Miller indisleri 0 1 2 X
Miller indisleri ile düzlem gösterilirken bütün düzlemler birim küp içerisinde gösterilir.

Malzeme Bilimi Slaytları 13/26 Malzeme Bilimi Slaytları 14/26

Miller indisleri ve düzlemler Düzlemsel atom yoğunluğu

Düzlemsel atom yoğunluğu, belirlenen düzlemdeki atom sayısının o düzlemin alanına oranıdır ve
aşağıdaki bağıntıyla belirlenir.

Düzlemdeki atom sayısı


Düzlemsel atom yoğunluğu =
Düzlem yüzey alanı

Yüzey merkezli bir yapıda atom sayısı (110) düzlemi için;


Z
(110)

a 1 1
N 2x 4x 2atom
2 4
Y
2 1.41
a 2 Düzlemsel yoğunluk [atom / A 2 ]
a2 2 a2

Malzeme Bilimi Slaytları 15/26 Malzeme Bilimi Slaytları 16/26

Düzlemsel atom yoğunluğu Miller indisleri ve doğrultu

Hacim merkezli kübik yapıda (110) düzlemi için;


Doğrultular koordinat sisteminin orijin noktasından geçen vektörler ile gösterilir.
Z Doğrultuyu belirlemek için orijinden çizilen vektörün eksenler üzerindeki bileşenleri yani uç
(110) noktasının koordinatları bulunur. Koordinatların kesirli olması durumunda ise bunlar en
küçük payda ile çarpılarak orantılı en küçük sayılara çevrilir. Doğrultu, [uvw] şeklinde
gösterilir.
a [111] doğrultusunun gösterimi;

Z Z

Y
a 2

___ O3
[111] [001] [111]
X
[010]
1 2 1.41 Y Y
N 1 4x 2atom Düzlemsel yoğunluk [atom / A 2 ]
4 a 2
2 a2 [100]

X X
_ _ __ _ _ _ _ _
Ödev: (131), (001), (222), (221), (220), (0 3 2), (11 2), (0 1 0), (2 2 2) düzlemlerinin düzlemsel
atom yoğunluğunu bulunuz?
Doğrultu gösterilirken 1’den büyük sayılar için yeni birim küpler eklenir.
Malzeme Bilimi Slaytları 17/26 Malzeme Bilimi Slaytları 18/26

3
Miller indisleri ve doğrultu Doğrusal atom yoğunluğu

[121] doğrultusunun gösterimi;


Z Z Doğrusal atom yoğunluğu, belirli bir doğrultu üzerindeki birim uzunluğa düşen atom sayısı olarak
tanımlanır ve atom sayısı/birim uzunluk bağıntısı ile hesaplanır.
Veya

[121]
[121] a 3
Y Y
a
[111]

X Y
X a 2

Uyarı: Burada x, y, ve z ekseni sırası ile ½, 1, ½ ‘de kesildiğine dikkat edin.


1
X
1 2x
2 2
x y z Doğrusal yoğunluk (atom / A)
Eksenlerle kesişme noktası 1
a 3 a 3
1/2 1/2

Payda eşitleme 2x1/2 2x1 2x1/2


Ödev: [111] doğrultusuna ait doğrusal atom yoğunluğunu YMK yapı için hesaplayınız?
Doğrultular 1 2 1
Plastik şekil değiştirme mekanizmalarının en yaygın olanı kayma, atom yoğunluğunun en yüksek olduğu düzlem ve
doğrultuda meydana gelir.
Malzeme Bilimi Slaytları 19/26 Malzeme Bilimi Slaytları 20/26

Miller indisleri ve düzlemler Hekzagonal kafeste doğrultu


B. Hekzagonal Sistemler
Hekzagonal sistem 4 lü eksen takımıyla gösterilir. Bu Hekzagonal sistemde doğrultu, kübik sistemde olduğu gibi başlangıç noktası eksen takımının orijin noktası
eksenlerde a, b ve c birbiri ile 120° lik açı yapar ve xy eksen olarak alınan vektörlerle gösterilir. Bunun için önce doğrultuya ait vektörün eksenler üzerindeki bileşenleri
takımında yer alır. Miller indisleri h, k, i ve l ile gösterilir. bulunur ve gerekiyorsa bunlar sonradan orantılı en küçük tam sayılara çevrilir. Başka bir deyişle, eksen
d (0001) takımının orijin noktasından çizilen vektörün uç noktasının a, b ve d eksenleri üzerindeki
Farklı olan i indisi; i = - (h+k) bağıntısı ile belirlenir. izdüşümleri veya koordinatları belirlenir.
d
_
Kübik sistemde geçerli olan bütün işlemler burada da İlk önce üçlü eksen takımının [uvw] olarak belirtilen doğrultu,
geçerlidir. hekzagonal sistemde Miller-Bravais indisleri ile gösterilir. Bunun
(10 1 0)
için doğrultuya ait u, v ve w bulunduktan sonra;
a b c d
Eksenlerle kesişme noktası ∞ ∞ ∞ 1 h=2u-v k=2v-u i=-(u+v) l=3w bağıntıları kullanılır.
Payda eşitleme 1/∞ 1/∞ 1/∞ 1/1
c
Doğrultular 0 0 0 1 Örnek: Üçlü eksen takımında (uvw) [100] insileri ile gösterilen
doğrultuyu hekzagonal sistemde gösteriniz? c

b a b c d
h=2*1-0=2
Eksenlerle kesişme noktası 1 ∞ -1 ∞ __
__
O k=2*0-1=-1 [2 11 0] veya [100] b
Payda eşitleme 1/1 1/∞ 1/(-1) 1/∞ [2 11 0]
i=-(1+0)=-1
_ O
a Doğrultular 1 0 0
1 l=3*0 =0

Malzeme Bilimi Slaytları 21/26 Malzeme Bilimi Slaytları 22/26

Hekzagonal kafeste doğrultu Kafes yapılarının incelenmesi

_
[111] [321] d X-Işını Difraksiyonu
d
Kafes yapısının bilinmesinde iki önemli büyüklük olan kafes parametresi ve atom düzlemleri arasındaki
mesafe X-ışını vasıtasıyla belirlenir.

X-ışını nasıl ortaya çıkar?


_
[111] [321] Isıtılan bir filamentten ısı tahriki ile yayılan elektronlar K kabuğundan
çıkarılan elektron Gelen hızlı
elektromanyetik bir alan içerisinde hızlandırılırlar. Hızlandırılarak elektron
c yüksek enerji kazandırılan bu elektron demeti bir anoda
c çarptığında, elektronlar anot malzemesinin kabuklarına girerler.
Yüksek enerjili elektron demeti çekirdeğe yakın olan K
1/3 kabuğundaki bir elektrona çarparak onu yerinden çıkartırsa, bir Çekirdek
b elektronunu kaybeden atom oldukça karasız bir duruma geçer.
b K kabuğunda boş kalan elektronun yeri enerji seviyesi yüksek
O
olan bir kabuktaki, örneğin L kabuğundaki bir elektron ile
O
doldurulur. Yani L kabuğundaki bir elektron K kabuğunda boş K L MN
a olan yere atlar. Elektronun iki konumu (K ve L kabukları)
2/3
a arasındaki enerji farkı bir elektromanyetik dalga veya X-ışını
fotonu olarak yayınırlar. L kabuğundaki elektronun K kabuğuna
geçmesi veya atlaması durumunda, Kα olarak bilinen
Başlangıçta en büyük ortak katsayıya bölünür
karakteristik X ışını yayınır.

Malzeme Bilimi Slaytları 23/26 Malzeme Bilimi Slaytları 24/26

4
Kafes yapılarının incelenmesi Kafes yapılarının incelenmesi

X-ışını difraksiyonu, kristal yapılı bir malzeme üzerine gönderilen X-ışınlarının kristalin atomlarına Kübik sistemlerde atomlar arası uzaklık;
çarparak yayınması olayıdır.

Diffraksiyon her zaman oluşmaz. Bunun için; difraksiyon veya kırınıma uğrayan yani atom
düzleminden yansıyan X-ışınlarının aynı fazda olması gerekir. Çünkü difraksiyon esnasında X-ışınları a d: Düzlemler arası mesafe
ile atomlar arasında meydana gelen yeni bir etkileşim değil, bir saçılma olayıdır. Saçılan X-ışınları aynı faz d ( hkl )
içerisinde değillerse birbirini iptal ederler ve sonuçta difraksiyon olayı gerçekleşmez. (h 2 k2 l2 a: Kafes parametresi

X-ışını demetinin atom düzlemlerine Bragg açısı (θ) olarak bilinen belirli bir açı ile çarpması durumunda
ise yansıyan ışınlar tarafından alınan yol, dalda boyunun (λ ) tam katlarına eşit olacağından ışınlar aynı
faza sahip olurlar. Difraksiyon elde edebilmek için X-ışınlarının atom düzlemlerine çarpma açısı (θ),
düzlemler arasındaki uzaklık (d) ve gelen X-ışınlarının dalga boyu arasında belirli bir bağıntının Örnek: HMK yapıya sahip Cr örneği üzerinde dalga boyu 1.542°A olan X-ışını demeti gönderildiğinde,
bulunması gerekir. 22.2° lik Bragg açısında (110) düzlemine ait bir difraksiyon çizgisi elde edilmektedir. Buna göre Cr kafes
parametresini bulunuz?
Bragg Kanunu

2d sin n 2d sin( 22.2) 1*1.542 d 2.04 A

a a
d ( hkl ) 2.04
Ödev: Bragg Kanunu bağıntısını çıkarınız? (h 2 k2 l2 (12 12 02 a 2.88 A

Malzeme Bilimi Slaytları 25/26 Malzeme Bilimi Slaytları 26/26

5
Kristalleşme mekanizması

Kristalleşme, sıvı halden katı hale geçiş olup, çekirdeklenme ve çekirdeklerin büyümesi aşamalarından
meydana gelir.

Sıvı içerisinde atomlar belirli bir düzende bulunmazlar, ancak bazı atomlar belirli zamanlarda katı
durumdaki uzay kafesine karşılık gelen konumlarda bulunabilirler.

Malzeme içerisindeki atomlar hem kinetik hem de potansiyel enerjiye sahiptir. Kinetik enerji atomların
hareket hızı ile ilgili olup, tamamen sıcaklığa bağlıdır. Sıcaklık artıkça atomlar aktif, yani hareketli
duruma geçerler ve kinetik enerjileri artar. Atomların potansiyel enerjileri ise aralarındaki uzaklığa
Kristalleşme ve Kusurlar bağlıdır. Uzaklık artıkça artar.

Bir metalin sıvı halden katı hale, yani eriyikten kristalli duruma geçebilmesi için çekirdek oluşumu
mutlaka gereklidir. Eriyik haldeki metalin atomları çekirdek etrafında toplanmaya ve çekirdeği büyütmeye
başlarlar. Başlangıcı çekirdek tarafından yapılmış olan katılaşma bölgeleri büyüyüp sıvı metalin
tamamen katı hale geçmesini sağlayacaktır. Kristal veya tane adı verilen aynı yön ve düzen içindeki katı
metal adacıkları, eriğin çeşitli noktalarından yani çekirdeklerinden büyüyüp tüm metalin kristalleşmesini
sağlar.

Ergiyik katı Çekirdek Tane Kristalli


metal oluşumu büyümesi yapı

Kristalleşmeyi başlatan en küçük katı oluşumlara çekirdek denir.

1 Malzeme Bilimi Slaytları 2/25

Kristalleşme mekanizması Kristalleşme mekanizması

Katılaşma noktasında bulunan saf metali ele alalım. Katılaşma noktasında sıvı ve katı fazların her ikisi aynı Sıvı metalin sıcaklığı katılaşma noktasının altına düşünce, sıvı içerisindeki değişik nokta ve konumlarda
sıcaklıkta bir arada bulunur. Bu noktada sıvı ve katı fazların içerisinde bulunan atomların kinetik kararlı çekirdekler oluşur. Katılaşan çekirdekler kristalleşmeye merkezlik yapar, yani bu çekirdekler
enerjileri aynı olur, ancak potansiyel enerjileri farklıdır. Katı faz içerisindeki atomlar, sıvı içerisindeki kristallerin merkez noktalarını oluşturur. Soğuma devam ettikçe daha çok sayıda atom ya mevcut
atomlara göre birbirlerine göre çok daha yakındırlar. Bu nedenle katılaşma sırasında enerji açığa çıkar. Sıvı çekirdeklere bağlanır yada kendileri yeni çekirdekler oluştururlar. Her çekirdek sıvı fazdan atom çekerek
durum ile katı durum arasındaki bu enerji farkına gizli ısı veya ergime ısısı denir. Ancak katı ve sıvı kendi uzay kafesi içerisinde büyür. Kristal büyümesi üç boyutlu uzayda büyümeye devam eder ve
arasında bir yüzey oluşturmak için enerji gerekir. Katılaşma noktasında bulunan saf metallerde gizli ısı ile atomlar belirli doğrultularda, genellikle büyüme ekseni boyunca birbirlerine bağlanırlar.
kararlı bir sınır oluşturmaya yetecek ölçüde enerji açığa çıkmaz. Bu nedenle kararlı bir çekirdek oluşturmak
için her zaman bir miktar aşırı soğuma gerekir. Aşırı soğumanın ardından dışarı verilen gizli ısı sıcaklığı
tekrar katılaşma noktasına çıkarır. Kristallerin karşılaştığı bölgeye tane sınırı adı verilir.
Sıcaklık T (°C)

Katılaşma Katılaşma
Başlangıcı Bitişi

Aşırı soğuma

Katılaşma Durak
Noktası

Zaman t (sn)

Malzeme Bilimi Slaytları 3/25 Malzeme Bilimi Slaytları 4/25

Kristal Yapı Kusurları Noktasal Kusurlar

Malzemelerin iç yapısı mükemmel değildir. Atomlar arasında yer yer kusurlar bulunabilir. Bunlara Noktasal hatalar atomik boyutlu olup, genellikle kalıntı atomun varlığında, ana atomun kafeste yerinde
yapı kusurları denir. Malzemede yapı kusurlarının bulunması her zaman zarar verici bir durum bulunmamasından veya yanlış yerde bulunmasından meydana gelir. Noktasal kusurlar katılaşma
oluşturmaz, aksine yapı kusurları sayesinde örneğin metallere daha kolay şekil verilebilir, esnasında, deformasyon sırasında ve yüksek sıcaklıklarda meydana gelebilir. Noktasal kusurlar:
mukavemeti artırılabilir, yarı iletkenlik ve tam iletkenlikleri kontrol edilebilir.
1. Atom boşluğu (Boş nokta kusuru): Bir atom bulunması gereken yerde bulunmuyorsa buna atom
boşluğu denir. Atom boşlukları katılaşma sırasında atomların hatalı yerlere yerleşmesi, bazı kafes
Yapı kusurları başlıca dört grupta toplanabilir: pozisyonlarını doldurmamaları nedeniyle ve katı fazda yüksek sıcaklıkta termal titreşimler nedeniyle bazı
atomların kafes yerlerinde fırlamaları, plastik şekil verme ve yüksek enerjili parçacıkların çarpması
nedeniyle oluşabilir.
1. Kütle Kusurları: Üç boyutlu kusurlardır. Örneğin kaynak hataları, malzeme içerisindeki çatlaklar,
poroziteler, segregasyonlar… Atom boşluğu konsantrasyonu artıkça;
• Metalin öz direnci (elektriksel) artar.
2. Düzlemsel Kusurlar: İki boyutlu kusurlardır. Örneğin istif kusurları, tane sınırları, faz sınırları… Boşluk
• Akma mukavemeti artar.
V
3. Çizgisel Kusurlar veya Dislokasyonlar: Tek boyutlu kusurlardır. •Boyut büyümesi oluşur (Nedeni kafeste ayrılan
atomum dış yüzeylere yerleşmesi).
ortion
• Oksitlenme eğilimi artar (karasız yapı)
lanes
4. Noktasal Kusurlar: Boyutsuz kusurlardır. Örneğin atom boşlukları, fazla elektron veya elektron
boşlukları… • HMK da akma noktası kaybolur, YMK da akma
noktası keskinleşir.

Hatasız bir iç yapı diğer deyişle ideal kristal gerçekte yok sayılır. Çünkü her ideal kristal bir yerde sona erip tane sınırı
bulundurmak zorundadır ki buda düzlemsel kusurdur.
Atom boşlukları hareketlidir ve enerji durumuna göre yer değiştirebilirler.
Malzeme Bilimi Slaytları 5/25 Malzeme Bilimi Slaytları 6/25

1
Noktasal Kusurlar Noktasal Kusurlar

2. Arayer kusuru: Atom kristal kafesteki yerinde ayrılıp atomlar arasındaki bir boşluğa yerleşmişse bu 4. Frenkel kusuru: Atom kristal kafesteki yerinde ayrılıp atomlar arasındaki bir boşluğa yerleşmişse bu
atoma denir. Yarıçapları 1°A’an küçük olan H, N, B, O ve C atomlarının ana metalin atomları arasına kusura denir. Yarıçapları 1°A’an küçük olan H, N, B, O ve C atomlarının ana metalin atomları arasına
girmesiyle oluşur. girmesiyle oluşur.

Arayer atomu 5. Schotty kusuru: Bu kusur iyonik bağlı malzemelerde boş nokta çifti şeklinde meydana gelir. Bu tür
malzemelerin kristal yapıları içerisinde eşit elektriksel yükün korunması için kafesten bir anyon ile katyonun
ayrılması gerekir. Bunun sonucunda da schotty kusuru oluşur.
ortion
lanes

3. Yer alan atom kusuru: Bu kusur, yer alan katı çözelti içerisindeki çözünen element atomlarının çözen
elementin atomlarının yerini almasıyla meydana gelir. Yer alan katı çözeltisinin oluşması için çözen ve
çözünen elementlerin atom çaplarının birbirlerine yakın olması gerekir.

Yer alan atomu

İyonik bağlı malzemelerde elektriksel yönden nötrlük sağlanmak zorunda olduğu için noktasal kusurlar farklılık gösterir.

Malzeme Bilimi Slaytları 7/25 Malzeme Bilimi Slaytları 8/25

Çizgisel Kusurlar

Kristal yapılı malzemelerin teorik mukavemeti gerçek mukavemetin çok üzerindedir. Aradaki fark


Kristallerde düzensizlik merkezi bir çizgi boyunca yer almaktadır ve çizginin her iki tarafında kristal kusursuz
olabilir. Fakat kafes noktaları birbirlerinin devamı değildir. Başka bir deyişle; kristalin bir bölgesi bu bölgeyi dislokasyonla açıklanır.

2x 2x
alt ve üst kısımlara ayıran bir düzlem üzerinde kaymaya uğramışsa, alt ve üst noktalar birbirlerine

  k . sin
b

 k
göre belirli bir miktar ötelenmişse kaymaya uğramış ve uğramamış bölgeleri ayıran çizgi bir kristal
hatadır ve dislokasyon denir.

b b


Dislokasyonlar kenar, vida ve karışık olmak üzere üç çeşittir. Bir dislokasyonun, dislokasyon çizgisi ve a
Burger vektörü olmak üzere iki karakteristik büyüklüğü vardır. Burger vektörü (b) hareket eden
dislokasyonun hareket doğrultusunu ve miktarını gösterir. Çok küçük

2x
  G.    k.
Mükemmel bir kristalde paralel doğrultularda eşit x x
adımlar gidilip, bir çevrim bir çevrim tamamlanınca (Hook kanunu) G.
başlangıç noktasına gelinir. Ancak, dislokasyon içere a a b

2x
bölge çevresinde aynı işlem yapılırsa Burger çevrimi

k   max  o
kapanmaz. Başlangıç ve bitiş atomları arasındaki

x
2a 2a 2a
atomlar arası uzaklık kadar bir açıklık kalır ve bu açıklık G.b G.b b Gb
b ile gösterilir. Kenar dislokasyonlarının oluşturduğu sin
büyüklük Burger vektörü adını alır ve bu vektör b 4
dislokasyon çizgisine diktir.

ab o 
2
G

Malzeme Bilimi Slaytları 9/25 Malzeme Bilimi Slaytları 10/25

Çizgisel Kusurlar Çizgisel Kusurlar

Kenar Dislokasyonu Vida Dislokasyonu

Kusursuz bir kristalde ekstra bir atom tabakasının ilavesi ile kenar dislokasyonu oluşur. Malzemenin Malzemenin şekillenmesini sağlayan kuvvetin geldiği yönde oluşan dislokasyonlardır. Diğer bir ifade ile
şekillenmesini sağlayan kuvvetin geldiği yöne dik olarak oluşan dislokasyonlardır. Burger vektörü şekillendirme kuvvetne paralel olan dislokasyonlardır.

Kayma düzlemi

Kesme gerilmesi

Malzeme Bilimi Slaytları 11/25 Malzeme Bilimi Slaytları 12/25

2
Çizgisel Kusurlar Çizgisel Kusurlar

Karışık Dislokasyonu
Kayma düzlemi bir halı ile onun altındaki odanın tabanı
Vida ve kenar dislokasyonun beraber bulunduğu haldir. arasındaki temas yüzeyine benzetilebilir. Halıyı bir ucundan
düz taban üzerinden çekersek bütün sürtünme kuvvetini
de yenmemiz gerekir. Fakat halıyı bir ucundan kaldırır ve
dalgalandırırsak halı sadece birkaç yerde tabanla temas
eder. Böylece halıyı kolayca çekip kaydırabiliriz. Metallerin
nispeten kolay şekillendirilebilir olması kayma düzlemleri
boyunca halının dalgalanmasına benzer şekilde, atomların
dislokasyon hareketi olarak arka arkaya ve teker teker
atomlar arası bağları yenip birbiri üzerinden tırmanması
sayesinde olur.

Dislokasyon

Dislokasyonlar enerjiyi küçük tutmak için en küçük burger vektörünü tercih edecektir. Yani burger vektörü en sıkı istif
edilmiş doğrultuda olan dislokasyonlar en kararlıdır. Büyük olanlar ise enerjisini azaltmak için parçalanma eğilimindedir.

Malzeme Bilimi Slaytları 13/25 Malzeme Bilimi Slaytları 14/25

Peierls-Nabarro Gerilmesi Düzlemsel Kusurlar

Düzlemsel (Yüzeysel) Kusurlar

b
Bir dislokasyonu kayma düzleminde hareket ettirmek veya Düzlemsel kusurlar bir malzemeyi aynı kafes yapısına sahip, ancak farklı doğrultularda yönlenmiş değişik
kayma olayını başlatmak için gerekli gerilmeye denir. bölgelere ayıran yüzeylerden oluşur. Bu yüzeyler kesit üzerinde sınır biçiminde gözükür.

Düzlemsel Kusurlar;

2w

 P  2Ge

w
• Serbest yüzey olarak bilinen katı ile sıvı arasında ki ara yüzey
b • Tane sınırı
• Fazlar arası sınır
• İstif kusurları
• Domain olarak bilinen, elektronik yapının değiştiği fakat ortam düzeninin değişmediği ara yüzey
b değeri ne kadar küçükse gerilme değeri de o kadar küçük olur. Dolayısıyla en sık istif edilmiş
düzlem ve doğrultuda kayma olur. Yani burger vektörü küçük ise kayma gerilmesi de küçük olur.
Eğer kristal içerisinde hata yoksa kayma gerilmesi yaklaşık olarak akma gerilmesine eşittir.

Malzeme Bilimi Slaytları 15/25 Malzeme Bilimi Slaytları 16/25

Düzlemsel Kusurlar Düzlemsel Kusurlar

Tane Sınırları Bir malzemenin tane büyüklüğü ile akma mukavemeti arasında Hall-Patch bağıntısı ile belirlenir. Burada σ a
akma mukavemeti, d ortalama tane büyüklüğü ve σ0 ile K malzeme sabitidir.

 a   o  Kd 2
Her tanedeki atomsal düzen ve yönlenme farklıdır. Tane sınırları taneleri birbirinden ayıran yüzeylerdir. Bu 1
yüzeyler metalografik kesitler üzerinde çizgi biçiminde gözükürler. Tane içerisinde düzenli olan atom dizilişi
Küçük açılı tane sınırı
tane sınırlarında düzensiz hale gelirler. Çünkü her bir tanenin kristolografik yönlenmesi farklıdır, kafes
düzlemleri birbirlerinin devamı değildir. Tane sınırlarında atomlar arası mesafe tane içerisine göre büyük ve Taneler arasında yönlenmeye bağlı olarak küçük açılı ve büyük açılı
küçük olabilir. Tane sınırlarında atomlar arası çekme kuvveti her yönde aynı olmayabilir, bu düzesizlik fazla olmak üzere iki çeşit tane sınır vardır. İki tane arasındaki açı 10° den
enerji demektir. küçük ise küçük açılı tane 10° den büyük (genellikle 20-30°) ise büyük
açılı tane sınır söz konusudur.
Büyük açılı

Tane-1

grainTane
boundary Tane-2
sınırı

Tane, kendi içinde nispeten homojen ve kafes sistemi aynı, kayma düzlemleri benzer karakterli, kimyasal yapısı aynı olan katı Küçük açılı
maddeye denir. Faz ise kendi içerisinde homojen kimyasal ve/veya fiziksel yapısı etrafındakilerden farklı olan mikro ve makro Kenar dislokasyonu tarafından oluşturulan küçük açılı tane sınırına eğme sınırı, vida dislokasyonları tarafından oluşturulan
yapıya denir. küçük açılı tane sınırına da bükme sınırı denir.
Malzeme Bilimi Slaytları 17/25 Malzeme Bilimi Slaytları 18/25

3
Düzlemsel Kusurlar Düzlemsel Kusurlar

İstiflenme (Yığılma) Kusuru İkiz Sınırlar

Atom düzlemlerinin istiflenmesi esnasında bozulması neticesinde oluşan 2 boyutlu kusurlardır. Özellikle ikiz İkiz sınırı, kristal kafes yapısındaki atom düzenlerinin simetrik olarak farklı doğrultularda yönlenmesi
teşekkülünde, faz dönüşümlerinde ve sürünmede önemlidir. Gerilme ve dislokasyon hareketleri oluşturur. sonucunda birbirinin ayna görüntüsü şeklinde oluşan iki bölge arasındaki düzlem olarak tanımlanır. İkiz sınır
Örneğin atom düzlemlerinin YKM yapıda ABCABCABCABABCABC dizilmeleri ile oluşur. boyumca etki eden bir kayma kuvveti atomların yerini değiştirerek bir ikizlenmeye neden olur. İkizlenme bazı
metallerin plastik deformasyonu veya ısıl işlemi sırasında meydana gelir.
SPH
YMK
İkiz düzlem
İkizlenmeden
original önce
atomic positions
atom
before pozisyonları
twinning

Malzeme Bilimi Slaytları 19/25 Malzeme Bilimi Slaytları 20/25

Düzlemsel Kusurlar Kütle (Hacimsel) Kusurları

Her bir nokta atom kolonudur Üç boyutlu kusurlar olup, iki sebepten oluşur;
1. Malzemenin üretimi sırasında
2. Malzemenin döküm, dövme, hadde gibi şekillendirmesi esnasında
İkiz düzlemler
Örnek olarak, döküm kusurlar, biçimlerdirme, dövme kusurları ve kaynak kusurları

Malzeme Bilimi Slaytları 21/25 Malzeme Bilimi Slaytları 22/25

Katı çözeltiler Katı çözeltiler

Katı çözeltilerin diğer bir ismi katı eriyiktir. Bir çözelti çözen ve çözünen olmak üzere iki bileşenden Katı çözeltiler yer alan ve ara yer katı çözelti olmak üzere ikiye ayrılır.
oluşur. Çözeltinin yüzde oranı yüksek olana çözen, oranı düşük olanda çözücü adı verilir. Şekerli su
örneğinde olduğu gibi su çözen, şekerde çözünendir. Yer alan katı çözeltisi: Çözünen element atomlarının çözen element atomlarının yerini alması ile
oluşan katı çözeltidir. Alaşım sistemlerinde çözünme aralığını kontrol eden faktörler Hume-Rothery
Sabit basınç altında, herhangi bir çözen içersinde çözünen madde miktarı sıcaklığa bağlıdır ve tarafından belirlenmiştir.
sıcaklık artıkça çözünme oranı artar. Bir çözelti için doymamışlık, doymuşluk ve aşırı doymuşluk • Kristal yapı faktörü: İki elementin birbiri içerisinde çözünebilmeleri için kristal kafes yapılarının aynı
olmak üzere üç durum söz konusudur. Bir çözen, uygulanan bir sıcaklık ve basınç altında çözebileceği olması gerekir.
miktardan daha az bir miktarda madde çözerse doymamış çözelti oluşur. Eğer çözen sınır değerine
kadar madde çözerse doymuş çözelti, denge koşullarında çözebileceğinden daha fazla madde • Atom büyüklüğü faktörü: Çözen ve çözünen elementlerin atom yarıçapları arasındaki farkın %15
çözerse aşırı doymuş olur. den az olması durumunda katı çözeltinin oluşumu kolaylaşır. Atomsal boyut faktörü %15 den büyük
olduğunda ise zorlaşır. Çünkü kafes yapısında çarpılma oluşur.
Sıcaklık T (°C)

Sıvı (%50Sb+%50Bi)
Sıvı çözelti • Kimyasal çekicilik (elektronegativite) faktörü: İki metalin birbirine karşı elektronegativitesi arttıkça
Bi sıvı içerisinde oluşan Sb ce zengin katı katı çözelti oluşturma durumları zorlaşır ve bileşik oluşturma meyli artar.
çekirdekler
• Relatif valans faktörü: Çözünen metalin valans değeri, çözen metalin valans değerinden farklı ise
elektron oranı olarak adlandırılan atom başına düşen valans elektron sayısı değişir. Kristal yapı, elektron
504 Bi sıvı içerisinde büyüyen Sb ce zengin oranındaki azalmaya bu orandaki artıştan daha fazla duyarlıdır. Başka bir deyişle, valans değeri düşük
Katılaşma
Aralığı Sıvı + Katı çözelti
dentritler olan metal yüksek olan metali daha fazla çözer.
350
SbBi50 katı alaşımına ait üç
adet tane Çözünen elementin atomu
Katı çözelti
SbBi50 katı çözeltisinin
soğuma eğrisi Çözen elementin atomu

Zaman t (sn)
Katı çözelti katı durumdaki çözelti olup, farklı türdeki atomların aynı kafes yapısında bir araya gelmesi ile oluşur.
Malzeme Bilimi Slaytları 23/25 Malzeme Bilimi Slaytları 24/25

4
Katı çözeltiler

Ara yer katı çözeltisi: Yarıçapları küçük olan atomların, çözen elementin atomları arasındaki boşluklara
girmesiyle oluşur. Yarıçapı ancak 1 °A’dan küçük atomlar ara yer katı çözeltisi oluşturabilir. Bunlar H,
B, N C ve O2 atomlarıdır.

