Professional Documents
Culture Documents
Prof. Dr. Mehmet GAVGALI – Prof. Dr. Akgün ALSARAN – Yrd. Doç. Dr. Burak DİKİCİ
Vizyon
Dersin değerlendirilmesi
Müfredat
Öğretim Üyeleri : Doç. Dr. Mehmet GAVGALI ve Doç. Dr. Akgün ALSARAN
I.HAFTA :Malzeme bilimine giriş , malzemelerin atom yapısı, atomlar arası
bağlar, E-posta adresi : mgavgali@atauni.edu.tr ve aalsaran@atauni.edu.tr
II. ve III. HAFTA :Kristal yapılar, kristal sistemler, kristal düzlem ve yönleri,
IV. HAFTA :Kristal yapı hataları, amorf yapılar, katı eriyikler, malzemelerin
• Sıvavlar ortak yapılacak ve değerlendirilecek
deformasyonu
V. HAFTA :Fazlar ve faz diyagramları, faz kanunu, tek bileşenli sistemler, iki •2 vize yapılacak. Ayrıca 2 de ödev verilecek. Ödev teslim tarihi Internet
bileşenli sistemler,
VI. HAFTA :Faz diyagramı reaksiyonları, faz diyagramlarından yaralanma
vasıtasıyla bildirilecek.
VII. ve VIII. HAFTA :Demir-Karbon alaşım sistemi, Fe-C Denge diyagramı, çeliklerin
•Değerlendirme Ödev maksimum %20 oranında vize notuna eklenecek.
üretim yöntemleri, kimyasal bileşimin çeliğin özelliklerine olan etkisi,
çeliklerin sınıflandırılması, çelik standartları, alaşımlı çelikler, dökme • Haftalık ders notları ve sınav sonuçlarına web sayfasından ulaşılabilir.
demirler,
IX. ve X HAFTA :Çeliklere uygulanan ısıl işlemler,
2. haftadan itibaren ders slaytları sizlere verilecek.
XI. ve XII HAFTA :Tahribatlı ve tahribatsız malzeme muayene yöntemlerinin tanıtımı,
XIII. ve XIV HAFTA :Mühendislik malzemelerinin kullanım alanları, demir dışı malzemeler,
polimerler, seramikler, karma malzemeler (kompozitler)
1
Malzeme nedir? Malzeme nedir?
Malzeme Mühendisliği
• Kompozitler
• İmal usulleri
• Kaplamalar
• Biomalzemeler…………
Beynitik Betonlar
Çelikler
Yarı
Metaller
iletkenler
Yapı çeliği
Takım çeliği
………….
Demir esaslı malzemelerden dökme demirlerin dışında olan çeliklerin 2000 çeşidi olduğu ve bunlarında
kendi içlerinde çeşitli yönlerden sınıflandırıldığı düşünülürse konunun o kadar basit olmadığı anlaşılabilir.
2
Malzeme çeşitleri nelerdir? Malzeme çeşitleri nelerdir?
Metal Malzemeler Metal Malzemeler
Lama Çelik
Kare Çelik Dairesel çelik
Altı köşe çelik Kare Çelik
Nikel,çinko,pirinç karışımı metalik paralar
Alüminyum raflar
Oluklu Çelik
Tamamı çelik Rulman
Alüminyum cephe giydirmeleri ve panjurlar
Bakır Malzeme Bilimi Slaytları 13/25 Malzeme Bilimi Slaytları 14/25
Celestite
3
Malzeme biliminin kapsamı? Sonuç?
Çözüm Çözüm
Kalça protezi uygulaması
Kalça Protezleri
Kullanılan malzemeler
Metaller
Kobalt- Krom alaşımları
Titanyum ve alaşımları
Paslanma çelik
Polimerler
Polymethyl methacrylate (PMMA)
çimento
Ultrahigh molecular weight
polyethylene (UHMWPE) çukurcuk
(cup) veya astar (liner).
Seramikler
4
Çözüm
5
Ders içeriği
Atom modeli
Atom ağırlığı
Bütün maddeler kimyasal elementlerden oluşur. Elementler ise atomlardan Elementlerin periyodik sistemde sahip oldukları atom numarası Z, proton
meydana gelir. Klasik fiziğin atom modelinde bir atom, çekirdekten ve bu adedine ve bununla beraber her atomun kendi elektronlarının adedine eşittir.
çekirdeğin etrafını saran eksi yüklerin sardığı örtü tabakasından oluşur. Atomun kütle sayısı A, proton adedi Z ve nötron adedi N ' nin toplamına
Çekirdekte pozitif yüklü protonların yanında elektrik yüklü olmayan eşittir.
nötronlarda bulunur. A=Z+N
Çekirdek yarıçapı 10-12 cm mertebesinde olup, bu değer 1°A (10-8 cm) Elementin kimyasal özelliklerini, o elementlerin elektronları belirler. Proton
mertebesindeki atom çapından çok daha küçüktür. Nötr, yani dışa karşı adetleri eşit olan atomlar eşit elektronlara da sahip olacakları için aynı
herhangi bir elektrik yükü görünmeyen atomda elektron sayısı adet kimyasal özelliktedirler. Yani bir elementin hangi izotopu alınırsa alınsın,
olarak proton sayısına eşittir. Çünkü bir elektron yükü, ters işaretli aynı kimyasal özellikler beklenmelidir. Fakat bu izotopların bazı fiziksel
olarak proton yüküne eşittir. O durumda yükler karşılıklı olarak özellikleri birbirlerinden faklılık gösterebilirler. Örneğin bazı izotoplar radyoaktif
dengelenmiş olurlar. olmalarına karşın diğerleri değildir.
Malzeme Bilimi Slaytları 3/42 Malzeme Bilimi Slaytları 4/42
Metre, vakumda ışığın 1/β99 79β 458 saniyede aldığı mesafedir. Saniye, 133Cs izotopunun 9 19β 631 770 titreşimi esnasında geçen zamandır.
Malzeme Bilimi Slaytları 5/42 Malzeme Bilimi Slaytları 6/42
1
Atom modeli Atom ağırlığı
Atom ağırlığı kavramı iki yönden incelemek gerekir; bağıl atom ağırlığı, gerçek
atom ağırlığı.
Bağıl atom ağırlığı: Bir elementin atom ağırlığı denince bağıl atom ağırlığı
anlaşılır. Bağıl olduğu için birimsizdir. Burada kullanılan bağıllık, kütle sayısı 12
olan karbon izotopundan, yani C12’den gelmektedir. C12 karbonun doğada en
çok bulunan izotopudur ve proton sayısı nötron sayısına eşittir. Diğer atomların
kütle sayıları bu karbon atomun kütle sayısının 1/12 sine bölünür ve çıkan
değer o elementin atom ağırlığı olarak verilir.
Modern atom modeline göre elektronların yeri kesin olarak bilinemez. Fakat Gerçek atom ağırlığı: Burada atomun gerçek ağırlığı olan tartı ağırlığını
elektronlar orbital adı verilen bölgelerde buluma ihtimalleri yüksektir. Çekirdeğin anlamak gerekir. Birimi gram veya kg dır. Bağıl atom ağırlığının Avagadro
çevresinde "n“ kuvant sayısıyla ifade edilen enerji düzeyleri bulunur. sayısına bölünmesiyle elde edilir.
Bütün elementlerin atom ağırlıklarının kesirli olmasının nedeni: Karbon da dahil olmak üzere bütün kimyasal elementler
değişik kütle sayılı izotoplardan oluşur. Atom ağırlık olarak, o elementin atom ağırlığı olarak o elementin bütün izotoplarının
oranları ayrı ayrı göz önüne alınarak kütle sayılarının ağırlıklı ortalaması alınır ve bu da o elementin atom ağırlığının verir.
Malzeme Bilimi Slaytları 7/42 Malzeme Bilimi Slaytları 8/42
Atom
İki alt kabukla Proton ve nötronları bir arada çekirdek içinde tutan 10-15 m
L shell with
L kabuğu
two subshells de etkin olan çekirdek kuvvetleri tarafından tutulmaktadır.
Çekirdek
Nucleus
Çekirdek Kuvveti-Nükleer Kuvvet
1s
K 2s Bu kuvvet benzer yükler arasında kısa mesafede ortaya
L 2p çıkan büyük itme kuvvetinin çok üzerinde olduğundan
çekirdek kararlıdır.
Bir atomun kimyasal özellikleri, çekirdeği saran örtü tabakasındaki elektronların Elektron düzenlerine örnekler;
dizilişi ile etkilenir. Örtü tabakasının tamamı, farklı enerjili elektronların yer aldığı
tabakalar oluşturur. En düşük enerjiye, yarı çapı en küçük olan K tabakasındaki
elektronlar sahiptir. Artan enerjiye göre sıralanan ana elektron tabakaları Li 1s2 2s2 7s 7p 7d
şunlardır:
Ne 1s2 2s2 2p6 6s 6p 6d 6f
Cl 1s2 2s2 2p6 3s2 3p5 5s 5p 5d 5f
K, L, M, N, O, P, Q tabakaları
Ti 1s2 2s2 2p6 3s2 3p6 3d2 4s2 4s 4p 4d 4f
Ga 1s2 2s2 2p6 3s2 3p6 3d10 4s2 4p1 3s 3p 3d
Kr 1s2 2s2 2p6 3s2 3p6 3d10 4s2 4p6 2s 2p
Atomların ana elektron tabakaları ve ve bunlarda bulunabilecek en çok elektron sayıları
K 1s2 2s2 2p6 3s2 3p6 3d0 4s1 1s
Ca 1s2 2s2 2p6 3s2 3p6 3d0 4s2
Anatabakalar K L M N O P Q
Anakuantum sayısı (n)
1 2 3 4 5 6 7
Niçin bazı malzemeler manyetiklik bazıları ise yüksek ergime sıcaklığı gösterir?
Her tabakaya düşen en çok
2 8 18 32 50 72 98
elektron adeti (2n2)
Valans elektronları, kimyasal reaksiyonlar süresince kendi atomunu terk edebilecek ara tabakasını tam doldurmamış
elektronlardır.
Malzeme Bilimi Slaytları 11/42 Malzeme Bilimi Slaytları 12/42
2
Periyodik cetvel Periyodik cetvel
3b 4b5b 6b 7b 8b 8b 8b 1b 2b
Yatay sütun Periyot : 7 tane periyot vardır
Düşey Sütun Grup : 8 tane a grubu ve 8
tanede b grubu vardır. “b” grubu elementlerine geçiş
elementleri denir.
SOY GAZLAR
Tümü tek atomlu renksiz gaz halindedir. Periyodik cetvelin 1a grubu elementleridir
Yalnız Rd radyoaktif olup çekirdeği dayanaksızdır. Li , Na , K , Rb , Cs , Fr bu grubun elementleridir.
Doğada çok az bulunurlar. En yüksek temel enerji düzeylerinde bir elektron
İyonlaşma enerjileri, sıralarında, en yüksek olan vardır.
elementlerdir. Bileşiklerinde ( +1 ) değerlik alırlar.
Yumuşak, bıçakla kesilebilen, hafif metallerdir.
Elektrik akımı ve ısıyı iyi iletirler.
3
Periyodik cetvel Periyodik cetvel
ALKALİ METALLER
4
Periyodik cetvel Periyodik cetvel
HALOJENLER
Tümü renklidir. Periyodik cetvelin üçüncü sırası Na (sodyum) metali ile başlar Ar
(argon) ile biter.
Tümü zehirli ve tehlikelidir.
Element halinde 2 atomlu moleküllerden Periyodik cetvelin aynı grubundaki elementlerin değerlik elektron
oluşurlar. (F2,Cl2 , Br2 , I2 , At2 ) sayıları aynı, özellikleri de birbirine benzerdir.Ancak bir sırada
bulunan elementlerin başta değerlik elektron sayıları olmak üzere
At (astatin) doğada bulunmayan,ancak radyoaktif birçok özellikleri farklılık gösterir.Dolayısıyla da Fiziksel ve
olaylarla oluşan bir elementdir. kimyasal özeliklerde önemli değişiklikler söz konusudur.
Oda koşullarında F ve Cl gaz, Br sıvı, I ise katı
Buradan sonuç olarak sodyumdan başlayarak argona kadar devam
haldedir. eden elementler birbirlerinden fiziksel ve kimyasal özellikleri
bakımından ayrılmışlardır.
5
Periyodik cetvel Periyodik cetvel
6
Periyodik cetvel Periyodik cetvel
Bir atomda kaç tane elektron bulunuyorsa,o kadar İyonun yükü arttıkça atom çapı küçülür.İyonlaşma
iyonlaşma enerjisi vardır.Bunlardan en küçüğü birinci enerjisi artar.Buna göre de;
iyonlaşma enerjisidir.Çünkü ilk kopan elektron yüksüz bir Eİ 1<Eİ 2<Eİ 3<Eİ 4<...
elektrondan kopmaktadır.İkinci elektron +1 yüklü bir İyonlaşma enerjisi periyodik cetvelde aşağıdan
iyondan koptuğu için bir elementin ikinci iyonlaşma yukarıya,soldan sağa doğru artar.Bunun nedeni çekim
enerjisi,birinci iyonlaşma enerjisinden daha büyüktür. kuvvetinin artmasıdır.
Atom çapı küçülmekte,elektron koparmak güçleşmektedir. İyonlaşma enerjisi artar. (Enerji seviyesi dolayısıyla
çekme kuvveti artar)
Periyodik cetvelde soldan sağa doğru gittikçe atom Elektron veren atomun yarıçapı küçülür.
numarası ( çekirdek yükü )arttığından en dıştaki elektron İzotop atomlarda (proton sayıları aynı olan atomlarda)
daha çok çekilir,ortalama atomik yarıçap küçülür. kütle numarası büyük olan atomun yarıçapı daha küçüktür.
Gruplarda ise yukarıdan aşağıya gidildikçe temel enerji
Elektron sayıları aynı olan atomlarda proton sayısı
seviyesi arttığından dıştaki elektronlar daha az
büyük olan atomun yarıçapı daha küçüktür.
çekilir,ortalama atomik yarıçap artar,
Gaz fazındaki 1 mol nötral atoma 1 mol elektron Metalik özelliği elementlerin iyonlaşma enerjisi ile
bağlandığı zaman açığa çıkan enerjinin miktarına ilgilidir.İyonlaşma enerjisi düşük olan elementler metalik
elektron ilgisi ya da elektron affinitesi ( Eaf ) denir. özelliğe sahip,iyonlaşma enerjisi yüksek olan elementler
Periyodik cetvelde soldan sağa , yukarıdan aşağıya ise metalik özelliğe sahip değildir.
doğru gidildikçe elektron ilgisi artar.Çünkü çekim arttığı Periyodik cetvelde soldan sağa,yukarıdan aşağı
için elektronun bağlanması kolaylaşır. gidildikçe metalik özellik azalır.
Elektron ilgisi azalır. Metalik özellik azalır.
7
Periyodik cetvel
5.Elektronegatiflik:
Elektronegatiflik artar.
8
Atomlararası denge mesafesi
ATOM VE MOLEKÜLLER
İtme
ARASI BAĞLAR
Bağ Bağ
oluştuğun koptuğunda
da açığa absorbe
çıkan enerji edilen
Çekme ve
itme
kuvveti
için detay
Minimum potansiyel
enerji çukuru (0°K’de)
Çekme
Atomlararası uzaklık
0
Fr(x) =Çekme kuvveti
dW
O o K ' de........F 0 DENGE
dx
Sonsuz mesafe uzaklıkta bulunan atomların birbirlerine karşı çekme ve itme gibi
bir etkisi olmadığından potansiyel enerji sıfırdır. Herhangi bir etki ile bu atomlar Denge halinde potansiyel enerji minimumdur.
birbirlerine yaklaştırılırsa, bu iki atom arasında bir çekme etkisi meydana gelecek
ve kinetik enerji artarken potansiyel enerji azalacaktır. Atomlar arası mesafe dolayısıyla potansiyel enerji çukuru;
Aralarındaki mesafe azaldıkça, bu sefer itme kuvveti oluşacaktır. Öyle bir an gelir
ki artık itme ve çekme kuvvetleri birbirlerine eşit yani bileşke kuvvet sıfır • Bağ türü ve enerjisine
olduğunda atomlar denge haline gelir. İşte atomların denge halinde olduğu • Sıcaklığa…….0oK’de atomlar statik, potansiyel enerji minimum
mesafeye atomlar arası denge mesafesi denir. Atomlar denge halin
geldiklerinde aralarında çeşitli bağlar oluştururlar. • Atomun hangi iyon halinde olduğuna…..ortalama çap değişir
• Atomların diziliş şekli yani kristal sistemine bağlıdır….Koordinasyon sayısı
Enerji diyagramında FT=0 hali dE/dr=0 haline karşılık gelir.
Çekme, kimyasal ilginin fiziksel anlamı olup, kinetik enerji ile ilgilidir. İtme ise kısa mesafelerde kendini
gösterir ve atomlar arası denge mesafesinin oluşmasını sağlar.
Malzeme Bilimi Slaytları 5/31 Malzeme Bilimi Slaytları 6/31
1
Atomlararası denge mesafesi Elastisite modülü
Potansiyel enerji çukurunun şekline göre ne tür bilgiler alınabilir? Elastisite Modülü
Dar ve derin enerji çukuru elastisite modülünün yüksek olduğu, Elastik modülü (E) bir katının esneklik sınırları içinde uğrayabileceği
elastisite modülünün yüksekliği de ergime sıcaklığını yüksek ve düşük deformasyonun ölçüsüdür.
genleşme katsayısı anlamına gelir. Dolayısıyla mukavemet yüksektir.
Aksine geniş olan enerji çukurlarında ise, düşük ergime sıcaklığı, Elastik modülün artması aynı geometrideki malzemenin aynı
yüksek genleşme katsayısı ve düşük elastisite modülü görülür. deformasyona uğrayabilmesi için daha büyük kuvvet gerekeceğine
işaret eder.
Kimyasal bağ, iki ve daha fazla atomum yeni bir madde oluşturmak için
A yüzeyi üzerinden bir cisme F kuvveti etkidiğinde =F/A
birleşmesidir. büyüklüğünde gerilmeye maruz kalır.
İki veya daha çok atom çekirdeğinin elektronlarına yaptıkları çekme
kuvvetlerine “Birincil bağ (iyonik ; σ, π, ∆ kovalent ve metalik bağlar) ”, Bu kuvvet neticesinde orijinal uzunluğu lo olan cismin uzunluğu
moleküller arasındaki etkileşimden doğan bağa da “İkincil bağlar (van l kadar değişir. Oluşan şekil değiştirme ise = l /lo ile verilir.
der waals)” denir. Birincil bağların oluşması için atomlar arasındaki itme
ve çekme kuvvetlerinin birbirine eşit olması, yani minimum potansiyel
enerjinin sağlanması gerekir.
Malzeme Bilimi Slaytları 7/31 Malzeme Bilimi Slaytları 8/31
Uygulanan gerilme F A F r yer değiştirmesi ile ortaya çıkan FN kuvveti sistemi eski
Lo + L
ve oluşan elastik FN haline döndürmeye çalışan kuvvettir.
şekil değiştirme 0 r
Repu lsive
(strain) arasında r
FN FN
ro FN r
E
=E r02 r0
(a)
(b)
Bağlar
Elastisite modülü
2
Lewis yapılar Bağlar
• Noktalar Valans elektronlarını gösterir.
Bağ çeşitleri
• Atomların ne çeşit bağla bağlanacaklarını valans elektronları belirler.
Valans elektron sayısı periyodik cetveldeki konumdan belirlenir. Metal-metal olmayan (İyonik bağ)
•Valans elektronlarını göstermek için Lewis diyagramı kullanılır. Bu Metal olmayan-metal olmayan (Kovalent bağ)
diyagramda elementin ismi ve çevresinde en dış enerji seviyesindeki Metal-metal (Metalik bağ)
valans elektronlarını gösterir.
Valans elektronları, kimyasal reaksiyonlar süresince kendi atomunu terk edebilecek ara tabakasını tam
doldurmamış elektronlardır. Yani son kabuktaki elektronlar
İtme
Dış kuvveti Kristal
kuvvet çatlar
3
İyonik bağ Kovalent bağ
6
r= 3. Kovalent bağın oluşabilmesi için son kabuktaki orbitallerde en az
-
bir elektron boşluğu olması gerekir.
Cl +
Na
- + - + Elektromanyetik alan
r=
Cl Na
Dönme (spin)
-6
-6.3 A İyonik bağ
- +
Cl Na
ro = 0.28 nm
H2 molekülü ve elektronların spinleri
Malzeme Bilimi Slaytları 19/31 Malzeme Bilimi Slaytları 20/31
Fig. 1.10: Sketch of the potential energy per ion-pair in solid NaCl.
+ + +
H2
H 109.5 120°
° F
F
CH4 H H
C B
BF3
H F Kovalent ve iyonik bağ yapma eğilimin, belirlemek zordur. Bir çok katı her iki bağıda yapabilirler.
Genellikle dış yörüngeleri hemen hemen dolu olan elementlerin bileşikleri iyonik, yarı yarıya dolu
Soru: Kovalent bağlı yarı iletkenler (Si, Ge, Sn gibi) elektriği iyi iletir neden? olanlar ise kovalent bağ yapma eğilimindedirler.
Malzeme Bilimi Slaytları 21/31 Malzeme Bilimi Slaytları 22/31
4
Metalik bağ Metalik bağ
Dış
kuvvet
Deforme
olmuş
metal
H2
Malzeme Bilimi Slaytları 29/31 Malzeme Bilimi Slaytları 30/31
5
Kristal yapı
Kristal yapı, atomların üç boyutta belirli bir geometrik düzene göre yerleştiği yapılardır.
Kristal Yapılar
Kristal Yapılar Amorf yapı, düzensiz katılaşmış mikroyapılardır, bütün doğal (kazein selüloz, kauçuk, v.b.) ve yapay
(plastikler) organik bileşimler, bazı anorganik maddeler (cam gibi) amorf yapıdadır.
Kristal yapı, atomların belirli bir düzene göre dizilerek bir hacim merkezi oluşturmasıdır.
Birim hücre
Atomlar uzayda öyle dizililer ki, maddenin birim hacmindeki enerjisi minimum olsun.
Doğada yedi değişik kafes sistemi bulunur. Bunlar; 2. Tetragonal: Basit , hacim merkezli
Yüzey
Basit merkezli Hacim
merkezli
Kristal yapılı malzemelerin hacim kafesi oluşturan basit geometrik şekillere birim hücre, atom veya atom gruplarının
bulunduğu yere de kafes noktası denir.
C14H10
7. Triklinik: Basit
1
Koordinasyon sayısı Atom sayısı
Bir atoma temas eden veya en yakın konumda bulunan komşu atomların sayıdır. Bu sayı atomların ne
Birim hücredeki atom sayısının belirlenmesi için aşağıdaki formül kullanılır;
kadar sıkı paketlendiklerini veya hangi yoğunlukta dizildiklerini gösterir.
NF NK
N Nİ
2 8
Nİ, birim hücre içerisindeki atom sayısı
NF, birim hücre yüzeyindeki atom sayısı
NK, birim hücre köşesindeki atom sayısı
Koordinasyon sayılarına göre atom
düzenleri 1. Hacim merkezli kübik (HMK) yapı:
Atomsal dolgu faktörü (ADF), kristal kafes yapısındaki doluluk oranını gösterir. Birim
2. Yüzey merkezli kübik (YMK) yapı: hücredeki atomların toplam hacminin birim hücreye oranıdır. Bu faktör, kristal yapılı
malzemelerin hacim kafesindeki atomların ne kadar sıkı dizildiğini belirlemek için
kullanılır.
6 8
N 0 4 Örnek: Yüzey merkezli kübik (YMK) yapı için ADF yi hesaplayınız?
2 8
YMK için kafes parametresi ile atom yarıçapı arasındaki ilişki
a
(4 R) 2 a2 a2 2a 2 R 2
4
3. Hekzagonal (HMK) yapı:
4 3
Vt R (1 atomun hacmi)
NT NF NK 3 4 x4 2 2a 3 2a 3
N Nİ Vt
2 2 6 3 4 x4 x4 6
Vatom 4 xVt (Kafesteki atomların hacmi)
2 0 12
N 3 6 2a 3
2 2 6 VK a3 (Kafes hacmi) ADF 0.74
6a 3
Ödev: HMK ve Hekzagonal yapı için ADF’yi hesaplayınız?
Malzeme Bilimi Slaytları 9/26 Malzeme Bilimi Slaytları 10/26
1
Miller indisleri ve düzlemler Miller indisleri ve düzlemler
A. Kübik Sistemler
Z
Kafes sistemlerinde birim hücrelerin çeşitli yüzeylerinin ve yönlerinin anlatımı için Miller İndisleri denen
(100)
koordinasyon sayıları kullanılır. Miller indisleri tam sayılarla ifade edilir. Birim hücrenin bir köşesi koordinat x y z (010)
sisteminin orijin yada başlangıç noktası olarak alınır ve herhangi bir düzlem veya düzlem takımı
bunların eksenlerle kesiştiği noktalara ait koordinatlarının tersi alınarak belirlenir. Bir koordinat Eksenlerle kesişme noktası 1 ∞ ∞
sisteminin birim uzunluğu olarak kristal yapının kafes parametresi alınır. Bir eksene paralel olan
düzlem o ekseni sonsuzda keser. Düzlemler parantez işareti ile gösterilir. Koordinatların tersi 1/1 1 1
Z Miller indisleri 1 0 0
(111) Y
x y z Z
(110)
Eksenlerle kesişme noktası 1 1 1
X
Koordinatların tersi 1/1 1/1 1/1
Miller indisleri 1 1 1
Y x y z
Miller indisleri 1 1 0
Kafeste her kafes düzlemi ve yönü atomlarla aynı sıklıkta donatılmamıştır. Bu nedenle mekanik özelliklerde yönlere ve X
düzlemlere göre değişir.
2
Miller indisleri ve düzlemler Miller indisleri ve düzlemler
Z
(112)
Z _
(0 1 0) x y z
Eksenlerle kesişme noktası ∞ -1 ∞ x y z
Koordinatların tersi 1 -1/1 1 Eksenlerle kesişme noktası 1 1 1/2
_
Miller indisleri 0 0 Koordinatların tersi 1/1 1/1 1/(1/2)
1 Y
Miller indisleri 1 1 2
Y
Z Z’
O _ _
O1
(0 1 2) O2 Y X
Y’
x y z
_ _ __ _ _ _ _ _
Eksenlerle kesişme noktası ∞ -1 -1/2 Ödev: (131), (001), (222), (221), (220), (0 3 2), (11 2), (0 1 0), (2 2 2) miller indisler ile belirtilen
X’
1
O O1 düzlemlerin xyz eksenlerini kestiği noktaları bularak, birim küp üzerinde gösteriniz?
Koordinatların tersi -1/1 1/(-1/2)
_ _
Miller indisleri 0 1 2 X
Miller indisleri ile düzlem gösterilirken bütün düzlemler birim küp içerisinde gösterilir.
Düzlemsel atom yoğunluğu, belirlenen düzlemdeki atom sayısının o düzlemin alanına oranıdır ve
aşağıdaki bağıntıyla belirlenir.
a 1 1
N 2x 4x 2atom
2 4
Y
2 1.41
a 2 Düzlemsel yoğunluk [atom / A 2 ]
a2 2 a2
Z Z
Y
a 2
___ O3
[111] [001] [111]
X
[010]
1 2 1.41 Y Y
N 1 4x 2atom Düzlemsel yoğunluk [atom / A 2 ]
4 a 2
2 a2 [100]
X X
_ _ __ _ _ _ _ _
Ödev: (131), (001), (222), (221), (220), (0 3 2), (11 2), (0 1 0), (2 2 2) düzlemlerinin düzlemsel
atom yoğunluğunu bulunuz?
Doğrultu gösterilirken 1’den büyük sayılar için yeni birim küpler eklenir.
Malzeme Bilimi Slaytları 17/26 Malzeme Bilimi Slaytları 18/26
3
Miller indisleri ve doğrultu Doğrusal atom yoğunluğu
[121]
[121] a 3
Y Y
a
[111]
X Y
X a 2
b a b c d
h=2*1-0=2
Eksenlerle kesişme noktası 1 ∞ -1 ∞ __
__
O k=2*0-1=-1 [2 11 0] veya [100] b
Payda eşitleme 1/1 1/∞ 1/(-1) 1/∞ [2 11 0]
i=-(1+0)=-1
_ O
a Doğrultular 1 0 0
1 l=3*0 =0
_
[111] [321] d X-Işını Difraksiyonu
d
Kafes yapısının bilinmesinde iki önemli büyüklük olan kafes parametresi ve atom düzlemleri arasındaki
mesafe X-ışını vasıtasıyla belirlenir.
4
Kafes yapılarının incelenmesi Kafes yapılarının incelenmesi
X-ışını difraksiyonu, kristal yapılı bir malzeme üzerine gönderilen X-ışınlarının kristalin atomlarına Kübik sistemlerde atomlar arası uzaklık;
çarparak yayınması olayıdır.
Diffraksiyon her zaman oluşmaz. Bunun için; difraksiyon veya kırınıma uğrayan yani atom
düzleminden yansıyan X-ışınlarının aynı fazda olması gerekir. Çünkü difraksiyon esnasında X-ışınları a d: Düzlemler arası mesafe
ile atomlar arasında meydana gelen yeni bir etkileşim değil, bir saçılma olayıdır. Saçılan X-ışınları aynı faz d ( hkl )
içerisinde değillerse birbirini iptal ederler ve sonuçta difraksiyon olayı gerçekleşmez. (h 2 k2 l2 a: Kafes parametresi
X-ışını demetinin atom düzlemlerine Bragg açısı (θ) olarak bilinen belirli bir açı ile çarpması durumunda
ise yansıyan ışınlar tarafından alınan yol, dalda boyunun (λ ) tam katlarına eşit olacağından ışınlar aynı
faza sahip olurlar. Difraksiyon elde edebilmek için X-ışınlarının atom düzlemlerine çarpma açısı (θ),
düzlemler arasındaki uzaklık (d) ve gelen X-ışınlarının dalga boyu arasında belirli bir bağıntının Örnek: HMK yapıya sahip Cr örneği üzerinde dalga boyu 1.542°A olan X-ışını demeti gönderildiğinde,
bulunması gerekir. 22.2° lik Bragg açısında (110) düzlemine ait bir difraksiyon çizgisi elde edilmektedir. Buna göre Cr kafes
parametresini bulunuz?
Bragg Kanunu
a a
d ( hkl ) 2.04
Ödev: Bragg Kanunu bağıntısını çıkarınız? (h 2 k2 l2 (12 12 02 a 2.88 A
5
Kristalleşme mekanizması
Kristalleşme, sıvı halden katı hale geçiş olup, çekirdeklenme ve çekirdeklerin büyümesi aşamalarından
meydana gelir.
Sıvı içerisinde atomlar belirli bir düzende bulunmazlar, ancak bazı atomlar belirli zamanlarda katı
durumdaki uzay kafesine karşılık gelen konumlarda bulunabilirler.
Malzeme içerisindeki atomlar hem kinetik hem de potansiyel enerjiye sahiptir. Kinetik enerji atomların
hareket hızı ile ilgili olup, tamamen sıcaklığa bağlıdır. Sıcaklık artıkça atomlar aktif, yani hareketli
duruma geçerler ve kinetik enerjileri artar. Atomların potansiyel enerjileri ise aralarındaki uzaklığa
Kristalleşme ve Kusurlar bağlıdır. Uzaklık artıkça artar.
Bir metalin sıvı halden katı hale, yani eriyikten kristalli duruma geçebilmesi için çekirdek oluşumu
mutlaka gereklidir. Eriyik haldeki metalin atomları çekirdek etrafında toplanmaya ve çekirdeği büyütmeye
başlarlar. Başlangıcı çekirdek tarafından yapılmış olan katılaşma bölgeleri büyüyüp sıvı metalin
tamamen katı hale geçmesini sağlayacaktır. Kristal veya tane adı verilen aynı yön ve düzen içindeki katı
metal adacıkları, eriğin çeşitli noktalarından yani çekirdeklerinden büyüyüp tüm metalin kristalleşmesini
sağlar.
Katılaşma noktasında bulunan saf metali ele alalım. Katılaşma noktasında sıvı ve katı fazların her ikisi aynı Sıvı metalin sıcaklığı katılaşma noktasının altına düşünce, sıvı içerisindeki değişik nokta ve konumlarda
sıcaklıkta bir arada bulunur. Bu noktada sıvı ve katı fazların içerisinde bulunan atomların kinetik kararlı çekirdekler oluşur. Katılaşan çekirdekler kristalleşmeye merkezlik yapar, yani bu çekirdekler
enerjileri aynı olur, ancak potansiyel enerjileri farklıdır. Katı faz içerisindeki atomlar, sıvı içerisindeki kristallerin merkez noktalarını oluşturur. Soğuma devam ettikçe daha çok sayıda atom ya mevcut
atomlara göre birbirlerine göre çok daha yakındırlar. Bu nedenle katılaşma sırasında enerji açığa çıkar. Sıvı çekirdeklere bağlanır yada kendileri yeni çekirdekler oluştururlar. Her çekirdek sıvı fazdan atom çekerek
durum ile katı durum arasındaki bu enerji farkına gizli ısı veya ergime ısısı denir. Ancak katı ve sıvı kendi uzay kafesi içerisinde büyür. Kristal büyümesi üç boyutlu uzayda büyümeye devam eder ve
arasında bir yüzey oluşturmak için enerji gerekir. Katılaşma noktasında bulunan saf metallerde gizli ısı ile atomlar belirli doğrultularda, genellikle büyüme ekseni boyunca birbirlerine bağlanırlar.
kararlı bir sınır oluşturmaya yetecek ölçüde enerji açığa çıkmaz. Bu nedenle kararlı bir çekirdek oluşturmak
için her zaman bir miktar aşırı soğuma gerekir. Aşırı soğumanın ardından dışarı verilen gizli ısı sıcaklığı
tekrar katılaşma noktasına çıkarır. Kristallerin karşılaştığı bölgeye tane sınırı adı verilir.
Sıcaklık T (°C)
Katılaşma Katılaşma
Başlangıcı Bitişi
Aşırı soğuma
Katılaşma Durak
Noktası
Zaman t (sn)
Malzemelerin iç yapısı mükemmel değildir. Atomlar arasında yer yer kusurlar bulunabilir. Bunlara Noktasal hatalar atomik boyutlu olup, genellikle kalıntı atomun varlığında, ana atomun kafeste yerinde
yapı kusurları denir. Malzemede yapı kusurlarının bulunması her zaman zarar verici bir durum bulunmamasından veya yanlış yerde bulunmasından meydana gelir. Noktasal kusurlar katılaşma
oluşturmaz, aksine yapı kusurları sayesinde örneğin metallere daha kolay şekil verilebilir, esnasında, deformasyon sırasında ve yüksek sıcaklıklarda meydana gelebilir. Noktasal kusurlar:
mukavemeti artırılabilir, yarı iletkenlik ve tam iletkenlikleri kontrol edilebilir.
1. Atom boşluğu (Boş nokta kusuru): Bir atom bulunması gereken yerde bulunmuyorsa buna atom
boşluğu denir. Atom boşlukları katılaşma sırasında atomların hatalı yerlere yerleşmesi, bazı kafes
Yapı kusurları başlıca dört grupta toplanabilir: pozisyonlarını doldurmamaları nedeniyle ve katı fazda yüksek sıcaklıkta termal titreşimler nedeniyle bazı
atomların kafes yerlerinde fırlamaları, plastik şekil verme ve yüksek enerjili parçacıkların çarpması
nedeniyle oluşabilir.
1. Kütle Kusurları: Üç boyutlu kusurlardır. Örneğin kaynak hataları, malzeme içerisindeki çatlaklar,
poroziteler, segregasyonlar… Atom boşluğu konsantrasyonu artıkça;
• Metalin öz direnci (elektriksel) artar.
2. Düzlemsel Kusurlar: İki boyutlu kusurlardır. Örneğin istif kusurları, tane sınırları, faz sınırları… Boşluk
• Akma mukavemeti artar.
V
3. Çizgisel Kusurlar veya Dislokasyonlar: Tek boyutlu kusurlardır. •Boyut büyümesi oluşur (Nedeni kafeste ayrılan
atomum dış yüzeylere yerleşmesi).
ortion
• Oksitlenme eğilimi artar (karasız yapı)
lanes
4. Noktasal Kusurlar: Boyutsuz kusurlardır. Örneğin atom boşlukları, fazla elektron veya elektron
boşlukları… • HMK da akma noktası kaybolur, YMK da akma
noktası keskinleşir.
Hatasız bir iç yapı diğer deyişle ideal kristal gerçekte yok sayılır. Çünkü her ideal kristal bir yerde sona erip tane sınırı
bulundurmak zorundadır ki buda düzlemsel kusurdur.
Atom boşlukları hareketlidir ve enerji durumuna göre yer değiştirebilirler.
Malzeme Bilimi Slaytları 5/25 Malzeme Bilimi Slaytları 6/25
1
Noktasal Kusurlar Noktasal Kusurlar
2. Arayer kusuru: Atom kristal kafesteki yerinde ayrılıp atomlar arasındaki bir boşluğa yerleşmişse bu 4. Frenkel kusuru: Atom kristal kafesteki yerinde ayrılıp atomlar arasındaki bir boşluğa yerleşmişse bu
atoma denir. Yarıçapları 1°A’an küçük olan H, N, B, O ve C atomlarının ana metalin atomları arasına kusura denir. Yarıçapları 1°A’an küçük olan H, N, B, O ve C atomlarının ana metalin atomları arasına
girmesiyle oluşur. girmesiyle oluşur.
Arayer atomu 5. Schotty kusuru: Bu kusur iyonik bağlı malzemelerde boş nokta çifti şeklinde meydana gelir. Bu tür
malzemelerin kristal yapıları içerisinde eşit elektriksel yükün korunması için kafesten bir anyon ile katyonun
ayrılması gerekir. Bunun sonucunda da schotty kusuru oluşur.
ortion
lanes
3. Yer alan atom kusuru: Bu kusur, yer alan katı çözelti içerisindeki çözünen element atomlarının çözen
elementin atomlarının yerini almasıyla meydana gelir. Yer alan katı çözeltisinin oluşması için çözen ve
çözünen elementlerin atom çaplarının birbirlerine yakın olması gerekir.
İyonik bağlı malzemelerde elektriksel yönden nötrlük sağlanmak zorunda olduğu için noktasal kusurlar farklılık gösterir.
Çizgisel Kusurlar
Kristal yapılı malzemelerin teorik mukavemeti gerçek mukavemetin çok üzerindedir. Aradaki fark
Kristallerde düzensizlik merkezi bir çizgi boyunca yer almaktadır ve çizginin her iki tarafında kristal kusursuz
olabilir. Fakat kafes noktaları birbirlerinin devamı değildir. Başka bir deyişle; kristalin bir bölgesi bu bölgeyi dislokasyonla açıklanır.
2x 2x
alt ve üst kısımlara ayıran bir düzlem üzerinde kaymaya uğramışsa, alt ve üst noktalar birbirlerine
k . sin
b
k
göre belirli bir miktar ötelenmişse kaymaya uğramış ve uğramamış bölgeleri ayıran çizgi bir kristal
hatadır ve dislokasyon denir.
b b
Dislokasyonlar kenar, vida ve karışık olmak üzere üç çeşittir. Bir dislokasyonun, dislokasyon çizgisi ve a
Burger vektörü olmak üzere iki karakteristik büyüklüğü vardır. Burger vektörü (b) hareket eden
dislokasyonun hareket doğrultusunu ve miktarını gösterir. Çok küçük
2x
G. k.
Mükemmel bir kristalde paralel doğrultularda eşit x x
adımlar gidilip, bir çevrim bir çevrim tamamlanınca (Hook kanunu) G.
başlangıç noktasına gelinir. Ancak, dislokasyon içere a a b
2x
bölge çevresinde aynı işlem yapılırsa Burger çevrimi
k max o
kapanmaz. Başlangıç ve bitiş atomları arasındaki
x
2a 2a 2a
atomlar arası uzaklık kadar bir açıklık kalır ve bu açıklık G.b G.b b Gb
b ile gösterilir. Kenar dislokasyonlarının oluşturduğu sin
büyüklük Burger vektörü adını alır ve bu vektör b 4
dislokasyon çizgisine diktir.
ab o
2
G
Kusursuz bir kristalde ekstra bir atom tabakasının ilavesi ile kenar dislokasyonu oluşur. Malzemenin Malzemenin şekillenmesini sağlayan kuvvetin geldiği yönde oluşan dislokasyonlardır. Diğer bir ifade ile
şekillenmesini sağlayan kuvvetin geldiği yöne dik olarak oluşan dislokasyonlardır. Burger vektörü şekillendirme kuvvetne paralel olan dislokasyonlardır.
Kayma düzlemi
Kesme gerilmesi
2
Çizgisel Kusurlar Çizgisel Kusurlar
Karışık Dislokasyonu
Kayma düzlemi bir halı ile onun altındaki odanın tabanı
Vida ve kenar dislokasyonun beraber bulunduğu haldir. arasındaki temas yüzeyine benzetilebilir. Halıyı bir ucundan
düz taban üzerinden çekersek bütün sürtünme kuvvetini
de yenmemiz gerekir. Fakat halıyı bir ucundan kaldırır ve
dalgalandırırsak halı sadece birkaç yerde tabanla temas
eder. Böylece halıyı kolayca çekip kaydırabiliriz. Metallerin
nispeten kolay şekillendirilebilir olması kayma düzlemleri
boyunca halının dalgalanmasına benzer şekilde, atomların
dislokasyon hareketi olarak arka arkaya ve teker teker
atomlar arası bağları yenip birbiri üzerinden tırmanması
sayesinde olur.
Dislokasyon
Dislokasyonlar enerjiyi küçük tutmak için en küçük burger vektörünü tercih edecektir. Yani burger vektörü en sıkı istif
edilmiş doğrultuda olan dislokasyonlar en kararlıdır. Büyük olanlar ise enerjisini azaltmak için parçalanma eğilimindedir.
b
Bir dislokasyonu kayma düzleminde hareket ettirmek veya Düzlemsel kusurlar bir malzemeyi aynı kafes yapısına sahip, ancak farklı doğrultularda yönlenmiş değişik
kayma olayını başlatmak için gerekli gerilmeye denir. bölgelere ayıran yüzeylerden oluşur. Bu yüzeyler kesit üzerinde sınır biçiminde gözükür.