Katı çözeltisi ile metaller arası bileşikler arasındaki farklar;


Metaller arası bileşikler belirli formüllerle gösterilebilir, katı çözeltiler ise gösterilmez.
• Metaller arası bileşikler çok dar bir bileşim aralığında meydana gelir, katı çözeltiler ise çok daha geniş
bileşim aralığında meydana gelir.
• Bileşikler içerdiği elementlerin özelliklerinden farklı özelliklere sahiptir, katı çözeltiler ise kendilerini
oluşturan elementlerin özelliklerine benzer özellikler sergiler.
• Metaller arası bileşiklerin erime veya katılaşma sıcaklıkları genelde sabittir, katı çözeltiler ise belirli
sıcaklık aralıklarında ergirler veya katılaşırlar.
• Metaller arası bileşikler genelde katı çözeltilerde daha sert ve gevrektir.

Çözen elementin atomu

Çözünen elementin atomu

Katı çözeltiler sonrası kafes yapısında çarpılma meydana gelir ve dislokasyon hareketi engellenerek sertlik ve mukavemet
artar.

Malzeme Bilimi Slaytları 25/25

5
29.09.2011

Malzemelerin deformasyonu

Kristal, etkiyen kuvvete deformasyon ile cevap verir. Bir malzemeye yük uygulandığında
malzeme üzerinde çeşitli yönlerde ve çeşitli şekillerde yükler oluşur. Malzeme bu yükler tesiri
altında ancak hasara (yani deformasyona) uğratılır. bu yüklerin bazıları aşağıda örnekleri ile
malzeme üzerinde gösterilmiştir;

Malzemelerin Deformasyonu
Yüksüz Çekme Basma Kesme Burma

Deformasyon mekanizmaları
Yırtılan kenar

Kayma
Yırtılma

Malzeme Bilimi Slaytları 2/40

Çekme ve Basma’da Kayma Mekanizmaları Elastik deformasyon

Malzemeler uygulanan kuvvetin büyüklüğüne göre elastik, plastik ve anelastik olmak üzere üç
çeşit deformasyona maruz kalırlar.

Elastik şekil değişimi, kuvvet uygulanan malzemeye ait atomların komşularından ayrılmadan
aralarındaki uzaklığın değişmesi anlamına gelir. Uygulanan kuvvet ortadan kalkınca, cisim
eski boyuna geri dönüyorsa bu tür şekil değişimine elastik deformasyon denir.

F F

Basma yükünde (eksenel yük) Çekme yükünde (eksenel yük)

F F
Basma yükünde (eksenel olmayan yük) Çekme yükünde (eksenel olmayan yük) Gerilmesiz durum Çekme gerilmesi Basma gerilmesi Gerilme
uygulandığında uygulandığında kaldırıldıktan sonra

Malzeme Bilimi Slaytları 3/40 Malzeme Bilimi Slaytları 4/40

Elastik deformasyon Plastik deformasyon

Bir malzemenin elastik davranışını görmek için o malzemenin çekme diyagramından Plastik deformasyon, uygulanan gerilmenin malzemenin elastik sınırını aşması sonucu kalıcı
faydalanılır. Kristal yapılı malzemelerde uygulanan gerilme (σ) ile birim elastik uzama şekli değişiminin oluşumuna denir.
arasında (ε) Hook kanunu ile ifade edilen doğrusal bir ilişki (σ=E.ε) vardır.
Gerilme (kN/m2)

Gerilme (kN/m2)

Yükü kaldırsanız bile malzemede bir miktar


uzama oluşur,bu miktar gerilme-uzama
diyagramında aralığına eşittir.

Birim uzama(%) Birim uzama(%)

Gerilme-uzama grafiği
Kristallerin kütle, hacim, entalpi, entropi gibi özellikleri doğrultuya göre değişmez, buna izotropik özellikler denir. Elastisite
modülü, elektrik ve ısı iletkenliği gibi özellikler değişir, buna anizotropi özellikler denir.

Malzeme Bilimi Slaytları 5/40 Malzeme Bilimi Slaytları 6/40

1
29.09.2011

Plastik deformasyon mekanizmaları Kayma

Kayma, dislokasyonların belirli düzlem ve doğrultularda hareket etmesi sonucu meydana gelir. Kaymanın
meydana geldiği düzlem ve doğrultu kayma sistemini oluşturur. Kayma dislokasyonların hareketi sonucu
meydana gediğinden dislokasyon hareketini sağlayacak bir gerilme değerini uygulanması gerekir. Düşük
Deformasyon mekanizmaları enerjili dislokasyonlar yani burger vektörü kısa olan dislokasyonlar daha rahat hareket eder. Bunun için tek
kristalli bir malzemede kayma gerilmesinin çıkaralım;

Kayma İkizlenme Tane sınırı kayması Yayınma sürünmesi


Kuvvet
doğrultusu

En yaygın plastik deformasyon


oluşum mekanizmasıdır

Kaymanın kolay olmadığı Kayma


durumlarda görülür düzlemi

Yüksek sıcaklık, düşük


deformasyon hızlarında
görülür
Yayınma ile atomların yer
değiştirmesi ile oluşur

Zn tek kristali

Malzeme Bilimi Slaytları 7/40 Malzeme Bilimi Slaytları 8/40

Kayma İkizlenme
İkizlenme
 Kaymanın kolay olmadığı durumlarda plastik deformasyona ikizlenme katkıda
FS
Kayma düzleminde kayma gerilmesi r
AS
bulunur.
Burada FS ; F,’in kayma doğrultusundaki bileşeni, AS ; kayma  Düşük sıcaklıklarda ve yüksek deformasyon hızlarında meydana gelir.
 Kristal ikiz düzlemi adı verilen bir düzleme göre simetrik duruma gelir.
düzlemi alanıdır. (Dikkat edin cos Φ =sin λ)

A Diğer bir deyişle;


 İkizlenme ile ötelenmiş veya ötelenmemiş atomlar ikiz düzlemlerine göre birbirinin
FS F . cos ..................... AS
cos
Kayma
düzleminin
normali Kayma doğrultusu
aynadaki görüntüsü gibidir.
FS F . cos F
r . cos . cos ç . cos . cos
AS A A
cos

cos . cos Schmit faktörü

1 ç
Açılar 45° olduğunda bu değer maksimumdur. r kr ç .
2 2
Kayma düzleminin uygulanan gerilme doğrultusuna dik veya paralel olduğu durumda kayma gerçekleşmez. Bu durumda
malzeme ikizlenme ile deformasyona uğrar.
Malzeme Bilimi Slaytları 9/40 Malzeme Bilimi Slaytları 10/40

İkizlenme İkizlenme

İkizlenme, plastik deformasyon esnasında meydana gelebildiği gibi tavlama esnasında da meydana İKİZLENME KAYMA
gelebilir.
1. Mekanik ikizlenme çok yüksek deformasyon hızlarında
1. Bu şartlarda kayma kolaylıkla oluşmaz.
1. Deformasyon İkizleri: Düşük sıcaklıklarda ve yüksek deformasyon hızlarında meydana gelir. Çünkü veya ani yüklemelerde ve düşük sıcaklıklarda oluşur.
bu şartlarda kayma zordur. Deformasyon ikizleri daha çok magnezyum ve çinko gibi sıkı paket
hekzagonal yapılı metallerde ve tungsten, α-Fe, ve pirinç gibi hacim merkezli yapılarda görülür. 2.Oluşan deformasyon miktarı toplam deformasyonun küçük
2. Plastik deformasyon daha çok kayma ile oluşur.
bir kısmıdır.
2. Tavlama İkizleri: Daha çok alüminyum, bakır, gümüş ve pirinç gibi yüzey merkezli kübik yapılarda
görülür. Bu ikizler, soğuk deformasyondan sonra uygulana tavlama ile oluşur. Düşük sıcaklıklarda
3.Kayma için gerekli olan gerilmeden daha fazladır. 3. Daha az gerilmelerde görülür.
ikizlenme içi gerekli olan gerilme kayma için gerekli olandan daha düşük olduğu için şekil değişimi
ikizlenme ile olur.
4. Sıcaklığın etkisi daha az 4. Sıcaklığın etkisi daha fazladır.

5.İkiz düzlemi boyunca oryantasyon farkı oluşur (Aynadaki 5. Kaymada kristalin kaymış kısmı,kaymamış kısmıyla aynı
görüntüsü gibi,)Yani ikiz bölgesi parlatmayla oryantasyona sahiptir veya çok az değişir. Basamaklar kristal
kaybolmaz.Yönlenmeler farklıdır. yüzeyinde görülebilir. Parlatmayla kaybolur.

6.Bir atom boyutundan daha az mesafelerde oluşur. 6. Bir atom boyutunda oluşur.

7.Atomlar veya düzlemleri hepsi deformasyona uğrar. 7. Farklı kayma düzlemlerinde olur.

8. Ancak ikiz görüntüsü oluşturacak şekilde sınırlıdır. 8. Kayma yönü (+) veya (-) olabilir.

9. Geniş bantlar şeklinde görülür. 9. Mikroskopta ince çizgiler halinde görülür.

Malzeme Bilimi Slaytları 11/40 Malzeme Bilimi Slaytları 12/40

2
29.09.2011

Tane sınırı kayması Yayınma sürünmesi

Çok kristalli malzemelerde, yüksek sıcaklık ve düşük deformasyon hızlarında meydana gelir. Çok yüksek sıcaklıklarda ve çok düşük deformasyon hızlarında meydana gelir. Bu mekanizmanın etkin
Taneler birbirlerine göre yer değiştirirler.Bu kayma yön değiştirmesi esnasında tane olabilmesi için deformasyon sıcaklığının malzemenin ergime sıcaklığının %90’ının üzerinde olması gerekir.
Bu durumda çok kristalli malzemeler dislokasyon hareketi için gereli kritik gerilmeden daha düşük gerilmeler
kenarlarında mikro boşluklar oluşur.Deformasyon sırasında bu boşluklar büyür ve erken
altında yayınma sürünmesi ile şekil değiştirebilirler. Bu mekanizmada malzeme içerisindeki atomlar gerilme
kırılmaya neden olur.Çekme eksensiyle 45° açı yapan tanelerde en fazla kayma olur.
ekseni doğrultusunda boşluklar ise gerilme eksenine dik doğrultuda yayınırlar. Bu yayınma sonucu
malzemelerin taneleri uzayabilir. Bu durumda taneler en fazla tane boyutu kadar yol alabilirler.
σ
σ
Atom boşluklarının σ
yayınması
Atom yayınması

Atom boşluklarının
yayınması

Tane sınırları kayması sonucu mikro boşluklar

σ σ σ

Malzeme Bilimi Slaytları 13/40 Malzeme Bilimi Slaytları 14/40

Tane boyutunun mukavemete etkisi

Tane boyutunun mukavemete etkisi genel olarak Hall-Petch bağıntısı ile ilişkili idi. Yani tane boyutu
azaldıkça mukavemet artmakta idi. Fakat bu şart her zaman geçerli değildir.

Gerilme

Tb<0.5

Tb>0.5, Şekil değiştirme


hızı yüksek
Tb>0.5, Şekil değiştirme
hızı düşük

Tane boyutu

Malzeme Bilimi Slaytları 15/40

3
Kırılma

Kırılma, gerilme etkisi altında bir cismin iki veya daha fazla parçaya ayrılması olayına denir.
Gevrek ve sünek kırılma olmak üzere iki gruba ayrılır.

Griffith teorisine göre; Gevrek malzemelerin kırılması çok sayıda malzeme içerisinde bulunan
mikroçatlaklardan kaynaklanır. Çatlak uçlarında yüksek miktarda gerilme yığılması meydana
gelir ve bu gerilme söz konusu malzemenin teorik kırılma mukavemetinden daha yüksek
değerlere ulaşarak çatlağın ilerlemesine yol açar. Yani, atomlar arası bağı koparmak için
gerekli teorik mukavemet ile deneysel olarak bulunan mukavemet değerleri arasındaki fark

Kırılma malzemenin içerisinde bulunan mikroçatlaklardan kaynaklanır.


Gevrek Kırılma Sünek Kırılma
• Çok az veya hiç plastik deformasyon • Çok büyük plastik deformasyon meydana
meydana gelmez. gelir.
• Tokluk düşüktür. • Tokluk yüksektir.
• Kırılma akma gerilmesinden küçük • Kırılma akma gerilmesinde büyük
gerilmelerde oluşur. gerilmelerde oluşur, yani boyun verme olur.
• Kırılma yüzeyi düzgündür. • Kırılma yüzeyi konik-çanak şeklindedir.
• Enerjinin büyük bir kısmı kırılmaya • Enerjini büyük bir kısmı çatlak oluşumuna
harcanır. harcanır.
• Tane içi veya tane sınırı şeklinde kırılma • Mikroboşlukların birleşmesi ile kırılma
meydana gelir. oluşur.

Malzeme Bilimi Slaytları 2/6

Kırılma şekilleri Kırılma şekilleri

Gevrek Konik-çanak

Çok Orta Gevrek


sünek sünek

Kesme
Lifli

Kesme nedeniyle Eş eksenli oyuklar


uzama (dimples)
Malzeme Bilimi Slaytları 3/6 Malzeme Bilimi Slaytları 4/6

Kırılma şekilleri Kırılma şekilleri

Konik-çanak kırılma görülmektedir. Sünek kırılmada oluşan plastik


deformasyon sonrası boyun verme gerçekleşmiştir. Kırılma yüzeyi mattır.
Gevrek kırılmada ise kesitte hiçbir değişiklik olmayıp, kırılma yüzeyi parlaktır.
Kırılmış kesitin ortasında sünek kırılmanın oluştuğu lifli bölge bulunmaktadır
(son kopma gölgesi). Bu gölgenin etrafında ise radyal bölge görülmektedir.
Radyal çizgiler gevrek kırılma belirtisidir.

Gevrek kırılmada, kırılma yüzeyleri


kırılmış yüzeyin merkezinden yayılan
radyal bölge ile karakterize edilir. Bu
radyal izler (ridge) çatlak yayılmasına Sünek kırılma Gevrek kırılma
paraleldir ve eş düzlemli olmayan iki
• Tek parça • Çok parça
çatlak orta malzemenin yırtılmasıyla
birleştiği zaman oluşur. Öncelikle • Büyük deformasyon • Az deformasyon
quasi-klivaj yayılan çatlak numunenin
• ……………….. • ………………..
dış yüzeyine doğru hızla ilerler. Ayrıca
gevrek kırılmada daha küçük lifli bölge
oluşur.

Malzeme Bilimi Slaytları 5/6 Malzeme Bilimi Slaytları 6/6

1
Difüzyon

Katı içerisindeki atomların hareketi yüksek konsantrasyon bölgelerinden düşük konsantrasyon bölgelerine
doğrudur. Kayma olayından farklıdır. Kaymada hareketli atom düzlemlerindeki bütün atomlar eşit miktarda
hareket eder. Difüzyon ise bireysel olarak tek bir doğrultu takip etmeksizin zikzaklar çizerek hareket olayıdır.
Yalnız atomların böyle bir hareket yapabilmesi için yani yerinden uzaklaşabilmesi için enerjiye ihtiyaçları
vardır ki buna aktivasyon enerjisi denir. Difüzyon mekanizması büyük ölçüde noktasal kusurların varlığı ile
oluşur.

DİFÜZYON
Su

©2003 Brooks/Cole, a division of Thomson


Learning, Inc. Thomson Learning™ is a Boya eklenmesi Kısmen karışma Homojenleşme
trademark used herein under license.

Süre

Sıcaklık yükseldikçe atomların ısıl titreşimleri artar ve bir kısmı içinde bulunduğu yapıdan bir diğer konuma
atlayarak yer değiştirir. Atomsal yayınım veya difüzyon denen bu olayda önce atomun çevresi ile bağları
kopar, sonra atomlar arası boşluklardan geçer ve yeni konumda tekrar çevresi ile bağ kurar.

1 Malzeme Bilimi Slaytları 2/13

Difüzyon Difüzyon

%100
Cu

Isıtma
©2003 Brooks/Cole, a division of Thomson Learning, Inc. Thomson
Learning™ is a trademark used herein under license.

Öz difüzyon

Önce Sonra

Malzeme Bilimi Slaytları 3/13 Malzeme Bilimi Slaytları 4/13

Difüzyon Difüzyon

• Gazlarda difüzyon
 Niçin difüzyon üzerinde çalışılır? Gazlar birbirleriyle her oranda karışır ve homojen karışımlar meydana getirirler.
Gazlardaki bu karışma özelliği moleküller arası büyük boşluklardan dolayı
yayılmalarından ileri gelir. Gazların bu yayılma özelliğine difüzyon olarak
• Termodinamik olaylar ve mekanizmaları ve hızlarını tespit etmek için tanımlanır. Kütlece küçük moleküller büyüklerden daha hızlı hareket ederler. Bu
• Hataların oluşumu ve yayılmasının tespiti için ½mv2 formülü ile açıklanabilir. Örneğin bir hidrojen molekülü bir oksijen
• Atomların hareketi ya da göçünün belirlenmesi molekülünden daha hızlı (4 kat) bir difüzyon göstermektedir. (Graham’ın difüzyon
kanunu)
 Nerelerde karşımıza çıkıyor?
• Sıvılarda difüzyon
Sıvılarda difüzyon gazlardan çok daha yavaştır. Çünkü sıvılarda moleküller çok
• Yüzey iyileştirme işlemlerinde daha yakındır. Dolayısıyla moleküllerin boşluklardan istifade ederek yayılma
• Çevresel bozunmada (korozyon ve oksidasyon) ihtimalleri daha zayıftır. Sıcaklık arttıkça moleküller arası mesafeler arttığı için
• Katılaşmada (sıvı halden katıya) difüzyon artar.
• Faz dönüşümlerinde (Katı-katı)
• Sürünmede (creep) • Katılarda difüzyon
• Yarıiletken özellikleri olarak Katılarda katıları oluşturan parçacıklar bulundukları yerde titreşebilirler. Hatta bazı
durumlarda katılarda difüzyon olayına dahi rastlanabilir. Altın bir levha kurşun bir
• Kaplama ve taban malzeme arasında
levha üzerinde uzun bir müddet tutulduğu takdirde, iki metalin yüzeyleri arasında
• Radyoaktif süreçlerde difüzyon gerçekleşir. Deneyler sonucunda altın atomlarının kurşun levhaya geçtiği
gözlenmiştir. Ya da radyoaktif kurşun levha ile radyoaktif olmayan kurşun bir levha
üst üste bir kıskaçla sıkıştırıldığında belli bir süre sonra radyoaktif atomların
radyoaktif olmayan levhaya geçtiği görülmüştür.

Malzeme Bilimi Slaytları 5/13 Malzeme Bilimi Slaytları 6/13

1
Difüzyon Difüzyon mekanizmaları

Boş Nokta Mekanizması: Atomların komşu olan boş kafes noktalarını doldurması yani kafes boşluğu
difüzyonudur. Çözünen element atomlarının boş noktalara sıçraması neticesinde boş olan yeri doldurması
ve bu olayın zincirleme olarak devam etmesi söz konusudur. Fakat bu boşluklar atomsal doldurma hareketi
Bir atomun bulunduğu konumundan sonucunda tane sınırlarında yok olurlar. Atom göçü, boşluk akma yönüne zıttır.
başka bir konuma geçebilmesi için Atomun hareketi

komşu atom arasındaki bağın


koparılması ya da komşu bir atoma
bağlanabilmesi için ihtiyaç duyduğu Boşluk

eneji, Aktivasyon Enerjisi


(Q=Em)’dir. Boşluk

Arayer mekanizması: Küçük çaplı atomların ara bölgelere sıçraması ile difüzyon gerçekleşir. Sıcaklığa
bağlıdır. Bu mekanizmada, hem ara bölgelerin her zaman boşluk sayısından daha fazla olması, hem de
çapça çok küçük arayer atomlarının aktivasyon için az enerji gerektirirler.
Difüzyondan önceki pozisyonu Difüzyondan sonraki pozisyonu

Aynı cins atomların konumlarını değiştirmesiyle ortaya çıkan yayınmaya kendi kendine ya
da öz difüzyon (self diffusion) denir (saf malzeme içerisindeki atomların hareketi söz
konusudur). Yaklaşık eşit çaptaki yabancı atomların difüzyonuna da yabancı atom
difüzyonu denir.

Malzeme Bilimi Slaytları 7/13 Malzeme Bilimi Slaytları 8/13

Difüzyon eşitlikleri Difüzyon


I. Fick Kanunu
Difüzyonun zamana bağlı olmadığını, Difüzyonu Etkileyen Faktörler
itici kuvvetin konsantrasyon dağılımı
olduğunu söyler. Konsantrasyon • Difüzyon mekanizması,
dağılımı olmadığında difüzyon olmaz, • D0 ve aktivasyon enerjisi (ikisi de her çözen ve çözünen için farklılık arzeder)
yani dc/dx = 0’dır. Konsantrasyon • Sıcaklık,
dağılımı sabittir.
• Mikroyapı (çok kristallerde tane sınırının fazla olması nedeniyle tek kristallere göre
difüzyon daha hızlıdır).

 Difüzyon ġu Hallerde Daha Hızlıdır?

II. Fick Kanunu • Açık kristal yapılarda (atom yoğunluğu düşük kristallerde)[sıkı paket yapılarda yavaş],
Metallerde difüzyon olaylarının çözümünde 1. • Düşük ergime noktasına sahip malzemelerde,
Fick kanunu yetersiz kalmıştır. Bu nedenle 2. • Van der Waals bağlı malzemelerde,
Fick kanunu ortaya çıkmıştır. Çünkü gerçek • Yayınan atomun çapı küçükse,
hallerde konsantrasyon dağılımı zamanın bir • Katyonlarda,
fonksiyonudur. Akış ve dağılım zamanla
• Düşük yoğunluklu malzemelerde.
değişkenlik arzeder.
• Hatalı malzemelerde.

Malzeme Bilimi Slaytları 9/13 Malzeme Bilimi Slaytları 10/13

Difüzyon Difüzyon

©2003 Brooks/Cole, a division of Thomson Learning, Inc. Thomson Learning™ is a trademark used herein under license.

Difüzyon bağı

Sinterleme
Malzeme Bilimi Slaytları 11/13 Malzeme Bilimi Slaytları 12/13

2
Difüzyon

©2003 Brooks/Cole, a division of Thomson Learning, Inc. Thomson Learning™ is a trademark used herein under
license.

Tane büyümesi

Malzeme Bilimi Slaytları 13/13

3
Malzeme Muayenesi

Malzeme yapı ve özelliklerini incelemek amacıyla malzeme muayeneleri tahribatlı


ve tahribatsız (TMM) olmaz üzere ikiye ayrılır.

Malzeme Muayenesi

Tahribatsız Muayene Tahribatlı Muayene

Çekme Testi
Malzeme Muayenesi Ultrasonik Muayene

Penetrent Yorulma

Manyetik Patiküller Sertlik

Radyografi Çentik Darbe

Eddy akımları Burulma

Eriksen Çökertme

Metalografi

Malzeme Bilimi Slaytları 2/51

TMM niçin kullanılırız? TMM ne zaman kullanılırız?

 Hata belirleme ve değerlendirme


 Sızıntı tespiti Ürün geliştirmeye yardımcı olmak
 Hata yeri belirleme Malzeme türünü belirlemek

Üretimi gözlemek, geliştirme yada kontrol etmek
Boyut ölçümleri
 Yapı ve mikroyapı karakterizasyonu
için

Isıl işlem gibi uygulanan işlemlerin sonucu
Mekanik ve fiziksel özellik belirleme
 Gerilme belirleme
gözlemlemek

Hata tespitinde
Malzeme türü ve kimyasal kompozisyon belirleme

Çalışma esnasında hasarları tespit etmek

http://www.ndt-ed.org/Careers/NDTvideo/NDTMovie.htm

Malzeme Bilimi Slaytları 3/51 Malzeme Bilimi Slaytları 4/51

Ultrasonik Muayene Ultrasonik Muayene

Özel muayene başlıkları vasıtasıyla, ultrases dalgaları üreterek malzemelerin iç kısımlarında görünmeyen
hataları tespit etme işlemidir. Ayrıca kalınlık tespiti, elastisite modülü ve tane yapısını belirlemek içinde
Ultrason kullanılabilir. Ultrason veya ultrases, ses ötesi anlamına gelir. Titreşim frekansı 20 kHz’den büyük
olan seslere denir. Bu sesler insan kulağı tarafından duyulamaz. Ultrases titreşim frekansı ile doğar,
titreşim hareketi olarak yayılır ve algılanır. Quartz kritali gibi özel malzemelere elektriki gerilim
uygulandığında boylarında uzama ve kısalma görülür. Böylelikle ultrases üretilerek malzeme içerisine
gönderilir. Ultrasonik dalgalar malzeme içerisinde doğrusal olarak yayılırlar, ancak malzeme içinde farklı
özelliklere sahip bölgeler var ise (boşluk, çatlak gibi) bu bölgelerin sınır yüzeylerinden yansıma ilerleyen
dalga şiddetinde azalma meydana gelir. Bu bilgiler alınarak osiloskop ekranında değerlendirilir.

Başlangıç
sinyali prob

Yüzey bitiş
ekosu
Çatlak
ekosu

çatlak

0 2 4 6 8 10 levha

Osiloskop

Malzeme Bilimi Slaytları 5/51 Malzeme Bilimi Slaytları 6/51

1
Penentrent ile Muayene Manyetik Partiküller

Herhangi bir mıknatısın bir noktasına çentik açılırsa manyetik kuvvet çizgileri bu çentiğin etrafını dolaşarak
Yüzeyde oluşan çatlaklara penentrent sıvının uygulanması ve sıvı yüzeyden uzaklaştırıldığında hata
yoluna devam edecektir. Çünkü elektrik kendine en az direnç gösteren yolu tercih eder. Eğer çentiğin açıldığı
içerisinde kalan sıvının dışarı çıkarılması sonucunda çatlakların tespit edildiği yöntemdir. Penentrentle
bölgeye demir tozu dökülecek olursa, çentiğin olduğu bölgede mıknatıslanma söz konusudur. Burada demir
muayene daha çok sızıntı ve çatlak tespitinde kullanılır. Bu işlem basit, ucuz ve her türlü malzemeye
tozları elektrik akımının geçmesine bir köprü vazifesi görmektedir. Deney sonucu malzeme üzerinde demir
uygulanabilirliği ile kullanışlı bir yöntemdir.
tozu kalan kısımlar hatalı bölgelerdir.

Penentrent tatbiki
Developer tatbiki

İnceleme

Malzeme Bilimi Slaytları 7/51 Malzeme Bilimi Slaytları 8/51

Radyografi Radyografi

Radyografi testinde kullanılan radyasyon düşük dalga boylu-yüksek Film Radyografi


enerjili elektromanyetik dalgadır. Radyasyon X-ray tüpü vasıtasıyla
sağlanır.
Parça radyasyon kaynağı ve film parçası
Yüksek elektrik potansiyeli arasına yerleştirilir. Daha kalın ve daha yoğun
olanlar daha fazla radyasyon engelleyecektir.
Elektronlar
+ -

X-Ray tüpü

Filmin karanlık görüntüsü


test parçasından geçerek
filme ulaşan radyasyon
X-ray film miktarı ile değişir.