Düzlemsel Kusurlar;
2w
P 2Ge
w
• Serbest yüzey olarak bilinen katı ile sıvı arasında ki ara yüzey
b • Tane sınırı
• Fazlar arası sınır
• İstif kusurları
• Domain olarak bilinen, elektronik yapının değiştiği fakat ortam düzeninin değişmediği ara yüzey
b değeri ne kadar küçükse gerilme değeri de o kadar küçük olur. Dolayısıyla en sık istif edilmiş
düzlem ve doğrultuda kayma olur. Yani burger vektörü küçük ise kayma gerilmesi de küçük olur.
Eğer kristal içerisinde hata yoksa kayma gerilmesi yaklaşık olarak akma gerilmesine eşittir.
Tane Sınırları Bir malzemenin tane büyüklüğü ile akma mukavemeti arasında Hall-Patch bağıntısı ile belirlenir. Burada σ a
akma mukavemeti, d ortalama tane büyüklüğü ve σ0 ile K malzeme sabitidir.
a o Kd 2
Her tanedeki atomsal düzen ve yönlenme farklıdır. Tane sınırları taneleri birbirinden ayıran yüzeylerdir. Bu 1
yüzeyler metalografik kesitler üzerinde çizgi biçiminde gözükürler. Tane içerisinde düzenli olan atom dizilişi
Küçük açılı tane sınırı
tane sınırlarında düzensiz hale gelirler. Çünkü her bir tanenin kristolografik yönlenmesi farklıdır, kafes
düzlemleri birbirlerinin devamı değildir. Tane sınırlarında atomlar arası mesafe tane içerisine göre büyük ve Taneler arasında yönlenmeye bağlı olarak küçük açılı ve büyük açılı
küçük olabilir. Tane sınırlarında atomlar arası çekme kuvveti her yönde aynı olmayabilir, bu düzesizlik fazla olmak üzere iki çeşit tane sınır vardır. İki tane arasındaki açı 10° den
enerji demektir. küçük ise küçük açılı tane 10° den büyük (genellikle 20-30°) ise büyük
açılı tane sınır söz konusudur.
Büyük açılı
Tane-1
grainTane
boundary Tane-2
sınırı
Tane, kendi içinde nispeten homojen ve kafes sistemi aynı, kayma düzlemleri benzer karakterli, kimyasal yapısı aynı olan katı Küçük açılı
maddeye denir. Faz ise kendi içerisinde homojen kimyasal ve/veya fiziksel yapısı etrafındakilerden farklı olan mikro ve makro Kenar dislokasyonu tarafından oluşturulan küçük açılı tane sınırına eğme sınırı, vida dislokasyonları tarafından oluşturulan
yapıya denir. küçük açılı tane sınırına da bükme sınırı denir.
Malzeme Bilimi Slaytları 17/25 Malzeme Bilimi Slaytları 18/25
3
Düzlemsel Kusurlar Düzlemsel Kusurlar
Atom düzlemlerinin istiflenmesi esnasında bozulması neticesinde oluşan 2 boyutlu kusurlardır. Özellikle ikiz İkiz sınırı, kristal kafes yapısındaki atom düzenlerinin simetrik olarak farklı doğrultularda yönlenmesi
teşekkülünde, faz dönüşümlerinde ve sürünmede önemlidir. Gerilme ve dislokasyon hareketleri oluşturur. sonucunda birbirinin ayna görüntüsü şeklinde oluşan iki bölge arasındaki düzlem olarak tanımlanır. İkiz sınır
Örneğin atom düzlemlerinin YKM yapıda ABCABCABCABABCABC dizilmeleri ile oluşur. boyumca etki eden bir kayma kuvveti atomların yerini değiştirerek bir ikizlenmeye neden olur. İkizlenme bazı
metallerin plastik deformasyonu veya ısıl işlemi sırasında meydana gelir.
SPH
YMK
İkiz düzlem
İkizlenmeden
original önce
atomic positions
atom
before pozisyonları
twinning
Her bir nokta atom kolonudur Üç boyutlu kusurlar olup, iki sebepten oluşur;
1. Malzemenin üretimi sırasında
2. Malzemenin döküm, dövme, hadde gibi şekillendirmesi esnasında
İkiz düzlemler
Örnek olarak, döküm kusurlar, biçimlerdirme, dövme kusurları ve kaynak kusurları
Katı çözeltilerin diğer bir ismi katı eriyiktir. Bir çözelti çözen ve çözünen olmak üzere iki bileşenden Katı çözeltiler yer alan ve ara yer katı çözelti olmak üzere ikiye ayrılır.
oluşur. Çözeltinin yüzde oranı yüksek olana çözen, oranı düşük olanda çözücü adı verilir. Şekerli su
örneğinde olduğu gibi su çözen, şekerde çözünendir. Yer alan katı çözeltisi: Çözünen element atomlarının çözen element atomlarının yerini alması ile
oluşan katı çözeltidir. Alaşım sistemlerinde çözünme aralığını kontrol eden faktörler Hume-Rothery
Sabit basınç altında, herhangi bir çözen içersinde çözünen madde miktarı sıcaklığa bağlıdır ve tarafından belirlenmiştir.
sıcaklık artıkça çözünme oranı artar. Bir çözelti için doymamışlık, doymuşluk ve aşırı doymuşluk • Kristal yapı faktörü: İki elementin birbiri içerisinde çözünebilmeleri için kristal kafes yapılarının aynı
olmak üzere üç durum söz konusudur. Bir çözen, uygulanan bir sıcaklık ve basınç altında çözebileceği olması gerekir.
miktardan daha az bir miktarda madde çözerse doymamış çözelti oluşur. Eğer çözen sınır değerine
kadar madde çözerse doymuş çözelti, denge koşullarında çözebileceğinden daha fazla madde • Atom büyüklüğü faktörü: Çözen ve çözünen elementlerin atom yarıçapları arasındaki farkın %15
çözerse aşırı doymuş olur. den az olması durumunda katı çözeltinin oluşumu kolaylaşır. Atomsal boyut faktörü %15 den büyük
olduğunda ise zorlaşır. Çünkü kafes yapısında çarpılma oluşur.
Sıcaklık T (°C)
Sıvı (%50Sb+%50Bi)
Sıvı çözelti • Kimyasal çekicilik (elektronegativite) faktörü: İki metalin birbirine karşı elektronegativitesi arttıkça
Bi sıvı içerisinde oluşan Sb ce zengin katı katı çözelti oluşturma durumları zorlaşır ve bileşik oluşturma meyli artar.
çekirdekler
• Relatif valans faktörü: Çözünen metalin valans değeri, çözen metalin valans değerinden farklı ise
elektron oranı olarak adlandırılan atom başına düşen valans elektron sayısı değişir. Kristal yapı, elektron
504 Bi sıvı içerisinde büyüyen Sb ce zengin oranındaki azalmaya bu orandaki artıştan daha fazla duyarlıdır. Başka bir deyişle, valans değeri düşük
Katılaşma
Aralığı Sıvı + Katı çözelti
dentritler olan metal yüksek olan metali daha fazla çözer.
350
SbBi50 katı alaşımına ait üç
adet tane Çözünen elementin atomu
Katı çözelti
SbBi50 katı çözeltisinin
soğuma eğrisi Çözen elementin atomu
Zaman t (sn)
Katı çözelti katı durumdaki çözelti olup, farklı türdeki atomların aynı kafes yapısında bir araya gelmesi ile oluşur.
Malzeme Bilimi Slaytları 23/25 Malzeme Bilimi Slaytları 24/25
4
Katı çözeltiler
Ara yer katı çözeltisi: Yarıçapları küçük olan atomların, çözen elementin atomları arasındaki boşluklara
girmesiyle oluşur. Yarıçapı ancak 1 °A’dan küçük atomlar ara yer katı çözeltisi oluşturabilir. Bunlar H,
B, N C ve O2 atomlarıdır.
Katı çözeltiler sonrası kafes yapısında çarpılma meydana gelir ve dislokasyon hareketi engellenerek sertlik ve mukavemet
artar.
5
29.09.2011
Malzemelerin deformasyonu
Kristal, etkiyen kuvvete deformasyon ile cevap verir. Bir malzemeye yük uygulandığında
malzeme üzerinde çeşitli yönlerde ve çeşitli şekillerde yükler oluşur. Malzeme bu yükler tesiri
altında ancak hasara (yani deformasyona) uğratılır. bu yüklerin bazıları aşağıda örnekleri ile
malzeme üzerinde gösterilmiştir;
Malzemelerin Deformasyonu
Yüksüz Çekme Basma Kesme Burma
Deformasyon mekanizmaları
Yırtılan kenar
Kayma
Yırtılma
Malzemeler uygulanan kuvvetin büyüklüğüne göre elastik, plastik ve anelastik olmak üzere üç
çeşit deformasyona maruz kalırlar.
Elastik şekil değişimi, kuvvet uygulanan malzemeye ait atomların komşularından ayrılmadan
aralarındaki uzaklığın değişmesi anlamına gelir. Uygulanan kuvvet ortadan kalkınca, cisim
eski boyuna geri dönüyorsa bu tür şekil değişimine elastik deformasyon denir.
F F
F F
Basma yükünde (eksenel olmayan yük) Çekme yükünde (eksenel olmayan yük) Gerilmesiz durum Çekme gerilmesi Basma gerilmesi Gerilme
uygulandığında uygulandığında kaldırıldıktan sonra
Bir malzemenin elastik davranışını görmek için o malzemenin çekme diyagramından Plastik deformasyon, uygulanan gerilmenin malzemenin elastik sınırını aşması sonucu kalıcı
faydalanılır. Kristal yapılı malzemelerde uygulanan gerilme (σ) ile birim elastik uzama şekli değişiminin oluşumuna denir.
arasında (ε) Hook kanunu ile ifade edilen doğrusal bir ilişki (σ=E.ε) vardır.
Gerilme (kN/m2)
Gerilme (kN/m2)
Gerilme-uzama grafiği
Kristallerin kütle, hacim, entalpi, entropi gibi özellikleri doğrultuya göre değişmez, buna izotropik özellikler denir. Elastisite
modülü, elektrik ve ısı iletkenliği gibi özellikler değişir, buna anizotropi özellikler denir.
1
29.09.2011
Kayma, dislokasyonların belirli düzlem ve doğrultularda hareket etmesi sonucu meydana gelir. Kaymanın
meydana geldiği düzlem ve doğrultu kayma sistemini oluşturur. Kayma dislokasyonların hareketi sonucu
meydana gediğinden dislokasyon hareketini sağlayacak bir gerilme değerini uygulanması gerekir. Düşük
Deformasyon mekanizmaları enerjili dislokasyonlar yani burger vektörü kısa olan dislokasyonlar daha rahat hareket eder. Bunun için tek
kristalli bir malzemede kayma gerilmesinin çıkaralım;
Zn tek kristali
Kayma İkizlenme
İkizlenme
Kaymanın kolay olmadığı durumlarda plastik deformasyona ikizlenme katkıda
FS
Kayma düzleminde kayma gerilmesi r
AS
bulunur.
Burada FS ; F,’in kayma doğrultusundaki bileşeni, AS ; kayma Düşük sıcaklıklarda ve yüksek deformasyon hızlarında meydana gelir.
Kristal ikiz düzlemi adı verilen bir düzleme göre simetrik duruma gelir.
düzlemi alanıdır. (Dikkat edin cos Φ =sin λ)
1 ç
Açılar 45° olduğunda bu değer maksimumdur. r kr ç .
2 2
Kayma düzleminin uygulanan gerilme doğrultusuna dik veya paralel olduğu durumda kayma gerçekleşmez. Bu durumda
malzeme ikizlenme ile deformasyona uğrar.
Malzeme Bilimi Slaytları 9/40 Malzeme Bilimi Slaytları 10/40
İkizlenme İkizlenme
İkizlenme, plastik deformasyon esnasında meydana gelebildiği gibi tavlama esnasında da meydana İKİZLENME KAYMA
gelebilir.
1. Mekanik ikizlenme çok yüksek deformasyon hızlarında
1. Bu şartlarda kayma kolaylıkla oluşmaz.
1. Deformasyon İkizleri: Düşük sıcaklıklarda ve yüksek deformasyon hızlarında meydana gelir. Çünkü veya ani yüklemelerde ve düşük sıcaklıklarda oluşur.
bu şartlarda kayma zordur. Deformasyon ikizleri daha çok magnezyum ve çinko gibi sıkı paket
hekzagonal yapılı metallerde ve tungsten, α-Fe, ve pirinç gibi hacim merkezli yapılarda görülür. 2.Oluşan deformasyon miktarı toplam deformasyonun küçük
2. Plastik deformasyon daha çok kayma ile oluşur.
bir kısmıdır.
2. Tavlama İkizleri: Daha çok alüminyum, bakır, gümüş ve pirinç gibi yüzey merkezli kübik yapılarda
görülür. Bu ikizler, soğuk deformasyondan sonra uygulana tavlama ile oluşur. Düşük sıcaklıklarda
3.Kayma için gerekli olan gerilmeden daha fazladır. 3. Daha az gerilmelerde görülür.
ikizlenme içi gerekli olan gerilme kayma için gerekli olandan daha düşük olduğu için şekil değişimi
ikizlenme ile olur.
4. Sıcaklığın etkisi daha az 4. Sıcaklığın etkisi daha fazladır.
5.İkiz düzlemi boyunca oryantasyon farkı oluşur (Aynadaki 5. Kaymada kristalin kaymış kısmı,kaymamış kısmıyla aynı
görüntüsü gibi,)Yani ikiz bölgesi parlatmayla oryantasyona sahiptir veya çok az değişir. Basamaklar kristal
kaybolmaz.Yönlenmeler farklıdır. yüzeyinde görülebilir. Parlatmayla kaybolur.
6.Bir atom boyutundan daha az mesafelerde oluşur. 6. Bir atom boyutunda oluşur.
7.Atomlar veya düzlemleri hepsi deformasyona uğrar. 7. Farklı kayma düzlemlerinde olur.
8. Ancak ikiz görüntüsü oluşturacak şekilde sınırlıdır. 8. Kayma yönü (+) veya (-) olabilir.
2
29.09.2011
Çok kristalli malzemelerde, yüksek sıcaklık ve düşük deformasyon hızlarında meydana gelir. Çok yüksek sıcaklıklarda ve çok düşük deformasyon hızlarında meydana gelir. Bu mekanizmanın etkin
Taneler birbirlerine göre yer değiştirirler.Bu kayma yön değiştirmesi esnasında tane olabilmesi için deformasyon sıcaklığının malzemenin ergime sıcaklığının %90’ının üzerinde olması gerekir.
Bu durumda çok kristalli malzemeler dislokasyon hareketi için gereli kritik gerilmeden daha düşük gerilmeler
kenarlarında mikro boşluklar oluşur.Deformasyon sırasında bu boşluklar büyür ve erken
altında yayınma sürünmesi ile şekil değiştirebilirler. Bu mekanizmada malzeme içerisindeki atomlar gerilme
kırılmaya neden olur.Çekme eksensiyle 45° açı yapan tanelerde en fazla kayma olur.
ekseni doğrultusunda boşluklar ise gerilme eksenine dik doğrultuda yayınırlar. Bu yayınma sonucu
malzemelerin taneleri uzayabilir. Bu durumda taneler en fazla tane boyutu kadar yol alabilirler.
σ
σ
Atom boşluklarının σ
yayınması
Atom yayınması
Atom boşluklarının
yayınması
σ σ σ
Tane boyutunun mukavemete etkisi genel olarak Hall-Petch bağıntısı ile ilişkili idi. Yani tane boyutu
azaldıkça mukavemet artmakta idi. Fakat bu şart her zaman geçerli değildir.
Gerilme
Tb<0.5
Tane boyutu
3
Kırılma
Kırılma, gerilme etkisi altında bir cismin iki veya daha fazla parçaya ayrılması olayına denir.
Gevrek ve sünek kırılma olmak üzere iki gruba ayrılır.
Griffith teorisine göre; Gevrek malzemelerin kırılması çok sayıda malzeme içerisinde bulunan
mikroçatlaklardan kaynaklanır. Çatlak uçlarında yüksek miktarda gerilme yığılması meydana
gelir ve bu gerilme söz konusu malzemenin teorik kırılma mukavemetinden daha yüksek
değerlere ulaşarak çatlağın ilerlemesine yol açar. Yani, atomlar arası bağı koparmak için
gerekli teorik mukavemet ile deneysel olarak bulunan mukavemet değerleri arasındaki fark
Gevrek Konik-çanak
Kesme
Lifli
1
Difüzyon
Katı içerisindeki atomların hareketi yüksek konsantrasyon bölgelerinden düşük konsantrasyon bölgelerine
doğrudur. Kayma olayından farklıdır. Kaymada hareketli atom düzlemlerindeki bütün atomlar eşit miktarda
hareket eder. Difüzyon ise bireysel olarak tek bir doğrultu takip etmeksizin zikzaklar çizerek hareket olayıdır.
Yalnız atomların böyle bir hareket yapabilmesi için yani yerinden uzaklaşabilmesi için enerjiye ihtiyaçları
vardır ki buna aktivasyon enerjisi denir. Difüzyon mekanizması büyük ölçüde noktasal kusurların varlığı ile
oluşur.
DİFÜZYON
Su
Süre
Sıcaklık yükseldikçe atomların ısıl titreşimleri artar ve bir kısmı içinde bulunduğu yapıdan bir diğer konuma
atlayarak yer değiştirir. Atomsal yayınım veya difüzyon denen bu olayda önce atomun çevresi ile bağları
kopar, sonra atomlar arası boşluklardan geçer ve yeni konumda tekrar çevresi ile bağ kurar.
Difüzyon Difüzyon
%100
Cu
Isıtma
©2003 Brooks/Cole, a division of Thomson Learning, Inc. Thomson
Learning™ is a trademark used herein under license.
Öz difüzyon
Önce Sonra
Difüzyon Difüzyon
• Gazlarda difüzyon
Niçin difüzyon üzerinde çalışılır? Gazlar birbirleriyle her oranda karışır ve homojen karışımlar meydana getirirler.
Gazlardaki bu karışma özelliği moleküller arası büyük boşluklardan dolayı
yayılmalarından ileri gelir. Gazların bu yayılma özelliğine difüzyon olarak
• Termodinamik olaylar ve mekanizmaları ve hızlarını tespit etmek için tanımlanır. Kütlece küçük moleküller büyüklerden daha hızlı hareket ederler. Bu
• Hataların oluşumu ve yayılmasının tespiti için ½mv2 formülü ile açıklanabilir. Örneğin bir hidrojen molekülü bir oksijen
• Atomların hareketi ya da göçünün belirlenmesi molekülünden daha hızlı (4 kat) bir difüzyon göstermektedir. (Graham’ın difüzyon
kanunu)
Nerelerde karşımıza çıkıyor?
• Sıvılarda difüzyon
Sıvılarda difüzyon gazlardan çok daha yavaştır. Çünkü sıvılarda moleküller çok
• Yüzey iyileştirme işlemlerinde daha yakındır. Dolayısıyla moleküllerin boşluklardan istifade ederek yayılma
• Çevresel bozunmada (korozyon ve oksidasyon) ihtimalleri daha zayıftır. Sıcaklık arttıkça moleküller arası mesafeler arttığı için
• Katılaşmada (sıvı halden katıya) difüzyon artar.
• Faz dönüşümlerinde (Katı-katı)
• Sürünmede (creep) • Katılarda difüzyon
• Yarıiletken özellikleri olarak Katılarda katıları oluşturan parçacıklar bulundukları yerde titreşebilirler. Hatta bazı
durumlarda katılarda difüzyon olayına dahi rastlanabilir. Altın bir levha kurşun bir
• Kaplama ve taban malzeme arasında
levha üzerinde uzun bir müddet tutulduğu takdirde, iki metalin yüzeyleri arasında
• Radyoaktif süreçlerde difüzyon gerçekleşir. Deneyler sonucunda altın atomlarının kurşun levhaya geçtiği
gözlenmiştir. Ya da radyoaktif kurşun levha ile radyoaktif olmayan kurşun bir levha
üst üste bir kıskaçla sıkıştırıldığında belli bir süre sonra radyoaktif atomların
radyoaktif olmayan levhaya geçtiği görülmüştür.
1
Difüzyon Difüzyon mekanizmaları
Boş Nokta Mekanizması: Atomların komşu olan boş kafes noktalarını doldurması yani kafes boşluğu
difüzyonudur. Çözünen element atomlarının boş noktalara sıçraması neticesinde boş olan yeri doldurması
ve bu olayın zincirleme olarak devam etmesi söz konusudur. Fakat bu boşluklar atomsal doldurma hareketi
Bir atomun bulunduğu konumundan sonucunda tane sınırlarında yok olurlar. Atom göçü, boşluk akma yönüne zıttır.
başka bir konuma geçebilmesi için Atomun hareketi
Arayer mekanizması: Küçük çaplı atomların ara bölgelere sıçraması ile difüzyon gerçekleşir. Sıcaklığa
bağlıdır. Bu mekanizmada, hem ara bölgelerin her zaman boşluk sayısından daha fazla olması, hem de
çapça çok küçük arayer atomlarının aktivasyon için az enerji gerektirirler.
Difüzyondan önceki pozisyonu Difüzyondan sonraki pozisyonu
Aynı cins atomların konumlarını değiştirmesiyle ortaya çıkan yayınmaya kendi kendine ya
da öz difüzyon (self diffusion) denir (saf malzeme içerisindeki atomların hareketi söz
konusudur). Yaklaşık eşit çaptaki yabancı atomların difüzyonuna da yabancı atom
difüzyonu denir.