Radiation
Penetrate
the Sample = az yansıma
Exposure Recording Device
= çok yansıma
Ortaya çıkan filmin üsten görünüşü
Malzeme Bilimi Slaytları 9/51 Malzeme Bilimi Slaytları 10/51

Radyografi Eddy Akımları ile Muayene

Eddy akım testi bir test bobini tarafından oluşturulan


değişken manyetik alanın iletken malzemeler üzerinde Eddy
akamı denen küçük dairesel akımlar oluşturması temel
ilkesine dayanır. Malzemenin özellikleri oluşan bu akımı
etkiler. Eddy akımları bir manyetik alan oluşturur ve test
bobini tarafından oluşturulan manyetik alanı etkiler. Amaç
malzemenin iletkenliğinde etkin işlemleri belirlemek.

Bobinin manyetik

Bobin alanı

Eddy akımlarını
oluşturduğu
manyetik alan

Eddy
akımları

İletken metal

Malzeme Bilimi Slaytları 11/51 Malzeme Bilimi Slaytları 12/51

2
TMM için örnekler TMM için örnekler

Malzeme Bilimi Slaytları 13/51 Malzeme Bilimi Slaytları 14/51

TMM için örnekler Tahribatlı Muayeneleri Niçin Kullanırız?

 Mekanik özellikleri belirlemek


 İç yapı tespiti
 Gevreklikten sünekliğe geçiş sıcaklığı
 Süneklik, tokluk gibi özellikler
 Sertlik
 Sıcaklıkla mukavemette değişim
 Dinamik şartlarda dayanım
 Şekil verilebilirlik…………

Malzeme Bilimi Slaytları 15/51 Malzeme Bilimi Slaytları 16/51

Çekme Testi Çekme Testi

Elastik Deformasyon
Plastik Deformasyon (Metal)
1. Başlangıç β. Küçük yük 3. Yüksüz
1. Başlangıç β. Küçük yükler 3. Yüksüz

bağlar bağlar
gerilir düzlemler
gerilir
& düzlemler halen
İlk hale kesilir kesilmiş
dönüş

plastik
F elastik + plastik
F Lineer elastik F
Elastik……. Geri dönebilir Non-Lineer- F
elastik lineer lineer
Plastik………kalıcı! elastik elastik
plastik
Malzeme Bilimi Slaytları 17/51 Malzeme Bilimi Slaytları 18/51

3
Çekme Testi Çekme Testi
Mühendislik Gerilmesi Gerilme Halleri
• Çekme gerilmesi, : • Kayma gerilmesi, : • Basit çekme: kablo
Ft Ft F F F
A o = kesit alanı (yüksüz)
Alan, A Alan, A Fs
F
Ao
Fs
Ft • Burulma : Mil
F Ft
F lb N = s F M Fs
= t = 2f or 2 Ao Ac Ao
A o in m Fs
Yüklemeden önceki alan Ao
Gerilme birimi: M
N/m2 2R = M/AcR
Malzeme Bilimi Slaytları 19/51 Malzeme Bilimi Slaytları 20/51

Çekme Testi Çekme Testi

• Bi-eksenel çekme: • Hidrostatik basma:


• Basit basma:

Ao

F Not: <0
>0
Ao
z >0 h< 0

Malzeme Bilimi Slaytları 21/51 Malzeme Bilimi Slaytları 22/51

Çekme Testi Çekme Testi

Mühendislik Şekil Değiştirme


• Çekme uzaması: • Yanal şekli değiştirme: • Çekme test makinesi • Çekme numunesi
/2
L Yük hücresi
L
Lo Lo wo
wo
extensometre numune

• Kayma modülü: L /2

ölçü
x = x/y = tan Hareketli karşı çene uzunluğu

y 90º -
ġekil değiştirme
90º daima boyutsu
Malzeme Bilimi Slaytları 23/51 Malzeme Bilimi Slaytları 24/51

4
Çekme Testi Çekme Testi

Lineer elastik özellikler Poisson oranı,


• Elastisite modulü, E: • Poisson oranı, : L

• Hooke kanunu: L
=E
F
E metaller: ~ 0.33 -
seramikler: ~ 0.25
polimerler: ~ 0.40
Lineer-
elastik F Birimler:
basit E: [GPa]
çekme
testi : boyutsuz

Malzeme Bilimi Slaytları 25/51 Malzeme Bilimi Slaytları 26/51

Çekme Testi Çekme Testi

Diğer elastik özellikler Plastik (kalıcı) deformasyon


M (düşük sıcaklıklarda, T < Terg/3)
• Elastik kayma
modülü, G:
G Basit • Basit çekme testi:
burulma Elastik+Plastik
=G testi
engineering stress,

M
• Elasti hacim P P Elastik
modülü, K: başlar
V V P P kalıcı (plastik)
P = -K Vo Basınç (Yük kaldırıldıktan sonra)
Vo K testi

p Mühendislik şekil değiş.,

plastik uzama

Malzeme Bilimi Slaytları 27/51 Malzeme Bilimi Slaytları 28/51

Çekme Testi Çekme Testi

Akma mukavemeti, y Çekme mukaveti


• Mühendislik gerilme-şekil değiştirme diyagramında max. gerilme
• Plastik deformasyon oluşturan gerilme.

p = 0.002 ç
F = kırılma
Çekme gerilmesi, y
gerilmesi

= akma gerilmesi
mühendislik

y
y mukavemeti
Boyun vererek
Typical response of a metal
kopma

strain
Mühendislik şekil değiş.
• Metaller: Metallerde boyum verme anında.
p = 0.002 • Polimerler: Polimer zincirleri kırıldığında
Malzeme Bilimi Slaytları 29/51 Malzeme Bilimi Slaytları 30/51

5
Çekme Testi Çekme Testi

Önemli Terimler
Akma dayanımı (σa): Uygulanan çekme kuvvetinin yaklaşık olarak sabit
kalmasına karşın, plastik şekil değiştirmenin önemli ölçüde arttığı ve çekme
dayanımın düzgünsüzlük gösterdiği kısma karşı gelen gerilmedir. Akmanın
başladığı gerilme değerine üst akma, devam ettiği ortalama gerilmeye de alt
akma denir. Gevrek ve Al gibi malzemeler belirgin akma özelliği
göstermezler. Bu tür malzemelerin akma gerilmesini bulmak için %0.2 lik
şekil değiştirmenin olduğu bölgeden elastik kısmın eğrisine paralel çizilir ve
eğrinin kesildiği noktaya akma gerilmesi dener (Şekil 2.a).
Çekme gerilmesi (σç): Eğrideki maksimum gerilmedir. σç = Fç/Ao formülü ile
hesaplanır. Ao ilk kesit alanına göre malzemenin alanıdır. Bu gerilme
değerini aşınca malzeme homojenliğini kaybeder, yani boyun verir (Şekil 3).
Kopma gerilmesi (σK): Malzemenin kopma anındaki gerilme değeridir.
σK = Fç/Ao formülü ile hesaplanır.
Orantı sınırı (σo): Gerilme uzama diyagramında Hooke kanunun geçerli olduğu Uzama: Uygulana gerilmeye göre malzemenin boyunda meydana gelen
kısımdır. Yani, σ = E.ε ifadesinin geçerli olduğu bölgedir. değişimdir. Yani Δl = lson-lilk dir. Şekil değiştirme ise ε = Δl/lilk
Büzülme: Çekme numunesini kesitinde meydana gelen daralmadır.
Elastik sınır (σe): Malzemeye uygulanan kuvvet kaldırıldığı zaman plastik %Büzülme=(Ailk-Ason)/Ailk
uzamanın görülmediği veya yalnız elastik uzamanın meydana geldiği en Rezilyans: Malzemenin yalnız elastik şekil değiştirmesi için harcanan enerjidir.
yüksek gerilmeye denir. Genellikle aralarında çok az fark olduğu için elastik Eğrinin elastik kısmının altında kalan bölgedir. Rezilyans=σa2/(2E) dir.
sınır ile orantı sınır birbirine eşit kabul edilir. Tokluk: Malzemenin kırılıncaya kadar depoladığı enerjidir.
Malzeme Bilimi Slaytları 31/51 Malzeme Bilimi Slaytları 32/51

Çekme Testi Çekme Testi

Çekme diyagramı çizilirken şekil değiştirme hızı sabit tutulduğu için malzemede Pekleşme (sertleşme)
homojenlik kaybolduktan sonra gerilme değeri azalmaktadır. Oysa bu olay
gerçekte böyle gelişmez. Bu nedenle mühendislik ve gerçek olmak üzere iki farklı • Plastik deformasyon nedeniyle y de artış
eğri vardır. Dolayısıyla gerçek gerilme ve şekil değiştirme değerlerinin
hesaplanması gerekir. Gerçek değerler hesaplanırken hacim eşitliğinden
faydalanılır. Büyük sertleşme
y
Gerçek
l
dl l l lo l 1
1
g
lo
l
ln
lo lo lo y Küçük sertleşme
0
Gerilme

l l
( 1) ln( 1) ln
Mühendislik lo lo

ln( 1)
Şekil değiştirme
g Sertleşme üsteli:
n n = 0.15 (bazı çelikler)
F F.l T K T - n = 0.5 (bazı bakırlar)
Ao .l o A.l g g
A l o Ao
“gerçek” gerilme (F/A) “gerçek” şekil değiş.: ln(L/Lo)

Malzeme Bilimi Slaytları 33/51 Malzeme Bilimi Slaytları 34/51

Metalografi Metalografi
Optik mikroskop
Faz , tane , tane sınırı, iç yapı kusurları, çatlaklar, segregasyonlar, kalıntılar gibi
•β000 büyütmeye kadardır Mikroskop
malzemenin içi yapısı ile ilgili bilgi edinmek için kullanılan test yöntemidir.
Metalografi testinde incelenecek numune aşağıdaki adımlardan geçmek •Yüzeydeki çizikler parlatma ile
Parlatılmış ve
zorundadır: giderilir dağlanmış yüzey

•Kalıplama •Dağlama ile yönlenmeler ortaya


çıkar.
•Taşlama
•Parlatma
Mikroskop

•Dağlama
parlatılmış yüzey
Bakır üzerine yerleşmiş
•Mikroskobik inceleme Platin üzerine yerleşmiş
demir atomları
karbonmonoksit atomları Yüzey ayrışması
Tane sınırı ASTM tane
0.75mm
(a)
numarası
Metalografi testi üzerine dökülen asitle malzemenin korozyona uğraması
sonucu gerçekleştirilir. N = 2n-1

Tane sayısı/in2
Fe-Cr alloy 100x büyütmede
(b)
Malzeme Bilimi Slaytları 35/51 Malzeme Bilimi Slaytları 36/51

6
Sertlik Testi Sertlik Testi

Brinell sertlik ölçme yöntemi: Sertleştirilmiş çelik ve tungsten karbürden imal


• Malzemenin çizilmeye, plastik deformasyona gösterdiği dirençtir. edilmiş bilye belirli bir yük ile malzeme yüzeyine bastırılır ve malzeme yüzeyinde
• Büyük sertlik; meydana gelen izin çapı ölçülür. Aşağıdaki bağıntı ile brinell sertlik değeri
hesaplanır. Çeliklerde brinell sertlik değerinin 0.35 katı çekme mukavemetini verir.
--plastik deformasyona yada basınç altında çatlamaya dirençlidir
--aşınma özellikleri daha iyidir manasına gelir.

Kuvvet uygulanır Yük kalktıktan sonra


örneğin İz büyüklüğü ölçülür
10 mm küre
Vickers sertlik ölçme yöntemi: Piramit biçiminde ve tabanı kare olan batıcı uç
Küçük boyutlu kullanılır. Elmastan yapılan piramidin tepe açısı 136° dir. Vickers sertlik değeri,
D d İz büyüklüğü yükün belirli bir süre malzemeye bastırılmasıyla oluşan izin köşegen
Setlik yüksek manasına gelir
uzunluklarının ölçülmesinden ibarettir.
Çoğu pirinç Kolay işlenebilen Yüksek C’luKesici nitrürlenmiş
plastik Al alaşımları çelikler takımlar çelikler elmas
çelik

sertlik artar

Malzeme Bilimi Slaytları 37/51 Malzeme Bilimi Slaytları 38/51

Sertlik Testi Çentik Darbe Testi

Rockwell sertlik ölçme yöntemi: Standart batıcı uç yardımıyla önce sabit belirli •Malzemelerin kullanıma hazır hale getirildiğinde gevrek olup olmadığını
bir küçük yükle (10 kg) bastırıldığında meydana gelen izin dip kısmı başlangıç •Malzemelerin çentik etkisinden dolayı gevrek kırılıp kırılmadığını
noktası alınarak yük daha yüksek bir belirli bir değere artırılıp daha sonra tekrar •Malzemelerin, özellikle çeliklerin, yaşlanma meyillerinin olup olmadığını
önceki yüke dönülmek suretiyle, başlangıçtaki ize nazaran meydana gelen iz •Malzemelerin geçiş sıcaklıklarının ne olduğunu anlamak amacıyla çentik darbe
derinliğindeki net artışla ters orantılı bir değerdir. Kullanılan elmas knik ucun deneyi yapılır.
koniklik açısı 120° dir. Elde edilen sertlik değerine göre Rockwell A, B, C, D gibi Ölçek (Charpy)
çeşitlere ayrılır.

Gösterge Başlangıç
pozisyonu
Çekiç

Knoop sertlik ölçme yöntemi: Daha çok mikrosertlik ölçümü için yapılır ve
genelde kullanılan yük 10-1000 g arasındadır. Kullanılan uç elmastan yapılmış
piramit şeklinde olup uzun köşenin uzunluğunun kısa köşeye oranı 7 dir. Piramitin Numune
Çentik Darbe
tepe açışı 172° dir. Daha çok ince filmlerin sertliğinin ölçümünde kullanılır.

Örs
Son yükseklik Başlangıç yükseklik

Malzeme Bilimi Slaytları 39/51 Malzeme Bilimi Slaytları 40/51

Çentik Darbe Testi Yorulma Testi

• Gevreklikten sünekliğe geçiş sıcaklığı Değişken gerilmelere maruz makine elemanlarında hasar statik mukavemet
sınırların çok altında gerçekleşir ve hasara yorulma hasarı denir. Mekanik
hasarların %90’ının sebebi yorulmadır.
Çentik darbe enerjisi

YMK metaller (Cu, Ni)


numune Üstte bası
HMK metaller (Fe - T < 914°C’de)
motor sayıcı
polimerler yük yük

Gevrek Sünek kaplin


Altta çeki
Yüksek mukavemetli çelikler ( y > E/150)
Çatlak başlangıcı
Sıcaklık
Gevreklikten sünekliğe
Geçiş sıcaklığı

Malzeme Bilimi Slaytları 41/51 Malzeme Bilimi Slaytları 42/51

7
Yorulma Testi Yorulma Testi

Yorulma; tekrarlı yükleme neticesinde oluşan hasar olduğundan; pek çok


wöhler diyagramı (yorulma diyagramı)
yorulma testlerinde minimum ve maksimum gerilme arasında tekrarlı
Yorulma eğrisi; sabit bir ortalama gerilme değeri için değişik gerilme
yüklemelerle malzemelerin yorulmaya karşı davranışı belirlenir. Tekrarlı
genliğinde numunenin kopuncaya kadar yüklenmesi ve bir seri Gerilme-
yüklemelerle ilgili büyüklükler aşağıdaki şekilde verilmiştir:
Ömür değerlerinin elde edilmesiyle çizilir.
YORULMA EĞRİSİNİN ÖZELLİKLERİ
İki kısımdan oluşur ve eğik olarak inen kısmına ait mukavemet değerlerine
zaman mukavemeti denir.
Eğrinin yatay kısmındaki değerler ise sürekli mukavemet sınırı olarak
adlandırılır.

s : Yorulma limit değeri

N0 : Sonsuz (sürekli) ömür

S-N EĞRİSİ

Malzeme Bilimi Slaytları 43/51 Malzeme Bilimi Slaytları 44/51

Yorulma Testi Yorulma Testi

YORULMA DENEYİ TÜRLERİ Malzemede Yorulma Olayına Etki Eden Faktörler:

Çalışma esnasında bir parçaya gelecek gerilme değişik tür ve şiddette olabilir. •Malzeme Cinsinin, Bileşiminin Ve Yapısının Etkisi,
Ancak yorulma deneylerinde, malzemelerin tekrarlanan dinamik zorlamalar •Yüzey Özelliklerinin Etkisi,
karşısında göstereceği direnç hakkında kantitatif bilgiler edinebilmek için, •Çentik Etkisi,
uygulamada en sık rastlanan belirli gerilme türleri ele alınmıştır. Bu tür •Gerilmelerin Etkisi,
gerilmelerin düzgün periyodlarla uygulanması halinde elde edilen sonuçlar kriter •Korozyonun Etkisi,
kabul edilerek teknik yorumlar yapılabilmektedir. •Sıcaklığın Etkisi,
•Frekansın (Deney Hızının) Etkisi.
Deneyde kullanılan gerilme türü, yorulma deneyine de adını vermektedir. Gerilme
türüne göre başlıca yorulma deneyi türleri şunlardır :

•Eksenel gerilmeli yorulma deneyi,


•Eğme gerilmeli yorulma deneyi,
•Burma gerilmeli yorulma deneyi,
•Bileşik yerilmeli yorulma deneyi.

Malzeme Bilimi Slaytları 45/51 Malzeme Bilimi Slaytları 46/51

Yorulma Testi Basma Testi

Yorulma Ömrünü artırma Basma deneyi işlem itibarı ile çekme deneyinin tamamen tersidir. Basma deneyi de çekme
deneyi makinelerinde yapılır. Basma kuvvetlerinin uygulandığı malzemeler genellikle
1. Yüzeyde bası gerilmeleri S = stress amplitude basma deneyi ile muayene edilir. Tatbikatta basma kuvvetlerinin uygulandığı yerlerde
oluşturma kullanılan malzemeler genellikle gevrek malzemelerdir. Gri dökme demir, yatak alaşımları
gibi metalik ve tuğla, beton gibi metal dışı malzemelerin basma mukavemetleri, çekme
Increasing mukavemetlerinden çok daha yüksek olduğundan, bu gibi malzemeler basma kuvvetlerinin
near zero or compressive
m moderate tensile m
m uygulandığı yerlerde kullanılırlar ve basma deneyi ile muayene edilirler.
Larger tensile m

N = Cycles to failure Basma deneyi ile de malzemelerin mekanik özellikleri tespit edilebilir. Basma deneyi
sırasında numunenin kesiti devamlı olarak arttığından, çekme deneyinde görülen «Boyun»
--Method 1: bilye püskürtme --Method 2: karbürleme teşekkülü problemi yoktur. Basma deneyi bilhassa gevrek ve yarı gevrek malzemelerin
bilyet sünekliğini ölçmede çok faydalıdır, zira bu malzemelerin sünekliği çekme deneyi ile hassas
C-ca zengin gaz olarak ölçülemez. Bu malzemelerin çekmede % uzama ve % kesit daralması değerleri
yüsyde hemen hemen sıfırdır.
bası
gerilmesi Basma deneyinin diğer bir avantajı da çok küçük numunelerin bile kullanılabilmesidir. Bu
avantaj, bilhassa çok pahalı malzemelerle çalışıldığında veya çok az miktarda malzeme
bulunduğu durumlarda çok faydalıdır.
2. Gerilme yoğunlaşmasını
azaltmak kötü iyi
Basma Deneyi Grafik 1 Grafik 2

kötü iyi
Malzeme Bilimi Slaytları 47/51 Malzeme Bilimi Slaytları 48/51

8
Sürünme Testi Sürünme Testi

Malzemenin akma gerilmesinin altında sürekli olarak uygulanan sabit gerilme


nedeniyle oluşan yavaş deformasyona sürünme denir.

Malzeme Bilimi Slaytları 49/51 Malzeme Bilimi Slaytları 50/51

Sürünme Testi

 n=1
difüzyonal sürünme

 n = 3-5
dislokasyonal sürünme

.  n ~20
partiküller nedeniyle eşik
Zaman gerilmeler

.
Zaman
Malzeme Bilimi Slaytları 51/51

9
Ergime ve katılaşma

Bir malzemenin eritilmesi ve katılaşması sırasında meydana gelen olayları bilerek bizler
amacımıza uygun malzemeler elde edebiliriz. Bunun için erime ve katılaşma sırasında
malzemenin sahip olduğu kafes yapısındaki değişimleri bilmemiz gerekir. Bunu bilerek
istediğimiz noktalarda müdahalelerle arzu ettiğimiz yapıda malzemeler üretebiliriz. Bu amaç
içinde “Faz Diyagramları” denilen diyagramlardan yararlanırız. Bu diyagramlar malzemelerin
ısıtılması ve soğutulmasıyla elde edilmişlerdir.

Faz Diyagramları Faz diyagramları alaşım sistemlerinde bulunan fazların oluşumları ve dönüşümleri hakkında
bilgi verir ve fazların denge koşulları altındaki durumunu ve ilişkilerini gösterir. Bu diyagramlar
denge diyagramları olarak da adlandırılırlar.

Homojen olarak dizilmiş atomlar kararlı denge halinde belirli bir faz meydana getirirler. Ancak
koşullar değişirse; enerji içeriği değişir, denge bozulur, atomlar daha düşük enerji gerektiren
başka denge konumlarına geçerek değişik biçimde dizilir ve sonuçta yeni bir faz oluşur.
Fazların oluşum ve dönüşümünde ana etken enerji içeriğidir; buda sıcaklık, basınç ve bileşime
göre değişir.

Malzemelerin özellikleri içerdikleri fazların cinsine göre, sayısına, oranına ve biçimine bağlıdır.
Malzeme Bilimi Slaytları 2/41

Ergime Ergime

Bir metale ısı verildiğinde; Bu ısı kaybolmaz, mekanik olarak metalin bünyesinde saklı kalır.
Sıcaklık T (°C)
Bu ısı; Atomların daha kuvvetli titreşmelerini sağlar,
Erime Erime
Böylece; Atomların kinetik enerjisi artar. Başlangıcı Bitişi

Bu durumda; Madde daha geniş bir hacme ihtiyaç duyar,

Sonuçta; Madde genişler.

Erime Durak
Ergime sıcaklığına varıldığında; Titreşim hareketi o kadar artar ki, atomları kafesinde bir arada
Noktası
tutan kuvvetten daha üstün gelerek, onların yalnızca yerçekimi kuvvetine bağlı kalacak şekilde
düzensiz bir durum almalarına neden olur.

Bu durum ergimenin başlangıcıdır; Zaman t (sn)

Tamamlanması için belli bir süre beklenir, bu durumda sıcaklık sabittir.

Malzeme Bilimi Slaytları 3/41 Malzeme Bilimi Slaytları 4/41

Katılaşma Katılaşma
Sıcaklık T (°C)

Eriyik çevresinden ısı alındığında ve alınan bu enerji aslında titreşim hareketi yapan
parçacıklara ait olduğundan,

Bunların; Kinetik enerjisi azalır.


Katılaşma Katılaşma
Başlangıcı Bitişi
Katılaşma noktasına varıldığında; Hareketlilik o kadar azalır ki;

Atomlar arası çekim kuvveti tekrar etki olur ve katılaşma başlar;

Bu arada kristaller oluşur,


Katılaşma Durak
Noktası
Bu kristallerin büyüyebilmesi için veya katılaşmanın sürmesi için; İki şart gereklidir.
Zaman t (sn)

Kristal Çekirdekleri Alt Soğutma

Malzeme Bilimi Slaytları 5/41 Malzeme Bilimi Slaytları 6/41

1
Katılaşma/alt soğutma Katılaşma/alt soğutma

Eriyik içindeki atomlar büyümekte olan bir kristale bağlandıklarında,


Sıcaklık katılaşma sıcaklığı altında iken; Tembelleşen atomlar, çekirdek etrafında
titreşim hareketi aniden azalır.
toplanır ve kristal kafesini oluştururlar.

Çünkü atomlar; Kafes yapısı içerisinde sınırlı ve küçük hareket yapabilirler;


Toplam atom sayısı devamlı artar, kristal büyür. Büyüme bir kristal tanesi, komşu bir
Bu durumda kinetik enerji düşer fakat kaybolmaz.
kristale deyinceye kadar devam eder.
İşte; Parçacık hareketinden geriye kalan bu mekanik enerjiye kristalizasyon enerjisi denir.
Eriyikte çekirdek sayısı çoksa; İnce taneli, azsa iri taneli yapı oluşur. İstenilen yapıyı Bu enerji; Eriyik içerisinde ilk kristaller oluşmaya başlamasından itibaren
elde etmek için; Metaller eriyik halinde iken aşılanırlar. az miktarda sıcaklık yükselmesine neden olur.

Örneğin : Al ile deokside edilen çelikte ince taneli katılaşmaya küçük alüminyum Sıcaklık yükselince; Katılaşma noktasının üzerine çıkılır ki, kristaller bu sıcaklıkta oluşmaya
oksit, alüminyum nitrat parçaları sebep olur. devam edemez ve kristallerin büyümesi de durmak zorunda kalır.

Burada; Kristalin büyümesini durduran bu ısının sürekli sistemden uzaklaştırılması gerekir.


İşte; Bu ısının ortamdan uzaklaştırılarak ısının katılaşma noktası altında tutulması olayına
alt soğutma denir.

Malzeme Bilimi Slaytları 7/41 Malzeme Bilimi Slaytları 8/41

Katılaşma/tane oluşumu Katılaşma/tane oluşumu

Katılaşma sırasında kübik kafes birbirine dik olan üç ayrı yönde gelişir (büyür). Şayet kristal kafes
tercihen bir yönde gelişiyorsa diğer yönlerde dallar teşekkül edebilir ki bu şekle “DENDRİT” adı verilir.

Dikkat edilirse
burada dendritler
oluşmuyor veya her
yönde gelişmiyor

Malzeme Bilimi Slaytları 9/41 Malzeme Bilimi Slaytları 10/41

Tane büyümesi Termik analiz

Termik analiz’de; Her tip kristalizasyonla ilgili ısı transferi incelenir.


Birçok metal ve alaşımlar katılaşmadan sonra kristal yapılarını değiştirirler.

İşte bu olaylar sırasında; Bir değişim ısısı ortaya çıkar.

Termik analiz bu değişimlerin vuku bulduğu sıcaklıkları inceler ve tespit eder.

Termik analiz’de; metal tamamen eriyene kadar çok yavaş ısıtılır.


Bu sırada belli aralıklarla sıcaklık ölçülür.

Ardından; Çok yavaş bir soğutma başlar. Yine belli aralıklarla sıcaklıklar ölçülür.

İRİ TANELİ YAPI


Elde edilen veriler; T-t (Sıcaklık-Zaman) diyagramına yazılır.
Gerek ısıtma, gerekse soğutmada metalin eğrisinin yatay kısmına durak noktası denir.

Çok yavaş ısıtma ve soğutmada hemen hemen bu iki nokta birbirine eşittir.
Aradaki farka “HİSTERİSİZ” denir.

İNCE TANELİ YAPI Bu iki eğri arasındaki fark durumu atomların tembel bir tabiat göstermeleri ile izah edilebilir.

Çünkü atomlar daima bulundukları durumu muhafaza etmeye çalışırlar.


Malzeme Bilimi Slaytları 11/41 Malzeme Bilimi Slaytları 12/41

2
Termik analiz Faz diyagramları
Malzemelerde atomsal mertebenin üzerinde homojen sınırlarla
ayrılmış ve özellikleri farklı olan bölgelere faz denir. Saf metaller doğal
olarak tek fazlıdır. Çünkü özellikleri farklı olmadığı için taneler ayrı bir
Sıcaklık T (°C)

faz sayılmaz. Alaşımlar ise genelde çok fazlıdır.

KATILAŞMA
ERİME

Erime
Başlangıcı
Erime
Katılaşma
Bitişi HİSTERİSİZ
FAZ DİYAGRAMLARI
Bitişi
Katılaşma
Başlangıcı
veya
DENGE DİYAGRAMLARI
Erime Durak
Noktası
Katılaşma Durak
Noktası

Zamanla hiçbir değişimin olmadığı durumu ifade eder.


Zaman t (sn) Bu durumda aşırı derecede yavaş soğutma ve ısıtılma
ile elde edilir. Böylece şayet bir dönüşüm oluşacaksa
yeterli süre beklenmiş olur.
Malzeme Bilimi Slaytları 13/41 Malzeme Bilimi Slaytları 14/41

Faz diyagramları Faz diyagramları


Sıcaklık T (°C)

GERİ DÖN
Sıcaklık T (°C)

Sıvı Denge halindeki bir sitemin durumunu belirlemek


Sıvı için birbirinden bağımsız üç değişken kullanılır.

Sıvı + Katı Sıvı + Katı

Katı
Katı Sıcaklık Bu şartlar altında malzemenin iç yapısı değişir.
Basınç Bu değişim bilinerek istenilen amaca uygun
Bileşim malzeme elde edilebilir, mekanik özellikler
değiştirilebilir.

Zaman t (sn) Zaman t (sn)


SAF METAL ALAŞIM

Malzeme Bilimi Slaytları 15/41 Malzeme Bilimi Slaytları 16/41

Faz diyagramları Faz diyagramları

FAZ DİYAGRAMLARI FAZ DİYAGRAMLARINDAN NERELERDE YARARLANILIR?

 Malzeme üretiminde,
 İç yapıları ve kararlılık bölgelerini saptamada,
Sabit atmosfer basıncında alaşım yapılarının veya fazlarının sıcaklık veya  Isıl işlemlerde yararlanılabilir.

kimyasal bileşim oranına göre nasıl değiştiğini gösteren diyagramlardır.


Faz diyagramlarından özellikle alaşımların elde edilmesinde (üretilmesinde)
yararlanılır.
Esasında alaşım sisteminin grafiksel gösterimidir.
Bilimsel olarak alaşımlar; En az biri metal olmak üzere çeşitli elementlerden oluşan metalsel karakterli
malzemelerdir.
Teknik tanımlamaya göre ise; Alaşımlara belli özellikler kazandırmak için katılmış elementlerden en az
Bir malzeme sisteminde fazların bileşime ve sıcaklığa bağlı olarak değişimini iki tanesi metal olmalıdır.
Katılmış elementlere; Alaşım Elemanları denir.
gösteren diyagramlara denge diyagramları veya faz diyagramları denir.

Burada önemli olan soğuma süresinden çok, bileşime bağlı olarak faz dönüşümlerinin oluştuğu sıcaklıklardır.

Malzeme Bilimi Slaytları 17/41 Malzeme Bilimi Slaytları 18/41

3
Faz diyagramları Faz kuralı

Faz diyagramlarının belirlenmesinde uygulanan bazı yöntemler Gibbs tarafından geliştirilen faz kuralı; belirli sistemdeki fazların denge halinde bulunması
için gerekli koşulları saptar. Fazların dengesini etkileyen üç etken; bileşim, sıcaklık ve basınç
idi. Laboratuardaki deneylerde basınç sürekli sabit tutulduğundan ihmal edilir.

a. Isıl analiz yöntemi: Soğuma sırasında malzeme sıcaklığının zamana göre değişimini Serbestlik Derecesi
gösteren soğuma eğrisi elde edilir. Soğuma esnasında herhangi bir faz dönüşümü
meydana gelirse ısı açığa çıkar ve bu durumda soğuma eğrisi kırılma veya sapma
göstererek eğimi değişir.
b. Metalografi yöntemi: Alaşım örnekleri farklı sıcaklıklara kadar ısıtılıp, dengenin
oluşması için beklenir ve sonradan hızlı soğutularak yüksek sıcaklıklardaki yapılar elde F+S=B+2
edilir.
c. X-Ray yöntemi: Alaşımlarda bulunan yapıların kafes yapıları ve kafes parametreleri
belirlenerek faz dönüşümleri incelenir. Basit olmasına karşın oldukça hassas bir
Bileşen Sayısı
yöntemdir.
Faz Sayısı
d. Mikroanaliz yöntemi: Değişik ısıl işlemlerden sonra alaşımlarda oluşan fazlar elektron
mikroskobu ve elektron mikroanalizörü yardımıyla incelenerek bu alaşımların faz
Sabit Basınçta F+S=B+1
diyagramları belirlenir.

S = 0 Katılaşma Sahanlığı (Katılaşma esnasında sıcaklık sabit kalır.)


S ≠ 0 Katılaşma Aralığı (Katılaşma esnasında sıcaklık düşer.)

Malzeme Bilimi Slaytları 19/41 Malzeme Bilimi Slaytları 20/41

Faz kuralı Faz diyagramından sağlanan bilgiler

1.Fazların Türü :
P-q arası
II I O noktası T Sıvı 1
II
1.Sıvı Katı+Sıvı2
p
p Sıvı β.Sıvı+Katı
Sıvı + I 3.Katı
O Katı 3

q q β
A B0 B
y

2.Fazların Bileşimi (Bağ Çizgisi Kuralı) :
F=2 ( + )
B=2 (A+B) F=3 ( + +Sıvı) 1
T Sıvı
F+S=B+1 1 (veya 3) noktasında %B0 sıvı (veya
%A %B
B=2 (A+B) Katı+Sıvı
2+S=2+1 F+S=B+1 katı ) olduğundan bunlardaki mevcut A
2
S=1 3+S=2+1 atomları yüzdesi %A0=%100-%B0 ‘dan
Katılaşma Aralığı S=0 Katı kolaylıkla bulunabilir.
3
Katılaşma Sahanlığı

A B0 B

Malzeme Bilimi Slaytları 21/41 Malzeme Bilimi Slaytları 22/41

Faz diyagramından sağlanan bilgiler Faz diyagramından sağlanan bilgiler

3.Fazların Miktarı (Levye Kuralı):

Ara bölgede; T1 sıcaklığında katı faz en çok %A2 kadar A


Bağ çizgisi
yani 100-B2 veya en az %B2 kadar B atomu 1
içerebilir. T Sıvı İki fazlı bölgede→% B0 bileşiminde P0 gram alaşımı β
1
T Sıvı O halde a
2
b noktasında ;

a b (a-b) bileşim aralığında katı fazın bileşimi Sıvı fazın ağırlığı Ps katı fazın ağırlığı Pk olsun.
2
daima %B2 olur. 3 P0=Ps+Pk olur.
T1 Bağ çizgisi kuralıyla;%B1 sıvı faz %B2 katı faz vardır.
3
(a-b ) bağ çizgisi üzerinde bu çizginin liküdüs Katı
P0 gram alaşımda B atomları toplam ağırlığı;
Katı eğrisini kestiği noktanın bileşim ekseni
üzerindeki değeri sıvı fazın bileşimini,solidüz B1 B0 B2
% B0
eğrisini kestiği noktanınki da katı fazın B .P0 ...........(1)
A 100
B1 B0 B2
B bileşimini verir.Bu şekilde uygulanan bu
A % B1
yönteme bağ çizgisi kuralı denir. Tek fazlı bölgede mevcut fazın miktarı alaşım Ps gram sıvıda B atomları ağırlığı; .Ps
miktarına eşittir. 100

% B2
Birbirini sınırsız oranda eriten bir Pk gram katıda B atomları ağırlığı; .Pk
ikili sistemin denge diyagramı 100

Malzeme Bilimi Slaytları 23/41 Malzeme Bilimi Slaytları 24/41

4
Faz diyagramından sağlanan bilgiler Faz diyagramından sağlanan bilgiler

Faz diyagramları yardımı ile belirli sıcaklıktaki alaşım hakkında aşağıdaki bilgiler
% B0 % B1 % B2 elde edilebilir.
.P0 .Ps .Pk ................(2) (1) ve (β)’den;
100 100 100
B2 B0 P0=100 gr. Alınırsa Ps ve Pk
Sıvı fazın miktarı; Ps .P0 ..............(3)
B2 B1 doğrudan sıvı fazın ve katı fazın

 Hangi fazlardan oluştuğu,


miktarlarını yüzde olarak verirler.
Katı fazın miktarı; Pk P0 PS

 Birden fazla faz var ise bunların bileşimleri,


İşte bu denkleme levye kuralı denir.
k
(eğer sistem tek fazlı ise bunun bileşimi alaşımınki ile aynıdır),
a 2 b

l Belirli bir fazın bağıl miktarının bağ çizgisinin  İki fazlı olanlarda fazların yüzde miktarları,
(2) alaşım noktasının karşı tarafındaki kolunun
toplam boya oranına eşit olduğu sonucuna
(tek fazlı olanlar için bu % 100 ‘dür),
Ps P0 Pk

10 40 50
varılır.Buna levye kuralı denir.  Serbestlik derecesi.
k
50 40 Ps .100
Ps .100 25 %25..sııv..%75...katı l
50 10

Malzeme Bilimi Slaytları 25/41 Malzeme Bilimi Slaytları 26/41

Faz diyagramından sağlanan bilgiler Denge halleri

Örnek: Şekildeki faz diyagramına göre soğuyan L alaşımının T sıcaklığındaki durumunu inceleyiniz. İki bileşenli alaşımlar için denge halleri;

1. Bileşenleri sıvı durumda birbiri içerisinde her oranda veya tamamen çözünen alaşımlar
L alaşımı 1. Faz Sayısı F=2 ( + ) a. Bileşenleri katı durumda her oranda çözünen alaşımlar
2. X noktasının bileşimi b. Bileşenleri katı durumda çözünemeyen alaşımlar: ötektik dönüşüm
% 20 B olduğuna göre % 80 ‘i A ‘dır. c. Bileşenleri katı durumda kısmen çözünen alaşımlar
a k b
z noktasının bileşimi
T x z d. Ara faz içeren alaşımlar
+ % 70 B olduğuna göre % 30 ‘u A ‘dır.
3. Fazların bileşimi kaldıraç (levye) bağıntısı ile belirlenir. e. Peritektik dönüşüm içeren alaşımlar
k noktasına göre kolların dengesi yazılırsa. 2. Bileşenleri sıvı durumda birbiri içerisinde kısmen çözünen alaşımlar: monotektik
12 40 77
.a= .b yazılır. Ayrıca + =%100 olmak zorundadır.
20 70 B 3. Bileşenleri sıvı ve katı durumda birbiri içerisinde hiç çözünemeyen alaşımlar
b
A .( ) bu değer ikinci denklemde yerine konursa
a 4. Katı hal dönüşümleri
a=40-20=20
a b a. Allotropik dönüşüm
.%100......ve....... .%100 bulunur.
a b a b
b=70-40=30 b. Düzenli-düzensiz dönüşüm
Yerine konursa
a+b=50 =%60 ve =%40 bulunur. c. Ötektoid dönüşüm
d. Peritektoid dönüşüm

Malzeme Bilimi Slaytları 27/41 Malzeme Bilimi Slaytları 28/41

Denge halleri Denge halleri

1. Sıvı ve katı durumda birbiri içerisinde her oranda veya tamamen çözünen alaşımlar β. Sıvı durumda birbiri içerisinde her oranda çözünen, katı durumda ise birbiri içerisinde hiç
çözünemeyen alaşımlar
Teknik manada birbiri içerisinde
çözünemeyen iki metal yoktur.
%100 A %80 A Likidüs Ancak bazı durumlarda çözünürlük
%50 A A nın ergime
%0 B %20 B noktası çok kısıtlı olduğundan pratik amaçlı
%50 B %20 A
Sıvı Çözelti Sıvı çözelti B nin ergime olarak bazı metallerin birbiri içerisinde
T çözünemedikleri kabul edilir. Saf A ve
%80 B noktası
B metallerinin katılaşma sıcaklıkları
TA Sıvı + Katı
%0 A
Çözeltisi
Likidüs saf metal gibi davranış gösterir.
%100 B T1 Sıvı+KatıA
A metaline B metali katıldığında
Solidüs
Sıvı+KatıB
katılama daha düşük sıcaklıklarda
TB Katı Çözelti TÖ başlar (Raoult prensibi).
(α-katı çözelti)
Her iki metal katılaşma sıcaklığını
düşürdüğünden katılaşma başlama
0 25 50 75 100 Solidüs Ötektik nokta noktalarının birleşmesi ile elde edilen
100 75 50 25 0
A B Katı A+Katı B liküdüs eğrisini bir minimumdan
geçmesi gerekir.
A B A B
%B U sıcaklığına ötektik sıcaklık,
dönüşümede ötektik dönüşüm
%B denir.
Malzeme Bilimi Slaytları 29/41 Malzeme Bilimi Slaytları 30/41

5
Ötektik yapı Denge halleri
3. Sıvı durumda birbiri içerisinde her oranda çözünen, katı durumda ise birbiri içerisinde
kısmen çözünemeyen alaşımlar
% 100 Ötektik Yandaki şekilde A ve B bileşenleri ancak
Reaksiyon
sınırlı olarak tek fazlı yapılar
oluşturmaktadırlar bu alanlar ve β
alanlarıdır.
Sıvı
Burada , A’ca zengin ve özellikleri A’ya
Sıvı +
yakın olan fazdır ve β, B’ce zengin ve
özellikleri B’ye yakın olan fazdır.
β Bu iki fazın arasında bu iki fazın bir arada
Ötektik
+β nokta ( +β) dengede olduğu görülmektedir. Bu
şekilde katılaşan sistemlere Al-Si, Pb-Sn,
Cd-Bi, alaşımları örnek olarak verilebilir.
İşte diyagrama adını veren ötektik
0 25 50 75 100 reaksiyon sıvının sabit bir Tö ötektik
%A %B sıcaklığında iki katı faza dönüşmesi
Ötektik Altı Ötektik Üstü olup
( sıvı = + β ) şeklinde gösterilir.

Malzeme Bilimi Slaytları 31/41 Malzeme Bilimi Slaytları 32/41

Denge halleri Denge halleri


4. Peritektik dönüşüm içeren faz sistemleri 4. Sıvı durumda birbiri içerisinde kısmen çözünen iki metalin denge diyagramı; monotektik
dönüşüm
Sabit bir Tp peritektik sıcaklığında sıvı
önceden meydana gelmiş olan bir katı
K fazla reaksiyona girerek yeni bir katı faz İki sıvı çözelti belirli bileşim
aralığında birbiri içerisinde
oluşturur.Örneğin Pt-Ag sistemi gibi. çözünemeyebilir. Yağ ve su gibi.
Sıvı
Peritektik dönüşüm ile oluşan faz
S1
genellikle bir arafazdır. TA
Sıvı+ S1+ S2 Birbiri içerisinde kısmen çözünen
β
Sıvı maddelerde belirli bir karışma aralığı
A+S1 S2 oluşturur.
Tp
TM
Sıvı+ Bir sıvı fazın soğuması sırasında
+ A+S2 başka bir sıvı ile karı faz oluşturması
S2+
olayına monotektik dönüşüm denir.
α
β

Sıvı1 Sıvı2+ Katı A
β
B β
A A+

-Katı Fazı + Sıvı -Katı fazı


A B
%B
Malzeme Bilimi Slaytları 33/41 Malzeme Bilimi Slaytları 34/41

Denge halleri Alotropi


5. Sıvı ve katı durumda birbiri içerisinde hiç çözünmeyen metalin denge diyagramı

Bir maddenin farklı sıcaklıklarda farklı kristal yapıya sahip


Sıcaklık

Birbiri içerisinde çözünmeyen pek S olmasına “ALOTROPİ” denir. Örneğin demir, kalay,
Sıvı A + Sıvı B çok metal vardır. 1539
mangan ve kobalt alotropik maddedir.
-Fe
(HMK)
TA 1400
Bunlar sıvı durumdan
soğutulduklarında, iki metalden her
Katı A + Sıvı B biri kendi katılaşma noktasında -Fe
Cruie Noktası (Manyetikliğin Kaybolduğu Nokta)
katılaşarak keskin temas çizgisi ile (YMK)
TB ayrılan farklı iki tabaka oluştururlar
ve bu durumda difüzyon söz konusu 910
-Fe Soğuma Eğrisi
değildir.
Katı A + Katı B 768
-Fe (HMK)
Buna en yakın örnek alüminyum-
A B kurşun denge diyagramıdır. Zaman
%B

Malzeme Bilimi Slaytları 35/41 Malzeme Bilimi Slaytları 36/41

6
Düzenli-düzensiz dönüşüm Diğer reaksiyon tipleri

Katı eriyiklerde yüksek sıcaklıklarda atomların dağılışı gelişi güzeldir. Yani yer alan katı • Ötektoid reaksiyon
çözeltisinde çözünen metalin atomları çözen metali kafes yapısı içerisinde düzensiz dağılım
gösterir. Bazı katı eriyiklerde yavaş soğuma sonucu çözünen metalin atomları çözen Oldukça yaygın bir faz dönüşümüdür. Alotropi sonucu ortaya çıkan bir katı hal
metalin kafes yapısı içerisinde hareket ederek belirli konumlara yerleşirler. Bu şekilde reaksiyonudur. Aşağıdaki bağıntıdaki gibi bir dönüşüm söz konusudur.Bu reaksiyonun
oluşan yapıya düzenli katı çözelti veya süper kafes denir. Bu kafesler belirli atom ötektikten farkı sıvı faz yerine bir katı fazın gelmesidir.
oranlarında ortaya çıkarlar. Düzenli katı eriyikler sert ve kırılgan, düzensizler ise tok ve
sünektir.
-Katı Fazı İnce Taneli ( -Katı Fazı + -Katı Fazı)

Sıvı
Sıvı+
Sıvı+β

β
α+ +β

Düzensiz katı çözelti Düzenli katı çözelti α α+β


Ötektoid nokta

A B
%B
Malzeme Bilimi Slaytları 37/41 Malzeme Bilimi Slaytları 38/41

Diğer reaksiyon tipleri Diğer reaksiyon tipleri

• Peritektoid reaksiyon • Ara fazlar


Alotropi sonucu ortaya çıkan diğer bir katı hal reaksiyonudur. Peritektikten farkı sıvı faz yerine
bir katı fazın gelmesidir. Sıvı Sıvı
Gerçek sistemlerin çoğunda birden fazla
-Katı Fazı + -Katı Fazı -Katı Fazı reaksiyon bulunur, bu durumlarda A ve B’ye
β
komşu olmayan tek fazlı bölgeler ortaya
+ +β çıkar (Şekil a ’da bölgesi).

Bunlar özellikleri A ve B bileşenlerinde çok


Sıvı
A B farklı olan sert ve kırılgan fazlardır. alanı
Sıvı+α Sıvı+β çok daralarak AxBy gibi bir formülle
Sıvı tanımlanabilirse metaller arası bileşik
β Sıvı
Peritektoid nokta meydana gelmiş olur.
α α+β
β Bunların kimyasal bileşiklerden farkı metalsel
karaktere sahip olmalarıdır.
+ +β
α+ +β
A AxBy B

Malzeme Bilimi Slaytları 39/41 Malzeme Bilimi Slaytları 40/41

Özet

Temel Faz Dönüşümleri

Katılaşma Dönüşümleri Katı Hal Dönüşümleri


Katı eriyik oluşumu [ S → K ] Polimorfik reaksiyon [ K1 → K2 ]
Ötektik reaksiyon [ S → K1 + K2 ][Ag-Cu] Ötektoid reaksiyon [ K1 → K2 + K3 ][C-Fe]
Peritektik reaksiyon [ S + K1 → K2 ] [Cu-Zn] Peritektoid reaksiyon[ K1 + K2 → K3 ][Ag-Cu]
Monotektik reaksiyon [ S1 → S2 + K1 ] [Cu-Pb] Katı eriyikten çökelme [ K1 → K1(aşırı doy.) + K2 ]
Syntetik reaksiyon [S1 + S2 → K ] [K-Zn] Metatektik reaksiyon [K1 → K2 +S ] [Cu-Zn]

Malzeme Bilimi Slaytları 41/41

7
Demir-Karbon diyagramı

Demir, pek çok mühendislik alaşımının temelini oluşturan metaldir. Külçe demir olarak bilinen ve hemen hemen
saf durumdaki demir çatı, soba ve kokil kalıp gibi uygulamalarda kullanılır. Demir alotropik bir metaldir, yani
sıcaklığa göre yapısı değişir. Karbon alotropik yapı gösteren demir içerisinde çözünerek farklı ara yer katı
çözeltileri oluşturur. Katı çözelti dışında kalan tüm karbonun demirle bir ara yer bileşiği (Fe3C) oluşturmasına
veya tamamen serbest grafit (C) halinde bulunmasına göre, ya demir-sementit ya da demir-grafit faz diyagramı
söz konusudur.

Sıcaklık
Demir-Karbon Sıvı

Denge Diyagramı 1539


-Fe
(HMK)
1400

-Fe
(YMK)

Cruie Noktası
-Fe
910

768
-Fe (HMK)

Zaman
Malzeme Bilimi Slaytları 2/17

Demir-Karbon diyagramı Demir-sementit diyagramı

δ+sıvı
1539 Sıvı
KATILAġMA ġEKİLLERİ δ
1400 Ötektik nokta
γ+δ
Peritektik nokta
Sıvı + γ Sıvı + Fe3C
1147
STABİL SİSTEM META STABİL SİSTEM
(Dengeli Sistem) (Dengesiz Sistem)
γ (Ostenit)

Ledeburit
910
γ + Ledeburit Ledeburit + 1. sementit
γ+α γ + 2. sementit
Fe-C (Demir-Grafit) Fe-Fe3C (Demir-Sementit) 723

Dönüşmüş ledeburit
α
Ötektoid nokta
(Ferrit)
Sıvı haldeki Fe ve C alaşımına Sıvı haldeki Fe ve C alaşımına
Perlit

Silisyum ilave edilerek yavaş α + Fe3C


Mangan ilave edilerek hızlı bir
yavaş soğutulursa, alaşımdaki şekilde soğutulursa alaşımın Ferrit + perlit Perlit + 2. sementit Perlit + 2. sementit
tüm C miktarı yapı içerisinde ihtiva ettiği bütün C miktarı Fe3C 0 0.8 2 4.3 6.67
grafit halinde bulunur. Fe ise tek şeklinde bağlanır ve sementit %C
başına kristalleşir. Bu olaya şeklinde yapıda yer alır. Örneğin Ötektoid altı Ötektoid üstü Ötektik altı Ötektik üstü

stabil katılaşma denir. Örneğin çelik, temper ham dökme demir,


kır dökme demir, kır ham demiri Çelikler Beyaz dökme demir
sert dökme demir gibi.
gibi.
Malzeme Bilimi Slaytları 3/17 Malzeme Bilimi Slaytları 4/17

Ferrit-ostenit Ledeburit

LEDEBURİT
Sementit (Fe3C)
Ferrit
Yapısı Sementit + Ostenittir (Bu yapıya ötektik yapıda denir),
1. Hacim merkezli kübik yapıya sahiptir. Ötektik sıcaklığında (1147 C’de)sıvıdan dönüşüm ile oluşur.
2. 723°C de %0.025 C, oda sıcaklığında %4,3 C içeren alaşım %100 ledeburitten ibarettir (Şekle bak)
ise %0.008 C çözer, Şekilde K noktası ötektik noktadır. Ostenit ()
3. Çok yumuşak bir fazdır. Bu durumda C miktarı %4,3’tür. %100 Ledeburit
4. Hemen hemen saf demir,
DÖNÜġMÜġ LEDEBURİT
5. İyi şekil değiştirilebilir,

Ötektoid sıcaklığın altındaki ledeburit yapısıdır (yani 723 C’nin altında),


6. Manyetik

Dolayısıyla bu noktanın altında ostenit olmayacağı için ostenit taneleri perlite dönüşür
Ostenit
(ledeburitten tek farkı budur.) Sementit (Fe3C)
Bu durumda C miktarı %4,3’tür.
1. Yüzey merkezli kübik yapıya sahiptir.
2. 1130°C de %2 C çözündürür.
3. Tokluğu oldukça yüksektir. Perlit
4. Oda sıcaklığında karasız bir fazdır,
5. Çok iyi şekil değiştirilebilir,
6. Manyetik değil.
%100 Dönüşmüş Ledeburit

Malzeme Bilimi Slaytları 5/17 Malzeme Bilimi Slaytları 6/17

1
Perlit Perlit

PERLİT (Fe3C + )

Sementit ve ferrit,
YMK demir kafesi, HMK demir kafesine ani olarak dönüşür,
Bu arada yapıdaki C atomları da HMK kafesi içinden dışarı itilir,
Difüzyon yolu ile kafesten ayrılır ve sementit plakaları halinde bir araya gelir.
% 100 Perlit yapısı ancak C miktarının %0,8 olması durumunda elde edilebilir.(Yani ötektoid
noktada)

Sıcaklık, °C
Sementit (Fe3C)

Ferrit

%100 Perlit

Kompozisyon, %C

Malzeme Bilimi Slaytları 7/17 Malzeme Bilimi Slaytları 8/17

Perlit Perlit

Ostenit tane
sınırları

Fe3C Perlitin
büyüme
doğrultusu
Karbon
difüzyonu

Malzeme Bilimi Slaytları 9/17 Malzeme Bilimi Slaytları 10/17

Ötektik altı Ötektik altı

Bu bölgede,
Çelik iç yapısı Ferrit + Perlit’ten ibarettir,
%C miktarı 0,8’den küçüktür (yani ötektoid
noktadan küçüktür),
Sıcaklık, °C

Perlit

Ferrit-α
Ferrit-α

Kompozisyon, %C

Malzeme Bilimi Slaytları 11/17 Malzeme Bilimi Slaytları 12/17

2
Ötektik üstü Ötektik üstü

Bu bölgede,
Çelik iç yapısı Perlit + Sementit ibarettir,
%C miktarı 0,8’den büyüktür (yani ötektoid
noktadan büyüktür),
Sıcaklık, °C

Perlit

Fe3C Fe3C

Kompozisyon, %C
Malzeme Bilimi Slaytları 13/17 Malzeme Bilimi Slaytları 14/17

Demir-grafit diyagramı Dökme demir

Demir-karbon alaşımlarının sıvı durumdan yavaş soğutularak katılaştırılması durumunda, karbon atomların
demir atomlarıyla sementit oluşturmaları önlenerek bunun yerine grafit taneleri oluşturulabilir. Çelikler Bölge Fe-Fe3C Fe-C I
genellikle grafitleşme göstermez, dolayısıyla bu özellik dökme demirler için önemlidir. I +Sıvı +Sıvı II
II +Fe3C +C III
+ Fe3C +C
δ+sıvı
1539 Sıvı III
δ Sıvıya ~0,5 Mg veya Ce Katılır
1400 Ötektik nokta
γ+δ
Peritektik nokta
Sıvı + γ Sıvı + Grafit Sıvı Durumdan Soğutma Hızı Artış Yönü → Sıvı Durumdan Soğutma Hızı Artış Yönü →

γ (Ostenit)
γ + Grafit
Ferritik Ferritik-Perlitik Perlitik Beyaz Ferritik Ferritik-Perlitik Perlitik
910
Kır D.D. Kır D.D. Kır D.D. D.D. Sfero D.D. Sfero D.D. Sfero D.D.
γ+α
723 Bayaz D.D. Bölge II’de uzun süre ısıtılır.
α
(Ferrit) Nötr ortamda Oksitleyici Ortamda

α + Grafit Isıtma İşlemi Sonunda Soğutma Hızı Artış Yönü →

Ferritik Siyah Ferritik-Perlitik Perlitik Siyah Beyaz


0 0.8 2 4.3 6.67 Temper D.D.
Temper D.D. Siyah Temper D.D. Temper D.D.
%C
Malzeme Bilimi Slaytları 15/17 Malzeme Bilimi Slaytları 16/17

Örnek
DİAGRAMDA İÇERİK MİKTARLARI

%0

%20 FERRİT I.SEMENTİT


II.SEMENTİT
%50 PERLİT
LEDEBURİT
%70

% 100
Bu alaşım % 50 Ferrit + % 50 Perlit’ten meydana gelmiştir. ÖRNEK için tıkla

Bu alaşım % 100 Perlitten meydana gelmiştir. Başka bir ÖRNEK için tıkla
Malzeme Bilimi Slaytları 17/17

3
29.09.2011

Soğuk şekillendirme

Plastik deformasyon sonrası taneler çarpıtılmış ise o malzeme soğuk şekillendirilmiş


demektir.
Kafes yapısına göre bütün özelikler değişir. Çekme gerilmesi, akma gerilmesi sertlik
artarken, süneklik, elektrik iletkenliği ve korozyon direnci azalır. Tane büyüklüğü pek
değişmez.

• Kafes yapısındaki çarpılma dislokasyon hareketini


Yeniden Kristalleşme engellediği için mukavemet artar, elektron hareketini
zorlaştırdığı için elektrik iletkenliği düşer.
• Plastik şekil verme hem dislokasyonların hareketini
sağlar, hem de yeni dislokasyonların oluşumuna sebep
olur. Soğuk işlem sonrası mukavemetin artmasının
sebebi deformasyon sertleşmesidir. Tavlanmış
malzemede dislokasyon yoğunluğu 106-108 cm-2 iken
soğuk işlem sonrası 1012 cm-2 olur.

Malzemelerin akma mukavemeti, çekme mukavemetine göre soğuk deformasyona daha duyarlıdır.