I. Fick Kanunu
Difüzyonun zamana bağlı olmadığını, Difüzyonu Etkileyen Faktörler
itici kuvvetin konsantrasyon dağılımı
olduğunu söyler. Konsantrasyon • Difüzyon mekanizması,
dağılımı olmadığında difüzyon olmaz, • D0 ve aktivasyon enerjisi (ikisi de her çözen ve çözünen için farklılık arzeder)
yani dc/dx = 0’dır. Konsantrasyon • Sıcaklık,
dağılımı sabittir.
• Mikroyapı (çok kristallerde tane sınırının fazla olması nedeniyle tek kristallere göre
difüzyon daha hızlıdır).
II. Fick Kanunu • Açık kristal yapılarda (atom yoğunluğu düşük kristallerde)[sıkı paket yapılarda yavaş],
Metallerde difüzyon olaylarının çözümünde 1. • Düşük ergime noktasına sahip malzemelerde,
Fick kanunu yetersiz kalmıştır. Bu nedenle 2. • Van der Waals bağlı malzemelerde,
Fick kanunu ortaya çıkmıştır. Çünkü gerçek • Yayınan atomun çapı küçükse,
hallerde konsantrasyon dağılımı zamanın bir • Katyonlarda,
fonksiyonudur. Akış ve dağılım zamanla
• Düşük yoğunluklu malzemelerde.
değişkenlik arzeder.
• Hatalı malzemelerde.
Difüzyon Difüzyon
©2003 Brooks/Cole, a division of Thomson Learning, Inc. Thomson Learning™ is a trademark used herein under license.
Difüzyon bağı
Sinterleme
Malzeme Bilimi Slaytları 11/13 Malzeme Bilimi Slaytları 12/13
2
Difüzyon
©2003 Brooks/Cole, a division of Thomson Learning, Inc. Thomson Learning™ is a trademark used herein under
license.
Tane büyümesi
3
Malzeme Muayenesi
Malzeme Muayenesi
Çekme Testi
Malzeme Muayenesi Ultrasonik Muayene
Penetrent Yorulma
Eriksen Çökertme
Metalografi
http://www.ndt-ed.org/Careers/NDTvideo/NDTMovie.htm
Özel muayene başlıkları vasıtasıyla, ultrases dalgaları üreterek malzemelerin iç kısımlarında görünmeyen
hataları tespit etme işlemidir. Ayrıca kalınlık tespiti, elastisite modülü ve tane yapısını belirlemek içinde
Ultrason kullanılabilir. Ultrason veya ultrases, ses ötesi anlamına gelir. Titreşim frekansı 20 kHz’den büyük
olan seslere denir. Bu sesler insan kulağı tarafından duyulamaz. Ultrases titreşim frekansı ile doğar,
titreşim hareketi olarak yayılır ve algılanır. Quartz kritali gibi özel malzemelere elektriki gerilim
uygulandığında boylarında uzama ve kısalma görülür. Böylelikle ultrases üretilerek malzeme içerisine
gönderilir. Ultrasonik dalgalar malzeme içerisinde doğrusal olarak yayılırlar, ancak malzeme içinde farklı
özelliklere sahip bölgeler var ise (boşluk, çatlak gibi) bu bölgelerin sınır yüzeylerinden yansıma ilerleyen
dalga şiddetinde azalma meydana gelir. Bu bilgiler alınarak osiloskop ekranında değerlendirilir.
Başlangıç
sinyali prob
Yüzey bitiş
ekosu
Çatlak
ekosu
çatlak
0 2 4 6 8 10 levha
Osiloskop
1
Penentrent ile Muayene Manyetik Partiküller
Herhangi bir mıknatısın bir noktasına çentik açılırsa manyetik kuvvet çizgileri bu çentiğin etrafını dolaşarak
Yüzeyde oluşan çatlaklara penentrent sıvının uygulanması ve sıvı yüzeyden uzaklaştırıldığında hata
yoluna devam edecektir. Çünkü elektrik kendine en az direnç gösteren yolu tercih eder. Eğer çentiğin açıldığı
içerisinde kalan sıvının dışarı çıkarılması sonucunda çatlakların tespit edildiği yöntemdir. Penentrentle
bölgeye demir tozu dökülecek olursa, çentiğin olduğu bölgede mıknatıslanma söz konusudur. Burada demir
muayene daha çok sızıntı ve çatlak tespitinde kullanılır. Bu işlem basit, ucuz ve her türlü malzemeye
tozları elektrik akımının geçmesine bir köprü vazifesi görmektedir. Deney sonucu malzeme üzerinde demir
uygulanabilirliği ile kullanışlı bir yöntemdir.
tozu kalan kısımlar hatalı bölgelerdir.
Penentrent tatbiki
Developer tatbiki
İnceleme
Radyografi Radyografi
X-Ray tüpü
Radiation
Penetrate
the Sample = az yansıma
Exposure Recording Device
= çok yansıma
Ortaya çıkan filmin üsten görünüşü
Malzeme Bilimi Slaytları 9/51 Malzeme Bilimi Slaytları 10/51
Bobinin manyetik
Bobin alanı
Eddy akımlarını
oluşturduğu
manyetik alan
Eddy
akımları
İletken metal
2
TMM için örnekler TMM için örnekler
Elastik Deformasyon
Plastik Deformasyon (Metal)
1. Başlangıç β. Küçük yük 3. Yüksüz
1. Başlangıç β. Küçük yükler 3. Yüksüz
bağlar bağlar
gerilir düzlemler
gerilir
& düzlemler halen
İlk hale kesilir kesilmiş
dönüş
plastik
F elastik + plastik
F Lineer elastik F
Elastik……. Geri dönebilir Non-Lineer- F
elastik lineer lineer
Plastik………kalıcı! elastik elastik
plastik
Malzeme Bilimi Slaytları 17/51 Malzeme Bilimi Slaytları 18/51
3
Çekme Testi Çekme Testi
Mühendislik Gerilmesi Gerilme Halleri
• Çekme gerilmesi, : • Kayma gerilmesi, : • Basit çekme: kablo
Ft Ft F F F
A o = kesit alanı (yüksüz)
Alan, A Alan, A Fs
F
Ao
Fs
Ft • Burulma : Mil
F Ft
F lb N = s F M Fs
= t = 2f or 2 Ao Ac Ao
A o in m Fs
Yüklemeden önceki alan Ao
Gerilme birimi: M
N/m2 2R = M/AcR
Malzeme Bilimi Slaytları 19/51 Malzeme Bilimi Slaytları 20/51
Ao
F Not: <0
>0
Ao
z >0 h< 0
• Kayma modülü: L /2
ölçü
x = x/y = tan Hareketli karşı çene uzunluğu
y 90º -
ġekil değiştirme
90º daima boyutsu
Malzeme Bilimi Slaytları 23/51 Malzeme Bilimi Slaytları 24/51
4
Çekme Testi Çekme Testi
• Hooke kanunu: L
=E
F
E metaller: ~ 0.33 -
seramikler: ~ 0.25
polimerler: ~ 0.40
Lineer-
elastik F Birimler:
basit E: [GPa]
çekme
testi : boyutsuz
M
• Elasti hacim P P Elastik
modülü, K: başlar
V V P P kalıcı (plastik)
P = -K Vo Basınç (Yük kaldırıldıktan sonra)
Vo K testi
plastik uzama
p = 0.002 ç
F = kırılma
Çekme gerilmesi, y
gerilmesi
= akma gerilmesi
mühendislik
y
y mukavemeti
Boyun vererek
Typical response of a metal
kopma
strain
Mühendislik şekil değiş.
• Metaller: Metallerde boyum verme anında.
p = 0.002 • Polimerler: Polimer zincirleri kırıldığında
Malzeme Bilimi Slaytları 29/51 Malzeme Bilimi Slaytları 30/51
5
Çekme Testi Çekme Testi
Önemli Terimler
Akma dayanımı (σa): Uygulanan çekme kuvvetinin yaklaşık olarak sabit
kalmasına karşın, plastik şekil değiştirmenin önemli ölçüde arttığı ve çekme
dayanımın düzgünsüzlük gösterdiği kısma karşı gelen gerilmedir. Akmanın
başladığı gerilme değerine üst akma, devam ettiği ortalama gerilmeye de alt
akma denir. Gevrek ve Al gibi malzemeler belirgin akma özelliği
göstermezler. Bu tür malzemelerin akma gerilmesini bulmak için %0.2 lik
şekil değiştirmenin olduğu bölgeden elastik kısmın eğrisine paralel çizilir ve
eğrinin kesildiği noktaya akma gerilmesi dener (Şekil 2.a).
Çekme gerilmesi (σç): Eğrideki maksimum gerilmedir. σç = Fç/Ao formülü ile
hesaplanır. Ao ilk kesit alanına göre malzemenin alanıdır. Bu gerilme
değerini aşınca malzeme homojenliğini kaybeder, yani boyun verir (Şekil 3).
Kopma gerilmesi (σK): Malzemenin kopma anındaki gerilme değeridir.
σK = Fç/Ao formülü ile hesaplanır.
Orantı sınırı (σo): Gerilme uzama diyagramında Hooke kanunun geçerli olduğu Uzama: Uygulana gerilmeye göre malzemenin boyunda meydana gelen
kısımdır. Yani, σ = E.ε ifadesinin geçerli olduğu bölgedir. değişimdir. Yani Δl = lson-lilk dir. Şekil değiştirme ise ε = Δl/lilk
Büzülme: Çekme numunesini kesitinde meydana gelen daralmadır.
Elastik sınır (σe): Malzemeye uygulanan kuvvet kaldırıldığı zaman plastik %Büzülme=(Ailk-Ason)/Ailk
uzamanın görülmediği veya yalnız elastik uzamanın meydana geldiği en Rezilyans: Malzemenin yalnız elastik şekil değiştirmesi için harcanan enerjidir.
yüksek gerilmeye denir. Genellikle aralarında çok az fark olduğu için elastik Eğrinin elastik kısmının altında kalan bölgedir. Rezilyans=σa2/(2E) dir.
sınır ile orantı sınır birbirine eşit kabul edilir. Tokluk: Malzemenin kırılıncaya kadar depoladığı enerjidir.
Malzeme Bilimi Slaytları 31/51 Malzeme Bilimi Slaytları 32/51
Çekme diyagramı çizilirken şekil değiştirme hızı sabit tutulduğu için malzemede Pekleşme (sertleşme)
homojenlik kaybolduktan sonra gerilme değeri azalmaktadır. Oysa bu olay
gerçekte böyle gelişmez. Bu nedenle mühendislik ve gerçek olmak üzere iki farklı • Plastik deformasyon nedeniyle y de artış
eğri vardır. Dolayısıyla gerçek gerilme ve şekil değiştirme değerlerinin
hesaplanması gerekir. Gerçek değerler hesaplanırken hacim eşitliğinden
faydalanılır. Büyük sertleşme
y
Gerçek
l
dl l l lo l 1
1
g
lo
l
ln
lo lo lo y Küçük sertleşme
0
Gerilme
l l
( 1) ln( 1) ln
Mühendislik lo lo
ln( 1)
Şekil değiştirme
g Sertleşme üsteli:
n n = 0.15 (bazı çelikler)
F F.l T K T - n = 0.5 (bazı bakırlar)
Ao .l o A.l g g
A l o Ao
“gerçek” gerilme (F/A) “gerçek” şekil değiş.: ln(L/Lo)
Metalografi Metalografi
Optik mikroskop
Faz , tane , tane sınırı, iç yapı kusurları, çatlaklar, segregasyonlar, kalıntılar gibi
•β000 büyütmeye kadardır Mikroskop
malzemenin içi yapısı ile ilgili bilgi edinmek için kullanılan test yöntemidir.
Metalografi testinde incelenecek numune aşağıdaki adımlardan geçmek •Yüzeydeki çizikler parlatma ile
Parlatılmış ve
zorundadır: giderilir dağlanmış yüzey
•Dağlama
parlatılmış yüzey
Bakır üzerine yerleşmiş
•Mikroskobik inceleme Platin üzerine yerleşmiş
demir atomları
karbonmonoksit atomları Yüzey ayrışması
Tane sınırı ASTM tane
0.75mm
(a)
numarası
Metalografi testi üzerine dökülen asitle malzemenin korozyona uğraması
sonucu gerçekleştirilir. N = 2n-1
Tane sayısı/in2
Fe-Cr alloy 100x büyütmede
(b)
Malzeme Bilimi Slaytları 35/51 Malzeme Bilimi Slaytları 36/51
6
Sertlik Testi Sertlik Testi
sertlik artar
Rockwell sertlik ölçme yöntemi: Standart batıcı uç yardımıyla önce sabit belirli •Malzemelerin kullanıma hazır hale getirildiğinde gevrek olup olmadığını
bir küçük yükle (10 kg) bastırıldığında meydana gelen izin dip kısmı başlangıç •Malzemelerin çentik etkisinden dolayı gevrek kırılıp kırılmadığını
noktası alınarak yük daha yüksek bir belirli bir değere artırılıp daha sonra tekrar •Malzemelerin, özellikle çeliklerin, yaşlanma meyillerinin olup olmadığını
önceki yüke dönülmek suretiyle, başlangıçtaki ize nazaran meydana gelen iz •Malzemelerin geçiş sıcaklıklarının ne olduğunu anlamak amacıyla çentik darbe
derinliğindeki net artışla ters orantılı bir değerdir. Kullanılan elmas knik ucun deneyi yapılır.
koniklik açısı 120° dir. Elde edilen sertlik değerine göre Rockwell A, B, C, D gibi Ölçek (Charpy)
çeşitlere ayrılır.
Gösterge Başlangıç
pozisyonu
Çekiç
Knoop sertlik ölçme yöntemi: Daha çok mikrosertlik ölçümü için yapılır ve
genelde kullanılan yük 10-1000 g arasındadır. Kullanılan uç elmastan yapılmış
piramit şeklinde olup uzun köşenin uzunluğunun kısa köşeye oranı 7 dir. Piramitin Numune
Çentik Darbe
tepe açışı 172° dir. Daha çok ince filmlerin sertliğinin ölçümünde kullanılır.
Örs
Son yükseklik Başlangıç yükseklik
• Gevreklikten sünekliğe geçiş sıcaklığı Değişken gerilmelere maruz makine elemanlarında hasar statik mukavemet
sınırların çok altında gerçekleşir ve hasara yorulma hasarı denir. Mekanik
hasarların %90’ının sebebi yorulmadır.
Çentik darbe enerjisi
7
Yorulma Testi Yorulma Testi
S-N EĞRİSİ
Çalışma esnasında bir parçaya gelecek gerilme değişik tür ve şiddette olabilir. •Malzeme Cinsinin, Bileşiminin Ve Yapısının Etkisi,
Ancak yorulma deneylerinde, malzemelerin tekrarlanan dinamik zorlamalar •Yüzey Özelliklerinin Etkisi,
karşısında göstereceği direnç hakkında kantitatif bilgiler edinebilmek için, •Çentik Etkisi,
uygulamada en sık rastlanan belirli gerilme türleri ele alınmıştır. Bu tür •Gerilmelerin Etkisi,
gerilmelerin düzgün periyodlarla uygulanması halinde elde edilen sonuçlar kriter •Korozyonun Etkisi,
kabul edilerek teknik yorumlar yapılabilmektedir. •Sıcaklığın Etkisi,
•Frekansın (Deney Hızının) Etkisi.
Deneyde kullanılan gerilme türü, yorulma deneyine de adını vermektedir. Gerilme
türüne göre başlıca yorulma deneyi türleri şunlardır :
Yorulma Ömrünü artırma Basma deneyi işlem itibarı ile çekme deneyinin tamamen tersidir. Basma deneyi de çekme
deneyi makinelerinde yapılır. Basma kuvvetlerinin uygulandığı malzemeler genellikle
1. Yüzeyde bası gerilmeleri S = stress amplitude basma deneyi ile muayene edilir. Tatbikatta basma kuvvetlerinin uygulandığı yerlerde
oluşturma kullanılan malzemeler genellikle gevrek malzemelerdir. Gri dökme demir, yatak alaşımları
gibi metalik ve tuğla, beton gibi metal dışı malzemelerin basma mukavemetleri, çekme
Increasing mukavemetlerinden çok daha yüksek olduğundan, bu gibi malzemeler basma kuvvetlerinin
near zero or compressive
m moderate tensile m
m uygulandığı yerlerde kullanılırlar ve basma deneyi ile muayene edilirler.
Larger tensile m
N = Cycles to failure Basma deneyi ile de malzemelerin mekanik özellikleri tespit edilebilir. Basma deneyi
sırasında numunenin kesiti devamlı olarak arttığından, çekme deneyinde görülen «Boyun»
--Method 1: bilye püskürtme --Method 2: karbürleme teşekkülü problemi yoktur. Basma deneyi bilhassa gevrek ve yarı gevrek malzemelerin
bilyet sünekliğini ölçmede çok faydalıdır, zira bu malzemelerin sünekliği çekme deneyi ile hassas
C-ca zengin gaz olarak ölçülemez. Bu malzemelerin çekmede % uzama ve % kesit daralması değerleri
yüsyde hemen hemen sıfırdır.
bası
gerilmesi Basma deneyinin diğer bir avantajı da çok küçük numunelerin bile kullanılabilmesidir. Bu
avantaj, bilhassa çok pahalı malzemelerle çalışıldığında veya çok az miktarda malzeme
bulunduğu durumlarda çok faydalıdır.
2. Gerilme yoğunlaşmasını
azaltmak kötü iyi
Basma Deneyi Grafik 1 Grafik 2
kötü iyi
Malzeme Bilimi Slaytları 47/51 Malzeme Bilimi Slaytları 48/51
8
Sürünme Testi Sürünme Testi
Sürünme Testi
n=1
difüzyonal sürünme
n = 3-5
dislokasyonal sürünme
. n ~20
partiküller nedeniyle eşik
Zaman gerilmeler
.
Zaman
Malzeme Bilimi Slaytları 51/51
9
Ergime ve katılaşma
Bir malzemenin eritilmesi ve katılaşması sırasında meydana gelen olayları bilerek bizler
amacımıza uygun malzemeler elde edebiliriz. Bunun için erime ve katılaşma sırasında
malzemenin sahip olduğu kafes yapısındaki değişimleri bilmemiz gerekir. Bunu bilerek
istediğimiz noktalarda müdahalelerle arzu ettiğimiz yapıda malzemeler üretebiliriz. Bu amaç
içinde “Faz Diyagramları” denilen diyagramlardan yararlanırız. Bu diyagramlar malzemelerin
ısıtılması ve soğutulmasıyla elde edilmişlerdir.
Faz Diyagramları Faz diyagramları alaşım sistemlerinde bulunan fazların oluşumları ve dönüşümleri hakkında
bilgi verir ve fazların denge koşulları altındaki durumunu ve ilişkilerini gösterir. Bu diyagramlar
denge diyagramları olarak da adlandırılırlar.
Homojen olarak dizilmiş atomlar kararlı denge halinde belirli bir faz meydana getirirler. Ancak
koşullar değişirse; enerji içeriği değişir, denge bozulur, atomlar daha düşük enerji gerektiren
başka denge konumlarına geçerek değişik biçimde dizilir ve sonuçta yeni bir faz oluşur.
Fazların oluşum ve dönüşümünde ana etken enerji içeriğidir; buda sıcaklık, basınç ve bileşime
göre değişir.
Malzemelerin özellikleri içerdikleri fazların cinsine göre, sayısına, oranına ve biçimine bağlıdır.
Malzeme Bilimi Slaytları 2/41
Ergime Ergime
Bir metale ısı verildiğinde; Bu ısı kaybolmaz, mekanik olarak metalin bünyesinde saklı kalır.
Sıcaklık T (°C)
Bu ısı; Atomların daha kuvvetli titreşmelerini sağlar,
Erime Erime
Böylece; Atomların kinetik enerjisi artar. Başlangıcı Bitişi
Erime Durak
Ergime sıcaklığına varıldığında; Titreşim hareketi o kadar artar ki, atomları kafesinde bir arada
Noktası
tutan kuvvetten daha üstün gelerek, onların yalnızca yerçekimi kuvvetine bağlı kalacak şekilde
düzensiz bir durum almalarına neden olur.
Katılaşma Katılaşma
Sıcaklık T (°C)
Eriyik çevresinden ısı alındığında ve alınan bu enerji aslında titreşim hareketi yapan
parçacıklara ait olduğundan,
1
Katılaşma/alt soğutma Katılaşma/alt soğutma
Örneğin : Al ile deokside edilen çelikte ince taneli katılaşmaya küçük alüminyum Sıcaklık yükselince; Katılaşma noktasının üzerine çıkılır ki, kristaller bu sıcaklıkta oluşmaya
oksit, alüminyum nitrat parçaları sebep olur. devam edemez ve kristallerin büyümesi de durmak zorunda kalır.
Katılaşma sırasında kübik kafes birbirine dik olan üç ayrı yönde gelişir (büyür). Şayet kristal kafes
tercihen bir yönde gelişiyorsa diğer yönlerde dallar teşekkül edebilir ki bu şekle “DENDRİT” adı verilir.
Dikkat edilirse
burada dendritler
oluşmuyor veya her
yönde gelişmiyor
Ardından; Çok yavaş bir soğutma başlar. Yine belli aralıklarla sıcaklıklar ölçülür.
Çok yavaş ısıtma ve soğutmada hemen hemen bu iki nokta birbirine eşittir.