Malzeme Bilimi Slaytları 2/6

Soğuk şekillendirme Toparlanma

Soğuk işlem sonrası sarf edilen enerjinin büyük bir kısmı dislokasyon enerjisi şeklinde malzemenin Toparlanma, soğuk deforme edilen malzemelerde yeniden kristalleşme sıcaklığından daha düşük
içerisinde depo edilir. Bir kısım enerji ise ısı şeklinde kaybolur. Tavlama ile soğuk işlem ile kaybolan eski sıcaklıklardaki tavlama sırasında meydana gelir. Bu sebeple dislokasyonlar yeni bir düzene girer. Bu düzen
özellikler tekrar sağlanır. Bu olay; toparlanma, yeniden kristalleşme ve tane büyümesi şeklinde olur. dislokasyonların daha düşük enerjiye sahip oldukları yapıdır. Dislokasyonlar küçük açılı sınırlar meydana
getirir. Böylece dislokasyonlar tarafından alt taneler oluşturulur. Toparlanma esnasında iç gerilmeler büyük
Tavlama sıcaklığı (°F) ölçüde giderilir. Soğuk deformasyon sırasında malzemede oluşan deformasyon sertleşmesi başlangıçta
hızla azalır, fakat bu azalma zamanla düşer. Toparlanmada, dislokasyon sayısını azalmasından çok
dislokasyonların yeniden düzenlenmesi vardır. Dislokasyonların yeniden düzenlenmesi sonucunda
Çekme mukavemeti oluşan alt tanelerde dislokasyonsuz bölgeler oluşur. Bu bölgeler sayesinde elektron hareketi kolaylaşır
ve elektrik iletimi eski değerine geri döner. Piyasada bu işlemin diğer ismi gerilme giderme tavlamasıdır.
Çekme mukavemeti (MPa)

Süneklik (%Uzama)

Süneklik
Toparlanma sonucunda;

Toparlanma Yeniden kristalleşme Tne büyümesi


• İç gerilmeler azalır
Soğuk işlenmiş
ve yeniden
• Elektrik iletkenliği artar
kristalleşmiş
taneler • Kafes çarpılması azalır
• Mekanik özellikler pek değişmez
Tane boyutu (nm)

Yeni
taneler

Tavlama sıcaklığı (°C) Toparlanmış taneler

Malzeme Bilimi Slaytları 3/6 Malzeme Bilimi Slaytları 4/6

Yeniden kristalleşme Tane büyümesi

Dislokasyon içeren toparlanmış taneler kaybolur ve yerine yeni taneler çekirdeklenir. Çekirdeklenme Yeniden kristalleşmiş taneler, tavlama sıcaklığında uzu süre tutulursa veya yeniden kristalleşme sıcaklığının
genellikle hatalı bölgelerde, tane sınırlarında meydana gelir. Toparlanmış tanelerdeki dislokasyonlar yeni üzerinde tavlanırsa difüzyonla zamanla büyürler. Malzemedeki iri taneler, ince tanelerden daha düşük
oluşan tanelerin sınırlarına kaçarlar. Böylece içlerinde dislokasyon miktarı çok az olan veya dislokasyon serbest enerjiye sahiptir. Bunu sebebi tane sınırlarının azalmasıdır. Bu bedenle tek kristalli malzemeler en
bulunmayan küçük yeni taneler oluşur ki bu yapıya yeniden kristalleşmiş yapı denir. Soğuk şekillendirme düşük enerjiye sahiptir. İri ve ince tanelerin serbest enerjileri arasındaki fark, tane büyümesi için gerekli itici
oranı ve metal saflığı artıkça yeniden kristalleşme sıcaklığı düşer. gücü oluşturur ve atamlar arası bağ kuvvetleri bu kuvvete karşı koyar. Sıcaklık artıkça kafes rijitliği ve
tane büyüme hızı artar.

Tavlama sıcaklığı (°F)

Çekme mukavemeti
Çekme mukavemeti (MPa)

Süneklik (%Uzama)

Süneklik

Toparlanma Yeniden kristalleşme Tne büyümesi

Soğuk işlenmiş tane 580°C de 3 saat Yeniden kristalleşmiş 580°C de 8 saat sonrası Soğuk işlenmiş
yapısı tavlandıktan sonra çok tanelerin yerleşimi yeniden kristaleşmenin ve yeniden
kristalleşmiş
küçük tanelerin oluşumu tamamlanması taneler

Yeni İri
taneler taneler
Yeniden kristalleşme sıcaklığı malzemenin pratik olarak 1 saat içerisinde %50 sinin yeniden kristalleştiği sıcaklıktır ve yaklaşık
olarak ergime sıcaklığının 0.3-0.5 katıdır.

Malzeme Bilimi Slaytları 5/6 Malzeme Bilimi Slaytları 6/6

1
Yaşlanma

Alaşımların sertlik ve mukavemeti soğuk deformasyon veya uygun ısıl işlem ile arttırılabilir.
Demir içermeyen alaşımların sertlik ve mukavemetini artırmak için uygulanan yöntemlerin
başında yaşlandırma ve çökelme sertleştirme işlemi gelir.Söz konusu ısıl işlem kısmi katı
çözünürlük gösteren yani solvüs eğrisi içeren ve katı çözünürlüğü artan veya azalan
sıcaklıkla azalan alaşım sistemlerine uygulanır. Bu sistem sıvı durumda birbiri içerisinde her
oranda katı durumda ise kısmen çözünen metallerin oluşturduğu alaşım sistemlerine
uygulanır. Çeliklerin çoğu yaşlandırma işlemi sırasında meydana gelen karbür çökelmesi

Yaşlandırma sayesinde gerçekleşir.

(Çökelme Sertleşmesi) Solvüs eğrisi

Sıcaklık
% miktarı

Malzeme Bilimi Slaytları 2/5

Yaşlanma Yaşlanma
Yaşlandırma sertleşmesi için uygun bileşimde bir alaşım tek fazlı bir yapı elde etmek amacıyla (α) T1 Yaşlandırma işlemi hazırlık devresi, yaşlandırma devresi ve aşırı yaşlandırma devresi olmak üzere üç
sıcaklığına kadar ısıtılır ve alaşımdaki bütün fazların tek faz içerisinde çözünmesine kadar bekletilir. Bu aşamayı içerir. Kuluçka devresi de denilen hazırlık devresinde, fazlalık atomlar bir araya gelip kümelenerek
işleme çözündürme veya çözeltiye alma işlemi denir. Çözündürme işleminden sonra alaşım hızla ilk embriyoyu meydana getirirler. Yaşlandırma esnasında ise çekirdeklenme mekanizması daha etkin hale
soğutularak (su verme) aşırı doymuş α katı çözeltisi elde edilir. Ancak aşırı doymuşluık kararsız bir gelir, yani fazlalık atomlar β fazının çekirdeklerini oluşturur. Yaşlandırma esnasında oluşan ara kristal yapısı
yapıdır, kararlı hale getirebilmek için yaşlandırma işlemi uygulanır. Yaşlandırma işlemi oda sıcaklığında veya veya geçiş kafesi matrisin kafes yapısı ile bağdaşıktır. Bu dönemde çökelen faz (β), matristen farklı bir kafes
oda sıcaklığı ile solvüs çizgisi arasındaki bir sıcaklıkta gerçekleştirilir. Oda sıcaklığında yapılana doğal parametresine sahiptir. Bu fazın matris yapısına bağdaşık olması nedeniyle matrisin kafes yapısında
yaşlanma, diğerine ise yapay yaşlanma denir. çarpılma meydana gelir. Kafes yapısında meydana gelen çarpılmanın dislokasyon hareketini engellemesi
nedeniyle sertlik ve mukavemet hızlı bir şekilde artar.
α
Sıcaklık

Sıvı
Çözen
Sıvı+β Çözünen
ÇözenCuNatomu
atomu β’ faz partikülleri
Sıvı+α Cu atomu β faz partikülleri

Çözündürme
T1
β çökeltileri
α
α
Su verme

α+β Yapay yaşlandırma


T2

Doğal yaşlandırma

A C Zaman
Aşırı doymuş α
%B α matrisi içerisinde β fazı
Katı çözeltisi Aşırı doymuş α katı fazı β’ çökelti fazına dönüşüm

Malzeme Bilimi Slaytları 3/5 Malzeme Bilimi Slaytları 4/5

Yaşlanma
Mukavemet yada sertlik

Aşırı
yaşlanma

Yaşlanma zamanı

Malzeme Bilimi Slaytları 5/5

1
29.09.2011

Isıl İşlem
Isıl işlem, metal veya alaşımlarına istenen özellikleri kazandırmak amacıyla katı halde uygulanan kontrollü
ısıtma ve soğutma işlemleri olarak tanımlanır. Çeliğe uygulanan temel ısıl işlemeler ostenit fazının
dönüşümü ile ilgilidir. Çeliğin fiziksel ve mekanik özellikleri içerdiği dönüşüm ürününün cinsine miktarına ve
metalografik yapısına bağlıdır. Isıl işlem esnasında başlangıçta, ostenitleştirme işlemi için çelik malzeme
alt kritik sıcaklık çizgisinin (Ac1) üzerindeki bir sıcaklığa kadar ısıtılır. Burada tamamen iç yapı dönüşümü
gerçekleşene kadar bekletilir ve uygun bir hızla soğutma işlemi yapılır. Ötektoid altı çelikler üst kritik
sıcaklık çizgisinin (Ac3) 40-60°C üzerindeki sıcaklıklarda, ötektoid üstü çelikler ise Ac1 ile bu çeliğe ait üst
kritik sıcaklık çizgisi (Acm) arasındaki sıcaklıklarda ostenitlenir.

Isıl işlemler, kırılganlığı (gevrekliği) azaltmak, darbe direnci (tokluğu), aşınma direnci, sertlik, çekme ve
akma mukavemetini artırmak, plastik şekil vermeyi kolaylaştırmak, soğuk şekil verilmiş parçalarda tane
Isıl İşlem yapılarını düzeltmek gibi amaçlar için yapılır. Bu amaçları gerçekleştirmek için martenzit ve beynit fazı
oluşturma, difüzyonla alaşım elementi ekleyerek karbür tanecikleri oluşturma, tane boyutlarını küçültme
yada büyütme, tane biçimlerini değiştirme, gibi yöntemler kullanır.
Isıl işlem;
1. Tavlama 2. Sertleştirme
• Normalizasyon 3. Islah etme
• Yumuşatma 4. Yüzey sertleştirme
• Küreselleştirme • Karbürleme
• Gerilme giderme • Nitrürleme
• İri tane tavlaması • Alevle yüzey
sertleştirme
• Difüzyon tavlaması
• İndüksiyonla
sertleştirme
Malzeme Bilimi Slaytları 2/18

Isıl İşlem Normalizasyon


1. Tavlama: Çeliğin katılaşma eğrisinin altındaki sıcaklığa kadar ısıtılıp, orada bekletilmesi ve
soğutulması işlemidir. Yani malzeme daima katı haldedir.

• Normalizasyon: Tane küçültmek, homojen bir yapı elde etmek, mekanik özellikleri iyileştirmek ve
ötektik üstü çeliklerde tane sınırlarında bulunan karbür ağını dağıtmak için yapılır. Ötektoid altı çelikler
Ac3, ötektoid üstü çeliklerde Acm eğrisinin yaklaşık 40-50°C üstünde sıcaklığa kadar ısıtılıp, fırın dışında
sakin havada soğutma işlemidir. Normalizasyon işlemi sonrası dövülmüş, haddelenmiş, iri taneli ve eş
yönlenmiş yapılar düzelir ve malzeme her zaman kazanabileceği özelliklere (çekme mukavemeti,
süneklik gibi) geri döner.

Malzeme Bilimi Slaytları 3/18 Malzeme Bilimi Slaytları 4/18

Isıl İşlem Isıl İşlem

• Gerilme giderme: Dökülmüş, sıcak dövülmüş, kaynak edilmiş parçalar ve soğuk çekilmiş malzemelere
uygulanır. Yani üretim esnasında malzemede oluşacak iç gerilmeleri azaltma amacıyla uygulanır. Gerilme
giderme tavlaması 550-650°C sıcaklığa kadar yavaş ısıtılıp, burada yaklaşık olarak 4 saat bekletilip ve
yavaş soğutularak yapılır. Tavlama işlemi hiçbir zaman 723°C nin üzerine çıkmaz.

Malzeme Bilimi Slaytları 5/18 Malzeme Bilimi Slaytları 6/18

1
29.09.2011

Isıl İşlem Isıl İşlem


• Yumuşatma tavlaması: Çeliğin sertliğini azaltmak, talaş kaldırmayı iyileştirmek veya döküm ve dövme
parçaların iç gerilmelerin azaltmak amacıyla yapılır. Ötektoid altı çelikler Ac 3, ötektoid üstü çeliklerde Ac1 • İri tane tavlaması: Çoğunlukla az C lu çeliklere talaş kaldırma özelliğini iyileştirmek için uygulanır.
eğrisinin üstünde belirli sıcaklığa kadar ısıtılıp, iç yapı ostenite dönüştükten sonra fırın içinde soğutma Malzeme birkaç saat süre ile Ac3 sıcaklığının 150°C sıcaklığına kadar tavlanır ve yavaş olarak soğumaya
işlemidir. Ötektoid altı çelikler, Ac3 çizgisinin en az 10°C üzerinde tavlanır ve yapıda ötektoid dışı ferrit ile bırakılır.
kaba lamelli perlitten oluşan bir yapı oluşur. Ötektoid altı çelikler ise Ac1 sıcaklığının en az 10°C üzerine
tavlanır ve yapı kaba lamelli perlit alanı ile bunu çevreleyen ötektoid dışı sementitten oluşur. Yapıda • Difüzyon tavlaması: Çözünebilir bileşenlerin iç yapıda düzenli bir şekilde dağılması amacıyla yapılır.
sementitin bulunması talaş kaldırma işlemini zorlaştırır. Bu nedenle ötektoid üstü çeliklerde son işlem Parça içerdiği C miktarına göre 1000-1300°C arasına kadar ısıtılır. Gerekli tedbirler alınmazsa tane
olarak yumuşatma tavlaması uygulanmaz. büyümesi, dekarbürizasyon ve oksidasyon meydana gelebilir.

Tavlama süresi uzun olup, 5 saatin altında uygulanmaz.

Malzeme Bilimi Slaytları 7/18 Malzeme Bilimi Slaytları 8/18

İzotermal dönüşüm diyagramları İzotermal dönüşüm diyagramları

İzotermal dönüşüm sabit sıcaklıkta meydana gelen faz dönüşümü demektir.


Demir-karbon denge durumu yalnız denge durumu için geçerlidir. Bu nedenle
denge durumunun dışındaki (hızlı soğuma gibi) geçerli değildir. İzotermal
dönüşüm diyagramlarının çıkarıldığı için en kolay örnek %0.8C içeren perlitik
dönüşümdür. İşlem adımları:

1. %0.8 C içeren çok sayıda örnek 775°C’de yeterli bir süre tutularak yapılarının
tamamen ostenit olması sağlanır.
2. Ostenitleştirme işleminden sonra Ac1 den daha düşük bir sıcaklıkta erimiş tuz
veya yağ banyosunu bu numuneler daldırılır.
3. Bu banyoda belirli bir süre (5, 10, 15 saniye gibi) bekletilen numuneler soğuk
su veya tuzlu suda soğutulur.
4. Soğutulan numunelerden hem sertlik ölçümü alınır hem de iç yapı incelenmesi
yapılır.

Bu işlemler Ac1 çizgisinin altındaki farklı dönüşüm sıcaklıklarında tekrarlanarak


izotermal dönüşüm eğrileri çizilir.

Malzeme Bilimi Slaytları 9/18 Malzeme Bilimi Slaytları 10/18

İzotermal dönüşüm diyagramları İzotermal dönüşüm diyagramları


% dönüşmüş

100 T(°C) Ostenit (stable)


T = 675°C TE (727 C)
700
y,

50 Ostenit
(unstable)

0
1 10 2 10 4 zaman (s) 600 Perlit

T(°C)
Ostenit (stable)
TE (727 C) 500
700 Ostenit
(unstable)

600 Perlik
400
isothermal transformation at 675°C
500
1 10 10 2 10 3 10 4 10 5
400 zaman (s)
zaman (s)
1 10 10 2 10 3 10 4 10 5

Malzeme Bilimi Slaytları 11/18 Malzeme Bilimi Slaytları 12/18

2
29.09.2011

Co = 0.45 wt% için örnek Co = 0.45 wt%


a) 42% ötektik ferrit and 58% kaba taneli perlit b) 50% ince taneli ve 50% beynit
ilk olarak ferrit 800 A+ 800 A+
İlk perlit oluşur T ( C)
A A
daha sonra perlit T ( C)
P
A+P Daha sonra beynit P
A+P
600 600
B B
Kaba taneli perlit A+B A+B
A A
daha yüksek T 400 50% ince taneli perlit 400 50%
M (start) M (start)
M (50%) daha düşük T M (50%)
M (90%) M (90%)
200 200

Adapted from Adapted from


Fig. 10.29, Fig. 10.29,
Callister 5e. 0 Callister 5e. 0
0.1 10 103 105 0.1 10 103 105
zaman (s) zaman (s)
Malzeme Bilimi Slaytları 13 13/18 Malzeme Bilimi Slaytları 14 14/18

İzotermal dönüşüm diyagramları

Co = 0.45 wt%
c) 100 % martenzit – su verme = hızlı soğuma
d) 50 % martenzit 800 A+
A
ve 50 % ostenit T ( C)
A+P
600 P
B
A+B
A
400 50%
M (start)
M (50%) d)
M (90%)
200

c)
Adapted from
Fig. 10.29,
Callister 5e. 0
0.1 10 103 105
zaman (s)
Malzeme Bilimi Slaytları 15 15/18 Malzeme Bilimi Slaytları 16/18

Martemperleme ve ostemperleme Martemperleme ve ostemperleme

Martemperleme: Sertleştirilecek malzeme ostenitleştirme


işlemine tabi tutulduktan sonra Ms sıcaklığının hemen
üzerinde ki bir sıcaklıkta tutulan kurşun veya tuz banyosuna
daldırılır. Parça yüzeyi ile merkezinin sıcaklıkları aynı
oluncaya kadar banyoda tutulur. Daha sonra parçaya su
verilerek mertenzitik yapı elde edilir.

Ostemperleme: Sertleştirilecek malzeme ostenitleştirme


işlemine tabi tutulduktan sonra Ms sıcaklığının üzerinde
kurşun veya tuz banyosuna daldırılır. Parça da beynitik
dönüşüm oluncaya kadar banyoda bekleme yapılır. Sonra
havada soğutulur. Böylece beynitik yapı elde edilir. Burada
sertlik biraz düşüktür, fakat tokluk yüksektir.

Malzeme Bilimi Slaytları 17/18 Malzeme Bilimi Slaytları 18/18

3
29.09.2011

Martenzit Jominy deneyi


Martenzit, Hacim merkezli tetragonal (HMKT) yapıya sahip yarı dengeli bir fazdır. HMK yapıya sahip α Çeliklerin sertleşebilirliği
fazının C ile aşırı doymuş hali olarak kabul edilebilir. Martenzitik dönüşüm difüzyonsuz işlemler için
kullanılır. Martenzitik reaksiyonlardada çekirdeklenme ve büyüme söz konusudur. Çekirdeklenme için
aşılması gerekli enerji bariyeri oldukça yüksektir. Bu nedenle martenzitik reaksiyon için malzemeyi
• Martenzit oluşturma yeteneği
dengeli dönüşüm sıcaklığının çok çok altına ani olarak soğutmak gerekir. Martenzitin büyümesi ise • Sertleşebilirlik miktarını tespit için jominy deneyi.
oldukça kolaydır ve büyüme ses hızına kadar ulaşır.

Çeliklerdeki martenzitik dönüşüm ostenit bölgesinden ani olarak martenzit oluşumun başladığı sıcaklığa Düz bölge
kadar çelik soğutulur. Ostenit fazında çözünen C, kristal kafesini terk edemeyip karbür yapamadığı için Numune
ostenit içerisinde hapsolur. Bu sıcaklıkta HMK yapıya sahip olması gereken demir C atomlarının kafeste (Ostenit alanına
hapsolması nedeniyle kristalk yapı parametreleri değişerek HMKT yapıya sahip olur.
ısıtma Rockwell C
24°C su sertlik testi

• Su verme ucundan itibaren mesafe ile sertlik değişimi

Sertlik, HRC
Su verme ucundan mesafe
Malzeme Bilimi Slaytları 19/18 Malzeme Bilimi Slaytları 20/18

Jominy deneyi Jominy deneyi

Niçin mesafeye göre sertlik değişir? Alaşım içeriği ile sertleşebilirlik


2 Soğutma hızı (°C/s)
• Mesafeyle soğutma hızı değişir • Jominy sonuçları 100 10 3
60
60
C = 0.4 wt% C 100

Sertlik, HRC
4340 80 %M
Sertlik, HRC

40 50
40 4140
20 Su verme ucundan mesafe (in)
0 1 2 3 8640
T(°C) 0% 5140
100% 20
600 0 10 20 30 40 50
Su verme ucundan mesafe (mm)
400
• “Alaşımlı çelikler" 800
T(°C) TE
M(başlama) (4140, 4340, 5140, 8640)
200
-- Ni, Cr, Mo içerir
600 Alaşım etkisiyle
O M A B A dan B ye
(0.2 to 2wt%) 400
0 M(bitiş) hareket
--Bu elementler burunun konumunu
değiştirir 200 M(başlama)
--Martenzit daha kolay oluşur M(90%)
0.1 1 10 100 1000 0 -1
Zaman (s) 10 10 103 105 Zaman(s)
Malzeme Bilimi Slaytları 21/18 Malzeme Bilimi Slaytları 22/18

Jominy deneyi

Su verme ortamı ve geometrisi


• Su verme ortamının etkisi:
Orta Su verme şiddeti Sertlik
Hava Düşük Düşük
Yağ Orta Orta
Su Yüksek Yüksek
• Geometri etkisi:
Yüzeyle hacim oranı arttığı zaman:
--soğutma hızı artar
--sertlik artar
Pozisyon Soğutma hızı Sertlik
merkez düşük düşük
yüzey yüksek yüksek

Malzeme Bilimi Slaytları 23/18

4
Yüzey sertleştirme

Sünek yapıya sahip çeliklerden imal edilmiş makine parçalarında sert ve


aşınmaya dayanıklı bir yüzey istenir. Örneğin yatak muylusu, kavrama tırnağı ve
diğer temas bölgelerinde sünek çelikler düşük karbonlu çelikler düşük karbonlu
olduklarından yeterli derece sertleştirilemezler. Bu nedenle malzemeden istenen
özellikler zıt karakterlidir. Dış yüzeylerde yüksek sertlik ve iç kısımlarda ise en
yüksek süneklik gibi.

Yüzey Sertleştirme Yüzey sertleştirme işlemeleri, malzemenin şekline, boyutuna, adetine ve çeşidine
göre değişir. Yüzey sertleştirmenin uygulandığı tipik parçalar; krank milleri, kam
milleri, kamalı miller, dişli çarklar, saplamalar, kavrama parçaları, zincir parçaları
gibi makine elemanlarıdır. Yüzey sertleştirme işlemleri:

• Mikroyapısal işlemler
•Termokimyasal işlemler
•Mekanik işlemler olmak üzere üç ana başlığa ayrılır.

1 Malzeme Bilimi Slaytları 2/13

Mikroyapısal işlemler Mikroyapısal işlemler

Mikroyapısal işlemlerde, demir esaslı malzemenin kafes yapısı değişecek şekilde ısıtma
işlemi yapılır. 723°C’nin üzerinde malzemenin kafes yapısı değişerek, hacim merkezli Avantajları ve dezavantajları:
yapıdan yüzey merkezli kübik yapıya dönüşür. Daha sonra hızlı soğutma yapılarak,
martenzit (hacim merkezli tetragonal) veya yavaş soğutma ile ferrit-perlit ten oluşan yapı • Sınırlandırılmış bölgesel sertleştirme
elde edilir. Mikroyapısal işlemler, temel olarak termal ve mekanik olmak üzere iki yöntemle • Kısa ısıtma süreleri
gerçekleştirilir. • En az yüzey dekarbürizasyonu ve
oksidasyonu
• Hafif deformasyon
1. Termal İşlemler • Yorulma mukavemetinde artış
1.1. İndüksiyon ile Yüzey Sertleştirme • Üretim hattı ile birleştirilebilme
• Yüksek frekanslı indüktif akımdan faydalanarak parça yüzeyinde çok ince tabaka ani • Düşük işlem maliyeti
olarak kritik sıcaklık üzerine çıkarılıp, hızlı soğutma ile yüzey sertleştirilir. En büyük • Çevreye gaz yayılmaz
avantajı, yüzeyde sertleşen bölge derinliğinin çok iyi bir şekilde kontrol edilmesidir. • İlk yatırım maliyeti yüksektir
Ayrıca, çabuk, temiz, seri imalata uygundur. Uygulana frekansa göre ısınma derinliği
değişmektedir.

• İndüksiyonla sertleştirmede malzemenin mikroyapısının iyi seçilmesi gerekir. Bu


İndüksiyonla sertleştirme işlemi, orta karbonlu çeliklere, Cr-Mo çeliklere, gri dökme
yöntemde, süre çok az olduğu için karbürlerin veya grafitin ostenit içerisinde
demirler ve nodüler dökme demirlere uygulanır. Tam olarak tavlanmış çelikler
yeterince çözünerek sertleşme için gerekli karbürün çözünmesi gerekir. En kolay
indüksiyonla sertleştirme işlemi için uygun değildir. Çünkü karbürlerin çözünmesi için
sertleşen çelikler, karbürlerin çelik içerisinde küçük tanecikler halinde dağılmış
gerekli süre ısıtma zamanından daha uzundur. İndüksiyon sertleştirme yöntemleri; tek
yapılardır. Alaşımsız çeliklerde % 0.4-0.5 C içeren ve tane boyutu pek büyük olmayan
su darbesiyle sertleştirme ve kademeli sertleştirme olarak ikiye ayrılır.
ferritik yapıya sahip çelikler de sertleştirilebilir. Şematik olarak indüksiyonla
sertleştirme işlemi Şekilde verilmiştir.

Malzeme Bilimi Slaytları 3/13 Malzeme Bilimi Slaytları 4/13

Mikroyapısal işlemler Termokimyasal işlemler

2. Termokimyasal İşlemler
1.2. Alevle Yüzey Sertleştirme
2.1. Sementasyon
• Alevle yüzey sertleştirme yönteminin ilk yatırım maliyeti indüksiyonla sertleştirmeye göre
• %0.2 den az karbon içeren çeliklere uygulanır. Bu işlemde temel amaç çelik yüzeyine
düşüktür, fakat işlem maliyeti daha yüksektir. Bu yöntemde sertleştirme, oksiasetilenle
C difüze ederek, yüzeyin C miktarını yeterli düzeye çıkarıp ardından su vermektir.
malzeme üfleç yardımıyla ısıtılıp ani olarak su veya yağ verilerek soğutulması
• Düşük karbonlu çeliklere uygulanır, ve işlem ostenitik sıcaklıkta gerçekleştirilir. Fe-
sonucunda elde edilir. Bu yöntem için özel sertleştirme otomatlarına ihtiyaç vardır. Üfleç
Fe3C diyagramına bakıldığı zaman ferrit fazı içerisinde maksimum %0.02 C
alevi sertleştirilmesi gereken yüzeyi kaplar veya salının yaparak bütün yüzey üzerinde
çözünürken, ostenit içerisinde %2 çözünür. Bu nedenle malzeme ostenitik sıcaklıkta
gezer. Silindirik yüzeyler, üfleç alevinin önünde döndürülür. Bütün yüzey su verme
(825-925°), C verici ortamda bekletilir.
sıcaklığına ulaştığı zaman üfleç çekilir ve su püskürten duş yüzeye tutulur. İndüksiyonla
• Karbon verici ortamlar katı, sıvı,gaz ve plazma olabilir.
sertleştirme yöntemi için önerilen çelikler bu yöntemler içinde uygundur. Bu çelikler
• Katı ortam olarak: Odun kömürü ile baryum karbonat karışımı
Ck35, Ck45 gibi alaşımsız ıslah çelikleridir. Ayrıca Cf35, Cf53, Cf70 gibi alevle
• Sıvı ortam olarak: Erimiş siyanür banyosu
sertleştirmeye uygun çeliklerde üretilmiştir. Şematik olarak alevle sertleştirme yöntemi
• Gaz ortam olarak: Hidrojen veya azot ile karıştırılmış karbon monoksit, metan,
Şekil 3’de verilmiştir. Alevle sertleştirme yöntemleri; el ile uygulanan alevle sertleştirme, spin
sertleştirme ve kademeli sertleştirme olarak alt bölümlere ayrılır. propan gibi gazlar.
Gaz • Plazma atmosferi: CO2 + H2, CH4 gibi gaz karışımları
• İstenen sertleştirme kalınlığı için işlem sıcaklığı, süresi ve gaz miktarını ayarlamak
Su
gerekir.
Duş
Üfleç • Bilinen en eski ve en yaygın yüzey sertleştirme yöntemidir.
• İşlem sonucu yüzey sertliği, aşınma direnci ve yorulma
dayanımı artar.
Ostenit
Martenzit
Çekirdek bölgesi değişmez

Malzeme Bilimi Slaytları 5/13 Malzeme Bilimi Slaytları 6/13

1
Termokimyasal işlemler Termokimyasal işlemler

Sıvı ortam ısı iletim katsayısının yüksek olması ve parçaların hızla banyo sıcaklığına ulaşabilmesi 2.2. Nitrürasyon
bakımından katı ortama göre daha avantajlıdır. Çok sayıda küçük parça tel sepetler yardımıyla
sementasyon ortamında tutulabilir ve ardından kolayca su verilebilir. Bu nedenle ekonomiktir. Yöntemin
dezavantajı yatırım masraflarının yüksek ve siyanürün zehirli olmasıdır. Nitrür oluşumuna eğilimli alaşım elementleri içeren (Cr, N, Ti, Mn Mo, Al) çeliklere
uygulanır.
Gazın bileşimine göre karbürleme etkisi değişir. Karbürleme kalınlığı çok iyi ayarlanabilir. Sertleştirilen
parçaların yüzey kalitesi hemen hemen karbürleme öncesi ile aynı kalır. Dezavantajı yatırım masrafları İşlem söz konusu çeliğin 550-590°C arasındaki sıcaklıklarda azot verici ortamda tutularak
çok yüksektir. Parçalarda semente edilmesi istenmeyen yerler sementasyon öncesi ya kille ya da yüzeye azotun difüzyonunu içerir.
bakırla kaplanır. Semente edilecek yüzeylerin pas, tufal, yağdan vb. temizlenmesi gereklidir.
Gaz, tuz, toz ve plazma ortamında gerçekleştirilir. Kimyasal reaksiyon;
2NH3 → 2N2 + 3H2

0.9 mm ye kadar sertleşme derinliği elde edilebilir.

İşlem süresi uzundur.

Yüzeyde beyaz tabaka (FeN) ve onun altında difüzyon tabakası (CrN gibi) oluşur.

İstenen sertleştirme kalınlığı için işlem sıcaklığı, süresi ve gaz miktarını ayarlamak gerekir.

İşlem sonucu yüzey sertliği, aşınma direnci ve yorulma dayanımı artar.

İşlem sonrası malzemede çarpılma görülmez.

Malzeme Bilimi Slaytları 7/13 Malzeme Bilimi Slaytları 8/13

Termokimyasal işlemler Termokimyasal işlemler

2.3. Borlama

• Çelik yüzeyine Bor verilmesi işlemidir.


• Her türlü karbon oranına sahip çeliklere uygulanabilir.
• Kullanılan bor (gaz olmalı) Borakstan elde edilir.
• Bu yöntemin uygulanması esnasında yüksek sıcaklıklara çıkılması gerekir
• (950 °C gibi)
• Borlama işlemi esnasında iki tür demir borür oluşur.
• Fe2B çelik yüzeyinde bası gerilmesi oluşturduğu için istenir.
• FeB yüzeyde çeki gerilmesi oluşturduğu için istenmez.

Malzeme Bilimi Slaytları 9/13 Malzeme Bilimi Slaytları 10/13

Mekanik işlemler Mekanik işlemler

3. Mekanik İġlemler
3.1. Soğuk İşlem 3.3. Bilye Püskürtme

Soğuk şekillendirme yöntemlerinden biridir. Yüksek hızda parçacık bombardımanı sonucu,


• Sünek bir malzemeyi rekristalizasyon sıcaklığının altında soğuk çekme ile plastik
deformasyona uğratılırsa deformasyon derecesi ile orantılı olarak dislokasyon bası artık gerilmeleri yüzeyde oluşturulur. Yüzeyde oluşan bası gerilmelerinin, çeki
yoğunluğu artar. Birbiri ile kilitlenen dislokasyonlar, dislokasyon hareketini engeller. Bu gerilmelerimden fazla olması yorulma mukavemetini artırır. Sertleştirme işlemi, püskürtmenin
engellemeden dolayı malzemenin de mukavemeti artar. Bu olaya soğuk sertleşme şiddetine, hızına, bilyenin büyüklüğüne ve ağırlığına bağlıdır. Bu yöntem genellikle yorulma
denir. Dislokasyonlar çok ince olarak dağıldığından sertleşme daha çok olacaktır. mukavemetini yükseltmek için kullanılır. Isıl işlem sıcaklığı 1000°C’den düşüktür.
Böylece akma mukavemeti ve sertlik artacak, aynı anda tokluk ve süneklilik
azalacaktır. Isıtma ve soğuk işlem sıcaklığı aralığı 100-300°C arasındadır. Dislokasyon
hareketini engelleyen karbürler ve nitrürlerdir. Bu işlem yüksek karbonlu martenzitik
çeliklere, karbürizasyon çeliklerine ve takım çeliklerine uygulanır.

3.2. Metal ġekillendirme

• Metal şekillendirme işleminde sıcaklık ve şekil değişimine bağlı olarak, metalin büyük
plastik deformasyona uğramasıdır. Bu işlem son plastik şekil verme olarak
adlandırılabilir. Metal şekil değişimi yüksek sıcaklıkta olursa “sıcak şekil verme” , oda
sıcaklığında yapılırsa “soğuk şekil verme” adını alır. Soğuk tel çekme, ekstrüzyon,
dövme, şekillendirme gibi çeşitli şekil değiştirme yöntemleri vardır. Aluminyum ve
alaşımları, düşük ve orta karbonlu çelikler, paslanmaz çelikler bu yöntemle
sertleştirilebilir.

Malzeme Bilimi Slaytları 11/13 Malzeme Bilimi Slaytları 12/12

2
Çelik?

Demir oranı, içerdiği diğer elementlerin hepsinden daha fazla olan, genelde % 2'den daha
az karbon içeren alaşımlara çelik denir.

Bazı krom çeliklerinde % 2'den biraz daha fazla (% 2,1 gibi) karbon bulunabilir. (X210CrV12
– Soğuk iş takım çeliği). Çelikler için bu istisna dışında, % 2'den fazla karbon içeren demir
alaşımları dökme demirlerdir.

Çelikler Çelik içinde sadece C değil, farklı oranlarda alaşım elementleri ve empürite elementler
bulunur.

Çeliğin iç yapısı ve içerdiği elementlerin kimyasal bileşimi çeliğe farklı özellikler kazandırır ki
bu elementlere alaşım elementleri denir.

Alaşım elementleri çeliğe değişik oranlarda katılarak farklı özellikte çelikler elde edilebilir
veya çeşitli işlemler (ıslah etme, normalizasyon tavı uygulama vs.) ile iç yapı kontrol
edilerek kullanım amacına göre değişik özelliklerde çelikler üretilebilir.

1/29 Malzeme Bilimi Slaytları 2/29

Çelikler Çeliklerin sınıflandırılması


Metal Alaşımları

Niçin çelikler sınıflandırılır?


Demir esaslı Demir dışı 1- Kimyasal Bileşimlerine Göre:
•Çeliklerin incelenmesini kolaylaştırmak; a) Alaşımsız çelikler b) Alaşımlı çelikler
Çelikler
Steels Dökme demirler Cu
Cast Irons Al Mg Ti • Onları daha yakından tanımak için 2- Kalitelerine Göre:
<2<1.4wt%C
wt% C 3-4.5 wt%C
3-4.5 wt% C sınıflandırma yapılır. a) Temel çelikler b) Kalite çelikler c) Soy çelikler
3- Mamul ġekillerine Göre:
T(°C) İç yapı: Bu amaç için; çeliklerin ortak
1600 özelliklerinden faydalanılır. a) Yassı çelikler b) Uzun çelikler c) Kısa çelikler
ferrit, grafit 4- Kullanım Yerlerine Göre:
1400 L sementit
a) Yapı çelikleri b) Takım çelikleri c) Yay çelikleri d) Hız çelikleri e) Paslanmaz çelikler
+L
1200 1148°C L+Fe3C 5- Üretim yöntemlerine Göre.
ostenit Ötektik a) Bessemer ve Thomas çeliği b) Siemens-Martin çeliği c) Elektrik ark ve elektrik
1000 4.30
endüksiyon çeliği d) Pota çeliği e) Oksijenli konverter çeliği f) Vakum çeliği g) Puddel
+Fe3C ve Kaldo çeliği
800 727°C Fe3C
6- Dokusal Durum ve Metalografik Yapılarına Göre
ferrit Ötektoid sementit
600 0.76 +Fe3C 7- Fiziksel ve Kimyasal Özelliklerine Göre
400 8- Sertleştirme Ortamlarına Göre
0 1 2 3 4 5 6 6.7
(Fe)
Co , wt% C
Çelikleri sınıflandırırken bir çelik türüne birden fazla grupta rastlamak mümkündür. Bu nedenle sınıflandırmada kesin bir sınır
koymak ve bir çelik türünü diğerinden tamamen ayırmak mümkün değildir.
Malzeme Bilimi Slaytları 3/29 Malzeme Bilimi Slaytları 4/29

Kimyasal bileşimine göre Kimyasal bileşimine göre

Çelikler
Sade Karbon’lu Çelikler :
Az alaşımlı Yüksek alaşımlı
• Yapılarında çelik üretim yöntemlerinden meydana gelen çok az miktarda Mn, Si, P, S gibi elementler
içeren Fe-C alaşımlarıdır.
Az C’lu Orta C’lu Yüksek C’lu • Mekanik özellikleri C miktarına ve üretim sırasında gösterilen öneme göre değişir ve sınırlıdır.
<0.25 wt% C 0.25-0.6 wt% C 0.6-1.4 wt% C • Sade C ’lu çelikler ucuzdurlar ve kolay şekillendirilebilirler.
• Sertleşme yetenekleri azdır. Sertleştirme işleminden sonra parçalarda çatlama, çarpılma ve iç
gerilmelere rastlanır.Şayet parça kalın ise o zamanda istenilen düzeyde sertleşme sağlanamaz.
Isıl İşlem • Korozif ortamlara dayanıksızdırlar.
İsim Sade C’lu Yüksek Muk. Sade Sade Takım Ostenitik
Az alaşımlı Görebilir Pas. Çelik • Az karbonlu çelikler sertleştirilemezler, bunların uygun yöntemlerle yüzeyleri sertleştirilir.
Ekler Cr,V Cr, Ni Cr, V,
Yok Yok Yok Cr, Ni, Mo
Ni, Mo Mo Mo, W Orta C’lu Çelikler :
Örnek 1010 4310 1040 43 40 1095 4190 304
Sertleşebilirlik 0 + + ++ ++ +++ 0 • Isıl işlemlere oldukça yatkındırlar,
• Dayanımları az C’lu çeliklere göre daha iyidir,
TS - 0 + ++ + ++ 0 • Süneklilikleri az C’lu çeliklere yakındır,
EL + + 0 - - -- ++
Kullanım otomotiv köprüler Krank pistonlar aşınma matkaplar yüksek sıc. Yüksek C’lu Çelikler :
Alanları gövdeleri kuleler miller dişliler uygulamaları testere uygulama.
levha basınçlı civatalar aşınma kalıplar türbinler • Normal soğutmada yapılarında oluşan perlit nedeniyle az C’lu çeliklere göre serttirler,
kaplar çekiçler uygulamaları fırınlar • Süneklilikleri oldukça azdır,
bıçaklar korozyon • Kesilme ve işlenme kabiliyetleri kötüdür,
direnci • Talaş kaldırma işlemine ancak yumuşatma (küreselleştirme) tavı sonrasında yatkınlık kazanırlar.
Fiyat ve mukavemet artar, süneklik azalır
Malzeme Bilimi Slaytları 5/29 Malzeme Bilimi Slaytları 6/29

1
Kimyasal bileşimine göre Kalitelerine göre
2.a- TEMEL ÇELİKLER:
Alaşımlı Çelikler : İstenen kaliteye ulaşmak için üretiminde özel önlem alınması gerekmeyen alaşımsız çeliklerdir. Bunlar
gerilme giderme ve normalleştirme tavı gibi basit ısıl işlemler dışındaki ısıl işlemlere uygun değillerdir. Bu
Sade C’lu çeliklerin kullanım alanları sınırlıdır. Bunların derinliğine sertleşme, ve korozyona çeliklerin derin çekme, çekme, soğuk profil haddesi gibi belli imalat özelliklerinin olması istenemez.
dayanım durumları iyi değildir. Bu özelliklere ulaşabilmek için çeliklere alaşım elemanı Standartlarda bu özellikler garanti edilmemiştir. Teknolojik nedenlerden dolayı katılması gerekmiş olan Si
ve Mn oranları dışında alaşım elementleri içermeleri ayrıca istenemez. İnce saclar, teneke ve özel kromajlı
katılması gerekir. Çeliğe bazı alaşım elemanlarının katılması ile çeliğe çeşitli özellikler
ince saclar bu çeliklerden imal edilmemelidir.
kazandırılır. Örneğin : çelikte sertleşme esnasında çatlama ve çarpılma azalır, derinliğine
sertleşme sağlanır, korozyona dayanım artar,mukavemet özellikleri gelişir. Çeliklerde ez çok 2.b- KALİTE ÇELİKLERİ:
kullanılan alaşım elemanları şunlardır. • Bu çeliklerin iç yapılarında belli ölçüleri aşmayacak kadar metalik olmayan kalıntılar (cüruf, mangan
sülfür vb.) bulunabilir; olmaması da şartnameyle istenemez.
• Her defasında iyi kaliteli bir ısıl işlem uygunluğu yoktur.
Cr, Mn, Ni, W, V, Co, Cu, Al, Mg, Pb, Bi, Be, Sn, B, Si, Ti, Ta, Zr • Gevrek kırılganlık, tane büyüklüğü, soğuk şekillenme kabiliyeti gibi özellikler bakımından temel
çeliklere göre daha üstündürler.
Çelikleri alaşım elemanı miktarına göre gruplara ayırmakta mümkündür. • Müsaade edilen P ve S oranları daha düşüktür (genelde ≤??? % 0,045 P,S).
• "Temel çelikler" ve "soy çelikler" dışında kalan bütün çelikler bu gruptandır.
Eğer çelik yapısında %5’ten daha az alaşım elemanı var ise; • Kalite çelikler hem alaşımsız ve hem de alaşımlı türden olabilirler; alaşımsız kalite çelikler (UQS) ve
alaşımlı kalite çelikler(LQS)
AZ ALAŞIMLI (HAFİF ALAŞIMLI) ÇELİKLER denir ki bunlar yüksek dayanım gösteren yapı 2.c- SOYÇELİKLERİ:
ve imalat çelikleridir. • Isıl işlemler - bilhassa ıslah işlemi - için öngörülmüş olan, Isıl işlemlerde her defasında aynı özellikleri
elde etmek mümkündür. Su verildiğinde dar toleranslar arasında sertlik değerleri önceden belirlenebilir.
Eğer çelik yapısında %5’ten daha fazla alaşım elemanı var ise; • İç yapılarında metalik olmayan kalıntıların en aza indirildiği temiz çeliklerdir. Gazları alınmıştır.
• Alaşım durumlarına göre hem yüzeyde ve hem de derinliğine sertleşme yetenekleri çok iyidir.
• Bu çeliklerin hemen hepsinin P ve S oranları % 0,035'in altındadır.
YÜKSEK ALAŞIMLI ÇELİKLER denir ki bunlar paslanmaz çelikler, özel amaçlı takım • Geçiş sıcaklıkları düşüktür.
çelikleri ve manyetik çeliklerdir. • Çok sakin (FF) dökülmüşlerdir.
• Hem alaşımsız soy çelikler (UES) ve hem de alaşımlı soy çelikler (LES) vardır.

Malzeme Bilimi Slaytları 7/29 Malzeme Bilimi Slaytları 8/29

Mamul şekillerine göre Kullanım alanlarına göre

3.a- YASSI ÇELİKLER 4.a. YAPI ÇELİKLERİ

Yassı çelik, genişliği kalınlığına oranla çok büyük olan, dikdörtgen kesitli çelik yarı mamullerine denir. Makine elemanlarının, aparatların, her tür sanayi aksamının, tüm inşaat sektörüne ait çelik tasarımların
Teknik ölçülerde yüzeyleri genelde düzdür. Desenli olarak üretilmiş olanları da vardır. yapımında kullanılan çeliklerdir. Karbon oranları genelde alaşımsız olanlarda ≤??? % 0,6 C ve alaşımlı
olanlarda ise ≤??? % 0,5 C alınır. Kullanım yerlerine göre pek çok alt grupları vardır. Rulman çeliklerini
• Levha (kalınlığı >3,0 mm), ve yay çeliklerini de yapı çeliği grubuna dahil etmek mümkündür.
• Geniş lama (genişliği >150 ≤1250 mm olan lama),
• Band (rulo olarak sarılmış), 4.b. YAY ÇELİKLERİ
• Sac (plakalar halinde boya kesilmiş),
• Şerit (hadde genişliği <600 mm), Çeşitli kesitlerde olabilen yayların imalatında kullanılan çeliklerdir. Bu çeliklerin karbon oranları yapı
• İnce sac (kalınlığı <0,50 mm) vb. gibi alt grupları vardır. çeliklerine göre daha yüksektir ve takım çeliklerinin karbon oranlarına göre de alt sıralardadır. “Akma
sınırı/Çekme dayanımı” oranının yüksek ve elastisite modülünün kararlı olması gereken, su alabilen
3.b- UZUN ÇELİKLER çeliklerdir.

Uzunluğu boyunca kesiti aynı kalan ve kesiti yassı mamulden farklı olan çelik yarı mamulleridirler. Çubuk,
tel, filmaşin, köşebent, lama, boru gibi çeşitli dolu ve boş profil kesitlidirler. Yüzeyleri genelde düzdür. 4.c. TAKIM ÇELİKLERİ
İstisna olarak, nervürlü beton çeliği gibi uzun çelikler de vardır.
Çelikler de dahil tüm malzemeleri işlemede kullanılan aletlerin, yani takımların imalatında kullanılan
çeliklerdir. Alaşımlı ve alaşımsız olabilirler. Hız çelikleri de bu gruptadır. Belirgin özellikleri yeterli
3.c- DİĞER ġEKİLLERDEKİ ÇELİKLER sayılacak tokluğu yanında yüksek sertlik değerine sahip olmalarıdır.

Bunların kısa çelikler olarak da tanımlanması mümkündür. Serbest ve kalıpta dövme işlemleri için kısa ve
dolu parçalar, dökme çelikler, toz metalürjisi yöntemi için üretilmiş çelik tozlar ve sinterlenmiş çelik
parçalar bu grubu teşkil eder.

Malzeme Bilimi Slaytları 9/29 Malzeme Bilimi Slaytları 10/29

Kullanım alanlarına göre Kullanım alanlarına göre

4.a. HIZ ÇELİKLERİ 4.d. PASLANMAZ ÇELİKLERİ

Yüksek kesme hızlarında çalışan takımların yapımında kullanılırlar.Bu çeliklerle takımlar yapıldığında
hızlı kesme işlemi yapılabilir.Bu çeliklerle 50 m/dak. Hılzı kesme işlemleri yapılabilir.Kesici uç tavlama Bunlar çevresel etkilere dayanıklı çeliklerdir.Bu özellikleri bileşimlerinde bulunan Cr’dan ileri
sıcaklığına kadar ısınsa bile kesmeye devam eder.600°C’nin üzerinde menevişleme gözlenir.Hız gelir.Paslanmanın dışında başka özelliklerinde istendiği durumlarda Cr’la birlikte başka elementlerde
çeliklerinin bileşimleri genellikle %0,6-0,8 C, %3-5 Cr, %14-20 W’dan ibarettir. Bunların dışında katılmaktadır.Sertleşebilen paslanmaz çeliklerin bileşiminde %12-14 Cr bulunur.Manyetik yapıya
yapılarında V,Mo,Co elementleri de bulunabilir.V seri çeliklerin kesme özelliklerini düzeltmek ve ulaşabilmek için bünyede bir miktar C’unda bulunması gerekir.Cr alaşımlı çeliklerin korozyona
iyileştirmek, havada sertleşme özelliğini artırmak için katılır.Mo çeliği kırılgan yaparsa da çelik C dayanıklılığı Cr’un çelik yüzeyinde ince bir Cr-O (Kromoksit) oluşturmasından kaynaklanır.Bu tabaka
tarafından korunur.Bu element (Mo) fazla aşındırıcı malzemelerin kesilmesine iyi gelir.Co daha yüksek Fe’i dış etkilerden korur.
ısıtma derecesi sağlayarak C’un erimesini artırır.Hız çeliklerine ısıl işlem 1150-1350 °C gibi oldukça
yüksek sıcaklıklarda yapılır.Parçalar önce özenle 850 °C’ye ısıtılır,tane büyümesi ve oksitlenme
engellenerek tavlama sıcaklığına ulaştırılırlar,sonra soğutma ve sertleştirme işlemleri yapılır.Soğutma
havda ve yağda yapılır.Uzun süre yüksek sıcaklıklarda ısıtılmış hız çeliklerinin dış yüzeylerindeki yapı
bozulur.Bu tabaka sertleşmez ve yumuşak kalır.Kullanılmadan önce Bu kısımlar tavlanarak sert kısımlar
ortaya çıkartılır.

4.c. TAKIM ÇELİKLERİ

Çelikler de dahil tüm malzemeleri işlemede kullanılan aletlerin, yani takımların imalatında kullanılan
çeliklerdir. Alaşımlı ve alaşımsız olabilirler. Hız çelikleri de bu gruptadır. Belirgin özellikleri yeterli
sayılacak tokluğu yanında yüksek sertlik değerine sahip olmalarıdır.

Malzeme Bilimi Slaytları 11/29 Malzeme Bilimi Slaytları 12/29

2
Üretim yöntemlerine göre Çelikler

6. Dokusal durum ve metalografik yapılarına göre


Burada ana kütleyi oluşturan yapı ne ise çeliğe adını bu yapı verir. Bu gruptaki çelikler:
1. Bessemer ve Thomas çeliği.
• Ferritik çelikler
2. Siemens-Martin çeliği. • Perlitik çelikler
• Ferritik-Perlitk çelikler
3. Elektrik ark ve elektrik endüksiyon çeliği. • Ostenitik çelikler
• Martenzitik çelikler
4. Pota çeliği. • Beynitik çelikler
5. Oksijenli konverter çeliği. • Ledeburitik çelikler

6. Vakum çeliği. 7. Fiziksel ve Kimyasal Özelliklerine Göre:


7. Puddel ve Kaldo çeliği Buradaki sınıflandırmada genel olarak çeliklerin mukavemet özelikleri ön plana çıkarılarak bir sınıflandırma

• Manyetik çelikler
• Isıya dayanıklı çelikler
• Korozyona dayanıklı çelikler
• Paslanmaz çelikler v.b.

Malzeme Bilimi Slaytları 13/29 Malzeme Bilimi Slaytları 14/29

Sertleşme ortamına göre En çok kullanılan çelikler

Burada yapılan sınıflandırmada mekanik özelliklerden en önemlilerinden bir olan sertleştirme işleminde En Çok Kullanılan Seri Çelikler
kullanılan ortama göre bir sınıflandırma yapılmıştır.
%C %Cr %W %V %Mo %Co Sertleşme ortamı Düşünceler
Su, Hava ve Yağ Çelikleri : ve Sıcaklığı
0,6 3-5 14 - - - Su ve yağda Oldukça ucuzdur.
Burada su,hava ve yağ kelimeleri ile o çelik için uygulanan kastedilir. Sade C’lu çeliklerle bazı cins
çelikler Ac3 ve Ac1 sıcaklıkları üzerinde uygun bir sıcaklıkta tavlandıktan sonra suda soğutulurlarsa 1250 C
sertleşirler.Aksi takdirde sertleşmezler.Bu nedenle böyle çeliklere su çelikleri adı verilmiştir. Örneğin : %1 0,6 3-5 18 1 - - Hava ve yağda Çok kullanılan bir tiptir.
C, %0,25 Mn’lı çelik gibi,bu çelik ağaç matkapları,freze bıçakları,el keskisi,testere ve küçük makasların
yapımında kullanılırlar.Bu çelik çok zor sertleşmektedir.Bu nedenle bu çelik suda su vermeyle 1280 C
sertleştirilirler. 0,7 4,5 17 1,5 - 4 Hava Pahalıdır.
Yapılarında %1’den fazla Mn bulunduran çeliklerle bazı özel alaşımlı çelikler aşırı soğutma hızlarına 1285 C
dayanamazlar ve çatlarlar.Bunu önlemek için bu tür çeliklere yağda su verilir. Örneğin : çatlama ve 0,7 4,5 20 1 1 10 Hava En sert malzeme
çarpılma dayanımı istenen takım ve kalıpların yapımında kullanılan %0,93 C,%1,2 Mn, %0,5 W, %0,5 olarak kullanılır.
Cr,%0,2 V’lu yağ çeliklerini verebiliriz.
1300 C
1,3 4 14 4 0,5 - Hava Sert malzeme olarak
Hava çelikleri denilince genellikle yüksek alaşımlı çelikler denir.Bu çeliklerin serleştirilmeleri çok iyi olup kullanılır.
1250 C
hava veya uygun bir gaz akımıyla soğutularak kolayca su verme işlemi yapılabilir. Aşınmaya dayanımları
iyi değildir. Örneğin : %0,55C, %0,25 Mn, %2,5 W, %1,25 Cr, %0,5 V, %0,5 Mb’li bir çelik hava çeliğidir. 0,8 4,5 6 1,5 6 - Yağ,Hava Diğerlerinin yerine
1250 C kullanılabilir.

Malzeme Bilimi Slaytları 15/29 Malzeme Bilimi Slaytları 16/29

Standart gösterimler Standart gösterimler


Standardizasyon Nedir?
•Belirli biçim, Çeşitli Ulusların Çelik Standardizasyonu (Normları)
• Ölçü,
• Kalite,
• Bileşim ve, Gelişmiş ve gelişmekte olan her ülke kendi bünyelerine uygun olarak çelik normları
• Şekillere bağlama anlamına gelir.
geliştirmişlerdir.Dolayısıyla normlar ülkeden ülkeye değişmektedir.Ayrıca bir ülkenin
Niçin Standardizasyon? bünyesinde birden fazla normda olabilir.Ülkemizin uluslar arası normu TSE (Türk Standartları
• Yapılan her üretimin aynı özellik ve benzerlikte olması teknikte en çok arzu Enstitüsü) normudur.Ayrıca ülkemizde MKE(Makine Kimya Endüstrisi) , Etinorm (Etibank
edilen husustur. Normu) gibi normlarda mevcuttur.
• Standardizasyon ile üretimin dışında yapılan kullanımlar sınırlanır ve bunların
denetiminde kolaylıklar sağlar. ÜLKE ADI NORM ADI
• Piyasada çeşit azalmasına yardım eder. Almanya DIN
• Bugün üretimde standardizasyona girmeyen ürün yoktur Amerika AISI / SAE
• Çelikte bir endüstri ürünü olup standardizasyonu teknikte büyük önem taşır. Fransa ANFOR
• Çeliklerin normlaştırılmasında çeliğin kimyasal bileşimi, özellikleri
Japonya JIS
ve,bileşiminden hareket edilir.
Rusya GOST
• Çeliklerin kalitesi ve özellikleri değişen çevresel şartlarla ve ısıl işlemlerle büyük
ölçüde değiştirilebilir. Türkiye TSE
• Bunun için çelikler kimyasal bileşimi esas alınarak normlaştırılır. İngiltere BS
• Çünkü her şartta değişmeyen tek değer çeliklerin kimyasal bileşimleridir.
Malzeme Bilimi Slaytları 17/29 Malzeme Bilimi Slaytları 18/29

3
Standart gösterimler Standart gösterimler

Ergitme ve Döküm Yöntemlerine Göre:


Türk çelik Standardı (TSE-1111)
2.ERGİTME VE DÖKÜM ġEKİLLERİNE GÖRE TÜRK STANDARTLARI

Türk çelik standardı ilk bakışta fazla ayrıntılı görülse de gelişen endüstri ayrıntılı bilgi ve kavramlar ERGİTME VE DÖKÜM ġEKLİ TÜRK NORMU
gerektirdiğinden bu durum gelecek açısından sevindiricidir.
Sakin dökülmüş çelik S

Üretim Yöntemlerine Göre: Yarı sakin dökülmüş çelik Sy

Kaynar dökülmüş çelik K

1.ÇELİK ÜRETİM YÖNTEMLERİNİN TÜRK STANDARTLARI Yaşlanmayan çelik Y

ÜRETİM YÖNTEMİ TÜRK NORMU


Isıl İşlem Türüne Göre:
Siemens–Martin Çeliği M
3.ISIL İġLEMLER YÖNÜNDEN TÜRK STANDARDI
Elektrik ark çeliği E
ISIL İġLME TÜRÜ TÜRK NORMU
Elektrik indüksiyon çeliği I Sertleştirilmiş çelik Sr

Oksijenli konverter çeliği O Menevişlenmiş çelik Me

Normalleştirilmiş çelik
Bunların dışında Nr

Gerilme-giderme tavı görmüş çelik Gt


Asidik özellikler A
Yumuşatma tavı görmüş çelik Yt
Bazik özellikler B
Malzeme Bilimi Slaytları 19/29 Malzeme Bilimi Slaytları 20/29

Çelik standart gösterime ait örnekler Çelik standart gösterime ait örnekler
ALAŞIM ELEMENTLERİ ÇARPIM FAKTÖRÜ
Cr,Co,Ni,Si,W,Mn 4 Özet olarak:
Al,Be,Cu,Mo,N,Ta,Ti,Zr,V 10
P,S,N,Ce,D 100
B 1000 Demir içerenler – Çelikler – Dökme demirler
20 Mn 5 % 0,2 C (20/100) , % 1,25 Mn (5/4) içeren alaşımlı çelik Standart gösterimler AISI & SAE & St
25 Si Mn 7 % 0,25 C (25/100) , % 0,75 Si (7/4), az miktarda Mn içeren alaşımlı kalite çelik 10xx Sade Karbonlu çelikler
15 Cr 3 % 0,15 C, % 0,75 Cr (3/4) içeren az alaşımlı asal çelik.
11xx Sade Karbonlu çelikler (İşlenebilirlik için kükürt azaltılmış)
HARFLER TANIM Cq 40 % 0,4 C içeren 15xx Mn (10 ~ 20%)
Ck Genel amaçlı kaliteli karbon çelikleri( Düşük P ve S) alaşımsız asal çelik. 40xx Mo (0.20 ~ 0.30%)
Cf 60 % 0,6 C içeren 43xx Ni (1.65 - 2.00%), Cr (0.4 - 0.90%), Mo (0.2 - 0.3%)
Cm Kükürt miktarı belli sınırlar içerisinde olan ıslah edilebilir karbon çelikleri alaşımsız asal çelik.
Ck 35 % 0,35 C içeren 44xx Mo (0.5%)
Cq Soğuk şekillendirilebilir karbon çelikleri
alaşımsız asal çelik. % 0,035
Cf Alevle ve indüksiyonla yüzeyi sertleşebilir karbon çelikleri ‘den az S ve P içeriyor. xx wt% C x 100 içeriğini gösterir.
example: 1060 steel – plain carbon steel with 0.60 wt% C
Paslanmaz çelikler -- >11% Cr
X 8 Cr Ni 18 8 Yüksek alaşımlı çelik : % 0,08 C (8/100), % 18 Cr % 8 Ni
X 10 Cr Ni Ti 18 9 2 Yüksek alaşımlı çelik% 0,1 C (1/100), % 18 Cr, % 9 Ni, % 2 Ti

St 37 Minimum çekme mukavemeti 37 kp/mm2 olan yapı çeliği


St 42.2 Minimum çekme mukavemeti 42 kp/mm2 olan 2. kalite yapı çeliği

Malzeme Bilimi Slaytları 21/29 Malzeme Bilimi Slaytları 22/29

Dökme demirler Dökme demirler

Fe-C gerçek denge diyagramı


Dökme demirler
T(°C)
1600
 Demir esaslı alaşımlardır > 2.1 wt% C
Grafik aşağıdaki şartlara
 Yaygın kullanımı 3 - 4.5 wt%C L
göre oluşur: 1400 Sıvı +
 Dökümü kolay olsun diye bu C içeriği kullanılır.
+L Grafit
• Si > 1 wt% 1200 1153°C
 Sementit ferrit ve grafit e ayrışır. Ostenit
Fe3C  3 Fe ( ) + C (grafit)
• slow cooling
4.2 wt% C
1000
+ Grafit
 Genellikle yavaş soğuma sonucu oluşur. 800
740°C
0.65

600
+ Grafit
400
0 1 2 3 4 90 100
(Fe) Co , wt% C

Malzeme Bilimi Slaytları 23/29 Malzeme Bilimi Slaytları 24/29

4
Dökme demirler Dökme demirler

Dökme demir çeşitleri


Gri dökme demir Beyaz dökme demir
 Grafit parçacıklar (flake)  <1wt% Si

 Si içeriği nedeniyle sertlik yüksek fakat
Çekme altında kırılgan ve düşük mukavemet
 Bası mukavemeti yüksek kırılgan değil
 Mükemmel titreşim sönümleme
 Daha fazla sementit vardır
 Aşınma direnci

Ductile iron
 Mg yada Ce eklenir
 Grafit küresel haldedir Dövülebilir dökme demir
 Esas matriks perlit olup, sünekliği iyidir.  800-900ºC ısıl işlem görmüş
 Grafit yaprak şeklinde
 Daha sünek

Malzeme Bilimi Slaytları 25/29 Malzeme Bilimi Slaytları 26/29

Dökme demirler Dökme demirler

Demir alaşımlarının sınırlı kullanımı?