Aradaki farka “HİSTERİSİZ” denir.
İNCE TANELİ YAPI Bu iki eğri arasındaki fark durumu atomların tembel bir tabiat göstermeleri ile izah edilebilir.
2
Termik analiz Faz diyagramları
Malzemelerde atomsal mertebenin üzerinde homojen sınırlarla
ayrılmış ve özellikleri farklı olan bölgelere faz denir. Saf metaller doğal
olarak tek fazlıdır. Çünkü özellikleri farklı olmadığı için taneler ayrı bir
Sıcaklık T (°C)
KATILAŞMA
ERİME
Erime
Başlangıcı
Erime
Katılaşma
Bitişi HİSTERİSİZ
FAZ DİYAGRAMLARI
Bitişi
Katılaşma
Başlangıcı
veya
DENGE DİYAGRAMLARI
Erime Durak
Noktası
Katılaşma Durak
Noktası
GERİ DÖN
Sıcaklık T (°C)
Katı
Katı Sıcaklık Bu şartlar altında malzemenin iç yapısı değişir.
Basınç Bu değişim bilinerek istenilen amaca uygun
Bileşim malzeme elde edilebilir, mekanik özellikler
değiştirilebilir.
Malzeme üretiminde,
İç yapıları ve kararlılık bölgelerini saptamada,
Sabit atmosfer basıncında alaşım yapılarının veya fazlarının sıcaklık veya Isıl işlemlerde yararlanılabilir.
Burada önemli olan soğuma süresinden çok, bileşime bağlı olarak faz dönüşümlerinin oluştuğu sıcaklıklardır.
3
Faz diyagramları Faz kuralı
Faz diyagramlarının belirlenmesinde uygulanan bazı yöntemler Gibbs tarafından geliştirilen faz kuralı; belirli sistemdeki fazların denge halinde bulunması
için gerekli koşulları saptar. Fazların dengesini etkileyen üç etken; bileşim, sıcaklık ve basınç
idi. Laboratuardaki deneylerde basınç sürekli sabit tutulduğundan ihmal edilir.
a. Isıl analiz yöntemi: Soğuma sırasında malzeme sıcaklığının zamana göre değişimini Serbestlik Derecesi
gösteren soğuma eğrisi elde edilir. Soğuma esnasında herhangi bir faz dönüşümü
meydana gelirse ısı açığa çıkar ve bu durumda soğuma eğrisi kırılma veya sapma
göstererek eğimi değişir.
b. Metalografi yöntemi: Alaşım örnekleri farklı sıcaklıklara kadar ısıtılıp, dengenin
oluşması için beklenir ve sonradan hızlı soğutularak yüksek sıcaklıklardaki yapılar elde F+S=B+2
edilir.
c. X-Ray yöntemi: Alaşımlarda bulunan yapıların kafes yapıları ve kafes parametreleri
belirlenerek faz dönüşümleri incelenir. Basit olmasına karşın oldukça hassas bir
Bileşen Sayısı
yöntemdir.
Faz Sayısı
d. Mikroanaliz yöntemi: Değişik ısıl işlemlerden sonra alaşımlarda oluşan fazlar elektron
mikroskobu ve elektron mikroanalizörü yardımıyla incelenerek bu alaşımların faz
Sabit Basınçta F+S=B+1
diyagramları belirlenir.
1.Fazların Türü :
P-q arası
II I O noktası T Sıvı 1
II
1.Sıvı Katı+Sıvı2
p
p Sıvı β.Sıvı+Katı
Sıvı + I 3.Katı
O Katı 3
Tö
q q β
A B0 B
y
+β
2.Fazların Bileşimi (Bağ Çizgisi Kuralı) :
F=2 ( + )
B=2 (A+B) F=3 ( + +Sıvı) 1
T Sıvı
F+S=B+1 1 (veya 3) noktasında %B0 sıvı (veya
%A %B
B=2 (A+B) Katı+Sıvı
2+S=2+1 F+S=B+1 katı ) olduğundan bunlardaki mevcut A
2
S=1 3+S=2+1 atomları yüzdesi %A0=%100-%B0 ‘dan
Katılaşma Aralığı S=0 Katı kolaylıkla bulunabilir.
3
Katılaşma Sahanlığı
A B0 B
a b (a-b) bileşim aralığında katı fazın bileşimi Sıvı fazın ağırlığı Ps katı fazın ağırlığı Pk olsun.
2
daima %B2 olur. 3 P0=Ps+Pk olur.
T1 Bağ çizgisi kuralıyla;%B1 sıvı faz %B2 katı faz vardır.
3
(a-b ) bağ çizgisi üzerinde bu çizginin liküdüs Katı
P0 gram alaşımda B atomları toplam ağırlığı;
Katı eğrisini kestiği noktanın bileşim ekseni
üzerindeki değeri sıvı fazın bileşimini,solidüz B1 B0 B2
% B0
eğrisini kestiği noktanınki da katı fazın B .P0 ...........(1)
A 100
B1 B0 B2
B bileşimini verir.Bu şekilde uygulanan bu
A % B1
yönteme bağ çizgisi kuralı denir. Tek fazlı bölgede mevcut fazın miktarı alaşım Ps gram sıvıda B atomları ağırlığı; .Ps
miktarına eşittir. 100
% B2
Birbirini sınırsız oranda eriten bir Pk gram katıda B atomları ağırlığı; .Pk
ikili sistemin denge diyagramı 100
4
Faz diyagramından sağlanan bilgiler Faz diyagramından sağlanan bilgiler
Faz diyagramları yardımı ile belirli sıcaklıktaki alaşım hakkında aşağıdaki bilgiler
% B0 % B1 % B2 elde edilebilir.
.P0 .Ps .Pk ................(2) (1) ve (β)’den;
100 100 100
B2 B0 P0=100 gr. Alınırsa Ps ve Pk
Sıvı fazın miktarı; Ps .P0 ..............(3)
B2 B1 doğrudan sıvı fazın ve katı fazın
l Belirli bir fazın bağıl miktarının bağ çizgisinin İki fazlı olanlarda fazların yüzde miktarları,
(2) alaşım noktasının karşı tarafındaki kolunun
toplam boya oranına eşit olduğu sonucuna
(tek fazlı olanlar için bu % 100 ‘dür),
Ps P0 Pk
10 40 50
varılır.Buna levye kuralı denir. Serbestlik derecesi.
k
50 40 Ps .100
Ps .100 25 %25..sııv..%75...katı l
50 10
Örnek: Şekildeki faz diyagramına göre soğuyan L alaşımının T sıcaklığındaki durumunu inceleyiniz. İki bileşenli alaşımlar için denge halleri;
1. Bileşenleri sıvı durumda birbiri içerisinde her oranda veya tamamen çözünen alaşımlar
L alaşımı 1. Faz Sayısı F=2 ( + ) a. Bileşenleri katı durumda her oranda çözünen alaşımlar
2. X noktasının bileşimi b. Bileşenleri katı durumda çözünemeyen alaşımlar: ötektik dönüşüm
% 20 B olduğuna göre % 80 ‘i A ‘dır. c. Bileşenleri katı durumda kısmen çözünen alaşımlar
a k b
z noktasının bileşimi
T x z d. Ara faz içeren alaşımlar
+ % 70 B olduğuna göre % 30 ‘u A ‘dır.
3. Fazların bileşimi kaldıraç (levye) bağıntısı ile belirlenir. e. Peritektik dönüşüm içeren alaşımlar
k noktasına göre kolların dengesi yazılırsa. 2. Bileşenleri sıvı durumda birbiri içerisinde kısmen çözünen alaşımlar: monotektik
12 40 77
.a= .b yazılır. Ayrıca + =%100 olmak zorundadır.
20 70 B 3. Bileşenleri sıvı ve katı durumda birbiri içerisinde hiç çözünemeyen alaşımlar
b
A .( ) bu değer ikinci denklemde yerine konursa
a 4. Katı hal dönüşümleri
a=40-20=20
a b a. Allotropik dönüşüm
.%100......ve....... .%100 bulunur.
a b a b
b=70-40=30 b. Düzenli-düzensiz dönüşüm
Yerine konursa
a+b=50 =%60 ve =%40 bulunur. c. Ötektoid dönüşüm
d. Peritektoid dönüşüm
1. Sıvı ve katı durumda birbiri içerisinde her oranda veya tamamen çözünen alaşımlar β. Sıvı durumda birbiri içerisinde her oranda çözünen, katı durumda ise birbiri içerisinde hiç
çözünemeyen alaşımlar
Teknik manada birbiri içerisinde
çözünemeyen iki metal yoktur.
%100 A %80 A Likidüs Ancak bazı durumlarda çözünürlük
%50 A A nın ergime
%0 B %20 B noktası çok kısıtlı olduğundan pratik amaçlı
%50 B %20 A
Sıvı Çözelti Sıvı çözelti B nin ergime olarak bazı metallerin birbiri içerisinde
T çözünemedikleri kabul edilir. Saf A ve
%80 B noktası
B metallerinin katılaşma sıcaklıkları
TA Sıvı + Katı
%0 A
Çözeltisi
Likidüs saf metal gibi davranış gösterir.
%100 B T1 Sıvı+KatıA
A metaline B metali katıldığında
Solidüs
Sıvı+KatıB
katılama daha düşük sıcaklıklarda
TB Katı Çözelti TÖ başlar (Raoult prensibi).
(α-katı çözelti)
Her iki metal katılaşma sıcaklığını
düşürdüğünden katılaşma başlama
0 25 50 75 100 Solidüs Ötektik nokta noktalarının birleşmesi ile elde edilen
100 75 50 25 0
A B Katı A+Katı B liküdüs eğrisini bir minimumdan
geçmesi gerekir.
A B A B
%B U sıcaklığına ötektik sıcaklık,
dönüşümede ötektik dönüşüm
%B denir.
Malzeme Bilimi Slaytları 29/41 Malzeme Bilimi Slaytları 30/41
5
Ötektik yapı Denge halleri
3. Sıvı durumda birbiri içerisinde her oranda çözünen, katı durumda ise birbiri içerisinde
kısmen çözünemeyen alaşımlar
% 100 Ötektik Yandaki şekilde A ve B bileşenleri ancak
Reaksiyon
sınırlı olarak tek fazlı yapılar
oluşturmaktadırlar bu alanlar ve β
alanlarıdır.
Sıvı
Burada , A’ca zengin ve özellikleri A’ya
Sıvı +
yakın olan fazdır ve β, B’ce zengin ve
özellikleri B’ye yakın olan fazdır.
β Bu iki fazın arasında bu iki fazın bir arada
Ötektik
+β nokta ( +β) dengede olduğu görülmektedir. Bu
şekilde katılaşan sistemlere Al-Si, Pb-Sn,
Cd-Bi, alaşımları örnek olarak verilebilir.
İşte diyagrama adını veren ötektik
0 25 50 75 100 reaksiyon sıvının sabit bir Tö ötektik
%A %B sıcaklığında iki katı faza dönüşmesi
Ötektik Altı Ötektik Üstü olup
( sıvı = + β ) şeklinde gösterilir.
Birbiri içerisinde çözünmeyen pek S olmasına “ALOTROPİ” denir. Örneğin demir, kalay,
Sıvı A + Sıvı B çok metal vardır. 1539
mangan ve kobalt alotropik maddedir.
-Fe
(HMK)
TA 1400
Bunlar sıvı durumdan
soğutulduklarında, iki metalden her
Katı A + Sıvı B biri kendi katılaşma noktasında -Fe
Cruie Noktası (Manyetikliğin Kaybolduğu Nokta)
katılaşarak keskin temas çizgisi ile (YMK)
TB ayrılan farklı iki tabaka oluştururlar
ve bu durumda difüzyon söz konusu 910
-Fe Soğuma Eğrisi
değildir.
Katı A + Katı B 768
-Fe (HMK)
Buna en yakın örnek alüminyum-
A B kurşun denge diyagramıdır. Zaman
%B
6
Düzenli-düzensiz dönüşüm Diğer reaksiyon tipleri
Katı eriyiklerde yüksek sıcaklıklarda atomların dağılışı gelişi güzeldir. Yani yer alan katı • Ötektoid reaksiyon
çözeltisinde çözünen metalin atomları çözen metali kafes yapısı içerisinde düzensiz dağılım
gösterir. Bazı katı eriyiklerde yavaş soğuma sonucu çözünen metalin atomları çözen Oldukça yaygın bir faz dönüşümüdür. Alotropi sonucu ortaya çıkan bir katı hal
metalin kafes yapısı içerisinde hareket ederek belirli konumlara yerleşirler. Bu şekilde reaksiyonudur. Aşağıdaki bağıntıdaki gibi bir dönüşüm söz konusudur.Bu reaksiyonun
oluşan yapıya düzenli katı çözelti veya süper kafes denir. Bu kafesler belirli atom ötektikten farkı sıvı faz yerine bir katı fazın gelmesidir.
oranlarında ortaya çıkarlar. Düzenli katı eriyikler sert ve kırılgan, düzensizler ise tok ve
sünektir.
-Katı Fazı İnce Taneli ( -Katı Fazı + -Katı Fazı)
Sıvı
Sıvı+
Sıvı+β
β
α+ +β
A B
%B
Malzeme Bilimi Slaytları 37/41 Malzeme Bilimi Slaytları 38/41
Özet
7
Demir-Karbon diyagramı
Demir, pek çok mühendislik alaşımının temelini oluşturan metaldir. Külçe demir olarak bilinen ve hemen hemen
saf durumdaki demir çatı, soba ve kokil kalıp gibi uygulamalarda kullanılır. Demir alotropik bir metaldir, yani
sıcaklığa göre yapısı değişir. Karbon alotropik yapı gösteren demir içerisinde çözünerek farklı ara yer katı
çözeltileri oluşturur. Katı çözelti dışında kalan tüm karbonun demirle bir ara yer bileşiği (Fe3C) oluşturmasına
veya tamamen serbest grafit (C) halinde bulunmasına göre, ya demir-sementit ya da demir-grafit faz diyagramı
söz konusudur.
Sıcaklık
Demir-Karbon Sıvı
-Fe
(YMK)
Cruie Noktası
-Fe
910
768
-Fe (HMK)
Zaman
Malzeme Bilimi Slaytları 2/17
δ+sıvı
1539 Sıvı
KATILAġMA ġEKİLLERİ δ
1400 Ötektik nokta
γ+δ
Peritektik nokta
Sıvı + γ Sıvı + Fe3C
1147
STABİL SİSTEM META STABİL SİSTEM
(Dengeli Sistem) (Dengesiz Sistem)
γ (Ostenit)
Ledeburit
910
γ + Ledeburit Ledeburit + 1. sementit
γ+α γ + 2. sementit
Fe-C (Demir-Grafit) Fe-Fe3C (Demir-Sementit) 723
Dönüşmüş ledeburit
α
Ötektoid nokta
(Ferrit)
Sıvı haldeki Fe ve C alaşımına Sıvı haldeki Fe ve C alaşımına
Perlit
Ferrit-ostenit Ledeburit
LEDEBURİT
Sementit (Fe3C)
Ferrit
Yapısı Sementit + Ostenittir (Bu yapıya ötektik yapıda denir),
1. Hacim merkezli kübik yapıya sahiptir. Ötektik sıcaklığında (1147 C’de)sıvıdan dönüşüm ile oluşur.
2. 723°C de %0.025 C, oda sıcaklığında %4,3 C içeren alaşım %100 ledeburitten ibarettir (Şekle bak)
ise %0.008 C çözer, Şekilde K noktası ötektik noktadır. Ostenit ()
3. Çok yumuşak bir fazdır. Bu durumda C miktarı %4,3’tür. %100 Ledeburit
4. Hemen hemen saf demir,
DÖNÜġMÜġ LEDEBURİT
5. İyi şekil değiştirilebilir,
Dolayısıyla bu noktanın altında ostenit olmayacağı için ostenit taneleri perlite dönüşür
Ostenit
(ledeburitten tek farkı budur.) Sementit (Fe3C)
Bu durumda C miktarı %4,3’tür.
1. Yüzey merkezli kübik yapıya sahiptir.
2. 1130°C de %2 C çözündürür.
3. Tokluğu oldukça yüksektir. Perlit
4. Oda sıcaklığında karasız bir fazdır,
5. Çok iyi şekil değiştirilebilir,
6. Manyetik değil.
%100 Dönüşmüş Ledeburit
1
Perlit Perlit
PERLİT (Fe3C + )
Sementit ve ferrit,
YMK demir kafesi, HMK demir kafesine ani olarak dönüşür,
Bu arada yapıdaki C atomları da HMK kafesi içinden dışarı itilir,
Difüzyon yolu ile kafesten ayrılır ve sementit plakaları halinde bir araya gelir.
% 100 Perlit yapısı ancak C miktarının %0,8 olması durumunda elde edilebilir.(Yani ötektoid
noktada)
Sıcaklık, °C
Sementit (Fe3C)
Ferrit
%100 Perlit
Kompozisyon, %C
Perlit Perlit
Ostenit tane
sınırları
Fe3C Perlitin
büyüme
doğrultusu
Karbon
difüzyonu
Bu bölgede,
Çelik iç yapısı Ferrit + Perlit’ten ibarettir,
%C miktarı 0,8’den küçüktür (yani ötektoid
noktadan küçüktür),
Sıcaklık, °C
Perlit
Ferrit-α
Ferrit-α
Kompozisyon, %C
2
Ötektik üstü Ötektik üstü
Bu bölgede,
Çelik iç yapısı Perlit + Sementit ibarettir,
%C miktarı 0,8’den büyüktür (yani ötektoid
noktadan büyüktür),
Sıcaklık, °C
Perlit
Fe3C Fe3C
Kompozisyon, %C
Malzeme Bilimi Slaytları 13/17 Malzeme Bilimi Slaytları 14/17
Demir-karbon alaşımlarının sıvı durumdan yavaş soğutularak katılaştırılması durumunda, karbon atomların
demir atomlarıyla sementit oluşturmaları önlenerek bunun yerine grafit taneleri oluşturulabilir. Çelikler Bölge Fe-Fe3C Fe-C I
genellikle grafitleşme göstermez, dolayısıyla bu özellik dökme demirler için önemlidir. I +Sıvı +Sıvı II
II +Fe3C +C III
+ Fe3C +C
δ+sıvı
1539 Sıvı III
δ Sıvıya ~0,5 Mg veya Ce Katılır
1400 Ötektik nokta
γ+δ
Peritektik nokta
Sıvı + γ Sıvı + Grafit Sıvı Durumdan Soğutma Hızı Artış Yönü → Sıvı Durumdan Soğutma Hızı Artış Yönü →
γ (Ostenit)
γ + Grafit
Ferritik Ferritik-Perlitik Perlitik Beyaz Ferritik Ferritik-Perlitik Perlitik
910
Kır D.D. Kır D.D. Kır D.D. D.D. Sfero D.D. Sfero D.D. Sfero D.D.
γ+α
723 Bayaz D.D. Bölge II’de uzun süre ısıtılır.
α
(Ferrit) Nötr ortamda Oksitleyici Ortamda
Örnek
DİAGRAMDA İÇERİK MİKTARLARI
%0
% 100
Bu alaşım % 50 Ferrit + % 50 Perlit’ten meydana gelmiştir. ÖRNEK için tıkla
Bu alaşım % 100 Perlitten meydana gelmiştir. Başka bir ÖRNEK için tıkla
Malzeme Bilimi Slaytları 17/17
3
29.09.2011
Soğuk şekillendirme
Malzemelerin akma mukavemeti, çekme mukavemetine göre soğuk deformasyona daha duyarlıdır.
Soğuk işlem sonrası sarf edilen enerjinin büyük bir kısmı dislokasyon enerjisi şeklinde malzemenin Toparlanma, soğuk deforme edilen malzemelerde yeniden kristalleşme sıcaklığından daha düşük
içerisinde depo edilir. Bir kısım enerji ise ısı şeklinde kaybolur. Tavlama ile soğuk işlem ile kaybolan eski sıcaklıklardaki tavlama sırasında meydana gelir. Bu sebeple dislokasyonlar yeni bir düzene girer. Bu düzen
özellikler tekrar sağlanır. Bu olay; toparlanma, yeniden kristalleşme ve tane büyümesi şeklinde olur. dislokasyonların daha düşük enerjiye sahip oldukları yapıdır. Dislokasyonlar küçük açılı sınırlar meydana
getirir. Böylece dislokasyonlar tarafından alt taneler oluşturulur. Toparlanma esnasında iç gerilmeler büyük
Tavlama sıcaklığı (°F) ölçüde giderilir. Soğuk deformasyon sırasında malzemede oluşan deformasyon sertleşmesi başlangıçta
hızla azalır, fakat bu azalma zamanla düşer. Toparlanmada, dislokasyon sayısını azalmasından çok
dislokasyonların yeniden düzenlenmesi vardır. Dislokasyonların yeniden düzenlenmesi sonucunda
Çekme mukavemeti oluşan alt tanelerde dislokasyonsuz bölgeler oluşur. Bu bölgeler sayesinde elektron hareketi kolaylaşır
ve elektrik iletimi eski değerine geri döner. Piyasada bu işlemin diğer ismi gerilme giderme tavlamasıdır.