1) Nispeten düşük mukavemet


2) Nispeten düşük iletkenlik
3) Zayıf korozyon direnci

Malzeme Bilimi Slaytları 27/29 Malzeme Bilimi Slaytları 28/29

Demir dışı metaller

Demir dışı metaller


• Cu alaşımları • Al alaşımları
Pirinç: Zn esas metal. -düşük : 2.7g/cm3
(Takı olarak, madeni para, -Cu, Mg, Si, Mn, Zn eklenir
Korozyon direnci) -çeökelme sertleşmesi ile muk.
Bronz : Sn, Al, Si, Ni (uçak parçaları, hafiflik)
içerir
(burçlar, iniş
takımı)
Cu-Be :
Demir dışı • Mg alaşımları
düşük : 1.7g/cm3
Mukavemet için Alaşımlar -çok-kolay tutuşma
Çökelme sertleşmesi -uçak, askeri amaçlı
• Ti alaşımları
-Düşük 4.5g/cm3 • Refrakter malz.
-Yüksek erime T
çeliğin 7.9g/cm3 • Soy metaller -Nb, Mo, W, Ta
-yüksek T de reaktif -Ag, Au, Pt
-Uzay uygulamaları -Oks. ve kor. direnci

Malzeme Bilimi Slaytları 29/29

5
Korozyon

Nem Malzemelerin yapısı ve özellikleri çevre UV ışınları


KOROZYON ile nasıl etkilenir?

Asit, baz Sıcaklık


Deniz suyu

1 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 2/25

Korozyon Korozyon

Metallerin çevreleriyle yaptıkları kimyasal ve/veya elektrokimyasal reaksiyonlar sonucu hasar görmeleri
olayına korozyon denir. Reaksiyon türüne göre kimyasal ve elektrokimyasal olmak üzere iki çeşit Kimyasal korozyonun, nemli veya ıslak ortamın bulunamayacağı yüksekçe sıcaklarda, yani
korozyon türü vardır. Kimyasal korozyon metal ve alaşımların gaz ortamlar içerisinde oksitlemesidir (kuru kuru ortamda oluşan korozyon olduğunu belirtmek gerekir. Hava veya diğer gaz ortamda
korozyon). Elektrokimyasal korozyon ise sulu ortamlarda görülür. Gerçekte iki korozyon türünde olan bir korozyon türüdür. En yaygın örneği, yüksek sıcaklıklarda demir ve çelik
mekanizması elektrokimyasaldır. malzemelerin yüzeyinde oluşan oksit (tufal) tabakalarıdır. Demir ve çelik malzemelerin
paslanması ise bir ıslak korozyon türüdür, oluş mekanizması elektro kimyasal tabiatlıdır.

Tufal: (FeO + Fe2O3 + Fe3O4) …………………. Kimyasal korozyon


Pas : Fe(OH)3, (kurutulmuş ise: FeOOH) ……….Elektro kimyasal korozyon

Hematit
Magnetit

FeO

Al Capone gemisi Çelik

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 3/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 4/25

Elektrokimyasal reaksiyonlar Pil oluşumu

Anot: Korozyona uğrayan malzeme Katot: Elektron dağıtım merkezi Kuru pil, elektrik yüklü parçacıkların (iyonların) hareketine izin veren elektrolitle (sıvı), elektrik akımı iletebilen
iki elektrottan oluşur. Elektrotların her ikisi de elektrolitlerle temas halindedir. Pilin elektrik enerjisi iletebilmesi
oksidayon – elektronları verir İndirgeme-elektron alır için karbon çubuk ve çinko kabın iletkenlerle birleştirilmesi gerekir. Bu sistemde korozyon olabilmesi için
M →Mn+ + ne− Mn+ + ne− → M hem katı yol (elektrotları birbirine bağlayan dış bağlantı) hemde sıvı yolda (elektrolit) elektrik iletimi olmalıdır.

2e + 2H+ → H2 (Hidrojen gazı oluşur) Katı yolda elektrik iletimi elektronlar vasıtasıyla olur. Elektronlar metal üzerindeki yüksek negatif yüklü
Katot yüzeyinde hidrojenin bölgelerden düşük negatif yüklü bölgelere doğru tek yönlü hareket ederler. Bu hareket esnasında metal
atomlarda bulunan + yüklü tanecikler hareketsidir. Yani elektrik iletilirken metal taşınımı olmaz ve kimyasal
indirgenmesi olayda meydana gelmez. İkinci durumda ise (sıvı yolda) elektrolitik iletkenlik denen olay gerçekleşir. Elektrik
akımı burada elektrolit içindeki iyonlar vasıtasıyla gerçekleşir.

Elektronlar Anot Dış devre


e- akışı

Elektron transferi

Katot Anot
Katot
Korozyona
uğrayan Elektron dağıtım
malzeme merkezi

Elektrolit

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 5/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 6/25

1
Korozyon miktarı Anodik-katodik korozyon

Anodik Korozyon
W: Korozyon oranı, kaybedilen malzeme miktarı
Z: Elektrokimyasal potansiyel dizi sabiti
I: Akım Prensip: anot, korozyona uğrayan taraftır. Anodik reaksiyon sonucu metal
A: Anot yüzey alanı iyonları çözeltiye geçip metalbünyesini terk ederler. Böylece metal
kaybı oluşur. Bu arada iyonlaşma sonucu atom gövdesinden ayrılarak
açığa çıkan elektronlar metal bünyesinde kalır.

Prensip: elektronlar elektrolite (yani çözeltiye) geçmez.


M → M+ (metal iyonu) + e- (elektron)

Katodik Reaksiyonlar: Anodik reaksiyonda geride kalan elektronların, katot


yüzeyine gelen katyonlarca harcandığı, yani iyon gövdesine alındığı
reaksiyonlardır. Metal yüzeyinden alınan elektron ile çözeltideki metal
iyonları arasındaki reaksiyon:

e- + M+ → M (Çözeltideki metal iyonlarının katotta çökelmesi)

veya

2e- + 2 H+ → H2 (Katotta hidrojen gazının açığa çıkması)


Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 7/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 8/25

Korozyon türleri Korozyon türleri

Üniform Korozyon
• Gerilmeli korozyon
Stress & corrosion
• Erozyon korozyonu
Metal yüzeyinde eşit kalınlıkta ve homojen dağılımlı olarak oluşur. En az korkulan korozyon türüdür.
• Üniform korozyon work together Break down of passivating
Oxidation & reduction at crack tips. layer by erosion (pipe
occur uniformly over elbows).
surface. • Çukurcuk
• Seçimli korozyon Downward propagation
Preferred corrosion of of small pits & holes.
one element/constituent Korozyon Fig. 17.17, Callister 7e.
(Fig. 17.17 from M.G.
(e.g., Zn from brass (Cu-Zn)).
türleri
Fontana, Corrosion
Engineering, 3rd ed.,
• Taneler arası McGraw-Hill Book
Company, 1986.) Galvanik Korozyon
Corrosion along
grain boundaries, • Galvanik Galvanik korozyon. Farklı malzemeler (Soyluluk sırası: Al, Fe ve Cu) yaş ortamlarda daha hızlı
often where special • Yorulmalı kor.. korozyona uğrarlar. Yani birbiriyle tema halinde olan olan farklı türden malzemelerin aynı ortamda
Dissimilar metals are
phases exist. korozyona uğramasıdır.
physically joined. The
g.b. more anodic one
• Aralık Between two
prec.
corrodes.(see Table pieces of the same metal.
Rivet holes
attacked
17.2) Zn & Mg
zones very anodic.

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 9/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 10/25

Korozyon türleri Korozyon türleri

Galvanik Korozyon Çukurcuk Korozyon

Çukurcuk Korozyon

Metal yüzeyinde çok küçük bir bölgede çukur oluşarak


meydana gelir. Metal kaybı azdır, fakat kısa zamanda
malzeme kullanılmaz hale gelir.

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 11/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 12/25

2
Korozyon türleri Korozyon türleri

Aralık Korozyonu Seçimli Korozyon


Makine parçalarının montajında kesinlikle yok edilemeyen dar bölgeler ve aralıklar içerisinde başlar. Alaşımlarda belirli bir metal veya faz üzerinde yoğunluşarak öncelikle çözünmelerini sağlayan korozyon
Cıvata yerine kaynak kullanmak sorunu çözer. türüdür.

Tanelerarası Korozyon
Taneler arasında ortaya çıkan korozyon türüdür.

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 13/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 14/25

Korozyon türleri Korozyon türleri


Gerilmeli Korozyon Yorulmalı Korozyon
Gerilme ile korozyonun aynı zamanda malzemeye etkidiği korozyon türüdür. Metalde bulunan dış ve iç
çeki gerilmeleri, herhangi bir şekilde ortaya çıkan çatlak başlangıcını korozif ortamda hızla daha büyük Periyodik olarak yön değiştiren gerilmelerin korozif ortamlarda yol açtıkları hasardır.
çatlak oluşumuna , yani çatlağın ilerlemesine götürür ve sonunda malzeme kırılır. Çeki gerilmeleri
altında ve korozyon takviyeli gerçekleşen bu tür kırılmaların çatlağı genelde tane sınırlarını takip etmez

kazımalı

Erozyonlu Korozyon
Malzeme yüzeyi ile ortam arasındaki bağıl hızın yüksek değerlere ulaştığı sistemlerde görülen
korozyondur. Korozif çözeltilerin metal yüzeyinden hızla akması halinde korozyonun yanında erozyon
oluşur. Buradaki ene önemli faktör akışkan hızıdır.

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 15/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 16/25

Korozyon türleri Korozyondan korunma yöntemleri


Erozyonlu Korozyon

1. Uygun Tasarım
• Galvanik hücre oluşumunu engellemek
• Anot alanını katottan büyük yapmak
kavitasyon
• Sıvı sistemlerde daha çok kapalı hazuz
Filiform Korozyon
yapmak
Kaplama altı korozyonudur. • Monte edilen ve bağlanan parçalarda
aralık oluşumundan kaçmak
2. Uygun Malzeme Seçimi
3. İnhibitör Uygulamaları
4. Katodik Korumalar
5. Anodik Koruma ve pasifleşme

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 17/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 18/25

3
Korozyondan korunma Korozyondan korunma

Uygun tasarım
Kağıt üzerinde yapılan gerekli değişiklikler, Mümkün olduğunca tek tip metalin kullanılması fiziksel (ısıl
genleşme, elastisite modülü gibi) ve kimyasal (galvanik pil oluşumu gibi) problemleri azaltır.

Konstrüktif olarak aralıkların yok edilmesi, farklı metaller kullanılması zorunluğu olması halinde bunların
birbirlerine karşı yalıtılması, kavitasyonu ve diğer aşınmaları önleyici uygulamalar, gerilmeli korozyon
nedeni olabilecek çekme gerilmeleri ve asitli ortam yönünden alınabilecek önlemler tasarım
aşamasında etkili olarak gerçekleştirilebilir.

Önlenemeyen korozyonun daha tasarımdayken malzeme kalınlığına verilecek bir korozyon payı gibi
ilaveyle düşünülmesi yine bu aşamada yapılır. Katodik veya anodik koruma gerektiren durumlarda
gerekli bağlantı yerleri bu aşamada ön görülmelidir.

Elektrik geçmeyecek şekilde


tasarım

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 19/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 20/25

Korozyondan korunma Korozyondan korunma

Uygun Malzeme Seçimi Katodik Koruma


Malzemenin çalıştığı ortama dayanıklı olması, malzemenin kendinin ve de ortamın zarar görmemesi -Kurban Anot
bakımından ilk akla gelen önlemdir. Birbirleriyle temas halindeki metallerin, galvanik dizide (elektro Metali korozyona karşı koruyabilmek için, onun katot yapılması yeterli olur. Anot için de onun işlevini
kimyasal potansiyel dizi) birbirlerinden çok uzak olmaması gerekir. Bu durumun zorunlu olduğu yerde iki görecek, fakat çözeltiye geçmesi, yani korozyona uğraması göze alınan bir diğer metal ön görülmek
metalin birbiriyle elektrik kontağı olmayacak hassasiyette yalıtılması gerekir. Malzeme seçimi zorundadır. Bu kontrollü olarak gözden çıkarılan metallere (Zn, Mg, Al alaşımları) kurban anot adı uygun
esaslarında korozyon yönü, diğer kriterlerle beraber düşünülmesi gereken bir husustur. Mekanik görülmüştür. Kurban anodun görevi, kendi iyonlarının çözeltiye geçmesiyle zenginleşen elektronlarını bir
zorlamalar, ekonomik koşullar veya teknolojik imkanlar malzeme seçimini ideal bir şekilde kablo üzerinden korunacak metale vermesi ve onun çözeltiye iyon vermemesini sağlaması şeklindedir.
gerçekleştirmeyebilir. Fakat bilinçli olarak bütün teknik olanakların irdelenmesi ve sonuç olarak başka Kurban anot bizzat korozyona uğrayacağı ve tükeneceği için zamanla yenilenmesi ve takip edilmesi
imkanın kalmadığı ve seçimin ancak böyle yapılabildiği inancına varılmalıdır. gereklidir.

İnhibitör Kullanımı
İnhibitör, elektrolite (ortam) karıştırılarak korozyonun önlenmesi veya azaltılması gerçekleştirilen katı
veya sıvı maddelerdir. Organik veya inorganik kökenli olabilirler. Ortamla metal arasında molekül
kalınlığında bir nevi yalıtkan tabaka oluştururlar ve anotta iyon değişimini, katotta elektron değişimini
engellerler. Metal yüzeyini kapatmaları adsorbtif veya kemosorbtif niteliktedir. Metalin inhibitörlerce
etkili olarak kapatılabilmesi için yüzeyinin metalik olarak temiz olması; pas, kir, yağ vs. gibi
maddelerden arındırılmış olması şartı vardır. Her inhibitör, her metal ve her ortam için uygun değildir
İnhibitör oranı da korumada etkili bir parametredir.

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 21/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 22/25

Korozyondan korunma Korozyondan korunma

Katodik Koruma Anodik Koruma


-Yabancı akım Anodik korumanın esası, oksitlenerek (yükseltgenme) korozyon ürünü oluşturan ve bu nedenle de
Kurban anottan katoda gelen elektronların bir doğru akım elektrik kaynağından temin edilmesi esasına pasifleşebilen metallerin (özellikle paslanmaz çelikler) pasifleşmesini garantiye almakta yatar.
dayanır. Bu durumda katot olarak devreye sokulan malzemeye yabancı akım kaynağı vasıtasıyla Pasifleşebilen metal sıfatını almış metaller, her ortamda aynı özelliği taşımazlar. Kendilerinde oluşan
kontrollü olarak elektron (amper) verilir ve çözeltiye geçememesi sağlanır. Yabancı akım yöntemiyle korozyon potansiyeline göre aktif oldukları gerilimler ve pasif oldukları gerilim bölgeleri vardır. Bu gerilim
katodik koruma işlemleri daha profesyonelcedir ve gelişmiş sanayilerde yaygın olarak uygulanır. Bütün bölgelerinin bazı kısımları delik korozyonunu teşvik edici etki yapar. Hatta yüksekçe sayılabilecek
yeraltı boru hatları (içme suyu şebekeleri, petrol ve doğal gaz boru hatları vs), toprak altı depolar ve diğer polarizasyonlarda (paslanmaz çeliklerde örneğin > 1,0 V) hızlı bir korozyon olayı başlar. Burada
toprak ve denizaltı aparatlar hep bu yöntemle korunur. Bu iki katodik koruma yöntemi (aktif koruma) de, korunacak malzemenin en uygun anodik potansiyelde tutulması esası vardır. Bu potansiyel bazı
yüzeyleri boyanmış ve yalıtılmış metallere takviye olarak uygulanır (pasif koruma), yoksa akım paslanmaz çelikler ve ortamı için örneğin 200 - 300 mV gibi olabilir. Böylece korunacak malzeme sürekli
gereksinimi (veya kurban anot gereksinimi) büyük boyutlara ulaşır ve çok pahalı olur. olarak pasif bölgede tutulur ve kendi kendini koruması sağlanır.

Gemi içindeki balast


tanklarının (deniz suyu
doldurulup yük dengesinin
sağlandığı tanklar) yabancı
akımla ve gemi gövdesinin
kurban anotla korunması.

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 23/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 24/25

4
Oksidasyon

Malzemenin veya daha uygun bir deyişle metalin bulunduğu ortamın elektriği iletmeme durumunda
karşılaşılmaktadır. Kuru gaz ortamında metallerin oksitlenmesi veya elektrolitik özelliği bulunmayan
sıvılarda çözünmesi gibi olaylar bu tip korozyona örnektir.
Yüzeyde oluşan bir oksidin koruyucu olup olmadığını anlamak için Pilling-Bedowd oranına bakılır. Bu oran

RP-B=M.d/a.m.D
Burada M, oksitin molekül ağırlığı, d metalin özgül ağırlığı, D oksitin özgül ağırlığı, m metalin özgün ağırlığı
ve a oksit içindeki metal atom sayısıdır.

P-B Oranı< 1 yetersiz oksit tabakası metali kaplayamaz ve bundan dolayı metal korunmaz. (Na, K, Li gibi)

1 < P-B Oranı <1.5 İnce oksit tabakası metali mükenmmel bir şekilde korur ve oksidasyonun ilerlemesine
izin vermez (Ti, Al, Cr gibi)

P-B Oranı>1.5 Kalın oksit tabakası gevrek şeklide kırılı ve oksidasyonun hızla devam etmesine sebep olur.
(Fe, V, W gibi)

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 25/25

5
9/29/2011

Hidrojen Gevrekliği

Doç. Dr. Akgün ALSARAN


aalsaran@atauni.edu.tr
Basınçlı hidrojen tankının
hidrojen destekli yorulması; Maliyet $50M

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 2/28

- Temel Mekanizma

σ σ

Çatlak ucu

H2(gas) H2(gaz)
Ayrışan kimyasal soğurma
Fiziksel soğurma (adsorsiyonu)

σ σ

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 3/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 4/28

- Ayrışma Teorisi

σ σ
σ
σmax
Hidrojen Difüzyonu

H2(gaz) H2(gaz)
x

σ σ

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 5/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 6/28

1
9/29/2011

Çatlak Doğrultusu

Bir korozyon çukurunda başlayan


hidrojen çatlağı

Klivaj kırılma, hidrojen klivaj için kritik


çekme gerilmesini azaltır.

Gerilme seviyesinini bir fonksiyonu olarak hidrojen gevrekliğinini şematik


gösterimi; a) Yüksek K seviyesinde mikroboşlukların birleşmesi, b) Orta K
seviyesinde quasiklivaj mekanizmasıyla transgranüler kırılma c) Düşük K
seviyesinde intergranüler kırılma
8/28
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 7/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 8/28

• Azalan yüzey enerjisi teorisi


– Hidrojenin absorsiyonu metalin serbest yüzey enerjisini azaltır.
– Çatlak ucunun ilerlemesi artar.
• Düzlem basınç teorisi
– Katılaşma esnasında metal hidrojenle yüklendiği zaman oluşur
– Yüksek basınçlı hidrojen mikroboşluklar oluşturur.
– Aynı mekanizma hidrojenle kabarcık oluşmunda geçerlidir.

• Genel eğilimler
– Azalan gerinme hızı ile kırılganlık eğilimi artar.

– Oda sıcaklığında daha çok görülür

– Artan sıcaklıkla kırılganlık eğilimi azalır.

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 9/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 10/28

Kabarcık Oluşturan Hidrojen


- Temel Mekanizma

H2(gaz) H2(gas)

Fiziksel absorpsiyon Ayrışan kimyasal absorpsiyon

12/28
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 11/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 12/28

2
9/29/2011

Metal içerisine hidrojen absorbe olduğu zaman, iç kısımlara difüze olur ve moleküler Çatlak metalin altında olduğunda, metalin üst yüzeyi kamburlaşır. Çoğu zaman düşük
hidrojen gibi çökelir. mukavemetli alaşımlarda ve metallerde görülür.

H2(gas) H2(gaz)

Hidrojen difüzyonu
Kabarcık oluşumu

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 13/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 14/28

İç Kısımlarda Hidrojenin Çökelmesi

• İşlem esnasında sıcak metal…


• Hidrojen yüksek sıcaklıklarda difüze olur
• Metal soğur …..
Hidrojen hapsolur!

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 15/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 16/28

• İşlem esnasında sıcak metal…


• Vakum altında uzun süreli tavlama…
• Çözünürlük azalırken hidrojen difüze olabilir.

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 17/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 18/28

3
9/29/2011

Hidrojen Atağı

Metan baloncuklar tane sınırlarında oluşur.


Hidrojen metan oluşturmak için karbürlerle reaksiyona girer.

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 19/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 20/28

Çatlak oluşturmak için baloncuklar birleşir. Tane sınırlarında dekarbürizasyon, tane


sınırlarında çatlaklar ve gömülmüş metan baloncuklar sebep olur.

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 21/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 22/28

Çatlak Oluşturan Hidrür (Hidrojenle diğer bir unsurun birleşimi)

Ti

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 23/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 24/28

4
9/29/2011

Ti Ti

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 25/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 26/28

Ti
Titanyum boru, 5 yıllık çalışma sonrası hasar uğramış

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 27/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 28/28

5
9/29/2011

Aşınma

Doç. Dr. Akgün ALSARAN


aalsaran@atauni.edu.tr

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 2/15

Debri Ayrılma ve debrilerin yeniden yapışması


Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 3/15 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 4/15

Aşınmanın başlangıcı

Aşınmanın sonu •Yüzeyde çatlama başlıyor


•Son durumda, yüzey eriyor
ve temas alanı genişliyor

Kesici takımda krater şeklinde oluşan aşınma

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 5/15 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 6/15

1
9/29/2011

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 7/15 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 8/15

Aşınma
kanallarını
(iv) a Temas 2 boyutlu
oluşması aşınma
yüzeyleri

(iv) b Oksit Film 2 boyutlu


aşınma

Aşınma sonucu
oksit film
oluşumu
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 9/15 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 10/15

Normal aşınma gösteriyor Yatak yüzeylerindeki çizikler Yatak ve boşluk arasına Yağ eksikliği nedeniyle
(düz yüzey), aşınma artışına nedeniyle tipik partikül sıkışmış partiküller çarpılma aşınma. Mavimsi renk genel
ince partiküller sebep olmuş aşınması. oluşturabilir. Partiküller belirtisidir.
olabilir (yağdan) gömülmüş

Yataklarda meydana
gelen hasarlar

Kavitasyon, gömülü bir çok


Kavitasyon debri
Yağ eksikliği
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 11/15 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 12/15

2
9/29/2011

Dişli dişinin yakından görünümü. Diş üzerinde


bir çok çukurcuk oluşmuş. Dişli çalışırken
dişler aşırı temas gerilmesine maruz
kaldığında oluşur. Sertleştirilmemiş dişlilerde,
çukurcuklar hareketteki eğme gibi oluşur.
Dişiller çalıştıktan birkaç yüz saat sonra oluşur.

Dişli dişlerinden parçacık kopması, genellikle


sertleşme derinliği az olduğunda görülür.
Ayrıca dişler arasında yağlamanın da yeterli
olmaması yüksek sıcaklığa neden olur ve
böylece parçacıklar kopar.

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 13/15 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 14/15

Yağ kirliliği nedeniyle abrazif aşınma. Yağın içerisinde


yabancı parçaların bulunması sonucu dişlere yapışıp
abrazif aşınma meydana getirir.

Dişlide su verme çatlağı

İmalat esnasında oluşan çatlak

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 15/15

3
29.09.2011

Seramikler

Seramik, sert, kırılgan, yüksek ergime derecesine sahip, düşük elektrik ve ısı iletimi
ile iyi kimyasal ve ısı kararlılığı olan ve yüksek basma dayanımı gösteren
malzemelerdir. Malzeme özellikleri bağ yapıları ile ilgilidir.

ZnS
(zincblende)
Seramikler CaF2: large Adapted from Fig.
12.4, Callister 7e.

SiC: small
NaCl
(sodium
chloride)
Adapted from Fig.
12.2, Callister 7e.

CsCl
(cesium
chloride)
Adapted from Fig.
12.3, Callister 7e.

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 2/10

Seramikler Seramikler

1. Yüksek sıcaklıklara dayanıklılık, Seramik insanların kullandığı en eski gereçlerden biridir. Yüzyıllar
2. Yüksek kimyasal kararlılık, boyunca, özellikle kab-kacak yapımında seramiğin üstün niteliğinden
3. Sertlikleri, çok sert olabilmeleri, yararlanılmıştır. Hammadde bolluğu, kolay işlenebilme, basit imalat,
nispeten düşük maliyet, kullanma rahatlığı v.b. nedenler ile sertliği,
4. Metallerden hafif olmaları ( % 40 ‘a varan hafiflik), sıcağa dayanıklılığının kırılganlık yanındaki olumlu etkileri kullanım
5. Hammade kaynağının bol ve metallere göre ucuz olması, alanlarını önemli kılmaktadır.
6. Pahalı ve stratejik metallere gerek duyulmaması,
7. Erozyon ve aşınmaya dayanıklı olmaları, Günümüzde seramik ailesi, klasik seramiklerin niteliklerini taşımakla
8. Oksitlenmeye dirençli olmaları, beraber, yeni mekanik yetenekler edinmiş olan teknik seramikleri de
9. Sürtünme katsayısının düşük olması, kapsamaktadır. Bugün seramiğin ısıl sanayi seramikleri, yapısal
10.Basma kuvvetinin yüksek olması. seramikler ya da ince seramikler gibi çeşitleri de bulunmaktadır. Tüm
bur türlerde; ana madde mineral kökenlidir ve toz halinde işlenir, eşyaya
son şeklini vermek için sıkıştırma ve pişirme gibi iki aşamalı bir işlem
İstenmeyen özellik gevreklik uygulanır.