Çekme mukavemeti (MPa)
Süneklik (%Uzama)
Süneklik
Toparlanma sonucunda;
Yeni
taneler
Dislokasyon içeren toparlanmış taneler kaybolur ve yerine yeni taneler çekirdeklenir. Çekirdeklenme Yeniden kristalleşmiş taneler, tavlama sıcaklığında uzu süre tutulursa veya yeniden kristalleşme sıcaklığının
genellikle hatalı bölgelerde, tane sınırlarında meydana gelir. Toparlanmış tanelerdeki dislokasyonlar yeni üzerinde tavlanırsa difüzyonla zamanla büyürler. Malzemedeki iri taneler, ince tanelerden daha düşük
oluşan tanelerin sınırlarına kaçarlar. Böylece içlerinde dislokasyon miktarı çok az olan veya dislokasyon serbest enerjiye sahiptir. Bunu sebebi tane sınırlarının azalmasıdır. Bu bedenle tek kristalli malzemeler en
bulunmayan küçük yeni taneler oluşur ki bu yapıya yeniden kristalleşmiş yapı denir. Soğuk şekillendirme düşük enerjiye sahiptir. İri ve ince tanelerin serbest enerjileri arasındaki fark, tane büyümesi için gerekli itici
oranı ve metal saflığı artıkça yeniden kristalleşme sıcaklığı düşer. gücü oluşturur ve atamlar arası bağ kuvvetleri bu kuvvete karşı koyar. Sıcaklık artıkça kafes rijitliği ve
tane büyüme hızı artar.
Çekme mukavemeti
Çekme mukavemeti (MPa)
Süneklik (%Uzama)
Süneklik
Soğuk işlenmiş tane 580°C de 3 saat Yeniden kristalleşmiş 580°C de 8 saat sonrası Soğuk işlenmiş
yapısı tavlandıktan sonra çok tanelerin yerleşimi yeniden kristaleşmenin ve yeniden
kristalleşmiş
küçük tanelerin oluşumu tamamlanması taneler
Yeni İri
taneler taneler
Yeniden kristalleşme sıcaklığı malzemenin pratik olarak 1 saat içerisinde %50 sinin yeniden kristalleştiği sıcaklıktır ve yaklaşık
olarak ergime sıcaklığının 0.3-0.5 katıdır.
1
Yaşlanma
Alaşımların sertlik ve mukavemeti soğuk deformasyon veya uygun ısıl işlem ile arttırılabilir.
Demir içermeyen alaşımların sertlik ve mukavemetini artırmak için uygulanan yöntemlerin
başında yaşlandırma ve çökelme sertleştirme işlemi gelir.Söz konusu ısıl işlem kısmi katı
çözünürlük gösteren yani solvüs eğrisi içeren ve katı çözünürlüğü artan veya azalan
sıcaklıkla azalan alaşım sistemlerine uygulanır. Bu sistem sıvı durumda birbiri içerisinde her
oranda katı durumda ise kısmen çözünen metallerin oluşturduğu alaşım sistemlerine
uygulanır. Çeliklerin çoğu yaşlandırma işlemi sırasında meydana gelen karbür çökelmesi
Sıcaklık
% miktarı
Yaşlanma Yaşlanma
Yaşlandırma sertleşmesi için uygun bileşimde bir alaşım tek fazlı bir yapı elde etmek amacıyla (α) T1 Yaşlandırma işlemi hazırlık devresi, yaşlandırma devresi ve aşırı yaşlandırma devresi olmak üzere üç
sıcaklığına kadar ısıtılır ve alaşımdaki bütün fazların tek faz içerisinde çözünmesine kadar bekletilir. Bu aşamayı içerir. Kuluçka devresi de denilen hazırlık devresinde, fazlalık atomlar bir araya gelip kümelenerek
işleme çözündürme veya çözeltiye alma işlemi denir. Çözündürme işleminden sonra alaşım hızla ilk embriyoyu meydana getirirler. Yaşlandırma esnasında ise çekirdeklenme mekanizması daha etkin hale
soğutularak (su verme) aşırı doymuş α katı çözeltisi elde edilir. Ancak aşırı doymuşluık kararsız bir gelir, yani fazlalık atomlar β fazının çekirdeklerini oluşturur. Yaşlandırma esnasında oluşan ara kristal yapısı
yapıdır, kararlı hale getirebilmek için yaşlandırma işlemi uygulanır. Yaşlandırma işlemi oda sıcaklığında veya veya geçiş kafesi matrisin kafes yapısı ile bağdaşıktır. Bu dönemde çökelen faz (β), matristen farklı bir kafes
oda sıcaklığı ile solvüs çizgisi arasındaki bir sıcaklıkta gerçekleştirilir. Oda sıcaklığında yapılana doğal parametresine sahiptir. Bu fazın matris yapısına bağdaşık olması nedeniyle matrisin kafes yapısında
yaşlanma, diğerine ise yapay yaşlanma denir. çarpılma meydana gelir. Kafes yapısında meydana gelen çarpılmanın dislokasyon hareketini engellemesi
nedeniyle sertlik ve mukavemet hızlı bir şekilde artar.
α
Sıcaklık
Sıvı
Çözen
Sıvı+β Çözünen
ÇözenCuNatomu
atomu β’ faz partikülleri
Sıvı+α Cu atomu β faz partikülleri
Çözündürme
T1
β çökeltileri
α
α
Su verme
Doğal yaşlandırma
A C Zaman
Aşırı doymuş α
%B α matrisi içerisinde β fazı
Katı çözeltisi Aşırı doymuş α katı fazı β’ çökelti fazına dönüşüm
Yaşlanma
Mukavemet yada sertlik
Aşırı
yaşlanma
Yaşlanma zamanı
1
29.09.2011
Isıl İşlem
Isıl işlem, metal veya alaşımlarına istenen özellikleri kazandırmak amacıyla katı halde uygulanan kontrollü
ısıtma ve soğutma işlemleri olarak tanımlanır. Çeliğe uygulanan temel ısıl işlemeler ostenit fazının
dönüşümü ile ilgilidir. Çeliğin fiziksel ve mekanik özellikleri içerdiği dönüşüm ürününün cinsine miktarına ve
metalografik yapısına bağlıdır. Isıl işlem esnasında başlangıçta, ostenitleştirme işlemi için çelik malzeme
alt kritik sıcaklık çizgisinin (Ac1) üzerindeki bir sıcaklığa kadar ısıtılır. Burada tamamen iç yapı dönüşümü
gerçekleşene kadar bekletilir ve uygun bir hızla soğutma işlemi yapılır. Ötektoid altı çelikler üst kritik
sıcaklık çizgisinin (Ac3) 40-60°C üzerindeki sıcaklıklarda, ötektoid üstü çelikler ise Ac1 ile bu çeliğe ait üst
kritik sıcaklık çizgisi (Acm) arasındaki sıcaklıklarda ostenitlenir.
Isıl işlemler, kırılganlığı (gevrekliği) azaltmak, darbe direnci (tokluğu), aşınma direnci, sertlik, çekme ve
akma mukavemetini artırmak, plastik şekil vermeyi kolaylaştırmak, soğuk şekil verilmiş parçalarda tane
Isıl İşlem yapılarını düzeltmek gibi amaçlar için yapılır. Bu amaçları gerçekleştirmek için martenzit ve beynit fazı
oluşturma, difüzyonla alaşım elementi ekleyerek karbür tanecikleri oluşturma, tane boyutlarını küçültme
yada büyütme, tane biçimlerini değiştirme, gibi yöntemler kullanır.
Isıl işlem;
1. Tavlama 2. Sertleştirme
• Normalizasyon 3. Islah etme
• Yumuşatma 4. Yüzey sertleştirme
• Küreselleştirme • Karbürleme
• Gerilme giderme • Nitrürleme
• İri tane tavlaması • Alevle yüzey
sertleştirme
• Difüzyon tavlaması
• İndüksiyonla
sertleştirme
Malzeme Bilimi Slaytları 2/18
• Normalizasyon: Tane küçültmek, homojen bir yapı elde etmek, mekanik özellikleri iyileştirmek ve
ötektik üstü çeliklerde tane sınırlarında bulunan karbür ağını dağıtmak için yapılır. Ötektoid altı çelikler
Ac3, ötektoid üstü çeliklerde Acm eğrisinin yaklaşık 40-50°C üstünde sıcaklığa kadar ısıtılıp, fırın dışında
sakin havada soğutma işlemidir. Normalizasyon işlemi sonrası dövülmüş, haddelenmiş, iri taneli ve eş
yönlenmiş yapılar düzelir ve malzeme her zaman kazanabileceği özelliklere (çekme mukavemeti,
süneklik gibi) geri döner.
• Gerilme giderme: Dökülmüş, sıcak dövülmüş, kaynak edilmiş parçalar ve soğuk çekilmiş malzemelere
uygulanır. Yani üretim esnasında malzemede oluşacak iç gerilmeleri azaltma amacıyla uygulanır. Gerilme
giderme tavlaması 550-650°C sıcaklığa kadar yavaş ısıtılıp, burada yaklaşık olarak 4 saat bekletilip ve
yavaş soğutularak yapılır. Tavlama işlemi hiçbir zaman 723°C nin üzerine çıkmaz.
1
29.09.2011
1. %0.8 C içeren çok sayıda örnek 775°C’de yeterli bir süre tutularak yapılarının
tamamen ostenit olması sağlanır.
2. Ostenitleştirme işleminden sonra Ac1 den daha düşük bir sıcaklıkta erimiş tuz
veya yağ banyosunu bu numuneler daldırılır.
3. Bu banyoda belirli bir süre (5, 10, 15 saniye gibi) bekletilen numuneler soğuk
su veya tuzlu suda soğutulur.
4. Soğutulan numunelerden hem sertlik ölçümü alınır hem de iç yapı incelenmesi
yapılır.
50 Ostenit
(unstable)
0
1 10 2 10 4 zaman (s) 600 Perlit
T(°C)
Ostenit (stable)
TE (727 C) 500
700 Ostenit
(unstable)
600 Perlik
400
isothermal transformation at 675°C
500
1 10 10 2 10 3 10 4 10 5
400 zaman (s)
zaman (s)
1 10 10 2 10 3 10 4 10 5
2
29.09.2011
Co = 0.45 wt%
c) 100 % martenzit – su verme = hızlı soğuma
d) 50 % martenzit 800 A+
A
ve 50 % ostenit T ( C)
A+P
600 P
B
A+B
A
400 50%
M (start)
M (50%) d)
M (90%)
200
c)
Adapted from
Fig. 10.29,
Callister 5e. 0
0.1 10 103 105
zaman (s)
Malzeme Bilimi Slaytları 15 15/18 Malzeme Bilimi Slaytları 16/18
3
29.09.2011
Çeliklerdeki martenzitik dönüşüm ostenit bölgesinden ani olarak martenzit oluşumun başladığı sıcaklığa Düz bölge
kadar çelik soğutulur. Ostenit fazında çözünen C, kristal kafesini terk edemeyip karbür yapamadığı için Numune
ostenit içerisinde hapsolur. Bu sıcaklıkta HMK yapıya sahip olması gereken demir C atomlarının kafeste (Ostenit alanına
hapsolması nedeniyle kristalk yapı parametreleri değişerek HMKT yapıya sahip olur.
ısıtma Rockwell C
24°C su sertlik testi
Sertlik, HRC
Su verme ucundan mesafe
Malzeme Bilimi Slaytları 19/18 Malzeme Bilimi Slaytları 20/18
Sertlik, HRC
4340 80 %M
Sertlik, HRC
40 50
40 4140
20 Su verme ucundan mesafe (in)
0 1 2 3 8640
T(°C) 0% 5140
100% 20
600 0 10 20 30 40 50
Su verme ucundan mesafe (mm)
400
• “Alaşımlı çelikler" 800
T(°C) TE
M(başlama) (4140, 4340, 5140, 8640)
200
-- Ni, Cr, Mo içerir
600 Alaşım etkisiyle
O M A B A dan B ye
(0.2 to 2wt%) 400
0 M(bitiş) hareket
--Bu elementler burunun konumunu
değiştirir 200 M(başlama)
--Martenzit daha kolay oluşur M(90%)
0.1 1 10 100 1000 0 -1
Zaman (s) 10 10 103 105 Zaman(s)
Malzeme Bilimi Slaytları 21/18 Malzeme Bilimi Slaytları 22/18
Jominy deneyi
4
Yüzey sertleştirme
Yüzey Sertleştirme Yüzey sertleştirme işlemeleri, malzemenin şekline, boyutuna, adetine ve çeşidine
göre değişir. Yüzey sertleştirmenin uygulandığı tipik parçalar; krank milleri, kam
milleri, kamalı miller, dişli çarklar, saplamalar, kavrama parçaları, zincir parçaları
gibi makine elemanlarıdır. Yüzey sertleştirme işlemleri:
• Mikroyapısal işlemler
•Termokimyasal işlemler
•Mekanik işlemler olmak üzere üç ana başlığa ayrılır.
Mikroyapısal işlemlerde, demir esaslı malzemenin kafes yapısı değişecek şekilde ısıtma
işlemi yapılır. 723°C’nin üzerinde malzemenin kafes yapısı değişerek, hacim merkezli Avantajları ve dezavantajları:
yapıdan yüzey merkezli kübik yapıya dönüşür. Daha sonra hızlı soğutma yapılarak,
martenzit (hacim merkezli tetragonal) veya yavaş soğutma ile ferrit-perlit ten oluşan yapı • Sınırlandırılmış bölgesel sertleştirme
elde edilir. Mikroyapısal işlemler, temel olarak termal ve mekanik olmak üzere iki yöntemle • Kısa ısıtma süreleri
gerçekleştirilir. • En az yüzey dekarbürizasyonu ve
oksidasyonu
• Hafif deformasyon
1. Termal İşlemler • Yorulma mukavemetinde artış
1.1. İndüksiyon ile Yüzey Sertleştirme • Üretim hattı ile birleştirilebilme
• Yüksek frekanslı indüktif akımdan faydalanarak parça yüzeyinde çok ince tabaka ani • Düşük işlem maliyeti
olarak kritik sıcaklık üzerine çıkarılıp, hızlı soğutma ile yüzey sertleştirilir. En büyük • Çevreye gaz yayılmaz
avantajı, yüzeyde sertleşen bölge derinliğinin çok iyi bir şekilde kontrol edilmesidir. • İlk yatırım maliyeti yüksektir
Ayrıca, çabuk, temiz, seri imalata uygundur. Uygulana frekansa göre ısınma derinliği
değişmektedir.
2. Termokimyasal İşlemler
1.2. Alevle Yüzey Sertleştirme
2.1. Sementasyon
• Alevle yüzey sertleştirme yönteminin ilk yatırım maliyeti indüksiyonla sertleştirmeye göre
• %0.2 den az karbon içeren çeliklere uygulanır. Bu işlemde temel amaç çelik yüzeyine
düşüktür, fakat işlem maliyeti daha yüksektir. Bu yöntemde sertleştirme, oksiasetilenle
C difüze ederek, yüzeyin C miktarını yeterli düzeye çıkarıp ardından su vermektir.
malzeme üfleç yardımıyla ısıtılıp ani olarak su veya yağ verilerek soğutulması
• Düşük karbonlu çeliklere uygulanır, ve işlem ostenitik sıcaklıkta gerçekleştirilir. Fe-
sonucunda elde edilir. Bu yöntem için özel sertleştirme otomatlarına ihtiyaç vardır. Üfleç
Fe3C diyagramına bakıldığı zaman ferrit fazı içerisinde maksimum %0.02 C
alevi sertleştirilmesi gereken yüzeyi kaplar veya salının yaparak bütün yüzey üzerinde
çözünürken, ostenit içerisinde %2 çözünür. Bu nedenle malzeme ostenitik sıcaklıkta
gezer. Silindirik yüzeyler, üfleç alevinin önünde döndürülür. Bütün yüzey su verme
(825-925°), C verici ortamda bekletilir.
sıcaklığına ulaştığı zaman üfleç çekilir ve su püskürten duş yüzeye tutulur. İndüksiyonla
• Karbon verici ortamlar katı, sıvı,gaz ve plazma olabilir.
sertleştirme yöntemi için önerilen çelikler bu yöntemler içinde uygundur. Bu çelikler
• Katı ortam olarak: Odun kömürü ile baryum karbonat karışımı
Ck35, Ck45 gibi alaşımsız ıslah çelikleridir. Ayrıca Cf35, Cf53, Cf70 gibi alevle
• Sıvı ortam olarak: Erimiş siyanür banyosu
sertleştirmeye uygun çeliklerde üretilmiştir. Şematik olarak alevle sertleştirme yöntemi
• Gaz ortam olarak: Hidrojen veya azot ile karıştırılmış karbon monoksit, metan,
Şekil 3’de verilmiştir. Alevle sertleştirme yöntemleri; el ile uygulanan alevle sertleştirme, spin
sertleştirme ve kademeli sertleştirme olarak alt bölümlere ayrılır. propan gibi gazlar.
Gaz • Plazma atmosferi: CO2 + H2, CH4 gibi gaz karışımları
• İstenen sertleştirme kalınlığı için işlem sıcaklığı, süresi ve gaz miktarını ayarlamak
Su
gerekir.
Duş
Üfleç • Bilinen en eski ve en yaygın yüzey sertleştirme yöntemidir.
• İşlem sonucu yüzey sertliği, aşınma direnci ve yorulma
dayanımı artar.
Ostenit
Martenzit
Çekirdek bölgesi değişmez
1
Termokimyasal işlemler Termokimyasal işlemler
Sıvı ortam ısı iletim katsayısının yüksek olması ve parçaların hızla banyo sıcaklığına ulaşabilmesi 2.2. Nitrürasyon
bakımından katı ortama göre daha avantajlıdır. Çok sayıda küçük parça tel sepetler yardımıyla
sementasyon ortamında tutulabilir ve ardından kolayca su verilebilir. Bu nedenle ekonomiktir. Yöntemin
dezavantajı yatırım masraflarının yüksek ve siyanürün zehirli olmasıdır. Nitrür oluşumuna eğilimli alaşım elementleri içeren (Cr, N, Ti, Mn Mo, Al) çeliklere
uygulanır.
Gazın bileşimine göre karbürleme etkisi değişir. Karbürleme kalınlığı çok iyi ayarlanabilir. Sertleştirilen
parçaların yüzey kalitesi hemen hemen karbürleme öncesi ile aynı kalır. Dezavantajı yatırım masrafları İşlem söz konusu çeliğin 550-590°C arasındaki sıcaklıklarda azot verici ortamda tutularak
çok yüksektir. Parçalarda semente edilmesi istenmeyen yerler sementasyon öncesi ya kille ya da yüzeye azotun difüzyonunu içerir.
bakırla kaplanır. Semente edilecek yüzeylerin pas, tufal, yağdan vb. temizlenmesi gereklidir.
Gaz, tuz, toz ve plazma ortamında gerçekleştirilir. Kimyasal reaksiyon;
2NH3 → 2N2 + 3H2
Yüzeyde beyaz tabaka (FeN) ve onun altında difüzyon tabakası (CrN gibi) oluşur.
İstenen sertleştirme kalınlığı için işlem sıcaklığı, süresi ve gaz miktarını ayarlamak gerekir.
2.3. Borlama
3. Mekanik İġlemler
3.1. Soğuk İşlem 3.3. Bilye Püskürtme
• Metal şekillendirme işleminde sıcaklık ve şekil değişimine bağlı olarak, metalin büyük
plastik deformasyona uğramasıdır. Bu işlem son plastik şekil verme olarak
adlandırılabilir. Metal şekil değişimi yüksek sıcaklıkta olursa “sıcak şekil verme” , oda
sıcaklığında yapılırsa “soğuk şekil verme” adını alır. Soğuk tel çekme, ekstrüzyon,
dövme, şekillendirme gibi çeşitli şekil değiştirme yöntemleri vardır. Aluminyum ve
alaşımları, düşük ve orta karbonlu çelikler, paslanmaz çelikler bu yöntemle
sertleştirilebilir.
2
Çelik?
Demir oranı, içerdiği diğer elementlerin hepsinden daha fazla olan, genelde % 2'den daha
az karbon içeren alaşımlara çelik denir.
Bazı krom çeliklerinde % 2'den biraz daha fazla (% 2,1 gibi) karbon bulunabilir. (X210CrV12
– Soğuk iş takım çeliği). Çelikler için bu istisna dışında, % 2'den fazla karbon içeren demir
alaşımları dökme demirlerdir.
Çelikler Çelik içinde sadece C değil, farklı oranlarda alaşım elementleri ve empürite elementler
bulunur.
Çeliğin iç yapısı ve içerdiği elementlerin kimyasal bileşimi çeliğe farklı özellikler kazandırır ki
bu elementlere alaşım elementleri denir.
Alaşım elementleri çeliğe değişik oranlarda katılarak farklı özellikte çelikler elde edilebilir
veya çeşitli işlemler (ıslah etme, normalizasyon tavı uygulama vs.) ile iç yapı kontrol
edilerek kullanım amacına göre değişik özelliklerde çelikler üretilebilir.
Çelikler
Sade Karbon’lu Çelikler :
Az alaşımlı Yüksek alaşımlı
• Yapılarında çelik üretim yöntemlerinden meydana gelen çok az miktarda Mn, Si, P, S gibi elementler
içeren Fe-C alaşımlarıdır.
Az C’lu Orta C’lu Yüksek C’lu • Mekanik özellikleri C miktarına ve üretim sırasında gösterilen öneme göre değişir ve sınırlıdır.
<0.25 wt% C 0.25-0.6 wt% C 0.6-1.4 wt% C • Sade C ’lu çelikler ucuzdurlar ve kolay şekillendirilebilirler.
• Sertleşme yetenekleri azdır. Sertleştirme işleminden sonra parçalarda çatlama, çarpılma ve iç
gerilmelere rastlanır.Şayet parça kalın ise o zamanda istenilen düzeyde sertleşme sağlanamaz.
Isıl İşlem • Korozif ortamlara dayanıksızdırlar.
İsim Sade C’lu Yüksek Muk. Sade Sade Takım Ostenitik
Az alaşımlı Görebilir Pas. Çelik • Az karbonlu çelikler sertleştirilemezler, bunların uygun yöntemlerle yüzeyleri sertleştirilir.
Ekler Cr,V Cr, Ni Cr, V,
Yok Yok Yok Cr, Ni, Mo
Ni, Mo Mo Mo, W Orta C’lu Çelikler :
Örnek 1010 4310 1040 43 40 1095 4190 304
Sertleşebilirlik 0 + + ++ ++ +++ 0 • Isıl işlemlere oldukça yatkındırlar,
• Dayanımları az C’lu çeliklere göre daha iyidir,
TS - 0 + ++ + ++ 0 • Süneklilikleri az C’lu çeliklere yakındır,
EL + + 0 - - -- ++
Kullanım otomotiv köprüler Krank pistonlar aşınma matkaplar yüksek sıc. Yüksek C’lu Çelikler :
Alanları gövdeleri kuleler miller dişliler uygulamaları testere uygulama.
levha basınçlı civatalar aşınma kalıplar türbinler • Normal soğutmada yapılarında oluşan perlit nedeniyle az C’lu çeliklere göre serttirler,
kaplar çekiçler uygulamaları fırınlar • Süneklilikleri oldukça azdır,
bıçaklar korozyon • Kesilme ve işlenme kabiliyetleri kötüdür,
direnci • Talaş kaldırma işlemine ancak yumuşatma (küreselleştirme) tavı sonrasında yatkınlık kazanırlar.
Fiyat ve mukavemet artar, süneklik azalır
Malzeme Bilimi Slaytları 5/29 Malzeme Bilimi Slaytları 6/29
1
Kimyasal bileşimine göre Kalitelerine göre
2.a- TEMEL ÇELİKLER:
Alaşımlı Çelikler : İstenen kaliteye ulaşmak için üretiminde özel önlem alınması gerekmeyen alaşımsız çeliklerdir. Bunlar
gerilme giderme ve normalleştirme tavı gibi basit ısıl işlemler dışındaki ısıl işlemlere uygun değillerdir. Bu
Sade C’lu çeliklerin kullanım alanları sınırlıdır. Bunların derinliğine sertleşme, ve korozyona çeliklerin derin çekme, çekme, soğuk profil haddesi gibi belli imalat özelliklerinin olması istenemez.
dayanım durumları iyi değildir. Bu özelliklere ulaşabilmek için çeliklere alaşım elemanı Standartlarda bu özellikler garanti edilmemiştir. Teknolojik nedenlerden dolayı katılması gerekmiş olan Si
ve Mn oranları dışında alaşım elementleri içermeleri ayrıca istenemez. İnce saclar, teneke ve özel kromajlı
katılması gerekir. Çeliğe bazı alaşım elemanlarının katılması ile çeliğe çeşitli özellikler
ince saclar bu çeliklerden imal edilmemelidir.
kazandırılır. Örneğin : çelikte sertleşme esnasında çatlama ve çarpılma azalır, derinliğine
sertleşme sağlanır, korozyona dayanım artar,mukavemet özellikleri gelişir. Çeliklerde ez çok 2.b- KALİTE ÇELİKLERİ:
kullanılan alaşım elemanları şunlardır. • Bu çeliklerin iç yapılarında belli ölçüleri aşmayacak kadar metalik olmayan kalıntılar (cüruf, mangan
sülfür vb.) bulunabilir; olmaması da şartnameyle istenemez.
• Her defasında iyi kaliteli bir ısıl işlem uygunluğu yoktur.
Cr, Mn, Ni, W, V, Co, Cu, Al, Mg, Pb, Bi, Be, Sn, B, Si, Ti, Ta, Zr • Gevrek kırılganlık, tane büyüklüğü, soğuk şekillenme kabiliyeti gibi özellikler bakımından temel
çeliklere göre daha üstündürler.
Çelikleri alaşım elemanı miktarına göre gruplara ayırmakta mümkündür. • Müsaade edilen P ve S oranları daha düşüktür (genelde ≤??? % 0,045 P,S).
• "Temel çelikler" ve "soy çelikler" dışında kalan bütün çelikler bu gruptandır.
Eğer çelik yapısında %5’ten daha az alaşım elemanı var ise; • Kalite çelikler hem alaşımsız ve hem de alaşımlı türden olabilirler; alaşımsız kalite çelikler (UQS) ve
alaşımlı kalite çelikler(LQS)
AZ ALAŞIMLI (HAFİF ALAŞIMLI) ÇELİKLER denir ki bunlar yüksek dayanım gösteren yapı 2.c- SOYÇELİKLERİ:
ve imalat çelikleridir. • Isıl işlemler - bilhassa ıslah işlemi - için öngörülmüş olan, Isıl işlemlerde her defasında aynı özellikleri
elde etmek mümkündür. Su verildiğinde dar toleranslar arasında sertlik değerleri önceden belirlenebilir.
Eğer çelik yapısında %5’ten daha fazla alaşım elemanı var ise; • İç yapılarında metalik olmayan kalıntıların en aza indirildiği temiz çeliklerdir. Gazları alınmıştır.
• Alaşım durumlarına göre hem yüzeyde ve hem de derinliğine sertleşme yetenekleri çok iyidir.
• Bu çeliklerin hemen hepsinin P ve S oranları % 0,035'in altındadır.
YÜKSEK ALAŞIMLI ÇELİKLER denir ki bunlar paslanmaz çelikler, özel amaçlı takım • Geçiş sıcaklıkları düşüktür.
çelikleri ve manyetik çeliklerdir. • Çok sakin (FF) dökülmüşlerdir.
• Hem alaşımsız soy çelikler (UES) ve hem de alaşımlı soy çelikler (LES) vardır.
Yassı çelik, genişliği kalınlığına oranla çok büyük olan, dikdörtgen kesitli çelik yarı mamullerine denir. Makine elemanlarının, aparatların, her tür sanayi aksamının, tüm inşaat sektörüne ait çelik tasarımların
Teknik ölçülerde yüzeyleri genelde düzdür. Desenli olarak üretilmiş olanları da vardır. yapımında kullanılan çeliklerdir. Karbon oranları genelde alaşımsız olanlarda ≤??? % 0,6 C ve alaşımlı
olanlarda ise ≤??? % 0,5 C alınır. Kullanım yerlerine göre pek çok alt grupları vardır. Rulman çeliklerini
• Levha (kalınlığı >3,0 mm), ve yay çeliklerini de yapı çeliği grubuna dahil etmek mümkündür.
• Geniş lama (genişliği >150 ≤1250 mm olan lama),
• Band (rulo olarak sarılmış), 4.b. YAY ÇELİKLERİ
• Sac (plakalar halinde boya kesilmiş),
• Şerit (hadde genişliği <600 mm), Çeşitli kesitlerde olabilen yayların imalatında kullanılan çeliklerdir. Bu çeliklerin karbon oranları yapı
• İnce sac (kalınlığı <0,50 mm) vb. gibi alt grupları vardır. çeliklerine göre daha yüksektir ve takım çeliklerinin karbon oranlarına göre de alt sıralardadır. “Akma
sınırı/Çekme dayanımı” oranının yüksek ve elastisite modülünün kararlı olması gereken, su alabilen
3.b- UZUN ÇELİKLER çeliklerdir.
Uzunluğu boyunca kesiti aynı kalan ve kesiti yassı mamulden farklı olan çelik yarı mamulleridirler. Çubuk,
tel, filmaşin, köşebent, lama, boru gibi çeşitli dolu ve boş profil kesitlidirler. Yüzeyleri genelde düzdür. 4.c. TAKIM ÇELİKLERİ
İstisna olarak, nervürlü beton çeliği gibi uzun çelikler de vardır.
Çelikler de dahil tüm malzemeleri işlemede kullanılan aletlerin, yani takımların imalatında kullanılan
çeliklerdir. Alaşımlı ve alaşımsız olabilirler. Hız çelikleri de bu gruptadır. Belirgin özellikleri yeterli
3.c- DİĞER ġEKİLLERDEKİ ÇELİKLER sayılacak tokluğu yanında yüksek sertlik değerine sahip olmalarıdır.
Bunların kısa çelikler olarak da tanımlanması mümkündür. Serbest ve kalıpta dövme işlemleri için kısa ve
dolu parçalar, dökme çelikler, toz metalürjisi yöntemi için üretilmiş çelik tozlar ve sinterlenmiş çelik
parçalar bu grubu teşkil eder.
Yüksek kesme hızlarında çalışan takımların yapımında kullanılırlar.Bu çeliklerle takımlar yapıldığında
hızlı kesme işlemi yapılabilir.Bu çeliklerle 50 m/dak. Hılzı kesme işlemleri yapılabilir.Kesici uç tavlama Bunlar çevresel etkilere dayanıklı çeliklerdir.Bu özellikleri bileşimlerinde bulunan Cr’dan ileri
sıcaklığına kadar ısınsa bile kesmeye devam eder.600°C’nin üzerinde menevişleme gözlenir.Hız gelir.Paslanmanın dışında başka özelliklerinde istendiği durumlarda Cr’la birlikte başka elementlerde
çeliklerinin bileşimleri genellikle %0,6-0,8 C, %3-5 Cr, %14-20 W’dan ibarettir. Bunların dışında katılmaktadır.Sertleşebilen paslanmaz çeliklerin bileşiminde %12-14 Cr bulunur.Manyetik yapıya
yapılarında V,Mo,Co elementleri de bulunabilir.V seri çeliklerin kesme özelliklerini düzeltmek ve ulaşabilmek için bünyede bir miktar C’unda bulunması gerekir.Cr alaşımlı çeliklerin korozyona
iyileştirmek, havada sertleşme özelliğini artırmak için katılır.Mo çeliği kırılgan yaparsa da çelik C dayanıklılığı Cr’un çelik yüzeyinde ince bir Cr-O (Kromoksit) oluşturmasından kaynaklanır.Bu tabaka
tarafından korunur.Bu element (Mo) fazla aşındırıcı malzemelerin kesilmesine iyi gelir.Co daha yüksek Fe’i dış etkilerden korur.
ısıtma derecesi sağlayarak C’un erimesini artırır.Hız çeliklerine ısıl işlem 1150-1350 °C gibi oldukça
yüksek sıcaklıklarda yapılır.Parçalar önce özenle 850 °C’ye ısıtılır,tane büyümesi ve oksitlenme
engellenerek tavlama sıcaklığına ulaştırılırlar,sonra soğutma ve sertleştirme işlemleri yapılır.Soğutma
havda ve yağda yapılır.Uzun süre yüksek sıcaklıklarda ısıtılmış hız çeliklerinin dış yüzeylerindeki yapı
bozulur.Bu tabaka sertleşmez ve yumuşak kalır.Kullanılmadan önce Bu kısımlar tavlanarak sert kısımlar
ortaya çıkartılır.
Çelikler de dahil tüm malzemeleri işlemede kullanılan aletlerin, yani takımların imalatında kullanılan
çeliklerdir. Alaşımlı ve alaşımsız olabilirler. Hız çelikleri de bu gruptadır. Belirgin özellikleri yeterli
sayılacak tokluğu yanında yüksek sertlik değerine sahip olmalarıdır.
2
Üretim yöntemlerine göre Çelikler
• Manyetik çelikler
• Isıya dayanıklı çelikler
• Korozyona dayanıklı çelikler
• Paslanmaz çelikler v.b.
Burada yapılan sınıflandırmada mekanik özelliklerden en önemlilerinden bir olan sertleştirme işleminde En Çok Kullanılan Seri Çelikler
kullanılan ortama göre bir sınıflandırma yapılmıştır.
%C %Cr %W %V %Mo %Co Sertleşme ortamı Düşünceler
Su, Hava ve Yağ Çelikleri : ve Sıcaklığı
0,6 3-5 14 - - - Su ve yağda Oldukça ucuzdur.
Burada su,hava ve yağ kelimeleri ile o çelik için uygulanan kastedilir. Sade C’lu çeliklerle bazı cins
çelikler Ac3 ve Ac1 sıcaklıkları üzerinde uygun bir sıcaklıkta tavlandıktan sonra suda soğutulurlarsa 1250 C
sertleşirler.Aksi takdirde sertleşmezler.Bu nedenle böyle çeliklere su çelikleri adı verilmiştir. Örneğin : %1 0,6 3-5 18 1 - - Hava ve yağda Çok kullanılan bir tiptir.
C, %0,25 Mn’lı çelik gibi,bu çelik ağaç matkapları,freze bıçakları,el keskisi,testere ve küçük makasların
yapımında kullanılırlar.Bu çelik çok zor sertleşmektedir.Bu nedenle bu çelik suda su vermeyle 1280 C
sertleştirilirler. 0,7 4,5 17 1,5 - 4 Hava Pahalıdır.
Yapılarında %1’den fazla Mn bulunduran çeliklerle bazı özel alaşımlı çelikler aşırı soğutma hızlarına 1285 C
dayanamazlar ve çatlarlar.Bunu önlemek için bu tür çeliklere yağda su verilir. Örneğin : çatlama ve 0,7 4,5 20 1 1 10 Hava En sert malzeme
çarpılma dayanımı istenen takım ve kalıpların yapımında kullanılan %0,93 C,%1,2 Mn, %0,5 W, %0,5 olarak kullanılır.
Cr,%0,2 V’lu yağ çeliklerini verebiliriz.
1300 C
1,3 4 14 4 0,5 - Hava Sert malzeme olarak
Hava çelikleri denilince genellikle yüksek alaşımlı çelikler denir.Bu çeliklerin serleştirilmeleri çok iyi olup kullanılır.
1250 C
hava veya uygun bir gaz akımıyla soğutularak kolayca su verme işlemi yapılabilir. Aşınmaya dayanımları
iyi değildir. Örneğin : %0,55C, %0,25 Mn, %2,5 W, %1,25 Cr, %0,5 V, %0,5 Mb’li bir çelik hava çeliğidir. 0,8 4,5 6 1,5 6 - Yağ,Hava Diğerlerinin yerine
1250 C kullanılabilir.
3
Standart gösterimler Standart gösterimler
Türk çelik standardı ilk bakışta fazla ayrıntılı görülse de gelişen endüstri ayrıntılı bilgi ve kavramlar ERGİTME VE DÖKÜM ġEKLİ TÜRK NORMU
gerektirdiğinden bu durum gelecek açısından sevindiricidir.
Sakin dökülmüş çelik S
Normalleştirilmiş çelik
Bunların dışında Nr
Çelik standart gösterime ait örnekler Çelik standart gösterime ait örnekler
ALAŞIM ELEMENTLERİ ÇARPIM FAKTÖRÜ
Cr,Co,Ni,Si,W,Mn 4 Özet olarak:
Al,Be,Cu,Mo,N,Ta,Ti,Zr,V 10
P,S,N,Ce,D 100
B 1000 Demir içerenler – Çelikler – Dökme demirler
20 Mn 5 % 0,2 C (20/100) , % 1,25 Mn (5/4) içeren alaşımlı çelik Standart gösterimler AISI & SAE & St
25 Si Mn 7 % 0,25 C (25/100) , % 0,75 Si (7/4), az miktarda Mn içeren alaşımlı kalite çelik 10xx Sade Karbonlu çelikler
15 Cr 3 % 0,15 C, % 0,75 Cr (3/4) içeren az alaşımlı asal çelik.
11xx Sade Karbonlu çelikler (İşlenebilirlik için kükürt azaltılmış)
HARFLER TANIM Cq 40 % 0,4 C içeren 15xx Mn (10 ~ 20%)
Ck Genel amaçlı kaliteli karbon çelikleri( Düşük P ve S) alaşımsız asal çelik. 40xx Mo (0.20 ~ 0.30%)
Cf 60 % 0,6 C içeren 43xx Ni (1.65 - 2.00%), Cr (0.4 - 0.90%), Mo (0.2 - 0.3%)
Cm Kükürt miktarı belli sınırlar içerisinde olan ıslah edilebilir karbon çelikleri alaşımsız asal çelik.
Ck 35 % 0,35 C içeren 44xx Mo (0.5%)
Cq Soğuk şekillendirilebilir karbon çelikleri
alaşımsız asal çelik. % 0,035
Cf Alevle ve indüksiyonla yüzeyi sertleşebilir karbon çelikleri ‘den az S ve P içeriyor. xx wt% C x 100 içeriğini gösterir.
example: 1060 steel – plain carbon steel with 0.60 wt% C
Paslanmaz çelikler -- >11% Cr
X 8 Cr Ni 18 8 Yüksek alaşımlı çelik : % 0,08 C (8/100), % 18 Cr % 8 Ni
X 10 Cr Ni Ti 18 9 2 Yüksek alaşımlı çelik% 0,1 C (1/100), % 18 Cr, % 9 Ni, % 2 Ti
600
+ Grafit
400
0 1 2 3 4 90 100
(Fe) Co , wt% C
4
Dökme demirler Dökme demirler
Ductile iron
Mg yada Ce eklenir
Grafit küresel haldedir Dövülebilir dökme demir
Esas matriks perlit olup, sünekliği iyidir. 800-900ºC ısıl işlem görmüş
Grafit yaprak şeklinde
Daha sünek
5
Korozyon
Korozyon Korozyon
Metallerin çevreleriyle yaptıkları kimyasal ve/veya elektrokimyasal reaksiyonlar sonucu hasar görmeleri
olayına korozyon denir. Reaksiyon türüne göre kimyasal ve elektrokimyasal olmak üzere iki çeşit Kimyasal korozyonun, nemli veya ıslak ortamın bulunamayacağı yüksekçe sıcaklarda, yani
korozyon türü vardır. Kimyasal korozyon metal ve alaşımların gaz ortamlar içerisinde oksitlemesidir (kuru kuru ortamda oluşan korozyon olduğunu belirtmek gerekir. Hava veya diğer gaz ortamda
korozyon). Elektrokimyasal korozyon ise sulu ortamlarda görülür. Gerçekte iki korozyon türünde olan bir korozyon türüdür. En yaygın örneği, yüksek sıcaklıklarda demir ve çelik
mekanizması elektrokimyasaldır. malzemelerin yüzeyinde oluşan oksit (tufal) tabakalarıdır. Demir ve çelik malzemelerin
paslanması ise bir ıslak korozyon türüdür, oluş mekanizması elektro kimyasal tabiatlıdır.
Hematit
Magnetit
FeO
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 3/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 4/25
Anot: Korozyona uğrayan malzeme Katot: Elektron dağıtım merkezi Kuru pil, elektrik yüklü parçacıkların (iyonların) hareketine izin veren elektrolitle (sıvı), elektrik akımı iletebilen
iki elektrottan oluşur. Elektrotların her ikisi de elektrolitlerle temas halindedir. Pilin elektrik enerjisi iletebilmesi
oksidayon – elektronları verir İndirgeme-elektron alır için karbon çubuk ve çinko kabın iletkenlerle birleştirilmesi gerekir. Bu sistemde korozyon olabilmesi için
M →Mn+ + ne− Mn+ + ne− → M hem katı yol (elektrotları birbirine bağlayan dış bağlantı) hemde sıvı yolda (elektrolit) elektrik iletimi olmalıdır.
2e + 2H+ → H2 (Hidrojen gazı oluşur) Katı yolda elektrik iletimi elektronlar vasıtasıyla olur. Elektronlar metal üzerindeki yüksek negatif yüklü
Katot yüzeyinde hidrojenin bölgelerden düşük negatif yüklü bölgelere doğru tek yönlü hareket ederler. Bu hareket esnasında metal
atomlarda bulunan + yüklü tanecikler hareketsidir. Yani elektrik iletilirken metal taşınımı olmaz ve kimyasal
indirgenmesi olayda meydana gelmez. İkinci durumda ise (sıvı yolda) elektrolitik iletkenlik denen olay gerçekleşir. Elektrik
akımı burada elektrolit içindeki iyonlar vasıtasıyla gerçekleşir.
Elektron transferi
Katot Anot
Katot
Korozyona
uğrayan Elektron dağıtım
malzeme merkezi
Elektrolit
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 5/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 6/25
1
Korozyon miktarı Anodik-katodik korozyon
Anodik Korozyon
W: Korozyon oranı, kaybedilen malzeme miktarı
Z: Elektrokimyasal potansiyel dizi sabiti
I: Akım Prensip: anot, korozyona uğrayan taraftır. Anodik reaksiyon sonucu metal
A: Anot yüzey alanı iyonları çözeltiye geçip metalbünyesini terk ederler. Böylece metal
kaybı oluşur. Bu arada iyonlaşma sonucu atom gövdesinden ayrılarak
açığa çıkan elektronlar metal bünyesinde kalır.
veya
Üniform Korozyon
• Gerilmeli korozyon
Stress & corrosion
• Erozyon korozyonu
Metal yüzeyinde eşit kalınlıkta ve homojen dağılımlı olarak oluşur. En az korkulan korozyon türüdür.
• Üniform korozyon work together Break down of passivating
Oxidation & reduction at crack tips. layer by erosion (pipe
occur uniformly over elbows).
surface. • Çukurcuk
• Seçimli korozyon Downward propagation
Preferred corrosion of of small pits & holes.
one element/constituent Korozyon Fig. 17.17, Callister 7e.