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 3/10 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 4/10

Seramikler Seramikler

Seramikler, 3’e ayrılır. Seramiklerin mekanik özellikleri


1. Gevrek kırılma:

Seramikler sahip oldukları bağ yapıları (kovalent-iyonik) nedeniyle plastik şekil


vermeleri kötüdür, gevrek davranış gösterirler. Basma dayanımları çekmeden
iyidir. Çünkü üretim esnasında oluşan boşluk ve düzensizlikler çentik etkisi
yapar.

Seramik türü malzemeler çok sert olduklarından çekme testi uygulamak zordur.
Çünkü çeneler sert malzemeleri tutamaz. Bu nedenle üç noktadan eğme testi
uygulanır.

kesit F
L/2 L/2
d R
b d = sehim
Dikd. daire

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 5/10 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 6/10

1
29.09.2011

Seramikler Seramikler

2. Statik yorulma: 5. Vizkoz akış:

Zorlama kimyasal yolla gerçekleşir. Özellikle sıvı ortamda ve oda sıcaklığında Camsı seramik yapı Tc kristalleşme sıcaklığının altında gibi davranır. Camları
görülür. Su molekülü ile Si-O-Si molekülü etkileşerek Si-O-H bağları yüksek sıcaklıkta gösterdiği vizkos akış nedeniyle ato cam üretimi yapılmaktadır.
oluşturmakta ve camın ağ yapısına zarar vermektedir. Te sıcaklığında atomlararası kuvvetli bağlar oluşmaya başlar, kısmen zayıf bağlı
atomlar bağıl hareket ederek ve ısıl büzülmeye ek olarak hacimce azalma olur.
3. Sürünme Tc sıcaklığında atomlar arası kuvvetli bağların oluşumu tamamlanır. Katılaşırken
bu tür hacim-sıcaklık değişimi gösteren malzemelere cam denir.
Seramiklerin ergime sıcaklıkları yüksek olduğu için sürünme dayanımları
Aşırı soğutulmuş Camsı seramik
yüksektir. Ana mekanizma tane sınırı kaymasıdır. Özgül hacim
sıvı
Kristal seramik
4. Isıl şok

Seramikler ısıyı kötü ilettikleri için görülür. Isıl genleşme farklılıkları kırılmalara
sebep olur.

Sıcaklık
Tc Te
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 7/10 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 8/10

Seramikler Seramikler uygulamaları


Kalıp kalıp Ad
Seramiklerin optik özellikleri çekme
Ao
kuvveti
1. Kırılma indeksi kalıp

Kırılma indeksi büyüdükçe camlar daha parlak görülür.

2. Yansıma özelliği

Cama eğik gelen ışınların hepsi kırılmaz, bazıları geri yansır. Burada geliş ve yansıma
açıları eşittir.
Courtesy Martin Deakins, GE
Superabrasives, Worthington,
3. Saydamlık OH. Used with permission.
Petrol çıkarma bıçaklar
Seramiğin bulundurduğu poroziteler tamamen elimine edildiğinde şeffaflık ortaya çıkar.
Tek kristal kaplı elmas
4. Opaklık Ca2+
Şeffaflığın tersidir. Seramik içerisinde gözenek bulunduğu durumlarda öoklu yansıma olur
Bir matrik içinde çok kritalli elmas
ve saçılan ışınlar görüntüyü diüer tarafa yansıtmaz.

5. Renk Kesici takım


Photos courtesy Martin Deakins, Sensör
Cam içinde bazı dalga boyunda ışınlar absorblayabilir. Bu nedenle cam renkli görülebilir. GE Superabrasives, Worthington,
OH. Used with permission.
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 9/10 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 10/10

2
9/29/2011

Polimerler

Polimer malzemeler, karbonun H, O, OH, Cl gibi element veya iyonlarla kovalent


bağ karakterinde yaptığı bileşiklere ait zincir moleküllerin Vander Walls bağları ile
birarada bulunması sonucu oluşan malzemeye denir. Genelde molekülün zincir
halinde uzaması polimerizasyon olarak isimlendirilir.

Poly mer
Polimerler çok tekrar (doymamış molekül)

tekrar tekrar tekrar

H H H H H H H H H H H H H H H H H H
C C C C C C C C C C C C C C C C C C
H H H H H H H Cl H Cl H Cl H CH3 H CH3 H CH3
Polyethylene (PE) Polyvinyl chloride (PVC) Polypropylene (PP)
Adapted from Fig. 14.2, Callister 7e.

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 2/25

Polimerler Polimerler kompozisyonu


 Doğal polimerler
 Yün – Kauçuk
 Pamuk – Yün
 Deri – İpek Çoğu polimer hidrokarbondur.

–H ve C oluşmuş
 Doymuş hidrokarbonlar
Bilinen en eski polimerler
 Inkalar tarafından kullanılan kauçuk toplar

 Her bir C dört diğer atoma bağlı


H H
H
C C

H H
H

CnH2n+2

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 3/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 4/25

Polimerler Polimerler

Doymamış hidrokarbonlar
 Nispeten ikili veya üçlü bağlar, yeni
bağlar oluşabilir
 İkili bağ– etilen- CnH2n
H H
C C
H H

 4-bağ, fakat 3 tanesi C a bağlı


 Üçlü bağ – asetilen- CnH2n-2

H C C H

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 5/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 6/25

1
9/29/2011

Polimerizasyon Polimerizasyon
Kopolimerizasyon
Etilen monomer molekülü basınç, ısı veya katalizör yardımıyla çift bağının bir Zincir oluşumunda birden fazla merin tekrarlı bir şekilde biraraya gelmesi ile oluşur.
tanesi parçalanır ve mer oluşur. Merler birbirine eklenerek polimerizasyon
oluşturur. Reaksiyon sonucu oluşan ürüne polimer denir. Bu tür reaksiyonlarda en
önemli nokta merlerin aynı tür moleküle sahip olmalarıdır. Bu tür reaksiyonlarda rasgele
herhangi bir yan ürün çıkmaz

değişken

blok

Farklı hat

Poliadisyon (Çoklu ekleme)

Reaksiyonun başlaması için bir başlatıcı elemente veya moleküle ihtiyaç vardır.

Polikondassasyon

Farklı moleküle sahip merler yan ürün vererek meydana gelir. Örnek olarak dimetil terefitalat molekülü ile
etil alkol molekülünün reaksiyonu sonucu polietilen terefitalat oluşumu

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 7/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 8/25

Polimerler Polimerler

Polimerler yapısal olarak; Polimer kristallerinin oluşumu


1. Camsı (amorf)
2. Kristal – nadiren görülür. Özellikle molekülün karmaşıklı ve soğuma hızı
arttığında kristal yapı oluşumu engellenir.
3. Camsı kristal

Tek kristal
Kristalin bölge
Terg

Spherulite
Hızlı
surface
Orta Yavaş
Süre Kristal
amorf
Nucleation site Adapted from Fig. 14.13, Callister 7e.

Amorf bölge

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 9/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 10 10/25

Polimerler türler Polimerler türler

Termoplastikler Termoset plastikler


• Isı etkisiyle yumuşayabililer • Isı etkisiyle yanarak kömürleşir, dolayısıyla yeniden şekillendirilemezler
• Polimerizasyon reaksiyonu ile imal edilirler • Genelde polikondasasyon ile üretilir, yan ürün verirler
• Daha çok lineer yapı özelliği gösterirler • Molekül zincirleri ağ yapısında bulunur,
• Sıcaklık artışıyla viskoz sıvı sonunda durumuna geçerler • Camlaşma sıcaklığını altında ve üstünde gevrekleşirler
• Camlaşma sıcaklığının altında çok gevrek davranırlar • Daha çok kompozit üretiminde kullanılırlar
• Sürtünme katsayıları düşüktür • Epoksi, polyester, bakalit gibi
• Pres enjeksiyon, haddeleme, ekstrüzyon gibi imalat yöntemlerine
uygundur

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 11/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 12/25

2
9/29/2011

Polimerler türler Polimerler

Mekanik özellikler
Elastomerler
• Çok yüksek elastikiyet gösterirler
• Doğal kauçuk ve lateks gibi σ σ
• Vulkanizasyon yardımıyla molekül zincirleri arasında çapraz bağ
oluşturulur ve lastik içinde üretilerek dayanımı artırılır
• Silikon lastik gibi

ε ε

Termoset Termoplastik (T>Tc)


Termoplastik (T≤Tc)

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 13/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 14/25

Polimerler Polimerler

Çekme özellikeri: gevrek & plastik


Mekanik özellikler
(MPa) Lifli structure
Hasar bölgesi
x Gevrek kırılma
Gevrek polimer Hasar bölgesi
boyun oluşumu

Kalıcı hasar
FS of polymer ca. Metalin 10% u x
başlangıç

plastic Yüksüz/yeniden yüklenmiş

elastomer
elastik modul
– metalden düşük Aynı hıza, network
Çapraz oluşumu Kristalin bölge
bağlı- kayma

yarı-
amorf
Adapted from Fig. 15.1, kristalin Kristalin bölge
bölgeler
Şekil değiştirme > 1000% olabilir Callister 7e. yapı
uzamış
Aynı hızda
(metaller için, maksimum şekil değiştirme. 10% yada daha az) Stress-strain curves adapted from Fig. 15.1, Callister 7e. Inset figures along plastic response curve adapted from
Figs. 15.12 & 15.13, Callister 7e. (Figs. 15.12 & 15.13 are from J.M. Schultz, Polymer Materials Science, Prentice-
Hall, Inc., 1974, pp. 500-501.)
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 15/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 16/25

Polimerler Polimerler

Çekme eğrisi ile ilgili detaylar


Termosetler her sıcaklıkta gevrek davranış
(MPa)
gösterirler. Bu davranış termoplastikler için Tc nin x Gevrek kırılma Stress-strain curves
adapted from Fig. 15.1,
altında geçerlidir. Termoplastiklerin elastisite modülü Callister 7e. Inset
başlangıçta doğrusal kısmın eğimi
figures along elastomer
olarak curve (green) adapted
hesaplanır. Malzeme akmaya uğradıktan sonra kesit Plastik hasar from Fig. 15.15, Callister
daralır, moleküller düz hale gelir ve birbirine x 7e. (Fig. 15.15 is from
Z.D. Jastrzebski, The
yaklaşır. Bu durumda Van der Walls bağları etkisini x
Nature and Properties of
artırır ve molekül zincirleri birbirlerine daha sıkı elastomer
Engineering Materials,
3rd ed., John Wiley and
bağlanır. Bu dayanımda artış oluşturur. Malzemenin Sons, 1987.)
son: zincirler
ulaştığı en yüksek gerilmede kopma olur. Buna Adapted from Fig. 15.13, Callister
uzamış
çekme dayanımı denir ve genelde kopma uzaması 7e. (Fig. 15.13 is from J.M.
Schultz, Polymer Materials
değeri ile verilir. Polimerler deformasyon hızına Science, Prentice-Hall, Inc.,

duyarlıdır, artıkça artar. Bu nedenle çekme deneyler 1974, pp. 500-501.)


başlangıç: amorf zincirler Deformasyon
standart hızda yapılır. aynı yönde uzar. tersinirdir

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 17/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 18/25

3
9/29/2011

Polimerler Polimerler kırılması

T and şekil değiştirme: Thermoplastik

• Azalan T... (MPa)


-- artar E 80 Yönlenmiş zincirler
4°C
-- artar TS
-- azalır %EL 60 polimer: PMMA
20°C
(Plexiglas)
• artan 40
şekil değiştirme hızı 40°C
-- artar E
-- artar TS 20
to 1.3
-- azalır %EL 60°C
. 0 Lifli köprüler mikroboşluklar çatlak
0 0.1 0.2 0.3
Adapted from Fig. 15.3, Callister 7e. (Fig. 15.3 is from T.S. Carswell and
J.K. Nason, 'Effect of Environmental Conditions on the Mechanical
Properties of Organic Plastics", Symposium on Plastics, American Society Adapted from Fig. 15.9,
for Testing and Materials, Philadelphia, PA, 1944.) Callister 7e.

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 19/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 20/25

Polimerler Polimerler

Plastik enjeksiyon
 Basma ve eriyik transferi  Enjeksiyon
 Termoplastik yada termoset
 termoplastik & bazı termoset
Adapted from Fig. 15.24,
Callister 7e. (Fig. 15.24 is from
F.W. Billmeyer, Jr., Textbook of
Polymer Science, 2nd edition,
John Wiley & Sons, 1971. )

Adapted from Fig. 15.23,


Callister 7e. (Fig. 15.23 is from
F.W. Billmeyer, Jr., Textbook of
Polymer Science, 3rd ed.,
John Wiley & Sons, 1984. )

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 21/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 22/25

Polimerler Polimerler

Plastik ekstrüzyon Üfleme

Adapted from Fig. 15.25, Adapted from Fig. 15.26, Callister 7e.
Callister 7e. (Fig. 15.25 is from (Fig. 15.26 is from Encyclopædia
Encyclopædia Britannica, 1997.) Britannica, 1997.)

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 23/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 24/25

4
9/29/2011

Polimerler

İleri polimerler
 Ultra yüksek molekül ağırlıklı
polyetilen (UHMWPE)
 Moleküler ağırlık
ca. 4 x 106 g/mol
 Mükemmel özellikler UHMWPE
 Golf topu dışı, kalça protezi,
etc.

Adapted from chapter-


opening photograph,
Chapter 22, Callister 7e.

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 25/25

5
29.09.2011

Kompozitler

İki veya daha fazla malzeme grubuna ait malzemelerin bir araya getirilerek daha
üstün özellikli malzeme oluşturulmasıdır. Cam takviyeli plastikler, beton, araba lastiği
gibi örnekler verilebilir. Kompozit malzemeler matriks ve takviye olmak üzere iki
bileşenden oluşur.
matris: (Mo) (sünek)
woven
fibers
Kompozitler

2 m 0.5 mm
cross
fiber: ’ (Ni3Al) (kırılgan)
section
view

0.5 mm

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 2/14

Kompozitler Kompozitler

Genelde kompozit
• Hafiflik: Polimer kompozitler genelde 1,5 – 2 gr / cm3 yoğunluğundadır. • Matris: malzemeler dayanımlarını
Metal kompozitler, 2,5 – 4,5 gr / cm3 olmakla beraber özellerde sıçrama
görülebilir. Seramik kompozitler ise ikisi arasındadır.
-- Sürekli fazdır sert ve nispeten gevrek
olan takviye bileşeninden
-- Amaç alırken matris bileşeni
• Rijitlik Ve Boyut Kararsızlığı: Genleşme katsayıları nispeten düşük olup - Diğer fazlara gerilme transferi takviye elemanlarını bir
sert, sağlam bir yapı ve büyük bir boyut kararlılığı gösterir. - Çevreden fazları korumak arada tutmaya yaramakta
-- Sınıflandırma: MMC, CMC, PMC olup yapıya tokluk ve
• Yüksek Mekanik Özellikler: Çekme, basma, darbe, yorulma dayanımları süneklik kazandırır.
çok yüksektir. metal seramik polimer
• Yüksek Kimyasal Direnç: Kompozitler birçok kimyasal maddelere, bu arada • Takviye:
asitler, alkaliler, çözücüler ve açık hava şartlarına karşı son derece direnç
gösterirler. Kimya tesisleri için çok kullanılan malzemelerdir.
-- Amaç: matris özelliklerini iyileştirmek.
MMC: artırır- y, sürünme direnci.
• Yüksek Isı Dayanımı: Kompozitlerin ısı dayanımı sıradan plastiklere göre CMC: artırır Kc
yüksektir. PMC: artırır E, y, sürünme direnci.
-- Sınıflandırma: partikül, fiber, yapısal
• Elektriksel Özellikler: Elektriksel özellikler kompozitlerde isteğe göre
ayarlanabilir. Metal Matrisli Birleşik Malzemeler (MMC)'ler iletkendir.

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 3/14 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 4/14

Kompozitler Parçacık takviyeli kompozitler

• Örnekler:
- Küresel matris: takviye: Adapted from Fig.
sementit 10.19, Callister 7e.
çelik ferrit ( ) (Fig. 10.19 is
(sünek) (Fe3 C) copyright United
States Steel
(kırılgan) Corporation, 1971.)
60 m
Adapted from Fig.
16.5, Callister 7e.
- Otomobil matris: takviye: (Fig. 16.5 is courtesy
lastiği kauçuk C Goodyear Tire and
(yumuşak) Rubber Company.)
(rijitleyici)
0.75 m
Adapted from Fig.
- WC/Co matris: takviye: 16.4, Callister 7e.

sementit cobalt WC (Fig. 16.4 is courtesy


Carboloy Systems,
(sünek) (kırılgan,
karbür Vm : sert)
Department, General
Electric Company.)

10-15 vol%! 600 m

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 5/14 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 6/14

1
29.09.2011

Elyaf takviyeli kompozitler Elyaf takviyeli kompozitler

• Elyaf (fiberler) çok mukavemetlidir


– Malzemeye mukavemet sağlar
– Örnek: Fiber-cam
• Bir polimer matris içerisinde sürekli cam filament
• Fiberler nedeniyle mulavemet
• Polimer bir arada tutar
• Fiber Malzemeler
– Whikerler – İnce tek kristal- Boy/çap oranı büyük
• grafit, SiN, SiC
• Çok güçlü kristal
• Çok pahalı
– Fiberler
• çok kristalli yada amorf
• genelde polimer yada seramik
• Örnek: Al2O3 , Aramid, E-cam, Boron, UHMWPE Aynı doğrultuda Aynı doğrultuda rastgele
– Teller sürekli süreksiz
• Metal – çelik, Mo, W
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 7/14 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 8/14

Aynı doğrultuda ve rastgele Rastgele

matris: (Mo) (sünek)


-- Seramik: cam w/SiC fiberler

Sürekli fiberler- Bir matris içerisinde uzun sürekli fiberler


için fiber ve güçlendirilmiş kompozit mukavemeti
2 m (a) kırılma  Boyuna deformasyon
yüzeyi
fiber: ’ (Ni3Al) (kırılgan) c = mVm + fVf fakat c= m= f
From F.L. Matthews and R.L.
Rawlings, Composite Materials;
C fiberler: Engineering and Science, Reprint
hacimsel değişim isostrain
Çok rijit
ed., CRC Press, Boca Raton, FL,
(b) 2000. (a) Fig. 4.22, p. 145 (photo by
çok güçlü J. Davies); (b) Fig. 11.20, p. 349 Ece = Em Vm + EfVf longitudinal (extensional)
(b) (micrograph by H.S. Kim, P.S.
C matris: Rodgers, and R.D. Rawlings). Used modulus
with permission of CRC
Az rijit Press, Boca Raton, FL.
Üst görünüş Az güçlü Ff EfVf f = fiber
m = matris
düzlemdeki Fm EmVm
(a) fiberler

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 9/14 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 10/14

Kompozit üretimi Kompozit üretimi

 Pultruzyon  Prepreg
Pultruzyon metodu, CTP kalıplamasında, özellikle profil türündeki ürünlerin
yapımında kullanılmaktadır. Termoset reçine ile ıslatılmış, fiber veya dokunmuş
güçlendirme elemanının ön şekillendirme sonrası ısıtmalı bir kalıptan geçirilmesi
ile rijit profil üretim işlemidir. Proses malzeme akışının profilin çekilmesi yoluyla
gerçekleştirildiği sürekli bir üretim metodudur.

Adapted from Fig.


16.13, Callister 7e.

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 11/14 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 12/14

2
29.09.2011

Kompozit üretimi Kompozit üretimi

 Lif sarma
 Örnek basınçlı tanklar
 Lifler
• Sandviçh paneller
makara üzerine sürekli sarılır
Adapted from Fig. 16.15, Callister 7e. [Fig. -- düşük yoğunluk, balpeteği iç yapı
16.15 is from N. L. Hancox, (Editor), Fibre
Composite Hybrid Materials, The Macmillan -- faydası: düşük ağırlık, büyük eğilme rijitliği
Company, New York, 1981.]
Üst plak
Yapıştırıcı tabaka
Bal peteği

Adapted from Fig. 16.18,


Callister 7e. (Fig. 16.18 is
from Engineered Materials
Handbook, Vol. 1, Composites, ASM International, Materials Park, OH, 1987.)

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 13/14 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 14/14

3
29.09.2011

Nano malzemeler

Nano kelimesi Yunanca nannos kelimesinden gelir ve “küçük yaşlı adam


veya cüce” demektir. Günümüzde nano, teknik bir ölçü birimi olarak
kullanılır.
1nm = 10 A =10-9m ; 1 mikrometre= 10-6m
1nm = 1/80.000 insan saçı = Bir hidrojen atomu çapının10 katı
Nano Malzemeler

1-100 nanometre boyutlarındaki boyutlar

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 2/11

Nano malzemeler Nano malzemeler

 Birinci Endüstri Devrimi, (1780–1840) BeĢinci Endüstri Devrimi


Ġngiltere de GerçekleĢti (2010 – ???)
Buhar Makineleri, Tekstil Endüstrisi, Makine Mühendisliği
 Ġkinci Endüstri Devrimi, (1840–1900) Nanoteknoloji-Moleküler Üretim
Avrupada; Ġngiltere, Fransa ve Almanya da gerçekleĢti
Demiryolu Çelik Endüstrisi Tabandan Ürüne Varma
 Üçüncü Endüstri Devrimi (1900–1950)
ABD’de gerçekleĢti
Elektrik Makineleri, Otomobil, Dayanıklı Tüketim Malzemeleri
 Dördüncü Endüstri Devrimi (1950–Günümüz)
Pasifik Bölgesinde Kaliforniya ve Japonya da gerçekleĢti
Sentetik Organik Kimyasallar, Bilgisayar

Ürün için bütün bir parçadan Daha fazla kaynak kullanımı


iĢe baĢlama Daha fazla çevre kirliliği

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 3/11 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 4/11

Nano malzemeler Nano teknoloji ile

 Yüksek yüzey/hacim oranı elde etmek


60'lar-Feynman: Malzeme ve cihazların moleküler boyutlarda üretilmesi ile
 BaĢka moleküller ile yüzey kaplanarak yeni bir kimyasal aktivite
başarılabilecekler üstüne yapmış olduğu konuşmasına
kazanım ve bundan faydalanmak.

80'ler-Uygun mikroskopların geliştirilmesi: 1981 yılında IBM tarafından yeni bir Nano boyutta değiĢen fiziksel özellikler ve yeni kullanım alanları.
mikroskop türü "scanning tunneling microspcope" (stm) geliştirildi.
 Nano boyutta değiĢen optik özellikler ve kullanım alanları
-Taramalı Tünelleme Mikroskobu (TTM)
-Atomik Kuvvet Mikroskobu (AKM)
90’lar Fullerene-Karbon Nanotüpler: 1990'ların başında rice üniversitesinde
Richard Smalley öncülüğündeki araştırmacılar 60 karbon atomunun simetrik
şekilde sıralanmasıyla elde edilen futbol topu biçimindeki "fullerene" molekülleri Malzeme ve İmalat Sektörü
geliştirildi. Elde edilen molekül 1 nanometre büyüklüğünde ve çelikten daha Nano Elektronik ve Bilgisayar Teknolojileri
kuvvetli, plastikten daha hafif, elektrik ve ısı geçirgen bir yapıya sahipti.
Tıp ve Sağlık Sektörü
2000’ler Yarış başlıyor: 1999 yılında ABD'de Bill Clinton hükümeti nanoteknoloji
alanında yürütülen araştırma, geliştirme ve ticarileştirme faaliyetlerinin hızını Havacılık ve Uzay Araştırmaları
artırma amacını taşıyan ilk resmi hükümet yazılımını, ulusal nanoteknoloji Çevre ve Enerji
adımını (National Nanotechnology Initiative) başlattı.
Biyoteknoloji ve Tarım
Savunma Sektörü
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 5/11 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 6/11

1
29.09.2011

Nano malzemeler ile Nano malzemeler


ENERJĠ TÜKETĠMDEKĠ KAYIPLAR
Hidrokarbon esaslı yenilenemez enerji kaynaklarına bağımlılığın azaltılması. Su dahil enerji ve kaynakların etkin kullanımı için kayıpların azaltılması
Yeni teknolojiler, yenilenebilir enerji üretimi ve depolanması kritik NANO: Tekrardan kullanılabilir daha az kaynak tüketimi ile etkin paketleme ve paket
araĢtırma ve geliĢtirme konularıdır. takip tanımlama ve takip sistemi. Atık yiyecekte azaltma . Az veya çok nano
kaynaklı ürünler daha az enerji ve materyal gerektirir.
NANO: Biyolojiden ilham alımı ile hafif, verimli güneĢ enerjisi kollektörleri;
esnek hafif görüntüleme ekranları; sanal gazete; enerji verimli
nanokompozitten imal araçlar, yakıt hücreleri, etkin kaynak kullanımı ile GIDA
yapı malzemeleri, hafif paketleme...... GeliĢmiĢ ülkelerde 1/3 oranına kadar üretilen gıda maddeleri çöpe gitmektedir
(Örnek. UK). Değerlendirilmeyen gıda için harcanan enerji hava-deniz-kara
SU ulaĢımı ile çevre kirliliğine sebep olmaktadır.
Su kaynaklarının idareli kullanımı. Küresel ısınma ile içilebilir su petrolden NANO:Atığı az, fonksiyonelliği fazla paketleme (böcek ilaçlarını detekte edebilir,
daha fazla önem kazanacak bozulmayı tanımlayabilir, gıdanın orijini veya kökeni hakkında bilgi pakette).
Nanopartikül gümüĢ ile antibakteriyel paketleme ve gıda hazırlama.
NANO: Kendi kendine kalibre olabilen sensörler: alan örneklemesi, yüksek
hızda analitik su kalitesi ölçümü. Membran kullanımında Nano esaslı
filtreleme ve saflaĢtırma teknikleri. Kirlenmeyen giysiler. Daha az su Hayvanlara Yardım (Hayvan Hakları)
tüketimi ile imalat ve gıda üretimi. NANO:GeliĢmiĢ bilgisayar tabanlı canlı organizma içinde nano partiküllerin
davranıĢının modellenmesi ile hayvanlar üzerinde test ortadan kalkacaktır. Yeni
ilaç ve nano partiküllerin hücre tabanlı testinde hastanın kendi hücreleri
ÇEVRE kullanılarak kiĢiye özel ilaç geliĢtirme.
Çevre gözetleme. Çevre kirlenmesinin hızı ve seviyesi ile ilgili bilgi toplama.
NANO: Kendi kendine kalibre olabilen ucuz hava ve su için organik ve inorganik ZĠRAAT
kimyasal kirlilik sensörleri. Araçlardan, Uçak motorlarından ve güç Azalan gıda ve su kaynakları kalan ziraat alanlar üzerinde baskı oluĢturmaktadır.
istasyonlarından zararlı atıkları bloke edebilen katalizörler.
Sonuç “Kirlilikte artıĢ”
NANO:Toprak kalite gözetleme için nano sensörler
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 7/11 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 8/11

Nano malzemeler Nano malzemeler

SAĞLIK: YAġLANAN TOPLUM AZ GELĠġMĠġ BÖLGELERDE HASTALIK


Artan sağlık hizmetleri çoğu ülkenin ekonomisinde tolere edilemez kaynak
problemlerine sebep olmaktadır. Çelikten 10 kat daha güçlü ve 6
kat daha hafif yapılar.
NANO: Uzaktan algılama ile sağlık takibi.
Gen kaynaklı hastalıkların hızlı analizi ve Gen tabanlı tedavinin geliĢmesi.
Nano tabanlı görüntüleme erken tanımlama için ilacın doğrudan hedef noktaya
ulaĢtırılması.
Elektronik devre vasıtası ile ihtiyaç duyulduğunda ihtiyaç duyulan miktarda Geçiş elementleri (Pt, Pd, Ti, V,...) ile
ilacın/hormonun verilmesi. işlevleştirilen nanotüpler ve moleküllere çok
Retina implantı yüksek kapasitede hidrojen depolanabileceği
Medikal tekstil; sağlık durumunu gözetleyebilir ve bilgi transfer edebilir. gösterilmiştir.
Nano malzemeden hücre çoğalmasına yardımcı olacak bandaj.
Antibakteriyel tekstil ile enfeksiyonların azaltılması.
YaĢlı ve güçsüzler için DüĢünce veya konuĢma ile aktive edilebilen Nano-Esaslı
teknoloji Sensörler, kaplamalar, kozmetik,
ilaç ve görüntü kayıt plakaları

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 9/11 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 10/11

Nano malzemeler

Su ve Kir Tutmayan Yüzeyler


Çizilmeye karşı etkili ve parlak boya
Su itici, kir tutmayan, kolay temizlenen ayna ve camlar
Nanofiltreli klima

Yosun ve deniz hayvanlarının tutunamadığı


boyalar ve yüzeyler

Bilginin optik olarak nanofotonik kristaller


aracılığıyla taşınması sağlanarak,
bilgisayarların yüzlerce kat daha hızlı
çalışması sağlanabilmesi

Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 11/11

You might also like