(Fig. 17.17 from M.G.
(e.g., Zn from brass (Cu-Zn)).
türleri
Fontana, Corrosion
Engineering, 3rd ed.,
• Taneler arası McGraw-Hill Book
Company, 1986.) Galvanik Korozyon
Corrosion along
grain boundaries, • Galvanik Galvanik korozyon. Farklı malzemeler (Soyluluk sırası: Al, Fe ve Cu) yaş ortamlarda daha hızlı
often where special • Yorulmalı kor.. korozyona uğrarlar. Yani birbiriyle tema halinde olan olan farklı türden malzemelerin aynı ortamda
Dissimilar metals are
phases exist. korozyona uğramasıdır.
physically joined. The
g.b. more anodic one
• Aralık Between two
prec.
corrodes.(see Table pieces of the same metal.
Rivet holes
attacked
17.2) Zn & Mg
zones very anodic.
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 9/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 10/25
Çukurcuk Korozyon
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 11/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 12/25
2
Korozyon türleri Korozyon türleri
Tanelerarası Korozyon
Taneler arasında ortaya çıkan korozyon türüdür.
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 13/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 14/25
kazımalı
Erozyonlu Korozyon
Malzeme yüzeyi ile ortam arasındaki bağıl hızın yüksek değerlere ulaştığı sistemlerde görülen
korozyondur. Korozif çözeltilerin metal yüzeyinden hızla akması halinde korozyonun yanında erozyon
oluşur. Buradaki ene önemli faktör akışkan hızıdır.
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 15/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 16/25
1. Uygun Tasarım
• Galvanik hücre oluşumunu engellemek
• Anot alanını katottan büyük yapmak
kavitasyon
• Sıvı sistemlerde daha çok kapalı hazuz
Filiform Korozyon
yapmak
Kaplama altı korozyonudur. • Monte edilen ve bağlanan parçalarda
aralık oluşumundan kaçmak
2. Uygun Malzeme Seçimi
3. İnhibitör Uygulamaları
4. Katodik Korumalar
5. Anodik Koruma ve pasifleşme
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 17/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 18/25
3
Korozyondan korunma Korozyondan korunma
Uygun tasarım
Kağıt üzerinde yapılan gerekli değişiklikler, Mümkün olduğunca tek tip metalin kullanılması fiziksel (ısıl
genleşme, elastisite modülü gibi) ve kimyasal (galvanik pil oluşumu gibi) problemleri azaltır.
Konstrüktif olarak aralıkların yok edilmesi, farklı metaller kullanılması zorunluğu olması halinde bunların
birbirlerine karşı yalıtılması, kavitasyonu ve diğer aşınmaları önleyici uygulamalar, gerilmeli korozyon
nedeni olabilecek çekme gerilmeleri ve asitli ortam yönünden alınabilecek önlemler tasarım
aşamasında etkili olarak gerçekleştirilebilir.
Önlenemeyen korozyonun daha tasarımdayken malzeme kalınlığına verilecek bir korozyon payı gibi
ilaveyle düşünülmesi yine bu aşamada yapılır. Katodik veya anodik koruma gerektiren durumlarda
gerekli bağlantı yerleri bu aşamada ön görülmelidir.
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 19/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 20/25
İnhibitör Kullanımı
İnhibitör, elektrolite (ortam) karıştırılarak korozyonun önlenmesi veya azaltılması gerçekleştirilen katı
veya sıvı maddelerdir. Organik veya inorganik kökenli olabilirler. Ortamla metal arasında molekül
kalınlığında bir nevi yalıtkan tabaka oluştururlar ve anotta iyon değişimini, katotta elektron değişimini
engellerler. Metal yüzeyini kapatmaları adsorbtif veya kemosorbtif niteliktedir. Metalin inhibitörlerce
etkili olarak kapatılabilmesi için yüzeyinin metalik olarak temiz olması; pas, kir, yağ vs. gibi
maddelerden arındırılmış olması şartı vardır. Her inhibitör, her metal ve her ortam için uygun değildir
İnhibitör oranı da korumada etkili bir parametredir.
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 21/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 22/25
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 23/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 24/25
4
Oksidasyon
Malzemenin veya daha uygun bir deyişle metalin bulunduğu ortamın elektriği iletmeme durumunda
karşılaşılmaktadır. Kuru gaz ortamında metallerin oksitlenmesi veya elektrolitik özelliği bulunmayan
sıvılarda çözünmesi gibi olaylar bu tip korozyona örnektir.
Yüzeyde oluşan bir oksidin koruyucu olup olmadığını anlamak için Pilling-Bedowd oranına bakılır. Bu oran
RP-B=M.d/a.m.D
Burada M, oksitin molekül ağırlığı, d metalin özgül ağırlığı, D oksitin özgül ağırlığı, m metalin özgün ağırlığı
ve a oksit içindeki metal atom sayısıdır.
P-B Oranı< 1 yetersiz oksit tabakası metali kaplayamaz ve bundan dolayı metal korunmaz. (Na, K, Li gibi)
1 < P-B Oranı <1.5 İnce oksit tabakası metali mükenmmel bir şekilde korur ve oksidasyonun ilerlemesine
izin vermez (Ti, Al, Cr gibi)
P-B Oranı>1.5 Kalın oksit tabakası gevrek şeklide kırılı ve oksidasyonun hızla devam etmesine sebep olur.
(Fe, V, W gibi)
5
9/29/2011
Hidrojen Gevrekliği
- Temel Mekanizma
σ σ
Çatlak ucu
H2(gas) H2(gaz)
Ayrışan kimyasal soğurma
Fiziksel soğurma (adsorsiyonu)
σ σ
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 3/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 4/28
- Ayrışma Teorisi
σ σ
σ
σmax
Hidrojen Difüzyonu
H2(gaz) H2(gaz)
x
σ σ
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 5/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 6/28
1
9/29/2011
Çatlak Doğrultusu
• Genel eğilimler
– Azalan gerinme hızı ile kırılganlık eğilimi artar.
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 9/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 10/28
H2(gaz) H2(gas)
12/28
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 11/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 12/28
2
9/29/2011
Metal içerisine hidrojen absorbe olduğu zaman, iç kısımlara difüze olur ve moleküler Çatlak metalin altında olduğunda, metalin üst yüzeyi kamburlaşır. Çoğu zaman düşük
hidrojen gibi çökelir. mukavemetli alaşımlarda ve metallerde görülür.
H2(gas) H2(gaz)
Hidrojen difüzyonu
Kabarcık oluşumu
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 13/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 14/28
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 15/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 16/28
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 17/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 18/28
3
9/29/2011
Hidrojen Atağı
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 19/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 20/28
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 21/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 22/28
Ti
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 23/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 24/28
4
9/29/2011
Ti Ti
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 25/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 26/28
Ti
Titanyum boru, 5 yıllık çalışma sonrası hasar uğramış
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 27/28 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 28/28
5
9/29/2011
Aşınma
Aşınmanın başlangıcı
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 5/15 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 6/15
1
9/29/2011
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 7/15 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 8/15
Aşınma
kanallarını
(iv) a Temas 2 boyutlu
oluşması aşınma
yüzeyleri
Aşınma sonucu
oksit film
oluşumu
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 9/15 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 10/15
Normal aşınma gösteriyor Yatak yüzeylerindeki çizikler Yatak ve boşluk arasına Yağ eksikliği nedeniyle
(düz yüzey), aşınma artışına nedeniyle tipik partikül sıkışmış partiküller çarpılma aşınma. Mavimsi renk genel
ince partiküller sebep olmuş aşınması. oluşturabilir. Partiküller belirtisidir.
olabilir (yağdan) gömülmüş
Yataklarda meydana
gelen hasarlar
2
9/29/2011
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 13/15 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 14/15
3
29.09.2011
Seramikler
Seramik, sert, kırılgan, yüksek ergime derecesine sahip, düşük elektrik ve ısı iletimi
ile iyi kimyasal ve ısı kararlılığı olan ve yüksek basma dayanımı gösteren
malzemelerdir. Malzeme özellikleri bağ yapıları ile ilgilidir.
ZnS
(zincblende)
Seramikler CaF2: large Adapted from Fig.
12.4, Callister 7e.
SiC: small
NaCl
(sodium
chloride)
Adapted from Fig.
12.2, Callister 7e.
CsCl
(cesium
chloride)
Adapted from Fig.
12.3, Callister 7e.
Seramikler Seramikler
1. Yüksek sıcaklıklara dayanıklılık, Seramik insanların kullandığı en eski gereçlerden biridir. Yüzyıllar
2. Yüksek kimyasal kararlılık, boyunca, özellikle kab-kacak yapımında seramiğin üstün niteliğinden
3. Sertlikleri, çok sert olabilmeleri, yararlanılmıştır. Hammadde bolluğu, kolay işlenebilme, basit imalat,
nispeten düşük maliyet, kullanma rahatlığı v.b. nedenler ile sertliği,
4. Metallerden hafif olmaları ( % 40 ‘a varan hafiflik), sıcağa dayanıklılığının kırılganlık yanındaki olumlu etkileri kullanım
5. Hammade kaynağının bol ve metallere göre ucuz olması, alanlarını önemli kılmaktadır.
6. Pahalı ve stratejik metallere gerek duyulmaması,
7. Erozyon ve aşınmaya dayanıklı olmaları, Günümüzde seramik ailesi, klasik seramiklerin niteliklerini taşımakla
8. Oksitlenmeye dirençli olmaları, beraber, yeni mekanik yetenekler edinmiş olan teknik seramikleri de
9. Sürtünme katsayısının düşük olması, kapsamaktadır. Bugün seramiğin ısıl sanayi seramikleri, yapısal
10.Basma kuvvetinin yüksek olması. seramikler ya da ince seramikler gibi çeşitleri de bulunmaktadır. Tüm
bur türlerde; ana madde mineral kökenlidir ve toz halinde işlenir, eşyaya
son şeklini vermek için sıkıştırma ve pişirme gibi iki aşamalı bir işlem
İstenmeyen özellik gevreklik uygulanır.
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 3/10 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 4/10
Seramikler Seramikler
Seramik türü malzemeler çok sert olduklarından çekme testi uygulamak zordur.
Çünkü çeneler sert malzemeleri tutamaz. Bu nedenle üç noktadan eğme testi
uygulanır.
kesit F
L/2 L/2
d R
b d = sehim
Dikd. daire
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 5/10 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 6/10
1
29.09.2011
Seramikler Seramikler
Zorlama kimyasal yolla gerçekleşir. Özellikle sıvı ortamda ve oda sıcaklığında Camsı seramik yapı Tc kristalleşme sıcaklığının altında gibi davranır. Camları
görülür. Su molekülü ile Si-O-Si molekülü etkileşerek Si-O-H bağları yüksek sıcaklıkta gösterdiği vizkos akış nedeniyle ato cam üretimi yapılmaktadır.
oluşturmakta ve camın ağ yapısına zarar vermektedir. Te sıcaklığında atomlararası kuvvetli bağlar oluşmaya başlar, kısmen zayıf bağlı
atomlar bağıl hareket ederek ve ısıl büzülmeye ek olarak hacimce azalma olur.
3. Sürünme Tc sıcaklığında atomlar arası kuvvetli bağların oluşumu tamamlanır. Katılaşırken
bu tür hacim-sıcaklık değişimi gösteren malzemelere cam denir.
Seramiklerin ergime sıcaklıkları yüksek olduğu için sürünme dayanımları
Aşırı soğutulmuş Camsı seramik
yüksektir. Ana mekanizma tane sınırı kaymasıdır. Özgül hacim
sıvı
Kristal seramik
4. Isıl şok
Seramikler ısıyı kötü ilettikleri için görülür. Isıl genleşme farklılıkları kırılmalara
sebep olur.
Sıcaklık
Tc Te
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 7/10 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 8/10
2. Yansıma özelliği
Cama eğik gelen ışınların hepsi kırılmaz, bazıları geri yansır. Burada geliş ve yansıma
açıları eşittir.
Courtesy Martin Deakins, GE
Superabrasives, Worthington,
3. Saydamlık OH. Used with permission.
Petrol çıkarma bıçaklar
Seramiğin bulundurduğu poroziteler tamamen elimine edildiğinde şeffaflık ortaya çıkar.
Tek kristal kaplı elmas
4. Opaklık Ca2+
Şeffaflığın tersidir. Seramik içerisinde gözenek bulunduğu durumlarda öoklu yansıma olur
Bir matrik içinde çok kritalli elmas
ve saçılan ışınlar görüntüyü diüer tarafa yansıtmaz.
2
9/29/2011
Polimerler
Poly mer
Polimerler çok tekrar (doymamış molekül)
H H H H H H H H H H H H H H H H H H
C C C C C C C C C C C C C C C C C C
H H H H H H H Cl H Cl H Cl H CH3 H CH3 H CH3
Polyethylene (PE) Polyvinyl chloride (PVC) Polypropylene (PP)
Adapted from Fig. 14.2, Callister 7e.
H H
H
CnH2n+2
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 3/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 4/25
Polimerler Polimerler
Doymamış hidrokarbonlar
Nispeten ikili veya üçlü bağlar, yeni
bağlar oluşabilir
İkili bağ– etilen- CnH2n
H H
C C
H H
H C C H
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 5/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 6/25
1
9/29/2011
Polimerizasyon Polimerizasyon
Kopolimerizasyon
Etilen monomer molekülü basınç, ısı veya katalizör yardımıyla çift bağının bir Zincir oluşumunda birden fazla merin tekrarlı bir şekilde biraraya gelmesi ile oluşur.
tanesi parçalanır ve mer oluşur. Merler birbirine eklenerek polimerizasyon
oluşturur. Reaksiyon sonucu oluşan ürüne polimer denir. Bu tür reaksiyonlarda en
önemli nokta merlerin aynı tür moleküle sahip olmalarıdır. Bu tür reaksiyonlarda rasgele
herhangi bir yan ürün çıkmaz
değişken
blok
Farklı hat
Reaksiyonun başlaması için bir başlatıcı elemente veya moleküle ihtiyaç vardır.
Polikondassasyon
Farklı moleküle sahip merler yan ürün vererek meydana gelir. Örnek olarak dimetil terefitalat molekülü ile
etil alkol molekülünün reaksiyonu sonucu polietilen terefitalat oluşumu
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 7/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 8/25
Polimerler Polimerler
Tek kristal
Kristalin bölge
Terg
Spherulite
Hızlı
surface
Orta Yavaş
Süre Kristal
amorf
Nucleation site Adapted from Fig. 14.13, Callister 7e.
Amorf bölge
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 9/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 10 10/25
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 11/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 12/25
2
9/29/2011
Mekanik özellikler
Elastomerler
• Çok yüksek elastikiyet gösterirler
• Doğal kauçuk ve lateks gibi σ σ
• Vulkanizasyon yardımıyla molekül zincirleri arasında çapraz bağ
oluşturulur ve lastik içinde üretilerek dayanımı artırılır
• Silikon lastik gibi
ε ε
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 13/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 14/25
Polimerler Polimerler
Kalıcı hasar
FS of polymer ca. Metalin 10% u x
başlangıç
elastomer
elastik modul
– metalden düşük Aynı hıza, network
Çapraz oluşumu Kristalin bölge
bağlı- kayma
yarı-
amorf
Adapted from Fig. 15.1, kristalin Kristalin bölge
bölgeler
Şekil değiştirme > 1000% olabilir Callister 7e. yapı
uzamış
Aynı hızda
(metaller için, maksimum şekil değiştirme. 10% yada daha az) Stress-strain curves adapted from Fig. 15.1, Callister 7e. Inset figures along plastic response curve adapted from
Figs. 15.12 & 15.13, Callister 7e. (Figs. 15.12 & 15.13 are from J.M. Schultz, Polymer Materials Science, Prentice-
Hall, Inc., 1974, pp. 500-501.)
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 15/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 16/25
Polimerler Polimerler
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 17/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 18/25
3
9/29/2011
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 19/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 20/25
Polimerler Polimerler
Plastik enjeksiyon
Basma ve eriyik transferi Enjeksiyon
Termoplastik yada termoset
termoplastik & bazı termoset
Adapted from Fig. 15.24,
Callister 7e. (Fig. 15.24 is from
F.W. Billmeyer, Jr., Textbook of
Polymer Science, 2nd edition,
John Wiley & Sons, 1971. )
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 21/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 22/25
Polimerler Polimerler
Adapted from Fig. 15.25, Adapted from Fig. 15.26, Callister 7e.
Callister 7e. (Fig. 15.25 is from (Fig. 15.26 is from Encyclopædia
Encyclopædia Britannica, 1997.) Britannica, 1997.)
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 23/25 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 24/25
4
9/29/2011
Polimerler
İleri polimerler
Ultra yüksek molekül ağırlıklı
polyetilen (UHMWPE)
Moleküler ağırlık
ca. 4 x 106 g/mol
Mükemmel özellikler UHMWPE
Golf topu dışı, kalça protezi,
etc.
5
29.09.2011
Kompozitler
İki veya daha fazla malzeme grubuna ait malzemelerin bir araya getirilerek daha
üstün özellikli malzeme oluşturulmasıdır. Cam takviyeli plastikler, beton, araba lastiği
gibi örnekler verilebilir. Kompozit malzemeler matriks ve takviye olmak üzere iki
bileşenden oluşur.
matris: (Mo) (sünek)
woven
fibers
Kompozitler
2 m 0.5 mm
cross
fiber: ’ (Ni3Al) (kırılgan)
section
view
0.5 mm
Kompozitler Kompozitler
Genelde kompozit
• Hafiflik: Polimer kompozitler genelde 1,5 – 2 gr / cm3 yoğunluğundadır. • Matris: malzemeler dayanımlarını
Metal kompozitler, 2,5 – 4,5 gr / cm3 olmakla beraber özellerde sıçrama
görülebilir. Seramik kompozitler ise ikisi arasındadır.
-- Sürekli fazdır sert ve nispeten gevrek
olan takviye bileşeninden
-- Amaç alırken matris bileşeni
• Rijitlik Ve Boyut Kararsızlığı: Genleşme katsayıları nispeten düşük olup - Diğer fazlara gerilme transferi takviye elemanlarını bir
sert, sağlam bir yapı ve büyük bir boyut kararlılığı gösterir. - Çevreden fazları korumak arada tutmaya yaramakta
-- Sınıflandırma: MMC, CMC, PMC olup yapıya tokluk ve
• Yüksek Mekanik Özellikler: Çekme, basma, darbe, yorulma dayanımları süneklik kazandırır.
çok yüksektir. metal seramik polimer
• Yüksek Kimyasal Direnç: Kompozitler birçok kimyasal maddelere, bu arada • Takviye:
asitler, alkaliler, çözücüler ve açık hava şartlarına karşı son derece direnç
gösterirler. Kimya tesisleri için çok kullanılan malzemelerdir.
-- Amaç: matris özelliklerini iyileştirmek.
MMC: artırır- y, sürünme direnci.
• Yüksek Isı Dayanımı: Kompozitlerin ısı dayanımı sıradan plastiklere göre CMC: artırır Kc
yüksektir. PMC: artırır E, y, sürünme direnci.
-- Sınıflandırma: partikül, fiber, yapısal
• Elektriksel Özellikler: Elektriksel özellikler kompozitlerde isteğe göre
ayarlanabilir. Metal Matrisli Birleşik Malzemeler (MMC)'ler iletkendir.
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 3/14 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 4/14
• Örnekler:
- Küresel matris: takviye: Adapted from Fig.
sementit 10.19, Callister 7e.
çelik ferrit ( ) (Fig. 10.19 is
(sünek) (Fe3 C) copyright United
States Steel
(kırılgan) Corporation, 1971.)
60 m
Adapted from Fig.
16.5, Callister 7e.
- Otomobil matris: takviye: (Fig. 16.5 is courtesy
lastiği kauçuk C Goodyear Tire and
(yumuşak) Rubber Company.)
(rijitleyici)
0.75 m
Adapted from Fig.
- WC/Co matris: takviye: 16.4, Callister 7e.
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 5/14 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 6/14
1
29.09.2011
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 9/14 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 10/14
Pultruzyon Prepreg
Pultruzyon metodu, CTP kalıplamasında, özellikle profil türündeki ürünlerin
yapımında kullanılmaktadır. Termoset reçine ile ıslatılmış, fiber veya dokunmuş
güçlendirme elemanının ön şekillendirme sonrası ısıtmalı bir kalıptan geçirilmesi
ile rijit profil üretim işlemidir. Proses malzeme akışının profilin çekilmesi yoluyla
gerçekleştirildiği sürekli bir üretim metodudur.
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 11/14 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 12/14
2
29.09.2011
Lif sarma
Örnek basınçlı tanklar
Lifler
• Sandviçh paneller
makara üzerine sürekli sarılır
Adapted from Fig. 16.15, Callister 7e. [Fig. -- düşük yoğunluk, balpeteği iç yapı
16.15 is from N. L. Hancox, (Editor), Fibre
Composite Hybrid Materials, The Macmillan -- faydası: düşük ağırlık, büyük eğilme rijitliği
Company, New York, 1981.]
Üst plak
Yapıştırıcı tabaka
Bal peteği
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 13/14 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 14/14
3
29.09.2011
Nano malzemeler
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 3/11 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 4/11
1
29.09.2011
Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 9/11 Doç. Dr. Akgün Alsaran, aalsaran@atauni.edu.tr, Malzeme Bilimi 10/11
Nano malzemeler